Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ.’nin kız öğrencilere "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah" dediğini ileri süren veliler şikâyetçi oldu.
Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ.’nin kız öğrencilere "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah" dediğini ileri süren veliler şikâyetçi oldu. Okul Müdürü Mahmut Demirbağ, "Biz olayı velilerimizle kendi aramızda konuştuk, öğretmen kendilerinden özür diledi" dedi.
Yeşilırmak Mahallesi’nde bulunan Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda geçen pazartesi günü, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ., yedinci sınıf öğrencilerinin seçmeli Kuran- ı Kerim dersine girdi. Öğretmen L.Y.İ., iddiaya göre sınıfta bulunan toplam 17 kız ve erkek öğrencinin ders sırasında kendi aralarında konuşmasına kızarak, "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah kötülük de mubah" dedi. Ardından, Tarsus’ta öldürülen Özgecan Aslan için kentte düzenlenen eyleme katılan öğrencilere de iddiaya göre "Siz koşarak eyleme gittiniz. O toprağın altında, Fatiha okudunuz mu? Siz de Özgecan gibi olursunuz" ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ.’nin kız öğrencilere "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah" dediğini ileri süren veliler şikâyetçi oldu.
Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ.’nin kız öğrencilere "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah" dediğini ileri süren veliler şikâyetçi oldu. Okul Müdürü Mahmut Demirbağ, "Biz olayı velilerimizle kendi aramızda konuştuk, öğretmen kendilerinden özür diledi" dedi.
Yeşilırmak Mahallesi’nde bulunan Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda geçen pazartesi günü, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ., yedinci sınıf öğrencilerinin seçmeli Kuran- ı Kerim dersine girdi. Öğretmen L.Y.İ., iddiaya göre sınıfta bulunan toplam 17 kız ve erkek öğrencinin ders sırasında kendi aralarında konuşmasına kızarak, "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah kötülük de mubah" dedi. Ardından, Tarsus’ta öldürülen Özgecan Aslan için kentte düzenlenen eyleme katılan öğrencilere de iddiaya göre "Siz koşarak eyleme gittiniz. O toprağın altında, Fatiha okudunuz mu? Siz de Özgecan gibi olursunuz" ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Mart 2015 16:04
Gösterim: 1488
ÖSYM, 15 Mart Pazar günü yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonrası soru ve cevapları yayınlayacak mı? İşte yanıtı;
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2015 YGS sorularının yüzde 20'sini açıklayacak.
ÖLÇME, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin “soruların tamamını açıklayın” kararına rağmen 15 Mart Pazar günü yapılacak olan YGS’de soruların yüzde 20’sini kamuoyuyla paylaşma kararı aldı. ÖSYM, soruları internet sitesi üzerinden yayınlayacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM, 15 Mart Pazar günü yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonrası soru ve cevapları yayınlayacak mı? İşte yanıtı;
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2015 YGS sorularının yüzde 20'sini açıklayacak.
ÖLÇME, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin “soruların tamamını açıklayın” kararına rağmen 15 Mart Pazar günü yapılacak olan YGS’de soruların yüzde 20’sini kamuoyuyla paylaşma kararı aldı. ÖSYM, soruları internet sitesi üzerinden yayınlayacak.
Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Mart 2015 12:42
Gösterim: 2378
YGS öncesi adaylara altın değerinde ipuçları ve önemli bilgiler
Üniversite sınavında zor soruların çok puan getirdiği, soruların TÜBİTAK tarafından hazırladığı yönündeki iddiaların şehir efsanesi olduğu bildirildi.
Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 15 Mart Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Giriş Sınavı'na (YGS) girecek öğrenciler için ders çalışma ipuçlarını, sınav kaygısıyla baş etme yollarını ve sınav testlerinin konu ve soru dağılımlarını içeren kılavuz hazırladı.
İlçedeki resmi ve özel okuldaki sınava girecek tüm öğrencilere dağıtılan ve Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün internet sayfasında da yayımlanan "2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi Bilgilendirme Kılavuzu"nda, YGS'de son 4 yıl içinde sorulan tüm derslere ait konulara göre soru dağılımlarının istatistikleri yer alıyor.
Kılavuzda, optimal düzeyde bir kaygının yararlı olduğu, bu düzeydeki kaygının, istek duyma, karar alma, alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve bunu kullanarak performansı yükseltme imkanı vereceği vurgulanarak, kaygının tamamen ortadan kaldırılmasının motivasyonu yok edeceği belirtildi.
Ölçüyü aşan kaygının ise bedensel, zihinsel ve duygusal olarak olumsuz etkiler bıraktığına, kişinin potansiyelini hayata aktarmasında ciddi engel teşkil ettiğine işaret edilen kılavuzda, şunlar kaydedildi:
"Bir sınava girmeden günlerce önce sınavı başarıp başaramayacağınız düşüncesi beyninizi aşırı meşgul ediyorsa ve yoğun bir kaygı hissediyorsanız; üstelik bu kaygı sizin gündelik işleyişinizi bozuyorsa, uykularınızı, yemek yemenizi etkiliyorsa, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip, soğuk soğuk terlemeye başlıyorsanız, sınavda beyniniz zonkluyor ya da soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir."
"İkinci tercihinize yerleşmek de dünyanın sonu değildir"
Sınav kaygısıyla başetmek için zihinsel ve bedensel uygulamalar yapılabileceğine işaret edilen kılavuzda, "Üniversite sınavı başarılı olmak için tek yoldur" düşüncesinin kaygıyı arttıracağı, "Kazanmazsam mahvolurum. Komşuların, ailemin yüzüne nasıl bakarım" gibi yaklaşımların ise öğrenciye olumlu hiçbir katkısı olmayacağı, öğrenciyi hem amacından uzaklaştıracağını hem de endişelendireceği belirtildi.
"Biz sizin 1'inci tercihinize yerleşmenizi istiyoruz. Ancak 2'inci tercihinize yerleşmek de dünyanın sonu değildir" ifadesine yer verilen kılavuzda, bu düşünceyi içine sindirebilen öğrencilerin hem gayretlerinin ve çalışma isteklerinin azalmayacağı hem de sınav stresinden kurtulacakları kaydedildi.
"Her gün en az yarım saat yürüyüş"
Doğru, derin nefes almanın ve hareket etmenin önemine dikkat çekilen kılavuzda, "Sınavın çok yaklaştığı günlerde, beklenilenin tersine daha çok ders çalışmak yerine fizik aktivitelerini arttırmak, eğlenceli sporlara zaman ayırmakta yarar var. En iyi aktivitelerden biri yürümektir. Her gün en az yarım saat yürümek iyi gelebilir" tavsiyesinde bulunuldu.
Öğrencilere kendileri için zaman ayırmalarının yararlarının anlatıldığı kılavuzda, hafta içi en az bir kaç saat hobiler ve zevkli uğraşlarla ilgilenilmesi önerildi.
Kılavuzda, sınava girecek öğrencilere uykularına özen göstermelerinin önemin anlatılarak, "Uyku, bir ritm meselesidir. Ortalama uyku süresi yetişkinler için 8-8,5 saattir. Uykuda bedensel ve ruhsal dinlenme gerçekleşir. Sürekli devam eden gecelik kısa süreli uyku, öğrenme, mantık yürütme, dikkat ve konsantrasyon üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Kılavuzda, YGS ile ilgili yanlış bilinenlere ilişkin, zor sorunun çok puan getirdiğinin, soruların TÜBİTAK tarafından hazırlandığının birer şehir efsanesi olduğu vurgulandı.
Üniversite adaylarına öneriler
Kılavuzda, sınavın yaklaştığı günlerde ve sınav sırasında yapılması tavsiye edilenler şöyle sıralandı:
-Sınava son 1-2 gün kala hatırlatma notlarınız varsa, onları gözden geçirin.
-Stresli ve yorucu faaliyetlerden uzak durun. Dinlenmeye çalışın.
-Sınav akşamı ağır yemeklerden kaçının.
-Uykusuz kalmayın.
-Yakınlarınızın moral desteğinizi alın.
-Sınav sabahı mutlaka kahvaltı edin.
-Sınavla ilgili araç gereçlerinizi kontrol edin.
-Kendinizi rahat hissedeceğiniz kıyafetler giyin.
-Sınav yerine erkenden ulaşın.
-Sınavda en iyi olduğunuz dersten başlayın.
-Şıklardan önce sorumetnini okuyun. Soru köklerini iyi anlayın. Şıkların tamamını mutlaka okuyun. İpuçlarını değerlendirin. Yanlışları eleyin. Hiçbir fikriniz yoksa cevap vermeyin.
-Zor sorularla vakit kaybetmeyin. Yanıltıcı cümle veya sözcüklere dikkat edin.
-Bazı yanıtlar sorunun içinde gizlidir. Uzun soru, zor soru demek değildir. Altı çizili veya koyu yazılmış sözcüğe dikkat edin.
-Zaman zaman duruşunuzu, oturma pozisyonunuzu değiştirin.
-Sınıf arkadaşlarınız sınavı erkenden bitirip çıkmaya başladığında panik olmayın, unutmayın, erken bitirenlere fazla puan verilmiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YGS öncesi adaylara altın değerinde ipuçları ve önemli bilgiler
Üniversite sınavında zor soruların çok puan getirdiği, soruların TÜBİTAK tarafından hazırladığı yönündeki iddiaların şehir efsanesi olduğu bildirildi.
Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 15 Mart Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Giriş Sınavı'na (YGS) girecek öğrenciler için ders çalışma ipuçlarını, sınav kaygısıyla baş etme yollarını ve sınav testlerinin konu ve soru dağılımlarını içeren kılavuz hazırladı.
İlçedeki resmi ve özel okuldaki sınava girecek tüm öğrencilere dağıtılan ve Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün internet sayfasında da yayımlanan "2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi Bilgilendirme Kılavuzu"nda, YGS'de son 4 yıl içinde sorulan tüm derslere ait konulara göre soru dağılımlarının istatistikleri yer alıyor.
Kılavuzda, optimal düzeyde bir kaygının yararlı olduğu, bu düzeydeki kaygının, istek duyma, karar alma, alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve bunu kullanarak performansı yükseltme imkanı vereceği vurgulanarak, kaygının tamamen ortadan kaldırılmasının motivasyonu yok edeceği belirtildi.
Ölçüyü aşan kaygının ise bedensel, zihinsel ve duygusal olarak olumsuz etkiler bıraktığına, kişinin potansiyelini hayata aktarmasında ciddi engel teşkil ettiğine işaret edilen kılavuzda, şunlar kaydedildi:
"Bir sınava girmeden günlerce önce sınavı başarıp başaramayacağınız düşüncesi beyninizi aşırı meşgul ediyorsa ve yoğun bir kaygı hissediyorsanız; üstelik bu kaygı sizin gündelik işleyişinizi bozuyorsa, uykularınızı, yemek yemenizi etkiliyorsa, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip, soğuk soğuk terlemeye başlıyorsanız, sınavda beyniniz zonkluyor ya da soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir."
"İkinci tercihinize yerleşmek de dünyanın sonu değildir"
Sınav kaygısıyla başetmek için zihinsel ve bedensel uygulamalar yapılabileceğine işaret edilen kılavuzda, "Üniversite sınavı başarılı olmak için tek yoldur" düşüncesinin kaygıyı arttıracağı, "Kazanmazsam mahvolurum. Komşuların, ailemin yüzüne nasıl bakarım" gibi yaklaşımların ise öğrenciye olumlu hiçbir katkısı olmayacağı, öğrenciyi hem amacından uzaklaştıracağını hem de endişelendireceği belirtildi.
"Biz sizin 1'inci tercihinize yerleşmenizi istiyoruz. Ancak 2'inci tercihinize yerleşmek de dünyanın sonu değildir" ifadesine yer verilen kılavuzda, bu düşünceyi içine sindirebilen öğrencilerin hem gayretlerinin ve çalışma isteklerinin azalmayacağı hem de sınav stresinden kurtulacakları kaydedildi.
"Her gün en az yarım saat yürüyüş"
Doğru, derin nefes almanın ve hareket etmenin önemine dikkat çekilen kılavuzda, "Sınavın çok yaklaştığı günlerde, beklenilenin tersine daha çok ders çalışmak yerine fizik aktivitelerini arttırmak, eğlenceli sporlara zaman ayırmakta yarar var. En iyi aktivitelerden biri yürümektir. Her gün en az yarım saat yürümek iyi gelebilir" tavsiyesinde bulunuldu.
Öğrencilere kendileri için zaman ayırmalarının yararlarının anlatıldığı kılavuzda, hafta içi en az bir kaç saat hobiler ve zevkli uğraşlarla ilgilenilmesi önerildi.
Kılavuzda, sınava girecek öğrencilere uykularına özen göstermelerinin önemin anlatılarak, "Uyku, bir ritm meselesidir. Ortalama uyku süresi yetişkinler için 8-8,5 saattir. Uykuda bedensel ve ruhsal dinlenme gerçekleşir. Sürekli devam eden gecelik kısa süreli uyku, öğrenme, mantık yürütme, dikkat ve konsantrasyon üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Kılavuzda, YGS ile ilgili yanlış bilinenlere ilişkin, zor sorunun çok puan getirdiğinin, soruların TÜBİTAK tarafından hazırlandığının birer şehir efsanesi olduğu vurgulandı.
Üniversite adaylarına öneriler
Kılavuzda, sınavın yaklaştığı günlerde ve sınav sırasında yapılması tavsiye edilenler şöyle sıralandı:
-Sınava son 1-2 gün kala hatırlatma notlarınız varsa, onları gözden geçirin.
-Stresli ve yorucu faaliyetlerden uzak durun. Dinlenmeye çalışın.
-Sınav akşamı ağır yemeklerden kaçının.
-Uykusuz kalmayın.
-Yakınlarınızın moral desteğinizi alın.
-Sınav sabahı mutlaka kahvaltı edin.
-Sınavla ilgili araç gereçlerinizi kontrol edin.
-Kendinizi rahat hissedeceğiniz kıyafetler giyin.
-Sınav yerine erkenden ulaşın.
-Sınavda en iyi olduğunuz dersten başlayın.
-Şıklardan önce sorumetnini okuyun. Soru köklerini iyi anlayın. Şıkların tamamını mutlaka okuyun. İpuçlarını değerlendirin. Yanlışları eleyin. Hiçbir fikriniz yoksa cevap vermeyin.
-Zor sorularla vakit kaybetmeyin. Yanıltıcı cümle veya sözcüklere dikkat edin.
-Bazı yanıtlar sorunun içinde gizlidir. Uzun soru, zor soru demek değildir. Altı çizili veya koyu yazılmış sözcüğe dikkat edin.
-Zaman zaman duruşunuzu, oturma pozisyonunuzu değiştirin.
-Sınıf arkadaşlarınız sınavı erkenden bitirip çıkmaya başladığında panik olmayın, unutmayın, erken bitirenlere fazla puan verilmiyor.
Son Güncelleme: Salı, 10 Mart 2015 14:26
Gösterim: 1750
İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik geliştirilecek.
İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik geliştirilecek. Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımıyla ortaya çıkan riskler, siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı, telif hakkı ihlalleri gibi konular müfredat kapsamında ele alınacak.
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda bilinçlendirme için müfredat güncellenecek.
Bu kapsamda, ilk ve orta öğretim müfredatı, etkin kullanıldığı durumda bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik, psikolojik, sosyal, kültürel açıdan oluşturduğu olumlu etkiyi ifade edecek biçimde zenginleştirilecek. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçsiz kullanımının yol açtığı risklere karşı bilinçlendirici içerik müfredata eklenecek. Bu konudaki eğitim, etkili olması için uygulamalı olarak da verilecek.
İnternet üzerinden telif hakkı ihlalleri de müfredatın güncellenmesi kapsamında değerlendirilecek.
Çocuklar risk altında
Bilgi ve iletişim teknolojileri, genel amaçlı bir teknoloji olarak bireysel, ekonomik ve sosyal yaşamın kalitesini pek çok açıdan geliştiriyor. Uluslararası açıdan, bilgi ve iletişim teknolojileri ve özellikle internete erişim temel bir hak ve gereklilik olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte, bu teknolojilerin yaygın kullanımı nedeniyle siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı gibi yeni risk alanları ortaya çıkıyor. Kişisel bilgilerin kötüye kullanımı, nefret söylemi, dezenformasyon gibi olumsuzluklar daha kolay yaygınlaşıyor.
Avrupa genelinde 2012'de 9-16 yaş grubundaki çocuklar üzerinde gerçekleştirilen Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırması, bilgi ve iletişim teknolojilerini en yaygın kullanan kitle olan çocuklar açısından yol gösterici bilgiler içeriyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de çocukların yüzde 25'i interneti bağımlılık derecesinde kullanıyor.
Facebook hesabı olan çocukların yüzde 42'si bilgilerinin herkese açık olduğunu, yüzde 19'u adres, yüzde 18'i ise telefon bilgilerini paylaştığını, yaklaşık yüzde 50'si ise gizlilik ayarlarını değiştirmeyi bilmediğini ifade ediyor.
Ayrıca Türkiye'deki çocukların yüzde 3'ü siber zorbalığa maruz kaldığını, yüzde 18'i internet üzerinden yabancılarla iletişime geçtiğini, yüzde 13'ü cinsel, yüzde 15'i zararlı içeriğe (intihar, uyuşturucu gibi) maruz kaldığını belirtiyor.
Tüm bu risk faktörlerine rağmen ailelerde beceri ve bilinç düzeyinin yetersiz olması problemi daha da derinleştiriyor. Babaların yüzde 49'u internet kullanırken, bu oran annelerde yüzde 24'le sınırlı kalıyor. Sayısal okuryazarlık oranı düşük olan veliler çocuklarını internetin yol açtığı risklerden korumak için eve internet bağlatmamayı tercih edebiliyor.
Çocukların güncel ihtiyaçlarına cevap verilecek
Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda eğitim yoluyla yapılacak bilinçlendirme faaliyetleri kapsamında yapılacak çalışmalar şöyle:
- İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik olarak geliştirilecek.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanıldığı takdirde ekonomik ve sosyal açıdan yol açtığı olumlu etkiler eğitim içeriğine dahil edilecek. Özellikle bu alanındaki başarı hikayelerinin içerikte yer alması sağlanacak.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla ortaya çıkan riskler (siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı, telif hakkı ihlalleri gibi) müfredat kapsamında ele alınacak.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin barındırdığı psikolojik ve fizyolojik risklere karşı hem farkındalık hem de sahip olunması gereken yetkinlikler ile ilgili teorik ve uygulamalı eğitim içeriği oluşturulacak. Bu uygulamalı eğitim içeriği, sosyal paylaşım sitelerinde kullanıcı ayarlarının yapılması, tanınmayan kişilerle arkadaş olunmaması, internette karşılaşılan bilgilerin doğruluğunun test edilmesi, bilgisayar oyunlarına yaklaşım gibi çocukların günlük hayatta sıklıkla karşılaştığı durumları kapsayacak kapsam ve güncellikte olacak.
- Öğretmenlere ilgili içerik konusunda hizmet içi eğitim verilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik geliştirilecek.
İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik geliştirilecek. Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımıyla ortaya çıkan riskler, siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı, telif hakkı ihlalleri gibi konular müfredat kapsamında ele alınacak.
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda bilinçlendirme için müfredat güncellenecek.
Bu kapsamda, ilk ve orta öğretim müfredatı, etkin kullanıldığı durumda bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik, psikolojik, sosyal, kültürel açıdan oluşturduğu olumlu etkiyi ifade edecek biçimde zenginleştirilecek. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçsiz kullanımının yol açtığı risklere karşı bilinçlendirici içerik müfredata eklenecek. Bu konudaki eğitim, etkili olması için uygulamalı olarak da verilecek.
İnternet üzerinden telif hakkı ihlalleri de müfredatın güncellenmesi kapsamında değerlendirilecek.
Çocuklar risk altında
Bilgi ve iletişim teknolojileri, genel amaçlı bir teknoloji olarak bireysel, ekonomik ve sosyal yaşamın kalitesini pek çok açıdan geliştiriyor. Uluslararası açıdan, bilgi ve iletişim teknolojileri ve özellikle internete erişim temel bir hak ve gereklilik olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte, bu teknolojilerin yaygın kullanımı nedeniyle siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı gibi yeni risk alanları ortaya çıkıyor. Kişisel bilgilerin kötüye kullanımı, nefret söylemi, dezenformasyon gibi olumsuzluklar daha kolay yaygınlaşıyor.
Avrupa genelinde 2012'de 9-16 yaş grubundaki çocuklar üzerinde gerçekleştirilen Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırması, bilgi ve iletişim teknolojilerini en yaygın kullanan kitle olan çocuklar açısından yol gösterici bilgiler içeriyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de çocukların yüzde 25'i interneti bağımlılık derecesinde kullanıyor.
Facebook hesabı olan çocukların yüzde 42'si bilgilerinin herkese açık olduğunu, yüzde 19'u adres, yüzde 18'i ise telefon bilgilerini paylaştığını, yaklaşık yüzde 50'si ise gizlilik ayarlarını değiştirmeyi bilmediğini ifade ediyor.
Ayrıca Türkiye'deki çocukların yüzde 3'ü siber zorbalığa maruz kaldığını, yüzde 18'i internet üzerinden yabancılarla iletişime geçtiğini, yüzde 13'ü cinsel, yüzde 15'i zararlı içeriğe (intihar, uyuşturucu gibi) maruz kaldığını belirtiyor.
Tüm bu risk faktörlerine rağmen ailelerde beceri ve bilinç düzeyinin yetersiz olması problemi daha da derinleştiriyor. Babaların yüzde 49'u internet kullanırken, bu oran annelerde yüzde 24'le sınırlı kalıyor. Sayısal okuryazarlık oranı düşük olan veliler çocuklarını internetin yol açtığı risklerden korumak için eve internet bağlatmamayı tercih edebiliyor.
Çocukların güncel ihtiyaçlarına cevap verilecek
Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda eğitim yoluyla yapılacak bilinçlendirme faaliyetleri kapsamında yapılacak çalışmalar şöyle:
- İlk ve orta öğretim düzeyinde verilen derslerin kapsamı bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik olarak geliştirilecek.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanıldığı takdirde ekonomik ve sosyal açıdan yol açtığı olumlu etkiler eğitim içeriğine dahil edilecek. Özellikle bu alanındaki başarı hikayelerinin içerikte yer alması sağlanacak.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla ortaya çıkan riskler (siber suçlar, siber zorbalık, bilgisayar, internet ve oyun bağımlılığı, telif hakkı ihlalleri gibi) müfredat kapsamında ele alınacak.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin barındırdığı psikolojik ve fizyolojik risklere karşı hem farkındalık hem de sahip olunması gereken yetkinlikler ile ilgili teorik ve uygulamalı eğitim içeriği oluşturulacak. Bu uygulamalı eğitim içeriği, sosyal paylaşım sitelerinde kullanıcı ayarlarının yapılması, tanınmayan kişilerle arkadaş olunmaması, internette karşılaşılan bilgilerin doğruluğunun test edilmesi, bilgisayar oyunlarına yaklaşım gibi çocukların günlük hayatta sıklıkla karşılaştığı durumları kapsayacak kapsam ve güncellikte olacak.
- Öğretmenlere ilgili içerik konusunda hizmet içi eğitim verilecek.
Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Mart 2015 13:22
Gösterim: 1707
TBMM, Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesi acil çıkartılacak 33 maddelik yasa teklifini tek bir metinde topladı. Buna göre, öğrenimlerini program süresinde tamamlayamayan üniversitelilerden alınan ‘katlamalı harçlar’ silinecek. Milli Eğitim Bakanlığı 35 bin öğretmen ataması yapacak.
Hürriyeteğitim’de yer alan habere göre, TBMM’ye sunulan ve acil konuları içeren pakete göre, öğrenimini program süresinde tamamlayamayan üniversite öğrencilerinin arttırımlı katkı payları silinecek. Bu öğrenciler, ilgili dönem için öngörülen öğrenim ücretinin yanı sıra ders başına dersin kredisine göre belirlenen katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası yerine, sadece ilgili dönem için öngörülen katkı payını ödemeye devam edebilecekler.
Milli Eğitim Bakanlığı, bütçe kanunundaki sınırlamalara bağlı kalmadan 2015 yılı sonuna kadar 35 bin öğretmen atayabilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TBMM, Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesi acil çıkartılacak 33 maddelik yasa teklifini tek bir metinde topladı. Buna göre, öğrenimlerini program süresinde tamamlayamayan üniversitelilerden alınan ‘katlamalı harçlar’ silinecek. Milli Eğitim Bakanlığı 35 bin öğretmen ataması yapacak.
Hürriyeteğitim’de yer alan habere göre, TBMM’ye sunulan ve acil konuları içeren pakete göre, öğrenimini program süresinde tamamlayamayan üniversite öğrencilerinin arttırımlı katkı payları silinecek. Bu öğrenciler, ilgili dönem için öngörülen öğrenim ücretinin yanı sıra ders başına dersin kredisine göre belirlenen katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası yerine, sadece ilgili dönem için öngörülen katkı payını ödemeye devam edebilecekler.
Milli Eğitim Bakanlığı, bütçe kanunundaki sınırlamalara bağlı kalmadan 2015 yılı sonuna kadar 35 bin öğretmen atayabilecek.
Son Güncelleme: Salı, 10 Mart 2015 11:07
Gösterim: 1997

