Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından düzenlenen “CUMHURİYETİN 100. YILI VE EĞİTİMİN GELECEĞİ” temalı XXI. Geleneksel Eğitim Sempozyumu, Antalya Kaya Palazzo Otel’de 26-28 Ocak 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi. 1600’ün üzerinde katılımcının yer aldığı 3 gün boyunca, 9 konferans ve 1 panelin düzenlendiği sempozyumun Kapanış Bildirgesini TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk açıkladı. İşte Öztürk’ün dile getirdiği Kapanış Bildirgesi:

zafer_ozturk_tozok_2023Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlarken hem eğitim ve öğrenmenin 21. Yüzyılda değişen anlamı hem de geçtiğimiz yüzyılda ülkemizdeki eğitimin yaşadığı dönüşüm bu yıl gerçekleştirilen sunumların odak noktasıydı. Bugünkü eğitim yaklaşımları dünkü tecrübelere dayalı olarak ele alınırken gelecekteki eğitime de ışık tutmak amaçlandı.
Bir bilge lider olan Atatürk’e göre eğitim toplumların geleceğini belirler. Atatürk gençliği yetiştirme sorumluluğunu öğretmenlere vermiş ve onlardan Cumhuriyet’i yaşatacak nesiller yetiştirmelerini istemiştir. Yüz yıldır ülkemiz Cumhuriyet’in değerleri çerçevesinde eğitimli insan yetiştirmeye çalışmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimimizdeki gelişmeler farklı eğitim teorilerinden ve yaklaşımlarından etkilenmiştir. Bu durum bazı problemleri kalıcı hale getirmiş bazı problemlerin çözümünde de kolaylaştırıcı bir rol oynamıştır.
Geçtiğimiz yüzyılda sanayi toplumunun gelişimine tanıklık ettik. Yeni yüzyılda ise dijital sanayi devrimi olarak da adlandırılan Endüstri 4.0 ile tanıştık. Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri gibi kavramlar hayatımıza girdi. Değişkenliğin giderek bulanıklığa dönüştüğü bu çağda neden ve nasıl öğrendiğimizi de sorgulamamız ve ezberlerimizi bozmamız gerekiyor. Bir yüzyıldan fazla süren ve bir merdivene benzetilen "kariyer" merakı sona ererken gençlerin gelişimini hangi hedeflere göre ve nasıl sağlamalıyız?
Hepimizin bildiği gibi günümüzde öğrencilerin diplomalarından çok edindikleri becerilerin önemi vurgulanıyor. Eleştirel düşünme, işbirliği, yaratıcılık, esneklik, girişimcilik, liderlik, sosyal beceriler, üretkenlik, medya ve teknoloji okuryazarlığı gibi becerilerin diplomaların yerini aldığı yeni yüzyılda öğrenmenin anlamı nasıl değişti, buna dayanarak öğretmenler ve yöneticiler okullardaki eğitimi nasıl tasarlamalı? Şu bir gerçek ki okullar artık öğrencileri henüz daha tanımlanmamış kariyerlere hazırlamaya çalışıyor. Bilgiye erişimin hızla kolaylaştığı günümüzde artık bilmek değil, bilgiyi işlemek ve analiz etmek çok daha önemli. Bunların ışığında okul yöneticileri ve öğretmenleri okul kültüründe değişiklikler yaratarak öğrencileri bu şekilde yetiştirmek için kendileri de değişimin bir parçası olmalı.
Eğitimde öğretmen kalitesi tartışılırken ülkemizde son yıllarda eğitim fakültelerine giren öğretmen adaylarına getirilen puan barajı olumlu karşılanmıştır. Bununla beraber, YÖK tarafından yeni alınan bir kararla pedagojik formasyonun üniversitelerin her bölümünden öğrencilere verilmesi kararı düşündürücüdür. Öğretmen adaylarının hem pedagojik formasyon için almaları gereken kredi miktarının azalması hem de bu öğretmen adaylarının eğitim fakültelerindeki öğrencilerden farklı olarak puan barajına da tabii olmaması eleştiri almıştır.
Okul, çocukların ilk kez ailesinden ayrılıp tek başına var olduğu, başkaları ile ilişkiler kurduğu, kendi kararlarını verdiği, ilk kez birey olduğu yerdir. Sümerlerden beri varlığı bilinen okul, aynı zamanda toplumsal yaşamın gerçek bir modeli olarak çocukların hem toplum halinde yaşamanın getirdiği kurallara uymak suretiyle disipline olduğu hem de birlikte yapılan etkinliklerle sosyalleştiği, akademik, duygusal ve sosyal açıdan geliştiği, planlı ve programlı biçimde eğitim-öğretimin yapıldığı kontrollü mekândır. Bu açıdan bakıldığında tüm eğitim kurumlarının ve okulların, eğitim yönetimi alanında kuramsal ve uygulamalı olarak iyi yetişmiş yetkin yöneticilere ihtiyacı vardır. Değişen ekonomik, kültürel ve sosyal faktörlerden okulun nasıl etkilendiğini ve sorunların yönetim süreçlerinin etkili biçimde işletilerek, nasıl çözüleceğinin iyi anlaşılması son derece önemlidir.
Okulların sahip olduğu farklılıklar ve benzerlikler, okulların imajını, nesillere aktardığı değerleri ve inanç sistemlerini de etkiler. Örneğin oyunu merkezine alan okullardaki eğitim ve öğrencilerin özellikleri diğerlerine göre çok daha farklı olabilir. Okulun toplumda sürekliliğini sağlayan da okul kültürüdür. Bu nedenle de oldukça önemli bir yerdedir, insanların zihninde oluşturduğu imajla gerçek yaşamda olanın aynı olması, yaşantıların aktarılması ve kuşaklar boyu bunun devamının sağlanması bir okulun kalıcılığını ve toplumdaki yerini belirler. Bütün bunların oluşabilmesi için okulun yöneticilerinin, öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin, mezunların ve okulda çalışan herkesin bireysel özellikleri ve okula ne kattıklarının görülür olması önemlidir. Tüm bu paydaşlar birlikte hareket ettiklerinde hem geleceğin eğitimine şekil verebilirler, hem de kalıcılıklarını sağlayabilirler.
Şimdilerde Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a geçerken okul kültürünün yeniden yapılandırılması gerekecektir. Endüstri 4.0’dan farklı olarak Toplum 5.0 denilen insanı merkeze alan ve teknolojiyi insan yararına kullanmayı hedefleyen bir çağdayız. İnsan odaklı bir yüzyılda, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yaratacağımız okul kültürü, bu kültürü yaratan öğretmen ve yöneticilerin rolü çok önemli. Hep birlikte ve tüm canlılarla var olmayı öğrenip bunu yaşamın her alanına yansıtmak zorundayız. Bunun yollarını da gezegenimizden öğrenip okul kültüründe yaşatabiliriz. Birbirimizi ve tüm varlıkları gözeten, tüm yaşam biçimlerinin bugün ve yarın müşterek varoluşunu ve serpilmesini önemseyen “dünyaları” eğitim yoluyla kurabiliriz.

> TÖZOK, Cumhuriyetin 100. Yılı ve Eğitimin Geleceği Sempozyumu Kapanış Bildirgesi'ni açıkladı

Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından düzenlenen “CUMHURİYETİN 100. YILI VE EĞİTİMİN GELECEĞİ” temalı XXI. Geleneksel Eğitim Sempozyumu, Antalya Kaya Palazzo Otel’de 26-28 Ocak 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi. 1600’ün üzerinde katılımcının yer aldığı 3 gün boyunca, 9 konferans ve 1 panelin düzenlendiği sempozyumun Kapanış Bildirgesini TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk açıkladı. İşte Öztürk’ün dile getirdiği Kapanış Bildirgesi:

zafer_ozturk_tozok_2023Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlarken hem eğitim ve öğrenmenin 21. Yüzyılda değişen anlamı hem de geçtiğimiz yüzyılda ülkemizdeki eğitimin yaşadığı dönüşüm bu yıl gerçekleştirilen sunumların odak noktasıydı. Bugünkü eğitim yaklaşımları dünkü tecrübelere dayalı olarak ele alınırken gelecekteki eğitime de ışık tutmak amaçlandı.
Bir bilge lider olan Atatürk’e göre eğitim toplumların geleceğini belirler. Atatürk gençliği yetiştirme sorumluluğunu öğretmenlere vermiş ve onlardan Cumhuriyet’i yaşatacak nesiller yetiştirmelerini istemiştir. Yüz yıldır ülkemiz Cumhuriyet’in değerleri çerçevesinde eğitimli insan yetiştirmeye çalışmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimimizdeki gelişmeler farklı eğitim teorilerinden ve yaklaşımlarından etkilenmiştir. Bu durum bazı problemleri kalıcı hale getirmiş bazı problemlerin çözümünde de kolaylaştırıcı bir rol oynamıştır.
Geçtiğimiz yüzyılda sanayi toplumunun gelişimine tanıklık ettik. Yeni yüzyılda ise dijital sanayi devrimi olarak da adlandırılan Endüstri 4.0 ile tanıştık. Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri gibi kavramlar hayatımıza girdi. Değişkenliğin giderek bulanıklığa dönüştüğü bu çağda neden ve nasıl öğrendiğimizi de sorgulamamız ve ezberlerimizi bozmamız gerekiyor. Bir yüzyıldan fazla süren ve bir merdivene benzetilen "kariyer" merakı sona ererken gençlerin gelişimini hangi hedeflere göre ve nasıl sağlamalıyız?
Hepimizin bildiği gibi günümüzde öğrencilerin diplomalarından çok edindikleri becerilerin önemi vurgulanıyor. Eleştirel düşünme, işbirliği, yaratıcılık, esneklik, girişimcilik, liderlik, sosyal beceriler, üretkenlik, medya ve teknoloji okuryazarlığı gibi becerilerin diplomaların yerini aldığı yeni yüzyılda öğrenmenin anlamı nasıl değişti, buna dayanarak öğretmenler ve yöneticiler okullardaki eğitimi nasıl tasarlamalı? Şu bir gerçek ki okullar artık öğrencileri henüz daha tanımlanmamış kariyerlere hazırlamaya çalışıyor. Bilgiye erişimin hızla kolaylaştığı günümüzde artık bilmek değil, bilgiyi işlemek ve analiz etmek çok daha önemli. Bunların ışığında okul yöneticileri ve öğretmenleri okul kültüründe değişiklikler yaratarak öğrencileri bu şekilde yetiştirmek için kendileri de değişimin bir parçası olmalı.
Eğitimde öğretmen kalitesi tartışılırken ülkemizde son yıllarda eğitim fakültelerine giren öğretmen adaylarına getirilen puan barajı olumlu karşılanmıştır. Bununla beraber, YÖK tarafından yeni alınan bir kararla pedagojik formasyonun üniversitelerin her bölümünden öğrencilere verilmesi kararı düşündürücüdür. Öğretmen adaylarının hem pedagojik formasyon için almaları gereken kredi miktarının azalması hem de bu öğretmen adaylarının eğitim fakültelerindeki öğrencilerden farklı olarak puan barajına da tabii olmaması eleştiri almıştır.
Okul, çocukların ilk kez ailesinden ayrılıp tek başına var olduğu, başkaları ile ilişkiler kurduğu, kendi kararlarını verdiği, ilk kez birey olduğu yerdir. Sümerlerden beri varlığı bilinen okul, aynı zamanda toplumsal yaşamın gerçek bir modeli olarak çocukların hem toplum halinde yaşamanın getirdiği kurallara uymak suretiyle disipline olduğu hem de birlikte yapılan etkinliklerle sosyalleştiği, akademik, duygusal ve sosyal açıdan geliştiği, planlı ve programlı biçimde eğitim-öğretimin yapıldığı kontrollü mekândır. Bu açıdan bakıldığında tüm eğitim kurumlarının ve okulların, eğitim yönetimi alanında kuramsal ve uygulamalı olarak iyi yetişmiş yetkin yöneticilere ihtiyacı vardır. Değişen ekonomik, kültürel ve sosyal faktörlerden okulun nasıl etkilendiğini ve sorunların yönetim süreçlerinin etkili biçimde işletilerek, nasıl çözüleceğinin iyi anlaşılması son derece önemlidir.
Okulların sahip olduğu farklılıklar ve benzerlikler, okulların imajını, nesillere aktardığı değerleri ve inanç sistemlerini de etkiler. Örneğin oyunu merkezine alan okullardaki eğitim ve öğrencilerin özellikleri diğerlerine göre çok daha farklı olabilir. Okulun toplumda sürekliliğini sağlayan da okul kültürüdür. Bu nedenle de oldukça önemli bir yerdedir, insanların zihninde oluşturduğu imajla gerçek yaşamda olanın aynı olması, yaşantıların aktarılması ve kuşaklar boyu bunun devamının sağlanması bir okulun kalıcılığını ve toplumdaki yerini belirler. Bütün bunların oluşabilmesi için okulun yöneticilerinin, öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin, mezunların ve okulda çalışan herkesin bireysel özellikleri ve okula ne kattıklarının görülür olması önemlidir. Tüm bu paydaşlar birlikte hareket ettiklerinde hem geleceğin eğitimine şekil verebilirler, hem de kalıcılıklarını sağlayabilirler.
Şimdilerde Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a geçerken okul kültürünün yeniden yapılandırılması gerekecektir. Endüstri 4.0’dan farklı olarak Toplum 5.0 denilen insanı merkeze alan ve teknolojiyi insan yararına kullanmayı hedefleyen bir çağdayız. İnsan odaklı bir yüzyılda, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yaratacağımız okul kültürü, bu kültürü yaratan öğretmen ve yöneticilerin rolü çok önemli. Hep birlikte ve tüm canlılarla var olmayı öğrenip bunu yaşamın her alanına yansıtmak zorundayız. Bunun yollarını da gezegenimizden öğrenip okul kültüründe yaşatabiliriz. Birbirimizi ve tüm varlıkları gözeten, tüm yaşam biçimlerinin bugün ve yarın müşterek varoluşunu ve serpilmesini önemseyen “dünyaları” eğitim yoluyla kurabiliriz.

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Ocak 2023 15:03

Gösterim: 866

6 siyasi partinin oluşturduğu Millet İttifakı, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı. 9 anabaşlık altında 2300 politikanın yer aldığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin 7. Başlığında Eğitim ve Öğretim politikalarına yer verildi. Okul Öncesi Eğitim, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim, Öğretmenii Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler, Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar başlığı altında Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi durumunda hayata geçireceği politikalara yer verildi. Eğitim kademelerini 1+5+4+3 olarak yeniden planlanacağının vurgulandığı metinde Millet İttifakı’nın Eğitim ve Öğretim Politikaları ise şöyle açıklandı:

millet_ittifaki• Milli Eğitimi bir ideolojik çatışma alanı olmaktan çıkaracağız. • Muasır medeniyet seviyesine çıkmak için eğitimi toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel unsuru olarak tüm paydaşların katılımıyla yapılandıracağız. • Fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz. • Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu, sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz. • Öğrenme-öğretme ortamlarını, beceri odaklı öğrenmeye dayalı, eleştirel düşünmeyi ve sorgulamayı geliştirecek biçimde düzenleyeceğiz. • Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nı içerik, akademik kadro, fiziki alt yapı, finans, ölçme, değerlendirme ve teftiş mekanizmalarını yeniden yapılandırarak, bilimsel veriye dayalı, şeffaf ve hesap verebilir biçimde yöneteceğiz. • MEB’i dijitalleştirecek ve eğitim teknolojilerinin geliştirilmesinde öncü ve ön açıcı bir kurum haline getireceğiz. • MEB ana hizmet birimlerindeki idari pozisyonlara eğitim kökenli ve liyakatli atamaların yapılmasını esas alacağız. • Okul yöneticiliğinde ve bakanlık bünyesindeki görevlendirme ve ilerlemelerde kıdem, yönetim tecrübesi, yeterlilik, proje, ödül, yüksek lisans, doktora ve benzeri somut kriterleri esas alacağız. • Talim ve Terbiye Kurulunu liyakati esas alan yapısıyla politika belirleyen, eğitim öğretime yön veren etkin bir konuma kavuşturacağız. • Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz. • Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz. • “Eğitim Destek Kartı” ile anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız. • Okul öncesi eğitimi çalışan ebeveynlerin ihtiyaçlarını da gözeterek “tam gün tam destek” ilkesi çerçevesinde düzenleyeceğiz. • Ebeveynlerin gün içi kısa süreli işlerini görebilmek için, büyükşehirler başta olmak üzere her mahallede en az bir okulda bir sınıfı çocuk bakım merkezi haline getireceğiz. • Sınav güvenliğini kamu vicdanında hiçbir tereddüt oluşturmayacak şekilde sağlayacağız. • Ortaöğretime geçişlerde sınav odaklı değil süreç odaklı bir sistemi geliştirecek, öğrencinin öğrenim sürecindeki notlarını, performansını, ilgisini, yeteneğini ve becerilerini dikkate alarak fırsat eşitliği ve adaleti çerçevesinde bir yönlendirme yapacağız. • Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız. • Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkânı sunacağız. • Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız.

Okul Öncesi Eğitim
• Altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitimi 1 yıl zorunlu tutarak ücretsiz sağlayacak ve isteğe bağlı olarak 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimi imkânı sunacağız. • Çocuklarımıza üç yaşından itibaren; dil, zeka ve beceri gelişimlerini, doğayı tanımalarını, değerler eğitimini, kişisel, fiziksel ve eğitsel gelişmelerini bütüncül bir yaklaşım ile sağlayacağız. • Kreşleri ülke çapında yaygınlaştırarak okul öncesi çocukların eğitim hayatına başlamalarında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kamu, özel sektör, STK, üniversite ve yerel yönetimlerden oluşan “Kreş Ekosistemi Modeli”ni ve “Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Programı”nı hayata geçireceğiz.

İlköğretim
• 5 yıllık ilkokulun 5. sınıfını bir üst öğrenime akademik hazırlık programı şeklinde, 4 yıllık ortaokulun ilk yılını ise yabancı dil ve kodlama hazırlık sınıfı şeklinde düzenleyeceğiz. • İlköğretimde evrensel etik, insan hakları, adalet, sağlık, çevre ve hayvan hakları, kültür, sanat, bilim, spor konusunda farkındalığın artırılmasını sağlayacak, müfredatı teknoloji ve inovasyona dönük farkındalığı artıracak şekilde güncelleyecek, oyunlaştırma gibi tekniklerle öğrencilerimize programlama ve girişimcilik felsefesi kazandıracağız. • İlköğretim kademesinde temel becerilerin geliştirilmesi ve öğrenme yoksulluğunun ortadan kaldırılması için bir eylem planı hazırlayacağız.• Ders saatleri ve müfredatı yeniden planlayıp pedagojik açıdan çocukların yaşına uygun hale getireceğiz. • Ortaokullarda sanat, spor ve bilim gibi alanlarda başta olmak üzere seçmeli derslerin sayısını artıracağız. • Altyapı eksikliklerini gidererek tüm eğitim kademelerinde tam gün eğitime geçeceğiz. • Kapatılan köy okullarını yeniden açacak, taşımalı eğitim uygulamasına son vereceğiz. • Okul bazında kaynak, fiziki tesis ve donanım yetersizliklerini tespit edecek, eşit ve adil bir eğitim öğretim fırsatı için okullar arası nicelik ve nitelik farkını en aza indirmek üzere bir eylem planı hazırlayacağız. • Zorunlu haller dışında birleştirilmiş sınıf uygulamasına son vereceğiz. • Sınıfların çok kalabalık olduğu yerlerde yeni okul yapımına öncelik vereceğiz. • Tüm engel gruplarına uygun okullar inşa edecek, engelli çocuklarımızın okuldan mahrum kalmasına izin vermeyeceğiz. • Kız çocukların okullaşma ve okula devam oranını artıracak her türlü çabayı gösterecek, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız. • Hiçbir öğrencinin tercih etmediği bir lise türüne ya da programına gitmek zorunda kalmayacağı; öğrencinin ilgisi, tercihi, yeteneği ve akademik başarısını esas alacak bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız. • Dijital içerik ve ortamlar kullanılarak öğrencilerin en az bir yabancı dil öğrenmesini ve yazılım ile kodlama becerisi kazanmasını sağlayacağız. • Dijital uçurumu ortadan kaldırmak için EBA altyapısını geliştirerek işlevsel hale getireceğiz. • Her okula Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenecek okul temelli bir bütçe verecek, okullara öğrenci başına kaynak aktaracağız. • Okul Aile Birliği adı altında bağış, yardım ve benzeri suistimale açık ödemeleri kaldıracağız.

Ortaöğretim
• Lise eğitiminde salt bilgi veren ve sınav odaklı yaklaşımdan sosyal-duygusal ve bilimsel düşünme, mesleki eğilim, sosyal farkındalık, kimlik kazanımı gibi konularda rehberlik odaklı sisteme geçeceğiz. • Lisede öğrencilerin ilgi, yetenek ve isteklerini karşılayacak esnek müfredat, seçmeli dersler ve MEB çevrimiçi eğitim platformlarında alınacak derslerle bireyselleştirilmiş akademik ve mesleki yönlenmelerini sağlayacağız. • Ortaöğretim kurumları hakkında yapılan nitelikli veya niteliksiz şeklindeki, eğitim anlayışına aykırı ayrımları ortadan kaldıracak, bütün kurumların kaliteli bir eğitim yapısına dönüşmesini sağlayacağız. • Eğitime erişim imkânı olmayan bölgelerde, merkezi Yatılı Bölge Ortaokulları ve pansiyonlu liseleri yaygınlaştıracak, Yatılı Teknoloji Liseleri açacağız. • Bütün Organize Sanayi Bölgelerine sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yatılı Mesleki ve Teknik Liseler açacak, bu okulları, Milli Eğitim Bakanlığı ve Organize Sanayi Bölgesi yönetimiyle işbirliği içinde yöneteceğiz. • Üniversitelerin liselere dönük girişimcilik ve teknoloji kuluçka merkezleri açmalarını destekleyeceğiz. • Eğitim fakülteleri ile okullar arasındaki entegrasyonu sağlayacağız. • Yurt içi ve uluslararası karşılıklı değişim programlarını üniversitelerle sınırlı tutmayacağız. • Açık Öğretim Lise’lerine düzenleme getireceğiz.

Yükseköğretim
• YÖK’ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız. • Yükseköğretim kurumlarının bilimsel, idari ve mali özerkliğini güvence altına alacağız. • Yükseköğretim kurumlarının yönetim ve denetiminin kendi öğretim üyeleri arasından seçimle oluşturdukları organlar eliyle gerçekleştirilmesini sağlayacağız. • Yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanlarının ancak bu kurumların yetkili organları tarafından görevden uzaklaştırılabileceğini güvence altına alacağız• Üniversitelerin, Senatolarınca önerilen ve akademisyenler tarafından oylanan; akademisyenler, mezunlar, öğrenciler, yerel yönetimler, iş dünyası, meslek örgütleri ve halktan temsilcilerden oluşan bir üst kurul tarafından çoğulcu, katılımcı ve sürdürülebilir bir vizyonla yönetilmesini sağlayacağız. • Üst kurulların rektör seçim süreçlerini her üniversiteye özgü olacak şekilde yönetmesini düzenleyeceğiz. • Üst kurulların seçimi, çalışması, görev süresi gibi hususları yönetmelikle belirleyeceğiz. • Üniversitelerde idari, mali ve bilimsel özerkliği sağlayacak, üniversiteleri özgür düşüncenin, bilimsel çalışma ve tartışmaların merkezi haline getireceğiz. • Akademisyenlerin ifade hürriyeti önündeki engelleri kaldıracağız. • Yükseköğretimde içerik ve süreçleri “profesyonel yeterlilik”, “vizyon geliştirme” ve “üretim” odaklı olarak düzenleyeceğiz. • Her şehre her ilçeye üniversite açma anlayışını değiştirecek, ülkemizin hedef ve ihtiyaçlarına göre üniversite, fakülte ve bölümlerin yeniden planlanmasını ve yapılandırılmasını sağlayacağız. • Üniversitelerin bölgesel ve yapısal olarak farklı alanlarda ihtisaslaşmasını ve markalaşmasını sağlayacağız. • Yükseköğretim’e bütçeden daha fazla kaynak tahsis edeceğiz. • Üniversitelerin bilgi üretme ve bilgiyi ticarileştirme süreçlerinde, özel kesim ve kamu kesimi ile işbirliğini güçlendirecek modelleri destekleyeceğiz. • Üniversitelerimizin başka ülkelerde dijital veya fiziki kampüs açmalarını teşvik edecek, öğrenci değişim programlarını destekleyeceğiz. • Üniversitelerimizin uluslararası öğrenci almasını güçlendirilmiş standartlar çerçevesinde teşvik edecek, yabancı ve nitelikli akademik personel ve yönetici istihdam etmelerinin önünü açacağız. • Yurtdışı denklik süreçlerini yüksek standartlar getirerek hızlı ve güvenli bir sistemle kolaylaştıracağız. • Öğretim elemanları için şart koşulan yabancı dil başarı puanını yükselteceğiz. • Yağmacı dergiler aracılığıyla yapılan intihal ile kararlı biçimde mücadele edecek, ülkemizi intihal listelerinden çıkaracağız. • Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programlarında burslu öğrenci sayısını artıracağız. • Yüksek lisans ve doktora tezlerinin kalitesini artıracağız. • Üniversite diplomalarının akredite olmaları için mekanizmalar kuracak, her diplomanın istihdam yetkinliğini üniversite tercihi yapanların bilgisine sunacağız. • Eğitim görülecek üniversitelerle ilgili standartları yükselterek yurt dışına gönderilen lisansüstü öğrencilerinin sayısını artıracağız. • Alanlar arası geçişte derslerin kredi ve içerik gibi kriterleri tek merkez tarafından değerlendirilerek, denklik ve muafiyet koşullarının sadeleştirilmesini sağlayacağız. • Açık öğretim bölümlerini ihtiyaca göre yeniden düzenleyeceğiz. • Üniversite arazilerini ranta kurban ettirmeyeceğiz. • Yeni yurt binaları yaparak ve üniversite kampüsü etrafındaki binaları kiralama yöntemiyle “genişletilmiş kampüs” uygulamasını başlatarak üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz. • KYK kredi ve burslarını yeni bir anlayışla ele alacağız, dağıtım süreçlerini şeffaf hale getireceğiz.

Öğretmen
• Öğretmenlerimizin kurumsal ve toplumsal niteliği ile saygınlığını artırmayı temel önceliğimiz yapacağız. • Öğretmen başına öğrenci sayısında OECD ortalamasına ulaşmayı hedefleyeceğiz. • Öğretmenlik Meslek Yasasını değiştirecek, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirecek, öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde gruplayan uygulamaya son vereceğiz. • Üniversite seçme sınavlarının, “Öğretmenlik Mesleği” ile ilgili tercihlerinde taban puanı sınırlaması getirecek, taban puanı arz ve talebe göre dinamik bir biçimde belirleyecek ve nitelik açısından kontrolü sağlayacağız. • Ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eriteceğiz. • Öğretmenlik alanlarına uygun fakültelerden mezun olanlara, bitirdikleri bölümün giriş puanının ilgili eğitim fakültesinin giriş puanıyla denk olması ve Eğitim Fakültelerinde yüksek lisans yapmaları şartıyla öğretmen olma imkanı sağlayacağız. • Öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız. • Öğretmenin kariyer gelişiminde; öğretmenin katıldığı seminerler, hizmet içi eğitimler, aldığı lisans üstü eğitim, katıldığı kurslar ve yürüttüğü ya da katılımcısı olduğu projeler ile öğrencilerinin başarılarını objektif olarak dikkate alacağız. • Öğretmenlerin dijital içerik, interaktif ders ve akıllı tahta içeriği hazırlama gibi yeterliliklerini geliştirecek, bilişim teknolojileri dahil meslek içi eğitimlerine ağırlık vereceğiz. • Eğitim fakültelerinin sayı ve öğrenci kotalarının uzun vadeli kalkınma planları çerçevesinde belirlenecek öğretmen ihtiyacıyla uyumlu olmasını sağlayacağız. • Eğitim fakültelerindeki öğrencilerin kuramsal bilginin yanı sıra uygulamaya dönük eğitim almalarını, kısa-yüzeysel staj şeklinde değil okullarda eğitim içinde uygulamalı yetişmelerini ve yetkin bir öğretmen adayı olarak mezun olmalarını sağlayacağız. • Eğitim fakültelerinin hepsinin akredite olmalarını sağlayacağız. • Öğretmen adaylarının “Yüksek Lisans” ile Eğitim Fakültelerinden mezun olmalarını sağlayacak, doktora yapmalarını teşvik edeceğiz. • Öğretmenlerin, öğrenci eğitimini aksatmayacak şekilde yurtiçi, yurtdışı eğitim, sempozyum ve benzeri etkinliklere katılmasını sağlayacağız. • Dezavantajlı bölgelerde staj yapılmasını özendirecek, öğretmelerin bu bölgelerde daha uzun süreli kalmalarını teşvik edecek mali destekler sağlayacağız.

Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler, Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar
• Özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların eğitime erişiminin önündeki tüm engelleri kaldıracağız. • Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezlerinin faaliyetleri için paydaşların etkin katılımıyla öğrenci merkezli ve insan hakları temelli bir anlayışla hizmet standartları ve ilkeleri oluşturacağız. • Özel çocuklarımız için her il ve büyük ilçelerimizde çocuklarımızın özel durumuna (Otizm, Asperger, Down ve diğer YGB tanısı olan evlatlarımız) uygun ve hayat boyu devam edecek eğitim kampüsleri kuracak, ihtiyacı olan çocukların bu kampüslerdeki yurtlarda barınmalarını sağlayacağız. • Özel eğitimde yardımcı teknolojileri; özel gereksinimi olan bireylerin öğretimini bireyselleştirmek, bağımsızlıklarını artırmak ve yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla kullanacağız. • Tüm özel gereksinimli öğrencilerin durumlarına göre gerekli araç, gereç, doküman ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayacağız. • Özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırma sınıflarına alınmalarının önündeki engelleri kaldırmak üzere devlet okullarındaki eğitimcilerin bu konudaki yeterlilik düzeylerini arttıracak, gerekli kaynak ve materyal desteğini sağlayacağız. • Okul öncesi, ilkokul ve ortaokullarda öğrencilerin yetenek taramalarının yapılması ve özel yetenek alanlarında ders dışı desteklerin sağlanması amacıyla bir eylem planı hazırlayacağız. • Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizi, objektif ölçütlerle tespit ederek, bu öğrencilerimiz için özel okullar açacak, özel destek programları hazırlayacak ve okul dışı eğitim olanakları ile burs sağlayacağız. • Özel yetenekli öğrencilerin yetkinlik ve ilgi alanlarına göre özgün programlar oluşturacak, üst eğitim seviyelerinden ders almalarının önü açacak, orta öğretim ve üniversite sistemini bu yaklaşımla gözden geçireceğiz. • Bilim ve Sanat Merkezleri’ne öğrenci seçme sürecinin ailelere eğitimsel açıdan anlamsız bir yük getiren sınava hazırlık sürecini önleyecek tedbirleri alacak, çağdaş yöntemlerle yetenek taraması yaparak etkin bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız. • Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığı’nı (RPD) her an her yerde ulaşılabilir profesyonel bir hizmet alanı haline getireceğiz. • Erken çocukluk eğitiminden, liseye kadar olan tüm eğitim kademelerinde, okulun öğrenci sayısına göre ihtiyacı karşılayacak nitelikte RPD kadrosu oluşturacağız. • Birer ikişer haftalık kurslarla bireylere, kişisel, mesleki ve akademik rehberlik hizmetleri sunmanın ciddi sakıncalarının önüne geçmek için RPD hizmetlerinde uzmanlaşmayı şart koşacağız. • “Her Yer Okul, Her An Eğitim” anlayışıyla eğitim sistemini 3 yaşından başlayıp hayat boyu süren bir biçimde yapılandıracağız. • Hayat Boyu öğrenme anlayışını, bir yaşam biçimine dönüştürerek, tüm vatandaşlarımıza otomasyon ve iş alanlarındaki hızlı dönüşümün yaratacağı uyum ihtiyacını karşılaşmaya yönelik bilgi, beceri ve donanımı kazandıracağız. • Esnek, ihtiyaçlara hızlı bir şekilde cevap/tepki verebilen modüler hayat boyu öğrenme programları oluşturacağız. • Yaygın eğitim kurumlarını yaşam boyu eğitim yaklaşımı çerçevesinde tüm halkın ihtiyaç duyduğu eğitimi alabileceği şekilde bir yapıya kavuşturacağız. • Üniversiteleri halka açacak, farklı yaş kitlelerinin farklı sınıflarda farklı programlarda ama aynı zamanlarda kampüsleri kullanabilmelerini sağlayacağız. • Halk eğitim merkezlerinin yapısı ve süreçlerini yeniden düzenleyecek, öğrenme ve becerileri ölçme-değerlendirme, sertifikasyon veya belgelendirme alanlarında standartlar oluşturacağız. • Hayat boyu öğrenmede işletmeler, organize sanayi bölgeleri, halk eğitim merkezleri, kültür merkezleri, meslek yüksek okulları ve üniversitelerin iş birliğini güçlendireceğiz. • Mesleklerinde derinleşmek ve meslek değiştirmek için dinamik eğitim yapısını her yaş için kurgulanmasını teşvik edeceğiz. • Sanayinin ihtiyacını karşılamak ve gelecek teknolojilere hazırlık yapmak için hayat boyu eğitim programlarını teşvik edecek, kısa ve orta döngülü teknolojilere hazırlık yapılmasını sağlayacağız. • Ebeveyn Eğitimine, eğitim politikalarımızın odağında yer vereceğiz. • Okulların mimari yapılarını engellilerin ihtiyaçlarını, ortak çalışma alanlarını, spor ve sanat (resim, müzik, konser) mekanlarını dikkate alarak tasarlayacak ve mevcutları bu çerçevede iyileştireceğiz. • Okul kantinlerinin, bahçelerinin ve tuvaletlerinin güvenlik ve temizlik yönünden sürekli kontrol altında tutulmasını ve yeterli sayıda temizlik görevlileri istihdam edilmesini sağlayacağız.

> Millet İttifakı, Eğitim ve Öğretim politikalarını 6 başlıkta açıkladı

6 siyasi partinin oluşturduğu Millet İttifakı, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı. 9 anabaşlık altında 2300 politikanın yer aldığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin 7. Başlığında Eğitim ve Öğretim politikalarına yer verildi. Okul Öncesi Eğitim, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim, Öğretmenii Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler, Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar başlığı altında Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi durumunda hayata geçireceği politikalara yer verildi. Eğitim kademelerini 1+5+4+3 olarak yeniden planlanacağının vurgulandığı metinde Millet İttifakı’nın Eğitim ve Öğretim Politikaları ise şöyle açıklandı:

millet_ittifaki• Milli Eğitimi bir ideolojik çatışma alanı olmaktan çıkaracağız. • Muasır medeniyet seviyesine çıkmak için eğitimi toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel unsuru olarak tüm paydaşların katılımıyla yapılandıracağız. • Fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz. • Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu, sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz. • Öğrenme-öğretme ortamlarını, beceri odaklı öğrenmeye dayalı, eleştirel düşünmeyi ve sorgulamayı geliştirecek biçimde düzenleyeceğiz. • Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nı içerik, akademik kadro, fiziki alt yapı, finans, ölçme, değerlendirme ve teftiş mekanizmalarını yeniden yapılandırarak, bilimsel veriye dayalı, şeffaf ve hesap verebilir biçimde yöneteceğiz. • MEB’i dijitalleştirecek ve eğitim teknolojilerinin geliştirilmesinde öncü ve ön açıcı bir kurum haline getireceğiz. • MEB ana hizmet birimlerindeki idari pozisyonlara eğitim kökenli ve liyakatli atamaların yapılmasını esas alacağız. • Okul yöneticiliğinde ve bakanlık bünyesindeki görevlendirme ve ilerlemelerde kıdem, yönetim tecrübesi, yeterlilik, proje, ödül, yüksek lisans, doktora ve benzeri somut kriterleri esas alacağız. • Talim ve Terbiye Kurulunu liyakati esas alan yapısıyla politika belirleyen, eğitim öğretime yön veren etkin bir konuma kavuşturacağız. • Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz. • Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz. • “Eğitim Destek Kartı” ile anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız. • Okul öncesi eğitimi çalışan ebeveynlerin ihtiyaçlarını da gözeterek “tam gün tam destek” ilkesi çerçevesinde düzenleyeceğiz. • Ebeveynlerin gün içi kısa süreli işlerini görebilmek için, büyükşehirler başta olmak üzere her mahallede en az bir okulda bir sınıfı çocuk bakım merkezi haline getireceğiz. • Sınav güvenliğini kamu vicdanında hiçbir tereddüt oluşturmayacak şekilde sağlayacağız. • Ortaöğretime geçişlerde sınav odaklı değil süreç odaklı bir sistemi geliştirecek, öğrencinin öğrenim sürecindeki notlarını, performansını, ilgisini, yeteneğini ve becerilerini dikkate alarak fırsat eşitliği ve adaleti çerçevesinde bir yönlendirme yapacağız. • Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız. • Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkânı sunacağız. • Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız.

Okul Öncesi Eğitim
• Altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitimi 1 yıl zorunlu tutarak ücretsiz sağlayacak ve isteğe bağlı olarak 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimi imkânı sunacağız. • Çocuklarımıza üç yaşından itibaren; dil, zeka ve beceri gelişimlerini, doğayı tanımalarını, değerler eğitimini, kişisel, fiziksel ve eğitsel gelişmelerini bütüncül bir yaklaşım ile sağlayacağız. • Kreşleri ülke çapında yaygınlaştırarak okul öncesi çocukların eğitim hayatına başlamalarında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kamu, özel sektör, STK, üniversite ve yerel yönetimlerden oluşan “Kreş Ekosistemi Modeli”ni ve “Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Programı”nı hayata geçireceğiz.

İlköğretim
• 5 yıllık ilkokulun 5. sınıfını bir üst öğrenime akademik hazırlık programı şeklinde, 4 yıllık ortaokulun ilk yılını ise yabancı dil ve kodlama hazırlık sınıfı şeklinde düzenleyeceğiz. • İlköğretimde evrensel etik, insan hakları, adalet, sağlık, çevre ve hayvan hakları, kültür, sanat, bilim, spor konusunda farkındalığın artırılmasını sağlayacak, müfredatı teknoloji ve inovasyona dönük farkındalığı artıracak şekilde güncelleyecek, oyunlaştırma gibi tekniklerle öğrencilerimize programlama ve girişimcilik felsefesi kazandıracağız. • İlköğretim kademesinde temel becerilerin geliştirilmesi ve öğrenme yoksulluğunun ortadan kaldırılması için bir eylem planı hazırlayacağız.• Ders saatleri ve müfredatı yeniden planlayıp pedagojik açıdan çocukların yaşına uygun hale getireceğiz. • Ortaokullarda sanat, spor ve bilim gibi alanlarda başta olmak üzere seçmeli derslerin sayısını artıracağız. • Altyapı eksikliklerini gidererek tüm eğitim kademelerinde tam gün eğitime geçeceğiz. • Kapatılan köy okullarını yeniden açacak, taşımalı eğitim uygulamasına son vereceğiz. • Okul bazında kaynak, fiziki tesis ve donanım yetersizliklerini tespit edecek, eşit ve adil bir eğitim öğretim fırsatı için okullar arası nicelik ve nitelik farkını en aza indirmek üzere bir eylem planı hazırlayacağız. • Zorunlu haller dışında birleştirilmiş sınıf uygulamasına son vereceğiz. • Sınıfların çok kalabalık olduğu yerlerde yeni okul yapımına öncelik vereceğiz. • Tüm engel gruplarına uygun okullar inşa edecek, engelli çocuklarımızın okuldan mahrum kalmasına izin vermeyeceğiz. • Kız çocukların okullaşma ve okula devam oranını artıracak her türlü çabayı gösterecek, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız. • Hiçbir öğrencinin tercih etmediği bir lise türüne ya da programına gitmek zorunda kalmayacağı; öğrencinin ilgisi, tercihi, yeteneği ve akademik başarısını esas alacak bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız. • Dijital içerik ve ortamlar kullanılarak öğrencilerin en az bir yabancı dil öğrenmesini ve yazılım ile kodlama becerisi kazanmasını sağlayacağız. • Dijital uçurumu ortadan kaldırmak için EBA altyapısını geliştirerek işlevsel hale getireceğiz. • Her okula Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenecek okul temelli bir bütçe verecek, okullara öğrenci başına kaynak aktaracağız. • Okul Aile Birliği adı altında bağış, yardım ve benzeri suistimale açık ödemeleri kaldıracağız.

Ortaöğretim
• Lise eğitiminde salt bilgi veren ve sınav odaklı yaklaşımdan sosyal-duygusal ve bilimsel düşünme, mesleki eğilim, sosyal farkındalık, kimlik kazanımı gibi konularda rehberlik odaklı sisteme geçeceğiz. • Lisede öğrencilerin ilgi, yetenek ve isteklerini karşılayacak esnek müfredat, seçmeli dersler ve MEB çevrimiçi eğitim platformlarında alınacak derslerle bireyselleştirilmiş akademik ve mesleki yönlenmelerini sağlayacağız. • Ortaöğretim kurumları hakkında yapılan nitelikli veya niteliksiz şeklindeki, eğitim anlayışına aykırı ayrımları ortadan kaldıracak, bütün kurumların kaliteli bir eğitim yapısına dönüşmesini sağlayacağız. • Eğitime erişim imkânı olmayan bölgelerde, merkezi Yatılı Bölge Ortaokulları ve pansiyonlu liseleri yaygınlaştıracak, Yatılı Teknoloji Liseleri açacağız. • Bütün Organize Sanayi Bölgelerine sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yatılı Mesleki ve Teknik Liseler açacak, bu okulları, Milli Eğitim Bakanlığı ve Organize Sanayi Bölgesi yönetimiyle işbirliği içinde yöneteceğiz. • Üniversitelerin liselere dönük girişimcilik ve teknoloji kuluçka merkezleri açmalarını destekleyeceğiz. • Eğitim fakülteleri ile okullar arasındaki entegrasyonu sağlayacağız. • Yurt içi ve uluslararası karşılıklı değişim programlarını üniversitelerle sınırlı tutmayacağız. • Açık Öğretim Lise’lerine düzenleme getireceğiz.

Yükseköğretim
• YÖK’ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız. • Yükseköğretim kurumlarının bilimsel, idari ve mali özerkliğini güvence altına alacağız. • Yükseköğretim kurumlarının yönetim ve denetiminin kendi öğretim üyeleri arasından seçimle oluşturdukları organlar eliyle gerçekleştirilmesini sağlayacağız. • Yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanlarının ancak bu kurumların yetkili organları tarafından görevden uzaklaştırılabileceğini güvence altına alacağız• Üniversitelerin, Senatolarınca önerilen ve akademisyenler tarafından oylanan; akademisyenler, mezunlar, öğrenciler, yerel yönetimler, iş dünyası, meslek örgütleri ve halktan temsilcilerden oluşan bir üst kurul tarafından çoğulcu, katılımcı ve sürdürülebilir bir vizyonla yönetilmesini sağlayacağız. • Üst kurulların rektör seçim süreçlerini her üniversiteye özgü olacak şekilde yönetmesini düzenleyeceğiz. • Üst kurulların seçimi, çalışması, görev süresi gibi hususları yönetmelikle belirleyeceğiz. • Üniversitelerde idari, mali ve bilimsel özerkliği sağlayacak, üniversiteleri özgür düşüncenin, bilimsel çalışma ve tartışmaların merkezi haline getireceğiz. • Akademisyenlerin ifade hürriyeti önündeki engelleri kaldıracağız. • Yükseköğretimde içerik ve süreçleri “profesyonel yeterlilik”, “vizyon geliştirme” ve “üretim” odaklı olarak düzenleyeceğiz. • Her şehre her ilçeye üniversite açma anlayışını değiştirecek, ülkemizin hedef ve ihtiyaçlarına göre üniversite, fakülte ve bölümlerin yeniden planlanmasını ve yapılandırılmasını sağlayacağız. • Üniversitelerin bölgesel ve yapısal olarak farklı alanlarda ihtisaslaşmasını ve markalaşmasını sağlayacağız. • Yükseköğretim’e bütçeden daha fazla kaynak tahsis edeceğiz. • Üniversitelerin bilgi üretme ve bilgiyi ticarileştirme süreçlerinde, özel kesim ve kamu kesimi ile işbirliğini güçlendirecek modelleri destekleyeceğiz. • Üniversitelerimizin başka ülkelerde dijital veya fiziki kampüs açmalarını teşvik edecek, öğrenci değişim programlarını destekleyeceğiz. • Üniversitelerimizin uluslararası öğrenci almasını güçlendirilmiş standartlar çerçevesinde teşvik edecek, yabancı ve nitelikli akademik personel ve yönetici istihdam etmelerinin önünü açacağız. • Yurtdışı denklik süreçlerini yüksek standartlar getirerek hızlı ve güvenli bir sistemle kolaylaştıracağız. • Öğretim elemanları için şart koşulan yabancı dil başarı puanını yükselteceğiz. • Yağmacı dergiler aracılığıyla yapılan intihal ile kararlı biçimde mücadele edecek, ülkemizi intihal listelerinden çıkaracağız. • Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programlarında burslu öğrenci sayısını artıracağız. • Yüksek lisans ve doktora tezlerinin kalitesini artıracağız. • Üniversite diplomalarının akredite olmaları için mekanizmalar kuracak, her diplomanın istihdam yetkinliğini üniversite tercihi yapanların bilgisine sunacağız. • Eğitim görülecek üniversitelerle ilgili standartları yükselterek yurt dışına gönderilen lisansüstü öğrencilerinin sayısını artıracağız. • Alanlar arası geçişte derslerin kredi ve içerik gibi kriterleri tek merkez tarafından değerlendirilerek, denklik ve muafiyet koşullarının sadeleştirilmesini sağlayacağız. • Açık öğretim bölümlerini ihtiyaca göre yeniden düzenleyeceğiz. • Üniversite arazilerini ranta kurban ettirmeyeceğiz. • Yeni yurt binaları yaparak ve üniversite kampüsü etrafındaki binaları kiralama yöntemiyle “genişletilmiş kampüs” uygulamasını başlatarak üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz. • KYK kredi ve burslarını yeni bir anlayışla ele alacağız, dağıtım süreçlerini şeffaf hale getireceğiz.

Öğretmen
• Öğretmenlerimizin kurumsal ve toplumsal niteliği ile saygınlığını artırmayı temel önceliğimiz yapacağız. • Öğretmen başına öğrenci sayısında OECD ortalamasına ulaşmayı hedefleyeceğiz. • Öğretmenlik Meslek Yasasını değiştirecek, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirecek, öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde gruplayan uygulamaya son vereceğiz. • Üniversite seçme sınavlarının, “Öğretmenlik Mesleği” ile ilgili tercihlerinde taban puanı sınırlaması getirecek, taban puanı arz ve talebe göre dinamik bir biçimde belirleyecek ve nitelik açısından kontrolü sağlayacağız. • Ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eriteceğiz. • Öğretmenlik alanlarına uygun fakültelerden mezun olanlara, bitirdikleri bölümün giriş puanının ilgili eğitim fakültesinin giriş puanıyla denk olması ve Eğitim Fakültelerinde yüksek lisans yapmaları şartıyla öğretmen olma imkanı sağlayacağız. • Öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız. • Öğretmenin kariyer gelişiminde; öğretmenin katıldığı seminerler, hizmet içi eğitimler, aldığı lisans üstü eğitim, katıldığı kurslar ve yürüttüğü ya da katılımcısı olduğu projeler ile öğrencilerinin başarılarını objektif olarak dikkate alacağız. • Öğretmenlerin dijital içerik, interaktif ders ve akıllı tahta içeriği hazırlama gibi yeterliliklerini geliştirecek, bilişim teknolojileri dahil meslek içi eğitimlerine ağırlık vereceğiz. • Eğitim fakültelerinin sayı ve öğrenci kotalarının uzun vadeli kalkınma planları çerçevesinde belirlenecek öğretmen ihtiyacıyla uyumlu olmasını sağlayacağız. • Eğitim fakültelerindeki öğrencilerin kuramsal bilginin yanı sıra uygulamaya dönük eğitim almalarını, kısa-yüzeysel staj şeklinde değil okullarda eğitim içinde uygulamalı yetişmelerini ve yetkin bir öğretmen adayı olarak mezun olmalarını sağlayacağız. • Eğitim fakültelerinin hepsinin akredite olmalarını sağlayacağız. • Öğretmen adaylarının “Yüksek Lisans” ile Eğitim Fakültelerinden mezun olmalarını sağlayacak, doktora yapmalarını teşvik edeceğiz. • Öğretmenlerin, öğrenci eğitimini aksatmayacak şekilde yurtiçi, yurtdışı eğitim, sempozyum ve benzeri etkinliklere katılmasını sağlayacağız. • Dezavantajlı bölgelerde staj yapılmasını özendirecek, öğretmelerin bu bölgelerde daha uzun süreli kalmalarını teşvik edecek mali destekler sağlayacağız.

Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler, Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar
• Özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların eğitime erişiminin önündeki tüm engelleri kaldıracağız. • Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezlerinin faaliyetleri için paydaşların etkin katılımıyla öğrenci merkezli ve insan hakları temelli bir anlayışla hizmet standartları ve ilkeleri oluşturacağız. • Özel çocuklarımız için her il ve büyük ilçelerimizde çocuklarımızın özel durumuna (Otizm, Asperger, Down ve diğer YGB tanısı olan evlatlarımız) uygun ve hayat boyu devam edecek eğitim kampüsleri kuracak, ihtiyacı olan çocukların bu kampüslerdeki yurtlarda barınmalarını sağlayacağız. • Özel eğitimde yardımcı teknolojileri; özel gereksinimi olan bireylerin öğretimini bireyselleştirmek, bağımsızlıklarını artırmak ve yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla kullanacağız. • Tüm özel gereksinimli öğrencilerin durumlarına göre gerekli araç, gereç, doküman ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayacağız. • Özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırma sınıflarına alınmalarının önündeki engelleri kaldırmak üzere devlet okullarındaki eğitimcilerin bu konudaki yeterlilik düzeylerini arttıracak, gerekli kaynak ve materyal desteğini sağlayacağız. • Okul öncesi, ilkokul ve ortaokullarda öğrencilerin yetenek taramalarının yapılması ve özel yetenek alanlarında ders dışı desteklerin sağlanması amacıyla bir eylem planı hazırlayacağız. • Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizi, objektif ölçütlerle tespit ederek, bu öğrencilerimiz için özel okullar açacak, özel destek programları hazırlayacak ve okul dışı eğitim olanakları ile burs sağlayacağız. • Özel yetenekli öğrencilerin yetkinlik ve ilgi alanlarına göre özgün programlar oluşturacak, üst eğitim seviyelerinden ders almalarının önü açacak, orta öğretim ve üniversite sistemini bu yaklaşımla gözden geçireceğiz. • Bilim ve Sanat Merkezleri’ne öğrenci seçme sürecinin ailelere eğitimsel açıdan anlamsız bir yük getiren sınava hazırlık sürecini önleyecek tedbirleri alacak, çağdaş yöntemlerle yetenek taraması yaparak etkin bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız. • Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığı’nı (RPD) her an her yerde ulaşılabilir profesyonel bir hizmet alanı haline getireceğiz. • Erken çocukluk eğitiminden, liseye kadar olan tüm eğitim kademelerinde, okulun öğrenci sayısına göre ihtiyacı karşılayacak nitelikte RPD kadrosu oluşturacağız. • Birer ikişer haftalık kurslarla bireylere, kişisel, mesleki ve akademik rehberlik hizmetleri sunmanın ciddi sakıncalarının önüne geçmek için RPD hizmetlerinde uzmanlaşmayı şart koşacağız. • “Her Yer Okul, Her An Eğitim” anlayışıyla eğitim sistemini 3 yaşından başlayıp hayat boyu süren bir biçimde yapılandıracağız. • Hayat Boyu öğrenme anlayışını, bir yaşam biçimine dönüştürerek, tüm vatandaşlarımıza otomasyon ve iş alanlarındaki hızlı dönüşümün yaratacağı uyum ihtiyacını karşılaşmaya yönelik bilgi, beceri ve donanımı kazandıracağız. • Esnek, ihtiyaçlara hızlı bir şekilde cevap/tepki verebilen modüler hayat boyu öğrenme programları oluşturacağız. • Yaygın eğitim kurumlarını yaşam boyu eğitim yaklaşımı çerçevesinde tüm halkın ihtiyaç duyduğu eğitimi alabileceği şekilde bir yapıya kavuşturacağız. • Üniversiteleri halka açacak, farklı yaş kitlelerinin farklı sınıflarda farklı programlarda ama aynı zamanlarda kampüsleri kullanabilmelerini sağlayacağız. • Halk eğitim merkezlerinin yapısı ve süreçlerini yeniden düzenleyecek, öğrenme ve becerileri ölçme-değerlendirme, sertifikasyon veya belgelendirme alanlarında standartlar oluşturacağız. • Hayat boyu öğrenmede işletmeler, organize sanayi bölgeleri, halk eğitim merkezleri, kültür merkezleri, meslek yüksek okulları ve üniversitelerin iş birliğini güçlendireceğiz. • Mesleklerinde derinleşmek ve meslek değiştirmek için dinamik eğitim yapısını her yaş için kurgulanmasını teşvik edeceğiz. • Sanayinin ihtiyacını karşılamak ve gelecek teknolojilere hazırlık yapmak için hayat boyu eğitim programlarını teşvik edecek, kısa ve orta döngülü teknolojilere hazırlık yapılmasını sağlayacağız. • Ebeveyn Eğitimine, eğitim politikalarımızın odağında yer vereceğiz. • Okulların mimari yapılarını engellilerin ihtiyaçlarını, ortak çalışma alanlarını, spor ve sanat (resim, müzik, konser) mekanlarını dikkate alarak tasarlayacak ve mevcutları bu çerçevede iyileştireceğiz. • Okul kantinlerinin, bahçelerinin ve tuvaletlerinin güvenlik ve temizlik yönünden sürekli kontrol altında tutulmasını ve yeterli sayıda temizlik görevlileri istihdam edilmesini sağlayacağız.

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Ocak 2023 13:43

Gösterim: 2153

İELEV Okulları dijital eğitim süreçlerini yönetmek için İELEV Dijital Standartlarını belirleyerek uygulamaya koydu. İELEV Okulları yöneticileri kurumda oluşturulan dijital okul iklimi ve uygulamalar hakkında bilgileri artı eğitim’e anlattı.

ielevİELEV Okulları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Burak Kılanç - İELEV Eğitim Kurumları Genel Müdürü: Eğitim- öğretim süreçleri müfredatla, yıllık, aylık, haftalık hatta günlük planlarla yapılandırılmış olsa da sürecin çıktıları, öğretmenlerin ders öncesi, derste ve ders sonrası performansına ve bu aşamalardaki yaratıcılığa ve dinamizme bağlı olarak belirlenir.
Günümüzün ve geleceğin dijital dünyasında hem kurum hem de birey olarak fark yaratabilmenin olmazsa olmaz şartı dijital çevikliktir. Hangi görevde olursanız olun, ister yönetici, ister öğretmen, aklınızdan geçen bir şeyi dijital olarak gerçekleştirebilecek çevikliğe sahipseniz; kişi olarak kurum olarak, güçlüsünüz demektir. Bu nedenle İELEV Okulları olarak, 10 yılı aşkın süredir, öğretmenlerimizin mesleki performanslarını dijital araçlar ile güçlendirecek yazılım/donanım/eğitim yatırımlarına öncelik verdik. In-house yazılım geliştirme gücümüzü arttırdık.
Okul müdürlerimiz ile yaptığımız haftalık icra heyeti toplantılarımızda, aklımızdan geçen bir projeyi bir iki hafta içinde öğretmen/öğrenci/velinin önüne çıkarabilecek güçte olduğumuzu bilmek büyük bir keyif. Yöneticiler olarak, hayallerimize dijital engeller nedeniyle sınır koymamak büyük bir lüks. Gelecek, dijital anlamda güçlü, bağımsız ve çevik birey ve kurumların olacaktır. 

ÖĞRETMENLER DİJİTAL ÖĞRENME PEDAGOJİSİNE HÂKİM OLMALI
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dr. Burcu Aybat - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu / Ortaokulu Müdürü: Günümüzde öğretmenlerin; öğrencilerini yaratıcı, yenilikçi ve nitelikli öğrenme deneyimleriyle buluşturabilmeleri için teknolojinin sunduğu fırsatları değerlendirmeleri elzem oldu. Tam da bu nedenle dijital yeterlilikler bir öğretmenin sahip olması gereken yetkinlik setinin başında geliyor. Okulumuzda uygulanan öğretmen standartlarının da işaret ettiği gibi; öğretmenlerimizin, öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarına göre etkili bir şekilde çeşitli öğretim stratejilerini uygulamalarını ve böylece öğrencilerimizi öğrenme sürecine dâhil etmelerini bekliyoruz. Bu kapsamda “öğretimsel teknolojiyi” öğrenme sürecini geliştirmek için kullanmak bir ihtiyaç. Dolayısıyla öğretmenlerin dijital uygulamaları ve araçları temel kullanma becerilerinin yanında “dijital öğrenme pedagojisine”de hâkim olmaları gerekiyor.
Bu çerçeveden baktığımızda öğretmenler dijital yetkinliklerini dijital, uygulamaları ve araçları öğretim tasarımlarında kullandıkça ve uygulamaya geçirdikçe geliştirebilirler. Bu nedenle öğretmenin “tasarımcı” kimliği ön plana çıkmaktadır. Okulumuzda öğretmenimizin tasarımcı kimliğini geliştirmek için kurguladığımız profesyonel öğrenme topluluğu içerisinde atölyeler, seminerler, mesleki diyaloglar, öğretimsel koçluk, iyi örneklerin paylaşılması, ders gözlemleri ve geri bildirim çalışmaları sürdürülmektedir. Ayrıca Apple Distinguished School (Seçkin Okul) sertifikası olan bir okul olarak öğretmenlerimizin dijital uygulamaları ve araçları kullanmaları noktasında temel eğitim paketlerimiz bulunmaktadır. Bunun dışında da öğretmenlerimizi uluslararası sertifika programlarına, konferans ve mesleki gelişim fırsatlarına yönlendirerek kendilerini güncellemelerini ve uygulamalarını hizalamalarını önemsiyoruz.
İELEV Akademi ve İELEV Eğitim Teknolojileri Materyalleri Ofisinin (ETMO) iş birliği ile öğretmenlerimiz için yıl boyunca dijital yetkinlikleri geliştiren mesleki gelişim fırsatları sunuyoruz. Ayırca öğretmenlerimiz, yenilikleri, iyi uygulamaları, okul içinde tutarlı dijital uygulamaların gerçekleşmesine yönelik yönergeleri ETMO dijital sayfasından takip edebiliyorlar. Bir yandan da öğretmenlerimizin, ders/ünite tasarımlarında DigiTech becerilerini entegre etmeleri beklenmektedir. Böylece öğretim programımızda öğrencilerin dijital becerileri geliştirmelerine yönelik beklentilerimiz, öğretmenlerimizi kendilerinin de bu yetkinliklerini geliştirmeleri noktasında motive etmektedir. 

MÜZİK DEĞİŞİNCE DANS DA DEĞİŞİR!
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Timur Yavaş - İELEV Özel İlkokulu / Ortaokulu Akademik Koordinatör ve Müdür Yardımcısı:Afrika kıtasına ait olan “Müzik değişince dans da değişir!” sözü, teknolojinin hızla değiştiği ve dönüştüğü bir dünyada eğitimin de bu gelişmelerden ne yönde değişeceğini bizlere açıklamakta oldukça yardımcı olmaktadır. Teknoloji alanındaki gelişmeler tüm sektörleri etkilediği gibi eğitim sektörünü de çok boyutlu olarak etkiledi. Eğitim alanında çalmakta olan müziğin değişmesini sağlayan bu gelişme, bu alanda yer alan oyuncuların danslarını değiştirmelerini zorunlu kıldı.
İELEV Okulları olarak müziğin değişeceğini pandemiden seneler önce farkettik. Okullarımızda yürütülen eğitim, öğretim faaliyetleri için stratejik planlama çerçevesini oluşturarak dijital dönüşüm adımlarını hayata geçirdik. Pandemi dönemi, stratejik planlar sonucunda yaratmaya çalıştığımız paradigma değişimlerinin meyvesini topladığımız bir dönem oldu.
Öğrencilerimizin akademik, sosyal, duygusal gelişimlerini sağlarken teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanma hedefi çalışmalarımızın temelini oluşturdu. Pandemi döneminin etkilerinin azaldığı ama yarattığı travmanın devam ettiği günlerde hibrit eğitim modelini okullarımızda hayata geçirerek öğrencilerimizin öğrenme ortamlarına kesintisiz ulaşımlarını sağlayarak fiziksel, bilişsel ve sosyal-duygusal gelişimlerine katkı sağladık. Okulda her sınıf seviyesi için açtığımız çevrim içi ve yüz yüze sınıflarla öğrencilerimiz, sınıflarının akademik süreçlerini en etkili araçlarla takip etmeye devam ettiler. Öğretmenlerimiz, dijital yetkinliklerini geliştirmeye yönelik sağladığımız mesleki gelişim çalışmaları ile öğrencilerin gelişimlerini hem sınıf hem de çevrim içi ortamda takip edecekleri dijital araçları etkili bir şekilde kullanabildiler. Değişen müzikle birlikte büyük bir adaptasyon örneği gösteren kıymetli öğretmenlerimiz, sergiledikleri performansla öğrencilerimiz için çok güzel rol model oldular.
İELEV Okullarında çalışan bir öğretmen olarak akademik mükemmeliyet bakış açısıyla eğitimde öncü uygulamaların takipçisi ve uygulayıcısı olarak, 21. yüzyıl yetkinliklerine sahip öğrenciler yetiştirme sorumluluğuyla “eğitimin” evrimleşmesine liderlik etmeye devam edeceğiz. 

Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Erol Yıldız - İELEV Okulları Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Müdürü: Eğitimin eşitlikçi ve etkili bir şekilde sürdürülebilir olarak uygulanabilmesi için teknolojiden yararlanma ihtiyacı pandemi döneminde daha net hissedildi. Dijital teknoloji sayesinde uzaktan ve hibrit eğitimde benzersiz yenilikler gerçekleştirildi. İELEV Okulları olarak bu yenilikleri yakından takip ediyor,  öğrencilerimizi geleceğe hazırlayan öğretmenlerimizin kullanımına modern teknolojik cihazlar ve eğitim yazılımları sunuyoruz. Sürekli güncellenen eğitim teknolojilerini yakından takip ediyor ve öğretmenlerimizi düzenli eğitim ve seminerlerle destekliyoruz.

İELEV Okullarında merkezde; öğrenmeyi desteklemek ve katılımı artırmak için birlikte çalışma ve iletişim uygulamalarının bir kombinasyonunu kullanıyoruz. Bu uygulamalar aynı zamanda eğitimcilerin değerlendirme ve öğrenci takibi vb. süreçlerine yardımcı olarak onların  öğrencilerin öğrenimini destekleyen süreçlere daha fazla odaklanmalarına olanak sağlıyor. Buna ek olarak müfredat içeriğini öğretmek, veri depolamak, video oluşturmak/düzenlemek ve benzeri bir çok farklı ihtiyacı karşılamak için ‘Web 2.0 Araçları’ olarak adlandırılan çevrim içi uygulamalar kullanmaktayız. Bu programlar öğretmenler, öğrenciler ve bazen veliler tarafından hem sınıf içinde hem de sınıf dışında düzenli bir şekilde kullanılıyor. 

VELİLERİ DE SÜRECE KATIYORUZ
Dijital öğrenme süreçlerinizi yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Duygu Bıyıkoğlu - İELEV Okulları ETMO (Eğitim Teknolojileri Materyalleri Ofisi) Koordinatörü: Dijital öğrenme, eğitim ekosisteminin tüm paydaşları olan öğrenci, öğretmen, veli ve yöneticiler için olmazsa olmaz bir model, önemli bir enstrümandır. Dijital öğrenme süreçlerini tasarlarken eğitim ortamının kalitesini artırmaya yönelik yapılmış uluslararası çalışmaları titizlikle takip ediyor ve kalıcı öğrenmeyi sağlayabilecek bir eğitim ortamı için pilot çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Dijital öğrenme süreçlerini, eğitim yöneticilerimiz ve zümre başkanlarımızla ders, konu ve kazanım ihtiyaçlarına göre tasarlıyoruz. Dijital öğrenme süreçlerini yönetirken, inovatif bir öğrenim ortamı oluşturmak için belirlediğimiz uygulamaların, öğrencilere daha fazla yaratıcı öğrenim kaynağı sunmasına, daha iyi etkileşim ve içeriklere tam zamanlı olarak erişim sağlamasına dikkat ediyoruz.
Öğrenimde yer ve zaman kısıtlamasını kaldıran dijital öğrenme ortamlarımızla velilerimizin de sürece aktif katılmalarını sağlıyoruz. Paylaştığımız kılavuzlar, videolar ve bildirimlerle tüm dijital öğrenim ortamlarımıza velilerimizi de dahil ediyoruz. Dijital öğrenme sürecinin sınıf içerisinde uygulayıcısı olan öğretmenlerimizin, yeni dijital öğrenme stratejilerine uyum sağlayarak ders entegrasyonunu sağlamasını süreçteki en önemli anahtar olarak görüyoruz. Bu süreçte öğretmenlerimize sürekli dijital, çevirim içi ve yüz yüze eğitimler sağlıyoruz. 

İELEV DİJİTAL STANDARTLARI’NI BELİRLEDİK
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Ayşenur Turan - İELEV Özel İlkokulu/Ortaokulu Bilişim Teknolojileri Öğretmeni: İELEV Okulları olarak hedefimiz, geleceği şekillendirecek nesiller yetiştirmek. Günümüz çocuklarının; bilgi ve medya araçlarına erişmek için dijital uygulamaları kullanma becerilerinin yetişkinler kadar iyi, hatta uyum sürecinin yetişkinlerden daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz. Öğrencilerimizin dijital yetkinliklerini geliştirerek farklı yeterlilikler kazanabilecekleri eğitim programları geliştirmek için OECD, Dünya Ekonomi Formu, UNESCO Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Pearson, Harvard Eğitim Bilimleri Topluluğu gibi uluslararası kuruluşların yayımladığı dijital yetkinlik standartlarını inceleyerek “İELEV Dijital Standartları”nı belirledik. Bilgi İletişim Sistemleri&Teknoloji Okuryazarlığı, Dijital Bilgi Güvenliği, Bilgi&Veri Okuryazarlığı, Medya Okuryazarlığı, Dijital Kimlik, Dijital İçerik Üretimi&Dijital Okuryazarlık olarak altı temel başlık altında topladığımız İELEV Dijital Standartları otuz bir alt başlığa sahiptir. Okul öncesi seviyesinden başlayarak lise son sınıfa kadar sarmal bir yapıda sunduğumuz eğitim programlarımızda; siber güvenlik, dijital vatandaşlık, dijital medya ve iletişim uygulamaları, kodlama, robotik, 3D tasarım ve ürün prototipleme, oyun programlama, fiziksel programlama gibi başlıklar ile proje tabanlı eğitim ortamları sunmaktayız. Öğrencilerimizle dünyadaki problemlere inovatif çözüm yolları arayarak projelerini prototipleştiriyor, ulusal ve uluslararası yarışma ve fuarlara katılıyoruz. 

Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu süreçte nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Önder Özenferik - İELEV Özel 125.YIL Ortaokulu İngilizce Öğretmeni: Eğitim süreci, bireylerin örgün eğitiminden önce başlar. Etraflarında olan bitenleri öğrenirken onlara en büyük yardımcıları ebeveynleridir. Yeni keşifler yaparken ve yeni bilgiler öğrenirken en önemli araç ise oyundur. Oyun ile öğrenilen bilgiler, çocukların uzun süreli belleklerine çok daha kolay kaydedilir. Oyun, çocuk için hem destekleyici hem de motive edici bir unsurdur. Bu bağlamda dijital oyunlar bireyin eğitim sürecine entegre edilmelidir. Bizler, öğretmenler olarak dijital oyunları eğitim sürecinde efektif bir şekilde kullanmaktayız. Okulumuzda çeşitli Web 2.0 araçlarını ve dijital oyunları öğrencileri motive etmek, yeni bilgiler keşfetmelerini sağlamak, sorgulamalarına fırsat vermek, bilgilerini tazelemek ve aynı zamanda ölçme ve değerlendirme yapmak için kullanıyoruz. Örneğin: öğrencilerimiz için kullandığımız Nearpod uygulaması, öğrencilerin konu tekrarı yapmalarını ve öğrenirken arkadaşlarıyla dostça bir rekabet içerisinde olmalarını sağlamaktadır. Bu süreç, öğrencileri hem motive etmekte hem de öğrenme süreçlerinde bilgilerini test etmelerine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda sağladığı artırılmış gerçeklik özelliğiyle öğrenciler farklı mekanları yapay gerçeklik gözlüğü olmadan da keşfedebilir ve süreç içerisinde yaşayarak öğrenebilirler. Okulumuzda kullandığımız birçok dijital oyun; öğrencilerimizin daha dışa dönük olmalarını, kendilerini daha iyi ifade etmelerini, bilgiyi nasıl daha iyi öğrenebildiklerini keşfetmelerini ve en önemlisi ise kendi öğrenme süreçlerinin sorumluluğunu almalarını sağlamaktadır.

 

> Gelecek, dijital anlamda güçlü, bağımsız, çevik birey ve kurumların olacaktır

İELEV Okulları dijital eğitim süreçlerini yönetmek için İELEV Dijital Standartlarını belirleyerek uygulamaya koydu. İELEV Okulları yöneticileri kurumda oluşturulan dijital okul iklimi ve uygulamalar hakkında bilgileri artı eğitim’e anlattı.

ielevİELEV Okulları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Burak Kılanç - İELEV Eğitim Kurumları Genel Müdürü: Eğitim- öğretim süreçleri müfredatla, yıllık, aylık, haftalık hatta günlük planlarla yapılandırılmış olsa da sürecin çıktıları, öğretmenlerin ders öncesi, derste ve ders sonrası performansına ve bu aşamalardaki yaratıcılığa ve dinamizme bağlı olarak belirlenir.
Günümüzün ve geleceğin dijital dünyasında hem kurum hem de birey olarak fark yaratabilmenin olmazsa olmaz şartı dijital çevikliktir. Hangi görevde olursanız olun, ister yönetici, ister öğretmen, aklınızdan geçen bir şeyi dijital olarak gerçekleştirebilecek çevikliğe sahipseniz; kişi olarak kurum olarak, güçlüsünüz demektir. Bu nedenle İELEV Okulları olarak, 10 yılı aşkın süredir, öğretmenlerimizin mesleki performanslarını dijital araçlar ile güçlendirecek yazılım/donanım/eğitim yatırımlarına öncelik verdik. In-house yazılım geliştirme gücümüzü arttırdık.
Okul müdürlerimiz ile yaptığımız haftalık icra heyeti toplantılarımızda, aklımızdan geçen bir projeyi bir iki hafta içinde öğretmen/öğrenci/velinin önüne çıkarabilecek güçte olduğumuzu bilmek büyük bir keyif. Yöneticiler olarak, hayallerimize dijital engeller nedeniyle sınır koymamak büyük bir lüks. Gelecek, dijital anlamda güçlü, bağımsız ve çevik birey ve kurumların olacaktır. 

ÖĞRETMENLER DİJİTAL ÖĞRENME PEDAGOJİSİNE HÂKİM OLMALI
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dr. Burcu Aybat - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu / Ortaokulu Müdürü: Günümüzde öğretmenlerin; öğrencilerini yaratıcı, yenilikçi ve nitelikli öğrenme deneyimleriyle buluşturabilmeleri için teknolojinin sunduğu fırsatları değerlendirmeleri elzem oldu. Tam da bu nedenle dijital yeterlilikler bir öğretmenin sahip olması gereken yetkinlik setinin başında geliyor. Okulumuzda uygulanan öğretmen standartlarının da işaret ettiği gibi; öğretmenlerimizin, öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarına göre etkili bir şekilde çeşitli öğretim stratejilerini uygulamalarını ve böylece öğrencilerimizi öğrenme sürecine dâhil etmelerini bekliyoruz. Bu kapsamda “öğretimsel teknolojiyi” öğrenme sürecini geliştirmek için kullanmak bir ihtiyaç. Dolayısıyla öğretmenlerin dijital uygulamaları ve araçları temel kullanma becerilerinin yanında “dijital öğrenme pedagojisine”de hâkim olmaları gerekiyor.
Bu çerçeveden baktığımızda öğretmenler dijital yetkinliklerini dijital, uygulamaları ve araçları öğretim tasarımlarında kullandıkça ve uygulamaya geçirdikçe geliştirebilirler. Bu nedenle öğretmenin “tasarımcı” kimliği ön plana çıkmaktadır. Okulumuzda öğretmenimizin tasarımcı kimliğini geliştirmek için kurguladığımız profesyonel öğrenme topluluğu içerisinde atölyeler, seminerler, mesleki diyaloglar, öğretimsel koçluk, iyi örneklerin paylaşılması, ders gözlemleri ve geri bildirim çalışmaları sürdürülmektedir. Ayrıca Apple Distinguished School (Seçkin Okul) sertifikası olan bir okul olarak öğretmenlerimizin dijital uygulamaları ve araçları kullanmaları noktasında temel eğitim paketlerimiz bulunmaktadır. Bunun dışında da öğretmenlerimizi uluslararası sertifika programlarına, konferans ve mesleki gelişim fırsatlarına yönlendirerek kendilerini güncellemelerini ve uygulamalarını hizalamalarını önemsiyoruz.
İELEV Akademi ve İELEV Eğitim Teknolojileri Materyalleri Ofisinin (ETMO) iş birliği ile öğretmenlerimiz için yıl boyunca dijital yetkinlikleri geliştiren mesleki gelişim fırsatları sunuyoruz. Ayırca öğretmenlerimiz, yenilikleri, iyi uygulamaları, okul içinde tutarlı dijital uygulamaların gerçekleşmesine yönelik yönergeleri ETMO dijital sayfasından takip edebiliyorlar. Bir yandan da öğretmenlerimizin, ders/ünite tasarımlarında DigiTech becerilerini entegre etmeleri beklenmektedir. Böylece öğretim programımızda öğrencilerin dijital becerileri geliştirmelerine yönelik beklentilerimiz, öğretmenlerimizi kendilerinin de bu yetkinliklerini geliştirmeleri noktasında motive etmektedir. 

MÜZİK DEĞİŞİNCE DANS DA DEĞİŞİR!
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Timur Yavaş - İELEV Özel İlkokulu / Ortaokulu Akademik Koordinatör ve Müdür Yardımcısı:Afrika kıtasına ait olan “Müzik değişince dans da değişir!” sözü, teknolojinin hızla değiştiği ve dönüştüğü bir dünyada eğitimin de bu gelişmelerden ne yönde değişeceğini bizlere açıklamakta oldukça yardımcı olmaktadır. Teknoloji alanındaki gelişmeler tüm sektörleri etkilediği gibi eğitim sektörünü de çok boyutlu olarak etkiledi. Eğitim alanında çalmakta olan müziğin değişmesini sağlayan bu gelişme, bu alanda yer alan oyuncuların danslarını değiştirmelerini zorunlu kıldı.
İELEV Okulları olarak müziğin değişeceğini pandemiden seneler önce farkettik. Okullarımızda yürütülen eğitim, öğretim faaliyetleri için stratejik planlama çerçevesini oluşturarak dijital dönüşüm adımlarını hayata geçirdik. Pandemi dönemi, stratejik planlar sonucunda yaratmaya çalıştığımız paradigma değişimlerinin meyvesini topladığımız bir dönem oldu.
Öğrencilerimizin akademik, sosyal, duygusal gelişimlerini sağlarken teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanma hedefi çalışmalarımızın temelini oluşturdu. Pandemi döneminin etkilerinin azaldığı ama yarattığı travmanın devam ettiği günlerde hibrit eğitim modelini okullarımızda hayata geçirerek öğrencilerimizin öğrenme ortamlarına kesintisiz ulaşımlarını sağlayarak fiziksel, bilişsel ve sosyal-duygusal gelişimlerine katkı sağladık. Okulda her sınıf seviyesi için açtığımız çevrim içi ve yüz yüze sınıflarla öğrencilerimiz, sınıflarının akademik süreçlerini en etkili araçlarla takip etmeye devam ettiler. Öğretmenlerimiz, dijital yetkinliklerini geliştirmeye yönelik sağladığımız mesleki gelişim çalışmaları ile öğrencilerin gelişimlerini hem sınıf hem de çevrim içi ortamda takip edecekleri dijital araçları etkili bir şekilde kullanabildiler. Değişen müzikle birlikte büyük bir adaptasyon örneği gösteren kıymetli öğretmenlerimiz, sergiledikleri performansla öğrencilerimiz için çok güzel rol model oldular.
İELEV Okullarında çalışan bir öğretmen olarak akademik mükemmeliyet bakış açısıyla eğitimde öncü uygulamaların takipçisi ve uygulayıcısı olarak, 21. yüzyıl yetkinliklerine sahip öğrenciler yetiştirme sorumluluğuyla “eğitimin” evrimleşmesine liderlik etmeye devam edeceğiz. 

Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Erol Yıldız - İELEV Okulları Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Müdürü: Eğitimin eşitlikçi ve etkili bir şekilde sürdürülebilir olarak uygulanabilmesi için teknolojiden yararlanma ihtiyacı pandemi döneminde daha net hissedildi. Dijital teknoloji sayesinde uzaktan ve hibrit eğitimde benzersiz yenilikler gerçekleştirildi. İELEV Okulları olarak bu yenilikleri yakından takip ediyor,  öğrencilerimizi geleceğe hazırlayan öğretmenlerimizin kullanımına modern teknolojik cihazlar ve eğitim yazılımları sunuyoruz. Sürekli güncellenen eğitim teknolojilerini yakından takip ediyor ve öğretmenlerimizi düzenli eğitim ve seminerlerle destekliyoruz.

İELEV Okullarında merkezde; öğrenmeyi desteklemek ve katılımı artırmak için birlikte çalışma ve iletişim uygulamalarının bir kombinasyonunu kullanıyoruz. Bu uygulamalar aynı zamanda eğitimcilerin değerlendirme ve öğrenci takibi vb. süreçlerine yardımcı olarak onların  öğrencilerin öğrenimini destekleyen süreçlere daha fazla odaklanmalarına olanak sağlıyor. Buna ek olarak müfredat içeriğini öğretmek, veri depolamak, video oluşturmak/düzenlemek ve benzeri bir çok farklı ihtiyacı karşılamak için ‘Web 2.0 Araçları’ olarak adlandırılan çevrim içi uygulamalar kullanmaktayız. Bu programlar öğretmenler, öğrenciler ve bazen veliler tarafından hem sınıf içinde hem de sınıf dışında düzenli bir şekilde kullanılıyor. 

VELİLERİ DE SÜRECE KATIYORUZ
Dijital öğrenme süreçlerinizi yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Duygu Bıyıkoğlu - İELEV Okulları ETMO (Eğitim Teknolojileri Materyalleri Ofisi) Koordinatörü: Dijital öğrenme, eğitim ekosisteminin tüm paydaşları olan öğrenci, öğretmen, veli ve yöneticiler için olmazsa olmaz bir model, önemli bir enstrümandır. Dijital öğrenme süreçlerini tasarlarken eğitim ortamının kalitesini artırmaya yönelik yapılmış uluslararası çalışmaları titizlikle takip ediyor ve kalıcı öğrenmeyi sağlayabilecek bir eğitim ortamı için pilot çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Dijital öğrenme süreçlerini, eğitim yöneticilerimiz ve zümre başkanlarımızla ders, konu ve kazanım ihtiyaçlarına göre tasarlıyoruz. Dijital öğrenme süreçlerini yönetirken, inovatif bir öğrenim ortamı oluşturmak için belirlediğimiz uygulamaların, öğrencilere daha fazla yaratıcı öğrenim kaynağı sunmasına, daha iyi etkileşim ve içeriklere tam zamanlı olarak erişim sağlamasına dikkat ediyoruz.
Öğrenimde yer ve zaman kısıtlamasını kaldıran dijital öğrenme ortamlarımızla velilerimizin de sürece aktif katılmalarını sağlıyoruz. Paylaştığımız kılavuzlar, videolar ve bildirimlerle tüm dijital öğrenim ortamlarımıza velilerimizi de dahil ediyoruz. Dijital öğrenme sürecinin sınıf içerisinde uygulayıcısı olan öğretmenlerimizin, yeni dijital öğrenme stratejilerine uyum sağlayarak ders entegrasyonunu sağlamasını süreçteki en önemli anahtar olarak görüyoruz. Bu süreçte öğretmenlerimize sürekli dijital, çevirim içi ve yüz yüze eğitimler sağlıyoruz. 

İELEV DİJİTAL STANDARTLARI’NI BELİRLEDİK
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Ayşenur Turan - İELEV Özel İlkokulu/Ortaokulu Bilişim Teknolojileri Öğretmeni: İELEV Okulları olarak hedefimiz, geleceği şekillendirecek nesiller yetiştirmek. Günümüz çocuklarının; bilgi ve medya araçlarına erişmek için dijital uygulamaları kullanma becerilerinin yetişkinler kadar iyi, hatta uyum sürecinin yetişkinlerden daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz. Öğrencilerimizin dijital yetkinliklerini geliştirerek farklı yeterlilikler kazanabilecekleri eğitim programları geliştirmek için OECD, Dünya Ekonomi Formu, UNESCO Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Pearson, Harvard Eğitim Bilimleri Topluluğu gibi uluslararası kuruluşların yayımladığı dijital yetkinlik standartlarını inceleyerek “İELEV Dijital Standartları”nı belirledik. Bilgi İletişim Sistemleri&Teknoloji Okuryazarlığı, Dijital Bilgi Güvenliği, Bilgi&Veri Okuryazarlığı, Medya Okuryazarlığı, Dijital Kimlik, Dijital İçerik Üretimi&Dijital Okuryazarlık olarak altı temel başlık altında topladığımız İELEV Dijital Standartları otuz bir alt başlığa sahiptir. Okul öncesi seviyesinden başlayarak lise son sınıfa kadar sarmal bir yapıda sunduğumuz eğitim programlarımızda; siber güvenlik, dijital vatandaşlık, dijital medya ve iletişim uygulamaları, kodlama, robotik, 3D tasarım ve ürün prototipleme, oyun programlama, fiziksel programlama gibi başlıklar ile proje tabanlı eğitim ortamları sunmaktayız. Öğrencilerimizle dünyadaki problemlere inovatif çözüm yolları arayarak projelerini prototipleştiriyor, ulusal ve uluslararası yarışma ve fuarlara katılıyoruz. 

Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu süreçte nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Önder Özenferik - İELEV Özel 125.YIL Ortaokulu İngilizce Öğretmeni: Eğitim süreci, bireylerin örgün eğitiminden önce başlar. Etraflarında olan bitenleri öğrenirken onlara en büyük yardımcıları ebeveynleridir. Yeni keşifler yaparken ve yeni bilgiler öğrenirken en önemli araç ise oyundur. Oyun ile öğrenilen bilgiler, çocukların uzun süreli belleklerine çok daha kolay kaydedilir. Oyun, çocuk için hem destekleyici hem de motive edici bir unsurdur. Bu bağlamda dijital oyunlar bireyin eğitim sürecine entegre edilmelidir. Bizler, öğretmenler olarak dijital oyunları eğitim sürecinde efektif bir şekilde kullanmaktayız. Okulumuzda çeşitli Web 2.0 araçlarını ve dijital oyunları öğrencileri motive etmek, yeni bilgiler keşfetmelerini sağlamak, sorgulamalarına fırsat vermek, bilgilerini tazelemek ve aynı zamanda ölçme ve değerlendirme yapmak için kullanıyoruz. Örneğin: öğrencilerimiz için kullandığımız Nearpod uygulaması, öğrencilerin konu tekrarı yapmalarını ve öğrenirken arkadaşlarıyla dostça bir rekabet içerisinde olmalarını sağlamaktadır. Bu süreç, öğrencileri hem motive etmekte hem de öğrenme süreçlerinde bilgilerini test etmelerine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda sağladığı artırılmış gerçeklik özelliğiyle öğrenciler farklı mekanları yapay gerçeklik gözlüğü olmadan da keşfedebilir ve süreç içerisinde yaşayarak öğrenebilirler. Okulumuzda kullandığımız birçok dijital oyun; öğrencilerimizin daha dışa dönük olmalarını, kendilerini daha iyi ifade etmelerini, bilgiyi nasıl daha iyi öğrenebildiklerini keşfetmelerini ve en önemlisi ise kendi öğrenme süreçlerinin sorumluluğunu almalarını sağlamaktadır.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Aralık 2022 13:32

Gösterim: 1217

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, özel öğretim kurumlarının önümüzdeki yıl eğitim ücretlerinde yapacakları artışa ilişkin kurum temsilcileriyle bir toplantı yaptı. Bakan Özer, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ücret artışı sınırını yüzde 65 olarak belirlendiğini söyledi.

meb_bakan_ozel_okulBakanlık Tevfik İleri Salonu'nda gerçekleşen görüşmeye MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mustafa Gelen, Teftiş Kurulu Başkanı Metin Çakır; TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk, ÖZDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, ÖZDEBİR Yönetim Kurulu Başkanı Naci Atalay, ÖZKUR-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Enis Şener, TOBB Eğitim Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Metin Özer ve TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel katıldı.
Özel okulların gelecek yıl eğitim ücretlerinde yapacakları artışın ele alındığı toplantı sonrasında açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, özel öğretim kurumlarının kalitesinin artması ve hizmetleriyle ilgili ihtiyaç duydukları desteklerin de kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini kaydetti.
Özer, Millî Eğitim Bakanlığının ocak ayında açıklanan ÜFE ve TÜFE oranlarını dikkate alarak özel öğretim kurumlarının bir sonraki yıl yapacağı artışı tüm öğrenci ve veliler adına belirlediğini anlatarak bu yıl artış hesaplamasında bir değişikliğe gitme kararı aldıklarını açıkladı. Özer, "Üretici fiyat endeksinden ziyade tüketici fiyat endeksini baz alacak şekilde 2023 yılı fiyatını belirleme kararı aldık." dedi.
Özer, 2023 yılındaki enflasyon beklentisinin düşük olması ve velilerin bu süreçte desteklenmesi bağlamında Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu yılki ücret artışı oranını yüzde 65 olarak belirleme kararı aldıklarını ifade etti.
Özel öğretim kurumları temsilcilerinin tamamının artışın yetersiz olduğuna ilişkin görüş belirttiğini söyleyen Özer, "... Ama biz hem hükûmet hem de Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2023 yılındaki enflasyon beklentilerini ve tüketici fiyat endeksini dikkate alarak yeni fiyatı belirleme kararı aldık. Hem de velilerimizi destekleme anlamında da böyle bir karar aldık ve bu kararı, inşallah, yarından itibaren uygulamaya sokmuş olacağız. Yeni almış olduğumuz kararın tüm öğrencilerimize, özel öğretim kurumlarındaki velilerimize hayırlı olmasını diliyorum."

Konuşmasında sektör temsilcilerine teşekkür eden Özer, "Her ne kadar sektör temsilcileri, bu artış oranını kabul etmeseler de yeni uygulamanın getirmiş olduğu zorlukları, inşallah, hem bakanlık hem de özel öğretim kurumları birbirine destek olarak birlikte aşacağız." diye konuştu.

> Bakan Özer, özel okul ücretlerindeki artış oranını açıkladı

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, özel öğretim kurumlarının önümüzdeki yıl eğitim ücretlerinde yapacakları artışa ilişkin kurum temsilcileriyle bir toplantı yaptı. Bakan Özer, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ücret artışı sınırını yüzde 65 olarak belirlendiğini söyledi.

meb_bakan_ozel_okulBakanlık Tevfik İleri Salonu'nda gerçekleşen görüşmeye MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mustafa Gelen, Teftiş Kurulu Başkanı Metin Çakır; TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk, ÖZDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, ÖZDEBİR Yönetim Kurulu Başkanı Naci Atalay, ÖZKUR-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Enis Şener, TOBB Eğitim Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Metin Özer ve TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel katıldı.
Özel okulların gelecek yıl eğitim ücretlerinde yapacakları artışın ele alındığı toplantı sonrasında açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, özel öğretim kurumlarının kalitesinin artması ve hizmetleriyle ilgili ihtiyaç duydukları desteklerin de kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini kaydetti.
Özer, Millî Eğitim Bakanlığının ocak ayında açıklanan ÜFE ve TÜFE oranlarını dikkate alarak özel öğretim kurumlarının bir sonraki yıl yapacağı artışı tüm öğrenci ve veliler adına belirlediğini anlatarak bu yıl artış hesaplamasında bir değişikliğe gitme kararı aldıklarını açıkladı. Özer, "Üretici fiyat endeksinden ziyade tüketici fiyat endeksini baz alacak şekilde 2023 yılı fiyatını belirleme kararı aldık." dedi.
Özer, 2023 yılındaki enflasyon beklentisinin düşük olması ve velilerin bu süreçte desteklenmesi bağlamında Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu yılki ücret artışı oranını yüzde 65 olarak belirleme kararı aldıklarını ifade etti.
Özel öğretim kurumları temsilcilerinin tamamının artışın yetersiz olduğuna ilişkin görüş belirttiğini söyleyen Özer, "... Ama biz hem hükûmet hem de Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2023 yılındaki enflasyon beklentilerini ve tüketici fiyat endeksini dikkate alarak yeni fiyatı belirleme kararı aldık. Hem de velilerimizi destekleme anlamında da böyle bir karar aldık ve bu kararı, inşallah, yarından itibaren uygulamaya sokmuş olacağız. Yeni almış olduğumuz kararın tüm öğrencilerimize, özel öğretim kurumlarındaki velilerimize hayırlı olmasını diliyorum."

Konuşmasında sektör temsilcilerine teşekkür eden Özer, "Her ne kadar sektör temsilcileri, bu artış oranını kabul etmeseler de yeni uygulamanın getirmiş olduğu zorlukları, inşallah, hem bakanlık hem de özel öğretim kurumları birbirine destek olarak birlikte aşacağız." diye konuştu.

Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Ocak 2023 18:36

Gösterim: 1031

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan görevden alınarak yerine Mustafa Gelen atandı.

meb_oogmMEB Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Mustafa Gelen, Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Ömer İnan görevi düzenlenen törenle Mustafa Gelen’e devretti.

> Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne yeni isim atandı

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan görevden alınarak yerine Mustafa Gelen atandı.

meb_oogmMEB Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Mustafa Gelen, Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Ömer İnan görevi düzenlenen törenle Mustafa Gelen’e devretti.

Son Güncelleme: Çarşamba, 14 Aralık 2022 14:01

Gösterim: 1262


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.