Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Millî Eğitim Bakanlığınca yeni eğitim öğretim döneminden itibaren yabancı dil ders saatlerinin artırıldığı, İngilizcenin yanında ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitiminin verildiği "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli"nin kapsamı genişletilerek 81 ildeki 300 okulda uygulanmaya başlanacak.
2023-2024 eğitim öğretim yılında belirlenen il ve okullarda pilot uygulama olarak uygulanan "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli" 26 ildeki 32 okulda, ortaokul 5. sınıf seviyesindeki 2 bin 999 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu öğrenciler Türkçenin yanı sıra ders saatleri artırılmış iki yabancı dil eğitimini de ağırlıklı olarak aldı.
Geçen yıl pilot belirlenen 32 okulun 5. sınıflarında başlatılan proje, bu yıl 6. sınıflarda da devam ettirilecek ve ayrıca yeni belirlenen 5. sınıflarda da uygulanacak. Bu kapsamda bu yıl eğitim öğretim döneminde 81 ildeki 300 okulda "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli" uygulanacak. Öğrenciler haftalık 40 ders saatinde 14 saat İngilizcenin yanı sıra 2 saat de Almanca dersi alacak.
Öğretim materyalleri ücretsiz olacak
Model kapsamına dâhil olan öğrenciler, öğretmenler, idareciler ve veliler ile yapılan görüşme ve anket sonuçlarının ardından gelen talepler modelin 300 okula çıkarılmasında etkili olan faktörler arasında yer aldı.
Öğrencilerin hedef dile maruz kalma sürelerini etkili ve verimli hâle getirerek yeni bir dil öğrenmede olumlu tutum geliştirmelerini sağlamanın ve Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) doğrultusunda dört temel dil becerisini kalıcı hâle getirerek dili etkili bir şekilde kullanmalarının amaçlandığı model, öğretim sürecinin "iletişimsel dil öğretimi" odağında çok dilli öğretim yaklaşımlarını benimseyerek öğrencilerin sadece dil becerisi kazanmasının yanı sıra kültürel farkındalık ve etkili iletişim becerileri geliştirmelerini sağlayan bütünsel bir metodoloji doğrultusunda planlandı.
Ayrıca modele özgü eğitim öğretim süreci planlandı. Bu doğrultuda kullanılacak özel olarak oluşturulan eğitim öğretim materyalleri öğretmenlere ve öğrencilere ücretsiz temin edilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Millî Eğitim Bakanlığınca yeni eğitim öğretim döneminden itibaren yabancı dil ders saatlerinin artırıldığı, İngilizcenin yanında ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitiminin verildiği "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli"nin kapsamı genişletilerek 81 ildeki 300 okulda uygulanmaya başlanacak.
2023-2024 eğitim öğretim yılında belirlenen il ve okullarda pilot uygulama olarak uygulanan "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli" 26 ildeki 32 okulda, ortaokul 5. sınıf seviyesindeki 2 bin 999 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu öğrenciler Türkçenin yanı sıra ders saatleri artırılmış iki yabancı dil eğitimini de ağırlıklı olarak aldı.
Geçen yıl pilot belirlenen 32 okulun 5. sınıflarında başlatılan proje, bu yıl 6. sınıflarda da devam ettirilecek ve ayrıca yeni belirlenen 5. sınıflarda da uygulanacak. Bu kapsamda bu yıl eğitim öğretim döneminde 81 ildeki 300 okulda "Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli" uygulanacak. Öğrenciler haftalık 40 ders saatinde 14 saat İngilizcenin yanı sıra 2 saat de Almanca dersi alacak.
Öğretim materyalleri ücretsiz olacak
Model kapsamına dâhil olan öğrenciler, öğretmenler, idareciler ve veliler ile yapılan görüşme ve anket sonuçlarının ardından gelen talepler modelin 300 okula çıkarılmasında etkili olan faktörler arasında yer aldı.
Öğrencilerin hedef dile maruz kalma sürelerini etkili ve verimli hâle getirerek yeni bir dil öğrenmede olumlu tutum geliştirmelerini sağlamanın ve Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) doğrultusunda dört temel dil becerisini kalıcı hâle getirerek dili etkili bir şekilde kullanmalarının amaçlandığı model, öğretim sürecinin "iletişimsel dil öğretimi" odağında çok dilli öğretim yaklaşımlarını benimseyerek öğrencilerin sadece dil becerisi kazanmasının yanı sıra kültürel farkındalık ve etkili iletişim becerileri geliştirmelerini sağlayan bütünsel bir metodoloji doğrultusunda planlandı.
Ayrıca modele özgü eğitim öğretim süreci planlandı. Bu doğrultuda kullanılacak özel olarak oluşturulan eğitim öğretim materyalleri öğretmenlere ve öğrencilere ücretsiz temin edilecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 29 Ağustos 2024 14:41
Gösterim: 598
9 Eylül'de başlayacak yeni eğitim öğretim yılından itibaren okulların enerji verimliliğini artırmak, kaynakları verimli kullanmak ve çevreci okullar geliştirmek amaçlı çalışmalar "yeşil bayrak"la tescil edilecek.
Atık üretimini azaltmak, ileri ve geri dönüşümü teşvik etmek, çevreye karşı duyarlılık ve farkındalık oluşturmak, yenilikçi çözümlerin sunulduğu yönetim anlayışını geliştirmek amacıyla geçen eğitim öğretim yılında okullarda bir dizi uygulama yürütüldü. Bu kapsamda "Sürdürülebilir Yaşam İçin Eğitim Projesi" ile 81 ilden öğretmenlere eğitici eğitimleri verildi. Bu eğitimi alan öğretmenlerin kendi illerindeki öğretmenlere eğitim vererek okullarında projeyi uygulamaları sağlanacak.
MEB ile TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma) Vakfı Arasında "Doğa Eğitim Programları ve Projeleri İş Birliği Anlaşması" yapıldı. Protokol kapsamında Minik TEMA, Yavru TEMA ve Ortaokul TEMA Doğa Eğitim Programları, Evimiz Dünya, Ağaç Kardeşliği, İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık ile Su Kardeşliği projeleri yürütüldü. İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık Projesi ile ortaokul kademesindeki 27 ilde 2 bin 699 çocuğa, Ağaç Kardeşliği projesi ile 51 ilde 9 bin 622 çocuğa ulaşılarak uygulamalar tamamlandı.
"Doğa Öncüleri Projesi İş Birliği Anlaşması" ile birlikte Doğa Öncüleri Gençlik Programına dâhil olan öğrenciler, "yaban hayatı koruyucuları", "su melekleri", "plastik avcıları", "gıda savaşçıları" ve "karbon tutucuları" topluluklarında yenilikçi ve dönüştürücü projeler üretti. Projeler, yerelde yine öğrenciler tarafından uygulandı.
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Hayat Holding Arasında imzalanan "Hayata İyi Bakarız: Ekolojik Okuryazarlık Projesi İş Birliği Protokolü" ile öğrencilerin sürdürülebilir bir dünya hikâyesi üretmelerine yönelik okul ve sınıf oyunları, görsel videolar ve düşündürücü etkinlikleri de içeren çalışmalar yapıldı.
İklim değişikliği ve çevre sorunları çalışmalarına ağırlık verilecek
2024-2025 eğitim öğretim yılında yürütülecek faaliyetlere ilişkin yayımlanan genelge doğrultusunda, söz konusu faaliyetlerin artarak devam etmesi planlanıyor. Bu kapsamda iklim değişikliği ve çevre sorunlarına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla okullarda sürdürülebilirlik eğitimi ve uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilecek.
Yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte okullarda "yeşil bayrak" projesi hayata geçirilecek. Proje; okulların enerji verimliliğini artırmak, kamu kaynaklarını verimli kullanmak, çevreci okullar geliştirmek, okulların gereksiz enerji tüketimini periyodik olarak azaltmak maksadıyla yapılan faaliyetlerin yeşil bayrakla tescil edilmesini kapsayacak.
Çalışmayla okullarda enerji verimliliği artırılırken aynı zamanda öğrencilerde çevre bilinci oluşturulmasına öncelik verilecek. Çevre bilincinin geliştirilmesi ile çocukların doğaya saygı duymaları, ekosistemlerin korunmasında aktif rol almaları ve çevre dostu alışkanlıklar edinmeleri hedeflenecek.
Okullarda yürütülecek çalışmalar neler?
Bu bağlamda okullarda farklı basamaklarda çalışmalar yürütülecek. Okullar, enerji tüketimini etkin kullanmaya ve yenilenebilir enerji kaynaklarına teşvik edilecek, okul ve kurumların enerji tüketimlerinin aktif takibi yapılacak. Bunun yanında okullarda su tasarrufu, atık yönetimi, çevre bilinci ile ilgili eğitimler, sosyal medya üzerinden farkındalık çalışmaları yürütülecek. Okul bahçelerinin daha çevreci görünüme kavuşması için çaba gösterilecek. Hayvan sevgisi, ağaç dikimi gibi çalışmalar ele alınacak.
Öğrenciler ağaç dikecek
Süregelen çalışmalar üzerine yenilikçi yöntemler ekleyerek öğrencilerde çevre bilincinin artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, ilkokula ve ortaokula yeni başlayan öğrenciler, belirlenen alanlarda ağaç dikim çalışmaları gerçekleştirecek ve öğrenim gördüğü süre içerisinde diktiği ağacın bakımını ve takibini yapacak.
Okullarda yapılan bu faaliyetler yakından takip edilecek ve çalışmalarıyla öne çıkan okullar "yeşil bayrak" ile tescil edilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
9 Eylül'de başlayacak yeni eğitim öğretim yılından itibaren okulların enerji verimliliğini artırmak, kaynakları verimli kullanmak ve çevreci okullar geliştirmek amaçlı çalışmalar "yeşil bayrak"la tescil edilecek.
Atık üretimini azaltmak, ileri ve geri dönüşümü teşvik etmek, çevreye karşı duyarlılık ve farkındalık oluşturmak, yenilikçi çözümlerin sunulduğu yönetim anlayışını geliştirmek amacıyla geçen eğitim öğretim yılında okullarda bir dizi uygulama yürütüldü. Bu kapsamda "Sürdürülebilir Yaşam İçin Eğitim Projesi" ile 81 ilden öğretmenlere eğitici eğitimleri verildi. Bu eğitimi alan öğretmenlerin kendi illerindeki öğretmenlere eğitim vererek okullarında projeyi uygulamaları sağlanacak.
MEB ile TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma) Vakfı Arasında "Doğa Eğitim Programları ve Projeleri İş Birliği Anlaşması" yapıldı. Protokol kapsamında Minik TEMA, Yavru TEMA ve Ortaokul TEMA Doğa Eğitim Programları, Evimiz Dünya, Ağaç Kardeşliği, İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık ile Su Kardeşliği projeleri yürütüldü. İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık Projesi ile ortaokul kademesindeki 27 ilde 2 bin 699 çocuğa, Ağaç Kardeşliği projesi ile 51 ilde 9 bin 622 çocuğa ulaşılarak uygulamalar tamamlandı.
"Doğa Öncüleri Projesi İş Birliği Anlaşması" ile birlikte Doğa Öncüleri Gençlik Programına dâhil olan öğrenciler, "yaban hayatı koruyucuları", "su melekleri", "plastik avcıları", "gıda savaşçıları" ve "karbon tutucuları" topluluklarında yenilikçi ve dönüştürücü projeler üretti. Projeler, yerelde yine öğrenciler tarafından uygulandı.
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile Hayat Holding Arasında imzalanan "Hayata İyi Bakarız: Ekolojik Okuryazarlık Projesi İş Birliği Protokolü" ile öğrencilerin sürdürülebilir bir dünya hikâyesi üretmelerine yönelik okul ve sınıf oyunları, görsel videolar ve düşündürücü etkinlikleri de içeren çalışmalar yapıldı.
İklim değişikliği ve çevre sorunları çalışmalarına ağırlık verilecek
2024-2025 eğitim öğretim yılında yürütülecek faaliyetlere ilişkin yayımlanan genelge doğrultusunda, söz konusu faaliyetlerin artarak devam etmesi planlanıyor. Bu kapsamda iklim değişikliği ve çevre sorunlarına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla okullarda sürdürülebilirlik eğitimi ve uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilecek.
Yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte okullarda "yeşil bayrak" projesi hayata geçirilecek. Proje; okulların enerji verimliliğini artırmak, kamu kaynaklarını verimli kullanmak, çevreci okullar geliştirmek, okulların gereksiz enerji tüketimini periyodik olarak azaltmak maksadıyla yapılan faaliyetlerin yeşil bayrakla tescil edilmesini kapsayacak.
Çalışmayla okullarda enerji verimliliği artırılırken aynı zamanda öğrencilerde çevre bilinci oluşturulmasına öncelik verilecek. Çevre bilincinin geliştirilmesi ile çocukların doğaya saygı duymaları, ekosistemlerin korunmasında aktif rol almaları ve çevre dostu alışkanlıklar edinmeleri hedeflenecek.
Okullarda yürütülecek çalışmalar neler?
Bu bağlamda okullarda farklı basamaklarda çalışmalar yürütülecek. Okullar, enerji tüketimini etkin kullanmaya ve yenilenebilir enerji kaynaklarına teşvik edilecek, okul ve kurumların enerji tüketimlerinin aktif takibi yapılacak. Bunun yanında okullarda su tasarrufu, atık yönetimi, çevre bilinci ile ilgili eğitimler, sosyal medya üzerinden farkındalık çalışmaları yürütülecek. Okul bahçelerinin daha çevreci görünüme kavuşması için çaba gösterilecek. Hayvan sevgisi, ağaç dikimi gibi çalışmalar ele alınacak.
Öğrenciler ağaç dikecek
Süregelen çalışmalar üzerine yenilikçi yöntemler ekleyerek öğrencilerde çevre bilincinin artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, ilkokula ve ortaokula yeni başlayan öğrenciler, belirlenen alanlarda ağaç dikim çalışmaları gerçekleştirecek ve öğrenim gördüğü süre içerisinde diktiği ağacın bakımını ve takibini yapacak.
Okullarda yapılan bu faaliyetler yakından takip edilecek ve çalışmalarıyla öne çıkan okullar "yeşil bayrak" ile tescil edilecek.
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Ağustos 2024 10:29
Gösterim: 527
TOBB ETÜ'de düzenlenen Özel Okullar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, yeni müfredatın 2014 yılında başlayan bir süreç olduğunun altını çizerek on yılda ciddi bir ihtiyaç analizi yapıldığını belirtti.
Bu ihtiyaç analizini kuvvetlendirmek için 17 bin öğrenci ve ayrıca öğretmenlerle görüşmeler yapıldığını belirten Yelkenci, program yükünün çok fazla olduğu, beceri temelli eğitime ihtiyaç olduğunun ve bunun değerlerle beslenmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını söyledi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin hazırlık sürecine ilişkin bilgi veren Yelkenci, bu süreçte birçok belge üretildiğini, gerek OECD'nin raporları gerek uluslararası alanda yapılan çalışmalar, bilimsel çalışmalar, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının raporları ve şûraların müfredat hazırlığında yol gösterici olduğunu vurguladı.
Sosyal-duygusal beceriler ve değerlerin derslerin içinde organik bir şekilde yer almasına gayret edildiğini kaydeden Yelkenci, "Bizim programımızın farklı taraflarından biri, bu özgün yapısı... Biz, becerileri bize özgü bir şekilde ele aldık ve yapılandırdık. Bu beceriler; üst düzey düşünme becerileri, kavramsal beceriler, alan becerileri, sosyal duygusal öğrenme becerileri, okuryazarlık becerileri gibi beceri çerçeveleri. Bu becerileri biz diğer ülkelerin kullandığı gibi kullanmayı tercih etmedik. Burada kendi sosyolojik yapımızı da dikkate alarak ve ileride en çok ihtiyacımız olacak becerileri düşünerek ele aldık." dedi.
Bütüncül programın önemine değinen Yelkenci, "Neden 'bütüncül' önemli diyoruz? Türkiye'de ilk defa okul öncesinden 12. Sınıfa, program yapıldı. Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler alanları hem okul öncesinde hem 12. sınıfta işlendi. Eğer bir konuyu fen bilimlerinde ele alıyorsanız Türkçe dersinde de konular onu destekleyici bir şekilde yer alıyor. Dikeyde de bütünlük var yatayda da bütünlük var." ifadelerini kullandı.
Yelkenci, dünyada teknolojinin ilerleme biçimine değinerek "Pasif bir izleyici olmaktan aktif belirleyici olmaya nasıl geçebiliriz?" sorusunun Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düşünüldüğü ve bunun sonucunda ortaya Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin çıktığını belirtti. Yelkenci, müfredatın hazırlık sürecinde birçok komisyonun aynı anda çalıştığını ve yaklaşık bin 250 kişinin bu süreçte görev aldığını belirtti.
EBA'dan ders kitaplarının dijital nüshalarına ulaşılabildiğini hatırlatan Yelkenci, özel okul öğretmenlerine kitapları inceleyip hazırlık yapmaları ve eylül ayında yapılacak eğitimlere katılmaları tavsiyesinde bulundu.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, kapsamlı bir eğitim misyonunu temsil ediyor
Toplantıda konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay ise insana yatırım yapmanın önemine değinerek, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de vurguladığı gibi milletimizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefinde ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip insan yetiştirmek doğrultusunda millî ve çağdaş niteliklerle hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin önünü açacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin millî ve manevi değerlerimizle çağdaş dünyanın gerektirdiği bilgi ve becerileri bir araya getiren kapsamlı bir eğitim misyonunu temsil ettiğini belirtti. Öztürk, "Bu anlamda müfredatımız yeni nesillerin becerilerini şekillendiren ve güncel gelişmeler doğrultusunda onları hayata hazırlamamızı sağlayan çok önemli bir enstrüman. Bu nedenle eğitimde sürekli olarak iyileştirmeye ve yeniliklere açık olmak zorundayız. Eğitimde sadece akademik başarıya odaklanmak yerine öğrencilerimizin bireysel yeteneklerini keşfetmelerine imkân tanıyan yeni bir ortam oluşturmak zorundayız. Eleştirel düşünen, sorgulayan, problem çözen öğrenci yetiştirmeye odaklanmalıyız. Bugün bizi bu salonda bir araya getiren unsur da eğitimi iyileştirme tutkumuz." dedi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin genel bilgilendirme sunumunun ardından program, soru-cevap bölümüyle devam etti.
Toplantıya Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner, Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ile TOBB Eğitim Meclisi üyeleri katıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TOBB ETÜ'de düzenlenen Özel Okullar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, yeni müfredatın 2014 yılında başlayan bir süreç olduğunun altını çizerek on yılda ciddi bir ihtiyaç analizi yapıldığını belirtti.
Bu ihtiyaç analizini kuvvetlendirmek için 17 bin öğrenci ve ayrıca öğretmenlerle görüşmeler yapıldığını belirten Yelkenci, program yükünün çok fazla olduğu, beceri temelli eğitime ihtiyaç olduğunun ve bunun değerlerle beslenmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını söyledi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin hazırlık sürecine ilişkin bilgi veren Yelkenci, bu süreçte birçok belge üretildiğini, gerek OECD'nin raporları gerek uluslararası alanda yapılan çalışmalar, bilimsel çalışmalar, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının raporları ve şûraların müfredat hazırlığında yol gösterici olduğunu vurguladı.
Sosyal-duygusal beceriler ve değerlerin derslerin içinde organik bir şekilde yer almasına gayret edildiğini kaydeden Yelkenci, "Bizim programımızın farklı taraflarından biri, bu özgün yapısı... Biz, becerileri bize özgü bir şekilde ele aldık ve yapılandırdık. Bu beceriler; üst düzey düşünme becerileri, kavramsal beceriler, alan becerileri, sosyal duygusal öğrenme becerileri, okuryazarlık becerileri gibi beceri çerçeveleri. Bu becerileri biz diğer ülkelerin kullandığı gibi kullanmayı tercih etmedik. Burada kendi sosyolojik yapımızı da dikkate alarak ve ileride en çok ihtiyacımız olacak becerileri düşünerek ele aldık." dedi.
Bütüncül programın önemine değinen Yelkenci, "Neden 'bütüncül' önemli diyoruz? Türkiye'de ilk defa okul öncesinden 12. Sınıfa, program yapıldı. Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler alanları hem okul öncesinde hem 12. sınıfta işlendi. Eğer bir konuyu fen bilimlerinde ele alıyorsanız Türkçe dersinde de konular onu destekleyici bir şekilde yer alıyor. Dikeyde de bütünlük var yatayda da bütünlük var." ifadelerini kullandı.
Yelkenci, dünyada teknolojinin ilerleme biçimine değinerek "Pasif bir izleyici olmaktan aktif belirleyici olmaya nasıl geçebiliriz?" sorusunun Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düşünüldüğü ve bunun sonucunda ortaya Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin çıktığını belirtti. Yelkenci, müfredatın hazırlık sürecinde birçok komisyonun aynı anda çalıştığını ve yaklaşık bin 250 kişinin bu süreçte görev aldığını belirtti.
EBA'dan ders kitaplarının dijital nüshalarına ulaşılabildiğini hatırlatan Yelkenci, özel okul öğretmenlerine kitapları inceleyip hazırlık yapmaları ve eylül ayında yapılacak eğitimlere katılmaları tavsiyesinde bulundu.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, kapsamlı bir eğitim misyonunu temsil ediyor
Toplantıda konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay ise insana yatırım yapmanın önemine değinerek, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de vurguladığı gibi milletimizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefinde ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip insan yetiştirmek doğrultusunda millî ve çağdaş niteliklerle hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin önünü açacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin millî ve manevi değerlerimizle çağdaş dünyanın gerektirdiği bilgi ve becerileri bir araya getiren kapsamlı bir eğitim misyonunu temsil ettiğini belirtti. Öztürk, "Bu anlamda müfredatımız yeni nesillerin becerilerini şekillendiren ve güncel gelişmeler doğrultusunda onları hayata hazırlamamızı sağlayan çok önemli bir enstrüman. Bu nedenle eğitimde sürekli olarak iyileştirmeye ve yeniliklere açık olmak zorundayız. Eğitimde sadece akademik başarıya odaklanmak yerine öğrencilerimizin bireysel yeteneklerini keşfetmelerine imkân tanıyan yeni bir ortam oluşturmak zorundayız. Eleştirel düşünen, sorgulayan, problem çözen öğrenci yetiştirmeye odaklanmalıyız. Bugün bizi bu salonda bir araya getiren unsur da eğitimi iyileştirme tutkumuz." dedi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ilişkin genel bilgilendirme sunumunun ardından program, soru-cevap bölümüyle devam etti.
Toplantıya Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner, Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ile TOBB Eğitim Meclisi üyeleri katıldı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ağustos 2024 15:10
Gösterim: 472
Girne Amerikan Üniversitesi okulları olarak açılan Girne Koleji Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Girne Koleji 19. Kampüsünü güçlü bir katılımla Manisa’da açtı.
Girne Koleji Manisa Kampüsünün açılış töreni 24 Ağustos’ta coşkulu bir katılımla gerçekleştirildi. Törenin açılış konuşmasını yapan Girne Koleji Kurul Başkanı ve TÖDER Başkan Yardımcısı Ümit kalko, yeni kampüsün tüm Manisa halkına hayırlı uğurlu olmasını dileyerek şunları söyledi: “Açılış törenimize değerli katılımları ile bizi gururlandıran Manisa Valisi Sn. Enver ÜNLÜ, GAÜ Kurucu Rektörümüz ve KKTC Milletvekili Sn. Serhat AKPINAR, İl Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet UĞURELLİ, Moldova Amerikan Üniversitesi Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Saffet ÖZARSLAN, Akademisyen Doç.Dr. Yavuz Samur, Değerli Manisa Protokolü, velilerimiz, kurucularımız, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, basın mensupları ve misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu da yaptığı konuşmada, Girne Kolejlerinin yolculuğu hakkında bilgi verdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Girne Amerikan Üniversitesi okulları olarak açılan Girne Koleji Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Girne Koleji 19. Kampüsünü güçlü bir katılımla Manisa’da açtı.
Girne Koleji Manisa Kampüsünün açılış töreni 24 Ağustos’ta coşkulu bir katılımla gerçekleştirildi. Törenin açılış konuşmasını yapan Girne Koleji Kurul Başkanı ve TÖDER Başkan Yardımcısı Ümit kalko, yeni kampüsün tüm Manisa halkına hayırlı uğurlu olmasını dileyerek şunları söyledi: “Açılış törenimize değerli katılımları ile bizi gururlandıran Manisa Valisi Sn. Enver ÜNLÜ, GAÜ Kurucu Rektörümüz ve KKTC Milletvekili Sn. Serhat AKPINAR, İl Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet UĞURELLİ, Moldova Amerikan Üniversitesi Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Saffet ÖZARSLAN, Akademisyen Doç.Dr. Yavuz Samur, Değerli Manisa Protokolü, velilerimiz, kurucularımız, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, basın mensupları ve misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu da yaptığı konuşmada, Girne Kolejlerinin yolculuğu hakkında bilgi verdi.
Son Güncelleme: Salı, 27 Ağustos 2024 13:17
Gösterim: 524
İELEV Eğitim Kurumlarına sağlık sektöründen genel müdür atandı. Bir ilaç firmasının Stratejik Global Projelerinin Liderliği ve Türkiye organizasyonunun Operasyonel Mükemmellik faaliyetlerinin yönetimi sorumluluklarını üstlenen Dr. Engin Kurtcan, İELEV Eğitim Kurumları Genel Müdürü olarak göreve başladı.
Dr. Engin Kurtcan Hakkında
Dr. Engin Kurtcan 2001 yılında Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünden onur derecesiyle mezun olmuş, 2004 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği ve Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Muhasebe-Finansman bölümlerinden onur derecesiyle yüksek lisans dereceleri almıştır. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde 2004 yılında başladığı doktora eğitimini 2009 yılında onur derecesiyle tamamlamıştır. Kariyerine Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde akademisyen olarak başlamış, Üretim Yönetimi Anabilim dalında dersler vermiş ve projeler yönetmiştir. Ardından uluslararası alanda faaliyet gösteren sırasıyla elektronik, enerji ve ilaç sektörlerinde yer alan firmalarda Operasyonel Mükemmellik ve Süreç Yönetimi alanlarında yöneticilik ve üst düzey yöneticilik pozisyonlarında çalışmış, sonrasında özel bir üniversitede Genel Sekreterlik ve üniversitenin bağlı hastanelerinde Genel Müdürlük görevlerinde bulunmuştur. Son olarak uluslararası alanda faaliyet gösteren bir ilaç firmasının Stratejik Global Projelerinin Liderliği ve Türkiye organizasyonunun Operasyonel Mükemmellik faaliyetlerinin yönetimi sorumluluklarını üstlenmiştir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İELEV Eğitim Kurumlarına sağlık sektöründen genel müdür atandı. Bir ilaç firmasının Stratejik Global Projelerinin Liderliği ve Türkiye organizasyonunun Operasyonel Mükemmellik faaliyetlerinin yönetimi sorumluluklarını üstlenen Dr. Engin Kurtcan, İELEV Eğitim Kurumları Genel Müdürü olarak göreve başladı.
Dr. Engin Kurtcan Hakkında
Dr. Engin Kurtcan 2001 yılında Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünden onur derecesiyle mezun olmuş, 2004 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği ve Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Muhasebe-Finansman bölümlerinden onur derecesiyle yüksek lisans dereceleri almıştır. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde 2004 yılında başladığı doktora eğitimini 2009 yılında onur derecesiyle tamamlamıştır. Kariyerine Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde akademisyen olarak başlamış, Üretim Yönetimi Anabilim dalında dersler vermiş ve projeler yönetmiştir. Ardından uluslararası alanda faaliyet gösteren sırasıyla elektronik, enerji ve ilaç sektörlerinde yer alan firmalarda Operasyonel Mükemmellik ve Süreç Yönetimi alanlarında yöneticilik ve üst düzey yöneticilik pozisyonlarında çalışmış, sonrasında özel bir üniversitede Genel Sekreterlik ve üniversitenin bağlı hastanelerinde Genel Müdürlük görevlerinde bulunmuştur. Son olarak uluslararası alanda faaliyet gösteren bir ilaç firmasının Stratejik Global Projelerinin Liderliği ve Türkiye organizasyonunun Operasyonel Mükemmellik faaliyetlerinin yönetimi sorumluluklarını üstlenmiştir.
Son Güncelleme: Salı, 20 Ağustos 2024 10:35
Gösterim: 710

