Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Burak Kılanç - Eğitim Yöneticisi
Değerli Okurlarımız,
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka (YZ) uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Bu sayımızda, K-8 seviyesinde eğitim/öğretim süreçleri ve öğretmenlik mesleğinin geleceği ile ilgili yapay zeka öngörülerini, emekli öğretmen bir büyükanne ile yine öğretmen olan torunu arasındaki kahve sohbeti üzerinden sizlerle paylaşıyoruz.
Yapay zekayı 2029 ve 2039 için ayrı ayrı koşturduk. Görselleri de yine yapay zekanın üretmesini istedik.
İletiler İngilizce verilmiş, yanıtlar İngilizce alınmış, sonrasında Türkçe’ye tercüme yine YZ’den istenmiştir. (ChatGPT 4.0)
İletiler:
Please set up two conversations between the granddaughter, a primary school teacher, and her grandmother, a retired primary school teacher who retired shortly before the COVID-19 pandemic. The conversations will focus on how education has changed over time, how technology has been used in the classroom, and how different generations have interpreted these developments.First dialogue for 2029: Granddaughter began teaching in 2024; grandmother retired in 2019.Dialogue 2 for 2039: Granddaughter began working as a teacher in 2024; grandmother retired in 2019. Please use Dalle to produce two illustrations, one for 2029 and the other for 2039, for the aforementioned generations. The drawings should depict two teachers, a grandmother and a granddaughter, having a conversation at a coffee shop while sipping coffee. They must to laugh and smile sincere as well. Additionally, the pictures need to attempt to depict the customary and anticipated shifts in the interior design of coffee shops that year.
YIL 2029
Büyükanne: Canım torunum. 2019'da emekli olduğumda, akıllı tahtalar ve tabletler sınıflarda yeni yeni norm haline gelmeye başlamıştı. Şimdi senden duyduğuma göre, manzara tamamen değişmiş gibi görünüyor. 2029'da öğretmenlik nasıl bir şey?
Torun: Ah, Büyükanne, ilerlemeler inanılmaz! Akıllı tahtaları geçtik, artık tamamen sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) ortamlarına taşındık. Artık sadece bilgiyi görmekle kalmıyor, onu deneyimliyoruz.
Büyükanne: Sınıflarda sanal gerçeklik mi? Bu bana bilim kurgu gibi geliyor. Öğrenciler buna nasıl tepki veriyor?
Torun: Bayılıyorlar! Antik Mısır hakkında okumak yerine, Giza Piramitleri’nin sanal bir rekonstrüksiyonunda yürüyebilecekleri bir tarih dersi hayal et Büyükanne. Bu, öğrenmeyi çok daha çekici ve unutulmaz kılıyor. Ne dersin?
Büyükanne: Bu çok ilginç, ama öğrencilerin bu sanal ortamlarda çok fazla zaman geçirerek gerçek dünyayla bağlarını kaybetme ihtimalinden endişe duymuyor musun?
Torun: Haklısın, ama VR ve AR deneyimlerini gerçek dünya aktiviteleri ve etkileşimleriyle dengelemeye çalışıyoruz. Teknoloji, öğrenmeyi geliştiriyor ama pratik deneyimlerin ya da eğitim/öğretimin insan unsurunun yerini almıyor.
Büyükanne: Bunu duymak güzel, yani öğretmenliğin temel işlevleri olan eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek ve merakı teşvik etmek gibi, değişmemiş gibi görünüyor. Peki tüm bu yeni araçlarla öğrencinin gelişimini nasıl ölçüyorsunuz?
Torun: Değerlendirmemizin çoğu, şimdi öğrenci gelişimin gerçek zamanlı olarak takip eden adaptif öğrenme platformları üzerinden yapılıyor. Bu platformlar, öğrencinin performansına bağlı olarak görevlerin zorluk seviyesini ayarlıyor, kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunuyor. Ve daha öznel değerlendirmeler için, yapay zeka (YZ) araçları öğrenci yanıtlarını analiz etmeye yardımcı oluyor, ancak nihai kararlar her zaman bir öğretmen tarafından gözden geçiriliyor.
Büyükanne: Yapay zekanın eğitimin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini duymak ilginç.
Torun: Kesinlikle. YZ, ders planlaması, not verme ve ekstra yardıma ihtiyacı olan öğrencileri belirleme konusunda bize yardımcı oluyor. Ancak, sizin zamanınızdaki gibi, öğretmenin sezgisi ve deneyiminin yerine geçemez. YZ’yı bir araç olarak kullanıyoruz.
Büyükanne: Peki, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki ilişki ne durumda? Teknoloji bu kadar merkezde iken, hala kişisel bir bağ var mı aranızda?
Torun: Kesinlikle var. Teknoloji aslında bize her öğrencinin ihtiyacına göre öğretimimizi daha etkili bir şekilde kişiselleştirmemize yardımcı oluyor. Ve dijital platformlar aracılığıyla çok iletişim kuruyor olsak da, yüz yüze etkileşimlerimiz hala bolca mevcut. Bu konuda söylenecek bir şey varsa, teknoloji her bir öğrenciyle bağlantı kurma ve onları anlama yeteneğimizi artırdı.
Büyükanne: Bazı şeylerin hiç değişmemesi rahatlatıcı. Öğretmenliğin kalbi gerçekten de bu bağlar ve her öğrenciyi kişisel öğrenme yolculuğunda yönlendirmekle ilgili. Peki velilerle aranız nasıl?
Torun: Hahaha, velileri de hiç unutmazsın. Bir diğer önemli değişiklik, velilerle nasıl etkileşimde bulunduğumuz. Dinamikler, siz öğretmenlik yaparkenkinden çok fazla gelişti. Şu anda sahip olduğumuz teknoloji ile veliler, çocuklarının eğitimine günlük bazda çok daha fazla dahil oluyorlar.
Büyükanne: Öyle mi? Hangi yöntemlerle? Evlere bülten göndermeyi ve yılda birkaç kez veli-öğretmen toplantıları yaptığımızı hatırlıyorum.
Torun: Evet, bunlar hala var, ama şimdi velilerin çocuklarının ilerlemesini, ödev atamalarını ve hatta evden erişebilecekleri VR deneyimleri aracılığıyla sınıf aktivitelerini gerçek zamanlı olarak görebilecekleri özel eğitim platformlarımız var.
Büyükanne: Bu, velilerin doğru yönlendirilmiş olarak süreçlere dahil olmalarına fayda sağlar gibi görünüyor. Öyle mi?
Torun: Kesinlikle. Veliler, platform üzerinden doğrudan bana mesaj gönderebiliyor ve yüz yüze toplantılar mümkün olmadığında sanal toplantılar planlayabiliyoruz. Bu, iletişimi çok daha akıcı hale getirdi. Ancak, bu aynı zamanda hemen yanıt beklentilerinin arttığı anlamına geliyor.
Büyükanne: Zaman zaman biraz bunaltıcı olabileceğini hayal edebiliyorum.
Torun: Olabiliyor. Velilere erişilebilir olmanın ve iş yükümüzü etkili bir şekilde yönetmek için sınırlar koyma arasındaki dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Ama genel olarak, bu şeffaflık ve açık iletişim hattı, öğretmenler ve ebeveynler arasında daha güçlü ortaklıklar kurulmasını sağladı.
Büyükanne: Bu teknolojilerle bir öğretmenin rolünün ne kadar genişlediği etkileyici.
Torun: Evet, ve YZ araçları ile, bu artan beklentileri verimli bir şekilde yönetebiliyoruz. Bu araçlar, iletişimleri organize etmeye, takip gerektiren işleri hatırlatmaya ve hatta yaygın sorulara ön yanıtlar sağlamaya yardımcı oluyor, ki sonra bunları kişiselleştirebiliyoruz.
Büyükanne: Teknoloji, gerçekten de sadece öğretmenler ve öğrenciler arasında değil, okullar ve aileler arasında da bir köprü haline gelmiş.
Torun: Aynen öyle, Büyükanne. Ve bu köprü, bir çocuğun eğitimine dahil olan herkesin daha etkili bir şekilde işbirliği yapmasına yardımcı oluyor. Elbette, zorlukları olmadan değil, ama amaç bu araçları kullanarak öğrenme sonuçlarını geliştirmek ve öğrencilerimizin gelişmesini desteklemek. Artık, öğrencinin etrafındaki topluluk, veliler, öğretmenler ve yöneticiler dahil, birbirlerine her zamankinden daha bağlantılı.
Büyükanne: Tüm bu teknolojik ilerlemelere rağmen, eğitimin özünün—genç zihinleri desteklemenin ve beslemenin—aynı kalması iç ısıtıcı. Artık bu hedefe birlikte ulaşmanın daha fazla yolu var gibi gözüküyor.
Torun: Bu bizim amacımız, Büyükanne. Ve teknoloji gelişmeye devam ettikçe, öğrencileri etkileme, ebeveynleri destekleme ve öğrenmeyi geliştirme yollarını bulmaya devam edeceğiz. Geleceğin ne getireceğini kim bilir, ama yolculuk kesinlikle heyecan verici. Kim bilir? Ben senin yaşına geldiğimde belki Mars'ta öğretmenlik yapıyor olacağız!
Büyükanne: Mars'ta öğretmenlik yapmak şimdiye kadarki en ilginç şey olurdu! Nerede ya da nasıl olursa olsun, öğretmenlik tutkusunun ailede devam ettiğini görmekten gurur duyuyorum, canım torunum.
YIL 2039
Büyükanne: Canım, kariyerim boyunca teknolojinin eğitimin yüzünü nasıl değiştirdiğini gördüm, ancak emekli olduktan sonra yaşanan ilerlemeleri sadece hayal edebiliyorum. 2039'da öğretmenlik nasıl bir şey?
Torun: İnanılmaz, Büyükanne. Sizin zamanınızda hayal olarak kabul edilen şeylerin çok ötesine geçtik. Artık, yapay zeka ve makine öğrenmesi kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerine tamamen entegre edildi. Her öğrencinin eğitim yolculuğu, onların güçlü yönleri, ihtiyaçları ve ilgi alanlarına özel olarak şekillendiriliyor.
Büyükanne: Kişiselleştirilmiş öğrenme her zaman bir hedef oldu, ama siz bunu tamamen yeni bir seviyeye taşımışsınız gibi görünüyor. Sınıfta YZ’yı nasıl kullanıyorsunuz?
Torun: YZ, sadece kullandığımız bir araç değil; öğrenme ortamının merkezi bir parçası. YZ, her öğrencinin ilerlemesine gelişimine bakarak müfredatı gerçek zamanlı olarak dinamik bir şekilde ayarlıyor. Ayrıca, hem küresel hem de etkileşimli öğrenme deneyimleri oluşturmak için karma gerçeklik ortamlarından yararlanıyoruz. Öğrenciler, dünyanın farklı yerlerindeki akranlarıyla aynı odadaymış gibi sanal olarak iş birliği yapabiliyorlar.
Büyükanne: Bu küresel işbirliği, eğitim-öğretim için güçlü bir yol gibi görünüyor. Ama tüm bu teknolojiyle birlikte, öğrenciler hâlâ öğretmenleriyle aynı ilişkileri geliştirebiliyor mu?
Torun: Öğretmenlerin rolü gelişti. Artık daha çok rehber veya koç gibiyiz, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme yollarında yardımcı oluyoruz. Teknoloji, idari görevleri ve temel eğitim-öğretim işlevlerini üstlenerek, öğrencilerimizde eleştirel düşünme, yaratıcılık ve duygusal zeka geliştirmeye daha fazla zaman ayırmamıza olanak tanıyor.
Büyükanne: Bu, önemli bir değişiklik gibi görünüyor. Bu değişiklikler veliler ile okul arasındaki ilişkiyi nasıl etkiledi?
Torun: Teknolojideki ilerlemelerle birlikte, ebeveynler artık sürece her zamankinden daha fazla dahil oluyorlar. Çocuklarının akademik ilerlemesi hakkında gerçek zamanlı içgörüler sunan uygulamalara sahipler, bu araçlar çocuklarının güçlü yönleri ve geliştirilmesi gereken alanları içeriyor. Sanal toplantılar ve artırılmış gerçeklik sunumları, onların çocuklarının neler öğrendiğini deneyimlemelerine olanak tanıyor, veli-öğretmen etkileşimlerini daha ilginç ve veriye dayalı hale getiriyor.
Büyükanne: Bu, benim zamanımda hayal bile edilemeyecek bir katılım seviyesi. Eğitim sürecini iyileştirdiğini düşünüyor musun?
Torun: Evet, öğretmenlerin ve ebeveynlerin çabalarını umuylaştırarak eğitim sürecini iyileştiriyor. Ancak, sürekli iletişim ve anında güncellemeler için beklentileri de artırıyor, bu da yönetilmesi zor olabiliyor. Sağlıklı bir dengeyi korumak için net kurallar ve sınırlar belirlemek zorunda kaldık.
Büyükanne: Ebeveynler bu kadar yakından dahil olurken ve teknoloji derinlemesine entegre edilirken, eğitimin gelecekteki zorluklarını olarak ne görüyorsun. Mesai arkadaşlarınla konuşuyorsunuzdur?
Torun: En büyük zorluklardan biri, insan unsurunun eğitimde merkezi bir yerde kalmasını sağlamak. Tüm teknolojik ilerlemelere rağmen, empati, etik düşünceler ve sosyal etkileşimin önemi küçümsenemez. Ayrıca, öğrencileri giderek daha yetenekli YZ ile birlikte karmaşık ahlaki ve etik ikilemleri yönlendirmeleri gereken bir dünya için hazırlamak zorundayız.
Büyükanne: Tüm bu değişikliklerin ortasında, eğitimin temel değerlerinin korunduğunu duymak rahatlatıcı. Gelecek, iyi ellerde gibi görünüyor. Umarım.
Torun: Kesinlikle, Büyükanne. Sürekli öğreniyor ve uyum sağlıyoruz, ama kapsayıcı ve duyarlı bireyler yetiştirme taahhüdümüz değişmeden devam ediyor. Yolculuk devam ediyor ve bir sonraki adımda bizi nereye götüreceğini görmek için heyecanlıyım.
Değerli Okurlar,
2029 ve 2039 için bu iki senaryonun üretiminin ardından, yapay zekadan bu sefer de senaryolarda geçen önemli boyutları bir tablo halinde karşılaştırmasını istedik. Karşımıza çıkan üretimi aşağıda paylaşıyoruz.
BOYUT |
Günümüz |
2029 |
2039 |
Teknoloji Entegrasyonu |
Akıllı tahtalar, dijital projektörler ve tabletler kullanımda |
VR ve AR'nin yaygın kullanımı ile öğrenme deneyimleri |
YZ ve makine öğrenmesi tamamen entegre, küresel işbirliği için karışık gerçeklik ortamları |
Öğretmen-Öğrenci İlişkisi |
Temel olarak yüz yüze, bazı dijital iletişimlerle |
Teknoloji ile güçlendirilmiş, iletişim için dijital platformlar |
Eleştirel düşünme ve yaratıcılığa odaklanan, daha çok koç veya mentor gibi |
Öğretmenin Rolü |
İçerik sunma, sınıf yönetimi, destek sağlama |
Kişiselleştirilmiş öğrenme yolları rehberliği, idari görevler için AI desteği |
Kişiselleştirilmiş ve uyarlanabilir öğrenme deneyimleri kolaylaştırma, ağırlıklı olarak AI destekli |
Öğrenci Katılımı |
Etkileşimli aktiviteler ve dijital içerik aracılığıyla katılım |
Kişiselleştirilmiş öğrenme ortamları ile yüksek derecede etkileşim |
Derinden kişiselleştirilmiş, küresel sanal işbirliği fırsatları |
Veli – Okul Etkileşimi |
Veli-öğretmen toplantıları ve güncellemeler için dijital platformlarla sınırlı |
Eğitim platformları aracılığıyla öğrenci ilerlemesinde gerçek zamanlı güncellemeler, artan doğrudan iletişim |
Öğrenme ilerlemesi hakkında içgörüler için uygulamalar, ebeveyn katılımı için sanal gerçeklik sunumları |
Ölçme-Değerlendirme Yöntemleri |
Geleneksel testler ve sınavlar, bazı çevrimiçi değerlendirmelerle |
Gerçek zamanlı takip ile uyumlu öğrenme platformları, kişiselleştirilmiş öğrenme değerlendirmeleri için YZ |
Sürekli, YZ tarafından yönlendirilen uyarlanabilir değerlendirmeler ile anında geri bildirim |
Eğitim İçeriği |
Ders kitapları ve dijital kaynaklar |
Dijital kaynaklar, etkileşimli simülasyonlar ve VR/AR içeriği |
Holografik ve (immersive)daldırıcı içerik, YZ tarafından küratörlüğü yapılan kişiselleştirilmiş öğrenme materyalleri |
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Burak Kılanç - Eğitim Yöneticisi
Değerli Okurlarımız,
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka (YZ) uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Bu sayımızda, K-8 seviyesinde eğitim/öğretim süreçleri ve öğretmenlik mesleğinin geleceği ile ilgili yapay zeka öngörülerini, emekli öğretmen bir büyükanne ile yine öğretmen olan torunu arasındaki kahve sohbeti üzerinden sizlerle paylaşıyoruz.
Yapay zekayı 2029 ve 2039 için ayrı ayrı koşturduk. Görselleri de yine yapay zekanın üretmesini istedik.
İletiler İngilizce verilmiş, yanıtlar İngilizce alınmış, sonrasında Türkçe’ye tercüme yine YZ’den istenmiştir. (ChatGPT 4.0)
İletiler:
Please set up two conversations between the granddaughter, a primary school teacher, and her grandmother, a retired primary school teacher who retired shortly before the COVID-19 pandemic. The conversations will focus on how education has changed over time, how technology has been used in the classroom, and how different generations have interpreted these developments.First dialogue for 2029: Granddaughter began teaching in 2024; grandmother retired in 2019.Dialogue 2 for 2039: Granddaughter began working as a teacher in 2024; grandmother retired in 2019. Please use Dalle to produce two illustrations, one for 2029 and the other for 2039, for the aforementioned generations. The drawings should depict two teachers, a grandmother and a granddaughter, having a conversation at a coffee shop while sipping coffee. They must to laugh and smile sincere as well. Additionally, the pictures need to attempt to depict the customary and anticipated shifts in the interior design of coffee shops that year.
YIL 2029
Büyükanne: Canım torunum. 2019'da emekli olduğumda, akıllı tahtalar ve tabletler sınıflarda yeni yeni norm haline gelmeye başlamıştı. Şimdi senden duyduğuma göre, manzara tamamen değişmiş gibi görünüyor. 2029'da öğretmenlik nasıl bir şey?
Torun: Ah, Büyükanne, ilerlemeler inanılmaz! Akıllı tahtaları geçtik, artık tamamen sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) ortamlarına taşındık. Artık sadece bilgiyi görmekle kalmıyor, onu deneyimliyoruz.
Büyükanne: Sınıflarda sanal gerçeklik mi? Bu bana bilim kurgu gibi geliyor. Öğrenciler buna nasıl tepki veriyor?
Torun: Bayılıyorlar! Antik Mısır hakkında okumak yerine, Giza Piramitleri’nin sanal bir rekonstrüksiyonunda yürüyebilecekleri bir tarih dersi hayal et Büyükanne. Bu, öğrenmeyi çok daha çekici ve unutulmaz kılıyor. Ne dersin?
Büyükanne: Bu çok ilginç, ama öğrencilerin bu sanal ortamlarda çok fazla zaman geçirerek gerçek dünyayla bağlarını kaybetme ihtimalinden endişe duymuyor musun?
Torun: Haklısın, ama VR ve AR deneyimlerini gerçek dünya aktiviteleri ve etkileşimleriyle dengelemeye çalışıyoruz. Teknoloji, öğrenmeyi geliştiriyor ama pratik deneyimlerin ya da eğitim/öğretimin insan unsurunun yerini almıyor.
Büyükanne: Bunu duymak güzel, yani öğretmenliğin temel işlevleri olan eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek ve merakı teşvik etmek gibi, değişmemiş gibi görünüyor. Peki tüm bu yeni araçlarla öğrencinin gelişimini nasıl ölçüyorsunuz?
Torun: Değerlendirmemizin çoğu, şimdi öğrenci gelişimin gerçek zamanlı olarak takip eden adaptif öğrenme platformları üzerinden yapılıyor. Bu platformlar, öğrencinin performansına bağlı olarak görevlerin zorluk seviyesini ayarlıyor, kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunuyor. Ve daha öznel değerlendirmeler için, yapay zeka (YZ) araçları öğrenci yanıtlarını analiz etmeye yardımcı oluyor, ancak nihai kararlar her zaman bir öğretmen tarafından gözden geçiriliyor.
Büyükanne: Yapay zekanın eğitimin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini duymak ilginç.
Torun: Kesinlikle. YZ, ders planlaması, not verme ve ekstra yardıma ihtiyacı olan öğrencileri belirleme konusunda bize yardımcı oluyor. Ancak, sizin zamanınızdaki gibi, öğretmenin sezgisi ve deneyiminin yerine geçemez. YZ’yı bir araç olarak kullanıyoruz.
Büyükanne: Peki, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki ilişki ne durumda? Teknoloji bu kadar merkezde iken, hala kişisel bir bağ var mı aranızda?
Torun: Kesinlikle var. Teknoloji aslında bize her öğrencinin ihtiyacına göre öğretimimizi daha etkili bir şekilde kişiselleştirmemize yardımcı oluyor. Ve dijital platformlar aracılığıyla çok iletişim kuruyor olsak da, yüz yüze etkileşimlerimiz hala bolca mevcut. Bu konuda söylenecek bir şey varsa, teknoloji her bir öğrenciyle bağlantı kurma ve onları anlama yeteneğimizi artırdı.
Büyükanne: Bazı şeylerin hiç değişmemesi rahatlatıcı. Öğretmenliğin kalbi gerçekten de bu bağlar ve her öğrenciyi kişisel öğrenme yolculuğunda yönlendirmekle ilgili. Peki velilerle aranız nasıl?
Torun: Hahaha, velileri de hiç unutmazsın. Bir diğer önemli değişiklik, velilerle nasıl etkileşimde bulunduğumuz. Dinamikler, siz öğretmenlik yaparkenkinden çok fazla gelişti. Şu anda sahip olduğumuz teknoloji ile veliler, çocuklarının eğitimine günlük bazda çok daha fazla dahil oluyorlar.
Büyükanne: Öyle mi? Hangi yöntemlerle? Evlere bülten göndermeyi ve yılda birkaç kez veli-öğretmen toplantıları yaptığımızı hatırlıyorum.
Torun: Evet, bunlar hala var, ama şimdi velilerin çocuklarının ilerlemesini, ödev atamalarını ve hatta evden erişebilecekleri VR deneyimleri aracılığıyla sınıf aktivitelerini gerçek zamanlı olarak görebilecekleri özel eğitim platformlarımız var.
Büyükanne: Bu, velilerin doğru yönlendirilmiş olarak süreçlere dahil olmalarına fayda sağlar gibi görünüyor. Öyle mi?
Torun: Kesinlikle. Veliler, platform üzerinden doğrudan bana mesaj gönderebiliyor ve yüz yüze toplantılar mümkün olmadığında sanal toplantılar planlayabiliyoruz. Bu, iletişimi çok daha akıcı hale getirdi. Ancak, bu aynı zamanda hemen yanıt beklentilerinin arttığı anlamına geliyor.
Büyükanne: Zaman zaman biraz bunaltıcı olabileceğini hayal edebiliyorum.
Torun: Olabiliyor. Velilere erişilebilir olmanın ve iş yükümüzü etkili bir şekilde yönetmek için sınırlar koyma arasındaki dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Ama genel olarak, bu şeffaflık ve açık iletişim hattı, öğretmenler ve ebeveynler arasında daha güçlü ortaklıklar kurulmasını sağladı.
Büyükanne: Bu teknolojilerle bir öğretmenin rolünün ne kadar genişlediği etkileyici.
Torun: Evet, ve YZ araçları ile, bu artan beklentileri verimli bir şekilde yönetebiliyoruz. Bu araçlar, iletişimleri organize etmeye, takip gerektiren işleri hatırlatmaya ve hatta yaygın sorulara ön yanıtlar sağlamaya yardımcı oluyor, ki sonra bunları kişiselleştirebiliyoruz.
Büyükanne: Teknoloji, gerçekten de sadece öğretmenler ve öğrenciler arasında değil, okullar ve aileler arasında da bir köprü haline gelmiş.
Torun: Aynen öyle, Büyükanne. Ve bu köprü, bir çocuğun eğitimine dahil olan herkesin daha etkili bir şekilde işbirliği yapmasına yardımcı oluyor. Elbette, zorlukları olmadan değil, ama amaç bu araçları kullanarak öğrenme sonuçlarını geliştirmek ve öğrencilerimizin gelişmesini desteklemek. Artık, öğrencinin etrafındaki topluluk, veliler, öğretmenler ve yöneticiler dahil, birbirlerine her zamankinden daha bağlantılı.
Büyükanne: Tüm bu teknolojik ilerlemelere rağmen, eğitimin özünün—genç zihinleri desteklemenin ve beslemenin—aynı kalması iç ısıtıcı. Artık bu hedefe birlikte ulaşmanın daha fazla yolu var gibi gözüküyor.
Torun: Bu bizim amacımız, Büyükanne. Ve teknoloji gelişmeye devam ettikçe, öğrencileri etkileme, ebeveynleri destekleme ve öğrenmeyi geliştirme yollarını bulmaya devam edeceğiz. Geleceğin ne getireceğini kim bilir, ama yolculuk kesinlikle heyecan verici. Kim bilir? Ben senin yaşına geldiğimde belki Mars'ta öğretmenlik yapıyor olacağız!
Büyükanne: Mars'ta öğretmenlik yapmak şimdiye kadarki en ilginç şey olurdu! Nerede ya da nasıl olursa olsun, öğretmenlik tutkusunun ailede devam ettiğini görmekten gurur duyuyorum, canım torunum.
YIL 2039
Büyükanne: Canım, kariyerim boyunca teknolojinin eğitimin yüzünü nasıl değiştirdiğini gördüm, ancak emekli olduktan sonra yaşanan ilerlemeleri sadece hayal edebiliyorum. 2039'da öğretmenlik nasıl bir şey?
Torun: İnanılmaz, Büyükanne. Sizin zamanınızda hayal olarak kabul edilen şeylerin çok ötesine geçtik. Artık, yapay zeka ve makine öğrenmesi kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerine tamamen entegre edildi. Her öğrencinin eğitim yolculuğu, onların güçlü yönleri, ihtiyaçları ve ilgi alanlarına özel olarak şekillendiriliyor.
Büyükanne: Kişiselleştirilmiş öğrenme her zaman bir hedef oldu, ama siz bunu tamamen yeni bir seviyeye taşımışsınız gibi görünüyor. Sınıfta YZ’yı nasıl kullanıyorsunuz?
Torun: YZ, sadece kullandığımız bir araç değil; öğrenme ortamının merkezi bir parçası. YZ, her öğrencinin ilerlemesine gelişimine bakarak müfredatı gerçek zamanlı olarak dinamik bir şekilde ayarlıyor. Ayrıca, hem küresel hem de etkileşimli öğrenme deneyimleri oluşturmak için karma gerçeklik ortamlarından yararlanıyoruz. Öğrenciler, dünyanın farklı yerlerindeki akranlarıyla aynı odadaymış gibi sanal olarak iş birliği yapabiliyorlar.
Büyükanne: Bu küresel işbirliği, eğitim-öğretim için güçlü bir yol gibi görünüyor. Ama tüm bu teknolojiyle birlikte, öğrenciler hâlâ öğretmenleriyle aynı ilişkileri geliştirebiliyor mu?
Torun: Öğretmenlerin rolü gelişti. Artık daha çok rehber veya koç gibiyiz, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme yollarında yardımcı oluyoruz. Teknoloji, idari görevleri ve temel eğitim-öğretim işlevlerini üstlenerek, öğrencilerimizde eleştirel düşünme, yaratıcılık ve duygusal zeka geliştirmeye daha fazla zaman ayırmamıza olanak tanıyor.
Büyükanne: Bu, önemli bir değişiklik gibi görünüyor. Bu değişiklikler veliler ile okul arasındaki ilişkiyi nasıl etkiledi?
Torun: Teknolojideki ilerlemelerle birlikte, ebeveynler artık sürece her zamankinden daha fazla dahil oluyorlar. Çocuklarının akademik ilerlemesi hakkında gerçek zamanlı içgörüler sunan uygulamalara sahipler, bu araçlar çocuklarının güçlü yönleri ve geliştirilmesi gereken alanları içeriyor. Sanal toplantılar ve artırılmış gerçeklik sunumları, onların çocuklarının neler öğrendiğini deneyimlemelerine olanak tanıyor, veli-öğretmen etkileşimlerini daha ilginç ve veriye dayalı hale getiriyor.
Büyükanne: Bu, benim zamanımda hayal bile edilemeyecek bir katılım seviyesi. Eğitim sürecini iyileştirdiğini düşünüyor musun?
Torun: Evet, öğretmenlerin ve ebeveynlerin çabalarını umuylaştırarak eğitim sürecini iyileştiriyor. Ancak, sürekli iletişim ve anında güncellemeler için beklentileri de artırıyor, bu da yönetilmesi zor olabiliyor. Sağlıklı bir dengeyi korumak için net kurallar ve sınırlar belirlemek zorunda kaldık.
Büyükanne: Ebeveynler bu kadar yakından dahil olurken ve teknoloji derinlemesine entegre edilirken, eğitimin gelecekteki zorluklarını olarak ne görüyorsun. Mesai arkadaşlarınla konuşuyorsunuzdur?
Torun: En büyük zorluklardan biri, insan unsurunun eğitimde merkezi bir yerde kalmasını sağlamak. Tüm teknolojik ilerlemelere rağmen, empati, etik düşünceler ve sosyal etkileşimin önemi küçümsenemez. Ayrıca, öğrencileri giderek daha yetenekli YZ ile birlikte karmaşık ahlaki ve etik ikilemleri yönlendirmeleri gereken bir dünya için hazırlamak zorundayız.
Büyükanne: Tüm bu değişikliklerin ortasında, eğitimin temel değerlerinin korunduğunu duymak rahatlatıcı. Gelecek, iyi ellerde gibi görünüyor. Umarım.
Torun: Kesinlikle, Büyükanne. Sürekli öğreniyor ve uyum sağlıyoruz, ama kapsayıcı ve duyarlı bireyler yetiştirme taahhüdümüz değişmeden devam ediyor. Yolculuk devam ediyor ve bir sonraki adımda bizi nereye götüreceğini görmek için heyecanlıyım.
Değerli Okurlar,
2029 ve 2039 için bu iki senaryonun üretiminin ardından, yapay zekadan bu sefer de senaryolarda geçen önemli boyutları bir tablo halinde karşılaştırmasını istedik. Karşımıza çıkan üretimi aşağıda paylaşıyoruz.
BOYUT |
Günümüz |
2029 |
2039 |
Teknoloji Entegrasyonu |
Akıllı tahtalar, dijital projektörler ve tabletler kullanımda |
VR ve AR'nin yaygın kullanımı ile öğrenme deneyimleri |
YZ ve makine öğrenmesi tamamen entegre, küresel işbirliği için karışık gerçeklik ortamları |
Öğretmen-Öğrenci İlişkisi |
Temel olarak yüz yüze, bazı dijital iletişimlerle |
Teknoloji ile güçlendirilmiş, iletişim için dijital platformlar |
Eleştirel düşünme ve yaratıcılığa odaklanan, daha çok koç veya mentor gibi |
Öğretmenin Rolü |
İçerik sunma, sınıf yönetimi, destek sağlama |
Kişiselleştirilmiş öğrenme yolları rehberliği, idari görevler için AI desteği |
Kişiselleştirilmiş ve uyarlanabilir öğrenme deneyimleri kolaylaştırma, ağırlıklı olarak AI destekli |
Öğrenci Katılımı |
Etkileşimli aktiviteler ve dijital içerik aracılığıyla katılım |
Kişiselleştirilmiş öğrenme ortamları ile yüksek derecede etkileşim |
Derinden kişiselleştirilmiş, küresel sanal işbirliği fırsatları |
Veli – Okul Etkileşimi |
Veli-öğretmen toplantıları ve güncellemeler için dijital platformlarla sınırlı |
Eğitim platformları aracılığıyla öğrenci ilerlemesinde gerçek zamanlı güncellemeler, artan doğrudan iletişim |
Öğrenme ilerlemesi hakkında içgörüler için uygulamalar, ebeveyn katılımı için sanal gerçeklik sunumları |
Ölçme-Değerlendirme Yöntemleri |
Geleneksel testler ve sınavlar, bazı çevrimiçi değerlendirmelerle |
Gerçek zamanlı takip ile uyumlu öğrenme platformları, kişiselleştirilmiş öğrenme değerlendirmeleri için YZ |
Sürekli, YZ tarafından yönlendirilen uyarlanabilir değerlendirmeler ile anında geri bildirim |
Eğitim İçeriği |
Ders kitapları ve dijital kaynaklar |
Dijital kaynaklar, etkileşimli simülasyonlar ve VR/AR içeriği |
Holografik ve (immersive)daldırıcı içerik, YZ tarafından küratörlüğü yapılan kişiselleştirilmiş öğrenme materyalleri |
Son Güncelleme: Cuma, 23 Şubat 2024 13:47
Gösterim: 1280
“Eğitimin olduğu her yerdeyiz” sloganı ile 44 yıldır eğitim materyalleri alanında sektörün öncüsü olan Emko Eğitim Çözümleri, GESS Dubai Fuarı’nda yerini aldı. Dünyanın altmıştan fazla ülkesine akıllı tahta ve eğitim mobilyaları ihracatı yapan Emko Eğitim Çözümleri, akıllı tahta alanında yeni ürünü Nova 4’ü GESS Dubai 2023 Fuarı’nda ziyaretçilerine tanıttı.
Ortadoğu bölgesinin en önemli eğitim fuarları arasında yer alan ve 30 Ekim-1 Kasım 2023 tarihlerinde Dubai’de gerçekleştirilen GESS Dubai Fuarına bu yıl da katılım sağlayan Emko Eğitim Çözümleri CEO’su Cansın Tanışman GESS Dubai Fuarı’nda olmalarının sebeplerini şu şekilde aktardı: “Eğitim sektörüne sunduğumuz uçtan uca çözümlerle aktif öğrenme ve işbirliğine odaklı sistemler kurguluyoruz. Son teknoloji ürünü akıllı tahtalarımız, eğitim ortamlarına değer katan yazılımlarımız ve öğrenim faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesine hizmet eden eğitim mobilyalarımız ile sektörün dinamiklerini belirlemek için buradayız. Teknoloji, kalite ve güven üçgeninde insan odaklı bakış açımızla alanında öncü bir eğitim çözümleri şirketiyiz. Bu bağlamda eğitim sektöründeki son gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmelerin belirleyicilerinden olabilmek için GESS Dubai gibi uluslararası fuarlara katılım, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir nokta.”
Emko Eğitim Çözümleri, Emkotech ismiyle markalaştıkları interaktif akıllı tahta alanında yeni ürünü Nova 4’ü, on binlerce ziyaretçinin katılım gösterdiği GESS Dubai 2023 fuarında tanıttı. Son teknoloji Android 13 işletim sistemine sahip Nova 4; zarif tasarımı, üstün teknik özellikleri ve performans kalitesi ile eğitim ortamlarında fark yaratmayı mümkün kılıyor. Emko Eğitim Çözümleri CEO’su Cansın Tanışman Nova 4’ün teknik özelliklerini “Kalemi otomatik olarak algılayarak sıfıra yakın gecikmeyle doğal ve rahat bir şekilde yazma imkânı sunan Nova 4, 8 çekirdekli Android işlemcisiyle dikkat çekiyor. Nova 4 ürünümüz sahip olduğu üstün ses ve görüntü kalitesi, yansıma önleyici mavi ekran filtresi, son teknoloji wi-fi 6E kablosuz bağlantı özelliğinin yanı sıra Type-C ve HDMI bağlantı noktaları ile çoklu bağlantı sunarak kendisine bağlı tüm cihazlara kesintisiz erişimi mümkün kılıyor. Nova 4 ile öğrenim deneyimini mükemmelleştirmeyi hedefliyoruz” diye açıkladı.
Emko, ihracata yönelik yatırımlarını artırıyor
“Vizyonumuz, yenilikçi eğitim ürünlerimizle dünyada ilk akla gelen ve tercih edilen firmalardan biri olmak. Bu vizyondan hareketle dünyanın altmıştan fazla ülkesine akıllı tahta ve eğitim mobilyaları ihracatı yapan şirketimizin 2024 yılından itibaren hedeflerinde yurt dışına daha da ağırlık vermek ve beş yıl içinde ihracat yaptığımız ülke sayısını iki katına çıkarmak geliyor.” diye açıklayan Cansın Tanışman önümüzdeki yıl yaklaşık 5 milyon dolarlık bir yatırımla özellikle interaktif led akıllı tahta ürünlerinde küresel oyuncular arasındaki yerlerini genişletecek atılımlar yapacaklarını ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
“Eğitimin olduğu her yerdeyiz” sloganı ile 44 yıldır eğitim materyalleri alanında sektörün öncüsü olan Emko Eğitim Çözümleri, GESS Dubai Fuarı’nda yerini aldı. Dünyanın altmıştan fazla ülkesine akıllı tahta ve eğitim mobilyaları ihracatı yapan Emko Eğitim Çözümleri, akıllı tahta alanında yeni ürünü Nova 4’ü GESS Dubai 2023 Fuarı’nda ziyaretçilerine tanıttı.
Ortadoğu bölgesinin en önemli eğitim fuarları arasında yer alan ve 30 Ekim-1 Kasım 2023 tarihlerinde Dubai’de gerçekleştirilen GESS Dubai Fuarına bu yıl da katılım sağlayan Emko Eğitim Çözümleri CEO’su Cansın Tanışman GESS Dubai Fuarı’nda olmalarının sebeplerini şu şekilde aktardı: “Eğitim sektörüne sunduğumuz uçtan uca çözümlerle aktif öğrenme ve işbirliğine odaklı sistemler kurguluyoruz. Son teknoloji ürünü akıllı tahtalarımız, eğitim ortamlarına değer katan yazılımlarımız ve öğrenim faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesine hizmet eden eğitim mobilyalarımız ile sektörün dinamiklerini belirlemek için buradayız. Teknoloji, kalite ve güven üçgeninde insan odaklı bakış açımızla alanında öncü bir eğitim çözümleri şirketiyiz. Bu bağlamda eğitim sektöründeki son gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmelerin belirleyicilerinden olabilmek için GESS Dubai gibi uluslararası fuarlara katılım, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir nokta.”
Emko Eğitim Çözümleri, Emkotech ismiyle markalaştıkları interaktif akıllı tahta alanında yeni ürünü Nova 4’ü, on binlerce ziyaretçinin katılım gösterdiği GESS Dubai 2023 fuarında tanıttı. Son teknoloji Android 13 işletim sistemine sahip Nova 4; zarif tasarımı, üstün teknik özellikleri ve performans kalitesi ile eğitim ortamlarında fark yaratmayı mümkün kılıyor. Emko Eğitim Çözümleri CEO’su Cansın Tanışman Nova 4’ün teknik özelliklerini “Kalemi otomatik olarak algılayarak sıfıra yakın gecikmeyle doğal ve rahat bir şekilde yazma imkânı sunan Nova 4, 8 çekirdekli Android işlemcisiyle dikkat çekiyor. Nova 4 ürünümüz sahip olduğu üstün ses ve görüntü kalitesi, yansıma önleyici mavi ekran filtresi, son teknoloji wi-fi 6E kablosuz bağlantı özelliğinin yanı sıra Type-C ve HDMI bağlantı noktaları ile çoklu bağlantı sunarak kendisine bağlı tüm cihazlara kesintisiz erişimi mümkün kılıyor. Nova 4 ile öğrenim deneyimini mükemmelleştirmeyi hedefliyoruz” diye açıkladı.
Emko, ihracata yönelik yatırımlarını artırıyor
“Vizyonumuz, yenilikçi eğitim ürünlerimizle dünyada ilk akla gelen ve tercih edilen firmalardan biri olmak. Bu vizyondan hareketle dünyanın altmıştan fazla ülkesine akıllı tahta ve eğitim mobilyaları ihracatı yapan şirketimizin 2024 yılından itibaren hedeflerinde yurt dışına daha da ağırlık vermek ve beş yıl içinde ihracat yaptığımız ülke sayısını iki katına çıkarmak geliyor.” diye açıklayan Cansın Tanışman önümüzdeki yıl yaklaşık 5 milyon dolarlık bir yatırımla özellikle interaktif led akıllı tahta ürünlerinde küresel oyuncular arasındaki yerlerini genişletecek atılımlar yapacaklarını ifade etti.
Son Güncelleme: Perşembe, 02 Kasım 2023 13:43
Gösterim: 1406
2013 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük online öğrenme platformu olarak okul öncesinden liseye kadar tüm kademelerde, ülkenin dört bir yanında okullara hizmet verdiklerini belirten Bilişim Garajı Genel Müdürü Zerrin Topal, “Araştırma geliştirme yapan bir eğitim teknolojileri firması olarak gördük ki bu işte önemli olan deneyim ve özgün içerik geliştirebilmek.” diye konuştu. Bilişim Garajı’nın eğitim dünyasına sunduğu hizmetleri Zerrin Topal ile konuştuk.
Derslerin pekiştirilmesi, sınavlara hazırlık, yabancı dil eğitimi vb. birçok alanda online eğitim giderek eğitim sistemi içerisindeki ağırlığını artırırken, dijital eğitim platformları da eğitimin önemli bir bileşeni haline dönüştüler. Bilişim Garajı olarak dijital eğitim platformlarının eğitimdeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijital eğitim platformları gün geçtikçe eğitimde daha önemli rol oynamakta. Özellikle geçirdiğimiz uzun pandemi dönemi ile online eğitimi ve önemini hep birlikte tecrübe ettik. Pandeminin ve çağın getirdikleri ile birlikte dijital eğitim platformlarının, gün geçtikçe eğitimde daha önemli rol oynadığını görüyoruz. Her yaştan öğrenci ve öğretmen online eğitime 2020 Mart ayı ile birlikte adapte olmaya başladı ve oldu. Okullara döndüğümüzde artık dijital eğitimin faydalarından hep birlikte yararlanıyorduk.
Özellikle bireyselleşmenin ön plana çıktığı bu dönemde, bireyin öğrenme hızı, bireysel performansı gibi konularda klasik eğitim ile sonuç almanın mümkün olmadığını eğitimciler olarak her fırsatta konuşuyoruz. Dijital eğitim ile ekranların farklılaşması ve bireyselleşmesi sonucu her öğrenci bireysel performans hızında öğrenme imkanı bulabiliyor.
Biz de Bilişim Garajı olarak bireysel öğrenmeye önem veriyoruz. Öğrenme platformumuzun en çok tercih edilme nedenlerinin başında öğrencinin kendi hızında öğrenmesine imkan yaratıyor olmamız geliyor.
Bir diğer önemli konu ise dijitalleşme ile gelen raporlama ve dijital portfolyo oluşturma imkanı. Öğrencinin klasörler içinde tutmasını beklediğimiz dosyalar artık çok geçmişte kaldı. Artık vatandaş olarak bile hastaneden ulaşıma her alanda dijital ilerliyoruz; okullarda bu dijitalleşmeyi tamamen yakalamalı. Son olarak bu konuda eklemek isterim ki zaman ve mekan kavramı çok değişti ve bunu da artık dijitalleşme ile yeniden öğreniyoruz. Zamana ve mekana bağlı kalmadan eğitim süreçlerinin gerçekleşmesi açısından dijital eğitim platformları önem taşıyor. Yeni çağda artık mekana ihtiyaç duymadan, zamandan bağımsız olarak içeriklere ulaşmak önemli.
TEKNOLOJİ EĞİTİMİ BÜTÜNSEL BİR YAKLAŞIMLA PLANLANMALI
Bilişim Garajı olarak online öğrenme platformunuzda teknoloji eğitimine dair geliştirdiğiniz içerikler var. Bu alanda teknoloji eğitimi sizce hangi içerikleri kapsamalı?
Teknoloji eğitimi bütünsel bir yaklaşımla planlanması gerekir. Çocukluk ya da yetişkinlik dönemi fark etmeksizin kazandırmayı hedeflediği bilgi ve beceri kazanımları vardır. Bunların başında yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, takım çalışması, problem çözme, inovatif bakış açısı gibi önemli kazanımlar geliyor. Bu kazanımları kodlama, üç boyutlu tasarım, akıllı cihaz tasarımı, STEM, girişimcilik gibi ders içerikleri ile verebiliyoruz.
Bilişim Garajı olarak teknoloji eğitimini planlarken bu gibi birçok alanda bilgi ve beceri kazanımını hedefleyerek içeriklerimizi oluşturuyoruz.
Teknoloji eğitimi ile yaratıcı düşünme becerisi, eleştirel düşünme becerisi, algoritmik düşünme becerisi, problem çözme becerisi, iş birliği, takım çalışması, inovatif bakış açısı gibi kazanımları hedefleyerek eğitimler oluşturulmalı.
Bu kazanımlar teknoloji eğitimi ile kazandırmayı hedefliyoruz ama en önemlisi hayatın içinde de işimize yarar beceriler olarak karşımıza çıkıyor.
YAŞ GRUBUNA UYGUN İÇERİKLER TASARLIYORUZ
Teknoloji eğitimine dair içerik sağlayan bir öğrenme platformu olarak kaç yaşından itibaren online öğrenmenin başlamasını öneriyorsunuz?
Bilişim Garajı içeriklerini sunmaya başladığı ilk günden bu yana 5 yaştan itibaren eğitimlerini öğrencilere açıyor. Artık çocuklar dijital dünyayı bilerek doğuyorlar. Hepimizi şaşırtan bir yatkınlıkları ve algılama kapasiteleri var. Onlar için dijitalleşme yeni bir şey değil. Zaten ondan öncesini bilmiyorlar. Burada bu dijitalleşmeyi öğrenme sürecine entegre ederek nasıl bir içerik hazırladığınız ve bunu nasıl sunduğunuz önemli. 48-60 aydan itibaren öğretmen ya da aile desteği ile online öğrenme başlatılabilir. Fakat önemli olanın bunun nasıl bir öğretim tasarım modeli ile sunulduğu. Her içeriğin öğrencinin karşısına çıkartmak doğru değil. Pedagojik olarak uygunluğundan, öğretim tasarım modeline kadar uzmanlar tarafından üzerinde çalışılmış içerikler olarak sunulması önemli.
Bizim de ekip olarak en önemli farkımız ve güven veren yönlerimizden birisi de pedagojik hassasiyetle yaş grubuna uygun içerikler tasarlıyor olmamız. 5-16 yaş arasına uygun içerik geliştiren ekibimizde hem alanın uzmanı eğitimciler hem AR-GE uzmanlarımız hem de pedagojik danışmanlarımız birlikte çalışıyor. Bir çocuğun ya da gencin gelişim dönemine uygun kapsamda içerikler hazırlamak en başta gelen kriterlerimizden.
Pedagojiye uygunluktan bahsetmişken dijital eğitim platformlarında içerik güvenirliği nasıl sağlanmalı? Bilişim Garajı içerikleri nasıl hazırlar ve güvenilirliği hakkında ne söylersiniz?
Bilişim Garajı olarak, on yıllık tecrübeye sahip bir eğitim teknolojileri firması olarak sektöre öncülük ediyoruz. Yola çıkarken deneyimli AR-GE uzmanlarımız eşliğinde kendi öğretim tasarım modelimizi oluşturduk ve bunun ışığında her geçen gün gelişerek büyümeye devam ediyoruz. Uluslararası bir dil olan “teknoloji dilini” özgün bir içerik ile sunuyoruz. Aslında var olan içeriği öğrencinin önüne koymanın çok ötesinde bir şey yapıyoruz. Güvenilirliğimiz tam olarak buradan geliyor.
Öğretim tasarımı, alan uzmanlığı, doğru metin yazımı, seslendirme, sanatçı bakış açısı, grafikerler, animasyon ekibi gibi birçok farklı alandan uzmanın ekibimizde olması sayesinde özgün içerikler hazırlıyoruz.
Bu işin geliştirme süreci… Bir de öğrencinin, öğretmenin karşısına çıkmadan önce geçirilen test aşamalarımız var. Geliştirilen içerikler etkinlik analizinden, mesaj tasarımına kadar alana uygunluk testinden geçiriliyor ve kontrol ekibi tarafından değerlendiriliyor. Tüm bunlar sonrasında pilotlamalar yapılıyor ve sonuçlar revize edilerek son halini getiriliyor.
Bize göre tüm online öğrenme platformları, dijital eğitim içerikleri bu hassasiyetle hazırlanmalı. Özellikle küçük yaşlardan itibaren bir kitleye sunuyorsanız bu hassasiyet önemli.
Bu alanda deneyimli bir firma olarak okullara, öğretmenlere ve velilere nelere dikkat etmelerini öneriyoruz?
Biz bu işe gönül vermiş bir ekip olarak çalışıyoruz. Önceliğimiz teknoloji ile üreten nesillerin yetişmesine katkı sunmak. Teknolojinin herkes için öğrenilebilir olduğunu biliyoruz, yeter ki doğru içerik doğru yöntemle kullanıcıların karşısına çıksın.
Bu yolda bizimle çalışan okulların bizi tercih etme sebebi de öncelikle içerik kalitemiz. Tüm kurumlar ve kullanıcılar için önerimiz öncelikle özgünlük, içerik kalitesi ve alan uzmanlığını temel almaları. Hangi branşta olursa olsun öğrenci profiline uygun ders planı oluşturabilen, takip edilebilir bir platform olması önemli. İçeriklerin öğrenme stillerini önemseyerek hazırlanmış olması yine kritik bir konu. Bireysel kullanım dışında okul içerisinde kullanılan bir platformun öğretmen dostu olması önemli. Eğiticinin eğitimini önemseyen, ihtiyaçlarına cevap veren hizmet kapasitesine sahip olması önemli.
Dijital bir iş yapıyorsanız eğer onun zamanı ve mekanı olmaz. Her an her yerden ulaşılabilir olması önemli, buna önem vermeleri gerekir. Son olarak öğrenme süreçlerinin sonunda ölçme değerlendirme, belgelendirme, sertifikasyon ve bunun geçerliliği gibi konularda da seçici olmalarını öneririz.
KURUMSAL ENTEGRASYON İLE ZİNCİR OKULLARA HİZMET SUNUYORUZ
Bilişim Garajı olarak okullara hangi kurumsal çözümleri sunuyoruz?
Biz Türkiye genelinde hizmet verme kapasitesi olan bir kurumuz ve şimdi de yurtdışında hizmetlerimizi sunmaya başladık. Bu anlamda k12 seviyesinde uluslararası bilgisayar bilimleri kazanımlarına uygun içerikler geliştiriyoruz.Geniş multimedya içeriğimiz 50.000 sayfaya ulaşmış durumda. Bu içerikler özgünlüğü ile farklılaşıyor. Merkezi öğrenme yönetim sistemi kullanımı, dijital öğrenci sertifikaları, portfolyolar, sertifikalı eğitici eğitimleri, çoklu dil desteği gibi hizmet farklılıklarımız bulunuyor.
Bizim için her kurum özel her öğrenci özel… Bunu göz önünde bulundurarak içeriklerin özgünlüğü ve bireysel öğrenme hızına uygunluğunun yanı sıra 36 haftalık kuruma özel ders planı oluşturma imkanı ile öğretmenler için de bu özgünlüğü sağlıyoruz. Kurumsal entegrasyon ile zincir okul dediğimiz çoklu kampüsü bulunan okullara hizmet sunuyoruz.
Bizim için en önemli diğer konu ise ulaşılabilirlik ve çözüm odaklılık. Hizmet sunan bir firma olarak ürünü kullanıcı ile buluşturmak bizim için yeterli değil. Hizmet aldığı süre boyunca teknik destek sağlamaya, eğitimler vermeye devam ediyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
2013 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük online öğrenme platformu olarak okul öncesinden liseye kadar tüm kademelerde, ülkenin dört bir yanında okullara hizmet verdiklerini belirten Bilişim Garajı Genel Müdürü Zerrin Topal, “Araştırma geliştirme yapan bir eğitim teknolojileri firması olarak gördük ki bu işte önemli olan deneyim ve özgün içerik geliştirebilmek.” diye konuştu. Bilişim Garajı’nın eğitim dünyasına sunduğu hizmetleri Zerrin Topal ile konuştuk.
Derslerin pekiştirilmesi, sınavlara hazırlık, yabancı dil eğitimi vb. birçok alanda online eğitim giderek eğitim sistemi içerisindeki ağırlığını artırırken, dijital eğitim platformları da eğitimin önemli bir bileşeni haline dönüştüler. Bilişim Garajı olarak dijital eğitim platformlarının eğitimdeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijital eğitim platformları gün geçtikçe eğitimde daha önemli rol oynamakta. Özellikle geçirdiğimiz uzun pandemi dönemi ile online eğitimi ve önemini hep birlikte tecrübe ettik. Pandeminin ve çağın getirdikleri ile birlikte dijital eğitim platformlarının, gün geçtikçe eğitimde daha önemli rol oynadığını görüyoruz. Her yaştan öğrenci ve öğretmen online eğitime 2020 Mart ayı ile birlikte adapte olmaya başladı ve oldu. Okullara döndüğümüzde artık dijital eğitimin faydalarından hep birlikte yararlanıyorduk.
Özellikle bireyselleşmenin ön plana çıktığı bu dönemde, bireyin öğrenme hızı, bireysel performansı gibi konularda klasik eğitim ile sonuç almanın mümkün olmadığını eğitimciler olarak her fırsatta konuşuyoruz. Dijital eğitim ile ekranların farklılaşması ve bireyselleşmesi sonucu her öğrenci bireysel performans hızında öğrenme imkanı bulabiliyor.
Biz de Bilişim Garajı olarak bireysel öğrenmeye önem veriyoruz. Öğrenme platformumuzun en çok tercih edilme nedenlerinin başında öğrencinin kendi hızında öğrenmesine imkan yaratıyor olmamız geliyor.
Bir diğer önemli konu ise dijitalleşme ile gelen raporlama ve dijital portfolyo oluşturma imkanı. Öğrencinin klasörler içinde tutmasını beklediğimiz dosyalar artık çok geçmişte kaldı. Artık vatandaş olarak bile hastaneden ulaşıma her alanda dijital ilerliyoruz; okullarda bu dijitalleşmeyi tamamen yakalamalı. Son olarak bu konuda eklemek isterim ki zaman ve mekan kavramı çok değişti ve bunu da artık dijitalleşme ile yeniden öğreniyoruz. Zamana ve mekana bağlı kalmadan eğitim süreçlerinin gerçekleşmesi açısından dijital eğitim platformları önem taşıyor. Yeni çağda artık mekana ihtiyaç duymadan, zamandan bağımsız olarak içeriklere ulaşmak önemli.
TEKNOLOJİ EĞİTİMİ BÜTÜNSEL BİR YAKLAŞIMLA PLANLANMALI
Bilişim Garajı olarak online öğrenme platformunuzda teknoloji eğitimine dair geliştirdiğiniz içerikler var. Bu alanda teknoloji eğitimi sizce hangi içerikleri kapsamalı?
Teknoloji eğitimi bütünsel bir yaklaşımla planlanması gerekir. Çocukluk ya da yetişkinlik dönemi fark etmeksizin kazandırmayı hedeflediği bilgi ve beceri kazanımları vardır. Bunların başında yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, takım çalışması, problem çözme, inovatif bakış açısı gibi önemli kazanımlar geliyor. Bu kazanımları kodlama, üç boyutlu tasarım, akıllı cihaz tasarımı, STEM, girişimcilik gibi ders içerikleri ile verebiliyoruz.
Bilişim Garajı olarak teknoloji eğitimini planlarken bu gibi birçok alanda bilgi ve beceri kazanımını hedefleyerek içeriklerimizi oluşturuyoruz.
Teknoloji eğitimi ile yaratıcı düşünme becerisi, eleştirel düşünme becerisi, algoritmik düşünme becerisi, problem çözme becerisi, iş birliği, takım çalışması, inovatif bakış açısı gibi kazanımları hedefleyerek eğitimler oluşturulmalı.
Bu kazanımlar teknoloji eğitimi ile kazandırmayı hedefliyoruz ama en önemlisi hayatın içinde de işimize yarar beceriler olarak karşımıza çıkıyor.
YAŞ GRUBUNA UYGUN İÇERİKLER TASARLIYORUZ
Teknoloji eğitimine dair içerik sağlayan bir öğrenme platformu olarak kaç yaşından itibaren online öğrenmenin başlamasını öneriyorsunuz?
Bilişim Garajı içeriklerini sunmaya başladığı ilk günden bu yana 5 yaştan itibaren eğitimlerini öğrencilere açıyor. Artık çocuklar dijital dünyayı bilerek doğuyorlar. Hepimizi şaşırtan bir yatkınlıkları ve algılama kapasiteleri var. Onlar için dijitalleşme yeni bir şey değil. Zaten ondan öncesini bilmiyorlar. Burada bu dijitalleşmeyi öğrenme sürecine entegre ederek nasıl bir içerik hazırladığınız ve bunu nasıl sunduğunuz önemli. 48-60 aydan itibaren öğretmen ya da aile desteği ile online öğrenme başlatılabilir. Fakat önemli olanın bunun nasıl bir öğretim tasarım modeli ile sunulduğu. Her içeriğin öğrencinin karşısına çıkartmak doğru değil. Pedagojik olarak uygunluğundan, öğretim tasarım modeline kadar uzmanlar tarafından üzerinde çalışılmış içerikler olarak sunulması önemli.
Bizim de ekip olarak en önemli farkımız ve güven veren yönlerimizden birisi de pedagojik hassasiyetle yaş grubuna uygun içerikler tasarlıyor olmamız. 5-16 yaş arasına uygun içerik geliştiren ekibimizde hem alanın uzmanı eğitimciler hem AR-GE uzmanlarımız hem de pedagojik danışmanlarımız birlikte çalışıyor. Bir çocuğun ya da gencin gelişim dönemine uygun kapsamda içerikler hazırlamak en başta gelen kriterlerimizden.
Pedagojiye uygunluktan bahsetmişken dijital eğitim platformlarında içerik güvenirliği nasıl sağlanmalı? Bilişim Garajı içerikleri nasıl hazırlar ve güvenilirliği hakkında ne söylersiniz?
Bilişim Garajı olarak, on yıllık tecrübeye sahip bir eğitim teknolojileri firması olarak sektöre öncülük ediyoruz. Yola çıkarken deneyimli AR-GE uzmanlarımız eşliğinde kendi öğretim tasarım modelimizi oluşturduk ve bunun ışığında her geçen gün gelişerek büyümeye devam ediyoruz. Uluslararası bir dil olan “teknoloji dilini” özgün bir içerik ile sunuyoruz. Aslında var olan içeriği öğrencinin önüne koymanın çok ötesinde bir şey yapıyoruz. Güvenilirliğimiz tam olarak buradan geliyor.
Öğretim tasarımı, alan uzmanlığı, doğru metin yazımı, seslendirme, sanatçı bakış açısı, grafikerler, animasyon ekibi gibi birçok farklı alandan uzmanın ekibimizde olması sayesinde özgün içerikler hazırlıyoruz.
Bu işin geliştirme süreci… Bir de öğrencinin, öğretmenin karşısına çıkmadan önce geçirilen test aşamalarımız var. Geliştirilen içerikler etkinlik analizinden, mesaj tasarımına kadar alana uygunluk testinden geçiriliyor ve kontrol ekibi tarafından değerlendiriliyor. Tüm bunlar sonrasında pilotlamalar yapılıyor ve sonuçlar revize edilerek son halini getiriliyor.
Bize göre tüm online öğrenme platformları, dijital eğitim içerikleri bu hassasiyetle hazırlanmalı. Özellikle küçük yaşlardan itibaren bir kitleye sunuyorsanız bu hassasiyet önemli.
Bu alanda deneyimli bir firma olarak okullara, öğretmenlere ve velilere nelere dikkat etmelerini öneriyoruz?
Biz bu işe gönül vermiş bir ekip olarak çalışıyoruz. Önceliğimiz teknoloji ile üreten nesillerin yetişmesine katkı sunmak. Teknolojinin herkes için öğrenilebilir olduğunu biliyoruz, yeter ki doğru içerik doğru yöntemle kullanıcıların karşısına çıksın.
Bu yolda bizimle çalışan okulların bizi tercih etme sebebi de öncelikle içerik kalitemiz. Tüm kurumlar ve kullanıcılar için önerimiz öncelikle özgünlük, içerik kalitesi ve alan uzmanlığını temel almaları. Hangi branşta olursa olsun öğrenci profiline uygun ders planı oluşturabilen, takip edilebilir bir platform olması önemli. İçeriklerin öğrenme stillerini önemseyerek hazırlanmış olması yine kritik bir konu. Bireysel kullanım dışında okul içerisinde kullanılan bir platformun öğretmen dostu olması önemli. Eğiticinin eğitimini önemseyen, ihtiyaçlarına cevap veren hizmet kapasitesine sahip olması önemli.
Dijital bir iş yapıyorsanız eğer onun zamanı ve mekanı olmaz. Her an her yerden ulaşılabilir olması önemli, buna önem vermeleri gerekir. Son olarak öğrenme süreçlerinin sonunda ölçme değerlendirme, belgelendirme, sertifikasyon ve bunun geçerliliği gibi konularda da seçici olmalarını öneririz.
KURUMSAL ENTEGRASYON İLE ZİNCİR OKULLARA HİZMET SUNUYORUZ
Bilişim Garajı olarak okullara hangi kurumsal çözümleri sunuyoruz?
Biz Türkiye genelinde hizmet verme kapasitesi olan bir kurumuz ve şimdi de yurtdışında hizmetlerimizi sunmaya başladık. Bu anlamda k12 seviyesinde uluslararası bilgisayar bilimleri kazanımlarına uygun içerikler geliştiriyoruz.Geniş multimedya içeriğimiz 50.000 sayfaya ulaşmış durumda. Bu içerikler özgünlüğü ile farklılaşıyor. Merkezi öğrenme yönetim sistemi kullanımı, dijital öğrenci sertifikaları, portfolyolar, sertifikalı eğitici eğitimleri, çoklu dil desteği gibi hizmet farklılıklarımız bulunuyor.
Bizim için her kurum özel her öğrenci özel… Bunu göz önünde bulundurarak içeriklerin özgünlüğü ve bireysel öğrenme hızına uygunluğunun yanı sıra 36 haftalık kuruma özel ders planı oluşturma imkanı ile öğretmenler için de bu özgünlüğü sağlıyoruz. Kurumsal entegrasyon ile zincir okul dediğimiz çoklu kampüsü bulunan okullara hizmet sunuyoruz.
Bizim için en önemli diğer konu ise ulaşılabilirlik ve çözüm odaklılık. Hizmet sunan bir firma olarak ürünü kullanıcı ile buluşturmak bizim için yeterli değil. Hizmet aldığı süre boyunca teknik destek sağlamaya, eğitimler vermeye devam ediyoruz.
Son Güncelleme: Salı, 25 Nisan 2023 10:49
Gösterim: 1729
Akıllı eğitim platformu Derslig, öğrenci ve öğretmenlere sunduğu “ilk”ler sayesinde hızlı büyümesini sürdürüyor. Genç bir platform olarak kısa sürede 200 binin üzerinde öğretmen ve 1 milyona yakın öğrenci tarafından kullanılmaya başlayan Derslig, online eğitim platformları arasında sektörün lideri olmayı hedefliyor.
Dijitalleşmenin etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de online eğitim pazarı büyümeye devam ediyor. Hem dünyada hem de ülkemizde milyonlarca dolarlık bir büyüklüğe sahip olan teknoloji destekli online öğrenim platformları, globaldeki büyümesini sürdürürken Türkiye’de çok daha hızlı şekilde büyüyor.
2018 yılında online eğitim sektörüne giriş yapan ve Hız Şirketler Grubu bünyesinde güçlenerek ilerleyen Derslig, bugün online eğitim platformları arasında önemli oyunculardan biri haline geldi. Öğretmenlere ve öğrencilere sunduğu yeni özellikler sayesinde sektörde fark yaratan platform; öğrencilere animasyon destekli konu anlatımları, interaktif içerikler ve yeni nesil sorular, yapay zekâ destekli geri bildirimler ile interaktif zaman çizelgesi gibi pek çok özellik sunuyor. Öğretmenlerin ise eğitim-öğretim süreçlerinde ihtiyaçları olabilecek her içeriğe kolayca ve ücretsiz ulaşabilmesini sağlıyor.
Derslig bugün; 200 binin üzerinde öğretmen, 1 milyona yakın öğrenci, 200’ün üzerinde kurum tarafından kullanılan kullanılıyor.
BU PLATFORMDA LİG SİSTEMİ VAR
Sahip olduğu pek çok özellik ile diğer online eğitim platformlarından ayrılan platformun içinde bir lig sistemi bulunuyor. Eş zamanlı oyunlaştırma denilen öğrencilerin ders çalışma performanslarına göre düzenlenen ve canlı olarak yapılan yarışmaların da bulunduğu platformda ayrıca öğrencilerin bu yarışmalardan ve genel performanslarından elde ettikleri puanlarla yarıştıkları öğrenci ligleri sistemi yer alıyor. Öğrenciler üye oldukları andan itibaren Çaylak Ligi’nde yer alıyorlar. Her ayın son günü saat 23:59’da sınıf seviyelerine göre genel puanda ilk 200’e girenler Şampiyonlar Ligi’ne, 201 – 1.200 aralığında olanlar Süper Lig’e, geri kalan öğrenciler ise Çaylak Ligi’ne yerleşiyor. Aylık sıralamada ilk 10'a girenler, her ayın ilk günü lig rozeti kazanıyor. Ayrıca platform içinde “Okul Ligleri” de bulunuyor. Öğrenciler, okul bilgilerini sisteme ekleyerek okul içi liglerde de mücadele edebiliyorlar. Okul bilgisi kayıtlı öğrencilerin puanlarının ortalaması ile okul puanları oluşuyor ve Türkiye Geneli Okullar Arası Lig’de okullar okul puanlarına göre sıralanıyor.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ GÜÇLENDİRME PROGRAMI
Kurumlara sunduğu özellikler ile de ön plana çıkan Derslig, derslere destek, sınavlara hazırlık seti olarak platform içinde her kazanıma ait animasyon konu anlatımları interaktif içerikler binlerce video çözümlü soru sunuyor. Bunun yanı sıra birleştirilmiş karne özelliği sayesinde kurumlara, öğrencilerin girdiği tüm sınav sonuçlarını tek ekranda görüntüleyebilme olanağı tanıyor. Kişiselleştirilmiş deneyimlerin günümüzde büyük önem kazandığı ve her bir öğrencinin öğrenme sürecinin özel olduğu yadsınamaz bir gerçeğinden yola çıkan Derslig, güçlendirme merkezi özelliği ile sınav sonuçlarına göre yapay zekâ destekli olarak her bir öğrenci için akıllı program oluşturabilmeye olanak tanıyor. Ayrıca bu özelliği öğrencilerin eksikliklerini denetlemek için her öğrenciye özel hazırlanan akıllı soru bankalarımız ile destekliyor. Aynı zamanda etkin bir takip ve raporlama özelliği de sunan platform üzerinden öğretmenlere; öğrencileri ödevlendirebilme, sınav sonuçlarına göre eksikliklerin giderilip giderilmediğini takip edebilecekleri bir gelişim raporu alabilme imkânı veriliyor.
ÖĞRENCİLERE SINAV DENEYİMİ KAZANDIRIYOR
Derslig platform içinde sunduğu deneme sınavlarının yanı sıra kurumların öğrencileri için düzenleyebileceği fiziksel olarak yapılan kurumsal deneme sınavları da hazırlıyor. 2, 3 ve 4. sınıflara özel hazırlanan ve 105.000 öğrencinin katıldığı ilk kurumsal deneme sınavını geçtiğimiz günlerde gerçekleştiren platform, sınava katılan tüm öğrencilere 14 günlük ücretsiz Derslig Pro kullanma olanağı veriyor. Öğrencilerin eksikliklerini görebilmelerini ve sınav deneyimi yaşamalarını amaçlayan Derslig, sınava katılan öğrencilere sınav sonuç karneleri ile birlikte platformun Güçlendirme Merkezi özelliği ile her bir öğrencinin sınav sonucuna özel yapay zeka ile oluşturulan güçlendirme programları ve öğrencilerin eksiklerine göre hazırlanmış akıllı soru bankası da sunuyor.
DERSLİG, DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ ERİŞİM HAKKI
Akıllı eğitim platformu Derslig, depremzede öğrencilerin nitelikli eğitim içeriklerine ulaşabilmesi ve her koşulda eğitimin devam etmesi için de önemli bir proje başlattı. “Ülkede Birlig, Eğitimde Eşitlig” adını taşıyan bu proje kapsamında ilk ve ortaöğretim seviyesindeki tüm afetzede öğrencilere sınavlara kadar (YKS ve LGS) Derslig Pro erişim hakkı tanımlayan platform, 1. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilerin nitelikli içeriklere ulaşmasını hedefliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Akıllı eğitim platformu Derslig, öğrenci ve öğretmenlere sunduğu “ilk”ler sayesinde hızlı büyümesini sürdürüyor. Genç bir platform olarak kısa sürede 200 binin üzerinde öğretmen ve 1 milyona yakın öğrenci tarafından kullanılmaya başlayan Derslig, online eğitim platformları arasında sektörün lideri olmayı hedefliyor.
Dijitalleşmenin etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de online eğitim pazarı büyümeye devam ediyor. Hem dünyada hem de ülkemizde milyonlarca dolarlık bir büyüklüğe sahip olan teknoloji destekli online öğrenim platformları, globaldeki büyümesini sürdürürken Türkiye’de çok daha hızlı şekilde büyüyor.
2018 yılında online eğitim sektörüne giriş yapan ve Hız Şirketler Grubu bünyesinde güçlenerek ilerleyen Derslig, bugün online eğitim platformları arasında önemli oyunculardan biri haline geldi. Öğretmenlere ve öğrencilere sunduğu yeni özellikler sayesinde sektörde fark yaratan platform; öğrencilere animasyon destekli konu anlatımları, interaktif içerikler ve yeni nesil sorular, yapay zekâ destekli geri bildirimler ile interaktif zaman çizelgesi gibi pek çok özellik sunuyor. Öğretmenlerin ise eğitim-öğretim süreçlerinde ihtiyaçları olabilecek her içeriğe kolayca ve ücretsiz ulaşabilmesini sağlıyor.
Derslig bugün; 200 binin üzerinde öğretmen, 1 milyona yakın öğrenci, 200’ün üzerinde kurum tarafından kullanılan kullanılıyor.
BU PLATFORMDA LİG SİSTEMİ VAR
Sahip olduğu pek çok özellik ile diğer online eğitim platformlarından ayrılan platformun içinde bir lig sistemi bulunuyor. Eş zamanlı oyunlaştırma denilen öğrencilerin ders çalışma performanslarına göre düzenlenen ve canlı olarak yapılan yarışmaların da bulunduğu platformda ayrıca öğrencilerin bu yarışmalardan ve genel performanslarından elde ettikleri puanlarla yarıştıkları öğrenci ligleri sistemi yer alıyor. Öğrenciler üye oldukları andan itibaren Çaylak Ligi’nde yer alıyorlar. Her ayın son günü saat 23:59’da sınıf seviyelerine göre genel puanda ilk 200’e girenler Şampiyonlar Ligi’ne, 201 – 1.200 aralığında olanlar Süper Lig’e, geri kalan öğrenciler ise Çaylak Ligi’ne yerleşiyor. Aylık sıralamada ilk 10'a girenler, her ayın ilk günü lig rozeti kazanıyor. Ayrıca platform içinde “Okul Ligleri” de bulunuyor. Öğrenciler, okul bilgilerini sisteme ekleyerek okul içi liglerde de mücadele edebiliyorlar. Okul bilgisi kayıtlı öğrencilerin puanlarının ortalaması ile okul puanları oluşuyor ve Türkiye Geneli Okullar Arası Lig’de okullar okul puanlarına göre sıralanıyor.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ GÜÇLENDİRME PROGRAMI
Kurumlara sunduğu özellikler ile de ön plana çıkan Derslig, derslere destek, sınavlara hazırlık seti olarak platform içinde her kazanıma ait animasyon konu anlatımları interaktif içerikler binlerce video çözümlü soru sunuyor. Bunun yanı sıra birleştirilmiş karne özelliği sayesinde kurumlara, öğrencilerin girdiği tüm sınav sonuçlarını tek ekranda görüntüleyebilme olanağı tanıyor. Kişiselleştirilmiş deneyimlerin günümüzde büyük önem kazandığı ve her bir öğrencinin öğrenme sürecinin özel olduğu yadsınamaz bir gerçeğinden yola çıkan Derslig, güçlendirme merkezi özelliği ile sınav sonuçlarına göre yapay zekâ destekli olarak her bir öğrenci için akıllı program oluşturabilmeye olanak tanıyor. Ayrıca bu özelliği öğrencilerin eksikliklerini denetlemek için her öğrenciye özel hazırlanan akıllı soru bankalarımız ile destekliyor. Aynı zamanda etkin bir takip ve raporlama özelliği de sunan platform üzerinden öğretmenlere; öğrencileri ödevlendirebilme, sınav sonuçlarına göre eksikliklerin giderilip giderilmediğini takip edebilecekleri bir gelişim raporu alabilme imkânı veriliyor.
ÖĞRENCİLERE SINAV DENEYİMİ KAZANDIRIYOR
Derslig platform içinde sunduğu deneme sınavlarının yanı sıra kurumların öğrencileri için düzenleyebileceği fiziksel olarak yapılan kurumsal deneme sınavları da hazırlıyor. 2, 3 ve 4. sınıflara özel hazırlanan ve 105.000 öğrencinin katıldığı ilk kurumsal deneme sınavını geçtiğimiz günlerde gerçekleştiren platform, sınava katılan tüm öğrencilere 14 günlük ücretsiz Derslig Pro kullanma olanağı veriyor. Öğrencilerin eksikliklerini görebilmelerini ve sınav deneyimi yaşamalarını amaçlayan Derslig, sınava katılan öğrencilere sınav sonuç karneleri ile birlikte platformun Güçlendirme Merkezi özelliği ile her bir öğrencinin sınav sonucuna özel yapay zeka ile oluşturulan güçlendirme programları ve öğrencilerin eksiklerine göre hazırlanmış akıllı soru bankası da sunuyor.
DERSLİG, DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ ERİŞİM HAKKI
Akıllı eğitim platformu Derslig, depremzede öğrencilerin nitelikli eğitim içeriklerine ulaşabilmesi ve her koşulda eğitimin devam etmesi için de önemli bir proje başlattı. “Ülkede Birlig, Eğitimde Eşitlig” adını taşıyan bu proje kapsamında ilk ve ortaöğretim seviyesindeki tüm afetzede öğrencilere sınavlara kadar (YKS ve LGS) Derslig Pro erişim hakkı tanımlayan platform, 1. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilerin nitelikli içeriklere ulaşmasını hedefliyor.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Nisan 2023 13:05
Gösterim: 2629
Musa Işılak - Sınav Eğitim Kurumları Myexamy Koordinatörü
• Sınav Eğitim Kurumları olarak tüm kademelerimizde verilen eğitim süreçlerinde markamızı öne çıkaran önemli özelliklerden biri; Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’dir.
• Sınav Eğitim Kurumlarında yayınlarımız ve tüm eğitim materyallerimiz farklı formatlarda dijital ortam olan Myexamy’de bulunuyor.
• Hibrit Eğitim Modeli çerçevesinde liveexamy canlı yayın uygulamasıyla öğrencilerimiz canlı yayın derslerini takip edebiliyorlar.
• Eğitim süreçlerinde zengin dijital oyunlar öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap etme noktasında işlevsel.
• Sınav öğretmenleri Myexamy sayesinde dijital anlamda çok daha güçlü
Sınav Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
İnternet teknolojileri, akıllı telefon uygulamaları, tabletler, çevrim içi iletişim imkânları ile teknolojinin günümüz çocuklarının hayatlarında önemli bir yeri bulunuyor. Şüphesiz eğitim süreçlerinin de dijital dünyaya adapte edilmesi artık bir zorunluluk.
Sınav Eğitim Kurumları olarak tüm kademelerimizde verilen eğitim süreçlerinde markamızı öne çıkaran önemli özelliklerden biri; eğitim alanına yeni bir soluk getiren Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’nin kullanılması.
Sınav Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerimizde inovatif eğitim anlayışıyla yapılandırılan, sınırsız fonksiyon özelliklerini tek platform üzerinde barındıran ve eğitimin bütün süreçlerini kapsayan eğitim yazılımı olan Myexamy’i kullanıyoruz. Öğrencilerin tam öğrenmesini ve yüksek başarı elde etmelerini sağlamaları için tasarlanan Myexamy yapay zeka ile kişiselleştirilmiş çalışma programlarını da kapsamaktadır.
Myexamy öğrenciye özel çalışma programlarının oluşturulması, eksik tamamlama dersleri, ölçme değerlendirme ve rehberlik çalışmalarının yanı sıra kademelere göre ayrılmış nitelikli dijital eğitim materyallerini içeren kapsamlı bir dijital platformdur.
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu eğitim materyallerine Myexamy sistemi ile geniş bir dijital ağ üzerinden sorunsuz olarak erişebiliyor. Çalışmalarımızın temelinde ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinin tüm sınıf düzeylerinde eğitim gören öğrencilerimize zengin bir doküman desteği sağlama amacı bulunmakta. Ara sınıf öğrencilerimizin aşamalı bir süreç içerisinde doğru içerikler ve kaliteli sorularla eksiklerini gidermeleri, merkezî sınavlara hazırlanan 8., 12. sınıf ve mezun öğrencilerimizin değişikliklere, yeni içerik ve yöntemlere hızlı ve doğru biçimde ulaşmaları için çalışıyoruz.
LIVEXAMY İLE TÜM DERSLER CANLI YAYINDA
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Öğrenme sürecinin verimli ilerlemesi için farklı yöntem ve tekniklerin bir arada kullanılması gerektiği malum. Biz de öğrencilerimizin yüz yüze eğitim ortamında öğrendiklerini, dijital ortamda pekiştirmeleri için onlara alternatifler sunuyoruz: etkinlikler, soru çözüm videoları, soru-cevap uygulamaları, deneme sınavları, gerektiğinde eksik görülen konuya yönelik konu anlatım videoları... Bu şekilde öğrencilerimiz, kendilerine uygun yöntemler arasından istediklerini seçerek eksiklerini daha bilinçli, verimli ve rahat bir şekilde tamamlıyorlar. Bunu da istedikleri zaman diliminde gerçekleştirebiliyorlar. Ayrıca livexamy ismiyle yeni başlatmış olduğumuz canlı yayın uygulaması üzerinden öğrencilerimiz belli bir program dahilinde canlı yayın derslerini de takip edebiliyorlar.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Dijital yeterlilik, günümüzdeki öğrenci kitlesinin zaten aşina olduğu bir kapsamı ifade ediyor aslında. Hemen her yaş grubundan öğrencinin akıllı telefon ve bilgisayarlar aracılığıyla dijital dünyanın zaten içinde olduğunu görüyoruz. Bu açıdan düşünüldüğünde, eğitim için hazırlanmış dijital uygulamaların kullanımında öğrencilerimiz, sistem içerisinde yönergeleri takip edip uygulamaların işleyiş mantığını kolayca kavrayabilir. Codexamy (robotik kodlama) uygulamamız aracılığı ile öğrencilerimiz STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında kodlama ve programlama becerilerini geliştirebiliyorlar. Ayrıca robotik kodlama eğitimleri; mücadele, sorun çözme, takım ruhu ve iş birliği gibi önemli sosyal beceriler de kazanmalarına olanak sağlıyor.
MYEXAMY İLE TAM ÖĞRENME ve YÜKSEK BAŞARI
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Öğretmenler öncelikle teknolojik gelişmelere ilgili, yeni uygulamalara ve gelişmelere açık olmalı. Alanında ve çalıştığı okul düzeyinin teknolojik gelişmelerine ayak uydurabilecek ve katkı sağlayabilecek entelektüel bilgi birikimine sahip olmalıdır. Planlı çalışma alışkanlığına sahip olan ve bilgisayarı etkin olarak kullanan alanında uzman öğretmenlerimiz Sınav Eğitim Kurumları olarak geliştirdiğimiz Sürekli Eğitim Platformu Myexamy sayesinde dijital anlamda çok daha güçlü.
Myexamy ile öğrencilerimiz kendilerini, öğretmen ve yöneticilerimiz de öğrencilerimizin akademik gelişimini anlık olarak takip edebiliyor. Bu dijital uygulamaları daha da ileri götürerek öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin yararına sunmak için girişimlerde de bulunuyoruz. Sınav Eğitim Kurumları bünyesinde kurulan dijital yayıncılık birimi ile bu alanda da yeniliklere öncü olmayı hedefliyoruz. Yapay Zekâ Tabanlı Myexamy ile öğrencilerimiz tam öğrenme ile yüksek başarı elde ediyor.
DİJİTAL OYUNLAR ve EĞİTİM
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Oyun, özellikle belli bir gelişim evresindeki çocuklar için kalıcı öğrenmeyi sağlayan yöntemlerden biri. Dijital oyunlar da çeşit açısından zengin olduğu için öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap etme noktasında işlevsel. Eğitim amacına uygun hazırlanmış dijital oyunlar, bu noktada öğrencinin bilgiye yönelik merakını artırmakla kalmıyor, öğrenme etkinliğine ayrılan zamanı eğlenceli hâle getiriyor. Dijital oyunları, yaşama yakınlık ilkesi bağlamında kullanmak da mümkün.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Musa Işılak - Sınav Eğitim Kurumları Myexamy Koordinatörü
• Sınav Eğitim Kurumları olarak tüm kademelerimizde verilen eğitim süreçlerinde markamızı öne çıkaran önemli özelliklerden biri; Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’dir.
• Sınav Eğitim Kurumlarında yayınlarımız ve tüm eğitim materyallerimiz farklı formatlarda dijital ortam olan Myexamy’de bulunuyor.
• Hibrit Eğitim Modeli çerçevesinde liveexamy canlı yayın uygulamasıyla öğrencilerimiz canlı yayın derslerini takip edebiliyorlar.
• Eğitim süreçlerinde zengin dijital oyunlar öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap etme noktasında işlevsel.
• Sınav öğretmenleri Myexamy sayesinde dijital anlamda çok daha güçlü
Sınav Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
İnternet teknolojileri, akıllı telefon uygulamaları, tabletler, çevrim içi iletişim imkânları ile teknolojinin günümüz çocuklarının hayatlarında önemli bir yeri bulunuyor. Şüphesiz eğitim süreçlerinin de dijital dünyaya adapte edilmesi artık bir zorunluluk.
Sınav Eğitim Kurumları olarak tüm kademelerimizde verilen eğitim süreçlerinde markamızı öne çıkaran önemli özelliklerden biri; eğitim alanına yeni bir soluk getiren Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’nin kullanılması.
Sınav Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerimizde inovatif eğitim anlayışıyla yapılandırılan, sınırsız fonksiyon özelliklerini tek platform üzerinde barındıran ve eğitimin bütün süreçlerini kapsayan eğitim yazılımı olan Myexamy’i kullanıyoruz. Öğrencilerin tam öğrenmesini ve yüksek başarı elde etmelerini sağlamaları için tasarlanan Myexamy yapay zeka ile kişiselleştirilmiş çalışma programlarını da kapsamaktadır.
Myexamy öğrenciye özel çalışma programlarının oluşturulması, eksik tamamlama dersleri, ölçme değerlendirme ve rehberlik çalışmalarının yanı sıra kademelere göre ayrılmış nitelikli dijital eğitim materyallerini içeren kapsamlı bir dijital platformdur.
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu eğitim materyallerine Myexamy sistemi ile geniş bir dijital ağ üzerinden sorunsuz olarak erişebiliyor. Çalışmalarımızın temelinde ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinin tüm sınıf düzeylerinde eğitim gören öğrencilerimize zengin bir doküman desteği sağlama amacı bulunmakta. Ara sınıf öğrencilerimizin aşamalı bir süreç içerisinde doğru içerikler ve kaliteli sorularla eksiklerini gidermeleri, merkezî sınavlara hazırlanan 8., 12. sınıf ve mezun öğrencilerimizin değişikliklere, yeni içerik ve yöntemlere hızlı ve doğru biçimde ulaşmaları için çalışıyoruz.
LIVEXAMY İLE TÜM DERSLER CANLI YAYINDA
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Öğrenme sürecinin verimli ilerlemesi için farklı yöntem ve tekniklerin bir arada kullanılması gerektiği malum. Biz de öğrencilerimizin yüz yüze eğitim ortamında öğrendiklerini, dijital ortamda pekiştirmeleri için onlara alternatifler sunuyoruz: etkinlikler, soru çözüm videoları, soru-cevap uygulamaları, deneme sınavları, gerektiğinde eksik görülen konuya yönelik konu anlatım videoları... Bu şekilde öğrencilerimiz, kendilerine uygun yöntemler arasından istediklerini seçerek eksiklerini daha bilinçli, verimli ve rahat bir şekilde tamamlıyorlar. Bunu da istedikleri zaman diliminde gerçekleştirebiliyorlar. Ayrıca livexamy ismiyle yeni başlatmış olduğumuz canlı yayın uygulaması üzerinden öğrencilerimiz belli bir program dahilinde canlı yayın derslerini de takip edebiliyorlar.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Dijital yeterlilik, günümüzdeki öğrenci kitlesinin zaten aşina olduğu bir kapsamı ifade ediyor aslında. Hemen her yaş grubundan öğrencinin akıllı telefon ve bilgisayarlar aracılığıyla dijital dünyanın zaten içinde olduğunu görüyoruz. Bu açıdan düşünüldüğünde, eğitim için hazırlanmış dijital uygulamaların kullanımında öğrencilerimiz, sistem içerisinde yönergeleri takip edip uygulamaların işleyiş mantığını kolayca kavrayabilir. Codexamy (robotik kodlama) uygulamamız aracılığı ile öğrencilerimiz STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında kodlama ve programlama becerilerini geliştirebiliyorlar. Ayrıca robotik kodlama eğitimleri; mücadele, sorun çözme, takım ruhu ve iş birliği gibi önemli sosyal beceriler de kazanmalarına olanak sağlıyor.
MYEXAMY İLE TAM ÖĞRENME ve YÜKSEK BAŞARI
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Öğretmenler öncelikle teknolojik gelişmelere ilgili, yeni uygulamalara ve gelişmelere açık olmalı. Alanında ve çalıştığı okul düzeyinin teknolojik gelişmelerine ayak uydurabilecek ve katkı sağlayabilecek entelektüel bilgi birikimine sahip olmalıdır. Planlı çalışma alışkanlığına sahip olan ve bilgisayarı etkin olarak kullanan alanında uzman öğretmenlerimiz Sınav Eğitim Kurumları olarak geliştirdiğimiz Sürekli Eğitim Platformu Myexamy sayesinde dijital anlamda çok daha güçlü.
Myexamy ile öğrencilerimiz kendilerini, öğretmen ve yöneticilerimiz de öğrencilerimizin akademik gelişimini anlık olarak takip edebiliyor. Bu dijital uygulamaları daha da ileri götürerek öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin yararına sunmak için girişimlerde de bulunuyoruz. Sınav Eğitim Kurumları bünyesinde kurulan dijital yayıncılık birimi ile bu alanda da yeniliklere öncü olmayı hedefliyoruz. Yapay Zekâ Tabanlı Myexamy ile öğrencilerimiz tam öğrenme ile yüksek başarı elde ediyor.
DİJİTAL OYUNLAR ve EĞİTİM
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Oyun, özellikle belli bir gelişim evresindeki çocuklar için kalıcı öğrenmeyi sağlayan yöntemlerden biri. Dijital oyunlar da çeşit açısından zengin olduğu için öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap etme noktasında işlevsel. Eğitim amacına uygun hazırlanmış dijital oyunlar, bu noktada öğrencinin bilgiye yönelik merakını artırmakla kalmıyor, öğrenme etkinliğine ayrılan zamanı eğlenceli hâle getiriyor. Dijital oyunları, yaşama yakınlık ilkesi bağlamında kullanmak da mümkün.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Aralık 2022 11:46
Gösterim: 2493