Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Dünyada 20’den fazla ülkede öğretmenlere eğitimde teknolojinin önemini anlatan Eğitim Uzmanı Stannerd, tabletlerin çok iyi araçlar olduğu kadar nasıl kullanıldığının da çok önemli olduğunu ve amaca uygun kullanılması gerektiğini belirtti.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, 20’den fazla ülkede binlerce öğretmene eğitimde teknolojinin önemini anlatan Russell Stannard, Türkiye’deki okullarda kullanılan tablet bilgisayarlar için, “Tablet kullanımı hâlâ deneysel aşamada. Tabletler çok iyi araçlar olabilir ama sınıfta nasıl kullanıldığı çok önemli. Amaca uygun kullanılabiliyor olmasının yanı sıra limit konulması gerekir” dedi.
EĞİTİMDE teknolojinin önemini anlatan konuşmalar yapan Warwick Üniversitesi Uygulamalı Dilbilim Bölümü Öğretim Görevlisi Russell Stannard, eğitimde teknolojinin yardımıyla anında, birebir öğrenmenin mümkün olduğunu savunuyor. Bilfen İlköğretim Okulları’nın davetlisi olarak geçen ay İstanbul’da öğrenme aracı olarak kullandığı JING, My Brain Shark, Tricider ve Present Me programlarını anlatan Stannard’la teknolojinin öğrenme üzerindeki etkilerini konuştuk apotheke-zag.de.
Teknoloji ile öğrenme arasındaki ilişki nedir?
- Eğitim teknolojileri öğrenmeyi öğrenci merkezli yapabilir. Öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanılabilecek en iyi araçlardan biridir. Öğrencinin özgürce tasarlamasını, kendini geliştirmesini ve yapabileceklerinin farkında olmasını sağlarsınız. Öğrenciyle öğretmen arasındaki interaktif ilişki tüm hayata yayılmış olur.
Çocuğun teknoloji kullanma sınırını nasıl belirleyeceğiz?
- Çok akıllıca bir seçim ve yönlendirme yapmak gerekiyor. Teknoloji ile çocuğun ilişkisini gözlemleyerek, deneyimleyerek sınırlarını belirlemek gerekir.
Tablet kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de tablet ve akıllı tahtalı eğitim yaygınlaştırılıyor...
- Tabletler çok iyi araçlar olabilir ama sınıfta nasıl kullanıldığı çok önemli. Sadece kullanıyor olmak için kullanmamak gerekiyor. Çok hassas bir konu. Amaca uygunsa kullanılabiliyor olmasının yanı sıra limitlenmesi gerekir. İyi kullanılırsa çok faydalı araçlara dönüşebilir.
Yurtdışında sınıflarda tablet kullanımı yaygın mı?
- Hâlâ deneysel olarak kullanılıyor. Daha tam olarak yaygınlaşmış değil. Yeni yeni kullanılıyor.
PAYLAŞIM ŞART
Çocuk kaç yaşında bilgisayarla tanışmalı?
- Bu konunun çocuğun sağlığı açısından düşünülmesi gerekiyor. Çocuğun ekranla çok fazla vakit geçirmemesini sağlamak gerekiyor. Bu hem göz sağlıkları için bir problem hem de sosyal hayatlarının önüne geçen bir engel. Çocuklar tablet kullanımı sırasında da paylaşımcı olarak sosyal olmalılar ve dışarıdaki hayattan kopmamalılar.
Ödevlerde teknolojiyi nasıl kullanmalı?
- Ders dışındaki zamanlarda öğrenciler teknoloji kullanımına çok fazla yöneliyorlar. Birçok paylaşım programı ve linkler üzerinden öğretmen kontrolünde ödev yapmalarını, arkadaşlarıyla paylaşmalarını, farklı ülkelerden yazışma arkadaşları edinerek dillerini geliştirmelerini sağlayabiliriz.
Twitter’ın öğretmenler odası, Facebook’un öğretmen kontrolünde bir sınıf ve blogların da ödev sahasına dönüştüğü tezi tartışılıyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
- Ben twitter’ın kişinin kendi gelişimi, kendini ifade edebilmesi için önemli bir araç olduğu ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Ama öğrenim sırasında kullanımını çok tercih etmiyorum. Facebook’un ise öğrenim için kesinlikle uygun bir ortam olmadığını düşünüyorum. Bloglar benim de öğrenme biçimlerimde savunduğum alanlar. Doğru kullanıldığı takdirde ödev yapmak, hazırlanan sunumları paylaşmak, kendilerini ifade eden metinler yazmak ve bunu paylaşmak için interaktif, geri dönüşlü doğru bir saha olduğu kanaatindeyim.
Hangi dersi öğretmek için teknoloji daha etkilidir?
- İnsanların interaktif halde grup içinde çalışacakları dersler için teknoloji kullanılmalı. Özellikle dil öğretiminde çok faydalı bir araç.
Öğrenmeyi pekiştiren yöntemler
- JING sayesinde öğrencilerden gelen ödevleri inceleyip o ödevleri düzeltirken
videomu öğrencilerimle geri paylaşabilirim.
- İşlediğim derste bazı kelimelerin telaffuzunda öğrencilerin güçlük çektiğini fark ediyorum. Zorlanan
kelimelerde vurguların nasıl yapılması gerektiğini sesimle bir video olarak kaydediyor ve bu videonun linkini öğrencilerime gönderiyorum.
- Eğitim görsel ve işitsel olmalı.
- Öğretmen ve öğrenci paylaşımı sırasında, öğrenciler de kendi aralarında video gönderip birbirlerine geri bildirim yapabiliyorlar.
- Öğrenciler sunum yaptığında, kayıt yaptığında, paylaştığında öğrenme ve öğretme başka bir boyuta taşınıyor, çünkü bilgiyi kullanmış oluyor. Öğretilen üzerine bir şey inşa edildiğinde öğrenmeye başlıyorlar. Anahtar nokta: öğren.
- Powerpoint ve kamerayla kayıt yapabilen program sayesinde öğrenciler, yapılan çalışmaların üzerinde düşünme ve kaydetme imkanı buluyorlar. Bu da bilgilerin pekiştirilmesi ve yanlışların düzeltilmesi için büyük bir imkân yaratıyor.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dünyada 20’den fazla ülkede öğretmenlere eğitimde teknolojinin önemini anlatan Eğitim Uzmanı Stannerd, tabletlerin çok iyi araçlar olduğu kadar nasıl kullanıldığının da çok önemli olduğunu ve amaca uygun kullanılması gerektiğini belirtti.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, 20’den fazla ülkede binlerce öğretmene eğitimde teknolojinin önemini anlatan Russell Stannard, Türkiye’deki okullarda kullanılan tablet bilgisayarlar için, “Tablet kullanımı hâlâ deneysel aşamada. Tabletler çok iyi araçlar olabilir ama sınıfta nasıl kullanıldığı çok önemli. Amaca uygun kullanılabiliyor olmasının yanı sıra limit konulması gerekir” dedi.
EĞİTİMDE teknolojinin önemini anlatan konuşmalar yapan Warwick Üniversitesi Uygulamalı Dilbilim Bölümü Öğretim Görevlisi Russell Stannard, eğitimde teknolojinin yardımıyla anında, birebir öğrenmenin mümkün olduğunu savunuyor. Bilfen İlköğretim Okulları’nın davetlisi olarak geçen ay İstanbul’da öğrenme aracı olarak kullandığı JING, My Brain Shark, Tricider ve Present Me programlarını anlatan Stannard’la teknolojinin öğrenme üzerindeki etkilerini konuştuk apotheke-zag.de.
Teknoloji ile öğrenme arasındaki ilişki nedir?
- Eğitim teknolojileri öğrenmeyi öğrenci merkezli yapabilir. Öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanılabilecek en iyi araçlardan biridir. Öğrencinin özgürce tasarlamasını, kendini geliştirmesini ve yapabileceklerinin farkında olmasını sağlarsınız. Öğrenciyle öğretmen arasındaki interaktif ilişki tüm hayata yayılmış olur.
Çocuğun teknoloji kullanma sınırını nasıl belirleyeceğiz?
- Çok akıllıca bir seçim ve yönlendirme yapmak gerekiyor. Teknoloji ile çocuğun ilişkisini gözlemleyerek, deneyimleyerek sınırlarını belirlemek gerekir.
Tablet kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de tablet ve akıllı tahtalı eğitim yaygınlaştırılıyor...
- Tabletler çok iyi araçlar olabilir ama sınıfta nasıl kullanıldığı çok önemli. Sadece kullanıyor olmak için kullanmamak gerekiyor. Çok hassas bir konu. Amaca uygunsa kullanılabiliyor olmasının yanı sıra limitlenmesi gerekir. İyi kullanılırsa çok faydalı araçlara dönüşebilir.
Yurtdışında sınıflarda tablet kullanımı yaygın mı?
- Hâlâ deneysel olarak kullanılıyor. Daha tam olarak yaygınlaşmış değil. Yeni yeni kullanılıyor.
PAYLAŞIM ŞART
Çocuk kaç yaşında bilgisayarla tanışmalı?
- Bu konunun çocuğun sağlığı açısından düşünülmesi gerekiyor. Çocuğun ekranla çok fazla vakit geçirmemesini sağlamak gerekiyor. Bu hem göz sağlıkları için bir problem hem de sosyal hayatlarının önüne geçen bir engel. Çocuklar tablet kullanımı sırasında da paylaşımcı olarak sosyal olmalılar ve dışarıdaki hayattan kopmamalılar.
Ödevlerde teknolojiyi nasıl kullanmalı?
- Ders dışındaki zamanlarda öğrenciler teknoloji kullanımına çok fazla yöneliyorlar. Birçok paylaşım programı ve linkler üzerinden öğretmen kontrolünde ödev yapmalarını, arkadaşlarıyla paylaşmalarını, farklı ülkelerden yazışma arkadaşları edinerek dillerini geliştirmelerini sağlayabiliriz.
Twitter’ın öğretmenler odası, Facebook’un öğretmen kontrolünde bir sınıf ve blogların da ödev sahasına dönüştüğü tezi tartışılıyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
- Ben twitter’ın kişinin kendi gelişimi, kendini ifade edebilmesi için önemli bir araç olduğu ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Ama öğrenim sırasında kullanımını çok tercih etmiyorum. Facebook’un ise öğrenim için kesinlikle uygun bir ortam olmadığını düşünüyorum. Bloglar benim de öğrenme biçimlerimde savunduğum alanlar. Doğru kullanıldığı takdirde ödev yapmak, hazırlanan sunumları paylaşmak, kendilerini ifade eden metinler yazmak ve bunu paylaşmak için interaktif, geri dönüşlü doğru bir saha olduğu kanaatindeyim.
Hangi dersi öğretmek için teknoloji daha etkilidir?
- İnsanların interaktif halde grup içinde çalışacakları dersler için teknoloji kullanılmalı. Özellikle dil öğretiminde çok faydalı bir araç.
Öğrenmeyi pekiştiren yöntemler
- JING sayesinde öğrencilerden gelen ödevleri inceleyip o ödevleri düzeltirken
videomu öğrencilerimle geri paylaşabilirim.
- İşlediğim derste bazı kelimelerin telaffuzunda öğrencilerin güçlük çektiğini fark ediyorum. Zorlanan
kelimelerde vurguların nasıl yapılması gerektiğini sesimle bir video olarak kaydediyor ve bu videonun linkini öğrencilerime gönderiyorum.
- Eğitim görsel ve işitsel olmalı.
- Öğretmen ve öğrenci paylaşımı sırasında, öğrenciler de kendi aralarında video gönderip birbirlerine geri bildirim yapabiliyorlar.
- Öğrenciler sunum yaptığında, kayıt yaptığında, paylaştığında öğrenme ve öğretme başka bir boyuta taşınıyor, çünkü bilgiyi kullanmış oluyor. Öğretilen üzerine bir şey inşa edildiğinde öğrenmeye başlıyorlar. Anahtar nokta: öğren.
- Powerpoint ve kamerayla kayıt yapabilen program sayesinde öğrenciler, yapılan çalışmaların üzerinde düşünme ve kaydetme imkanı buluyorlar. Bu da bilgilerin pekiştirilmesi ve yanlışların düzeltilmesi için büyük bir imkân yaratıyor.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Salı, 30 Temmuz 2013 08:52
Gösterim: 1922
Okul öncesi eğitimde tam, yarı zamanlı ve hafta sonlarını da kapsayan eğitim modeli üzerinde çalışıldığı belirtildi.
Okula başlama yaşının 60 aya düşürülmesinin ardından çalışmalarını hızlandıran Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, 'Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'ni hayata geçirdi. Proje kapsamında, uzman bir ekip, İngiltere, İtalya, İrlanda, İspanya ve Portekiz'e ziyarette bulundu.
İster yarım ister tam zamanlı eğitim
Ardından incelemeler bir rapor halinde sunuldu. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
- Merkezi program bulunuyor ancak esas unsur esneklik. Türkiye’de de böyle olmalı.
- Tam, yarı zamanlı ve hafta sonlarını da kapsayan eğitim modelleri üretilmeli.
- Yoksulluk, engellilik, mevsimlik işçilik yapan ailelerin durumları göz önünde bulundurulmalı.
Kaynak Akşam
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Okul öncesi eğitimde tam, yarı zamanlı ve hafta sonlarını da kapsayan eğitim modeli üzerinde çalışıldığı belirtildi.
Okula başlama yaşının 60 aya düşürülmesinin ardından çalışmalarını hızlandıran Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, 'Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'ni hayata geçirdi. Proje kapsamında, uzman bir ekip, İngiltere, İtalya, İrlanda, İspanya ve Portekiz'e ziyarette bulundu.
İster yarım ister tam zamanlı eğitim
Ardından incelemeler bir rapor halinde sunuldu. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
- Merkezi program bulunuyor ancak esas unsur esneklik. Türkiye’de de böyle olmalı.
- Tam, yarı zamanlı ve hafta sonlarını da kapsayan eğitim modelleri üretilmeli.
- Yoksulluk, engellilik, mevsimlik işçilik yapan ailelerin durumları göz önünde bulundurulmalı.
Kaynak Akşam
Son Güncelleme: Salı, 30 Temmuz 2013 08:32
Gösterim: 1940
Danıştay, yurt dışındaki lisans programından mezun olan bir öğrencinin, diplomasına denklik verilmesi istemini belli koşullara bağlayan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kararını iptal etti.
Hollanda Maastricht Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Z.H’nın denklik talebini bazı şartlara bağlayan YÖK’ün kararını Danıştay 8. Dairesi, “Denklik talep edilen tüm yurtdışı hukuk fakültesi diplomaları için genel bir belirleme yapılmasında hakkaniyet bulunmayacağı” gerekçesiyle yürütmeyi durdurdu.
Danıştay 8. Dairesi 2012/7848 Esas sayılı kararında, “YÖK’ün yurt dışı hukuk fakültesi lisans mezunlarına denklik verilmesi için 11 hukuk dersini yerleştirileceği bir hukuk fakültesinde alması ve başarılı olması halinde diplomasının denkliğinin tanınacağı” şartına bağlamasını hakkaniyete aykırı buldu.
Danıştay yürütmeyi durdurma gerekçesinde ise, YÖK’ün Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin 9. maddesinin (c) bendinde; "Mezun olunan lisans programının Türkiye'deki eşdeğer programa göre alınması zorunlu görülen derslerinde eksiklik tespit edilenlere; Türkiye'deki bir üniversitede tamamlama eğitimine tabi tutularak bu dersleri almaları ve başarılı olduğunu belgelemeleri halinde denklik belgesi verilir. Tamamlama eğitimine katılmak isteyen öğrencilerin hangi üniversitelerde bu eğitimi alacakları, tamamlama eğitiminin süresi ve öğrencinin almak zorunda olduğu dersler Komisyonca belirlenir. Bu konuda gerektiğinde kanunun uzmanı kişilerden oluşan alt komisyonlar kurulabilir." Hükmüne vurgu yaptı.
Tamamlama eğitiminde hangi derslerin alınacağının tespitinde, İlgilinin mezun olduğu üniversiteden aldığı derslerin İçeriklerinin belirlenmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Danıştay 8. Dairesi, kararında şu görüşlere yer verdi:
“Özellikle Hukuk Fakültesi diplomasına denklik verilirken her ülkenin hukuk sisteminin farklı olması nedeniyle başvuruların her bir ülke ve üniversite açısından alınan dersler İtibarıyla ayrı ayrı incelenmesi ve bu hususta uzman görüşlerine de başvurularak bir karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemlerle tesis olunduğu üzere denklik talep edilen tüm yurt dışı hukuk fakültesi diplomaları için genel bir belirleme yapılmasında hakkaniyet bulunmayacağı açıktır. Nitekim, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 08.12.2011 tarihli toplantısında 17 adet dersin tamamlatılmasına karar verilmiş İken, dava konusu 25.04.2012 gün ve 12 sayılı kararında bu sayı 11 derse İndirilmiştir.
Davacının başvurusunun Konunun uzmanlarından oluşturulacak bir komisyona incelettirilmesi ve tamamlatılacak derslerin uzmanlardan alınacak rapora göre belirlenmesi gerekirken, genel bir tespiti 11 dersin alınması ve başarılı olunması halinde diplomaya denklik verileceğine İlişkin Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 25.04.2012 günlü ve 2012.12 sayılı dava konusu işlemi İle bu İşleme dayanarak yine YÖK Yürütme Kurulunca başvuru üzerine tesis olunan 13.6,2012 tarih ve 2012,18 sayılı kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 13.6.2012 tarih ve 2012.18 sayılı kararı İle Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 25.04.2012 günü ve 2012.12 sayılı ilke kararı yönünden yürütülmesinin durdurulması İsteminin kabulüne, kararın tebliğini izleyen günden İtibaren 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolu açık olmak üzere, 29/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Slovenya eski Dış İşleri Bakanı ve Avrupa Üniversitesi Kosova (ESLG) Rektörü Prof. Dr. Dimitrij Rupel, Türkiye'den vizesiz olarak uçakla sadece bir saat uzaklıkta olan Kosova'da AB standartlarında Türkçe Hukuk Fakültesi okuma fırsatı sunduklarını ifade etmiş ve Türk öğrencilerini Türkçe eğitim veren tek Avrupa ülkesi Kosova'da okumaya davet etmişti. Rektör Prof. Dr. Rupel, öğrencilerin http://eukostr.eu/ internet sitesinden başvuru yapabileceklerini de ifade etmişti.
"Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Kosova Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı arasında Eğitim Alanında İşbirliği Protokolü" imzalanmış, imzalanan protokol TBMM tarafından 6465 sayılı kanun ile onaylanarak yürürlüğe girmişti.
Danıştay 8. Dairesi, bu kararıyla tüm bu girişimlerin önünü açmış oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Danıştay, yurt dışındaki lisans programından mezun olan bir öğrencinin, diplomasına denklik verilmesi istemini belli koşullara bağlayan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kararını iptal etti.
Hollanda Maastricht Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Z.H’nın denklik talebini bazı şartlara bağlayan YÖK’ün kararını Danıştay 8. Dairesi, “Denklik talep edilen tüm yurtdışı hukuk fakültesi diplomaları için genel bir belirleme yapılmasında hakkaniyet bulunmayacağı” gerekçesiyle yürütmeyi durdurdu.
Danıştay 8. Dairesi 2012/7848 Esas sayılı kararında, “YÖK’ün yurt dışı hukuk fakültesi lisans mezunlarına denklik verilmesi için 11 hukuk dersini yerleştirileceği bir hukuk fakültesinde alması ve başarılı olması halinde diplomasının denkliğinin tanınacağı” şartına bağlamasını hakkaniyete aykırı buldu.
Danıştay yürütmeyi durdurma gerekçesinde ise, YÖK’ün Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin 9. maddesinin (c) bendinde; "Mezun olunan lisans programının Türkiye'deki eşdeğer programa göre alınması zorunlu görülen derslerinde eksiklik tespit edilenlere; Türkiye'deki bir üniversitede tamamlama eğitimine tabi tutularak bu dersleri almaları ve başarılı olduğunu belgelemeleri halinde denklik belgesi verilir. Tamamlama eğitimine katılmak isteyen öğrencilerin hangi üniversitelerde bu eğitimi alacakları, tamamlama eğitiminin süresi ve öğrencinin almak zorunda olduğu dersler Komisyonca belirlenir. Bu konuda gerektiğinde kanunun uzmanı kişilerden oluşan alt komisyonlar kurulabilir." Hükmüne vurgu yaptı.
Tamamlama eğitiminde hangi derslerin alınacağının tespitinde, İlgilinin mezun olduğu üniversiteden aldığı derslerin İçeriklerinin belirlenmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Danıştay 8. Dairesi, kararında şu görüşlere yer verdi:
“Özellikle Hukuk Fakültesi diplomasına denklik verilirken her ülkenin hukuk sisteminin farklı olması nedeniyle başvuruların her bir ülke ve üniversite açısından alınan dersler İtibarıyla ayrı ayrı incelenmesi ve bu hususta uzman görüşlerine de başvurularak bir karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemlerle tesis olunduğu üzere denklik talep edilen tüm yurt dışı hukuk fakültesi diplomaları için genel bir belirleme yapılmasında hakkaniyet bulunmayacağı açıktır. Nitekim, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 08.12.2011 tarihli toplantısında 17 adet dersin tamamlatılmasına karar verilmiş İken, dava konusu 25.04.2012 gün ve 12 sayılı kararında bu sayı 11 derse İndirilmiştir.
Davacının başvurusunun Konunun uzmanlarından oluşturulacak bir komisyona incelettirilmesi ve tamamlatılacak derslerin uzmanlardan alınacak rapora göre belirlenmesi gerekirken, genel bir tespiti 11 dersin alınması ve başarılı olunması halinde diplomaya denklik verileceğine İlişkin Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 25.04.2012 günlü ve 2012.12 sayılı dava konusu işlemi İle bu İşleme dayanarak yine YÖK Yürütme Kurulunca başvuru üzerine tesis olunan 13.6,2012 tarih ve 2012,18 sayılı kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 13.6.2012 tarih ve 2012.18 sayılı kararı İle Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 25.04.2012 günü ve 2012.12 sayılı ilke kararı yönünden yürütülmesinin durdurulması İsteminin kabulüne, kararın tebliğini izleyen günden İtibaren 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolu açık olmak üzere, 29/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Slovenya eski Dış İşleri Bakanı ve Avrupa Üniversitesi Kosova (ESLG) Rektörü Prof. Dr. Dimitrij Rupel, Türkiye'den vizesiz olarak uçakla sadece bir saat uzaklıkta olan Kosova'da AB standartlarında Türkçe Hukuk Fakültesi okuma fırsatı sunduklarını ifade etmiş ve Türk öğrencilerini Türkçe eğitim veren tek Avrupa ülkesi Kosova'da okumaya davet etmişti. Rektör Prof. Dr. Rupel, öğrencilerin http://eukostr.eu/ internet sitesinden başvuru yapabileceklerini de ifade etmişti.
"Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Kosova Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı arasında Eğitim Alanında İşbirliği Protokolü" imzalanmış, imzalanan protokol TBMM tarafından 6465 sayılı kanun ile onaylanarak yürürlüğe girmişti.
Danıştay 8. Dairesi, bu kararıyla tüm bu girişimlerin önünü açmış oldu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Temmuz 2013 13:21
Gösterim: 4019
LYS'de SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini tercih edecek tüm öğrencilere 10 ay boyunca 200 lira karşılıksız burs verileceği açıklanmasına rağmen fakülteyi bu yıl sadece 1 öğrenci tercih etti
LYS'de Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini sadece 1 öğrenci seçti.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 2013 üniversite yerleştirme sonuçlarına göre 15 bin 413 kişi SDÜ'yü tercih etti. Doluluk oranı fakültelerde yüzde 91,13, yüksekokullarda ise yüzde 80 dolaylarında gerçekleşti.
Tıp, diş hekimliği, eğitim, sağlık bilimleri, mimarlık ve güzel sanatlar fakültelerinin kontenjanlarındaki yüzde 100'lük doluluk oranına rağmen, 26 kontenjanı bulunan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini sadece 1 kişi tercih etti.
Geçen yıl YÖK'ün kontenjan açmadığı fakültede 150'ye yakın öğrenci, öğrenim görüyor.
Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Çetinkaya, bir süre önce düzenlendiği basın toplantısında, fakülteyi tercih edecek her öğrenciye 10 ay boyunca aylık 200 lira karşılıksız burs sağlayacaklarını belirtmişti.
Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesine bağlı olarak 1982 yılında kurulan, 1992'de SDÜ'ye bağlanan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesinden şu ana kadar bin 300 öğrenci mezun oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
LYS'de SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini tercih edecek tüm öğrencilere 10 ay boyunca 200 lira karşılıksız burs verileceği açıklanmasına rağmen fakülteyi bu yıl sadece 1 öğrenci tercih etti
LYS'de Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini sadece 1 öğrenci seçti.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 2013 üniversite yerleştirme sonuçlarına göre 15 bin 413 kişi SDÜ'yü tercih etti. Doluluk oranı fakültelerde yüzde 91,13, yüksekokullarda ise yüzde 80 dolaylarında gerçekleşti.
Tıp, diş hekimliği, eğitim, sağlık bilimleri, mimarlık ve güzel sanatlar fakültelerinin kontenjanlarındaki yüzde 100'lük doluluk oranına rağmen, 26 kontenjanı bulunan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesini sadece 1 kişi tercih etti.
Geçen yıl YÖK'ün kontenjan açmadığı fakültede 150'ye yakın öğrenci, öğrenim görüyor.
Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Çetinkaya, bir süre önce düzenlendiği basın toplantısında, fakülteyi tercih edecek her öğrenciye 10 ay boyunca aylık 200 lira karşılıksız burs sağlayacaklarını belirtmişti.
Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesine bağlı olarak 1982 yılında kurulan, 1992'de SDÜ'ye bağlanan Eğirdir Su Ürünleri Fakültesinden şu ana kadar bin 300 öğrenci mezun oldu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Temmuz 2013 14:56
Gösterim: 1721
LYS sonuçlarına göre bu yıl vakıf üniversitelerini tercih eden öğrenci sayısı artarken, boş kontenjan sayısında da artış oldu.
Geçen yıla göre vakıf üniversiteleri kontenjanı 22 bin artarken, boş kalan kontenjan sayısı ise 6 bin arttı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
LYS sonuçlarına göre bu yıl vakıf üniversitelerini tercih eden öğrenci sayısı artarken, boş kontenjan sayısında da artış oldu.
Geçen yıla göre vakıf üniversiteleri kontenjanı 22 bin artarken, boş kalan kontenjan sayısı ise 6 bin arttı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 27 Temmuz 2013 13:08
Gösterim: 1555