Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
TEOG kapsamında yapılan 8. sınıfların girdiği merkezi ortak sınavlarda puanların yeniden hesaplandığı, 4 sorunun da iptal edildiği bildirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 8. sınıf öğrencileri için yapılan 1. dönem merkezi ortak sınavlarda 4 sorunun hatalı olduğu yönündeki yürütmeyi durdurma kararı aleyhine Bölge İdare Mahkemesine yapılan itirazın reddedildiğini bildirdi.
Bakanlık, bu doğrultuda iptal edilen 4 sorunun değerlendirme dışı tutulduğunu, geçerli soru sayısı dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılıp fen ve teknoloji, İngilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine ait puanların hesaplandığını duyurdu.
MEB tarafından yapılan açıklamada, temel eğitimden ortaöğretime geçiş uygulaması çerçevesinde, 8. sınıf öğrencilerinin 28-29 Kasım 2013'te katıldıkları birinci dönem ortak sınavlarından fen ve teknoloji testi A kitapçığının 9. (B kitapçığında 6.), İngilizce testi A kitapçığının 4. ve 6. (B kitapçığında 5. ve 7.), din kültürü ve ahlak bilgisi testi A kitapçığının 7. (B kitapçığında 1.) sorularının hatalı olduğu gerekçesiyle Ankara 13. İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli olarak iptal davasının açıldığı anımsatıldı.
4 soru çıkarılarak puanlar yeniden hesaplandı
Mahkemenin, haziran içinde davalarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiği, bunun üzerine Bakanlığın karar aleyhine Bölge İdare Mahkemesine itiraz başvurusunda bulunduğu aktarılan açıklamada, bugün itibarıyla yürütmeyi durdurma kararına yönelik Bakanlığın yaptığı itirazın reddedildiği bilgisine ulaşıldığı bildirildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bakanlığımız, yürütmeyi durdurma kararına yönelik itirazın reddi üzerine, öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamalarını önlemek ve yargı kararlarının uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla yargılamanın devamındaki haklarından feragat ettiğine ilişkin başvurusunu da ilgili mahkemeye ulaştırmıştır. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararında söz konusu 4 sorunun değerlendirme dışı tutularak sınav puanı hesaplanmasında sınav kılavuzunun 11’inci maddesinin (i) bendindeki 'Soru iptali olması durumunda değerlendirme, geçerli soru sayısı dikkate alınarak yapılacaktır' hükmü esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğine hükmetmiştir.
Bakanlığımız, bu hüküm doğrultusunda yeniden değerlendirme yaparak fen ve teknoloji, ingilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine ait puanları hesaplamıştır."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TEOG kapsamında yapılan 8. sınıfların girdiği merkezi ortak sınavlarda puanların yeniden hesaplandığı, 4 sorunun da iptal edildiği bildirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 8. sınıf öğrencileri için yapılan 1. dönem merkezi ortak sınavlarda 4 sorunun hatalı olduğu yönündeki yürütmeyi durdurma kararı aleyhine Bölge İdare Mahkemesine yapılan itirazın reddedildiğini bildirdi.
Bakanlık, bu doğrultuda iptal edilen 4 sorunun değerlendirme dışı tutulduğunu, geçerli soru sayısı dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılıp fen ve teknoloji, İngilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine ait puanların hesaplandığını duyurdu.
MEB tarafından yapılan açıklamada, temel eğitimden ortaöğretime geçiş uygulaması çerçevesinde, 8. sınıf öğrencilerinin 28-29 Kasım 2013'te katıldıkları birinci dönem ortak sınavlarından fen ve teknoloji testi A kitapçığının 9. (B kitapçığında 6.), İngilizce testi A kitapçığının 4. ve 6. (B kitapçığında 5. ve 7.), din kültürü ve ahlak bilgisi testi A kitapçığının 7. (B kitapçığında 1.) sorularının hatalı olduğu gerekçesiyle Ankara 13. İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli olarak iptal davasının açıldığı anımsatıldı.
4 soru çıkarılarak puanlar yeniden hesaplandı
Mahkemenin, haziran içinde davalarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiği, bunun üzerine Bakanlığın karar aleyhine Bölge İdare Mahkemesine itiraz başvurusunda bulunduğu aktarılan açıklamada, bugün itibarıyla yürütmeyi durdurma kararına yönelik Bakanlığın yaptığı itirazın reddedildiği bilgisine ulaşıldığı bildirildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bakanlığımız, yürütmeyi durdurma kararına yönelik itirazın reddi üzerine, öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamalarını önlemek ve yargı kararlarının uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla yargılamanın devamındaki haklarından feragat ettiğine ilişkin başvurusunu da ilgili mahkemeye ulaştırmıştır. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararında söz konusu 4 sorunun değerlendirme dışı tutularak sınav puanı hesaplanmasında sınav kılavuzunun 11’inci maddesinin (i) bendindeki 'Soru iptali olması durumunda değerlendirme, geçerli soru sayısı dikkate alınarak yapılacaktır' hükmü esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğine hükmetmiştir.
Bakanlığımız, bu hüküm doğrultusunda yeniden değerlendirme yaparak fen ve teknoloji, ingilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine ait puanları hesaplamıştır."
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Temmuz 2014 19:55
Gösterim: 1997
Adana’da Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren 24 yaşındaki Pelin Derya Çetinkaya, saç rengi sınav giriş belgesindeki fotoğrafından farklı olunca, başkasının yerine sınava girdiği şüphesiyle gözaltına alındı. Sınava giremeyen ve bu yıl öğretmen olma şansını kaybeden Çetinkaya, "Karakolda ne söylediysem inandıramadım. 13 aylık emeğim boşa gitti" dedi.
Salih ÜÇTEPE/ ADANA, (DHA)
Pelin Derya Çetinkaya, 2012 yılında Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde formasyon eğitimi de alan Çetinkaya, 2013 yılında saçını sarıya boyattığı haliyle sınav merkezine gidip, görevlilerce bu şekilde vesikalık fotoğrafı çektirdi. Daha sonra boyattığı saçı gerçek rengi olan koyu kahveye dönüşüp nüfus cüzdanında bu haliyle görünen Pelin Derya Çetinkaya, geçen 5 Temmuz’da merkez Seyhan İlçesi’ndeki Danişment Gazi Anadolu Lisesi’nde sınava girdi.
Ancak, daha önce girdiği sınavda sanal ortamda sisteme kaydedilen haline benzemeyince, gözetmenlerin dikkatini çekti. Başkasının yerine sınava girdiğinden şüphelenilen Pelin Derya Çetinkaya, sınav sonunda çağrılan polis ekibi tarafından götürüldüğü karakolda sorgulandı, kimliğine el konuldu. Genç kız fotoğrafları çekilip, ifadesi alınarak serbest bırakıldı, ancak işlemler yapılırken aynı gün öğleden sonra öğretmen adaylarının gireceği ikinci oturuma kimliği olmadığı için giremedi.
Sahtekar muamelesi yapıldı
Başından geçenleri ağlayarak anlatan Çetinkaya, sınavın bitimine 1 saat kala gözetmenin sürekli yanına gelerek sınav giriş belgesi ile kimliğini karşılaştırıp yüzüne baktığını belirterek, "Görevli sınavın bitimine 20 dakika kala ’Kimliğindeki fotoğrafla giriş belgendeki fotoğraf birbirine benzemiyor çıkışta yanıma gel’ dedi. Konsantrasyonum bozuldu ağlamaya başladım. Çıkışta yanlarına gittim. Yaklaşık 6 kişi başımda duruyordu. Orada bir kadın polis vardı. Bana bağırarak 'Ağlama sahtekar utanmadan başkasının yerine sınava giriyorsun' dedi. Ben ne kadar anlatsam da bana inanmadılar" dedi.
Bizi oyaladılar 2’nci oturuma giremedim
Sınav giriş belgesinde sarı saçlı olduğunu söyleyen Pelin Derya Çetinkaya, şöyle konuştu:
"Aydın’da formasyon alırken evet sarı saçlıydım. O zaman 2013 yılında da KPSS’ye başvurduğumda da fotoğrafımı çektiklerinde saçlarım sarıydı. 2014 yılında internet üzerinden sınav başvurumu yaptığımda da sistemde sarı saçlı fotoğrafım kayıtlıydı. Geçen Ekim ayında Adana’ya geldim saçlarımı gerçek rengi olan koyu kahveye boyattım. Kimliğimdeki fotoğrafımda da kilolu ve koyu kahve saçlıydım yüzümde de makyaj vardı. Bana 'Sınav giriş belgesindeki fotoğrafa benzemiyorsun' dediler. İlk olarak bana 2’nci oturuma gireceğimi söylediler. 2’nci oturuma yarım saat kala, hakkımda işlem yapacaklarını söyleyerek polise teslim ettiler. Polisler de beni Şakirpaşa Polis Merkezi’ne götürerek ifademi aldı. Kimlikteki kişinin ben olup olmadığımın araştırılacağı gerekçesiyle kimliğime de el koydular. Emniyet Müdürlüğü’nde de farklı açılardan fotoğraflarımı çektiler. 2’nci oturuma giremedim. Şu an çok kötüyüm 13 aylık emeğim boşa gitti. Ben sınavı kazanacak gözle bakılan bir öğrenciydim. Zar zor okudum. 1 yıl daha beklemek zorundayım ve bu psikolojiyle nasıl çalışacağım bilemiyorum."
Pelin Derya Çetinkaya hakkında ’sınav sahtekarlığı’ iddiasıyla yasal işlem devam ederken genç kızın babası Kamuran Çetinkaya da sınav görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Adana’da Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren 24 yaşındaki Pelin Derya Çetinkaya, saç rengi sınav giriş belgesindeki fotoğrafından farklı olunca, başkasının yerine sınava girdiği şüphesiyle gözaltına alındı. Sınava giremeyen ve bu yıl öğretmen olma şansını kaybeden Çetinkaya, "Karakolda ne söylediysem inandıramadım. 13 aylık emeğim boşa gitti" dedi.
Salih ÜÇTEPE/ ADANA, (DHA)
Pelin Derya Çetinkaya, 2012 yılında Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde formasyon eğitimi de alan Çetinkaya, 2013 yılında saçını sarıya boyattığı haliyle sınav merkezine gidip, görevlilerce bu şekilde vesikalık fotoğrafı çektirdi. Daha sonra boyattığı saçı gerçek rengi olan koyu kahveye dönüşüp nüfus cüzdanında bu haliyle görünen Pelin Derya Çetinkaya, geçen 5 Temmuz’da merkez Seyhan İlçesi’ndeki Danişment Gazi Anadolu Lisesi’nde sınava girdi.
Ancak, daha önce girdiği sınavda sanal ortamda sisteme kaydedilen haline benzemeyince, gözetmenlerin dikkatini çekti. Başkasının yerine sınava girdiğinden şüphelenilen Pelin Derya Çetinkaya, sınav sonunda çağrılan polis ekibi tarafından götürüldüğü karakolda sorgulandı, kimliğine el konuldu. Genç kız fotoğrafları çekilip, ifadesi alınarak serbest bırakıldı, ancak işlemler yapılırken aynı gün öğleden sonra öğretmen adaylarının gireceği ikinci oturuma kimliği olmadığı için giremedi.
Sahtekar muamelesi yapıldı
Başından geçenleri ağlayarak anlatan Çetinkaya, sınavın bitimine 1 saat kala gözetmenin sürekli yanına gelerek sınav giriş belgesi ile kimliğini karşılaştırıp yüzüne baktığını belirterek, "Görevli sınavın bitimine 20 dakika kala ’Kimliğindeki fotoğrafla giriş belgendeki fotoğraf birbirine benzemiyor çıkışta yanıma gel’ dedi. Konsantrasyonum bozuldu ağlamaya başladım. Çıkışta yanlarına gittim. Yaklaşık 6 kişi başımda duruyordu. Orada bir kadın polis vardı. Bana bağırarak 'Ağlama sahtekar utanmadan başkasının yerine sınava giriyorsun' dedi. Ben ne kadar anlatsam da bana inanmadılar" dedi.
Bizi oyaladılar 2’nci oturuma giremedim
Sınav giriş belgesinde sarı saçlı olduğunu söyleyen Pelin Derya Çetinkaya, şöyle konuştu:
"Aydın’da formasyon alırken evet sarı saçlıydım. O zaman 2013 yılında da KPSS’ye başvurduğumda da fotoğrafımı çektiklerinde saçlarım sarıydı. 2014 yılında internet üzerinden sınav başvurumu yaptığımda da sistemde sarı saçlı fotoğrafım kayıtlıydı. Geçen Ekim ayında Adana’ya geldim saçlarımı gerçek rengi olan koyu kahveye boyattım. Kimliğimdeki fotoğrafımda da kilolu ve koyu kahve saçlıydım yüzümde de makyaj vardı. Bana 'Sınav giriş belgesindeki fotoğrafa benzemiyorsun' dediler. İlk olarak bana 2’nci oturuma gireceğimi söylediler. 2’nci oturuma yarım saat kala, hakkımda işlem yapacaklarını söyleyerek polise teslim ettiler. Polisler de beni Şakirpaşa Polis Merkezi’ne götürerek ifademi aldı. Kimlikteki kişinin ben olup olmadığımın araştırılacağı gerekçesiyle kimliğime de el koydular. Emniyet Müdürlüğü’nde de farklı açılardan fotoğraflarımı çektiler. 2’nci oturuma giremedim. Şu an çok kötüyüm 13 aylık emeğim boşa gitti. Ben sınavı kazanacak gözle bakılan bir öğrenciydim. Zar zor okudum. 1 yıl daha beklemek zorundayım ve bu psikolojiyle nasıl çalışacağım bilemiyorum."
Pelin Derya Çetinkaya hakkında ’sınav sahtekarlığı’ iddiasıyla yasal işlem devam ederken genç kızın babası Kamuran Çetinkaya da sınav görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Temmuz 2014 13:32
Gösterim: 1222
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerden özel okula dönüşmek için 77 başvuru yapıldığını, bunların 44'ünün illerdeki sistemlerden onaylandığını, eksiklikleri bulunan dosyaların tamamlanmak üzere geri gönderildiğini bildirdi.
Yelkenci, Resmi Gazete'de dün yayımlanan "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"ne ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Dershaneleri dönüştürürken Bakanlık olarak, "eğitim sisteminden çıkaralım da nasıl olursa olsun" şeklinde yaklaşmadıklarını, bu konuda hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Yelkenci, dönüşüm sürecinde müteşebbislerin en az zararla ve en güçlü şekilde özel öğretimin içine dahil olabilmeleri için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Mevcut özel okulları korumak için sınıf seviyelerinede yüzde 30 sınırı getirdiklerini kaydeden Yelkenci, "Temel liseye dönüşen dershaneler, her sınıf seviyesinde okulun kontenjanının yüzde 30'u kadar öğrenci alabilecek. Örnek olarak bir temel liseye 500 öğrenci kontenjanı vermişsek ruhsatını böyle düzenlemişsek, 9. sınıflara bu 500'ün yüzde 30'u olan 150 öğrenci, 10. sınıflara 150 öğrenci alabilecek ama bunun toplamı 500'ü geçemeyecek. Yani bu 600 öğrenci etmeyecek" diye konuştu.
Dönüşüm başvuruları için 7 dönem belirlediklerini, ilk dönem başvurularının başladığını anımsatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dershanelerden özel okula dönüşmek için 77 başvuru yapıldı. Bunlardan 44'ü illerdeki sistemlerden onaylanarak bize ulaştı. Tabii eksiklikleri bulunan dosyalar da tamamlanmak üzere geri yollandı. Dershaneler, belirlenen bu dönemlerde ne kadar önce başvurursa teşviklerde de o kadar öncelikli olacak. Bunu özellikle belirtmek isteriz. Bu süreç artık başlamıştır. Dershaneler, 1 Eylül 2015 itibariyle hiçbir kuruma dönüşmek istemiyorsa ruhsatları iptal edilecek. 1 Eylül 2015'den sonra artık dönüşüm okulları olacak. Dönüşüm okulu olmak ya da başka bir özel öğretim kurumu olmak isteyenlere de yeni ruhsatlar verilecek. Dershaneler artık eğitim sistemimizden çıkıyor. Bu kesin. Dolayısıyla bu sürecin getirdiği alternatiflerden ve imkanlardan dershanelerimiz faydalanmaya baksınlar, eğer özel öğretim kurumu olarak devam etmek istiyorlarsa. Devam etmek istemiyorlarsa zaten bu bir tercihtir. Bunların hepsine saygı duyarız."
"Dershaneler için geç bile kalındı"
"Dershaneler, bugüne kadar geldiği hormonlu yapısı ve eğitim ve özel öğretim sektörünü yanlış uygulamalarıyla domine etmelerinden dolayı sisteme çok ciddi zararlar verdiler" diyen Yelkenci, dershanelerin tüm bu nedenlerden dolayı eğitim sisteminden mutlaka çıkması gerektiğini vurguladı.
"Geç bile kalınmış bir karardı. Tedrici olmasını hep savunduk. Bu işin içinde olanlar da eğitime doğru yerden bakanlar da bunu söylediler. Merkezi sınavlar önemli bir sorunu ortadan kaldırmıştır. Üniversiteye geçişte çalışmalar sürüyor. Sebepler birer birer ortadan kalkıyor ve dershanecilik sistemden tedrici olarak çıkartılıyor. Yani o eleştirileri hükümet ve TBMM dikkate aldı ve aldığı kararı 2019'a kadar ve alternatiflerini ortaya koyarak çıkardı. Artık burada başka bir şey ummaktan kaçınmalıyız. Başka bir şey beklememeliyiz. Olmayacak. 1 Eylül 2015 itibariyle dershaneler sistemden çıkacaktır. Dershanelerin bunu düşünerek kararlarını vermelerini tavsiye ederim."
Yönetmeliğin ardından yönerge için çalışmalara başlayacaklarını anlatan Yelkenci, özel okula dönüşecek dershanelerin, kütüphane, laboratuvar, güzel sanatlar ve müzik dersliği ortak olmakla beraber, en az 4 dersliği bulunmak kaydıyla temel lise açabileceğini kaydetti.
Yelkenci, beden eğitimi dersi için de çok amaçlı bir salon ya da 5 kilometre yakındaki bir spor tesisiyle protokol yapılmasını isteyeceklerini belirtti.
Arsa teşviği alan da bina kiralayan da katılım payı ödeyecek
Dershanelerin, lisenin yanında okul öncesi kurum, ilkokul ve ortaokul da açabileceğini dile getiren Yelkenci, Kanunun çıktığı tarihte faal olan bütün dershanelerin, dönüşüm için başvurabileceğini, eğitim öğretim desteğinden faydalanabileceğini, taşınmaz desteğinden ise kanunun yayımı tarihinden en az 3 yıl kurucu çoğunluğu aynı kişiye ait olan dershanelerin yararlanabileceğini bildirdi.
Yelkenci, taşınmaz üzerinden arsa teşviği almak isteyen kurumların, bu arsaların emlak bedellerinin binde beşi, bina kiralamak isteyenlerin de emlak değerlerinin yüzde 5'i üzerinden kiralama yapabileceğini ancak her iki durum için de bir katılım payı ödeyeceklerini kaydetti.
Taşınmaz teşviğinde öncelik
Teşvikler verilirken bir araya gelen dershanelere öncelik tanınacağını dile getiren Yelkenci, "İki dershane bir araya geldi ve bunun yanında da bir dershane tek başına başvurdu. Bir araya gelen iki dershane öncelikli olacak. 3 dershane bir araya geldiyse onlar öncelikli olacak. Ne kadar çok dershane bir araya gelirse taşınmaz teşviğinde o kadar öncelikli olacak" dedi.
Öğrenci başı eğitim öğretim desteğinden de Kanunun yayınlandığı tarih itibariyle faal olan bütün dershanelerin istifade edebileceğini anımsatan Yelkenci, şunları kaydetti:
"Teşvikle ilgili minimun kontenjanı derslik başına 12 olarak belirledik. Genel anlamda da derslik başına en fazla 24 öğrenci olarak belirledik. 12 ila 24 arasında bir boşluk varsa, bu kadar öğrenci yani 24'e kadar ne kadar boşluk varsa o kadar öğrenciye, eğitim öğretim desteğini belirleyeceğimiz kriterlerle beraber, ailesinin durumu, başarı durumu ve okulun durumu, okulun başarısı, okulu ve öğrenciyi ayrı ayrı planlayarak merkezi bir şekilde vereceğiz."
Özel okula dönüşeceklere verilecek teşviklerin MEBBİS üzerinden oluşturulacak bir modül üzerinden takip edileceğini ve başvuruların değerlendirileceğini anlatan Yelkenci, okulların ve öğrencilerin de bu modül üzerinden değerlendirmeye tabi tutulacağını ifade etti.
Teşviklerin miktarının kamuoyunda merak konusu olduğunu vurgulayan Yelkenci, bununla ilgili bir tebliğ yayımlanacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Öğrenci başına teşvikler konusunda bir fikir vermesi açısından bir formül verebiliriz. Öğrenci başına verilecek teşvik, öğrencinin gideceği kurum türü itibariyle devlete maliyetinin bir buçuk katını geçemeyecek. İlgili genel müdürlüklerin, Maliye Bakanlığının ve ilgili kurumların görüşlerine göre okul öncesinde, ilkokulda, ortaokulda, lisede bir öğrencinin devlete maliyeti ortaya çıkmış olacak. Diyelim ki ilkokul için bu maliyet 3 bin TL ise verilecek teşvik 4 bin 500, maliyet 2 bin lira ise verilecek teşvik 3 bin TL'yi geçemeyecek."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerden özel okula dönüşmek için 77 başvuru yapıldığını, bunların 44'ünün illerdeki sistemlerden onaylandığını, eksiklikleri bulunan dosyaların tamamlanmak üzere geri gönderildiğini bildirdi.
Yelkenci, Resmi Gazete'de dün yayımlanan "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"ne ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Dershaneleri dönüştürürken Bakanlık olarak, "eğitim sisteminden çıkaralım da nasıl olursa olsun" şeklinde yaklaşmadıklarını, bu konuda hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Yelkenci, dönüşüm sürecinde müteşebbislerin en az zararla ve en güçlü şekilde özel öğretimin içine dahil olabilmeleri için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Mevcut özel okulları korumak için sınıf seviyelerinede yüzde 30 sınırı getirdiklerini kaydeden Yelkenci, "Temel liseye dönüşen dershaneler, her sınıf seviyesinde okulun kontenjanının yüzde 30'u kadar öğrenci alabilecek. Örnek olarak bir temel liseye 500 öğrenci kontenjanı vermişsek ruhsatını böyle düzenlemişsek, 9. sınıflara bu 500'ün yüzde 30'u olan 150 öğrenci, 10. sınıflara 150 öğrenci alabilecek ama bunun toplamı 500'ü geçemeyecek. Yani bu 600 öğrenci etmeyecek" diye konuştu.
Dönüşüm başvuruları için 7 dönem belirlediklerini, ilk dönem başvurularının başladığını anımsatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dershanelerden özel okula dönüşmek için 77 başvuru yapıldı. Bunlardan 44'ü illerdeki sistemlerden onaylanarak bize ulaştı. Tabii eksiklikleri bulunan dosyalar da tamamlanmak üzere geri yollandı. Dershaneler, belirlenen bu dönemlerde ne kadar önce başvurursa teşviklerde de o kadar öncelikli olacak. Bunu özellikle belirtmek isteriz. Bu süreç artık başlamıştır. Dershaneler, 1 Eylül 2015 itibariyle hiçbir kuruma dönüşmek istemiyorsa ruhsatları iptal edilecek. 1 Eylül 2015'den sonra artık dönüşüm okulları olacak. Dönüşüm okulu olmak ya da başka bir özel öğretim kurumu olmak isteyenlere de yeni ruhsatlar verilecek. Dershaneler artık eğitim sistemimizden çıkıyor. Bu kesin. Dolayısıyla bu sürecin getirdiği alternatiflerden ve imkanlardan dershanelerimiz faydalanmaya baksınlar, eğer özel öğretim kurumu olarak devam etmek istiyorlarsa. Devam etmek istemiyorlarsa zaten bu bir tercihtir. Bunların hepsine saygı duyarız."
"Dershaneler için geç bile kalındı"
"Dershaneler, bugüne kadar geldiği hormonlu yapısı ve eğitim ve özel öğretim sektörünü yanlış uygulamalarıyla domine etmelerinden dolayı sisteme çok ciddi zararlar verdiler" diyen Yelkenci, dershanelerin tüm bu nedenlerden dolayı eğitim sisteminden mutlaka çıkması gerektiğini vurguladı.
"Geç bile kalınmış bir karardı. Tedrici olmasını hep savunduk. Bu işin içinde olanlar da eğitime doğru yerden bakanlar da bunu söylediler. Merkezi sınavlar önemli bir sorunu ortadan kaldırmıştır. Üniversiteye geçişte çalışmalar sürüyor. Sebepler birer birer ortadan kalkıyor ve dershanecilik sistemden tedrici olarak çıkartılıyor. Yani o eleştirileri hükümet ve TBMM dikkate aldı ve aldığı kararı 2019'a kadar ve alternatiflerini ortaya koyarak çıkardı. Artık burada başka bir şey ummaktan kaçınmalıyız. Başka bir şey beklememeliyiz. Olmayacak. 1 Eylül 2015 itibariyle dershaneler sistemden çıkacaktır. Dershanelerin bunu düşünerek kararlarını vermelerini tavsiye ederim."
Yönetmeliğin ardından yönerge için çalışmalara başlayacaklarını anlatan Yelkenci, özel okula dönüşecek dershanelerin, kütüphane, laboratuvar, güzel sanatlar ve müzik dersliği ortak olmakla beraber, en az 4 dersliği bulunmak kaydıyla temel lise açabileceğini kaydetti.
Yelkenci, beden eğitimi dersi için de çok amaçlı bir salon ya da 5 kilometre yakındaki bir spor tesisiyle protokol yapılmasını isteyeceklerini belirtti.
Arsa teşviği alan da bina kiralayan da katılım payı ödeyecek
Dershanelerin, lisenin yanında okul öncesi kurum, ilkokul ve ortaokul da açabileceğini dile getiren Yelkenci, Kanunun çıktığı tarihte faal olan bütün dershanelerin, dönüşüm için başvurabileceğini, eğitim öğretim desteğinden faydalanabileceğini, taşınmaz desteğinden ise kanunun yayımı tarihinden en az 3 yıl kurucu çoğunluğu aynı kişiye ait olan dershanelerin yararlanabileceğini bildirdi.
Yelkenci, taşınmaz üzerinden arsa teşviği almak isteyen kurumların, bu arsaların emlak bedellerinin binde beşi, bina kiralamak isteyenlerin de emlak değerlerinin yüzde 5'i üzerinden kiralama yapabileceğini ancak her iki durum için de bir katılım payı ödeyeceklerini kaydetti.
Taşınmaz teşviğinde öncelik
Teşvikler verilirken bir araya gelen dershanelere öncelik tanınacağını dile getiren Yelkenci, "İki dershane bir araya geldi ve bunun yanında da bir dershane tek başına başvurdu. Bir araya gelen iki dershane öncelikli olacak. 3 dershane bir araya geldiyse onlar öncelikli olacak. Ne kadar çok dershane bir araya gelirse taşınmaz teşviğinde o kadar öncelikli olacak" dedi.
Öğrenci başı eğitim öğretim desteğinden de Kanunun yayınlandığı tarih itibariyle faal olan bütün dershanelerin istifade edebileceğini anımsatan Yelkenci, şunları kaydetti:
"Teşvikle ilgili minimun kontenjanı derslik başına 12 olarak belirledik. Genel anlamda da derslik başına en fazla 24 öğrenci olarak belirledik. 12 ila 24 arasında bir boşluk varsa, bu kadar öğrenci yani 24'e kadar ne kadar boşluk varsa o kadar öğrenciye, eğitim öğretim desteğini belirleyeceğimiz kriterlerle beraber, ailesinin durumu, başarı durumu ve okulun durumu, okulun başarısı, okulu ve öğrenciyi ayrı ayrı planlayarak merkezi bir şekilde vereceğiz."
Özel okula dönüşeceklere verilecek teşviklerin MEBBİS üzerinden oluşturulacak bir modül üzerinden takip edileceğini ve başvuruların değerlendirileceğini anlatan Yelkenci, okulların ve öğrencilerin de bu modül üzerinden değerlendirmeye tabi tutulacağını ifade etti.
Teşviklerin miktarının kamuoyunda merak konusu olduğunu vurgulayan Yelkenci, bununla ilgili bir tebliğ yayımlanacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Öğrenci başına teşvikler konusunda bir fikir vermesi açısından bir formül verebiliriz. Öğrenci başına verilecek teşvik, öğrencinin gideceği kurum türü itibariyle devlete maliyetinin bir buçuk katını geçemeyecek. İlgili genel müdürlüklerin, Maliye Bakanlığının ve ilgili kurumların görüşlerine göre okul öncesinde, ilkokulda, ortaokulda, lisede bir öğrencinin devlete maliyeti ortaya çıkmış olacak. Diyelim ki ilkokul için bu maliyet 3 bin TL ise verilecek teşvik 4 bin 500, maliyet 2 bin lira ise verilecek teşvik 3 bin TL'yi geçemeyecek."
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Temmuz 2014 08:06
Gösterim: 1946
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, "İmkanları daha iyi olan okulların aldığı teşvikler oransal olarak daha düşük kalacak. İmkanları düşük olanların alacağı teşvikler, oransal olarak daha yüksek olacak" dedi.
Yelkenci, Resmi Gazete'de yayımlanan "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"ne ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yönetmelikle okulların kendi öğrencilerine cumartesi günleri takviye kursları açılmasına da imkan sağlandığını aktaran Yelkenci, dershanelerin varlığının 1 Eylül 2015'e kadar devam edeceğini anımsatarak, bu tarihe kadar okulların kendi öğrencilerine cumartesi-pazar takviye kursu açılabileceğini söyledi.
Özel okullara yönetmelikle akreditasyon sisteminin de getirileceğini anımsatan Yelkenci, dönüşümle beraber mevcut özel okulların da desteklenmesine ilişkin yeni süreçler başlattıklarını söyledi.
Türkiye'de MEB'in özel okulların genel okullar içindeki payının arttırılmasını hedeflediğini hatırlatan Yelkenci, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın ve Müsteşar Yusuf Tekin'in bu konuda bir vizyonunun bulunduğunu belirterek, ciddi kararlar aldıklarını ve özel okullara verilecek akreditasyon sisteminin de bu vizyonla oluşturulduğunu söyledi.
Özel okullara akreditasyon sisteminin ilgili paydaşların katılımıyla geliştirildiğini bildiren Yelkenci, "Yönetmelikle ve diğer mevzuat düzenlemeleriyle özel okulun önünü açıyoruz. Bunlardan en önemlisi de akreditasyon sistemini getiriyoruz. Şimdiye kadar farklı teşvikler veriliyordu. Biz diyoruz ki tüm teşviklerden tüm okullar faydalanabilmeli ve madem faydalanabiliyor, buna göre de katma değeri olan bir şeyler üretmeli. İşte özel okul akreditasyon sistemine dahil olursa, bu yeni tarif ettiğimiz teşviklerden faydalanacak" diye konuştu.
Akreditasyonda fiziki imkanlar, yönetim-organizasyon süreçleri, eğitim-öğretim süreçleri ve destek hizmetleri olmak üzere 4 standart alanı belirlediklerini anımsatan Yelkenci, bunların da alt kriterleri bulunduğunu söyledi.
Bu konuda pilot uygulamaya başladıklarını ve gördükleri sorunları çalıştayda tartışacaklarını kaydeden Yelkenci, kriterlerin uygulanmasında en sıkıntılı alanın eğitim-öğretim süreçleri olduğunu, bu konu üzerinde hassasiyetle çalıştıklarını dile getirdi.
Denetimler seviyelerine göre olabilecek
Akreditasyon sistemiyle ilgili eleştirileri de dikkate aldıklarını da aktaran Yelkenci, şunları kaydetti:
"Fakirler daha fakir, zenginler daha zengin olacak. Böyle bir şeye yol açabilir mi?' diye eleştiriler geldi. Biz bunu da öncesinde düşünmüştük. İmkanları daha iyi olan okulların aldığı teşvikler oransal olarak daha düşük kalacak. İmkanları düşük olanların alacağı teşvikler, oransal olarak daha yüksek olacak. Bunun yanında en önemlisi, taşradaki, Anadolu'daki özel okulların belki 20-30 senede ulaşamayacağı tecrübeye bu sistem sayesinde ulaşabilecekler. Burada özel okullardan aldığı puanı arttırmasını, üç-dört yıl sonra bir üst kademeye çıkmalarını isteyeceğiz. Seviyelerine göre denetimler 1, 2, 3 yılda bir olabilecek. Bunların amacı akreditasyon sisteminin kılavuzluğunu devam ettirebilmek."
Özel okul çalışanlarına prim desteği de hedefleniyor
Özel okullara, sigorta primi desteğini ve gelir vergisi desteği vermeyi de düşündüklerini bildiren Yelkenci, işveren payının yanında çalışanın kendi ödediği primin de karşılanmasını önermeyi planladıklarını söyledi.
Yelkenci, özel okulların yönetim ve organizasyonda başarılı olmaları ve öğretmenlerinin de niteliğini sürekli arttırması halinde, eğitim-öğretim desteğinden en yüksek seviyede faydalanabilecekleri bir mantık örgüsü oluşturduklarını ifade etti.
Yelkenci, yüksek katma değer yaratan özel okullara teşviğin daha fazla verileceğini, teşviğin fazla olmasıyla da katma değerin artacağını böylece, sistemin birbirini destekler hale getirileceğini dile getirdi.
Çalışmalarını özel okul dernekleriyle beraber yürüttüklerini ancak eğitimle ilgilenen sivil toplum kuruluşlarıyla da konuyu tartıştıklarını dile getiren Yelkenci, böylece sistemin en iyi noktaya gelmesini beklediklerini ve Türkiye'de özel okulların oranının yükseleceğini, doğal eşiğine, yani olması gereken yere oturacağını kaydetti.
Burslu öğrencinin velisine ekonomik yükümlülük getirilemeyecek
Eğitimcilerin etik kurallara dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Yelkenci, bazı durumların istismar edildiğini gördüklerini söyledi.
İstismarlardan birinin özel okulların öğrencilere verdikleri başarı burslarına ilişkin olduğunu dile getiren Yelkenci, zaman zaman başarı bursuyla öğrenci alan bazı özel okulların velilere farklı ekonomik yükümlülükler getirerek hukuki bağlayıcı olan sözleşmeler imzattıklarını aktardı.
Yelkenci, "Normalde yönetmeliklerimizde böyle bir şey olmamasına rağmen, 'şayet üst sınıflarda kaydını sildirirsen, o zaman geriye dönük olarak okul ücretimiz neyse onu ödemek zorundasınız' şeklinde velilere bazı sözleşmeler imzalattırılıyor ya da senet imzalatarak borçlu hale getiriliyorlardı. Yönetmeliğe konan maddeyle, veliye herhangi bir sözleşme imzatılamayacağını ve bir yükümlülük getirilemeyeceğini hükme bağladık" dedi.
Yelkenci, öğrenci kazanmak için düşük ücretle kayıt yaptırılıp bir sonraki yıl eğitime yüzde 150, yüzde 200'e varan artışlara da rastladıklarını belirterek, "Öğrencinin o yılki ücretinin üzerine ÜFE+TÜFE bölü 2 artı yüzde 5 zam oranında yapabilecekler. Bu tedbirle mağdur olan velileri rahatlattığımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, "İmkanları daha iyi olan okulların aldığı teşvikler oransal olarak daha düşük kalacak. İmkanları düşük olanların alacağı teşvikler, oransal olarak daha yüksek olacak" dedi.
Yelkenci, Resmi Gazete'de yayımlanan "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"ne ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yönetmelikle okulların kendi öğrencilerine cumartesi günleri takviye kursları açılmasına da imkan sağlandığını aktaran Yelkenci, dershanelerin varlığının 1 Eylül 2015'e kadar devam edeceğini anımsatarak, bu tarihe kadar okulların kendi öğrencilerine cumartesi-pazar takviye kursu açılabileceğini söyledi.
Özel okullara yönetmelikle akreditasyon sisteminin de getirileceğini anımsatan Yelkenci, dönüşümle beraber mevcut özel okulların da desteklenmesine ilişkin yeni süreçler başlattıklarını söyledi.
Türkiye'de MEB'in özel okulların genel okullar içindeki payının arttırılmasını hedeflediğini hatırlatan Yelkenci, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın ve Müsteşar Yusuf Tekin'in bu konuda bir vizyonunun bulunduğunu belirterek, ciddi kararlar aldıklarını ve özel okullara verilecek akreditasyon sisteminin de bu vizyonla oluşturulduğunu söyledi.
Özel okullara akreditasyon sisteminin ilgili paydaşların katılımıyla geliştirildiğini bildiren Yelkenci, "Yönetmelikle ve diğer mevzuat düzenlemeleriyle özel okulun önünü açıyoruz. Bunlardan en önemlisi de akreditasyon sistemini getiriyoruz. Şimdiye kadar farklı teşvikler veriliyordu. Biz diyoruz ki tüm teşviklerden tüm okullar faydalanabilmeli ve madem faydalanabiliyor, buna göre de katma değeri olan bir şeyler üretmeli. İşte özel okul akreditasyon sistemine dahil olursa, bu yeni tarif ettiğimiz teşviklerden faydalanacak" diye konuştu.
Akreditasyonda fiziki imkanlar, yönetim-organizasyon süreçleri, eğitim-öğretim süreçleri ve destek hizmetleri olmak üzere 4 standart alanı belirlediklerini anımsatan Yelkenci, bunların da alt kriterleri bulunduğunu söyledi.
Bu konuda pilot uygulamaya başladıklarını ve gördükleri sorunları çalıştayda tartışacaklarını kaydeden Yelkenci, kriterlerin uygulanmasında en sıkıntılı alanın eğitim-öğretim süreçleri olduğunu, bu konu üzerinde hassasiyetle çalıştıklarını dile getirdi.
Denetimler seviyelerine göre olabilecek
Akreditasyon sistemiyle ilgili eleştirileri de dikkate aldıklarını da aktaran Yelkenci, şunları kaydetti:
"Fakirler daha fakir, zenginler daha zengin olacak. Böyle bir şeye yol açabilir mi?' diye eleştiriler geldi. Biz bunu da öncesinde düşünmüştük. İmkanları daha iyi olan okulların aldığı teşvikler oransal olarak daha düşük kalacak. İmkanları düşük olanların alacağı teşvikler, oransal olarak daha yüksek olacak. Bunun yanında en önemlisi, taşradaki, Anadolu'daki özel okulların belki 20-30 senede ulaşamayacağı tecrübeye bu sistem sayesinde ulaşabilecekler. Burada özel okullardan aldığı puanı arttırmasını, üç-dört yıl sonra bir üst kademeye çıkmalarını isteyeceğiz. Seviyelerine göre denetimler 1, 2, 3 yılda bir olabilecek. Bunların amacı akreditasyon sisteminin kılavuzluğunu devam ettirebilmek."
Özel okul çalışanlarına prim desteği de hedefleniyor
Özel okullara, sigorta primi desteğini ve gelir vergisi desteği vermeyi de düşündüklerini bildiren Yelkenci, işveren payının yanında çalışanın kendi ödediği primin de karşılanmasını önermeyi planladıklarını söyledi.
Yelkenci, özel okulların yönetim ve organizasyonda başarılı olmaları ve öğretmenlerinin de niteliğini sürekli arttırması halinde, eğitim-öğretim desteğinden en yüksek seviyede faydalanabilecekleri bir mantık örgüsü oluşturduklarını ifade etti.
Yelkenci, yüksek katma değer yaratan özel okullara teşviğin daha fazla verileceğini, teşviğin fazla olmasıyla da katma değerin artacağını böylece, sistemin birbirini destekler hale getirileceğini dile getirdi.
Çalışmalarını özel okul dernekleriyle beraber yürüttüklerini ancak eğitimle ilgilenen sivil toplum kuruluşlarıyla da konuyu tartıştıklarını dile getiren Yelkenci, böylece sistemin en iyi noktaya gelmesini beklediklerini ve Türkiye'de özel okulların oranının yükseleceğini, doğal eşiğine, yani olması gereken yere oturacağını kaydetti.
Burslu öğrencinin velisine ekonomik yükümlülük getirilemeyecek
Eğitimcilerin etik kurallara dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Yelkenci, bazı durumların istismar edildiğini gördüklerini söyledi.
İstismarlardan birinin özel okulların öğrencilere verdikleri başarı burslarına ilişkin olduğunu dile getiren Yelkenci, zaman zaman başarı bursuyla öğrenci alan bazı özel okulların velilere farklı ekonomik yükümlülükler getirerek hukuki bağlayıcı olan sözleşmeler imzattıklarını aktardı.
Yelkenci, "Normalde yönetmeliklerimizde böyle bir şey olmamasına rağmen, 'şayet üst sınıflarda kaydını sildirirsen, o zaman geriye dönük olarak okul ücretimiz neyse onu ödemek zorundasınız' şeklinde velilere bazı sözleşmeler imzalattırılıyor ya da senet imzalatarak borçlu hale getiriliyorlardı. Yönetmeliğe konan maddeyle, veliye herhangi bir sözleşme imzatılamayacağını ve bir yükümlülük getirilemeyeceğini hükme bağladık" dedi.
Yelkenci, öğrenci kazanmak için düşük ücretle kayıt yaptırılıp bir sonraki yıl eğitime yüzde 150, yüzde 200'e varan artışlara da rastladıklarını belirterek, "Öğrencinin o yılki ücretinin üzerine ÜFE+TÜFE bölü 2 artı yüzde 5 zam oranında yapabilecekler. Bu tedbirle mağdur olan velileri rahatlattığımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Temmuz 2014 11:39
Gösterim: 1312
Özel öğretim kurumları yönetmeliği değişti. Yeni yönetmeliğe göre, özel öğretim kurumlarının tanımı içerisinden "dershane" ibaresi çıkarılırken, dönüşümü gerçekleşecek okullarının ismi "temel lise" olarak belirlendi. İşte diğer ayrıntılar…
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasını Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, özel öğretim kurumlarının tanımı içerisinden "dershane" ibaresi çıkarıldı, dönüşümü gerçekleşecek okullarının ismi olarak belirlenen temel lise ibaresi ise eklendi. Yönetmelikte, temel lise "Dönüşüm programına alınan kurumların kurucuları tarafından açılan ve faaliyetleri 2018-2019 eğitim öğretim yılının sonuna kadar devam eden ortaöğretim özel okullar" olarak tanımlandı.
Yönetmeliğe göre, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığı tespit edildiğinde, bu yerler valiliklerce kapatılacak.
Dönüşüm programına alınan ve mevcut binalarında veya farklı binalarda 2018-2019 eğitim öğretim yılı bitimine kadar faaliyetlerini sürdürecek okulların, 1 Eylül 2015'e kadar kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını almış olmaları gerekecek.
Dönüşüm programına alınan kurumlardan okul için düzenlenen kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatını aldığı tarih itibari ile mevcut kurumlarının kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları iptal edilecek.
Dönüşüm sürecinin bitiminde dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun haiz olması gereken şartları karşılayamayan kurumların kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilerek faaliyetlerine son verilecek.
Dönüşüm programına alınan ve mevcut binalarında veya farklı binalarda 2018-2019 öğretim yılı bitimine kadar faaliyetlerini sürdüren okullar dışındaki tüm okullarda normal öğretim yapılacak.
Kurslarda ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde eğitim verilemeyecek.
Okullar, haftalık ders çizelgesinde belirtilen saatler dışında veya cumartesi günleri kendi öğrencileri için valilik izni ile derslere takviye kursu açabilecek. Ancak, okullar 2014-2015 öğretim yılında pazar günleri de kendi öğrencileri için valilik izniyle derslere takviye kursları açabilecek.
Öğrenci etüt eğitim merkezlerinde, öğrencilerin gelişim düzeyleri, ilgileri dikkate alınarak haftalık eğitimlerinin en az yüzde 50'si sosyal, kültürel, sanatsal veya sportif alanlarda verilecek.
Öğrenci bilgileri MEBBİS'e kaydedilecek
Temel liselerin 9. sınıfına, ortaokul veya imam-hatip ortaokulunu bitirenlerin kaydı yapılacak. 9. ve diğer sınıflarına ise aynı veya farklı program uygulayan ortaöğretim okullarından öğrenci nakil ve geçişleri yapılacak.
Dönüşüm programı kapsamında açılan ortaokullar ile temel liselerin her sınıf düzeyinde kayıtlı öğrenci sayısı toplam kontenjanın yüzde 30'unu geçemeyecek. Okuldaki toplam öğrenci sayısı da kurum kontenjanından fazla olamayacak.
Özel öğretim kurumlarının öğrenci ve kursiyer kayıtları MEBBİS’te oluşturulan elektronik modüller üzerinden yapılacak.
Başvurular değerlendirme formuna göre değerlendirilecek
Dönüşüm programına başvurular, 1 Eylül 2015’e kadar MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden yapılacak. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliği adına yetkili genel kurul veya yönetim kurulunca yetkilendirilen kurucu temsilcisi müracaat edecek.
Onaylanan başvurular, inceleme ve değerlendirme komisyonunca Dönüşüm Programı Değerlendirme Formuna göre değerlendirilerek, her bir kurum için Dönüşüm Programı Değerlendirme Puanı oluşturulacak. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliği adına yapılan başvurunun Dönüşüm Programı Değerlendirme Puanı, yeni tüzel kişiliği oluşturan kurumlardan en yüksek olanının puanı olacak. Uygun görülen kurumlar için Dönüşüm Programı Kabul Formu düzenlenecek.
Dönüşüm Programına alınan kurumların kurucu veya kurucu temsilcilerinden başvuru esnasında gerçek dışı bilgi ve belge sunduğu tespit edilenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu kurumlar dönüşüm programından çıkartılacak.
Bu kurumların kurucularına 5 yıl geçmeden tekrar kurum açma veya bir kurumu devir alma ya da ortak olma izni verilmeyecek.
Dönüşüm programına başvuran kurumların dönüşmeyi taahhüt ettikleri kurum, örgün eğitim kurumu değilse, desteklerden yararlanamayacak.
Özel öğretim kurumlarına Türkçe isim verilecek
Özel öğretim kurumlarına, Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları ile temel ilkeleri doğrultusunda kurumun amacına, eğitim programına ve düzeyine uygun, belli bir anlam taşıyan ve Türkçe ad verecek. Yabancı ve milletlerarası okullar hariç, diğer kurumlara ülke, millet, yabancı kurum ve kuruluş adları verilemeyecek.
Özel öğretim kurumları, öğrenci ve kursiyer ücretlerini; veli veya kursiyerlerle yapacakları özel sözleşmelerinde sağlayacaklarını belirttikleri eğitim ve öğretim imkanlarına, gelişmelerine imkan verecek yatırım ve hizmetler ile diğer işletme giderlerine göre tespit edilecek. Ancak, okulların ara sınıflarının eğitim ücreti bir önceki eğitim öğretim yılında ilan edilen eğitim ücretine (Y.İ-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla yüzde 5 oranında artış yapılarak belirlenecek.
Kurumlarda eğitim ücreti kurum adına açılan ve bakanlığa veya valiliğe bildirilen banka hesap numarasına yatırılarak tahsil edilecek. Özel öğretim kurumları tarafından öğrenci ve kursiyerden alınan öğrenim ücretleri MEBBİS’te oluşturulan elektronik modüllere işlenecek.
Özel öğretim kurumlarından ayrılanlara düzenlenen faturada belirtilen tutar üzerinden ayrılış tarihinden sonraki günlere ve saatlere isabet eden ödenmiş ücretleri iade edilecek.
Haklarında koruma kararı verilen çocuklara öncelik verilecek
Kurumlar, kurumda okuma hakkını kazananlardan, harp veya vazife malulü sayılanların ilk ve orta öğrenim çağındaki çocukları ile haklarında koruma, bakım veya barınma kararı verilen çocuklara öncelik verecek.
Kurumlara, ücretsiz okutmakla yükümlü oldukları öğrenci ya da kursiyer başvurusu olmaması veya başvuranların sayısı kontenjandan az olması halinde, gerekli şartları karşılayanların başvuruları sağlanarak ücretsiz okuma hakkından yararlandırılacak. Bunun mümkün olmaması halinde de ücretsiz okuyacak öğrenci ve kursiyerler kurum tarafından belirlenecek. Okullar, ücretsiz okuma hakkını kazanan bu öğrenciler, okulun öğrenim süresince ücretsiz okutulacak.
Bursluya ek yük getirecek belge düzenlenemeyecek
Burslu okumaya hak kazananlardan burs verilmesine esas olan belgeler dışında burslu öğrenci veya kursiyere maddi yükümlülük getirecek herhangi bir belge düzenlenemeyecek.
Kurumda, öğrenimi süresince burslu olarak okutulan öğrenci veya kursiyerler, başarısı devam ettiği sürece bu haktan yararlandırılacak. Herhangi bir şekilde kurumdan ayrılan burslu öğrencilerden öğrenim gördüğü süre için ücret talep edilemeyecek.
Burslu okuma hakkı kazanan öğrenci ve kursiyerler MEBBİS’e işlenecek.
Okullardaki sınıf mevcutları yeniden düzenlendi
Okullarda sınıf mevcutları; okul öncesi eğitimde 20, organize sanayi bölgelerinde açılan mesleki ve teknik Anadolu liselerinde 30, diğer okullarda ise 24’ten fazla olamayacak.
Eğitim ve öğretim desteği verilebilmesi için e-okulda o derslikte en az 12 öğrencinin kayıtlı olması gerekecek.
Bir eğitim ve öğretim yılı için verilecek eğitim ve öğretim desteğinin yüzde 35’i kasım, yüzde 35'i şubat ve yüzde 30'u da haziran aylarında okula ödenecek.
Her yıl temmuz ayında Maliye Bakanlığı ile müştereken hazırlanacak olan tebliğde, illere göre belirlenen sayıdaki öğrenciler için belirlenen okul türleri ve gruplarına göre eğitim ve öğretim desteği verilebilinecek. Tebliğde, her bir öğrenci için verilebilecek eğitim öğretim desteği tutarı resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde devlete maliyetinin 1,5 katını geçmemek üzere, bir önceki yılın verileri esas alınarak belirlenecek.
Eğitim ve öğretim desteği, okul öncesi eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerden yaşları 48-66 ay arasında olmak üzere en fazla bir eğitim-öğretim yılı süresince, diğer okullarda ise okulun öğretim süresi kadar verilecek. Nakil yoluyla gelen öğrenciler için ise eğitim ve öğretim desteği süresi okulun kalan öğretim süresinden fazla olamayacak.
Eğitim ve öğretim desteğinden yararlanmak isteyen okullar ve öğrenciler, ağustosun ilk haftası içerisinde, MEBBİS’te oluşturulan modül üzerinden müracaat edecek. Eğitim ve öğretim desteği verilecek okullar ve asil öğrenciler ile bu öğrenci sayısının yüzde onu kadar yedek öğrenci, eylül ayının ilk iş gününe kadar tespit edilecek.
Eğitim ve öğretim desteğinden yararlanacak öğrenciler, MEBBİS’te oluşturulan modül üzerinden tercihlerine uygun okula yerleştirilecek.
Öğrencinin, eğitim ve öğretim desteğinden yararlanabilmesi için, eylül ayının son iş gününe kadar okula kaydının veya naklinin yapılmış olması gerekecek. İle ayrılan eğitim ve öğretim desteği alacak öğrenci sayısının tamamının kullanılmaması durumunda, ailesi sağlık veya zorunlu bir nedenle nakil olan öğrenciler eğitim ve öğretim desteğinden yararlandırılabilecek.
Sınıf tekrarı yapan öğrenciye destek verilmeyecek
Eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrencinin uzun süreli tedavi gördüğünü sağlık raporu ile belgelendirenler hariç olmak üzere bulundukları sınıfta sınıf tekrarı yapmamış olması gerekecek. Eğitim öğretim desteği verilen okullar ile ücretsiz veya burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyecek.
Tespit edilen okulların dersliklerine göre eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrenci sayıları, okulun eylül ayının 3. iş günü dersliklerinde kayıtlı olan öğrenci sayıları esas alınarak belirlenecek.
Destek verilirken, yapılacak değerlendirmede eşitlik olması durumunda, derslik düzeyinde boş kontenjanı fazla olan okullar, öğrencilerde ise öncelikle bir önceki yılın yıl sonu başarı puanı yüksek olan, eşitliğin bozulmaması durumunda özürsüz devamsızlığı az olan, eşitliğin yine bozulmaması halinde ise yaşı küçük olan öğrenci tercih edilecek.
İnceleme raporu veren denetleyemeyecek
Özel öğretim kurumları, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı aldıkları tarihten itibaren en geç 1 yıl içerisinde denetlenecek. Bu denetim, kurumun açılışında inceleme raporunu düzenleyen maarif müfettişlerince yapılamayacak.
Özel Okullar Değerlendirme Yönergesine göre yapılan denetimler sonucunda, durumunda değişiklik olduğu tespit edilen okulların grupları durumuna uygun grupla değiştirilecek.
Dönüşüm programına alınan okullar ve diğer özel öğretim kurumları ise maarif müfettişlerince her yıl denetlenecek.
Kurum binalarında, Kanun kapsamına girmeyen eğitim içerikli kültürel faaliyetler kaymakamlıktan veya valilikten izin alınarak yapılacak.
Bakanlıkça sürekli kapatma kararı verilen okullar hakkında, kademeli kapatma uygulanmayacak.
Genel müdürler TC vatandaşı olacak
Yabancı okullar ve milletlerarası özel öğretim kurumları dışındaki kurumlarda görevlendirilen genel müdür ve genel müdür yardımcılarının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekecek.
Aynı bina veya kampüste bulunan okullar dışında diğer okullarda isteğe bağlı olarak müdür yardımcısı görevlendirilebil. Özel eğitim okullarında kontenjana bakılmaksızın, ilkokullarda öğrenci sayısı 250 ve daha fazla, ortaokul ve ortaöğretim okullarında öğrenci sayısı 150 ve daha fazla olanlara rehber öğretmen; ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarında öğrenci sayısının 500 ve daha fazla olması halinde ikinci rehber öğretmen; kurumun faaliyet göstereceği sosyal, kültürel, sanatsal veya sportif alanların her biri için ayrı ayrı öğretmen, uzman öğretici ve/veya usta öğretici, görevlendirilecek.
Öğretmenler en fazla 40 saat ders okutabilecek
Okullarda görevli öğretmenler ile ders saati ücretli görevlendirilen uzman öğreticiler, haftada en fazla aylık karşılığı 20 saat, ders saati ücretli 20 saat olmak üzere 40 saate kadar ders okutabilecek. Mesleki ve teknik liseler ile okul öncesi eğitim kurumlarında ise öğretmenler ile ders saati ücretli olarak görevlendirilen uzman öğreticilerin toplam haftalık ders saati sayısı dengi resmi örgün eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği aylık karşılığı ve ders saat ücretli girebileceği toplam ders saati sayısını geçemeyecek.
Okullarda görevli yöneticiler haftada 6 saat aylık karşılığı, 6 saat ders saati ücretli olmak üzere 12 saat, diğer kurumlarda görevli yöneticiler ise haftada 12 saat ders okutabilecek.
Mahkumiyet almış kişilere özel eğitim kurumlarında görevlendirilemeyecek
Kurumlarda, hizmet satın alınması yöntemiyle istihdam edilen personelde, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar gibi suçlardan mahkum edilmemiş olma şartı aranacak.
Ön izin belgesi için Bakanlıkça kabul edilen belge istenecek
Yabancı uyruklu eğitim personeline ön izin belgesi düzenlenmesinde, kişinin alanında eğitim aldığına ilişkin Bakanlıkça kabul edilen belge veya sertifikası ile lisans mezunu olduğuna ilişkin belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örnekleri istenecek.
Yabancı uyruklu öğretmen veya uzman öğreticinin yurt dışından alınmış lisans ve lisansüstü diploma veya diploma yerine geçen belgesinin denkliğine ilişkin Yükseköğretim Kurulu'ndan alınmış belge istenecek. Ancak öğretmenin ülkesinin resmi makamlarından öğretmen olduğuna ilişkin resmi belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örnekleri olması halinde Yükseköğretim Kurulu'ndan alınmış denklik belgesi istenmeyecek. Yabancı uyruklu usta öğreticiye ait diploma veya diploma yerine geçen belgeler Genel Müdürlükçe Yükseköğretim Kurulu'na gönderilerek ilgilinin mezun olduğu yükseköğretim kurumuna tanınıp tanınmadığı konusunda bilgi istenecek.
Kurumlarda görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilinecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek.
Çalıştığı iş yerinden ayrılanlar için valiliklerce verilen ayrılış onayı düzenlenenlere altı ay geçmeden aynı kurumda görev verilmeyecek.
Akşam liselerinde cumartesi günü de öğretim yapılması halinde buna ilişkin haftalık çalışma saatlerini gösteren çizelgeler, valilikten izin alınarak uygulanacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Özel öğretim kurumları yönetmeliği değişti. Yeni yönetmeliğe göre, özel öğretim kurumlarının tanımı içerisinden "dershane" ibaresi çıkarılırken, dönüşümü gerçekleşecek okullarının ismi "temel lise" olarak belirlendi. İşte diğer ayrıntılar…
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasını Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, özel öğretim kurumlarının tanımı içerisinden "dershane" ibaresi çıkarıldı, dönüşümü gerçekleşecek okullarının ismi olarak belirlenen temel lise ibaresi ise eklendi. Yönetmelikte, temel lise "Dönüşüm programına alınan kurumların kurucuları tarafından açılan ve faaliyetleri 2018-2019 eğitim öğretim yılının sonuna kadar devam eden ortaöğretim özel okullar" olarak tanımlandı.
Yönetmeliğe göre, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığı tespit edildiğinde, bu yerler valiliklerce kapatılacak.
Dönüşüm programına alınan ve mevcut binalarında veya farklı binalarda 2018-2019 eğitim öğretim yılı bitimine kadar faaliyetlerini sürdürecek okulların, 1 Eylül 2015'e kadar kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını almış olmaları gerekecek.
Dönüşüm programına alınan kurumlardan okul için düzenlenen kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatını aldığı tarih itibari ile mevcut kurumlarının kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları iptal edilecek.
Dönüşüm sürecinin bitiminde dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun haiz olması gereken şartları karşılayamayan kurumların kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilerek faaliyetlerine son verilecek.
Dönüşüm programına alınan ve mevcut binalarında veya farklı binalarda 2018-2019 öğretim yılı bitimine kadar faaliyetlerini sürdüren okullar dışındaki tüm okullarda normal öğretim yapılacak.
Kurslarda ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde eğitim verilemeyecek.
Okullar, haftalık ders çizelgesinde belirtilen saatler dışında veya cumartesi günleri kendi öğrencileri için valilik izni ile derslere takviye kursu açabilecek. Ancak, okullar 2014-2015 öğretim yılında pazar günleri de kendi öğrencileri için valilik izniyle derslere takviye kursları açabilecek.
Öğrenci etüt eğitim merkezlerinde, öğrencilerin gelişim düzeyleri, ilgileri dikkate alınarak haftalık eğitimlerinin en az yüzde 50'si sosyal, kültürel, sanatsal veya sportif alanlarda verilecek.
Öğrenci bilgileri MEBBİS'e kaydedilecek
Temel liselerin 9. sınıfına, ortaokul veya imam-hatip ortaokulunu bitirenlerin kaydı yapılacak. 9. ve diğer sınıflarına ise aynı veya farklı program uygulayan ortaöğretim okullarından öğrenci nakil ve geçişleri yapılacak.
Dönüşüm programı kapsamında açılan ortaokullar ile temel liselerin her sınıf düzeyinde kayıtlı öğrenci sayısı toplam kontenjanın yüzde 30'unu geçemeyecek. Okuldaki toplam öğrenci sayısı da kurum kontenjanından fazla olamayacak.
Özel öğretim kurumlarının öğrenci ve kursiyer kayıtları MEBBİS’te oluşturulan elektronik modüller üzerinden yapılacak.
Başvurular değerlendirme formuna göre değerlendirilecek
Dönüşüm programına başvurular, 1 Eylül 2015’e kadar MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden yapılacak. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliği adına yetkili genel kurul veya yönetim kurulunca yetkilendirilen kurucu temsilcisi müracaat edecek.
Onaylanan başvurular, inceleme ve değerlendirme komisyonunca Dönüşüm Programı Değerlendirme Formuna göre değerlendirilerek, her bir kurum için Dönüşüm Programı Değerlendirme Puanı oluşturulacak. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliği adına yapılan başvurunun Dönüşüm Programı Değerlendirme Puanı, yeni tüzel kişiliği oluşturan kurumlardan en yüksek olanının puanı olacak. Uygun görülen kurumlar için Dönüşüm Programı Kabul Formu düzenlenecek.
Dönüşüm Programına alınan kurumların kurucu veya kurucu temsilcilerinden başvuru esnasında gerçek dışı bilgi ve belge sunduğu tespit edilenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu kurumlar dönüşüm programından çıkartılacak.
Bu kurumların kurucularına 5 yıl geçmeden tekrar kurum açma veya bir kurumu devir alma ya da ortak olma izni verilmeyecek.
Dönüşüm programına başvuran kurumların dönüşmeyi taahhüt ettikleri kurum, örgün eğitim kurumu değilse, desteklerden yararlanamayacak.
Özel öğretim kurumlarına Türkçe isim verilecek
Özel öğretim kurumlarına, Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları ile temel ilkeleri doğrultusunda kurumun amacına, eğitim programına ve düzeyine uygun, belli bir anlam taşıyan ve Türkçe ad verecek. Yabancı ve milletlerarası okullar hariç, diğer kurumlara ülke, millet, yabancı kurum ve kuruluş adları verilemeyecek.
Özel öğretim kurumları, öğrenci ve kursiyer ücretlerini; veli veya kursiyerlerle yapacakları özel sözleşmelerinde sağlayacaklarını belirttikleri eğitim ve öğretim imkanlarına, gelişmelerine imkan verecek yatırım ve hizmetler ile diğer işletme giderlerine göre tespit edilecek. Ancak, okulların ara sınıflarının eğitim ücreti bir önceki eğitim öğretim yılında ilan edilen eğitim ücretine (Y.İ-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla yüzde 5 oranında artış yapılarak belirlenecek.
Kurumlarda eğitim ücreti kurum adına açılan ve bakanlığa veya valiliğe bildirilen banka hesap numarasına yatırılarak tahsil edilecek. Özel öğretim kurumları tarafından öğrenci ve kursiyerden alınan öğrenim ücretleri MEBBİS’te oluşturulan elektronik modüllere işlenecek.
Özel öğretim kurumlarından ayrılanlara düzenlenen faturada belirtilen tutar üzerinden ayrılış tarihinden sonraki günlere ve saatlere isabet eden ödenmiş ücretleri iade edilecek.
Haklarında koruma kararı verilen çocuklara öncelik verilecek
Kurumlar, kurumda okuma hakkını kazananlardan, harp veya vazife malulü sayılanların ilk ve orta öğrenim çağındaki çocukları ile haklarında koruma, bakım veya barınma kararı verilen çocuklara öncelik verecek.
Kurumlara, ücretsiz okutmakla yükümlü oldukları öğrenci ya da kursiyer başvurusu olmaması veya başvuranların sayısı kontenjandan az olması halinde, gerekli şartları karşılayanların başvuruları sağlanarak ücretsiz okuma hakkından yararlandırılacak. Bunun mümkün olmaması halinde de ücretsiz okuyacak öğrenci ve kursiyerler kurum tarafından belirlenecek. Okullar, ücretsiz okuma hakkını kazanan bu öğrenciler, okulun öğrenim süresince ücretsiz okutulacak.
Bursluya ek yük getirecek belge düzenlenemeyecek
Burslu okumaya hak kazananlardan burs verilmesine esas olan belgeler dışında burslu öğrenci veya kursiyere maddi yükümlülük getirecek herhangi bir belge düzenlenemeyecek.
Kurumda, öğrenimi süresince burslu olarak okutulan öğrenci veya kursiyerler, başarısı devam ettiği sürece bu haktan yararlandırılacak. Herhangi bir şekilde kurumdan ayrılan burslu öğrencilerden öğrenim gördüğü süre için ücret talep edilemeyecek.
Burslu okuma hakkı kazanan öğrenci ve kursiyerler MEBBİS’e işlenecek.
Okullardaki sınıf mevcutları yeniden düzenlendi
Okullarda sınıf mevcutları; okul öncesi eğitimde 20, organize sanayi bölgelerinde açılan mesleki ve teknik Anadolu liselerinde 30, diğer okullarda ise 24’ten fazla olamayacak.
Eğitim ve öğretim desteği verilebilmesi için e-okulda o derslikte en az 12 öğrencinin kayıtlı olması gerekecek.
Bir eğitim ve öğretim yılı için verilecek eğitim ve öğretim desteğinin yüzde 35’i kasım, yüzde 35'i şubat ve yüzde 30'u da haziran aylarında okula ödenecek.
Her yıl temmuz ayında Maliye Bakanlığı ile müştereken hazırlanacak olan tebliğde, illere göre belirlenen sayıdaki öğrenciler için belirlenen okul türleri ve gruplarına göre eğitim ve öğretim desteği verilebilinecek. Tebliğde, her bir öğrenci için verilebilecek eğitim öğretim desteği tutarı resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde devlete maliyetinin 1,5 katını geçmemek üzere, bir önceki yılın verileri esas alınarak belirlenecek.
Eğitim ve öğretim desteği, okul öncesi eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerden yaşları 48-66 ay arasında olmak üzere en fazla bir eğitim-öğretim yılı süresince, diğer okullarda ise okulun öğretim süresi kadar verilecek. Nakil yoluyla gelen öğrenciler için ise eğitim ve öğretim desteği süresi okulun kalan öğretim süresinden fazla olamayacak.
Eğitim ve öğretim desteğinden yararlanmak isteyen okullar ve öğrenciler, ağustosun ilk haftası içerisinde, MEBBİS’te oluşturulan modül üzerinden müracaat edecek. Eğitim ve öğretim desteği verilecek okullar ve asil öğrenciler ile bu öğrenci sayısının yüzde onu kadar yedek öğrenci, eylül ayının ilk iş gününe kadar tespit edilecek.
Eğitim ve öğretim desteğinden yararlanacak öğrenciler, MEBBİS’te oluşturulan modül üzerinden tercihlerine uygun okula yerleştirilecek.
Öğrencinin, eğitim ve öğretim desteğinden yararlanabilmesi için, eylül ayının son iş gününe kadar okula kaydının veya naklinin yapılmış olması gerekecek. İle ayrılan eğitim ve öğretim desteği alacak öğrenci sayısının tamamının kullanılmaması durumunda, ailesi sağlık veya zorunlu bir nedenle nakil olan öğrenciler eğitim ve öğretim desteğinden yararlandırılabilecek.
Sınıf tekrarı yapan öğrenciye destek verilmeyecek
Eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrencinin uzun süreli tedavi gördüğünü sağlık raporu ile belgelendirenler hariç olmak üzere bulundukları sınıfta sınıf tekrarı yapmamış olması gerekecek. Eğitim öğretim desteği verilen okullar ile ücretsiz veya burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyecek.
Tespit edilen okulların dersliklerine göre eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrenci sayıları, okulun eylül ayının 3. iş günü dersliklerinde kayıtlı olan öğrenci sayıları esas alınarak belirlenecek.
Destek verilirken, yapılacak değerlendirmede eşitlik olması durumunda, derslik düzeyinde boş kontenjanı fazla olan okullar, öğrencilerde ise öncelikle bir önceki yılın yıl sonu başarı puanı yüksek olan, eşitliğin bozulmaması durumunda özürsüz devamsızlığı az olan, eşitliğin yine bozulmaması halinde ise yaşı küçük olan öğrenci tercih edilecek.
İnceleme raporu veren denetleyemeyecek
Özel öğretim kurumları, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı aldıkları tarihten itibaren en geç 1 yıl içerisinde denetlenecek. Bu denetim, kurumun açılışında inceleme raporunu düzenleyen maarif müfettişlerince yapılamayacak.
Özel Okullar Değerlendirme Yönergesine göre yapılan denetimler sonucunda, durumunda değişiklik olduğu tespit edilen okulların grupları durumuna uygun grupla değiştirilecek.
Dönüşüm programına alınan okullar ve diğer özel öğretim kurumları ise maarif müfettişlerince her yıl denetlenecek.
Kurum binalarında, Kanun kapsamına girmeyen eğitim içerikli kültürel faaliyetler kaymakamlıktan veya valilikten izin alınarak yapılacak.
Bakanlıkça sürekli kapatma kararı verilen okullar hakkında, kademeli kapatma uygulanmayacak.
Genel müdürler TC vatandaşı olacak
Yabancı okullar ve milletlerarası özel öğretim kurumları dışındaki kurumlarda görevlendirilen genel müdür ve genel müdür yardımcılarının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekecek.
Aynı bina veya kampüste bulunan okullar dışında diğer okullarda isteğe bağlı olarak müdür yardımcısı görevlendirilebil. Özel eğitim okullarında kontenjana bakılmaksızın, ilkokullarda öğrenci sayısı 250 ve daha fazla, ortaokul ve ortaöğretim okullarında öğrenci sayısı 150 ve daha fazla olanlara rehber öğretmen; ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarında öğrenci sayısının 500 ve daha fazla olması halinde ikinci rehber öğretmen; kurumun faaliyet göstereceği sosyal, kültürel, sanatsal veya sportif alanların her biri için ayrı ayrı öğretmen, uzman öğretici ve/veya usta öğretici, görevlendirilecek.
Öğretmenler en fazla 40 saat ders okutabilecek
Okullarda görevli öğretmenler ile ders saati ücretli görevlendirilen uzman öğreticiler, haftada en fazla aylık karşılığı 20 saat, ders saati ücretli 20 saat olmak üzere 40 saate kadar ders okutabilecek. Mesleki ve teknik liseler ile okul öncesi eğitim kurumlarında ise öğretmenler ile ders saati ücretli olarak görevlendirilen uzman öğreticilerin toplam haftalık ders saati sayısı dengi resmi örgün eğitim kurumunda eğitim personelinin girebileceği aylık karşılığı ve ders saat ücretli girebileceği toplam ders saati sayısını geçemeyecek.
Okullarda görevli yöneticiler haftada 6 saat aylık karşılığı, 6 saat ders saati ücretli olmak üzere 12 saat, diğer kurumlarda görevli yöneticiler ise haftada 12 saat ders okutabilecek.
Mahkumiyet almış kişilere özel eğitim kurumlarında görevlendirilemeyecek
Kurumlarda, hizmet satın alınması yöntemiyle istihdam edilen personelde, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar gibi suçlardan mahkum edilmemiş olma şartı aranacak.
Ön izin belgesi için Bakanlıkça kabul edilen belge istenecek
Yabancı uyruklu eğitim personeline ön izin belgesi düzenlenmesinde, kişinin alanında eğitim aldığına ilişkin Bakanlıkça kabul edilen belge veya sertifikası ile lisans mezunu olduğuna ilişkin belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örnekleri istenecek.
Yabancı uyruklu öğretmen veya uzman öğreticinin yurt dışından alınmış lisans ve lisansüstü diploma veya diploma yerine geçen belgesinin denkliğine ilişkin Yükseköğretim Kurulu'ndan alınmış belge istenecek. Ancak öğretmenin ülkesinin resmi makamlarından öğretmen olduğuna ilişkin resmi belgenin Türkçe tercümesiyle aslının noter onaylı örnekleri olması halinde Yükseköğretim Kurulu'ndan alınmış denklik belgesi istenmeyecek. Yabancı uyruklu usta öğreticiye ait diploma veya diploma yerine geçen belgeler Genel Müdürlükçe Yükseköğretim Kurulu'na gönderilerek ilgilinin mezun olduğu yükseköğretim kurumuna tanınıp tanınmadığı konusunda bilgi istenecek.
Kurumlarda görev yapan yönetici ve rehber öğretmen dışındaki eğitim personeline, başka kurumlarda da ders saati ücretli olarak görev verilebilinecek. Eğitim personelinin toplam ders saati sayısı kurumlarda 40 saati geçemeyecek.
Çalıştığı iş yerinden ayrılanlar için valiliklerce verilen ayrılış onayı düzenlenenlere altı ay geçmeden aynı kurumda görev verilmeyecek.
Akşam liselerinde cumartesi günü de öğretim yapılması halinde buna ilişkin haftalık çalışma saatlerini gösteren çizelgeler, valilikten izin alınarak uygulanacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Temmuz 2014 08:09
Gösterim: 2222