Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 19. Milli Eğitim Şurası'na "karma eğitim" konusunda sunacakları önerilerle ilgili bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu belirterek, karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını, bu yaklaşımı da demokrat bulmadıklarını söyledi.

Özer, "karma eğitim" konusundaki tartışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Çeşitli basın kuruluşları tarafından Eğitim-Bir-Sen'in karma eğitim konusundaki önerisinin yanlış aksettirildiğini ifade eden Özer, şöyle konuştu:

"Bu konuda bir bilgi kirliliği var. Şura gündeminde de konuşulan konular arasında sanki Eğitim-Bir-Sen karma eğitimin kaldırılmasını istiyormuş gibi bir algı şu anda oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru değil. Bizim buradaki talebimiz, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması. Yani bir bölgede kız okulları ayrı ayrı, erkek okulları ayrı açılsın, aynı zamanda karma eğitim veren okullar da açılsın. Biz 3 tane okul açılsın diyoruz. Bir karma eğitim, ikincisi erkekler, üçüncüsü kızlar için. Bölgenin durumuna göre, öğrenci yapısına ve sayısına göre o bölgedeki insanların çocuklarını bu tür okullara gönderebilme imkanı velilere tanınsın diyoruz. Karma eğitim konusundaki görüşümüz bu. Asla karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Zaten böyle bir yaklaşımı asla demokrat bulmuyoruz, demokrat değil zaten."

"Komisyonlarda henüz görüşülmedi" 

Özer, görüşlerinin henüz komisyonlarda gündeme gelmediğini dile getirerek, sadece okul güvenliği komisyonunda birkaç cümleyle bahsedildiğini söyledi.

Kız ve erkek öğrencilere ayrı eğitim kurumlarında eğitim veren okullara yönelik detaylı araştırmaların Avrupa, Güney Kore, Avustralya, Japonya ve Kanada kaynaklı olduğunu ifade eden Özer, "Bunlara bakıldığında, karma eğitim veren okullarla ayrı eğitim yapan okullar arasında bir güvenlik ve şiddet noktasında farklılıklar oluşmuş. Ayrı eğitim yapan okullarda şiddetin azaldığı görülmüş. Dolayısıyla okul güvenliği konusunda da gündeme bu şekilde geldi" dedi. 

Önerilerini öğretim programları ve müfredat konularının ele alındığı komisyonda dile getireceklerini belirten Özer, "Süre içerisinde konular geldikçe arkadaşlarımız bu konuyu dillendirecekler. Konuyu komisyon gündemine aldırmaya çalışacaklar. Gündeme alınırsa cumartesi genel kurulda görüşülecek ve buna göre şura kararı netleşmiş olacak" diye konuştu.

Şurada şu an görüşmelerin alt komisyonlarda sürdüğünü, buradaki maddelerin daha sonra üst komisyon niteliğindeki genel kurula gideceğini hatırlatan Özer, genel kurulda onaylanırsa önerilerin şuranın tavsiye kararı olabileceğini belirtti. 

Ahmet Özer, şura kararlarının tavsiye kararı olduğunu ve "uygulanacak" diye bir kuralın bulunmadığını ifade etti.

> ‘Karma eğitim kaldırılsın’ önerisi getiren sendikadan açıklama

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 19. Milli Eğitim Şurası'na "karma eğitim" konusunda sunacakları önerilerle ilgili bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu belirterek, karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını, bu yaklaşımı da demokrat bulmadıklarını söyledi.

Özer, "karma eğitim" konusundaki tartışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Çeşitli basın kuruluşları tarafından Eğitim-Bir-Sen'in karma eğitim konusundaki önerisinin yanlış aksettirildiğini ifade eden Özer, şöyle konuştu:

"Bu konuda bir bilgi kirliliği var. Şura gündeminde de konuşulan konular arasında sanki Eğitim-Bir-Sen karma eğitimin kaldırılmasını istiyormuş gibi bir algı şu anda oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru değil. Bizim buradaki talebimiz, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması. Yani bir bölgede kız okulları ayrı ayrı, erkek okulları ayrı açılsın, aynı zamanda karma eğitim veren okullar da açılsın. Biz 3 tane okul açılsın diyoruz. Bir karma eğitim, ikincisi erkekler, üçüncüsü kızlar için. Bölgenin durumuna göre, öğrenci yapısına ve sayısına göre o bölgedeki insanların çocuklarını bu tür okullara gönderebilme imkanı velilere tanınsın diyoruz. Karma eğitim konusundaki görüşümüz bu. Asla karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Zaten böyle bir yaklaşımı asla demokrat bulmuyoruz, demokrat değil zaten."

"Komisyonlarda henüz görüşülmedi" 

Özer, görüşlerinin henüz komisyonlarda gündeme gelmediğini dile getirerek, sadece okul güvenliği komisyonunda birkaç cümleyle bahsedildiğini söyledi.

Kız ve erkek öğrencilere ayrı eğitim kurumlarında eğitim veren okullara yönelik detaylı araştırmaların Avrupa, Güney Kore, Avustralya, Japonya ve Kanada kaynaklı olduğunu ifade eden Özer, "Bunlara bakıldığında, karma eğitim veren okullarla ayrı eğitim yapan okullar arasında bir güvenlik ve şiddet noktasında farklılıklar oluşmuş. Ayrı eğitim yapan okullarda şiddetin azaldığı görülmüş. Dolayısıyla okul güvenliği konusunda da gündeme bu şekilde geldi" dedi. 

Önerilerini öğretim programları ve müfredat konularının ele alındığı komisyonda dile getireceklerini belirten Özer, "Süre içerisinde konular geldikçe arkadaşlarımız bu konuyu dillendirecekler. Konuyu komisyon gündemine aldırmaya çalışacaklar. Gündeme alınırsa cumartesi genel kurulda görüşülecek ve buna göre şura kararı netleşmiş olacak" diye konuştu.

Şurada şu an görüşmelerin alt komisyonlarda sürdüğünü, buradaki maddelerin daha sonra üst komisyon niteliğindeki genel kurula gideceğini hatırlatan Özer, genel kurulda onaylanırsa önerilerin şuranın tavsiye kararı olabileceğini belirtti. 

Ahmet Özer, şura kararlarının tavsiye kararı olduğunu ve "uygulanacak" diye bir kuralın bulunmadığını ifade etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 16:17

Gösterim: 1229

19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağı bildirildi.

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağını bildirdi.

Karip, komisyon çalışmaları sürerken gazetecilere yaptığı açıklamada, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından gündeme getirilen karma eğitim tartışmaları ile ilgili açıklama yaptı.

Emin Karip, "Gündem dışı hiçbir şey şurada öneri olarak kabul edilemez, genel kurul oylamasına sunulamaz" dedi.

Okul Güvenliği Komisyonu'nda bu konunun görüşüleceği yönündeki söylemlere değinen Karip, şöyle konuştu:

"Grubun bütün önerilerini tek tek kontrol ettim. Orada böyle bir şey yok. İkincisi zaten bunun gündeme alınması mümkün değil. Konularımız belli. Bu konular içinde karma eğitim ya da başka bir konu olabilir; sadece bu konuyla da sınırlı değil, hiçbir şekilde bu gündemin dahilinde olmayan bir şey, ne komisyonlarda, ne çalışma gruplarında, ne de genel kurulda oylanabilir veya kabul edilebilir."  

> ‘Karma eğitimin kaldırılması’ oylanmayacak

19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağı bildirildi.

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağını bildirdi.

Karip, komisyon çalışmaları sürerken gazetecilere yaptığı açıklamada, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından gündeme getirilen karma eğitim tartışmaları ile ilgili açıklama yaptı.

Emin Karip, "Gündem dışı hiçbir şey şurada öneri olarak kabul edilemez, genel kurul oylamasına sunulamaz" dedi.

Okul Güvenliği Komisyonu'nda bu konunun görüşüleceği yönündeki söylemlere değinen Karip, şöyle konuştu:

"Grubun bütün önerilerini tek tek kontrol ettim. Orada böyle bir şey yok. İkincisi zaten bunun gündeme alınması mümkün değil. Konularımız belli. Bu konular içinde karma eğitim ya da başka bir konu olabilir; sadece bu konuyla da sınırlı değil, hiçbir şekilde bu gündemin dahilinde olmayan bir şey, ne komisyonlarda, ne çalışma gruplarında, ne de genel kurulda oylanabilir veya kabul edilebilir."  

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 12:53

Gösterim: 1300

19. Milli Eğitim Şurası'nın Okul Güvenliği Komisyonunda, okulların güvenlik açısından düzeylerini belirlemek üzere ölçümlerin yapılarak yeterli koşulları sağlayan okullara "güvenli okul bayrağı" verilmesi kararı alındı. 

Antalya'da düzenlenen MEB'in ''en üst danışma kurulu'' niteliğindeki 19. Milli Eğitim Şurası'nın 3. gününde,  "Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri", "Öğretmen Niteliğinin Arttırılması", "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması" ve "Okul Güvenliği" konularının ele alındığı komisyonlar çalışmalarını sürdürüyor. 

"Okul Güvenliği Komisyonunda, üyeler tarafından getirilen önerilerin oylanmasına başlandı. Her okulda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli olması yönündeki görüş komisyonda oy birliğiyle benimsendi.   

Okulun ve çevresinin risk analizinin yapılması ve okul güvenliği açısından risk grubuna giren okullara yönelik süreç odaklı önlemlerin alınması yönünde grup kararı da öne çıktı.

Güvenli okullara bayrak

Bunun yanında okulların güvenlik açısından düzeylerini belirlemek üzere ölçümlerin yapılarak yeterli koşulları sağladığında "güvenli okul bayrağı" verilmesi yönündeki öneri benimsendi. Okul güvenliğine katkı sağlayan öğrenci, veli ve okul çalışanlarının bu kapsamda ödül verilmesi önerisi de oy birliğiyle kabul edildi. 

İhtiyaç duyulduğunda okul paydaşlarının okul güvenliği konusunda farkındalıklarının arttırılması amacıyla ihmal, istismar, şiddet, ilk yardım gibi eğitimlerden geçirilmesi önerisi de komisyonda kabul edilen öneriler arasında yer aldı. 

Diğer yandan okul servis sürücülerinin, okul ve yol güvenliği konularında, her eğitim yılı başında yeniden bir eğitim programına tabi tutulması ve okul güvenliği sertifikası olmayan sürücülerin çalıştırılmaması da komisyonda kabul edildi. 

Okul güvenliği konusunda uzmanların yetiştirilmesi ve bu uzmanların il veya ilçe düzeyinde istihdamının gündeme geldiği komisyonda, bu öneri de komisyon üyelerinin oy birliğiyle benimsendi.

Eğitim yöneticilerine "lisans" şartı

Öte yandan "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması"nı konu edinen komisyonda ise devlet okullarında eğitim yöneticisi olmak için lisans mezunu olunması gerektiği oy birliğiyle grup kararı olarak kabul edildi.  

Okul yöneticilerinin merkezi olarak yapılan yazılı sınavdan başarılı olması gerektiği de oy birliği olarak kabul edilen öneriler arasında yer aldı.

Okul müdürlerinin belli bir süre görev yapmış okul müdür yardımcıları arasından seçilmesi de oy çokluğu ile kabul edilen kararlar arasında öne çıktı. 

Okul yöneticiliğine atanmada o okula öğretmen olarak atanma şartlarını taşıması, ancak atanma şartlarını taşımadan o okula münhasıran norm durumu değil genel anlamda o okul türüne atanabilme şartı aranmasının yeterli olması önerisi de benimsendi. 

Ayrıca okul yöneticiliğine atanmada eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim almış olma ve okul müdürlüğü için yönetici yeterliklerini esas alan akredite edilmiş kurumlar tarafından verilebilen belli sürede eğitim alındığını gösterir belgeye sahip olma şartlarının da okul yönetici seçiminde tercih nedeni olması gerektiği yönündeki görüş de grup kararı olarak kabul edildi.

Yönetici adaylarını yetiştirme programlarına erişimini kolaylaştırmak, yerel imkanlardan faydalanmak ve çok sayıda adaya ulaşabilmek için yönetici yetiştiren Eğitim Yöneticisi Yetiştirme Merkezlerinin İstanbul ve Ankara'dan başlanarak ülke geneline yaygınlaştırılması için MEB'in çalışma başlatması tavsiye edildi. 

Kararlar, Şura Genel Kurulunda oylanacak

Müzakereler, neticesinde oy birliğine varılan maddeler, genel kurula sunulmak üzere hazırlanan rapora ekleniyor. Gruplar, yarın da çalışmalarını sürdürecek. Gruplarda, hazırlanan raporlar, 6 Aralık Cumartesi günü genel kurulda oylanacak ve kabul edilen öneriler tavsiye kararlarına dönüşecek.

Bu tavsiye kararları, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın onayı sonrası tebliğler dergisinde yayınlanacak. 

Şura genel sekreterliği, tavsiye niteliğindeki kararları bakanlığın ilgili birimlerine gönderecek.

> Güvenli okullara bayrak verilecek

19. Milli Eğitim Şurası'nın Okul Güvenliği Komisyonunda, okulların güvenlik açısından düzeylerini belirlemek üzere ölçümlerin yapılarak yeterli koşulları sağlayan okullara "güvenli okul bayrağı" verilmesi kararı alındı. 

Antalya'da düzenlenen MEB'in ''en üst danışma kurulu'' niteliğindeki 19. Milli Eğitim Şurası'nın 3. gününde,  "Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri", "Öğretmen Niteliğinin Arttırılması", "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması" ve "Okul Güvenliği" konularının ele alındığı komisyonlar çalışmalarını sürdürüyor. 

"Okul Güvenliği Komisyonunda, üyeler tarafından getirilen önerilerin oylanmasına başlandı. Her okulda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli olması yönündeki görüş komisyonda oy birliğiyle benimsendi.   

Okulun ve çevresinin risk analizinin yapılması ve okul güvenliği açısından risk grubuna giren okullara yönelik süreç odaklı önlemlerin alınması yönünde grup kararı da öne çıktı.

Güvenli okullara bayrak

Bunun yanında okulların güvenlik açısından düzeylerini belirlemek üzere ölçümlerin yapılarak yeterli koşulları sağladığında "güvenli okul bayrağı" verilmesi yönündeki öneri benimsendi. Okul güvenliğine katkı sağlayan öğrenci, veli ve okul çalışanlarının bu kapsamda ödül verilmesi önerisi de oy birliğiyle kabul edildi. 

İhtiyaç duyulduğunda okul paydaşlarının okul güvenliği konusunda farkındalıklarının arttırılması amacıyla ihmal, istismar, şiddet, ilk yardım gibi eğitimlerden geçirilmesi önerisi de komisyonda kabul edilen öneriler arasında yer aldı. 

Diğer yandan okul servis sürücülerinin, okul ve yol güvenliği konularında, her eğitim yılı başında yeniden bir eğitim programına tabi tutulması ve okul güvenliği sertifikası olmayan sürücülerin çalıştırılmaması da komisyonda kabul edildi. 

Okul güvenliği konusunda uzmanların yetiştirilmesi ve bu uzmanların il veya ilçe düzeyinde istihdamının gündeme geldiği komisyonda, bu öneri de komisyon üyelerinin oy birliğiyle benimsendi.

Eğitim yöneticilerine "lisans" şartı

Öte yandan "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması"nı konu edinen komisyonda ise devlet okullarında eğitim yöneticisi olmak için lisans mezunu olunması gerektiği oy birliğiyle grup kararı olarak kabul edildi.  

Okul yöneticilerinin merkezi olarak yapılan yazılı sınavdan başarılı olması gerektiği de oy birliği olarak kabul edilen öneriler arasında yer aldı.

Okul müdürlerinin belli bir süre görev yapmış okul müdür yardımcıları arasından seçilmesi de oy çokluğu ile kabul edilen kararlar arasında öne çıktı. 

Okul yöneticiliğine atanmada o okula öğretmen olarak atanma şartlarını taşıması, ancak atanma şartlarını taşımadan o okula münhasıran norm durumu değil genel anlamda o okul türüne atanabilme şartı aranmasının yeterli olması önerisi de benimsendi. 

Ayrıca okul yöneticiliğine atanmada eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim almış olma ve okul müdürlüğü için yönetici yeterliklerini esas alan akredite edilmiş kurumlar tarafından verilebilen belli sürede eğitim alındığını gösterir belgeye sahip olma şartlarının da okul yönetici seçiminde tercih nedeni olması gerektiği yönündeki görüş de grup kararı olarak kabul edildi.

Yönetici adaylarını yetiştirme programlarına erişimini kolaylaştırmak, yerel imkanlardan faydalanmak ve çok sayıda adaya ulaşabilmek için yönetici yetiştiren Eğitim Yöneticisi Yetiştirme Merkezlerinin İstanbul ve Ankara'dan başlanarak ülke geneline yaygınlaştırılması için MEB'in çalışma başlatması tavsiye edildi. 

Kararlar, Şura Genel Kurulunda oylanacak

Müzakereler, neticesinde oy birliğine varılan maddeler, genel kurula sunulmak üzere hazırlanan rapora ekleniyor. Gruplar, yarın da çalışmalarını sürdürecek. Gruplarda, hazırlanan raporlar, 6 Aralık Cumartesi günü genel kurulda oylanacak ve kabul edilen öneriler tavsiye kararlarına dönüşecek.

Bu tavsiye kararları, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın onayı sonrası tebliğler dergisinde yayınlanacak. 

Şura genel sekreterliği, tavsiye niteliğindeki kararları bakanlığın ilgili birimlerine gönderecek.

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 11:56

Gösterim: 937

MEB'in ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyor. İşte öğrenci ve velilerin en çok şikayetçi oldukları sorunlar;

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek bunların çözüme kavuşturulmasını istiyor.

Komisyonlarda ebeveynleri, öğretmenleri, bakanlık bürokratları ve sendika temsilcileriyle aynı sıralarda oturan öğrenciler, şuranın en renkli görüntüleri arasında yerlerini alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, şuraya 45 öğrenci ile 60 öğrenci velisini davet etti.

Düzce Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Bozer, ilk defa şuraya katıldığını belirterek, "Belli sorunlar var ancak bunların öğrenci tarafından bakılmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum" diyerek şuradan beklentilerini dile getirdi. 

Üniversite sınavına hazırlandığını, en büyük sıkıntısının yoğun ders saatleri olduğunu kaydeden Bozer, şöyle konuştu:

"Özellikle alt sınıflarımızda bir günde 10 saat ders görüyoruz. Eve gittiğimizde büyük sıkıntı oluyor. Ben merkezde oturuyorum ama farklı yerlerden gelen arkadaşlarım için ulaşım büyük sıkıntı oluyor. Biz üniversiteye hazırlanıyoruz.  Bunun için yeterli bir zaman olmadığını ve staj üzerine de çok yorulduğumuzu düşünüyorum. Bana da söz hakkı doğarsa bu sıkıntılarımdan bahsedeceğim."

Bozer, MEB'in ilk defa şurada öğrencilere oy verme hakkına ilişkin de öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları direkt yetkililere anlatmalarının önemine işaret ederek, "Çünkü öğrenci, sorunları yaşayan durumdadır. Sonuca varılması için öğrencilere söz hakkı verilmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu. 

Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik bölümü öğrencisi olduğunu aktaran Bozer, "Üniversitede hemşirelik bölümü, sayısal ağırlıklı derslerden öğrenci almasına rağmen bizim derslerimizde sayısal dersler görmüyoruz maalesef. Staj bunda çok etkili oluyor. Üniversiteyi kazanabilmem için sayısal derslerin büyük etkisi var. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.  

Anne-kız öğretmen komisyonunda oy kullanacak

Şuraya annesi Esin Neriman'la beraber katılan 9. sınıf öğrencisi Zeynep Sude Neriman, Öğretmenlerin Niteliğinin Artırılması Komisyonunda yer aldığını belirterek, şurayı çok anlamlı bulduğunu dile getirdi.

Öğretmen, öğrenci ve akademisyen perspektifinden eğitim sisteminin tartışılmasının önemine işaret eden Neriman, “Nitelikli öğretmen, iletişime açık olan, empati kurabilen, gelişime açık, ulusal ve uluslararası platformlarda, seminerlere katılıp kendini geliştirmeye çalışan ve öğrencilerini tanıyıp yeteneklerini doğrultusunda yönlendirilen öğretmendir. Şuraya, katılabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum, bu hakka sahip olmamız önemli” dedi. 

"Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olmasını önemsiyorum"

Kızı Zeynep Sude ile birlikte "Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonu" üyeliğini birlikte yapan Esin Neriman ise davetli olarak şuraya katıldığını dile getirerek, "Bu yıl ilk kez öğrenci ve velilerin oy kullanma haklarının olduğunu öğrendim. Bence bu bizler için çok büyük bir kazanç ve şeffaf bir yönetim şekli. Çünkü burada görüşülen tüm konular bizden çok uzak konular olmasına rağmen hepsinden haberimiz oldu" dedi. 

Komisyon üyesi olarak öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye açık olmalarını istediklerini dile getiren Neriman, bu konuda önerisinin sorulması üzerine, "Bence niteliğinin arttırılması için ilk önce öğretmenin istekli olması gerekiyor. İşini sevmeden öğrenciyle ilişki kuramadan öğretmenlik yapması çok zor. Çağın gelişimlerine ayak uyduran, kendini sürekli yenileyen, empati kurabilen ve donanımıyla kendini daha iyi ifade edebilen öğretmenlerimizin olmasını istiyorum" diye konuştu. 

Okul güvenliğine ilişkin komisyonu da çok önemsediğini dile getiren Neriman, "Okul başarısını da istiyorum ama çocuğumun daha güvenli bir ortamda eğitim alması benim için çok önemli. Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olması daha ahlaklı ve kendini iyi yetiştirmesi önemli bence. Çünkü artık bizi aşan ve müdahale edemeyeceğimiz konular. O nedenle umarım bütün okullarda güvenlik tedbirleri alınacaktır" şeklinde konuştu. 

"Öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor"

Ortaokul öğrencisi İlyas Hançer Alkan ise komisyonda kendilerine söz hakkı verilmesinden gurur duyduğunu ayrıca şuraya katılarak özgüven kazandığını ifade etti. 

Komisyonda ortaokula ilişkin maddeler görüşülürken önerilerini sunacağını ifade eden Alkan, müfredat ve ders sürelerine ilişkin görüşlerini aktarmak istediğini kaydetti. Alkan, “Ders süreleri, ortaokulda 7 saat. Bu 7 saatlik sürede eğer ikili eğitimse öğrenci akşama kalıyor. O yüzden öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor. Öğrenci arkadaşlarımın müfredatla ilgili sıkıntıları var. Derslerde ileride çok ilgisiz olacak konular var. Onların düzeltilmesini istiyorlar“ diye konuştu.

Öğrencilerden İsmet Bilgiç de şuraya katılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Güzel gidiyor. Sıkıcı geçmedi çok. Dün biraz sıkılmıştım bugün daha güzeldi. Şimdilik görüş bildirmedim” şekilde konuştu.

Bilgiç, ortaokullara ilişkin görüşme yapılırken görüşlerini komisyona açıklayacağını sözlerine ekledi.

> Öğrenci ve velilerin gözüyle 19. MEB Şurası

MEB'in ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyor. İşte öğrenci ve velilerin en çok şikayetçi oldukları sorunlar;

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek bunların çözüme kavuşturulmasını istiyor.

Komisyonlarda ebeveynleri, öğretmenleri, bakanlık bürokratları ve sendika temsilcileriyle aynı sıralarda oturan öğrenciler, şuranın en renkli görüntüleri arasında yerlerini alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, şuraya 45 öğrenci ile 60 öğrenci velisini davet etti.

Düzce Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Bozer, ilk defa şuraya katıldığını belirterek, "Belli sorunlar var ancak bunların öğrenci tarafından bakılmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum" diyerek şuradan beklentilerini dile getirdi. 

Üniversite sınavına hazırlandığını, en büyük sıkıntısının yoğun ders saatleri olduğunu kaydeden Bozer, şöyle konuştu:

"Özellikle alt sınıflarımızda bir günde 10 saat ders görüyoruz. Eve gittiğimizde büyük sıkıntı oluyor. Ben merkezde oturuyorum ama farklı yerlerden gelen arkadaşlarım için ulaşım büyük sıkıntı oluyor. Biz üniversiteye hazırlanıyoruz.  Bunun için yeterli bir zaman olmadığını ve staj üzerine de çok yorulduğumuzu düşünüyorum. Bana da söz hakkı doğarsa bu sıkıntılarımdan bahsedeceğim."

Bozer, MEB'in ilk defa şurada öğrencilere oy verme hakkına ilişkin de öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları direkt yetkililere anlatmalarının önemine işaret ederek, "Çünkü öğrenci, sorunları yaşayan durumdadır. Sonuca varılması için öğrencilere söz hakkı verilmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu. 

Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik bölümü öğrencisi olduğunu aktaran Bozer, "Üniversitede hemşirelik bölümü, sayısal ağırlıklı derslerden öğrenci almasına rağmen bizim derslerimizde sayısal dersler görmüyoruz maalesef. Staj bunda çok etkili oluyor. Üniversiteyi kazanabilmem için sayısal derslerin büyük etkisi var. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.  

Anne-kız öğretmen komisyonunda oy kullanacak

Şuraya annesi Esin Neriman'la beraber katılan 9. sınıf öğrencisi Zeynep Sude Neriman, Öğretmenlerin Niteliğinin Artırılması Komisyonunda yer aldığını belirterek, şurayı çok anlamlı bulduğunu dile getirdi.

Öğretmen, öğrenci ve akademisyen perspektifinden eğitim sisteminin tartışılmasının önemine işaret eden Neriman, “Nitelikli öğretmen, iletişime açık olan, empati kurabilen, gelişime açık, ulusal ve uluslararası platformlarda, seminerlere katılıp kendini geliştirmeye çalışan ve öğrencilerini tanıyıp yeteneklerini doğrultusunda yönlendirilen öğretmendir. Şuraya, katılabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum, bu hakka sahip olmamız önemli” dedi. 

"Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olmasını önemsiyorum"

Kızı Zeynep Sude ile birlikte "Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonu" üyeliğini birlikte yapan Esin Neriman ise davetli olarak şuraya katıldığını dile getirerek, "Bu yıl ilk kez öğrenci ve velilerin oy kullanma haklarının olduğunu öğrendim. Bence bu bizler için çok büyük bir kazanç ve şeffaf bir yönetim şekli. Çünkü burada görüşülen tüm konular bizden çok uzak konular olmasına rağmen hepsinden haberimiz oldu" dedi. 

Komisyon üyesi olarak öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye açık olmalarını istediklerini dile getiren Neriman, bu konuda önerisinin sorulması üzerine, "Bence niteliğinin arttırılması için ilk önce öğretmenin istekli olması gerekiyor. İşini sevmeden öğrenciyle ilişki kuramadan öğretmenlik yapması çok zor. Çağın gelişimlerine ayak uyduran, kendini sürekli yenileyen, empati kurabilen ve donanımıyla kendini daha iyi ifade edebilen öğretmenlerimizin olmasını istiyorum" diye konuştu. 

Okul güvenliğine ilişkin komisyonu da çok önemsediğini dile getiren Neriman, "Okul başarısını da istiyorum ama çocuğumun daha güvenli bir ortamda eğitim alması benim için çok önemli. Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olması daha ahlaklı ve kendini iyi yetiştirmesi önemli bence. Çünkü artık bizi aşan ve müdahale edemeyeceğimiz konular. O nedenle umarım bütün okullarda güvenlik tedbirleri alınacaktır" şeklinde konuştu. 

"Öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor"

Ortaokul öğrencisi İlyas Hançer Alkan ise komisyonda kendilerine söz hakkı verilmesinden gurur duyduğunu ayrıca şuraya katılarak özgüven kazandığını ifade etti. 

Komisyonda ortaokula ilişkin maddeler görüşülürken önerilerini sunacağını ifade eden Alkan, müfredat ve ders sürelerine ilişkin görüşlerini aktarmak istediğini kaydetti. Alkan, “Ders süreleri, ortaokulda 7 saat. Bu 7 saatlik sürede eğer ikili eğitimse öğrenci akşama kalıyor. O yüzden öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor. Öğrenci arkadaşlarımın müfredatla ilgili sıkıntıları var. Derslerde ileride çok ilgisiz olacak konular var. Onların düzeltilmesini istiyorlar“ diye konuştu.

Öğrencilerden İsmet Bilgiç de şuraya katılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Güzel gidiyor. Sıkıcı geçmedi çok. Dün biraz sıkılmıştım bugün daha güzeldi. Şimdilik görüş bildirmedim” şekilde konuştu.

Bilgiç, ortaokullara ilişkin görüşme yapılırken görüşlerini komisyona açıklayacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 12:25

Gösterim: 1493

MEB, tarafından düzenlenen "19. Milli Eğitim Şurası"nda ilkokullara ilişkin öneriler arasından, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi önerileri oy çokluğuyla kabul edildi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen "19. Milli Eğitim Şurası"nın ikinci gününde, ilkokullara ilişkin öneriler arasından, 1, 2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi önerileri benimsendi.

Antalya'da düzenlenen MEB'in ''en üst danışma kurulu'' niteliğindeki şura,  "Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri", "Öğretmen Niteliğinin Arttırılması", "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması" ve "Okul Güvenliği" konularının ele alındığı komisyon çalışmalarıyla devam ediyor. Şuranın, ikinci gün çalışmaları tamamladı.

19. Milli Eğitim Şurası'nın ikinci günününde, öğretim programları ve haftalık ders çizelgelerinin görüşüldüğü komisyon en fazla tartışmaların yer aldığı komisyon oldu. Komisyonda, bugün ilkokul ve ortaokul kademesindeki öneriler ele alındı.

İlkokullara ilişkin öneriler arasından, görsel sanatlar ve müzik derslerinin haftada en az ikişer ders saati olması, ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi, trafik güvenliği ile insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi derslerinin, haftalık ders çizelgesinden kaldırılması, trafik güvenliği dersinin içeriğinin hayat bilgisi dersi içinde, yurttaşlık ve demokrasi dersinin içeriğinin de sosyal bilgiler dersinde verilmesi, müfredat programların 1,2, 3 ve 4. sınıflarda sadeleştirilmesi, fen bilgisi ve sosyal bilgiler dersinin 4. sınıftan itibaren programa eşit bir şekilde yansıtılması, fen bilimleri dersinin adının fen bilgisi olarak değiştirilmesi önerileri kabul edildi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği 3. sınıftan itibaren

Komisyonda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen bir katılımcının,  toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin zorunlu bir ders olmasını gerektiği yönündeki önerisi ise  "toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun 3. sınıftan itibaren mevcut bir ders içinde bir ünite olarak işlenmesi" şeklinde değiştirilerek benimsendi.

> Birinci sınıftan itibaren din dersi geliyor

MEB, tarafından düzenlenen "19. Milli Eğitim Şurası"nda ilkokullara ilişkin öneriler arasından, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi önerileri oy çokluğuyla kabul edildi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen "19. Milli Eğitim Şurası"nın ikinci gününde, ilkokullara ilişkin öneriler arasından, 1, 2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi önerileri benimsendi.

Antalya'da düzenlenen MEB'in ''en üst danışma kurulu'' niteliğindeki şura,  "Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri", "Öğretmen Niteliğinin Arttırılması", "Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması" ve "Okul Güvenliği" konularının ele alındığı komisyon çalışmalarıyla devam ediyor. Şuranın, ikinci gün çalışmaları tamamladı.

19. Milli Eğitim Şurası'nın ikinci günününde, öğretim programları ve haftalık ders çizelgelerinin görüşüldüğü komisyon en fazla tartışmaların yer aldığı komisyon oldu. Komisyonda, bugün ilkokul ve ortaokul kademesindeki öneriler ele alındı.

İlkokullara ilişkin öneriler arasından, görsel sanatlar ve müzik derslerinin haftada en az ikişer ders saati olması, ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi, trafik güvenliği ile insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi derslerinin, haftalık ders çizelgesinden kaldırılması, trafik güvenliği dersinin içeriğinin hayat bilgisi dersi içinde, yurttaşlık ve demokrasi dersinin içeriğinin de sosyal bilgiler dersinde verilmesi, müfredat programların 1,2, 3 ve 4. sınıflarda sadeleştirilmesi, fen bilgisi ve sosyal bilgiler dersinin 4. sınıftan itibaren programa eşit bir şekilde yansıtılması, fen bilimleri dersinin adının fen bilgisi olarak değiştirilmesi önerileri kabul edildi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği 3. sınıftan itibaren

Komisyonda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen bir katılımcının,  toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin zorunlu bir ders olmasını gerektiği yönündeki önerisi ise  "toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun 3. sınıftan itibaren mevcut bir ders içinde bir ünite olarak işlenmesi" şeklinde değiştirilerek benimsendi.

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 10:09

Gösterim: 1146


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.