Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YÖK’ün aldığı karara göre, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrosundan çıkarılan adayların, lisansüstü eğitimle de ilişkileri kesilecek.

YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin usul ve esasların belirlendiği 12 Şubat 2015 tarihli genel kurul toplantısında YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişiklerinin kesilmesi kararı alındığını duyurdu.

YÖK’ten Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin yapılan açıklama şöyle;

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın, "Öğrenim  Süresi" başlıklı 10. maddesinin 4. fıkrasının "YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişikleri kesilir." şeklinde değiştirilmesi Genel Kurul'un 12.02.2015 tarihli toplantısında uygun bulunmuştur.

> YÖK’ten ÖYP ile ilgili önemli karar

YÖK’ün aldığı karara göre, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrosundan çıkarılan adayların, lisansüstü eğitimle de ilişkileri kesilecek.

YÖK, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin usul ve esasların belirlendiği 12 Şubat 2015 tarihli genel kurul toplantısında YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişiklerinin kesilmesi kararı alındığını duyurdu.

YÖK’ten Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’na (ÖYP) ilişkin yapılan açıklama şöyle;

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın, "Öğrenim  Süresi" başlıklı 10. maddesinin 4. fıkrasının "YÖK tarafından ilan edilen lisansüstü eğitim kontenjanlarına yerleştirilen araştırma görevlilerinin ÖYP kadrosu ile ilişiklerinin kesilmesi halinde, lisansüstü eğitimle de ilişikleri kesilir." şeklinde değiştirilmesi Genel Kurul'un 12.02.2015 tarihli toplantısında uygun bulunmuştur.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 17:12

Gösterim: 1668

Servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamaya tepki geldi.  Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, alınan kararın doğru olmadığını, yaş sınırlaması yerine eğitim istediklerini belirtti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamasına sektörden tepki geldi.

Edirne Şöförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, yaş sınırlamasıyla sektörün insan gücünde tıkanma yaşanabileceğini belirtti.

Ankara Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı ise tecrübenin yaşla değil sürücülükte direksiyon başında gerçekleşeceğini söyledi.

Düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Elmadağlı, şunları kaydetti:

"Alınan kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Yaş sınırlaması yerine, eğitim istiyoruz. Yıl tecrübe sağlamaz. Ehliyetini alan bir genç çalışmak için 26 yaşını mı bekleyecek? Babası servisçi. Oldu da vefat etti. Servis oğluna intikal etti. Ne yapacak bu genç? 26 yaşını mı bekleyecek? Daha önce aranan 3 yıl süreyle E sınıfı sürücü belgesine sahip olma şartını 5 yıla, B sınıfı  sürücü belgesine sahip olma şartını ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmasının da doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Tecrübenin direksiyon başında kazanılacağını savunarak düzenlemenin buna göre yapılmasını savunduk, savunuyoruz."

"İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar"

İstanbul Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk ise yaş sınırlamasından daha çok sıkı bir eğitim ve denetim beklediklerini ifade etti.

Neredeyse her önüne gelenin servis kullanabilir hale geldiği İstanbul'da özellikle sıkı denetimlerin şart olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle konuştu:

"Şimdi 26 yaşında kadar servis soförü çalıştıramayacağız. 60 yaşındaki adamın gözleri görmüyor, 50 yaşındakinin refleksleri zayıflıyor biz kimi çalıştıracağız? Servis araçlarının hız sınırları belli. Bu sınırın üzerine çıktığımız zaman bunun cezası var. O zaman çözüm odaklı değil de günü birlik çözümlerle uğraşıyoruz. Sağlam bir eğitim isityoruz. Eğitim sonrası verilen sertifikaların da hem denetimlerde hem sözleşmelerde hem de çalışma izni alınırken aranmasını istiyoruz. Cebimizde onlarca kart var, belge var."

Belgelerin iki yıl sonra geçersiz olduğunu hatırlatan Öztürk, "Her önüne gelen bu işi yapmamalı, şu anda İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar. Herkes servisçi, askerden gelen, emekli olan, işi bozulan servise çıkıyor, bunlarda sıkı denetlenmeli" ifadesini kullandı.

Bakan Elvan'ın açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından gündeme gelen servis araçlarıyla ilgili, "Şehirlerarası otobüs şoförleri için bir şart var, 26 yaş. Yaşının en az 26 olma şartı. Bu uygulamayı servis şoförleri için de getirdik. Yani 26 yaşının altındaki vatandaşlarımız hiçbir şekilde servis şoförü olarak artık çalışamayacaklar" açıklamasını yapmıştı.

> Servis şoförlerinden yaş sınırlamasına tepki

Servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamaya tepki geldi.  Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, alınan kararın doğru olmadığını, yaş sınırlaması yerine eğitim istediklerini belirtti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, servis şoförlüğü yaş şartının 26'ya çıkarılacağına ilişkin açıklamasına sektörden tepki geldi.

Edirne Şöförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erbey Kılıç, yaş sınırlamasıyla sektörün insan gücünde tıkanma yaşanabileceğini belirtti.

Ankara Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı ise tecrübenin yaşla değil sürücülükte direksiyon başında gerçekleşeceğini söyledi.

Düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Elmadağlı, şunları kaydetti:

"Alınan kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Yaş sınırlaması yerine, eğitim istiyoruz. Yıl tecrübe sağlamaz. Ehliyetini alan bir genç çalışmak için 26 yaşını mı bekleyecek? Babası servisçi. Oldu da vefat etti. Servis oğluna intikal etti. Ne yapacak bu genç? 26 yaşını mı bekleyecek? Daha önce aranan 3 yıl süreyle E sınıfı sürücü belgesine sahip olma şartını 5 yıla, B sınıfı  sürücü belgesine sahip olma şartını ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmasının da doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Tecrübenin direksiyon başında kazanılacağını savunarak düzenlemenin buna göre yapılmasını savunduk, savunuyoruz."

"İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar"

İstanbul Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk ise yaş sınırlamasından daha çok sıkı bir eğitim ve denetim beklediklerini ifade etti.

Neredeyse her önüne gelenin servis kullanabilir hale geldiği İstanbul'da özellikle sıkı denetimlerin şart olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle konuştu:

"Şimdi 26 yaşında kadar servis soförü çalıştıramayacağız. 60 yaşındaki adamın gözleri görmüyor, 50 yaşındakinin refleksleri zayıflıyor biz kimi çalıştıracağız? Servis araçlarının hız sınırları belli. Bu sınırın üzerine çıktığımız zaman bunun cezası var. O zaman çözüm odaklı değil de günü birlik çözümlerle uğraşıyoruz. Sağlam bir eğitim isityoruz. Eğitim sonrası verilen sertifikaların da hem denetimlerde hem sözleşmelerde hem de çalışma izni alınırken aranmasını istiyoruz. Cebimizde onlarca kart var, belge var."

Belgelerin iki yıl sonra geçersiz olduğunu hatırlatan Öztürk, "Her önüne gelen bu işi yapmamalı, şu anda İstanbul'da servisçi olmayanı dövüyorlar. Herkes servisçi, askerden gelen, emekli olan, işi bozulan servise çıkıyor, bunlarda sıkı denetlenmeli" ifadesini kullandı.

Bakan Elvan'ın açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından gündeme gelen servis araçlarıyla ilgili, "Şehirlerarası otobüs şoförleri için bir şart var, 26 yaş. Yaşının en az 26 olma şartı. Bu uygulamayı servis şoförleri için de getirdik. Yani 26 yaşının altındaki vatandaşlarımız hiçbir şekilde servis şoförü olarak artık çalışamayacaklar" açıklamasını yapmıştı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 11:03

Gösterim: 1826

Milli Eğitim Bakanlığı, "Tablet Çöktü" ve "Fatih Projesi Böyle Sınıfta Kaldı" başlıklı haberlerde yer alan bütçe rakamlarının afaki olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede, "Tablet Çöktü" manşetiyle ve aynı gazetenin internet sitesinde "Fatih Projesi Böyle Sınıfta Kaldı" başlığıyla haberler yayınlandığı anımsatıldı.

FATİH Projesi'nin, 22 Kasım 2010'da MEB ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında imzalanan protokolle başlatıldığı hatırlatılan açıklamada, 2011'de projeye ilişkin planlamanın yapıldığı ve 2012'de ise pilot uygulamaların başlatıldığı belirtildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının ihale sürecini yürüttüğü ve etkileşimli tahta alımlarında 114 bin 921 sınıfının tamamına etkileşimli tahta yerleştirildiği anımsatılan açıklamada, 2015 sonuna kadar 318 bin 644 etkileşimli tahtanın dağıtım ve kurulumlarının tamamlanacağı, böylece 433 bin 565 dersliğe etkileşimli tahta kurulmuş olacağı vurgulandı.

20 bin 269 okula çok fonksiyonlu yazıcı dağıtıldığı, 2015 sonuna kadar da 25 bin 384 çok fonksiyonlu yazıcının okullara dağıtımının ve kurulumunu tamamlanacağı aktarılan açıklamada, böylece 45 bin 653 okulda çok fonksiyonlu yazıcı kurulumunun yapılacağı ifade edildi.

Meslek liseleri hariç 81 ildeki 3 bin 516 lisede geniş bant hızlı internet altyapısı kurulumlarının tamamlandığı kaydedilen açıklamada, 4 bin 462 okulda geniş bant hızlı internet altyapısı çalışmalarının sürdüğü, 9 bin 52 okulda ise ihale sürecinin tamamlandığı ve çalışmalara başlanacağı aktarıldı.

Bu yıl 10 bin okulun fiber internet altyapısı için ihaleye çıkılmasının planlandığı kaydedilen açıklamada, böylece, 27 bin 30 okulun fiber internet altyapısının tamamlanacağı belirtildi.

Halihazırda 4 bin okulun uydu internet ve 35 bin 684 okulun ADSL bağlantısıyla erişim imkanının sağlandığı anlatılan açıklamada, tüm okulların fiber internet erişimi için çalışmaların bittiği, hizmetin 2015 yılı ilk çeyreğinde verilmeye başlanacağı ifade edildi.

Ön koşul etkileşimli tahta kurulması

Geniş bant hızlı internet altyapısı ve etkileşimli tahta kurulumları tamamlanan okullardaki öğretmenlere ve 9. sınıf öğrencilerine 737 bin 800 tablet bilgisayar dağıtıldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"2015 yılı içerisinde yaklaşık 700 bin tabletin dağıtımı planlanmış ve ihale süreci başlatılmıştır. Şubat 2016'da 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın dağıtımına başlanması planlanmaktadır. Eğitimde FATİH Projesi kapsamında tablet bilgisayar dağıtımları 5. ve 9. sınıf öğrencilerinden başlayacak şekilde planlanmıştır. Bu süreçte tablet bilgisayar dağıtımı için ön koşul okullardaki etkileşimli tahta kurulumlarının ve internet altyapısının tamamlanmasıdır. Şimdiye kadar bu koşulları sağlayan okullarda tablet bilgisayar dağıtımı yapılmıştır."

Açıklamada, proje kapsamında, 100 binlerce eğitsel içeriğe sahip ve ücretsiz olarak eğitim camiasının hizmetine sunulan özel portaller hariç 150 binden fazla eğitsel içeriğin üretildiği kaydedildi.

Proje, bilhassa son dönemlerde hız kazandı

Bu içeriklerin Eğitim Bilişim Ağı'ndan (EBA) yayınlanarak, öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Haberde yer alan bütçe rakamlarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik afaki rakamlardır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Görülmektedir ki proje, bilhassa son dönemlerde artan bir hız ve ivme kazanmıştır. Hem ülkemizde eğitimle teknolojinin bütünleşmesini hem de yerli bilişim teknolojilerinin dünyayla rekabet edebilecek bir seviyeye gelmesini sağlayacak, dünya çapında eşi benzeri bulunmayan ve yüzlerce alt projeden oluşan büyük bir projeyi hayata geçirmek için Bakanlık olarak ciddi bir kaynak ve çaba sarf etmekteyiz, etmeye de devam edeceğiz."

> MEB’den Fatih Projesi iddialarına yalanlama

Milli Eğitim Bakanlığı, "Tablet Çöktü" ve "Fatih Projesi Böyle Sınıfta Kaldı" başlıklı haberlerde yer alan bütçe rakamlarının afaki olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede, "Tablet Çöktü" manşetiyle ve aynı gazetenin internet sitesinde "Fatih Projesi Böyle Sınıfta Kaldı" başlığıyla haberler yayınlandığı anımsatıldı.

FATİH Projesi'nin, 22 Kasım 2010'da MEB ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında imzalanan protokolle başlatıldığı hatırlatılan açıklamada, 2011'de projeye ilişkin planlamanın yapıldığı ve 2012'de ise pilot uygulamaların başlatıldığı belirtildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının ihale sürecini yürüttüğü ve etkileşimli tahta alımlarında 114 bin 921 sınıfının tamamına etkileşimli tahta yerleştirildiği anımsatılan açıklamada, 2015 sonuna kadar 318 bin 644 etkileşimli tahtanın dağıtım ve kurulumlarının tamamlanacağı, böylece 433 bin 565 dersliğe etkileşimli tahta kurulmuş olacağı vurgulandı.

20 bin 269 okula çok fonksiyonlu yazıcı dağıtıldığı, 2015 sonuna kadar da 25 bin 384 çok fonksiyonlu yazıcının okullara dağıtımının ve kurulumunu tamamlanacağı aktarılan açıklamada, böylece 45 bin 653 okulda çok fonksiyonlu yazıcı kurulumunun yapılacağı ifade edildi.

Meslek liseleri hariç 81 ildeki 3 bin 516 lisede geniş bant hızlı internet altyapısı kurulumlarının tamamlandığı kaydedilen açıklamada, 4 bin 462 okulda geniş bant hızlı internet altyapısı çalışmalarının sürdüğü, 9 bin 52 okulda ise ihale sürecinin tamamlandığı ve çalışmalara başlanacağı aktarıldı.

Bu yıl 10 bin okulun fiber internet altyapısı için ihaleye çıkılmasının planlandığı kaydedilen açıklamada, böylece, 27 bin 30 okulun fiber internet altyapısının tamamlanacağı belirtildi.

Halihazırda 4 bin okulun uydu internet ve 35 bin 684 okulun ADSL bağlantısıyla erişim imkanının sağlandığı anlatılan açıklamada, tüm okulların fiber internet erişimi için çalışmaların bittiği, hizmetin 2015 yılı ilk çeyreğinde verilmeye başlanacağı ifade edildi.

Ön koşul etkileşimli tahta kurulması

Geniş bant hızlı internet altyapısı ve etkileşimli tahta kurulumları tamamlanan okullardaki öğretmenlere ve 9. sınıf öğrencilerine 737 bin 800 tablet bilgisayar dağıtıldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"2015 yılı içerisinde yaklaşık 700 bin tabletin dağıtımı planlanmış ve ihale süreci başlatılmıştır. Şubat 2016'da 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın dağıtımına başlanması planlanmaktadır. Eğitimde FATİH Projesi kapsamında tablet bilgisayar dağıtımları 5. ve 9. sınıf öğrencilerinden başlayacak şekilde planlanmıştır. Bu süreçte tablet bilgisayar dağıtımı için ön koşul okullardaki etkileşimli tahta kurulumlarının ve internet altyapısının tamamlanmasıdır. Şimdiye kadar bu koşulları sağlayan okullarda tablet bilgisayar dağıtımı yapılmıştır."

Açıklamada, proje kapsamında, 100 binlerce eğitsel içeriğe sahip ve ücretsiz olarak eğitim camiasının hizmetine sunulan özel portaller hariç 150 binden fazla eğitsel içeriğin üretildiği kaydedildi.

Proje, bilhassa son dönemlerde hız kazandı

Bu içeriklerin Eğitim Bilişim Ağı'ndan (EBA) yayınlanarak, öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Haberde yer alan bütçe rakamlarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik afaki rakamlardır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Görülmektedir ki proje, bilhassa son dönemlerde artan bir hız ve ivme kazanmıştır. Hem ülkemizde eğitimle teknolojinin bütünleşmesini hem de yerli bilişim teknolojilerinin dünyayla rekabet edebilecek bir seviyeye gelmesini sağlayacak, dünya çapında eşi benzeri bulunmayan ve yüzlerce alt projeden oluşan büyük bir projeyi hayata geçirmek için Bakanlık olarak ciddi bir kaynak ve çaba sarf etmekteyiz, etmeye de devam edeceğiz."

Son Güncelleme: Pazar, 22 Şubat 2015 10:15

Gösterim: 1354

Eğitimciler Birliği Sendikası'nın (Eğitim-Bir-Sen) 5. Olağan Genel Kurulu'nda, genel başkanlığa Ali Yalçın seçildi.

Sendikanın yeni genel başkanı Ali Yalçın, seçim sonuçları açıklandıktan sonra yaptığı teşekkür konuşmasında, "Birbirimizin asla rakibi olmadık. Bu yarışta çıkan sonuca göre, bize sorumluluğu tevdi ettiniz. Bu sorumluluğun altından kalkmak, bunun hakkını vermek, sendikamızı vakti kuşanarak zirveden yeni ufuklara taşımak için bundan sonra hizmetinizde, emrinizde olacağız" dedi.

Sendikalarının, daha ileriye gidebilecek, daha büyük işler yapabilecek, insanlık için daha faydalı çalışmalara imza atabilecek güçte olduğunu ifade eden Yalçın, bunu hep birlikte yapacaklarını belirtti.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Adayı Ahmet Özer ise Genel Kurul'un demokrasi şöleni halinde geçtiğini vurgulayarak, "Ali Yalçın başkanlığında oluşturulan yönetime başarılar diliyorum. Allah muvaffak eylesin. Oy veren, vermeyen tüm delegasyona teşekkür ediyorum. Bu davaya gönül veren tüm dava erlerini saygıyla, sevgiyle selamlıyorum" diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya da kardeşliğin ve dostluğun baki olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"5. Olağan Genel Kurulumuz kardeşliğe ve dostluğa sahne oldu. 81 ilden kalkıp geldiniz, bu şölene ortak oldunuz. Bugün ayrı gayrımız yoktu, sadece demokratik bir yarış vardı. O yarışımız bugün itibarıyla bitmiştir. Eğitim-Bir-Senimizdeki kardeşlik, irilik, dirilik devam edecektir. Seçim sonucu eğitim çalışanları ve Türkiye için hayırlı olsun."

Seçim sonucuna göre yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:

Ali Yalçın (Genel Başkan), Latif Selvi (Genel Başkan Vekili), Mithat Sevin (Genel Başkan Yardımcısı/Mali İşler), Ramazan Çakırcı (Genel Başkan Yardımcısı/Teşkilatlanma), Şükrü Kolukısa (Genel Başkan Yardımcısı/Basın ve İletişim), Atilla Olçum (Genel Başkan Yardımcısı/Eğitim ve Sosyal İşler), Hasan Yalçın Yayla (Genel Başkan Yardımcısı/Mevzuat ve Toplu Sözleşme)

> Eğitim-Bir-Sen’in yeni başkanı belli oldu

Eğitimciler Birliği Sendikası'nın (Eğitim-Bir-Sen) 5. Olağan Genel Kurulu'nda, genel başkanlığa Ali Yalçın seçildi.

Sendikanın yeni genel başkanı Ali Yalçın, seçim sonuçları açıklandıktan sonra yaptığı teşekkür konuşmasında, "Birbirimizin asla rakibi olmadık. Bu yarışta çıkan sonuca göre, bize sorumluluğu tevdi ettiniz. Bu sorumluluğun altından kalkmak, bunun hakkını vermek, sendikamızı vakti kuşanarak zirveden yeni ufuklara taşımak için bundan sonra hizmetinizde, emrinizde olacağız" dedi.

Sendikalarının, daha ileriye gidebilecek, daha büyük işler yapabilecek, insanlık için daha faydalı çalışmalara imza atabilecek güçte olduğunu ifade eden Yalçın, bunu hep birlikte yapacaklarını belirtti.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Adayı Ahmet Özer ise Genel Kurul'un demokrasi şöleni halinde geçtiğini vurgulayarak, "Ali Yalçın başkanlığında oluşturulan yönetime başarılar diliyorum. Allah muvaffak eylesin. Oy veren, vermeyen tüm delegasyona teşekkür ediyorum. Bu davaya gönül veren tüm dava erlerini saygıyla, sevgiyle selamlıyorum" diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya da kardeşliğin ve dostluğun baki olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"5. Olağan Genel Kurulumuz kardeşliğe ve dostluğa sahne oldu. 81 ilden kalkıp geldiniz, bu şölene ortak oldunuz. Bugün ayrı gayrımız yoktu, sadece demokratik bir yarış vardı. O yarışımız bugün itibarıyla bitmiştir. Eğitim-Bir-Senimizdeki kardeşlik, irilik, dirilik devam edecektir. Seçim sonucu eğitim çalışanları ve Türkiye için hayırlı olsun."

Seçim sonucuna göre yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:

Ali Yalçın (Genel Başkan), Latif Selvi (Genel Başkan Vekili), Mithat Sevin (Genel Başkan Yardımcısı/Mali İşler), Ramazan Çakırcı (Genel Başkan Yardımcısı/Teşkilatlanma), Şükrü Kolukısa (Genel Başkan Yardımcısı/Basın ve İletişim), Atilla Olçum (Genel Başkan Yardımcısı/Eğitim ve Sosyal İşler), Hasan Yalçın Yayla (Genel Başkan Yardımcısı/Mevzuat ve Toplu Sözleşme)

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 08:45

Gösterim: 1070

ÖSYM, 15 Mart 2015 tarihinde yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) başka illerden gelerek Ankara'da toplam 40 engelli adayın gireceğini açıkladı

ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS)  girecek engelli adaylarla ilgili yazılı açıklama yaptı.  ÖSYM’den yapılan açıklamada, 15 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan  2015-YGS’ye girmek isteyen 2 milyon 46 bin 716 adaydan toplam 4 bin 646 adayın engelli aday olarak kayıt yaptırdığı, bu sayılara sınavsız geçişe başvuran adayların dahil olmadığı ve başka illerden gelerek Ankara’da sınava girecek aday sayısının ise 40 olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı;

2015-YGS’ye başvuran engelli adayların hepsi elektronik niteliği olmayan alet veya cihazlarını kullanarak kendi bulundukları illerde sınava girebileceklerdir. Ancak; 4.646 adaydan sadece 123 engelli aday kullanageldiği elektronik nitelikte ancak sınav güvenliğini zedeleyebilecek nitelikte olan cihazları ile sınava girme talebinde bulunmuş ve şimdiye kadar bu haliyle sınavlara giremedikleri halde Ankara’da ÖSYM tarafından her türden elektronik iletişimi kesilmiş olan binalarda sınava girmeyi tercih etmişlerdir. Bunlardan 82 aday zaten Ankara’da ikamet etmekte olup Ankara dışında yaşadığı halde Ankara’ya gelmek durumunda olan engelli aday sayısı 40’dır. Ankara’da sınava girecek olan bu adayları 32’si tek başına bir salonda kendilerine verilen okuyucu ve işaretleyici yardımı ile sınava gireceklerdir.

Ankara dışından gelip tek başına bir salonda sınava girecek olan adayların 6’sı görme engelli, 8’i işitme engellidir. Bu adaylar 3’ü ise hem görme hem de işitme engellidir. Benzeri şekilde çoklu salonda sınava girmek isteyen ve Ankara dışından gelen 2 aday görme engelli, 24 aday işitme engelli, 2 aday süreğen ve 1 aday dil ve konuşma engellidir.

Ayrıca 2015-YGS'de görme engelli adaylara 18 punto ve 22 punto kitapçıkla sınava girme imkanı tanınmıştır. Bu kapsamda talepte bulunan 21 adayın 18 punto kitapçıkla ve 26 adayın da 22 punto kitapçıkla Ankara’da sınava girmesi sağlanacaktır.  

Sınava girmek üzere başvuran engelli adaylardan;

- 1.512 aday görme engellidir,

- 1.004 aday işitme engellidir,

- 380 aday zihinsel engellidir,

- 1.428 aday bedensel engellidir (283 aday tekerlekli sandalye kullanmaktadır),

- 97 aday dil ve konuşma engellidir (işitme engelli grubundaki adaylardır),

- 928  aday ise diğer engellidir (süreğen-kronik hastalıklar gruplarındaki adaylardır),

- 380 adayın durumu sınıflanamayan engellidir (özgül öğrenme güçlüğü, yaygın gelişimsel bozukluk ve ruhsal duygusal ve benzeri engelli adaylardır).

> 40 engelli aday YGS’ye Ankara’da girecek

ÖSYM, 15 Mart 2015 tarihinde yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) başka illerden gelerek Ankara'da toplam 40 engelli adayın gireceğini açıkladı

ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS)  girecek engelli adaylarla ilgili yazılı açıklama yaptı.  ÖSYM’den yapılan açıklamada, 15 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan  2015-YGS’ye girmek isteyen 2 milyon 46 bin 716 adaydan toplam 4 bin 646 adayın engelli aday olarak kayıt yaptırdığı, bu sayılara sınavsız geçişe başvuran adayların dahil olmadığı ve başka illerden gelerek Ankara’da sınava girecek aday sayısının ise 40 olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı;

2015-YGS’ye başvuran engelli adayların hepsi elektronik niteliği olmayan alet veya cihazlarını kullanarak kendi bulundukları illerde sınava girebileceklerdir. Ancak; 4.646 adaydan sadece 123 engelli aday kullanageldiği elektronik nitelikte ancak sınav güvenliğini zedeleyebilecek nitelikte olan cihazları ile sınava girme talebinde bulunmuş ve şimdiye kadar bu haliyle sınavlara giremedikleri halde Ankara’da ÖSYM tarafından her türden elektronik iletişimi kesilmiş olan binalarda sınava girmeyi tercih etmişlerdir. Bunlardan 82 aday zaten Ankara’da ikamet etmekte olup Ankara dışında yaşadığı halde Ankara’ya gelmek durumunda olan engelli aday sayısı 40’dır. Ankara’da sınava girecek olan bu adayları 32’si tek başına bir salonda kendilerine verilen okuyucu ve işaretleyici yardımı ile sınava gireceklerdir.

Ankara dışından gelip tek başına bir salonda sınava girecek olan adayların 6’sı görme engelli, 8’i işitme engellidir. Bu adaylar 3’ü ise hem görme hem de işitme engellidir. Benzeri şekilde çoklu salonda sınava girmek isteyen ve Ankara dışından gelen 2 aday görme engelli, 24 aday işitme engelli, 2 aday süreğen ve 1 aday dil ve konuşma engellidir.

Ayrıca 2015-YGS'de görme engelli adaylara 18 punto ve 22 punto kitapçıkla sınava girme imkanı tanınmıştır. Bu kapsamda talepte bulunan 21 adayın 18 punto kitapçıkla ve 26 adayın da 22 punto kitapçıkla Ankara’da sınava girmesi sağlanacaktır.  

Sınava girmek üzere başvuran engelli adaylardan;

- 1.512 aday görme engellidir,

- 1.004 aday işitme engellidir,

- 380 aday zihinsel engellidir,

- 1.428 aday bedensel engellidir (283 aday tekerlekli sandalye kullanmaktadır),

- 97 aday dil ve konuşma engellidir (işitme engelli grubundaki adaylardır),

- 928  aday ise diğer engellidir (süreğen-kronik hastalıklar gruplarındaki adaylardır),

- 380 adayın durumu sınıflanamayan engellidir (özgül öğrenme güçlüğü, yaygın gelişimsel bozukluk ve ruhsal duygusal ve benzeri engelli adaylardır).

Son Güncelleme: Cuma, 20 Şubat 2015 14:58

Gösterim: 1424


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.