Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, beraberinde kurul üyeleri ve Türkiye'deki üniversitelerin rektörlerinden oluşan heyet ile Makedonya'nın başkenti Üsküp'e ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyareti kapsamında Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil ile görüşen Saraç, daha sonra Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığına ziyarette bulundu. Burada bakan yardımcısı Spiro Ristovski ile görüşen Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen ay YÖK yönetimi olarak Afrika'da Fransızca konuşan bazı ülkelere ziyarette bulunduklarını, sonuç üretici birtakım anlaşmalar imzaladıklarını anlattı.
Yekta Saraç, Türkiye ve Makedonya arasında yüksek öğretim alanındaki işbirliğinin daha iyi seviyeye çıkarabilmek adına Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanı ile görüştüklerini belirterek, yaklaşık 18 yıl önce iki ülke arasında imzalanan mutabakat muhtırası ile ilgili yeniden bir güncelleme yapılması noktasında anlaşmaya vardıklarını söyledi.
Sonuç alıcı protokoller ve görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Saraç, alınan sonuçların tümünün pratiğe dönüşecek nitelikte olmasına dikkat ettiklerini dile getirdi.
Makedonya ziyareti kapsamında Makedonya Bilimler Akademisi (MANU) Başkanı Prof. Dr. Vlado Kambovski, Devlet Bakanı Furkan Çako ve Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov ile de görüşecek olan Saraç ve beraberindeki heyet, daha sonra Makedonya'daki üniversitelerin rektörleri ile bir araya gelerek ülkedeki programını tamamlayacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, beraberinde kurul üyeleri ve Türkiye'deki üniversitelerin rektörlerinden oluşan heyet ile Makedonya'nın başkenti Üsküp'e ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyareti kapsamında Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil ile görüşen Saraç, daha sonra Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığına ziyarette bulundu. Burada bakan yardımcısı Spiro Ristovski ile görüşen Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen ay YÖK yönetimi olarak Afrika'da Fransızca konuşan bazı ülkelere ziyarette bulunduklarını, sonuç üretici birtakım anlaşmalar imzaladıklarını anlattı.
Yekta Saraç, Türkiye ve Makedonya arasında yüksek öğretim alanındaki işbirliğinin daha iyi seviyeye çıkarabilmek adına Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanı ile görüştüklerini belirterek, yaklaşık 18 yıl önce iki ülke arasında imzalanan mutabakat muhtırası ile ilgili yeniden bir güncelleme yapılması noktasında anlaşmaya vardıklarını söyledi.
Sonuç alıcı protokoller ve görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Saraç, alınan sonuçların tümünün pratiğe dönüşecek nitelikte olmasına dikkat ettiklerini dile getirdi.
Makedonya ziyareti kapsamında Makedonya Bilimler Akademisi (MANU) Başkanı Prof. Dr. Vlado Kambovski, Devlet Bakanı Furkan Çako ve Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov ile de görüşecek olan Saraç ve beraberindeki heyet, daha sonra Makedonya'daki üniversitelerin rektörleri ile bir araya gelerek ülkedeki programını tamamlayacak.
Son Güncelleme: Salı, 20 Ekim 2015 14:26
Gösterim: 1029
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, İTÜ Evrensel Tekstil Tasarım Merkezi'nin engellilerin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak Türkiye'deki ilk merkez olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, tasarımların insana hizmet eksenli planlanması gerektiğini belirterek, "Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merkezi Projesi'ni bu nedenle çok önemsiyorum. Türkiye'de ilk kez böyle bir merkez açılıyor. İnşallah burada engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak" dedi.
Emine Erdoğan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde kurulan "İTÜ Evrensel Tekstil Tasarım Merkezi"nin açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak hayata dokunmalarının takdire şayan olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Evrensel tasarım" olgusunun, tüm dünyada son 20-30 yıl içinde yaygınlık kazanan yeni bir bakış açısını ifade ettiğini dile getirerek, "Aslında 'herkes için tasarım' demektir. Bu bakış açısına göre, engellerden etkilenenler, sadece klasik anlamda 'engelli' tanımına giren bireylerden oluşmaz. Her insan bebeklik, çocukluk döneminde bazı kısıtlamalar yaşar. Birçok insan hamilelik, yaşlılık, kaza gibi çeşitli sebeplerle engellere sahip olabilir. Bu nedenle engellileri toplumun küçük bir bölümü olarak değerlendirmemeliyiz. Hepimiz hayatımızın bir döneminde fiziksel engellerle karşılaşıyoruz" diye konuştu.
Emine Erdoğan, hayatın tamamen doğal sınırlardan değil, yapılı çevrelerden oluştuğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merkezi Projesi'ni bu nedenle çok önemsiyorum. Türkiye'de ilk kez böyle bir merkez açılıyor. İnşallah burada engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak. Umuyorum ki, bu merkez vesilesiyle 'evrensel tasarım' tüm hazır giyim mağazalarının, tüm mimari uygulamaların gündemine girer. Böylece toplumda, sosyal adaleti gerçekleştirme imkanı buluruz. 'Basit ve sezgisel kullanım imkanı' ile kalıcı engeli bulunan kardeşlerimizin sıkıntılarını bir ölçüde hafifletmiş oluruz."
Engelli haklarını korumak adına en önemli vazife devlete düşüyor
Bugüne kadar engellilerle ilgili çok sayıda sosyal sorumluluk projesine destek verdiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hep söylediğim birşey var; zihinlerdeki engeli kaldırırsak, fiziksel engelleri de daha kolay aşabiliriz. Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması gerekir. Kuşkusuz engelli haklarını korumak adına en önemli vazife devlete düşüyor. Bu anlamda, son 13 yılda devletimizin devrim sayılabilecek adımlar attığını söyleyebilirim. Mesela, ülkemizde Engelliler Kanunu ilk kez 2005'te çıkarıldı. 1500 maddelik bir Engelliler Hukuku oluşturuldu. 2007'de, bağlayıcı nitelikteki tek uluslararası belge olan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine ilk imza koyan ülkeler arasında yer aldık. 2010 yılında ise, engellilere pozitif ayrımcılık ilkesi, anayasal güvence altına alındı."
Merkez sayesinde 'evrensel tasarım' yaklaşımı yaygınlaşacak
Erdoğan, yaşantıya dönüşmeyen bilginin gerçek bilgi değil sadece malumat olduğunu ifade ederek, "Engellilerin haklarının olduğunu biliyorsak, buna inanıyorsak, onların hukukuna da fiilen saygı göstermek durumundayız. Onlara bir engel de biz çıkarmamalıyız. Gölge etmediğimiz durumlarda onlar umut ve gayretleri ile nice başarıya imza atıyorlar" dedi.
İTÜ Gümüşsuyu Yerleşkesi'nde engelli bireylerin ihtiyaçları düşünülerek kumaş, giysi ve diğer tekstil tasarımlarının yapılacağı, numunelerin üretileceği merkezin açılışı Emine Erdoğan ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından yapıldı. Açılışın ardından Erdoğan, merkezi ziyaret ederek, tasarım atölyeleri ve cihazlar hakkında bilgi aldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, İTÜ Evrensel Tekstil Tasarım Merkezi'nin engellilerin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak Türkiye'deki ilk merkez olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, tasarımların insana hizmet eksenli planlanması gerektiğini belirterek, "Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merkezi Projesi'ni bu nedenle çok önemsiyorum. Türkiye'de ilk kez böyle bir merkez açılıyor. İnşallah burada engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak" dedi.
Emine Erdoğan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde kurulan "İTÜ Evrensel Tekstil Tasarım Merkezi"nin açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak hayata dokunmalarının takdire şayan olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Evrensel tasarım" olgusunun, tüm dünyada son 20-30 yıl içinde yaygınlık kazanan yeni bir bakış açısını ifade ettiğini dile getirerek, "Aslında 'herkes için tasarım' demektir. Bu bakış açısına göre, engellerden etkilenenler, sadece klasik anlamda 'engelli' tanımına giren bireylerden oluşmaz. Her insan bebeklik, çocukluk döneminde bazı kısıtlamalar yaşar. Birçok insan hamilelik, yaşlılık, kaza gibi çeşitli sebeplerle engellere sahip olabilir. Bu nedenle engellileri toplumun küçük bir bölümü olarak değerlendirmemeliyiz. Hepimiz hayatımızın bir döneminde fiziksel engellerle karşılaşıyoruz" diye konuştu.
Emine Erdoğan, hayatın tamamen doğal sınırlardan değil, yapılı çevrelerden oluştuğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merkezi Projesi'ni bu nedenle çok önemsiyorum. Türkiye'de ilk kez böyle bir merkez açılıyor. İnşallah burada engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracak kumaş üretimi ve tekstil tasarımı yapılacak. Umuyorum ki, bu merkez vesilesiyle 'evrensel tasarım' tüm hazır giyim mağazalarının, tüm mimari uygulamaların gündemine girer. Böylece toplumda, sosyal adaleti gerçekleştirme imkanı buluruz. 'Basit ve sezgisel kullanım imkanı' ile kalıcı engeli bulunan kardeşlerimizin sıkıntılarını bir ölçüde hafifletmiş oluruz."
Engelli haklarını korumak adına en önemli vazife devlete düşüyor
Bugüne kadar engellilerle ilgili çok sayıda sosyal sorumluluk projesine destek verdiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hep söylediğim birşey var; zihinlerdeki engeli kaldırırsak, fiziksel engelleri de daha kolay aşabiliriz. Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması gerekir. Kuşkusuz engelli haklarını korumak adına en önemli vazife devlete düşüyor. Bu anlamda, son 13 yılda devletimizin devrim sayılabilecek adımlar attığını söyleyebilirim. Mesela, ülkemizde Engelliler Kanunu ilk kez 2005'te çıkarıldı. 1500 maddelik bir Engelliler Hukuku oluşturuldu. 2007'de, bağlayıcı nitelikteki tek uluslararası belge olan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine ilk imza koyan ülkeler arasında yer aldık. 2010 yılında ise, engellilere pozitif ayrımcılık ilkesi, anayasal güvence altına alındı."
Merkez sayesinde 'evrensel tasarım' yaklaşımı yaygınlaşacak
Erdoğan, yaşantıya dönüşmeyen bilginin gerçek bilgi değil sadece malumat olduğunu ifade ederek, "Engellilerin haklarının olduğunu biliyorsak, buna inanıyorsak, onların hukukuna da fiilen saygı göstermek durumundayız. Onlara bir engel de biz çıkarmamalıyız. Gölge etmediğimiz durumlarda onlar umut ve gayretleri ile nice başarıya imza atıyorlar" dedi.
İTÜ Gümüşsuyu Yerleşkesi'nde engelli bireylerin ihtiyaçları düşünülerek kumaş, giysi ve diğer tekstil tasarımlarının yapılacağı, numunelerin üretileceği merkezin açılışı Emine Erdoğan ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından yapıldı. Açılışın ardından Erdoğan, merkezi ziyaret ederek, tasarım atölyeleri ve cihazlar hakkında bilgi aldı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ekim 2015 16:04
Gösterim: 1378
ÖYP kapsamında sonuçları açıklanan rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçlarına göre atamaların başvuruları bugün sona eriyor.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçları için başvuru süresi bugün doluyor.
Sınavı kazananların, lisans diplomasının aslı veya noter tasdikli örneği, lisans mezuniyetine ilişkin transkriptin aslı, yerleştirmeyi esas beyan edilen ALES sonuç belgesi, ALES'ten muaf olunması halinde doktora eğitiminin tamamladığına dair ya da öğretim elemanı olarak çalışıldığına dair belge, yerleştirmeye esas beyan edilen yabancı dil sınav sonuç belgesi, 12 adet fotoğraf ve araştırma görevlisi olarak çalışmalarına engel bir durum olmadığına dair sağlık raporuyla kazandığı üniversiteye başvurularını gerçekleştirmesi gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
ÖYP kapsamında sonuçları açıklanan rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçlarına göre atamaların başvuruları bugün sona eriyor.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçları için başvuru süresi bugün doluyor.
Sınavı kazananların, lisans diplomasının aslı veya noter tasdikli örneği, lisans mezuniyetine ilişkin transkriptin aslı, yerleştirmeyi esas beyan edilen ALES sonuç belgesi, ALES'ten muaf olunması halinde doktora eğitiminin tamamladığına dair ya da öğretim elemanı olarak çalışıldığına dair belge, yerleştirmeye esas beyan edilen yabancı dil sınav sonuç belgesi, 12 adet fotoğraf ve araştırma görevlisi olarak çalışmalarına engel bir durum olmadığına dair sağlık raporuyla kazandığı üniversiteye başvurularını gerçekleştirmesi gerekiyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ekim 2015 10:07
Gösterim: 1393
Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, TEKNOKENT bünyesinde geliştirdikleri sistemle kalp krizinden ölümleri azaltmayı amaçlıyor.
Sakarya Üniversitesi’nde (SAÜ) Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, TEKNOKENT bünyesinde geliştirdikleri sistemle kalp krizinden ölümleri azaltmayı amaçlıyor.
Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümünde eğitim gören 6 öğrenci, TEKNOKENT'te yaklaşık 2 yıldır yaptıkları çalışma sonucunda, kalp krizi gelişimini erken dönemde belirlemek üzere bant geliştirdi.
Bant sayesinde, datalar sürekli incelenerek, kalp krizi riski durumunda kişi ya hastaneye yönlendirilecek ya da ambulansla sağlık kuruluşuna sevki sağlanacak.
Öğrencilerden Ömer Faruk Başargan, insanların kalp krizinden dolayı hastaneye gecikme ya da ambulansın geç gelmesiyle sorun yaşadığını belirterek, "Bu insanlar büyük hayati riskler içerisinde ve bu sonuçlar ölümle ya da felçle sonuçlanabiliyor. Bu gibi durumlardan dolayı 'ne gibi bir çözüm bulabiliriz' diye araştırma içerisine girdik. Bunun üzerine de böyle bir sistem geliştirdik" diye konuştu.
Başargan, kişide herhangi bir göğüs ya da kol ağrısı gibi bir semptom oluştuğunda, butona basarak durumu sisteme iletebileceğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu değerlendirmeler kapsamında risk analizini yaptıktan sonra büyük bir risk yoksa öncelikle kişiyi arayabiliyoruz ve hastaneye gönderiyoruz. Eğer datalarda büyük sapmalar varsa risk durumu fazlaysa üzerindeki konumlayıcı sayesinde kişinin konumlarını tespit ediyoruz ve olduğu yere ambulansı gönderiyoruz. Bu şekilde de erken teşhiste çığır açabileceğimizi düşünüyoruz. Ürün, maliyeti oldukça düşük ve kullanıcının kullanabileceği şekilde olacak."
EKG kayıtlarını da alabiliyor
Proje danışmanı SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Tatlı da kalp krizi yüzünden gerçekleşen ölüm oranlarının nasıl azaltılabileceği konusunda bir proje oluşturduklarını anlatarak, "Hikayesinde yüksek tansiyonu, şeker hastalığı, hiperlipidemi dediğimiz kolesterol yüksekliği, ailede kalp krizi hikayesi olan ya da daha önce kalp krizi by-pass ameliyatı geçirmiş olan hastaları yüksek riskli hastalar olarak belirledik. Bu hastalarda sonraki süreçte kalp krizi gelişimini erken dönemde tanımak ve tedavi şemasını hızlı bir şekilde oluşturmak için mekatronikçi arkadaşlar öncülüğünde bir mekanizma oluşturmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.
Tatlı, hastanın şikayetçi olduğu dönemde kendisine verdikleri semptom cihazına bastığı anda vücudundan Elektrokardiyografi (EKG) kayıtlarının alındığını belirterek, "Bu kayıtlar, sinyal aracılığıyla 112 Acil Servisine ya da hastanenin bir uzman kadrosuna gönderilip analiz ediyor.
Amaçlarının kalp krizi tanısını hemen koymak ve hastaneye geliş sürecini hızlandırmak olduğunu vurgulayan Tatlı, bu sistemin sonuçlarının iyi lanse edilebilmesi durumunda dünyada benimsenecek bir proje olduğunu dile getirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, TEKNOKENT bünyesinde geliştirdikleri sistemle kalp krizinden ölümleri azaltmayı amaçlıyor.
Sakarya Üniversitesi’nde (SAÜ) Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, TEKNOKENT bünyesinde geliştirdikleri sistemle kalp krizinden ölümleri azaltmayı amaçlıyor.
Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümünde eğitim gören 6 öğrenci, TEKNOKENT'te yaklaşık 2 yıldır yaptıkları çalışma sonucunda, kalp krizi gelişimini erken dönemde belirlemek üzere bant geliştirdi.
Bant sayesinde, datalar sürekli incelenerek, kalp krizi riski durumunda kişi ya hastaneye yönlendirilecek ya da ambulansla sağlık kuruluşuna sevki sağlanacak.
Öğrencilerden Ömer Faruk Başargan, insanların kalp krizinden dolayı hastaneye gecikme ya da ambulansın geç gelmesiyle sorun yaşadığını belirterek, "Bu insanlar büyük hayati riskler içerisinde ve bu sonuçlar ölümle ya da felçle sonuçlanabiliyor. Bu gibi durumlardan dolayı 'ne gibi bir çözüm bulabiliriz' diye araştırma içerisine girdik. Bunun üzerine de böyle bir sistem geliştirdik" diye konuştu.
Başargan, kişide herhangi bir göğüs ya da kol ağrısı gibi bir semptom oluştuğunda, butona basarak durumu sisteme iletebileceğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu değerlendirmeler kapsamında risk analizini yaptıktan sonra büyük bir risk yoksa öncelikle kişiyi arayabiliyoruz ve hastaneye gönderiyoruz. Eğer datalarda büyük sapmalar varsa risk durumu fazlaysa üzerindeki konumlayıcı sayesinde kişinin konumlarını tespit ediyoruz ve olduğu yere ambulansı gönderiyoruz. Bu şekilde de erken teşhiste çığır açabileceğimizi düşünüyoruz. Ürün, maliyeti oldukça düşük ve kullanıcının kullanabileceği şekilde olacak."
EKG kayıtlarını da alabiliyor
Proje danışmanı SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Tatlı da kalp krizi yüzünden gerçekleşen ölüm oranlarının nasıl azaltılabileceği konusunda bir proje oluşturduklarını anlatarak, "Hikayesinde yüksek tansiyonu, şeker hastalığı, hiperlipidemi dediğimiz kolesterol yüksekliği, ailede kalp krizi hikayesi olan ya da daha önce kalp krizi by-pass ameliyatı geçirmiş olan hastaları yüksek riskli hastalar olarak belirledik. Bu hastalarda sonraki süreçte kalp krizi gelişimini erken dönemde tanımak ve tedavi şemasını hızlı bir şekilde oluşturmak için mekatronikçi arkadaşlar öncülüğünde bir mekanizma oluşturmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.
Tatlı, hastanın şikayetçi olduğu dönemde kendisine verdikleri semptom cihazına bastığı anda vücudundan Elektrokardiyografi (EKG) kayıtlarının alındığını belirterek, "Bu kayıtlar, sinyal aracılığıyla 112 Acil Servisine ya da hastanenin bir uzman kadrosuna gönderilip analiz ediyor.
Amaçlarının kalp krizi tanısını hemen koymak ve hastaneye geliş sürecini hızlandırmak olduğunu vurgulayan Tatlı, bu sistemin sonuçlarının iyi lanse edilebilmesi durumunda dünyada benimsenecek bir proje olduğunu dile getirdi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ekim 2015 14:38
Gösterim: 1541
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın’a Azerbaycan’daki “Odlay Yurdu Üniversitesi” tarafından uluslararası alanda gerçekleştirdiği yükseköğretim çalışmalarından ötürü “Fahri Doktora” unvanı verildi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın, uluslararası alanda yaptığı yükseköğretim çalışmalarından ötürü Azarbaycan Odlay Yurdu Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanına layık görüldü.
Doktora unvanı Bakü’de düzenlenen törenle takdim edildi.
Azarbaycan Milletvekili ve “Odlay Yurdu Üniversitesi” kurucusu Prof. Dr. Ahmed Valiyev, törende yaptığı konuşmada, “İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve EURAS Kurucu Başkanı Sn. Dr. Mustafa Aydın’ın uluslararası alanda gerçekleştirdiği yüksek öğretim çalışmaları örnek alınacak değerdedir ve de eğitimin kalitesini arttırmaya yöneliktir. Ülkem ve eğitimci kimliğim adına kendisine Fahri Doktora unvanı takdim ederek teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
Eğitimciler global trendleri takip etmeli
Fahri Doktora cübbe ve kepini giyen Dr. Mustafa Aydın, teşekkür konuşmasında, “Eğitimcilerin global trendleri takip etmesi, sınırların ortadan kalktığı bir dünyada her zaman yeniliklere öncülükle ülkelerinin gelişiminde akıncı güçler olarak çalışmaları gerekir. Sizler huzurunda sayın milletvekili ve rektörüme şükranlarımı sunarım” ifadelerini kullandı.
Dr. Mustafa Aydın, Azarbaycan ziyareti sırasında Eğitim Bakan Yardımcısı Ceyhun Bayramov ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Hafız Pasayev ile de bir araya geldi. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın’ın her iki isimle görüşmesinde, Azerbaycan Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulacak “Study in Azarbaycan” markasının ilk kullanımının EURAS tarafından desteklenen EURIE Avrasya Yükseöğretim Zirvesi’nde kullanılması ve eğitim işbirliklerinin arttırılması konuları konuşuldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın’a Azerbaycan’daki “Odlay Yurdu Üniversitesi” tarafından uluslararası alanda gerçekleştirdiği yükseköğretim çalışmalarından ötürü “Fahri Doktora” unvanı verildi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın, uluslararası alanda yaptığı yükseköğretim çalışmalarından ötürü Azarbaycan Odlay Yurdu Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanına layık görüldü.
Doktora unvanı Bakü’de düzenlenen törenle takdim edildi.
Azarbaycan Milletvekili ve “Odlay Yurdu Üniversitesi” kurucusu Prof. Dr. Ahmed Valiyev, törende yaptığı konuşmada, “İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve EURAS Kurucu Başkanı Sn. Dr. Mustafa Aydın’ın uluslararası alanda gerçekleştirdiği yüksek öğretim çalışmaları örnek alınacak değerdedir ve de eğitimin kalitesini arttırmaya yöneliktir. Ülkem ve eğitimci kimliğim adına kendisine Fahri Doktora unvanı takdim ederek teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
Eğitimciler global trendleri takip etmeli
Fahri Doktora cübbe ve kepini giyen Dr. Mustafa Aydın, teşekkür konuşmasında, “Eğitimcilerin global trendleri takip etmesi, sınırların ortadan kalktığı bir dünyada her zaman yeniliklere öncülükle ülkelerinin gelişiminde akıncı güçler olarak çalışmaları gerekir. Sizler huzurunda sayın milletvekili ve rektörüme şükranlarımı sunarım” ifadelerini kullandı.
Dr. Mustafa Aydın, Azarbaycan ziyareti sırasında Eğitim Bakan Yardımcısı Ceyhun Bayramov ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Hafız Pasayev ile de bir araya geldi. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) Kurucu Başkanı Dr. Mustafa Aydın’ın her iki isimle görüşmesinde, Azerbaycan Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulacak “Study in Azarbaycan” markasının ilk kullanımının EURAS tarafından desteklenen EURIE Avrasya Yükseöğretim Zirvesi’nde kullanılması ve eğitim işbirliklerinin arttırılması konuları konuşuldu.
Son Güncelleme: Cuma, 16 Ekim 2015 14:19
Gösterim: 1689