Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Dr. Sakin ÖNER - KAVRAM Eğitim Koordinatörü
Gelişmiş ülkelerin birinci önceliği eğitimdir. Toplumsal hayat bütünüyle eğitim üzerine inşa edilir. Fakat Türkiye'de eğitim devletin sıradan bir etkinlik alanıdır. En rahat oynanan yapboz oyunudur. Eğitimcilerden başka herkesin karıştığı, karıştırdığı bir alandır eğitim. Son otuz yılda eğitim alanında yapılan değişikliklerden başımız döndü. Klasik eğitim, modern fen programı uygulaması, basamaklı kur sistemi, ders geçme ve kredili sistem, sınıf geçme sistemi, süper liseler, yapılandırmacı eğitim,kesintisiz eğitim, kesintili eğitim, Anadolu Liselerinde (Hazırlık+6 yıl), (Hazırlık+3), (4 yıl), (Hazırlık+4 yıl) uygulamaları son otuz yılın farklı eğitim uygulamalarından bazıları. Eğitimdeki son değişiklik ise yangından mal kaçırırcasına gerçekleştirilen, 4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi’nin yasalaştırılmasıdır. Bu yeni sistem, bilinmezleri ve şifreleri ile eğitimimizi bir kaosa sürüklemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının bile bu yeni sistemle ilgili tekliften, ancak meclis gündemine geldiğinde haberdar olduğu, bu süreçteki konuşmalardan anlaşılmıştır. 26 Maddelik yasanın ilk altı maddesi altı günde komisyonda görüşülünce, olağanüstü hal ilan eden siyasi iktidar, gerekli tedbirleri alarak geridekalan yirmi maddeyi birkaç saat içinde geçirmeyi başarmışlardır. Komisyondan geçen teklif, genel kurulda da sağlıklı bir şekilde görüşülmeden, kavga dövüş geçerek yasalaşmıştır.
Bu yasaya göre kesinolan hususlar şunlardır: 8 yıllık kesintisiz ilköğretim, kesintili 4+4 haline getirilmiş, birinci dört yıl İlkokul, ikinci dört yıl Ortaokul olarak isimlendirilmiştir. 4 Yıllık Lise öğretime eklenerek zorunlu eğitimon iki yıla çıkarılmıştır. İmam-Hatip Liselerinin Ortaokulları dört yıl olarak yeniden açılacaktır. Ortaokullara Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammet’in Hayatı seçmeli ders olarak konulacaktır.
Eğitim sistemini üç parçalı bir yapıya dönüştüren yeni yasanın bilinmezleri ve şifreleri üzerinde de kısaca duralım:
1. Okul öncesi eğitim niçin zorunlu eğitim içine alınmadı? Halbuki son yılarda bir seferberlik anlayışıyla her yıl yeni iller eklenerek okul öncesi eğitim yavaş yavaş zorunlu hale getiriliyordu. Bakanlık verilerine göre bu alanda okullaşma oranı yüzde 50’lere ulaşmıştı. Sonyapılan 18. Milli Eğitim Şurası dahil, son şuralarda okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması ve böylece zorunlu eğitimin lise de dahil edilerek on üç yıla çıkarılması tavsiye edilmiştir.Çocuğun hem sosyalleşmesini, hem de bireyselleşmesini sağlayan ve batıda okullaşma oranı yüzde yüzlere ulaşan bu eğitim basamağının niçin zorunlu eğitim kapsamına alınmadığı anlaşılamamıştır.
2. İlköğretim niçin kesintili hale getirilmiştir? Kesintili olacaksa, niçin eskiden olduğu gibi 5+3 değil de 4+4 biçiminde kesintili yapılmıştır? Aslında farklı yaş gruplarının aynı çatı altında eğitim görmelerinin psikolojik, pedagojik ve disiplin yönlerinden çeşitli sakıncaları bulunmaktadır. Bu durum on yılı aşkın uygulama sürecinde çeşitli olaylarla ortaya çıkmıştır.Fakat bu yasayı hazırlayanlar kademeli ve kesintili eğitimi bu gerekçelerle istememişlerdir. İlköğretimin kesintili olmasının istenme sebebinin, İmam-Hatip Liselerinin orta kısmının yeniden açılması olduğu anlaşılmıştır.Halbuki bunun için bütün bir sistemle oynanmasına gerek yoktu. Ya sadece İmam-Hatip Ortaokullarının açılması yasalaştırılacaktı, ya da bu okullarda, diğer ortaokullardan farklı olarak okutulan Kuran-ı Kerim ve Arapça dersleri seçmeli olarak, ilköğretim okullarının ikinci kademesine konabilirdi. Tabii, bu derslerle birlikte öğrencileri yönelimlerine göre destekleyecek diğer dersler de seçmeli olarak bu okullarda okutulabilirdi.
3. Liseler zorunlu eğitim kapsamına alındığına göre, bu kademede okullaşamayan yüzde 35’lik öğrenciye nasıl derslik ve öğretmen bulunacak? Bu durumda lise öğrenci mevcudunun bir milyon artacağı, bu nedenle 40 kişilik 25 bin dersliğe ihtiyaç olacağı, şu anda 120 binden fazla öğretmen açığı varken en az 50-60 bin öğretmen açığının daha oluşacağı hesaplanmaktadır. Türkiye bu yükün altından nasıl kalkacaktır?
4. Dünyada eğitimin meslek eğitim ve öğretimine ağırlık verdiği bir gerçektir ve bu çeğın bir zaruretidir. Milli eğitimde asıl yapılanma bu yönde yapılması gerekirken, bu yeni düzenlemede bu husus göz ardı edilmiştir. Bu yeni yapılanmaya göre, ortaokuldan sonra, akademik liseler ve mesleki-teknik liselerin yanı sıra mesleki eğitimde başarılı olabilecek ve sanayide ara eleman ihtiyacını karşılayabilecek gençlerimize de ayrı bir kulvar açılması gerekirdi. Bu durumdaki gençler, mesleki eğitimlerini Mesleki Eğitim Merkezlerinde yaparken lise öğretimlerini de Açık Öğretim Liselerinde sürdürebilirlerdi.Fakat bu husus da yasa hazırlanırken gözden uzak tutulmuştur
5. Mevcut ve atama bekleyen okul öncesi eğitim öğretmenlerinin durumu ne olacaktır? İlkokul dört yıl olacağına göre 40-50 bin Sınıf Öğretmeni fazlalık durumuna düşecektir? B unların akibeti ne olacaktır? Liselerde oluşacak büyük branş öğretmeni açığı nasıl kapatılacaktır?
Bu şifreler çözülmeden, bu sorular cevaplandırılmadan 4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi’nin ülke için yararlı sonuçlar vermesi mümkün değildir. Bu sonuçtan belki geçmişte mağdur olan bazı kişiler ve gruplar tatmin olabilir, fakat toplumun büyük çoğunluğu memnun olmaz. Halbuki daha açık olup, çocuklarının çok iyi din eğitimi almasını isteyen ailelerin tercihi olan İmam-Hatip Ortaokullarının açılması sağlansaydı daha yararlı olurdu. Tabii bu konudaki asıl gerçekçi değerlendirmeler yasanın uygulamasına yönelik düzenlemeler ortaya çıktığında yapılacaktır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dr. Sakin ÖNER - KAVRAM Eğitim Koordinatörü
Gelişmiş ülkelerin birinci önceliği eğitimdir. Toplumsal hayat bütünüyle eğitim üzerine inşa edilir. Fakat Türkiye'de eğitim devletin sıradan bir etkinlik alanıdır. En rahat oynanan yapboz oyunudur. Eğitimcilerden başka herkesin karıştığı, karıştırdığı bir alandır eğitim. Son otuz yılda eğitim alanında yapılan değişikliklerden başımız döndü. Klasik eğitim, modern fen programı uygulaması, basamaklı kur sistemi, ders geçme ve kredili sistem, sınıf geçme sistemi, süper liseler, yapılandırmacı eğitim,kesintisiz eğitim, kesintili eğitim, Anadolu Liselerinde (Hazırlık+6 yıl), (Hazırlık+3), (4 yıl), (Hazırlık+4 yıl) uygulamaları son otuz yılın farklı eğitim uygulamalarından bazıları. Eğitimdeki son değişiklik ise yangından mal kaçırırcasına gerçekleştirilen, 4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi’nin yasalaştırılmasıdır. Bu yeni sistem, bilinmezleri ve şifreleri ile eğitimimizi bir kaosa sürüklemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının bile bu yeni sistemle ilgili tekliften, ancak meclis gündemine geldiğinde haberdar olduğu, bu süreçteki konuşmalardan anlaşılmıştır. 26 Maddelik yasanın ilk altı maddesi altı günde komisyonda görüşülünce, olağanüstü hal ilan eden siyasi iktidar, gerekli tedbirleri alarak geridekalan yirmi maddeyi birkaç saat içinde geçirmeyi başarmışlardır. Komisyondan geçen teklif, genel kurulda da sağlıklı bir şekilde görüşülmeden, kavga dövüş geçerek yasalaşmıştır.
Bu yasaya göre kesinolan hususlar şunlardır: 8 yıllık kesintisiz ilköğretim, kesintili 4+4 haline getirilmiş, birinci dört yıl İlkokul, ikinci dört yıl Ortaokul olarak isimlendirilmiştir. 4 Yıllık Lise öğretime eklenerek zorunlu eğitimon iki yıla çıkarılmıştır. İmam-Hatip Liselerinin Ortaokulları dört yıl olarak yeniden açılacaktır. Ortaokullara Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammet’in Hayatı seçmeli ders olarak konulacaktır.
Eğitim sistemini üç parçalı bir yapıya dönüştüren yeni yasanın bilinmezleri ve şifreleri üzerinde de kısaca duralım:
1. Okul öncesi eğitim niçin zorunlu eğitim içine alınmadı? Halbuki son yılarda bir seferberlik anlayışıyla her yıl yeni iller eklenerek okul öncesi eğitim yavaş yavaş zorunlu hale getiriliyordu. Bakanlık verilerine göre bu alanda okullaşma oranı yüzde 50’lere ulaşmıştı. Sonyapılan 18. Milli Eğitim Şurası dahil, son şuralarda okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması ve böylece zorunlu eğitimin lise de dahil edilerek on üç yıla çıkarılması tavsiye edilmiştir.Çocuğun hem sosyalleşmesini, hem de bireyselleşmesini sağlayan ve batıda okullaşma oranı yüzde yüzlere ulaşan bu eğitim basamağının niçin zorunlu eğitim kapsamına alınmadığı anlaşılamamıştır.
2. İlköğretim niçin kesintili hale getirilmiştir? Kesintili olacaksa, niçin eskiden olduğu gibi 5+3 değil de 4+4 biçiminde kesintili yapılmıştır? Aslında farklı yaş gruplarının aynı çatı altında eğitim görmelerinin psikolojik, pedagojik ve disiplin yönlerinden çeşitli sakıncaları bulunmaktadır. Bu durum on yılı aşkın uygulama sürecinde çeşitli olaylarla ortaya çıkmıştır.Fakat bu yasayı hazırlayanlar kademeli ve kesintili eğitimi bu gerekçelerle istememişlerdir. İlköğretimin kesintili olmasının istenme sebebinin, İmam-Hatip Liselerinin orta kısmının yeniden açılması olduğu anlaşılmıştır.Halbuki bunun için bütün bir sistemle oynanmasına gerek yoktu. Ya sadece İmam-Hatip Ortaokullarının açılması yasalaştırılacaktı, ya da bu okullarda, diğer ortaokullardan farklı olarak okutulan Kuran-ı Kerim ve Arapça dersleri seçmeli olarak, ilköğretim okullarının ikinci kademesine konabilirdi. Tabii, bu derslerle birlikte öğrencileri yönelimlerine göre destekleyecek diğer dersler de seçmeli olarak bu okullarda okutulabilirdi.
3. Liseler zorunlu eğitim kapsamına alındığına göre, bu kademede okullaşamayan yüzde 35’lik öğrenciye nasıl derslik ve öğretmen bulunacak? Bu durumda lise öğrenci mevcudunun bir milyon artacağı, bu nedenle 40 kişilik 25 bin dersliğe ihtiyaç olacağı, şu anda 120 binden fazla öğretmen açığı varken en az 50-60 bin öğretmen açığının daha oluşacağı hesaplanmaktadır. Türkiye bu yükün altından nasıl kalkacaktır?
4. Dünyada eğitimin meslek eğitim ve öğretimine ağırlık verdiği bir gerçektir ve bu çeğın bir zaruretidir. Milli eğitimde asıl yapılanma bu yönde yapılması gerekirken, bu yeni düzenlemede bu husus göz ardı edilmiştir. Bu yeni yapılanmaya göre, ortaokuldan sonra, akademik liseler ve mesleki-teknik liselerin yanı sıra mesleki eğitimde başarılı olabilecek ve sanayide ara eleman ihtiyacını karşılayabilecek gençlerimize de ayrı bir kulvar açılması gerekirdi. Bu durumdaki gençler, mesleki eğitimlerini Mesleki Eğitim Merkezlerinde yaparken lise öğretimlerini de Açık Öğretim Liselerinde sürdürebilirlerdi.Fakat bu husus da yasa hazırlanırken gözden uzak tutulmuştur
5. Mevcut ve atama bekleyen okul öncesi eğitim öğretmenlerinin durumu ne olacaktır? İlkokul dört yıl olacağına göre 40-50 bin Sınıf Öğretmeni fazlalık durumuna düşecektir? B unların akibeti ne olacaktır? Liselerde oluşacak büyük branş öğretmeni açığı nasıl kapatılacaktır?
Bu şifreler çözülmeden, bu sorular cevaplandırılmadan 4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi’nin ülke için yararlı sonuçlar vermesi mümkün değildir. Bu sonuçtan belki geçmişte mağdur olan bazı kişiler ve gruplar tatmin olabilir, fakat toplumun büyük çoğunluğu memnun olmaz. Halbuki daha açık olup, çocuklarının çok iyi din eğitimi almasını isteyen ailelerin tercihi olan İmam-Hatip Ortaokullarının açılması sağlansaydı daha yararlı olurdu. Tabii bu konudaki asıl gerçekçi değerlendirmeler yasanın uygulamasına yönelik düzenlemeler ortaya çıktığında yapılacaktır.
Son Güncelleme: Salı, 03 Nisan 2012 18:04
Gösterim: 2360
KADROLU-2012-I İ.Hatip ve M.Kayyım Açıktan Atama Duyurusu ve Aday E-Başvuru Diyanet İşleri Başkanlığından;
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca ve Diyanet İşleri BaşkanlığıVaizlik, Kur’an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Müezzin-Kayyımlık Kadrolarına Atama ve Bu Kadroların Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği çerçevesinde, Diyanet İşleri Başkanlığına ait aşağıda sınıfı, unvanı, tahsil durumları, kadro derecesi ve sayısı belirtilen toplam 3000 adet boş kadroya; 2010 KPSS (B) grubu puan sırası esas alınarak aşağıdaki tabloda belirtilen her bir grup için boş kadro sayısının üç katına kadar sözlü sınava çağrılacak adaylar arasından Başkanlıkça yapılacak sözlü sınav sonucu başarı sırasına göre İmam-Hatip ve Müezzin-Kayyım kadrolarına açıktan atama yapılacaktır.
II- Sınava Katılmak İsteyen Adaylarda Aranan Şartlar
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşımak.
2. Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili yönetmeliklerinde ön görülen Din Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için aranan “Ortak Nitelik” şartını taşımak.
3. Müracaat ettiği unvanla ilgili geçerlilik süresi dolmamış yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak (2009 veya 2011 yıllarında Başkanlıkça yapılan yeterlik sınavlarından birinde başarılı olmak).
4. İmam hatip lisesi veya üstü dini öğrenim mezunu olmak.
5. Erkek olmak.
6. İmam Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık yapmaya mani bir özrü bulunmamak.
7. Ön Lisans mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP93 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
8. Lisans mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP3 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
9. Ortaöğretim mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP94 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
İlanda belirtilen şartları taşıyan ve halen Başkanlık bünyesinde sözleşmeli İmam-Hatip olarak görev yapan personel, İmam Hatip yeterlik/yeterlik puanı şartı aranmaksızın İmam-Hatip kategorisinde sınava müracaat edebilecektir. Halen Sözleşmeli İmam-Hatip olup Müezzin Kayyımlık kadrosuna başvuranlarda ise Müezzin Kayyım yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak şartı aranır.
Başkanlık bünyesinde halen sözleşmeli Müezzin Kayyım olarak görev yapan personel, Müezzin Kayyım yeterliliği/yeterlik puanı şartı aranmaksızın Müezzin Kayyım kategorisinde sınava müracaat edebilecektir. Halen Sözleşmeli Müezzin Kayyım olup İmam Hatip kadrosuna başvuranlarda ise İmam Hatip yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak şartı aranır.
III- Başvuru Şekli ve Diğer Hususlar
a) Başvuru İşlemleri
1. Yukarıdaki şartları taşıyan adaylar, 06.04.2012 (08:00)-20.04.2012 (16:00) tarihlerindewww.diyanet.gov.tr adresindeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında bulunan program aracılığı ile KADROLU-2012-I Açıktan Personel Alımı E-Başvuru Formu’nu kendileri doldurduktan sonra istenen belgelerle birlikte herhangi bir İl Müftülüğüne şahsen müracaat edeceklerdir.
2. İl Müftülüklerinde konuyla ilgili yetkilendirilmiş memurlar, Başkanlığımız web sayfasında yazılı olan programa girerek adayın ‘E-başvuru Formu’na girdiği bilgiler ile verdiği belgelerdeki bilgileri kontrol edeceklerdir.
3. Yetkili memurlar ‘E-başvuru Formu’ ile verilen belgelerdeki bilgilerin doğruluğunu tespit ettikten sonra aktivasyon işlemini gerçekleştireceklerdir.
4. Onay (aktivasyon) işleminden sonra, anılan işlemi yapan yetkili memurlar, onaylı e-başvuru formundan iki nüsha yazdıracaklar, müftülük gelen evrak defterine kaydı yapıldıktan sonra formun her iki nüshası, yetkili memur ve müracaat eden aday tarafından (adı, soyadı ve unvanı yazılarak) imzalanacak, formun bir nüshası müftülükteki dosyada muhafaza edilecek, diğer nüshası ise aday tarafından ibraz edilen belgeler ile birlikte adayın kendisine teslim edilecektir.
5. Her aday sadece bir unvan grubuna müracaat edebilecektir. Birden fazla unvan grubuna müracaat eden adayların başvuruları geçersiz sayılacaktır.
6. Müracaatların sona ermesinden sonra aday bilgilerinde hangi nedenle olursa olsun kesinlikle değişiklik yapılmayacaktır.
7. İl Müftülükleri tarafından onaylanmamış (aktivasyon) müracaatlar işleme konulmayacaktır.
8. İl Müftülüklerinde yapılan aktivasyon esnasında, ‘E-başvuru Formu’nda beyan ettikleri mezuniyet durumlarını gösterir belgeyi/belgelerini ibraz edemeyen adayların başvuruları kabul edilmeyecektir.
9. Bu duyuruda belirlenen esaslara uygun olmayan veya posta yolu ile yapılan müracaatlar ile 20.04.2012 (16:00) tarihinden sonra yapılan başvurular kabul edilmeyecektir.
10. Başkanlığımız İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasındaki e-başvuru formunu doldurmayan/dolduramayan veya il müftülüklerinde aktivasyon işlemini yaptırmayan/yaptıramayan adayların müracaat talepleri hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir.
b) Sınav İşlemleri
1. Sınava katılma şartlarını taşıyan ve duyuru şartlarına uygun olarak başvuranların, başvuru yaptıkları kontenjan grubuna tanınan sayıdan fazla olması halinde, tercih ettikleri kontenjan grubu dikkate alınarak KPSS puanı en yüksek olan adaydan başlamak üzere 3 katına kadar aday sözlü sınava alınacaktır. Eşit KPSS puanı almış olmaları nedeniyle son sıradaki aday sayısının birden fazla olması halinde ise bu adayların tümü sözlü sınava çağrılacaktır.
2. Sınava çağrılacak adayların sınav tarihi ve yerleri, Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde (www.diyanet.gov.tr) ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında, sınava müracaat işlemlerinin tamamlanmasının ve yapılacak gerekli hazırlıkların ardından, sonraki bir tarihte ilan edilecektir. Sınava girmeye hak kazananlar “Sınav Giriş Belgesi”ni aynı web sayfasından alabileceklerdir. Adaylar, Başkanlıkça belirlenecek sınav merkezlerinde sözlü sınava gireceklerdir.
3. Adaylar sınava gelirken “Sınav Giriş Belgesi” ile birlikte kimlik belgelerinden birini (Nüfus cüzdanı, pasaport veya ehliyet) yanlarında bulunduracaklardır.
4. Sözlü sınava girmeye hak kazandığı halde ilan edilen sınav tarihlerinde sınava katılmayan adaylar sınav hakkını kaybetmiş sayılacaktır. Söz konusu adaylara ne sebeple olursa olsun ikinci bir sınav hakkı verilmeyecektir.
5. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için en az 70 puan almak şarttır. Atamalar ise, sınavda başarılı olan adaylar arasından en yüksek puandan başlanarak belirlenen kontenjan sayısınca yapılacaktır.
6. Sınav sonuçları, Başkanlığımızın internet sitesinde (www.diyanet.gov.tr) ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecektir.
c) Atama İşlemleri ve Diğer Hususlar
1. Atamalar; sözlü sınav sonucu başarı sırasına göre, başarılı olan adaylar arasından, belirlenen kontenjan sayısı kadar, en yüksek puandan başlanmak suretiyle, adayların il tercihleri dikkate alınarak yapılacaktır.
2. Sözlü sınavda alınan puanların eşit olması halinde KPSS puanı yüksek olan, onun da eşit olması halinde KPSS’ye katıldığı öğrenim belgesinin mezuniyet tarihi önce olan, bu tarihin de aynı olması halinde, doğum tarihi önce olan adayın ataması yapılacaktır.
3. Sınavı kazanan adaylar, sınav sonuçlarının ilan edilmesini müteakip, Başkanlıkça belirlenecek tarihler içerisinde www.diyanet.gov.tr internet adresinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecek atamaların yapılacağı illerden en fazla 15 iltercihinde bulunabileceklerdir.
Tercihlerine yerleşemeyen adaylar, ait olduğu kontenjan grubunda münhal kalan yerlere başkanlıkça re’sen atamaları yapılacaktır.
Bu haberwww.dinihaberler.comadresinden kopyalanmıştır
4. Sınav sonuçlarının duyurulmasının ardından Başkanlıkça belirlenecek tarihler içerisindewww.diyanet.gov.tr internet adresinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecek tercih formunu doldurmayan /dolduramayan adaylara her ne sebeple olursa olsun ek tercih hakkı verilmeyecektir.
5. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddeleri gereğince “...atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar.
...belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 15 gün içerisinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler.”
6. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin ek 2 nci maddesindeki “Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılan merkezi yerleştirme sonucu B grubuna ait herhangi bir kadro veya pozisyona yerleştirilen adaylar, daha sonraki personel alımları için yerleştirmelerine esas alınan puanla başvuruda bulunamazlar.” hükmü uyarınca, 2012-I Açıktan atama sınavı sonucu yerleştirmeleri yapılan adaylar, bu yerleştirmede esas alınan 2010 KPSS puanını 2012 KPSS puanı ile yapılacak atamalara kadar kullanamayacağından, 2011-I ve 2011-III açıktan atama kapsamında yerleştirmesi yapıldığı halde görevine başlamayan adaylar, 2012-I Açıktan Atama Sınavına başvuramazlar.
7. Diyanet İşleri başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 17 nci maddesi 2nci fıkrası uyarınca İmam-hatipler ilk defa (D) grubu köy ve kasaba camilerine atanırlar ve bu gruptaki görev süresi asgari üç yıldır.
8. İllere atamaları yapılan adayların il içerisindeki yer tespitleri, İl Müftülükleri tarafından“Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” çerçevesinde camilerin özelliklerine göre yapılacaktır. İl içerisinde yapılacak yer tespitlerinde, adayın sözlü sınavda aldığı puan dikkate alınacaktır.
9. Sınav öncesi, sonrası ve atama sürecindeki işlemlerde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen adayların başvuru ve sınavları geçersiz sayılacağı gibi görev alsalar dahigörevleriyle ilişikleri kesilecektir.
10. Bu duyurudaki şartlar, sadece bu sınav ve bu sınava bağlı atamalar ile ilgilidir. (Bundan sonraki sınav ve atamalar için müktesep teşkil etmez.)
11. Yerleştirme sonuçları Diyanet İşleri Başkanlığının www.diyanet.gov.tr internet sitesinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında duyurulacaktır.
12. Sınav ve sonuçları ile ilgili Başkanlığımızın internet sitesinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında yapılan tüm duyurular tebligat sayılacaktır. Adaylara ayrıca tebligat yapılmayacaktır.
IV- Başvuru İçin Gerekli Belgeler
1. T.C. Kimlik numaralı Kimlik Belgesi,
2. KPSS’ye başvururken beyan ettiği öğrenim durumlarını gösterir Mezuniyet Belgesi (Adayların beyan ettiği öğrenim belgeleri mezuniyet belgesi olmalıdır.
Bu haberwww.dinihaberler.comadresinden kopyalanmıştır Birden fazla mezuniyet içeren unvan gruplarından birisine başvuracak adayların beyan ettikleri mezuniyet durumlarını gösterir belgelerin hepsini ibraz etmeleri gerekmektedir).
3. KPSS Sonuç Belgesi,
4. Hafızlık Belgesi (+Hafız kontenjan gruplarına dâhil olan adaylar ile hafız olduğunu beyan edenler için)
5. Sabıka Kayıt Belgesi, (“Başvuru için gerekli belgeler” başlığı altında adaylardan istenen sabıka kayıt belgesinde, sabıka kaydı veya arşiv kaydı bulunanların mahkeme kararlarının Başkanlığımızca değerlendirilmek üzere 0312 285 85 72 nolu faksa ivedi olarak resmi yazı ile fakslanması ve Başkanlığımız görüşü alındıktan sonra müracaatlarının kabul edilmesi gerekmektedir.)
6. İmam Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık yapmaya mani bir özrü bulunmadığına dair beyanı,
7. Askerlikle ilişiği olmadığına dair beyanı.
NOT: İbraz edilen belgeler, yetkili memurlar tarafından kontrol edildikten sonra adaylara iade edilecektir.
V- Sınav Konuları
İmam-Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık sözlü sınavına katılacakların temel ve özel yeterliklerinin tespitinde, Başkanlığımız web sayfasında yayımlanan Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında din hizmetlerini yürütenlerin temel ve özel yeterlik kriterleri esas alınır.
İmam-hatiplik
1) Kur’an-ı Kerim,
2) Dini bilgiler (Akaid, fıkıh-ibadet konuları, siyer ve ahlâk),
3) Hitabet ve etik ilkeleri.
Müezzin-kayyımlık
1) Kur’an-ı Kerim,
2) Dini bilgiler (Akaid, fıkıh-ibadet konuları, siyer ve ahlâk),
3) Ezan, ikamet ve etik ilkeleri
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
KADROLU-2012-I İ.Hatip ve M.Kayyım Açıktan Atama Duyurusu ve Aday E-Başvuru Diyanet İşleri Başkanlığından;
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca ve Diyanet İşleri BaşkanlığıVaizlik, Kur’an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Müezzin-Kayyımlık Kadrolarına Atama ve Bu Kadroların Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği çerçevesinde, Diyanet İşleri Başkanlığına ait aşağıda sınıfı, unvanı, tahsil durumları, kadro derecesi ve sayısı belirtilen toplam 3000 adet boş kadroya; 2010 KPSS (B) grubu puan sırası esas alınarak aşağıdaki tabloda belirtilen her bir grup için boş kadro sayısının üç katına kadar sözlü sınava çağrılacak adaylar arasından Başkanlıkça yapılacak sözlü sınav sonucu başarı sırasına göre İmam-Hatip ve Müezzin-Kayyım kadrolarına açıktan atama yapılacaktır.
II- Sınava Katılmak İsteyen Adaylarda Aranan Şartlar
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşımak.
2. Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili yönetmeliklerinde ön görülen Din Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için aranan “Ortak Nitelik” şartını taşımak.
3. Müracaat ettiği unvanla ilgili geçerlilik süresi dolmamış yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak (2009 veya 2011 yıllarında Başkanlıkça yapılan yeterlik sınavlarından birinde başarılı olmak).
4. İmam hatip lisesi veya üstü dini öğrenim mezunu olmak.
5. Erkek olmak.
6. İmam Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık yapmaya mani bir özrü bulunmamak.
7. Ön Lisans mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP93 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
8. Lisans mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP3 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
9. Ortaöğretim mezunları için 2010 yılı KPSS (B) grubu sınavından KPSSP94 puanından 60 veya üzeri puan almış olmak.
İlanda belirtilen şartları taşıyan ve halen Başkanlık bünyesinde sözleşmeli İmam-Hatip olarak görev yapan personel, İmam Hatip yeterlik/yeterlik puanı şartı aranmaksızın İmam-Hatip kategorisinde sınava müracaat edebilecektir. Halen Sözleşmeli İmam-Hatip olup Müezzin Kayyımlık kadrosuna başvuranlarda ise Müezzin Kayyım yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak şartı aranır.
Başkanlık bünyesinde halen sözleşmeli Müezzin Kayyım olarak görev yapan personel, Müezzin Kayyım yeterliliği/yeterlik puanı şartı aranmaksızın Müezzin Kayyım kategorisinde sınava müracaat edebilecektir. Halen Sözleşmeli Müezzin Kayyım olup İmam Hatip kadrosuna başvuranlarda ise İmam Hatip yeterliğe/yeterlik puanına sahip olmak şartı aranır.
III- Başvuru Şekli ve Diğer Hususlar
a) Başvuru İşlemleri
1. Yukarıdaki şartları taşıyan adaylar, 06.04.2012 (08:00)-20.04.2012 (16:00) tarihlerindewww.diyanet.gov.tr adresindeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında bulunan program aracılığı ile KADROLU-2012-I Açıktan Personel Alımı E-Başvuru Formu’nu kendileri doldurduktan sonra istenen belgelerle birlikte herhangi bir İl Müftülüğüne şahsen müracaat edeceklerdir.
2. İl Müftülüklerinde konuyla ilgili yetkilendirilmiş memurlar, Başkanlığımız web sayfasında yazılı olan programa girerek adayın ‘E-başvuru Formu’na girdiği bilgiler ile verdiği belgelerdeki bilgileri kontrol edeceklerdir.
3. Yetkili memurlar ‘E-başvuru Formu’ ile verilen belgelerdeki bilgilerin doğruluğunu tespit ettikten sonra aktivasyon işlemini gerçekleştireceklerdir.
4. Onay (aktivasyon) işleminden sonra, anılan işlemi yapan yetkili memurlar, onaylı e-başvuru formundan iki nüsha yazdıracaklar, müftülük gelen evrak defterine kaydı yapıldıktan sonra formun her iki nüshası, yetkili memur ve müracaat eden aday tarafından (adı, soyadı ve unvanı yazılarak) imzalanacak, formun bir nüshası müftülükteki dosyada muhafaza edilecek, diğer nüshası ise aday tarafından ibraz edilen belgeler ile birlikte adayın kendisine teslim edilecektir.
5. Her aday sadece bir unvan grubuna müracaat edebilecektir. Birden fazla unvan grubuna müracaat eden adayların başvuruları geçersiz sayılacaktır.
6. Müracaatların sona ermesinden sonra aday bilgilerinde hangi nedenle olursa olsun kesinlikle değişiklik yapılmayacaktır.
7. İl Müftülükleri tarafından onaylanmamış (aktivasyon) müracaatlar işleme konulmayacaktır.
8. İl Müftülüklerinde yapılan aktivasyon esnasında, ‘E-başvuru Formu’nda beyan ettikleri mezuniyet durumlarını gösterir belgeyi/belgelerini ibraz edemeyen adayların başvuruları kabul edilmeyecektir.
9. Bu duyuruda belirlenen esaslara uygun olmayan veya posta yolu ile yapılan müracaatlar ile 20.04.2012 (16:00) tarihinden sonra yapılan başvurular kabul edilmeyecektir.
10. Başkanlığımız İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasındaki e-başvuru formunu doldurmayan/dolduramayan veya il müftülüklerinde aktivasyon işlemini yaptırmayan/yaptıramayan adayların müracaat talepleri hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir.
b) Sınav İşlemleri
1. Sınava katılma şartlarını taşıyan ve duyuru şartlarına uygun olarak başvuranların, başvuru yaptıkları kontenjan grubuna tanınan sayıdan fazla olması halinde, tercih ettikleri kontenjan grubu dikkate alınarak KPSS puanı en yüksek olan adaydan başlamak üzere 3 katına kadar aday sözlü sınava alınacaktır. Eşit KPSS puanı almış olmaları nedeniyle son sıradaki aday sayısının birden fazla olması halinde ise bu adayların tümü sözlü sınava çağrılacaktır.
2. Sınava çağrılacak adayların sınav tarihi ve yerleri, Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde (www.diyanet.gov.tr) ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında, sınava müracaat işlemlerinin tamamlanmasının ve yapılacak gerekli hazırlıkların ardından, sonraki bir tarihte ilan edilecektir. Sınava girmeye hak kazananlar “Sınav Giriş Belgesi”ni aynı web sayfasından alabileceklerdir. Adaylar, Başkanlıkça belirlenecek sınav merkezlerinde sözlü sınava gireceklerdir.
3. Adaylar sınava gelirken “Sınav Giriş Belgesi” ile birlikte kimlik belgelerinden birini (Nüfus cüzdanı, pasaport veya ehliyet) yanlarında bulunduracaklardır.
4. Sözlü sınava girmeye hak kazandığı halde ilan edilen sınav tarihlerinde sınava katılmayan adaylar sınav hakkını kaybetmiş sayılacaktır. Söz konusu adaylara ne sebeple olursa olsun ikinci bir sınav hakkı verilmeyecektir.
5. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için en az 70 puan almak şarttır. Atamalar ise, sınavda başarılı olan adaylar arasından en yüksek puandan başlanarak belirlenen kontenjan sayısınca yapılacaktır.
6. Sınav sonuçları, Başkanlığımızın internet sitesinde (www.diyanet.gov.tr) ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecektir.
c) Atama İşlemleri ve Diğer Hususlar
1. Atamalar; sözlü sınav sonucu başarı sırasına göre, başarılı olan adaylar arasından, belirlenen kontenjan sayısı kadar, en yüksek puandan başlanmak suretiyle, adayların il tercihleri dikkate alınarak yapılacaktır.
2. Sözlü sınavda alınan puanların eşit olması halinde KPSS puanı yüksek olan, onun da eşit olması halinde KPSS’ye katıldığı öğrenim belgesinin mezuniyet tarihi önce olan, bu tarihin de aynı olması halinde, doğum tarihi önce olan adayın ataması yapılacaktır.
3. Sınavı kazanan adaylar, sınav sonuçlarının ilan edilmesini müteakip, Başkanlıkça belirlenecek tarihler içerisinde www.diyanet.gov.tr internet adresinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecek atamaların yapılacağı illerden en fazla 15 iltercihinde bulunabileceklerdir.
Tercihlerine yerleşemeyen adaylar, ait olduğu kontenjan grubunda münhal kalan yerlere başkanlıkça re’sen atamaları yapılacaktır.
Bu haberwww.dinihaberler.comadresinden kopyalanmıştır
4. Sınav sonuçlarının duyurulmasının ardından Başkanlıkça belirlenecek tarihler içerisindewww.diyanet.gov.tr internet adresinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında ilan edilecek tercih formunu doldurmayan /dolduramayan adaylara her ne sebeple olursa olsun ek tercih hakkı verilmeyecektir.
5. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddeleri gereğince “...atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar.
...belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 15 gün içerisinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler.”
6. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin ek 2 nci maddesindeki “Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılan merkezi yerleştirme sonucu B grubuna ait herhangi bir kadro veya pozisyona yerleştirilen adaylar, daha sonraki personel alımları için yerleştirmelerine esas alınan puanla başvuruda bulunamazlar.” hükmü uyarınca, 2012-I Açıktan atama sınavı sonucu yerleştirmeleri yapılan adaylar, bu yerleştirmede esas alınan 2010 KPSS puanını 2012 KPSS puanı ile yapılacak atamalara kadar kullanamayacağından, 2011-I ve 2011-III açıktan atama kapsamında yerleştirmesi yapıldığı halde görevine başlamayan adaylar, 2012-I Açıktan Atama Sınavına başvuramazlar.
7. Diyanet İşleri başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 17 nci maddesi 2nci fıkrası uyarınca İmam-hatipler ilk defa (D) grubu köy ve kasaba camilerine atanırlar ve bu gruptaki görev süresi asgari üç yıldır.
8. İllere atamaları yapılan adayların il içerisindeki yer tespitleri, İl Müftülükleri tarafından“Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” çerçevesinde camilerin özelliklerine göre yapılacaktır. İl içerisinde yapılacak yer tespitlerinde, adayın sözlü sınavda aldığı puan dikkate alınacaktır.
9. Sınav öncesi, sonrası ve atama sürecindeki işlemlerde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen adayların başvuru ve sınavları geçersiz sayılacağı gibi görev alsalar dahigörevleriyle ilişikleri kesilecektir.
10. Bu duyurudaki şartlar, sadece bu sınav ve bu sınava bağlı atamalar ile ilgilidir. (Bundan sonraki sınav ve atamalar için müktesep teşkil etmez.)
11. Yerleştirme sonuçları Diyanet İşleri Başkanlığının www.diyanet.gov.tr internet sitesinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında duyurulacaktır.
12. Sınav ve sonuçları ile ilgili Başkanlığımızın internet sitesinde ve aynı sitedeki İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü sayfasında yapılan tüm duyurular tebligat sayılacaktır. Adaylara ayrıca tebligat yapılmayacaktır.
IV- Başvuru İçin Gerekli Belgeler
1. T.C. Kimlik numaralı Kimlik Belgesi,
2. KPSS’ye başvururken beyan ettiği öğrenim durumlarını gösterir Mezuniyet Belgesi (Adayların beyan ettiği öğrenim belgeleri mezuniyet belgesi olmalıdır.
Bu haberwww.dinihaberler.comadresinden kopyalanmıştır Birden fazla mezuniyet içeren unvan gruplarından birisine başvuracak adayların beyan ettikleri mezuniyet durumlarını gösterir belgelerin hepsini ibraz etmeleri gerekmektedir).
3. KPSS Sonuç Belgesi,
4. Hafızlık Belgesi (+Hafız kontenjan gruplarına dâhil olan adaylar ile hafız olduğunu beyan edenler için)
5. Sabıka Kayıt Belgesi, (“Başvuru için gerekli belgeler” başlığı altında adaylardan istenen sabıka kayıt belgesinde, sabıka kaydı veya arşiv kaydı bulunanların mahkeme kararlarının Başkanlığımızca değerlendirilmek üzere 0312 285 85 72 nolu faksa ivedi olarak resmi yazı ile fakslanması ve Başkanlığımız görüşü alındıktan sonra müracaatlarının kabul edilmesi gerekmektedir.)
6. İmam Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık yapmaya mani bir özrü bulunmadığına dair beyanı,
7. Askerlikle ilişiği olmadığına dair beyanı.
NOT: İbraz edilen belgeler, yetkili memurlar tarafından kontrol edildikten sonra adaylara iade edilecektir.
V- Sınav Konuları
İmam-Hatiplik ve Müezzin Kayyımlık sözlü sınavına katılacakların temel ve özel yeterliklerinin tespitinde, Başkanlığımız web sayfasında yayımlanan Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında din hizmetlerini yürütenlerin temel ve özel yeterlik kriterleri esas alınır.
İmam-hatiplik
1) Kur’an-ı Kerim,
2) Dini bilgiler (Akaid, fıkıh-ibadet konuları, siyer ve ahlâk),
3) Hitabet ve etik ilkeleri.
Müezzin-kayyımlık
1) Kur’an-ı Kerim,
2) Dini bilgiler (Akaid, fıkıh-ibadet konuları, siyer ve ahlâk),
3) Ezan, ikamet ve etik ilkeleri
Son Güncelleme: Salı, 03 Nisan 2012 17:49
Gösterim: 2192
Efsane grup Beatles'ın gitarist ve vokalisti Sir Paul McCartney'nin kendisi gibi müzisyen oğlu James, grubun diğer üyelerinin oğullarıyla "yeni nesil" Beatles'ı kurmak istiyor.
Babasının ayak izlerini takip eden ve Liverpool'un ünlü mekanı Cavern Club'da sahneye çıkan 34 yaşındaki James McCartney, BBC'ye yaptığı açıklamada, bunun için John Lennon'ın oğlu Sean ve George Harrison'ın oğlu Dhani ile görüştüğünü ve desteklerini aldığını belirtirken, Ringo Starr'ın davulcu oğlu Zak'in bu işe pek yanaşmadığını söyledi.
"Bunun pek Zak'in istediği bir şey olduğunu sanmıyorum" diyen James, belki Starr'ın yine davulcu olan diğer oğlu Jason'ın bu projeye katılabileceğini ifade etti.
"Yeni bir Beatles olabilir mi" sorusuna, "Umarım olur, bilmiyorum, bekleyip görmelisiniz" diye yanıt verdi.
Babasının Flaming Pie ve Driving Rain adlı albümlerinde gitar çalan, şarkıcı ve söz yazarı James McCartney'nin, salı akşamları sahne aldığı kulüpte, Beatles da ünlü olmadan önce birçok kez sahneye çıkmıştı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Efsane grup Beatles'ın gitarist ve vokalisti Sir Paul McCartney'nin kendisi gibi müzisyen oğlu James, grubun diğer üyelerinin oğullarıyla "yeni nesil" Beatles'ı kurmak istiyor.
Babasının ayak izlerini takip eden ve Liverpool'un ünlü mekanı Cavern Club'da sahneye çıkan 34 yaşındaki James McCartney, BBC'ye yaptığı açıklamada, bunun için John Lennon'ın oğlu Sean ve George Harrison'ın oğlu Dhani ile görüştüğünü ve desteklerini aldığını belirtirken, Ringo Starr'ın davulcu oğlu Zak'in bu işe pek yanaşmadığını söyledi.
"Bunun pek Zak'in istediği bir şey olduğunu sanmıyorum" diyen James, belki Starr'ın yine davulcu olan diğer oğlu Jason'ın bu projeye katılabileceğini ifade etti.
"Yeni bir Beatles olabilir mi" sorusuna, "Umarım olur, bilmiyorum, bekleyip görmelisiniz" diye yanıt verdi.
Babasının Flaming Pie ve Driving Rain adlı albümlerinde gitar çalan, şarkıcı ve söz yazarı James McCartney'nin, salı akşamları sahne aldığı kulüpte, Beatles da ünlü olmadan önce birçok kez sahneye çıkmıştı.
Son Güncelleme: Salı, 03 Nisan 2012 16:58
Gösterim: 1689
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Pakistanlı heyeti ağırladı. Görmez, ''Pakistan'da bir imam hatip lisesi inşa etmek istiyoruz'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Pakistan İslam İdeoloji Konseyi Başkanı Muhammed Han Şirani ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti.
Görüşmede, Pakistan ile Türkiye arasında çok köklü ilişkilerin bulunduğunu belirten Görmez, Pakistan halkındaki Türk sevgisi ve Türk halkındaki Pakistanlı sevgisinin araştırılmaya muhtaç bir konu olduğunu ifade etti.
Pakistan'daki dini, resmi kurumların gerek din eğitimi gerekse din hizmetlerini yeniden revize etmek için gösterdikleri çabaların takdire şayan olduğunu anlatan Görmez, Pakistan'dan ağırladıkları heyetlerin hem Türkiye'deki din eğitimini hem de Diyanet İşleri Başkanlığı modelini araştırma amacında olduğunu söyledi.
Başkan yardımcısı görevindeyken Karaçi'yi ziyaret ettiğini ve büyük medreselerde incelemelerde bulunduğunu anlatan Görmez, ''Bir dostunuz ve kardeşiniz olarak Pakistan'ın İslami eğitimini yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inandım'' diye konuştu.
Ziyaret sırasında Pakistan'da yapılabilecek çalışmaları değerlendirileceğini bildiren Görmez, ''Başkanlık olarak hem bir önerimiz hem bir planımız var. Bilhassa Pakistan'da bir imam hatip lisesi inşa etmek istiyoruz. Bunun için altyapımız hazır, sadece Pakistan'da muhatabımızın kim olacağını belirlememiz, hangi şehirde gerçekleştirileceğini planlamamız gerekiyor'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Pakistanlı heyeti ağırladı. Görmez, ''Pakistan'da bir imam hatip lisesi inşa etmek istiyoruz'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Pakistan İslam İdeoloji Konseyi Başkanı Muhammed Han Şirani ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti.
Görüşmede, Pakistan ile Türkiye arasında çok köklü ilişkilerin bulunduğunu belirten Görmez, Pakistan halkındaki Türk sevgisi ve Türk halkındaki Pakistanlı sevgisinin araştırılmaya muhtaç bir konu olduğunu ifade etti.
Pakistan'daki dini, resmi kurumların gerek din eğitimi gerekse din hizmetlerini yeniden revize etmek için gösterdikleri çabaların takdire şayan olduğunu anlatan Görmez, Pakistan'dan ağırladıkları heyetlerin hem Türkiye'deki din eğitimini hem de Diyanet İşleri Başkanlığı modelini araştırma amacında olduğunu söyledi.
Başkan yardımcısı görevindeyken Karaçi'yi ziyaret ettiğini ve büyük medreselerde incelemelerde bulunduğunu anlatan Görmez, ''Bir dostunuz ve kardeşiniz olarak Pakistan'ın İslami eğitimini yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inandım'' diye konuştu.
Ziyaret sırasında Pakistan'da yapılabilecek çalışmaları değerlendirileceğini bildiren Görmez, ''Başkanlık olarak hem bir önerimiz hem bir planımız var. Bilhassa Pakistan'da bir imam hatip lisesi inşa etmek istiyoruz. Bunun için altyapımız hazır, sadece Pakistan'da muhatabımızın kim olacağını belirlememiz, hangi şehirde gerçekleştirileceğini planlamamız gerekiyor'' dedi.
Son Güncelleme: Salı, 03 Nisan 2012 17:27
Gösterim: 1863
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Eğitim Enstitüsü'nün Ankara'da kurulacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üye ülkeler arasında enerji, ulaştırma ve ticareti düzenleyen altyapı ağının kurulmasıyla önümüzdeki dönemde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (EİT) küresel düzeyde önemli bir bölgesel örgüt olacağına inandığını söyledi.
EİT Eğitim Enstitüsü eğitim bakanları düzeyindeki 1. Mütevelli Heyeti toplantısı, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
EİT ülkeleri arasındaki ekonomik, ticari ve teknik alanlardaki işbirliğinin, kültür ve eğitim alanlarına da teşmil edilerek, üye ülke halklarının birbirlerini daha yakından tanımalarına imkan sağlanmasının, teşkilat içindeki bütünleşmeyi pekiştireceğini ifade eden Dinçer, bu amaçla EİT bünyesinde Pakistan'da oluşturulan bilim vakfı, İran'da oluşturulan kültür enstitüsünden sonra Türkiye'de de eğitim enstitüsünün kurulmasının önemli bir ihtiyacı karşılayacağını belirtti.
Dinçer, günümüzde ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ifade edilirken, en önemli gösterge olarak kişi başına düşen milli gelir miktarının yanında; kişi başına düşen eğitim ve sağlık harcamalarının da kullanıldığını anlattı.
Dinçer, Ankara'da kurulacak EİT Eğitim Enstitüsü ile teşkilat bölgesindeki ülkeler bakımından öncelikli konumdaki eğitim meselelerinin araştırılacağına işaret ederek, EİT'yi küresel düzeyde eğitim alanında diğer ülkelere, kuruluşlara örnek teşkil eden, tecrübelerin paylaşıldığı platform görevi yapacak, etkin bir kuruluşa dönüştürmeyi amaçladıklarını anlattı.
Bu kapsamda EİT'ye üye ülkeler arasında eğitimde işbirliğini geliştirmek için yapılacak birçok adım bulunduğunu ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
''Bu adımlar arasında bölgedeki dillerin öğretimini desteklemek, üye ülkelerde, iş gücünü artıracak çağdaş eğitim teknolojilerinin kullanılmasını sağlayıcı araştırmalar yapmak, eğitim-öğretim değişim programlarını, bilim adamları, akademisyenler ile öğretmenler ve öğrencilerin karşılıklı ziyaretleri gibi etkinliklerle teşvik ve koordine etmek, eğitim konuları ve sorunlarını ele alan bilimsel toplantılar düzenlemek, üye ülkeler ile uluslararası kuruluşlardan sağlanacak burslardan oluşan bir burs havuzu teşkil ederek, akademisyenler, öğrenciler, öğretmenler ve ilgili diğer personel için burslar verilmesi sağlamak, EİT bölgesinde eğitim-öğretim alanında EİT ödülleri verilmesini sağlamak sayılabilir.''
Bakan Dinçer, Türkiye'de özellikle son 10 yılda eğitim hizmetlerinin kapsamlı bir yaklaşımla ele alınıp, çocukların okul, yurt, bilgi teknolojileri, donanım, spor, kültürel faaliyetlerine yönelik altyapı hizmetlerinin güçlendirildiğini anlattı.
Tecrübe paylaşımı
EİT üyesi ülkelerle özellikle mesleki eğitim alanında program ve öğretim materyalleri geliştirme hususunda gerçekleştirdikleri çalışmaları paylaşabileceklerini, deneyimleri işbirliği platformuyla üye ülkelerin istifadelerine sunabileceğini belirten Dinçer, benzer anlamda üye ülkelerin, eğitimin çeşitli alanlarında sahip oldukları tecrübelerden de yararlanmaktan memnun olacaklarını söyledi.
Bakan Dinçer, ''EİT Eğitim Enstitüsü'nün Ankara'da kuruluşunun bölgemizdeki eğitim çalışmaları için önemli katkılar sağlamasını dilerim. Bütün bu çalışmalar sonucu elde edilecek olan başarılar, sadece ülkemize ait olmayacak, tüm tarafların katkısıyla bölgemizin başarısı haline gelecektir'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Eğitim Enstitüsü'nün Ankara'da kurulacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üye ülkeler arasında enerji, ulaştırma ve ticareti düzenleyen altyapı ağının kurulmasıyla önümüzdeki dönemde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (EİT) küresel düzeyde önemli bir bölgesel örgüt olacağına inandığını söyledi.
EİT Eğitim Enstitüsü eğitim bakanları düzeyindeki 1. Mütevelli Heyeti toplantısı, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
EİT ülkeleri arasındaki ekonomik, ticari ve teknik alanlardaki işbirliğinin, kültür ve eğitim alanlarına da teşmil edilerek, üye ülke halklarının birbirlerini daha yakından tanımalarına imkan sağlanmasının, teşkilat içindeki bütünleşmeyi pekiştireceğini ifade eden Dinçer, bu amaçla EİT bünyesinde Pakistan'da oluşturulan bilim vakfı, İran'da oluşturulan kültür enstitüsünden sonra Türkiye'de de eğitim enstitüsünün kurulmasının önemli bir ihtiyacı karşılayacağını belirtti.
Dinçer, günümüzde ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ifade edilirken, en önemli gösterge olarak kişi başına düşen milli gelir miktarının yanında; kişi başına düşen eğitim ve sağlık harcamalarının da kullanıldığını anlattı.
Dinçer, Ankara'da kurulacak EİT Eğitim Enstitüsü ile teşkilat bölgesindeki ülkeler bakımından öncelikli konumdaki eğitim meselelerinin araştırılacağına işaret ederek, EİT'yi küresel düzeyde eğitim alanında diğer ülkelere, kuruluşlara örnek teşkil eden, tecrübelerin paylaşıldığı platform görevi yapacak, etkin bir kuruluşa dönüştürmeyi amaçladıklarını anlattı.
Bu kapsamda EİT'ye üye ülkeler arasında eğitimde işbirliğini geliştirmek için yapılacak birçok adım bulunduğunu ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
''Bu adımlar arasında bölgedeki dillerin öğretimini desteklemek, üye ülkelerde, iş gücünü artıracak çağdaş eğitim teknolojilerinin kullanılmasını sağlayıcı araştırmalar yapmak, eğitim-öğretim değişim programlarını, bilim adamları, akademisyenler ile öğretmenler ve öğrencilerin karşılıklı ziyaretleri gibi etkinliklerle teşvik ve koordine etmek, eğitim konuları ve sorunlarını ele alan bilimsel toplantılar düzenlemek, üye ülkeler ile uluslararası kuruluşlardan sağlanacak burslardan oluşan bir burs havuzu teşkil ederek, akademisyenler, öğrenciler, öğretmenler ve ilgili diğer personel için burslar verilmesi sağlamak, EİT bölgesinde eğitim-öğretim alanında EİT ödülleri verilmesini sağlamak sayılabilir.''
Bakan Dinçer, Türkiye'de özellikle son 10 yılda eğitim hizmetlerinin kapsamlı bir yaklaşımla ele alınıp, çocukların okul, yurt, bilgi teknolojileri, donanım, spor, kültürel faaliyetlerine yönelik altyapı hizmetlerinin güçlendirildiğini anlattı.
Tecrübe paylaşımı
EİT üyesi ülkelerle özellikle mesleki eğitim alanında program ve öğretim materyalleri geliştirme hususunda gerçekleştirdikleri çalışmaları paylaşabileceklerini, deneyimleri işbirliği platformuyla üye ülkelerin istifadelerine sunabileceğini belirten Dinçer, benzer anlamda üye ülkelerin, eğitimin çeşitli alanlarında sahip oldukları tecrübelerden de yararlanmaktan memnun olacaklarını söyledi.
Bakan Dinçer, ''EİT Eğitim Enstitüsü'nün Ankara'da kuruluşunun bölgemizdeki eğitim çalışmaları için önemli katkılar sağlamasını dilerim. Bütün bu çalışmalar sonucu elde edilecek olan başarılar, sadece ülkemize ait olmayacak, tüm tarafların katkısıyla bölgemizin başarısı haline gelecektir'' dedi.
Son Güncelleme: Salı, 03 Nisan 2012 16:47
Gösterim: 2558