Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türkiye'de geçen yıl kitap çeşidi yüzde 2, üretilen kitap sayısı ise yüzde 3 oranında düştü.

Türkiye Yayıncılar Birliğinin Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiler kapsamında, Türkiye'de üretilen kitaplara ilişkin veriler açıklandı.

Buna göre, 2012'de 42 bin 626 çeşit kitap yayınlanırken, Milli Eğitim Bakanlığınca okullarda ücretsiz dağıtılan ders kitapları dahil, 480 milyon 257 bin 824 kitap üretildi. Kişi başına düşen kitap oranı da 6,4 olarak belirlendi.

2011'de ise Türkiye'de 43 bin 200 çeşit olmak üzere 493 milyon 469 bin 590 kitap üretilmiş, kişi başına düşen kitap sayısı 6,8 olmuştu.

''Bu veriler göz önüne alındığında, geçen yıla göre yayınlanan kitap çeşidinde yüzde 2, üretilen kitap adedinde yüzde 3 düşüş var'' ifadesine yer verilen açıklamada, geçmiş yıllardaki kitap çeşidi ve sayısının 2012'de düşüşe geçtiği belirtildi.

> 2012'de kitap sayısı ve çeşidi azaldı

Türkiye'de geçen yıl kitap çeşidi yüzde 2, üretilen kitap sayısı ise yüzde 3 oranında düştü.

Türkiye Yayıncılar Birliğinin Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiler kapsamında, Türkiye'de üretilen kitaplara ilişkin veriler açıklandı.

Buna göre, 2012'de 42 bin 626 çeşit kitap yayınlanırken, Milli Eğitim Bakanlığınca okullarda ücretsiz dağıtılan ders kitapları dahil, 480 milyon 257 bin 824 kitap üretildi. Kişi başına düşen kitap oranı da 6,4 olarak belirlendi.

2011'de ise Türkiye'de 43 bin 200 çeşit olmak üzere 493 milyon 469 bin 590 kitap üretilmiş, kişi başına düşen kitap sayısı 6,8 olmuştu.

''Bu veriler göz önüne alındığında, geçen yıla göre yayınlanan kitap çeşidinde yüzde 2, üretilen kitap adedinde yüzde 3 düşüş var'' ifadesine yer verilen açıklamada, geçmiş yıllardaki kitap çeşidi ve sayısının 2012'de düşüşe geçtiği belirtildi.

Son Güncelleme: Salı, 15 Ocak 2013 08:00

Gösterim: 1165

"Şeker Portakalı" romanını Başbakanlığa şikayet eden Kadir Zengin kendisinin ve 7 yaşındaki oğlunun mağdur edildiğini ifade etti.

Şikayetten sonra oğlunun okulda diğer öğrenci arkadaşları tarafından taciz edildiğini savunan baba, "Çocuğun arkadaşları 'baban öğretmenimizi şikayet etti' diyerek tacizde bulunmuş. Çocuğum da bundan oldukça rahatsız oldu. Okula gitsem mi gitmesem mi sendromu yaşıyor" dedi.

İstanbul’da bir okulda 7. sınıf öğrencisi çocuğuna Türkçe öğretmeni tarafından tavsiye edilen ve 100 temel eser arasında bulunan Şeker Portakalı isimli kitabı okuyan Kadir Zengin, argo kelimeleri görünce durumu hemen Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) bildirdi.

Kitabın Türk örf ve adetlerine uygun olmadığını savunan ve "100 temel eser" arasından çıkartılmasını isteyen Kadir Zengin, “Benim çocuğum 7. sınıfta okuyor. Çocuğumun Türkçe öğretmeni kendisine 4 tane kitap tavsiye etmiş bunlardan üç tanesini okudum. Kitaplardan Şeker Portakalı isimli kitabı okumaya başlayınca bizim örf ve ananelerimize uygun olmayan bazı ifadeler tespit ettim. Ben bu ifadelerin altını çizdim bu ifadeler oldukça argo ve bizim kültürümüze uymayan ifadelerdi. Hatta romanın kahramanı 5 yaşındaki Zeze’nin okuduğu bir şiir var ki oldukça müstehcen bir şiirdi" dedi.

Kitap hakkında ve kitabı tavsiye eden öğretmen hakkında BİMER'e şikayette bulunduğunu söyleyen Zengin, "Ben kitaptaki ifadeleri okumaktan utanıyorum. Bu kitabı çocuklara nasıl tavsiye ederler. Bu kitap '100 temel eser' arasından çıkartılmalıdır. Kitabın satılması hakkında söyleyecek bir şeyimiz yok isteyen istediği kitabı basabilir satabilir ancak çocuklara bunun tavsiye edilmesi ve her kitaptan sınavda soru çıkacak denmesi çocuğun alt üst olması anlamına gelir. Buradaki argo kelimeler çocuğun bilinç altına işliyor daha sonra çocuğumuzdan bu kelimeleri kullanırken duyuyoruz. Benim şikayetim bu kitabın '100 temel eser' arasında olmaması yönündedir. Çocuğumun bu kitabı okumak zorunda bırakılması genç bir beyni argo kelimelerle ve müstehcen ifadelerle meşgul etmek demektir” ifadelerini kullandı.

"ÇOCUĞUM OKULA GİTMEK İSTEMİYOR"

Şikayet olayı sonrası çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Zengin, "Çocuğun arkadaşları 'baban öğretmenimizi şikayet etti' diyerek tacizde bulunmuş. Çocuğum da bundan oldukça rahatsız oldu. Okula gitsem mi gitmesem mi sendromu yaşıyor. Kendisini ikna ettim" şeklinde konuştu.

Okul yönetimi konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

> ‘Şeker Portakalı’nı şikayet eden veli konuştu

"Şeker Portakalı" romanını Başbakanlığa şikayet eden Kadir Zengin kendisinin ve 7 yaşındaki oğlunun mağdur edildiğini ifade etti.

Şikayetten sonra oğlunun okulda diğer öğrenci arkadaşları tarafından taciz edildiğini savunan baba, "Çocuğun arkadaşları 'baban öğretmenimizi şikayet etti' diyerek tacizde bulunmuş. Çocuğum da bundan oldukça rahatsız oldu. Okula gitsem mi gitmesem mi sendromu yaşıyor" dedi.

İstanbul’da bir okulda 7. sınıf öğrencisi çocuğuna Türkçe öğretmeni tarafından tavsiye edilen ve 100 temel eser arasında bulunan Şeker Portakalı isimli kitabı okuyan Kadir Zengin, argo kelimeleri görünce durumu hemen Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) bildirdi.

Kitabın Türk örf ve adetlerine uygun olmadığını savunan ve "100 temel eser" arasından çıkartılmasını isteyen Kadir Zengin, “Benim çocuğum 7. sınıfta okuyor. Çocuğumun Türkçe öğretmeni kendisine 4 tane kitap tavsiye etmiş bunlardan üç tanesini okudum. Kitaplardan Şeker Portakalı isimli kitabı okumaya başlayınca bizim örf ve ananelerimize uygun olmayan bazı ifadeler tespit ettim. Ben bu ifadelerin altını çizdim bu ifadeler oldukça argo ve bizim kültürümüze uymayan ifadelerdi. Hatta romanın kahramanı 5 yaşındaki Zeze’nin okuduğu bir şiir var ki oldukça müstehcen bir şiirdi" dedi.

Kitap hakkında ve kitabı tavsiye eden öğretmen hakkında BİMER'e şikayette bulunduğunu söyleyen Zengin, "Ben kitaptaki ifadeleri okumaktan utanıyorum. Bu kitabı çocuklara nasıl tavsiye ederler. Bu kitap '100 temel eser' arasından çıkartılmalıdır. Kitabın satılması hakkında söyleyecek bir şeyimiz yok isteyen istediği kitabı basabilir satabilir ancak çocuklara bunun tavsiye edilmesi ve her kitaptan sınavda soru çıkacak denmesi çocuğun alt üst olması anlamına gelir. Buradaki argo kelimeler çocuğun bilinç altına işliyor daha sonra çocuğumuzdan bu kelimeleri kullanırken duyuyoruz. Benim şikayetim bu kitabın '100 temel eser' arasında olmaması yönündedir. Çocuğumun bu kitabı okumak zorunda bırakılması genç bir beyni argo kelimelerle ve müstehcen ifadelerle meşgul etmek demektir” ifadelerini kullandı.

"ÇOCUĞUM OKULA GİTMEK İSTEMİYOR"

Şikayet olayı sonrası çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Zengin, "Çocuğun arkadaşları 'baban öğretmenimizi şikayet etti' diyerek tacizde bulunmuş. Çocuğum da bundan oldukça rahatsız oldu. Okula gitsem mi gitmesem mi sendromu yaşıyor. Kendisini ikna ettim" şeklinde konuştu.

Okul yönetimi konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 14 Ocak 2013 12:24

Gösterim: 2090

Tekirdağlı 23 yaşındaki Refiye Yılmaz, milyonda bir görülen Gardner Sendromu hastalığının pençesinde, yaşam savaşı veriyor.

Tedavi olmazsa 6 aylık ömür kalan Refiye’nin yaşaması için Amerika’da ameliyat olması gerekiyor. Tedavi için 1 milyon dolar paraya ihtiyaç duyulan Refiye için başlatılan yardım kampanyasında sadece 300 TL toplanabildi.

Tekirdağ'da yaşayan Refiye Yılmaz, 7 yıl önce yakalandığı Gardner Sendromu hastalığına karşı yaşam mücadelesi veriyor. Babasının genlerinde pasif (taşıyıcı) olan hastalığın kendisinde aktif hale gelmesiyle 16 yaşında kalın bağırsağı alınan genç kızın yaşabilmesi için şimdi de ince bağırsak nakli olması gerekiyor. Refiye'nin Amerika Miami Hastanesi'nde yapılacak nakille sağlığına tamamen kavuşabilmesi için 1 Milyon Dolar gerekiyor.

Yaşadıklarını ilk kez Refiye Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı'na sesini duyurmak istiyor. Tüm ümidiyle sağlığına kavuşacağı günü bekleyen Yılmaz, tek isteğinin bir gün normal insanlar gibi her istediğini yiyebilmek olduğunu söylüyor. Bir yıldan bu yana sadece özel mamayla beslenen Refiye, ekmek başta olmak üzere normal bir insanın tüketebildiği hiç bir gıdayı tüketemiyor.

6 AYLIK ÖMRÜ KALDI

Tedavi olmazsa 6 aylık ömrünün kaldığını gözyaşları içinde ifade eden Yılmaz, “Hastalımı öğrendikten çok kısa süre sonra geçirdiğim ameliyatla kalın bağırsağım tamamen alındı. Şuanda 22 santimlik bir metal pipetle yaşıyorum. Acilen ince bağırsak nakli olmam gerekiyor. Bu gerçekleşirse sağlığıma kavuşacağım.” dedi.

1 KUTULU İLACI 3 BİN TL

Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki kontrollerinin devam ettiğini bildiren Yılmaz, 1 ay süreyle kullandığı 1 kutu ilacın fiyatının ise 3 bin TL olduğunu söyledi. İlacın, Türkiye'de literatürde yer almadığını bu yüzden de Türkiye'de bulunmadığını anlatan Yılmaz, kendisi için hayati önem taşıyan bu ilacın İstanbul'da bir milletvekili aracılığıyla getirtilebildiğini söyledi.

AİLESİ ZOR DURUMDA

Babasının emekli olduğunu ancak tedavi masraflarını karşılabilmek için annesinin ve babasının çalıştığını ifade eden Yılmaz, “Ailemin benim tedavim için çektikleri banka kredisinin taksitlerini ödemelerine yardım etmek için ben de bir markette çalışıyorum. Zaten benim hastalığım da burada arkadaşlarım tarafından öğrenilince kamuoyuna duyuruldu. Sürekli üşüdüğümü ve halsiz olduğumu gören arkadaşlarım bunun sebebini sorunca hastalığımı onlara anlattım. Benim için sosyal medyada destek sayfası oluşturdular. Bu sayede kamuoyunun belli bir kitlesine ulaştık. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor sağolsun" şeklinde konuştu.

HUKUK FAKÜLTESİNİ KAZANDI GİDEMEDİ

Hastalıkla mücadele eden Refiye Yılmaz, öte yandan 7 yıl önce girdiği üniversite sınavlarında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandığını, ancak maddi imkansızlıklar ve hastalığı nedeniyle okula gidemediğini açıkladı.

‘SAYIN BAŞBAKANIM SESİMİ DUYUN’

Ölmek üzere olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ameliyat olmazsam yaşamıma devam edemeyeceğim. Sayın başbakanıma ve eşine sesleniyorum. Sizde bir baba ve annesiniz. Evladınızın bir tırnağına bir şey geldiğinde canınız nasıl acıyorsa beni de öyle düşünün. Benim annemin canı o kadar çok yanıyor ki buradan bana yardım etmenizi istiyorum.” dedi.

SADECE 300 TL YARDIM TOPLANDI

Yılmaz, Tekirdağ Valiliği tarafından Halkbank Tekirdağ Şubesi nezdinde yardım kampanyası için hesap açıldığını belirtti. Hesapta ise bir hafta içinde 300 TL biriktirildiği öğrenildi.

Valiliğin, kampanya hesaplarını yönetmek ve düzenlemek üzere görevlendirdiği Selime Günder Yazıcı, Sevilay Bozdoğan ve Filiz Koyuncu isimlerine yapılacak bağışların tedavi giderlerinde kullanılmasının amaçlandığını anımsatan Yılmaz, büyük umutlarla hayırsever vatandaşlardan gelecek yardımları bekliyor.

Yardımsever vatandaşlar, Valilik tarafından Halk Bankası Tekirdağ Şubesi'nde Refiye Yılmaz için açılan hesaba 3 ay süreyle bağışta bulunabilecek.

Selime Günder Yazıcı, Sevilay Bozdoğan veya Filiz Koyuncu adına

Müşteri No : 10291531

IBAN : TR54 - 0001 - 2009 - 3040 - 0001 - 0362 - 91

> 1 milyon dolar bulamazsa ölecek

Tekirdağlı 23 yaşındaki Refiye Yılmaz, milyonda bir görülen Gardner Sendromu hastalığının pençesinde, yaşam savaşı veriyor.

Tedavi olmazsa 6 aylık ömür kalan Refiye’nin yaşaması için Amerika’da ameliyat olması gerekiyor. Tedavi için 1 milyon dolar paraya ihtiyaç duyulan Refiye için başlatılan yardım kampanyasında sadece 300 TL toplanabildi.

Tekirdağ'da yaşayan Refiye Yılmaz, 7 yıl önce yakalandığı Gardner Sendromu hastalığına karşı yaşam mücadelesi veriyor. Babasının genlerinde pasif (taşıyıcı) olan hastalığın kendisinde aktif hale gelmesiyle 16 yaşında kalın bağırsağı alınan genç kızın yaşabilmesi için şimdi de ince bağırsak nakli olması gerekiyor. Refiye'nin Amerika Miami Hastanesi'nde yapılacak nakille sağlığına tamamen kavuşabilmesi için 1 Milyon Dolar gerekiyor.

Yaşadıklarını ilk kez Refiye Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı'na sesini duyurmak istiyor. Tüm ümidiyle sağlığına kavuşacağı günü bekleyen Yılmaz, tek isteğinin bir gün normal insanlar gibi her istediğini yiyebilmek olduğunu söylüyor. Bir yıldan bu yana sadece özel mamayla beslenen Refiye, ekmek başta olmak üzere normal bir insanın tüketebildiği hiç bir gıdayı tüketemiyor.

6 AYLIK ÖMRÜ KALDI

Tedavi olmazsa 6 aylık ömrünün kaldığını gözyaşları içinde ifade eden Yılmaz, “Hastalımı öğrendikten çok kısa süre sonra geçirdiğim ameliyatla kalın bağırsağım tamamen alındı. Şuanda 22 santimlik bir metal pipetle yaşıyorum. Acilen ince bağırsak nakli olmam gerekiyor. Bu gerçekleşirse sağlığıma kavuşacağım.” dedi.

1 KUTULU İLACI 3 BİN TL

Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki kontrollerinin devam ettiğini bildiren Yılmaz, 1 ay süreyle kullandığı 1 kutu ilacın fiyatının ise 3 bin TL olduğunu söyledi. İlacın, Türkiye'de literatürde yer almadığını bu yüzden de Türkiye'de bulunmadığını anlatan Yılmaz, kendisi için hayati önem taşıyan bu ilacın İstanbul'da bir milletvekili aracılığıyla getirtilebildiğini söyledi.

AİLESİ ZOR DURUMDA

Babasının emekli olduğunu ancak tedavi masraflarını karşılabilmek için annesinin ve babasının çalıştığını ifade eden Yılmaz, “Ailemin benim tedavim için çektikleri banka kredisinin taksitlerini ödemelerine yardım etmek için ben de bir markette çalışıyorum. Zaten benim hastalığım da burada arkadaşlarım tarafından öğrenilince kamuoyuna duyuruldu. Sürekli üşüdüğümü ve halsiz olduğumu gören arkadaşlarım bunun sebebini sorunca hastalığımı onlara anlattım. Benim için sosyal medyada destek sayfası oluşturdular. Bu sayede kamuoyunun belli bir kitlesine ulaştık. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor sağolsun" şeklinde konuştu.

HUKUK FAKÜLTESİNİ KAZANDI GİDEMEDİ

Hastalıkla mücadele eden Refiye Yılmaz, öte yandan 7 yıl önce girdiği üniversite sınavlarında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandığını, ancak maddi imkansızlıklar ve hastalığı nedeniyle okula gidemediğini açıkladı.

‘SAYIN BAŞBAKANIM SESİMİ DUYUN’

Ölmek üzere olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ameliyat olmazsam yaşamıma devam edemeyeceğim. Sayın başbakanıma ve eşine sesleniyorum. Sizde bir baba ve annesiniz. Evladınızın bir tırnağına bir şey geldiğinde canınız nasıl acıyorsa beni de öyle düşünün. Benim annemin canı o kadar çok yanıyor ki buradan bana yardım etmenizi istiyorum.” dedi.

SADECE 300 TL YARDIM TOPLANDI

Yılmaz, Tekirdağ Valiliği tarafından Halkbank Tekirdağ Şubesi nezdinde yardım kampanyası için hesap açıldığını belirtti. Hesapta ise bir hafta içinde 300 TL biriktirildiği öğrenildi.

Valiliğin, kampanya hesaplarını yönetmek ve düzenlemek üzere görevlendirdiği Selime Günder Yazıcı, Sevilay Bozdoğan ve Filiz Koyuncu isimlerine yapılacak bağışların tedavi giderlerinde kullanılmasının amaçlandığını anımsatan Yılmaz, büyük umutlarla hayırsever vatandaşlardan gelecek yardımları bekliyor.

Yardımsever vatandaşlar, Valilik tarafından Halk Bankası Tekirdağ Şubesi'nde Refiye Yılmaz için açılan hesaba 3 ay süreyle bağışta bulunabilecek.

Selime Günder Yazıcı, Sevilay Bozdoğan veya Filiz Koyuncu adına

Müşteri No : 10291531

IBAN : TR54 - 0001 - 2009 - 3040 - 0001 - 0362 - 91

Son Güncelleme: Pazar, 13 Ocak 2013 17:23

Gösterim: 1725

RedHack’in İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet hakkında yayımladığı belgelerde yolsuzluk yapıldığı iddiaları üzerine bir öğrenci Söylet hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu

YÖK’ün sitesini ‘hack’leyerek yaklaşık 60 bin belge ele geçiren RedHack grubu, bu belgeleri twitter’da yayınlamaya devam ediyor. Redhack’ın yayınladığı İstanbul Üniversitesi ile ilgili belgelerde, promosyon paralarıyla 6 Passat ve 1 BMW marka araç alındığı ve 1.5 milyonluk paranın da bütçeye geçirilmediği iddia edilmişti. Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet ise twitter’da, “Birilerinin ortama saçtıklarından dolayı hiç susmam, bugün belgeleriyle açıklama yapılacak, o açıklamalardan sonra özür beklerim” diye ileti yollamıştı. RedHack de rektöre “Özürlük ne yaptık? Açıklama yapmak için illa hack yemeniz mi lazımdı? Siz evvela halktan bilgi sakladığınız için özür dileyin” açıklaması yayınlanmıştı.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, belgelerin yayınlanmasının ardından İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Ö.E., İstanbul Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve Rektör Prof. Dr. Söylet hakkındaki yolsuzluk iddialarının araştırılıp, soruşturma açılmasını istedi. Suç duyurusunu işleme alan savcılık, şikayeti Memur Suçları Bürosu’na gönderdi.

> İÜ Rektörü Prof. Söylet hakkında suç duyurusu

RedHack’in İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet hakkında yayımladığı belgelerde yolsuzluk yapıldığı iddiaları üzerine bir öğrenci Söylet hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu

YÖK’ün sitesini ‘hack’leyerek yaklaşık 60 bin belge ele geçiren RedHack grubu, bu belgeleri twitter’da yayınlamaya devam ediyor. Redhack’ın yayınladığı İstanbul Üniversitesi ile ilgili belgelerde, promosyon paralarıyla 6 Passat ve 1 BMW marka araç alındığı ve 1.5 milyonluk paranın da bütçeye geçirilmediği iddia edilmişti. Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet ise twitter’da, “Birilerinin ortama saçtıklarından dolayı hiç susmam, bugün belgeleriyle açıklama yapılacak, o açıklamalardan sonra özür beklerim” diye ileti yollamıştı. RedHack de rektöre “Özürlük ne yaptık? Açıklama yapmak için illa hack yemeniz mi lazımdı? Siz evvela halktan bilgi sakladığınız için özür dileyin” açıklaması yayınlanmıştı.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, belgelerin yayınlanmasının ardından İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Ö.E., İstanbul Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve Rektör Prof. Dr. Söylet hakkındaki yolsuzluk iddialarının araştırılıp, soruşturma açılmasını istedi. Suç duyurusunu işleme alan savcılık, şikayeti Memur Suçları Bürosu’na gönderdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 14 Ocak 2013 09:58

Gösterim: 2060

Bugüne kadar herkesin merak ettiği, Başbakan Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın babasına astronomik rakamla ücretli danışmanlık yaptığı iddialarına Hüseyin Çelik Twitter’dan cevap verdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın “bir kuruş bile ücret almadığını” bildirdi.

Çelik, Twitter hesabı üzerinden takipçilerine, son günlerin tartışmalı konusu olan Sümeyye Erdoğan’ın görevi karşılığı astronomik maaş aldığı iddiaları hakkında değerlendirmede bulundu. Çelik, “Başbakanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'ın yüksek bir maaşla babasına danışmanlık yaptığı iddiası tümüyle yalandır. Sayın Sümeyye Erdoğan, Ak Parti'den de resmi kuruluşlardan da bir kuruş bile ücret almamaktadır” dedi. 

> Yanından hiç ayırmadığı kızı ne kadar ücret alıyor?

Bugüne kadar herkesin merak ettiği, Başbakan Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın babasına astronomik rakamla ücretli danışmanlık yaptığı iddialarına Hüseyin Çelik Twitter’dan cevap verdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın “bir kuruş bile ücret almadığını” bildirdi.

Çelik, Twitter hesabı üzerinden takipçilerine, son günlerin tartışmalı konusu olan Sümeyye Erdoğan’ın görevi karşılığı astronomik maaş aldığı iddiaları hakkında değerlendirmede bulundu. Çelik, “Başbakanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'ın yüksek bir maaşla babasına danışmanlık yaptığı iddiası tümüyle yalandır. Sayın Sümeyye Erdoğan, Ak Parti'den de resmi kuruluşlardan da bir kuruş bile ücret almamaktadır” dedi. 

Son Güncelleme: Pazar, 13 Ocak 2013 17:13

Gösterim: 2510


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.