banner

Öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı mı?




Doç.Dr. Coşkun KÜÇÜKTEPE
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi

coskun_kucuktepeÖğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı mı?
Öğretmenlerin uzaktan eğitimi imtihanı mı?

Dünya, tarihin en önemli küresel sorunlarından birini yaşıyor. İnsanlık bu çapta bir pandemiyi en son, yaklaşık yüz yıl önce İspanyol Gribi ile yaşamıştı. Şu an hayatta olan insanlar, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, böylesine korkutucu ve tehlikeli bir deneyimi ilk defa yaşıyorlar. Malum, Covid-19 salgını bütün dünyayı alarma geçirdi, normal hayatın işleyişi her alanda önemli ölçüde kesintiye uğradı. Ülkeler, sosyal ve ekonomik alanlarda son yüzyılda hiç görülmemiş ya da nadiren başvurulmuş uygulamalar ve önlemlerle, pandeminin olumsuz etkilerini azaltmaya ya da yok etmeye çalışıyorlar. Günlük yaşamda ki bazı rutinler ötelenerek, değiştirilerek ya da ortadan kaldırılarak, insanların sağlığı korunmaya çalışılıyor. Bu önlemler ve uygulamalar insanların iş ve sosyal yaşamlarında birçok zorunlu kısıtlamalarla birlikte köklü değişimleri de içeriyor. En temel insan haklarından biri olan seyahat özgürlüğü sınırlandırılıyor, sosyal ilişkilerin ve iletişimin en temel kurallarını “sosyal mesafe” kavramı belirliyor.
Birçok insanın evi artık aynı zamanda işyeri de olmaya başlıyor. İnsan yaşamının normalleri değişiyor, artık “yeni normal” kavramından bahsediliyor. İnsan sağlığını korumaya yönelik önlemler ve uygulamalar başta ekonomi olmak üzere hukuk, sağlık, eğitim, spor, sanat gibi bütün toplumsal alanlarda ciddi değişimleri, dönüşümleri ya da yeni uygulamaları beraberinde getiriyor. Bu kapsamda birçok ülke üretim ve istihdamı korumaya yönelik yeni önlemler ve uygulamalarla küresel salgının ekonomideki olumsuz etkilerini azaltmaya çalışırken, insanların toplu olarak bir arada bulunmasının söz konusu olduğu spor karşılaşmaları, mahkemelerde dava duruşmaları, sanatsal etkinlikler ertelendi ya da ertelenemeyecek olanlar iptal edildi. Eğitimde ise;. nisan ayından bu yana 193 ülke yüz yüz eğitime ara vererek okullarını kapattı. UNESCO’nun verilerine göre dünya genelinde 1 milyar 724 milyondan fazla öğrenci bu süreçten etkilendi. Bu ani gelişen pandemi durumuna hazırlıksız yakalanan ülkeler, acilen aldıkları önlemlerle eğitimde ortaya çıkan bu durumun, yıkıcı etkileri hafifletilmeye çalıştılar. İşte tam da bu noktada tüm dünyada uzaktan eğitim uygulamaları zorunlu olarak daha önce hiç kullanılmadığı ölçülerde kullanılmaya başlandı. Şüphesiz ki, uzaktan eğitim, bu süreçte eğitim paydaşlarının üzerinde en çok konuştuğu kavram oldu. Başta öğretmenler ve eğitim yöneticileri olmak üzere, bilim insanları, ebeveynler ve öğrenciler tarafından uzaktan eğitimle ilgili çok söz söylendi. Herkes bu “yeni” uygulama ile ilgili kendi perspektifinden değerlendirmeler yaptı. Uzaktan eğitimde kullanılan araç ve yolları etkili ve verimli bulanlar olduğu gibi, verimsiz ve etkisiz bulanlar oldu. Eğitimin geleceği geldi, diyenler olduğu gibi, eğitimin geleceği uzaktan eğitime indirgenemez, diye karşı çıkanlar da oldu. Öğretmenlerin uzaktan eğitimdeki bazı uygulamalarını bilişim teknolojilerinin ruhuna aykırı ve ilkel bulup eleştirenler olduğu gibi, söz konusu uygulamaları yaratıcı bularak öğretmenleri destekleyenler de oldu.

Peki uzaktan eğitim nedir?
Uzaktan Eğitim, öğrenci ve öğretmenin (ya da eğiticinin) yüz yüze olmadığı, zamanın imkanları çerçevesinde, çeşitli teknolojik araç ve yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen, zaman ve mekândan kaynaklı bazı sınırlamaları ortadan kaldırarak, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayan bir eğitim yaklaşımıdır. Bu ifadeden anlaşılacağı gibi, uzaktan eğitim yaklaşımı, zamandan ve mekândan bağımsız bir eğitim ortamı sunarken, fırsat eşitsizliğini de, bir düzeyde ortadan kaldırarak daha esnek ve dinamik bir eğitim olanağı sağlayabilmektedir. Uzaktan eğitimin çeşitli model ve uygulamaları, yüz yüze eğitime ara verilmesiyle birlikte öğrencilerin okula gitmeden, eğitimlerine devam etmeleri sağlamak amacıyla bu süreçte bir tercih olmaktan öte, zorunluluktan yoğun bir şekilde kullanılmaya ve konuşulmaya başlandı. Uzaktan eğitimin, bu denli çok konuşulması yeni olsa da, aslında kavram yeni değildir. İlk olarak 1700’lü yılların başlarında Boston Gazetesi’nde ”Steno Dersleri”nin uzaktan verilmesiyle ortaya çıkmış, 1800’lü yılların ortalarına doğru da İngiltere’de, mektupla uzaktan eğitim uygulamaları kullanılmaya başlanmıştır. Dünyada da mektupla uzaktan öğretim uygulamaları ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya başta olmak üzere bir çok ülkede gelişerek yaygınlaşmış, hatta 1800’lü yılların son çeyreğinde mektupla öğretim yapan üniversiteler, enstitüler ve çeşitli merkezler kurulmuştur. 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden sonra radyonun yaygınlaşmasıyla beraber, mektubun yanı sıra uzaktan eğitim aracı olarak radyoda kullanılmaya başlanmış, çeşitli üniversiteler radyo istasyonları kurarak uzaktan eğitim yapmaya başlamışlardır. 1960’lı yılların sonunda, ağırlıkla mektup olmak üzere radyonun da kullanıldığı uzaktan eğitim araçlarına televizyonda eklenerek, bütün dünyada hızla yaygınlaşmıştır. 1990 yılların başlarından itibaren uzaktan eğitimde televizyonun yanı sıra internet ve web teknolojileri de kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise; bilişim teknolojilerinin sağladığı imkanlarla daha da gelişen uzaktan eğitim araç ve yolları, öğrencilere ses, video, grafik, iki ve üç boyutlu animasyonlar ile yapay zekanın da etkin bir şekilde kullanılmasıyla anında geri bildirim sağlayarak, kişiye özel öğretim olanakları sunmaktadır. Bilişim teknolojileriyle zenginleştirilmiş materyaller içeren bir uzaktan eğitim ortamı, öğrenciye daha etkili, verimli ve zevkli öğrenme yaşantıları sağlamaktadır. Uzaktan eğitimin tarihi gelişim sürecini kısaca irdelediğimiz de görüyoruz ki, uzaktan eğitim kavramı yeni ortaya çıkmış bir kavram değildir. Yaklaşık 300 yıl önce ortaya çıkmış ve zamanın teknolojik koşul ve imkanları ölçüsünde gelişerek her geçen gün yeni uygulama, araç ve yöntemleri de bünyesine katarak günümüze gelmiş ve bu serüvenini geleceğe de aktaracak şekilde devam ettirmektedir. Uzaktan eğitim her dönem teknoloji ile doğru orantılı gelişmiş ve aslında eğitimde günün teknolojilerinin kullanılmasıyla şekillenmiştir. Peki günümüzde, yoğun bir şekilde kullanılan uzaktan eğitim uygulamaları, gelecekte yüz yüze eğitimin yerini alabilir mi? Eğitim ve öğretim faaliyetleri bütünüyle uzaktan eğitim teknolojileriyle gerçekleştirilebilir mi? Uzaktan eğitim teknolojileri öğretmenlik mesleğini ortadan kaldırabilir mi? Dünyanın en zeki insanlarından biri kabul edilen, fizikçi ve fütürist Prof. Dr. Michio Kaku yakın gelecekte teknolojinin eğitimde çok daha yoğun ve farklı özellikleriyle kullanılacağını söylüyor. Ona göre, gelecekte bilgiye ulaşmak daha kolay olacak. Ders kitapları ve tabletler ortadan kalkacak, Google gözlükleri gibi kontak lensler öğrencinin bir göz kırpmasıyla bilgiye ulaşmasını sağlayacak. Ezber ortadan kalkacak, öğrencilerin dersi kaçırdım bahanesi kalmayacak, öğrenci istediği zamanda ve yerde bilgiye ulaşabilecek. Bu söylemlerden anlıyoruz ki; gelecekte uzaktan eğitim uygulama ve teknolojileri eğitimde çok daha fazla kullanılacak hatta robot öğretmenler olacak. Peki okullar ve yüz yüze eğitim ortam ve uygulamaları ortadan kalkacak mı? Prof. Kaku bütün bu teknolojilerin okulun ve öğretmenlerin yerini alamayacağını söylüyor. Evet gelecekte de okullar ve öğretmenler olacak, yapı, rol ve görevleri değişse de hiçbir uzaktan eğitim teknolojisi bunların yerini alamayacak. İnsanoğlu her zaman gerçek öğretmenlerin rehberliğine ve mentorluğuna ihtiyaç duyacak. Öğrencilerin sosyal beceriler kazanacakları okullar ve sınıflar her zaman olacak. Zaten uzaktan eğitim uygulamalarının tarihsel süreci de bu söylemleri desteklemekte; uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin bir alternatifi değil; yüz yüze eğitimin verimini ve kalitesini arttıracak destekleyici bir uygulama olduğunu göstermektedir. Aksi olsaydı, zaten şimdiye kadar yüz yüze eğitim uygulamalarının yok olması beklenirdi. Unutulmamalıdır ki, eğitimde teknoloji, öğrenciye istenilen nitelikleri kazandırabilmek için bir araçtır, amaç olamaz. Araçla amacı yer değiştirdiğimizde; eğitimin zeminini gerçeklikten uzaklaştırmış ve sığlaştırmış, okulun ve öğretmenin anlam ve önemini küçümsemiş oluruz. Böyle olunca da, uzaktan eğitim teknolojilerini, öğretmenin yerine geçen ve onu sınayan araçlar gibi algılar; “öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı” başlıklı yazılar yazarak, söyleşiler yaparak, uzaktan eğitim teknolojilerini kullanmaktaki eksikleri üzerinde konuşabiliriz. Ama bu durum, uzaktan eğitim teknolojilerinin öğrenme süreçlerindeki etkililik ve verimliliğini yükseltmez, öğretmene alternatif olabileceğini göstermez. Halbuki, bu süreci değerlendirmede, öğretmenlerin uzaktan eğitim teknolojilerini kullanmadaki eksiklerini ortaya koymak ne kadar önemli ise; uzaktan eğitimin yetersiz ve eksik kaldığı noktaları da ortaya koymak o kadar önemlidir. Yani “öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı”, demek yerine “Öğretmenlerin uzaktan eğitimi imtihanı” demek, eğitimin ruhuna daha uygun bir söylemdir. Her şeye rağmen; pandemi sürecinde zorunlu olarak uygulanan uzaktan eğitim, tüm eğitim paydaşlarına yeni bilgi ve farkındalıklar kazandırırken, eğitime ilişkin yeni sonuçlar çıkarmalarını da sağladı. Bu süreç;

Okulların; bilişim alt yapılarını güçlendirmeleri gerekliliğini;
- Uzaktan eğitimin bundan sonraki süreçte, yüz yüze eğitim başladıktan sonra da öğrencilerin eksik ve yanlışlarının tamamlamada, öğrendiklerini pekiştirme ve farklı alanlara transfer etmelerini sağlamak amacıyla daha etkin kullanılması gerektiğini ortaya koydu.
- Öğrencilerin sosyo-duygusal gelişimleri açısından okulların ne kadar önemli olduğunun tekrar algılanmasını sağladı.
Öğretmenler açısından; teknolojiyi kullanma becerilerindeki eksikleri gidermeleri, yeni teknolojileri kullanma becerileri geliştirmeleri gerektiğini;
- Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dünyada, öğrenciye rehberlik yapmanın sürekli öğrenme ve kendini geliştirmelerine bağlı olduğunu, tekrar hatırlamalarını sağladı.
- Koşullar ne olursa olsun, öğretmenlerin bir yemek masasını, bir mutfak dolabını bile uzaktan eğitimde bir araç olarak kullanarak, her koşulda bir cana dokunmayı başarabilecek yaratıcılıkta olduğunu, bir kez daha gösterdi.
Öğrencilerin; bazen çok keyifli bulmasalar da okulun sosyalleşme ve iletişim açısından ne kadar önemli olduğunu;
- Bilgiye ulaşmak için okul ve öğretmenlerin dışında da çok farklı araç ve yolların olduğunu, bilgiye ulaşmanın geçmişe göre artık çok daha kolay olduğunu fark etmelerini,
- Bilişim teknolojilerinin oyun ve eğlencenin dışında eğitsel amaçla da, etkin bir şekilde kullanabileceklerini görmelerini sağladı.
- Ayrıca öğrenciler, öğrenmede senkron ve asenkron uzaktan eğitim uygulamalarını, planlı bir şekilde takip etmenin uzaktan eğitimde verimliliği arttırdığını yaşayarak öğrendiler.
Ebeveynlerin; okulun, çocuklarına sadece bilgi sunan bir yer olmanın çok ötesinde anlamlar taşıdığının farkına varmalarını sağladı.
- Çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmenin ne kadar önemli olduğunu,
- Geçmişte okulu ve öğretmenleri eleştirirken, bazı noktalarda haksızlık yapmış olabileceklerini,
- Okul ve öğretmenlerden beklentilerini tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini,
- Dijital ebeveyn olmanın uzaktan eğitim açısından ne kadar önemli olduğunu görmelerini,
- Çocuklarının ilgi ve gizil yeteneklerini fark etmelerini sağladı.
Sonuç olarak; yeterli teknolojik alt yapıya sahip olunsa bile; uzaktan eğitimin bazı yaş gruplarında, seviyelerde ve derslerde yetersiz kaldığını, yüz yüze eğitimin uzaktan eğitimden çok daha etkili ve verimli olduğunu; uzaktan eğitimde, teknolojinin çok şey olduğunu, ama her şey olmadığını, bütün eğitim paydaşların gördüğü, yaşadığı, hissettiği bir dönemi yaşıyoruz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.