Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısının 800 binin üzerinde olduğunu ve özel okullaşmanın %5’e yaklaştığını ifade eden Özel Yüce Okulları-Kurucu Temsilcisi Kağan Kalınyazgan, dönüşüm neticesinde önümüzdeki öğretim yılında özel okullaşma oranının en az %50 artacağını ve %7-8’lere geleceğini öngörebileceğimizi belirtti. 2014 yılında dönüşüm süreci le ilgili yasal düzenlemeler yapıldığında Türkiye’de 3600 dershane bulunduğunu belirten Özel Yüce Okulları-Kurucu Temsilcisi Kağan Kalınyazgan, bu sene içerisinde bu dershanelerin yarıdan fazlası okullaşırken, çoğunluğu da Temel Lise olarak önümüzdeki 3 yıl boyunca mevcut binalarında hizmet verebileceklerini söyledi. Her şeyden önce dönüşen kurumların amaçlarının öğrencilerini sadece sınavlara değil, hayata hazırlamak olduğunu unutmamaları gerektiğini dile getiren Kalınyazgan, “Kurumları zorlayacak en önemli başlık orta ve uzun vadeli planlama yapmak. Alışkanlıkları doğrultusunda yıllık planlama yerine en az üç, dört yıllık planlama yapmaları gerekiyor. Nitekim eski alışkanlıklarını koruyarak birçok kurumun şu anda özellikle 12. sınıf öğrencilerine odaklandıklarını ve bu seviyede kayıt aldıklarını gözlemliyoruz. Dönüşüm sürecinin sonunda sağlıklı bir şekilde okullaşabilmek için bugünden tüm düzeylerde hizmet verecek sürdürebilir bir eğitim modeli oluşturmaları gerekiyor” dedi.
ANADOLU LİSELERİNE TALEP AZALIYOR
Uzun yıllardır Anadolu liseleri ve özel okulların gizli bir rekabet içerisinde olduğunu kaydeden Kağan Kalınyazgan, özel okulların devletten daha iyi bir eğitim vermesine rağmen bugüne kadar öğrencilerin, yüksek puan alarak kazandıkları okullarda kendi düzeylerindeki öğrencilerle daha başarılı olacakları kanaatini taşıdıklarını ifade etti. Bu okullardaki akademik açığı ise bugüne kadar dershanelerin telafi ettiğine dikkat çeken Kalınyazgan, “Dershanelerin kapanması özellikle fen liseleri ve Anadolu liselerinde okuyan veli ve öğrenciler nezdinde büyük bir endişe yarattı. Şu anda dönüşüm gerçekleştiren temel liselerin kayıtlarına baktığımızda neredeyse tamamının devlet okullarından olduğunu gözlemliyoruz. Dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak Anadolu liselerine talep azalıyor. Bu nedenle özel okullar önümüzdeki yıllarda fen liselerine ve Anadolu liselerine daha az öğrenci verecekleri için bu süreçten olumlu etkilenecekler” diye konuştu.
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısının 800 binin üzerinde olduğunu ve özel okullaşmanın %5’e yaklaştığını da ifade eden Kağan Kalınyazgan, dönüşüm neticesinde önümüzdeki öğretim yılında özel okullaşma oranının en az %50 artacağını ve %7-8’lere geleceğini öngörebileceğimizi belirtti.
ÖZEL OKULLAR DERSHANELERİN BİRİKİMİNDEN YARARLANMALI
Kağan Kalınyazgan, dershanelerin 4 yıllık ortaöğretim sürecini 1 yıla sıkıştıran ve yüksek hedeflere ulaşmayı amaçlayan kurs programları ile öğrencileri üniversite sınavlarına hazırladıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Özel okulların dershanelerin birikiminden yararlanması ve yeni metotlar geliştirmek yerine başarılı olmuş bir sistemin çıktılarını kullanması gerekir. Özel okullar da dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak öğrencilerine ek kurslar planlayarak üniversite hazırlık kursları vermeye başlayacak. Bu kursların planlamasını yaparken başarılı dershane modellerinden faydalanacaklar. Özel okulların bu planlamayı yaparken önlerindeki en büyük bariyer içerik idi ve bu dönemde yayın kuruluşlarının özel okullara yönelik ürettikleri destek çözümlerle bu sorun da çözülmüş oldu.”
Özel okul öğretmenlerinin bu kursları verip veremeyeceğinin de sorgulandığını ifade eden Kağan Kalınyazgan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikli olarak özel okullarda uygulanan öğretim yöntem ve teknikleri, doğrudan anlatım ve soru çözümünden oluşan kurs rutininden çok daha kapsamlı ve zengindir. Özel okul öğretmenleri kurs saatlerinde bu yöntemle ders işlemekte doğal olarak zorlanmayacaktır. Diğer taraftan özel okullarda görev yapan öğretmenlerin büyük bir bölümünün geçmişte dershane tecrübesi vardır. Dolayısıyla özel okulların üniversiteye hazırlık sürecinde öğretmen kaynağı açısından sorun yaşamayacağından emin olabiliriz. İyi bir öğretmen kadrosu, iyi bir yayın ve dış kaynaklı sınav çözümlerini kullanan bir özel okulun ihtiyacı olan tek başlık iyi bir planlama olacak.”
Ortaöğretim düzeyinde üniversite sınavlarına hazırlık sürecinde kariyer çalışmaları rehberlik hizmetleri açısından en önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Kağan Kalınyazgan, dershanelerin okullardan kariyer yönlendirme ve hedef oluşturma başlığı altında, okulların da dershanelerden kariyer planlama ve sınav hazırlığı başlığı altında öğrenecekleri rehberlik bilgi birikimi bulunduğunu söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısının 800 binin üzerinde olduğunu ve özel okullaşmanın %5’e yaklaştığını ifade eden Özel Yüce Okulları-Kurucu Temsilcisi Kağan Kalınyazgan, dönüşüm neticesinde önümüzdeki öğretim yılında özel okullaşma oranının en az %50 artacağını ve %7-8’lere geleceğini öngörebileceğimizi belirtti. 2014 yılında dönüşüm süreci le ilgili yasal düzenlemeler yapıldığında Türkiye’de 3600 dershane bulunduğunu belirten Özel Yüce Okulları-Kurucu Temsilcisi Kağan Kalınyazgan, bu sene içerisinde bu dershanelerin yarıdan fazlası okullaşırken, çoğunluğu da Temel Lise olarak önümüzdeki 3 yıl boyunca mevcut binalarında hizmet verebileceklerini söyledi. Her şeyden önce dönüşen kurumların amaçlarının öğrencilerini sadece sınavlara değil, hayata hazırlamak olduğunu unutmamaları gerektiğini dile getiren Kalınyazgan, “Kurumları zorlayacak en önemli başlık orta ve uzun vadeli planlama yapmak. Alışkanlıkları doğrultusunda yıllık planlama yerine en az üç, dört yıllık planlama yapmaları gerekiyor. Nitekim eski alışkanlıklarını koruyarak birçok kurumun şu anda özellikle 12. sınıf öğrencilerine odaklandıklarını ve bu seviyede kayıt aldıklarını gözlemliyoruz. Dönüşüm sürecinin sonunda sağlıklı bir şekilde okullaşabilmek için bugünden tüm düzeylerde hizmet verecek sürdürebilir bir eğitim modeli oluşturmaları gerekiyor” dedi.
ANADOLU LİSELERİNE TALEP AZALIYOR
Uzun yıllardır Anadolu liseleri ve özel okulların gizli bir rekabet içerisinde olduğunu kaydeden Kağan Kalınyazgan, özel okulların devletten daha iyi bir eğitim vermesine rağmen bugüne kadar öğrencilerin, yüksek puan alarak kazandıkları okullarda kendi düzeylerindeki öğrencilerle daha başarılı olacakları kanaatini taşıdıklarını ifade etti. Bu okullardaki akademik açığı ise bugüne kadar dershanelerin telafi ettiğine dikkat çeken Kalınyazgan, “Dershanelerin kapanması özellikle fen liseleri ve Anadolu liselerinde okuyan veli ve öğrenciler nezdinde büyük bir endişe yarattı. Şu anda dönüşüm gerçekleştiren temel liselerin kayıtlarına baktığımızda neredeyse tamamının devlet okullarından olduğunu gözlemliyoruz. Dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak Anadolu liselerine talep azalıyor. Bu nedenle özel okullar önümüzdeki yıllarda fen liselerine ve Anadolu liselerine daha az öğrenci verecekleri için bu süreçten olumlu etkilenecekler” diye konuştu.
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısının 800 binin üzerinde olduğunu ve özel okullaşmanın %5’e yaklaştığını da ifade eden Kağan Kalınyazgan, dönüşüm neticesinde önümüzdeki öğretim yılında özel okullaşma oranının en az %50 artacağını ve %7-8’lere geleceğini öngörebileceğimizi belirtti.
ÖZEL OKULLAR DERSHANELERİN BİRİKİMİNDEN YARARLANMALI
Kağan Kalınyazgan, dershanelerin 4 yıllık ortaöğretim sürecini 1 yıla sıkıştıran ve yüksek hedeflere ulaşmayı amaçlayan kurs programları ile öğrencileri üniversite sınavlarına hazırladıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Özel okulların dershanelerin birikiminden yararlanması ve yeni metotlar geliştirmek yerine başarılı olmuş bir sistemin çıktılarını kullanması gerekir. Özel okullar da dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak öğrencilerine ek kurslar planlayarak üniversite hazırlık kursları vermeye başlayacak. Bu kursların planlamasını yaparken başarılı dershane modellerinden faydalanacaklar. Özel okulların bu planlamayı yaparken önlerindeki en büyük bariyer içerik idi ve bu dönemde yayın kuruluşlarının özel okullara yönelik ürettikleri destek çözümlerle bu sorun da çözülmüş oldu.”
Özel okul öğretmenlerinin bu kursları verip veremeyeceğinin de sorgulandığını ifade eden Kağan Kalınyazgan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikli olarak özel okullarda uygulanan öğretim yöntem ve teknikleri, doğrudan anlatım ve soru çözümünden oluşan kurs rutininden çok daha kapsamlı ve zengindir. Özel okul öğretmenleri kurs saatlerinde bu yöntemle ders işlemekte doğal olarak zorlanmayacaktır. Diğer taraftan özel okullarda görev yapan öğretmenlerin büyük bir bölümünün geçmişte dershane tecrübesi vardır. Dolayısıyla özel okulların üniversiteye hazırlık sürecinde öğretmen kaynağı açısından sorun yaşamayacağından emin olabiliriz. İyi bir öğretmen kadrosu, iyi bir yayın ve dış kaynaklı sınav çözümlerini kullanan bir özel okulun ihtiyacı olan tek başlık iyi bir planlama olacak.”
Ortaöğretim düzeyinde üniversite sınavlarına hazırlık sürecinde kariyer çalışmaları rehberlik hizmetleri açısından en önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Kağan Kalınyazgan, dershanelerin okullardan kariyer yönlendirme ve hedef oluşturma başlığı altında, okulların da dershanelerden kariyer planlama ve sınav hazırlığı başlığı altında öğrenecekleri rehberlik bilgi birikimi bulunduğunu söyledi.
Son Güncelleme: Salı, 07 Nisan 2015 15:58
Gösterim: 2151
35 yıldır Türkiye’nin 76 ilinde ve büyük ilçelerinde 216 şubeyle öğretim yapan Final Dergisi Dershaneleri, temel lise ve ortaokula dönüşme kararı aldı. Açılacak Final Liselerinin, öğrencileri hem yaşama hem de sınavlara hazırlayacağını belirten Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, “35 yıldır Türkiye’nin en başarılı eğitim kurumlarından biri olduk. Böyle bir kurumu kesintiye uğratmadan lise ve ortaokul olarak devam ettirmeyi ülkemiz için bir borç olarak görüyoruz” dedi.
Antalya’da 216 şubenin kurucularıyla bir araya gelen Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, “1980 yılında küçük bir kentte dört sınıflı bir dershaneyle başladığımız yolda bugün 216 şubeyle hizmet veriyoruz. 200 bini aşkın öğrencimiz, 7 bine yakın yöneticimizin dahil olduğu çalışanımız var. Final’in 35 yıllık serüveni, artık yeni bir döneme giriyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki Final Dergisi Dershaneleri ağırlıklı olarak Final Liselerine dönüşüyor. Aynı ilde bugüne kadar TEOG hazırlığı yapan şubelerimizden bazıları da ortaokula dönüşecek” dedi.
Açılacak Final Liselerinin, öğrencileri hem yaşama hem de sınavlara hazırlayacağını belirten Taşel, “35 yıldır Türkiye’nin en başarılı eğitim kurumlarından biri olduk. Her yıl ilk 1.000 öğrencinin yaklaşık yüzde otuzu Final şubelerinden çıktı. Yüzlerce Türkiye birincisi çıkardık. Yaygın başarıda da Final en beğenilen dershane oldu. Türkiye genelinde 3 milyonu aşkın öğrenci kurumlarımızda eğitim gördü. Böyle bir kurumu kesintiye uğratmadan lise ve ortaokul olarak devam ettirmeyi ülkemiz için bir borç olarak görüyoruz” dedi.
SÜRECE HİÇBİR ZAMAN TİCARİ KAYGILARLA YAKLAŞMAYACAĞIZ
Dönüşüm liselerinde uygulanacak ücretlerin de velilerin kolayca ödeyebilecekleri düzeyde olacağını belirten Taşel, “Amacımız daha çok ailenin özel öğretim hizmeti alabilmesi olacak. Sürece hiçbir zaman ticari kaygılarla yaklaşmayacağız.” diye konuştu. Taşel, “Okul seçimi, yaşam başarısı için atılacak en önemli adımdır. Velilerimizin okul tercih ederken sadece bugünü değil, çocuklarının yarınlarını da dikkate almaları gerekir. Eğitimin “pardon”u yoktur. Bu nedenle okul seçimi yaşamdaki diğer seçimlerden daha fazla titizlik gerektirir. Okul araştırmasının çok yönlü yapılması gerekir. Sadece fiziki mekânların ya da dışa yansıyan tanınmışlığın tek ölçü kabul edilmemesi gerekir. Ayrıca okul ücretleri de kaliteyle eşdeğer değildir. Okulun temel felsefesinden, yardımcı hizmetlerine kadar kaliteyi etkileyen her unsurun araştırılması gerekir” diye konuştu.
TEMEL LISELER ANADOLU LİSELERİNE EŞDEĞERDİR
Temel Liselerin, dershanelerin okula dönüşmesiyle ortaya çıkacak yeni bir okul türü olduğuna dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Taşel, ”Ders saatleri ve uygulama yönünden de Anadolu Liselerine eşdeğerdir. Velilerin Temel Lise seçerken en fazla dikkat edecekleri konu, kurumun geçmişi ve güvenilirliği olmalıdır. Dershane olarak çalıştığı dönemlerde kurumsal bir yapıya sahip olan, öğretmenini dikkatli seçen, öğrencisine karşı sorumluluklarını yerine getiren kurumlar, eminim ki Temel Lise olarak da başarılı olacaktır. Sadece ucuz hizmet vereceğini ve öğrencinin gönlüne göre bir program uygulayacağını vaat eden kurumlara itibar edilmemelidir. Okul hizmeti, dershaneye göre daha çok titizlik gerektirir. Bu kurumlarda öğrenciler artık belirli bir zamanı değil, bütün haftayı geçireceklerdir. Düzen ve disiplin oldukça önemlidir.
Temel Liseler; dersleriyle, takviye kurslarıyla, etüt, ek ders ve soru çözümleriyle, bire bir rehberlik hizmetiyle tam bir hizmet sunmayı planlamalıdır. Veliler, bu planlamaları görmeden ve kurumun geçmişini araştırmadan rastgele kayıt yaptırmamalıdır” diye konuştu.
OKUL SEÇİMİNDE SORULACAK 8 SORU
Uzun yıllardır öğrencileri sınavlara hazırladıklarını, 10 yıldır da Final Okulları ile Türk Milli Eğitimine büyük hizmetler sunduklarını belirten Taşel, çocuğunu bir okula kayıt ettirecek velinin şu 8 sorunun cevabını aramasını önerdi.
1. Okulun akademik düzeyi büyük ölçüde öğretmen kadrosuna bağlıdır. Çocuğumu teslim edeceğim okul, deneyimli ve dinamik bir kadroya sahip mi? Sınavlardaki başarısı ne düzeyde?
2. Okul, sanatsal, sportif ve kültürel etkinliklere yeterince kaynak ve zaman ayırıyor mu?
3. Okulda, öğrencinin kişilik ve kimlik gelişimine özen gösteriliyor mu?
4. Öğrenciye özgüven, kararlılık, kendini ifade edebilme, yazma, okuma ve araştırma, analiz ve sentez yapabilme, iletişim kurabilme gibi… temel yaşam becerileri kazandırılıyor mu?
5. Değerler ve duygu eğitimi ile ilgili hangi çalışmalar yapılıyor?
6. Okul güvenli mi? Giriş - çıkış, öğrenci takibi sistemli bir şekilde yapılıyor mu? Sağlık ve hijyen, servis, yemek gibi… yan hizmetler kaliteli mi?
7. İkinci yabancı dil öğretimi ve uygulamaları hangi düzeyde?
8. Okul mezunlarının yaşam boyunca gururla taşıyacakları bir marka gücü var mı? Mezunlar arasında tanışma, dayanışma imkânları sağlanıyor mu?
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
35 yıldır Türkiye’nin 76 ilinde ve büyük ilçelerinde 216 şubeyle öğretim yapan Final Dergisi Dershaneleri, temel lise ve ortaokula dönüşme kararı aldı. Açılacak Final Liselerinin, öğrencileri hem yaşama hem de sınavlara hazırlayacağını belirten Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, “35 yıldır Türkiye’nin en başarılı eğitim kurumlarından biri olduk. Böyle bir kurumu kesintiye uğratmadan lise ve ortaokul olarak devam ettirmeyi ülkemiz için bir borç olarak görüyoruz” dedi.
Antalya’da 216 şubenin kurucularıyla bir araya gelen Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, “1980 yılında küçük bir kentte dört sınıflı bir dershaneyle başladığımız yolda bugün 216 şubeyle hizmet veriyoruz. 200 bini aşkın öğrencimiz, 7 bine yakın yöneticimizin dahil olduğu çalışanımız var. Final’in 35 yıllık serüveni, artık yeni bir döneme giriyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki Final Dergisi Dershaneleri ağırlıklı olarak Final Liselerine dönüşüyor. Aynı ilde bugüne kadar TEOG hazırlığı yapan şubelerimizden bazıları da ortaokula dönüşecek” dedi.
Açılacak Final Liselerinin, öğrencileri hem yaşama hem de sınavlara hazırlayacağını belirten Taşel, “35 yıldır Türkiye’nin en başarılı eğitim kurumlarından biri olduk. Her yıl ilk 1.000 öğrencinin yaklaşık yüzde otuzu Final şubelerinden çıktı. Yüzlerce Türkiye birincisi çıkardık. Yaygın başarıda da Final en beğenilen dershane oldu. Türkiye genelinde 3 milyonu aşkın öğrenci kurumlarımızda eğitim gördü. Böyle bir kurumu kesintiye uğratmadan lise ve ortaokul olarak devam ettirmeyi ülkemiz için bir borç olarak görüyoruz” dedi.
SÜRECE HİÇBİR ZAMAN TİCARİ KAYGILARLA YAKLAŞMAYACAĞIZ
Dönüşüm liselerinde uygulanacak ücretlerin de velilerin kolayca ödeyebilecekleri düzeyde olacağını belirten Taşel, “Amacımız daha çok ailenin özel öğretim hizmeti alabilmesi olacak. Sürece hiçbir zaman ticari kaygılarla yaklaşmayacağız.” diye konuştu. Taşel, “Okul seçimi, yaşam başarısı için atılacak en önemli adımdır. Velilerimizin okul tercih ederken sadece bugünü değil, çocuklarının yarınlarını da dikkate almaları gerekir. Eğitimin “pardon”u yoktur. Bu nedenle okul seçimi yaşamdaki diğer seçimlerden daha fazla titizlik gerektirir. Okul araştırmasının çok yönlü yapılması gerekir. Sadece fiziki mekânların ya da dışa yansıyan tanınmışlığın tek ölçü kabul edilmemesi gerekir. Ayrıca okul ücretleri de kaliteyle eşdeğer değildir. Okulun temel felsefesinden, yardımcı hizmetlerine kadar kaliteyi etkileyen her unsurun araştırılması gerekir” diye konuştu.
TEMEL LISELER ANADOLU LİSELERİNE EŞDEĞERDİR
Temel Liselerin, dershanelerin okula dönüşmesiyle ortaya çıkacak yeni bir okul türü olduğuna dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Taşel, ”Ders saatleri ve uygulama yönünden de Anadolu Liselerine eşdeğerdir. Velilerin Temel Lise seçerken en fazla dikkat edecekleri konu, kurumun geçmişi ve güvenilirliği olmalıdır. Dershane olarak çalıştığı dönemlerde kurumsal bir yapıya sahip olan, öğretmenini dikkatli seçen, öğrencisine karşı sorumluluklarını yerine getiren kurumlar, eminim ki Temel Lise olarak da başarılı olacaktır. Sadece ucuz hizmet vereceğini ve öğrencinin gönlüne göre bir program uygulayacağını vaat eden kurumlara itibar edilmemelidir. Okul hizmeti, dershaneye göre daha çok titizlik gerektirir. Bu kurumlarda öğrenciler artık belirli bir zamanı değil, bütün haftayı geçireceklerdir. Düzen ve disiplin oldukça önemlidir.
Temel Liseler; dersleriyle, takviye kurslarıyla, etüt, ek ders ve soru çözümleriyle, bire bir rehberlik hizmetiyle tam bir hizmet sunmayı planlamalıdır. Veliler, bu planlamaları görmeden ve kurumun geçmişini araştırmadan rastgele kayıt yaptırmamalıdır” diye konuştu.
OKUL SEÇİMİNDE SORULACAK 8 SORU
Uzun yıllardır öğrencileri sınavlara hazırladıklarını, 10 yıldır da Final Okulları ile Türk Milli Eğitimine büyük hizmetler sunduklarını belirten Taşel, çocuğunu bir okula kayıt ettirecek velinin şu 8 sorunun cevabını aramasını önerdi.
1. Okulun akademik düzeyi büyük ölçüde öğretmen kadrosuna bağlıdır. Çocuğumu teslim edeceğim okul, deneyimli ve dinamik bir kadroya sahip mi? Sınavlardaki başarısı ne düzeyde?
2. Okul, sanatsal, sportif ve kültürel etkinliklere yeterince kaynak ve zaman ayırıyor mu?
3. Okulda, öğrencinin kişilik ve kimlik gelişimine özen gösteriliyor mu?
4. Öğrenciye özgüven, kararlılık, kendini ifade edebilme, yazma, okuma ve araştırma, analiz ve sentez yapabilme, iletişim kurabilme gibi… temel yaşam becerileri kazandırılıyor mu?
5. Değerler ve duygu eğitimi ile ilgili hangi çalışmalar yapılıyor?
6. Okul güvenli mi? Giriş - çıkış, öğrenci takibi sistemli bir şekilde yapılıyor mu? Sağlık ve hijyen, servis, yemek gibi… yan hizmetler kaliteli mi?
7. İkinci yabancı dil öğretimi ve uygulamaları hangi düzeyde?
8. Okul mezunlarının yaşam boyunca gururla taşıyacakları bir marka gücü var mı? Mezunlar arasında tanışma, dayanışma imkânları sağlanıyor mu?
Son Güncelleme: Salı, 07 Nisan 2015 15:50
Gösterim: 3064
Mektebim Koleji, anaokulundan liseye kadar her kademede öğrencilerin yaş ve zekâ düzeylerini göz önüne alarak özel eğitim modelleri uyguluyor.
Mektebim Koleji Kurucusu Ümit Kalko, eğitim modelleriyle liderlik vasıfları ve özgüveni yüksek, kendini rahat ifade edebilen, yaratıcı, sorgulayıcı, katılımcı bir nesil yetiştiren Mektebim Koleji’nin, öğrencilerinin akademik ve duygusal başarılarını "Öğrenci Koçluğu" sistemiyle de desteklediğini söylüyor.
Mektebim Koleji’nin Türk eğitim sistemine kazandırdığı modeller ve projeler nelerdir? Şu an hangi eğitim modelleri ve projeler uygulanıyor?
Mektebim Koleji anaokullarında, Çoklu Zekâ, Montessori, High/ Scope, Scamper, Reco Emilliya metotları ile çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal gelişimleri desteklenmektedir. Mektebim Kids Academy'de, anne, baba ve okul işbirliği ile çocuklar, bilgiyi ezbere dayalı olmadan; araştırarak, keşfederek, sorgulayarak, uygulayarak ve yaşayarak öğrenmektedir. İlkokul kademesinde “Yapılandırmacı” Eğitim Modelini uygulayan Mektebim Koleji, inovatif düşünen, sorgulayan ve karar verme yetisine sahip, kendini ifade edebilen öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı benimsemektedir. Ortaokul ve liselerde bütün branşlarda tam öğrenme temel alınarak Bloom’un Taksonomisindeki basamaklar ve Beş Akıl Uygulaması kullanılmaktadır. Aynı zamanda çağın gereklerine uygun şekilde gelişmeleri takip eden, teknolojinin sunduğu hizmetleri eğitimin temeline yerleştirerek verimli şekilde kullanan Mektebim Koleji, M-CSM (Mektebim-Career Solutions Model) Mektebim Kariyer Çözümleri Modeli’ni yine lise kademesinde uygulamaktadır. Bu model, öğrencilerin lise yıllarında ‘kendi’ lerinin farkına varıp ‘kendi en iyilerini’ yaratmasını sağlamaktadır. Bu eğitim modelleriyle liderlik vasıfları ve özgüveni yüksek, kendini rahat ifade edebilen, yaratıcı, sorgulayıcı, katılımcı bir nesil yetiştiren Mektebim Koleji, öğrencilerinin akademik ve duygusal başarılarını "Öğrenci Koçluğu" sistemiyle desteklemektedir.
Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Uluslararası standartlardaki akademik müfredatımız doğrultusunda, anaokulundan başlayarak tüm öğrencilerimizin "dünya vatandaşı" olabilmesi amacıyla İngilizce başta olmak üzere Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde eğitim olanağı sunuyoruz. Okullarımızda, Common European Framework (Avrupa Dil Çerçevesi) doğrultusunda şekillendirilmiş akademik müfredat ve NATIVE öğretmenlerle yabancı dil eğitimini gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimizin dil seviyelerinin uluslararası standartlarda sertifikalandırılmasını sağlayan Cambridge sınavlarına katılmasını sağlıyor, eğitim müfredatımızda yardımcı kaynak olarak Cambridge School yayınlarını kullanıyoruz.
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öğretmenlerimizi eğitim sistemimizdeki yerlerini almadan önce farklı kriterler doğrultusunda değerlendirerek mesleki bilgi ve becerilerini ölçüyoruz. Öğretmenlerde, meslekte geçirdikleri süre, eğitim belgeleri, çalışma süreleri, anadal ve yan dallarıyla ilgili aldıkları eğitim ve sertifika programları, akademik başarılar, lisansüstü eğitim belgeleri, yabancı dil bilgisi ve yeterliliği, ulusal ve uluslararası alanda yapılan çalışmalar, teknoloji kullanım bilgisi gibi kriterlere önem veriyoruz. Mektebim ailesine katılan ve yoğun bir değerlendirme süresinden geçen öğretmenlerimizin ise yaşam boyu eğitim felsefesini temel alarak, mesleki gelişimlerine destek olmak adına eğitimlerini sürdürüyoruz.
EĞİTİM OKUL SAATİ DIŞINDA DA DEVAM EDİYOR
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Teknolojiyi yakından takip eden Mektebim Okulları'nda anaokulundan liseye kadar her kademede Akıllı Eğitim Teknolojileri ve Akıllı Sınıf konseptleri kullanılmaktadır. Akıllı Sınıflar, akıllı tahta, öğrenci tabletleri ve kurumsal işbirliği anlaşmamız bulunan Turkcell Akıllı Eğitim Uygulamalarıyla öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim öğretime devam edebilmesi için tasarlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun şekilde hazırlanan Dijital Materyalleri teknoloji konusunda eğitimli ve tecrübeli TPAB Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisine sahip uzman kadromuz en iyi şekilde kullanmaktadır. Okul derslerini destekleyici "online etüt" sistemiyle öğrencilerimiz okul saati dışında da her an eğitimlerine devam edebilmektedir.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal, kültürel ve burs imkanlarından da bahsedebilir misiniz?
Öğrencilerimiz tüm kampüslerimizde Mektebim Koleji’nin sağlamış olduğu sosyal ve kültürel ortamlardan, etkinliklerden faydalanabilmektedir. Bu tip etkinliklerimiz sadece öğrenciler için değil, ana-baba hatta tüm aileyi kapsamaktadır. Kapalı spor salonları, özel oyun odaları, branş dersleri için hazırlanan özel atölyeler, planetaryumlar, kapalı yüzme havuzları, sinema salonları, konferans salonları, buz pistleri ve daha birçok alan ile öğrencilerimize sosyal ve kültürel etkinlikler düzenleyerek gelişimlerini destekliyoruz. Yarışmalar, bahar şenlikleri, konferanslar, seminerler, konserler, sanat etkinlikleri ve sportif faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Farklı branşlarda kurulan takımlarımızla öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası alanda başarılarını destekliyoruz. Öğrencilerimize Sporda Başarı ve Eğitimde Başarı bursları vererek geleceklerine yön veriyor, katkı sağlıyoruz.
SINAVLARA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN SINAV KOÇLUĞU YAPIYORUZ
Üniversite ve TEOG sınavlarında okulunuzun başarısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Öğrencilerinizi sınavlara hazırlamak için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Üniversite ve TEOG sınavında 25 öğrenci İngilizce, 14 öğrenci Sosyal Bilgiler, 10 öğrenci Fen ve Teknolojiden 9 öğrenci Türkçeden, 7 öğrenci Matematikten, 60 öğrenci Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden tüm soruları doğru yanıtlamıştır. Mektebim Koleji, TEOG ve YGS- LYS sınavına girecek öğrencilerimiz için sınav koçluğu yapmaktadır. Yıl içerisinde iki haftada bir deneme sınavları yapılır ve TEOG/YGS_LYS köşesinde birinci öğrenciler duyurusu yapılır. Okulumuzda uygulanan tüm sınavların sonuçları, öğretim ekibimiz tarafından her öğrenciye özel olarak değerlendirilmekte ve öğrenci bilgilendirilerek eksikleri giderici önlemler alınmaktadır.
Her öğrencinin öğrenme stiline göre Rehberlik birimi ile ortak çalışılarak programlar hazırlanır, öğrenciler eksiklerine göre ders ders konu konu her hafta koçu tarafından takip edilir. Sınava hazırlanan öğrencide motivasyon çok önemlidir. Öğrencilerin motivasyonlarını canlı tutmak adına çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bunlardan ilki ‘Kendimi Aşıyorum’ projesi... Her deneme sınavı sonucunda Rehberlik servisi ve Koç Öğretmenimizle birlikte öğrencilerimizin sonuçlarını bir önceki deneme sınavına göre yine kendi sonucu ile karşılaştırıp, hangi noktalarda artış sağladığını tespit ediyoruz. Sınıfında en yüksek artışı sağlayıp kendini aşan öğrencimizi bu çabasından dolayı, ‘Kendimi Aşıyorum’ projesi kapsamında ödüllendiriyoruz. ‘Başarı Duvarımızı Örüyoruz’ projemizle, öğrencilerin eksiklerini belirleyip eksikler üzerinden devam ediyoruz. Her öğrencinin eksik konuları deneme sınavlarında belirlenip her konu ile ilgili on tane soru çözmesi ve yapamadıklarını öğretmenine danışmasını sağlıyoruz.
2015-2016 eğitim -öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
İstanbul ve diğer illerde açacağı yeni kampüslerimizle Millet Mektepleri Sempozyumu, Ailemle Okuyorum Projesi, İyiliğe Koş, DNA Günü Rekor Denemesi, Uluslararası Bilimsel Geziler (NASA, CERN) gibi birçok proje gerçekleştireceğiz.
Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Ayrıca yaz okulunuzda ve yaz kamplarınızda öğrencilerinize sunduğunuz olanaklar hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Bize başvuran öğrencilerin öncelikle Mektebim’li olmak isteği bizim için çok önemli. Çünkü burası ayrı bir kültür, birçok şehirde hızla büyüyen bugünden yıllar sonrasını görebilen bir kurumun öğrencisi olmayı istemesi gerekiyor. Yaz döneminde sınava girecek öğrencilerimiz için uygulayacağımız programlarımız var elbette. Her öğrencinin hazır bulunuşuna göre yapılacak çalışmalarımız 60 saat ders, 36 saat etüt, konu tarama testleri ve denemelerle desteklenerek öğrencileri zorlu maratona hazırlıyoruz. Ayrıca okulumuza yeni kayıt olmuş öğrencilerimize Rehberlik birimi tarafından kişilik testleri uygulanır ve öğrenci derinlemesine tanınır. Yalnızca ders ile sınırlı kalmadan sanat ve spora da önem veren okulumuzda yaz dönemlerinde SAM (Sport, Art, Music) Academy ile öğrencileri sanata ve spora yönlendiriyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Mektebim Koleji, anaokulundan liseye kadar her kademede öğrencilerin yaş ve zekâ düzeylerini göz önüne alarak özel eğitim modelleri uyguluyor.
Mektebim Koleji Kurucusu Ümit Kalko, eğitim modelleriyle liderlik vasıfları ve özgüveni yüksek, kendini rahat ifade edebilen, yaratıcı, sorgulayıcı, katılımcı bir nesil yetiştiren Mektebim Koleji’nin, öğrencilerinin akademik ve duygusal başarılarını "Öğrenci Koçluğu" sistemiyle de desteklediğini söylüyor.
Mektebim Koleji’nin Türk eğitim sistemine kazandırdığı modeller ve projeler nelerdir? Şu an hangi eğitim modelleri ve projeler uygulanıyor?
Mektebim Koleji anaokullarında, Çoklu Zekâ, Montessori, High/ Scope, Scamper, Reco Emilliya metotları ile çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal gelişimleri desteklenmektedir. Mektebim Kids Academy'de, anne, baba ve okul işbirliği ile çocuklar, bilgiyi ezbere dayalı olmadan; araştırarak, keşfederek, sorgulayarak, uygulayarak ve yaşayarak öğrenmektedir. İlkokul kademesinde “Yapılandırmacı” Eğitim Modelini uygulayan Mektebim Koleji, inovatif düşünen, sorgulayan ve karar verme yetisine sahip, kendini ifade edebilen öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı benimsemektedir. Ortaokul ve liselerde bütün branşlarda tam öğrenme temel alınarak Bloom’un Taksonomisindeki basamaklar ve Beş Akıl Uygulaması kullanılmaktadır. Aynı zamanda çağın gereklerine uygun şekilde gelişmeleri takip eden, teknolojinin sunduğu hizmetleri eğitimin temeline yerleştirerek verimli şekilde kullanan Mektebim Koleji, M-CSM (Mektebim-Career Solutions Model) Mektebim Kariyer Çözümleri Modeli’ni yine lise kademesinde uygulamaktadır. Bu model, öğrencilerin lise yıllarında ‘kendi’ lerinin farkına varıp ‘kendi en iyilerini’ yaratmasını sağlamaktadır. Bu eğitim modelleriyle liderlik vasıfları ve özgüveni yüksek, kendini rahat ifade edebilen, yaratıcı, sorgulayıcı, katılımcı bir nesil yetiştiren Mektebim Koleji, öğrencilerinin akademik ve duygusal başarılarını "Öğrenci Koçluğu" sistemiyle desteklemektedir.
Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Uluslararası standartlardaki akademik müfredatımız doğrultusunda, anaokulundan başlayarak tüm öğrencilerimizin "dünya vatandaşı" olabilmesi amacıyla İngilizce başta olmak üzere Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde eğitim olanağı sunuyoruz. Okullarımızda, Common European Framework (Avrupa Dil Çerçevesi) doğrultusunda şekillendirilmiş akademik müfredat ve NATIVE öğretmenlerle yabancı dil eğitimini gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimizin dil seviyelerinin uluslararası standartlarda sertifikalandırılmasını sağlayan Cambridge sınavlarına katılmasını sağlıyor, eğitim müfredatımızda yardımcı kaynak olarak Cambridge School yayınlarını kullanıyoruz.
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öğretmenlerimizi eğitim sistemimizdeki yerlerini almadan önce farklı kriterler doğrultusunda değerlendirerek mesleki bilgi ve becerilerini ölçüyoruz. Öğretmenlerde, meslekte geçirdikleri süre, eğitim belgeleri, çalışma süreleri, anadal ve yan dallarıyla ilgili aldıkları eğitim ve sertifika programları, akademik başarılar, lisansüstü eğitim belgeleri, yabancı dil bilgisi ve yeterliliği, ulusal ve uluslararası alanda yapılan çalışmalar, teknoloji kullanım bilgisi gibi kriterlere önem veriyoruz. Mektebim ailesine katılan ve yoğun bir değerlendirme süresinden geçen öğretmenlerimizin ise yaşam boyu eğitim felsefesini temel alarak, mesleki gelişimlerine destek olmak adına eğitimlerini sürdürüyoruz.
EĞİTİM OKUL SAATİ DIŞINDA DA DEVAM EDİYOR
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Teknolojiyi yakından takip eden Mektebim Okulları'nda anaokulundan liseye kadar her kademede Akıllı Eğitim Teknolojileri ve Akıllı Sınıf konseptleri kullanılmaktadır. Akıllı Sınıflar, akıllı tahta, öğrenci tabletleri ve kurumsal işbirliği anlaşmamız bulunan Turkcell Akıllı Eğitim Uygulamalarıyla öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim öğretime devam edebilmesi için tasarlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun şekilde hazırlanan Dijital Materyalleri teknoloji konusunda eğitimli ve tecrübeli TPAB Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisine sahip uzman kadromuz en iyi şekilde kullanmaktadır. Okul derslerini destekleyici "online etüt" sistemiyle öğrencilerimiz okul saati dışında da her an eğitimlerine devam edebilmektedir.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal, kültürel ve burs imkanlarından da bahsedebilir misiniz?
Öğrencilerimiz tüm kampüslerimizde Mektebim Koleji’nin sağlamış olduğu sosyal ve kültürel ortamlardan, etkinliklerden faydalanabilmektedir. Bu tip etkinliklerimiz sadece öğrenciler için değil, ana-baba hatta tüm aileyi kapsamaktadır. Kapalı spor salonları, özel oyun odaları, branş dersleri için hazırlanan özel atölyeler, planetaryumlar, kapalı yüzme havuzları, sinema salonları, konferans salonları, buz pistleri ve daha birçok alan ile öğrencilerimize sosyal ve kültürel etkinlikler düzenleyerek gelişimlerini destekliyoruz. Yarışmalar, bahar şenlikleri, konferanslar, seminerler, konserler, sanat etkinlikleri ve sportif faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Farklı branşlarda kurulan takımlarımızla öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası alanda başarılarını destekliyoruz. Öğrencilerimize Sporda Başarı ve Eğitimde Başarı bursları vererek geleceklerine yön veriyor, katkı sağlıyoruz.
SINAVLARA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN SINAV KOÇLUĞU YAPIYORUZ
Üniversite ve TEOG sınavlarında okulunuzun başarısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Öğrencilerinizi sınavlara hazırlamak için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Üniversite ve TEOG sınavında 25 öğrenci İngilizce, 14 öğrenci Sosyal Bilgiler, 10 öğrenci Fen ve Teknolojiden 9 öğrenci Türkçeden, 7 öğrenci Matematikten, 60 öğrenci Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden tüm soruları doğru yanıtlamıştır. Mektebim Koleji, TEOG ve YGS- LYS sınavına girecek öğrencilerimiz için sınav koçluğu yapmaktadır. Yıl içerisinde iki haftada bir deneme sınavları yapılır ve TEOG/YGS_LYS köşesinde birinci öğrenciler duyurusu yapılır. Okulumuzda uygulanan tüm sınavların sonuçları, öğretim ekibimiz tarafından her öğrenciye özel olarak değerlendirilmekte ve öğrenci bilgilendirilerek eksikleri giderici önlemler alınmaktadır.
Her öğrencinin öğrenme stiline göre Rehberlik birimi ile ortak çalışılarak programlar hazırlanır, öğrenciler eksiklerine göre ders ders konu konu her hafta koçu tarafından takip edilir. Sınava hazırlanan öğrencide motivasyon çok önemlidir. Öğrencilerin motivasyonlarını canlı tutmak adına çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bunlardan ilki ‘Kendimi Aşıyorum’ projesi... Her deneme sınavı sonucunda Rehberlik servisi ve Koç Öğretmenimizle birlikte öğrencilerimizin sonuçlarını bir önceki deneme sınavına göre yine kendi sonucu ile karşılaştırıp, hangi noktalarda artış sağladığını tespit ediyoruz. Sınıfında en yüksek artışı sağlayıp kendini aşan öğrencimizi bu çabasından dolayı, ‘Kendimi Aşıyorum’ projesi kapsamında ödüllendiriyoruz. ‘Başarı Duvarımızı Örüyoruz’ projemizle, öğrencilerin eksiklerini belirleyip eksikler üzerinden devam ediyoruz. Her öğrencinin eksik konuları deneme sınavlarında belirlenip her konu ile ilgili on tane soru çözmesi ve yapamadıklarını öğretmenine danışmasını sağlıyoruz.
2015-2016 eğitim -öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
İstanbul ve diğer illerde açacağı yeni kampüslerimizle Millet Mektepleri Sempozyumu, Ailemle Okuyorum Projesi, İyiliğe Koş, DNA Günü Rekor Denemesi, Uluslararası Bilimsel Geziler (NASA, CERN) gibi birçok proje gerçekleştireceğiz.
Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Ayrıca yaz okulunuzda ve yaz kamplarınızda öğrencilerinize sunduğunuz olanaklar hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Bize başvuran öğrencilerin öncelikle Mektebim’li olmak isteği bizim için çok önemli. Çünkü burası ayrı bir kültür, birçok şehirde hızla büyüyen bugünden yıllar sonrasını görebilen bir kurumun öğrencisi olmayı istemesi gerekiyor. Yaz döneminde sınava girecek öğrencilerimiz için uygulayacağımız programlarımız var elbette. Her öğrencinin hazır bulunuşuna göre yapılacak çalışmalarımız 60 saat ders, 36 saat etüt, konu tarama testleri ve denemelerle desteklenerek öğrencileri zorlu maratona hazırlıyoruz. Ayrıca okulumuza yeni kayıt olmuş öğrencilerimize Rehberlik birimi tarafından kişilik testleri uygulanır ve öğrenci derinlemesine tanınır. Yalnızca ders ile sınırlı kalmadan sanat ve spora da önem veren okulumuzda yaz dönemlerinde SAM (Sport, Art, Music) Academy ile öğrencileri sanata ve spora yönlendiriyoruz.
Son Güncelleme: Perşembe, 02 Nisan 2015 15:24
Gösterim: 3493
Doğa Kolejini diğer eğitim kurumlarından ayıran en temel özelliğin eğitimde klasik kalıpları yıkarak modern, vizyoner modeller hayata geçirmesi olduğunu belirten Doğa Koleji Genel Müdürü Bünyamin Çelikten, “Doğa Koleji’nde çocuklar her şeyi dünyanın en iyi öğretmeninden, doğanın kendisinden öğreniyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim modelleri, klasik kalıplardan kurtulup ‘yaparak ve yaşayarak öğrenme’ anlayışını sistemli hale getiriyor” diyor.
Doğa Koleji’nin kuruluşundan günümüze gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Her şey; eğitimin sınıflarda dört duvar arasında değil de doğayla iç içe açık alanlarda özgürce ve keyifle yapıldığı, çocukların görerek, yaşayarak ve eğlenerek öğrendiği, okula gitmenin sıkıntı değil mutluluk verdiği, bir eğitim düşüyle başladı. Bu düşün ilham kaynağı "doğa"ydı. Sürekli kendini geliştiren, değiştiren, yenileyen, çok yönlü, engellere takılmayan doğa... Ve düşlerimiz, 2002 yılında, doğadan örnek alınarak geliştirdiğimiz, dünyada benzeri olmayan ‘Doğa Konseptli Eğitim Modeli` ile ‘Bir Doğa Nesli Yetiştirmek` amacıyla Beykoz Kampüsü`nde gerçeğe dönüşmeye başladı. Markamız daha bebekken bile sektör körlüğü yaşamadı. Doğa 10 sene boyunca hep kendi finans gücüyle büyüyen, kendine yeten bir markaydı ama büyüme hızına da yetişmemiz gerekiyordu. Turkven’le yaptığımız yatırım ortaklığı ile profesyonel yapılanma ve kurumsallaşma hızımız arttı. Uluslararası vizyonumuzu, eğitime kurumsal bakışımızı, marka stratejilerimizi ve insan kaynakları kalitemizi sürekli geliştirdik, geliştirmeye de devam ediyoruz.
Sadece Türkiye'nin değil dünyanın takip ettiği eğitim modelleri geliştiriyor, uluslararası projeler gerçekleştiriyorsunuz. Doğa Koleji’nin Türk eğitim sistemine kazandırdığı modeller ve projeler nelerdir?
Doğa Kampüsleri’nde sunulan fiziksel, sosyal, kültürel ve sportif imkânlar, çoklu zekâyı esas doğayı model alan Doğa Konseptli Eğitim Modeli, uluslararası arenada şampiyonluklar kazanan bilim projeleri, doğa ve modern teknolojiyi birleştiren eğitim olanakları, uluslararası standartlarda yabancı dil eğitimi, duyarlılığı arttıran sosyal sorumluluk kampanyaları, Nobel ödüllü bilim insanı yetiştirme programı, liselerde uygulanan ve geleceğin liderlerini yetiştiren t-MBA eğitim programı, çağdaş ve modern tekniklerle verilen çok yönlü okul öncesi eğitimi, başarılı bir hayatın kapılarını açan TEOG programı, sanat, spor ve eğitim başarılarıyla Doğa Koleji, Türkiye’de eğitime “altın çağı”nı yaşatıyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim konseptiyle, klasik kalıpları yıkarak eğitimde “yaparak ve yaşayarak öğrenme” anlayışını sistemleştiren, başarıyı “eğitim hayattır” cümlesiyle tanımlayan Doğa Koleji; öğrencilerini sadece akademik anlamda değil her alanda donatıyor ve hayata hazırlıyor.
Milenyumla birlikte dünyada birçok alanda büyük yenilikler yaşanmaya başladı. 21. yüzyılda klasik eğitim anlayışı ile yola devam etmeyen Doğa Koleji eğitim dünyasında büyük değişimi başlattı. Bugün ABD’den Rusya’ya, Azerbaycan’dan Brezilya’ya birçok ülkede 1300 okulda uygulanan t-MBA eğitim modeli bu yenilikçi eğitim anlayışın en güzel örneği oldu.
Tüm Doğa Koleji kampüslerinde uygulanan, uluslararası olması hedeflenen t-MBA eğitim modeli; öğrencilere kendine güven ve motivasyon aşılayarak, geleceğin liderleri ve girişimcilerini yetiştirmeyi amaçlıyor. t-MBA eğitim modeli ile öğrenciler işletme programındaki akademik derslerin yanında; mesleki gözlem, seminerler ve kariyer koçluğu gibi eğitimlerle de derslerde öğrendiklerini gerçek hayatta uyguluyorlar.
ÜLKEMİZDE AKILLI TAHTA KULLANIMINI BAŞLATAN İLK OKULUZ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Doğa Kolejini diğer eğitim kurumlarından ayıran en temel özelliği eğitimde klasik kalıpları yıkarak modern, vizyoner modeller hayata geçirmesi. Doğa Koleji’nde çocuklar her şeyi dünyanın en iyi öğretmeninden, doğanın kendisinden öğreniyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim modelleri, klasik kalıplardan kurtulup ‘yaparak ve yaşayarak öğrenme’ anlayışını sistemli hale getiriyor. Doğa Koleji, farklı içeriklerde uyguladığı 6 ayrı konseptle (Doğa, Uzay, Teknoloji, Bilim, Yoğunlaştırılmış dil eğitimi, Bilişim) öğrencilerini sadece akademik anlamda değil her alanda geliştirerek hayata hazırlıyor.
En baştan örnek verecek olursak, ülkemizde akıllı tahta kullanımını başlatan ilk okuluz. Bütün kampüslerimizde akıllı tahta ile eğitim vermekteyiz. Teknoloji bizim eğitimimizin ayrılmaz bir parçası.
Ayrıca Intel ile birlikte iş birliği yaparak kurduğumuz Tuzla Doğa Koleji teknolojiye dokunan eğitim anlayışının ötesine geçiyor. Hedef, yenilikleri takip edecek değil başlatacak bireyler yetiştirmek.
Tuzla Doğa Koleji Kampüsü'nde, öğrencilerine sunduğu teknoloji deneyim sınıfları, Intel müzesi, eğitimde teknoloji desteği ile deneyerek öğrenme ve hayat boyu öğrenme metodolojilerini hayata geçirmelerine imkan sağlamaktadır. Doğa Koleji eğitimde 3 yıldır kullandığı etkileşimli ve interaktif tabletli eğitim modelini, Tuzla Kampüsü'nde Intel tabletler ile yeni bir deneyime dönüştürmeyi başardı. Tabletlerde bulunan ısı ölçerden mikroskoba, çift görüşlü kameradan içerisinde barındırdığı özel yazılımlara kadar öğrencilerin birçok özellikten faydalanarak fizik, kimya ve biyoloji derslerinde yaptıkları deneyleri birebir deneyimlemelerine olanak sağlıyor.
Genç, dinamik ve yenilikçi eğitim kadrosuyla; Promethan, Apple, Pearson Longman, GEMS International Schools gibi dünyanın sayılı eğitim kurumlarıyla stratejik ortaklık yürüten, modern öğrenme tekniklerini ve dünya standartlarını takip eden Doğa Koleji, Türk eğitim sisteminin çehresini değiştiren, eğitimde yenilik hareketini başlatan Türkiye’nin lider eğitim kurumu olamayı başardı.
İNGİLİZCE EĞİTİMİMİZİ ULUSLARARASI STANDARTLARDA BELGELENDİRİYORUZ
Yabancı dil eğitim modeliniz yaşayarak öğrenme temeline dayanıyor ve anaokulundan itibaren eğitim sisteminin içinde yer alıyor. Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi konusunda kendisini kanıtlayan Doğa Koleji, her yaş grubunun ihtiyacına yönelik hazırlanan nitelikli, ayrıcalıklı, yenilikçi, güncel ve veli-öğretmen-öğrenci işbirliğine dayalı bir dil öğrenme süreci sunuyor. Birinci sınıf itibariyle akademik dönemin ilk basamağına adım atan öğrenciler için yabancı dile odaklanmak “iletişim” ile sağlanıyor. Klasik eğitim anlayışına sıkışıp kalmayan Doğa Koleji, yabancı dilde iletişim kurabilmek için gerekli 5 dil yetisini eş zamanlı geliştirerek İngilizce dilinde iletişim kurabilen bireyler yetiştiriyor. Öğrencilerimize sunduğumuz süreç yalnızca dilbilgisel yeti değil iletişimsel yetinin de kazandırılması sürecidir. Bu nedenle yabancı dilde iletişim kurabilmek için teknoloji entegrasyonu ve 5 dil yetisini eş zamanlı geliştirmek sistemimiz önceliğinde yer alıyor. 5 dil yetisi; yazma, okuduğunu anlama, duyduğunu anlama, sözlü anlatım ve karşılıklı konuşmadır. Öğrencilerimize haftalık İngilizce çalışma programı sunuyoruz. ‘English At Home’ İngilizce çalışma programı kapsamında öğrencilerimize haftanın her günü için farklı bir dil becerisine hitap eden içerik hazırlıyoruz. Böylece hem öğrencilerimizin ev ortamında yaptıkları İngilizce çalışmalara yön veriyoruz hem de öğrencilerimizin okuduğunu anlama, yazma ve duyduğunu anlama yetilerinin gelişimini takip ediyoruz. Öğrencilerimizin dil gelişimini sürekli takip etmeyi önemsiyoruz. Doğa Koleji İngilizce eğitimi sisteminin akademik müfredat izlencesini CEFR: Avrupa Dil Çerçevesi oluşturuyor. İlgili çerçevenin müfredat temeli olmasının temel nedeni bu çerçevenin dünya üzerinde ortak bir dil oluşturmasıdır. Bu nedenle öğrencilerimizin akademik standartları uluslararası anlayışla paraleldir.
Her bireyin farklı öğrenme yetisini ve geçmişini göz önünde bulunduruyor, herkesin beceri ve bilgisine göre farklı dil seviye grupları içerisinde eğitim veriyoruz ve bu sistem ile öğrencilerimizin ilerlemeleri açısından farklılık yaratıyoruz. Her sene Cambridge sınavlarına en fazla öğrenci katılımını sağlayan ve hem sınava hazırlık aşamasında hem de sınav başarısı konusunda eğitim sektöründeki liderliğini sürdüren Doğa Koleji, İngilizce öğrenimini uluslararası standartlarda belgelendiriyor. Bu sınavlara girerek öğrencilerimiz uluslararası sınavlarda tecrübe kazanır, yurtiçi ve ya yurtdışı üniversite hayatlarında ve meslek yaşamlarında ihtiyaç duyabilecekleri bilgi ve sertifikaya sahip olurlar.
Ayrıca lisemizden mezun olan öğrencilerimizin TOEFL, IELTS gibi akademik sınavlara hazır olmasını sağlıyoruz. Dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarının materyallerini anaokulundan liseye birbirini takip eden program çerçevesinde kullanıyor, yayınları dijital içerikler ve online uygulamalar ile destekliyoruz.
Okullarınızda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Doğa Koleji İnsan Kaynakları olarak öğrencilere ve velilere en iyi hizmeti vermenin yolunun kendisini geliştiren ve mutluluk duyarak çalışan yönetici ve öğretmenlerden geçtiğini biliyoruz. İşte bu anlayışla, Öğren-Öğret-Deneyimle üçgeninde tüm eğitim liderlerinin ve öğretmenlerimizin yarınına dönük, sınırsız hayallerine ve gerek bireysel yaşamlarındaki, gerekse kurumsal alandaki beklentilerine ulaşmaları yolunda onlara fırsatlar yaratacak çalışmaları tasarlayıp sunmak bir eğitim kurumu olarak sosyal sorumluluğumuz, Doğa Koleji olarak ise birincil görevimizdir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Doğa Kolejini diğer eğitim kurumlarından ayıran en temel özelliğin eğitimde klasik kalıpları yıkarak modern, vizyoner modeller hayata geçirmesi olduğunu belirten Doğa Koleji Genel Müdürü Bünyamin Çelikten, “Doğa Koleji’nde çocuklar her şeyi dünyanın en iyi öğretmeninden, doğanın kendisinden öğreniyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim modelleri, klasik kalıplardan kurtulup ‘yaparak ve yaşayarak öğrenme’ anlayışını sistemli hale getiriyor” diyor.
Doğa Koleji’nin kuruluşundan günümüze gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Her şey; eğitimin sınıflarda dört duvar arasında değil de doğayla iç içe açık alanlarda özgürce ve keyifle yapıldığı, çocukların görerek, yaşayarak ve eğlenerek öğrendiği, okula gitmenin sıkıntı değil mutluluk verdiği, bir eğitim düşüyle başladı. Bu düşün ilham kaynağı "doğa"ydı. Sürekli kendini geliştiren, değiştiren, yenileyen, çok yönlü, engellere takılmayan doğa... Ve düşlerimiz, 2002 yılında, doğadan örnek alınarak geliştirdiğimiz, dünyada benzeri olmayan ‘Doğa Konseptli Eğitim Modeli` ile ‘Bir Doğa Nesli Yetiştirmek` amacıyla Beykoz Kampüsü`nde gerçeğe dönüşmeye başladı. Markamız daha bebekken bile sektör körlüğü yaşamadı. Doğa 10 sene boyunca hep kendi finans gücüyle büyüyen, kendine yeten bir markaydı ama büyüme hızına da yetişmemiz gerekiyordu. Turkven’le yaptığımız yatırım ortaklığı ile profesyonel yapılanma ve kurumsallaşma hızımız arttı. Uluslararası vizyonumuzu, eğitime kurumsal bakışımızı, marka stratejilerimizi ve insan kaynakları kalitemizi sürekli geliştirdik, geliştirmeye de devam ediyoruz.
Sadece Türkiye'nin değil dünyanın takip ettiği eğitim modelleri geliştiriyor, uluslararası projeler gerçekleştiriyorsunuz. Doğa Koleji’nin Türk eğitim sistemine kazandırdığı modeller ve projeler nelerdir?
Doğa Kampüsleri’nde sunulan fiziksel, sosyal, kültürel ve sportif imkânlar, çoklu zekâyı esas doğayı model alan Doğa Konseptli Eğitim Modeli, uluslararası arenada şampiyonluklar kazanan bilim projeleri, doğa ve modern teknolojiyi birleştiren eğitim olanakları, uluslararası standartlarda yabancı dil eğitimi, duyarlılığı arttıran sosyal sorumluluk kampanyaları, Nobel ödüllü bilim insanı yetiştirme programı, liselerde uygulanan ve geleceğin liderlerini yetiştiren t-MBA eğitim programı, çağdaş ve modern tekniklerle verilen çok yönlü okul öncesi eğitimi, başarılı bir hayatın kapılarını açan TEOG programı, sanat, spor ve eğitim başarılarıyla Doğa Koleji, Türkiye’de eğitime “altın çağı”nı yaşatıyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim konseptiyle, klasik kalıpları yıkarak eğitimde “yaparak ve yaşayarak öğrenme” anlayışını sistemleştiren, başarıyı “eğitim hayattır” cümlesiyle tanımlayan Doğa Koleji; öğrencilerini sadece akademik anlamda değil her alanda donatıyor ve hayata hazırlıyor.
Milenyumla birlikte dünyada birçok alanda büyük yenilikler yaşanmaya başladı. 21. yüzyılda klasik eğitim anlayışı ile yola devam etmeyen Doğa Koleji eğitim dünyasında büyük değişimi başlattı. Bugün ABD’den Rusya’ya, Azerbaycan’dan Brezilya’ya birçok ülkede 1300 okulda uygulanan t-MBA eğitim modeli bu yenilikçi eğitim anlayışın en güzel örneği oldu.
Tüm Doğa Koleji kampüslerinde uygulanan, uluslararası olması hedeflenen t-MBA eğitim modeli; öğrencilere kendine güven ve motivasyon aşılayarak, geleceğin liderleri ve girişimcilerini yetiştirmeyi amaçlıyor. t-MBA eğitim modeli ile öğrenciler işletme programındaki akademik derslerin yanında; mesleki gözlem, seminerler ve kariyer koçluğu gibi eğitimlerle de derslerde öğrendiklerini gerçek hayatta uyguluyorlar.
ÜLKEMİZDE AKILLI TAHTA KULLANIMINI BAŞLATAN İLK OKULUZ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Doğa Kolejini diğer eğitim kurumlarından ayıran en temel özelliği eğitimde klasik kalıpları yıkarak modern, vizyoner modeller hayata geçirmesi. Doğa Koleji’nde çocuklar her şeyi dünyanın en iyi öğretmeninden, doğanın kendisinden öğreniyor. Doğayı temel alarak geliştirilen eğitim modelleri, klasik kalıplardan kurtulup ‘yaparak ve yaşayarak öğrenme’ anlayışını sistemli hale getiriyor. Doğa Koleji, farklı içeriklerde uyguladığı 6 ayrı konseptle (Doğa, Uzay, Teknoloji, Bilim, Yoğunlaştırılmış dil eğitimi, Bilişim) öğrencilerini sadece akademik anlamda değil her alanda geliştirerek hayata hazırlıyor.
En baştan örnek verecek olursak, ülkemizde akıllı tahta kullanımını başlatan ilk okuluz. Bütün kampüslerimizde akıllı tahta ile eğitim vermekteyiz. Teknoloji bizim eğitimimizin ayrılmaz bir parçası.
Ayrıca Intel ile birlikte iş birliği yaparak kurduğumuz Tuzla Doğa Koleji teknolojiye dokunan eğitim anlayışının ötesine geçiyor. Hedef, yenilikleri takip edecek değil başlatacak bireyler yetiştirmek.
Tuzla Doğa Koleji Kampüsü'nde, öğrencilerine sunduğu teknoloji deneyim sınıfları, Intel müzesi, eğitimde teknoloji desteği ile deneyerek öğrenme ve hayat boyu öğrenme metodolojilerini hayata geçirmelerine imkan sağlamaktadır. Doğa Koleji eğitimde 3 yıldır kullandığı etkileşimli ve interaktif tabletli eğitim modelini, Tuzla Kampüsü'nde Intel tabletler ile yeni bir deneyime dönüştürmeyi başardı. Tabletlerde bulunan ısı ölçerden mikroskoba, çift görüşlü kameradan içerisinde barındırdığı özel yazılımlara kadar öğrencilerin birçok özellikten faydalanarak fizik, kimya ve biyoloji derslerinde yaptıkları deneyleri birebir deneyimlemelerine olanak sağlıyor.
Genç, dinamik ve yenilikçi eğitim kadrosuyla; Promethan, Apple, Pearson Longman, GEMS International Schools gibi dünyanın sayılı eğitim kurumlarıyla stratejik ortaklık yürüten, modern öğrenme tekniklerini ve dünya standartlarını takip eden Doğa Koleji, Türk eğitim sisteminin çehresini değiştiren, eğitimde yenilik hareketini başlatan Türkiye’nin lider eğitim kurumu olamayı başardı.
İNGİLİZCE EĞİTİMİMİZİ ULUSLARARASI STANDARTLARDA BELGELENDİRİYORUZ
Yabancı dil eğitim modeliniz yaşayarak öğrenme temeline dayanıyor ve anaokulundan itibaren eğitim sisteminin içinde yer alıyor. Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yabancı dil eğitimi konusunda kendisini kanıtlayan Doğa Koleji, her yaş grubunun ihtiyacına yönelik hazırlanan nitelikli, ayrıcalıklı, yenilikçi, güncel ve veli-öğretmen-öğrenci işbirliğine dayalı bir dil öğrenme süreci sunuyor. Birinci sınıf itibariyle akademik dönemin ilk basamağına adım atan öğrenciler için yabancı dile odaklanmak “iletişim” ile sağlanıyor. Klasik eğitim anlayışına sıkışıp kalmayan Doğa Koleji, yabancı dilde iletişim kurabilmek için gerekli 5 dil yetisini eş zamanlı geliştirerek İngilizce dilinde iletişim kurabilen bireyler yetiştiriyor. Öğrencilerimize sunduğumuz süreç yalnızca dilbilgisel yeti değil iletişimsel yetinin de kazandırılması sürecidir. Bu nedenle yabancı dilde iletişim kurabilmek için teknoloji entegrasyonu ve 5 dil yetisini eş zamanlı geliştirmek sistemimiz önceliğinde yer alıyor. 5 dil yetisi; yazma, okuduğunu anlama, duyduğunu anlama, sözlü anlatım ve karşılıklı konuşmadır. Öğrencilerimize haftalık İngilizce çalışma programı sunuyoruz. ‘English At Home’ İngilizce çalışma programı kapsamında öğrencilerimize haftanın her günü için farklı bir dil becerisine hitap eden içerik hazırlıyoruz. Böylece hem öğrencilerimizin ev ortamında yaptıkları İngilizce çalışmalara yön veriyoruz hem de öğrencilerimizin okuduğunu anlama, yazma ve duyduğunu anlama yetilerinin gelişimini takip ediyoruz. Öğrencilerimizin dil gelişimini sürekli takip etmeyi önemsiyoruz. Doğa Koleji İngilizce eğitimi sisteminin akademik müfredat izlencesini CEFR: Avrupa Dil Çerçevesi oluşturuyor. İlgili çerçevenin müfredat temeli olmasının temel nedeni bu çerçevenin dünya üzerinde ortak bir dil oluşturmasıdır. Bu nedenle öğrencilerimizin akademik standartları uluslararası anlayışla paraleldir.
Her bireyin farklı öğrenme yetisini ve geçmişini göz önünde bulunduruyor, herkesin beceri ve bilgisine göre farklı dil seviye grupları içerisinde eğitim veriyoruz ve bu sistem ile öğrencilerimizin ilerlemeleri açısından farklılık yaratıyoruz. Her sene Cambridge sınavlarına en fazla öğrenci katılımını sağlayan ve hem sınava hazırlık aşamasında hem de sınav başarısı konusunda eğitim sektöründeki liderliğini sürdüren Doğa Koleji, İngilizce öğrenimini uluslararası standartlarda belgelendiriyor. Bu sınavlara girerek öğrencilerimiz uluslararası sınavlarda tecrübe kazanır, yurtiçi ve ya yurtdışı üniversite hayatlarında ve meslek yaşamlarında ihtiyaç duyabilecekleri bilgi ve sertifikaya sahip olurlar.
Ayrıca lisemizden mezun olan öğrencilerimizin TOEFL, IELTS gibi akademik sınavlara hazır olmasını sağlıyoruz. Dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarının materyallerini anaokulundan liseye birbirini takip eden program çerçevesinde kullanıyor, yayınları dijital içerikler ve online uygulamalar ile destekliyoruz.
Okullarınızda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Doğa Koleji İnsan Kaynakları olarak öğrencilere ve velilere en iyi hizmeti vermenin yolunun kendisini geliştiren ve mutluluk duyarak çalışan yönetici ve öğretmenlerden geçtiğini biliyoruz. İşte bu anlayışla, Öğren-Öğret-Deneyimle üçgeninde tüm eğitim liderlerinin ve öğretmenlerimizin yarınına dönük, sınırsız hayallerine ve gerek bireysel yaşamlarındaki, gerekse kurumsal alandaki beklentilerine ulaşmaları yolunda onlara fırsatlar yaratacak çalışmaları tasarlayıp sunmak bir eğitim kurumu olarak sosyal sorumluluğumuz, Doğa Koleji olarak ise birincil görevimizdir.
Son Güncelleme: Perşembe, 02 Nisan 2015 17:24
Gösterim: 2580
1995’te kurulan Avrupa Koleji Okulları bu yıl 20. yaşını kutluyor. 20 yılda sürekli gelişme, küreselleşen dünyanın gereklerine uygun olarak çözümler üretmeyi hedeflediklerini dile getiren Avrupa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Talip Emiroğlu, “20 yıldır daima çok kültürlülük vurgusu yaptık. Bu vurguyu Mevlana’nın metaforuyla söylersek ayakları toprağında sabit, kolları dünyayı saran bir pergeldir Avrupa Koleji. Bu vizyonun sonucunda başta ABD olmak üzere, Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun bir çok eğitim kurumu ile işbirliği ve ilişkilerimiz bulunuyor” diyor.
Avrupa Koleji’nin kuruluşundan günümüze gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?
1995’te kurulan Avrupa Koleji Okulları bu yıl 20. yaşını kutluyor. 20 yılda sürekli gelişme, küreselleşen dünyanın gereklerine uygun olarak çözümler üretme ana hedefimiz oldu. 2008 yılında Avrupa Kent State Koleji’ni de böyle bir anlayışla kurduk. 2009 yılında İstanbul’un Anadolu yakasında yaşayan velilerimizin ısrarlı talebi ile açılan Çekmeköy’deki Avrupa Koleji’ne 2013 yılında Türkiye’nin ilk ‘inovasyon okulu’ olan ve Acıbadem’de bulunan Avrupa Innovation School’u da ekleyerek yolumuza devam ediyoruz.
Kuruluş sürecinde, üç yıl Avrupa ve Amerika’daki okulların eğitim öğretim sistemlerinin araştırılmasıyla eğitim-öğretim modelinizi oluşturmuşsunuz. Uyguladığınız eğitim modelinden bahsedebilir misiniz?
Avrupa Koleji Okulları’nda ülkemizin ihtiyaç duyduğu ve küresel anlamda kabul gören sistemler kurarız. Amacımız geleceğe hazır ve mutlu bireyler yetiştirmek. Şu anda okulumuzda her kademe için farklılaşan ve o yaş grubunun gerçeklerine uygun bir modelleme söz konusudur. İnovasyon, yaratıcılık, sorgulama yoluyla öğrenme, işbirliği ile öğrenme olmazsa olmazlarımız ve değerli farklarımızdır.
“Avrupa'nın ve dünyanın seçkin eğitim kurumlarından biri olmak” şeklinde vizyonunuz var. Bu vizyon doğrultusunda hangi adımları atıyorsunuz?
20 yıldır daima çok kültürlülük vurgusu yaptık. Bu vurguyu Mevlana’nın metaforuyla söylersek ayakları toprağında sabit, kolları dünyayı saran bir pergeldir Avrupa Koleji. İşte vizyonumuzu oluşturan ana fikir budur. Bu vizyonun sonucunda da başta ABD olmak üzere, Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun bir çok eğitim kurumu ile işbirliği ve ilişkilerimiz bulunuyor.
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Avrupa Koleji’nde teknoloji eğitime nasıl dahil ediliyor?
Okulların en temel görevlerinden biri de öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları ve bireysel farklara dayalı yeni düzenlemeler yapmaktır. Teknolojinin en temel faydası, derslere entegre edildiğinde öğretim sürecinin bireyselleşmesini sağlıyor olmasıdır. Avrupa Koleji Okulları’nda öğrenciler için yapılan bazı uygulamalar şunlardır:
- Blended learning (karma öğrenme)
- Flipped Classroom (ters yüz sınıflar)
- Augmented Reality (artırılmış gerçeklik) çalışmaları
- Eğitsel web 2.0 araçları ve aplikasyonların ders içi ve ders dışı aktivitelerde kullanımı
- Öğrencilerin bireysel hız, özellik ve ilgilerine göre öğrenme nesneleri hazırlanması ve uygulanması
- 21. Yüzyıl becerileri kapsamında teknoloji üretimine yönelik çalışmalar yapılması
Öğretmenlerimiz de eğitim teknolojilerini kullanma ve materyal geliştirme konusunda çeşitli eğitimlerle desteklenmektedirler.
VELİ BEKLENTİLERİ DEĞİŞMİYOR VAATLER ARTIYOR
Teknolojinin eğitim sektörünün içine girmesinin yanında, dershanelerin de kapatılması eğitimde değişimler yaşanmasına neden oldu. Bu değişimlerle birlikte okullardan veli beklentileri de değişiyor. Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz?
Aslında değişen veli beklentileri değil, sektörde sürekli olarak vaatlerin artması söz konusu. Görüyoruz ki artık bir çok şey sadece reklam olsun diye söyleniyor ve içi boş bırakılıyor. Aslında veli beklentileri son derece basit ve sabit: Çocukları güvenli bir okulda, ilgili ve yetkin öğretmelerle iyi eğitim alsın, gerek yabancı dil gerekse akademik başarıyla bu süreci en mükemmel biçimde tamamlasın istiyor veliler. Bizim de tam olarak vaadimiz bu aslında… Sağlıklı, mutlu, dünyanın her yerinde başarılı olacak bir nesil yetiştirmek ana hedefimiz.
Elbette dershaneler okullaşmaya, okullar da dershaneleşmeye çalışırken bu gerçeklik gözden kaçırılıyor. Hem okul, hem dershane gibi hizmet vermeye çalışırken, ne okul ne de dershane olamama riski de var sonuçta.
TEOG ve üniversite sınavlarında okulunuzun başarısı ne düzeyde? Öğrencilerinizi bu sınavlara hazırlamak için yaptığınız çalışmalara değinebilir misiniz?
Gerek merkezi ulusal sınavlar olan TEOG,YGS-LYS gerekse uluslararası sınavlar olan TOEFL, SAT gibi sınavlarda okulumuz öğrencileri göz ardı edilmez sonuçlar almaktadırlar. Öğrencilerimizin tamamı yurt içindeki ve yurt dışındaki saygın üniversitelere yerleşmişler ve kariyer hedeflerine doğru sorunsuz bir şekilde yol almaktadırlar. Ayrıca ortaokul öğrencilerimizi lise, lise öğrencilerimizi de üniversite sınavlarına hazırlamak amacıyla 2 yıldır yürüttüğümüz Avrupa Sınav Merkezi çalışmaları, önümüzdeki öğretim yılından itibaren tamamen uzmanlaşmış bir biçimde ilerleyecektir. Avrupa Sınav Merkezi sadece Avrupa Koleji öğrencilerine yönelik bir sınav merkezi olacak biçimde yapılanmıştır. Daha şimdiden Avrupa Sınav Merkezi hizmetlerinden yararlanabilmek amacıyla okulumuz öğrencisi olmak isteyen öğrenciler oluyor. Bu da bizim açımızdan oldukça sevindirici elbette…
ÇİFT YABANCI DİLLE EĞİTİMİ TÜRKİYE’DE İLK UYGULAYAN OKULUZ
Avrupa Koleji’nde yabancı dil eğitimi ağırlıklı bir yer tutuyor. Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Çok dilli ve çok kültürlü eğitim” bizi biz yapan şeylerin başında geliyor. Çift yabancı dille eğitimi Türkiye’de ilk uygulayan okul Avrupa Koleji Okulları olmuştur. Biz yabancı dil eğitimini sınıfların dışına taşan, okulun her kademesinde var olan bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Okul öncesi düzeyinden itibaren yabancı dili seven, yabancı dilde kendini rahatça ifade eden çok dilli ve çok kültürlü bireyler yetişmesi için yabancı dil programını sürekli geliştiriyoruz. Değişim programları, yurt dışı gezileri ve yurt dışı dil akreditasyon programları ile yabancı dili eksiksiz biçimde edindiriyoruz.
Kurumunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Öğrencisini seven, koruyup gözeten, ilgisini, bilgisini, şefkatini çocuklardan esirgemeyen her öğretmen Avrupa Koleji Okulları ailesine rahatlıkla katılabilir. Mesleğini sevmek ve mesleğinde sürekli gelişme hedefinde olmak, kurumumuzun vizyonuyla örtüşmektedir. Gelişimi sürekli kılmak amacıyla, periyodik olarak yurt dışından ve yurt içinden uzmanlar vasıtasıyla eğitimler düzenlenmektedir. Avrupa Koleji Okulları’nda hizmet içi eğitim son derece önemsenen ve önceliği yüksek bir konudur.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel ne gibi imkanlar sunuyorsunuz?
Okullarımızda sosyal kulüp çalışmaları gerçekleştirilirken öğrencilerimizin ihtiyaçları ve talepleri güncel bir şekilde takip edilmekte ve desteklenmektedir. Sosyal gelişimi besleyen dil-kültür gelişimi, inceleme-araştırma çalışmaları gezilerle desteklenmektedir. Aynı şekilde projeler ve sosyal kulüpler de ulusal/uluslararası gezilerle desteklenmektedir. Okullarımızda geziler, takvim ve içerik yönleri ile akademik planlamaya paralel bir şekilde eğitim öğretim yılına başlamadan önce tasarlanmaktadır.
Okullarınızda öğrencilere sunduğunuz burs olanaklarından da bahsedebilir misiniz?
Her yıl başarıyı desteklemek ve eğitimde fırsat eşitliğini yerine getirmek üzere için verdiğimiz çeşitli burslarımız oluyor. Bursları verirken doğru öğrenci ve aileleri desteklemek bizim için çok önemli. Burs prosedürümüz somut kriterler üzerine kuruludur.
ELEKTRONİK PORTFOLYO İLE BAŞARI TAKİBİ YAPACAĞIZ
2015-2016 eğitim -öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
20. yılımızı kutladığımız bu yıl elektronik portfolyo ile başarı takibi yapacağız. Ulusal ve uluslararası işbirlikleri ve değişim programlarına ağırlık vereceğiz. Ayrıca artık Avrupa Sınav Merkezi çalışmaları ile 7.,8.,11. ve 12. sınıf öğrencilerimiz için 6 gün eğitim ve öğretimimiz devam ediyor olacak.
Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Avrupa Koleji Okulları’nda eğitim almak isteyen her öğrenciye mutlaka mülakat yapılır. Benzer bir mülakat süreci de öğrenci adayımızın velileri ile yapılır. Bu görüşmede öğrenciyi tanımaya çalışırken, ailesinin de beklentilerini öğreniriz. Görüşme sırasında eğitim ve öğretim stratejilerimizi anlatır, Avrupa Koleji Okulları’nın kural ve beklentilerini de paylaşırız. Küçük yaş gruplarındaki öğrencilerin okul olgunluğunu belirlemek üzere Rehberlik Birimi envanter uygular. Üst sınıf düzeyindeki aday öğrenciler için mülakat haricinde yabancı dil yeterliliği ve akademik yeterliliklerini tespit etmek üzere uyguladığımız bir sınav bulunmaktadır. Tüm bu süreçleri başarıyla tamamlayan öğrenciler, kontenjan dahilinde kayıt yaptırabilirler.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
1995’te kurulan Avrupa Koleji Okulları bu yıl 20. yaşını kutluyor. 20 yılda sürekli gelişme, küreselleşen dünyanın gereklerine uygun olarak çözümler üretmeyi hedeflediklerini dile getiren Avrupa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Talip Emiroğlu, “20 yıldır daima çok kültürlülük vurgusu yaptık. Bu vurguyu Mevlana’nın metaforuyla söylersek ayakları toprağında sabit, kolları dünyayı saran bir pergeldir Avrupa Koleji. Bu vizyonun sonucunda başta ABD olmak üzere, Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun bir çok eğitim kurumu ile işbirliği ve ilişkilerimiz bulunuyor” diyor.
Avrupa Koleji’nin kuruluşundan günümüze gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?
1995’te kurulan Avrupa Koleji Okulları bu yıl 20. yaşını kutluyor. 20 yılda sürekli gelişme, küreselleşen dünyanın gereklerine uygun olarak çözümler üretme ana hedefimiz oldu. 2008 yılında Avrupa Kent State Koleji’ni de böyle bir anlayışla kurduk. 2009 yılında İstanbul’un Anadolu yakasında yaşayan velilerimizin ısrarlı talebi ile açılan Çekmeköy’deki Avrupa Koleji’ne 2013 yılında Türkiye’nin ilk ‘inovasyon okulu’ olan ve Acıbadem’de bulunan Avrupa Innovation School’u da ekleyerek yolumuza devam ediyoruz.
Kuruluş sürecinde, üç yıl Avrupa ve Amerika’daki okulların eğitim öğretim sistemlerinin araştırılmasıyla eğitim-öğretim modelinizi oluşturmuşsunuz. Uyguladığınız eğitim modelinden bahsedebilir misiniz?
Avrupa Koleji Okulları’nda ülkemizin ihtiyaç duyduğu ve küresel anlamda kabul gören sistemler kurarız. Amacımız geleceğe hazır ve mutlu bireyler yetiştirmek. Şu anda okulumuzda her kademe için farklılaşan ve o yaş grubunun gerçeklerine uygun bir modelleme söz konusudur. İnovasyon, yaratıcılık, sorgulama yoluyla öğrenme, işbirliği ile öğrenme olmazsa olmazlarımız ve değerli farklarımızdır.
“Avrupa'nın ve dünyanın seçkin eğitim kurumlarından biri olmak” şeklinde vizyonunuz var. Bu vizyon doğrultusunda hangi adımları atıyorsunuz?
20 yıldır daima çok kültürlülük vurgusu yaptık. Bu vurguyu Mevlana’nın metaforuyla söylersek ayakları toprağında sabit, kolları dünyayı saran bir pergeldir Avrupa Koleji. İşte vizyonumuzu oluşturan ana fikir budur. Bu vizyonun sonucunda da başta ABD olmak üzere, Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun bir çok eğitim kurumu ile işbirliği ve ilişkilerimiz bulunuyor.
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Avrupa Koleji’nde teknoloji eğitime nasıl dahil ediliyor?
Okulların en temel görevlerinden biri de öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları ve bireysel farklara dayalı yeni düzenlemeler yapmaktır. Teknolojinin en temel faydası, derslere entegre edildiğinde öğretim sürecinin bireyselleşmesini sağlıyor olmasıdır. Avrupa Koleji Okulları’nda öğrenciler için yapılan bazı uygulamalar şunlardır:
- Blended learning (karma öğrenme)
- Flipped Classroom (ters yüz sınıflar)
- Augmented Reality (artırılmış gerçeklik) çalışmaları
- Eğitsel web 2.0 araçları ve aplikasyonların ders içi ve ders dışı aktivitelerde kullanımı
- Öğrencilerin bireysel hız, özellik ve ilgilerine göre öğrenme nesneleri hazırlanması ve uygulanması
- 21. Yüzyıl becerileri kapsamında teknoloji üretimine yönelik çalışmalar yapılması
Öğretmenlerimiz de eğitim teknolojilerini kullanma ve materyal geliştirme konusunda çeşitli eğitimlerle desteklenmektedirler.
VELİ BEKLENTİLERİ DEĞİŞMİYOR VAATLER ARTIYOR
Teknolojinin eğitim sektörünün içine girmesinin yanında, dershanelerin de kapatılması eğitimde değişimler yaşanmasına neden oldu. Bu değişimlerle birlikte okullardan veli beklentileri de değişiyor. Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz?
Aslında değişen veli beklentileri değil, sektörde sürekli olarak vaatlerin artması söz konusu. Görüyoruz ki artık bir çok şey sadece reklam olsun diye söyleniyor ve içi boş bırakılıyor. Aslında veli beklentileri son derece basit ve sabit: Çocukları güvenli bir okulda, ilgili ve yetkin öğretmelerle iyi eğitim alsın, gerek yabancı dil gerekse akademik başarıyla bu süreci en mükemmel biçimde tamamlasın istiyor veliler. Bizim de tam olarak vaadimiz bu aslında… Sağlıklı, mutlu, dünyanın her yerinde başarılı olacak bir nesil yetiştirmek ana hedefimiz.
Elbette dershaneler okullaşmaya, okullar da dershaneleşmeye çalışırken bu gerçeklik gözden kaçırılıyor. Hem okul, hem dershane gibi hizmet vermeye çalışırken, ne okul ne de dershane olamama riski de var sonuçta.
TEOG ve üniversite sınavlarında okulunuzun başarısı ne düzeyde? Öğrencilerinizi bu sınavlara hazırlamak için yaptığınız çalışmalara değinebilir misiniz?
Gerek merkezi ulusal sınavlar olan TEOG,YGS-LYS gerekse uluslararası sınavlar olan TOEFL, SAT gibi sınavlarda okulumuz öğrencileri göz ardı edilmez sonuçlar almaktadırlar. Öğrencilerimizin tamamı yurt içindeki ve yurt dışındaki saygın üniversitelere yerleşmişler ve kariyer hedeflerine doğru sorunsuz bir şekilde yol almaktadırlar. Ayrıca ortaokul öğrencilerimizi lise, lise öğrencilerimizi de üniversite sınavlarına hazırlamak amacıyla 2 yıldır yürüttüğümüz Avrupa Sınav Merkezi çalışmaları, önümüzdeki öğretim yılından itibaren tamamen uzmanlaşmış bir biçimde ilerleyecektir. Avrupa Sınav Merkezi sadece Avrupa Koleji öğrencilerine yönelik bir sınav merkezi olacak biçimde yapılanmıştır. Daha şimdiden Avrupa Sınav Merkezi hizmetlerinden yararlanabilmek amacıyla okulumuz öğrencisi olmak isteyen öğrenciler oluyor. Bu da bizim açımızdan oldukça sevindirici elbette…
ÇİFT YABANCI DİLLE EĞİTİMİ TÜRKİYE’DE İLK UYGULAYAN OKULUZ
Avrupa Koleji’nde yabancı dil eğitimi ağırlıklı bir yer tutuyor. Yabancı dil eğitiminde izlediğiniz stratejiler, uyguladığınız metotlar ve yenilikler hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Çok dilli ve çok kültürlü eğitim” bizi biz yapan şeylerin başında geliyor. Çift yabancı dille eğitimi Türkiye’de ilk uygulayan okul Avrupa Koleji Okulları olmuştur. Biz yabancı dil eğitimini sınıfların dışına taşan, okulun her kademesinde var olan bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Okul öncesi düzeyinden itibaren yabancı dili seven, yabancı dilde kendini rahatça ifade eden çok dilli ve çok kültürlü bireyler yetişmesi için yabancı dil programını sürekli geliştiriyoruz. Değişim programları, yurt dışı gezileri ve yurt dışı dil akreditasyon programları ile yabancı dili eksiksiz biçimde edindiriyoruz.
Kurumunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Öğrencisini seven, koruyup gözeten, ilgisini, bilgisini, şefkatini çocuklardan esirgemeyen her öğretmen Avrupa Koleji Okulları ailesine rahatlıkla katılabilir. Mesleğini sevmek ve mesleğinde sürekli gelişme hedefinde olmak, kurumumuzun vizyonuyla örtüşmektedir. Gelişimi sürekli kılmak amacıyla, periyodik olarak yurt dışından ve yurt içinden uzmanlar vasıtasıyla eğitimler düzenlenmektedir. Avrupa Koleji Okulları’nda hizmet içi eğitim son derece önemsenen ve önceliği yüksek bir konudur.
Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel ne gibi imkanlar sunuyorsunuz?
Okullarımızda sosyal kulüp çalışmaları gerçekleştirilirken öğrencilerimizin ihtiyaçları ve talepleri güncel bir şekilde takip edilmekte ve desteklenmektedir. Sosyal gelişimi besleyen dil-kültür gelişimi, inceleme-araştırma çalışmaları gezilerle desteklenmektedir. Aynı şekilde projeler ve sosyal kulüpler de ulusal/uluslararası gezilerle desteklenmektedir. Okullarımızda geziler, takvim ve içerik yönleri ile akademik planlamaya paralel bir şekilde eğitim öğretim yılına başlamadan önce tasarlanmaktadır.
Okullarınızda öğrencilere sunduğunuz burs olanaklarından da bahsedebilir misiniz?
Her yıl başarıyı desteklemek ve eğitimde fırsat eşitliğini yerine getirmek üzere için verdiğimiz çeşitli burslarımız oluyor. Bursları verirken doğru öğrenci ve aileleri desteklemek bizim için çok önemli. Burs prosedürümüz somut kriterler üzerine kuruludur.
ELEKTRONİK PORTFOLYO İLE BAŞARI TAKİBİ YAPACAĞIZ
2015-2016 eğitim -öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
20. yılımızı kutladığımız bu yıl elektronik portfolyo ile başarı takibi yapacağız. Ulusal ve uluslararası işbirlikleri ve değişim programlarına ağırlık vereceğiz. Ayrıca artık Avrupa Sınav Merkezi çalışmaları ile 7.,8.,11. ve 12. sınıf öğrencilerimiz için 6 gün eğitim ve öğretimimiz devam ediyor olacak.
Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Avrupa Koleji Okulları’nda eğitim almak isteyen her öğrenciye mutlaka mülakat yapılır. Benzer bir mülakat süreci de öğrenci adayımızın velileri ile yapılır. Bu görüşmede öğrenciyi tanımaya çalışırken, ailesinin de beklentilerini öğreniriz. Görüşme sırasında eğitim ve öğretim stratejilerimizi anlatır, Avrupa Koleji Okulları’nın kural ve beklentilerini de paylaşırız. Küçük yaş gruplarındaki öğrencilerin okul olgunluğunu belirlemek üzere Rehberlik Birimi envanter uygular. Üst sınıf düzeyindeki aday öğrenciler için mülakat haricinde yabancı dil yeterliliği ve akademik yeterliliklerini tespit etmek üzere uyguladığımız bir sınav bulunmaktadır. Tüm bu süreçleri başarıyla tamamlayan öğrenciler, kontenjan dahilinde kayıt yaptırabilirler.
Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Nisan 2015 15:00
Gösterim: 2487