Gündem
Türkiye’nin önde gelen isimleri geleceğin eğitimine yön vermek için SES'te buluşuyor
İyi Bir Eğitim Platformu tarafından 26-27-28 Nisan’da Antalya Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace’da düzenlenece...
TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Özel öğretim sektörünü hakettiği yere taşıyacağız
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği – TÖDER’in 9. Olağan Genel Kurulu’nda İbrahim…
'Türkiye Yüzyılı kadınların öncülüğünde yükselen bir çağ olacak'
Celile Eren ÖKTEN - Milli Eğitim Bakan Yardımcısı * Millî Eğitim Bakanlığının y…
Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümüze Sayılarla Eğitim
Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan "Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümü…
ÜNİVERSİTE
Üniversiteliler 'fon' için yarışacak
Üniversite Öğrencileri için Düzenlenen Ödüllü 4. Altın Yumurta Fon Yarışmasına kayıtlar 18 Eylül’de başlıyor. Takasbank...
YÖK: Üniversite kampüslerinde çok dilli tabelalar yaygınlaştırılmalı
Türkiye'nin uluslararası alanda yükseköğretimde ön sıralarda yer alması amacıyla…
Uluslararası Final Üniversitesi iş garantili programlarıyla öne çıkıyor
43 yıllık bir eğitim markası olan Final Eğitim Kurumları’nın ve KKTC’nin turizm …
Prof. Dr. İrfan Erdoğan’dan çağrı: Yeni asırda yeni ve özgün bir Türk Pedagojisi üretmek durumundayız
Boğaziçi Üniversitesi 2023 Yılı Mezuniyet Kutlaması çerçevesinde eğitim fakültes…
BURS REHBERİ
Özel okulların ücretsiz kontenjanları için merkezî yerleştirme yapılacak
Millî Eğitim Bakanlığınca şehit, gazi yakını ve koruma altına alınan çocukların kanuni hakları gereği özel okullara ücre...
Türkiye’deki öğrencilere Avrupa’da bilimsel araştırma fırsatı
Dünyanın önde gelen biyoteknoloji şirketlerinden Amgen’ın, Amgen Vakfı aracılığı…
İMİ Koleji, mezunlarını karşılıksız yükseköğrenim bursu ile destekleyecek
İMİ Koleji öğrencilerini yüksek ideallerine hazırlıyor, mezunlarına yükseköğreni…
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) burs başvuruları başladı
TOG Gençlik Bursları Fonuyla her yıl 1.500’den fazla gence burs desteği veren To…
Özel Okullar
‘Okul öncesinde 21. yüzyıl becerilerini temel alan eklektik bir program uyguluyoruz’
Saliha YÜCEL - Anaokulu Koordinatörü / Dilek CAMBAZOĞLU - CEO – Girne Koleji “Milli Eğitim programındaki kazanım ...
Sevinç Eğitim Kurumları Türkiye’ye Açılıyor!
Türkiye’nin nesilden nesile devredilerek yenilenen köklü eğitim kurumu Sevinç Eğ…
‘Kadınlar iş dünyasına esneklik, çeşitlilik ve farklı perspektifler kazandırıyor’
Elif Cebeciler - Sevinç Eğitim Kurumları Mali ve İdari İşler Direktörü &nbs…
‘Biz kadınlar yarattığımız ekosistemde, dokunduğumuz her birey ile birlikte kaliteyi yakalıyoruz’
Zerrin Akınlı - BİL Eğitim Kurumları Ortaokul- Lise KoordinatörüEmine Börühan - …
ÖĞRETMENLER ODASI
DAS Akademie Almanca Öğretmenleri Kariyer Merkezi
Türkiye’de Almanca eğitimi adına önemli projelere imza atan, yenilikçi ve vizyoner kurumlardan biri olarak öne çıkan DAS...
Boğaziçi Üniversitesi ve Sevinç Eğitim Kurumları’ndan işbirliği
Sevinç Eğitim Kurumları; Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ile öğretmenlerinin yönetim becerilerin...
İELEV Akademi ile yaşam boyu öğrenen ve öğreten öğretmenler yetişiyor
İELEV Okulları beş yıl önce kurduğu İELEV Akademi ile öğretmenlerinin profesyone…
Öğretmenlerin meslekî gelişimleri BİL Akademi eğitimleri ile destekleniyor
Emine Börühan - BİL Eğitim Kurumları Anaokulu-İlkokul Eğitim Koordinatörü “Düny…
Yenilikçi öğretmenler ve vizyoner yöneticiler bir okulu başarıya taşır
Eğitimde 63 yılı geride bırakmaya hazırlanan Tarhan Koleji’nin yönetici ve öğret…
DOSYA-Ulusal ve Uluslararası Projeleriyle Fark Yaratan Özel Okullar
ETKİNLİKLER
VEF Yurtdışı Eğitim Fuarı 22-23 Mart’ta İstanbul’da
VEF Yurtdışı Eğitim Fuarı 20. kez kapılarını açıyor
Mektebim Koleji “Anadolu Rüyası Kahraman Mektepliler” ile tarihe ışık tutuyor
Eğitim dünyasının tüm paydaşları GESS Türkiye 2023’de buluşuyor
Türkiye'nin ilk dijital öğrenme pazaryeri açıldı
Solve for Tomorrow bilim yarışması başvuruları başladı
Karanlık Bazı Akşamlar okuyucularıyla buluştu
Dünyanın İlk Dijital STEM+ Sanat Bienali başlıyor
ALMANYA’DA YÜKSEKÖĞRENİM FUARI KAPILARINI 3. KEZ AÇIYOR
7. YILIN EĞİTİMDE BAŞARI ÖDÜLLERİ
EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
24-01-2024
Öğretmen-Öğrenci Arasındaki Kuşak Çatışm…
Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi Değerli Okurlar,...
03-11-2023
Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türkiye’ni…
Prof. Dr. Cemil Öztürk - Marmara Üniversitesi Atat...
24-10-2023
Cumhuriyet’ten Günümüze Öğretmen Eğitimi…
Ömer Balıbey - MEB Eski Öğretmen Yetiştirme ve Gel...
23-05-2023
ChatGPT bana yabancı dil eğitiminde öne …
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Gazi Üniversitesi Eğiti...
30-01-2023
2023’e girerken Milli Eğitim ve özel öğr…
Hami Koç - Eğitim Yöneticisi - Sosyolog 2023 yılı...
22-12-2022
Oyunlaştırma ile keyifli ve kalıcı bir y…
Nilgün Akdoğan - DAS Akademie Kurucusu / Mona Ayku...
15-12-2022
10 Maddede Nitelikli Öğretmen Yetiştirme
Dr. Sakin Öner Atatürk, “En büyük eserim!” dediği...
25-04-2022
Yabancı dil eğitiminde teknoloji nasıl e…
Doç. Dr. Emrah Ekmekçi - Ondokuz Mayıs Üniversites...
15-11-2021
Pandemi sürecinde akademisyenlerin çalış…
Öğr. Gör. Uzm. Fzt. Menşure Canpolat / Şişli MYO /...
03-06-2021
Bilgisayar oyunları yabancı dil öğrenimi…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
20-03-2021
PISA İyi Oluş (Well-Being) Sonuçlarının …
Neriman Öztürk / Okan Üniversitesi Eğitim Yönetimi...
19-01-2021
2020 yılının eğitim gelişmelerini mi yok…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
26-06-2020
10 Soruda UNESCO Küresel Eğitim İzleme R…
Umay Aktaş Salman / ERG Araştırmacısı UNESCO Küre...
01-06-2020
Öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı …
Doç.Dr. Coşkun KÜÇÜKTEPEİstanbul Üniversitesi-Cerr...
28-05-2020
Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
25-04-2020
Uzaktan eğitim yoluyla yabancı dil öğret…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
01-02-2020
Hatice Yılmaz: Başarının formülü değişti…
Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koo...
25-12-2019
“BAŞARIYA” GİDEN YOLDA EKİP ÇALIŞMASI
Zehra Kasap / Şişli Terakki Anaokulu ve İlkokulu M...
Öğrenme ve ev ödevi ilişkisi
Kayhan Karlı / Eğitimci - YazarEğitim sistemleri içinde son yılların en tartışılan konularından birisi de ev ödevleri konusu. Bu konuda yapılan pek çok araştırma bize farklı veriler sunmakla birlikte ev…
Eğitimde değişiklik var, gelişme yok!
Dr. Ali Akdoğan / TÖDER Yönetim Kurulu Üyesi Türkiye’de eğitim sistemi uzun yıllara dayalı bir tartışma alanıdır. Amaç bakımından iyileşme sağlayacağı düşünülerek gidilen değişiklikler yeni sorunlara sebep olmakta ve işin içinden…
Sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin eğitimdeki yeri
Dr. Sakin Öner - TEVDAK Genel Sekreteri Okullarımızda ders dışı zamanlarda yapılacak etkinliklerin, öğrencilerin hayata hazırlanmaları, bireysel yetenek ve becerileri ile sanatsal zevklerini geliştirmeleri açısından büyük önemi vardır. Hatta bu etkinliklerin…
Gençler kendi yollarını bulmalı!
Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Geleceğin dünyası ve geleceğin meslekleri ifadeleri doksanlı yıllardan bu yana popülaritesini koruyor. Doksanlarda iki binli yıllarda geleceğin mesleği olacağı tahmin edilen…
Hayati Oktay: 2019 üniversite tercihleri
Hayati Oktay - Uzman Eğitimci Yaklaşık 2.5 milyon adayın katıldığı ve Haziran ayında yapılan YKS sınavının sonuçları ÖSYM'nin takvimine göre 18 Temmuz'da açıklanacak. Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri…
Tercihlerde çok seslilik yaşanıyor oysa tek yürek tercih yapıyor
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Öğrenciler için 2018-2019 eğitim öğretim yılı sınav maratonu hem ortaokul…
Salim Ünsal: Üniversite tercihleri ve tuzaklar
Salim Ünsal – Eğitim UzmanıHer yıl üniversite tercihleri başladığında teknik tercih kavramları üzerinden adayların şanslarını azaltıp artırmalarını konuşuruz. Aslında belirlenen resmi tercih bildirim sürecine gelinceye kadar adayların ilgi, yetenek ve…
John Dewey’nin Türkiye Eğitim Raporu
John Dewey’nin Türkiye Eğitim Raporu ve Öğretmen Yetiştirme Sorunlarımız ÜzerineProf. Dr. Cemil Öztürk / Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi artı eğitim Dergisi bana "21. Yüzyılda Öğretmenlik ve Öğretmen Yetiştirme" konulu bir…
Eğitimde amaçlara uygun ölçme değerlendirmenin önemi
İsmail İspir - RICOH TURKEY Innovation Manager ÖLÇME DEĞERLENDİRMEDE AMAÇLARA UYGUNLUK Günümüzde, tüm eğitim kurumları öğrenci performanslarını ölçmek ve gelişimlerini planlayabilmek amacıyla çeşitli yazılım ve cihazlar kullanmaktadır. Esas itibarıyla ölçme değerlendirme için…
Önceki
Sonraki
Sayfa:
EĞİTİM VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ
Cumhuriyet’ten günümüze Türkiye’de öğretmen yetiştirme sorunu
Ülkemizde öğretmen eğitimi toplumumuzdaki siyasal, sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmelere paralel bir yol izlemiş ve önemli sorunların yaşandığı bir alan olmuştur. Cumhuriyet dönemine geçilirken de öğretmen yetiştirme konusu çok önemli bir sorun olarak acil çözümler bekleyen alanlardan birisi olmuştur. Öğretmen eğitiminin yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önünde önemli bir sorun olarak bulunmasının temel nedeni geçmişte bu konuda bir kalıtın yok denecek kadar az olmasıydı. Örneğin 1923'te 10102 ilkokul öğretmeni bulunuyordu. Bunların 1081'i kadın, 9021'i erkekti. Mesleki öğrenim görmüş olanların 378'i kadın, 2356'sı erkek olmak üzere toplam 2734 idi. Bunların önemli bir kısmı da medreselerin alt sınıflarından ayrılmış, yarım yamalak bir öğrenimle 1-2 senelik Darülmuallimin’lerden mezun olmuş, çoğu imamlık ve müezzinlikle de görevli kişilerden oluşmaktaydı. Geri kalan 7368 öğretmenden 1357'si ancak ilköğrenim görmüş, 711'i doğrudan medreseden ayrılmış, 152'si düzenli bir öğrenim görmemiş, 2107'si hiçbir öğretmenlik ehliyeti taşımayan kişilerden oluşmaktaydı (Akyüz 2001: 344).
Ülkemiz son 150 yıldır değişik (bazen çelişik) öğretmen eğitim sistemlerinin geliştirildiği, uygulamaya konulduğu ülkelerden birisi olmuştur. 150 yıllık bir geçmişe sahip öğretmen yetiştirme uygulamalarımız tarihsel bir bakışla değerlendirildiğinde, Osmanlı döneminde gençliğin eğitimi önemli bir konu olarak görülmekle birlikte ordu ve dini kuruluşlar tarafından gereksinim duyulan kişilerin eğitimine ağırlık verildiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet döneminde öğretmen yetiştirme sorunu oldukça karmaşık olmuştur (Akyüz 1989: 421). 1924-1925 öğretim yılından itibaren Darulmuallimin adı Muallim Mektebi ve 1935'lerden itibaren de öğretmen okulu olarak değiştirilmiştir. Sayıları çok fakat öğrencileri az ve öğretimi yetersiz ilköğretmen okullarının sayıları azaltılıp öğrenci mevcudu ve öğretiminin niteliği yükseltilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte 1940'ta köy enstitüleri kuruluncaya kadar ilköğretmen okulları ile gereksinim duyulan öğretmeni sayısal olarak dahi yetiştirmek mümkün olmamıştır.
Cumhuriyet yönetimi, ilk yıllarında öğretmenliği bir meslek haline getirmek için yasal çaba harcamıştır. 13 Mart 1924 tarihli Orta Tedrisat Kanununun 1. maddesine göre "muallimlik devletin umumi hizmetlerinden talim ve terbiye vazifesini üzerine alan, müstakil sınıf ve derecelere ayrılan bir meslektir”. 22 Mart 1926 tarihli ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanunun 12. maddesinde de "maarif hizmetlerinde aslolan muallimliktir" ifadesi yer almaktadır. Yasal düzenlemelerde yer alan bu ifadelerin anlamı şudur: (a) Öğretmenlik, devletin bir kamu görevi olan öğretim ve eğitimi üstlenen' bir meslektir, (b) Öğretmenliğin öğretim ve eğitim hizmetleri arasında, önceliği ve üstünlüğü vardır (Akyüz 2001: 344). Eğitim öğretim hizmetlerinde öğretmenliğin öncelikli olarak değerlendirilmesine rağmen öğretmen olma ölçütlerinde bu yasal düzenlemelerin gerektirdiği veya ön gördüğü titizliğe uyulmamıştır. Öğretmenlik mesleği Osmanlıdan devrolunan uygulamalar doğrultusunda kapısı açık girişi kolay bir meslek olmadan öteye gidememiştir
Eğitim Bakanlığı, yasal metinlerde, öğretmenliği bir "uzmanlık" mesleği olarak tanımlamış, fakat doğru olan bu görüş kağıt üzerinde kalmış, Bakanlık bu mesleğin "uzmanlık" değil , "herkesin yapabileceği bir iş" olduğunu gösteren politikalar izlemiştir. Böylece, ilköğretimde öğretmenlerin geldiği kaynak sayısı günümüzde 433'e çıkmıştır.
Öğretmen yetiştirme uygulamalarımızda 1996 yılına kadar toplumun gereksinimi olan ve öğretmenden toplumun beklentilerine uygun olarak- bu beklentiler toplumun gelişmişlik düzeyiyle ilgilidir- “her şeyi bilen öğretmen” ‘i yetiştirme amaçlanmaktaydı. 1923’ten beri yetiştirmeye çalıştığımız öğretmenlerden toplumsal kalkınma doğrultusunda toplumun itici gücü olmaları beklenmiştir. Öğretmenlerden yetiştirmeye çalıştığı öğrencilerin ve içinde bulunduğu çevrenin ekonomik, siyasal, hukuksal, sağlık, beslenme, psikolojik vb. alanlarındaki gereksinimlerine cevap vermesi beklenmekteydi. Bu beklentinin eğitimin toplumdaki işlevlerinden kaynaklandığı görülmektedir.
Öğretmen yetiştirme Türkiye eğitim sisteminin en önemli sorun alanlarından birisi olmuş ve bugün dahi bu alan bir sorun olmaktan çıkamamıştır. Yukarıda öğretmen yetiştirme tarihimize kısaca bakmaya çalıştık. Bu tarihsel gerçekliği vermemizin amacı öğretmen yetiştirme uygulamalarımızın çok çeşitli, çok sorunlu ve çoğu zaman kendisinden istenileni veremeyen bir nitelikte olmasıydı. Bu durumu, Akyüz, eğitim tarihimizden öğretmen yetiştirme konusuyla ilgili hangi dersleri çıkarmamız gerektiğini yanıtlarken şöyle özetlemektedir: (a) Genellikle niteliğe önem verilmeyen bir eğitim politikası izlenmiştir, (b) Eğitimin doğasına uygun kişilikte ve yapıda öğretmenler yetiştirilememiştir, (c) Milli bilinçten yoksun öğretmenler yetiştirilmiştir, (d) Doğaya ve çevreye karşı duyarsız bir öğretmen kitlesi yetiştirilmiştir, (e) Toplumun büyük çoğunluğu öğretmenin çabasını desteklemekten uzak kalmıştır, (f) Bir eğitim sorunu olarak öğretmen yetiştirme bir model, para sorunu değil, ciddi olarak ele alınması gereken devletin temel sorunudur (M.E.B., 1992, 116).
Türkiye’de bir çocuğun geleceğinin ne olacağını belirlemede, o çocuğun ilkokul öğretmeninin kim olduğu anne-babasının kim olduğundan daha belirleyici olmaktadır. Bir X öğretmeninin Anadolu'nun herhangi bir köyünde bir sınıfta öğretmenlik yapması, öğretmenlik yaptığı sınıftaki çocukların belki de yaşamlarında yakalayabildikleri en büyük şans ya da en büyük şanssızlık olacaktır. Biz yetiştirdiğimiz öğretmenlerin, bütün çocuklarımızın en büyük şansları olmalarını sağlamalıyız. Kendi çocuklarımızı gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz öğretmenleri yetiştirmeliyiz. Kartal (2002) bu noktayı yaptığı bir benzetme ile şöyle açıklamaktadır: "Baharın başlangıcında, tam da filizlerin yeni yeni kendilerini gösterdikleri dönemde bir fırtına olur. Bu fırtına şiddetli eser, buram buram eser ve Anadolu'nun pek çok yerini kasıp kavurur. Halk bu fırtınaya "filizkıran fırtınası" adını koymuştur. Bu fırtına taze ve gevrek filizleri kırar, ağaçlara zarar verir. Çocukları ve gençleri bu taze gevrek filizlere benzetirsek öğretmenlerin onlara özenle davranmalarını ve filizkıran fırtınasına maruz kalmamalarını istemekteyiz". Öğretmenlerimizin filizkıran fırtınası olmamaları onların hizmet öncesi öğretmen eğitimlerine bağlıdır. Filizkıran olmayan öğretmeni yetiştirici bir öğretmen eğitimi ve yapılanmasına gidilmesi artık zorunluluktur.
Öğretmen yetiştirme uygulamalarına bir göz attığımızda özellikle “ortaöğretim alan” öğretmenlerinin yetiştirilmesi uygulamalarında bir kargaşanın ve niteliksizliğin yaşanmakta olduğunu görmekteyiz. 2014 Yılı içerisinde Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararları çerçevesinde Eğitim Fakültesi dışındaki fakültelerden mezun olan yaklaşık 90.000 öğrenciye Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifikası verilmesi planlanmış, bu öğrencilerden bir kısmı halen 2015 Ocak ayında mezun olacak şekilde 78 üniversitenin eğitim fakültelerinde eğitim almaya devam etmektedir. Bu eğitimler bu öğrencilere verilirken nitelik ve bir ideal geri planda kalmış öğrenci talebi ve üniversitelerin bu uygulamaları bir gelir kaynağı olarak görmeleri ön plana çıkmıştır. 2014-2015 öğretim yılı güz yarıyılında da bu programlara öğrenci alınması için çalışmalar yapılmakta ve büyük bir olasılıkla 30-40 bin civarında bir öğrenci grubu daha programlara alınacaktır. Eğitim Fakültesi dışındaki fakültelerden mezun olan öğrenciler öğretmen olabilir mi? Elbette olabilir, ancak hali hazırdaki uygulandığı biçimde olmaz. Bu programlar öğretmen yetiştirmiyor, öğretmen olabilmek için yasal bir zorunluluk olan gerekli sertifikayı veriyor. Geçmişte okumaya/okutulmaya çalışılan çocuklar için bir umut ifadesi olarak söylenen “okusun/okutalım hiçbir şey olmazsa öğretmen olur” söylemi bu günlerde “Her Türk Öğretmen Doğar” sloganına dönüşmüş gözüküyor.
Doç. Dr. Mehmet Üstüner
İnönü Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
Eğitim Bilimleri Bölümü
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
EĞİTİM VE SEKTÖR
YURTDIŞI EĞİTİM
YAZARLAR