Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Başbakanlık önünde eylem yapan Ankara Kolektif Grubu üyeleri, parasız eğitim istedikleri için tutuklanan öğrencileri hatırlatarak, Erdoğan'ı, harçların kaldırılmasına yönelik yaptığı açıklamasından dolayı polise ihbar etti.

Başbakan Erdoğan'ı polise ihbar ettiler!Başbakan Erdoğan'ın 14 Mart 2010'da yaptığı Roman açılımı toplantısında parasız eğitim isteyen 3 öğrenciden Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer 8 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdı.

Ankara Kolektif Grubu, Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın ‘Harçlar kaldırılacak’ açıklamasını protesto ederek, parasız eğitim istediği gerekçesi ile tutuklu bulunan öğrencileri hatırlattı. “Dikkat et Başbakan suç işliyorsun”, “Dikkat et seni de alırlar” sloganları atan grup, tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Parasız eğitim istemenin suç sayıldığı bir ülkede Başbakan’ın harçlar kaldırılacak açıklamasının da suç unsuru sayılacağını söyleyen grup, sergiledikleri küçük tiyatro oyununun ardından barikat kuran polisleri de su tabancalarıyla ıslattı.

Başbakan samimi ise, parasız eğitim istediği için tutuklanan öğrencilerin de bırakılması gerektiğini belirten grup üyeleri, “ YÖK ’te reform oyunu başladı. Biz bu oyunu bozarız” yazan bir pankart açtı. Eylemde bir de açıklama yapan grup, “Erdoğan parasız eğitim isteyen bizlere ‘Adapsızlar’ demişti. Parasız eğitim isteyen yüzlerce üniversiteli tutuklu, birden lütufmuşçasına bunu öne süren Erdoğan, seni de tutuklasınlar o zaman” diye seslendi.

(radikal)

> Başbakan Erdoğan'ı polise ihbar ettiler!

Başbakanlık önünde eylem yapan Ankara Kolektif Grubu üyeleri, parasız eğitim istedikleri için tutuklanan öğrencileri hatırlatarak, Erdoğan'ı, harçların kaldırılmasına yönelik yaptığı açıklamasından dolayı polise ihbar etti.

Başbakan Erdoğan'ı polise ihbar ettiler!Başbakan Erdoğan'ın 14 Mart 2010'da yaptığı Roman açılımı toplantısında parasız eğitim isteyen 3 öğrenciden Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer 8 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdı.

Ankara Kolektif Grubu, Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın ‘Harçlar kaldırılacak’ açıklamasını protesto ederek, parasız eğitim istediği gerekçesi ile tutuklu bulunan öğrencileri hatırlattı. “Dikkat et Başbakan suç işliyorsun”, “Dikkat et seni de alırlar” sloganları atan grup, tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Parasız eğitim istemenin suç sayıldığı bir ülkede Başbakan’ın harçlar kaldırılacak açıklamasının da suç unsuru sayılacağını söyleyen grup, sergiledikleri küçük tiyatro oyununun ardından barikat kuran polisleri de su tabancalarıyla ıslattı.

Başbakan samimi ise, parasız eğitim istediği için tutuklanan öğrencilerin de bırakılması gerektiğini belirten grup üyeleri, “ YÖK ’te reform oyunu başladı. Biz bu oyunu bozarız” yazan bir pankart açtı. Eylemde bir de açıklama yapan grup, “Erdoğan parasız eğitim isteyen bizlere ‘Adapsızlar’ demişti. Parasız eğitim isteyen yüzlerce üniversiteli tutuklu, birden lütufmuşçasına bunu öne süren Erdoğan, seni de tutuklasınlar o zaman” diye seslendi.

(radikal)

Son Güncelleme: Pazar, 22 Temmuz 2012 12:36

Gösterim: 2049

1999 yılı öncesi meslek liseleri çok cazip okullar iken 1999 sonrası uygulanan haksız katsayı ve meslek liselerine yapılan yatırımların olmaması sonucunda meslek liseleri (endüstri,ticaret vs.) bitme noktasına gelmiştir.Piyasada yeterli donanıma sahip ara eleman yetiştirilememiş adeta Osmanlı Dönemindeki ''Beşik Ulemalığı''nın yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Dolayısıyla Teknik ve Mesleki öğretmenler de bu durumdan fazlasıyla etkilenmiş ve atamaları yapılamaz hale gelmiştir. 13 yıldır yani 1999 yılından sonra Teknik ve mesleki eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenler sürekli olarak birikmiş ve şu anda atama bekleyen 70bin mesleki ve teknik öğretmen bulunmaktadır.

4+4+4 eğitim sistemi hayata geçirilmeden önce Milli Eğitim Bakanımız ve birçok üst düzey yetkili 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılacağını hatta yeni eğitim sisteminde amaçlanan hedefin mesleki ve teknik eğitim olduğu vurgulanmıştı. Ancak geldiğimiz noktada 4+4+4 eğitim sisteminin mesleki ve teknik eğitim için herhangi bir avantajı olmadığını görmekteyiz. Maalesef Milli Eğitim Bakanlığının meslek eğitimden kastı sadece imam hatip meslek liseleri olduğunu anlamış bulunmaktayız.

Mesleki ve Teknik Öğretmenlerin 13 yıldır atamaları yapılmadığı için 2011 yılında Teknoloji ve Tasarım alanı hem teknik hem de mesleki öğretmenlere kaynak olarak gösterilmiş ve 3. öncelikli olarak atamalarının yapılması sağlanmıştı. Ancak 2012 yılına gelindiğinde bu hakkın elimizden alınması bize bir darbe daha vurmuştur. Bütün Mesleki ve Teknik öğretmenler olarak Teknoloji ve Tasarım bölümüne atanma hakkının 2012 Ağustos atamalarında tekrar bize verilmesini talep ediyoruz.

Daha önce de belirttiğimiz gibi sayısı 70bine dayanan ataması yapılmayan Mesleki ve Teknik öğretmenler artık kendileri için ''somut'' bir adımın atılmasını bekliyor. Eğitim tarihimize kara bir leke olarak geçmiş olan bu sorunun acilen çözülmesini, 2012 Ağustos atamalarında mesleki ve teknik branşlara hakkaniyetli kadroların açılmasını talep ediyoruz.

> Mesleki ve Teknik Öğretmenler ve Yeni Eğitim Sistemi

1999 yılı öncesi meslek liseleri çok cazip okullar iken 1999 sonrası uygulanan haksız katsayı ve meslek liselerine yapılan yatırımların olmaması sonucunda meslek liseleri (endüstri,ticaret vs.) bitme noktasına gelmiştir.Piyasada yeterli donanıma sahip ara eleman yetiştirilememiş adeta Osmanlı Dönemindeki ''Beşik Ulemalığı''nın yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Dolayısıyla Teknik ve Mesleki öğretmenler de bu durumdan fazlasıyla etkilenmiş ve atamaları yapılamaz hale gelmiştir. 13 yıldır yani 1999 yılından sonra Teknik ve mesleki eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenler sürekli olarak birikmiş ve şu anda atama bekleyen 70bin mesleki ve teknik öğretmen bulunmaktadır.

4+4+4 eğitim sistemi hayata geçirilmeden önce Milli Eğitim Bakanımız ve birçok üst düzey yetkili 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılacağını hatta yeni eğitim sisteminde amaçlanan hedefin mesleki ve teknik eğitim olduğu vurgulanmıştı. Ancak geldiğimiz noktada 4+4+4 eğitim sisteminin mesleki ve teknik eğitim için herhangi bir avantajı olmadığını görmekteyiz. Maalesef Milli Eğitim Bakanlığının meslek eğitimden kastı sadece imam hatip meslek liseleri olduğunu anlamış bulunmaktayız.

Mesleki ve Teknik Öğretmenlerin 13 yıldır atamaları yapılmadığı için 2011 yılında Teknoloji ve Tasarım alanı hem teknik hem de mesleki öğretmenlere kaynak olarak gösterilmiş ve 3. öncelikli olarak atamalarının yapılması sağlanmıştı. Ancak 2012 yılına gelindiğinde bu hakkın elimizden alınması bize bir darbe daha vurmuştur. Bütün Mesleki ve Teknik öğretmenler olarak Teknoloji ve Tasarım bölümüne atanma hakkının 2012 Ağustos atamalarında tekrar bize verilmesini talep ediyoruz.

Daha önce de belirttiğimiz gibi sayısı 70bine dayanan ataması yapılmayan Mesleki ve Teknik öğretmenler artık kendileri için ''somut'' bir adımın atılmasını bekliyor. Eğitim tarihimize kara bir leke olarak geçmiş olan bu sorunun acilen çözülmesini, 2012 Ağustos atamalarında mesleki ve teknik branşlara hakkaniyetli kadroların açılmasını talep ediyoruz.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Temmuz 2012 10:47

Gösterim: 2051

Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat, Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) Türkçe-Matematik alanı puanlarında hata olduğunu söyledi.

LYS’de türkçe matematik puanlarında hata iddiasıPolat, LYS'de özellikle Türkçe-Matematik alanında bir takım hatalar olduğunu belirterek, "Üniversite sonuçları açıklandı. Adaylar tercihlere başladı. Ancak iki durum var; bir tanesi sınav sonuçlarında bir takım problemler dünden beri gözlemliyoruz. Problemlere genel olarak baktığımızda bu seneki sınav sonuçlarında barajı geçen öğrenci sayısı bir önceki seneye göre çok daha az ve farklı bazı sayısal öğrenciler arasında da bir takım çelişkiler sözkonusu. Örneğin geçen sene Türkçe-Matematik alanında tercih yapmaya hak kazan öğrenci 645 bin iken, bu sene bu rakam yarı yarıya 400 bin civarına düşmüş. Yani bu ne demek. Türkçe-Matematik alanında 645 bin öğrenciden bu sene yüzde 50 azalarak 400 bine düşmesi ilginç bir durum. Buradan sınavın zor geçtiği ve öğrencilerin barajı geçemediği gibi bir sonuca varılabilir. Ama sınavdaki testlerin çözüm ortalamasına baktığınızda bu kadar düşmediğini görüyorsunuz. Dolayısıyla dünden beri ÖSYM ile temas kurduk. Zannediyorum Türkçe-Matematik öğrencilerinin sıralamalarında sıkıntılar olabilir diye bakıyoruz. Teknik olarak bir hesaplama hatası görülmemekle birlikte maddi bir hata olabilir. Çünkü biliyorsunuz ki bu sene öğrencilerin alanları. Türkçe-Matematik ve sayısal gibi alanları ortadan kaldırıldı. Herkes aynı alandaymış gibi hareket ediliyor. Sınava giren öğrencilerin yarı yarıya barajı geçemediğini görüyorsunuz. Burada maddi ve teknik anlamda bir hesaplama hatası var. Ben Türkçe-Matematik alanındaki öğrencilerin tercihlerini bekletmelerini öneriyorum. Örneğin baktığınızda Türkçe-Matematik alanında 400 puan alan öğrenci 15 binlerde görülüyor. Bu yerleşme puanında pek mümkün olan bir sıralama değil. Çünkü geçtiğimiz yıllara bakarsanız bu öğrenci 70 binlerde gözüküyordu. Dolayısıyla bu sıralamalarda bir değişiklik olabilir. ÖSYM ile kurduğumuz temaslar sonucu ÖSYM bu şeyi bir daha inceliyor. İnceleme sonucunda benim beklentim TM puanlarında yeni bir sıralama yapılacağı yönünde görüyorum” dedi.

2012 yılında LYS’de iki önemli temel değişiklik olduğunu, bunlardan birinin ortaöğretim başarı puanının kaldırılması olduğunu ifade eden Polat, “Bir öğrenci puanı oldukça her bölümü tercih edebilir. Bundan dolayı her bölümün taban puanının 8 ile 11 puan geri gelmesini bekliyoruz.Başarı alanında ise çok yüksek puan alan öğrenci sayısı azaldı. Bu da öğrencilerin daha yüksek tercih yapabileceğini gösteriyor. Ben öğrencilere hep söylüyorum, kendi başarı sıralarının 10 bin üstünde çok rahat tercih yapmaya başlasınlar. Bu seneki bu değişimden dolayı çok rahat bazı yerlere yerleşebilirler. Buna çok dikkat etsinler.Ancak hukuk ve iletişimi bundan ayrı tutuyorum. Hukuk geçtiğimiz yıllarda sayısal alan dışı sayılıyordu. Artık onlar içinde alan içi sayılıyor. Artık sayısalcılar da hukuk seçeceği aşikar, o yüzden bu bölüm puanında artış bekliyoruz. Aynı şey iletişim için geçerli. Türkçe-Matematik alanındaki öğrenciler alan dışı olduğu için seçemiyorlardı, şimdi seçecekler. Bu bölüme de bir rağbet olacaktır. Tercih dönemi kısa. Mutlaka üniversiteleri gezsinler, bilgi alsınlar. Meslek lisesi öğrencileri de diğer alanlardaki öğrenciler ile aynı şartlardan yararlanıyor” diye konuştu.

Polat, öğrencilerin tercihlerini iyi araştırdıktan sonra yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

> LYS’de türkçe matematik puanlarında hata iddiası

Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat, Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) Türkçe-Matematik alanı puanlarında hata olduğunu söyledi.

LYS’de türkçe matematik puanlarında hata iddiasıPolat, LYS'de özellikle Türkçe-Matematik alanında bir takım hatalar olduğunu belirterek, "Üniversite sonuçları açıklandı. Adaylar tercihlere başladı. Ancak iki durum var; bir tanesi sınav sonuçlarında bir takım problemler dünden beri gözlemliyoruz. Problemlere genel olarak baktığımızda bu seneki sınav sonuçlarında barajı geçen öğrenci sayısı bir önceki seneye göre çok daha az ve farklı bazı sayısal öğrenciler arasında da bir takım çelişkiler sözkonusu. Örneğin geçen sene Türkçe-Matematik alanında tercih yapmaya hak kazan öğrenci 645 bin iken, bu sene bu rakam yarı yarıya 400 bin civarına düşmüş. Yani bu ne demek. Türkçe-Matematik alanında 645 bin öğrenciden bu sene yüzde 50 azalarak 400 bine düşmesi ilginç bir durum. Buradan sınavın zor geçtiği ve öğrencilerin barajı geçemediği gibi bir sonuca varılabilir. Ama sınavdaki testlerin çözüm ortalamasına baktığınızda bu kadar düşmediğini görüyorsunuz. Dolayısıyla dünden beri ÖSYM ile temas kurduk. Zannediyorum Türkçe-Matematik öğrencilerinin sıralamalarında sıkıntılar olabilir diye bakıyoruz. Teknik olarak bir hesaplama hatası görülmemekle birlikte maddi bir hata olabilir. Çünkü biliyorsunuz ki bu sene öğrencilerin alanları. Türkçe-Matematik ve sayısal gibi alanları ortadan kaldırıldı. Herkes aynı alandaymış gibi hareket ediliyor. Sınava giren öğrencilerin yarı yarıya barajı geçemediğini görüyorsunuz. Burada maddi ve teknik anlamda bir hesaplama hatası var. Ben Türkçe-Matematik alanındaki öğrencilerin tercihlerini bekletmelerini öneriyorum. Örneğin baktığınızda Türkçe-Matematik alanında 400 puan alan öğrenci 15 binlerde görülüyor. Bu yerleşme puanında pek mümkün olan bir sıralama değil. Çünkü geçtiğimiz yıllara bakarsanız bu öğrenci 70 binlerde gözüküyordu. Dolayısıyla bu sıralamalarda bir değişiklik olabilir. ÖSYM ile kurduğumuz temaslar sonucu ÖSYM bu şeyi bir daha inceliyor. İnceleme sonucunda benim beklentim TM puanlarında yeni bir sıralama yapılacağı yönünde görüyorum” dedi.

2012 yılında LYS’de iki önemli temel değişiklik olduğunu, bunlardan birinin ortaöğretim başarı puanının kaldırılması olduğunu ifade eden Polat, “Bir öğrenci puanı oldukça her bölümü tercih edebilir. Bundan dolayı her bölümün taban puanının 8 ile 11 puan geri gelmesini bekliyoruz.Başarı alanında ise çok yüksek puan alan öğrenci sayısı azaldı. Bu da öğrencilerin daha yüksek tercih yapabileceğini gösteriyor. Ben öğrencilere hep söylüyorum, kendi başarı sıralarının 10 bin üstünde çok rahat tercih yapmaya başlasınlar. Bu seneki bu değişimden dolayı çok rahat bazı yerlere yerleşebilirler. Buna çok dikkat etsinler.Ancak hukuk ve iletişimi bundan ayrı tutuyorum. Hukuk geçtiğimiz yıllarda sayısal alan dışı sayılıyordu. Artık onlar içinde alan içi sayılıyor. Artık sayısalcılar da hukuk seçeceği aşikar, o yüzden bu bölüm puanında artış bekliyoruz. Aynı şey iletişim için geçerli. Türkçe-Matematik alanındaki öğrenciler alan dışı olduğu için seçemiyorlardı, şimdi seçecekler. Bu bölüme de bir rağbet olacaktır. Tercih dönemi kısa. Mutlaka üniversiteleri gezsinler, bilgi alsınlar. Meslek lisesi öğrencileri de diğer alanlardaki öğrenciler ile aynı şartlardan yararlanıyor” diye konuştu.

Polat, öğrencilerin tercihlerini iyi araştırdıktan sonra yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazar, 22 Temmuz 2012 00:34

Gösterim: 2199

12 kişiyi öldüren ve 58 kişiyi yaralayan Batman filminin kötü karakteri 'Joker' ismini kullanan James Holmes'un eylemi haftalardır planladığı ortaya çıktı. Saldırganın binlerce mermi depoladığı tespit edildi

Utangaç ve zeki bir doktora öğrencisiABD 'nin Colorado eyaletindeki bir sinema salonunda Batman filminin ilk gösterimi sırasında seyircilerin üzerine ateş açılarak öldürülen 12 kişi ile ilgili soruşturma sürüyor. Aurora Polis Şefi Daniel Oates, 24 yaşındaki eski tıp öğrencisi James Holmes'un, 22 Mayıs ve 6 Temmuz arasında silah dükkanlarından bir adet yarı otomatik saldırı tüfeği, bir adet 12 kalibrelik Remington marka av tüfeği ve iki adet 40 kalibrelik Glock marka tabanca satın aldığı, internet üzerinden de 6 binden fazla mermi temin ettiğinin belirlendiğini söyledi.  Oates, Holmes'un mermileri taşımak için çok sayıda şarjör de aldığını ve olay yerinde saldırı tüfeği için 100 mermi taşıyan birkaç şarjör bulunduğunu belirtti.

Havan mermileri ve bubi tuzakları

Holmes'un Colorado Tıp Fakültesi yakınlarındaki apartman dairesinde de kavanozlar dolusu kimyasal madde, metrelerce dikenli tel, çok sayıda cephanelik ve havan mermisi olması muhtemel bazı mermiler depoladığı belirlendi.

Öte yandan Holmes'un evini bubi tuzakları ile donattığı için henüz ayrıntılı bir arama yapılamadığı bildirildi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Holmes'un dairesinde ev yapımı çok gelişmiş silahlar bulunduğunu ve bubi tuzaklarının eve girecek kişiyi öldürecek ya da ciddi bir biçimde yaralayacak şekilde yerleştirildiğini kaydetti.

Holmes'un evindeki tüm bubi tuzaklarının etkisiz hale getirilmesinin zaman alacağını belirten yetkililer, apartman dairesinde tüm binanın patlamasına yol açabilecek ısı yükseltici sıvıların da bulunduğunu söyledi.

Utangaç ve zeki bir doktora öğrencisi

Arapahoe Cezaevi'ne gönderilen Holmes'un Aurora'da Pazartesi sabahı yerel saatle 8.30'da mahkemeye çıkarılması bekleniyor.Holmes'un susma hakkını kullandığı ve avukat istediği bildirildi.

Silahlı saldırganı tanıyanlar, Holmes'u utangaç ve zeki biri olarak tanımladı. Verilen bilgiye göre, hemşire bir anne ile yazılım şirketinde yöneticilik yapan bir babanın oğlu olan Holmes, San Diego'da büyüdü.

Onur öğrencisi olduğu lisede futbol oynayan ve 2010 yılında California Üniversitesi'nden dereceyle mezun olan Holmes, burada nöro-bilimler alanında doktora yaptı. Ancak kısa bir süre önce doktoradan ayrıldığı belirlendi.

Holmes doktora programından ayrılmadan önce, "Psikiyatrik ve Nörolojik Hastalıkların Biyolojik Temelleri" dersinde mikro DNA göstergeleri üzerine sunum yaptı.

Okuldaki öğretmenleri ise, Holmes'un akademik başarısının en üst düzeyde olduğunu belirtti

FBI 'dan verilen bilgide; Facebook , MySpace , Twitter gibi hiçbir sosyal paylaşım sitesine katılmayan Holmes'un herhangi bir terörist grupla ilişkisinin olmadığı belirtildi.

Saçlarını kırmızıya boyayan ve kendisini tanıtmak için Batman filmindeki kötü karakterin adı olan "Joker"i kullanan Holmes'un, saldırı düzenlemek için neden bir sinema salonunu seçtiği henüz bilinmiyor.

Saldırıdan önce gaz maskesi, kurşun geçirmez kask, yelek ve bacak koruyucu giyen Holmes'un, boğazını ve kasık bölgesini korumak için de önlem aldığı belirlendi.

"Karmaşayı, gösterinin bir parçası sandık"

Polisin saldırıdan 60-90 saniye sonra olay yerine ulaştığını belirten polis yetkilileri, Holmes'un bilet alıp kalabalığa karışarak sinema salonuna girdiğinin belirlendiğini söyledi.

Olay sırasında sinema salonunda bulunan Jennifer Seeger, saldırganın acil çıkış kapısından salona girdiğini belirtti. Saldırganın sürekli şarjör değiştirip ateş ettiğini ifade eden Seeger, "Mermiler, havada uçuyordu. Yerde kanlar içinde yatan 14 yaşlarında bir genç kızla sırtından vurulmuş bir adam gördüm. Saldırgan, çıkış kapılarına gidenlerin üzerine ateş açıyordu" dedi.

Görgü tanığı Quentin Caldwell ise, salondaki çoğu kişinin karmaşayı filmin açılışı nedeniyle yapılan bir gösteri sandığını söyledi. Caldwell sözlerine şöyle devam etti:

"Filmin başlamasından yaklaşık 15 dakika sonra patlama sesleri duydum. Bunların özel ses efektleri olduğunu düşündüm. Sonra yerde yatan, yaralanan insanları gördüm. Hala filmin devam etmesini bekleyen insanlar vardı. Onlara 'bunlar, gerçek. Kaçmamız lazım' diye bağırdım."

Seyircilere kimyasal maddeler de attı

Bu arada yaralananların bazılarının, saldırganın attığı kimyasal maddelerden etkilendiği belirlendi. Yaralılar arasında 4 aylık bir bebek de bulunuyor. Hastane yetkilileri, saldırıda yaralanan 11 kişinin durumunun kritik olduğu söyledi.

Sinema salonun park yerinde toplananlar, saldırıda ölenlerin anısına çiçekler bıraktı, mumlar yaktı.

Olay, 5 Kasım 2009'da Teksas'daki Fort Hood'da bir ordu psikiyatristinin 13 kişiyi öldürmesinden ve yaklaşık 25 kişiyi yaralamasından bu yana ABD 'deki en büyük saldırı oldu.

Colorado eyaletinin Denver kenti, 20 Nisan 1999'da da iki öğrencinin Columbine Lisesi'nde düzenlediği katliama sahne olmuştu. Saldırıda biri öğretmen 13 kişi yaşamını yitirmiş, 26 kişi de yaralanmıştı. İki saldırganın daha sonra intihar ettiği Columbine Lisesi, Holmes'un saldırı düzenlediği sinema salonundan 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

> Katliamı yapan tıp öğrencisi çıktı

12 kişiyi öldüren ve 58 kişiyi yaralayan Batman filminin kötü karakteri 'Joker' ismini kullanan James Holmes'un eylemi haftalardır planladığı ortaya çıktı. Saldırganın binlerce mermi depoladığı tespit edildi

Utangaç ve zeki bir doktora öğrencisiABD 'nin Colorado eyaletindeki bir sinema salonunda Batman filminin ilk gösterimi sırasında seyircilerin üzerine ateş açılarak öldürülen 12 kişi ile ilgili soruşturma sürüyor. Aurora Polis Şefi Daniel Oates, 24 yaşındaki eski tıp öğrencisi James Holmes'un, 22 Mayıs ve 6 Temmuz arasında silah dükkanlarından bir adet yarı otomatik saldırı tüfeği, bir adet 12 kalibrelik Remington marka av tüfeği ve iki adet 40 kalibrelik Glock marka tabanca satın aldığı, internet üzerinden de 6 binden fazla mermi temin ettiğinin belirlendiğini söyledi.  Oates, Holmes'un mermileri taşımak için çok sayıda şarjör de aldığını ve olay yerinde saldırı tüfeği için 100 mermi taşıyan birkaç şarjör bulunduğunu belirtti.

Havan mermileri ve bubi tuzakları

Holmes'un Colorado Tıp Fakültesi yakınlarındaki apartman dairesinde de kavanozlar dolusu kimyasal madde, metrelerce dikenli tel, çok sayıda cephanelik ve havan mermisi olması muhtemel bazı mermiler depoladığı belirlendi.

Öte yandan Holmes'un evini bubi tuzakları ile donattığı için henüz ayrıntılı bir arama yapılamadığı bildirildi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Holmes'un dairesinde ev yapımı çok gelişmiş silahlar bulunduğunu ve bubi tuzaklarının eve girecek kişiyi öldürecek ya da ciddi bir biçimde yaralayacak şekilde yerleştirildiğini kaydetti.

Holmes'un evindeki tüm bubi tuzaklarının etkisiz hale getirilmesinin zaman alacağını belirten yetkililer, apartman dairesinde tüm binanın patlamasına yol açabilecek ısı yükseltici sıvıların da bulunduğunu söyledi.

Utangaç ve zeki bir doktora öğrencisi

Arapahoe Cezaevi'ne gönderilen Holmes'un Aurora'da Pazartesi sabahı yerel saatle 8.30'da mahkemeye çıkarılması bekleniyor.Holmes'un susma hakkını kullandığı ve avukat istediği bildirildi.

Silahlı saldırganı tanıyanlar, Holmes'u utangaç ve zeki biri olarak tanımladı. Verilen bilgiye göre, hemşire bir anne ile yazılım şirketinde yöneticilik yapan bir babanın oğlu olan Holmes, San Diego'da büyüdü.

Onur öğrencisi olduğu lisede futbol oynayan ve 2010 yılında California Üniversitesi'nden dereceyle mezun olan Holmes, burada nöro-bilimler alanında doktora yaptı. Ancak kısa bir süre önce doktoradan ayrıldığı belirlendi.

Holmes doktora programından ayrılmadan önce, "Psikiyatrik ve Nörolojik Hastalıkların Biyolojik Temelleri" dersinde mikro DNA göstergeleri üzerine sunum yaptı.

Okuldaki öğretmenleri ise, Holmes'un akademik başarısının en üst düzeyde olduğunu belirtti

FBI 'dan verilen bilgide; Facebook , MySpace , Twitter gibi hiçbir sosyal paylaşım sitesine katılmayan Holmes'un herhangi bir terörist grupla ilişkisinin olmadığı belirtildi.

Saçlarını kırmızıya boyayan ve kendisini tanıtmak için Batman filmindeki kötü karakterin adı olan "Joker"i kullanan Holmes'un, saldırı düzenlemek için neden bir sinema salonunu seçtiği henüz bilinmiyor.

Saldırıdan önce gaz maskesi, kurşun geçirmez kask, yelek ve bacak koruyucu giyen Holmes'un, boğazını ve kasık bölgesini korumak için de önlem aldığı belirlendi.

"Karmaşayı, gösterinin bir parçası sandık"

Polisin saldırıdan 60-90 saniye sonra olay yerine ulaştığını belirten polis yetkilileri, Holmes'un bilet alıp kalabalığa karışarak sinema salonuna girdiğinin belirlendiğini söyledi.

Olay sırasında sinema salonunda bulunan Jennifer Seeger, saldırganın acil çıkış kapısından salona girdiğini belirtti. Saldırganın sürekli şarjör değiştirip ateş ettiğini ifade eden Seeger, "Mermiler, havada uçuyordu. Yerde kanlar içinde yatan 14 yaşlarında bir genç kızla sırtından vurulmuş bir adam gördüm. Saldırgan, çıkış kapılarına gidenlerin üzerine ateş açıyordu" dedi.

Görgü tanığı Quentin Caldwell ise, salondaki çoğu kişinin karmaşayı filmin açılışı nedeniyle yapılan bir gösteri sandığını söyledi. Caldwell sözlerine şöyle devam etti:

"Filmin başlamasından yaklaşık 15 dakika sonra patlama sesleri duydum. Bunların özel ses efektleri olduğunu düşündüm. Sonra yerde yatan, yaralanan insanları gördüm. Hala filmin devam etmesini bekleyen insanlar vardı. Onlara 'bunlar, gerçek. Kaçmamız lazım' diye bağırdım."

Seyircilere kimyasal maddeler de attı

Bu arada yaralananların bazılarının, saldırganın attığı kimyasal maddelerden etkilendiği belirlendi. Yaralılar arasında 4 aylık bir bebek de bulunuyor. Hastane yetkilileri, saldırıda yaralanan 11 kişinin durumunun kritik olduğu söyledi.

Sinema salonun park yerinde toplananlar, saldırıda ölenlerin anısına çiçekler bıraktı, mumlar yaktı.

Olay, 5 Kasım 2009'da Teksas'daki Fort Hood'da bir ordu psikiyatristinin 13 kişiyi öldürmesinden ve yaklaşık 25 kişiyi yaralamasından bu yana ABD 'deki en büyük saldırı oldu.

Colorado eyaletinin Denver kenti, 20 Nisan 1999'da da iki öğrencinin Columbine Lisesi'nde düzenlediği katliama sahne olmuştu. Saldırıda biri öğretmen 13 kişi yaşamını yitirmiş, 26 kişi de yaralanmıştı. İki saldırganın daha sonra intihar ettiği Columbine Lisesi, Holmes'un saldırı düzenlediği sinema salonundan 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Son Güncelleme: Pazar, 22 Temmuz 2012 08:15

Gösterim: 1730

Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Yıldırım: 500 Kürtçe öğretmeni yetiştireceğimiz tezsiz yüksek lisans programına, 1 ayda 1400 başvuru yapıldı 

Kürtçe öğretmenliğine akınMardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulacağının” açıklanmasının ardından, Milli Eğitim Bakanlığı 'na bir rapor sunduklarını ardından bakanlığın Kürtçe öğretmeni yetiştirme görevini, Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü ile Bingöl Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü'ne verdiğini hatırlattı. 

Başvuruların 25 Haziran'da başladığını, şartları uyan adayların büyük ilgi gösterdiğini kaydeden Yıldırım, başvuruların 27 Temmuz tarihinde sona ereceğini, aday sayısının 2 bine ulaşabileceğini bildirdi.

Yıldırım, Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyal Bilgiler, Türkçe Öğretmenliği, Çağdaş Türk Lehçeleri bölümlerinden mezun olanların başvurma hakkına sahip olduğunu ifade etti. 

Hedeflerinin çok üzerinde bir başvuru yapıldığına değinen Yıldırım, şunları söyledi: “500 Kürtçe öğretmeni yetiştireceğimiz tezsiz yüksek lisans programına, 1 ayda bin 400 başvuru yapıldı. Alacağımız adayları sınavla belirleyeceğiz. Bir yıl süreli bu programdan mezun olacak adaylar Kürtçe öğretmeni olarak atanacak. ALES sonuçlarına göre, ALES sözel puanından en az 55 puan alma, lisans not ortalamasının en az 60 olması ve Kürtçe'nin Kurmanci veya Zazaki lehçelerinden birini bilmesi lazım. Eğitim, bu iki lehçeden sınıflarda karma olarak yapılacak.”

Kesin kayıtların 6-31 Ağustos tarihleri arasında yapılacağını bildiren Yıldırım, “Başvuranların çoğu Kürtçe biliyor. Geriye kalan az sayıda kişi ise Kürtçe bilmiyor. Sınavlarda Türkçe'den Kürtçe'ye çevirme olacak” diye konuştu.

Gençlerin gösterdiği ilgiden memnun olduklarını da kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tezsiz Yüksek Lisans programına ciddi bir ilgi var. Türkiye 'nin her yerinden ilgi var. Maalesef bunlardan 500 öğrenci alacağız. Gönlümüz buna razı değil. İlgililerle bu konuyu sözlü olarak görüştük. Şu anda ikinci 500 için başvuru yapılamayacak. Oysa ki bin kişiyi kaldıracak, fiziki altyapımız da var. Bin kişiyi mesai içi mesai dışı birinci öğretim ikinci öğretim veya hafta içi hafta sonu şeklinde gruplara ayırarak, üstesinden geleceğimize inanıyorduk.”

Yıldırım, Kürtçe seçmeli ders kitabını hazırlama görevinin kendilerine verildiğini, iki ders kitabını, iki lehçede hazırlayacaklarını belirtti.

Ders kitaplarını eylül ayına yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yıldırım, biri okuma diğeri çalışma ders kitabı olarak hazırlanacak kitapların birbirlerini tamamlayacak nitelikte olacağını vurguladı.

Yıldırım, “Kitaplar iki lehçede hazırlanacak. Kitabın sol sayfasında Kurmanci, sağ sayfasında da o sayfanın Zazaki versiyonu olacak. Zazaki ve Kurmanci'nin okutulduğu bir okula atanan hocamız, bu iki lehçeyi çocuklara kavratabilecek” dedi.(radikal)

> Kürtçe öğretmenliğine rekor başvuru

Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Yıldırım: 500 Kürtçe öğretmeni yetiştireceğimiz tezsiz yüksek lisans programına, 1 ayda 1400 başvuru yapıldı 

Kürtçe öğretmenliğine akınMardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulacağının” açıklanmasının ardından, Milli Eğitim Bakanlığı 'na bir rapor sunduklarını ardından bakanlığın Kürtçe öğretmeni yetiştirme görevini, Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü ile Bingöl Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü'ne verdiğini hatırlattı. 

Başvuruların 25 Haziran'da başladığını, şartları uyan adayların büyük ilgi gösterdiğini kaydeden Yıldırım, başvuruların 27 Temmuz tarihinde sona ereceğini, aday sayısının 2 bine ulaşabileceğini bildirdi.

Yıldırım, Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyal Bilgiler, Türkçe Öğretmenliği, Çağdaş Türk Lehçeleri bölümlerinden mezun olanların başvurma hakkına sahip olduğunu ifade etti. 

Hedeflerinin çok üzerinde bir başvuru yapıldığına değinen Yıldırım, şunları söyledi: “500 Kürtçe öğretmeni yetiştireceğimiz tezsiz yüksek lisans programına, 1 ayda bin 400 başvuru yapıldı. Alacağımız adayları sınavla belirleyeceğiz. Bir yıl süreli bu programdan mezun olacak adaylar Kürtçe öğretmeni olarak atanacak. ALES sonuçlarına göre, ALES sözel puanından en az 55 puan alma, lisans not ortalamasının en az 60 olması ve Kürtçe'nin Kurmanci veya Zazaki lehçelerinden birini bilmesi lazım. Eğitim, bu iki lehçeden sınıflarda karma olarak yapılacak.”

Kesin kayıtların 6-31 Ağustos tarihleri arasında yapılacağını bildiren Yıldırım, “Başvuranların çoğu Kürtçe biliyor. Geriye kalan az sayıda kişi ise Kürtçe bilmiyor. Sınavlarda Türkçe'den Kürtçe'ye çevirme olacak” diye konuştu.

Gençlerin gösterdiği ilgiden memnun olduklarını da kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tezsiz Yüksek Lisans programına ciddi bir ilgi var. Türkiye 'nin her yerinden ilgi var. Maalesef bunlardan 500 öğrenci alacağız. Gönlümüz buna razı değil. İlgililerle bu konuyu sözlü olarak görüştük. Şu anda ikinci 500 için başvuru yapılamayacak. Oysa ki bin kişiyi kaldıracak, fiziki altyapımız da var. Bin kişiyi mesai içi mesai dışı birinci öğretim ikinci öğretim veya hafta içi hafta sonu şeklinde gruplara ayırarak, üstesinden geleceğimize inanıyorduk.”

Yıldırım, Kürtçe seçmeli ders kitabını hazırlama görevinin kendilerine verildiğini, iki ders kitabını, iki lehçede hazırlayacaklarını belirtti.

Ders kitaplarını eylül ayına yetiştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yıldırım, biri okuma diğeri çalışma ders kitabı olarak hazırlanacak kitapların birbirlerini tamamlayacak nitelikte olacağını vurguladı.

Yıldırım, “Kitaplar iki lehçede hazırlanacak. Kitabın sol sayfasında Kurmanci, sağ sayfasında da o sayfanın Zazaki versiyonu olacak. Zazaki ve Kurmanci'nin okutulduğu bir okula atanan hocamız, bu iki lehçeyi çocuklara kavratabilecek” dedi.(radikal)

Son Güncelleme: Cumartesi, 21 Temmuz 2012 18:38

Gösterim: 1836


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.