Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Ek yerleştirme sonuçlarına göre bir yükseköğretim programına katılma hakkı kazanan adaylar, kayıt işlemlerini bugünden itibaren 4 Eylül'e kadar yapabilecek.
Üniversitelere ek yerleştirme sonuçlarına göre bir yükseköğretim programına katılma hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri, bugünden itibaren 4 Eylül'e kadar yapılabilecek.
ÖSYM, 2015-ÖSYS ek yerleştirme sonuçlarını 28 Ağustos'ta açıkladı. Buna göre, bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların kayıt işlemleri, ilgili üniversiteler tarafından 4 Eylül'e kadar gerçekleştirilecek.
Adayların, kayıt olmak için yerleştirildikleri yükseköğretim programının bağlı bulunduğu üniversiteye gerekli belgelerle başvurmaları gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ek yerleştirme sonuçlarına göre bir yükseköğretim programına katılma hakkı kazanan adaylar, kayıt işlemlerini bugünden itibaren 4 Eylül'e kadar yapabilecek.
Üniversitelere ek yerleştirme sonuçlarına göre bir yükseköğretim programına katılma hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri, bugünden itibaren 4 Eylül'e kadar yapılabilecek.
ÖSYM, 2015-ÖSYS ek yerleştirme sonuçlarını 28 Ağustos'ta açıkladı. Buna göre, bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların kayıt işlemleri, ilgili üniversiteler tarafından 4 Eylül'e kadar gerçekleştirilecek.
Adayların, kayıt olmak için yerleştirildikleri yükseköğretim programının bağlı bulunduğu üniversiteye gerekli belgelerle başvurmaları gerekiyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 31 Ağustos 2015 10:42
Gösterim: 1571
TEOG kapsamında 2. dönem nakil sonuçları açıklandı. Adaylar, T.C kimlik numaralarıyla sonuçları öğrenebilirler.
Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında uyguladığı 2. dönem nakil sonuçlarını açıkladı.
Adaylar, nakil ve yerleştirme sonuçlarını T.C kimlik numaralarıyla www.meb.gov.tr adresinden ekranından öğrenebilirler.
24-28 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleşen yerleştirmeye esas nakil için 341.166 öğrenci müracaatta bulundu. Bu öğrencilerden 69.742’si tercihleri doğrultusunda bir başka okula nakilleri gerçekleştirildi.
3. dönem başvuruları bugün başladı
Üçüncü dönem nakil başvuruları ise 31 Ağustos-4 Eylül tarihlerinde yapılacak. Üçüncü dönem nakil sonuçlarının açıklanacağı tarih 7 Eylül.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TEOG kapsamında 2. dönem nakil sonuçları açıklandı. Adaylar, T.C kimlik numaralarıyla sonuçları öğrenebilirler.
Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında uyguladığı 2. dönem nakil sonuçlarını açıkladı.
Adaylar, nakil ve yerleştirme sonuçlarını T.C kimlik numaralarıyla www.meb.gov.tr adresinden ekranından öğrenebilirler.
24-28 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleşen yerleştirmeye esas nakil için 341.166 öğrenci müracaatta bulundu. Bu öğrencilerden 69.742’si tercihleri doğrultusunda bir başka okula nakilleri gerçekleştirildi.
3. dönem başvuruları bugün başladı
Üçüncü dönem nakil başvuruları ise 31 Ağustos-4 Eylül tarihlerinde yapılacak. Üçüncü dönem nakil sonuçlarının açıklanacağı tarih 7 Eylül.
Son Güncelleme: Pazartesi, 31 Ağustos 2015 11:08
Gösterim: 1143
MEB Müsteşarı Tekin, "Öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimin çok daha kalitelisini, ücretsiz takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Yeni eğitim öğretim dönemiyle öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimden çok daha nitelikli ve kaliteli bir eğitimi, etkin bir şekilde faaliyete devam edecek olan takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz" dedi.
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme Yönergesi kapsamında ortaokul ve ortaöğretim kurumlarında Destekleme ve Yetiştirme kurslarının geçen yıl ekim ayından itibaren açıldığını, mezunlara ise halk eğitim merkezlerinde takviye kursu verildiğini belirtti.
Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, Ekim 2014'ten itibaren 18 bin 290 okulda açılan 179 bin 306 kursa, 2 milyon 687 bin 946 öğrencinin devam ettiğini ve kurslarda 12 bin 284 öğretmenin de görev aldığını bildiren Tekin, kursların herhangi bir derse yönelik olmadığının altını çizdi.
Kurslarda, aynı zamanda kültürel, sanatsal ve sportif alanlardaki yeteneklerin geliştirileceği programların bulunduğunu ifade eden Tekin, öğrencilerin herhangi bir dersten yeterli kişi sayısı oluştuğunda kurs açılmasını talep edebileceğini söyledi.
Eğitim öğretim yılının başında takviye kurslarının etkin bir şekilde faaliyete geçeceğini kaydeden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takviye kurslarına ilişkin e-kurs modülü hazırladık. Modül okullar açılmadan hizmete sunulacak. Çocuklarımız o modül üzerinden takviye kurslarına başvuracak. Örneğin, 9. sınıf beden eğitimi dersinden veya herhangi bir dersten 'takviye kursu istiyorum' diyecek. Aynı şekilde kurs açmak isteyen öğretmenlerimiz de 'takviye kurslarına katılmak istiyorum ve kurs vermek istiyorum' şeklinde modülde kendilerine tanımlanan alanlardan başvurularını yapacak.
Bilindiği üzere bu kurslara destek olan öğretmenlerimize bazı ayrıcalıklar tanıdık. Bu kurslar kapsamındaki ek ders ücreti hesaplamaları iki kat olacak, bir yıl boyunca kurs vermeye devam eden öğretmenlerimizin hizmet puanları yüzde elli fazlasıyla hesap edilecek ve öğretmenlerimiz sadece kendi okullarında değil talep olması halinde başka okullarımızda da kurs verebilecek.
Velilerimiz de modül üzerinden çocuklarının hangi okulda kurs aldığını, öğretmeninin adını ve bilgelerini görebilecek, takviye kurslarına devam edip etmediğini, hangi hafta ve hangi gün hangi ünite ve konuyu işlediklerini ya da işleyeceklerini kurslarda yapılan değerlendirme sınavlarındaki sonuçlarını, bu kurslarda ne kadar gelişim kaydettiğini izleyebilecekler. Böyle bir modül oluşmuş durumda. Yakın bir zamanda, eylül ayının başı itibarıyla faaliyete geçecek."
Tekin, okul ve ilçe müdürlüklerinin koordinesinde başvuruların eşleştirileceğini ve istisnasız kurs merkezi kabul edilen bütün okullarda, hem öğrenci hem öğretmen talebi olması halinde kursların açılacağını söyledi.
Dershanelerin, faaliyetlerinin 1 Eylül itibarıyla sona ereceğini anımsatan Tekin, dershanelerde, öğrencilere paket program sunulduğunu, veli veya öğrencilere tercih şansının bulunmadığını dile getirdi.
Dershanelerde ne tür bir eğitim verildiği, hangi konuların ne sıklıkta hangi müfredata uygun işlendiğine dair ellerinde veri olmadığına işaret eden Tekin, "Şimdi veli, öğrenci herhangi bir kursa başvurduğu zaman, eğitim öğretim yılı içerisinde kaç saat ders alacak, hangi hafta, hangi konuyu kaç saat işleyecek, en küçük detayına kadar bilecek" diye konuştu.
Özel hukuk sözleşmesine uygun bir biçimde velinin, ne tür bir hizmet satın aldığını, ne tür bir sözleşmenin altına imza attığını ve karşılığında ne tür hizmet alacağını önceden bileceğini aktaran Tekin, öğrencilerin, okuldaki takviye kurslarından memnun olmaması halinde programları Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylanmış olan ve Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden izin alarak kurulan özel öğretim kurslarına devam edebileceğine dikkati çekti.
Velilerin parası cebinde kalacak
Öğrencilerin bazı dersleri okuldaki takviye kurslarından bazı dersleri de özel öğretim kurslarından alabileceğinin altını çizen Tekin, şunları kaydetti: "Böyle bir seçme özgürlüğü oluşturmuş olduk. Takviye kurslarıyla birlikte özel öğretim kurslarının da yeni öğretim yılı başından itibaren etkin ve faal bir biçimde hizmet etmesini sağlayacak tüm tedbirleri alıyoruz. Açtığımız takviye kurslarıyla çocuğunu dershaneye gönderen velilerin, hem dershaneye verdikleri para ceplerinde kalacak hem de dershanelere para vererek aldıkları hizmetten daha nitelikli eğitim hizmetini okullarımızda vereceğiz. Vatandaşlarımız, velilerimizin, öğrencilerimizin tedirgin olmasını gerektirecek hiçbir şey yok. Yeni eğitim öğretim dönemiyle öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimden çok daha nitelikli ve kaliteli bir eğitimi, etkin bir şekilde faaliyete devam edecek olan takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz."
Tekin, e-kurs modülüne ilişkin il müdürleriyle toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, kurslarda örgün ve yaygın eğitimle ilgili okutulabilecek dersler ve haftalık ders saatlerine ilişkin çizelgelerini de oluşturulduğunu bildirdi.
Takviye kurslarının okul derslerine ve müfredatına yardımcı olmak üzere tasarlandığını ifade eden Tekin, ÖSYM ile üniversite sınav kapsamının okul müfredatı ve kazanımları çerçevesinde olması ve soru hazırlama havuzunda lise öğretmenlerinin de bulunması konusunda uzlaşıldığını kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Müsteşarı Tekin, "Öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimin çok daha kalitelisini, ücretsiz takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Yeni eğitim öğretim dönemiyle öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimden çok daha nitelikli ve kaliteli bir eğitimi, etkin bir şekilde faaliyete devam edecek olan takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz" dedi.
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme Yönergesi kapsamında ortaokul ve ortaöğretim kurumlarında Destekleme ve Yetiştirme kurslarının geçen yıl ekim ayından itibaren açıldığını, mezunlara ise halk eğitim merkezlerinde takviye kursu verildiğini belirtti.
Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, Ekim 2014'ten itibaren 18 bin 290 okulda açılan 179 bin 306 kursa, 2 milyon 687 bin 946 öğrencinin devam ettiğini ve kurslarda 12 bin 284 öğretmenin de görev aldığını bildiren Tekin, kursların herhangi bir derse yönelik olmadığının altını çizdi.
Kurslarda, aynı zamanda kültürel, sanatsal ve sportif alanlardaki yeteneklerin geliştirileceği programların bulunduğunu ifade eden Tekin, öğrencilerin herhangi bir dersten yeterli kişi sayısı oluştuğunda kurs açılmasını talep edebileceğini söyledi.
Eğitim öğretim yılının başında takviye kurslarının etkin bir şekilde faaliyete geçeceğini kaydeden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takviye kurslarına ilişkin e-kurs modülü hazırladık. Modül okullar açılmadan hizmete sunulacak. Çocuklarımız o modül üzerinden takviye kurslarına başvuracak. Örneğin, 9. sınıf beden eğitimi dersinden veya herhangi bir dersten 'takviye kursu istiyorum' diyecek. Aynı şekilde kurs açmak isteyen öğretmenlerimiz de 'takviye kurslarına katılmak istiyorum ve kurs vermek istiyorum' şeklinde modülde kendilerine tanımlanan alanlardan başvurularını yapacak.
Bilindiği üzere bu kurslara destek olan öğretmenlerimize bazı ayrıcalıklar tanıdık. Bu kurslar kapsamındaki ek ders ücreti hesaplamaları iki kat olacak, bir yıl boyunca kurs vermeye devam eden öğretmenlerimizin hizmet puanları yüzde elli fazlasıyla hesap edilecek ve öğretmenlerimiz sadece kendi okullarında değil talep olması halinde başka okullarımızda da kurs verebilecek.
Velilerimiz de modül üzerinden çocuklarının hangi okulda kurs aldığını, öğretmeninin adını ve bilgelerini görebilecek, takviye kurslarına devam edip etmediğini, hangi hafta ve hangi gün hangi ünite ve konuyu işlediklerini ya da işleyeceklerini kurslarda yapılan değerlendirme sınavlarındaki sonuçlarını, bu kurslarda ne kadar gelişim kaydettiğini izleyebilecekler. Böyle bir modül oluşmuş durumda. Yakın bir zamanda, eylül ayının başı itibarıyla faaliyete geçecek."
Tekin, okul ve ilçe müdürlüklerinin koordinesinde başvuruların eşleştirileceğini ve istisnasız kurs merkezi kabul edilen bütün okullarda, hem öğrenci hem öğretmen talebi olması halinde kursların açılacağını söyledi.
Dershanelerin, faaliyetlerinin 1 Eylül itibarıyla sona ereceğini anımsatan Tekin, dershanelerde, öğrencilere paket program sunulduğunu, veli veya öğrencilere tercih şansının bulunmadığını dile getirdi.
Dershanelerde ne tür bir eğitim verildiği, hangi konuların ne sıklıkta hangi müfredata uygun işlendiğine dair ellerinde veri olmadığına işaret eden Tekin, "Şimdi veli, öğrenci herhangi bir kursa başvurduğu zaman, eğitim öğretim yılı içerisinde kaç saat ders alacak, hangi hafta, hangi konuyu kaç saat işleyecek, en küçük detayına kadar bilecek" diye konuştu.
Özel hukuk sözleşmesine uygun bir biçimde velinin, ne tür bir hizmet satın aldığını, ne tür bir sözleşmenin altına imza attığını ve karşılığında ne tür hizmet alacağını önceden bileceğini aktaran Tekin, öğrencilerin, okuldaki takviye kurslarından memnun olmaması halinde programları Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylanmış olan ve Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden izin alarak kurulan özel öğretim kurslarına devam edebileceğine dikkati çekti.
Velilerin parası cebinde kalacak
Öğrencilerin bazı dersleri okuldaki takviye kurslarından bazı dersleri de özel öğretim kurslarından alabileceğinin altını çizen Tekin, şunları kaydetti: "Böyle bir seçme özgürlüğü oluşturmuş olduk. Takviye kurslarıyla birlikte özel öğretim kurslarının da yeni öğretim yılı başından itibaren etkin ve faal bir biçimde hizmet etmesini sağlayacak tüm tedbirleri alıyoruz. Açtığımız takviye kurslarıyla çocuğunu dershaneye gönderen velilerin, hem dershaneye verdikleri para ceplerinde kalacak hem de dershanelere para vererek aldıkları hizmetten daha nitelikli eğitim hizmetini okullarımızda vereceğiz. Vatandaşlarımız, velilerimizin, öğrencilerimizin tedirgin olmasını gerektirecek hiçbir şey yok. Yeni eğitim öğretim dönemiyle öğrencilerimize, dershanelerden aldıkları eğitimden çok daha nitelikli ve kaliteli bir eğitimi, etkin bir şekilde faaliyete devam edecek olan takviye kursları aracılığıyla okullarımızda vereceğiz."
Tekin, e-kurs modülüne ilişkin il müdürleriyle toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, kurslarda örgün ve yaygın eğitimle ilgili okutulabilecek dersler ve haftalık ders saatlerine ilişkin çizelgelerini de oluşturulduğunu bildirdi.
Takviye kurslarının okul derslerine ve müfredatına yardımcı olmak üzere tasarlandığını ifade eden Tekin, ÖSYM ile üniversite sınav kapsamının okul müfredatı ve kazanımları çerçevesinde olması ve soru hazırlama havuzunda lise öğretmenlerinin de bulunması konusunda uzlaşıldığını kaydetti.
Son Güncelleme: Pazar, 30 Ağustos 2015 13:14
Gösterim: 2582
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında bazı istisnalar haricindeki naklen veya açıktan atamalar durduruldu.
Atamaların durdurulduğuna dair Başbakanlık Genelgesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, TBMM İdari Teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, hakim ve savcı adaylarının atanmaları yönünden ilgisine göre Adalet Bakanlığı veya Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, Sayıştay Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler hariç);
- KPSS sonuçlarına göre merkezi yerleştirme sonucunda yapılacak atamalar,
- Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı ve Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı sonucunda atanmaya hak kazananların atanmaları,
- Doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar,
- 657 sayılı Kanun'un 53. maddesi kapsamına giren eski hükümlü atamaları
- 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun ek 1. ve ek 6. maddeleri kapsamına giren atamalar,
- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında veya diğer ilgili mevzuata göre yapılacak askeri personel atamaları,
- 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 22. maddesi uyarınca yapılacak atamalar,
- Devlet burslusu olarak yurtdışına gönderilen öğrencilerin akademik eğitimlerini tamamlamalarını müteakip atanmaları,
- Zorunlu yer değiştirmeye tabi atamalar,
- Eş durumu ve mazeret nedeniyle yapılacak naklen atamalar,
- Vatani görevlerini yapmak üzere görevlerinden ayrılıp terhislerini müteakip tekrar eski görevlerine dönmek isteyenler ile ücretsiz izin bitimi yapılacak atamalar,
- Mükteseben yapılacak derece terfileri ve görevde yükselme sınavı sonucunda yapılacak atamalar,
- Yargı kararlarının uygulanması nedeniyle yapılacak atamalar,
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ek 1. maddesi ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun ek 1. maddesi kapsamına giren atamalar,
- Müfettiş raporu veya soruşturma sonucu yapılması gereken atamalar,
- 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkına Kanun'un ek 7. maddesi kapsamına giren atamalar hariç olmak üzere her statüdeki personelin görev ve unvan değişikliği niteliğinde olanlar dahil naklen veya açıktan atamaları, ikinci bir talimata kadar durduruldu.
Genelgeye göre, ancak kamu hizmetlerinde aksamaya meydan verilmemesi amacıyla ivedi ve zorunlu hallerde istisnalar dışında yapılacak atamalar için Başbakanlıktan izin alınması gerekecek.
Ayrıca bu kurum ve kuruluşlarda daire başkanı, eşiti ve üstü boş kadrolara vekalet, yürütme ve tevdir dahil tüm görevlendirmeler ile üyesi olunan uluslararası kuruluşlar ve anlaşmalar gereğince katılımın zorunlu olduğu toplantılar hariç tüm yurtdışı geçici görevlendirmelerde Başbakanlıktan izin alınacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında bazı istisnalar haricindeki naklen veya açıktan atamalar durduruldu.
Atamaların durdurulduğuna dair Başbakanlık Genelgesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, TBMM İdari Teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, hakim ve savcı adaylarının atanmaları yönünden ilgisine göre Adalet Bakanlığı veya Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, Sayıştay Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler hariç);
- KPSS sonuçlarına göre merkezi yerleştirme sonucunda yapılacak atamalar,
- Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı ve Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı sonucunda atanmaya hak kazananların atanmaları,
- Doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar,
- 657 sayılı Kanun'un 53. maddesi kapsamına giren eski hükümlü atamaları
- 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun ek 1. ve ek 6. maddeleri kapsamına giren atamalar,
- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında veya diğer ilgili mevzuata göre yapılacak askeri personel atamaları,
- 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 22. maddesi uyarınca yapılacak atamalar,
- Devlet burslusu olarak yurtdışına gönderilen öğrencilerin akademik eğitimlerini tamamlamalarını müteakip atanmaları,
- Zorunlu yer değiştirmeye tabi atamalar,
- Eş durumu ve mazeret nedeniyle yapılacak naklen atamalar,
- Vatani görevlerini yapmak üzere görevlerinden ayrılıp terhislerini müteakip tekrar eski görevlerine dönmek isteyenler ile ücretsiz izin bitimi yapılacak atamalar,
- Mükteseben yapılacak derece terfileri ve görevde yükselme sınavı sonucunda yapılacak atamalar,
- Yargı kararlarının uygulanması nedeniyle yapılacak atamalar,
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ek 1. maddesi ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun ek 1. maddesi kapsamına giren atamalar,
- Müfettiş raporu veya soruşturma sonucu yapılması gereken atamalar,
- 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkına Kanun'un ek 7. maddesi kapsamına giren atamalar hariç olmak üzere her statüdeki personelin görev ve unvan değişikliği niteliğinde olanlar dahil naklen veya açıktan atamaları, ikinci bir talimata kadar durduruldu.
Genelgeye göre, ancak kamu hizmetlerinde aksamaya meydan verilmemesi amacıyla ivedi ve zorunlu hallerde istisnalar dışında yapılacak atamalar için Başbakanlıktan izin alınması gerekecek.
Ayrıca bu kurum ve kuruluşlarda daire başkanı, eşiti ve üstü boş kadrolara vekalet, yürütme ve tevdir dahil tüm görevlendirmeler ile üyesi olunan uluslararası kuruluşlar ve anlaşmalar gereğince katılımın zorunlu olduğu toplantılar hariç tüm yurtdışı geçici görevlendirmelerde Başbakanlıktan izin alınacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 31 Ağustos 2015 10:12
Gösterim: 1394
Bugünkü statüleriyle son 50 yıldır eğitim hayatında varlığını sürdüren ve 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bini geçen dershaneler, 1 Eylül itibarıyla "tarihe" karışacak.
Eğitim öğretim hayatında bugünkü statüleriyle son 50 yıllık süreçte etkin bir şekilde faaliyetlerini sürdüren ve birçok kez kapatılmaları gündeme gelmesine rağmen sayıları 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bini geçen dershaneler, 1 Eylül itibarıyla "tarihe" karışacak.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, dershanelerin varlığı Cumhuriyet öncesine kadar uzanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında daha çok yetişkinlere yönelik kısa süreli destek niteliğindeki kurslar olarak faaliyet gösteren dershanelerin hedef kitlesi, ilköğretim ve ortaöğretimin yaygınlaşmasıyla, notları düşük, bütünlemeye kalan, dışarıdan okul bitirmek isteyen ve lise bitirme veya devlet olgunluk sınavlarına hazırlanan öğrencilere hitap etmeye başladı.
Bugünkü anlamıyla hukuki statülerine 1965 tarihli ve 625 sayılı, 2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile kavuşan dershaneler, özellikle 1970'lerle sayılarındaki hızlı artış nedeniyle sık sık tartışma ve eleştiri konusu oldu. Dershaneler, 1981 yılı hükümet programında da eleştirilmiş, kısa dönemde kontrol altına alınarak, uzun dönemde ise kapatılması gündeme gelmişti. Daha sonra 16 Haziran 1983 tarih ve 2843 sayılı yasayla, yeni özel dershane açılması yasaklandı. Mevcut dershanelerin ise 1 Ağustos 1984 tarihine kadar kapatılmasına karar verildi ancak kapatılma ile yüz yüze gelen özel dershanelerin yöneticilerinin birlikte hareket etmeleri o dönemde yeni kurulan Özal Hükümeti üzerinde etkili oldu ve özel dershanelerin faaliyetini sürdürmesini öngören 3035 sayılı yasa 11 Temmuz 1984 tarihinde kabul edildi.
Özel dershanelerin özel okula dönüştürülmesi
Ortaöğretim ve yükseköğretime hazırlık dershanelerinin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin hedefler, 9. Kalkınma Planı'nda (2006) ve Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Planı'nda da yer aldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2007'deki temel eğitim ulusal raporunda da dershanelerin özel okula dönüştürülmesi önerisi yapıldı. En son 2010'da yayınlanan MEB Strateji Planı'nda dershanelerin okula dönüşümüyle ilgili arsa tahsisi, vergi muafiyeti gibi teşvikleri içeren yeni mevzuat geliştirileceği ve bu doğrultuda 2014 sonuna kadar özel dershanelerin yüzde 70'inin özel okula dönüştürülmesinin sağlanacağı belirtilmişti.
Süreçte istişareler yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 2004'te, 2008'de ve son olarak da 2012'de eğitim sisteminde sorun haline gelen dershanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın 2012'de Güney Kore ziyareti sonrası "kapatılmasına" ilişkin açıklamaları sonrası tekrar gündeme gelen dershanelerin durumuyla ilgili 2012'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın fizibilite çalışmasında, dershanelerin yüzde 6,6'sının fiziki şartlarının özel okul olmaya uygun olduğu belirlendi.
Görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanan, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan tasarı TBMM Genel Kurulu'nda 1 Mart 2014'te kabul edilerek yasalaştı. Kanun, 14 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlandı.
Dershanelere verilen süre 1 Eylül'de sona erecek
Düzenlemeyle, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "dershane" tanımı çıkarılarak, ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması engellendi. Kanunda, dershane ve öğrenci etüt merkezleri, eğitim-öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebileceği, 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar ise özel okullara dönüşebilecekleri hükmü yer aldı.
Takvim 2 Haziran'da işlemeye başladı
MEB, kanunun yayımlanmasının ardından dershanelerin özel okula dönüştürülmesi sürecinde, dönüşüm başvuruları için 2 Haziran 2014'ten itibaren 7 dönem belirlendi. Dönüşüm programına ilk dönemde, 463 dershane/etüt eğitim merkezi başvuru yapmıştı. Başvuruların son dönemi ise 31 Ağustos Pazartesi günü sona erecek.
Bu kapsamda, 28 Ağustos itibarıyla, dönüşüm başvuruları için verilen 14 aylık sürede, 2 bin 396 dershane dönüşüm programına başvuru yaptı. Bunlardan 2 bin 217'si dönüşüm programına alındı. Dönüşüm okulu olarak açılan bin 397 kurumdan bin 173'ü temel lise, 11'i okul öncesi kurum, 11'i ilkokul, 197'si ortaokul, 5'i Anadolu lisesi olarak faaliyetlerine devam edecek. Dönüşüm sürecinde 500 dershanenin kurucusu da kendiliğinden dershanecilik faaliyetine son verdi.
Dershanelerin yerine özel öğretim kursları getirildi
MEB, dönüşüm sürecine ilişkin mevzuat hazırlıklarını sürdürürken, Anayasa Mahkemesi, CHP'nin başvurusu üzerine 13 Temmuz'da, Özel Eğitim Kurumları Kanunundaki "dershaneler" ibaresinin yürürlükten kaldırılması, dershanelerin dönüştürülmesi ve gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüteğitim merkezlerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin 1 Eylül 2015'e kadar devam edebileceğine ilişkin hükümleri iptal etti. Gerekçeli kararın, 24 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Bakanlık, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik için hazırlıklarına başladı. Sektör temsilcilerinin de görüşleri alınarak hazırlanan yönetmelik, 8 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe bilim gruplarında, özel öğretim kursları açılabilecek.
Dönüşüme girmeyen dershaneler eğitim öğretim faaliyeti yürütemeyecek
Yönetmeliğin ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla valiliklere gönderilen genelgeyle, özel öğretim kurumuna dönüşmeyen dershanelerin, dönüşüm işlemini gerçekleştirinceye kadar eğitim-öğretim faaliyeti yürütemeyeceği kaydedildi.
Bu kapsamda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğine aykırı eğitimöğretim faaliyeti yürüten ve 31 Ağustos'a kadar dönüşüm programına başvurmayan ve taahhütte bulunmayan dershaneler, izinsiz çalıştığının tespit edilmesi halinde valiliklerce kapatılacak.
Özel öğretim kursları başvuruları alınmaya devam ediyor
Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinde de değişiklik yapan MEB, özel öğretim kurslarında ve temel liselerin hafta sonu mezun öğrencilere vereceği kurslar için sınıflardaki öğrenci sayısının en fazla 16 olacağını hükme bağladı. Lise ve dengi okul öğrencilerinin öğrenim gördüğü bilim derslikleri ile mezun kursiyerlerin öğrenim gördüğü bilim derslikleri, kursun ayrı katlarında oluşturulacak. Başvuruları 19 Ağustos'tan itibaren almaya başladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bugünkü statüleriyle son 50 yıldır eğitim hayatında varlığını sürdüren ve 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bini geçen dershaneler, 1 Eylül itibarıyla "tarihe" karışacak.
Eğitim öğretim hayatında bugünkü statüleriyle son 50 yıllık süreçte etkin bir şekilde faaliyetlerini sürdüren ve birçok kez kapatılmaları gündeme gelmesine rağmen sayıları 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bini geçen dershaneler, 1 Eylül itibarıyla "tarihe" karışacak.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, dershanelerin varlığı Cumhuriyet öncesine kadar uzanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında daha çok yetişkinlere yönelik kısa süreli destek niteliğindeki kurslar olarak faaliyet gösteren dershanelerin hedef kitlesi, ilköğretim ve ortaöğretimin yaygınlaşmasıyla, notları düşük, bütünlemeye kalan, dışarıdan okul bitirmek isteyen ve lise bitirme veya devlet olgunluk sınavlarına hazırlanan öğrencilere hitap etmeye başladı.
Bugünkü anlamıyla hukuki statülerine 1965 tarihli ve 625 sayılı, 2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile kavuşan dershaneler, özellikle 1970'lerle sayılarındaki hızlı artış nedeniyle sık sık tartışma ve eleştiri konusu oldu. Dershaneler, 1981 yılı hükümet programında da eleştirilmiş, kısa dönemde kontrol altına alınarak, uzun dönemde ise kapatılması gündeme gelmişti. Daha sonra 16 Haziran 1983 tarih ve 2843 sayılı yasayla, yeni özel dershane açılması yasaklandı. Mevcut dershanelerin ise 1 Ağustos 1984 tarihine kadar kapatılmasına karar verildi ancak kapatılma ile yüz yüze gelen özel dershanelerin yöneticilerinin birlikte hareket etmeleri o dönemde yeni kurulan Özal Hükümeti üzerinde etkili oldu ve özel dershanelerin faaliyetini sürdürmesini öngören 3035 sayılı yasa 11 Temmuz 1984 tarihinde kabul edildi.
Özel dershanelerin özel okula dönüştürülmesi
Ortaöğretim ve yükseköğretime hazırlık dershanelerinin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin hedefler, 9. Kalkınma Planı'nda (2006) ve Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Planı'nda da yer aldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2007'deki temel eğitim ulusal raporunda da dershanelerin özel okula dönüştürülmesi önerisi yapıldı. En son 2010'da yayınlanan MEB Strateji Planı'nda dershanelerin okula dönüşümüyle ilgili arsa tahsisi, vergi muafiyeti gibi teşvikleri içeren yeni mevzuat geliştirileceği ve bu doğrultuda 2014 sonuna kadar özel dershanelerin yüzde 70'inin özel okula dönüştürülmesinin sağlanacağı belirtilmişti.
Süreçte istişareler yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 2004'te, 2008'de ve son olarak da 2012'de eğitim sisteminde sorun haline gelen dershanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın 2012'de Güney Kore ziyareti sonrası "kapatılmasına" ilişkin açıklamaları sonrası tekrar gündeme gelen dershanelerin durumuyla ilgili 2012'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın fizibilite çalışmasında, dershanelerin yüzde 6,6'sının fiziki şartlarının özel okul olmaya uygun olduğu belirlendi.
Görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanan, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan tasarı TBMM Genel Kurulu'nda 1 Mart 2014'te kabul edilerek yasalaştı. Kanun, 14 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlandı.
Dershanelere verilen süre 1 Eylül'de sona erecek
Düzenlemeyle, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "dershane" tanımı çıkarılarak, ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması engellendi. Kanunda, dershane ve öğrenci etüt merkezleri, eğitim-öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebileceği, 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar ise özel okullara dönüşebilecekleri hükmü yer aldı.
Takvim 2 Haziran'da işlemeye başladı
MEB, kanunun yayımlanmasının ardından dershanelerin özel okula dönüştürülmesi sürecinde, dönüşüm başvuruları için 2 Haziran 2014'ten itibaren 7 dönem belirlendi. Dönüşüm programına ilk dönemde, 463 dershane/etüt eğitim merkezi başvuru yapmıştı. Başvuruların son dönemi ise 31 Ağustos Pazartesi günü sona erecek.
Bu kapsamda, 28 Ağustos itibarıyla, dönüşüm başvuruları için verilen 14 aylık sürede, 2 bin 396 dershane dönüşüm programına başvuru yaptı. Bunlardan 2 bin 217'si dönüşüm programına alındı. Dönüşüm okulu olarak açılan bin 397 kurumdan bin 173'ü temel lise, 11'i okul öncesi kurum, 11'i ilkokul, 197'si ortaokul, 5'i Anadolu lisesi olarak faaliyetlerine devam edecek. Dönüşüm sürecinde 500 dershanenin kurucusu da kendiliğinden dershanecilik faaliyetine son verdi.
Dershanelerin yerine özel öğretim kursları getirildi
MEB, dönüşüm sürecine ilişkin mevzuat hazırlıklarını sürdürürken, Anayasa Mahkemesi, CHP'nin başvurusu üzerine 13 Temmuz'da, Özel Eğitim Kurumları Kanunundaki "dershaneler" ibaresinin yürürlükten kaldırılması, dershanelerin dönüştürülmesi ve gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüteğitim merkezlerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin 1 Eylül 2015'e kadar devam edebileceğine ilişkin hükümleri iptal etti. Gerekçeli kararın, 24 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Bakanlık, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik için hazırlıklarına başladı. Sektör temsilcilerinin de görüşleri alınarak hazırlanan yönetmelik, 8 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe bilim gruplarında, özel öğretim kursları açılabilecek.
Dönüşüme girmeyen dershaneler eğitim öğretim faaliyeti yürütemeyecek
Yönetmeliğin ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla valiliklere gönderilen genelgeyle, özel öğretim kurumuna dönüşmeyen dershanelerin, dönüşüm işlemini gerçekleştirinceye kadar eğitim-öğretim faaliyeti yürütemeyeceği kaydedildi.
Bu kapsamda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğine aykırı eğitimöğretim faaliyeti yürüten ve 31 Ağustos'a kadar dönüşüm programına başvurmayan ve taahhütte bulunmayan dershaneler, izinsiz çalıştığının tespit edilmesi halinde valiliklerce kapatılacak.
Özel öğretim kursları başvuruları alınmaya devam ediyor
Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinde de değişiklik yapan MEB, özel öğretim kurslarında ve temel liselerin hafta sonu mezun öğrencilere vereceği kurslar için sınıflardaki öğrenci sayısının en fazla 16 olacağını hükme bağladı. Lise ve dengi okul öğrencilerinin öğrenim gördüğü bilim derslikleri ile mezun kursiyerlerin öğrenim gördüğü bilim derslikleri, kursun ayrı katlarında oluşturulacak. Başvuruları 19 Ağustos'tan itibaren almaya başladı.
Son Güncelleme: Pazar, 30 Ağustos 2015 13:11
Gösterim: 1824