Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane oranı yüzde 47,2'ye yükseldi. Evden İnternete erişim imkanı olmayan hanelerin yüzde 27,6'sının internet kullanımına gerek duymadığı belirlendi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ''2012 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçlarını'' açıkladı.
Bu yılın Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen araştırmaya göre, hanelerin yüzde 47,2'si internet erişim imkanına sahip bulunuyor. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 42,9 düzeyinde idi.
İnternete erişim imkanı olmayan hanelerin yüzde 27,6'sının internet kullanımına gerek duymadıklarının belirlendiği araştırmada, Türkiye'de en yaygın internet bağlantı türünün yüzde 66,4 ile ADSL olduğu görüldü.
Kentlerde internet erişim imkanı olan hane oranı kentlerde yüzde 55,5 iken, kırsal yerlerde bu oran yüzde 27,3 olarak tespit edildi.
En fazla İstanbulluların evinde internet var
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması'na göre, en fazla İstanbulluların evinde internet bulunuyor. İstanbul'da hanelerin yüzde 60,5'inde internet kullanılıyor. İnternete erişim imkanı olan hane oranında yüzde 49,7'le Batı Marmara, yüzde 60,6'le Doğu Marmara, yüzde 57,5'le Batı Anadolu bölgesi de Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor.
2012 yılı Nisan ayında hanelerin yüzde 43,2'sinde genişbant internet erişim imkanı bulunurken, ADSL, yüzde 31,3'le tüm haneler, yüzde 66,4'le internet kullanılan haneler arasında en çok kullanılan bağlantı türü oldu. 3G bağlantı ise tüm hanelerin yüzde 13,9'unda, internet kullanılan hanelerin yüzde 29,5'inde internet erişimine imkan sağlıyor.
Bilgisayar ve İnternet kullanımı artmaya devam ediyor
Araştırma sonuçlarına göre 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla yüzde 48,7 ve yüzde 47,4 olarak belirlendi. Bu oranlar 2011 yılında sırasıyla yüzde 46,4 ve yüzde 45 düzeyindeydi.
Bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 59 ve yüzde 58,1 iken, kadınlarda yüzde 38,5 ve yüzde 37 oldu. Bilgisayar ve internet kullanımı kentsel yerlerde yüzde 57,8 ve yüzde 56,6, kırsal yerlerde ise yüzde 27,6 ve yüzde 26,4 olarak tespit edildi. İBBS Düzey-1'e göre bilgisayar ve internet kullanımının en yüksek olduğu bölge yüzde 62,2 ve yüzde 60,9 ile İstanbul oldu. Bunu yüzde 58,6 bilgisayar ve yüzde 57,1 internet kullanım oranı ile Batı Anadolu Bölgesi izledi.
Bilgisayar ve internet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu ise 16-24 olarak belirlendi. Bilgisayar ve internet kullanımı tüm yaş gruplarında erkeklerde daha yüksek çıktı.
Bireylerin yüzde 37,8'i düzenli internet kullanıcısı
Araştırmaya göre, 2012 yılı ilk üç ayında (Ocak-Mart 2012) 16-74 yaş grubundaki tüm bireylerin yüzde 37,8'si interneti düzenli olarak (hemen hemen her gün veya haftada en az bir defa) kullandı. Aynı dönem ve yaş grubunda internet kullanan bireylerin arasında düzenli internet kullanım oranı ise yüzde 88,5 olurken, bu oran kentsel yerlerde yüzde 89,7, kırsal yerlerde yüzde 82,5 ve İBBS Düzey-1'e göre İstanbul bölgesinde yüzde 90,7 oldu.
En çok gazete, dergi ve haber okumak için kullanılıyor
Araştırma sonuçları, evlerde internetin en çok çevrimiçi haber, gazete ya da dergi okuma ve haber indirme için kullanıldığını ortaya koydu. 2012 yılı ilk üç ayında internet kullanan bireyler interneti en çok yüzde 72,5'le çevrimiçi haber, gazete ya da dergi okuma, haber indirme için kullanırken, bunu yüzde 66,8'le e-posta gönderme/alma, yüzde 61,3'le mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, yüzde 49,1'le oyun, müzik, film, görüntü indirme ve oynama takip etti.
İnternet kullanılan yerlerde evler ilk sırada
Araştırmaya göre, internet kullanım yerlerine göre yüzde 70'le evler ilk sırada yer aldı. Bu yılın ilk 3 ayında, 16-74 yaş grubu internet kullanan bireylerin yüzde 70'i interneti evde kullanırken, bunu yüzde 33,8'le iş yeri, yüzde 17,8'le arkadaş, akraba evi, yüzde 16'yla internet kafe, yüzde 7,2'yle eğitim alınan yer, yüzde 5,9'la kablosuz bağlantının yapılabildiği yerler izledi. İnternet kafelerde internet kullanımı bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 18,7 idi.
2012 yılın Ocak-Mart döneminde internet kullananların yüzde 23,7'si ev ve iş yeri dışında internete kablosuz olarak bağlanmak için cep telefonu veya akıllı telefon, yüzde 15,6'sı dizüstü bilgisayar (laptop, notebook veya netbook), yüzde 1,3'ü ise dokunmatik ekranlı tablet bilgisayar kullandı.
Her 5 kullanıcıdan biri internet üzerinden alışveriş yapıyor
Araştırmaya göre, her 5 internet kullanıcısından biri internet üzerinden alışveriş yapıyor. İnternet kullanıcılarının internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı yüzde 21,8 olarak belirlendi. Önceki yıl bu oran yüzde 18,6 idi.
2011 yılı Nisan ile 2012 yılı Mart aylarını kapsayan 12'i aylık dönemde internet üzerinden alışveriş yapan bireylerin yüzde 44,4'ü giyim ve spor malzemesi, yüzde 25,5'i elektronik araç, yüzde 21,2'si ev eşyası, yüzde 18,3'ü gıda maddeleri ile günlük gereksinimler, yüzde 17,4'ü seyahat ile ilgili faaliyetler (seyahat bileti, araç kiralama gibi), yüzde 15,6'sı kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) aldı.
İnternet üzerinden satın alma ya da sipariş verenlerin yüzde 9,4'ü sorun yaşadıklarını belirtirken, ''yanlış ya da hasarlı ürün ve hizmet teslimi'' karşılaşılan en önemli sorun oldu.
Kamu kurumları ile iletişimde internet kullanımı artıyor
Araştırma sonuçları, kamu kurum ve kuruluşları ile iletişim kurmada internet kullanımının arttığını ortaya koydu. 2011 yılı Nisan ile 2012 yılı Mart aylarını kapsayan son 12 aylık dönemde internet kullanan bireylerin kişisel amaçla kamu kurum/kuruluşları ile iletişimde internet kullanma oranı yüzde 45,1 olarak belirlendi. Bu oran önceki yılın aynı döneminde yüzde 38,9'du. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme yüzde 42,9'la ilk sırayı aldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane oranı yüzde 47,2'ye yükseldi. Evden İnternete erişim imkanı olmayan hanelerin yüzde 27,6'sının internet kullanımına gerek duymadığı belirlendi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ''2012 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçlarını'' açıkladı.
Bu yılın Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen araştırmaya göre, hanelerin yüzde 47,2'si internet erişim imkanına sahip bulunuyor. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 42,9 düzeyinde idi.
İnternete erişim imkanı olmayan hanelerin yüzde 27,6'sının internet kullanımına gerek duymadıklarının belirlendiği araştırmada, Türkiye'de en yaygın internet bağlantı türünün yüzde 66,4 ile ADSL olduğu görüldü.
Kentlerde internet erişim imkanı olan hane oranı kentlerde yüzde 55,5 iken, kırsal yerlerde bu oran yüzde 27,3 olarak tespit edildi.
En fazla İstanbulluların evinde internet var
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması'na göre, en fazla İstanbulluların evinde internet bulunuyor. İstanbul'da hanelerin yüzde 60,5'inde internet kullanılıyor. İnternete erişim imkanı olan hane oranında yüzde 49,7'le Batı Marmara, yüzde 60,6'le Doğu Marmara, yüzde 57,5'le Batı Anadolu bölgesi de Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor.
2012 yılı Nisan ayında hanelerin yüzde 43,2'sinde genişbant internet erişim imkanı bulunurken, ADSL, yüzde 31,3'le tüm haneler, yüzde 66,4'le internet kullanılan haneler arasında en çok kullanılan bağlantı türü oldu. 3G bağlantı ise tüm hanelerin yüzde 13,9'unda, internet kullanılan hanelerin yüzde 29,5'inde internet erişimine imkan sağlıyor.
Bilgisayar ve İnternet kullanımı artmaya devam ediyor
Araştırma sonuçlarına göre 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve internet kullanım oranları sırasıyla yüzde 48,7 ve yüzde 47,4 olarak belirlendi. Bu oranlar 2011 yılında sırasıyla yüzde 46,4 ve yüzde 45 düzeyindeydi.
Bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 59 ve yüzde 58,1 iken, kadınlarda yüzde 38,5 ve yüzde 37 oldu. Bilgisayar ve internet kullanımı kentsel yerlerde yüzde 57,8 ve yüzde 56,6, kırsal yerlerde ise yüzde 27,6 ve yüzde 26,4 olarak tespit edildi. İBBS Düzey-1'e göre bilgisayar ve internet kullanımının en yüksek olduğu bölge yüzde 62,2 ve yüzde 60,9 ile İstanbul oldu. Bunu yüzde 58,6 bilgisayar ve yüzde 57,1 internet kullanım oranı ile Batı Anadolu Bölgesi izledi.
Bilgisayar ve internet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu ise 16-24 olarak belirlendi. Bilgisayar ve internet kullanımı tüm yaş gruplarında erkeklerde daha yüksek çıktı.
Bireylerin yüzde 37,8'i düzenli internet kullanıcısı
Araştırmaya göre, 2012 yılı ilk üç ayında (Ocak-Mart 2012) 16-74 yaş grubundaki tüm bireylerin yüzde 37,8'si interneti düzenli olarak (hemen hemen her gün veya haftada en az bir defa) kullandı. Aynı dönem ve yaş grubunda internet kullanan bireylerin arasında düzenli internet kullanım oranı ise yüzde 88,5 olurken, bu oran kentsel yerlerde yüzde 89,7, kırsal yerlerde yüzde 82,5 ve İBBS Düzey-1'e göre İstanbul bölgesinde yüzde 90,7 oldu.
En çok gazete, dergi ve haber okumak için kullanılıyor
Araştırma sonuçları, evlerde internetin en çok çevrimiçi haber, gazete ya da dergi okuma ve haber indirme için kullanıldığını ortaya koydu. 2012 yılı ilk üç ayında internet kullanan bireyler interneti en çok yüzde 72,5'le çevrimiçi haber, gazete ya da dergi okuma, haber indirme için kullanırken, bunu yüzde 66,8'le e-posta gönderme/alma, yüzde 61,3'le mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, yüzde 49,1'le oyun, müzik, film, görüntü indirme ve oynama takip etti.
İnternet kullanılan yerlerde evler ilk sırada
Araştırmaya göre, internet kullanım yerlerine göre yüzde 70'le evler ilk sırada yer aldı. Bu yılın ilk 3 ayında, 16-74 yaş grubu internet kullanan bireylerin yüzde 70'i interneti evde kullanırken, bunu yüzde 33,8'le iş yeri, yüzde 17,8'le arkadaş, akraba evi, yüzde 16'yla internet kafe, yüzde 7,2'yle eğitim alınan yer, yüzde 5,9'la kablosuz bağlantının yapılabildiği yerler izledi. İnternet kafelerde internet kullanımı bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 18,7 idi.
2012 yılın Ocak-Mart döneminde internet kullananların yüzde 23,7'si ev ve iş yeri dışında internete kablosuz olarak bağlanmak için cep telefonu veya akıllı telefon, yüzde 15,6'sı dizüstü bilgisayar (laptop, notebook veya netbook), yüzde 1,3'ü ise dokunmatik ekranlı tablet bilgisayar kullandı.
Her 5 kullanıcıdan biri internet üzerinden alışveriş yapıyor
Araştırmaya göre, her 5 internet kullanıcısından biri internet üzerinden alışveriş yapıyor. İnternet kullanıcılarının internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı yüzde 21,8 olarak belirlendi. Önceki yıl bu oran yüzde 18,6 idi.
2011 yılı Nisan ile 2012 yılı Mart aylarını kapsayan 12'i aylık dönemde internet üzerinden alışveriş yapan bireylerin yüzde 44,4'ü giyim ve spor malzemesi, yüzde 25,5'i elektronik araç, yüzde 21,2'si ev eşyası, yüzde 18,3'ü gıda maddeleri ile günlük gereksinimler, yüzde 17,4'ü seyahat ile ilgili faaliyetler (seyahat bileti, araç kiralama gibi), yüzde 15,6'sı kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) aldı.
İnternet üzerinden satın alma ya da sipariş verenlerin yüzde 9,4'ü sorun yaşadıklarını belirtirken, ''yanlış ya da hasarlı ürün ve hizmet teslimi'' karşılaşılan en önemli sorun oldu.
Kamu kurumları ile iletişimde internet kullanımı artıyor
Araştırma sonuçları, kamu kurum ve kuruluşları ile iletişim kurmada internet kullanımının arttığını ortaya koydu. 2011 yılı Nisan ile 2012 yılı Mart aylarını kapsayan son 12 aylık dönemde internet kullanan bireylerin kişisel amaçla kamu kurum/kuruluşları ile iletişimde internet kullanma oranı yüzde 45,1 olarak belirlendi. Bu oran önceki yılın aynı döneminde yüzde 38,9'du. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme yüzde 42,9'la ilk sırayı aldı.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ağustos 2012 13:50
Gösterim: 2391
Veliler notları ‘cep’te görecek!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bazı GSM operatörleriyle imzaladığı protokole göre; Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi (OGES) sonuçlarına veliler ilk kez bu yıl 1 TL’lik SMS karşılığında ulaşabilecek. MEB’in uygulamaya koyduğu yeni sistem, velilerin çocuklarının okul başarılarını SMS yoluyla anında öğrenebilmelerine imkan sağladı.
Bakanlık GSM operatörleri ile imzaladığı protokolle, öğrenci ve öğrenci velilerine, e-Okul sisteminde üretilen öğrenci bilgileri, açık ilköğretim okulları öğrencilerinin kayıt yenileme tarihleri, sınav tarihleri, sınav sonuç bilgileri, mezun öğrencilerin diploma duyuruları ile kredi sorgulama, her türlü merkezi sistem sınavları ile sınav tarihleri, sınav giriş yeri bilgileri, sınav sonuç bilgileri, kazandığı okul, kayıt olduğu okul ile kaydının silindiği okul bilgisi gibi bilgilere ulaşabilme imkanı sundu.
TC kimlik numarası yeterli
Bakanlığın kurduğu “8383 Mobil Bilgi Servisi” ile öğrencinin tüm bilgileri mobil ortama aktarılacak.
Tüm öğrenci ve veliler de istedikleri bilgilere mobil ortamdan mesaj bedeli ödemek koşuluyla ulaşabilecek. Veli ve öğrencilerin OGES yerleştirme sonuçlarını SMS ile takip etmek için OGES Mobil Bilgi Servisi’ne kayıt yaptırması yeterli olacak.
Öğrenci hakkında oluşan her yeni durumun otomatik olarak SMS ile bildirileceği sistemde, yapılacak tüm bilgilendirmeler vergiler dahil toplam 1 TL ücret karşılığında atılacak.
Mobil bilgi servisine kayıt yaptırmak için http://oges.meb.gov.tr/ adresi üzerinden cep telefonu bilgisi girilecek. Daha sonra gönderilecek olan bilgilendirme mesajı onaylanarak mobil bilgi servisi kaydı başlatılacak. İstenirse kayıtlar, cep telefonundan da yapılabilecek. Bunun için OGES boşluk öğrencinin TC kimlik numarasını yazıp, 8383’e göndermek yeterli olacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Veliler notları ‘cep’te görecek!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bazı GSM operatörleriyle imzaladığı protokole göre; Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi (OGES) sonuçlarına veliler ilk kez bu yıl 1 TL’lik SMS karşılığında ulaşabilecek. MEB’in uygulamaya koyduğu yeni sistem, velilerin çocuklarının okul başarılarını SMS yoluyla anında öğrenebilmelerine imkan sağladı.
Bakanlık GSM operatörleri ile imzaladığı protokolle, öğrenci ve öğrenci velilerine, e-Okul sisteminde üretilen öğrenci bilgileri, açık ilköğretim okulları öğrencilerinin kayıt yenileme tarihleri, sınav tarihleri, sınav sonuç bilgileri, mezun öğrencilerin diploma duyuruları ile kredi sorgulama, her türlü merkezi sistem sınavları ile sınav tarihleri, sınav giriş yeri bilgileri, sınav sonuç bilgileri, kazandığı okul, kayıt olduğu okul ile kaydının silindiği okul bilgisi gibi bilgilere ulaşabilme imkanı sundu.
TC kimlik numarası yeterli
Bakanlığın kurduğu “8383 Mobil Bilgi Servisi” ile öğrencinin tüm bilgileri mobil ortama aktarılacak.
Tüm öğrenci ve veliler de istedikleri bilgilere mobil ortamdan mesaj bedeli ödemek koşuluyla ulaşabilecek. Veli ve öğrencilerin OGES yerleştirme sonuçlarını SMS ile takip etmek için OGES Mobil Bilgi Servisi’ne kayıt yaptırması yeterli olacak.
Öğrenci hakkında oluşan her yeni durumun otomatik olarak SMS ile bildirileceği sistemde, yapılacak tüm bilgilendirmeler vergiler dahil toplam 1 TL ücret karşılığında atılacak.
Mobil bilgi servisine kayıt yaptırmak için http://oges.meb.gov.tr/ adresi üzerinden cep telefonu bilgisi girilecek. Daha sonra gönderilecek olan bilgilendirme mesajı onaylanarak mobil bilgi servisi kaydı başlatılacak. İstenirse kayıtlar, cep telefonundan da yapılabilecek. Bunun için OGES boşluk öğrencinin TC kimlik numarasını yazıp, 8383’e göndermek yeterli olacak.
Son Güncelleme: Salı, 07 Ağustos 2012 14:38
Gösterim: 1992
Prof. Dr. Soner Yıldırım, FATİH eğitiminden geçecek bireylerin iş bulma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Soner Yıldırım, ''Google'dan bir şey araştırıyorsun, binlerce sonuç çıkıyor. Bu kadar sonucu denetleme şansın yok, güvenilirliğini bilemezsin. İşte, bunların kararını verebilen, bunları yargılayabilen çocuklara 'bilişim bireyleri' diyoruz'' dedi.
Eğitimdeki başarının ölçütlerinden birinin de mezun olan çocukların istihdamı olduğunun altını çizen Yıldırım, ''Çok önemli bir bilişim projesi olan FATİH eğitiminden geçecek bireylerin sahip olacakları bilişim teknolojilerini kullanma becerileri sayesinde iş bulma ihtimali yüksek. Dünya ile bu anlamda yarışabiliriz. Ama çok kalabalık bir öğrenci nüfusundan bahsediyoruz. Bu 13-15 milyonluk nüfusun tamamının iş bulmasını beklemek gerçekçi değil'' ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Prof. Dr. Soner Yıldırım, FATİH eğitiminden geçecek bireylerin iş bulma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Soner Yıldırım, ''Google'dan bir şey araştırıyorsun, binlerce sonuç çıkıyor. Bu kadar sonucu denetleme şansın yok, güvenilirliğini bilemezsin. İşte, bunların kararını verebilen, bunları yargılayabilen çocuklara 'bilişim bireyleri' diyoruz'' dedi.
Eğitimdeki başarının ölçütlerinden birinin de mezun olan çocukların istihdamı olduğunun altını çizen Yıldırım, ''Çok önemli bir bilişim projesi olan FATİH eğitiminden geçecek bireylerin sahip olacakları bilişim teknolojilerini kullanma becerileri sayesinde iş bulma ihtimali yüksek. Dünya ile bu anlamda yarışabiliriz. Ama çok kalabalık bir öğrenci nüfusundan bahsediyoruz. Bu 13-15 milyonluk nüfusun tamamının iş bulmasını beklemek gerçekçi değil'' ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Temmuz 2012 13:30
Gösterim: 1619
Görme engellilere tabletle sınav imkanı
Anadolu Üniversitesi'nde (AÜ), görme engelli ve ağır görme kaybı bulunan öğrencilerin okutmana ihtiyaç duymadan rahat bir ortamda sınavlara katılmalarını sağlayabilmek amacıyla tablet bilgisayarda sesli sınav imkanı sağlayan sistem geliştirildi.
AÜ Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özgür Yılmazel, elektronik sınav uygulaması çalışmalarına 2010 yılında başladıklarını belirterek, artık bu cihazlarla eşitsizliği ortadan kaldırmış olduklarını söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Görme engellilere tabletle sınav imkanı
Anadolu Üniversitesi'nde (AÜ), görme engelli ve ağır görme kaybı bulunan öğrencilerin okutmana ihtiyaç duymadan rahat bir ortamda sınavlara katılmalarını sağlayabilmek amacıyla tablet bilgisayarda sesli sınav imkanı sağlayan sistem geliştirildi.
AÜ Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özgür Yılmazel, elektronik sınav uygulaması çalışmalarına 2010 yılında başladıklarını belirterek, artık bu cihazlarla eşitsizliği ortadan kaldırmış olduklarını söyledi.
Son Güncelleme: Pazar, 05 Ağustos 2012 12:09
Gösterim: 1405
Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyin
Sosyal medya siteleri üzerinden dolandırıcılık yapan çeteler, akılalmaz yöntemler kullanmaya devam ediyor. Bunlardan sonuncusu da Facebook üzerinden son dönemde yaygınlaşan 'arkadaştan borç para isteme' tekniği. Uzmanlar bu tip durumlarla karşı karşıya kalmamak için e-posta ve sosyal medya programları üzerinden gelen bağlantıların dikkate alınmadan silinmesi konusunda uyarıyor.
İnsanın her duyduğunda 'nasıl olur' dediği şey kendi başına gelince aslında ne kadar da savunmasız olduğumuz bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.
Bunun en çarpıcı örneğini, dün sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta, 2 bin kilometre uzaktaki eşim ve oğlumun son resimlerine bakarken açılan bir konuşma penceresiyle yaşadım.
Karşımdaki kişi yaklaşık altı senedir görüşmediğim bir arkadaşımdı.
'Müsait misin' dedikten sonra vaktinin az olduğunu ve bir soru sorup bilgisayarının başından ayrılacağını söyledi.
Kendisine müsait olduğumu söyleyince, internet bankacılığı kullanıp kullanmadığımı sordu.
'Evet' dedim.
ARKADAŞTAN GELEN HER LİNKE TIKLAMAYIN
TREND Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın,
"Bilgisayar korsanı dahi diyemeyeceğimiz kötü niyetli pekçok kişi zararlı linkleri kullanıcılara gönderiyor. Bu linklere tıklayanların bilgisayarına zararlı yazılımlar bulaştığında Facebook dahil kullanının birçok hayati verisi tehdit altında olabiliyor."
GÜÇLÜ ŞİFRE TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
"Facebook'ta kullanıcının arkadaşından gelen her linke güvenmemesi gerekiyor. Bu tip durumlara düşmemek için öncelikle güçlü bir şifre oluşturmak şart. Ancak bu da yeterli değil elbette. Facebook'un güvenlik soruları da olabildiğince zor olmalı."
Bunun üzerine bir yere internet üzerinden 200 TL yollaması gerektiğini, benim gönderip gönderemeyeceğimi, kendisinin bu parayı yarın hesabıma yatıracağını belirtti.
Tabi, altı senedir görmediğim bir arkadaşımın benden bir anda yangından mal kaçırır gibi borç para istemesi kafamda soru işaretleri uyandırdı.
Hemen kendisini telefonla aradım.
Tahmin ettiğim gibi; benimle Facebook üzerinden konuşan kişi telefondaki gerçek arkadaşım değildi.
Kendisi bana bu konuda şikayette bulunarak, aynı nedenle arkadaş listesindeki başka isimlerin de kendisini aradığını söyledi.
Hemen anlık konuşma penceresindeki kişiye kendisinin bir dolandırıcı olduğunu ve emniyete şikayet edeceğimi söyledim.
Bu sözüm üzerine, diyaloğu bitirdi ve kaçtı...
Açık söylemek gerekirse; karşımdaki kişi altı senedir görmediğim değil de sürekli irtibat halinde olduğum bir arkadaşım olsaydı, ihtiyacı olduğunu düşünüp o parayı gönderebilirdim.
Çünkü istediği yüksek bir meblağ değildi ve hemen ihtiyaçı olduğunu söyleyip, zor durumda olduğu algısı yaratıyordu.
Yani başkalarının başına gelince, biraz da gülümseyerek baktığım bu tür bir dolandırıcılığa kurban gitmeme ramak kalmıştı.
İşin kötü tarafı, bu tür vakalarda parayı verdiğiniz zaman geri almanız da çok zor...
Çünkü hemen savcılığa başvursanız dahi Bilişim Suçları Dairesi'ne yönlendiriliyor ve orada ifade veriyorsunuz.
Bu birim suçluyu bulmaya çalışıyor. Ancak, dolandırıcılar hesapları çoğu zaman günlük kullandığı ve sahte internet adresleri (IP) üzerinden çalıştığı için bulunamıyorlar.
Uzmanlar ise bu tip olayların nedeninin daha çok sosyal paylaşım sitelerindeki anlık konuşma programları ve e-posta adresleriyle gelen kaynağı belirsiz linkler olduğu konusunda uyarıyor.
Ve özetle; "en yakın arkadaşınızdan dahi gelse şüpheli ve cazip görünen linklere tıklamayın" diyorlar...
Hesabını bu şekilde çaldıran kullanıcıların Facebook'tan hesabını geri istemesi gerekiyor. Bunun dışında savcılığa başvuran kullanıcı da hesabını geri almak için mücadele verebiliyor.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Facebook'ta arkadaşınıza borç para vermeyin
Sosyal medya siteleri üzerinden dolandırıcılık yapan çeteler, akılalmaz yöntemler kullanmaya devam ediyor. Bunlardan sonuncusu da Facebook üzerinden son dönemde yaygınlaşan 'arkadaştan borç para isteme' tekniği. Uzmanlar bu tip durumlarla karşı karşıya kalmamak için e-posta ve sosyal medya programları üzerinden gelen bağlantıların dikkate alınmadan silinmesi konusunda uyarıyor.
İnsanın her duyduğunda 'nasıl olur' dediği şey kendi başına gelince aslında ne kadar da savunmasız olduğumuz bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.
Bunun en çarpıcı örneğini, dün sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta, 2 bin kilometre uzaktaki eşim ve oğlumun son resimlerine bakarken açılan bir konuşma penceresiyle yaşadım.
Karşımdaki kişi yaklaşık altı senedir görüşmediğim bir arkadaşımdı.
'Müsait misin' dedikten sonra vaktinin az olduğunu ve bir soru sorup bilgisayarının başından ayrılacağını söyledi.
Kendisine müsait olduğumu söyleyince, internet bankacılığı kullanıp kullanmadığımı sordu.
'Evet' dedim.
ARKADAŞTAN GELEN HER LİNKE TIKLAMAYIN
TREND Micro Akdeniz Ülkelerinden Sorumlu Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın,
"Bilgisayar korsanı dahi diyemeyeceğimiz kötü niyetli pekçok kişi zararlı linkleri kullanıcılara gönderiyor. Bu linklere tıklayanların bilgisayarına zararlı yazılımlar bulaştığında Facebook dahil kullanının birçok hayati verisi tehdit altında olabiliyor."
GÜÇLÜ ŞİFRE TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
"Facebook'ta kullanıcının arkadaşından gelen her linke güvenmemesi gerekiyor. Bu tip durumlara düşmemek için öncelikle güçlü bir şifre oluşturmak şart. Ancak bu da yeterli değil elbette. Facebook'un güvenlik soruları da olabildiğince zor olmalı."
Bunun üzerine bir yere internet üzerinden 200 TL yollaması gerektiğini, benim gönderip gönderemeyeceğimi, kendisinin bu parayı yarın hesabıma yatıracağını belirtti.
Tabi, altı senedir görmediğim bir arkadaşımın benden bir anda yangından mal kaçırır gibi borç para istemesi kafamda soru işaretleri uyandırdı.
Hemen kendisini telefonla aradım.
Tahmin ettiğim gibi; benimle Facebook üzerinden konuşan kişi telefondaki gerçek arkadaşım değildi.
Kendisi bana bu konuda şikayette bulunarak, aynı nedenle arkadaş listesindeki başka isimlerin de kendisini aradığını söyledi.
Hemen anlık konuşma penceresindeki kişiye kendisinin bir dolandırıcı olduğunu ve emniyete şikayet edeceğimi söyledim.
Bu sözüm üzerine, diyaloğu bitirdi ve kaçtı...
Açık söylemek gerekirse; karşımdaki kişi altı senedir görmediğim değil de sürekli irtibat halinde olduğum bir arkadaşım olsaydı, ihtiyacı olduğunu düşünüp o parayı gönderebilirdim.
Çünkü istediği yüksek bir meblağ değildi ve hemen ihtiyaçı olduğunu söyleyip, zor durumda olduğu algısı yaratıyordu.
Yani başkalarının başına gelince, biraz da gülümseyerek baktığım bu tür bir dolandırıcılığa kurban gitmeme ramak kalmıştı.
İşin kötü tarafı, bu tür vakalarda parayı verdiğiniz zaman geri almanız da çok zor...
Çünkü hemen savcılığa başvursanız dahi Bilişim Suçları Dairesi'ne yönlendiriliyor ve orada ifade veriyorsunuz.
Bu birim suçluyu bulmaya çalışıyor. Ancak, dolandırıcılar hesapları çoğu zaman günlük kullandığı ve sahte internet adresleri (IP) üzerinden çalıştığı için bulunamıyorlar.
Uzmanlar ise bu tip olayların nedeninin daha çok sosyal paylaşım sitelerindeki anlık konuşma programları ve e-posta adresleriyle gelen kaynağı belirsiz linkler olduğu konusunda uyarıyor.
Ve özetle; "en yakın arkadaşınızdan dahi gelse şüpheli ve cazip görünen linklere tıklamayın" diyorlar...
Hesabını bu şekilde çaldıran kullanıcıların Facebook'tan hesabını geri istemesi gerekiyor. Bunun dışında savcılığa başvuran kullanıcı da hesabını geri almak için mücadele verebiliyor.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 26 Temmuz 2012 10:18
Gösterim: 1974

