Yükseköğretim Kurulu (YÖK), sağlık alanında yapılacak lisans tamamlama eğitimleri sırasında üniversitelerin kendi belirleyecekleri şekilde uzaktan eğitim metodlarını da kullanabilecek olmalarına rağmen, uygulamalı eğitimlerin uzaktan değil yüzyüze ve eğiticilerin nezaretinde yapılmasının zorunluluk olduğunu bildirdi.

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı medya organlarında sağlık alanında lisans tamamlamada uzaktan eğitim verilmesi ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığı ifade edilerek, bu nedenle açıklama yapılması gereğinin doğduğu belirtildi.

19 Kasım 2014 tarih ve 6569 sayılı Kanunun geçici madde 69'da "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle sağlık alanında ön lisans diploması alanlardan ebelik ve hemşirelik programlarından mezun olanlara kendi alanlarında, diğerlerine ise Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği, ebelik ve hemşirelik dışındaki ilişkili alanlarda lisans tamamlama eğitimi yaptırılır. Bu eğitimler, Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği alanlarda uzaktan eğitim yöntemleri ile verilebilir. Uygulama eğitimleri için Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu işbirliği yapar. Bu eğitimlerin usul ve esasları Yükseköğretim Kurulunca belirlenir" hükmünün bulunduğunun anlatıldığı açıklamada, bu hüküm uyarınca, Yükseköğretim Kurulunun olağan planlamalarının dışında, kanuni zorunluluk olarak sağlık alanında lisans tamamlama çalışmalarını başlattığı belirtildi.

YÖK, üniversiteleri bilgilendirdi

Hemşirelik, ebelik, fizyoterapi ve rehabilitasyon, dil ve konuşma terapisi gibi sağlığın pek çok alanında üniversiteler tarafından yürütülen eğitim müfredatlarında uygulamalı eğitimlerin büyük yer tuttuğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kanun kapsamında yapılacak lisans tamamlama faaliyetleri de bütünüyle üniversitelerimizin yani akademisyenlerin sorumluluğunda ve lisans alanlarının kendi müfredatlarına uygun olarak ilgili mevzuatları çerçevesinde yapılacaktır. Bu eğitimler sırasında üniversiteler kendi belirleyecekleri şekilde uzaktan eğitim metodlarını da kullanabilecek olmalarına rağmen uygulamalı eğitimlerin uzaktan değil yüzyüze ve eğiticilerin nezaretinde yapılması bir zorunluluktur.

Eğitimde kalitenin artırılması yönünde irade sergileyen Yükseköğretim Kurulu, bu süreçle ilgili olarak gerekli hassasiyetleri göstermeleri konusunda üniversitelerimizi bilgilendirmiştir."

Doğru bilgilendirme vurgusu

YÖK'ün açıklamasında, Kanunun çıkarılması sürecini izleyen meslek odalarının ve meslek mensuplarının da konuya ilişkin gerekli hassasiyetleri göstermeleri ve kamuoyunu doğru yönde bilgilendirmelerinin sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından önem arzettiğine işaret edilerek, "İlgili sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle konuya ilişkin görüşmeler sürdürülmektedir ve sürdürülmeye de devam edilecektir" bilgisine yer verildi.

Erdoğan, YÖK'ün önerdiği adaylar arasından 4 üniversiteye rektör atadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) önerdiği adaylar arasından 4 üniversiteye rektör atadı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 130. ve 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13. maddeleri uyarınca, YÖK'ün önerdiği adaylar arasından bazı üniversitelere rektör atadığı belirtildi.

Buna göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Hasan Gönen'i, yeni kurulan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı'nı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Süleyman Özdemir'i ve İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Türkay Dereli'yi atadı.

YÖK, kamu kurum ve kuruluşlarda durdurulan atamalara karşın ÖYP kapsamında yapılacak atamaların yapılacağı müjdesini verdi.

Yükseköğretim Kurulu, ikinci bir emre kadar durdurulan kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak atamalardan, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında yapılacak atamaların yapılacağını açıkladı.

YÖK’ten yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bizzat ilgisi neticesinde, Başbakanlığın 4 Eylül 2015 tarihli yazısıyla, ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrolarına yapılacak atamalara, 2015/9 sayılı genelge kapsamında izin verildiği belirtildi.

Üniversitelerin çeşitli akademik kadrolarında 2005-2006 eğitim-öğretim yılında 79 bin 555 olan öğretim elemanı sayısı aradan geçen zamanda 151 bin 164'e yükseldi.

Türkiye'de öğretim elemanı sayısı son 10 yılda yüzde 90 artışla 151 bin 164'e ulaştı.

AA muhabirinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın (YÖK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'deki devlet ve vakıf üniversitelerinin sayısı son 10 yılda yüzde 148'lik artışla 79'dan 196'ya yükseldi.

Ülkede 2005-2006 eğitim-öğretim yılında 79 bin 555 olan öğretim elemanı sayısı, son 10 yıllık süreçte her yıl artış gösterdi. Akademisyen sayısı 2006-2007'de 82 bin 250'ye, 2007-2008'de 86 bin 522'ye, 2008-2009'da 96 bin 105'e, 2009-2010'da 97 bin 923'e, 2010-2011'de 102 bin 682'ye, 2011-2012'de 108 bin 462'ye, 2012-2013'de 115 bin 798'e, 2013-2014'te 127 bin 441'e ve 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 151 bin 164'e çıktı.

Bu 196 üniversitedeki öğretim elemanlarının akademik unvanlarına göre dağılımına bakıldığında, bunların 21 bin 958'i profesör, 14 bin 497'si doçent, 34 bin 196'sı yardımcı doçent, 21 bin 8'i öğretim görevlisi, 10 bin 257'si okutman, 3 bin 821'i uzman, 45 bin 383'ü araştırma görevlisi, 44'ü de çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı.

Akademik camiada kadınların ağırlığı artıyor

Bu süreçte profesör sayısında da önemli oranda artış görüldü. 2005-2006 döneminde 11 bin 220 olan profesör sayısı, aradan geçen 10 yıllık süreçte yüzde 96 artarak 21 bin 958'e ulaştı.

Söz konusu 10 yıllık dönemde, üniversitelerde görev yapan akademisyenler içinde kadınların oranı yüzde 39'dan yüzde 43'e çıkarken, kadın akademisyen sayısı da 31 bin 199'dan 65 bin 138'e yükseldi.

Üniversitelerdeki 65 bin 138 kadın öğretim elemanının 6 bin 369'u profesör, 5 bin 33'ü doçent, 13 bin 628'i yardımcı doçent, 9 bin 203'ü öğretim görevlisi, 6 bin 340'ı okutman, bin 877'si uzman, 22 bin 662'si araştırma görevlisi, 15'i çevirici, 11'i eğitim-öğretim planlamacısı olarak hizmet veriyor.

En fazla akademisyen İÜ'de

Geçen eğitim-öğretim yılının sonu itibarıyla en fazla akademisyenin görev yaptığı yükseköğretim kurumu, 5 bin 73'le İstanbul Üniversitesi (İÜ) oldu. Ayrıca, İÜ bin 494 ile en fazla profesörün görev yaptığı üniversite unvanını da elinde bulunduruyor.

İÜ'yü 4 bin 45 akademisyenle Gazi Üniversitesi, 3 bin 732 akademisyenle Hacettepe Üniversitesi, 3 bin 670 akademisyenle Ankara Üniversitesi, 3 bin 338 akademisyenle Dokuz Eylül Üniversitesi, 3 bin 168 akademisyenle Ege Üniversitesi takip ediyor.