Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dershanelerin kapatılması konusunda, “KPSS hazırlık, dil ve meslek, beceri kursları devam edecek. Sadece bir üst eğitim kurumuna hazırlayan kurumlar dönüşecek” dedi. Akademisyenlerin özlük haklarını iyileştirme çalışmaları yapıldığını da söyledi.
Bakan Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda açıklamalarda bulundu.Kanal 24'teki 'Siyaset 24' programına konuk olan Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
Dershanelerin mevcut sınav sistemiyle birbirini besleyen bir ilişkisi olduğu doğru. Biz de bu konuda yapılacak düzenlemenin bununla sınırlı kalmayacağını, müfredatta, öğretmen yetiştirme stratejisinde vs. olacağını anlatmaya çalışıyoruz. En yaygın bilineni SBS’nin kaldırılması bununla doğrudan ilgilidir. Çocuklar sene sonunda tek bir sınav yerine, kendi okullarında yapılan merkezi yazılılara girdiler. Öğretmenler müfredatı yetiştirmek için çok büyük gayret gösterdi. Öğrenciler dershaneye gitmek yerine kendi sınıflarında derse girmeleri gerektiğini gördü. Benzer bir süreci üniversiteye girişte de uygulamak istiyoruz. Sınavsız değil ama bir-iki sınava endeksli hale getirmekten kurtarmak istiyoruz. Lisede de öğretmeni, okulu, müfredatı merkeze alan bir düzenlemeden sonra, üniversiteye girişi de lise müfredatını temel alan, sosyal, sanatsal, kültürel başarılarını da dikkate alan bir düzenlemenin, öğrencilerimizin üniversiteye girişte daha doğru olacağını düşünüyoruz.
Uygun olmayanlar kooperatif kurabilir
Biz baştan beri dershaneler konusunun bir kapatma süreci olmaması gerektiğini; niteliği, mevcut talebe ve Türkiye’nin koşullarına uygun bir dönüştürme sürecini öngördük. Bunlardan az bir kısmı özel okul olmaya uygun. Dershanelerin bugünkü konumlarıyla 1 Eylül 2015’e kadar çalışabileceğini söylemiştik. Bu aynen devam ediyor. Ama pek azı mevcut kriterlere uyarak özel okul olabilir, biz burada da geçiş dönemi için özel okul kriterlerini biraz esnetelim dedik. Bizim elimizde Milli Eğitim Bakanlığı olarak veya başka kamu kuruluşlarının elinde arsalar var. Özel okul açmak için bugün mevcut dershanelerin büyük kısmı apartman benzeri yerlerde eğitim veriyor. Bunlar özel okul olmaz. Özel okul olma kriterini ne kadar esnetirseniz esnetin olmaz. Altında içki satılan, çocuklar için uygun olmayan bir faaliyet varsa orası özel okul olmaz. Bunlar, ‘ben apartmanda dershanecilik yapıyorum ama gerekli imkan sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum’ diyorsa, kendi öz kaynakları yetmiyorsa üç dört dershane bir araya gelerek, bir kooperatif oluşarak özel okul olmak isterse bunlara arsa verilir. Açık liseye dönüşebilirler. Ama bu açık lise 90’lı yıllardaki gibi kayıt yaptırılıp, daha sonra sınav tarihlerinde sınavlara girilen bir açık lise türü değil. 20 saat yüz yüze eğitim öngördük. Kurumlar öğrencilerden bunun ücretini talep edecek. Bir tür yarı özel okul gibi…
Dil kursları kapanmıyor
Dil kursları, KPSS hazırlık kursları vs. devam edecek. Yani bir üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğinde programlar uygulanmayacak. Onun dışında dil kursları, beceri kursları, KPSS hazırlık kursları devam edecek.
1 Eylül 2015 tarihi öğretmenlerle, çalışanlarla yapılan sözleşmelerin, kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi için belirlenmiş bir tarih aslında. Daha önce Haziran 2014’te dönüşecekler demiştik ama sektörle yaptığımız görüşmeler sonucunda bu tür sözleşmeler için süre istediler. Dolayısıyla bu süre tanınmış oldu.
Akademisyenlerin özlük hakları iyileştirilecek
Akademik personelin maaş durumuyla ilgili sorunlar Bakanlar Kurulu’nda da görüşüldü. Bu konuda bir fikir birliği var. Yıllardır akademisyenlerimiz, daha önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda çalışmalar var. Öncelikle en çok mağdur olduğu düşünülen ve üniversitelerimizin geleceği bakımından da durumları düzeltilmesi gereken araştırma görevlileri. Üniversiteden yeni mezun olmuş birinin, özel bir kurumda alacağı maaşla, üniversitede araştırma görevlisi olduğunda alacağı maaş arasında çok ciddi fark var. Dolayısıyla iyi elemanlar üniversiteleri tercih etmiyor. Bu da üniversitelerimizin geleceği için tehlike oluşturuyor. En kısa zamanda bununla ilgili perspektifler netleşmiş olacak.
2014’te 50 bin öğretmen ataması
Şubat’ta 10 bin öğretmen ataması yapılacak demiştik. 40 bin de temmuz ayında. Şubat ayında aslında atama yapılmayacaktı. Fakat ocak ayında emekli olan öğretmenlerimizin yerine, emekli olanlardan daha fazla sayıda atama yapacağız. 2014’te 50 bin atama yapmış olacağız.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dershanelerin kapatılması konusunda, “KPSS hazırlık, dil ve meslek, beceri kursları devam edecek. Sadece bir üst eğitim kurumuna hazırlayan kurumlar dönüşecek” dedi. Akademisyenlerin özlük haklarını iyileştirme çalışmaları yapıldığını da söyledi.
Bakan Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda açıklamalarda bulundu.Kanal 24'teki 'Siyaset 24' programına konuk olan Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
Dershanelerin mevcut sınav sistemiyle birbirini besleyen bir ilişkisi olduğu doğru. Biz de bu konuda yapılacak düzenlemenin bununla sınırlı kalmayacağını, müfredatta, öğretmen yetiştirme stratejisinde vs. olacağını anlatmaya çalışıyoruz. En yaygın bilineni SBS’nin kaldırılması bununla doğrudan ilgilidir. Çocuklar sene sonunda tek bir sınav yerine, kendi okullarında yapılan merkezi yazılılara girdiler. Öğretmenler müfredatı yetiştirmek için çok büyük gayret gösterdi. Öğrenciler dershaneye gitmek yerine kendi sınıflarında derse girmeleri gerektiğini gördü. Benzer bir süreci üniversiteye girişte de uygulamak istiyoruz. Sınavsız değil ama bir-iki sınava endeksli hale getirmekten kurtarmak istiyoruz. Lisede de öğretmeni, okulu, müfredatı merkeze alan bir düzenlemeden sonra, üniversiteye girişi de lise müfredatını temel alan, sosyal, sanatsal, kültürel başarılarını da dikkate alan bir düzenlemenin, öğrencilerimizin üniversiteye girişte daha doğru olacağını düşünüyoruz.
Uygun olmayanlar kooperatif kurabilir
Biz baştan beri dershaneler konusunun bir kapatma süreci olmaması gerektiğini; niteliği, mevcut talebe ve Türkiye’nin koşullarına uygun bir dönüştürme sürecini öngördük. Bunlardan az bir kısmı özel okul olmaya uygun. Dershanelerin bugünkü konumlarıyla 1 Eylül 2015’e kadar çalışabileceğini söylemiştik. Bu aynen devam ediyor. Ama pek azı mevcut kriterlere uyarak özel okul olabilir, biz burada da geçiş dönemi için özel okul kriterlerini biraz esnetelim dedik. Bizim elimizde Milli Eğitim Bakanlığı olarak veya başka kamu kuruluşlarının elinde arsalar var. Özel okul açmak için bugün mevcut dershanelerin büyük kısmı apartman benzeri yerlerde eğitim veriyor. Bunlar özel okul olmaz. Özel okul olma kriterini ne kadar esnetirseniz esnetin olmaz. Altında içki satılan, çocuklar için uygun olmayan bir faaliyet varsa orası özel okul olmaz. Bunlar, ‘ben apartmanda dershanecilik yapıyorum ama gerekli imkan sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum’ diyorsa, kendi öz kaynakları yetmiyorsa üç dört dershane bir araya gelerek, bir kooperatif oluşarak özel okul olmak isterse bunlara arsa verilir. Açık liseye dönüşebilirler. Ama bu açık lise 90’lı yıllardaki gibi kayıt yaptırılıp, daha sonra sınav tarihlerinde sınavlara girilen bir açık lise türü değil. 20 saat yüz yüze eğitim öngördük. Kurumlar öğrencilerden bunun ücretini talep edecek. Bir tür yarı özel okul gibi…
Dil kursları kapanmıyor
Dil kursları, KPSS hazırlık kursları vs. devam edecek. Yani bir üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğinde programlar uygulanmayacak. Onun dışında dil kursları, beceri kursları, KPSS hazırlık kursları devam edecek.
1 Eylül 2015 tarihi öğretmenlerle, çalışanlarla yapılan sözleşmelerin, kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi için belirlenmiş bir tarih aslında. Daha önce Haziran 2014’te dönüşecekler demiştik ama sektörle yaptığımız görüşmeler sonucunda bu tür sözleşmeler için süre istediler. Dolayısıyla bu süre tanınmış oldu.
Akademisyenlerin özlük hakları iyileştirilecek
Akademik personelin maaş durumuyla ilgili sorunlar Bakanlar Kurulu’nda da görüşüldü. Bu konuda bir fikir birliği var. Yıllardır akademisyenlerimiz, daha önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda çalışmalar var. Öncelikle en çok mağdur olduğu düşünülen ve üniversitelerimizin geleceği bakımından da durumları düzeltilmesi gereken araştırma görevlileri. Üniversiteden yeni mezun olmuş birinin, özel bir kurumda alacağı maaşla, üniversitede araştırma görevlisi olduğunda alacağı maaş arasında çok ciddi fark var. Dolayısıyla iyi elemanlar üniversiteleri tercih etmiyor. Bu da üniversitelerimizin geleceği için tehlike oluşturuyor. En kısa zamanda bununla ilgili perspektifler netleşmiş olacak.
2014’te 50 bin öğretmen ataması
Şubat’ta 10 bin öğretmen ataması yapılacak demiştik. 40 bin de temmuz ayında. Şubat ayında aslında atama yapılmayacaktı. Fakat ocak ayında emekli olan öğretmenlerimizin yerine, emekli olanlardan daha fazla sayıda atama yapacağız. 2014’te 50 bin atama yapmış olacağız.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 Ocak 2014 10:47
Gösterim: 2646
Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Çok Programlı Lisede yapılan yangın tatbikatı sırasında hayatını kaybeden öğrencinin ölümüyle ilgili yargılanan okul müdürü ve 4 öğretmene toplam 7 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Ahlat'taki Çok Programlı Lisede 21 Kasım 2011'de düzenlenen yangın tatbikatı sırasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren öğrenci Onur Zeki Akgün'ün ölümüne ilişkin okul müdürü ve 4 öğretmen hakkında açılan dava, karara bağlandı.
Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, hayatını kaybeden Onur Zeki Akgün'ün babası Haydar Akgün, annesi Melek Akgün ve avukatı Hasan Emre Çavuşoğlu katıldı.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Güven Koçbay ve Selçuk Aslan'ın "Taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan toplam 5 yıl 6 ay 20 gün, Cihan Sancı, Mehmet Nesim Danışman ve Hüseyin Eralp'in ise sekizer ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan baba Akgün, verilen cezanın acılarını hafifletmediğini ve davanın bir üst mahkemeye taşınması için gerekli işlemleri yapacaklarını söyledi.
Karardan memnun olmadıklarını ifade eden Akgün, "Bir üst mahkemede hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Bu olay ailemizde psikolojik sorunlar oluşturdu. Sosyal sorunlar yaşadık. Aile olarak dağıldık. Olayda sadece çocuğum yanmadı. Aile olarak yandık. Adalet bu defa mağdurun değil, mağrurun yanında oldu. Bu nedenle adaletten şikayetçiyiz" dedi.
Göz yaşlarını tutamayan anne Akgün de çocuğunun yaşıtlarının üniversitelerde okuduğunu, çocuğunun ise 2 yıldır toprağın altında olduğunu belirtti.
Anne Akgün, "Bugün verilen 5 yıllık ceza yüreğimdeki acıyı dindirmedi. Bizim gibi bu tür davaları olan ailelerin davaları da sonuçlanır. Efe Bozdağ davası 3 yıldır sonuçlanmadı. Benim yavrum gitti ve çok acı çekiyorum. Hiçbir zaman çocuğum geri gelmeyecek" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Çok Programlı Lisede yapılan yangın tatbikatı sırasında hayatını kaybeden öğrencinin ölümüyle ilgili yargılanan okul müdürü ve 4 öğretmene toplam 7 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Ahlat'taki Çok Programlı Lisede 21 Kasım 2011'de düzenlenen yangın tatbikatı sırasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren öğrenci Onur Zeki Akgün'ün ölümüne ilişkin okul müdürü ve 4 öğretmen hakkında açılan dava, karara bağlandı.
Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, hayatını kaybeden Onur Zeki Akgün'ün babası Haydar Akgün, annesi Melek Akgün ve avukatı Hasan Emre Çavuşoğlu katıldı.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Güven Koçbay ve Selçuk Aslan'ın "Taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan toplam 5 yıl 6 ay 20 gün, Cihan Sancı, Mehmet Nesim Danışman ve Hüseyin Eralp'in ise sekizer ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan baba Akgün, verilen cezanın acılarını hafifletmediğini ve davanın bir üst mahkemeye taşınması için gerekli işlemleri yapacaklarını söyledi.
Karardan memnun olmadıklarını ifade eden Akgün, "Bir üst mahkemede hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Bu olay ailemizde psikolojik sorunlar oluşturdu. Sosyal sorunlar yaşadık. Aile olarak dağıldık. Olayda sadece çocuğum yanmadı. Aile olarak yandık. Adalet bu defa mağdurun değil, mağrurun yanında oldu. Bu nedenle adaletten şikayetçiyiz" dedi.
Göz yaşlarını tutamayan anne Akgün de çocuğunun yaşıtlarının üniversitelerde okuduğunu, çocuğunun ise 2 yıldır toprağın altında olduğunu belirtti.
Anne Akgün, "Bugün verilen 5 yıllık ceza yüreğimdeki acıyı dindirmedi. Bizim gibi bu tür davaları olan ailelerin davaları da sonuçlanır. Efe Bozdağ davası 3 yıldır sonuçlanmadı. Benim yavrum gitti ve çok acı çekiyorum. Hiçbir zaman çocuğum geri gelmeyecek" diye konuştu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 Ocak 2014 08:46
Gösterim: 1443
MEB'in düzenlediği meslek kursları işsiz vatandaşların umudu haline geldi
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) düzenlediği meslek kursları, işsiz vatandaşların umudu haline geldi.
Bakanlıkça "uzaktan eğitimle" verilen elektrik tesisatçılığı yetki belgesi, bilgisayar işletmenliği, bilgisayar destekli tasarım, ön muhasebe, emlak danışmanlığı kurslarına bugüne kadar katılan 74 bin vatandaşın çoğu, aldıkları belgelerle ya kendi işini kurdu ya da bir işe girdi.
AA muhabirinin MEB yetkililerinden aldığı bilgiye göre, özellikle KOSGEB kredilerinden yararlanmak isteyen girişimciler ile herhangi bir ulusal veya uluslararası projeye dahil olmak isteyenlerin karşılaştıkları sorunların başında, girişimcilerin alanlarıyla ilgili bilge, beceri ve deneyimlerini belgelendirememeleri geliyor.
Meslekte yeterlilik belgeleri
Milli Eğitim Bakanlığı, kurum bünyesinde açılan kurs ve sertifika programları ile meslekte yeterlilik belgesi vererek, işsiz vatandaşların kabiliyetlerini geliştirmeleri ve işgücü piyasasında yer almalarını sağladı.
10. Kalkınma Planı'nda eğitim-iş gücü-istihdam ilişkisinin daha sağlıklı yürütülmesine yönelik hedefler konulurken, planda işe başvuranların sahip oldukları yetenek ve becerileri iş gücü piyasasında belgelendirmeleri isteniyor, böylece işverenlerin de bu belgelere göre doğru insanı doğru işe yerleştirmesi hedefleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı da herhangi bir eğitim almadan çalışarak beceri kazananların sahip oldukları becerilerini belgelendirmelerine ve böylelikle istihdam imkanını arttırmaya yönelik uygulamalar geliştiriyor.
MEB verilerine göre, işsiz gençlerin iş bulmalarının önündeki en büyük engel, yapmayı düşündükleri meslekle ilgili belge veya sertifikaya sahip olmamaları olarak gösteriliyor. MEB'e bağlı Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu, açtığı meslek kursları ile işsiz gençlerin meslek edinmelerini ve önceki öğrenmelerini belgelendirmelerini sağladı.
Okulun uzaktan eğitim yoluyla verdiği eğitimlerden geçen birçok işsiz vatandaş, aldığı belgeyle ya kendi işini kurdu ya da bir işe girdi.
Çalışanlar için uzaktan eğitim büyük fırsat
Özellikle AB'ye uyum sürecinde sertifika ve belgeler, her geçen gün daha önemli hale geldi. Belgesi olmayan işsiz vatandaşlar gerek kamuda, gerekse özel sektörde iş bulmakta zorlanıyor.
İş yeri açmak veya bazı teşviklerden yararlanmak isteyenlerden de kurmayı düşündüğü işle ilgili bir sertifika ya da belgeye sahip olması isteniyor. MEB, uzaktan öğretimle meslek kazandırmayı ve bu yolla onları hayata hazırlamayı amaçlıyor.
Kurumun uzaktan eğitimle belge vermesi ise herhangi bir kursa devam edecek zamanı olmayanlar için oldukça cazip görünüyor.
Sertifika programına katılanlar, kurs sonrası Bakanlık tarafından yapılan merkezi sınavda başarılı olmaları durumunda Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikaya sahip oluyorlar. Bakanlıkça "uzaktan eğitimle" verilen elektrik tesisatçılığı yetki belgesi, bilgisayar işletmenliği, bilgisayar destekli tasarım, ön muhasebe, emlak danışmanlığı kurslarına bugüne kadar 74 bin vatandaş katıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB'in düzenlediği meslek kursları işsiz vatandaşların umudu haline geldi
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) düzenlediği meslek kursları, işsiz vatandaşların umudu haline geldi.
Bakanlıkça "uzaktan eğitimle" verilen elektrik tesisatçılığı yetki belgesi, bilgisayar işletmenliği, bilgisayar destekli tasarım, ön muhasebe, emlak danışmanlığı kurslarına bugüne kadar katılan 74 bin vatandaşın çoğu, aldıkları belgelerle ya kendi işini kurdu ya da bir işe girdi.
AA muhabirinin MEB yetkililerinden aldığı bilgiye göre, özellikle KOSGEB kredilerinden yararlanmak isteyen girişimciler ile herhangi bir ulusal veya uluslararası projeye dahil olmak isteyenlerin karşılaştıkları sorunların başında, girişimcilerin alanlarıyla ilgili bilge, beceri ve deneyimlerini belgelendirememeleri geliyor.
Meslekte yeterlilik belgeleri
Milli Eğitim Bakanlığı, kurum bünyesinde açılan kurs ve sertifika programları ile meslekte yeterlilik belgesi vererek, işsiz vatandaşların kabiliyetlerini geliştirmeleri ve işgücü piyasasında yer almalarını sağladı.
10. Kalkınma Planı'nda eğitim-iş gücü-istihdam ilişkisinin daha sağlıklı yürütülmesine yönelik hedefler konulurken, planda işe başvuranların sahip oldukları yetenek ve becerileri iş gücü piyasasında belgelendirmeleri isteniyor, böylece işverenlerin de bu belgelere göre doğru insanı doğru işe yerleştirmesi hedefleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı da herhangi bir eğitim almadan çalışarak beceri kazananların sahip oldukları becerilerini belgelendirmelerine ve böylelikle istihdam imkanını arttırmaya yönelik uygulamalar geliştiriyor.
MEB verilerine göre, işsiz gençlerin iş bulmalarının önündeki en büyük engel, yapmayı düşündükleri meslekle ilgili belge veya sertifikaya sahip olmamaları olarak gösteriliyor. MEB'e bağlı Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu, açtığı meslek kursları ile işsiz gençlerin meslek edinmelerini ve önceki öğrenmelerini belgelendirmelerini sağladı.
Okulun uzaktan eğitim yoluyla verdiği eğitimlerden geçen birçok işsiz vatandaş, aldığı belgeyle ya kendi işini kurdu ya da bir işe girdi.
Çalışanlar için uzaktan eğitim büyük fırsat
Özellikle AB'ye uyum sürecinde sertifika ve belgeler, her geçen gün daha önemli hale geldi. Belgesi olmayan işsiz vatandaşlar gerek kamuda, gerekse özel sektörde iş bulmakta zorlanıyor.
İş yeri açmak veya bazı teşviklerden yararlanmak isteyenlerden de kurmayı düşündüğü işle ilgili bir sertifika ya da belgeye sahip olması isteniyor. MEB, uzaktan öğretimle meslek kazandırmayı ve bu yolla onları hayata hazırlamayı amaçlıyor.
Kurumun uzaktan eğitimle belge vermesi ise herhangi bir kursa devam edecek zamanı olmayanlar için oldukça cazip görünüyor.
Sertifika programına katılanlar, kurs sonrası Bakanlık tarafından yapılan merkezi sınavda başarılı olmaları durumunda Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikaya sahip oluyorlar. Bakanlıkça "uzaktan eğitimle" verilen elektrik tesisatçılığı yetki belgesi, bilgisayar işletmenliği, bilgisayar destekli tasarım, ön muhasebe, emlak danışmanlığı kurslarına bugüne kadar 74 bin vatandaş katıldı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Ocak 2014 12:35
Gösterim: 1302
Hükümet, dershanelerin kapatılmasına ilişkin taslağın görüşmelerini seçim sonrasına erteledi. Dershanelerin dönüşümü tasarısı neden ertelendi? İşte yanıtı…
Ocak ayında TBMM gündemine gelmesi planlanan dershanelerin dönüşümü ile ilgili tasarının seçim sonrasına ertelendiği belirtildi. Taraf Gazetesi’nin haberine göre, AKP Hükümeti, HSYK tasarısından sonra dershanelerin kapatılmasını da seçim sonrasına erteledi. Bu hafta TBMM'ye gelecek olan tasarının, "Hükümet, dershane konusunda geri adım attı" havası oluşmaması için Meclis'te bekletilmesi ve yerel seçimlerin ardından görüşülmesi planlanıyor.
Hükümet ile Gülen Cemaati arasında iplerin kopmasına neden olan dershanelerin kapatılmasına ilişkin taslağın çalışmaları iki hafta önce tamamlanabildi.
Dershanelerin dönüşümü tasarısı neden ertlendi?
Çalışmalar ışığında hazırlanan rapor önce Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya, sonra da dershanelerin kapatılması taslağıyla birlikte Başbakan Erdoğan'a sunuldu. Son hâli geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan tasarının, bu hafta TBMM Başkanlığı'na gelmesi bekleniyor. Ancak hükümet, "TBMM'nin yerel seçimler nedeniyle şubat ayının ikinci haftasında tatile girecek olmasından dolayı takvimin sıkışıklığı, bazı milletvekillerinin tasarının Genel Kurul'a gelmesi durumunda topluca istifa etmeye hazırlanmaları ve AKP'nin yaptırdığı anketlerde dershanelerin kapatılmaması yönünde sonuç çıkması" gerekçeleriyle tasarıya ilişkin görüşmeleri yerel seçim sonrasına bırakmayı planlıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hükümet, dershanelerin kapatılmasına ilişkin taslağın görüşmelerini seçim sonrasına erteledi. Dershanelerin dönüşümü tasarısı neden ertelendi? İşte yanıtı…
Ocak ayında TBMM gündemine gelmesi planlanan dershanelerin dönüşümü ile ilgili tasarının seçim sonrasına ertelendiği belirtildi. Taraf Gazetesi’nin haberine göre, AKP Hükümeti, HSYK tasarısından sonra dershanelerin kapatılmasını da seçim sonrasına erteledi. Bu hafta TBMM'ye gelecek olan tasarının, "Hükümet, dershane konusunda geri adım attı" havası oluşmaması için Meclis'te bekletilmesi ve yerel seçimlerin ardından görüşülmesi planlanıyor.
Hükümet ile Gülen Cemaati arasında iplerin kopmasına neden olan dershanelerin kapatılmasına ilişkin taslağın çalışmaları iki hafta önce tamamlanabildi.
Dershanelerin dönüşümü tasarısı neden ertlendi?
Çalışmalar ışığında hazırlanan rapor önce Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya, sonra da dershanelerin kapatılması taslağıyla birlikte Başbakan Erdoğan'a sunuldu. Son hâli geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan tasarının, bu hafta TBMM Başkanlığı'na gelmesi bekleniyor. Ancak hükümet, "TBMM'nin yerel seçimler nedeniyle şubat ayının ikinci haftasında tatile girecek olmasından dolayı takvimin sıkışıklığı, bazı milletvekillerinin tasarının Genel Kurul'a gelmesi durumunda topluca istifa etmeye hazırlanmaları ve AKP'nin yaptırdığı anketlerde dershanelerin kapatılmaması yönünde sonuç çıkması" gerekçeleriyle tasarıya ilişkin görüşmeleri yerel seçim sonrasına bırakmayı planlıyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Ocak 2014 12:44
Gösterim: 1650
MEB, özel eğitim kurumları ve rehberlik hizmetlerine ilişkin yeni yönetmelik taslağı hazırladı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik eğitim imkanlarının artırılması ve daha etkin hale getirilmesi için özel eğitim kurumları ve rehberlik hizmetlerine ilişkin yönetmelik taslağı hazırladı. Bakanlık taslağı paydaşların görüşüne açtı.
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği taslağı paydaşların görüşüne açıldı. Görüşlerin alınmasının ardından yönetmelik yeniden gözden geçirilerek son hali verilecek.
Taslakta, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin akranlarıyla birlikte kaynaştırma ve bütünleştirme uygulamalarından daha etkin bir şekilde yararlanması amacıyla düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için ilkokul ve ortaokul kademelerinde artık özel eğitim okulu ve özel eğitim sınıfı açılmamasına karar verildi. Böylece bu öğrenciler kaynaştırma ve bütünleştirme uygulamalarından yararlandırılarak akranlarıyla birlikte eğitim görmesinin sağlanması amaçlanıyor. Taslağa göre, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin gittiği okullara veya sınıflara yeni öğrenci kaydı yapılmayacak. Halen kayıtlı öğrenciler ise mezun oluncaya kadar eğitimlerini bu okullarda veya sınıflarda sürdürecek.
Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerden çeşitli nedenlerle okula hiç kayıt yaptırmamış olanların eğitim sistemine dahil edilmeleri ve eğitim imkanlarından yararlanmaları için tamamlama programı uygulamasına yer verildi. 10 yaşına girmiş ve 18 yaşını tamamlamamış, okula hiç kayıt yaptırmamış bireyler; eğitim uygulama ilkokullarına yerleştirme kararı verilenlerin, okullara devamının sağlanması amacıyla tamamlama programları düzenlenecek. Bu programın yürütülmesine ilişkin planlama okul yönetimince yapılacak. Programda, toplumsal uyum becerileri, hayat bilgisi, dil ve konuşma gelişimi, okuma yazma, matematik, beslenme eğitimi, din kültürü ve ahlak bilgisi, trafik ve ilk yardım zorunlu dersler arasında yer alacak. Bu derslerin öğretim programları temel alınarak Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) hazırlanacak. Program günlük 6 ders saati olmak üzere 12 haftada tamamlanacak. Programı bitiren öğrenciler ilkokulu tamamlamış sayılacak ve ortaokula kaydedilecek. Programın uygulanacağı sınıf mevcutları en fazla; orta veya ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar için 8, otistik öğrenciler için 6 öğrenciden oluşacak.
Refakatçi ücretsiz taşınacak
Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için velinin kendisinin ya da veli tarafından sağlanacak bir kişinin öğrenciye destek olması amacıyla okulda veya sınıfta bulunabilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Okul veya kurum müdürlüklerince refakat edilmesine karar verilen bireyin, velisi veya vasisi ya da yazılı olarak yetkilendirdiği kişi ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandırılacak.
Özel yetenekli öğrencilerin velisi veya vasisinin eylül ayında yazılı talebi ve BEP geliştirme biriminin kararı doğrultusunda, her tür ve kademede birer defa olmak üzere sınıf yükseltme yapılabilinecek. Ayrıca bu öğrenciler için BİLSEM modelinin ortaokul ve lise düzeyinde 81 ilde yaygınlaştırılmasına yönelik de düzenlemeler yapıldı.
Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde (RAM) sunulan hizmetlere erişimin ve hizmetlerin niteliğinin arttırılması, bu hizmetlerin daha sistematik şekilde sunulması, insan kaynaklarının daha etkin kullanımının sağlanması amacıyla RAM’lar yeniden yapılandırılarak yeni birimler oluşturulması öngörüldü. Bu kapsamda RAM'lar, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri birimi, özel eğitim hizmetleri birimi, eğitim programları ve materyalleri birimi, araştırma, izleme ve değerlendirme biriminden oluşacak.
Sunulan hizmetlerin ülke genelinde standardını oluşturmak ve daha sistematik bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla psikososyal önleme, koruma ve müdahale hizmetlerine ilişkin hükümler de taslak metinde yer aldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB, özel eğitim kurumları ve rehberlik hizmetlerine ilişkin yeni yönetmelik taslağı hazırladı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik eğitim imkanlarının artırılması ve daha etkin hale getirilmesi için özel eğitim kurumları ve rehberlik hizmetlerine ilişkin yönetmelik taslağı hazırladı. Bakanlık taslağı paydaşların görüşüne açtı.
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği taslağı paydaşların görüşüne açıldı. Görüşlerin alınmasının ardından yönetmelik yeniden gözden geçirilerek son hali verilecek.
Taslakta, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin akranlarıyla birlikte kaynaştırma ve bütünleştirme uygulamalarından daha etkin bir şekilde yararlanması amacıyla düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için ilkokul ve ortaokul kademelerinde artık özel eğitim okulu ve özel eğitim sınıfı açılmamasına karar verildi. Böylece bu öğrenciler kaynaştırma ve bütünleştirme uygulamalarından yararlandırılarak akranlarıyla birlikte eğitim görmesinin sağlanması amaçlanıyor. Taslağa göre, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin gittiği okullara veya sınıflara yeni öğrenci kaydı yapılmayacak. Halen kayıtlı öğrenciler ise mezun oluncaya kadar eğitimlerini bu okullarda veya sınıflarda sürdürecek.
Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerden çeşitli nedenlerle okula hiç kayıt yaptırmamış olanların eğitim sistemine dahil edilmeleri ve eğitim imkanlarından yararlanmaları için tamamlama programı uygulamasına yer verildi. 10 yaşına girmiş ve 18 yaşını tamamlamamış, okula hiç kayıt yaptırmamış bireyler; eğitim uygulama ilkokullarına yerleştirme kararı verilenlerin, okullara devamının sağlanması amacıyla tamamlama programları düzenlenecek. Bu programın yürütülmesine ilişkin planlama okul yönetimince yapılacak. Programda, toplumsal uyum becerileri, hayat bilgisi, dil ve konuşma gelişimi, okuma yazma, matematik, beslenme eğitimi, din kültürü ve ahlak bilgisi, trafik ve ilk yardım zorunlu dersler arasında yer alacak. Bu derslerin öğretim programları temel alınarak Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) hazırlanacak. Program günlük 6 ders saati olmak üzere 12 haftada tamamlanacak. Programı bitiren öğrenciler ilkokulu tamamlamış sayılacak ve ortaokula kaydedilecek. Programın uygulanacağı sınıf mevcutları en fazla; orta veya ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar için 8, otistik öğrenciler için 6 öğrenciden oluşacak.
Refakatçi ücretsiz taşınacak
Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için velinin kendisinin ya da veli tarafından sağlanacak bir kişinin öğrenciye destek olması amacıyla okulda veya sınıfta bulunabilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Okul veya kurum müdürlüklerince refakat edilmesine karar verilen bireyin, velisi veya vasisi ya da yazılı olarak yetkilendirdiği kişi ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandırılacak.
Özel yetenekli öğrencilerin velisi veya vasisinin eylül ayında yazılı talebi ve BEP geliştirme biriminin kararı doğrultusunda, her tür ve kademede birer defa olmak üzere sınıf yükseltme yapılabilinecek. Ayrıca bu öğrenciler için BİLSEM modelinin ortaokul ve lise düzeyinde 81 ilde yaygınlaştırılmasına yönelik de düzenlemeler yapıldı.
Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde (RAM) sunulan hizmetlere erişimin ve hizmetlerin niteliğinin arttırılması, bu hizmetlerin daha sistematik şekilde sunulması, insan kaynaklarının daha etkin kullanımının sağlanması amacıyla RAM’lar yeniden yapılandırılarak yeni birimler oluşturulması öngörüldü. Bu kapsamda RAM'lar, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri birimi, özel eğitim hizmetleri birimi, eğitim programları ve materyalleri birimi, araştırma, izleme ve değerlendirme biriminden oluşacak.
Sunulan hizmetlerin ülke genelinde standardını oluşturmak ve daha sistematik bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla psikososyal önleme, koruma ve müdahale hizmetlerine ilişkin hükümler de taslak metinde yer aldı.
Son Güncelleme: Pazar, 26 Ocak 2014 19:57
Gösterim: 1508