Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bakan Dinçer, ''Milli Eğitim Bakanlığı'nın işi sansür yapmak değil. Bırakın çocuklar kitap okusun'' dedi.

bakan dincerMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu kapsamında bu yıl 9'uncusu düzenlenen ''Siyaset Okulu'' programının açılış dersini verdi.

Beşiktaş Kampüsü'ndeki derste Bakan Dinçer, dünyanın hiçbir yerinde Türkiye kadar çok çeşit lise diploması veren bir ülke olmadığını vurgulayarak, ''Bizden sonra en fazla lise diploması veren ülke İtalya. O da 5 farklı lise diploması veriyor. Biz ise 23-24 tane lise diploması veriyoruz. Bunun 13-14 tanesi meslek lisesi, 9 tane de lise diploması veriyoruz.  Okul türlerini azaltacağız dedik. Geçenlerde yalan yanlış bir haber çıktı. O haber doğru değildi ama biz ortaöğretimde okul çeşidini azaltacağız. Bu kadar çok meslek lisesi diploması vermeyeceğiz'' diye konuştu.

Sorular

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Dinçer, ''Sınav sistemi kalkmadan ya da üniversite kapasitesi taleplerin üzerine çıkmadan dershanelerin ortadan kalkması halinde yeni kriterlerin uygulanabilirliği, öğrencilerin seçilebilirliği nasıl olacak?'' sorusu üzerine,''Esas odaklandığımız nokta, ilköğretimden ortaöğretime geçişteki sınavı kaldırmak. Ortaöğretimden yükseköğretime geçişle alakalı henüz bir çalışmamız yok'' dedi.

''Şeker Portakalı'' kitabıyla ilgili iddialara ilişkin soru üzerine Dinçer, ''Bunlar, öküz altında buzağı arama işleri. Bunlara gerek yok. Milli Eğitim Bakanlığı'nın işi sansür yapmak değil. Biz çocuklarımıza hangi kitap olursa olsun, hepsini okutmak istiyoruz. Bırakın çocuklar kitap okusun'' diye konuştu.

> Bakan Dinçer: ‘İşimiz sansür yapmak değil’

Bakan Dinçer, ''Milli Eğitim Bakanlığı'nın işi sansür yapmak değil. Bırakın çocuklar kitap okusun'' dedi.

bakan dincerMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu kapsamında bu yıl 9'uncusu düzenlenen ''Siyaset Okulu'' programının açılış dersini verdi.

Beşiktaş Kampüsü'ndeki derste Bakan Dinçer, dünyanın hiçbir yerinde Türkiye kadar çok çeşit lise diploması veren bir ülke olmadığını vurgulayarak, ''Bizden sonra en fazla lise diploması veren ülke İtalya. O da 5 farklı lise diploması veriyor. Biz ise 23-24 tane lise diploması veriyoruz. Bunun 13-14 tanesi meslek lisesi, 9 tane de lise diploması veriyoruz.  Okul türlerini azaltacağız dedik. Geçenlerde yalan yanlış bir haber çıktı. O haber doğru değildi ama biz ortaöğretimde okul çeşidini azaltacağız. Bu kadar çok meslek lisesi diploması vermeyeceğiz'' diye konuştu.

Sorular

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Dinçer, ''Sınav sistemi kalkmadan ya da üniversite kapasitesi taleplerin üzerine çıkmadan dershanelerin ortadan kalkması halinde yeni kriterlerin uygulanabilirliği, öğrencilerin seçilebilirliği nasıl olacak?'' sorusu üzerine,''Esas odaklandığımız nokta, ilköğretimden ortaöğretime geçişteki sınavı kaldırmak. Ortaöğretimden yükseköğretime geçişle alakalı henüz bir çalışmamız yok'' dedi.

''Şeker Portakalı'' kitabıyla ilgili iddialara ilişkin soru üzerine Dinçer, ''Bunlar, öküz altında buzağı arama işleri. Bunlara gerek yok. Milli Eğitim Bakanlığı'nın işi sansür yapmak değil. Biz çocuklarımıza hangi kitap olursa olsun, hepsini okutmak istiyoruz. Bırakın çocuklar kitap okusun'' diye konuştu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 16:41

Gösterim: 1564

İstanbul'da 800 bin öğrenciye online kalp taraması yapılacak.

kalpKamu Hastaneler Birliği Bakırköy bölgesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, yeni geliştirdikleri proje ile birliklerine bağlı Bakırköy, Kücükçekmece, Bahçelievler, Esenler, Esenyurt, Başakşehir, Avcılar, Büyükçekmece, Silivri ve Çatalca bölgesindeki kamu ve özel okullarda okuyan yaklaşık 800 bin ilköğretim okulu öğrencisini kalp taramasından geçirmeyi planlıyor.

Okulda öğrencinin EKG cihazı ile çekilen görüntüleri internet üzerinden merkezdeki uzman doktorların incelemesi için EKG yönetim sistemine (MUSE)aktarılacak.

Hem EKG yönetim sistemindeki yazılım hem de uzman doktorlar tarafından kontrol edilecek EKG'ler sayesinde birçok çocuğun kalp sağlığı çocukluk çağında kayıt altına alınarak, varsa mevcut hastalıkları da erken teşhisle tedavi edilecek.

> 800 bin öğrencinin kalbine bakılacak

İstanbul'da 800 bin öğrenciye online kalp taraması yapılacak.

kalpKamu Hastaneler Birliği Bakırköy bölgesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, yeni geliştirdikleri proje ile birliklerine bağlı Bakırköy, Kücükçekmece, Bahçelievler, Esenler, Esenyurt, Başakşehir, Avcılar, Büyükçekmece, Silivri ve Çatalca bölgesindeki kamu ve özel okullarda okuyan yaklaşık 800 bin ilköğretim okulu öğrencisini kalp taramasından geçirmeyi planlıyor.

Okulda öğrencinin EKG cihazı ile çekilen görüntüleri internet üzerinden merkezdeki uzman doktorların incelemesi için EKG yönetim sistemine (MUSE)aktarılacak.

Hem EKG yönetim sistemindeki yazılım hem de uzman doktorlar tarafından kontrol edilecek EKG'ler sayesinde birçok çocuğun kalp sağlığı çocukluk çağında kayıt altına alınarak, varsa mevcut hastalıkları da erken teşhisle tedavi edilecek.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 16:36

Gösterim: 1710

Tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alarak çalışmalarını tamamlayan YÖK, Yükseköğretim Yasası taslağını MEB'e sundu.

yökAlınan bilgiye göre, tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Yasası tasarısına ilişkin çalışmasını tamamladı.

MEB'e gönderilen taslak, bakanlığın çalışma ve incelemelerinin ardından, Bakanlar Kurulu'na gönderilecek.

YÖK Başkanlığına Gökhan Çetinsaya'nın atanmasının ardından, 1981 yılında çıkarılan ve toplumun birçok kesimince eleştirilen Yükseköğretim Kanunu'nun değiştirilmesi çalışmalarına hız verilmişti. Çetinsaya, hazırladıkları taslağı, 5 Kasım'da kamuoyunun görüşüne sunmuş ve ilgili paydaşlardan görüş alma sürecini başlatmıştı.

> YÖK Yasası taslağı MEB'e sunuldu

Tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alarak çalışmalarını tamamlayan YÖK, Yükseköğretim Yasası taslağını MEB'e sundu.

yökAlınan bilgiye göre, tüm iç ve dış paydaşlardan görüş alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Yasası tasarısına ilişkin çalışmasını tamamladı.

MEB'e gönderilen taslak, bakanlığın çalışma ve incelemelerinin ardından, Bakanlar Kurulu'na gönderilecek.

YÖK Başkanlığına Gökhan Çetinsaya'nın atanmasının ardından, 1981 yılında çıkarılan ve toplumun birçok kesimince eleştirilen Yükseköğretim Kanunu'nun değiştirilmesi çalışmalarına hız verilmişti. Çetinsaya, hazırladıkları taslağı, 5 Kasım'da kamuoyunun görüşüne sunmuş ve ilgili paydaşlardan görüş alma sürecini başlatmıştı.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 14:40

Gösterim: 1764

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde ilköğretim 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz dürüstlüğü ile herkese örnek oldu. Sosyal Bilgiler dersinde 71 alan öğrenci notunun sisteme 88 olarak girdiğini görünce müdüre başvurdu.

kaan karadenizVakfıkebir Osman Tan İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz, Sosyal Bilgiler dersi sınavından 71 almasına rağmen "e-okul" sistemine 88 olarak girildiğini gördü. Karadeniz, Okul Müdürü Ahmet Karahasan'a başvurarak notunun sisteme yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istedi. Karadeniz'in başvurusu üzerine okul yönetimi ders notundaki yanlışlığı düzeltirken, kendisine bu dürüstlüğünden dolayı ödül verdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Okul Müdürü Ahmet Karahasan, "Öğrencimiz bize gelerek 'öğretmenim notumu yanlış girdiniz' dedi. 'Sosyal Bilgiler dersinde 71 aldım ama sisteme 88 olarak girdiniz' dedi. Biz baktık gerçekten not 88, öyle girilmiş. Öğrencimiz sosyal bilgiler kitabını getirdi onun arkasına derslerden aldığını notları yazıyordu. Bize onu da kitabından teyit ettirdi. Biz öğretmeniyle görüştük gerçekten not yanlış girilmiş. Biz sonra öğrencilerin bu örnek davranışı nedeniyle ödül verdik. İlçemiz tarafından öğrencimize ödül verildi. Bu davranışı okulda çok büyük bir yankı uyandırdı. Her öğrenci notunun yükseltilmesini istediği bir ortamda kendi notunu düşürmek için okul yönetimine müracaat eden öğrencimiz Kaan Karadeniz, öğrencilerimiz açısından da örnek oldu" dedi.

Anne Yıldız Karadeniz ise oğlunun bu hareketinin kendileri için gurur kaynağı olduğunu ifade ederek "Kaan doğruluğu, dürüstlüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu. Notun önemli olmadığı yalan konuşmanın yanlış olduğunu ifade etti. Biz evde dürüstlüğün önemli olduğunu, yalan konuşmanın kötü bir davranış olduğu anlatıyoruz. Tabi bunun için okulda önemli bunun için okuldaki müdürüne ve öğretmenlerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Babası Mehmet Karadeniz ilçede bulunan bir işletmeye nakliyecilik yaparken, annesi Yıldız Karadeniz ise el işi yaparak aile bütçesine katkı yapmaya çalışıyor. İlköğretim 4. sınıf öğrencisi Kaan Karadeniz, "Yalan söylemenin çok kötü bir şey olduğunu öğretmenlerimiz sürekli bizlere söylüyor. Bende yalan söylememek için böyle bir davranış sergiledim. Bütün arkadaşlarıma yalan söylememelerini tavsiye ediyorum" açıklamasında bulundu.

> Böyle öğrenci zor bulunur!

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde ilköğretim 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz dürüstlüğü ile herkese örnek oldu. Sosyal Bilgiler dersinde 71 alan öğrenci notunun sisteme 88 olarak girdiğini görünce müdüre başvurdu.

kaan karadenizVakfıkebir Osman Tan İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Kaan Karadeniz, Sosyal Bilgiler dersi sınavından 71 almasına rağmen "e-okul" sistemine 88 olarak girildiğini gördü. Karadeniz, Okul Müdürü Ahmet Karahasan'a başvurarak notunun sisteme yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istedi. Karadeniz'in başvurusu üzerine okul yönetimi ders notundaki yanlışlığı düzeltirken, kendisine bu dürüstlüğünden dolayı ödül verdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Okul Müdürü Ahmet Karahasan, "Öğrencimiz bize gelerek 'öğretmenim notumu yanlış girdiniz' dedi. 'Sosyal Bilgiler dersinde 71 aldım ama sisteme 88 olarak girdiniz' dedi. Biz baktık gerçekten not 88, öyle girilmiş. Öğrencimiz sosyal bilgiler kitabını getirdi onun arkasına derslerden aldığını notları yazıyordu. Bize onu da kitabından teyit ettirdi. Biz öğretmeniyle görüştük gerçekten not yanlış girilmiş. Biz sonra öğrencilerin bu örnek davranışı nedeniyle ödül verdik. İlçemiz tarafından öğrencimize ödül verildi. Bu davranışı okulda çok büyük bir yankı uyandırdı. Her öğrenci notunun yükseltilmesini istediği bir ortamda kendi notunu düşürmek için okul yönetimine müracaat eden öğrencimiz Kaan Karadeniz, öğrencilerimiz açısından da örnek oldu" dedi.

Anne Yıldız Karadeniz ise oğlunun bu hareketinin kendileri için gurur kaynağı olduğunu ifade ederek "Kaan doğruluğu, dürüstlüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu. Notun önemli olmadığı yalan konuşmanın yanlış olduğunu ifade etti. Biz evde dürüstlüğün önemli olduğunu, yalan konuşmanın kötü bir davranış olduğu anlatıyoruz. Tabi bunun için okulda önemli bunun için okuldaki müdürüne ve öğretmenlerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Babası Mehmet Karadeniz ilçede bulunan bir işletmeye nakliyecilik yaparken, annesi Yıldız Karadeniz ise el işi yaparak aile bütçesine katkı yapmaya çalışıyor. İlköğretim 4. sınıf öğrencisi Kaan Karadeniz, "Yalan söylemenin çok kötü bir şey olduğunu öğretmenlerimiz sürekli bizlere söylüyor. Bende yalan söylememek için böyle bir davranış sergiledim. Bütün arkadaşlarıma yalan söylememelerini tavsiye ediyorum" açıklamasında bulundu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 15:05

Gösterim: 1778

Adapazarı'nda müdürün kendisine mobbing uyguladığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan öğretmeni Özlem Feraye Önder, 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi'ne atandı.

mobbingBunu sürgün olarak değerlendiren 20 yıllık öğretmen Önder "Benim 9 yaşında özürlü oğlum var. Ben şimdi nasıl Adapazarı'ndan kalkıp her gün o ilçeye giderim" diyerek atamaya tepki gösterdi.

Adapazarı’nın yeni yerleşim bölgesi Camili Mahallesi’nde bulunan Tes- İş Adapazarı Anadolu Lisesi’nde görev yapan resim öğretmeni Özlem Feraye Önder, 6 ay önce okul müdürü hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Önder verdiği dilekçede, okuldaki bazı uygulamaları nedeniyle ters düşün Milli Eğitim’e şikayet ettiği okul müdürünün kendisine baskı yaptığını ve ’mobbing’ uyguladığını iddia etti. Savcının, müdür hakkında soruşturma açmasına kaymakamlık izin vermeyince öğretmen Özlem Feraye Önder bu kez İdare Mahkemesi’ne başvurdu ve kaymakamlık kararının kaldırılmasını istedi.

İdare Mahkemesi’nin kararı beklenirken, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü, görevlendirdiği müfettiş raporu doğrultusunda hem öğretmen Özlem Feraye Önder’i, hem okul müdürünün görev yerlerini değiştirdi. Müdür kent içinde bir başka okula tayin edilirken, Adapazarı’ndan 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi’ndeki okula atanan öğretmen Özlem Feraye Önder, rapor aldı ve atama kararının durdurulması için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

'Cezalandırılan yine ben oldum'

Okul müdürünü kendisine mobbing uyguladığı gerekçesiyle şikayet edildiği için sürgüne gönderildiğini ileri süren öğretmen Önder, "Cezalandırılan yine ben oldum. Beni sürgün ettiler. Benim 9 yaşında ilkokul üçüncü sınıfa giden engelli oğlum var. Ona kim göz kulak olacak?" diyerek tepki gösterdi.

(personelmeb)

> Öğretmenin 'Mobbing' şikayetine sürgün gibi karar

Adapazarı'nda müdürün kendisine mobbing uyguladığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan öğretmeni Özlem Feraye Önder, 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi'ne atandı.

mobbingBunu sürgün olarak değerlendiren 20 yıllık öğretmen Önder "Benim 9 yaşında özürlü oğlum var. Ben şimdi nasıl Adapazarı'ndan kalkıp her gün o ilçeye giderim" diyerek atamaya tepki gösterdi.

Adapazarı’nın yeni yerleşim bölgesi Camili Mahallesi’nde bulunan Tes- İş Adapazarı Anadolu Lisesi’nde görev yapan resim öğretmeni Özlem Feraye Önder, 6 ay önce okul müdürü hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Önder verdiği dilekçede, okuldaki bazı uygulamaları nedeniyle ters düşün Milli Eğitim’e şikayet ettiği okul müdürünün kendisine baskı yaptığını ve ’mobbing’ uyguladığını iddia etti. Savcının, müdür hakkında soruşturma açmasına kaymakamlık izin vermeyince öğretmen Özlem Feraye Önder bu kez İdare Mahkemesi’ne başvurdu ve kaymakamlık kararının kaldırılmasını istedi.

İdare Mahkemesi’nin kararı beklenirken, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü, görevlendirdiği müfettiş raporu doğrultusunda hem öğretmen Özlem Feraye Önder’i, hem okul müdürünün görev yerlerini değiştirdi. Müdür kent içinde bir başka okula tayin edilirken, Adapazarı’ndan 30 kilometre uzaklıktaki Ferizli İlçesi’ndeki okula atanan öğretmen Özlem Feraye Önder, rapor aldı ve atama kararının durdurulması için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

'Cezalandırılan yine ben oldum'

Okul müdürünü kendisine mobbing uyguladığı gerekçesiyle şikayet edildiği için sürgüne gönderildiğini ileri süren öğretmen Önder, "Cezalandırılan yine ben oldum. Beni sürgün ettiler. Benim 9 yaşında ilkokul üçüncü sınıfa giden engelli oğlum var. Ona kim göz kulak olacak?" diyerek tepki gösterdi.

(personelmeb)

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 Ocak 2013 12:17

Gösterim: 2910


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.