Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı.
Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.
Şubat ataması uyarısı
Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi.
Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı.
Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.
Şubat ataması uyarısı
Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi.
Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı.
Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 13:34
Gösterim: 2220
Gelecek 3 yılda orta öğretim sınav döneminin Ramazan ayı ile çakışması nedeniyle İngiltere sınav kurulu, Müslüman öğrencilerin mağdur olmaması için yeni düzenlemeye gitti.
İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'daki sınav kurullarını temsil eden Nitelikler Ortak Kurulu'ndan (JCQ) yapılan açıklamada, 14-18 yaş grubundaki öğrencilerin girdiği, ortaöğretim genel sertifikası (GCSE) ve ileri düzey eğitim sertifikası (A-level) sınavlarının, önümüzdeki dönemde Ramazan ayıyla çakışmasının ülkedeki Müslüman gruplarla birlikte ele alındığı kaydedildi.
Oruç tutacak Müslüman öğrenciler gibi, çeşitli grupların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, GCSE matematik ve İngilizce gibi popüler ve kilit derslerin sınavlarının Razaman öncesine alınacağını ancak diğer bazı sınavların Ramazan'da yapılmaya devam edileceğini duyuran JCQ, "Mümkün olduğu sürece, birçok GCSE ve A-level derslerinin sınavları, Razaman ayı başlamadan düzenlenecek. Diğer sınavların ise sabah saatlerinde mi yoksa akşam üzeri mi düzenleneceği konusu da değerlendiriliyor" bilgisini paylaştı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Gelecek 3 yılda orta öğretim sınav döneminin Ramazan ayı ile çakışması nedeniyle İngiltere sınav kurulu, Müslüman öğrencilerin mağdur olmaması için yeni düzenlemeye gitti.
İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'daki sınav kurullarını temsil eden Nitelikler Ortak Kurulu'ndan (JCQ) yapılan açıklamada, 14-18 yaş grubundaki öğrencilerin girdiği, ortaöğretim genel sertifikası (GCSE) ve ileri düzey eğitim sertifikası (A-level) sınavlarının, önümüzdeki dönemde Ramazan ayıyla çakışmasının ülkedeki Müslüman gruplarla birlikte ele alındığı kaydedildi.
Oruç tutacak Müslüman öğrenciler gibi, çeşitli grupların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, GCSE matematik ve İngilizce gibi popüler ve kilit derslerin sınavlarının Razaman öncesine alınacağını ancak diğer bazı sınavların Ramazan'da yapılmaya devam edileceğini duyuran JCQ, "Mümkün olduğu sürece, birçok GCSE ve A-level derslerinin sınavları, Razaman ayı başlamadan düzenlenecek. Diğer sınavların ise sabah saatlerinde mi yoksa akşam üzeri mi düzenleneceği konusu da değerlendiriliyor" bilgisini paylaştı.
Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 13:01
Gösterim: 1171
Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi için çalışma başlatıldığı bildirildi.
Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi'nin (KAYSİS) hayata geçirilmesi için çalışma başlatıldığı bildirildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başbakanlıkça yüzde 100 milli bir proje olarak geliştirilen KAYSİS ile kamu yönetiminde yer alan tüm unsurların elektronik ortamda tanımlanmasına ve bunların her birine ait özel kodların oluşturulmasına başlandı.
Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı
Sistemin kurulumu tamamlandığında kamu kurumlarındaki elektronik uygulamalar birbirine entegre edilerek devletteki tüm kurumların, tek bir kamu kurumu gibi çalıştırılması öngörülüyor.
Akıllı devlet sisteminin hayata geçirilmesiyle internet üzerinden sisteme girenlerin kimliği, doğum tarihi, ikametgah adresi, tapu, adli sicil, eğitim, sosyal güvenlik gibi tüm bilgileri otomatik olarak ilgili kurumların veri tabanlarından toplanacak ve eş zamanlı değerlendirilebilecek. Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı sunulacak.
Elektrik, su, telefon aboneliği otomatik gerçekleştirilecek
Sistem kapsamında, bir hizmete başvurulduğunda, ona bağlı olabilecek diğer kamu hizmetleri de paket halinde sunulacak. Örneğin, taşınan bir ailenin, yeni ikamet adresi sisteme kaydedildiği anda elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri isteğe bağlı olarak otomatik gerçekleştirilecek.
Aynı anda en yakın aile hekimine kayıt işlemi yapılacak, ailede okuyan çocuklar varsa yakındaki dengi okula nakil işlemi gerçekleştirilecek, periyodik alınan sağlık hizmetleri varsa yeni ikamet bölgesindeki bir hastanede randevu kayıtları oluşturulacak. Taşınan kişi kamu görevlisi ise görev yolluğu hesabına yatırılacak.
Akıllı devlet altyapısının 2019 sonuna kadar tamamlanması ve ardından e-devlet hizmetlerinin akıllı devlet yapısına uyarlanmaya başlanması planlanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi için çalışma başlatıldığı bildirildi.
Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi'nin (KAYSİS) hayata geçirilmesi için çalışma başlatıldığı bildirildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başbakanlıkça yüzde 100 milli bir proje olarak geliştirilen KAYSİS ile kamu yönetiminde yer alan tüm unsurların elektronik ortamda tanımlanmasına ve bunların her birine ait özel kodların oluşturulmasına başlandı.
Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı
Sistemin kurulumu tamamlandığında kamu kurumlarındaki elektronik uygulamalar birbirine entegre edilerek devletteki tüm kurumların, tek bir kamu kurumu gibi çalıştırılması öngörülüyor.
Akıllı devlet sisteminin hayata geçirilmesiyle internet üzerinden sisteme girenlerin kimliği, doğum tarihi, ikametgah adresi, tapu, adli sicil, eğitim, sosyal güvenlik gibi tüm bilgileri otomatik olarak ilgili kurumların veri tabanlarından toplanacak ve eş zamanlı değerlendirilebilecek. Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı sunulacak.
Elektrik, su, telefon aboneliği otomatik gerçekleştirilecek
Sistem kapsamında, bir hizmete başvurulduğunda, ona bağlı olabilecek diğer kamu hizmetleri de paket halinde sunulacak. Örneğin, taşınan bir ailenin, yeni ikamet adresi sisteme kaydedildiği anda elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri isteğe bağlı olarak otomatik gerçekleştirilecek.
Aynı anda en yakın aile hekimine kayıt işlemi yapılacak, ailede okuyan çocuklar varsa yakındaki dengi okula nakil işlemi gerçekleştirilecek, periyodik alınan sağlık hizmetleri varsa yeni ikamet bölgesindeki bir hastanede randevu kayıtları oluşturulacak. Taşınan kişi kamu görevlisi ise görev yolluğu hesabına yatırılacak.
Akıllı devlet altyapısının 2019 sonuna kadar tamamlanması ve ardından e-devlet hizmetlerinin akıllı devlet yapısına uyarlanmaya başlanması planlanıyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 06 Ocak 2016 12:57
Gösterim: 1101
Milli Eğitim Bakanlığı, 15 ilde kurulacak izleme ekipleriyle başta kız çocukları olmak üzere okula devam problemi olan öğrencileri tespit ederek eğitime kazandıracak.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 15 pilot ilde yürütülen "Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Artırılması Projesi" kapsamında oluşturulacak izleme ekipleri, eğitime devam problemi olan öğrencileri tespit ederek okullu olmalarını sağlayacak.
MEB koordinesinde yürütülen ve Avrupa Birliğince (AB) desteklenen proje çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Bingöl, Ağrı, Kars, Erzurum, Iğdır, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'de okula devam problemi olan çocukların tespiti için izleme ekiplerinin kurulması kararlaştırıldı.
MEB Proje Koordinatörü Osman Yalçın, şunları kaydetti: "Bu ekipler, devam problemi olan çocukların ailelerini ziyaret edecek ve devamsızlık nedenlerini araştıracak. İllerde ve ilçelerde kurulan ekipler yine ziyaretlerde bulunarak, bu aileleri ikna edecek. Ailelere ayrıca öğretmenler, din adamları, sosyal vakıf temsilcileriyle ziyaretler gerçekleştirilecek, çocuklarının niçin eğitime devam etmesi gerektiği anlatılacak. Aileler eğitimin önemi hakkında bilgilendirilecek."
Osman Yalçın, yürütecekleri çalışmayla 3 bin 500 öğrenci ve 5 bin 500 ebeveyne ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, 15 ilde kurulacak izleme ekipleriyle başta kız çocukları olmak üzere okula devam problemi olan öğrencileri tespit ederek eğitime kazandıracak.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 15 pilot ilde yürütülen "Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Artırılması Projesi" kapsamında oluşturulacak izleme ekipleri, eğitime devam problemi olan öğrencileri tespit ederek okullu olmalarını sağlayacak.
MEB koordinesinde yürütülen ve Avrupa Birliğince (AB) desteklenen proje çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Bingöl, Ağrı, Kars, Erzurum, Iğdır, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'de okula devam problemi olan çocukların tespiti için izleme ekiplerinin kurulması kararlaştırıldı.
MEB Proje Koordinatörü Osman Yalçın, şunları kaydetti: "Bu ekipler, devam problemi olan çocukların ailelerini ziyaret edecek ve devamsızlık nedenlerini araştıracak. İllerde ve ilçelerde kurulan ekipler yine ziyaretlerde bulunarak, bu aileleri ikna edecek. Ailelere ayrıca öğretmenler, din adamları, sosyal vakıf temsilcileriyle ziyaretler gerçekleştirilecek, çocuklarının niçin eğitime devam etmesi gerektiği anlatılacak. Aileler eğitimin önemi hakkında bilgilendirilecek."
Osman Yalçın, yürütecekleri çalışmayla 3 bin 500 öğrenci ve 5 bin 500 ebeveyne ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.
Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 11:12
Gösterim: 1659
Milli Eğitim Bakanlığı "TEOG'da kopya skandalı" haberiyle ilgili açıklama yaptı.
İşte MEB'den yapılan TEOG açıklaması:
"Bugün bazı basın yayın organlarında çıkan “TEOG’da kopya skandalı patladı” haberine ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına lüzum görülmüştür.
26 Ocak-13 Şubat 2015 tarihleri arasında (geçen yıl) il müdürleriyle yapılan toplantıda, “İl millî eğitim müdürlerinin, öğrencilerin kendi sınıflarında sınava girmelerinin kopyayı teşvik ettiğini iddia ettikleri” haberleri tamamen asılsız ve uydurmadır.
Söz konusu toplantı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş kapsamında yapılan ortak sınavlarla ilgili geri bildirim almak ve sınavın güçlü ve eksik yönlerini tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir.
Bakanlığımız, yaptığı bütün çalışmaları paydaşların görüşüne sunmakta, olumlu ve olumsuz geri bildirimleri değerlendirmektedir. Hiçbir millî eğitim müdürü yazılı sınavların öğrencilerin kendi sınıflarından başka bir sınıfta yapılması talebinde bulunmadığı gibi Bakanlığımız tarafından bu yönde hazırlanan bir rapor da mevcut değildir. Ayrıca, sınavda cep telefonu gibi teknolojik aygıtların kolayca kullanıldığı iddiası da haberi yapan gazetelerin sınav kurallarından haberdar olmadıklarını göstermektedir. Zira Bakanlığımız tarafından yapılan sınavların tamamında öğretmen ve öğrencilerin sınava cep telefonuyla girmesi yasaktır."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı "TEOG'da kopya skandalı" haberiyle ilgili açıklama yaptı.
İşte MEB'den yapılan TEOG açıklaması:
"Bugün bazı basın yayın organlarında çıkan “TEOG’da kopya skandalı patladı” haberine ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına lüzum görülmüştür.
26 Ocak-13 Şubat 2015 tarihleri arasında (geçen yıl) il müdürleriyle yapılan toplantıda, “İl millî eğitim müdürlerinin, öğrencilerin kendi sınıflarında sınava girmelerinin kopyayı teşvik ettiğini iddia ettikleri” haberleri tamamen asılsız ve uydurmadır.
Söz konusu toplantı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş kapsamında yapılan ortak sınavlarla ilgili geri bildirim almak ve sınavın güçlü ve eksik yönlerini tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir.
Bakanlığımız, yaptığı bütün çalışmaları paydaşların görüşüne sunmakta, olumlu ve olumsuz geri bildirimleri değerlendirmektedir. Hiçbir millî eğitim müdürü yazılı sınavların öğrencilerin kendi sınıflarından başka bir sınıfta yapılması talebinde bulunmadığı gibi Bakanlığımız tarafından bu yönde hazırlanan bir rapor da mevcut değildir. Ayrıca, sınavda cep telefonu gibi teknolojik aygıtların kolayca kullanıldığı iddiası da haberi yapan gazetelerin sınav kurallarından haberdar olmadıklarını göstermektedir. Zira Bakanlığımız tarafından yapılan sınavların tamamında öğretmen ve öğrencilerin sınava cep telefonuyla girmesi yasaktır."
Son Güncelleme: Pazartesi, 04 Ocak 2016 14:53
Gösterim: 1713

