Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
TÜSİAD Yönetim Kurulu'ndan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün AK Parti grup toplantısında TÜSİAD'a yönelik yaptığı eleştirilere yanıt geldi.
TÜSİAD'ın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Eğitim gibi can alıcı bir konuda TBMM’ye sevk edilmiş bir kanun teklifine, bir sivil toplum örgütü olarak görüş bildirmek demokratik anlayışın gereğidir. Bu görüş bildirimi, katılımcı demokrasi bağlamında, bir “saldırı” olarak değerlendirilmemelidir.
İş dünyası temsil örgütü olarak, eğitimin niteliğinin ve niceliğinin geliştirilmesine büyük önem veren bir kuruluşuz. Yetişkin nüfusunun ortalama eğitim düzeyi “ortaokul terk” olan bir ülkede, sadece kurumlar değil her bir ferdin en önemli meselesinin “eğitim” olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenledir ki, geçmişte eğitimin çeşitli veçheleriyle ilgili çalışmalarımızın üstüne, 2012 çalışma programımızda eğitimin niteliği konusunu birinci gündem maddesi olarak kamuoyuna duyurduk.
Bu çerçevede, TBMM’ye sunulan kademeli eğitim sistemiyle ilgili kanun teklifi hakkındaki görüşlerimizi de kamuoyuna açıkladık ve ilgili TBMM komisyonuna ilettik. Sayın Başbakanın açıklamalarından, görüşümüzün bir kez daha açıklanması ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki; Günümüzde ve gelecekte beklenen hızlı teknolojik değişimler, toplumdaki herkesin bu değişime ayak uydurmak için öncelikle “temel eğitimlerinin ve becerilerinin” güçlü olmasını gerektiriyor.
TÜSİAD olarak, yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, araştırma, analitik vb. becerilerin temel eğitim sırasında tüm çocuklarımıza güçlü şekilde kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle kanun teklifiyle mesleki yöneltme ve yönlendirmenin çok erken yaşlara çekilmesinin temel eğitimin yetersiz kalmasına ve bilinçsiz meslek seçimlerine yol açacağına işaret ettik.
Temel eğitimi sağlam olmayan gençlerimizin, günümüzün ve geleceğin işgücü piyasasında giderek çeşitlenen ve detaylanan mesleklere uyum sağlaması da mümkün olmayacaktır. Nitekim eğitim konusunda ihtisas sahibi birçok sivil toplum kuruluşunun raporları, birçok gelişmiş ülkede çocukların 16 yaşına gelene kadar temel eğitimin dışında bir öğretim programı ile karşılaşmadığını ve mesleki programlara yönlendirilmediğini, bu anlamda kesintisiz eğitim hizmeti sunulduğunu göstermektedir. Öğrencilerin farklı yetenekleri aynı program içinde, seçmeli dersler ve ders dışı etkinliklerle geliştirilmektedir. Bu bağlamda 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin önemi açıktır.
Kanun teklifi ile ilgili açıklamamızda din eğitimi konusuna değinmemiş, mesleki eğitime bütünsel bakışla konuyu değerlendirmiştik. Sayın Başbakan gündeme getirdiği için belirtmek isteriz ki, eğitim sisteminde hangi modelin uygulanacağı sadece din eğitimi bağlamında tartışıldığı takdirde sağlıklı bir sonuca ulaşamayız.
TÜSİAD olarak diğer konularda yaptığımız eleştirilerin de kanun teklifinin olgunlaşmasına yardımcı olduğuna ve olacağına inanıyoruz. Bu kapsamda, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, zorunlu eğitimin süresinin hangi tarih itibariyle uzatılacağının belirsiz bırakılmayıp, bir takvim çerçevesinde belirlenmesini talep ediyoruz.
İlköğretimde okullaşma oranları artmasına rağmen, kızların eğitimi ülkemiz için hala önemini koruyan bir meseledir. TÜSİAD olarak bu konuda gösterilen çabaları desteklediğimiz gibi, eğitim alanındaki her tartışmada, kızların eğitime erişimi, devamı ve tamamlaması konusundaki hassasiyetimizi güçlü şekilde ifade etmeye de devam edeceğiz. Nitekim kanun teklifinde muğlak bir düzenleme olan açık öğretimin, ikinci kademeden üçüncü kademeye kaydırılacağı yönündeki açıklamalar, aslında TÜSİAD’ın ve diğer eğitim STK’larının eleştirilerinin, konunun daha detaylı düşünülmesine katkı sağladığını teyit etmiştir. İnsan kaynaklarının niteliğinin ekonomik, sosyal ve demokratik gelişmemiz için önemi ortadayken, bir iş dünyası temsil örgütü ve sivil toplum örgütü olarak bu konularda çalışmaya ve görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz."
(Hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TÜSİAD Yönetim Kurulu'ndan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün AK Parti grup toplantısında TÜSİAD'a yönelik yaptığı eleştirilere yanıt geldi.
TÜSİAD'ın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Eğitim gibi can alıcı bir konuda TBMM’ye sevk edilmiş bir kanun teklifine, bir sivil toplum örgütü olarak görüş bildirmek demokratik anlayışın gereğidir. Bu görüş bildirimi, katılımcı demokrasi bağlamında, bir “saldırı” olarak değerlendirilmemelidir.
İş dünyası temsil örgütü olarak, eğitimin niteliğinin ve niceliğinin geliştirilmesine büyük önem veren bir kuruluşuz. Yetişkin nüfusunun ortalama eğitim düzeyi “ortaokul terk” olan bir ülkede, sadece kurumlar değil her bir ferdin en önemli meselesinin “eğitim” olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenledir ki, geçmişte eğitimin çeşitli veçheleriyle ilgili çalışmalarımızın üstüne, 2012 çalışma programımızda eğitimin niteliği konusunu birinci gündem maddesi olarak kamuoyuna duyurduk.
Bu çerçevede, TBMM’ye sunulan kademeli eğitim sistemiyle ilgili kanun teklifi hakkındaki görüşlerimizi de kamuoyuna açıkladık ve ilgili TBMM komisyonuna ilettik. Sayın Başbakanın açıklamalarından, görüşümüzün bir kez daha açıklanması ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki; Günümüzde ve gelecekte beklenen hızlı teknolojik değişimler, toplumdaki herkesin bu değişime ayak uydurmak için öncelikle “temel eğitimlerinin ve becerilerinin” güçlü olmasını gerektiriyor.
TÜSİAD olarak, yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, araştırma, analitik vb. becerilerin temel eğitim sırasında tüm çocuklarımıza güçlü şekilde kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle kanun teklifiyle mesleki yöneltme ve yönlendirmenin çok erken yaşlara çekilmesinin temel eğitimin yetersiz kalmasına ve bilinçsiz meslek seçimlerine yol açacağına işaret ettik.
Temel eğitimi sağlam olmayan gençlerimizin, günümüzün ve geleceğin işgücü piyasasında giderek çeşitlenen ve detaylanan mesleklere uyum sağlaması da mümkün olmayacaktır. Nitekim eğitim konusunda ihtisas sahibi birçok sivil toplum kuruluşunun raporları, birçok gelişmiş ülkede çocukların 16 yaşına gelene kadar temel eğitimin dışında bir öğretim programı ile karşılaşmadığını ve mesleki programlara yönlendirilmediğini, bu anlamda kesintisiz eğitim hizmeti sunulduğunu göstermektedir. Öğrencilerin farklı yetenekleri aynı program içinde, seçmeli dersler ve ders dışı etkinliklerle geliştirilmektedir. Bu bağlamda 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin önemi açıktır.
Kanun teklifi ile ilgili açıklamamızda din eğitimi konusuna değinmemiş, mesleki eğitime bütünsel bakışla konuyu değerlendirmiştik. Sayın Başbakan gündeme getirdiği için belirtmek isteriz ki, eğitim sisteminde hangi modelin uygulanacağı sadece din eğitimi bağlamında tartışıldığı takdirde sağlıklı bir sonuca ulaşamayız.
TÜSİAD olarak diğer konularda yaptığımız eleştirilerin de kanun teklifinin olgunlaşmasına yardımcı olduğuna ve olacağına inanıyoruz. Bu kapsamda, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, zorunlu eğitimin süresinin hangi tarih itibariyle uzatılacağının belirsiz bırakılmayıp, bir takvim çerçevesinde belirlenmesini talep ediyoruz.
İlköğretimde okullaşma oranları artmasına rağmen, kızların eğitimi ülkemiz için hala önemini koruyan bir meseledir. TÜSİAD olarak bu konuda gösterilen çabaları desteklediğimiz gibi, eğitim alanındaki her tartışmada, kızların eğitime erişimi, devamı ve tamamlaması konusundaki hassasiyetimizi güçlü şekilde ifade etmeye de devam edeceğiz. Nitekim kanun teklifinde muğlak bir düzenleme olan açık öğretimin, ikinci kademeden üçüncü kademeye kaydırılacağı yönündeki açıklamalar, aslında TÜSİAD’ın ve diğer eğitim STK’larının eleştirilerinin, konunun daha detaylı düşünülmesine katkı sağladığını teyit etmiştir. İnsan kaynaklarının niteliğinin ekonomik, sosyal ve demokratik gelişmemiz için önemi ortadayken, bir iş dünyası temsil örgütü ve sivil toplum örgütü olarak bu konularda çalışmaya ve görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz."
(Hürriyet)
Son Güncelleme: Salı, 28 Şubat 2012 17:38
Gösterim: 1966
AK Parti 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim teklifinde değişikliğe gidiyor. Öğrencilere zorunlu eğitimi açık öğretim yolu ile tamamlama şansı ilköğretimin 2’nci kademesinden sonra verilecek.
Hükümet, kamuoyunda kız çocuklarının eğitimini kesintiye uğratacağı tartışmaları yaratan 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim teklifinde operasyona hazırlanıyor. Ak Parti, “açık eğitimin” teklifte olduğu gibi 1’inci 4 yıl yerine, 2’nci 4 yıldan sonra yapılmasını önerecek. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda sert tartışmalardan sonra alt komisyona havale edilen teklifte bir dizi revizyon yapılacak. Ak Parti grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan teklifin, “İlköğretim birinci kademe sonrasında hangi açık öğretimle ilişkilendirileceği ve zorunlu eğitim kapsamına alınacağı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir” hükmü değiştirilecek.
Planlanan değişiklikle öğrencilere zorunlu eğitimi açık öğretim yolu ile tamamlama şansı ilköğretimin 2’nci kademesinden sonra verilecek. Bir öğrenci, 14 yaşından sonra açık öğretim programları ile yani okula gitmeden evinde zorunlu eğitimin geri kalan 4 yılını tamamlayacak. Ancak bu düzenleme ilk 8 yıllık eğitimin kesintisiz olması anlamına gelmiyor. Ak Parti teklifteki, 4+4 bölümüne ilişkin uygulamasından vazgeçmiyor. Bu da imam hatip okullarının orta kısmının açılması ve öğrencilerin mesleki eğitime ilk 4 yıldan sonra yönlendirilmesi anlamı taşıyor.
Başarı puanı değişecek
Bir değişiklik de “başarı puanı” bölümü için planlanıyor. Teklif, üniversiteye girişte önem taşıyan başarı puanının hesaplanması konusunda, “Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçük 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülür” hükmündeki 500, 250 olarak değiştirilecek. Böylece başarı puanı yüksek olanlar ile düşük olanlar arasında haksız rekabet olması önlenmeye çalışılacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
AK Parti 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim teklifinde değişikliğe gidiyor. Öğrencilere zorunlu eğitimi açık öğretim yolu ile tamamlama şansı ilköğretimin 2’nci kademesinden sonra verilecek.
Hükümet, kamuoyunda kız çocuklarının eğitimini kesintiye uğratacağı tartışmaları yaratan 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim teklifinde operasyona hazırlanıyor. Ak Parti, “açık eğitimin” teklifte olduğu gibi 1’inci 4 yıl yerine, 2’nci 4 yıldan sonra yapılmasını önerecek. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda sert tartışmalardan sonra alt komisyona havale edilen teklifte bir dizi revizyon yapılacak. Ak Parti grup başkanvekillerinin imzasını taşıyan teklifin, “İlköğretim birinci kademe sonrasında hangi açık öğretimle ilişkilendirileceği ve zorunlu eğitim kapsamına alınacağı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir” hükmü değiştirilecek.
Planlanan değişiklikle öğrencilere zorunlu eğitimi açık öğretim yolu ile tamamlama şansı ilköğretimin 2’nci kademesinden sonra verilecek. Bir öğrenci, 14 yaşından sonra açık öğretim programları ile yani okula gitmeden evinde zorunlu eğitimin geri kalan 4 yılını tamamlayacak. Ancak bu düzenleme ilk 8 yıllık eğitimin kesintisiz olması anlamına gelmiyor. Ak Parti teklifteki, 4+4 bölümüne ilişkin uygulamasından vazgeçmiyor. Bu da imam hatip okullarının orta kısmının açılması ve öğrencilerin mesleki eğitime ilk 4 yıldan sonra yönlendirilmesi anlamı taşıyor.
Başarı puanı değişecek
Bir değişiklik de “başarı puanı” bölümü için planlanıyor. Teklif, üniversiteye girişte önem taşıyan başarı puanının hesaplanması konusunda, “Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçük 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülür” hükmündeki 500, 250 olarak değiştirilecek. Böylece başarı puanı yüksek olanlar ile düşük olanlar arasında haksız rekabet olması önlenmeye çalışılacak.
Son Güncelleme: Salı, 28 Şubat 2012 17:09
Gösterim: 2331
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt veriyor.
Canlı yayın videosu için tıklayın

Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt veriyor.
Canlı yayın videosu için tıklayın

Son Güncelleme: Salı, 28 Şubat 2012 14:12
Gösterim: 1932
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "İlköğretim ve Eğitim Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin tartışmalara da değindi.
Hükümet 12 yıllık zorunlu eğitim yasa teklifindeki ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım attı. Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli'ye göre, bu adım bile zorunlu eğitimi kesintisiz 12 yıla çıkaramaz. Bahçeli, "Tartışmanın İmam Hatip ekseninde yürütülmesi kutuplaşmaya davet çıkarır" dedi; AK Parti'yi teklifi yeniden gözden geçirmeye çağırdı.
"Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde, Türk milli eğitim sisteminin sorunlarından kurtularak, atılım yapamadığını" öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, günü kurtarmaya dönük çelişkileriyle, polemik dozu had safhada olan yaklaşımlarıyla ve istimara prim veren siyasi tutumuyla eğitim sistemimizi adeta yap boz tahtasına çevirmiştir. Halbuki eğitimi öncelikli konu olarak gören partimiz, daha 1999 yılı seçimlerine giderken hazırladığı seçim beyannamesinde, zorunlu temel eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılmasını amaç olarak tayin etmiştir. Uzun vadede 12 yıllık zorunlu temel eğitimin tesis edilebilmesi için de gerekli alt yapı çalışmasının yapılması partimizce kabul edilmiş ve savunulmuştur.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup başkanvekillerinin imzasıyla TBMM'ye verilen "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" kamuoyuna zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması şeklinde yansıtılmıştır. Ancak ortaya çıkan durum, zorunlu eğitimin bazı hallerde 4 yıllık ilköğretim birinci kademeyle sınırlandırılacağını göstermiştir.
Birçok mahsuru içinde barındıran bu sözde hazırlığın, geleceğimize katkı sağlaması ve evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması söz konusu bile olmayacaktır.
Ancak dün itibarıyla teklifte eleştirilere neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım atıldığı ve açıköğretim uygulamasının ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacağı kamuoyuna yansımıştır. Böyle olsa bile zorunlu eğitimin kesintisiz 12 yıla çıkması söz konusu olmayacaktır.
Ancak tartışmaların genelde meslek liseleri, özelde imam hatip liseleri ekseninde yürütülmesi ise yeni bir kutuplaşmaya davetiye çıkarmıştır. Bu ülkede meslek veya imam hatip lisesinde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden eksik kalır yanı ya da herhangi bir yetersizlikleri bulunmamaktadır."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "İlköğretim ve Eğitim Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin tartışmalara da değindi.
Hükümet 12 yıllık zorunlu eğitim yasa teklifindeki ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım attı. Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli'ye göre, bu adım bile zorunlu eğitimi kesintisiz 12 yıla çıkaramaz. Bahçeli, "Tartışmanın İmam Hatip ekseninde yürütülmesi kutuplaşmaya davet çıkarır" dedi; AK Parti'yi teklifi yeniden gözden geçirmeye çağırdı.
"Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde, Türk milli eğitim sisteminin sorunlarından kurtularak, atılım yapamadığını" öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, günü kurtarmaya dönük çelişkileriyle, polemik dozu had safhada olan yaklaşımlarıyla ve istimara prim veren siyasi tutumuyla eğitim sistemimizi adeta yap boz tahtasına çevirmiştir. Halbuki eğitimi öncelikli konu olarak gören partimiz, daha 1999 yılı seçimlerine giderken hazırladığı seçim beyannamesinde, zorunlu temel eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılmasını amaç olarak tayin etmiştir. Uzun vadede 12 yıllık zorunlu temel eğitimin tesis edilebilmesi için de gerekli alt yapı çalışmasının yapılması partimizce kabul edilmiş ve savunulmuştur.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup başkanvekillerinin imzasıyla TBMM'ye verilen "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" kamuoyuna zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması şeklinde yansıtılmıştır. Ancak ortaya çıkan durum, zorunlu eğitimin bazı hallerde 4 yıllık ilköğretim birinci kademeyle sınırlandırılacağını göstermiştir.
Birçok mahsuru içinde barındıran bu sözde hazırlığın, geleceğimize katkı sağlaması ve evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması söz konusu bile olmayacaktır.
Ancak dün itibarıyla teklifte eleştirilere neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım atıldığı ve açıköğretim uygulamasının ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacağı kamuoyuna yansımıştır. Böyle olsa bile zorunlu eğitimin kesintisiz 12 yıla çıkması söz konusu olmayacaktır.
Ancak tartışmaların genelde meslek liseleri, özelde imam hatip liseleri ekseninde yürütülmesi ise yeni bir kutuplaşmaya davetiye çıkarmıştır. Bu ülkede meslek veya imam hatip lisesinde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden eksik kalır yanı ya da herhangi bir yetersizlikleri bulunmamaktadır."
Son Güncelleme: Salı, 28 Şubat 2012 14:41
Gösterim: 2067
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zorunlu eğitimde 4+4+4 teklifine mesafeli yaklaşan ve "Bu sistemde kız öğrencilerin eğitimi aksayabilir" diyen TÜSİAD'ı çok sert sözlerle eleştirdi.
Erdoğan, "CHP'nin taraf olduğunu biliyorduk demek ki TÜSİAD da taraf olabiliyormuş. Daha önce TÜSİAD'a söyledim siz işinize bakın, biz de işimize bakalım" dedi. Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki önemli konulara değindi, ancak eleştiri oklarından en çok ana muhalefet partisi CHP ile eğitimde 4+4+4 sistemine tepki gösteren TÜSİAD nasibini aldı.
İşte Erdoğan'ın grup konuşmasından öne çıkan başlıklar:
4+4+4 formülü: “Dindar nesil yetişmesini engellemek isteyen 28 Şubat'ın aktörleri. 28 Şubat süreci İmam Hatip'lerle birlikte Anadolu çocuklarını, yoksul ailelerinin zeki çocuklarını mağdur etmiştir. Merhum Adnan Menderes, merhum Turgut Özal ile bu çocuklar iyi üniversitelerde okuma hakkını elde etmişti. Ancak 28 Şubat'la birlikte onlar mağdur oldular. AK parti bu seçkinci yapıyı kırmak için de mücadele vermiştir. Eğitim ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaştırdık. Okumanın önündeki tüm engelleri kaldırdık, kaldırıyoruz.”
AK Parti grubumuz zorunlu eğitim teklifini TBMM Başkanlığı'na sunuyor (4+4+4). Gelişmiş ülkelerde zorunlu eğitim 9 ila 12 yıl arasında değişiyor. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sağlıklı ve en modern sistem bu.
‘Meslek liselerini ayağa kaldıracağız’
Biz 8 yıllık kesintisiz eğitimin Türkiye'ye verdiği ağır hasarı tamir edeceğiz. Meslek liselerini ayağa kaldıracağız. Batı ülkelerinde bile meslek liselerine giden öğrenci oranı yüzde 60'tır. Meslek liselerinin önü yeniden açılacak.
‘CHP ve TÜSİAD'ın tepkileri çağdışı’
Başta CHP ve TÜSİAD olmak üzere möalum çevrelerin verdiği tepki tamamen bayati tamamen çağdışı ve tamamen Türkite gerçeklerinden uzak tepkilerdir. CHP'nin taraf olduğunu biliyorduk demek ki TÜSİAD da taraf olabiliyormuş. TÜSİAD daha önce bir zata bir İmam Hatip raporu hazırlıyor ve o raporla İmam Hatiplerin orta kısımları kapatılıyor. 8 yıllık eğitimin akıl hocalarından TÜSİAD'ın bugün bir kez daha statükocuları savunması ibretliktir. Kusura bakma TÜSİAD senin değil milletin arzusu olacak.
Daha önce TÜSİAD'a söyledim siz işinize bakın, biz de işimize bakalım. Sanayi de ticaret de neler söyleyecekseniz onları söyleyin. Bu ülkede Anadolu'nun çocuklarının okumasının yollarını kapatmaya gelip de bariyer oluşturmayın. Sıkılmadan "kızların okumasının önü kesilecekmiş" diyorlar. El insaf. Şöyle 9 yıllık raporlara bir bakar insan. 9 yıl içerisinde bu ülkede eğitim nereden nereye getirildi. Buna rağmen tamamen ideolojik kaygılarla zihinleri bulandırmak TÜSİAD'ın geçmişten devraldığı ve bugüne yakışmayan bir roldür. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü bir düşünsün. TÜSİAD'ın acilen değişmesini, kör ideoloji ve kalıplarından kurtulmasını tavsiye ediyorum. Kız çocuklarının okul dışında kalacağını iddia
(CNNTÜRK)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zorunlu eğitimde 4+4+4 teklifine mesafeli yaklaşan ve "Bu sistemde kız öğrencilerin eğitimi aksayabilir" diyen TÜSİAD'ı çok sert sözlerle eleştirdi.
Erdoğan, "CHP'nin taraf olduğunu biliyorduk demek ki TÜSİAD da taraf olabiliyormuş. Daha önce TÜSİAD'a söyledim siz işinize bakın, biz de işimize bakalım" dedi. Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki önemli konulara değindi, ancak eleştiri oklarından en çok ana muhalefet partisi CHP ile eğitimde 4+4+4 sistemine tepki gösteren TÜSİAD nasibini aldı.
İşte Erdoğan'ın grup konuşmasından öne çıkan başlıklar:
4+4+4 formülü: “Dindar nesil yetişmesini engellemek isteyen 28 Şubat'ın aktörleri. 28 Şubat süreci İmam Hatip'lerle birlikte Anadolu çocuklarını, yoksul ailelerinin zeki çocuklarını mağdur etmiştir. Merhum Adnan Menderes, merhum Turgut Özal ile bu çocuklar iyi üniversitelerde okuma hakkını elde etmişti. Ancak 28 Şubat'la birlikte onlar mağdur oldular. AK parti bu seçkinci yapıyı kırmak için de mücadele vermiştir. Eğitim ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaştırdık. Okumanın önündeki tüm engelleri kaldırdık, kaldırıyoruz.”
AK Parti grubumuz zorunlu eğitim teklifini TBMM Başkanlığı'na sunuyor (4+4+4). Gelişmiş ülkelerde zorunlu eğitim 9 ila 12 yıl arasında değişiyor. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sağlıklı ve en modern sistem bu.
‘Meslek liselerini ayağa kaldıracağız’
Biz 8 yıllık kesintisiz eğitimin Türkiye'ye verdiği ağır hasarı tamir edeceğiz. Meslek liselerini ayağa kaldıracağız. Batı ülkelerinde bile meslek liselerine giden öğrenci oranı yüzde 60'tır. Meslek liselerinin önü yeniden açılacak.
‘CHP ve TÜSİAD'ın tepkileri çağdışı’
Başta CHP ve TÜSİAD olmak üzere möalum çevrelerin verdiği tepki tamamen bayati tamamen çağdışı ve tamamen Türkite gerçeklerinden uzak tepkilerdir. CHP'nin taraf olduğunu biliyorduk demek ki TÜSİAD da taraf olabiliyormuş. TÜSİAD daha önce bir zata bir İmam Hatip raporu hazırlıyor ve o raporla İmam Hatiplerin orta kısımları kapatılıyor. 8 yıllık eğitimin akıl hocalarından TÜSİAD'ın bugün bir kez daha statükocuları savunması ibretliktir. Kusura bakma TÜSİAD senin değil milletin arzusu olacak.
Daha önce TÜSİAD'a söyledim siz işinize bakın, biz de işimize bakalım. Sanayi de ticaret de neler söyleyecekseniz onları söyleyin. Bu ülkede Anadolu'nun çocuklarının okumasının yollarını kapatmaya gelip de bariyer oluşturmayın. Sıkılmadan "kızların okumasının önü kesilecekmiş" diyorlar. El insaf. Şöyle 9 yıllık raporlara bir bakar insan. 9 yıl içerisinde bu ülkede eğitim nereden nereye getirildi. Buna rağmen tamamen ideolojik kaygılarla zihinleri bulandırmak TÜSİAD'ın geçmişten devraldığı ve bugüne yakışmayan bir roldür. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü bir düşünsün. TÜSİAD'ın acilen değişmesini, kör ideoloji ve kalıplarından kurtulmasını tavsiye ediyorum. Kız çocuklarının okul dışında kalacağını iddia
(CNNTÜRK)
Son Güncelleme: Salı, 28 Şubat 2012 13:56
Gösterim: 2476

