Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Liselilere getirilen yeni ek sınav hakkı uygulaması eğitimcilerin tepkisine neden oldu. Eğitimciler, ek sınav hakkının eğitime büyük darbe indireceğini savunuyor.

sınavMilli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava girebilmelerine imkan tanıması tartışmaları beraberinde getirdi. Zira mevcut durumda iki dönem boyunca birden çok dersten başarısız olan öğrenciler için 'tek ders affı', 'ikinci sınav hakkı','ortalama yükseltme sınavı' gibi uygulamalar getirerek sınıf geçmesi kolaylaşıyor.

Bugün'ün haberine göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Özdemir , öğrenciye sınıf geçmesi için sınav hakkı verilmesinin başta öğrenci lehine görünse de sonuçta hem öğrenciye hem eğitim sistemine zarar verdiğini ifade etti. Veli ve öğrencinin 'Nasılsa Bakanlık bir sınav hakkı verecek' deyip dersine yeteri kadar çalışmadığını belirten Özdemir,"Öğrencinin liseyi bitirmiş olması aldığı dersleri başarıyla geçtiği ve bu konuda ehil olduğu anlamına gelmiyor" dedi.

Öğrenci kontrol edilemiyor

Prof.Dr. Özdemir sözlerine şöyle devam etti:"Öğretmenler de bu durumdan dert yanıyor.Öğretmen bir öğrenci hakkında kanaatini verdikten sonra ona müdahale etmemek lazım. Bu hem öğrenci hem öğretmenin motivasyonunu yok ediyor.Öğretmen sınıfta öğrenciyi kontrol edemiyor. "

Sınıf geçmek zorlaştırılmalı

Sınıf geçme ve sınav yönetmeliğinin ilgili maddelerinin değişmesi gerektiğine işaret eden Eğitim Uzmanı Adil Türk "Bununla da yetinilmemeli, sınıf geçmek zorlaştırılmalı ve derslerin akademik değeri artırılmalı. Akademik başarı gösteremeyen öğrenciler açık liseye yönlendirilmek suretiyle örgün eğitim dışına çıkarılmalı" diye konuştu. Sınav yönetmeliğinin tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Türk,"Birçok sınavın kaldırılması lazım. Ayrıca öğretmenin itibarının ve sınıftaki ağırlığının artırılması gerekiyor. Aksi halde lise diploması kağıt parçası olmaktan öte gitmez" dedi.

> Ek Sınav Hakkı Lise Eğitimini Bitirir

Liselilere getirilen yeni ek sınav hakkı uygulaması eğitimcilerin tepkisine neden oldu. Eğitimciler, ek sınav hakkının eğitime büyük darbe indireceğini savunuyor.

sınavMilli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava girebilmelerine imkan tanıması tartışmaları beraberinde getirdi. Zira mevcut durumda iki dönem boyunca birden çok dersten başarısız olan öğrenciler için 'tek ders affı', 'ikinci sınav hakkı','ortalama yükseltme sınavı' gibi uygulamalar getirerek sınıf geçmesi kolaylaşıyor.

Bugün'ün haberine göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Özdemir , öğrenciye sınıf geçmesi için sınav hakkı verilmesinin başta öğrenci lehine görünse de sonuçta hem öğrenciye hem eğitim sistemine zarar verdiğini ifade etti. Veli ve öğrencinin 'Nasılsa Bakanlık bir sınav hakkı verecek' deyip dersine yeteri kadar çalışmadığını belirten Özdemir,"Öğrencinin liseyi bitirmiş olması aldığı dersleri başarıyla geçtiği ve bu konuda ehil olduğu anlamına gelmiyor" dedi.

Öğrenci kontrol edilemiyor

Prof.Dr. Özdemir sözlerine şöyle devam etti:"Öğretmenler de bu durumdan dert yanıyor.Öğretmen bir öğrenci hakkında kanaatini verdikten sonra ona müdahale etmemek lazım. Bu hem öğrenci hem öğretmenin motivasyonunu yok ediyor.Öğretmen sınıfta öğrenciyi kontrol edemiyor. "

Sınıf geçmek zorlaştırılmalı

Sınıf geçme ve sınav yönetmeliğinin ilgili maddelerinin değişmesi gerektiğine işaret eden Eğitim Uzmanı Adil Türk "Bununla da yetinilmemeli, sınıf geçmek zorlaştırılmalı ve derslerin akademik değeri artırılmalı. Akademik başarı gösteremeyen öğrenciler açık liseye yönlendirilmek suretiyle örgün eğitim dışına çıkarılmalı" diye konuştu. Sınav yönetmeliğinin tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Türk,"Birçok sınavın kaldırılması lazım. Ayrıca öğretmenin itibarının ve sınıftaki ağırlığının artırılması gerekiyor. Aksi halde lise diploması kağıt parçası olmaktan öte gitmez" dedi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 11 Ağustos 2012 14:26

Gösterim: 1566

Azerbaycan'dan Türkiye'ye öğrenci çekmek isteyen özel üniversiteler Bakü'de tanıtım yaptı.

ozel universiteBakü Türk Anadolu Lisesi'nde düzenlenen tanıtıma Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu, Okan Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi katıldı.

Türkiye'de eğitim almak isteyen Azerbaycanlı öğrenciler tanıtım programına yoğun ilgi gösterirken, üniversite temsilcileriyle birebir iletişim kurma fırsatı buldu. Azerbaycanlı öğrencilere, eğitim almak istedikleri üniversitlere ülke dışına çıkmalarına gerek kalmadan kayıt yaptırma imkanı sunuldu.

> Özel üniversiteler Bakü'de öğrenci avında

Azerbaycan'dan Türkiye'ye öğrenci çekmek isteyen özel üniversiteler Bakü'de tanıtım yaptı.

ozel universiteBakü Türk Anadolu Lisesi'nde düzenlenen tanıtıma Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu, Okan Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi katıldı.

Türkiye'de eğitim almak isteyen Azerbaycanlı öğrenciler tanıtım programına yoğun ilgi gösterirken, üniversite temsilcileriyle birebir iletişim kurma fırsatı buldu. Azerbaycanlı öğrencilere, eğitim almak istedikleri üniversitlere ülke dışına çıkmalarına gerek kalmadan kayıt yaptırma imkanı sunuldu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 11 Ağustos 2012 14:13

Gösterim: 2577

Üniversite sistemi 2014 sonunda silbaştan değişiyor. LYS yerine TOEFL gibi birkaç sınav geliyor. Öğrenciler hangi üniversitede okursa okusun hocalarını, üniversiteler de öğrencilerini seçebilecek.

tebesir tahtaBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) üniversiteye girişte yeni model için düğmeye basıldı. Modeli ana hatlarıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün açıkladı.

Model değişecek: Ergün, 'Üniversite ye giriş sistemi lise ve ilköğretimi şekillendiriyor. Orada doğru bir tespit, yeni bir yapılanmayla altta atılan adımların da etkili ve kalıcı olması sağlanmış olacak. 2014 sonunda bu yeni sistemin devreye girmesi için TÜBİTAK, Talim Terbiye Kurulu, YÖK, ÖSYM, MEB ve üniversiteler birçok bilimsel çalışma yapacak' dedi.

LYS , TOEFL gibi olacak: Yeni modelde LYS sınavı olmayacak. Ergün, 'TOEFL gibi yapılan sınavlar var. Bunlar, yıl içinde belli periyotlarda yapılan sınavlar. İstediğiniz zaman giriyorsunuz ve aldığınız en yüksek puana göre tercih yapıyorsunuz. İnsanı strese sokmayan, daha çok seçenek sunan bir model' diyerek sistemin çerçevesini çizdi.

Video ortamında ders: BTYK'da, ders içerikleriyle ilgili kararlar da alındı. Buna göre; TÜBİTAK'la MEB eğitim müfredatına uygun, dijital içerikler hazırlayacak. Bu içeriklerde videolar, ses dosyaları ve interaktif ortamlarla desteklenmiş zenginleştirilmiş kitap olacak. Bu kitaplara paralel olarak, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri tarafından verilen dersler, video ortamında öğrencilere sunulacak. Ergün, 'Bu yöntemlerle, Ağrı'daki bir çocukla Ankara'nın, İstanbul'un en iyi okulundaki çocuk, Türkiye'nin en iyi öğretmenlerinden, en iyi içeriklerle ders alma konusunda eşit şartlara sahip olacak' dedi.

Fırsat eşitliği: Lisans düzeyinde üniversite öğrencileri için de ders içerikleri YÖK'le birlikte hazırlanacak. Ergün, 'İsterseniz Hakkari Üniversitesi'nde okuyun, isterseniz Boğaziçi ya da Bilkent. 'ODTÜ'deki şu hocadan şu dersi alabilseydim ne iyi olurdu' demeyecek öğrenci. O dersi, o hocadan alabilme imkanına sahip olacak' diye konuştu.

Dil eğitimi de değişecek: Dil eğitiminde de değişikliğe gidiliyor. Dil eğitimini 'gramer' ve 'kelime ezberleme' çizgisi dışına çıkarmak istediklerini söyleyen Ergün, 'Daha pratik, hayatın içinden, gerekirse animasyonlarla desteklenen bir dil eğitimi anlayışına dönüştürmemiz gerekiyor. Türkiye'de dil eğitiminin modeli değişecek ve alternatif eğitim modelleri tasarlanacak' dedi.

 

YGS'yle ilgili kaygılar giderilecek

Yeni sistemli Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı eğitimci Turgay Polat değerlendirdi.

- Yılda 5 sınav: Amaç daha iyi öğrenci seçmek. Yapılan çalışmalar YGS'de oluşan olumsuz havayı, kaygıyı azaltmaya yönelik. Değişikliklerden ilkinde, sınav güvenli olsun, sorular çalınmasın diye yılda birden fazla sınav yapılacak. Dünyadadaki eğitim sistemlerinde de bunun örnekleri var. Yeni sisteme göre 2 ay arayla yılda 5 tane sınav yapılması planlanıyor. Öğrencinin istediği kadar sınava girme hakkı var. Aldığı en yüksek puan geçerli oluyor.

- Yetenekler de ölçülebilecek: Sınavda açık uçlu sorular sorulup kısa cevaplı olan, çözüm basamaklarını gösteren bir sistem olacak. Sistem 10 puan tanımlanıyor ve öğrencinin çözümüne ve cevabın doğruluğuna göre 10'dan 1'e kadar puanlaması yapılıyor. Öğrencilerin farklı yetenekleri de ölçülecek.

- Bazı fakülteler sistem dışı: Bu sistemde Fen-Edebiyat fakültelerindeki bazı bölümler gibi insanların zevk için okuduğu bölümler için kontenjan ve puan sistemi kaldırılacak.

- Üniversite öğrencisini seçecek: Bir diğer değişiklik ise bazı fakültelerin öğrencilerini kendisinin seçmesi olacak. Özellikle iletişim fakülteleri için geçerli. Örneğin, reklamcılık bölümünü kazanan öğrencinin reklamcılığa hiç yeteneğinin olmadığı gözleniyor. Planlanan yeni sisteme göre öğrenci yine puanı alsın fakat üniversite kendi öğrencisini seçerken kriterini kendisi koysun.

(akşam)

> LYS kalkıyor, yerine bu sistem geliyor

Üniversite sistemi 2014 sonunda silbaştan değişiyor. LYS yerine TOEFL gibi birkaç sınav geliyor. Öğrenciler hangi üniversitede okursa okusun hocalarını, üniversiteler de öğrencilerini seçebilecek.

tebesir tahtaBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) üniversiteye girişte yeni model için düğmeye basıldı. Modeli ana hatlarıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün açıkladı.

Model değişecek: Ergün, 'Üniversite ye giriş sistemi lise ve ilköğretimi şekillendiriyor. Orada doğru bir tespit, yeni bir yapılanmayla altta atılan adımların da etkili ve kalıcı olması sağlanmış olacak. 2014 sonunda bu yeni sistemin devreye girmesi için TÜBİTAK, Talim Terbiye Kurulu, YÖK, ÖSYM, MEB ve üniversiteler birçok bilimsel çalışma yapacak' dedi.

LYS , TOEFL gibi olacak: Yeni modelde LYS sınavı olmayacak. Ergün, 'TOEFL gibi yapılan sınavlar var. Bunlar, yıl içinde belli periyotlarda yapılan sınavlar. İstediğiniz zaman giriyorsunuz ve aldığınız en yüksek puana göre tercih yapıyorsunuz. İnsanı strese sokmayan, daha çok seçenek sunan bir model' diyerek sistemin çerçevesini çizdi.

Video ortamında ders: BTYK'da, ders içerikleriyle ilgili kararlar da alındı. Buna göre; TÜBİTAK'la MEB eğitim müfredatına uygun, dijital içerikler hazırlayacak. Bu içeriklerde videolar, ses dosyaları ve interaktif ortamlarla desteklenmiş zenginleştirilmiş kitap olacak. Bu kitaplara paralel olarak, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri tarafından verilen dersler, video ortamında öğrencilere sunulacak. Ergün, 'Bu yöntemlerle, Ağrı'daki bir çocukla Ankara'nın, İstanbul'un en iyi okulundaki çocuk, Türkiye'nin en iyi öğretmenlerinden, en iyi içeriklerle ders alma konusunda eşit şartlara sahip olacak' dedi.

Fırsat eşitliği: Lisans düzeyinde üniversite öğrencileri için de ders içerikleri YÖK'le birlikte hazırlanacak. Ergün, 'İsterseniz Hakkari Üniversitesi'nde okuyun, isterseniz Boğaziçi ya da Bilkent. 'ODTÜ'deki şu hocadan şu dersi alabilseydim ne iyi olurdu' demeyecek öğrenci. O dersi, o hocadan alabilme imkanına sahip olacak' diye konuştu.

Dil eğitimi de değişecek: Dil eğitiminde de değişikliğe gidiliyor. Dil eğitimini 'gramer' ve 'kelime ezberleme' çizgisi dışına çıkarmak istediklerini söyleyen Ergün, 'Daha pratik, hayatın içinden, gerekirse animasyonlarla desteklenen bir dil eğitimi anlayışına dönüştürmemiz gerekiyor. Türkiye'de dil eğitiminin modeli değişecek ve alternatif eğitim modelleri tasarlanacak' dedi.

 

YGS'yle ilgili kaygılar giderilecek

Yeni sistemli Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı eğitimci Turgay Polat değerlendirdi.

- Yılda 5 sınav: Amaç daha iyi öğrenci seçmek. Yapılan çalışmalar YGS'de oluşan olumsuz havayı, kaygıyı azaltmaya yönelik. Değişikliklerden ilkinde, sınav güvenli olsun, sorular çalınmasın diye yılda birden fazla sınav yapılacak. Dünyadadaki eğitim sistemlerinde de bunun örnekleri var. Yeni sisteme göre 2 ay arayla yılda 5 tane sınav yapılması planlanıyor. Öğrencinin istediği kadar sınava girme hakkı var. Aldığı en yüksek puan geçerli oluyor.

- Yetenekler de ölçülebilecek: Sınavda açık uçlu sorular sorulup kısa cevaplı olan, çözüm basamaklarını gösteren bir sistem olacak. Sistem 10 puan tanımlanıyor ve öğrencinin çözümüne ve cevabın doğruluğuna göre 10'dan 1'e kadar puanlaması yapılıyor. Öğrencilerin farklı yetenekleri de ölçülecek.

- Bazı fakülteler sistem dışı: Bu sistemde Fen-Edebiyat fakültelerindeki bazı bölümler gibi insanların zevk için okuduğu bölümler için kontenjan ve puan sistemi kaldırılacak.

- Üniversite öğrencisini seçecek: Bir diğer değişiklik ise bazı fakültelerin öğrencilerini kendisinin seçmesi olacak. Özellikle iletişim fakülteleri için geçerli. Örneğin, reklamcılık bölümünü kazanan öğrencinin reklamcılığa hiç yeteneğinin olmadığı gözleniyor. Planlanan yeni sisteme göre öğrenci yine puanı alsın fakat üniversite kendi öğrencisini seçerken kriterini kendisi koysun.

(akşam)

Son Güncelleme: Cumartesi, 11 Ağustos 2012 13:52

Gösterim: 2254

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, önceki akşam TRT Genel Müdürlüğü'nde gazetecilere iftar yemeği verdi.

pepeKurumdaki son gelişmeleri değerlendiren Şahin, Türk yapımı animasyon film kahramanı Pepee'nin üzerinde bulunduğu ve battaniyeden oyuncağa, ıslak mendilden bardağa kadar ürünün 'lisansiye'sini aldıklarını belirtti. Ürünlerin satışlarından 1,5 milyon TL'lik gelir sağlandığını kaydeden Şahin, "TRT Çocuk neredeyse bedavaya gelecek." dedi. Eurovision yarışmasına değinen Şahin, katılacak sanatçının seçiminde her türlü teklife hazır olduklarını ifade etti.

> Pepee, TRT'ye 1,5 milyon TL kazandırdı

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, önceki akşam TRT Genel Müdürlüğü'nde gazetecilere iftar yemeği verdi.

pepeKurumdaki son gelişmeleri değerlendiren Şahin, Türk yapımı animasyon film kahramanı Pepee'nin üzerinde bulunduğu ve battaniyeden oyuncağa, ıslak mendilden bardağa kadar ürünün 'lisansiye'sini aldıklarını belirtti. Ürünlerin satışlarından 1,5 milyon TL'lik gelir sağlandığını kaydeden Şahin, "TRT Çocuk neredeyse bedavaya gelecek." dedi. Eurovision yarışmasına değinen Şahin, katılacak sanatçının seçiminde her türlü teklife hazır olduklarını ifade etti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 11 Ağustos 2012 14:04

Gösterim: 2032

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF) derlediği rakamlara göre, 10 yılda trafik kazaları 10 milyar lira maddi kayba neden oldu.

trafik kazasiBu para ile 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kişilik öğrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapılabiliyor.

10 milyar ile neler yapılabilir

TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın yaptığı yazılı açıklamada, ülkemizde 2012 yılının ilk altı ayında meydana gelen 162 bin trafik kazasında bin 463 kişi hayatını kaybederken, 116 binden fazla vatandaşımızın da yaralandığını ifade etti. Apaydın şöyle devam etti: “Altı ayda meydana gelen kazalarda aynı zamanda yaklaşık 623 milyon lira değerinde maddi hasar meydana geldi. 2002-2011 yıllarındaki maddi kaybımızın toplamı ise 9 milyar 802 milyon lirayı aşmaktadır. Bu rakam kaybettiğimiz canlarımızın, çalışırken özürlü hale gelen vatandaşlarımızın uğradığı kayıplar dahil değildir. Bu kayıplarımız yatırıma dönüşmüş olsaydı 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kişilik Öğrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapılabilirdi” diye konuştu.

Trafik güvenliğinin temeli eğitim

Bizzat Başbakanımızın talimatıyla hazırlanan Karayolları Trafik Güvenliği 10 Yıllık Eylem Planı'yla kazaların azaltılmasının ve sağlıklı bir trafik alt yapısının oluşturulmasının amaçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Apaydın, “Eylem planının temelini eğitim oluşturuyor. Bizde TŞOF olarak en fazla kaza olan illerimizden başlattığımız eğitim seminerlerimize bayramdan sonra devam edeceğiz. Sürücülerimizin kaza oranlarının düşürülmesi için şoförlük mesleğinin standart çalışmalarının hazırlıklarını da hızlandırdık” diye konuştu.

Kazaların en büyük nedeni sürücü hataları

Trafik kazalarının yüzde 98’inin insan faktöründen kaynaklandığı söyleyen Apaydın, “Yaz aylarının başlamasıyla trafikte 3-4 kat artan yoğunluğun da trafik kazalarının artışına neden olmaktadır. Aşırı sıcaklardan dolayı aracımızı kullanırken dikkatimiz daha çabuk dağılıyor. Bir de gideceğimiz yere ulaşmak için acele edersek kaza yapma oranımızda 3 - 4 kat artıyor. Sıcaklardan eriyen asfalt, aşırı yağış alan yörelerde ani heyelan olayları ve yol yapım çalışmaları ile sayıları azalsa da kazaların çok olduğu kör nokta dediğimiz yerlerin sürücüler açısından tehlike yarattığı bir gerçektir. Gideceğimiz yolun şartlarını da iyi tahlil etmemiz, aracımızın bakımına verdiğimiz önem gibi yolun durumuna da dikkat etmeliyiz. Ama ne olursa olsun sürücülerimiz hız kurallarına uymalı, yorgun-uykusuz yola çıkılmamalı ve en önemlisi acele edilmemelidir. ” şeklinde konuştu.

> Trafik kazalarında 10 yılda 4 bin 900 okul parası kaybettik

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF) derlediği rakamlara göre, 10 yılda trafik kazaları 10 milyar lira maddi kayba neden oldu.

trafik kazasiBu para ile 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kişilik öğrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapılabiliyor.

10 milyar ile neler yapılabilir

TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın yaptığı yazılı açıklamada, ülkemizde 2012 yılının ilk altı ayında meydana gelen 162 bin trafik kazasında bin 463 kişi hayatını kaybederken, 116 binden fazla vatandaşımızın da yaralandığını ifade etti. Apaydın şöyle devam etti: “Altı ayda meydana gelen kazalarda aynı zamanda yaklaşık 623 milyon lira değerinde maddi hasar meydana geldi. 2002-2011 yıllarındaki maddi kaybımızın toplamı ise 9 milyar 802 milyon lirayı aşmaktadır. Bu rakam kaybettiğimiz canlarımızın, çalışırken özürlü hale gelen vatandaşlarımızın uğradığı kayıplar dahil değildir. Bu kayıplarımız yatırıma dönüşmüş olsaydı 2 milyon liradan 10 derslikli 4 bin 900 okul, 1 milyon 200 bin liradan 8 bin 166 adet 200 kişilik Öğrenci Yurdu, 25 bin metrekare alana sahip 30 milyon liradan 327 adet hastane, kilometresi 2 milyondan 4 bin 500 kilometre duble yol yapılabilirdi” diye konuştu.

Trafik güvenliğinin temeli eğitim

Bizzat Başbakanımızın talimatıyla hazırlanan Karayolları Trafik Güvenliği 10 Yıllık Eylem Planı'yla kazaların azaltılmasının ve sağlıklı bir trafik alt yapısının oluşturulmasının amaçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Apaydın, “Eylem planının temelini eğitim oluşturuyor. Bizde TŞOF olarak en fazla kaza olan illerimizden başlattığımız eğitim seminerlerimize bayramdan sonra devam edeceğiz. Sürücülerimizin kaza oranlarının düşürülmesi için şoförlük mesleğinin standart çalışmalarının hazırlıklarını da hızlandırdık” diye konuştu.

Kazaların en büyük nedeni sürücü hataları

Trafik kazalarının yüzde 98’inin insan faktöründen kaynaklandığı söyleyen Apaydın, “Yaz aylarının başlamasıyla trafikte 3-4 kat artan yoğunluğun da trafik kazalarının artışına neden olmaktadır. Aşırı sıcaklardan dolayı aracımızı kullanırken dikkatimiz daha çabuk dağılıyor. Bir de gideceğimiz yere ulaşmak için acele edersek kaza yapma oranımızda 3 - 4 kat artıyor. Sıcaklardan eriyen asfalt, aşırı yağış alan yörelerde ani heyelan olayları ve yol yapım çalışmaları ile sayıları azalsa da kazaların çok olduğu kör nokta dediğimiz yerlerin sürücüler açısından tehlike yarattığı bir gerçektir. Gideceğimiz yolun şartlarını da iyi tahlil etmemiz, aracımızın bakımına verdiğimiz önem gibi yolun durumuna da dikkat etmeliyiz. Ama ne olursa olsun sürücülerimiz hız kurallarına uymalı, yorgun-uykusuz yola çıkılmamalı ve en önemlisi acele edilmemelidir. ” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 11 Ağustos 2012 12:52

Gösterim: 1461


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.