Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
YÖK Başkanı Prof.Dr. Çetinsaya: 'Nihai kararı yürütme verecek'
“Öğrenci katkı payı” ya da “harç”ın kaldırılması ile ilgili çalışma yapılmasının AK Parti’nin son MYK’sında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirmesinin ardından üniversitelere henüz bir yazı gitmedi. YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya bu konuda çalışmaları yürüttüklerini belirterek. “Çeşitli konularda taleplerimiz oldu. Nihai kararı yürütme organı verecektir” dedi.
Rektörler, ise “Bize bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi, fikrimiz de sorulmadı. Ancak, bu para öğrencilerin ihtiyaçları için harcanıyordu. Devletin bu ücreti ikame etmesi gerekir” dedi.
Prof.Dr. Çetinsaya Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı:
“Yükseköğretim Kurulu olarak Maliye Bakanlığı ile bu yıl yaptığımız görüşmelerde harçlar meselesi bizim de sıkça dile getirdiğimiz bir konu oldu. Harçların minimize edilmesi yönünde görüşmeler yürüttük. Vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine geçen öğrencilere uygulanan harçların indirilmesinden, İngilizce öğretim ile Türkçe öğretim arasındaki farkın giderilmesi ve harçlarının eşit olmasına, şehit çocuklarına harç kolaylığı sağlanmasından engelli öğrencilerimize harç indirimine kadar çeşitli konularda taleplerimiz oldu ve bunlar halen üzerinde çalıştığımız konular idi. Nitekim bu sene, birinci ve ikinci öğretim için yaz okulu harç ücretlerini eşitledik biliyorsunuz. Öğrencilerimize daha büyük imkanları sunabilmek açısından harçların kaldırılması yönündeki bir çalışma şüphesiz bizleri memnun eder. Öğrencilerimizin her fırsatta dile getirdiği bir meselenin sonuca kavuşmasını son derece önemsiyorum. Ancak nihai kararı yürütme organı verecektir.”
REKTÖRLER
Bu para çocuklara harcanıyordu, hükümetin bunun yerine formül bulması gerekir
Prof.Dr. Ethem Tolga (Galatasaray Üniversitesi Rektörü)
Bize henüz bir karar gelmedi. Alınan toplam para düşük gibi görünüyor. Bu para denildiği kadar küçükse almaya gerek yok. Ama, biz o harçlarla çocukların yemek ihtiyacını karşılıyorduk. Tamamı çocuklara gidiyordu. Harçlar üniversitelerin Spor, Sağlık, Kültür Dairesi’nde birikiyor. Onlar da genellikle yemek maliyetini düşürmede kullanılıyor. Spor ve birçok aktivite yaptırıyor, yurtdışına da gönderiyoruz. Harçlar kaldırılırsa artık tamamen devletin bu parayı bize vermesi gerekir. O paraları devletin ikame etmesi lazım. O paranın yerini doldurması lazım. Biz de hem öğrencilere ucuz yemek, hem öğrencilerin diğer aktivitelerini karşılayalım. Hükümet herhalde bu konuda bir önlem düşünüyordur.
Masraflar harçlardan karşılanıyor
Prof. Dr. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)
Üniversite harçlarının kaldırılması yerinde bir karardır ancak öğrencilerin harçlardan daha öncelikli sorunu barınma, beslenme ve burstur. Özellikle büyük şehirlerde barınma ücretleri öğrencilerin bütçelerini zorlamaktadır. Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yurtları da yetersiz kaldığından öğrenciler bu konuda çok sıkıntı yaşamaktadır.
Öğrenci harçlarından elde edilen tüm gelir zaten öğrenciler için harcanmaktadır. Öğle ve akşam yemeklerinin sübvansiyonu, ring servisleri, asistan öğrenci maaşları, öğrencilerin yurtdışı sempozyum, yarışma harcamaları, teknik gezileri bu harçlardan karşılanmaktadır. Geçtiğimiz yıl harçlardan 11 milyon 120 bin TL gelir elde edildi. 2013 yılında ise 13 milyon 420 bin gelir hedeflenmektedir. Eğer harç gelirleri devlet bütçesinden karşılanacaksa kaldırılması uygundur. Bu hizmetlerin özelleştirilmesi ise uzun vadede öğrencilerin zararına olacaktır. Önemli olan üniversitelerin asıl sahipleri ve geleceğimizin teminatı öğrencileri mağdur etmeden kaliteli bir eğitim öğretim ortamı yaratmaktır.
Önümüzü açacak yeni finansman modelleri lazım
Prof. Dr. Davut Aydın (Eskişehir Üniversitesi)
Herhangi bir görüş alınmadı. Üniversitelerin finansmanı konusunda yeni yaklaşım üzerinde çalışmamız gerekiyor. Kredi, burs, cari harcamalarının finansmanı kısaca yeni anlayışla, rektör seçimleri, yönetim biçimlerinin yeniden yapılandırılması ve buna bağlı olarak finansman modellerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bizim döner sermayeyi şirkete dönüştürmek istiyoruz. Maliye üniversitelere sembolik paralar veriyor. Oysa biz kendi öz gelirlerimizle yaşamımızı sürdürüyoruz. Ama ciddi boyutta mevzuata, harcamalarda sıkıntımız oluyor. Daha saydam, esnek daha hesap verilebilir finansman modellerine ihtiyaç var. Böyle olursa daha fazla kaynak yaratırız. Hem finansman kaynağı, insan gücünü daha verimli kullanırız. Teknik alt yapıyı, çok iyi kullanırız. İhtiyacımız olan yeni çağdaş finansman modelleridir. Bu modeller çerçevesinde işin yapılanması. Önümüzü açın çağdaş finansman modellerini yapalım.
Parasız üniversite nedir?
Öğrenci katkı paylarının kaldırılması daha önceki yıllarda da gündeme geldi, ancak son olarak Ak Parti MYK’sında Başbakan Erdoğan tarafından tekrar masaya konuldu. Öğrenci katkı payları en düşük Açıköğretim Fakültesi’nde 71 TL olarak alınıyor. En yüksek harçlardan biri de Tıp Fakülteleri. Burada harçlar 591 TL. İkinci öğretimde ücretler 5 bine yakın.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK Başkanı Prof.Dr. Çetinsaya: 'Nihai kararı yürütme verecek'
“Öğrenci katkı payı” ya da “harç”ın kaldırılması ile ilgili çalışma yapılmasının AK Parti’nin son MYK’sında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirmesinin ardından üniversitelere henüz bir yazı gitmedi. YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya bu konuda çalışmaları yürüttüklerini belirterek. “Çeşitli konularda taleplerimiz oldu. Nihai kararı yürütme organı verecektir” dedi.
Rektörler, ise “Bize bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi, fikrimiz de sorulmadı. Ancak, bu para öğrencilerin ihtiyaçları için harcanıyordu. Devletin bu ücreti ikame etmesi gerekir” dedi.
Prof.Dr. Çetinsaya Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı:
“Yükseköğretim Kurulu olarak Maliye Bakanlığı ile bu yıl yaptığımız görüşmelerde harçlar meselesi bizim de sıkça dile getirdiğimiz bir konu oldu. Harçların minimize edilmesi yönünde görüşmeler yürüttük. Vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine geçen öğrencilere uygulanan harçların indirilmesinden, İngilizce öğretim ile Türkçe öğretim arasındaki farkın giderilmesi ve harçlarının eşit olmasına, şehit çocuklarına harç kolaylığı sağlanmasından engelli öğrencilerimize harç indirimine kadar çeşitli konularda taleplerimiz oldu ve bunlar halen üzerinde çalıştığımız konular idi. Nitekim bu sene, birinci ve ikinci öğretim için yaz okulu harç ücretlerini eşitledik biliyorsunuz. Öğrencilerimize daha büyük imkanları sunabilmek açısından harçların kaldırılması yönündeki bir çalışma şüphesiz bizleri memnun eder. Öğrencilerimizin her fırsatta dile getirdiği bir meselenin sonuca kavuşmasını son derece önemsiyorum. Ancak nihai kararı yürütme organı verecektir.”
REKTÖRLER
Bu para çocuklara harcanıyordu, hükümetin bunun yerine formül bulması gerekir
Prof.Dr. Ethem Tolga (Galatasaray Üniversitesi Rektörü)
Bize henüz bir karar gelmedi. Alınan toplam para düşük gibi görünüyor. Bu para denildiği kadar küçükse almaya gerek yok. Ama, biz o harçlarla çocukların yemek ihtiyacını karşılıyorduk. Tamamı çocuklara gidiyordu. Harçlar üniversitelerin Spor, Sağlık, Kültür Dairesi’nde birikiyor. Onlar da genellikle yemek maliyetini düşürmede kullanılıyor. Spor ve birçok aktivite yaptırıyor, yurtdışına da gönderiyoruz. Harçlar kaldırılırsa artık tamamen devletin bu parayı bize vermesi gerekir. O paraları devletin ikame etmesi lazım. O paranın yerini doldurması lazım. Biz de hem öğrencilere ucuz yemek, hem öğrencilerin diğer aktivitelerini karşılayalım. Hükümet herhalde bu konuda bir önlem düşünüyordur.
Masraflar harçlardan karşılanıyor
Prof. Dr. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)
Üniversite harçlarının kaldırılması yerinde bir karardır ancak öğrencilerin harçlardan daha öncelikli sorunu barınma, beslenme ve burstur. Özellikle büyük şehirlerde barınma ücretleri öğrencilerin bütçelerini zorlamaktadır. Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yurtları da yetersiz kaldığından öğrenciler bu konuda çok sıkıntı yaşamaktadır.
Öğrenci harçlarından elde edilen tüm gelir zaten öğrenciler için harcanmaktadır. Öğle ve akşam yemeklerinin sübvansiyonu, ring servisleri, asistan öğrenci maaşları, öğrencilerin yurtdışı sempozyum, yarışma harcamaları, teknik gezileri bu harçlardan karşılanmaktadır. Geçtiğimiz yıl harçlardan 11 milyon 120 bin TL gelir elde edildi. 2013 yılında ise 13 milyon 420 bin gelir hedeflenmektedir. Eğer harç gelirleri devlet bütçesinden karşılanacaksa kaldırılması uygundur. Bu hizmetlerin özelleştirilmesi ise uzun vadede öğrencilerin zararına olacaktır. Önemli olan üniversitelerin asıl sahipleri ve geleceğimizin teminatı öğrencileri mağdur etmeden kaliteli bir eğitim öğretim ortamı yaratmaktır.
Önümüzü açacak yeni finansman modelleri lazım
Prof. Dr. Davut Aydın (Eskişehir Üniversitesi)
Herhangi bir görüş alınmadı. Üniversitelerin finansmanı konusunda yeni yaklaşım üzerinde çalışmamız gerekiyor. Kredi, burs, cari harcamalarının finansmanı kısaca yeni anlayışla, rektör seçimleri, yönetim biçimlerinin yeniden yapılandırılması ve buna bağlı olarak finansman modellerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bizim döner sermayeyi şirkete dönüştürmek istiyoruz. Maliye üniversitelere sembolik paralar veriyor. Oysa biz kendi öz gelirlerimizle yaşamımızı sürdürüyoruz. Ama ciddi boyutta mevzuata, harcamalarda sıkıntımız oluyor. Daha saydam, esnek daha hesap verilebilir finansman modellerine ihtiyaç var. Böyle olursa daha fazla kaynak yaratırız. Hem finansman kaynağı, insan gücünü daha verimli kullanırız. Teknik alt yapıyı, çok iyi kullanırız. İhtiyacımız olan yeni çağdaş finansman modelleridir. Bu modeller çerçevesinde işin yapılanması. Önümüzü açın çağdaş finansman modellerini yapalım.
Parasız üniversite nedir?
Öğrenci katkı paylarının kaldırılması daha önceki yıllarda da gündeme geldi, ancak son olarak Ak Parti MYK’sında Başbakan Erdoğan tarafından tekrar masaya konuldu. Öğrenci katkı payları en düşük Açıköğretim Fakültesi’nde 71 TL olarak alınıyor. En yüksek harçlardan biri de Tıp Fakülteleri. Burada harçlar 591 TL. İkinci öğretimde ücretler 5 bine yakın.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Cuma, 20 Temmuz 2012 17:43
Gösterim: 2315
Devletin ‘Öğrenci katkı payı’ dediği, milletin ‘harç’, öğrencilerin ise ‘haraç’ olarak anladığı ‘üniversite harçları’ tarih oluyor. Harç karşıtı öğrenci eylemleri ‘neydi o günler’ sohbetinin konusu, ‘Parasız üniversite istiyoruz’ yazılı pankartlar da okul yıllığının dolap komşusu olacak.
Konu, AK Parti’nin son MYK’sında Başbakan Erdoğan tarafından gündeme getirildi. Toplantıda, iki yıllık yüksek okullardan, doktora düzeyine kadar toplam 4 milyona yakın üniversite öğrencisinin yıllık harçlarının 1.1 milyar TL tuttuğu, ancak öğrenciler üzerinde ciddi yük getirdiği ve sık sık eylem konusu olduğu değerlendirildi. Erdoğan da, harçların kaldırılması için ayrıntılı çalışma yapılması talimatı verdi.
Parasız üniversite için ‘başarı’, yani sınıfta kalma veya alttan ders bırakmama şartı aranıp aranmayacağı, normal harçların on katı ödenen ikinci öğretim harçlarının da kaldırılıp kaldırılmayacağı 2012-13 akademik yılı açılışından önce belli olacak.
Tıp 600, ikinci öğretim 4 bin TL
ÖSYM’nin 2011 verilerine göre, 95 devlet, 54 vakıf, 9 askeri ve 1 polis akademisinde 1 milyon 98 bin 310 ön lisans, 2 milyon 528 bin 332 lisans, 126 bin 368 yüksek lisans, 43 bin 405 doktora ve 20 bin 671 tıp ihtisas öğrencisi öğrenim görüyor. Yani 154 yüksek öğrenim kurumunda toplam 3 milyon 817 bin 86 öğrenci var.
Türkiye’de esasen eğitimi devlet finanse ediyor. Öğrencilerin ödediği ücretin resmi adı ‘Öğrenci Katkı Payı’... Bu pay, en düşük 71 TL olarak Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinden alınıyor. Diğer okullarda ‘en düşük’ harçlar özetle şöyle: Yüksek okullar 190-227 TL, eğitim, edebiyat, ilahiyat ve iletişim 284 TL, hukuk, siyasal ve işletme 313 TL, mühendislik, mimarlık 387 TL, denizcilik, uçak, ziraat, veterinerlik 316-387 TL, diş hekimliği ve eczacılık 494 TL, tıp 591 TL, konservatuvar 589 TL...
İkinci öğrenim, yani daha düşük puanla ‘gece okulu’ olarak girilen aynı fakülteler için ödenen harçlar bin TL’den başlıyor, 4 bin 268 TL’ye kadar çıkıyor.
Üniversite karşılığı alınan ‘öğrenim kredisi’ ise enflasyon farkı eklenerek geri ödeniyor. Ancak ödeme mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor ve eğitim görülen süre kadar (4-6 yıl) taksitlendiriliyor. Erken ödemede ise yüzde 30 indirim yapılıyor.
Ancak bu kolaylıklara rağmen harç paraların öğrenciler için önemini anlamak için iki örnek yeterli: Popüler olmayan bir internet sitesindeki ‘2011-2012 yılı öğrenci harçları’ başlıklı haberin altında istediği okulun harcı hakkında bilgi almak isteyen 100’den fazla öğrencinin mesajı bulunuyor. Popüler sitelerden ekşisözlük’te ise sadece ‘2012 harçları’ başlığı altındaki yorumlar ise ‘şimdilik’ 33 sayfa...
260-780 TL olan burs artacak
Devlet, ‘Başbakanlık Bursu’ adıyla lisans öğrencilerine aylık 260 TL, yüksek lisans öğrencilerine 520 TL, doktora öğrencilerine ise 780 TL karşılıksız burs veriyor. Burs ve aynı miktardaki krediden 1 milyon 173 bin öğrenci yararlanıyor. Bu yıl burslar hem zamlanacak hem de daha çok öğrenciye verilecek.
Harçları kaldırmak doğru bir adım. Ekonomik büyüklüğü 500 milyar doları yakalayan Türkiye’nin öğrenci parasına ihtiyacı yok. Üniversite öğrenimi ‘ailenin maddi durumu’na bağlı olmaktan çıkınca, ekonomik anlamda eğitimde fırsat eşitliği de sağlanacak.
Şimdi sırada ‘sınavda fırsat eşitliği’nin sağlanması var. Eğitimciler, bunun için en önemli iki adımı şöyle sıralıyor: ÖSYM’nin sınav sistemi ve güvenliği konusundaki tartışmaları giderecek bir yol bulması. ‘Okul puanı’ adı altında ‘özel okullardan parayla puan satın alınması’ anlamına gelen Ağırlıklı Orta Öğrenim Başarı Puanı’nın Danıştay’a rağmen kaldırılması.
(star)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Devletin ‘Öğrenci katkı payı’ dediği, milletin ‘harç’, öğrencilerin ise ‘haraç’ olarak anladığı ‘üniversite harçları’ tarih oluyor. Harç karşıtı öğrenci eylemleri ‘neydi o günler’ sohbetinin konusu, ‘Parasız üniversite istiyoruz’ yazılı pankartlar da okul yıllığının dolap komşusu olacak.
Konu, AK Parti’nin son MYK’sında Başbakan Erdoğan tarafından gündeme getirildi. Toplantıda, iki yıllık yüksek okullardan, doktora düzeyine kadar toplam 4 milyona yakın üniversite öğrencisinin yıllık harçlarının 1.1 milyar TL tuttuğu, ancak öğrenciler üzerinde ciddi yük getirdiği ve sık sık eylem konusu olduğu değerlendirildi. Erdoğan da, harçların kaldırılması için ayrıntılı çalışma yapılması talimatı verdi.
Parasız üniversite için ‘başarı’, yani sınıfta kalma veya alttan ders bırakmama şartı aranıp aranmayacağı, normal harçların on katı ödenen ikinci öğretim harçlarının da kaldırılıp kaldırılmayacağı 2012-13 akademik yılı açılışından önce belli olacak.
Tıp 600, ikinci öğretim 4 bin TL
ÖSYM’nin 2011 verilerine göre, 95 devlet, 54 vakıf, 9 askeri ve 1 polis akademisinde 1 milyon 98 bin 310 ön lisans, 2 milyon 528 bin 332 lisans, 126 bin 368 yüksek lisans, 43 bin 405 doktora ve 20 bin 671 tıp ihtisas öğrencisi öğrenim görüyor. Yani 154 yüksek öğrenim kurumunda toplam 3 milyon 817 bin 86 öğrenci var.
Türkiye’de esasen eğitimi devlet finanse ediyor. Öğrencilerin ödediği ücretin resmi adı ‘Öğrenci Katkı Payı’... Bu pay, en düşük 71 TL olarak Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinden alınıyor. Diğer okullarda ‘en düşük’ harçlar özetle şöyle: Yüksek okullar 190-227 TL, eğitim, edebiyat, ilahiyat ve iletişim 284 TL, hukuk, siyasal ve işletme 313 TL, mühendislik, mimarlık 387 TL, denizcilik, uçak, ziraat, veterinerlik 316-387 TL, diş hekimliği ve eczacılık 494 TL, tıp 591 TL, konservatuvar 589 TL...
İkinci öğrenim, yani daha düşük puanla ‘gece okulu’ olarak girilen aynı fakülteler için ödenen harçlar bin TL’den başlıyor, 4 bin 268 TL’ye kadar çıkıyor.
Üniversite karşılığı alınan ‘öğrenim kredisi’ ise enflasyon farkı eklenerek geri ödeniyor. Ancak ödeme mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor ve eğitim görülen süre kadar (4-6 yıl) taksitlendiriliyor. Erken ödemede ise yüzde 30 indirim yapılıyor.
Ancak bu kolaylıklara rağmen harç paraların öğrenciler için önemini anlamak için iki örnek yeterli: Popüler olmayan bir internet sitesindeki ‘2011-2012 yılı öğrenci harçları’ başlıklı haberin altında istediği okulun harcı hakkında bilgi almak isteyen 100’den fazla öğrencinin mesajı bulunuyor. Popüler sitelerden ekşisözlük’te ise sadece ‘2012 harçları’ başlığı altındaki yorumlar ise ‘şimdilik’ 33 sayfa...
260-780 TL olan burs artacak
Devlet, ‘Başbakanlık Bursu’ adıyla lisans öğrencilerine aylık 260 TL, yüksek lisans öğrencilerine 520 TL, doktora öğrencilerine ise 780 TL karşılıksız burs veriyor. Burs ve aynı miktardaki krediden 1 milyon 173 bin öğrenci yararlanıyor. Bu yıl burslar hem zamlanacak hem de daha çok öğrenciye verilecek.
Harçları kaldırmak doğru bir adım. Ekonomik büyüklüğü 500 milyar doları yakalayan Türkiye’nin öğrenci parasına ihtiyacı yok. Üniversite öğrenimi ‘ailenin maddi durumu’na bağlı olmaktan çıkınca, ekonomik anlamda eğitimde fırsat eşitliği de sağlanacak.
Şimdi sırada ‘sınavda fırsat eşitliği’nin sağlanması var. Eğitimciler, bunun için en önemli iki adımı şöyle sıralıyor: ÖSYM’nin sınav sistemi ve güvenliği konusundaki tartışmaları giderecek bir yol bulması. ‘Okul puanı’ adı altında ‘özel okullardan parayla puan satın alınması’ anlamına gelen Ağırlıklı Orta Öğrenim Başarı Puanı’nın Danıştay’a rağmen kaldırılması.
(star)
Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 09:34
Gösterim: 4456
THK Üniversitesi, bu yıl da aday tanıtım günlerini gökyüzünde yapma kararı aldı
Bu yıl 871 bin 313 aday tercih yapma hakkı kazanırken, YÖK ilk kez üniversite kantenjanlarını tercih yapacak aday sayısından daha fazla arttırarak 937 bin 676'ye çıkardı.
Yani yerleşme hakkı kazanan tüm adaylar tercih yapsa bile 66 bin 363 kişilik kontenjan yine de boş kalacak. Kontenjan sayısının aday sayısını geçmesi ve sınava giren tüm adayların da tercih yapmayacak olması üniversitelerin öğrenci kapma yarışındaki kıyasıya rekabete itti. Habertürk'in geçtiğimiz hafta gündeme getirdiği, 'Yeter ki bizi seç ye, iç yat, ayda 2 bin 500 TL cep harçlığı' giib cazip tekliflerden sonra şimdi de ilk kez üniversite kampüsü yerine gökyüzünde üniversite tanıtımı yapılacak.
Havadan-karadan tanıtım günleri
"Tanıtım etkinlikleri çerçevesinde tüm üniversite adaylarını uçuracağız" sloganıyla yola çıkan Türkiye'nin ilk havacılık ve uzay üniversitesi Türk Hava Kurumu Üniversitesi 18 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasındaki Tanıtım Günleri'nde adayları uçurmaya hazırlanıyor. Ankara'daki Türkkuşu Kampüsü'nde ve Türk Hava Kurumu Genel Merkezi'deki Tanıtım Günleri etkinliğine katılan bütün üniversite adaylarına havadan şehir turu attırılacak. Tanıtım etkinliklerinde öğrenci adaylarına simülasyon merkezinde gerçek bir uçuş keyfi de yaşatılacak.
Rektör: "4 fakülte 7 bölümle öğrencilerimizi bekliyoruz"
Havaalanı içinde eğitim veren Türkiye'nin ilk ve tek üniversitesi olan THK Üniversitesi'ni ve ilginç etkinliği Rektör Prof. Dr. Ünsal Ban şöyle anlatıyor: "Türkiye'nin havacılık ve uzay bilimleri alanında ilk ve tek ihtisas üniversitesiyiz. Geçen yıl eğitime başladık. Üniversitemize ait son model bir jet ve 80'in üzerinde uçağımız var. Geçen yıl sadece Pilotaj ve Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği Bölümlerine öğrenci almıştık. Bu yıl 4 fakültü ve 7 farklı bölüme yüzde 70 bursla öğrenci alacağız. İzmir ve Ankara'da 2 MYO'muz var."
(habertürk)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
THK Üniversitesi, bu yıl da aday tanıtım günlerini gökyüzünde yapma kararı aldı
Bu yıl 871 bin 313 aday tercih yapma hakkı kazanırken, YÖK ilk kez üniversite kantenjanlarını tercih yapacak aday sayısından daha fazla arttırarak 937 bin 676'ye çıkardı.
Yani yerleşme hakkı kazanan tüm adaylar tercih yapsa bile 66 bin 363 kişilik kontenjan yine de boş kalacak. Kontenjan sayısının aday sayısını geçmesi ve sınava giren tüm adayların da tercih yapmayacak olması üniversitelerin öğrenci kapma yarışındaki kıyasıya rekabete itti. Habertürk'in geçtiğimiz hafta gündeme getirdiği, 'Yeter ki bizi seç ye, iç yat, ayda 2 bin 500 TL cep harçlığı' giib cazip tekliflerden sonra şimdi de ilk kez üniversite kampüsü yerine gökyüzünde üniversite tanıtımı yapılacak.
Havadan-karadan tanıtım günleri
"Tanıtım etkinlikleri çerçevesinde tüm üniversite adaylarını uçuracağız" sloganıyla yola çıkan Türkiye'nin ilk havacılık ve uzay üniversitesi Türk Hava Kurumu Üniversitesi 18 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasındaki Tanıtım Günleri'nde adayları uçurmaya hazırlanıyor. Ankara'daki Türkkuşu Kampüsü'nde ve Türk Hava Kurumu Genel Merkezi'deki Tanıtım Günleri etkinliğine katılan bütün üniversite adaylarına havadan şehir turu attırılacak. Tanıtım etkinliklerinde öğrenci adaylarına simülasyon merkezinde gerçek bir uçuş keyfi de yaşatılacak.
Rektör: "4 fakülte 7 bölümle öğrencilerimizi bekliyoruz"
Havaalanı içinde eğitim veren Türkiye'nin ilk ve tek üniversitesi olan THK Üniversitesi'ni ve ilginç etkinliği Rektör Prof. Dr. Ünsal Ban şöyle anlatıyor: "Türkiye'nin havacılık ve uzay bilimleri alanında ilk ve tek ihtisas üniversitesiyiz. Geçen yıl eğitime başladık. Üniversitemize ait son model bir jet ve 80'in üzerinde uçağımız var. Geçen yıl sadece Pilotaj ve Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği Bölümlerine öğrenci almıştık. Bu yıl 4 fakültü ve 7 farklı bölüme yüzde 70 bursla öğrenci alacağız. İzmir ve Ankara'da 2 MYO'muz var."
(habertürk)
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Temmuz 2012 09:56
Gösterim: 1829
Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin, iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesi için üniversite öğrencilerinin değişim programının uygulanması gerektiğini kaydetti.
Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin, Çinli yatırımcıları Türkiye'de enerji, madencilik, otomotiv, lojistik sektörlerine ihracata yönelik yatırım yapmaya davet etti. Türk ve Çinli işadamlarının ortak düzenlediği İstanbul'daki Türk-Çin İş Forumu'nda 450 milyon doları aşkın ortaklık projeleri görüşüldü. Forumu Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM), Guangzhou Uluslararası Ticaret Geliştirme Konseyi (CCPIT) ile Türk-Çin Sanayici İş Adamları Derneği (TÜÇSİAD) organize etti.
Çin'de 250 milyon dolarlık AVM yatırımı bulunan işadamı Hüsnü Özyeğin, Türkiye-Çin İş Forumu'nda yaptığı konuşmada 'Guangzhou-İstanbul Ortak Çalışma Grubu' kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Özyeğin, "İkili ilişkilerimizin geliştirilmesi ve sağlıklı olması için Çinli ve Guangzhou'lu yatırımcıların Türkiye'de enerji, madencilik, otomotiv, lojistik sektörlerine ihracata yönelik yatırımlar yapmaları gerekiyor." diye konuştu. Türkiye'de 1 milyon gencin İngilizce konuştuğuna, Çince bilen sayısının ise bin kişiyi bulduğuna işaret eden Özyeğin, "Guangzhou ile İstanbul üniversitelerinin işbirliğine gitmesi, öğrenci değişim programlarının uygulanması lazım. İki ülke insanı birbirinin lisanını öğrenmezse, ilişkilerin ilerlemesinin önünde engel teşkil edeceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Özyeğin, Türk müteahhitlerin Kuzey Irak, Rusya ve Avrasya'da Çin'den daha iyi ilişkileri olduğunu ve Çin'in bunu da değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekti. Özyeğin'in "Eğer ki Türkiye'nin son 10 yılda Çin'e verdiği dış ticaret açığı 100 milyar dolar olduğuna göre ve bundan sonra böyle devam ederse, bizim Çin'den mal alacak paramız kalmayacak." sözleri salondan büyük alkış aldı.
Guangzhou Komünist Parti Sekreteri Wan Qingliang da, THY'nin Guangzhou-İstanbul seferiyle İstanbul'a geldiklerini ve THY'nin ekipman ve servisinden övgüyle bahsetti. İstanbul ile Guangzhou'un İpek Yolu'nun başlangıç ve bitiş noktası olduğuna dikkati çeken Qingliang, 2010 ila 2014 yılları arasında 5 milyar dolar yatırım yapacaklarını belirterek, "Yıllık 630 milyon dolar yatırım yapacağız. Daha fazla işadamı ve öğrenci gelmesini arzu ediyoruz." dedi. Parti Sekreteri ayrıca Türk ürünlerini de Guangzhou'da görmek istediklerini ifade etti.
Çinli yatırımcılar teşviklerden yararlansın
Türk-Çin Sanayici İşadamları Derneği'nin (TÜÇSİAD) Başkanı Murat Sungurlu ise, Türkiye'nin Çin için büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. Sungurlu, Çinli işadamlarından Türkiye'ye yatırım yapmaları, üçüncü ülkelerde işbirliği ile daha çok Çinli turisti Türkiye'de görmek istediklerine vurgu yaptığı konuşmasında, ticaret açının giderilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini kaydetti. "Son anlaşmalarla enerji havzası haline gelen Türkiye, gerek coğrafi konumu gerekse bölge ülkeleri ile iyi ilişkileri açısından Çin'in Ortadoğu, Afrika, Avrupa ve Balkanlar'a açılma kapısı olabilir. Bugün birçok dünya markasının Türkiye'de üretim tesisleri bulunuyor. Biz Türkiye olarak her fırsatta Çinli yatırımcıları ülkemize davet ediyoruz." diyen Sungurlu, ikili ilişkilerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2009'daki Çin ziyaretinde gelişmeye başladığını kaydetti. "Gelin hep birlikte ortak yatırımlar yapalım. Kazan-kazan modelini uygulayalım. Beraber kazanalım." ifadesini kullanan Sunglurlu, çok değerli teşviklerin olduğunu ve bu teşvikler ile Türkiye'nin bölgesindeki ilişkilerinden Çinlilerin yararlanmalarını istediklerine vurgu yaptı. Sungurlu, derneklerinin Çin'de açılmış tek resmi Türk derneği olduğunu ifade ederek, ilişkilerin sağlıklı şekilde geliştirilip, daha da ileriye götürülmesi için çalışmalarını arttırarak sürdüreceklerini kaydetti.
TİM Demir ve Demir Dışı Metaller Sektör Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki de, Türkiye'nin Çin'le olan ticari açığının sadece mal satarak kapatılamayacağını vurguladı. Ticaret açığının kapatılması için karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi ve Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmalarının sağlanması gerektiğini dile getiren Öztiryaki, "Türkiye yatırım yapanın kazanacağı bir yer. Çin'e Türkiye'yi iyi tanıtmalıyız. Yabancı yatırımcılar için, çok cazip imkanlar oluştu. Çinli dostlarımızın bu imkanlardan faydalanmalarını ve Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmalarını istiyoruz." çağrısı yaptı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cemalettin Damlacı ise, "Türkiye ile Çin arasındaki ticaret 10 yılda 1,1 milyar dolardan 24,1 milyar dolara yükseldi ve Türkiye, Çin'le 2015 yılında 50 milyar dolar, 2020 yılında 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefliyor." dedi.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin, iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesi için üniversite öğrencilerinin değişim programının uygulanması gerektiğini kaydetti.
Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Hüsnü Özyeğin, Çinli yatırımcıları Türkiye'de enerji, madencilik, otomotiv, lojistik sektörlerine ihracata yönelik yatırım yapmaya davet etti. Türk ve Çinli işadamlarının ortak düzenlediği İstanbul'daki Türk-Çin İş Forumu'nda 450 milyon doları aşkın ortaklık projeleri görüşüldü. Forumu Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM), Guangzhou Uluslararası Ticaret Geliştirme Konseyi (CCPIT) ile Türk-Çin Sanayici İş Adamları Derneği (TÜÇSİAD) organize etti.
Çin'de 250 milyon dolarlık AVM yatırımı bulunan işadamı Hüsnü Özyeğin, Türkiye-Çin İş Forumu'nda yaptığı konuşmada 'Guangzhou-İstanbul Ortak Çalışma Grubu' kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Özyeğin, "İkili ilişkilerimizin geliştirilmesi ve sağlıklı olması için Çinli ve Guangzhou'lu yatırımcıların Türkiye'de enerji, madencilik, otomotiv, lojistik sektörlerine ihracata yönelik yatırımlar yapmaları gerekiyor." diye konuştu. Türkiye'de 1 milyon gencin İngilizce konuştuğuna, Çince bilen sayısının ise bin kişiyi bulduğuna işaret eden Özyeğin, "Guangzhou ile İstanbul üniversitelerinin işbirliğine gitmesi, öğrenci değişim programlarının uygulanması lazım. İki ülke insanı birbirinin lisanını öğrenmezse, ilişkilerin ilerlemesinin önünde engel teşkil edeceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Özyeğin, Türk müteahhitlerin Kuzey Irak, Rusya ve Avrasya'da Çin'den daha iyi ilişkileri olduğunu ve Çin'in bunu da değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekti. Özyeğin'in "Eğer ki Türkiye'nin son 10 yılda Çin'e verdiği dış ticaret açığı 100 milyar dolar olduğuna göre ve bundan sonra böyle devam ederse, bizim Çin'den mal alacak paramız kalmayacak." sözleri salondan büyük alkış aldı.
Guangzhou Komünist Parti Sekreteri Wan Qingliang da, THY'nin Guangzhou-İstanbul seferiyle İstanbul'a geldiklerini ve THY'nin ekipman ve servisinden övgüyle bahsetti. İstanbul ile Guangzhou'un İpek Yolu'nun başlangıç ve bitiş noktası olduğuna dikkati çeken Qingliang, 2010 ila 2014 yılları arasında 5 milyar dolar yatırım yapacaklarını belirterek, "Yıllık 630 milyon dolar yatırım yapacağız. Daha fazla işadamı ve öğrenci gelmesini arzu ediyoruz." dedi. Parti Sekreteri ayrıca Türk ürünlerini de Guangzhou'da görmek istediklerini ifade etti.
Çinli yatırımcılar teşviklerden yararlansın
Türk-Çin Sanayici İşadamları Derneği'nin (TÜÇSİAD) Başkanı Murat Sungurlu ise, Türkiye'nin Çin için büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. Sungurlu, Çinli işadamlarından Türkiye'ye yatırım yapmaları, üçüncü ülkelerde işbirliği ile daha çok Çinli turisti Türkiye'de görmek istediklerine vurgu yaptığı konuşmasında, ticaret açının giderilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini kaydetti. "Son anlaşmalarla enerji havzası haline gelen Türkiye, gerek coğrafi konumu gerekse bölge ülkeleri ile iyi ilişkileri açısından Çin'in Ortadoğu, Afrika, Avrupa ve Balkanlar'a açılma kapısı olabilir. Bugün birçok dünya markasının Türkiye'de üretim tesisleri bulunuyor. Biz Türkiye olarak her fırsatta Çinli yatırımcıları ülkemize davet ediyoruz." diyen Sungurlu, ikili ilişkilerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2009'daki Çin ziyaretinde gelişmeye başladığını kaydetti. "Gelin hep birlikte ortak yatırımlar yapalım. Kazan-kazan modelini uygulayalım. Beraber kazanalım." ifadesini kullanan Sunglurlu, çok değerli teşviklerin olduğunu ve bu teşvikler ile Türkiye'nin bölgesindeki ilişkilerinden Çinlilerin yararlanmalarını istediklerine vurgu yaptı. Sungurlu, derneklerinin Çin'de açılmış tek resmi Türk derneği olduğunu ifade ederek, ilişkilerin sağlıklı şekilde geliştirilip, daha da ileriye götürülmesi için çalışmalarını arttırarak sürdüreceklerini kaydetti.
TİM Demir ve Demir Dışı Metaller Sektör Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki de, Türkiye'nin Çin'le olan ticari açığının sadece mal satarak kapatılamayacağını vurguladı. Ticaret açığının kapatılması için karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi ve Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmalarının sağlanması gerektiğini dile getiren Öztiryaki, "Türkiye yatırım yapanın kazanacağı bir yer. Çin'e Türkiye'yi iyi tanıtmalıyız. Yabancı yatırımcılar için, çok cazip imkanlar oluştu. Çinli dostlarımızın bu imkanlardan faydalanmalarını ve Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmalarını istiyoruz." çağrısı yaptı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cemalettin Damlacı ise, "Türkiye ile Çin arasındaki ticaret 10 yılda 1,1 milyar dolardan 24,1 milyar dolara yükseldi ve Türkiye, Çin'le 2015 yılında 50 milyar dolar, 2020 yılında 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefliyor." dedi.
(zaman)
Son Güncelleme: Perşembe, 19 Temmuz 2012 09:54
Gösterim: 2674
YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarını açıkladı.
Program hakkında bilgi almak için tıklayın
YÖK, ''Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar''a göre üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarına atama yapacak.
Adaylar İlan edilecek 76 üniversitede toplam 2272 adet kadroya tercih işlemlerini 23/07/2012-30/07/2012 tarihleri arasında yapabilecek, yerleştirme sonuçları ise 03/08/2012 tarihinde aynı adresten adaylara duyurulacaktır.
Adayların, 31 Temmuz 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ''Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik''te belirtilen şartları taşıması gerekiyor.
Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında, araştırma görevlisi kadrolarına başvuran adayların, yerleştirme işlemleri lisans genel not ortalamalarının yüzde 25'i ile Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavında (ALES) ilgili alanda alınan puanlarının yüzde 60'ı ve varsa yabancı dil puanlarının yüzde 15'i dikkate alınarak merkezi sistemle gerçekleştirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarını açıkladı.
Program hakkında bilgi almak için tıklayın
YÖK, ''Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar''a göre üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarına atama yapacak.
Adaylar İlan edilecek 76 üniversitede toplam 2272 adet kadroya tercih işlemlerini 23/07/2012-30/07/2012 tarihleri arasında yapabilecek, yerleştirme sonuçları ise 03/08/2012 tarihinde aynı adresten adaylara duyurulacaktır.
Adayların, 31 Temmuz 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ''Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik''te belirtilen şartları taşıması gerekiyor.
Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında, araştırma görevlisi kadrolarına başvuran adayların, yerleştirme işlemleri lisans genel not ortalamalarının yüzde 25'i ile Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavında (ALES) ilgili alanda alınan puanlarının yüzde 60'ı ve varsa yabancı dil puanlarının yüzde 15'i dikkate alınarak merkezi sistemle gerçekleştirilecek.
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Temmuz 2012 12:12
Gösterim: 2139