banner

Eğitim sektöründe kurumsallaşma ve marka artık çok önemli




Dönüşüm sürecinin başlaması ile beraber çoğu dershane özel okulculuğa geçiş yapmaya başladı. Dünyanın diğer ülkelerinde bu aşamalar çoktan tamamlandı. Ancak Türkiye’de maalesef son on yıl içerisinde fazla bir ilerleme kaydedilemedi.

Hükümetin dershaneleri özel okula dönüştürme çalışmaları, özel eğitim payının ülkemizde %3’lerden %15’lere çıkarılması hedefi ile beraber özel okul sayılarını mevcut durumdan 5 kat daha artıracak. Bu durum da velilerin, kurumsal ve marka itibarı güçlü kurumlardan yana tercih kullanmalarını sağlayacak.

Eğitimde son on yıla bakıldığında Türkiye’de özel eğitim payı dünya oranına göre çok geride. Genel anlamda teknolojinin hızlı gelişimi ve küreselleşen dünyada tüm ülkelerde özel eğitim payının yıllara göre istikrarlı artışına rağmen ülkemizde çoğu nedenden dolayı bu oran ilerleyemedi.

Önümüzdeki süreçte özel eğitim alanında neler farklılaşacak?

Dönüşüm sürecinin başlaması ile beraber çoğu dershane özel okulculuğa geçiş yapmaya başladı. Dünyanın diğer ülkelerinde bu aşamalar çoktan tamamlandı. Ancak Türkiye’de maalesef son on yıl içerisinde fazla bir ilerleme kaydedilemedi. Ancak dönüşüm süreci ile kurumsallaşma ve markalaşma büyük şehirleri aşarak Anadolu’nun yerel kültürü ile buluşuyor. Bu durumda da ülke genelinde veli ve öğrencilerin tercihleri eğitimde kendini kanıtlamış akademik başarı oranı yüksek kurumsal okullardan yana oluyor.

Aynı zamanda eğitimde var olması gereken başarının yanı sıra marka itibarı ve kurumsal çalışmaların da hem sektör hem hedef kitle algısı ve güveni açısından son derece önemli. Eskiden marka rekabeti büyük şehirlerde mevcutken şu anda tüm Türkiye’de tüm illerde rekabet artmış durumda. Bu rekabet ortamının içerisinde yerel marka isimleri ile okullaşmaya giden kurumların ayakta kalması imkansız hale geldi.

Yerel bir kurumun tek başına, küreselleşme süreci içinde gerçekleşen fazla sayıdaki değişikliği takip edip uygulaması çok güç.  Yerel kurumlar içerisinde; değişen eğitim öğretim çalışmalarını kuruma entegre etme, teknolojik gelişmeleri eğitim alanına uyarlayarak okullarda uygulama, Piar&Arge çalışmaları, PR ve tanıtım çalışmaları, sosyal medyanın aktif ve doğru kullanımı, marketing çalışmalarını yürütmek de imkansız hale gelecektir. Bu durumda yerel kurumun marka kalitesi artamayacağı gibi diğer rakip kurumlar yanında itibarsız bir algı oluşacaktır.

Markalaşmaya giden her yerel kurumun kurumsal itibar anlamında güçleneceğini ve eğitim kalitesi ile birlikte kurumsal kalitesinin de yükseleceğini söylemek mümkün. Kurumsallaşmayı tercih eden okullar, yerel düzeyden sıyrılarak ulusal okul haline gelmekte. Biltest Okulları ise, her ilde bir okul hedefi ile ilerleyerek bir “Türkiye okulu’’ olarak ilerliyor. Ayrıca ulusal düzeye ulaşan okullar, öğrencilerini birer dünya vatandaşı olarak yetiştirebilirken bu durum da velilerin çocukları için benimsedikleri en önemli ayrıntıyı hayata geçiriyor.

Biltest Okulları CEO’su Faruk Tatar

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.