Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarıyla ilgili e-kılavuz yayımlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarıyla (DYK) ilgili e-kılavuz yayımlandı.

MEB'in internet sitesinden yayımlanan e-kılavuza göre, DYK'lara 21 Eylül-2 Ekim 2015'de öğrenci başvuruları alınacak. DYK’lar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.

1. dönem kursları 3 Ekim 2015'te başlayacak ve 24 Ocak 2016'da sona erecek. 2. dönem kursları ise 8 Şubat 2016'da başlayacak. 2. dönem kursları ve yıllık kurslar 17 Haziran 2016'da tamamlanmış olacak. 3. dönem yaz kursları ise 20 Haziran-11 Eylül 2016 tarihleri arasında düzenlenecek. Öğrenciler ders ve öğretmen tercihinde bulunabilecek.

Ortaokulların 5, 6 ve 7. sınıflarındaki öğrenciler ile 9,10 ve 11. sınıflarındaki öğrenciler en fazla 3 dersten haftalık toplam 12 saate kadar; 8. sınıftaki öğrenciler ise en fazla 6 dersten 18 saate kadar; ortaöğretim kurumlarının 12. sınıfındaki öğrenciler ve mezun durumdakiler ise en fazla 6 dersten 24 saate kadar haftalık kurs alabilecekler.

Kurslarda her bir öğrenci ve kursiyer için, hafta içi günde en fazla 2 dersten 4 saate kadar, hafta sonları ise bir günde en fazla 5 dersten 8 saate kadar kurs verilebilecek.

Kurslarla ilgili ders programları ve haftalık örnek ders çizelgeleri ile kazanım testleri, tarama testleri Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün resmi internet sayfasında ve e-kurs modülünde yayımlanacak.

Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açık öğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.

Başvuru koşulları

Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (eba) şifresi ile e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecekler.

İstenen derslerden kurs açılmaması durumunda talepler kurs merkezine yazılı olarak iletilebilecek. Açık öğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacaklar ve kurs şifrelerini alacaklar.

Her bir kurs programına devam edecek sınıftaki öğrenci, kursiyer sayısı 10’dan az olamayacak. Sınıf mevcudunun 20 olması esas olacak. Bu sayı dolmadan yeni bir sınıf açılamayacak.

Sınıf mevcudu en fazla 25’e kadar çıkartılabilecek. Kursa devam eden öğrenci, kursiyer sayısının 10’un altına düşmesi durumunda kursun birleştirilmesi veya kapatılıp kapatılmamasına o ay sonunda komisyon tarafından karar verilecek.

E-kurs modülü üzerinden başvuru yapacak öğrenci, açık öğretim öğrencisi ve mezunlara eba/e-kurs kullanım şifresi verilecek.

Kayıt yaptıran öğrencilerin devamları zorunlu olacak. Her kurs döneminde okutulması gereken toplam ders saatinin özürsüz olarak 10'da birine kadar devam etmeyen öğrencilerin kurs kaydı silinecek. Aynı dönemde başka bir kursa devam edemeyecek.

Diploma notuna da bakılacak

Merkezler, e-kurs modülü üzerinden öğrencilerin bir önceki yıla ait ağırlıklı yılsonu başarı puanı, Bakanlıkça veya kurs müdürlüğünce yapılacak tarama test sonuçları, kursiyerlerin diploma notu gibi ölçülebilir kriterleri de dikkate alarak sınıf oluşturma iş ve işlemlerini yapacaklar.

Kurslarda görev almak isteyen kadrolu öğretmenler, Mebbis şifreleri ile e-kurs modülünden görev almak istedikleri kurs tercihini yaparak başvuruda bulunacaklar.

Öğretmenler, ilçe içinde görev almak istedikleri kurs merkezlerinden üç tercihte veya tüm ilçede herhangi bir okulda görev alma isteğinde bulunabilecekler.

Derslere öğretmen atamaları, kurs merkezi müdürlüğü tarafından öğrenci tercihleri ve ihtiyaçlar da göz önünde bulundurularak yapılacak.

Ücretli öğretmenler, e-kurs üzerinden sisteme ilk girişte oluşturabilecekleri şifreler ile başvuru yaparak, ilgili evrakları komisyonlara ulaştıracaklar.

> MEB destekleme kurslarının takvimini açıkladı

MEB tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarıyla ilgili e-kılavuz yayımlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından öğrenci ve mezunlar için ücretsiz açılacak destekleme ve yetiştirme kurslarıyla (DYK) ilgili e-kılavuz yayımlandı.

MEB'in internet sitesinden yayımlanan e-kılavuza göre, DYK'lara 21 Eylül-2 Ekim 2015'de öğrenci başvuruları alınacak. DYK’lar, 1.dönem, 2.dönem ve 3. dönem (yaz kursları) olmak üzere üç dönemde açılacak.

1. dönem kursları 3 Ekim 2015'te başlayacak ve 24 Ocak 2016'da sona erecek. 2. dönem kursları ise 8 Şubat 2016'da başlayacak. 2. dönem kursları ve yıllık kurslar 17 Haziran 2016'da tamamlanmış olacak. 3. dönem yaz kursları ise 20 Haziran-11 Eylül 2016 tarihleri arasında düzenlenecek. Öğrenciler ders ve öğretmen tercihinde bulunabilecek.

Ortaokulların 5, 6 ve 7. sınıflarındaki öğrenciler ile 9,10 ve 11. sınıflarındaki öğrenciler en fazla 3 dersten haftalık toplam 12 saate kadar; 8. sınıftaki öğrenciler ise en fazla 6 dersten 18 saate kadar; ortaöğretim kurumlarının 12. sınıfındaki öğrenciler ve mezun durumdakiler ise en fazla 6 dersten 24 saate kadar haftalık kurs alabilecekler.

Kurslarda her bir öğrenci ve kursiyer için, hafta içi günde en fazla 2 dersten 4 saate kadar, hafta sonları ise bir günde en fazla 5 dersten 8 saate kadar kurs verilebilecek.

Kurslarla ilgili ders programları ve haftalık örnek ders çizelgeleri ile kazanım testleri, tarama testleri Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün resmi internet sayfasında ve e-kurs modülünde yayımlanacak.

Kurslara, MEB'e bağlı resmi ve özel ortaokullar, imam-hatip ortaokulları, resmi ve özel ortaöğretim kurumları ve açık öğretim kurumlarına devam eden her sınıf seviyesindeki istekli öğrenciler ile mezun durumdaki kursiyerler başvurabilecek.

Başvuru koşulları

Kursa katılmak isteyen örgün eğitime devam eden öğrenciler, okul veya kurumlarından alacakları Eğitim Bilişim Ağı (eba) şifresi ile e-kurs modülü üzerinden veya bizzat kurs müdürlüğüne kurs açılan derslerle ilgili başvuru yapabilecekler.

İstenen derslerden kurs açılmaması durumunda talepler kurs merkezine yazılı olarak iletilebilecek. Açık öğretim öğrencileri, başvurularını örgün kurs merkezleri, kursiyerler ise halk eğitim merkezleri aracılığıyla yaygın eğitim kurs müdürlüklerine bulundukları sınıf düzeyini gösterir belge veya diploma ile bizzat başvurarak yapacaklar ve kurs şifrelerini alacaklar.

Her bir kurs programına devam edecek sınıftaki öğrenci, kursiyer sayısı 10’dan az olamayacak. Sınıf mevcudunun 20 olması esas olacak. Bu sayı dolmadan yeni bir sınıf açılamayacak.

Sınıf mevcudu en fazla 25’e kadar çıkartılabilecek. Kursa devam eden öğrenci, kursiyer sayısının 10’un altına düşmesi durumunda kursun birleştirilmesi veya kapatılıp kapatılmamasına o ay sonunda komisyon tarafından karar verilecek.

E-kurs modülü üzerinden başvuru yapacak öğrenci, açık öğretim öğrencisi ve mezunlara eba/e-kurs kullanım şifresi verilecek.

Kayıt yaptıran öğrencilerin devamları zorunlu olacak. Her kurs döneminde okutulması gereken toplam ders saatinin özürsüz olarak 10'da birine kadar devam etmeyen öğrencilerin kurs kaydı silinecek. Aynı dönemde başka bir kursa devam edemeyecek.

Diploma notuna da bakılacak

Merkezler, e-kurs modülü üzerinden öğrencilerin bir önceki yıla ait ağırlıklı yılsonu başarı puanı, Bakanlıkça veya kurs müdürlüğünce yapılacak tarama test sonuçları, kursiyerlerin diploma notu gibi ölçülebilir kriterleri de dikkate alarak sınıf oluşturma iş ve işlemlerini yapacaklar.

Kurslarda görev almak isteyen kadrolu öğretmenler, Mebbis şifreleri ile e-kurs modülünden görev almak istedikleri kurs tercihini yaparak başvuruda bulunacaklar.

Öğretmenler, ilçe içinde görev almak istedikleri kurs merkezlerinden üç tercihte veya tüm ilçede herhangi bir okulda görev alma isteğinde bulunabilecekler.

Derslere öğretmen atamaları, kurs merkezi müdürlüğü tarafından öğrenci tercihleri ve ihtiyaçlar da göz önünde bulundurularak yapılacak.

Ücretli öğretmenler, e-kurs üzerinden sisteme ilk girişte oluşturabilecekleri şifreler ile başvuru yaparak, ilgili evrakları komisyonlara ulaştıracaklar.

Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Eylül 2015 10:33

Gösterim: 1391

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Genel Kurul üyeleri ve üniversite rektörlerini kabul etti. Erdoğan, bugün üniversitelerde 148 bin 903 akademik personelin bulunduğuna işaret ederek, "Nicelik sorununu büyük ölçüde çözdüğümüze göre, bundan sonra artık dikkatimizi ve imkanlarımızı niteliğin yükseltilmesine hasredebiliriz. Ülkemizden, dünyadaki başarılı üniversiteler listelerine, onlarca üniversitenin girmesini sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

cumhurbaskanı erdoganCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Genel Kurul üyeleri ve üniversite rektörlerini kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, genel olarak eğitim sisteminin özel olarak da yükseköğretim kurumlarının, üniversitelerin meselelerini konuşmak ve tartışmak üzere bir araya gelindiğini ancak toplantının milletçe üzüntü ve öfke içinde olunan bir günde gerçekleştiğini dile getirdi.

Erdoğan, bugün daha ziyade eğitim meseleleri üzerinde fikir teatisinde bulunmak istediğini dile getirerek, terörün, gündemi kilitlemesine, bloke etmesine izin vermeyeceklerini kaydetti. Terör örgütüyle ve diğer çetelerle mücadele ederken aynı zamanda devletin ve milletin tüm işlerini de hassasiyetle takip edeceklerini, gündemdeki işleri hayata geçireceklerini vurgulayan Erdoğan, hitap ettiği kişilere, "Türkiye'nin yükseköğretim alanında katettiği mesafenin en yakın şahitleri sizlersiniz" dedi.

Erdoğan, sorunların, sıkıntıların, eksiklerin, ihtiyaçların olduğunu ifade ederek, yükseköğretime geçişteki tıkanıklığın açılmış olmasının dahi Türkiye için tarihi önemde bir başarı olduğunu söyledi.

Geçen 12 yılda, Türkiye'nin 81 ilinin tamamında üniversite kurarak, vakıf üniversitelerini teşvik ederek, 76 olan üniversite sayısını 193'e çıkararak, bu meseleyi çözdüklerini belirten Erdoğan, 2002'de Türkiye'de 532 fakülte varken, bugün bunun bin 579'a yükseldiğini anlattı.

İleri teknoloji gerektiren çalışmalara ağırlık verilmeli

Endüstri sayısının 289'dan 631'e, yüksekokul sayısının 173'ten 485'e, meslek yüksek okulu sayısının ise 417'den 923'e yükseldiğini aktaran Erdoğan, aynı şekilde profesör sayısının 9 bin 396'dan 20 bin 879'a, doçent sayısının 5 bin 367'den 14 bin 140'a, yardımcı doçent sayısının 11 bin 190'dan 33 bin 323'e, okutman sayısının ise 5 bin 435'den 10 bin 239'a ulaştığını bildirdi.

Erdoğan,  bugün üniversitelerde 148 bin 903 akademik personelin bulunduğuna işaret ederek, "Nicelik sorununu büyük ölçüde çözdüğümüze göre, bundan sonra artık dikkatimizi ve imkanlarımızı niteliğin yükseltilmesine hasredebiliriz. Ülkemizden, dünyadaki başarılı üniversiteler listelerine, onlarca üniversitenin girmesini sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

Akademik başarılarıyla araştırma, geliştirme faaliyetlerinde elde ettikleri sonuçlarla Türkiye'nin gurur kaynağı üniversiteleri görecekleri günlerin yakın olduğuna inandığını dile getiren Erdoğan, bir önceki yıla göre, bir sonraki yılın daha başarılı olduğunu görmenin, bu umutlarını artırdığını söyledi.

Erdoğan, bunun için hem hükümete hem de üniversitelere düşen çok önemli görevlerin olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin altyapısı güçlü alanları sanayiye, tarıma, hayvancılığa, madenciliğe olduğu kadar, ileri teknoloji gerektiren çalışmalara da ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti.

Önümüzde 2023 hedeflerimiz var

Artık üretmenin tek başına yetmediğini belirten Erdoğan, "Araştırmak, geliştirmek, tasarlamak, en az üretmek kadar önemli hale geldi. Kamu kuruluşlarıyla özel sektörüyle üniversitesiyle el ele vererek güçlerimizi ve imkanlarımızı en iyi şekilde kullanarak süratle bunu başarmalıyız" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin geçen 12 yılda daha önceki 30, 50, 70 yıla denk hizmetleri hayata geçirdiğine vurgu yaparak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Yaşanan hiçbir olumsuzluğun bizi bu hedeflerimizden uzaklaştırmasına asla izin vermeyeceğiz. Sadece bununla da yetinmeyeceğiz, hemen arkasından 2053, 2071 vizyonumuzu hayata geçirmenin çabası içerisinde olacağız. Türkiye'nin önünü terörle, çetelerle, siyasi ve sosyal çalkantılarla kesmek isteyenlere verilecek en güzel cevap bu olacaktır. Yüksek öğretim kurumumuzun ve üniversite rektörlerimizin, milletimizin kendilerinden beklentilerinin bilincinde olduğuna inanıyorum. Öğrencilerimize ve öğretim elemanlarımıza yeni öğrenim yılında başarılar diliyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."

> Erdoğan: İmkanlarımızı eğitimde niteliğe ayırma zamanı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Genel Kurul üyeleri ve üniversite rektörlerini kabul etti. Erdoğan, bugün üniversitelerde 148 bin 903 akademik personelin bulunduğuna işaret ederek, "Nicelik sorununu büyük ölçüde çözdüğümüze göre, bundan sonra artık dikkatimizi ve imkanlarımızı niteliğin yükseltilmesine hasredebiliriz. Ülkemizden, dünyadaki başarılı üniversiteler listelerine, onlarca üniversitenin girmesini sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

cumhurbaskanı erdoganCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Genel Kurul üyeleri ve üniversite rektörlerini kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, genel olarak eğitim sisteminin özel olarak da yükseköğretim kurumlarının, üniversitelerin meselelerini konuşmak ve tartışmak üzere bir araya gelindiğini ancak toplantının milletçe üzüntü ve öfke içinde olunan bir günde gerçekleştiğini dile getirdi.

Erdoğan, bugün daha ziyade eğitim meseleleri üzerinde fikir teatisinde bulunmak istediğini dile getirerek, terörün, gündemi kilitlemesine, bloke etmesine izin vermeyeceklerini kaydetti. Terör örgütüyle ve diğer çetelerle mücadele ederken aynı zamanda devletin ve milletin tüm işlerini de hassasiyetle takip edeceklerini, gündemdeki işleri hayata geçireceklerini vurgulayan Erdoğan, hitap ettiği kişilere, "Türkiye'nin yükseköğretim alanında katettiği mesafenin en yakın şahitleri sizlersiniz" dedi.

Erdoğan, sorunların, sıkıntıların, eksiklerin, ihtiyaçların olduğunu ifade ederek, yükseköğretime geçişteki tıkanıklığın açılmış olmasının dahi Türkiye için tarihi önemde bir başarı olduğunu söyledi.

Geçen 12 yılda, Türkiye'nin 81 ilinin tamamında üniversite kurarak, vakıf üniversitelerini teşvik ederek, 76 olan üniversite sayısını 193'e çıkararak, bu meseleyi çözdüklerini belirten Erdoğan, 2002'de Türkiye'de 532 fakülte varken, bugün bunun bin 579'a yükseldiğini anlattı.

İleri teknoloji gerektiren çalışmalara ağırlık verilmeli

Endüstri sayısının 289'dan 631'e, yüksekokul sayısının 173'ten 485'e, meslek yüksek okulu sayısının ise 417'den 923'e yükseldiğini aktaran Erdoğan, aynı şekilde profesör sayısının 9 bin 396'dan 20 bin 879'a, doçent sayısının 5 bin 367'den 14 bin 140'a, yardımcı doçent sayısının 11 bin 190'dan 33 bin 323'e, okutman sayısının ise 5 bin 435'den 10 bin 239'a ulaştığını bildirdi.

Erdoğan,  bugün üniversitelerde 148 bin 903 akademik personelin bulunduğuna işaret ederek, "Nicelik sorununu büyük ölçüde çözdüğümüze göre, bundan sonra artık dikkatimizi ve imkanlarımızı niteliğin yükseltilmesine hasredebiliriz. Ülkemizden, dünyadaki başarılı üniversiteler listelerine, onlarca üniversitenin girmesini sağlamak mecburiyetindeyiz" dedi.

Akademik başarılarıyla araştırma, geliştirme faaliyetlerinde elde ettikleri sonuçlarla Türkiye'nin gurur kaynağı üniversiteleri görecekleri günlerin yakın olduğuna inandığını dile getiren Erdoğan, bir önceki yıla göre, bir sonraki yılın daha başarılı olduğunu görmenin, bu umutlarını artırdığını söyledi.

Erdoğan, bunun için hem hükümete hem de üniversitelere düşen çok önemli görevlerin olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin altyapısı güçlü alanları sanayiye, tarıma, hayvancılığa, madenciliğe olduğu kadar, ileri teknoloji gerektiren çalışmalara da ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti.

Önümüzde 2023 hedeflerimiz var

Artık üretmenin tek başına yetmediğini belirten Erdoğan, "Araştırmak, geliştirmek, tasarlamak, en az üretmek kadar önemli hale geldi. Kamu kuruluşlarıyla özel sektörüyle üniversitesiyle el ele vererek güçlerimizi ve imkanlarımızı en iyi şekilde kullanarak süratle bunu başarmalıyız" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin geçen 12 yılda daha önceki 30, 50, 70 yıla denk hizmetleri hayata geçirdiğine vurgu yaparak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Yaşanan hiçbir olumsuzluğun bizi bu hedeflerimizden uzaklaştırmasına asla izin vermeyeceğiz. Sadece bununla da yetinmeyeceğiz, hemen arkasından 2053, 2071 vizyonumuzu hayata geçirmenin çabası içerisinde olacağız. Türkiye'nin önünü terörle, çetelerle, siyasi ve sosyal çalkantılarla kesmek isteyenlere verilecek en güzel cevap bu olacaktır. Yüksek öğretim kurumumuzun ve üniversite rektörlerimizin, milletimizin kendilerinden beklentilerinin bilincinde olduğuna inanıyorum. Öğrencilerimize ve öğretim elemanlarımıza yeni öğrenim yılında başarılar diliyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2015 17:00

Gösterim: 1471

Milli Eğitim Bakanlığı, 2015-2019 strateji planıyla eğitimin 5 yıllık yol haritasını belirledi. Planda, öğretmen atamasından eğitime erişim imkanlarına, özel öğretimin eğitimdeki payından merkezi sınavlar ve yurtdışındaki okullara kadar 5 yıl içinde hayata geçirilmesi planlanan birçok yenilik yer aldı.

5 yillik planMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2015-2019 strateji planıyla eğitimin 5 yıllık yol haritasını belirledi.

Bakanlığın, iç ve dış paydaşlardan 69 bin 901 kişinin görüşünü alarak hazırladığı stratejik plan, eğitim ve öğretime erişim, kalite ile kurumsal kapasitenin geliştirilmesi eksenlerinde kurgulandı. Planla, "bütün bireylerin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesini sağlama", "bireylere çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışın kazandırılmasıyla girişimci, yenilikçi, yaratıcı, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesine imkanı sağlama", "beşeri, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını iyileştirerek eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etme" amaçlandı.

Bakanlık, amaçlar çerçevesinde belirlenen hedefler doğrultusunda, performans göstergelerini de tespit etti. Bireylerin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesinin sağlanması amacı kapsamında, 2014 İnsani Gelişme Raporu'nda, yüksek insani gelişme endeksine sahip ülkeler grubunda, 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim görme süresinin 9,1 yıl iken, aynı gruptaki Türkiye'de bu sürenin 2013'te 6,5 yıl, 2014'te ise 7,6 yıldır olduğu belirtildi. Bu kapsamda, tespit edilen performans göstergesine göre, 2014'te 7,6 yıl olan ortalama eğitim süresinin, 2019 yılı sonuna kadar 9,1'e yükseltilmesi hedeflendi.

Performans göstergelerine göre, 2014'te yüzde 56,03 olan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden en az bir yıl okul öncesi eğitim almış olanların oranı 2019'da yüzde 92'ye çıkarılacak.

Geçen yıl, okul öncesinde 41,57 olan net okullaşma oranı 2019'da yüzde 70'e, 2014'te ilkokulda yüzde 99,57, ortaokulda yüzde 94,52, liselerde ise yüzde 76,65'de olan net okullaşma oranlarını ise yüzde 100'e çıkarılacak. Zorunlu eğitimde 90,02 olan net okullaşma oranın da yüzde 100 çıkarılması hedeflendi.

Bakanlık plan dönemi sonuna kadar, 2014'te yüzde 59,7 olan temel eğitiminden ortaöğretime geçişte ilk beş tercihinden birisine yerleşen öğrenci oranını da yüzde 70'e çıkarmayı planlıyor.

Devamsız öğrenci oranı ortaokul ve liselerde yüzde 20'ye düşürülecek

Örgün eğitimde, 2014'te ilkokulda yüzde 14,8, ortaokulda yüzde 35, liselerde ise yüzde 34,8 olan 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranının ise 2019 sonuna kadar, ilkokulda yüzde 10, ortaokul ve liselerde ise yüzde 20'ye düşürülmesi amaçlanıyor.

Geçen yıl yüzde 38,2 olan eğitim ve öğretimden erken ayrılma oranının ise 2019'da yüzde 27'ye gerilemesi, liselerde örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısının da yüzde 6,17'den yüzde 5'e indirilmesi hedeflendi.

Özel öğretim eğitimdeki payı artırılacak

Okul öncesinde 2014'te yüzde 9,16, ilkokulda yüzde 3,31, ortaokulda yüzde 3,51 liselerde ise yüzde 4,78'den olan özel öğretimin eğitimdeki payının da 2019 sonuna kadar okul öncesinde yüzde 23, ilkokulda yüzde 6, ortaokulda yüzde 7, liselerde ise yüzde 12'ye çıkarılması planlandı.

Plan sonuna kadar, 2014'te yüzde 4,8 olan hayat boyu öğrenmeye katılım oranı yüzde 8'e, hayat boyu öğrenme kapsamındaki kursları tamamlama oranı ise yüzde 62,9'dan yüzde 80'e çıkarılacak. Bakanlığa bağlı yurtdışındaki resmi okul sayısı da 66'dan 73'e yükseltilecek.

Liselerde okunan kitap sayısı 3'ten 15'e yükseltilecek

Bütün bireylere çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışın kazandırılması ile girişimci, yenilikçi, yaratıcı, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesine imkan sağlanması stratejisi çerçevesinde ise 2014'te ilkokulda 23,32, ortaokulda 7,26, lisede 2,77 olan öğrenci başına okunan kitap sayısı 2019 sonuna kadar ilkokulda 50, ortaokulda 20, lisede 15'e yükseltilecek.

Öğretmen başına ilkokul ve ortaokullardaki öğrenci sayısı 15'e düşürülecek

Beşeri, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını iyileştirerek eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etme stratejik amacı çerçevesinde de insan kaynaklarının niteliği geliştirilecek. Bu kapsamda, 2014'te öğretmen başına ilkokulda 19 ve ortaokulda 18 olan öğrenci sayısı, 2019 sonuna kadar 15'e düşürülecek. Lisede mevcut durumda 15 olan sayı dönem sonuna kadar korunacak.

Özel öğretim teşviki kontenjanlarını kullanma oranı ise yüzde 67,32'den yüzde 100'e çıkarılacak.

> Eğitimin 5 yıllık yol haritası çizildi

Milli Eğitim Bakanlığı, 2015-2019 strateji planıyla eğitimin 5 yıllık yol haritasını belirledi. Planda, öğretmen atamasından eğitime erişim imkanlarına, özel öğretimin eğitimdeki payından merkezi sınavlar ve yurtdışındaki okullara kadar 5 yıl içinde hayata geçirilmesi planlanan birçok yenilik yer aldı.

5 yillik planMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2015-2019 strateji planıyla eğitimin 5 yıllık yol haritasını belirledi.

Bakanlığın, iç ve dış paydaşlardan 69 bin 901 kişinin görüşünü alarak hazırladığı stratejik plan, eğitim ve öğretime erişim, kalite ile kurumsal kapasitenin geliştirilmesi eksenlerinde kurgulandı. Planla, "bütün bireylerin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesini sağlama", "bireylere çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışın kazandırılmasıyla girişimci, yenilikçi, yaratıcı, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesine imkanı sağlama", "beşeri, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını iyileştirerek eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etme" amaçlandı.

Bakanlık, amaçlar çerçevesinde belirlenen hedefler doğrultusunda, performans göstergelerini de tespit etti. Bireylerin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesinin sağlanması amacı kapsamında, 2014 İnsani Gelişme Raporu'nda, yüksek insani gelişme endeksine sahip ülkeler grubunda, 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim görme süresinin 9,1 yıl iken, aynı gruptaki Türkiye'de bu sürenin 2013'te 6,5 yıl, 2014'te ise 7,6 yıldır olduğu belirtildi. Bu kapsamda, tespit edilen performans göstergesine göre, 2014'te 7,6 yıl olan ortalama eğitim süresinin, 2019 yılı sonuna kadar 9,1'e yükseltilmesi hedeflendi.

Performans göstergelerine göre, 2014'te yüzde 56,03 olan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden en az bir yıl okul öncesi eğitim almış olanların oranı 2019'da yüzde 92'ye çıkarılacak.

Geçen yıl, okul öncesinde 41,57 olan net okullaşma oranı 2019'da yüzde 70'e, 2014'te ilkokulda yüzde 99,57, ortaokulda yüzde 94,52, liselerde ise yüzde 76,65'de olan net okullaşma oranlarını ise yüzde 100'e çıkarılacak. Zorunlu eğitimde 90,02 olan net okullaşma oranın da yüzde 100 çıkarılması hedeflendi.

Bakanlık plan dönemi sonuna kadar, 2014'te yüzde 59,7 olan temel eğitiminden ortaöğretime geçişte ilk beş tercihinden birisine yerleşen öğrenci oranını da yüzde 70'e çıkarmayı planlıyor.

Devamsız öğrenci oranı ortaokul ve liselerde yüzde 20'ye düşürülecek

Örgün eğitimde, 2014'te ilkokulda yüzde 14,8, ortaokulda yüzde 35, liselerde ise yüzde 34,8 olan 20 gün ve üzeri devamsız öğrenci oranının ise 2019 sonuna kadar, ilkokulda yüzde 10, ortaokul ve liselerde ise yüzde 20'ye düşürülmesi amaçlanıyor.

Geçen yıl yüzde 38,2 olan eğitim ve öğretimden erken ayrılma oranının ise 2019'da yüzde 27'ye gerilemesi, liselerde örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısının da yüzde 6,17'den yüzde 5'e indirilmesi hedeflendi.

Özel öğretim eğitimdeki payı artırılacak

Okul öncesinde 2014'te yüzde 9,16, ilkokulda yüzde 3,31, ortaokulda yüzde 3,51 liselerde ise yüzde 4,78'den olan özel öğretimin eğitimdeki payının da 2019 sonuna kadar okul öncesinde yüzde 23, ilkokulda yüzde 6, ortaokulda yüzde 7, liselerde ise yüzde 12'ye çıkarılması planlandı.

Plan sonuna kadar, 2014'te yüzde 4,8 olan hayat boyu öğrenmeye katılım oranı yüzde 8'e, hayat boyu öğrenme kapsamındaki kursları tamamlama oranı ise yüzde 62,9'dan yüzde 80'e çıkarılacak. Bakanlığa bağlı yurtdışındaki resmi okul sayısı da 66'dan 73'e yükseltilecek.

Liselerde okunan kitap sayısı 3'ten 15'e yükseltilecek

Bütün bireylere çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışın kazandırılması ile girişimci, yenilikçi, yaratıcı, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesine imkan sağlanması stratejisi çerçevesinde ise 2014'te ilkokulda 23,32, ortaokulda 7,26, lisede 2,77 olan öğrenci başına okunan kitap sayısı 2019 sonuna kadar ilkokulda 50, ortaokulda 20, lisede 15'e yükseltilecek.

Öğretmen başına ilkokul ve ortaokullardaki öğrenci sayısı 15'e düşürülecek

Beşeri, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını iyileştirerek eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etme stratejik amacı çerçevesinde de insan kaynaklarının niteliği geliştirilecek. Bu kapsamda, 2014'te öğretmen başına ilkokulda 19 ve ortaokulda 18 olan öğrenci sayısı, 2019 sonuna kadar 15'e düşürülecek. Lisede mevcut durumda 15 olan sayı dönem sonuna kadar korunacak.

Özel öğretim teşviki kontenjanlarını kullanma oranı ise yüzde 67,32'den yüzde 100'e çıkarılacak.

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2015 13:45

Gösterim: 1120

MEB, bazı yayın organlarında çıkan 70 ek puan haberine ilişkin haberin içeriğinin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, bazı yayın organlarında yer alan “Bakanlık personeline 70 puan teşviği” ve Özel okula teşvik skandalı” başlıklı haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Söz konusu basın yayın organlarında; Millî Eğitim Bakanlığı, yönetmelik değişikliği yaparak özel eğitim teşviki alabilmesi için personel çocuklarına 70 ek puan verdiği iddia edildi. MEB’in yazılı açıklamasında, bu iddianın, MEB personelinin çocuklarına ek 70 puan uygulamasının tamamen asılsız olduğu ifadesi yer aldı.

Ayrıca açıklamada şu sözlere de yer verildi;

“Zira 70 puan uygulaması, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği Eki (Ek-12) eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrencilerin tespit formuna göre sadece vazife başında vefat etmiş Millî Eğitim Bakanlığı personeli çocuklarına yapılmaktadır. Bu uygulama 1000 üzerinden 70 puan olarak gerçekleştirilmektedir.”

> MEB’den 70 ek puan açıklaması

MEB, bazı yayın organlarında çıkan 70 ek puan haberine ilişkin haberin içeriğinin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, bazı yayın organlarında yer alan “Bakanlık personeline 70 puan teşviği” ve Özel okula teşvik skandalı” başlıklı haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Söz konusu basın yayın organlarında; Millî Eğitim Bakanlığı, yönetmelik değişikliği yaparak özel eğitim teşviki alabilmesi için personel çocuklarına 70 ek puan verdiği iddia edildi. MEB’in yazılı açıklamasında, bu iddianın, MEB personelinin çocuklarına ek 70 puan uygulamasının tamamen asılsız olduğu ifadesi yer aldı.

Ayrıca açıklamada şu sözlere de yer verildi;

“Zira 70 puan uygulaması, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği Eki (Ek-12) eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrencilerin tespit formuna göre sadece vazife başında vefat etmiş Millî Eğitim Bakanlığı personeli çocuklarına yapılmaktadır. Bu uygulama 1000 üzerinden 70 puan olarak gerçekleştirilmektedir.”

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2015 15:24

Gösterim: 1024

MEB, TEOG son nakil sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, ortaöğretim kurumlarda 227 bin 769 kontenjan bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) kapsamında lise nakillerinde 3. nakil dönemi sonuçlarını açıkladı.

Bu kapsamda, son nakil sürecine 283 bin 795 öğrenci müracaatta bulundu ve bu öğrencilerden 64 bin 784’ü tercihleri doğrultusunda bir başka okula nakil oldu. Bu süreç sonunda, halen örgün ortaöğretim kurumlarında 227 bin 769 kontenjan bulunuyor.

Tercih yaptığı halde tercihleri doğrultusunda herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemediği için açık öğretim kurumlarına yerleşen öğrenci sayısı 11 bin 822, bu öğrencilerin YEP ortalaması ise 216,86 puan oldu.

> Lise nakillerinde 227 bin kontenjan boş

MEB, TEOG son nakil sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, ortaöğretim kurumlarda 227 bin 769 kontenjan bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) kapsamında lise nakillerinde 3. nakil dönemi sonuçlarını açıkladı.

Bu kapsamda, son nakil sürecine 283 bin 795 öğrenci müracaatta bulundu ve bu öğrencilerden 64 bin 784’ü tercihleri doğrultusunda bir başka okula nakil oldu. Bu süreç sonunda, halen örgün ortaöğretim kurumlarında 227 bin 769 kontenjan bulunuyor.

Tercih yaptığı halde tercihleri doğrultusunda herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemediği için açık öğretim kurumlarına yerleşen öğrenci sayısı 11 bin 822, bu öğrencilerin YEP ortalaması ise 216,86 puan oldu.

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2015 11:13

Gösterim: 1704


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.