banner

Dünya dershanecileri İstanbul'da buluştu




Europan Network of Edicational Support&Concern’in (ENESCO – Avrupa Dershaneciler Birliği)  dördüncü toplantısı TÖDER’in ev sahipliğinde “Dünyadaki Dershanecilik Gerçeği” konferansıyla Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlendi.

toder_dershaneDünyanın dört bir yanından gelen eğitimciler dershanelerin eğitim sistemindeki yerini konuştu. Konferansta, dershanelerin sadece eğitim eksiksikliğinden doğan değil tamamlayıcı kurumlar olduğu görüşü ortaya çıktı.

Türkiye’de dershanecilik sektörü yıllar yılı eğitim sistemindeki boşluktan ortaya çıkan kurumlar olarak gösterildi. Artık ülkemizde dershaneler, dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi tamamlayıcı eğitim kurumları olarak hizmet veriyor. 21. yüzyılın dünyasında, anne babalar çocuklarını geleceğe hazırlamak için ek eğitim hizmetleri aldırıyor.
Ülkemizde dershanelerin tamamlayıcı, öğretim yanında eğitim de veren kurumlar olduğunu anlatmak ve bu algının kamuoyunda yayılması amacıyla TÖDER,  “Dünyadaki Dershanecilik Gerçeği” konferansı düzenledi.   Konferansta ABD, Güney Kore, Yunanistan ve Almanya’dan gelen eğitimciler ve dershaneciler dünyadaki dershaneciliği anlatarak dünyadaki dershanecilik algını masaya yatırdı.
Konferansa Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ve çok sayıda eğitimci katıldı.

“Dershanecilik ortadan kaldırılamaz”
Dershaneciliğin tamamen ortadan kaldırılmasının söz konusu olamayacağına dikkat çeken Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, “Dershanecilik sektörü bir ihtiyaçtan doğan eğitim kurumlarıdır. Bu kurumların ortadan kalkması söz konusu değildir. İhtiyaç olduğu sürece de bu kurumlar var olacaktır. Bu kurumlar ülkemizdeki fırsat eşitliği noktasında da önemli adımlar atıyor. Her yıl yüzde 10’un üzerinde öğrenciye burs imkanı sağlıyor. Ülkemizde 3 bin 960 dershanede 1.5 milyon öğrenci eğitim – öğretim hizmeti alıyor. 16 milyon öğrencimiz olduğu düşünüldüğünde öğrencilerin yüzde 8’nin dershaneye gittiğini görüyoruz ve bu rakamın fazla olmadığını da rahatlıkla söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

TÖDER Genel Başkanı Enver Yücel ise , Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerde dershanecilik sektörünün tartışıldığını belirterek, “Ancak şunu belirtmek gerekir ki; insanlık var olduğu sürüce bu sektörde olacak. Çünkü bu kurumlar ihtiyaçtan doğan kurumlar” dedi. Eğitimin artık devlet tekelinden çıkması gerektiğine dikkat çeken Yücel, “Eğitim özel sektöründe desteğiyle gerçekleştirilir, eğitimin payı ülkemizde yüzde 10’ları bulursa; bu durum insanlara çok yarar sağlayacaktır. Şunu da belirtmek istiyorum ki; eğitim kimin eliyle yapılırsa yapılsın; ister devlet ister özel ama mutlaka kaliteli yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da, “Türkiye’de dershaneler söz konusu olunca maalesef bir tartışma başlıyor. Ülkemizde dershaneler resmi okulların rakibi gibi algılanıyor. Ancak böyle bir algı durumu söz konusu bile olamaz. Bu kurumlardan eğitim çıktılarımızın algısıdır ve bu algıyı yerleştirmemiz gerekiyor. Eğitim hepimizin, devlet – özel ayırımı gözetmeksizin hep birlikte hareket ederek, çözümler üretmeliyiz” dedi.

“Dershanecilik hızla gelişen bir olgudur”
Enesco Kurucularından Gıorgos Hagitegas ise her ülkede farklı bir adı olan, destek eğitimin, açıkça istisnasız her ülkede olduğunu belirterek,  “Bu küresel bir eğitim olaydır. Yunanistan'da öğretici ulusal bir özelliği olduğuna inanılıyor,  Japonya’da juku, Türkiye'de dershane deniliyor. Ancak, başlangıcı 4000 yıl önce insanlık tarihinin başladığı yere Sümerlilere kadar gitmektedir. Dershanecilik hızla gelişen bir olgudur. Varlığı eğitimin doğası hakkında mesajlar gönderir. Özellikle güneyde, birçok ülkede var. Üniversitelere giriş sınavları var oldukça bu sistem de var olacaktır. Bu tür eğitim gerekli olduğu için ortaya çıkmıştır. Kamu kurumlarında öğretmen maaşlarının düşük olması da başka bir etkendir. Özel okullarda eğitim farklılık yaratmakta ve öğrenciler bu farkı kapatma yolları aramaktadırlar. Maliyet faktörü kimi çocuklar için bir avantaj yaratmaktadır. Bazı ülkelerde ek eğitim, formal eğitimden tam fayda sağlayamayan öğrencilere destek olma konumundadır” şeklinde konuştu.

Sait Gürsoy’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansın birinci oturumunda konuşan TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel, Türkiye’de dershanelerin dünyadaki dershaneler gerçeğinin bir parçası olduğuna dikkat çekerek, dünyanın her yerinde okul dışı destek veren eğitim kurumları olduğunu vurguladı. Taşel şöyle devam etti; “Dershanelerin sadece Türkiye’de olduğu olgusu tamamıyla yanlış. Dershaneler dünyada da var ve Türkiye’den çok daha fazlalar. Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış dershaneler ayrı eğitimde fırsat eşitliği imkanı sağlıyor. Fırsat eşitliğini bozmak gibi bir itham çok yanlıştır. Dershaneler sadece test yapıyor algısı hakim. Böyle bir durum asla kabul edilemez. Dershaneler eğitim öğretimin yanı sıra; sosyal ve kültürel hizmetlerde veriyor. Bunu iddia eden kim varsa; gelsinler ve görsünler diyorum.”

Güney Kore’de dershaneciliğe 18 milyar dolar harcanıyor
Time Education Başkanı Joonhee Won,  Dershanecilik ya da Kore’deki adıyla Özel Eğitim Sisteminin dünyadaki benzerlerinden daha farklı konumda olduğuna dikkat çekerek, “Size bazı bilgiler vermek gerekirse: Bu tür eğitim için 2011 yılında harcanan tutar, tahmini olarak 18 milyar dolardır. Bu yaklaşık olarak öğrenci 200 dolar olmaktadır. Bütün ilköğretim, orta ve lise eğitimindeki öğrencilerin yüzde 70’inden fazlası şu veya bu şekilde dershaneye gidiyor.Koreli öğrenciler saat 4 ile 10 arasında, günde 6 saat haftada
5 veya 6 gün okul sonrası destek alıyor. Üniversiteye girdikten sonra bile, öğrenciler ileride iş bulma şanslarını arttırmak amacıyla dershanelere devam ederek yılda yaklaşık 2 bin 500 dolar harcıyorlar.
Amerika Mosaica Okulları Kurucusu ve Başkanı Gene Eidelman ise dünyada gelecekte eğitimin daha bireyselleştirilmiş, ana hatları çok keskin olmayan, öğrencilerin daha fazla sosyalleşmesine müsait bir yapıda olacağının tahmin edildiğini belirterek, “Facebookun tüm dünyada yüzde 75’i Amerika’nın dışında olan 800 milyon kullanıcısıyla bu eğilimi çok net bir şekilde göstermektedir. Burada, dijital eğitimin potansiyelini kullanma görevi eğitim girişimcilerinin üzerine düşmektedir. Dünyada 50 kadar ülkede eğitimde teknolojinin bu şekilde kullanılmasına hükümetler tarafından mali ve kanuni destek verilmekle beraber uygulamalar konusunda yetkiler okullara veya yerel yönetimlere bırakılmıştır. Hükümet planlamaları ve yapılan eğitim teknolojisi ile ilgili yeni düzenlemeler artık bu tür eğitimi işlevsel hale getirmektedir. Kırsal alanlardaysa daha az internet kullanımından bu tür eğitim henüz yaygınlaşamamıştır” dedi.  Eidelman, bu alanda özel öğretmen eğitimleri olduğunu ve desteklendiğini ifade ederek,  ülkelerin çoğunda,  bu alanda profesyonel gelişime uygun karma ve online eğitim lisansı verildiğini söyledi.  Eidelman, birçok ülkede gittikçe yayılan bir uygulama da bu tür eğitimi verecek olan öğretmenlerin eğitim almalarının da mecburi olduğunu vurguladı.   

Almanya’da ek ders eğitimlerinin yüzde 25’ni dershaneler oluşturuyor
Almanya’da 10 milyon öğrenci olduğuna dikkat çeken Eneso Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cornelia Sussieck, “10 milyon öğrenciden 5 milyonu özel okula gidiyor. Yılda 250 bin öğrenci seneyi tekrarlıyor ve yılda 80 bin ergen diplomasız okuldan ayrılıyor.  Almanya’da ek ders eğitimlerinin yüzde 25’ni dershaneler oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Enesco Koordinatörü Kostas Petropoulos da  “Yunanistan’da çeşitli dershaneler var. Nüfusa oranla dershane sayısı diğer ülkelere göre çok fazla. Ülkemizde şöyle de bir durum söz konusu; Yunanistan’da üniversitelerin matematik, kimya ve edebiyat bölümlerinden mezun olanlar iş bulamayınca da dershane

açıyorlar. Dershanelerin bu yönde bir yatırım tarafı da var. Bizim ülkemizde kesinlikle hükümet dershanecilik sektörünün yanında değil. Türkiye’nin genel müdürü Mehmet Küçük konferansın başından bu yana burada oturuyor. Türkiye bu anlamda çok şanslı . Bizim ülkemizde konferanslarımıza ‘hükümet dershaneleri destekliyor’ zihniyetiyle gelmezler. Biz ülkemizde kum torbası görevini görüyoruz. Yunan devleti bizlere çok sıcak bakmıyor. Ancak kimsenin desteğine ihtiyacımız yok. Çünkü toplum bazında bir değerimiz olduğunu biz zaten biliyoruz” şeklinde konuştu.
Güney Kıbrıs Özel Eğitim Kurumları Birliği Başkanı Adonis Mylonas ise ülkelerinde 200 binin üzerinde dershane öğrencisi olduğunu belirterek, devletin özel dershanelerle yarışarak, devletinde dershane yarışına girdiğine dikkat çekti.
 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.