Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bin 700 şube müdürünü belirlediği mülakatta, sınav komisyonu üyelerine notları kurşun kalemle vermeleri yönünde talimat verildiği iddia edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), bin 700 şube müdürünü belirlediği mülakata şaibe karıştı. Zaman Gazetesi’nden İsa Yazar’ın haberine göre, sınav komisyonu üyelerine notları kurşun kalemle vermeleri yönünde talimat verildi.

Ayrıca komisyon üyelerine hesap makinesi dağıtıldı. Uzmanlar kurşun kalem talimatının ve hesap makinesi dağıtılmasının sınava açıkça şaibe karıştırmak anlamına geleceğini belirtiyorlar. Mülakat notlarının kurşun kalemle verilmesiyle gerektiğinde notlarda düzeltme yapılmasının amaçlandığı ifade ediliyor. Zaman’a bilgi veren MEB kaynakları, “Mülakat usulünde kurşun kalem söz konusu olamaz. Notların mülakat kağıtlarına kurşun kalemle yazılması, açıkça şaibe iddialarına yol açar.” diyor.

Mülakat komisyonu üyelerine hesap makinesi dağıtılması da teamüllere aykırı ve örneği olmayan bir uygulama. İddiaya göre bununla, kazanması istenen adayların puanlarının mülakat esnasında toplanması ve düşük puan almasının önlenmesi hedefleniyor. Uzmanlar, mülakata giren komisyon üyelerinin notlarını verip geçmesi gerektiğini belirtiyorlar. Komisyon üyelerinin kimin kaç puan aldığına ve toplam puanının kaç olacağına yönelik hazırlık yapmasının kabul edilemez olduğu ifade ediliyor. MEB çok tartışılacak bir mülakata imza atıyor. 1700 şube müdürlüğü  kadrosu için sınavda başarılı olan 5 bin 100 kişi yarışıyor. Mülakatlar 10-28 Şubat tarihleri arasında yapılıyor. Ancak daha mülakat başlamadan şaibe iddiaları dolaşmaya başladı.

Eğitim camiası uzun süredir şube müdürlüğü sınavını konuşuyor. Şube müdürlerinin mülakat ile seçilecek olmasının şaibe iddialarına kapı araladığı belirtiliyor. Eğitimciler, mülakat ile objektif kriterlerin devre dışı bırakıldığına ve sınavın siyasi etkiye açık hale geldiğine dikkat çekiyorlar.

> MEB şube müdürlüğü sınavında tartışma yaratan iddia

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bin 700 şube müdürünü belirlediği mülakatta, sınav komisyonu üyelerine notları kurşun kalemle vermeleri yönünde talimat verildiği iddia edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), bin 700 şube müdürünü belirlediği mülakata şaibe karıştı. Zaman Gazetesi’nden İsa Yazar’ın haberine göre, sınav komisyonu üyelerine notları kurşun kalemle vermeleri yönünde talimat verildi.

Ayrıca komisyon üyelerine hesap makinesi dağıtıldı. Uzmanlar kurşun kalem talimatının ve hesap makinesi dağıtılmasının sınava açıkça şaibe karıştırmak anlamına geleceğini belirtiyorlar. Mülakat notlarının kurşun kalemle verilmesiyle gerektiğinde notlarda düzeltme yapılmasının amaçlandığı ifade ediliyor. Zaman’a bilgi veren MEB kaynakları, “Mülakat usulünde kurşun kalem söz konusu olamaz. Notların mülakat kağıtlarına kurşun kalemle yazılması, açıkça şaibe iddialarına yol açar.” diyor.

Mülakat komisyonu üyelerine hesap makinesi dağıtılması da teamüllere aykırı ve örneği olmayan bir uygulama. İddiaya göre bununla, kazanması istenen adayların puanlarının mülakat esnasında toplanması ve düşük puan almasının önlenmesi hedefleniyor. Uzmanlar, mülakata giren komisyon üyelerinin notlarını verip geçmesi gerektiğini belirtiyorlar. Komisyon üyelerinin kimin kaç puan aldığına ve toplam puanının kaç olacağına yönelik hazırlık yapmasının kabul edilemez olduğu ifade ediliyor. MEB çok tartışılacak bir mülakata imza atıyor. 1700 şube müdürlüğü  kadrosu için sınavda başarılı olan 5 bin 100 kişi yarışıyor. Mülakatlar 10-28 Şubat tarihleri arasında yapılıyor. Ancak daha mülakat başlamadan şaibe iddiaları dolaşmaya başladı.

Eğitim camiası uzun süredir şube müdürlüğü sınavını konuşuyor. Şube müdürlerinin mülakat ile seçilecek olmasının şaibe iddialarına kapı araladığı belirtiliyor. Eğitimciler, mülakat ile objektif kriterlerin devre dışı bırakıldığına ve sınavın siyasi etkiye açık hale geldiğine dikkat çekiyorlar.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Şubat 2014 10:21

Gösterim: 2507

OECD verilerine göre, 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg’un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan ve Türkiye eğitim sistemini makro düzeyde genel bir bakış açısıyla değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenenler için bir kaynak olarak planlanan Türkiye Eğitim Atlası, basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıya, TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk ve TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu katıldı.

Atlas, her yıl düzenli olarak yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Örgün Eğitim İstatistikleri’nin yanı sıra yükseköğretim istatistikleri, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklardan öne çıkan bilgileri içeriyor.

MEB ve ÖSYM verilerine göre, tüm kademelerde özel okullardaki erkek öğrenci sayısı, kız öğrenci sayısından daha fazla. Geçen yıl 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, halen 1792 norm fazlası öğretmen bulunuyor. Halen görevde olan onbinlerce öğretmenin sınıf dışında, yönetici, uzman, görevli gibi konumlarda olması, gerçek öğretmen açığı ve dağılımının nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesini zorlaştırıyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız öğrencilerin devamsızlıkları daha düşükken, diğer bölgelerde bu oran neredeyse birbirine eşit. Liseyi bitiremeyen erkek öğrenci sayısı, kız öğrenci sayısından daha fazla iken, genel ortaöğretimde kız öğrencilerin okullaşma oranı erkeklerden daha yüksek. Mesleki ve teknik ortaöğretimde erkeklerin okullaşma oranı kız öğrencilerden daha fazla.

Tüm bölgelerde erkek öğretim elemanı sayısı, kadın öğretim elemanı sayısından daha yüksek iken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki erkek ve kadın öğretim elemanı sayısı arasındaki fark oransal olarak daha fazla.

TIMSS sonuçlarına göre, Türkiye’de evlerinde eğitim kaynağı az düzeyde olan öğrenci oranı yüzde 54 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 21, Rusya Federasyonu’nda yüzde 19’da bulunuyor.

4. sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 74, uluslararası ortalamada yüzde 29, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17 iken, 4. sınıf düzeyini içeren okullarda kütüphanesi olmayan okul oranı Türkiye’de yüzde 24, uluslararası ortalamada yüzde 13, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17.

Türkiye’de 4. sınıf düzeyinde dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu okul oranı yüzde 63 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 30, Rusya Federasyonu’nda yüzde 13. 4. sınıf düzeyinde Türkiye’deki okulların yüzde 38’inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu’nda yüzde 65.

Öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye son sırada

OECD verilerine göre, 2011’de Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 68’i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 25.

6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg’un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Sosyal, kültürel ve ekonomik (ESCS indeksi) olarak alt düzeydeki (-1 altı) öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 69, Rusya Federasyonu’nda yüzde 12, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 15. 2011’de yetişkin kadın istihdam oranı Türkiye’de yüzde 31, Rusya Federasyonu’nda yüzde 72, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 65, AB ortalamasında ise yüzde 66. 3-4 yaş nüfusunda bir eğitim kurumuna kayıtlı nüfus oranı Türkiye’de yüzde 12, Rusya

Federasyonu’nda yüzde 73, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 74, AB ortalamasında yüzde 81 düzeyinde bulunuyor.

Türkiye’de 2000-2011 arasında Türkiye’de 15-19 yaş arasındaki bireylerin eğitime katılımlarında 41 yüzde puan artış sağlanırken, bu oran Rusya Federasyonu’nda 7, OECD ülkeleri ortalamasında 8, AB ortalamasında ise 6 yüzde puan oldu.

> Türkiye öğrenci başına yapılan harcamada son sırada

OECD verilerine göre, 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg’un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan ve Türkiye eğitim sistemini makro düzeyde genel bir bakış açısıyla değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenenler için bir kaynak olarak planlanan Türkiye Eğitim Atlası, basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıya, TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk ve TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu katıldı.

Atlas, her yıl düzenli olarak yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Örgün Eğitim İstatistikleri’nin yanı sıra yükseköğretim istatistikleri, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklardan öne çıkan bilgileri içeriyor.

MEB ve ÖSYM verilerine göre, tüm kademelerde özel okullardaki erkek öğrenci sayısı, kız öğrenci sayısından daha fazla. Geçen yıl 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, halen 1792 norm fazlası öğretmen bulunuyor. Halen görevde olan onbinlerce öğretmenin sınıf dışında, yönetici, uzman, görevli gibi konumlarda olması, gerçek öğretmen açığı ve dağılımının nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesini zorlaştırıyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız öğrencilerin devamsızlıkları daha düşükken, diğer bölgelerde bu oran neredeyse birbirine eşit. Liseyi bitiremeyen erkek öğrenci sayısı, kız öğrenci sayısından daha fazla iken, genel ortaöğretimde kız öğrencilerin okullaşma oranı erkeklerden daha yüksek. Mesleki ve teknik ortaöğretimde erkeklerin okullaşma oranı kız öğrencilerden daha fazla.

Tüm bölgelerde erkek öğretim elemanı sayısı, kadın öğretim elemanı sayısından daha yüksek iken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki erkek ve kadın öğretim elemanı sayısı arasındaki fark oransal olarak daha fazla.

TIMSS sonuçlarına göre, Türkiye’de evlerinde eğitim kaynağı az düzeyde olan öğrenci oranı yüzde 54 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 21, Rusya Federasyonu’nda yüzde 19’da bulunuyor.

4. sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 74, uluslararası ortalamada yüzde 29, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17 iken, 4. sınıf düzeyini içeren okullarda kütüphanesi olmayan okul oranı Türkiye’de yüzde 24, uluslararası ortalamada yüzde 13, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17.

Türkiye’de 4. sınıf düzeyinde dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu okul oranı yüzde 63 iken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 30, Rusya Federasyonu’nda yüzde 13. 4. sınıf düzeyinde Türkiye’deki okulların yüzde 38’inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslararası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu’nda yüzde 65.

Öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye son sırada

OECD verilerine göre, 2011’de Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 68’i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 25.

6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg’un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.

Sosyal, kültürel ve ekonomik (ESCS indeksi) olarak alt düzeydeki (-1 altı) öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 69, Rusya Federasyonu’nda yüzde 12, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 15. 2011’de yetişkin kadın istihdam oranı Türkiye’de yüzde 31, Rusya Federasyonu’nda yüzde 72, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 65, AB ortalamasında ise yüzde 66. 3-4 yaş nüfusunda bir eğitim kurumuna kayıtlı nüfus oranı Türkiye’de yüzde 12, Rusya

Federasyonu’nda yüzde 73, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 74, AB ortalamasında yüzde 81 düzeyinde bulunuyor.

Türkiye’de 2000-2011 arasında Türkiye’de 15-19 yaş arasındaki bireylerin eğitime katılımlarında 41 yüzde puan artış sağlanırken, bu oran Rusya Federasyonu’nda 7, OECD ülkeleri ortalamasında 8, AB ortalamasında ise 6 yüzde puan oldu.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Şubat 2014 14:48

Gösterim: 1855

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunduğumuz yasa tasarısıyla çocuğunu özel okullarımızda okutan velilerimize ciddi bir maddi destek vermeyi amaçlıyoruz" dedi.

Birtakım açılış ve toplantılara katılmak üzere Samsun'a gelen Milli Eğitim Bakanı Avcı ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Vali Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret etti. 

Avcı ve Kılıç, daha sonra eski Yaşar Doğu Spor Salonu'nda, Samsun Valiliği ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülen Sportif Yetenek Taraması Projesinin tanıtım programına katıldı.

Burada konuşan Bakan Kılıç, çocukların ve gençlerin hiç kuşkusuz oldukça önemli olduğunu söyledi. Öğrencilere hitap eden Kılıç, şöyle konuştu:

"Olimpiyatlarda gördüğünüz ağabeyleriniz, ablalarınız bundan bir süre önce, sizlerin doldurduğu sınıflardaydı. Onlar çalıştılar, gece gündüz ter döktüler ve olimpiyatlarda ülkelerini temsil etme şansı buldular. Geçen hafta, çok kısa bir süre önce Soçi'deydik. Bunu söylüyorum, hem sevinci, gururu aynı zamanda bir burukluğu da yaşadık. Bayrağımızın sporcularımız tarafından taşınması bizler için gurur vesilesiydi ancak Soçi Kış Olimpiyatları'nda sadece ve sadece 6 sporcuyla katılım sağlamış olmamız da içimizdeki burukluktu. İnşallah sizler bu projelerle çok daha başarılı, çok daha yoğun bir katılım sağlayarak, aynı zamanda başarı elde ederek ülkemizi temsil edeceksiniz."

Bakan Avcı ise Milli Eğitim Bakanlığı olarak üstün yetenekli ve üstün zekalı tabirlerini kullanmamaya çalıştıklarını belirterek, "Daha çok özel yetenekli deyimini tercih ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki her çocuğun kendine özgü bir yeteneği vardır. Sizin de öyle. Nasıl zihinsel yeteneklerimiz birbirinden farklıysa bedensel yeteneklerimiz de birbirinden farklı. İşte Samsun Valiliği ile Gençlik ve Spor Bakanlığının uygulamaya koyduğu bu program sizin gerçek yeteneklerinizin hangi alanda olduğunu önce kendinizin sonra da bizim keşfetmemizi sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Diğer protokol üyeleriyle projenin açılış kurdelesini kesen Avcı ve Kılıç, daha sonra salondaki öğrencilerle sohbet etti.

"Çocuğunu özel okula gönderen veliye maddi destek"

Bakan Kılıç ve Avcı, buradaki programın ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin (OMÜ) kuruluş yıllarında aktif rol oynayan ve OMÜ Vakfı’nın kurucu üyelerinden ADEKA İlaç AŞ’nin OMÜ'ye yaptırdığı ADEKA Eğitim Kampüsü'nün açılış törenine katıldı.

Burada konuşan Bakan Avcı, hükümetin, özel okulların eğitim sistemindeki payını artırmaya yönelik bir politika izlediğini belirtti.

"İnşallah önümüzdeki yıllarda özel öğretim sistemimizin hızla geliştiğini ve dünyayla rekabet edebilecek güce kavuştuğunu hep birlikte göreceğiz" diyen Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunduğumuz yasa tasarısıyla çocuğunu özel okullarımızda okutan velilerimize ciddi bir maddi destek vermeyi amaçlıyoruz. Ayrıca özel okul yatırımcılarına çeşitli teşvikler sağlanması için yürüttüğümüz çalışmalar da son aşamasına geldi. Bu sayede hem özel okulların kapasitesini kullanmak suretiyle yeni yatırımlarımızı azaltmak hem de bu yatırımlardan tasarruf ettiğimiz parayla devlet okullarımızda daha nitelikli eğitim vermek mümkün hale gelecek."

Bakan Kılıç da ADEKA Eğitim Kampüsü'nde bir spor salonu inşaatı yapımını üstlendiklerini belirterek, eğitim kampüsünün yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Avcı ve Kılıç, diğer protokol üyeleriyle eğitim kampüsünün açılış kurdelesini kesti.

Bakan Kılıç ve Avcı, daha sonra OMÜ Kurupelit Kampüsü'ndeki Gelişimsel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Altınkum Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Programların ardından OMÜ Rektörlüğü'ne geçen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan arasında, "Ön lisans mezunu öğretmenlerin lisans tamamlamalarına yönelik protokol" imzalandı.

> Çocuğunu özel okula gönderen veliye maddi destek

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunduğumuz yasa tasarısıyla çocuğunu özel okullarımızda okutan velilerimize ciddi bir maddi destek vermeyi amaçlıyoruz" dedi.

Birtakım açılış ve toplantılara katılmak üzere Samsun'a gelen Milli Eğitim Bakanı Avcı ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Vali Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret etti. 

Avcı ve Kılıç, daha sonra eski Yaşar Doğu Spor Salonu'nda, Samsun Valiliği ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülen Sportif Yetenek Taraması Projesinin tanıtım programına katıldı.

Burada konuşan Bakan Kılıç, çocukların ve gençlerin hiç kuşkusuz oldukça önemli olduğunu söyledi. Öğrencilere hitap eden Kılıç, şöyle konuştu:

"Olimpiyatlarda gördüğünüz ağabeyleriniz, ablalarınız bundan bir süre önce, sizlerin doldurduğu sınıflardaydı. Onlar çalıştılar, gece gündüz ter döktüler ve olimpiyatlarda ülkelerini temsil etme şansı buldular. Geçen hafta, çok kısa bir süre önce Soçi'deydik. Bunu söylüyorum, hem sevinci, gururu aynı zamanda bir burukluğu da yaşadık. Bayrağımızın sporcularımız tarafından taşınması bizler için gurur vesilesiydi ancak Soçi Kış Olimpiyatları'nda sadece ve sadece 6 sporcuyla katılım sağlamış olmamız da içimizdeki burukluktu. İnşallah sizler bu projelerle çok daha başarılı, çok daha yoğun bir katılım sağlayarak, aynı zamanda başarı elde ederek ülkemizi temsil edeceksiniz."

Bakan Avcı ise Milli Eğitim Bakanlığı olarak üstün yetenekli ve üstün zekalı tabirlerini kullanmamaya çalıştıklarını belirterek, "Daha çok özel yetenekli deyimini tercih ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki her çocuğun kendine özgü bir yeteneği vardır. Sizin de öyle. Nasıl zihinsel yeteneklerimiz birbirinden farklıysa bedensel yeteneklerimiz de birbirinden farklı. İşte Samsun Valiliği ile Gençlik ve Spor Bakanlığının uygulamaya koyduğu bu program sizin gerçek yeteneklerinizin hangi alanda olduğunu önce kendinizin sonra da bizim keşfetmemizi sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Diğer protokol üyeleriyle projenin açılış kurdelesini kesen Avcı ve Kılıç, daha sonra salondaki öğrencilerle sohbet etti.

"Çocuğunu özel okula gönderen veliye maddi destek"

Bakan Kılıç ve Avcı, buradaki programın ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin (OMÜ) kuruluş yıllarında aktif rol oynayan ve OMÜ Vakfı’nın kurucu üyelerinden ADEKA İlaç AŞ’nin OMÜ'ye yaptırdığı ADEKA Eğitim Kampüsü'nün açılış törenine katıldı.

Burada konuşan Bakan Avcı, hükümetin, özel okulların eğitim sistemindeki payını artırmaya yönelik bir politika izlediğini belirtti.

"İnşallah önümüzdeki yıllarda özel öğretim sistemimizin hızla geliştiğini ve dünyayla rekabet edebilecek güce kavuştuğunu hep birlikte göreceğiz" diyen Bakan Avcı, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunduğumuz yasa tasarısıyla çocuğunu özel okullarımızda okutan velilerimize ciddi bir maddi destek vermeyi amaçlıyoruz. Ayrıca özel okul yatırımcılarına çeşitli teşvikler sağlanması için yürüttüğümüz çalışmalar da son aşamasına geldi. Bu sayede hem özel okulların kapasitesini kullanmak suretiyle yeni yatırımlarımızı azaltmak hem de bu yatırımlardan tasarruf ettiğimiz parayla devlet okullarımızda daha nitelikli eğitim vermek mümkün hale gelecek."

Bakan Kılıç da ADEKA Eğitim Kampüsü'nde bir spor salonu inşaatı yapımını üstlendiklerini belirterek, eğitim kampüsünün yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Avcı ve Kılıç, diğer protokol üyeleriyle eğitim kampüsünün açılış kurdelesini kesti.

Bakan Kılıç ve Avcı, daha sonra OMÜ Kurupelit Kampüsü'ndeki Gelişimsel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Altınkum Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Programların ardından OMÜ Rektörlüğü'ne geçen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan arasında, "Ön lisans mezunu öğretmenlerin lisans tamamlamalarına yönelik protokol" imzalandı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Şubat 2014 13:34

Gösterim: 1946

Türk Eğitim Derneği, Türkiye’nin eğitim atlasını çıkardı. TEDMEM tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim Atlası, Türk Eğitim Sistemini makro düzeyde, genel bir bakış ile değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenenler için önemli bir kaynak teşkil edecek.

Türk Eğitim Derneği, Türkiye’nin Eğitim Atlası’nı çıkardı. Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan Eğitim Atlası tanıtım toplantısına TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk ve TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu katıldı.

TEDMEM tarafından hazırlanan eğitim atlası, Türkiye’de eğitim alanında sağlıklı verilerin toplanması amacıyla hazırlandı. Türkiye Eğitim Atlası'nın oluşturulmasında veriye dayalı eğitim politikaları için veri paylaşımının önemini vurgulayarak soruna yönelik kamuoyu bilincini artırmak ve çalışmaların MEB, ÖSYM, TÜİK gibi kurumların veri paylaşım yöntemlerinin zenginleştirilmesi için ve kurumlar arası işbirlikli çalışmaların önünü açması için öncü olması hedeflendi. Türk Eğitim Derneği tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de eğitim sistemiyle ilgili veri toplamakta güçlük çekildiği, toplanan verilerin sağlıklı olması konusunda sorun yaşandığı ve var olan verilerin paylaşımında zorluk çekildiği belirtilirken, gelişmiş ülkelerde UNESCO ve OECD gibi kuruluşların dokümanlarına neredeyse eksiksiz veri sağlandığına dikkat çekildi. Buna karşın söz konusu dokümanlarda Türkiye verilerine ulaşılamadığının gözlendiği ifade edildi.

TEDMEM tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim Atlasında, Türk Eğitim Sistemini makro düzeyde, genel bir bakış ile değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenen tüm yurttaşlar için yeni bir kaynak olduğu belirtilirken,  Atlasın, hali hazırda paylaşılmış istatistikleri harita, grafik ve tablo gibi görsellerle zenginleştirerek erişimi ve anlamayı kolaylaştıran bir seçenek olması amacı ile hazırlandığı vurgunlandı.

Yapılan açıklamada,Türkiye Eğitim Atlası’nda, her yıl düzenli olarak yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Örgün Eğitim İstatistiklerinin yanı sıra MEB’den ayrıca sağlanan çeşitli verilere de yer verildiği, ayrıca yükseköğretim istatistikleri, PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklarda öne çıkan bilgilerin de Türkiye Eğitim Atlası’nda bulunduğu bildirildi. 

> Türkiye’nin ‘Eğitim Atlası’ oluşturuldu

Türk Eğitim Derneği, Türkiye’nin eğitim atlasını çıkardı. TEDMEM tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim Atlası, Türk Eğitim Sistemini makro düzeyde, genel bir bakış ile değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenenler için önemli bir kaynak teşkil edecek.

Türk Eğitim Derneği, Türkiye’nin Eğitim Atlası’nı çıkardı. Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan Eğitim Atlası tanıtım toplantısına TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Ziya Selçuk ve TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu katıldı.

TEDMEM tarafından hazırlanan eğitim atlası, Türkiye’de eğitim alanında sağlıklı verilerin toplanması amacıyla hazırlandı. Türkiye Eğitim Atlası'nın oluşturulmasında veriye dayalı eğitim politikaları için veri paylaşımının önemini vurgulayarak soruna yönelik kamuoyu bilincini artırmak ve çalışmaların MEB, ÖSYM, TÜİK gibi kurumların veri paylaşım yöntemlerinin zenginleştirilmesi için ve kurumlar arası işbirlikli çalışmaların önünü açması için öncü olması hedeflendi. Türk Eğitim Derneği tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de eğitim sistemiyle ilgili veri toplamakta güçlük çekildiği, toplanan verilerin sağlıklı olması konusunda sorun yaşandığı ve var olan verilerin paylaşımında zorluk çekildiği belirtilirken, gelişmiş ülkelerde UNESCO ve OECD gibi kuruluşların dokümanlarına neredeyse eksiksiz veri sağlandığına dikkat çekildi. Buna karşın söz konusu dokümanlarda Türkiye verilerine ulaşılamadığının gözlendiği ifade edildi.

TEDMEM tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim Atlasında, Türk Eğitim Sistemini makro düzeyde, genel bir bakış ile değerlendirmek isteyen araştırmacılar ve eğitimle ilgilenen tüm yurttaşlar için yeni bir kaynak olduğu belirtilirken,  Atlasın, hali hazırda paylaşılmış istatistikleri harita, grafik ve tablo gibi görsellerle zenginleştirerek erişimi ve anlamayı kolaylaştıran bir seçenek olması amacı ile hazırlandığı vurgunlandı.

Yapılan açıklamada,Türkiye Eğitim Atlası’nda, her yıl düzenli olarak yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Örgün Eğitim İstatistiklerinin yanı sıra MEB’den ayrıca sağlanan çeşitli verilere de yer verildiği, ayrıca yükseköğretim istatistikleri, PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), TIMSS (Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklarda öne çıkan bilgilerin de Türkiye Eğitim Atlası’nda bulunduğu bildirildi. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Şubat 2014 14:32

Gösterim: 2444

Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel okullar açılabilecek.

“Demokratikleşme Paketi” olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarının eğitimle ilgili bölümünde, Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel okullar açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilecek.

Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi

Tasarıyla, anayasada öngörülen temel hak ve hürriyetlerden biri olan eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasının engellenmesi yaptırım altına alınıyor ve bu suç için belirlenen ceza artırılıyor.

Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, kişinin eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasına, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olanlara, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılması hakkının engellenmesinde de 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.

> Özel okullarla ilgili o düzenleme komisyonda kabul edildi

Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel okullar açılabilecek.

“Demokratikleşme Paketi” olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarının eğitimle ilgili bölümünde, Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel okullar açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilecek.

Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi

Tasarıyla, anayasada öngörülen temel hak ve hürriyetlerden biri olan eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasının engellenmesi yaptırım altına alınıyor ve bu suç için belirlenen ceza artırılıyor.

Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, kişinin eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasına, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olanlara, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılması hakkının engellenmesinde de 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Şubat 2014 09:14

Gösterim: 2082


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.