Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Buse Elaltuntaş - Girne Koleji Anaokulu ve İlkokul Koordinatörü

buse_elaltuntas“Girne Koleji olarak eğitim programımızda oyunun hangi şekilde ve nasıl uygulanacağına karar verirken yaş gruplarını göz önünde bulunduruyoruz. Oyunları kazanımlar ile eşleştirip yaş gruplarının özelliklerine göre oyunun içeriğine ve yönergelerine karar veriyoruz. Eğitim programımız sarmal bir yapıda olduğundan kazanım oyun eşleştirmesi her sınıf seviyesi için kolaylıkla uygulanabiliyor.”

Girne Koleji olarak “Oyun ve Eğitim” konusuna yaklaşımınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller neler?
Oyunun eğitimin içindeki yerinin önemine Alman eğitimci ve filozof Fredrich Fröbel’in bir sözü ile başlamak istiyorum: “Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve insanın en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.”
Bugün ulusal ve uluslararası alanda eğitim dünyasının vizyonuna yön veren isimler, Fredrich Fröbel’in eğitim bakış açısına sahiptir. Çocuk oyunları bireyin hayatının çekirdeğidir ve onunla birlikte yaşamın her evresinde gelişir, büyür ve yeteneklerini ortaya çıkarır. Dünya çocuğun oyun bahçesidir, mekan değişse de oyun çocuğa gittiği her yerde eşlik eder. Oyunun büyük anlamda gerekliliğinin farkında olan tüm okullar, okul alanını çocuğun oyun bahçesi yapanlardır. Bugün zeka türlerini ele aldığımızda dahi bir çocuğun zeka gelişimindeki en önemli faktörlerinin başında oyunların geldiğini görmekteyiz.
Çocuklarımızın bütünsel gelişimine çok önem veren bir kurum olarak Girne Kolejinde oyun, ayrı bir program ya da eğitim modeli olmaktan ziyade “oyun temelli eğitim” dediğimiz aslında programımızın merkezine oyunu yerleştirdiğimiz, etrafını değerler ve kazanımlar ile şekillendirdiğimiz bir yapıdan oluşmaktadır.

Eğitim ve öğrenmede oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Oyunlar belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilebilen; fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir. Bu sebeple eğitim ve öğrenmede oyunun sınırlaması onun kullanılış amacına göre değişkenlik gösterir. Örneğin; oyun derse entegre ediliyorsa yani bir ders kazanımı olarak öğrencide kalıcı hale getirme hedefli olarak kurgulanıyorsa bir sınırlamaya ihtiyaç olduğunu düşünemeyiz. Çünkü bir kazanım hakkında ölçme ve değerlendirme kısmı da dahil olmak üzere tüm aşamalarda oyun kullanılabilir.
Oyun, eğer ders planında yer alan kazanımdan bağımsız olarak; dikkat toplama ve motivasyon arttırma amaçlı kullanılıyorsa öğretmenin dersteki hedef kazanımına ayırması gereken sürenin ne kadar olduğuna bağlı olarak değişir. Girne Koleji olarak, ilkokul eğitim programımızda oyunu ders planımıza dahil ederken derse dikkat çekme, keşif, uygulama ya da değerlendirme aşamalarından en az birinde mutlaka oyuna yer veriyoruz. Bu da bize bir ders sürecinde oyunun kullanılma sayısının aslında bir sınırının olmadığını gösteriyor.

girne koleji afyon kampüsüOYUNLAR ÇOCUKLARIN YARATICILIĞINI TETİKLER
Hangi derslerde oyunlardan yararlanıyorsunuz? Öğrenmede oyunun sağladığı faydalar neler? Oyun ile elde edilen kazanımlar kalıcı oluyor mu?
Dikkat süreleri yaş grubu ile birlikte doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu da oyunla eğitimin küçük yaş grubunda daha da yoğunken ilerleyen yaş gruplarında azalarak ders sürecinde yer alması anlamına gelir. Okul öncesi ve ilkokul kademelerinde oyunlardan hemen hemen her derste yararlanılır. Bu kademelerde oyunların sağladığı en büyük fayda somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemime geçişte çocukların kavramakta zorlandıkları kazanımları kolaylaştırıcı etkide olmasıdır.
Çocuklar her oyun oynadığında, beyinlerinde endorfin ve dopamin gibi bazı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar çocuğun nöronal tansiyonunu düşürmeye, kendini sakin ve mutlu hissetmesine fiziksel aktivitelere motive olmasına yarar. Oyunlar bu sayede öğrenmeyi kalıcı hale getirir, çocukların yaratıcılığını tetikler, öğrendiklerini gözden geçirmelerini sağlar, özellikle bir grup içerisinde oynarken, kurallar koymayı ve bunlara uymayı öğretir.

ÖĞRETMENLER BİLİNEN EN ESKİ OYUN KURUCULARDIR
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Öğretmenler tarihte bilinen en eski oyun kuruculardandır. Mevcut oyunlar ve yönergeleri öğretmenlerin ellerinde ihtiyaç duydukları anlarda değişir ve şekillenir. Bazen planlanarak bazen ise doğaçlama ile oyunların eğitim sürecine eklenme yöntemleri farklılık gösterir. Öğretmenlerin burada oyunu hangi işlevde kullanacağına karar vermesi gerekir. Eğer bir dersin kazanımı oyun merkeze alınarak oluşturulduysa burada kazanıma en uygun olan oyunlar seçilir ve revize edilir. Her türden oyunu her derse bu şekilde entegre etmek mümkündür.

Hangi sınıftan / hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Oyun, bir yaşından itibaren çocuğun bütün vaktini geçirmesi gerektiği bütüncül bir öğrenme aracıdır. Çocuğun yaşı ilerledikçe oyuna ayırdığı zaman aralığı değişir ancak oyun onun hayatında önemini koruma devam eder. Oyunla eğitim süreci aile ile başlar. Oynanan oyunlarda her zaman oyuncak gibi bir materyalin kullanılması gerekmez. En sevilmeyen yemekler bile bir kaşığın içinde uçakla çocuğa doğru yaklaştırıldığında yedirilmesi kaçılmaz hale gelir. Etrafında ona yabancı olan birçok şey içinde bulunduğu yeni dünyadaki oyunun bir parçasıdır. Sıkılmadan saatlerce aynı oyunu oynayıp her defasında oyunun aynı yerinde aynı reaksiyonu verebilirler.
Eğitimin okulda devam eden kısmında ise oyun okul öncesi dönemden kişinin devam etmek istediği örgün eğitiminin son evresine kadar her aşamasında sistematik bir şekilde yer almalıdır. Oyun içeriği yaş gruplarına göre farklılıklar gösterir ancak bu lise kademesindeki bir öğrencinin oyunla eğitim alamayacağı anlamına gelmez. Gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde kalıcı öğrenmeyi sağlamak için oyun eğitimin içinde yer almalıdır

Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
En büyük farklılık duygu dünyalarında bariz bir şekilde gözlemlediğiniz mutluluk oluyor. Oyunlar; en zorlanılan, bazen çocuklar için en çekilmez hale gelen derslerde sihirli dokunuşları ile kalıcı öğrenmeyi sağlıyor, motivasyonunu arttırıyor. Eğer oyunun felsefesi olan eğlenmenin ve öğrenmenin, kazanmaktan daha önemli olduğu öğretmen tarafından benimsetilebilirse en rekabetçi çocuklar bile oyundan eğlenerek sağladıkları kazancın çok daha fazla olduğu fark edebilir.
Oyunlar çocuğun; iş birliği bilincinden, grup çalışmasına yatkınlığına, bireysel yeteneklerine ve motivasyon kaynaklarına kadar sahip oldukları birçok farklı özelliği ortaya çıkarıyor. Çocuklar arkadaşlarının en yetenekli olduğu yönleri oyunlar aracılığı ile keşfedip birbirlerine karşı bakış açılarını dahi değiştirebiliyor. Örneğin; akademik derslerde kendini yeterince gösteremeyen, özgüveni düşük bir çocuk bedensel, görsel ya da işitsel yeteneğin ön planda olduğu bir oyunda gösterdiği başarı ile sınıf içinde arkadaşların dikkatini çekebiliyor. Bu da farklılıkları göz önünde bulundurarak kurgulanan oyunlarda her çocuğa kendini iyi hissettiği alanı ön plana çıkarabilmesi için eşit bir şans veriyor.

OYUNLAR ÖĞRETMENLERİN ASİSTANLARIDIR
Oyunun eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Bazen bir ders süreci planladığınız gibi gitmez. Sınıfa girdiğiniz an derse başlayabilmeniz ve aktarmak istediğiniz bilgiyi sağlıklı bir şekilde yerine ulaştırabilmeniz için tüm koşulların stabil olması gerekmektedir. Mevsim geçişlerinden, o günün ders programındaki akademik derslerin yoğunluğuna göre bile çocukların motivasyonları değişkenlik gösterir. Bu gibi durumlarda öğretmenin şapkasında her zaman kurtarıcı oyunlar olur. Oyunlar çocuklara kaybettikleri ilgiyi toparlamakta, öğretmenlere ise ders sürecinin sürekliliğinin aksamaması açısından yardımcı olur. Özellikle somut işlemlerden döneminden soyut işlermler dönemine geçişte zorlanan küçük yaş grubunda matematik gibi soyut dersleri kalıcı hale getirmek kolay değildir. Bu anlamda oyunlar somutlaştırmanın en önemli aracıdır. Doğada olmayan, çocuğa somut bir şekilde gösteremeyeceğiz çoğu sayısal kavramı oyunlar aracılığı ile öğretebilirsiniz. Oyunlar öğretmenlerin asistanlarıdır.

Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle oyununun üzerinde belirtilen yaş aralığına mutlaka dikkat edilmelidir. Bu yaş aralıkları araştırmacılar tarafından belirlenir. Yaş sınırı yalnızca çocuğun oyun kabiliyeti ya da zeka düzeyi ile alakalı değildir. Oyunun içeriği, yönergeleri, oyunda kullanılan görseller, ödül kurgusu, oyunun süresi ve hangi yaş grubunda ne derece etkili olduğu bu yaş aralıklarına göre planlanmıştır. Bu yüzden gerek dijital gerekse basılı kutu oyunlarının üzerinde yazan yaş aralığı dikkate alınmalıdır.
Eğitsel oyun ve materyalleri seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da çocuğun iyi olduğu alanlar kadar geliştirilmesi gereken alanları (dil, bilişsel, duygusal, psikomotor, sosyal) göz önünde bulundurarak seçim yapmaktır. Bu yüzden önce ailelerin çocuk okula başladıktan sonra ise öğretmenlerin çocuğu çok iyi gözlemlemeleri ve doğru yönlendirmeler yapmaları çok önemlidir.

> Girne Koleji programlarının merkezinde Oyun Temelli Eğitim yer alıyor

Buse Elaltuntaş - Girne Koleji Anaokulu ve İlkokul Koordinatörü

buse_elaltuntas“Girne Koleji olarak eğitim programımızda oyunun hangi şekilde ve nasıl uygulanacağına karar verirken yaş gruplarını göz önünde bulunduruyoruz. Oyunları kazanımlar ile eşleştirip yaş gruplarının özelliklerine göre oyunun içeriğine ve yönergelerine karar veriyoruz. Eğitim programımız sarmal bir yapıda olduğundan kazanım oyun eşleştirmesi her sınıf seviyesi için kolaylıkla uygulanabiliyor.”

Girne Koleji olarak “Oyun ve Eğitim” konusuna yaklaşımınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller neler?
Oyunun eğitimin içindeki yerinin önemine Alman eğitimci ve filozof Fredrich Fröbel’in bir sözü ile başlamak istiyorum: “Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve insanın en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.”
Bugün ulusal ve uluslararası alanda eğitim dünyasının vizyonuna yön veren isimler, Fredrich Fröbel’in eğitim bakış açısına sahiptir. Çocuk oyunları bireyin hayatının çekirdeğidir ve onunla birlikte yaşamın her evresinde gelişir, büyür ve yeteneklerini ortaya çıkarır. Dünya çocuğun oyun bahçesidir, mekan değişse de oyun çocuğa gittiği her yerde eşlik eder. Oyunun büyük anlamda gerekliliğinin farkında olan tüm okullar, okul alanını çocuğun oyun bahçesi yapanlardır. Bugün zeka türlerini ele aldığımızda dahi bir çocuğun zeka gelişimindeki en önemli faktörlerinin başında oyunların geldiğini görmekteyiz.
Çocuklarımızın bütünsel gelişimine çok önem veren bir kurum olarak Girne Kolejinde oyun, ayrı bir program ya da eğitim modeli olmaktan ziyade “oyun temelli eğitim” dediğimiz aslında programımızın merkezine oyunu yerleştirdiğimiz, etrafını değerler ve kazanımlar ile şekillendirdiğimiz bir yapıdan oluşmaktadır.

Eğitim ve öğrenmede oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Oyunlar belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilebilen; fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir. Bu sebeple eğitim ve öğrenmede oyunun sınırlaması onun kullanılış amacına göre değişkenlik gösterir. Örneğin; oyun derse entegre ediliyorsa yani bir ders kazanımı olarak öğrencide kalıcı hale getirme hedefli olarak kurgulanıyorsa bir sınırlamaya ihtiyaç olduğunu düşünemeyiz. Çünkü bir kazanım hakkında ölçme ve değerlendirme kısmı da dahil olmak üzere tüm aşamalarda oyun kullanılabilir.
Oyun, eğer ders planında yer alan kazanımdan bağımsız olarak; dikkat toplama ve motivasyon arttırma amaçlı kullanılıyorsa öğretmenin dersteki hedef kazanımına ayırması gereken sürenin ne kadar olduğuna bağlı olarak değişir. Girne Koleji olarak, ilkokul eğitim programımızda oyunu ders planımıza dahil ederken derse dikkat çekme, keşif, uygulama ya da değerlendirme aşamalarından en az birinde mutlaka oyuna yer veriyoruz. Bu da bize bir ders sürecinde oyunun kullanılma sayısının aslında bir sınırının olmadığını gösteriyor.

girne koleji afyon kampüsüOYUNLAR ÇOCUKLARIN YARATICILIĞINI TETİKLER
Hangi derslerde oyunlardan yararlanıyorsunuz? Öğrenmede oyunun sağladığı faydalar neler? Oyun ile elde edilen kazanımlar kalıcı oluyor mu?
Dikkat süreleri yaş grubu ile birlikte doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu da oyunla eğitimin küçük yaş grubunda daha da yoğunken ilerleyen yaş gruplarında azalarak ders sürecinde yer alması anlamına gelir. Okul öncesi ve ilkokul kademelerinde oyunlardan hemen hemen her derste yararlanılır. Bu kademelerde oyunların sağladığı en büyük fayda somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemime geçişte çocukların kavramakta zorlandıkları kazanımları kolaylaştırıcı etkide olmasıdır.
Çocuklar her oyun oynadığında, beyinlerinde endorfin ve dopamin gibi bazı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar çocuğun nöronal tansiyonunu düşürmeye, kendini sakin ve mutlu hissetmesine fiziksel aktivitelere motive olmasına yarar. Oyunlar bu sayede öğrenmeyi kalıcı hale getirir, çocukların yaratıcılığını tetikler, öğrendiklerini gözden geçirmelerini sağlar, özellikle bir grup içerisinde oynarken, kurallar koymayı ve bunlara uymayı öğretir.

ÖĞRETMENLER BİLİNEN EN ESKİ OYUN KURUCULARDIR
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Öğretmenler tarihte bilinen en eski oyun kuruculardandır. Mevcut oyunlar ve yönergeleri öğretmenlerin ellerinde ihtiyaç duydukları anlarda değişir ve şekillenir. Bazen planlanarak bazen ise doğaçlama ile oyunların eğitim sürecine eklenme yöntemleri farklılık gösterir. Öğretmenlerin burada oyunu hangi işlevde kullanacağına karar vermesi gerekir. Eğer bir dersin kazanımı oyun merkeze alınarak oluşturulduysa burada kazanıma en uygun olan oyunlar seçilir ve revize edilir. Her türden oyunu her derse bu şekilde entegre etmek mümkündür.

Hangi sınıftan / hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Oyun, bir yaşından itibaren çocuğun bütün vaktini geçirmesi gerektiği bütüncül bir öğrenme aracıdır. Çocuğun yaşı ilerledikçe oyuna ayırdığı zaman aralığı değişir ancak oyun onun hayatında önemini koruma devam eder. Oyunla eğitim süreci aile ile başlar. Oynanan oyunlarda her zaman oyuncak gibi bir materyalin kullanılması gerekmez. En sevilmeyen yemekler bile bir kaşığın içinde uçakla çocuğa doğru yaklaştırıldığında yedirilmesi kaçılmaz hale gelir. Etrafında ona yabancı olan birçok şey içinde bulunduğu yeni dünyadaki oyunun bir parçasıdır. Sıkılmadan saatlerce aynı oyunu oynayıp her defasında oyunun aynı yerinde aynı reaksiyonu verebilirler.
Eğitimin okulda devam eden kısmında ise oyun okul öncesi dönemden kişinin devam etmek istediği örgün eğitiminin son evresine kadar her aşamasında sistematik bir şekilde yer almalıdır. Oyun içeriği yaş gruplarına göre farklılıklar gösterir ancak bu lise kademesindeki bir öğrencinin oyunla eğitim alamayacağı anlamına gelmez. Gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde kalıcı öğrenmeyi sağlamak için oyun eğitimin içinde yer almalıdır

Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
En büyük farklılık duygu dünyalarında bariz bir şekilde gözlemlediğiniz mutluluk oluyor. Oyunlar; en zorlanılan, bazen çocuklar için en çekilmez hale gelen derslerde sihirli dokunuşları ile kalıcı öğrenmeyi sağlıyor, motivasyonunu arttırıyor. Eğer oyunun felsefesi olan eğlenmenin ve öğrenmenin, kazanmaktan daha önemli olduğu öğretmen tarafından benimsetilebilirse en rekabetçi çocuklar bile oyundan eğlenerek sağladıkları kazancın çok daha fazla olduğu fark edebilir.
Oyunlar çocuğun; iş birliği bilincinden, grup çalışmasına yatkınlığına, bireysel yeteneklerine ve motivasyon kaynaklarına kadar sahip oldukları birçok farklı özelliği ortaya çıkarıyor. Çocuklar arkadaşlarının en yetenekli olduğu yönleri oyunlar aracılığı ile keşfedip birbirlerine karşı bakış açılarını dahi değiştirebiliyor. Örneğin; akademik derslerde kendini yeterince gösteremeyen, özgüveni düşük bir çocuk bedensel, görsel ya da işitsel yeteneğin ön planda olduğu bir oyunda gösterdiği başarı ile sınıf içinde arkadaşların dikkatini çekebiliyor. Bu da farklılıkları göz önünde bulundurarak kurgulanan oyunlarda her çocuğa kendini iyi hissettiği alanı ön plana çıkarabilmesi için eşit bir şans veriyor.

OYUNLAR ÖĞRETMENLERİN ASİSTANLARIDIR
Oyunun eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Bazen bir ders süreci planladığınız gibi gitmez. Sınıfa girdiğiniz an derse başlayabilmeniz ve aktarmak istediğiniz bilgiyi sağlıklı bir şekilde yerine ulaştırabilmeniz için tüm koşulların stabil olması gerekmektedir. Mevsim geçişlerinden, o günün ders programındaki akademik derslerin yoğunluğuna göre bile çocukların motivasyonları değişkenlik gösterir. Bu gibi durumlarda öğretmenin şapkasında her zaman kurtarıcı oyunlar olur. Oyunlar çocuklara kaybettikleri ilgiyi toparlamakta, öğretmenlere ise ders sürecinin sürekliliğinin aksamaması açısından yardımcı olur. Özellikle somut işlemlerden döneminden soyut işlermler dönemine geçişte zorlanan küçük yaş grubunda matematik gibi soyut dersleri kalıcı hale getirmek kolay değildir. Bu anlamda oyunlar somutlaştırmanın en önemli aracıdır. Doğada olmayan, çocuğa somut bir şekilde gösteremeyeceğiz çoğu sayısal kavramı oyunlar aracılığı ile öğretebilirsiniz. Oyunlar öğretmenlerin asistanlarıdır.

Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle oyununun üzerinde belirtilen yaş aralığına mutlaka dikkat edilmelidir. Bu yaş aralıkları araştırmacılar tarafından belirlenir. Yaş sınırı yalnızca çocuğun oyun kabiliyeti ya da zeka düzeyi ile alakalı değildir. Oyunun içeriği, yönergeleri, oyunda kullanılan görseller, ödül kurgusu, oyunun süresi ve hangi yaş grubunda ne derece etkili olduğu bu yaş aralıklarına göre planlanmıştır. Bu yüzden gerek dijital gerekse basılı kutu oyunlarının üzerinde yazan yaş aralığı dikkate alınmalıdır.
Eğitsel oyun ve materyalleri seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da çocuğun iyi olduğu alanlar kadar geliştirilmesi gereken alanları (dil, bilişsel, duygusal, psikomotor, sosyal) göz önünde bulundurarak seçim yapmaktır. Bu yüzden önce ailelerin çocuk okula başladıktan sonra ise öğretmenlerin çocuğu çok iyi gözlemlemeleri ve doğru yönlendirmeler yapmaları çok önemlidir.

Son Güncelleme: Pazartesi, 03 Temmuz 2023 12:23

Gösterim: 653

Murat Gürsoy - Sevinç Eğitim Kurumları Eğitim ve Öğretim Direktörü

murat_gursoy_sevinc_koleji_haziran“Sevinç Eğitim Kurumları olarak her kademedeki öğrencilerimize oyun tabanlı eğitimi sağlayarak hem öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyor hem de onların merakını ve keşfetme isteğini destekliyoruz. Öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini zenginleştirerek bilgi ve becerilerini kalıcı hâle getirmelerini sağlıyoruz.”

Oyun temelli yaklaşımın eğitim ve öğrenmede rolü nedir?
Oyun, öğrencilerin motivasyonunu artırır, ilgi çekici bir öğrenme ortamı sağlar ve öğrenmeyi daha etkili hâle getirir. Oyun temelli yaklaşımın eğitim ve öğretimindeki rolü ile ilgili bazı noktaları şöyle sıralayabiliriz:
Öğrenmeyi Eğlenceli Hâle Getirme: Oyunlar, öğrencilerin öğrenmeyi eğlenceli bir deneyim olarak görmelerini sağlar. Öğrenciler oyunlar sayesinde aktif bir şekilde derse katılım gösterir, motive olurlar ve daha istekli bir şekilde öğrenirler.
Somutlaştırma ve Uygulama: Oyunlar, öğrencilerin bilgi ve becerilerini somut bir şekilde deneyimlemelerini sağlar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrenilenleri pratik yapar, gerçek hayattaki durumları simüle eder ve öğrenilenleri uygulama fırsatı bulurlar.
İş Birliği ve Sosyal Etkileşim: Oyunlar, iş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eder. Öğrenciler, grup oyunları veya takım projeleri aracılığıyla birlikte çalışır, iletişim kurar ve problemleri birlikte çözerler. Bu da öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirir ve ekip çalışmasını öğrenmelerini sağlar.
Problem Çözme ve Eleştirel Düşünme: Oyunlar, öğrencilerin problem çözme becerilerini ve eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirir. Oyunlar, öğrencilere farklı senaryolarda karşılaştıkları sorunları çözmeleri için fırsatlar sunar. Bu da öğrencilerin analitik düşünme, karar verme ve alternatif çözümler üretme yeteneklerini geliştirir.
Motivasyonu Artırma: Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu artırır. Eğlenceli ve rekabetçi bir ortamda gerçekleşen oyunlar, öğrencilerin ilgisini çeker ve öğrenmeye yönelik isteklerini artırır. Bu da öğrencilerin daha istekli ve aktif bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Oyunların eğitim sürecinde dengeli bir şekilde kullanılması önemlidir. Öğrenciler, oyunlarla motive olurken aynı zamanda diğer öğrenme yöntemlerini de deneyimlemelidir. Oyunlar, belirli öğrenme hedeflerine yönelik olarak kullanılmalı ve sınırları belirlenmelidir.
Oyunlar, eğitim sürecinde önemli bir rol oynar ve öğrencilerin öğrenme deneyimini zenginleştirir. Ancak, oyunların kullanımında amaç odaklılık, yaş ve gelişim uygunluğu, denge, süre kontrolü ve eğitmen rehberliği gibi sınırların dikkate alınması gerekmektedir.

HER KADEMEDE OYUN TABANLI EĞİTİM
Hangi derslerde “Oyun”dan yararlanılıyor? Öğrenmede “Oyun”un sağladığı faydalar neler?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde oyun tabanlı eğitime büyük önem veriyoruz. Çünkü oyunlar, çocukların öğrenme deneyimini zenginleştiren ve gelişimlerini destekleyen bir araçtır.
Anaokulu düzeyinde, çocukların öğrenme yolculuğuna heyecan katmak için oyunlar kullanıyoruz. Oyunlar aracılığıyla çocuklar, motor becerilerini geliştirirken sosyal etkileşimde bulunmayı öğrenir ve yaratıcı düşünme becerilerini keşfeder. Oyunları, dil becerilerini geliştirmek, matematik kavramlarını öğretmek ve fen bilimlerine ilgiyi artırmak için özelleştirilmiş etkinliklerde kullanıyoruz
İlkokul düzeyinde, oyun tabanlı eğitimle öğrencilerin katılımını ve motivasyonunu artırmayı hedefliyoruz. Matematik, dil ve fen bilimleri gibi derslerde oyunlar kullanarak öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyoruz. Öğrenciler, matematik oyunlarıyla sayıları keşfedebilir, dil oyunlarıyla kelime dağarcıklarını zenginleştirebilir ve fen oyunlarıyla doğayı keşfedebilir.
Ortaokul ve lise düzeyinde, oyun tabanlı öğrenmeyle öğrencilere aktif katılım sağlıyoruz. Öğrencilere proje tabanlı çalışmalar ve takım etkinlikleri sunarak iş birliği ve problem çözme becerilerini geliştirmelerini destekliyoruz. Bilgisayar, robotik gibi alanlarda oyunlar ve kodlama etkinlikleriyle öğrencilerin teknoloji becerilerini güçlendiriyoruz.
Sevinç Eğitim Kurumları olarak her kademedeki öğrencilerimize oyun tabanlı eğitimi sağlayarak hem öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyor hem de onların merakını ve keşfetme isteğini destekliyoruz. Öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini zenginleştirerek bilgi ve becerilerini kalıcı hâle getirmelerini sağlıyoruz.

“Oyun”la gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyunla eğitim, öğrenme deneyimini zenginleştirmenin yanı sıra ve öğrencilerin aktif bir şekilde katılımını sağlamaktadır.Öğrencilere sağladığı faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
Aktif Katılım: Oyunlar, öğrencilere aktif bir şekilde katılım fırsatı sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrenme sürecine doğrudan dâhil olurlar. Bu, pasif bir dinleyici rolünden çıkarak öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Özgüven ve Deneyim: Oyunlar, öğrencilerin özgüvenlerini artırır ve deneyim kazanmalarına yardımcı olur. Oyunlar, öğrencilere risk alma ve deneme yanılma fırsatı verir, bu da özgüvenlerini geliştirir ve yeni becerilerin pratik edilmesine olanak sağlar.
İş Birliği ve Sosyal Beceriler: Oyunlar, iş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eder. Öğrenciler, oyunlar sırasında birlikte çalışma, iletişim kurma, problem çözme ve takım çalışması gibi sosyal becerileri geliştirirler. Bu, onların sosyal ilişkilerini güçlendirir ve iş birliği yapma yeteneklerini artırır.
Yaratıcılık ve Problem Çözme: Oyunlar, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirmelerini sağlar. Oyunlar, öğrencilere alternatif çözümler bulma, eleştirel düşünme ve yaratıcı fikirler üretme fırsatı verir. Bu, öğrencilerin esnek düşünme yeteneklerini güçlendirir.
Öğrenme Motivasyonu: Oyunlar, öğrencilerin öğrenme motivasyonunu artırır. Eğlenceli ve interaktif bir ortamda gerçekleşen oyunlar, öğrencilerin ilgisini çeker ve öğrenme sürecine katılımlarını artırır. Bu da öğrencilerin daha istekli ve motive bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Anlamlı Öğrenme: Oyunlar, öğrencilere öğrenmeyi somutlaştırma ve anlamlı hâle getirme fırsatı sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla bilgi ve becerileri uygulama, bunları gerçek hayat durumlarına bağlama imkânı bulurlar. Bu, öğrenilen konuların daha iyi anlaşılmasını sağlar.

OYUNLAR ÖĞRENCİLERİN MOTİVASYONUNU ARTIRIR
“Oyun”un eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Oyun, eğitim sürecinde öğretmenlere birçok katkı sağlar. Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu artırır ve öğrenmeyi daha etkili hâle getirir. İş birliği ve sosyal becerilerin gelişimini destekler, yaratıcılığı teşvik eder ve özgüveni artırır. Ayrıca, oyunlar öğrenilen bilgi ve becerilerin gerçek hayattaki bağlamını güçlendirir, dikkati ve odaklanmayı artırır, iletişimi geliştirir ve öğrenci merkezli öğrenmeyi destekler.Böylelikle, öğrencilerin öğrenme sürecini daha keyifli ve etkili bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olur.

OYUNLAR ÇOCUĞUN ÖĞRENME HEDEFLERİNİ DESTEKLEMELİ
Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle, seçilen oyun ve materyallerin çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması önemlidir. Ayrıca, bu ürünler çocuğun öğrenme hedeflerini desteklemelidir.
Güvenilir markaların ürettiği ve güvenlik standartlarına uygun olan ürünler tercih edilmelidir. Bu, çocuğun güvenliği ve sağlığı için önemlidir.
İş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eden oyunlar ve materyaller, çocuğun sosyal becerilerinin gelişimine katkı sağlayacaktır.
Eğitici oyunlar ve materyaller, çocuğun ilgisini çekecek ve öğrenmeyi eğlenceli hâle getirecek özelliklere sahip olmalıdır. Dil becerileri, matematik, bilim veya problem çözme gibi alanlarda çocuğun gelişimini destekleyici ögeler içermelidir. Ayrıca, ebeveynlerin eğitim kurumuyla iletişim hâlinde olmaları ve kurumun önerilerine başvurmaları da önemlidir.
Son olarak ebeveynlerin çocuklarıyla etkileşimde bulunmaları, seçtikleri oyunlar ve materyallerle birlikte çalışmaları da önemlidir.

> Sevinç’te eğitim oyunlarla eğlenceli hale dönüşüyor

Murat Gürsoy - Sevinç Eğitim Kurumları Eğitim ve Öğretim Direktörü

murat_gursoy_sevinc_koleji_haziran“Sevinç Eğitim Kurumları olarak her kademedeki öğrencilerimize oyun tabanlı eğitimi sağlayarak hem öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyor hem de onların merakını ve keşfetme isteğini destekliyoruz. Öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini zenginleştirerek bilgi ve becerilerini kalıcı hâle getirmelerini sağlıyoruz.”

Oyun temelli yaklaşımın eğitim ve öğrenmede rolü nedir?
Oyun, öğrencilerin motivasyonunu artırır, ilgi çekici bir öğrenme ortamı sağlar ve öğrenmeyi daha etkili hâle getirir. Oyun temelli yaklaşımın eğitim ve öğretimindeki rolü ile ilgili bazı noktaları şöyle sıralayabiliriz:
Öğrenmeyi Eğlenceli Hâle Getirme: Oyunlar, öğrencilerin öğrenmeyi eğlenceli bir deneyim olarak görmelerini sağlar. Öğrenciler oyunlar sayesinde aktif bir şekilde derse katılım gösterir, motive olurlar ve daha istekli bir şekilde öğrenirler.
Somutlaştırma ve Uygulama: Oyunlar, öğrencilerin bilgi ve becerilerini somut bir şekilde deneyimlemelerini sağlar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrenilenleri pratik yapar, gerçek hayattaki durumları simüle eder ve öğrenilenleri uygulama fırsatı bulurlar.
İş Birliği ve Sosyal Etkileşim: Oyunlar, iş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eder. Öğrenciler, grup oyunları veya takım projeleri aracılığıyla birlikte çalışır, iletişim kurar ve problemleri birlikte çözerler. Bu da öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirir ve ekip çalışmasını öğrenmelerini sağlar.
Problem Çözme ve Eleştirel Düşünme: Oyunlar, öğrencilerin problem çözme becerilerini ve eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirir. Oyunlar, öğrencilere farklı senaryolarda karşılaştıkları sorunları çözmeleri için fırsatlar sunar. Bu da öğrencilerin analitik düşünme, karar verme ve alternatif çözümler üretme yeteneklerini geliştirir.
Motivasyonu Artırma: Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu artırır. Eğlenceli ve rekabetçi bir ortamda gerçekleşen oyunlar, öğrencilerin ilgisini çeker ve öğrenmeye yönelik isteklerini artırır. Bu da öğrencilerin daha istekli ve aktif bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Oyunların eğitim sürecinde dengeli bir şekilde kullanılması önemlidir. Öğrenciler, oyunlarla motive olurken aynı zamanda diğer öğrenme yöntemlerini de deneyimlemelidir. Oyunlar, belirli öğrenme hedeflerine yönelik olarak kullanılmalı ve sınırları belirlenmelidir.
Oyunlar, eğitim sürecinde önemli bir rol oynar ve öğrencilerin öğrenme deneyimini zenginleştirir. Ancak, oyunların kullanımında amaç odaklılık, yaş ve gelişim uygunluğu, denge, süre kontrolü ve eğitmen rehberliği gibi sınırların dikkate alınması gerekmektedir.

HER KADEMEDE OYUN TABANLI EĞİTİM
Hangi derslerde “Oyun”dan yararlanılıyor? Öğrenmede “Oyun”un sağladığı faydalar neler?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde oyun tabanlı eğitime büyük önem veriyoruz. Çünkü oyunlar, çocukların öğrenme deneyimini zenginleştiren ve gelişimlerini destekleyen bir araçtır.
Anaokulu düzeyinde, çocukların öğrenme yolculuğuna heyecan katmak için oyunlar kullanıyoruz. Oyunlar aracılığıyla çocuklar, motor becerilerini geliştirirken sosyal etkileşimde bulunmayı öğrenir ve yaratıcı düşünme becerilerini keşfeder. Oyunları, dil becerilerini geliştirmek, matematik kavramlarını öğretmek ve fen bilimlerine ilgiyi artırmak için özelleştirilmiş etkinliklerde kullanıyoruz
İlkokul düzeyinde, oyun tabanlı eğitimle öğrencilerin katılımını ve motivasyonunu artırmayı hedefliyoruz. Matematik, dil ve fen bilimleri gibi derslerde oyunlar kullanarak öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyoruz. Öğrenciler, matematik oyunlarıyla sayıları keşfedebilir, dil oyunlarıyla kelime dağarcıklarını zenginleştirebilir ve fen oyunlarıyla doğayı keşfedebilir.
Ortaokul ve lise düzeyinde, oyun tabanlı öğrenmeyle öğrencilere aktif katılım sağlıyoruz. Öğrencilere proje tabanlı çalışmalar ve takım etkinlikleri sunarak iş birliği ve problem çözme becerilerini geliştirmelerini destekliyoruz. Bilgisayar, robotik gibi alanlarda oyunlar ve kodlama etkinlikleriyle öğrencilerin teknoloji becerilerini güçlendiriyoruz.
Sevinç Eğitim Kurumları olarak her kademedeki öğrencilerimize oyun tabanlı eğitimi sağlayarak hem öğrenmeyi eğlenceli hâle getiriyor hem de onların merakını ve keşfetme isteğini destekliyoruz. Öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini zenginleştirerek bilgi ve becerilerini kalıcı hâle getirmelerini sağlıyoruz.

“Oyun”la gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyunla eğitim, öğrenme deneyimini zenginleştirmenin yanı sıra ve öğrencilerin aktif bir şekilde katılımını sağlamaktadır.Öğrencilere sağladığı faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
Aktif Katılım: Oyunlar, öğrencilere aktif bir şekilde katılım fırsatı sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrenme sürecine doğrudan dâhil olurlar. Bu, pasif bir dinleyici rolünden çıkarak öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Özgüven ve Deneyim: Oyunlar, öğrencilerin özgüvenlerini artırır ve deneyim kazanmalarına yardımcı olur. Oyunlar, öğrencilere risk alma ve deneme yanılma fırsatı verir, bu da özgüvenlerini geliştirir ve yeni becerilerin pratik edilmesine olanak sağlar.
İş Birliği ve Sosyal Beceriler: Oyunlar, iş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eder. Öğrenciler, oyunlar sırasında birlikte çalışma, iletişim kurma, problem çözme ve takım çalışması gibi sosyal becerileri geliştirirler. Bu, onların sosyal ilişkilerini güçlendirir ve iş birliği yapma yeteneklerini artırır.
Yaratıcılık ve Problem Çözme: Oyunlar, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirmelerini sağlar. Oyunlar, öğrencilere alternatif çözümler bulma, eleştirel düşünme ve yaratıcı fikirler üretme fırsatı verir. Bu, öğrencilerin esnek düşünme yeteneklerini güçlendirir.
Öğrenme Motivasyonu: Oyunlar, öğrencilerin öğrenme motivasyonunu artırır. Eğlenceli ve interaktif bir ortamda gerçekleşen oyunlar, öğrencilerin ilgisini çeker ve öğrenme sürecine katılımlarını artırır. Bu da öğrencilerin daha istekli ve motive bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Anlamlı Öğrenme: Oyunlar, öğrencilere öğrenmeyi somutlaştırma ve anlamlı hâle getirme fırsatı sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla bilgi ve becerileri uygulama, bunları gerçek hayat durumlarına bağlama imkânı bulurlar. Bu, öğrenilen konuların daha iyi anlaşılmasını sağlar.

OYUNLAR ÖĞRENCİLERİN MOTİVASYONUNU ARTIRIR
“Oyun”un eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Oyun, eğitim sürecinde öğretmenlere birçok katkı sağlar. Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu artırır ve öğrenmeyi daha etkili hâle getirir. İş birliği ve sosyal becerilerin gelişimini destekler, yaratıcılığı teşvik eder ve özgüveni artırır. Ayrıca, oyunlar öğrenilen bilgi ve becerilerin gerçek hayattaki bağlamını güçlendirir, dikkati ve odaklanmayı artırır, iletişimi geliştirir ve öğrenci merkezli öğrenmeyi destekler.Böylelikle, öğrencilerin öğrenme sürecini daha keyifli ve etkili bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olur.

OYUNLAR ÇOCUĞUN ÖĞRENME HEDEFLERİNİ DESTEKLEMELİ
Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle, seçilen oyun ve materyallerin çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması önemlidir. Ayrıca, bu ürünler çocuğun öğrenme hedeflerini desteklemelidir.
Güvenilir markaların ürettiği ve güvenlik standartlarına uygun olan ürünler tercih edilmelidir. Bu, çocuğun güvenliği ve sağlığı için önemlidir.
İş birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eden oyunlar ve materyaller, çocuğun sosyal becerilerinin gelişimine katkı sağlayacaktır.
Eğitici oyunlar ve materyaller, çocuğun ilgisini çekecek ve öğrenmeyi eğlenceli hâle getirecek özelliklere sahip olmalıdır. Dil becerileri, matematik, bilim veya problem çözme gibi alanlarda çocuğun gelişimini destekleyici ögeler içermelidir. Ayrıca, ebeveynlerin eğitim kurumuyla iletişim hâlinde olmaları ve kurumun önerilerine başvurmaları da önemlidir.
Son olarak ebeveynlerin çocuklarıyla etkileşimde bulunmaları, seçtikleri oyunlar ve materyallerle birlikte çalışmaları da önemlidir.

Son Güncelleme: Cuma, 30 Haziran 2023 14:03

Gösterim: 438

Zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme modeli olan Kavram Yabancı Dil Eğitim Modeli’ni geliştirdiklerini belirten Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hasan Çoroğlu, “Bu model, sınırlı bir öğretmen-öğrenci-yayın bağına sıkıştırılmış sınıf ortamından aktif öğrenmeye dayalı sınıf dışı aktivitelere doğru bir öğrenme süreci oluşturarak dil öğrenimini okulun dışına taşıyor.” diye konuştu.

 

hasan_corogluKurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumlarında yabancı dil öğrenim süreci, sınıf ortamıyla sınırlı kalmıyor ve sınıfın dışına taşıyor. Dilin bir kültür ve yaşam biçimi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme modeli olan “Kavram Yabancı Dil Eğitim Modeli”ni geliştirdik. Bu model, sınırlı bir öğretmen-öğrenci-yayın bağına sıkıştırılmış sınıf ortamından aktif öğrenmeye dayalı sınıf dışı aktivitelere doğru bir öğrenme süreci oluşturarak dil öğreniminiokulun dışına taşıyor. Yani Kavram’da yabancı dil öğrenimi hayatın her anında devam ediyor. Öğrencilerin bireysel öğrenme farklılıklarına uygun şekilde süreçten keyif alarak ilerlemelerini sağlamak temel felsefemizi oluşturuyor. Gerek yüz yüze gerekse uzaktan öğretim modeliyle çocuklarımızın hedeflenen bilgi ve beceri düzeyine gelmelerini sağlıyoruz. Anadili İngilizce olan öğretmenlerle çevrimiçi dersler yaparak dijital araçlarla öğrenmeye zaman yaratıyoruz. Farklı ülkelerden öğretmenler ile çevrimiçi derslerimiz ile dil öğrenmeyi hem eğlenceli hem ilginç hem de sürekli hale getiriyoruz.Disiplinler arası ilişkilendirilmiş derslerimiz ve münazara çalışmalarımız ile dilde bütünlük sağlayarak öğrencilerimizin ilgisini global konulara çekiyoruz.,

Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Eğitim modelimizin ruhu, interaktif öğretim ve öğrenmeye dayalıdır. Geleneksel dil eğitiminden uzak, uluslararası standartlara uygun interaktif etkinlikler müfredatımızın büyük bir kısmını oluşturuyor. İletişim üzerine kurulu olan dil edinim sürecimiz ve her yıl dil alan uzmanlarıyla birlikte uluslararası standartlar çerçevesinde güncellediğimiz müfredatımız ile dinamik bir yapı çerçevesinde ilerliyoruz. Proje temelli eğitim anlayışımız, öğrencilerimizin dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılık ve özgüvenlerini de artırmaya yöneliktir. Öğrencilerimizin yaş grupları ve dil seviyelerine bağlı olarak bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak kişisel gelişimlerine katkı sağlarken, problem çözme, sorgulama ve eleştirel düşünme becerilerini de kazandırıyoruz. Uluslararası organizasyonlar ve yarışmalara katılan öğrencilerimizin sistemin bir parçası olmalarını sağlıyoruz. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı’na uygun dil edinim sistemimiz ile uluslararası standartlarda geçerliliği olan bir eğitim sunuyoruz.

Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumları olarak hem kendi bünyemizden hem de uzman kişi ve kurumlarla olan iş birliklerimiz çerçevesinde mesleki gelişim eğitimleri organize ederek, öğretmenlerimizin yabancı dil öğretimindeki güncel gelişmeleri, yenilikleri ve iyi uygulamaları takip etmelerini sağlıyoruz. Ayrıca öğretmenlerimize kişisel gelişim eğitimleri sunarak öğretmenlerimizin öğrencileriyle daha iyi ilişki kurmalarını, öğrencilerin ihtiyaçlarını anlamalarını ve daha iyi bir öğrenme deneyimi sağlamaları hedefliyoruz.
Öğretmenlerimiz, öğrencilerimizin eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma-sorgulama, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik gibi yönlerini geliştirmeye çalışırken onların hem anadilimizi hem de yabancı dili doğru ve etkili kullanma becerilerini kazanmalarına da odaklanmaktadır. Ayrıca “Kavram Eğitim Modeli” dünya standartlarındaki evrensellik ve esneklik ilkelerini benimseyerek öğretmenlerin kendi öğrenci profillerine göre esnek ders içerikleriyle derslerine devam etmelerine olanak tanımaktadır. Bu yaklaşım öğretmenlerin gelişen ve hızla değişen eğitim süreçlerine uyum sağlamalarını kolaylaştırmaktadır.

Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz? Özellikle yabancı dil öğreniminde onlineuygulamaların arttığını görüyoruz. Bu uygulamalar hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Teknolojiyle iç içe büyüyen nesiller ile çağdaş eğitimcileri buluşturan “Okul İçinde Okul” konseptimizde, öğrenci ve velilerimizi daha dinamik bir eğitim sürecine dahil ediyoruz.Yeni nesil öğrenme modeli olan oyunlaştırma; dil eğitiminde edinilen kazanımları eğlenerek pekiştirmeyi ve davranış değişikliği geliştirmeyi hedefler. Öğrenciler bu programla dijital kütüphaneden hikâyeler okur ve interaktif alıştırmalarla yabancı dili en üst standartlarda öğrenir ve geliştirir. Yabancı dil öğretmenlerimiz tarafından yönetilen ve takip edilen sistemi öğrenciler istediği zaman ve istediği yerde aktif bir şekilde kullanır.
Öğrencilerimizin dilbilgisi, kelime bilgisi, dinleme ve okuduğunu anlama gibi önemli kavramları çizgi filmler, şarkılar, belgeseller ve yüzlerce interaktif kitap ile keyif alarak öğrenmelerine ortam sağlayan zengin içerikli dijital öğrenme programları kullanıyoruz.
Kavram Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimize yüz yüze eğitimin yanında “Dijital Okul”la kesintisiz öğrenme olanağı sunuyoruz. Teknoloji ile iç içe yaşayan yeni nesil öğrencilerimizi çıkış zili ile bitmeyen eğitim anlayışınıhedef alan “Dijital Okul” konseptimiz ile öğrenme sürecinden koparmıyor ve öğrenme motivasyonlarını her zaman canlı tutuyoruz.

Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
TOEFL, IELTS, Cambridge English gibi uluslararası sınavlaröğrencilerimizin yabancı dil öğreniminde ne kadar ilerleme kaydettiklerini takip etmek, öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek ve bu alanlarda kendilerini geliştirmelerine destek olmak için önem arz etmektedir. Bu sınavlar genellikle yabancı dil eğitimi alanında birçok kurum tarafından kabul edilmekte ve sınav sonuçları, öğrencilerin yabancı dil becerilerini ölçmek için önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.

Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumları olarak yabancı dil öğreniminde öğrencilerimizin yurt dışı tecrübeleri kazanmalarını önemsiyoruz. Bu nedenle, öğrencilerimizin yurtdışında dil eğitimi almalarını sağlayacak çeşitli programlar sunuyoruz.Bu programlar genellikle kısa süreli olup yoğun bir dil eğitimi içermektedir. Bu sayede öğrencilerimiz, yabancı dilini daha etkili bir şekilde kullanmayı öğrenirken farklı kültürleri de deneyimleme fırsatı bulacaklardır.Ayrıca, yurtdışı dil okullarında öğrencilerimiz dil eğitimi alırken farklı aktiviteve etkinliklerle eğlenceli zaman geçireceklerdir.Bunun yanı sıra, yurt dışındaki üniversitelerde öğrenim görmek isteyen öğrencilerimize de rehberlik ediyoruz.

Yabancı dil öğreniminde öğrencilerin en çok zorlandıkları konular neler? Bunları aşmak için neler öneriyorsunuz?
İngilizce öğretmenliği tecrübeme dayanarak, yabancı dil öğreniminde öğrencilerin en çok zorlandığı konular arasında telaffuz, dil bilgisi kuralları ve konuşma becerilerinin yer aldığını düşünüyorum.Bu zorlukların aşılması için öncelikle öğrencilerin aktif bir şekilde dil öğrenim sürecinde yer almaları ve derslerde öğrenilenleri pratik yapmaları gerekmektedir. Öğrencilerin kendilerini sıkı tutmaları, disiplinli bir şekilde çalışmaları, ödevlerini zamanında yapmaları, sınıf içi etkinliklere katılmaları ve öğrenilenleri düzenli olarak tekrar etmeleri de oldukça önemlidir.
Öğrencilerin telaffuz konusunda gelişebilmeleri için öğretmenlerin sık sık telaffuz çalışmaları yapmaları, doğru telaffuz etmeleri için öğrencilere model olmaları gerekmektedir. Kelime dağarcığı konusunda ise öğrencilerin düzenli olarak kelime çalışması yapmaları, öğrenilen kelimeleri örnek cümlelerle kullanmaları ve sözcüklerin eş anlamlılarını ve zıt anlamlılarını öğrenmeleri faydalı olacaktır.
Dil bilgisi kuralları konusunda öğrencilerin öncelikle temel kuralları öğrenmeleri, ardından örnek cümleler ve öğretici materyallerle pekiştirmeleri önemlidir. Dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmek için ise öğrencilerin mümkün olduğunca çok dinleme ve konuşma pratikleri yapmaları, öğretmenlerinin düzenlediği etkinliklere katılmaları, yabancı dilde filmler izlemeleri ve müzik dinlemeleri önerilebilir.
     

Okulumuzda öğrencilerimize İngilizce, Almanca, İspanyolca gibi yaygın olarak kullanılan yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyoruz. Birden fazla yabancı dil öğrenmenin avantajları çok fazla. İlk olarak, farklı dilleri öğrenmek, öğrencilere farklı kültürler ve toplumlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olma fırsatı verir. Bu da öğrencilerin kültürel farklılıklara karşı daha açık fikirli olmalarına ve hoşgörü sahibi olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, farklı dilleri öğrenmek, öğrencilerin kariyerlerinde daha fazla fırsat elde etmelerine ve küresel iş dünyasında daha rekabetçi bir konuma sahip olmalarına yardımcı olabilir.”

 

 

 

> Kavram’ın yabancı dilde farkı Kavram Yabancı Dil Eğitim Modeli

Zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme modeli olan Kavram Yabancı Dil Eğitim Modeli’ni geliştirdiklerini belirten Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hasan Çoroğlu, “Bu model, sınırlı bir öğretmen-öğrenci-yayın bağına sıkıştırılmış sınıf ortamından aktif öğrenmeye dayalı sınıf dışı aktivitelere doğru bir öğrenme süreci oluşturarak dil öğrenimini okulun dışına taşıyor.” diye konuştu.

 

hasan_corogluKurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumlarında yabancı dil öğrenim süreci, sınıf ortamıyla sınırlı kalmıyor ve sınıfın dışına taşıyor. Dilin bir kültür ve yaşam biçimi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme modeli olan “Kavram Yabancı Dil Eğitim Modeli”ni geliştirdik. Bu model, sınırlı bir öğretmen-öğrenci-yayın bağına sıkıştırılmış sınıf ortamından aktif öğrenmeye dayalı sınıf dışı aktivitelere doğru bir öğrenme süreci oluşturarak dil öğreniminiokulun dışına taşıyor. Yani Kavram’da yabancı dil öğrenimi hayatın her anında devam ediyor. Öğrencilerin bireysel öğrenme farklılıklarına uygun şekilde süreçten keyif alarak ilerlemelerini sağlamak temel felsefemizi oluşturuyor. Gerek yüz yüze gerekse uzaktan öğretim modeliyle çocuklarımızın hedeflenen bilgi ve beceri düzeyine gelmelerini sağlıyoruz. Anadili İngilizce olan öğretmenlerle çevrimiçi dersler yaparak dijital araçlarla öğrenmeye zaman yaratıyoruz. Farklı ülkelerden öğretmenler ile çevrimiçi derslerimiz ile dil öğrenmeyi hem eğlenceli hem ilginç hem de sürekli hale getiriyoruz.Disiplinler arası ilişkilendirilmiş derslerimiz ve münazara çalışmalarımız ile dilde bütünlük sağlayarak öğrencilerimizin ilgisini global konulara çekiyoruz.,

Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Eğitim modelimizin ruhu, interaktif öğretim ve öğrenmeye dayalıdır. Geleneksel dil eğitiminden uzak, uluslararası standartlara uygun interaktif etkinlikler müfredatımızın büyük bir kısmını oluşturuyor. İletişim üzerine kurulu olan dil edinim sürecimiz ve her yıl dil alan uzmanlarıyla birlikte uluslararası standartlar çerçevesinde güncellediğimiz müfredatımız ile dinamik bir yapı çerçevesinde ilerliyoruz. Proje temelli eğitim anlayışımız, öğrencilerimizin dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılık ve özgüvenlerini de artırmaya yöneliktir. Öğrencilerimizin yaş grupları ve dil seviyelerine bağlı olarak bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak kişisel gelişimlerine katkı sağlarken, problem çözme, sorgulama ve eleştirel düşünme becerilerini de kazandırıyoruz. Uluslararası organizasyonlar ve yarışmalara katılan öğrencilerimizin sistemin bir parçası olmalarını sağlıyoruz. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı’na uygun dil edinim sistemimiz ile uluslararası standartlarda geçerliliği olan bir eğitim sunuyoruz.

Yabancı dil öğreniminde öğretmen politikanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumları olarak hem kendi bünyemizden hem de uzman kişi ve kurumlarla olan iş birliklerimiz çerçevesinde mesleki gelişim eğitimleri organize ederek, öğretmenlerimizin yabancı dil öğretimindeki güncel gelişmeleri, yenilikleri ve iyi uygulamaları takip etmelerini sağlıyoruz. Ayrıca öğretmenlerimize kişisel gelişim eğitimleri sunarak öğretmenlerimizin öğrencileriyle daha iyi ilişki kurmalarını, öğrencilerin ihtiyaçlarını anlamalarını ve daha iyi bir öğrenme deneyimi sağlamaları hedefliyoruz.
Öğretmenlerimiz, öğrencilerimizin eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma-sorgulama, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik gibi yönlerini geliştirmeye çalışırken onların hem anadilimizi hem de yabancı dili doğru ve etkili kullanma becerilerini kazanmalarına da odaklanmaktadır. Ayrıca “Kavram Eğitim Modeli” dünya standartlarındaki evrensellik ve esneklik ilkelerini benimseyerek öğretmenlerin kendi öğrenci profillerine göre esnek ders içerikleriyle derslerine devam etmelerine olanak tanımaktadır. Bu yaklaşım öğretmenlerin gelişen ve hızla değişen eğitim süreçlerine uyum sağlamalarını kolaylaştırmaktadır.

Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz? Özellikle yabancı dil öğreniminde onlineuygulamaların arttığını görüyoruz. Bu uygulamalar hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Teknolojiyle iç içe büyüyen nesiller ile çağdaş eğitimcileri buluşturan “Okul İçinde Okul” konseptimizde, öğrenci ve velilerimizi daha dinamik bir eğitim sürecine dahil ediyoruz.Yeni nesil öğrenme modeli olan oyunlaştırma; dil eğitiminde edinilen kazanımları eğlenerek pekiştirmeyi ve davranış değişikliği geliştirmeyi hedefler. Öğrenciler bu programla dijital kütüphaneden hikâyeler okur ve interaktif alıştırmalarla yabancı dili en üst standartlarda öğrenir ve geliştirir. Yabancı dil öğretmenlerimiz tarafından yönetilen ve takip edilen sistemi öğrenciler istediği zaman ve istediği yerde aktif bir şekilde kullanır.
Öğrencilerimizin dilbilgisi, kelime bilgisi, dinleme ve okuduğunu anlama gibi önemli kavramları çizgi filmler, şarkılar, belgeseller ve yüzlerce interaktif kitap ile keyif alarak öğrenmelerine ortam sağlayan zengin içerikli dijital öğrenme programları kullanıyoruz.
Kavram Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimize yüz yüze eğitimin yanında “Dijital Okul”la kesintisiz öğrenme olanağı sunuyoruz. Teknoloji ile iç içe yaşayan yeni nesil öğrencilerimizi çıkış zili ile bitmeyen eğitim anlayışınıhedef alan “Dijital Okul” konseptimiz ile öğrenme sürecinden koparmıyor ve öğrenme motivasyonlarını her zaman canlı tutuyoruz.

Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
TOEFL, IELTS, Cambridge English gibi uluslararası sınavlaröğrencilerimizin yabancı dil öğreniminde ne kadar ilerleme kaydettiklerini takip etmek, öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek ve bu alanlarda kendilerini geliştirmelerine destek olmak için önem arz etmektedir. Bu sınavlar genellikle yabancı dil eğitimi alanında birçok kurum tarafından kabul edilmekte ve sınav sonuçları, öğrencilerin yabancı dil becerilerini ölçmek için önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.

Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurtdışı tecrübelerine yönelik programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kavram Eğitim Kurumları olarak yabancı dil öğreniminde öğrencilerimizin yurt dışı tecrübeleri kazanmalarını önemsiyoruz. Bu nedenle, öğrencilerimizin yurtdışında dil eğitimi almalarını sağlayacak çeşitli programlar sunuyoruz.Bu programlar genellikle kısa süreli olup yoğun bir dil eğitimi içermektedir. Bu sayede öğrencilerimiz, yabancı dilini daha etkili bir şekilde kullanmayı öğrenirken farklı kültürleri de deneyimleme fırsatı bulacaklardır.Ayrıca, yurtdışı dil okullarında öğrencilerimiz dil eğitimi alırken farklı aktiviteve etkinliklerle eğlenceli zaman geçireceklerdir.Bunun yanı sıra, yurt dışındaki üniversitelerde öğrenim görmek isteyen öğrencilerimize de rehberlik ediyoruz.

Yabancı dil öğreniminde öğrencilerin en çok zorlandıkları konular neler? Bunları aşmak için neler öneriyorsunuz?
İngilizce öğretmenliği tecrübeme dayanarak, yabancı dil öğreniminde öğrencilerin en çok zorlandığı konular arasında telaffuz, dil bilgisi kuralları ve konuşma becerilerinin yer aldığını düşünüyorum.Bu zorlukların aşılması için öncelikle öğrencilerin aktif bir şekilde dil öğrenim sürecinde yer almaları ve derslerde öğrenilenleri pratik yapmaları gerekmektedir. Öğrencilerin kendilerini sıkı tutmaları, disiplinli bir şekilde çalışmaları, ödevlerini zamanında yapmaları, sınıf içi etkinliklere katılmaları ve öğrenilenleri düzenli olarak tekrar etmeleri de oldukça önemlidir.
Öğrencilerin telaffuz konusunda gelişebilmeleri için öğretmenlerin sık sık telaffuz çalışmaları yapmaları, doğru telaffuz etmeleri için öğrencilere model olmaları gerekmektedir. Kelime dağarcığı konusunda ise öğrencilerin düzenli olarak kelime çalışması yapmaları, öğrenilen kelimeleri örnek cümlelerle kullanmaları ve sözcüklerin eş anlamlılarını ve zıt anlamlılarını öğrenmeleri faydalı olacaktır.
Dil bilgisi kuralları konusunda öğrencilerin öncelikle temel kuralları öğrenmeleri, ardından örnek cümleler ve öğretici materyallerle pekiştirmeleri önemlidir. Dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmek için ise öğrencilerin mümkün olduğunca çok dinleme ve konuşma pratikleri yapmaları, öğretmenlerinin düzenlediği etkinliklere katılmaları, yabancı dilde filmler izlemeleri ve müzik dinlemeleri önerilebilir.
     

Okulumuzda öğrencilerimize İngilizce, Almanca, İspanyolca gibi yaygın olarak kullanılan yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyoruz. Birden fazla yabancı dil öğrenmenin avantajları çok fazla. İlk olarak, farklı dilleri öğrenmek, öğrencilere farklı kültürler ve toplumlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olma fırsatı verir. Bu da öğrencilerin kültürel farklılıklara karşı daha açık fikirli olmalarına ve hoşgörü sahibi olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, farklı dilleri öğrenmek, öğrencilerin kariyerlerinde daha fazla fırsat elde etmelerine ve küresel iş dünyasında daha rekabetçi bir konuma sahip olmalarına yardımcı olabilir.”

 

 

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 29 May 2023 11:53

Gösterim: 636

Hasan Çoroğlu - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

hasan_coroglu“Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla yeni bilgileri keşfetme, zorluklarla karşılaşma ve başarıları kutlama gibi ödüllendirici deneyimler yaşayabilirler. Hata yapma ve deneme-yanılma ile ilgili oyunlar, öğrencilere hata yapma ve deneme-yanılma sürecini deneyimleme fırsatı sunar. Uygulamalı beceri gelişimi ile ilgili oyunlar, öğrencilere pratik yapma ve becerilerini geliştirme fırsatı sunar.” 

Kavram Eğitim Kurumları olarak Oyun ve Eğitim konusuna yaklaşımlarınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller nelerdir?
Okullar oyun ve eğitim konusunda farklı yaklaşımlar benimsemekte ve öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmelerini sağlamak için çeşitli programlar ve modeller uygulamaktadırlar. Oyun tabanlı eğitim, öğrencilerin motivasyonunu artırırken, derinlemesine öğrenmeyi teşvik eder ve problem çözme becerilerini geliştirir. Öğretmenler ve okullar, oyun tabanlı öğrenmeyi müfredatlarına dahil ederek öğrencilerin motivasyonunu artırırken daha aktif bir öğrenme deneyimi sunarlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, okullar öğrencilere dijital öğrenme araçları sunmaktadırlar. Bu araçlar, interaktif ders materyalleri, e-kitaplar, öğrenme yönetim sistemleri ve çevrimiçi öğrenme platformları gibi çeşitli şekillerde olabilir. Bu araçlar, öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimi sunarken, takip ve değerlendirme süreçlerini kolaylaştırır ve öğrencilerin ilgi düzeylerine göre içerikler sağlarlar. Bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik alanlarında etkin olan STEAM eğitimi, öğrencilerin bu disiplinler arasındaki ilişkiyi keşfetmelerini ve bu becerileri kullanarak yaratıcı çözümler üretmelerini teşvik eder, proje tabanlı öğrenme ve pratik uygulamalar üzerine odaklanır. Oyun ve eğitim alanında kullanılan modeller arasında problem tabanlı öğrenme, oyunlaştırma, tasarım tabanlı öğrenme ve proje tabanlı öğrenme gibi yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu modeller, öğrencilerin aktif katılımını ve öğrenmeyi teşvik eden stratejiler sunar.

OYUNLAR EĞİTİM SÜRECİNİN BİR PARÇASI OLMALI
Eğitim ve öğrenmede Oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Oyunların eğitimde kullanılmasıyla ilgili dikkate alınması gereken bazı faktörler bulunmaktadır. Bunlar;
• Oyunlar, eğitim sürecinin bir parçası olmalı, ancak tamamen onun yerini almamalıdır. Oyunların eğlence ve öğrenme arasında dengeyi sağlaması önemlidir.
• Oyunlar, öğrencilerin belirli hedeflere ulaşmasına yardımcı olmalıdır. Oyunlar sadece eğlence amaçlı kullanılmamalı, öğrenme hedeflerini desteklemelidir.
• Oyunların kullanıldığı konular ve içerikler dikkatlice seçilmelidir. Öğrencilerin öğrenmesi amaçlanılan konular kapsamalı ve öğrenme hedeflerine uygun olmalıdır.
• Oyunların kullanıldığı yaş grubu dikkate alınmalıdır. Oyunların içeriği, karmaşıklığı ve zorluk seviyesi, öğrencilerin yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun olmalıdır.
• Oyunların kullanıldığı süre sınırlı olmalıdır. Oyunlar, öğrenme sürecinin bir parçası olarak kullanılmalı, öğrenme zamanının tamamını kaplamamalıdır.
Sonuç olarak oyunlar, eğitimde etkili bir öğrenme aracı olarak kullanılabilir. Ancak, oyunların eğitimdeki rolüne dikkat ederek, amaca uygun bir şekilde entegre edilmesi ve diğer öğrenme yöntemleriyle dengelenmesi esastır. Oyunlarda içerik, süre ve değerlendirme gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı ve öğrenme hedeflerini desteklemek amacıyla kullanılmalıdır.

Hangi derslerde Oyun’dan yararlanılıyor? Öğrenmede Oyun’un sağladığı faydalar neler?
Ders içeriklerine baktığımızda matematik alanında mantık oyunları, problem çözme becerilerini artırırken, strateji oyunları sayısal düşünmeye teşvik eder. Bilim alanında özellikle fizik ve kimya gibi deneysel derslerde, simülasyon veya oyun tabanlı öğrenme araçları aktif kullanılabilmektedir. Bu tür oyunlar bilimsel kavramları anlamak için öğrencilere interaktif bir ortam sunar. Tarih ve sosyal bilgiler alanlarında tarihi oyunlar veya strateji tabanlı oyunlar kullanılabilir. Bu oyunlar, öğrencilere tarihi olayları deneyimleme ve analiz etme şansı verirken, toplumsal ve kültürel konuları keşfetmelerine de yardımcı olur. Dil öğreniminde kelime dağarcığını geliştirmek, dilbilgisini öğrenmek veya yaratıcı yazma becerilerini geliştirmek için dil tabanlı oyunlar kullanılırken, kelime bulmacaları ve hikaye tabanlı oyunlar öğrencilerin dil becerilerini desteklemektedir. Bedensel branşlarda oyunlar, fiziksel aktivitelere öğrencileri teşvik ederken, sağlık konularını öğretmek için sağlık derslerinde de kullanılabilir. Egzersiz veya dans tabanlı oyunlar öğrencilere sağlıklı yaşam hakkında bilgi veren simülasyonlar sağlamaktadırlar. Sanatsal ve müziksel yaratıcılığı da teşvik etmek için oyunlar kullanılmaktadır. Müzik yapma uygulamaları, enstrüman eğitimi veya sanat yapma simülasyonları, öğrencilere sanatsal ifade becerilerini geliştirme fırsatı sunarlar. Kısacası oyunların kullanılabileceği derslerin sınırları yaratıcılık ve ihtiyaçlara bağlı olarak genişletilebilmektedir. Öğrenciler farkında olmadan oyun içerisinde kullandıkları bilgileri bedensel ve zihinsel olarak tecrübe ettiklerinden dolayı daha kalıcı bir kazanım sürecine girerler.

Hangi Oyun’un nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Öğrenme hedefleri, öğrenci profili, oyunun pedagojik değeri, materyal ve kaynak gereksinimleri, zaman ve mekan kısıtlamaları gibi faktörleri dikkate alan eğitimciler, öğrencilerin kazanması gereken beceri ve ilgi alanlarını göz önünde bulundurarak, pedagojik açıdan değerli ve öğrenciye fayda sağlayan oyunları seçerler. Aynı zamanda okulun kaynakları ve program akışı da oyun seçiminde etkili rol oynar. Bu faktörlerin bir kombinasyonuyla, oyunlaştırma eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanılır. Öğrencilerin eğlenceli ve etkileşimli bir öğrenme deneyimi yaşamaları sağlanır.

Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa Oyun’la eğitim verilmelidir?
Oyunla eğitim, çocukların öğrenme sürecini destekleyen etkili bir yöntemdir. Oyun, çocukların keşfetmelerine, deneyimlemelerine, sorun çözmelerine ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken öğrenme sürecini daha eğlenceli bir şekilde deneyimlemelerini sağlayan etkili bir yöntemdir. Okul öncesi dönemde çocuklar, temel becerileri öğrenmeye ve keşfetmeye başlarlar. Oyunla eğitim, bu dönemde özellikle etkili olabilir. Örneğin, yap-bozlar, boyama, kukla oyunları, hikaye anlatma ve müzik etkinlikleri gibi oyunlar, çocukların dil becerilerini, motor becerilerini ve sosyal yeteneklerini geliştirir. İlkokul döneminde çocuklar daha karmaşık becerileri öğrenmeye başlarlar. Bilimsel deneyler, bulmacalar, grup çalışmaları gibi etkinlikler, çocukların eleştirel düşünme, problem çözme ve işbirliği becerilerini geliştirirler.
Ortaokul ve lise döneminde çocuklar, daha derinlemesine bir öğrenme sürecine girdikleri için oyunla eğitim, bu dönemde de uygulanabilmektedir. Örneğin, simülasyon oyunları, tartışma grupları, projeler ve rol yapma oyunları gibi etkinlikler, çocukların eleştirel düşünme, analitik beceriler ve liderlik yeteneklerini de geliştirmektedir.

Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Eğitici oyunlar ve materyallerin çocuğun yaş gurubuna uygun olması önemlidir. Her yaş grubu için farklı gelişimsel beklentiler vardır, bu nedenle çocuğun gelişim düzeyine uygun materyaller seçimi önemli bir noktadır. Oyunların ve materyallerin içerikleri çocuğun gelişimine katkı sağlamalıdır. Çocuklar için alınacak oyun ve materyaller aktif kullanımına dayanıklı ve güvenlik standartlarına uygun materyaller olmalıdır. Farklı türde eğitici oyunlar ve materyaller seçmek, çocuğun farklı beceri ve yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olur. El becerilerini geliştiren, bilişsel yetenekleri destekleyen, sosyal etkileşimi teşvik eden veya fiziksel aktiviteyi artıran materyaller arasında çeşitlilik olması faydalıdır. Eğlenceli bir şekilde öğrenmek, çocuğun motivasyonunu artırırken, öğrenme deneyimini de daha etkili hale getirir.

OYUNLAR DERSE AKTİF KATILIM SAĞLIYOR
Oyun’un eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Eğitim sürecinde oyunların öğretmenlere sağlamış olduğu birçok katkı bulunmaktadır. Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu yükseltir, genellikle eğlenceli ve interaktiftir, bu da öğrencilerin daha aktif bir şekilde derse katılımlarına teşvik eder. Öğrenciler, oyunları oynamak için daha isteklidir ve bu da öğrenme sürecini daha keyifli hale getirir. Oyunlar, öğrencilerin öğrendikleri bilgileri pekiştirmelerine yardımcı olur. Örneğin, matematik oyunları, matematiksel kavramları uygulama ve pratik yapma gibi imkanlar sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrendikleri bilgileri kullanarak problem çözmeyi öğrenebilir ve uygulayabilirler. Bu noktalardan da anlaşılacağı gibi, oyunlar eğitim sürecinde öğretmenlere önemli katkılar sağlamaktadır. Öğretmenler, eğitim programlarına oyunu dahil ederek daha etkili bir öğrenme ortamı sağlarlar.

 

 

> Oyunlar öğrencilere daha etkili ve keyifli bir öğrenme deneyimi sunuyor

Hasan Çoroğlu - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

hasan_coroglu“Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla yeni bilgileri keşfetme, zorluklarla karşılaşma ve başarıları kutlama gibi ödüllendirici deneyimler yaşayabilirler. Hata yapma ve deneme-yanılma ile ilgili oyunlar, öğrencilere hata yapma ve deneme-yanılma sürecini deneyimleme fırsatı sunar. Uygulamalı beceri gelişimi ile ilgili oyunlar, öğrencilere pratik yapma ve becerilerini geliştirme fırsatı sunar.” 

Kavram Eğitim Kurumları olarak Oyun ve Eğitim konusuna yaklaşımlarınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller nelerdir?
Okullar oyun ve eğitim konusunda farklı yaklaşımlar benimsemekte ve öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmelerini sağlamak için çeşitli programlar ve modeller uygulamaktadırlar. Oyun tabanlı eğitim, öğrencilerin motivasyonunu artırırken, derinlemesine öğrenmeyi teşvik eder ve problem çözme becerilerini geliştirir. Öğretmenler ve okullar, oyun tabanlı öğrenmeyi müfredatlarına dahil ederek öğrencilerin motivasyonunu artırırken daha aktif bir öğrenme deneyimi sunarlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, okullar öğrencilere dijital öğrenme araçları sunmaktadırlar. Bu araçlar, interaktif ders materyalleri, e-kitaplar, öğrenme yönetim sistemleri ve çevrimiçi öğrenme platformları gibi çeşitli şekillerde olabilir. Bu araçlar, öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimi sunarken, takip ve değerlendirme süreçlerini kolaylaştırır ve öğrencilerin ilgi düzeylerine göre içerikler sağlarlar. Bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik alanlarında etkin olan STEAM eğitimi, öğrencilerin bu disiplinler arasındaki ilişkiyi keşfetmelerini ve bu becerileri kullanarak yaratıcı çözümler üretmelerini teşvik eder, proje tabanlı öğrenme ve pratik uygulamalar üzerine odaklanır. Oyun ve eğitim alanında kullanılan modeller arasında problem tabanlı öğrenme, oyunlaştırma, tasarım tabanlı öğrenme ve proje tabanlı öğrenme gibi yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu modeller, öğrencilerin aktif katılımını ve öğrenmeyi teşvik eden stratejiler sunar.

OYUNLAR EĞİTİM SÜRECİNİN BİR PARÇASI OLMALI
Eğitim ve öğrenmede Oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Oyunların eğitimde kullanılmasıyla ilgili dikkate alınması gereken bazı faktörler bulunmaktadır. Bunlar;
• Oyunlar, eğitim sürecinin bir parçası olmalı, ancak tamamen onun yerini almamalıdır. Oyunların eğlence ve öğrenme arasında dengeyi sağlaması önemlidir.
• Oyunlar, öğrencilerin belirli hedeflere ulaşmasına yardımcı olmalıdır. Oyunlar sadece eğlence amaçlı kullanılmamalı, öğrenme hedeflerini desteklemelidir.
• Oyunların kullanıldığı konular ve içerikler dikkatlice seçilmelidir. Öğrencilerin öğrenmesi amaçlanılan konular kapsamalı ve öğrenme hedeflerine uygun olmalıdır.
• Oyunların kullanıldığı yaş grubu dikkate alınmalıdır. Oyunların içeriği, karmaşıklığı ve zorluk seviyesi, öğrencilerin yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun olmalıdır.
• Oyunların kullanıldığı süre sınırlı olmalıdır. Oyunlar, öğrenme sürecinin bir parçası olarak kullanılmalı, öğrenme zamanının tamamını kaplamamalıdır.
Sonuç olarak oyunlar, eğitimde etkili bir öğrenme aracı olarak kullanılabilir. Ancak, oyunların eğitimdeki rolüne dikkat ederek, amaca uygun bir şekilde entegre edilmesi ve diğer öğrenme yöntemleriyle dengelenmesi esastır. Oyunlarda içerik, süre ve değerlendirme gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı ve öğrenme hedeflerini desteklemek amacıyla kullanılmalıdır.

Hangi derslerde Oyun’dan yararlanılıyor? Öğrenmede Oyun’un sağladığı faydalar neler?
Ders içeriklerine baktığımızda matematik alanında mantık oyunları, problem çözme becerilerini artırırken, strateji oyunları sayısal düşünmeye teşvik eder. Bilim alanında özellikle fizik ve kimya gibi deneysel derslerde, simülasyon veya oyun tabanlı öğrenme araçları aktif kullanılabilmektedir. Bu tür oyunlar bilimsel kavramları anlamak için öğrencilere interaktif bir ortam sunar. Tarih ve sosyal bilgiler alanlarında tarihi oyunlar veya strateji tabanlı oyunlar kullanılabilir. Bu oyunlar, öğrencilere tarihi olayları deneyimleme ve analiz etme şansı verirken, toplumsal ve kültürel konuları keşfetmelerine de yardımcı olur. Dil öğreniminde kelime dağarcığını geliştirmek, dilbilgisini öğrenmek veya yaratıcı yazma becerilerini geliştirmek için dil tabanlı oyunlar kullanılırken, kelime bulmacaları ve hikaye tabanlı oyunlar öğrencilerin dil becerilerini desteklemektedir. Bedensel branşlarda oyunlar, fiziksel aktivitelere öğrencileri teşvik ederken, sağlık konularını öğretmek için sağlık derslerinde de kullanılabilir. Egzersiz veya dans tabanlı oyunlar öğrencilere sağlıklı yaşam hakkında bilgi veren simülasyonlar sağlamaktadırlar. Sanatsal ve müziksel yaratıcılığı da teşvik etmek için oyunlar kullanılmaktadır. Müzik yapma uygulamaları, enstrüman eğitimi veya sanat yapma simülasyonları, öğrencilere sanatsal ifade becerilerini geliştirme fırsatı sunarlar. Kısacası oyunların kullanılabileceği derslerin sınırları yaratıcılık ve ihtiyaçlara bağlı olarak genişletilebilmektedir. Öğrenciler farkında olmadan oyun içerisinde kullandıkları bilgileri bedensel ve zihinsel olarak tecrübe ettiklerinden dolayı daha kalıcı bir kazanım sürecine girerler.

Hangi Oyun’un nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Öğrenme hedefleri, öğrenci profili, oyunun pedagojik değeri, materyal ve kaynak gereksinimleri, zaman ve mekan kısıtlamaları gibi faktörleri dikkate alan eğitimciler, öğrencilerin kazanması gereken beceri ve ilgi alanlarını göz önünde bulundurarak, pedagojik açıdan değerli ve öğrenciye fayda sağlayan oyunları seçerler. Aynı zamanda okulun kaynakları ve program akışı da oyun seçiminde etkili rol oynar. Bu faktörlerin bir kombinasyonuyla, oyunlaştırma eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanılır. Öğrencilerin eğlenceli ve etkileşimli bir öğrenme deneyimi yaşamaları sağlanır.

Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa Oyun’la eğitim verilmelidir?
Oyunla eğitim, çocukların öğrenme sürecini destekleyen etkili bir yöntemdir. Oyun, çocukların keşfetmelerine, deneyimlemelerine, sorun çözmelerine ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken öğrenme sürecini daha eğlenceli bir şekilde deneyimlemelerini sağlayan etkili bir yöntemdir. Okul öncesi dönemde çocuklar, temel becerileri öğrenmeye ve keşfetmeye başlarlar. Oyunla eğitim, bu dönemde özellikle etkili olabilir. Örneğin, yap-bozlar, boyama, kukla oyunları, hikaye anlatma ve müzik etkinlikleri gibi oyunlar, çocukların dil becerilerini, motor becerilerini ve sosyal yeteneklerini geliştirir. İlkokul döneminde çocuklar daha karmaşık becerileri öğrenmeye başlarlar. Bilimsel deneyler, bulmacalar, grup çalışmaları gibi etkinlikler, çocukların eleştirel düşünme, problem çözme ve işbirliği becerilerini geliştirirler.
Ortaokul ve lise döneminde çocuklar, daha derinlemesine bir öğrenme sürecine girdikleri için oyunla eğitim, bu dönemde de uygulanabilmektedir. Örneğin, simülasyon oyunları, tartışma grupları, projeler ve rol yapma oyunları gibi etkinlikler, çocukların eleştirel düşünme, analitik beceriler ve liderlik yeteneklerini de geliştirmektedir.

Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Eğitici oyunlar ve materyallerin çocuğun yaş gurubuna uygun olması önemlidir. Her yaş grubu için farklı gelişimsel beklentiler vardır, bu nedenle çocuğun gelişim düzeyine uygun materyaller seçimi önemli bir noktadır. Oyunların ve materyallerin içerikleri çocuğun gelişimine katkı sağlamalıdır. Çocuklar için alınacak oyun ve materyaller aktif kullanımına dayanıklı ve güvenlik standartlarına uygun materyaller olmalıdır. Farklı türde eğitici oyunlar ve materyaller seçmek, çocuğun farklı beceri ve yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olur. El becerilerini geliştiren, bilişsel yetenekleri destekleyen, sosyal etkileşimi teşvik eden veya fiziksel aktiviteyi artıran materyaller arasında çeşitlilik olması faydalıdır. Eğlenceli bir şekilde öğrenmek, çocuğun motivasyonunu artırırken, öğrenme deneyimini de daha etkili hale getirir.

OYUNLAR DERSE AKTİF KATILIM SAĞLIYOR
Oyun’un eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Eğitim sürecinde oyunların öğretmenlere sağlamış olduğu birçok katkı bulunmaktadır. Oyunlar, öğrencilerin motivasyonunu yükseltir, genellikle eğlenceli ve interaktiftir, bu da öğrencilerin daha aktif bir şekilde derse katılımlarına teşvik eder. Öğrenciler, oyunları oynamak için daha isteklidir ve bu da öğrenme sürecini daha keyifli hale getirir. Oyunlar, öğrencilerin öğrendikleri bilgileri pekiştirmelerine yardımcı olur. Örneğin, matematik oyunları, matematiksel kavramları uygulama ve pratik yapma gibi imkanlar sunar. Öğrenciler, oyunlar aracılığıyla öğrendikleri bilgileri kullanarak problem çözmeyi öğrenebilir ve uygulayabilirler. Bu noktalardan da anlaşılacağı gibi, oyunlar eğitim sürecinde öğretmenlere önemli katkılar sağlamaktadır. Öğretmenler, eğitim programlarına oyunu dahil ederek daha etkili bir öğrenme ortamı sağlarlar.

 

 

Son Güncelleme: Cuma, 30 Haziran 2023 13:52

Gösterim: 646

Chris Judd - Sevinç Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü

chriss_judd_sevinc_mayis_2023“Yabancı dil öğrenimi için anaokulundan liseye kadar bütüncül bir yaklaşım benimsiyor ve öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dil becerilerini geliştirmeleri için yoğunlaşıyoruz. Öğrencilerimizin, dil becerilerini geliştirirken risk almalarına ve hatalar yapmalarına izin veren, doğal ve gelişime açık bir öğrenme ortamı yaratmaya çalışıyoruz.”

Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi, kurumumuzun eğitim felsefesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Anaokulunun erken yıllarından itibaren öğrencilerimiz İngilizceyle doğal ve etkileşimli olarak temas kurarlar, böylece eğlenceli ve ilgi çekici bir ortamda dil becerilerini geliştirebilirler. Öğrencilerimiz sınıf seviyelerine göre ilerledikçe bu temelin üzerine inşa etmeye devam ediyoruz ve onların İngilizce akademik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken aynı zamanda Almanca gibi diğer yabancı dillere de ilgi duymalarını teşvik ediyoruz.
Yabancı dil öğrenimi için anaokulundan liseye kadar bütüncül bir yaklaşım benimsiyor ve öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dil becerilerini geliştirmeleri için yoğunlaşıyoruz. Öğrencilerimizin, dil becerilerini geliştirirken risk almalarına ve hatalar yapmalarına izin veren, doğal ve gelişime açık bir öğrenme ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz; oyunlar, şarkılar ve diğer çoklu ortam araçları gibi birçok öğretim yöntemi ve kaynağı kullanarak öğrenme sürecini ilgi çekici ve etkileşimli hâle getiriyorlar.

FIRST STEPS
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Sevinç Koleji olarak öğrencilerimizin yaşına göre değişen dil öğrenme ihtiyaçlarına yönelik programımızı değiştiriyoruz. Anaokulundan itibaren First Steps adlı bir program kullanıyoruz. Bu programda şarkılar, oyunlar, etkinlikler ve dijital materyaller kullanarak öğrencilerimizin yabancı dillere olan ilgilerini eğlenceli bir şekilde arttırmayı hedefiyoruz. İlkokula başladığında öğrencilerimiz okuma ve yazmaya başladığı için onlara sesleri ve harf şekillerini tanımalarına yardımcı olmak amacıyla fonetiği öğretiyoruz, matematik ve fen bilimlerini İngilizce olarak öğretiyoruz. Öğrenciler, İngilizce ve Almanca derslerinin sadece dil dersleri olmadığını; İngilizce ve Almancanın günlük hayatta iletişim kurmak için kullanılabileceğini anlamaya başlarlar.
Ortaokulda başlayan ve liseye kadar devam eden bir programımız var, adı da Global Connections. Bu program, akademik bilgi gelişiminin yanı sıra sunum, tartışma ve dünyayla iletişim kurma gibi daha yüksek seviye dil üretim becerilerine de önem verir.

YABANCI DİL İLE YURDTDIŞI KAPILARI AÇILIYOR
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz? Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kurumumuz, öğrencilerimize İngilizce ve Almanca olmak üzere iki yabancı dil öğrenme fırsatı sunmaktadır. İngilizce, uluslararası düzeyde en yaygın olarak kullanılan dillerden biridir ve iş dünyasında çokça kullanılmaktadır. Almanca ise, birçok ülkede kullanılan ve Avrupa'nın en popüler dillerinden biridir.
İngilizce ve Almanca arasında dilbilgisi ve kelime yapıları açısından benzerlikler vardır. Almancada da İngilizcede olduğu gibi bazı sözcükler Latin kökenlidir ve benzer anlamlar taşır. Ayrıca, İngilizce ve Almanca kelimelerin telaffuzları da benzerdir. Bu benzerlikler, öğrencilerimizin İngilizce öğrenme sürecinde Almancayı da öğrenmelerine olanak tanır ve aynı zamanda Almanca öğrenme sürecini de kolaylaştırabilir.
Almanca öğrenmenin avantajlarından biri, Almanya'da üniversite eğitimi alma fırsatının sağlanmasıdır. Almanya, dünya genelinde üniversite eğitim kalitesi açısından önde gelen ülkelerden biridir. Almancayı iyi bir şekilde öğrenen öğrencilerimiz, Almanya'daki üniversitelerde eğitim alma şansına sahip olabilirler. Ayrıca, Türkiye'de birçok Alman şirketi faaliyet göstermektedir ve Almanca bilen iş adamları ve iş kadınları için iş fırsatları da oldukça fazladır.
Birden fazla yabancı dil öğrenmenin avantajları vardır; farklı dilleri öğrenmek, öğrencilerimizin farklı kültürlerle daha iyi anlaşmalarına ve küresel vatandaşlar olarak yetişmelerine yardımcı olmak.
Kurumumuz öğrencilerimize İngilizce ve Almanca öğrenme fırsatı sunarak hem kişisel hem de profesyonel hayatlarında kendilerini geliştirmeleri için bir fırsat veriyoruz.

ONLINE KAYNAKLAR DOĞRU KULLANILMALI
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz? Özellikle yabancı dil öğreniminde online uygulamaların arttığını görüyoruz. Bu uygulamalar hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Dilin temel amacının insanlar arasında iletişim kurmak olduğunu unutmadan yabancı dil öğreniminde teknolojiden yararlanıyoruz.Teknoloji araçları, taş tabletlerden kalem, kâğıda, şimdi de canlı ve kaydedilmiş dijital içeriklere kadar gelişti. Öğrencilerimizi, dil öğrenirken kişiselleştirilmiş bir eğitim almalarını sağlayan daha ekonomik ve çeşitli okuma materyallerine erişebilmelerine olanak tanıyan çevrimiçi kütüphaneler gibi araçlarla destekliyoruz. Ancak, dil öğrenme sürecinde teknolojinin, gerçek öğretmenlerden daha önemli olmadığına inanıyoruz.
Teknolojinin önemi, bilgi ve dil arasındaki bağlantıdır. Bilgi her yüzyılda iki katına çıkarken bu hız şimdi bir ila iki yıl arasında değişiyor. Bu nedenle, öğrencilerimizin iş hayatında rekabetçi olmaları için hem dil hem de teknoloji becerilerini öğrenmeleri gerekiyor. Yabancı dil öğreniminde, doğru kullanıldığında teknolojinin öğrencilere sağlayabileceği faydalardan yararlanmak önemlidir.
Yabancı dil öğreniminde online uygulamaların artması, öğrencilerin dil öğrenim sürecinde daha fazla kaynağa erişmelerine olanak sağlar. Ancak, öğrencilerin bu kaynakları doğru bir şekilde kullanabilmesi için doğru rehberliğe ihtiyaçları vardır. Bu nedenle öğretmenlerimiz teknolojiyi etkin şekilde kullanabilen alt yapı ve donanıma sahiptirler. Online uygulamaları dikkatli bir şekilde seçip, kullanırken öğrencilerimizi bu konuda bilgilendirirler.

Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Öğrencilerimize müfredat sınavlarından farklı olarak uluslararası ölçüm sınavlarına da katılma imkânı sunuyoruz. Okul öncesi ve ilkokulda geleneksel testler yerine, çocuklarımızın öğrendiklerini sergileyebilecekleri etkinlikler, performanslar, drama veya portfolyo günleri gibi farklı yöntemler kullanıyoruz. Daha geleneksel testler ilkokulun 4. sınıfından itibaren başlar ve uluslararası standartlar çerçevesinde öğrencinin bilgi ve kavrama düzeyini merak eden velilere Cambridge sınavlarını öneriyoruz. Lise yıllarında ise, öğrencilerimizden İngilizce yeterlilik seviyelerinin yüksek olduğunu gösteren IELTS sınavına katılımlarını bekliyoruz çünkü bu sayede yurt dışındaki üniversitelerde veya Türkiye'deki İngilizce bölümlerde okuma imkânı elde edebilirler. Almanca öğrenen öğrencilerimiz için ise Göethe Enstitüsü tarafından yapılan Fit in Deutsch sınavına katılmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sınav, Almanca dil bölümlerinde okuyacak olan ortaokul ve lise öğrencilerimize Almanya'da üniversite okuma kapısı aralamaktadır.

ÖĞRENCİLERİ YURTDIŞI TECRÜBELERİ İÇİN TEŞVİK EDİYORUZ
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurt dışı tecrübelerine yönelik programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Elbette, Sevinç Koleji olarak yurtdışı tecrübeleri öğrencilerimiz için oldukça önemli buluyor ve bu doğrultuda onlara çeşitli seçenekler sunuyoruz. Yabancı dil öğrenimi için en önemli şeylerden biri dil öğrenimini pratiğe dökmek ve pekiştirmektir. Bu nedenle, ortaokul seviyesinde öğrencilerimizin ebeveynleri olmadan yurtdışına çıkması zor olsa da ilk yurt dışı tecrübesini okul gezisi veya yaz okulu programı ile yaşamasına zemin hazırlıyoruz. Lise seviyesinde ise First Robotics, MUN Konferansları veya diğer akademik programlarla bağlantılı olarak yurtdışı seyahatinden yararlanmalarını teşvik ediyoruz. Bu tür faaliyetlerle, öğrencilerimize yabancı dil becerilerini geliştirme fırsatı sunuyor, kültürlerarası farkındalık ve kendilerini geliştirme olanağı tanıyoruz.

> Sevinç Koleji yabancı dilde doğal ve gelişime açık program uyguluyor

Chris Judd - Sevinç Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü

chriss_judd_sevinc_mayis_2023“Yabancı dil öğrenimi için anaokulundan liseye kadar bütüncül bir yaklaşım benimsiyor ve öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dil becerilerini geliştirmeleri için yoğunlaşıyoruz. Öğrencilerimizin, dil becerilerini geliştirirken risk almalarına ve hatalar yapmalarına izin veren, doğal ve gelişime açık bir öğrenme ortamı yaratmaya çalışıyoruz.”

Kurum olarak yabancı dil eğitimi ile ilgili genel yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi, kurumumuzun eğitim felsefesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Anaokulunun erken yıllarından itibaren öğrencilerimiz İngilizceyle doğal ve etkileşimli olarak temas kurarlar, böylece eğlenceli ve ilgi çekici bir ortamda dil becerilerini geliştirebilirler. Öğrencilerimiz sınıf seviyelerine göre ilerledikçe bu temelin üzerine inşa etmeye devam ediyoruz ve onların İngilizce akademik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken aynı zamanda Almanca gibi diğer yabancı dillere de ilgi duymalarını teşvik ediyoruz.
Yabancı dil öğrenimi için anaokulundan liseye kadar bütüncül bir yaklaşım benimsiyor ve öğrencilerimizin İngilizce ve Almanca dil becerilerini geliştirmeleri için yoğunlaşıyoruz. Öğrencilerimizin, dil becerilerini geliştirirken risk almalarına ve hatalar yapmalarına izin veren, doğal ve gelişime açık bir öğrenme ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz; oyunlar, şarkılar ve diğer çoklu ortam araçları gibi birçok öğretim yöntemi ve kaynağı kullanarak öğrenme sürecini ilgi çekici ve etkileşimli hâle getiriyorlar.

FIRST STEPS
Yabancı dil öğretiminde hangi program ve uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Sevinç Koleji olarak öğrencilerimizin yaşına göre değişen dil öğrenme ihtiyaçlarına yönelik programımızı değiştiriyoruz. Anaokulundan itibaren First Steps adlı bir program kullanıyoruz. Bu programda şarkılar, oyunlar, etkinlikler ve dijital materyaller kullanarak öğrencilerimizin yabancı dillere olan ilgilerini eğlenceli bir şekilde arttırmayı hedefiyoruz. İlkokula başladığında öğrencilerimiz okuma ve yazmaya başladığı için onlara sesleri ve harf şekillerini tanımalarına yardımcı olmak amacıyla fonetiği öğretiyoruz, matematik ve fen bilimlerini İngilizce olarak öğretiyoruz. Öğrenciler, İngilizce ve Almanca derslerinin sadece dil dersleri olmadığını; İngilizce ve Almancanın günlük hayatta iletişim kurmak için kullanılabileceğini anlamaya başlarlar.
Ortaokulda başlayan ve liseye kadar devam eden bir programımız var, adı da Global Connections. Bu program, akademik bilgi gelişiminin yanı sıra sunum, tartışma ve dünyayla iletişim kurma gibi daha yüksek seviye dil üretim becerilerine de önem verir.

YABANCI DİL İLE YURDTDIŞI KAPILARI AÇILIYOR
Öğrencilerinize hangi yabancı dilleri öğrenme fırsatı sunuyorsunuz? Birden fazla yabancı dil eğitiminin avantaj ve zorlukları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kurumumuz, öğrencilerimize İngilizce ve Almanca olmak üzere iki yabancı dil öğrenme fırsatı sunmaktadır. İngilizce, uluslararası düzeyde en yaygın olarak kullanılan dillerden biridir ve iş dünyasında çokça kullanılmaktadır. Almanca ise, birçok ülkede kullanılan ve Avrupa'nın en popüler dillerinden biridir.
İngilizce ve Almanca arasında dilbilgisi ve kelime yapıları açısından benzerlikler vardır. Almancada da İngilizcede olduğu gibi bazı sözcükler Latin kökenlidir ve benzer anlamlar taşır. Ayrıca, İngilizce ve Almanca kelimelerin telaffuzları da benzerdir. Bu benzerlikler, öğrencilerimizin İngilizce öğrenme sürecinde Almancayı da öğrenmelerine olanak tanır ve aynı zamanda Almanca öğrenme sürecini de kolaylaştırabilir.
Almanca öğrenmenin avantajlarından biri, Almanya'da üniversite eğitimi alma fırsatının sağlanmasıdır. Almanya, dünya genelinde üniversite eğitim kalitesi açısından önde gelen ülkelerden biridir. Almancayı iyi bir şekilde öğrenen öğrencilerimiz, Almanya'daki üniversitelerde eğitim alma şansına sahip olabilirler. Ayrıca, Türkiye'de birçok Alman şirketi faaliyet göstermektedir ve Almanca bilen iş adamları ve iş kadınları için iş fırsatları da oldukça fazladır.
Birden fazla yabancı dil öğrenmenin avantajları vardır; farklı dilleri öğrenmek, öğrencilerimizin farklı kültürlerle daha iyi anlaşmalarına ve küresel vatandaşlar olarak yetişmelerine yardımcı olmak.
Kurumumuz öğrencilerimize İngilizce ve Almanca öğrenme fırsatı sunarak hem kişisel hem de profesyonel hayatlarında kendilerini geliştirmeleri için bir fırsat veriyoruz.

ONLINE KAYNAKLAR DOĞRU KULLANILMALI
Yabancı dil öğreniminde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz? Özellikle yabancı dil öğreniminde online uygulamaların arttığını görüyoruz. Bu uygulamalar hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Dilin temel amacının insanlar arasında iletişim kurmak olduğunu unutmadan yabancı dil öğreniminde teknolojiden yararlanıyoruz.Teknoloji araçları, taş tabletlerden kalem, kâğıda, şimdi de canlı ve kaydedilmiş dijital içeriklere kadar gelişti. Öğrencilerimizi, dil öğrenirken kişiselleştirilmiş bir eğitim almalarını sağlayan daha ekonomik ve çeşitli okuma materyallerine erişebilmelerine olanak tanıyan çevrimiçi kütüphaneler gibi araçlarla destekliyoruz. Ancak, dil öğrenme sürecinde teknolojinin, gerçek öğretmenlerden daha önemli olmadığına inanıyoruz.
Teknolojinin önemi, bilgi ve dil arasındaki bağlantıdır. Bilgi her yüzyılda iki katına çıkarken bu hız şimdi bir ila iki yıl arasında değişiyor. Bu nedenle, öğrencilerimizin iş hayatında rekabetçi olmaları için hem dil hem de teknoloji becerilerini öğrenmeleri gerekiyor. Yabancı dil öğreniminde, doğru kullanıldığında teknolojinin öğrencilere sağlayabileceği faydalardan yararlanmak önemlidir.
Yabancı dil öğreniminde online uygulamaların artması, öğrencilerin dil öğrenim sürecinde daha fazla kaynağa erişmelerine olanak sağlar. Ancak, öğrencilerin bu kaynakları doğru bir şekilde kullanabilmesi için doğru rehberliğe ihtiyaçları vardır. Bu nedenle öğretmenlerimiz teknolojiyi etkin şekilde kullanabilen alt yapı ve donanıma sahiptirler. Online uygulamaları dikkatli bir şekilde seçip, kullanırken öğrencilerimizi bu konuda bilgilendirirler.

Yabancı dil öğreniminde müfredat sınavları dışında yararlandığınız uluslararası ölçüm sınavları var mı?
Öğrencilerimize müfredat sınavlarından farklı olarak uluslararası ölçüm sınavlarına da katılma imkânı sunuyoruz. Okul öncesi ve ilkokulda geleneksel testler yerine, çocuklarımızın öğrendiklerini sergileyebilecekleri etkinlikler, performanslar, drama veya portfolyo günleri gibi farklı yöntemler kullanıyoruz. Daha geleneksel testler ilkokulun 4. sınıfından itibaren başlar ve uluslararası standartlar çerçevesinde öğrencinin bilgi ve kavrama düzeyini merak eden velilere Cambridge sınavlarını öneriyoruz. Lise yıllarında ise, öğrencilerimizden İngilizce yeterlilik seviyelerinin yüksek olduğunu gösteren IELTS sınavına katılımlarını bekliyoruz çünkü bu sayede yurt dışındaki üniversitelerde veya Türkiye'deki İngilizce bölümlerde okuma imkânı elde edebilirler. Almanca öğrenen öğrencilerimiz için ise Göethe Enstitüsü tarafından yapılan Fit in Deutsch sınavına katılmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sınav, Almanca dil bölümlerinde okuyacak olan ortaokul ve lise öğrencilerimize Almanya'da üniversite okuma kapısı aralamaktadır.

ÖĞRENCİLERİ YURTDIŞI TECRÜBELERİ İÇİN TEŞVİK EDİYORUZ
Yabancı dil öğreniminde öğrencilerinizin yurt dışı tecrübelerine yönelik programlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Elbette, Sevinç Koleji olarak yurtdışı tecrübeleri öğrencilerimiz için oldukça önemli buluyor ve bu doğrultuda onlara çeşitli seçenekler sunuyoruz. Yabancı dil öğrenimi için en önemli şeylerden biri dil öğrenimini pratiğe dökmek ve pekiştirmektir. Bu nedenle, ortaokul seviyesinde öğrencilerimizin ebeveynleri olmadan yurtdışına çıkması zor olsa da ilk yurt dışı tecrübesini okul gezisi veya yaz okulu programı ile yaşamasına zemin hazırlıyoruz. Lise seviyesinde ise First Robotics, MUN Konferansları veya diğer akademik programlarla bağlantılı olarak yurtdışı seyahatinden yararlanmalarını teşvik ediyoruz. Bu tür faaliyetlerle, öğrencilerimize yabancı dil becerilerini geliştirme fırsatı sunuyor, kültürlerarası farkındalık ve kendilerini geliştirme olanağı tanıyoruz.

Son Güncelleme: Çarşamba, 24 May 2023 20:49

Gösterim: 754


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.