Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bazı okullarda başlatılan akıllı üniforma uygulamasıyla, devamsızlık oranı yüzde 10'dan sıfıra düştü. Aileler ve okul yöneticileri uygulamadan memnun.

okullarda microcip uygulamasıBrezilya'da öğrencilerin okula gidip gitmedikleri artık daha net izlenebiliyor. Çünkü üniformalarına iliştirilen mikroçipler, okul kapısından geçer geçmez ailelerine mesaj geçiyor. O mesaj da öğrencilerin okulu asma ihtimalini azaltıyor.

Ülkenin kuzeydoğusunda bazı okullarda öğrenciler okula giderken artık daha dikkatli. Okula gittim deyip, başka bir yere gitme ihtimalleri neredeyse yok gibi. Aileler,öğrenci kapıdan geçer geçmez mesajı alıyor. Okulun kapısından girip, 20 dakika derse gecikmesi durumunda da, yine öğrencinin ailesi bilgilendiriliyor.

"Mikroçip ile takip" yapılan Vitoria da Conquista kentinde, okulu asan öğrenci oranı, bu uygulamadan sonra yüzde 10'dan neredeyse sıfıra indi. Aileler ve okul yöneticileri uygulamadan memnun.

Ancak, öğrencilerin yeni üniformalarıyla ilgili düşünceleri muhtelif. Şimdiye kadar akıllı üniformalar için harcanan tutar, yaklaşık 700 bin dolar. Gelecek seneye kadar uygulamanın daha çok okula yaygınlaştırılması planlanıyor.(cnntürk)

> Devamsızlık yapan öğrencilere MİKROÇİP uygulaması

Bazı okullarda başlatılan akıllı üniforma uygulamasıyla, devamsızlık oranı yüzde 10'dan sıfıra düştü. Aileler ve okul yöneticileri uygulamadan memnun.

okullarda microcip uygulamasıBrezilya'da öğrencilerin okula gidip gitmedikleri artık daha net izlenebiliyor. Çünkü üniformalarına iliştirilen mikroçipler, okul kapısından geçer geçmez ailelerine mesaj geçiyor. O mesaj da öğrencilerin okulu asma ihtimalini azaltıyor.

Ülkenin kuzeydoğusunda bazı okullarda öğrenciler okula giderken artık daha dikkatli. Okula gittim deyip, başka bir yere gitme ihtimalleri neredeyse yok gibi. Aileler,öğrenci kapıdan geçer geçmez mesajı alıyor. Okulun kapısından girip, 20 dakika derse gecikmesi durumunda da, yine öğrencinin ailesi bilgilendiriliyor.

"Mikroçip ile takip" yapılan Vitoria da Conquista kentinde, okulu asan öğrenci oranı, bu uygulamadan sonra yüzde 10'dan neredeyse sıfıra indi. Aileler ve okul yöneticileri uygulamadan memnun.

Ancak, öğrencilerin yeni üniformalarıyla ilgili düşünceleri muhtelif. Şimdiye kadar akıllı üniformalar için harcanan tutar, yaklaşık 700 bin dolar. Gelecek seneye kadar uygulamanın daha çok okula yaygınlaştırılması planlanıyor.(cnntürk)

Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 12:00

Gösterim: 3290

İzmir Sinema Derneği'nin Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle gerçekleştirdiği 3. Hong Kong Türk Filmleri Festivali, Hong Kong'un alışveriş merkezi Elements'in The Grand Sinemalarında başladı.

Festivalin açılış kokteyline, Hong Kong Başkonsolosu Haldun Tekneci, ''Saç'' filminin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu ve ''Kaybedenler Kulübü'' filminin oyuncusu İdil Fırat katıldı. Başkonsolos Haldun Tekneci, Türk sinemasının Hong Kong'taki bir festivalde temsil edilmesinin gurur verici olduğunu belirterek, '' Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen festivalde 9 film gösterilecek. Türk sinemasının son dönemde yükselen bir çizgisi var'' dedi. Festival organizatörü ve İzmir Sinema Derneği Başkanı Kayhan Kırmızıgül, Türk sinemasının Hong Kong'ta varlığını hissettirdiğini, uluslararası alanda aldığı ödüllerle büyük ilgiyle karşılandığını söyledi. Festivalde, Nuri Bilge Ceylan'ın 64. Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü'nü aldığı ''Bir Zamanlar Anadolu'da'', Ömer Faruk Sorak'ın ''Aşk Tesadüfleri Sever'', Tolga Örnek'in ''Kaybedenler Kulübü'', Tayfun Pirselimoğlu'nun ''Saç'', Seren Yüce'nin ''Çoğunluk'', Çiğdem Vitrinel'in ''Geriye Kalan'', Derviş Zaim'in ''Gölgeler ve Suretler'', Ümit Ünal'ın ''Nar'', Hasan Tolga Pulat'ın yönettiği ''Güzel Günler Göreceğiz'' filmleri 22 Nisan'a kadar gösterilecek.


> Türk Filmleri dünyaya açıldı

İzmir Sinema Derneği'nin Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle gerçekleştirdiği 3. Hong Kong Türk Filmleri Festivali, Hong Kong'un alışveriş merkezi Elements'in The Grand Sinemalarında başladı.

Festivalin açılış kokteyline, Hong Kong Başkonsolosu Haldun Tekneci, ''Saç'' filminin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu ve ''Kaybedenler Kulübü'' filminin oyuncusu İdil Fırat katıldı. Başkonsolos Haldun Tekneci, Türk sinemasının Hong Kong'taki bir festivalde temsil edilmesinin gurur verici olduğunu belirterek, '' Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen festivalde 9 film gösterilecek. Türk sinemasının son dönemde yükselen bir çizgisi var'' dedi. Festival organizatörü ve İzmir Sinema Derneği Başkanı Kayhan Kırmızıgül, Türk sinemasının Hong Kong'ta varlığını hissettirdiğini, uluslararası alanda aldığı ödüllerle büyük ilgiyle karşılandığını söyledi. Festivalde, Nuri Bilge Ceylan'ın 64. Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü'nü aldığı ''Bir Zamanlar Anadolu'da'', Ömer Faruk Sorak'ın ''Aşk Tesadüfleri Sever'', Tolga Örnek'in ''Kaybedenler Kulübü'', Tayfun Pirselimoğlu'nun ''Saç'', Seren Yüce'nin ''Çoğunluk'', Çiğdem Vitrinel'in ''Geriye Kalan'', Derviş Zaim'in ''Gölgeler ve Suretler'', Ümit Ünal'ın ''Nar'', Hasan Tolga Pulat'ın yönettiği ''Güzel Günler Göreceğiz'' filmleri 22 Nisan'a kadar gösterilecek.


Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 11:48

Gösterim: 2589

Greenpeace üyeleri, yazılım şirketlerinin doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri sürerek, Microsoft'un İstanbul'daki binasına tırmanarak eylem yaptı.

Haberi izlemek için tıklayın

Greenpeace üyesi 8 kişi, sabah saat 07.30 sıralarında Beşiktaş Levent Aydın Sokak'ta bulunan Microsoft'un binasının önüne geldi. Yazılım şirketlerinin veri merkezinde kullandığı enerjiyi kömür ve nükleer gibi enerjilerden sağlayıp doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri süren Greenpeace üyeleri, beraberinde getirdikleri seyyar merdivenle şirketin girişindeki yüksek bölüme tırmanmaya çalıştı. Bir eylemci yukarı çıktıktan sonra şirketin özel güvenlik elemanları duruma müdahale etti. Eylemcilerden birini merdivenle tırmanırken paçasından yakalayan güvenlik görevlisi, aşağıya indirdi. Şirketin girişindeki yüksek bölüme çıkan eylemci ile şirketin girişinde bulunan arkadaşları, Türkçe ve İngilizce, "Microsoft Bulutun ne kadar temiz" yazılı pankart açtı. Sabah işyerlerine gelen şirket çalışanları ise eylem karşısında şaşkınlık yaşadı.

Eylemin içeriğine ilişkin bir açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, "Günümüzde, fotoğraf, müzik paylaşımı için veri merkezini kullanıyoruz. Bulut Bilişim Sistemleri adı verilen veri merkezleri, nükleer gibi tehlikeli ve kömür gibi kirli enerjiler kullanıyor. Microsoft'ta veri merkezinin enerjisini sağlarken çoğunlukla kömür gibi kirli enerjileri kullanıyor. Greenpeace olarak dünyada en fazla enerji tüketen sektörlerden olan IT sektöründe veri merkezlerinin temiz enerji kullanmalarını istiyoruz. IT merkezleri eğer bir ülke olsaydı dünyanın en çok elektrik tüketen 5. ülkesi olacaktı. Veri merkezleri 180 bin evin kullandığı enerjiyi kullanıyor. Eğer bu hızla enerji kullanmaya devam ederlerse 2020 yılında bu enerjilerini 5 katına çıkartacaklar. Biz Greenpeace olarak bu gibi şirketlerin veri merkezlerinin enerjilerini temiz enerjilerden sağlamalarını istiyoruz" dedi.

Pankart açıp bir süre bekleyen eylemciler, olay yerine gelen polisin uyarılarının ardından eylemlerini sonlandırdı. Greenpeace üyeleri ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.


> Greenpeace üyeleri, Microsoft'u işgal etti

Greenpeace üyeleri, yazılım şirketlerinin doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri sürerek, Microsoft'un İstanbul'daki binasına tırmanarak eylem yaptı.

Haberi izlemek için tıklayın

Greenpeace üyesi 8 kişi, sabah saat 07.30 sıralarında Beşiktaş Levent Aydın Sokak'ta bulunan Microsoft'un binasının önüne geldi. Yazılım şirketlerinin veri merkezinde kullandığı enerjiyi kömür ve nükleer gibi enerjilerden sağlayıp doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri süren Greenpeace üyeleri, beraberinde getirdikleri seyyar merdivenle şirketin girişindeki yüksek bölüme tırmanmaya çalıştı. Bir eylemci yukarı çıktıktan sonra şirketin özel güvenlik elemanları duruma müdahale etti. Eylemcilerden birini merdivenle tırmanırken paçasından yakalayan güvenlik görevlisi, aşağıya indirdi. Şirketin girişindeki yüksek bölüme çıkan eylemci ile şirketin girişinde bulunan arkadaşları, Türkçe ve İngilizce, "Microsoft Bulutun ne kadar temiz" yazılı pankart açtı. Sabah işyerlerine gelen şirket çalışanları ise eylem karşısında şaşkınlık yaşadı.

Eylemin içeriğine ilişkin bir açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, "Günümüzde, fotoğraf, müzik paylaşımı için veri merkezini kullanıyoruz. Bulut Bilişim Sistemleri adı verilen veri merkezleri, nükleer gibi tehlikeli ve kömür gibi kirli enerjiler kullanıyor. Microsoft'ta veri merkezinin enerjisini sağlarken çoğunlukla kömür gibi kirli enerjileri kullanıyor. Greenpeace olarak dünyada en fazla enerji tüketen sektörlerden olan IT sektöründe veri merkezlerinin temiz enerji kullanmalarını istiyoruz. IT merkezleri eğer bir ülke olsaydı dünyanın en çok elektrik tüketen 5. ülkesi olacaktı. Veri merkezleri 180 bin evin kullandığı enerjiyi kullanıyor. Eğer bu hızla enerji kullanmaya devam ederlerse 2020 yılında bu enerjilerini 5 katına çıkartacaklar. Biz Greenpeace olarak bu gibi şirketlerin veri merkezlerinin enerjilerini temiz enerjilerden sağlamalarını istiyoruz" dedi.

Pankart açıp bir süre bekleyen eylemciler, olay yerine gelen polisin uyarılarının ardından eylemlerini sonlandırdı. Greenpeace üyeleri ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.


Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 11:42

Gösterim: 1591

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, internetin zararlı etkilerine karşı bilincin artırılması için verdikleri eğitimlerin daha fazla kişiye ulaşması için eğiticileri eğitimden geçireceklerini bildirdi.

Acarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güvenli İnternet kullanan abone sayısının 800 bine yaklaştığını bildirdi. ''Bu 3 milyondan fazla kullanıcı anlamına geliyor'' diyen Acarer, bu sayının ''güvenli internetin ne kadar önemli bir ihtiyaç'' olduğunu göstermesi açısından önemini vurguladı.

Bu güne kadar 10 binden fazla kişinin eğitildiğini ifade eden Acarer, ''Çok güvenli olduğu için birçok kuruluş finans ve bankacılık işlemlerinde çocuk profilini kullanıyor. Burada aldatma, oltalama, sahte site ve kişilerle muhatap olma ihtimali yok'' dedi.

> ‘İnternetin zararlarına karşı önce eğitimciler eğitilecek’

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, internetin zararlı etkilerine karşı bilincin artırılması için verdikleri eğitimlerin daha fazla kişiye ulaşması için eğiticileri eğitimden geçireceklerini bildirdi.

Acarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güvenli İnternet kullanan abone sayısının 800 bine yaklaştığını bildirdi. ''Bu 3 milyondan fazla kullanıcı anlamına geliyor'' diyen Acarer, bu sayının ''güvenli internetin ne kadar önemli bir ihtiyaç'' olduğunu göstermesi açısından önemini vurguladı.

Bu güne kadar 10 binden fazla kişinin eğitildiğini ifade eden Acarer, ''Çok güvenli olduğu için birçok kuruluş finans ve bankacılık işlemlerinde çocuk profilini kullanıyor. Burada aldatma, oltalama, sahte site ve kişilerle muhatap olma ihtimali yok'' dedi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 11:34

Gösterim: 2035

Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde 17 yaşındaki bir çocuk tarafından bıçakla ağır yaralanan uzman doktor Ersin Arslan, hastanede hayatını kaybetti.

Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevli kalp damar cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan (26), servisteki odasında bıçaklı saldırıya uğramasının ardından, hastanede Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma Hastanesi'nden uzmanların da yer aldığı özel bir ekip tarafından ameliyata alındı. Dr. Arslan, 9 saat süren ameliyatın ardından tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

Bakan Akdağ'dan başsağlığı mesajı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde Göğüs Cerrahi Uzmanı Doktor Ersin Arslan'ın saldırı sonucu hayatını kaybetmesinden dolayı taziye mesajı yayımladı.

Akdağ, mesajında şunları kaydetti:

''Şiddetin sağlık kurumlarında asgariye indirilmesi için aldığımız hukuki, idari ve yapısal tedbirleri geliştirmeye devam edeceğiz. Hayatını kaybeden Doktor Ersin Arslan kardeşime Allah'tan rahmet, başta değerli eşi olmak üzere yakınlarına sabır diliyorum. Tüm sağlık camiamızın başı sağ olsun.''

> 17 yaşındaki çocuğun bıçakladığı doktor kurtarılamadı

Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde 17 yaşındaki bir çocuk tarafından bıçakla ağır yaralanan uzman doktor Ersin Arslan, hastanede hayatını kaybetti.

Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevli kalp damar cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan (26), servisteki odasında bıçaklı saldırıya uğramasının ardından, hastanede Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma Hastanesi'nden uzmanların da yer aldığı özel bir ekip tarafından ameliyata alındı. Dr. Arslan, 9 saat süren ameliyatın ardından tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

Bakan Akdağ'dan başsağlığı mesajı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde Göğüs Cerrahi Uzmanı Doktor Ersin Arslan'ın saldırı sonucu hayatını kaybetmesinden dolayı taziye mesajı yayımladı.

Akdağ, mesajında şunları kaydetti:

''Şiddetin sağlık kurumlarında asgariye indirilmesi için aldığımız hukuki, idari ve yapısal tedbirleri geliştirmeye devam edeceğiz. Hayatını kaybeden Doktor Ersin Arslan kardeşime Allah'tan rahmet, başta değerli eşi olmak üzere yakınlarına sabır diliyorum. Tüm sağlık camiamızın başı sağ olsun.''

Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 11:01

Gösterim: 2473


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.