Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Millî Eğitim Bakanlığınca, Velivizyon platformu kurularak okul-aile iş birliğini güçlendirmek; öğrencilerin, sosyal ve akademik yönden bütünsel eğitimine daha fazla katkı sağlamak amacıyla velilere yönelik 27 bölümden oluşan dizi film çekildi.
Millî Eğitim Bakanlığınca, velilerin sorumluluk duygularını artırmak suretiyle okul-aile iş birliğini güçlendirmek ve böylece öğrencilerin, sosyal ve akademik yönden bütünsel eğitimine daha fazla katkı sağlamak amacıyla "Velivizyon" platformu oluşturuldu.
"Velivizyon" ile, öğrencilerin zamanının çoğu okul dışındaki alanlarda geçtiği gerçeğinden hareketle geleceğin teminatı olan çocukları en iyi şekilde yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak için eğitim öğretimin en önemli paydaşlarından biri olan velilerin okulla azami iş birliğinin sağlanması, öğretmenin yükünün hafifletilmesi ve velilerin bilinçlendirilerek sorumluluk duygularının artırılması hedefleniyor.
Web sayfası, youtube kanalı ve sosyal medya hesaplarından oluşan Velivizyon platformunda, yönetmenliğini Bora Severcan'ın üstlendiği 12 ana başlık altında 8-10 dakikalık toplam 27 bölümden oluşan dizi film bulunuyor.
Velivizyon tanıtım programı 15 Ağustos'ta Ankara'da düzenlenecek. Programa Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanı sıra Nevra Serezli, Zihni Göktay, Volkan Severcan, Zuhal Yalçın, Ziya Kürküt, Didem İnselel ve Şebnem Özinal gibi usta oyuncular da katılacak.
Velivizyon platformuyla "sağlıklı iletişim kurmak", "huzurlu ev, huzurlu sınıftır", "veli olmak", "evdeki öğretmen", "okul-aile birliği" gibi temalarla toplumdaki ortak sorunlara dikkati çekmek, velileri bilinçlendirerek öğrencilerin eğitim süreçlerinde ailelerin aktif katılımını artırmak ve çocukların geleceği için ideal bir "okul-aile-çocuk" iş birliğini sağlamak hedefleniyor.
Dizi film kadrosunda yer alan duayen oyuncular, "okul-aile-çocuk" ilişkileri ile Türk toplum yapısına ilişkin gözlemlerden yola çıkarak "anne, baba, dede, nine" gibi çeşitli roller üstlendi. Zihni Göktay, Nevra Serezli, Volkan Severcan, Gülen Karaman, Zuhal Yalçın, Şebnem Özinal, Sefa Zengin ve Ziya Kürküt gibi usta oyuncuların rol aldığı bu dizi filmde iki ailenin çocuklarının 1.sınıftan 12. sınıfa, olan okul hayatları gibi okul-aile-çocuk ekseninde toplumsal konular ele alındı.
Platformda veliler için hazırlanan dizi film ve kamu spotlarının yanı sıra "Çocukla Oyun", "Ergenlikte Doğru Yaklaşım", "Dijital Mecranın Doğru Kullanımı", "Çocukla Verimli Zaman Geçirme", "Çocuğun Sosyal Çevresini Tanımanın Önemi" gibi konularda, çocuk-ebeveyn ilişkisini güçlendirerek sağlıklı bir iletişim ortamının kurulabilmesine yönelik videolar, oyunlar, konunun uzmanları ile yapılan söyleşiler, bilgilendirme yazıları ve benzeri içerikler de yayımlanacak.
Hazırlanan dizi film; EBA (Eğitim Bilişim Ağı), HEMBA (Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı), velivizyon.meb.gov.tr, Millî Eğitim Bakanlığının sosyal medya hesapları ile ulusal TV kanallarında ve dijital platformlarda yayımlanacak.
Oyuncu Kadrosu:
Nevra Serezli, Zihni Göktay, Volkan Severcan, Didem İnselel, Ziya Kürküt, Şebnem Özinal, Zuhal Yalçın, Mina Ünsür, Ömer Vatanartıran, Adin Külçe, Ekin Pasvanoğlu, Ada Nizamoğlu, Asya Ağaca, Doruk Günaydın, Cansın Özyosun, Gülen Karaman, Selen Severcan, Sefa Zengin, Gülçin Gülrek, Yağmur Çokgenç, Ümit İlban, Ferdi Alver, Umut Temizaş.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Millî Eğitim Bakanlığınca, Velivizyon platformu kurularak okul-aile iş birliğini güçlendirmek; öğrencilerin, sosyal ve akademik yönden bütünsel eğitimine daha fazla katkı sağlamak amacıyla velilere yönelik 27 bölümden oluşan dizi film çekildi.
Millî Eğitim Bakanlığınca, velilerin sorumluluk duygularını artırmak suretiyle okul-aile iş birliğini güçlendirmek ve böylece öğrencilerin, sosyal ve akademik yönden bütünsel eğitimine daha fazla katkı sağlamak amacıyla "Velivizyon" platformu oluşturuldu.
"Velivizyon" ile, öğrencilerin zamanının çoğu okul dışındaki alanlarda geçtiği gerçeğinden hareketle geleceğin teminatı olan çocukları en iyi şekilde yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak için eğitim öğretimin en önemli paydaşlarından biri olan velilerin okulla azami iş birliğinin sağlanması, öğretmenin yükünün hafifletilmesi ve velilerin bilinçlendirilerek sorumluluk duygularının artırılması hedefleniyor.
Web sayfası, youtube kanalı ve sosyal medya hesaplarından oluşan Velivizyon platformunda, yönetmenliğini Bora Severcan'ın üstlendiği 12 ana başlık altında 8-10 dakikalık toplam 27 bölümden oluşan dizi film bulunuyor.
Velivizyon tanıtım programı 15 Ağustos'ta Ankara'da düzenlenecek. Programa Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanı sıra Nevra Serezli, Zihni Göktay, Volkan Severcan, Zuhal Yalçın, Ziya Kürküt, Didem İnselel ve Şebnem Özinal gibi usta oyuncular da katılacak.
Velivizyon platformuyla "sağlıklı iletişim kurmak", "huzurlu ev, huzurlu sınıftır", "veli olmak", "evdeki öğretmen", "okul-aile birliği" gibi temalarla toplumdaki ortak sorunlara dikkati çekmek, velileri bilinçlendirerek öğrencilerin eğitim süreçlerinde ailelerin aktif katılımını artırmak ve çocukların geleceği için ideal bir "okul-aile-çocuk" iş birliğini sağlamak hedefleniyor.
Dizi film kadrosunda yer alan duayen oyuncular, "okul-aile-çocuk" ilişkileri ile Türk toplum yapısına ilişkin gözlemlerden yola çıkarak "anne, baba, dede, nine" gibi çeşitli roller üstlendi. Zihni Göktay, Nevra Serezli, Volkan Severcan, Gülen Karaman, Zuhal Yalçın, Şebnem Özinal, Sefa Zengin ve Ziya Kürküt gibi usta oyuncuların rol aldığı bu dizi filmde iki ailenin çocuklarının 1.sınıftan 12. sınıfa, olan okul hayatları gibi okul-aile-çocuk ekseninde toplumsal konular ele alındı.
Platformda veliler için hazırlanan dizi film ve kamu spotlarının yanı sıra "Çocukla Oyun", "Ergenlikte Doğru Yaklaşım", "Dijital Mecranın Doğru Kullanımı", "Çocukla Verimli Zaman Geçirme", "Çocuğun Sosyal Çevresini Tanımanın Önemi" gibi konularda, çocuk-ebeveyn ilişkisini güçlendirerek sağlıklı bir iletişim ortamının kurulabilmesine yönelik videolar, oyunlar, konunun uzmanları ile yapılan söyleşiler, bilgilendirme yazıları ve benzeri içerikler de yayımlanacak.
Hazırlanan dizi film; EBA (Eğitim Bilişim Ağı), HEMBA (Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı), velivizyon.meb.gov.tr, Millî Eğitim Bakanlığının sosyal medya hesapları ile ulusal TV kanallarında ve dijital platformlarda yayımlanacak.
Oyuncu Kadrosu:
Nevra Serezli, Zihni Göktay, Volkan Severcan, Didem İnselel, Ziya Kürküt, Şebnem Özinal, Zuhal Yalçın, Mina Ünsür, Ömer Vatanartıran, Adin Külçe, Ekin Pasvanoğlu, Ada Nizamoğlu, Asya Ağaca, Doruk Günaydın, Cansın Özyosun, Gülen Karaman, Selen Severcan, Sefa Zengin, Gülçin Gülrek, Yağmur Çokgenç, Ümit İlban, Ferdi Alver, Umut Temizaş.
Son Güncelleme: Çarşamba, 14 Ağustos 2024 10:45
Gösterim: 518
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 2 Haziran'da yapılan merkezî sınavın sonuçları açıklandı. Öğrenciler, sınav sonuçlarını "meb.gov.tr" adresinden öğrenebilecek.
Millî Eğitim Bakanlığınca 2 Haziran tarihinde iki oturum hâlinde yapılan sınav, 973 yurt içi sınav merkezinde, 3 bin 891 okuldaki 62 bin 663 salonda; yurt dışında ise 11 sınav merkezinde, 11 okuldaki 35 salonda gerçekleştirildi.
Sınavın birinci oturumunda öğrencilere sözel alanda Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisiyle yabancı dil derslerinden toplam 50 soru soruldu. Sınavın ikinci oturumunda ise öğrencilere matematik ve fen bilimlerinden toplam 40 soru yöneltildi.
Bu yıl LGS merkezî sınavına başvuran 1 milyon 38 bin 544 öğrencinin 992 bin 906'sı sınava katıldı, sınava katılım oranı yüzde 95,61 olarak gerçekleşti.
LGS yerleştirme kılavuzuna göre, bu yıl Türkiye genelinde 2 bin 525 liseye merkezî sınav puanına göre öğrenci yerleştirilecek. Bu okulların kontenjanı da 203 bin 638 öğrenci olarak belirlendi.
Öte yandan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak ortaöğretim kurumları tercih süreci de bugün başladı, 17 Temmuz Çarşamba günü saat 17.00'ye kadar devam edecek. Yerleştirme sonuçları ise 22 Temmuz'da açıklanacak.
LGS merkezî sınav sonuçlarına ulaşmak için https://sonuc.meb.gov.tr/
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 2 Haziran'da yapılan merkezî sınavın sonuçları açıklandı. Öğrenciler, sınav sonuçlarını "meb.gov.tr" adresinden öğrenebilecek.
Millî Eğitim Bakanlığınca 2 Haziran tarihinde iki oturum hâlinde yapılan sınav, 973 yurt içi sınav merkezinde, 3 bin 891 okuldaki 62 bin 663 salonda; yurt dışında ise 11 sınav merkezinde, 11 okuldaki 35 salonda gerçekleştirildi.
Sınavın birinci oturumunda öğrencilere sözel alanda Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisiyle yabancı dil derslerinden toplam 50 soru soruldu. Sınavın ikinci oturumunda ise öğrencilere matematik ve fen bilimlerinden toplam 40 soru yöneltildi.
Bu yıl LGS merkezî sınavına başvuran 1 milyon 38 bin 544 öğrencinin 992 bin 906'sı sınava katıldı, sınava katılım oranı yüzde 95,61 olarak gerçekleşti.
LGS yerleştirme kılavuzuna göre, bu yıl Türkiye genelinde 2 bin 525 liseye merkezî sınav puanına göre öğrenci yerleştirilecek. Bu okulların kontenjanı da 203 bin 638 öğrenci olarak belirlendi.
Öte yandan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak ortaöğretim kurumları tercih süreci de bugün başladı, 17 Temmuz Çarşamba günü saat 17.00'ye kadar devam edecek. Yerleştirme sonuçları ise 22 Temmuz'da açıklanacak.
LGS merkezî sınav sonuçlarına ulaşmak için https://sonuc.meb.gov.tr/
Son Güncelleme: Cuma, 28 Haziran 2024 12:02
Gösterim: 493
İyi Bir Eğitim Platformu tarafından 26-27-28 Nisan’da Antalya Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace’da düzenlenecek Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu SES 2024 alanında uzman isimleri eğitimcilerle buluşturacak.
Ülkemizin alanında en önemli eğitimci, akademisyen, yazarlarını buluşturacak sempozyumda 21. Yüzyılda eğitim, eğitimin geleceği, eğitimde dijitalleşme ve teknoloji entegrasyonu, esnek öğrenme ortamları, bireyselleşmiş eğitim, uzaktan eğitim, eğitimde yapay zekâ gibi birçok konu masaya yatırılacak.
Eğitim Girişimcisi Ümit Kalko; "Eğitim, bilgiyle donanmış bir anlayışın, geleceği dönüştürme gücüdür." Eğitim sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm aracıdır. Bilgiyle donanmış bireyler, toplumlarında liderlik edebilir, değişimi teşvik edebilir ve ilerlemeyi destekleyebilir. Bu bağlamda sürdürülebilir eğitim projelerine destek vermek amacıyla İyi Bir Eğitim Platformu’nu kurmuş olmanın mutluluğunu duyuyoruz dedi.
İyi Bir Eğitim Platformu’nu kurmaktaki amacına vurgu yapan Kalko, eğitim alanındaki fikirleri ve yenilikleri paylaşarak, birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmek olduğunu belirtmek isteriz. Her yıl farklı bir tema ile belirleyeceğimiz sempozyumlar ile sizleri, alanında uzman konuşmacılarımızın ilham verici sunumları, interaktif oturumlar ve atölye çalışmalarıyla bir araya gelerek, eğitimde sürdürülebilir değişim için adımlar atmaya ve yeni fırsatlar keşfetmeye davet ediyoruz diye belirtti.
Eğitim sistemlerinin ve pratiklerinin daha çevre dostu, toplumsal açıdan adil ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale getirilmesine katkıda bulunacak Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu SES 2024 kapsamında 27 Nisan gerçekleşecek Gala Gecesinde katılımcılara keyifli anlar yaşatmak üzere Ünlü Sanatçı Öykü Gürman’ın sahne alacağı konser yer alacak.
SEMPOZYUMDA KONUŞMACI OLACAK İSİMLER:
* Dr. Ziya Selçuk - Önce Öğretmen Vakfı Başkanı Milli Eğitim Eski Bakanı
* İbrahim Taşel - TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı
* Prof. Dr. Özgür Demirtaş - Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı
* Prof. Dr. Soner Yıldırım - Eğitim Bilimci Doç. Dr. Esef Hakan Toytok
* Ümit Kalko - TÖDER Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitim Girişimcisi
* Ufuk Tarhan - Fütürist, Ekonomist, Ajans Başkanı, Yazar
* Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Akademisyen, Yazar
* Prof. Dr. Mustafa Sever - Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi
* Prof. Dr. Ramazan Sağ - Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi
* Prof. Dr. Uğur Batı - Akademisyen ve Yazar
* Doç. Dr. Yavuz Samur - Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi, YEGAM Başkanı
* ODTÜ Eğitim Fakültesi BÖTE Öğretim Üyesi
* Sevinç Atabay - Eğitimci, Sosyal Girişimci
* Mümin Sekman - Düşünürü, Başarı Konuşuru, Başarı Yazarı
* Semih Saygıner - Dünya Bilardo Şampiyonu
* Beyhan Budak - Uzman Klinik Psikolog, Yazar
* Dilek Livaneli - Küresel Öğretmen, Yazar
* Devrim Danyal - Blockchain Metaverse Akademi Kurucusu, Gelecek Teknolojileri Eğitmeni
* Erhan Özdemir - Drama Lideri, Oyun Danışmanı, P4C Kolaylaştırıcı
* Doç. Dr. Serkan Demir - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve SES 2024 Program Moderatörü
SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM SEMPOZYUMU HAKKINDA
Sürdürülebilir eğitim, çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir gelecek için bireyleri bilinçlendirmeyi ve yetiştirmeyi amaçlayan eğitim anlayışıdır. Çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlayan bu yaklaşım, bireylerin ve toplumların doğal kaynakları koruma, sosyal adaleti sağlama, ekonomik refahı artırma ve küresel sorunlara çözüm bulma konularında bilinçlenmesini ve eyleme geçmesini hedefler.
Dünyamızda sürdürülebilir eğitimin uygulanmasında ortak bir anlayış ve farkındalık eksikliğinin olması, öğretmen eğitimi, yeni öğretim materyalleri, saha gezileri gibi ek kaynaklar da gerektirmesi ve geleneksel eğitim sistemlerini benimsemiş okulların değişime karşı dirençli olabilmesi sürdürülebilir eğitim uygulamalarının nitelikli ve yaygın bir şekilde uygulanmasının önüne geçmektedir.
Bu amaçla her yıl geleneksel olarak farklı bir temayla düzenleyeceğimiz Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu, eğitim alanında sürdürülebilirlik konusunu ele alan ve bu alanda farkındalık yaratmayı, bilgi paylaşımını ve iş birliğini teşvik eden bir oluşumdur. Alanında uzman akademisyenler, eğitimciler, uzmanlar, politika yapıcılar ve diğer ilgili paydaşları bir araya getirir.
İYİ BİR EĞİTİM PLATFORMU NEDİR?
İyi Bir Eğitim Platformu, Türkiye’deki okulların eğitim kalitesini çağın gerektirdiği şekilde yükseltmek; ulusal ve evrensel değerleri özümsemiş, 21. yüzyıl toplumunun gerektirdiği bilgi ve becerileri edinmiş, sosyal, sanatsal duyarlılıkları yüksek, teknoloji kullanan, üretken, en az bir yabancı dili iyi bilen, Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet kültürünü içselleştirmiş, insana, topluma, doğaya saygılı bireyler yetiştirmek amacıyla kurulmuştur.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İyi Bir Eğitim Platformu tarafından 26-27-28 Nisan’da Antalya Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace’da düzenlenecek Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu SES 2024 alanında uzman isimleri eğitimcilerle buluşturacak.
Ülkemizin alanında en önemli eğitimci, akademisyen, yazarlarını buluşturacak sempozyumda 21. Yüzyılda eğitim, eğitimin geleceği, eğitimde dijitalleşme ve teknoloji entegrasyonu, esnek öğrenme ortamları, bireyselleşmiş eğitim, uzaktan eğitim, eğitimde yapay zekâ gibi birçok konu masaya yatırılacak.
Eğitim Girişimcisi Ümit Kalko; "Eğitim, bilgiyle donanmış bir anlayışın, geleceği dönüştürme gücüdür." Eğitim sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm aracıdır. Bilgiyle donanmış bireyler, toplumlarında liderlik edebilir, değişimi teşvik edebilir ve ilerlemeyi destekleyebilir. Bu bağlamda sürdürülebilir eğitim projelerine destek vermek amacıyla İyi Bir Eğitim Platformu’nu kurmuş olmanın mutluluğunu duyuyoruz dedi.
İyi Bir Eğitim Platformu’nu kurmaktaki amacına vurgu yapan Kalko, eğitim alanındaki fikirleri ve yenilikleri paylaşarak, birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmek olduğunu belirtmek isteriz. Her yıl farklı bir tema ile belirleyeceğimiz sempozyumlar ile sizleri, alanında uzman konuşmacılarımızın ilham verici sunumları, interaktif oturumlar ve atölye çalışmalarıyla bir araya gelerek, eğitimde sürdürülebilir değişim için adımlar atmaya ve yeni fırsatlar keşfetmeye davet ediyoruz diye belirtti.
Eğitim sistemlerinin ve pratiklerinin daha çevre dostu, toplumsal açıdan adil ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale getirilmesine katkıda bulunacak Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu SES 2024 kapsamında 27 Nisan gerçekleşecek Gala Gecesinde katılımcılara keyifli anlar yaşatmak üzere Ünlü Sanatçı Öykü Gürman’ın sahne alacağı konser yer alacak.
SEMPOZYUMDA KONUŞMACI OLACAK İSİMLER:
* Dr. Ziya Selçuk - Önce Öğretmen Vakfı Başkanı Milli Eğitim Eski Bakanı
* İbrahim Taşel - TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı
* Prof. Dr. Özgür Demirtaş - Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı
* Prof. Dr. Soner Yıldırım - Eğitim Bilimci Doç. Dr. Esef Hakan Toytok
* Ümit Kalko - TÖDER Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitim Girişimcisi
* Ufuk Tarhan - Fütürist, Ekonomist, Ajans Başkanı, Yazar
* Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Akademisyen, Yazar
* Prof. Dr. Mustafa Sever - Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi
* Prof. Dr. Ramazan Sağ - Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi
* Prof. Dr. Uğur Batı - Akademisyen ve Yazar
* Doç. Dr. Yavuz Samur - Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi, YEGAM Başkanı
* ODTÜ Eğitim Fakültesi BÖTE Öğretim Üyesi
* Sevinç Atabay - Eğitimci, Sosyal Girişimci
* Mümin Sekman - Düşünürü, Başarı Konuşuru, Başarı Yazarı
* Semih Saygıner - Dünya Bilardo Şampiyonu
* Beyhan Budak - Uzman Klinik Psikolog, Yazar
* Dilek Livaneli - Küresel Öğretmen, Yazar
* Devrim Danyal - Blockchain Metaverse Akademi Kurucusu, Gelecek Teknolojileri Eğitmeni
* Erhan Özdemir - Drama Lideri, Oyun Danışmanı, P4C Kolaylaştırıcı
* Doç. Dr. Serkan Demir - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve SES 2024 Program Moderatörü
SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM SEMPOZYUMU HAKKINDA
Sürdürülebilir eğitim, çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir gelecek için bireyleri bilinçlendirmeyi ve yetiştirmeyi amaçlayan eğitim anlayışıdır. Çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlayan bu yaklaşım, bireylerin ve toplumların doğal kaynakları koruma, sosyal adaleti sağlama, ekonomik refahı artırma ve küresel sorunlara çözüm bulma konularında bilinçlenmesini ve eyleme geçmesini hedefler.
Dünyamızda sürdürülebilir eğitimin uygulanmasında ortak bir anlayış ve farkındalık eksikliğinin olması, öğretmen eğitimi, yeni öğretim materyalleri, saha gezileri gibi ek kaynaklar da gerektirmesi ve geleneksel eğitim sistemlerini benimsemiş okulların değişime karşı dirençli olabilmesi sürdürülebilir eğitim uygulamalarının nitelikli ve yaygın bir şekilde uygulanmasının önüne geçmektedir.
Bu amaçla her yıl geleneksel olarak farklı bir temayla düzenleyeceğimiz Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu, eğitim alanında sürdürülebilirlik konusunu ele alan ve bu alanda farkındalık yaratmayı, bilgi paylaşımını ve iş birliğini teşvik eden bir oluşumdur. Alanında uzman akademisyenler, eğitimciler, uzmanlar, politika yapıcılar ve diğer ilgili paydaşları bir araya getirir.
İYİ BİR EĞİTİM PLATFORMU NEDİR?
İyi Bir Eğitim Platformu, Türkiye’deki okulların eğitim kalitesini çağın gerektirdiği şekilde yükseltmek; ulusal ve evrensel değerleri özümsemiş, 21. yüzyıl toplumunun gerektirdiği bilgi ve becerileri edinmiş, sosyal, sanatsal duyarlılıkları yüksek, teknoloji kullanan, üretken, en az bir yabancı dili iyi bilen, Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet kültürünü içselleştirmiş, insana, topluma, doğaya saygılı bireyler yetiştirmek amacıyla kurulmuştur.
Son Güncelleme: Pazartesi, 08 Nisan 2024 13:24
Gösterim: 617
Öğrenen profili, okullar ve eğitim dünyasında karşılaştığımız sorunlar değişiyor. Biz eğitimciler olarak bu sorunları nasıl yönetmeliyiz?
Melike Ateş - PTC Türkiye Direktörü
Eğitimciler olarak odak noktamız şüphesiz ki öğrencinin öğrenmesini sağlamak. Çeşitli uzmanların bakış açılarını ve öğrenme teorilerini incelediğimizde öğrenmenin uzun bir yolculuk olduğu görüşünü bugün de benimsiyoruz. Eski Yunan düşünürlerinden Plato öğrenme üzerinde çok düşünmüş ve kişinin hiç bilmediği yeni bir olguyu nasıl öğrendiği konusu üzerinde durmuş. Daha sonraki yüzyılda eğitim uzmanları ortaya yeni teoriler atmışlar. Örnek olarak, Davranışsal, Akılcı ve Yapılandırıcı öğrenme teorileri verilebilir. Tüm bu teoriler ve daha sonra yapılan ayrıntılı çalışmalar öğrenmenin nasıl gerçekleştiği üzerinde yoğunlaşıyor. Ana sorumuz, biz eğitimcilerin öğrencinin öğrenmesini sağlamak ve öğrenmeyi kalıcı ve sürekli hale getirmek için neler yaptığımıza odaklanmak.
Hızla gelişen ve değişen bir dünyada işimizi en iyi biçimde yapmak için büyük bir çaba içerisindeyiz. Acaba karşımızdaki gençleri, öğrenci veya öğretmen, doğru anlayabiliyor muyuz? Onların dünya görüşlerinin, bakış açılarının farkında mıyız? Onları birer boş bardak gibi doldurmayı mı seçeceğiz yoksa onlara kendi öğrenme sorumluluklarını almaları için yol mu göstereceğiz, rehberlik mi edeceğiz?
ÖĞRETEN OKULLARDAN ÖĞRENEN OKULLARA
Mind Academy olarak öğrenmeyi sağlamak yolunda çalışmakta ve bu konularda okullarımıza danışmanlık veriyoruz. Dünyada isim yapmış eğitim liderlerinden Bambi Betts’in söylediği gibi öğrenmenin bittiği yerde insan hayatının da biteceğine inanıyoruz. Günümüzde okullar sadece öğreten kimliğinden çoktan çıktı ve öğrenen okullar olma yolunda hızla ilerliyorlar. Biz de işte bu anlamlı yolculukta okullara destek vermeyi hedefliyoruz. Öğrenmek yaşam boyu süren bir eylem. Sürekli değişen ve teknolojik olarak da yenilenen dünyamızda bilgi de sürekli yenileniyor. Okullar tüm paydaşlarının öğrenmesini sağlamak durumunda. Bu yolda ilerlerken dikkat edilmesi gereken konuların başında okul liderlerinin ve diğer yöneticilerin liderlik biçimlerini sorgulamak, okullarının misyon ve vizyonlarını yeniden değerlendirmek, kendilerini ve öğretmenlerini sürekli geliştirerek öğrencinin öğrenmesini sağlamak geliyor. Öğretmen, öğrencinin merak duygusunu teşvik etmeli ve öğrenciyi araştırmaya yönlendirerek onun öğrenme sorumluluğunu kendi üstüne alması için gayret göstermeli. Okul, öğretmen performans ve değerlendirme sistemini tekrar gözden geçirmeli ve bu esnada amacını öğretmeni mesleki gelişime yönlendirmek olarak ortaya koymalı. Yönetim ekibiyse mesleki gelişime önderlik ederek tüm paydaşlara örnek olmalı.
İTİBARI İNŞA ETMEK
Okul iklimini ve kültürünü beslemek, okulun itibarını korumak, sürdürülebilirliği ve etkin iletişimi sağlamak da okulların vazgeçilmez konuları arasında kuşkusuz. İtibarı inşa etmek ve en önemlisi onu korumak okul liderinin ve paydaşlarının çok dikkat etmeleri gereken konulardan biri. İtibar, okulun sürdürülebilirliğini sağlayan başlıca unsurlar arasında. Kazanılması zor, kaybetmesi çok kolay olan itibar tüm paydaşlar tarafından özenle yönetilmesi gereken bir konu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Eğitim kurumlarımıza baktığımızda genel olarak birçok okulun hala otokratik bir düzen içinde yönetildiğini, öğretmenlere mesleki gelişim alanları açmadıklarını, öğrencinin öğrenmesine değil, sınav başarısı üzerine odaklandıklarını gözlemliyoruz. Sürdürülebilirlik ve itibar konularının bu kapsamda ciddiyetle ele alınmadığı açıkça görülüyor. Ülkemizin eğitim düzeyinin yükselmesi ve değişen dünyaya uyum sağlamaları için batı dünyasında da sıklıkta rastlandığı gibi, okullarımızın konunun uzmanlarından danışmanlık almaları bizce çok önemli. Mind Academy bu konularda uzman eğitimcilerle çalışmakta ve okulların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermektedir. Bu öğrenme yolculuğunda amacımız eğitim dünyamıza destek olmak ve onlardan aldığımız geri bildirimlerle kendimizi de geliştirmektir.
Mind Academy PTC eğitimleri yaza damgasını vuracak!
Okul liderliği alanında önemli bir ABD markası olan PTC (Principals’ Training Center - Okul Müdürü Yetiştirme Merkezi) 35 yılı aşkın süredir okullarda doğrudan uygulamaya geçirilebilen, araştırmaya ve bilimsel temellere dayalı, kaliteli ve efektif eğitim programları sunuyor. Okul müdürleri, müdür yardımcıları ve bu alanda kariyer yapmak isteyen eğitimcilere yönelik olan bu programların her birinin sonunda orijinal, yurt dışından imzalı PTC sertifikası veriliyor. Dört ayrı modül olarak sunulan tüm eğitimleri tamamlayıp programın gerektirdiği kriterleri sağlayan katılımcılar uluslararası düzeyde eğitim yöneticiliği yapabilme olanağına sahip özel bir plaket elde ederken ‘Uluslararası Okul Lideri’ unvanını da alıyorlar.
2018 yılından bu yana ülkemizde Türkçe olarak yürütülen programlarda, uluslararası onaylı ve eğitim yöneticiliği alanında deneyimli PTC eğitmenleri oldukça interaktif, bilimsel çalışmalarla desteklenmiş ve simülasyonlara dayalı yöntemlerle içeriği sunuyor. Ayrıca eğitimlerde gündelik okul yaşamından karşılıklı paylaşım fırsatları da sağlanıyor.
Bu yaz açılacak programlarımızın başlıkları ve tarihleri de belli oldu.
24 - 29 Haziran 2024
* Öğretimsel Süpervizyon
* Etkili Bir Okul Yaratmak
19 - 24 Ağustos 2024
* Ölçme Değerlendirme Liderliği
* Liderlik ve Takım Dinamikleri
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğrenen profili, okullar ve eğitim dünyasında karşılaştığımız sorunlar değişiyor. Biz eğitimciler olarak bu sorunları nasıl yönetmeliyiz?
Melike Ateş - PTC Türkiye Direktörü
Eğitimciler olarak odak noktamız şüphesiz ki öğrencinin öğrenmesini sağlamak. Çeşitli uzmanların bakış açılarını ve öğrenme teorilerini incelediğimizde öğrenmenin uzun bir yolculuk olduğu görüşünü bugün de benimsiyoruz. Eski Yunan düşünürlerinden Plato öğrenme üzerinde çok düşünmüş ve kişinin hiç bilmediği yeni bir olguyu nasıl öğrendiği konusu üzerinde durmuş. Daha sonraki yüzyılda eğitim uzmanları ortaya yeni teoriler atmışlar. Örnek olarak, Davranışsal, Akılcı ve Yapılandırıcı öğrenme teorileri verilebilir. Tüm bu teoriler ve daha sonra yapılan ayrıntılı çalışmalar öğrenmenin nasıl gerçekleştiği üzerinde yoğunlaşıyor. Ana sorumuz, biz eğitimcilerin öğrencinin öğrenmesini sağlamak ve öğrenmeyi kalıcı ve sürekli hale getirmek için neler yaptığımıza odaklanmak.
Hızla gelişen ve değişen bir dünyada işimizi en iyi biçimde yapmak için büyük bir çaba içerisindeyiz. Acaba karşımızdaki gençleri, öğrenci veya öğretmen, doğru anlayabiliyor muyuz? Onların dünya görüşlerinin, bakış açılarının farkında mıyız? Onları birer boş bardak gibi doldurmayı mı seçeceğiz yoksa onlara kendi öğrenme sorumluluklarını almaları için yol mu göstereceğiz, rehberlik mi edeceğiz?
ÖĞRETEN OKULLARDAN ÖĞRENEN OKULLARA
Mind Academy olarak öğrenmeyi sağlamak yolunda çalışmakta ve bu konularda okullarımıza danışmanlık veriyoruz. Dünyada isim yapmış eğitim liderlerinden Bambi Betts’in söylediği gibi öğrenmenin bittiği yerde insan hayatının da biteceğine inanıyoruz. Günümüzde okullar sadece öğreten kimliğinden çoktan çıktı ve öğrenen okullar olma yolunda hızla ilerliyorlar. Biz de işte bu anlamlı yolculukta okullara destek vermeyi hedefliyoruz. Öğrenmek yaşam boyu süren bir eylem. Sürekli değişen ve teknolojik olarak da yenilenen dünyamızda bilgi de sürekli yenileniyor. Okullar tüm paydaşlarının öğrenmesini sağlamak durumunda. Bu yolda ilerlerken dikkat edilmesi gereken konuların başında okul liderlerinin ve diğer yöneticilerin liderlik biçimlerini sorgulamak, okullarının misyon ve vizyonlarını yeniden değerlendirmek, kendilerini ve öğretmenlerini sürekli geliştirerek öğrencinin öğrenmesini sağlamak geliyor. Öğretmen, öğrencinin merak duygusunu teşvik etmeli ve öğrenciyi araştırmaya yönlendirerek onun öğrenme sorumluluğunu kendi üstüne alması için gayret göstermeli. Okul, öğretmen performans ve değerlendirme sistemini tekrar gözden geçirmeli ve bu esnada amacını öğretmeni mesleki gelişime yönlendirmek olarak ortaya koymalı. Yönetim ekibiyse mesleki gelişime önderlik ederek tüm paydaşlara örnek olmalı.
İTİBARI İNŞA ETMEK
Okul iklimini ve kültürünü beslemek, okulun itibarını korumak, sürdürülebilirliği ve etkin iletişimi sağlamak da okulların vazgeçilmez konuları arasında kuşkusuz. İtibarı inşa etmek ve en önemlisi onu korumak okul liderinin ve paydaşlarının çok dikkat etmeleri gereken konulardan biri. İtibar, okulun sürdürülebilirliğini sağlayan başlıca unsurlar arasında. Kazanılması zor, kaybetmesi çok kolay olan itibar tüm paydaşlar tarafından özenle yönetilmesi gereken bir konu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Eğitim kurumlarımıza baktığımızda genel olarak birçok okulun hala otokratik bir düzen içinde yönetildiğini, öğretmenlere mesleki gelişim alanları açmadıklarını, öğrencinin öğrenmesine değil, sınav başarısı üzerine odaklandıklarını gözlemliyoruz. Sürdürülebilirlik ve itibar konularının bu kapsamda ciddiyetle ele alınmadığı açıkça görülüyor. Ülkemizin eğitim düzeyinin yükselmesi ve değişen dünyaya uyum sağlamaları için batı dünyasında da sıklıkta rastlandığı gibi, okullarımızın konunun uzmanlarından danışmanlık almaları bizce çok önemli. Mind Academy bu konularda uzman eğitimcilerle çalışmakta ve okulların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermektedir. Bu öğrenme yolculuğunda amacımız eğitim dünyamıza destek olmak ve onlardan aldığımız geri bildirimlerle kendimizi de geliştirmektir.
Mind Academy PTC eğitimleri yaza damgasını vuracak!
Okul liderliği alanında önemli bir ABD markası olan PTC (Principals’ Training Center - Okul Müdürü Yetiştirme Merkezi) 35 yılı aşkın süredir okullarda doğrudan uygulamaya geçirilebilen, araştırmaya ve bilimsel temellere dayalı, kaliteli ve efektif eğitim programları sunuyor. Okul müdürleri, müdür yardımcıları ve bu alanda kariyer yapmak isteyen eğitimcilere yönelik olan bu programların her birinin sonunda orijinal, yurt dışından imzalı PTC sertifikası veriliyor. Dört ayrı modül olarak sunulan tüm eğitimleri tamamlayıp programın gerektirdiği kriterleri sağlayan katılımcılar uluslararası düzeyde eğitim yöneticiliği yapabilme olanağına sahip özel bir plaket elde ederken ‘Uluslararası Okul Lideri’ unvanını da alıyorlar.
2018 yılından bu yana ülkemizde Türkçe olarak yürütülen programlarda, uluslararası onaylı ve eğitim yöneticiliği alanında deneyimli PTC eğitmenleri oldukça interaktif, bilimsel çalışmalarla desteklenmiş ve simülasyonlara dayalı yöntemlerle içeriği sunuyor. Ayrıca eğitimlerde gündelik okul yaşamından karşılıklı paylaşım fırsatları da sağlanıyor.
Bu yaz açılacak programlarımızın başlıkları ve tarihleri de belli oldu.
24 - 29 Haziran 2024
* Öğretimsel Süpervizyon
* Etkili Bir Okul Yaratmak
19 - 24 Ağustos 2024
* Ölçme Değerlendirme Liderliği
* Liderlik ve Takım Dinamikleri
Son Güncelleme: Cumartesi, 04 May 2024 15:03
Gösterim: 809
Celile Eren ÖKTEN - Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
* Millî Eğitim Bakanlığının yetkinliği merkeze alan politikaları daha fazla kadının yönetici konumunda çalışmasının önünü açmıştır.
* Kadınların iş dünyasındaki rolü sadece iş performansını değil, domino etkisi ile toplumsal etkiyi de artırıyor. Bu etkiler sayesinde iş dünyasında ve eğitim sektöründe kadının başarısı artacaktır.
* İş dünyasına dair günümüzde karşımıza çıkan, bizlere yol rehber olan azimli ve başarılı kadınlara baktığımızda “cam tavan”ın çatladığını ve kırılmak üzere olduğunu söyleyebiliriz.
* “Türkiye Yüzyılı”nı kadınların etkileşim ve liderliğiyle donatmak için her alanda belirgin bir şekilde var olmaya ve güç kazanmaya devam edeceğiz.
Eğitim yaşamınızdan bahsedebilir misiniz? Nasıl bir öğrenciydiniz? Eğitim yaşamınızı ve kariyerinizi belirleyen temel unsurlar neler oldu?
İstanbul’da doğdum büyüdüm. Liseyi Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde bitirdim. Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. Daha sonra yurt içi ve yurt dışında Türk dili, Türk dili ve edebiyatının eğitim öğretimi, dil planlaması ve dil diplomasisi gibi alanlarda yükseköğretimimi tamamladım. Çocukluğumdan bu yana dilimize olan ilgimden ötürü araştırma alanlarım hep bu alanda oldu. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, iki dillilik, dilbilim, dilbilgisi ve edebiyat öğretimi alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yaptım.
Eğitim hayatımı ve kariyerimi belirleyen temel unsur ailem olmuştur. Akademisyen bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya geldim. Ailem ve çevresi görgü ve bilgiyi öğrenmemde şekillendirici oldu. Sanata merakım hep vardı; ebru, seramik ve resimle ilgilendim. Çalışkan bir öğrenciydim. Rahmetli dedem tanınmış bir hoca, ülkemizin ilim ve irfan hayatına hizmet etmiş ve ömrünü buna vakfetmiş bir şahsiyetti. İçinde bulunduğum bu ortam, maarifin şuuru içinde yetiştirilmemde etkin olmuştur. Çevremden ötürü eğitim ve bilim hayatına duyduğum ilgi, ailem tarafından hep desteklenmiş, bu da benim hayatıma yön veren en önemli etken olmuştur.
MEB’DE KADIN YÖNETİCİLERİN ÖNÜ AÇILDI
Millî Eğitim Bakan Yardımcısı ve bir kadın olarak eğitime yön veren bir konumda bulunuyorsunuz. MEB tüm kademelerinde kadın yönetici sayısının az olduğunu görüyoruz. Size göre bunun nedenleri nedir? Bir kadın olarak MEB’de kadın yönetici sayısının artması için neler yapılmalı?
Bugün bu konumda çalışıyorsam geri planda annemin ve ailemdeki kadınların etkisi oldukça yüksektir. Ailemde yüksek eğitime sahip kadınların fazla olması benim hayata bakış açımı etkilemiştir. Kadınlarımızın iradeli, azimli, metanetli, gayretli, şefkatli rehberliği; hayata farklı bakış açıları ve yorumlar katmamızı sağlamıştır.
Öğretmenlik mesleğinde kadınlarımızın sayısı oldukça fazladır. Bakanlığımızda kadın yönetici sayısının artması önemlidir ve altını çizmek isterim ki bu sayı gün geçtikçe artmaktadır; iyi örneklerle ve başarı hikâyeleri ile bu sayı daha da yükselecektir. Kadın öğretmenlerin sayısındaki artış ve Bakanlığımızdaki kadın yönetici oranlarının yükselmesi, kız öğrencilerimizin eğitim faaliyetlerine katılımlarını olumlu yönde etkilemektedir. Bu sebeple bakanlık olarak bu artışa her zaman önem vermekteyiz.
Millî Eğitim Bakanlığının yetkinliği merkeze alan politikaları daha fazla kadının yönetici konumunda çalışmasının önünü açmıştır. Bakanlığımızca yayımlanan yönetmeliklerle yönetici atamalarında kadınlara bazı öncelikler tanınması, bu istisnaların geçici ve duruma özel alınmış tedbir olarak kalmamasını sağlamış ve kalıcı hâle getirmiştir. Kadın yöneticilerimizin çalışma arkadaşlarına anlayışla yaklaşmaları, çalışanları olumlu yönde etkilemektedir. Çalışma ortamında sağlanan huzurun iş verimliliği üzerinde müspet etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Dolayısıyla insan kaynaklarının çoğunluğunun kadınlardan oluştuğu Millî Eğitim Bakanlığında kadınların bilgi, beceri, kabiliyet ve yeteneklerinin yönetim süreçlerine dâhil edilmesi, verimli sonuçların elde edilmesine katkı sunmaktadır. Öte yandan Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların iş kollarındaki verimlilikleri ve istihdam pozisyonlarının nitelikli bir şekilde sağlanması, ülke kalkınması açısından da kritik öneme sahiptir.
İş dünyasında kadınların daha fazla yer almaya başladığı dönemdeyiz. İş dünyasında kadınların yarattığı farklar neler?
Bugün kadın emeğini sadece iş gücüne katılım oranlarıyla ölçersek kadınlara büyük haksızlık etmiş oluruz. Kadının emeği, geleneksel el sanatlarından kilim desenlerine, yazılı ve sözlü eserlere kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Bu, kadının sadece bir iş gücü kaynağı olmanın ötesinde, kültürel mirasın şekillenmesine ve zenginleşmesine de katkıda bulunduğunu gösterir. Bu topraklarda kadının gücünü hatırlamak, sadece ekonomik alandaki katılımıyla değil; aynı zamanda kültürel üretimdeki etkisiyle birlikte düşünmeyi gerektirir. Tarihsel bir perspektiften bakıldığında, kadınlar toplumların gelişiminde önemli rol oynamış ve kültürel mirası zenginleştirmişlerdir. Tarihsel arka plana dayalı olarak kadının gücünü hatırlamak, geleceğe daha güçlü bir bakış açısıyla ilerlememize olanak tanır.
Her alanda olduğu gibi iş dünyasında da kadınlar çok yönlü düşünüp bütün parametreleri değerlendirerek harekete geçmeye yönelik karar mekanizması oluşturabiliyor. Bu özelliklerimiz sayesinde bir adımdan daha ötesini düşünebiliyor ve eylem sonucunda olabilecekleri öngörebiliyoruz. Kadınların iş dünyasındaki rolü sadece iş performansını değil, domino etkisi ile toplumsal etkiyi de artırıyor. Bu etkiler sayesinde iş dünyasında ve eğitim sektöründe kadının başarısı artacaktır.
CAM TAVAN ÇATLAMIŞTIR
Kadınların iş dünyasında karşılaştığı engeller, “cam tavan” kavramıyla ifade ediliyor. Kadınların iş yaşamında karşılaştığı engeller neler? Yurt dışında da önemli çalışma ve görevlerde bulundunuz, kendi deneyimlerinizden yola çıkarak değerlendirme yapabilir misiniz?
Yüzyıllar önce, çevresel farklılıklar olmakla birlikte kadınların ve erkeklerin iş tanımı genel olarak belli sınırlar içindeydi. Zamanla, farklı nedenlerden ötürü bu sorumluluklar ve iş tanımları değişti, eski düzen yerini başka bir düzene teslim etti. Kadına karşı biçilen belli başlı toplumsal sorumlulukların oluşturduğu baskıdan bahseder olduk. Zamanla değişmesi gereken kaideler farklı bir toplumsal sorumluluğa indirgendi ve hâlihazırda güçlü olan kadını, yeni düzen içinde güçlü olmak için zorlayan bir başka baskıya doğru itti. Hâlbuki kadın her yerde, her zaman, her koşulda başarılı olabilecek bir donanımla doğan eşsiz bir varlık. Görev tanımı, sorumlulukları, milliyeti, ırkı değişse de bu, böyledir.
İş dünyasına dair günümüzde karşımıza çıkan, bizlere yol rehber olan azimli ve başarılı kadınlara baktığımızda “cam tavan”ın çatladığını ve kırılmak üzere olduğunu söyleyebiliriz. Kadınlarımızın, yurt dışındaki kadınlara göre daha fazla sorumluluk alabilme, pratik ve analitik zekâ, kriz çözme kabiliyeti ve detayları gözden kaçırmama gibi önemli yetkinliklere sahip olduklarını dile getirebilirim.
Eğitim dünyasında yönetici olmak isteyen kadınlara tavsiyeleriniz neler olur?
Eğitim dünyasındaki yöneticilere ve yönetici olmak isteyenlere tavsiyem; beslendikleri kaynakları özenli seçmeleri, özlerini asla unutmamaları ve hayatın bütünlüğü içinde önceliklerinin ne olduğunu bilerek karar vermeleridir.
Bununla birlikte millî ve manevi bereketin, birikimin ve becerilerinin farkına vararak herkesin söz hakkı olduğu bilinciyle sanat, edebiyat, teknoloji, eğitim ve spor alanlarında münevver şahsiyet hâline getiren itibarı kazanmak için gayretle çalışmaları oldukça önemlidir. Zira, ahlak da değerler de bunların sonucunda şekillenmektedir.
Güçlü bir kadın sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda toplumun temelini de güçlendirir. Hiçbir zaman öğrenilmiş bir çaresizliğin içine düşmemelerini, görünür ve görünmez engellere takılmamalarını, daima yapabileceklerinin en iyisini yapmaya odaklanmalarını öneririm. Zaten bu ruha sahip kadınlarımız bize rehber oluyor.
“Türkiye Yüzyılı”nı kadınların etkileşim ve liderliğiyle donatmak için her alanda belirgin bir şekilde var olmaya ve güç kazanmaya devam edeceğiz. “Türkiye Yüzyılı”, kadınların öncülüğünde yükselen bir çağ olacak, bu çağda kadınlar her alanda kendi izlerini bırakacak ve Türkiye'nin geleceğine şekil verecektir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Celile Eren ÖKTEN - Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
* Millî Eğitim Bakanlığının yetkinliği merkeze alan politikaları daha fazla kadının yönetici konumunda çalışmasının önünü açmıştır.
* Kadınların iş dünyasındaki rolü sadece iş performansını değil, domino etkisi ile toplumsal etkiyi de artırıyor. Bu etkiler sayesinde iş dünyasında ve eğitim sektöründe kadının başarısı artacaktır.
* İş dünyasına dair günümüzde karşımıza çıkan, bizlere yol rehber olan azimli ve başarılı kadınlara baktığımızda “cam tavan”ın çatladığını ve kırılmak üzere olduğunu söyleyebiliriz.
* “Türkiye Yüzyılı”nı kadınların etkileşim ve liderliğiyle donatmak için her alanda belirgin bir şekilde var olmaya ve güç kazanmaya devam edeceğiz.
Eğitim yaşamınızdan bahsedebilir misiniz? Nasıl bir öğrenciydiniz? Eğitim yaşamınızı ve kariyerinizi belirleyen temel unsurlar neler oldu?
İstanbul’da doğdum büyüdüm. Liseyi Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde bitirdim. Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. Daha sonra yurt içi ve yurt dışında Türk dili, Türk dili ve edebiyatının eğitim öğretimi, dil planlaması ve dil diplomasisi gibi alanlarda yükseköğretimimi tamamladım. Çocukluğumdan bu yana dilimize olan ilgimden ötürü araştırma alanlarım hep bu alanda oldu. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, iki dillilik, dilbilim, dilbilgisi ve edebiyat öğretimi alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yaptım.
Eğitim hayatımı ve kariyerimi belirleyen temel unsur ailem olmuştur. Akademisyen bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya geldim. Ailem ve çevresi görgü ve bilgiyi öğrenmemde şekillendirici oldu. Sanata merakım hep vardı; ebru, seramik ve resimle ilgilendim. Çalışkan bir öğrenciydim. Rahmetli dedem tanınmış bir hoca, ülkemizin ilim ve irfan hayatına hizmet etmiş ve ömrünü buna vakfetmiş bir şahsiyetti. İçinde bulunduğum bu ortam, maarifin şuuru içinde yetiştirilmemde etkin olmuştur. Çevremden ötürü eğitim ve bilim hayatına duyduğum ilgi, ailem tarafından hep desteklenmiş, bu da benim hayatıma yön veren en önemli etken olmuştur.
MEB’DE KADIN YÖNETİCİLERİN ÖNÜ AÇILDI
Millî Eğitim Bakan Yardımcısı ve bir kadın olarak eğitime yön veren bir konumda bulunuyorsunuz. MEB tüm kademelerinde kadın yönetici sayısının az olduğunu görüyoruz. Size göre bunun nedenleri nedir? Bir kadın olarak MEB’de kadın yönetici sayısının artması için neler yapılmalı?
Bugün bu konumda çalışıyorsam geri planda annemin ve ailemdeki kadınların etkisi oldukça yüksektir. Ailemde yüksek eğitime sahip kadınların fazla olması benim hayata bakış açımı etkilemiştir. Kadınlarımızın iradeli, azimli, metanetli, gayretli, şefkatli rehberliği; hayata farklı bakış açıları ve yorumlar katmamızı sağlamıştır.
Öğretmenlik mesleğinde kadınlarımızın sayısı oldukça fazladır. Bakanlığımızda kadın yönetici sayısının artması önemlidir ve altını çizmek isterim ki bu sayı gün geçtikçe artmaktadır; iyi örneklerle ve başarı hikâyeleri ile bu sayı daha da yükselecektir. Kadın öğretmenlerin sayısındaki artış ve Bakanlığımızdaki kadın yönetici oranlarının yükselmesi, kız öğrencilerimizin eğitim faaliyetlerine katılımlarını olumlu yönde etkilemektedir. Bu sebeple bakanlık olarak bu artışa her zaman önem vermekteyiz.
Millî Eğitim Bakanlığının yetkinliği merkeze alan politikaları daha fazla kadının yönetici konumunda çalışmasının önünü açmıştır. Bakanlığımızca yayımlanan yönetmeliklerle yönetici atamalarında kadınlara bazı öncelikler tanınması, bu istisnaların geçici ve duruma özel alınmış tedbir olarak kalmamasını sağlamış ve kalıcı hâle getirmiştir. Kadın yöneticilerimizin çalışma arkadaşlarına anlayışla yaklaşmaları, çalışanları olumlu yönde etkilemektedir. Çalışma ortamında sağlanan huzurun iş verimliliği üzerinde müspet etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Dolayısıyla insan kaynaklarının çoğunluğunun kadınlardan oluştuğu Millî Eğitim Bakanlığında kadınların bilgi, beceri, kabiliyet ve yeteneklerinin yönetim süreçlerine dâhil edilmesi, verimli sonuçların elde edilmesine katkı sunmaktadır. Öte yandan Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların iş kollarındaki verimlilikleri ve istihdam pozisyonlarının nitelikli bir şekilde sağlanması, ülke kalkınması açısından da kritik öneme sahiptir.
İş dünyasında kadınların daha fazla yer almaya başladığı dönemdeyiz. İş dünyasında kadınların yarattığı farklar neler?
Bugün kadın emeğini sadece iş gücüne katılım oranlarıyla ölçersek kadınlara büyük haksızlık etmiş oluruz. Kadının emeği, geleneksel el sanatlarından kilim desenlerine, yazılı ve sözlü eserlere kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Bu, kadının sadece bir iş gücü kaynağı olmanın ötesinde, kültürel mirasın şekillenmesine ve zenginleşmesine de katkıda bulunduğunu gösterir. Bu topraklarda kadının gücünü hatırlamak, sadece ekonomik alandaki katılımıyla değil; aynı zamanda kültürel üretimdeki etkisiyle birlikte düşünmeyi gerektirir. Tarihsel bir perspektiften bakıldığında, kadınlar toplumların gelişiminde önemli rol oynamış ve kültürel mirası zenginleştirmişlerdir. Tarihsel arka plana dayalı olarak kadının gücünü hatırlamak, geleceğe daha güçlü bir bakış açısıyla ilerlememize olanak tanır.
Her alanda olduğu gibi iş dünyasında da kadınlar çok yönlü düşünüp bütün parametreleri değerlendirerek harekete geçmeye yönelik karar mekanizması oluşturabiliyor. Bu özelliklerimiz sayesinde bir adımdan daha ötesini düşünebiliyor ve eylem sonucunda olabilecekleri öngörebiliyoruz. Kadınların iş dünyasındaki rolü sadece iş performansını değil, domino etkisi ile toplumsal etkiyi de artırıyor. Bu etkiler sayesinde iş dünyasında ve eğitim sektöründe kadının başarısı artacaktır.
CAM TAVAN ÇATLAMIŞTIR
Kadınların iş dünyasında karşılaştığı engeller, “cam tavan” kavramıyla ifade ediliyor. Kadınların iş yaşamında karşılaştığı engeller neler? Yurt dışında da önemli çalışma ve görevlerde bulundunuz, kendi deneyimlerinizden yola çıkarak değerlendirme yapabilir misiniz?
Yüzyıllar önce, çevresel farklılıklar olmakla birlikte kadınların ve erkeklerin iş tanımı genel olarak belli sınırlar içindeydi. Zamanla, farklı nedenlerden ötürü bu sorumluluklar ve iş tanımları değişti, eski düzen yerini başka bir düzene teslim etti. Kadına karşı biçilen belli başlı toplumsal sorumlulukların oluşturduğu baskıdan bahseder olduk. Zamanla değişmesi gereken kaideler farklı bir toplumsal sorumluluğa indirgendi ve hâlihazırda güçlü olan kadını, yeni düzen içinde güçlü olmak için zorlayan bir başka baskıya doğru itti. Hâlbuki kadın her yerde, her zaman, her koşulda başarılı olabilecek bir donanımla doğan eşsiz bir varlık. Görev tanımı, sorumlulukları, milliyeti, ırkı değişse de bu, böyledir.
İş dünyasına dair günümüzde karşımıza çıkan, bizlere yol rehber olan azimli ve başarılı kadınlara baktığımızda “cam tavan”ın çatladığını ve kırılmak üzere olduğunu söyleyebiliriz. Kadınlarımızın, yurt dışındaki kadınlara göre daha fazla sorumluluk alabilme, pratik ve analitik zekâ, kriz çözme kabiliyeti ve detayları gözden kaçırmama gibi önemli yetkinliklere sahip olduklarını dile getirebilirim.
Eğitim dünyasında yönetici olmak isteyen kadınlara tavsiyeleriniz neler olur?
Eğitim dünyasındaki yöneticilere ve yönetici olmak isteyenlere tavsiyem; beslendikleri kaynakları özenli seçmeleri, özlerini asla unutmamaları ve hayatın bütünlüğü içinde önceliklerinin ne olduğunu bilerek karar vermeleridir.
Bununla birlikte millî ve manevi bereketin, birikimin ve becerilerinin farkına vararak herkesin söz hakkı olduğu bilinciyle sanat, edebiyat, teknoloji, eğitim ve spor alanlarında münevver şahsiyet hâline getiren itibarı kazanmak için gayretle çalışmaları oldukça önemlidir. Zira, ahlak da değerler de bunların sonucunda şekillenmektedir.
Güçlü bir kadın sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda toplumun temelini de güçlendirir. Hiçbir zaman öğrenilmiş bir çaresizliğin içine düşmemelerini, görünür ve görünmez engellere takılmamalarını, daima yapabileceklerinin en iyisini yapmaya odaklanmalarını öneririm. Zaten bu ruha sahip kadınlarımız bize rehber oluyor.
“Türkiye Yüzyılı”nı kadınların etkileşim ve liderliğiyle donatmak için her alanda belirgin bir şekilde var olmaya ve güç kazanmaya devam edeceğiz. “Türkiye Yüzyılı”, kadınların öncülüğünde yükselen bir çağ olacak, bu çağda kadınlar her alanda kendi izlerini bırakacak ve Türkiye'nin geleceğine şekil verecektir.
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Mart 2024 10:20
Gösterim: 734