Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

47 yıllık Devlet Memurları Kanunu değişiyor. Düzenlemeye göre KPSS'den sonra memurlar bir süre 'aday' statüsünde çalışacak sonra yeterlilik sınavına girecek.

Star Gazetesi'nin haberine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ‘kıdem tazminatı’, ‘intibak’ ve ‘taşeron işçilerle’ ilgili düzenlemenin ardından, ‘kamu personel reformu’ için de düğmeye bastı. 47 yıllık Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yapmak için çalışma başlatan bakanlık, kamu görevlileri arasındaki ücret dengesizliğini gidermeyi, çalışan memurun ödüllendirilmesini, çalışmayan memurlara yaptırım uygulanmasını planlıyor. Reform kapsamında en büyük değişiklik ise Kamu Personel Seçme Sınavı ’nda ( KPSS ) yaşanacak. Buna göre KPSS ’den sonra ikinci bir sınav daha yapılacak.

Reform çerçevesinde, kamu görevlilerinin özlük ve sosyal hakları ile ilgili ön çalışma yapıldı. Çalışmada kamu görevlilerinin haklarının 5 ayrı kanun ile düzenlendiği belirlendi. Yine aynı çalışmada kamu görevlilerinin 50 çeşit ücret aldığı, aynı statüde olan ve aynı işi yapan personel arasında ciddi ücret farklılıkları olduğu saptandı. Örneğin, kadrolu mühendis ile sözleşmeli mühendis, kadrolu işçi ile sözleşmeli işçi arasında bin ile bin 500 lira arasında ücret farklılıkları olduğu tespit edildi. Ayrıca yine kamu görevlilerinin, izin, kıdem tazminatı, prim gibi bir çok sosyal hakkında da büyük uçurumlar olduğu saptandı. Kamu personel reformu ile tüm bu farklılıkların ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

MEMURLUĞA GİRİŞ ZORLAŞIYOR

Kamu personel reformu çerçevesinde yürütülen çalışmalar henüz taslak aşamasına dahi gelmedi. Ancak çalışmaların gelecek yıl içinde tamamlanarak, memur sendikaları ile masaya yatırılması amaçlanıyor. Bu çerçevede, memurlarla ilgili yapılması planlanan düzenlemelerin bazıları şöyle:

Kamu görevlilerinin özlük ve sosyal hakları tek bir kanunda toplanacak. Her meslek grubunun ayrı ayrı düzenlemesi olmayacak.

Devlet memurluğundaki ‘ömür boyu iş garantisi’ anlayışına son verilecek. Kamu görevlileri için kısmen uygulanan, ‘ödül ve prim’ sistemi, sistematik yapıya dönüştürülecek. Ayrıca, çalışmayan memurlara da yaptırım uygulanmasının önü açılacak.

Memurluğa girmek zorlaşacak. KPSS ’den yeterli puan alan memurlar belirli süre aday memur statüsünde çalıştırılacak. Adaylık süresinin ardından ise yeterlilik sınavına tabi tutulacak. Sınavı kazanan adaylar asıl memur olarak görevlendirilecek.(star)

> KPSS'yi kazananlara kötü haber

47 yıllık Devlet Memurları Kanunu değişiyor. Düzenlemeye göre KPSS'den sonra memurlar bir süre 'aday' statüsünde çalışacak sonra yeterlilik sınavına girecek.

Star Gazetesi'nin haberine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ‘kıdem tazminatı’, ‘intibak’ ve ‘taşeron işçilerle’ ilgili düzenlemenin ardından, ‘kamu personel reformu’ için de düğmeye bastı. 47 yıllık Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yapmak için çalışma başlatan bakanlık, kamu görevlileri arasındaki ücret dengesizliğini gidermeyi, çalışan memurun ödüllendirilmesini, çalışmayan memurlara yaptırım uygulanmasını planlıyor. Reform kapsamında en büyük değişiklik ise Kamu Personel Seçme Sınavı ’nda ( KPSS ) yaşanacak. Buna göre KPSS ’den sonra ikinci bir sınav daha yapılacak.

Reform çerçevesinde, kamu görevlilerinin özlük ve sosyal hakları ile ilgili ön çalışma yapıldı. Çalışmada kamu görevlilerinin haklarının 5 ayrı kanun ile düzenlendiği belirlendi. Yine aynı çalışmada kamu görevlilerinin 50 çeşit ücret aldığı, aynı statüde olan ve aynı işi yapan personel arasında ciddi ücret farklılıkları olduğu saptandı. Örneğin, kadrolu mühendis ile sözleşmeli mühendis, kadrolu işçi ile sözleşmeli işçi arasında bin ile bin 500 lira arasında ücret farklılıkları olduğu tespit edildi. Ayrıca yine kamu görevlilerinin, izin, kıdem tazminatı, prim gibi bir çok sosyal hakkında da büyük uçurumlar olduğu saptandı. Kamu personel reformu ile tüm bu farklılıkların ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

MEMURLUĞA GİRİŞ ZORLAŞIYOR

Kamu personel reformu çerçevesinde yürütülen çalışmalar henüz taslak aşamasına dahi gelmedi. Ancak çalışmaların gelecek yıl içinde tamamlanarak, memur sendikaları ile masaya yatırılması amaçlanıyor. Bu çerçevede, memurlarla ilgili yapılması planlanan düzenlemelerin bazıları şöyle:

Kamu görevlilerinin özlük ve sosyal hakları tek bir kanunda toplanacak. Her meslek grubunun ayrı ayrı düzenlemesi olmayacak.

Devlet memurluğundaki ‘ömür boyu iş garantisi’ anlayışına son verilecek. Kamu görevlileri için kısmen uygulanan, ‘ödül ve prim’ sistemi, sistematik yapıya dönüştürülecek. Ayrıca, çalışmayan memurlara da yaptırım uygulanmasının önü açılacak.

Memurluğa girmek zorlaşacak. KPSS ’den yeterli puan alan memurlar belirli süre aday memur statüsünde çalıştırılacak. Adaylık süresinin ardından ise yeterlilik sınavına tabi tutulacak. Sınavı kazanan adaylar asıl memur olarak görevlendirilecek.(star)

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Ağustos 2012 12:12

Gösterim: 1774

Hanehalkı tüketim harcamalarına göre, Türkiye'de geçen yıl en çok harcama konut ve kiraya yapıldı.

Türk halkı parasını en çok buna harcıyorTürkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 25,8 ile konut ve kira harcamaları aldı. Harcamaların yüzde 20,7'si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu.

Verilere göre, Türkiye'de geçen yıl hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2 bin 120 lira oldu.

Borsa kazandırdı

Buna göre, Temmuz ayında en yüksek reel getiri, ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,47, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,39 ile İMKB 100 Endeksi'nde gerçekleşti.

İMKB 100 Endeksi üç aylık değerlendirmede ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,28, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,34 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.

Finansal yatırım araçları, yıllık olarak ÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,37, dolar yüzde 3,05 ve mevduat faizi yüzde 1,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.

Yıllık bazda, İMKB 100 Endeksi yüzde 5,36 ve avro yüzde 11,24 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

> Türk halkı parasını en çok buna harcıyor

Hanehalkı tüketim harcamalarına göre, Türkiye'de geçen yıl en çok harcama konut ve kiraya yapıldı.

Türk halkı parasını en çok buna harcıyorTürkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 25,8 ile konut ve kira harcamaları aldı. Harcamaların yüzde 20,7'si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu.

Verilere göre, Türkiye'de geçen yıl hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2 bin 120 lira oldu.

Borsa kazandırdı

Buna göre, Temmuz ayında en yüksek reel getiri, ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,47, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,39 ile İMKB 100 Endeksi'nde gerçekleşti.

İMKB 100 Endeksi üç aylık değerlendirmede ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,28, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,34 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.

Finansal yatırım araçları, yıllık olarak ÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,37, dolar yüzde 3,05 ve mevduat faizi yüzde 1,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.

Yıllık bazda, İMKB 100 Endeksi yüzde 5,36 ve avro yüzde 11,24 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Ağustos 2012 10:53

Gösterim: 1444

2012 Londra Olimpiyat Oyunları, 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı'nda düzenlenen görkemli bir kapanış töreniyle sona erdi.

Olimpiyat Stadı'nda yapılan ve yerel saatle 21.00'de başlayan törenden saatler önce stadı dolduran binlerce sporsever, 3 saat süren törende unutulmaz bir gece yaşadı.

''İngiliz Müziği Senfonisi'' temalı törenin sanat direktörlüğünü Kim Gavin yaptı. Tarihi saat kulesi Big Ben'in çalmasıyla başlayan kapanış töreninde, Olimpiyat Stadı'nın ortasına başkentin London Eye, Big Ben, Tower Bridge gibi simgelerinin dev maketlerinden oluşan sahne kuruldu.

Kuş bakışı bakıldığında Birleşik Krallık bayrağı şeklinde görülen sahnede, İngiliz müziğinin son 50 yılı işlendi.

İngiltere'nin eski Başbakanı Winston Churchill'in de canlandırıldığı törende, aralarında 400 çocuğun bulunduğu, toplam 4 bin gönüllü yer aldı.

İngiltere Kraliyet tahtının üçüncü sıradaki varisi Prens Harry ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge'un törene katılmasının ardından ülkenin milli marşı çalındı.

Stadın ortasındaki dev maketlerin kaldırılmasının ardından oyunlara katılan 204 ülkenin bayrakları sporcuları tarafından stada getirildi. Türkiye'nin bayrağını olimpiyatlarda altın madalya kazanan milli tekvandocu Servet Tazegül taşıdı. Bu arada olimpiyat tarihinde mücadele eden ilk ampute atlet olma özelliğini taşıyan Oscar Pistorius da Güney Afrika'nın bayrağını taşıyan isim oldu.

Oyunların son madalya töreni, erkekler maratonunda dereceye giren ilk 3 sporcu için yapıldı. Ardından oyunlara katılan bazı atletler, gönüllülere teşekkür çiçekleri sundu. Londra Olimpiyat Oyunları'nda 70 bin gönüllü görev yaptı.

Ünlü isimler sahne aldı

Kapanış töreninde, Muse, Spice Girls, George Michael, Fatboy Slim, Pet Shop Boys, The Who, Brian May, Russell Brand, Kaiser Chiefs, Annie Lennox, Jessie J, One Direction, Spelbound, Ray Davies, Emeli Sande gibi birçok ünlü İngiliz grup ve sanatçı şarkılarını seslendirdi.

Beatles grubunun üyesi John Lennon'ın ''Imagine'', Queen grubunun ''Bohemian Rhapsody'' gibi dünya müziğinin efsaneleşen bazı şarkıları tribünlere yansıtılan videolar ve koro eşliğinde seslendirildi.

İngiliz modasına da değinilen törende, büyük reklam panoları stadyuma getirildi ve bu panoların içerisinden aralarında Kate Moss ve Naomi Campbell'ın da bulunduğu ünlü modeller çıkarak, sahneye yürüdü.

Bu arada töreni tribünden izleyen İngiltere Başbakanı David Cameron ile eşi Samantha Cameron ve Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın birçok şarkıda ayağa kalkarak, dans ettiği ve şarkılara eşlik ettiği görüldü.

Londra Belediye Başkanı Boris Johnson olimpiyat bayrağını, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge'e teslim etti. Rogge ise bayrağı 2016 Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacak Brezilya'nın başkenti Rio'nun belediye başkanı Eduardo Paes'e devretti. Devir töreninden sonra Brezilya'nın milli marşı çalındı ve Brezilya gösterisini sundu. Brezilya'nın gösterisi sırasında sahneye dünyaca ünlü futbolcu Pele de çıktı.

Kapanış törenini, açılışta olduğu gibi dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişinin televizyondan izlediği tahmin ediliyor.

''Teşekkürler Londra''

Londra Olimpiyat Oyunları Organizasyon Komitesi (LOCOG) Başkanı Sebastian Coe kapanış töreninde yaptığı konuşmada, kendilerine gösterilen güvene ve başarılı oyunlar ortaya koymak için katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge da İngiltere'yi kutlayarak, ''Dünyaya İngiltere'nin ev sahipliğini gösterdiniz. Teşekkürler Londra'' dedi.

Konuşmaların ardından 16 gündür yanan olimpiyat meşalesi söndürüldü ve oyunlar resmen sona erdi.

Tören, havai fişek gösterisiyle sona erdi.

> Olimpiyat rüyası muhteşem törenle sona erdi

2012 Londra Olimpiyat Oyunları, 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı'nda düzenlenen görkemli bir kapanış töreniyle sona erdi.

Olimpiyat Stadı'nda yapılan ve yerel saatle 21.00'de başlayan törenden saatler önce stadı dolduran binlerce sporsever, 3 saat süren törende unutulmaz bir gece yaşadı.

''İngiliz Müziği Senfonisi'' temalı törenin sanat direktörlüğünü Kim Gavin yaptı. Tarihi saat kulesi Big Ben'in çalmasıyla başlayan kapanış töreninde, Olimpiyat Stadı'nın ortasına başkentin London Eye, Big Ben, Tower Bridge gibi simgelerinin dev maketlerinden oluşan sahne kuruldu.

Kuş bakışı bakıldığında Birleşik Krallık bayrağı şeklinde görülen sahnede, İngiliz müziğinin son 50 yılı işlendi.

İngiltere'nin eski Başbakanı Winston Churchill'in de canlandırıldığı törende, aralarında 400 çocuğun bulunduğu, toplam 4 bin gönüllü yer aldı.

İngiltere Kraliyet tahtının üçüncü sıradaki varisi Prens Harry ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge'un törene katılmasının ardından ülkenin milli marşı çalındı.

Stadın ortasındaki dev maketlerin kaldırılmasının ardından oyunlara katılan 204 ülkenin bayrakları sporcuları tarafından stada getirildi. Türkiye'nin bayrağını olimpiyatlarda altın madalya kazanan milli tekvandocu Servet Tazegül taşıdı. Bu arada olimpiyat tarihinde mücadele eden ilk ampute atlet olma özelliğini taşıyan Oscar Pistorius da Güney Afrika'nın bayrağını taşıyan isim oldu.

Oyunların son madalya töreni, erkekler maratonunda dereceye giren ilk 3 sporcu için yapıldı. Ardından oyunlara katılan bazı atletler, gönüllülere teşekkür çiçekleri sundu. Londra Olimpiyat Oyunları'nda 70 bin gönüllü görev yaptı.

Ünlü isimler sahne aldı

Kapanış töreninde, Muse, Spice Girls, George Michael, Fatboy Slim, Pet Shop Boys, The Who, Brian May, Russell Brand, Kaiser Chiefs, Annie Lennox, Jessie J, One Direction, Spelbound, Ray Davies, Emeli Sande gibi birçok ünlü İngiliz grup ve sanatçı şarkılarını seslendirdi.

Beatles grubunun üyesi John Lennon'ın ''Imagine'', Queen grubunun ''Bohemian Rhapsody'' gibi dünya müziğinin efsaneleşen bazı şarkıları tribünlere yansıtılan videolar ve koro eşliğinde seslendirildi.

İngiliz modasına da değinilen törende, büyük reklam panoları stadyuma getirildi ve bu panoların içerisinden aralarında Kate Moss ve Naomi Campbell'ın da bulunduğu ünlü modeller çıkarak, sahneye yürüdü.

Bu arada töreni tribünden izleyen İngiltere Başbakanı David Cameron ile eşi Samantha Cameron ve Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın birçok şarkıda ayağa kalkarak, dans ettiği ve şarkılara eşlik ettiği görüldü.

Londra Belediye Başkanı Boris Johnson olimpiyat bayrağını, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge'e teslim etti. Rogge ise bayrağı 2016 Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacak Brezilya'nın başkenti Rio'nun belediye başkanı Eduardo Paes'e devretti. Devir töreninden sonra Brezilya'nın milli marşı çalındı ve Brezilya gösterisini sundu. Brezilya'nın gösterisi sırasında sahneye dünyaca ünlü futbolcu Pele de çıktı.

Kapanış törenini, açılışta olduğu gibi dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişinin televizyondan izlediği tahmin ediliyor.

''Teşekkürler Londra''

Londra Olimpiyat Oyunları Organizasyon Komitesi (LOCOG) Başkanı Sebastian Coe kapanış töreninde yaptığı konuşmada, kendilerine gösterilen güvene ve başarılı oyunlar ortaya koymak için katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge da İngiltere'yi kutlayarak, ''Dünyaya İngiltere'nin ev sahipliğini gösterdiniz. Teşekkürler Londra'' dedi.

Konuşmaların ardından 16 gündür yanan olimpiyat meşalesi söndürüldü ve oyunlar resmen sona erdi.

Tören, havai fişek gösterisiyle sona erdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Ağustos 2012 08:50

Gösterim: 2203

Uzun yıllar televizyon ekranlarında kendi yarattığı formatlarla seyircinin beğenisini kazanan Okan Bayülgen, bu defa da bir üniversite öğrencisine faydalı oldu.

Uzun yıllar televizyon ekranlarında kendi yarattığı formatlarla seyircinin beğenisini kazanan Okan Bayülgen, bu defa da bir üniversite öğrencisine faydalı oldu. Bir programının bitiminde baskına uğradığı üniversiteli gencin sorularını cevapladı, emrivaki röportaj ısrarcı öğrenciye 100 tam puan kazandırdı...

ÜNİVERSİTELİ HAYRANINI KIRAMADI

OKAN Bayülgen, milyonları güldürdüğü programlarının yanı sıra bu defa da bir üniversite öğrencisinin yüzünü güldürdü. Program çıkışı kıramayıp sorularını cevapladığı Uğur Düşen adlı Aydın Üniversitesi öğrencisi, Bayülgen'in sayesinde multimedya dersine hazırladığı 'Türk Sineması ve Ağır Roman' adlı çalışması için tam 100 puan aldı.

EMRİVAKİ TAM PUAN GETİRDİ

ÜNLÜ şovmen, başrolünü üstlendiği 'Ağır Roman' filmiyle ilgili soruları cevaplarken "Bunun program sonrasında bir baskın olduğunu bu röportajı yapmayı hiç istemediğimi de, çok yorgun olduğumu söyleyeyim" diyerek başladığı röportajda Türk Sineması için ayrı bir yeri olan filmle ilgili güzel bir röportaj vermiş oldu. İstanbul Aydın Üniversitesi Radyo Televiyon birinci sınıf öğrencisi Uğur Düşen, randevu almadan, emrivaki yaparak ikna ettiği Bayülgen sayesinde 100 puan aldı.(habertürk)

> Üniversite öğrencisi Bayülgen sayesinde 100 aldı

Uzun yıllar televizyon ekranlarında kendi yarattığı formatlarla seyircinin beğenisini kazanan Okan Bayülgen, bu defa da bir üniversite öğrencisine faydalı oldu.

Uzun yıllar televizyon ekranlarında kendi yarattığı formatlarla seyircinin beğenisini kazanan Okan Bayülgen, bu defa da bir üniversite öğrencisine faydalı oldu. Bir programının bitiminde baskına uğradığı üniversiteli gencin sorularını cevapladı, emrivaki röportaj ısrarcı öğrenciye 100 tam puan kazandırdı...

ÜNİVERSİTELİ HAYRANINI KIRAMADI

OKAN Bayülgen, milyonları güldürdüğü programlarının yanı sıra bu defa da bir üniversite öğrencisinin yüzünü güldürdü. Program çıkışı kıramayıp sorularını cevapladığı Uğur Düşen adlı Aydın Üniversitesi öğrencisi, Bayülgen'in sayesinde multimedya dersine hazırladığı 'Türk Sineması ve Ağır Roman' adlı çalışması için tam 100 puan aldı.

EMRİVAKİ TAM PUAN GETİRDİ

ÜNLÜ şovmen, başrolünü üstlendiği 'Ağır Roman' filmiyle ilgili soruları cevaplarken "Bunun program sonrasında bir baskın olduğunu bu röportajı yapmayı hiç istemediğimi de, çok yorgun olduğumu söyleyeyim" diyerek başladığı röportajda Türk Sineması için ayrı bir yeri olan filmle ilgili güzel bir röportaj vermiş oldu. İstanbul Aydın Üniversitesi Radyo Televiyon birinci sınıf öğrencisi Uğur Düşen, randevu almadan, emrivaki yaparak ikna ettiği Bayülgen sayesinde 100 puan aldı.(habertürk)

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 Ağustos 2012 10:08

Gösterim: 1491

Doğu ve Güneydoğu Anadolu üniversite rektörleri, ÖSYM'nin lisans sonrası yaptığı sınavların sonuçlarını mutlaka üniversitelerle paylaşması gerektiği uyarısında bulunuyor. Terör örgütünün üniversitelerdeki bazı bölümlere adam yerleştirmek ve para kazanmak için ÖSYM'nin bütün sınav sonuçlarıyla ilgili her türlü sahte evrakı düzenlediğine dikkat çekiliyor.

Terör örgütü PKK/KCK ile bağlantılı sınav çetesinin yüksek lisans ve doktora programlarına girmek isteyenlere sahte sonuç belgesi hazırladığı iddiaları öğrenci alımlarını olumsuz etkiliyor. Bu duruma dikkat çeken Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki rektörler, ÖSYM'ye şu çağrıda bulundu: "Sınav sonuçları bizimle paylaşılırsa örgütün sahte evrakla üniversitelere adam yerleştirmesinin önüne geçmek kolaylaşır."

Terör örgütünün özellikle üniversitelerdeki bazı bölümlere adam yerleştirmek ve para kazanmak maksadıyla başta lisans diploması olmak üzere ÖSYM'nin bütün sınav sonuçlarıyla ilgili her türlü sahte evrakı düzenlediği iddialarını değerlendiren rektörler, kurumlar arası bilgi paylaşımının bu tarz durumları ortadan kaldıracağını vurguluyor. Bölgede eğitim gören öğrencilerin anlattıkları ise durumun hangi noktaya geldiğini gözler önüne seriyor. Lisans mezunu olan O.D., isimli öğrenci UDS'den istediği puanı alamayınca kendisine sahte sonuç belgesi hazırlanması şeklinde teklif geldiğini söylüyor. A.G. isimli öğrenci de konuyla ilgili şu uyarıyı yapıyor: "Bu insanlar sınav sonuç belgelerini bir tarafa bırakın üniversite karnesi dediğimiz transkriptin dahi sahtesini yapıyor. Şu an bölgedeki birçok üniversite mülakat için binlerce öğrenci aldı. Çok yakında sonuçları açıklayacaklar. Yetkililerin acil önlem alması gerekiyor."

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, ÖSYM'nin üniversiteyi kazananların listesini rektörlüklere gönderdiğini ancak ALES ve ÜDS gibi sınav sonuçlarıyla ilgili bilgileri paylaşmadığını söylüyor. Rektör Doğru, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Lisans mezunu bir şahıs, fotokopi belgelerle 4-5 ayrı yere yüksek lisans veya doktora programına başvurabiliyor. Üniversiteler gelen evraklara göre başvuruyu kabul eder. Daha sonra o şahıs aranan şartları ve mülakatı geçtiğinde ıslak imzalı belgeler istenir. Sonra da kaydı yapılır. Eğer herhangi bir ihbar veya kuşku olmadığı sürece hiçbir üniversite mevcut evrakları ÖSYM'den veya bir başka kurumdan istemez, sorgulamaz. İşte burada suistimale açık bir boşluk doğuyor." Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş da bu tür sahtekârlıkların olabildiğine dikkat çekerek, bazı bölümlere yoğun talep olduğu için araştırılmasının zaman aldığını aktarıyor. Baydaş, lisans sonrası hatta KPSS'den memur olarak gelenlerde bile diploması sahte olanların çıktığını anlatıyor.

Herhangi bir şüphe ve ihbar yoksa öğrencinin getirdiği ıslak imzalı belgeleri başvuru ve kayıtta geçerli saydıklarını belirten Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ise ÖSYM'nin sınav sonuçlarını görebilecekleri bir sistem altyapısı oluşturması gerektiğini vurguluyor. Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oflaz yaşadıkları bir olayı şöyle aktarıyor: "Van'da bir öğrencimiz, yüksek lisans programına girebilmek için transkriptinde oynama yapmış. Daha sonra bunu tespit ettik ve çocuk ağır cezada yargılandı." Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir de, bu tarz olayların önüne geçebilmek için kurumlar arasında bilgi paylaşımının çok iyi sağlanması gerektiğini söylüyor. Bu tarz sorunların nüfusu büyük üniversitelerde daha çok yaşanabileceğini ifade eden Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, ÖSYM'nin mutlaka bilgi paylaşımı konusunda üniversitelere destek olması gerektiğini aktarıyor.

(zaman)

> Rektörler, sahte belgelere karşı ÖSYM'den destek istiyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu üniversite rektörleri, ÖSYM'nin lisans sonrası yaptığı sınavların sonuçlarını mutlaka üniversitelerle paylaşması gerektiği uyarısında bulunuyor. Terör örgütünün üniversitelerdeki bazı bölümlere adam yerleştirmek ve para kazanmak için ÖSYM'nin bütün sınav sonuçlarıyla ilgili her türlü sahte evrakı düzenlediğine dikkat çekiliyor.

Terör örgütü PKK/KCK ile bağlantılı sınav çetesinin yüksek lisans ve doktora programlarına girmek isteyenlere sahte sonuç belgesi hazırladığı iddiaları öğrenci alımlarını olumsuz etkiliyor. Bu duruma dikkat çeken Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki rektörler, ÖSYM'ye şu çağrıda bulundu: "Sınav sonuçları bizimle paylaşılırsa örgütün sahte evrakla üniversitelere adam yerleştirmesinin önüne geçmek kolaylaşır."

Terör örgütünün özellikle üniversitelerdeki bazı bölümlere adam yerleştirmek ve para kazanmak maksadıyla başta lisans diploması olmak üzere ÖSYM'nin bütün sınav sonuçlarıyla ilgili her türlü sahte evrakı düzenlediği iddialarını değerlendiren rektörler, kurumlar arası bilgi paylaşımının bu tarz durumları ortadan kaldıracağını vurguluyor. Bölgede eğitim gören öğrencilerin anlattıkları ise durumun hangi noktaya geldiğini gözler önüne seriyor. Lisans mezunu olan O.D., isimli öğrenci UDS'den istediği puanı alamayınca kendisine sahte sonuç belgesi hazırlanması şeklinde teklif geldiğini söylüyor. A.G. isimli öğrenci de konuyla ilgili şu uyarıyı yapıyor: "Bu insanlar sınav sonuç belgelerini bir tarafa bırakın üniversite karnesi dediğimiz transkriptin dahi sahtesini yapıyor. Şu an bölgedeki birçok üniversite mülakat için binlerce öğrenci aldı. Çok yakında sonuçları açıklayacaklar. Yetkililerin acil önlem alması gerekiyor."

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, ÖSYM'nin üniversiteyi kazananların listesini rektörlüklere gönderdiğini ancak ALES ve ÜDS gibi sınav sonuçlarıyla ilgili bilgileri paylaşmadığını söylüyor. Rektör Doğru, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Lisans mezunu bir şahıs, fotokopi belgelerle 4-5 ayrı yere yüksek lisans veya doktora programına başvurabiliyor. Üniversiteler gelen evraklara göre başvuruyu kabul eder. Daha sonra o şahıs aranan şartları ve mülakatı geçtiğinde ıslak imzalı belgeler istenir. Sonra da kaydı yapılır. Eğer herhangi bir ihbar veya kuşku olmadığı sürece hiçbir üniversite mevcut evrakları ÖSYM'den veya bir başka kurumdan istemez, sorgulamaz. İşte burada suistimale açık bir boşluk doğuyor." Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş da bu tür sahtekârlıkların olabildiğine dikkat çekerek, bazı bölümlere yoğun talep olduğu için araştırılmasının zaman aldığını aktarıyor. Baydaş, lisans sonrası hatta KPSS'den memur olarak gelenlerde bile diploması sahte olanların çıktığını anlatıyor.

Herhangi bir şüphe ve ihbar yoksa öğrencinin getirdiği ıslak imzalı belgeleri başvuru ve kayıtta geçerli saydıklarını belirten Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ise ÖSYM'nin sınav sonuçlarını görebilecekleri bir sistem altyapısı oluşturması gerektiğini vurguluyor. Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oflaz yaşadıkları bir olayı şöyle aktarıyor: "Van'da bir öğrencimiz, yüksek lisans programına girebilmek için transkriptinde oynama yapmış. Daha sonra bunu tespit ettik ve çocuk ağır cezada yargılandı." Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir de, bu tarz olayların önüne geçebilmek için kurumlar arasında bilgi paylaşımının çok iyi sağlanması gerektiğini söylüyor. Bu tarz sorunların nüfusu büyük üniversitelerde daha çok yaşanabileceğini ifade eden Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, ÖSYM'nin mutlaka bilgi paylaşımı konusunda üniversitelere destek olması gerektiğini aktarıyor.

(zaman)

Son Güncelleme: Pazar, 12 Ağustos 2012 13:54

Gösterim: 2396


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.