Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
İstanbul'da ulaşıma 17 Eylül ayarı
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nce, okulların açılacağı 17 Eylül'de trafik sıkıntısı yaşanmaması için toplu ulaşımın saat 13.00'e kadar ücretsiz olması kararı alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, eylül ayı toplantılarının ilk birleşimini Saraçhane Belediye Sarayı'ndaki meclis salonunda gerçekleştirdi.
Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Ahmet Selamet'in yönettiği toplantıda, AK Parti ve CHP Grubu, ortak bir yazılı önerge vererek 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk günü olan 17 Eylül'de toplu ulaşım araçlarının 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz olmasını talep etti.
Önergede, İstanbullular'ın, okulların açılacağı ilk gün toplu taşıma araçlarına yönlendirilerek bireysel araç kullanımının asgariye indirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.
Karar doğrultusunda 17 Eylül Pazartesi günü, İETT otobüsleri, metrobüs, halk otobüsleri, Otobüs AŞ araçları, Şehir Hatları vapurları ile Ulaşım AŞ'ye ait bütün metro, hafif metro, tramvay ve finüküler araçları 06.00-13.00 saatleri arasında İstanbullular'a ücretsiz hizmet verecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul'da ulaşıma 17 Eylül ayarı
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nce, okulların açılacağı 17 Eylül'de trafik sıkıntısı yaşanmaması için toplu ulaşımın saat 13.00'e kadar ücretsiz olması kararı alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, eylül ayı toplantılarının ilk birleşimini Saraçhane Belediye Sarayı'ndaki meclis salonunda gerçekleştirdi.
Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Ahmet Selamet'in yönettiği toplantıda, AK Parti ve CHP Grubu, ortak bir yazılı önerge vererek 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk günü olan 17 Eylül'de toplu ulaşım araçlarının 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz olmasını talep etti.
Önergede, İstanbullular'ın, okulların açılacağı ilk gün toplu taşıma araçlarına yönlendirilerek bireysel araç kullanımının asgariye indirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.
Karar doğrultusunda 17 Eylül Pazartesi günü, İETT otobüsleri, metrobüs, halk otobüsleri, Otobüs AŞ araçları, Şehir Hatları vapurları ile Ulaşım AŞ'ye ait bütün metro, hafif metro, tramvay ve finüküler araçları 06.00-13.00 saatleri arasında İstanbullular'a ücretsiz hizmet verecek.
Son Güncelleme: Salı, 11 Eylül 2012 14:35
Gösterim: 2215
Milli Eğitim Bakanlığı, toplam 36 bin 552 kadroya ögretmen ataması gerçekleştirdi, boş kalan
3 bin 612 öğretmen kadrosuna ek yerleştirmeyle atama yapılacağını bildirdi. Henüz ek yerleştirme tarihi açıklanmadı.
MEB atama sonuçları için tıklayın
Bir kısım kontenjanın atama sonunda boş kalacağına dikkati çeken MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, ek yerleştirmeyle 40 bin 164 kadronun da tamamlanacağını anlattı.
Çolak, salonda bulunan bir öğretmen adayının 4 yaşındaki kızını kürsüye çağırarak atamayı başlattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, toplam 36 bin 552 kadroya ögretmen ataması gerçekleştirdi, boş kalan
3 bin 612 öğretmen kadrosuna ek yerleştirmeyle atama yapılacağını bildirdi. Henüz ek yerleştirme tarihi açıklanmadı.
MEB atama sonuçları için tıklayın
Bir kısım kontenjanın atama sonunda boş kalacağına dikkati çeken MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, ek yerleştirmeyle 40 bin 164 kadronun da tamamlanacağını anlattı.
Çolak, salonda bulunan bir öğretmen adayının 4 yaşındaki kızını kürsüye çağırarak atamayı başlattı.
Son Güncelleme: Salı, 11 Eylül 2012 09:27
Gösterim: 1677
Öğrencilerin başını döndüren Milli Eğitim Bakanlığı, sistemi bir kez daha değiştiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 kesintili eğitim modeli kapsamında ortaöğretim kurumlarına geçiş sisteminde (OGES) seviye belirleme sınavları (SBS) yerine öğrencinin “ortaöğretim başarısının ölçüt olacağı” ve lise tercihinde “okul değil, bölüm seçiminin” esas olacağı yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyor.
Tartışılan modele göre, öğrenciler 4 yıllık ortaokul başarılarının yanı sıra bakanlık tarafından düzenli olarak yapılacak sınavlara da girecek. Yeni sistemle fen, Anadolu ve imam-hatip ile diğer lise türleri tek binada toplanacak. Öğrenci, okul başarısına göre oturduğu yere en yakın yerdeki lise binasında okul türleri için tercih yapacak. Böylece, okul türleri tek bina içinde bölümlere dönüştürülmüş olacak.
2013-2014 eğitim-öğretim yılında SBS yerine farklı bir formül uygulanacak. Tartışılan modele göre, son 10 yıldır sınav başarısının esas ölçüt olduğu geçiş sistemi, ortaokul başarısının merkeze alındığı bir yapıya dönüştürülecek. Buna göre SBS yerine yine bakanlık tarafından düzenlenecek sınavlarla öğrencilerin 5, 6, 7 ve 8. sınıftaki okul başarıları liseye geçişte asıl ölçüt olacak. Yeni modeldeki sınav sistemi öğrencilerin puanlara göre sıralanması yerine kişisel yeteneklerinin tespit edileceği ve ortaöğretim müfredatındaki kazanımları öğrenip öğrenmediğinin belirleneceği bir uygulama olacak. Öğrencilerin lisede güzel sanatlar, spor, fen bilimleri ya da sosyal bilimler alanına ilgi duyup duymadıkları da bu sınavlarla belirlenecek ve öğrencinin hangi alana ilgi duyduğu ortaokul yaşamında tespit edilecek.
Mevcut sistemde öğrenciler SBS’de aldıkları puan ve sıralama doğrultusunda doğrudan okul tercihi yaparken, yeni sistemde tercih uygulamasında okul yerine bölüm tercihi yapılacak. Öğrencilere sunulacak seçmeli dersler de liseye geçişte bölüm/branş tercihlerinde değerlendirmeye alınacak. Yeni modelde öğrencilerin lise eğitimini hangi alanda okuyacağını 4 yıllık ortaokul eğitimlerinin yön vermesi amaçlanıyor. Bu doğrultuda öğrenciler SBS’ye hazırlık kursları yerine derslerine önem verecek.
Üçüncü değişiklik
Yeni modelin yaşama geçmesiyle birlikte AKP iktidarında liseye geçiş sistemi 3. kez değişmiş olacak.
(cumhuriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğrencilerin başını döndüren Milli Eğitim Bakanlığı, sistemi bir kez daha değiştiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 kesintili eğitim modeli kapsamında ortaöğretim kurumlarına geçiş sisteminde (OGES) seviye belirleme sınavları (SBS) yerine öğrencinin “ortaöğretim başarısının ölçüt olacağı” ve lise tercihinde “okul değil, bölüm seçiminin” esas olacağı yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyor.
Tartışılan modele göre, öğrenciler 4 yıllık ortaokul başarılarının yanı sıra bakanlık tarafından düzenli olarak yapılacak sınavlara da girecek. Yeni sistemle fen, Anadolu ve imam-hatip ile diğer lise türleri tek binada toplanacak. Öğrenci, okul başarısına göre oturduğu yere en yakın yerdeki lise binasında okul türleri için tercih yapacak. Böylece, okul türleri tek bina içinde bölümlere dönüştürülmüş olacak.
2013-2014 eğitim-öğretim yılında SBS yerine farklı bir formül uygulanacak. Tartışılan modele göre, son 10 yıldır sınav başarısının esas ölçüt olduğu geçiş sistemi, ortaokul başarısının merkeze alındığı bir yapıya dönüştürülecek. Buna göre SBS yerine yine bakanlık tarafından düzenlenecek sınavlarla öğrencilerin 5, 6, 7 ve 8. sınıftaki okul başarıları liseye geçişte asıl ölçüt olacak. Yeni modeldeki sınav sistemi öğrencilerin puanlara göre sıralanması yerine kişisel yeteneklerinin tespit edileceği ve ortaöğretim müfredatındaki kazanımları öğrenip öğrenmediğinin belirleneceği bir uygulama olacak. Öğrencilerin lisede güzel sanatlar, spor, fen bilimleri ya da sosyal bilimler alanına ilgi duyup duymadıkları da bu sınavlarla belirlenecek ve öğrencinin hangi alana ilgi duyduğu ortaokul yaşamında tespit edilecek.
Mevcut sistemde öğrenciler SBS’de aldıkları puan ve sıralama doğrultusunda doğrudan okul tercihi yaparken, yeni sistemde tercih uygulamasında okul yerine bölüm tercihi yapılacak. Öğrencilere sunulacak seçmeli dersler de liseye geçişte bölüm/branş tercihlerinde değerlendirmeye alınacak. Yeni modelde öğrencilerin lise eğitimini hangi alanda okuyacağını 4 yıllık ortaokul eğitimlerinin yön vermesi amaçlanıyor. Bu doğrultuda öğrenciler SBS’ye hazırlık kursları yerine derslerine önem verecek.
Üçüncü değişiklik
Yeni modelin yaşama geçmesiyle birlikte AKP iktidarında liseye geçiş sistemi 3. kez değişmiş olacak.
(cumhuriyet)
Son Güncelleme: Cuma, 07 Eylül 2012 14:58
Gösterim: 2158
Sabah Gazetesi Yazarı Hasan Celal Güzel’in bugünkü yazısı
Bazen kökten devletçiler, devletin değişmez bir eğitim politikası olduğunu ve yeni nesillerin tepeden inmeci bu kalıplaşmış sisteme göre eğitim hizmetlerinin yürütülmesi gerektiğini savunurlar. Halbuki eğitim politikası da genel politikanın önemli bir parçasıdır ve siyasî iktidarların tercihlerine göre değişmesi kaçınılmazdır. Son çeyrek asırda ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi gelişmiş batı demokrasilerinde çok sayıda eğitim reformu yapılmıştır ve halen de yapılagelmektedir.
Tabiatıyla burada Troçki'nin 'Sürekli Devrim' politikasını kastetmiyoruz. Özellikle eğitim sisteminde reform yaparken ve değişim gerçekleştirirken çok dikkatli olmak ve her türlü popülizmin ötesinde bilimsel ve teknik verilere göre hareket etmek gerekir. Bu çerçevede eğitim sistemimizi değerlendirdiğimizde birbirine ters iki durumla karşılaşırız: Birincisinde, eğitim sistemimiz Cumhuriyet'ten sonra uzun bir müddet hiç değiştirilmemiş ve eğitimde reform 'Tevhid-i Tedrisat'ın dar kalıplarına inhisar etmiştir. İkincisinde ise son dönemde eğitim sisteminde yapılan değişiklikler çok iyi incelenmeden gerçekleştirilmiştir.
***
Millî Eğitim Bakanı olarak 1988'de topladığım '8. Millî Eğitim Şûrâsı'nda, eğitim ile ilgili bütün siyasî ve bilimsel görüş sahiplerini bir araya getirerek günlerce yeni eğitim sistemini tartışmış ve hemen bütün çevrelerin iştirakiyle yeni eğitim sistemini tespit etmiştik.
Ne yazık ki 28 Şubat'ın darbecileri dönemin ANAP'ı ve CHP'si ile bu sistemi bozdular ve sırf din öğretimini (imam hatip okullarını) tasfiye etmek için 'kesintisiz zorunlu eğitim' adı altında bir zorbalığı dayattılar. Bunu yaparken halkın demokratik talebine, meslekî ve teknik orta öğretimdeki tahribata ve orta dereceli işgücünün yok olmasına hiç aldırmadılar. İrtica paranoyasıyla, yerine oturmaya başlamış bir sistemi dinamitlediler.
***
AK Parti iktidarının ilk safhasında lise seviyeli okulların 4 yıla çıkarılması haricinde bir sistem değişikliği yapılmadı. Lâkin bu öğretim yılında önümüzdeki pazartesi gününden itibaren uygulanmaya başlanacak olan yeni sistem, kanaatimizce gerektiği gibi incelenmeden yürürlüğe geçirilmiştir.
Bu sistemin olumlu ve olumsuz taraflarını özetle ifade edelim:
Evvelâ, yeni sistemle 28 Şubat'ın dayatması ve yaptığı tahribat ortadan kaldırılmaktadır. Böylece 'kesintisiz eğitim' saçmalığına son verilmekte ve imam hatip okulları dahil orta dereceli meslekî ve teknik okullar hiçbir müdahale olmadan eğitimlerine serbestçe devam edebilmektedir.
İlköğretime başlama yaşının 66 ay, yani beş buçuk yıl olması uygulaması da çok doğru bir uygulamadır. Bütün gelişmiş eğitim sistemlerinde ilk öğretime başlama yaşı 5 yaş ve daha altıdır. Bu konuda pedagog geçinenlerin ebeveynleri tahrik etmesine aldırmamak lâzımdır.
Orta dereceli meslekî-teknik okullara sahip çıkılmakta ve ekonominin ihtiyacı olan işgücünün yetiştirilmesi sağlanmaktadır.
Yeni sistemin olumsuz taraflarını kısaca değerlendirelim:
'4+4+4 sistemi' sun'î ve gereksiz bir ayrım getirmiştir. Biraz önce yukarıda işaret ettiğimiz olumlu unsurlar temel eğitimi parçalara ayırmadan da gerçekleştirilebilir. Bu bakımdan en uygun sistem '5+3+3'den meydana gelen ve ana sınıfı hariç ilkokulun 5, ortaokulun 3 ve lisenin de 3 olduğu 11 yıllık 'kesintili sistem'dir.
'1+5+3+3'lük sistem hâlen uygulanmak istenen sistemin birçok sorunlarının kolayca aşılmasını sağlayacaktır.
Netice olarak; ana sınıfının 4.5 yaşından itibaren bir yıl müddetle bütün öğrencilere uygulanmasını, ilköğretimin 5 yıl halinde bırakılmasını, ortaokul seviyesinde meslek okullarının yeniden başlatılmasını ve liselerin 3 yıl olarak okutulmasını tavsiye ediyorum.
***
En kısa zamanda yeni bir Millî Eğitim Şûrâsı toplanmalı ve eğitim sistemi tekrar mercek altına alınarak buna göre uygulamaya geçilmelidir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Sabah Gazetesi Yazarı Hasan Celal Güzel’in bugünkü yazısı
Bazen kökten devletçiler, devletin değişmez bir eğitim politikası olduğunu ve yeni nesillerin tepeden inmeci bu kalıplaşmış sisteme göre eğitim hizmetlerinin yürütülmesi gerektiğini savunurlar. Halbuki eğitim politikası da genel politikanın önemli bir parçasıdır ve siyasî iktidarların tercihlerine göre değişmesi kaçınılmazdır. Son çeyrek asırda ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi gelişmiş batı demokrasilerinde çok sayıda eğitim reformu yapılmıştır ve halen de yapılagelmektedir.
Tabiatıyla burada Troçki'nin 'Sürekli Devrim' politikasını kastetmiyoruz. Özellikle eğitim sisteminde reform yaparken ve değişim gerçekleştirirken çok dikkatli olmak ve her türlü popülizmin ötesinde bilimsel ve teknik verilere göre hareket etmek gerekir. Bu çerçevede eğitim sistemimizi değerlendirdiğimizde birbirine ters iki durumla karşılaşırız: Birincisinde, eğitim sistemimiz Cumhuriyet'ten sonra uzun bir müddet hiç değiştirilmemiş ve eğitimde reform 'Tevhid-i Tedrisat'ın dar kalıplarına inhisar etmiştir. İkincisinde ise son dönemde eğitim sisteminde yapılan değişiklikler çok iyi incelenmeden gerçekleştirilmiştir.
***
Millî Eğitim Bakanı olarak 1988'de topladığım '8. Millî Eğitim Şûrâsı'nda, eğitim ile ilgili bütün siyasî ve bilimsel görüş sahiplerini bir araya getirerek günlerce yeni eğitim sistemini tartışmış ve hemen bütün çevrelerin iştirakiyle yeni eğitim sistemini tespit etmiştik.
Ne yazık ki 28 Şubat'ın darbecileri dönemin ANAP'ı ve CHP'si ile bu sistemi bozdular ve sırf din öğretimini (imam hatip okullarını) tasfiye etmek için 'kesintisiz zorunlu eğitim' adı altında bir zorbalığı dayattılar. Bunu yaparken halkın demokratik talebine, meslekî ve teknik orta öğretimdeki tahribata ve orta dereceli işgücünün yok olmasına hiç aldırmadılar. İrtica paranoyasıyla, yerine oturmaya başlamış bir sistemi dinamitlediler.
***
AK Parti iktidarının ilk safhasında lise seviyeli okulların 4 yıla çıkarılması haricinde bir sistem değişikliği yapılmadı. Lâkin bu öğretim yılında önümüzdeki pazartesi gününden itibaren uygulanmaya başlanacak olan yeni sistem, kanaatimizce gerektiği gibi incelenmeden yürürlüğe geçirilmiştir.
Bu sistemin olumlu ve olumsuz taraflarını özetle ifade edelim:
Evvelâ, yeni sistemle 28 Şubat'ın dayatması ve yaptığı tahribat ortadan kaldırılmaktadır. Böylece 'kesintisiz eğitim' saçmalığına son verilmekte ve imam hatip okulları dahil orta dereceli meslekî ve teknik okullar hiçbir müdahale olmadan eğitimlerine serbestçe devam edebilmektedir.
İlköğretime başlama yaşının 66 ay, yani beş buçuk yıl olması uygulaması da çok doğru bir uygulamadır. Bütün gelişmiş eğitim sistemlerinde ilk öğretime başlama yaşı 5 yaş ve daha altıdır. Bu konuda pedagog geçinenlerin ebeveynleri tahrik etmesine aldırmamak lâzımdır.
Orta dereceli meslekî-teknik okullara sahip çıkılmakta ve ekonominin ihtiyacı olan işgücünün yetiştirilmesi sağlanmaktadır.
Yeni sistemin olumsuz taraflarını kısaca değerlendirelim:
'4+4+4 sistemi' sun'î ve gereksiz bir ayrım getirmiştir. Biraz önce yukarıda işaret ettiğimiz olumlu unsurlar temel eğitimi parçalara ayırmadan da gerçekleştirilebilir. Bu bakımdan en uygun sistem '5+3+3'den meydana gelen ve ana sınıfı hariç ilkokulun 5, ortaokulun 3 ve lisenin de 3 olduğu 11 yıllık 'kesintili sistem'dir.
'1+5+3+3'lük sistem hâlen uygulanmak istenen sistemin birçok sorunlarının kolayca aşılmasını sağlayacaktır.
Netice olarak; ana sınıfının 4.5 yaşından itibaren bir yıl müddetle bütün öğrencilere uygulanmasını, ilköğretimin 5 yıl halinde bırakılmasını, ortaokul seviyesinde meslek okullarının yeniden başlatılmasını ve liselerin 3 yıl olarak okutulmasını tavsiye ediyorum.
***
En kısa zamanda yeni bir Millî Eğitim Şûrâsı toplanmalı ve eğitim sistemi tekrar mercek altına alınarak buna göre uygulamaya geçilmelidir.
Son Güncelleme: Pazar, 09 Eylül 2012 10:43
Gösterim: 1745
Milli Eğitim Bakanlığı, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin bu yıl seçecekleri dersler için internet sitesinde tanıtım videoları yayınladı.
Videoları izlemek için tıklayın
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin bu yıl seçecekleri dersler için internet sitesinde tanıtım videoları yayınladı.
Bakanlığın, ''www.meb.gov.tr'' adresli internet sitesinden, öğrenciler seçmeli derslerin tanıtım videolarını izleyerek seçim yapabilecek.
Ardından, belirledikleri dersleri okul müdürlüklerine dilekçeyle sunan öğrencilerden en az 10'unun aynı dersi seçmesi durumunda gruplar oluşturulacak.
Ortaokul 5. sınıflar için haftalık ders çizelgesinde Kur'an-ı Kerim, Hazreti Muhammet'in Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Okuma Becerileri, Yazarlık ve Yazma Becerileri, Yaşayan Diller ve Lehçeler, Yabancı Dil, Bilim Uygulamaları, Matematik Uygulamaları, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım, Görsel Sanatlar, Müzik, Spor ve Fiziki Etkinlikler, Drama ile Zeka Oyunları seçmeli dersleri yer alıyor.
MEB'in internet sitesinde, Bakan Ömer Dinçer'in konuşmasına da yer verildi.
Dinçer, ''Bu videolar izlenip hangi dersin seçileceğine karar verildikten sonra bunun 10-12 Eylül 2012 tarihleri arasında okullarımıza bildirilmesi gerekiyor. Bu yıl seçilen bir ders bundan sonraki yıllar seçilmek zorunda değil. Ya da bu yıl seçilmeyen bir ders bundan sonraki yıllarda seçilebilir'' diye konuştu.
Ortaokullarda seçmeli dersler nasıl seçilecek?
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin bu yıl seçecekleri dersler için internet sitesinde tanıtım videoları yayınladı.
Videoları izlemek için tıklayın
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin bu yıl seçecekleri dersler için internet sitesinde tanıtım videoları yayınladı.
Bakanlığın, ''www.meb.gov.tr'' adresli internet sitesinden, öğrenciler seçmeli derslerin tanıtım videolarını izleyerek seçim yapabilecek.
Ardından, belirledikleri dersleri okul müdürlüklerine dilekçeyle sunan öğrencilerden en az 10'unun aynı dersi seçmesi durumunda gruplar oluşturulacak.
Ortaokul 5. sınıflar için haftalık ders çizelgesinde Kur'an-ı Kerim, Hazreti Muhammet'in Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Okuma Becerileri, Yazarlık ve Yazma Becerileri, Yaşayan Diller ve Lehçeler, Yabancı Dil, Bilim Uygulamaları, Matematik Uygulamaları, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım, Görsel Sanatlar, Müzik, Spor ve Fiziki Etkinlikler, Drama ile Zeka Oyunları seçmeli dersleri yer alıyor.
MEB'in internet sitesinde, Bakan Ömer Dinçer'in konuşmasına da yer verildi.
Dinçer, ''Bu videolar izlenip hangi dersin seçileceğine karar verildikten sonra bunun 10-12 Eylül 2012 tarihleri arasında okullarımıza bildirilmesi gerekiyor. Bu yıl seçilen bir ders bundan sonraki yıllar seçilmek zorunda değil. Ya da bu yıl seçilmeyen bir ders bundan sonraki yıllarda seçilebilir'' diye konuştu.
Ortaokullarda seçmeli dersler nasıl seçilecek?
Son Güncelleme: Cuma, 07 Eylül 2012 14:57
Gösterim: 2739