“Yeni Normal”de Eğitim
- Ayrıntılar
- Kategori: Alparslan Dartan
- Çarşamba, 27 May 2020 10:36 tarihinde oluşturuldu
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı
Yüz Yüze Eğitim, Okullar Arasındaki Nitelik Farkının Azaltılması, Okul Öncesi Eğitimin Zorunlu Olması, Sınavların kaldırılması, Lise Eğitimi, Müfredat, Liselerin 3 yıla indirilmesi
Destek Birimlerin Varlığı ya da Yokluğu, Meslek Liselerinin Önemi
Zaman zaman yazılarımda bugünün dünden farklı olduğunu ama yarının da bugünden ve geçmişten oldukça farklı olacağına ilişkin düşüncelerimi paylaşıyorum. Son zamanların en moda kavramı olan “yeni normal” bu düşünceme neredeyse eş oldu ve neredeyse gündemin ilk sırasına oturdu. Geleceğin farklı olacağına olan inanışın temelinde sanayi devrimi sonrasında iletişim ve teknoloji alanındaki değişimlerin olduğunu da görebiliyoruz.
Japon Ekonomik Organizasyonlar Federasyonu Endüstri 5.0 felsefesi ışığında gelişmesi beklenen ekonomik ve toplumsal reformu ilk insanın doğuşundan bugüne kadar olan yaşam mücadelesi süreci olarak ele alıyor. Avcı toplum (toplum 1.0), tarım toplumu (toplum 2.0), endüstriyel toplum (toplum 3.0), bilgi toplumu (toplum 4.0) ve akıllı toplum (Toplum 5.0) ile geçmişten geleceğe devrimsel ve devinimsel bir hareketten söz ediyor. Ancak sözü edilen tüm dönüşümlere toplumların ve kültürlerin aynı hızla uyum gösteremediği de biliniyor. Geçmişten bugüne sosyolojik araştırmalar bir toplumun sosyal ve kültürel hayatının ancak zamana yayılarak değişebildiğini ortaya koyuyor.
Toplumsal değişimin hızının değişkenlik göstermesinde de bu değişimi etkileyen faktörlerin çeşitliliği önemli bir unsurdur. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, sosyal ve siyasal yapıdaki değişimler, kırsal ve kentsel alanlardaki demografik ve üretim biçimlerinin değişimi, aile yapısı ve üretim ve tüketim dengesindeki arz talep değişimleri ve ekonomik yapılanmalar, eğitime dair yürütülen politikalar, doğal ve ekolojik dengeye etki eden küresel oyuncuların davranışları vb. pek çok faktör. Bu faktörlerin her biri toplumsal değişimi etkiliyor ve içinde bulunulan koşullara, zamana, toplumsal yapılara göre daha hızlı ya da yavaş, daha güçlü ya da zayıf olmasına etki ediyor.
Dünya Sağlık Örgütünün, korona virüsü pandemik bir hastalık olarak ilan ettiği Mart ayından bugüne yaklaşık 2.5 ay geçti. Ülke insanı olarak bu zaman diliminde zamanın ve içinde bulunulan koşulların yarattığı bir değişime tanık oluyoruz, bu değişim sağlık, sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim alanlarında olmadık hızda ve önemde gerçekleşiyor. Bizler bu anı ve geleceğin nasıl olacağına ilişkin belirsizlikleri yaşarken, dünya da küresel bir sağlık savaşının nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor ve izliyor.
Bu değişime ayak uydurmaya çalışan MEB son aldığı kararla okulların 31 Mayısa kadar kapalı olacağını ve eğitimin uzaktan eğitim olarak devam edeceğini duyurdu. Buna bağlı olarak da ülke gündemini ciddi olarak etkileyen virüs gölgesinde ulusal sınavların en önemlisi olarak görülen Lise Giriş Sınavlarının tarihini ötelemiş, YÖK de Yükseköğretim Kurumları Sınavını (TYT/AYT) aldığı ikinci bir kararla yaklaşık bir ay geriye çekmiştir.
Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un göreve geldiğinden bu güne arkasında kendisine destek veren önemli bir çoğunluk vardı, açıkladığı 2023 Vizyon Belgesi de üç yıla yayılmış bir politika serüveni ve önemli temel konulara değinen bir iyi niyet belgesi olarak büyük çoğunluk tarafından da desteklenmiş idi.
Açıklanan “2023 Eğitim Vizyonu”na 19 ana başlıkta toplanmış bir hedefler bütünü olarak baktığımızda pek çok soruna yönelik bir stratejik planlama görmüştük. Prof. Dr. Ziya Selçuk’un göreve gelmesinden bu yana 2 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Özellikle son dönemlerin en çok konuşulan ana başlıkları olması nedeniyle bu iki yıl içerisinde açıklanan “2023 Eğitim Vizyonu” belgesinin birkaç ana başlığına bir bakmakta yarar gördüm.
Temel Politikalar ve Veriye Dayalı Yönetim
Milli Eğitim Bakanlığı önceki yıllarda örgün ve yaygın eğitim faaliyetlerine ilişkin elinde var olan öğrenci, öğretmen, çalışan ve program bazındaki verileri yeterince eğitimin geliştirilmesi adına kullanamamışken bu iki yıllık dönemde daha fazla veriye dayalı rapor ve çalışmaya imza attığını görüyoruz. Bu verilerin ışığında belirlenen stratejik hedeflere ne ölçüde ulaşılıp ulaşılamadığı ve gerçekleşememe nedenleri üzerine yoğunlaşabilmek mümkün olabilmektedir.
Eğitim Basamakları
Okul Öncesinden Liseye, Teknik Liselerden İmam Hatip Okullarına, Fen Liselerinden Sosyal Bilim ve Sanat Liselerine her eğitim kademesinin kendine özgü sorunları bulunuyor. Eğitimin bütünleşik yapısını ve birbirini destekleyen özeliklerini geliştirmek ve K12 sistemi içerisinde sorunları çözebilmek elbette kolay değil. Ancak özellikle okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilecek olması, okullar arası geçiş, sınavlar, okullar arası farkların azaltılacağı gibi hedeflerde yeterli adımların atılamadığı görülüyor.
Özellikle kendisi de bir çocuk gelişim uzmanı olarak sayın bakanımızın, okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirilecek yasal düzenlemeleri öncelikli gündemine alması uzmanların bir beklentisidir.
Yüz Yüze Eğitim
Millî Eğitim Bakanlığı, pandeminin yayılma hızı karşısında ve ülkede ilk vakanın ortaya çıkmasıyla birlikte hızlı adımlarla çok kısa bir sürede her yaş düzeyine uygun (İlkokul-Ortaokul ve Lise) üç TV kanalını (EBA TV) en kısa sürede hazır hale getirildi ve uzaktan eğitimde başarılı bir sınav verdi.
Şimdi en önemlisi bu koşullarda ve “yeni normal” de yüz yüze eğitimin nasıl gerçekleştirileceği konusundaki planlamalara ağırlık vermek gerektiğidir. Ülkedeki öğrenci-öğretmen sayıları ile derslik sayıları ve fiziksel yeterlilikler göz önüne alındığında anne ve babaların çocuklarını okula gönderebilmeleri için yeterli ve güvenilir tedbirlerin alındığına inanmaları gerekmektedir.
Okullar Arasındaki Nitelik Farkının Azaltılması, Sınavlar ya da Sınavların Kaldırılması
İleri bir hedef olmasına rağmen özellikle sınavlar konusunda TEOG’dan sonra çok da iyi bir yol alınmış görünmemektedir. Sınavla girilen Anadolu Lisesi sayısının azaltılması, belli başlı merkezlerde sınavla girilecek bir lisenin bile bulunmaması önemli sayılabilecek eksiklikler arasındadır. Bu yıl 4+4+4 nedeniyle sınava fazladan girecek yaklaşık 600 bin öğrenciden dolayı okul sayısının artırılması da özellikle okullar arasındaki nitelik farkı bulunup bulunmadığına ilişkin endişeleri gidermemiştir.
Sınavların kaldırılması da ön koşul olarak okullar arasındaki nitelik farkının kaldırılmasına bağlı olduğundan ne zaman gerçekleşeceği konusunda bir öngörüde bulunmak mümkün değil.
Eğitimde Destek Hizmetler
Eğitim kurumlarının hem akademik hem de insani ilişkileri yönlendiren, mevcut bilgi ve deneyimlerini, birikimlerini kazanıma dönüştüren ek destek birimlerine ihtiyacı vardır. Bugün pek çok danışmanı ve destek aldığı uzmanı bulunan sayın bakanımızın bir alan uzmanı olarak da bu destek birimlere ihtiyaç olduğunu kabul edip desteklemesi önemlidir.
Ancak PDR alan uzmanı olmasına rağmen 2 yıldır bir beklenti halinde olan PDR Hizmetleri Yönetmeliğini çıkarılamadığını, ölçme ve değerlendirme ve program geliştirme uzmanları kadrosu oluşturulamadığını da görüyoruz.
Mesleki ve Teknik Eğitim
Mesleki ve Teknik Eğitim bir Memleket Meselesi aslında. Bu konuda önceki bakanlar döneminde de iyi niyetli adımlar atıldı. Özel sektörden de büyük destekler alındı. Ancak istenilen başarı elde edilememişti. Güçlü bir irade ile özel sektörün desteği alınır ve her öğrencinin ilgi ve yetenek haritasıyla doğru bir rehberlik ve yönlendirme gerçekleşebilirse hem ülke hem de öğrenciler ve aileleri kazançlı çıkarlar. Hedeflenen iyileşmenin maddi yük külfetini dile getirmeden. Bu konuda iki yıl önceki ilk yazım yukarıda olduğu gibi düşünüyordum. Bugün bu konuda oldukça hızlı bir biçimde yol alındığını görmek mutlu ediyor. Daha alınacak çok yol olmasına rağmen bu konuda atılan adımların “mış” gibi olmadığını görebiliyoruz.
Yeni Ortaöğretim Tasarımı, Lise Müfredatı ve Liselerin 3 yıla indirilmesi
Yeni ortaöğretim tasarımı görülen lüzum üzerine Lise müfredatını hafifletmek ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almalarını sağlamak üzerine kurgulanmış idi. Pandemi süreci önümüzdeki yıl pilot uygulamayı nasıl etkileyecek bilememekle beraber lise eğitiminin 4 yıl olması her bakımdan zorlayıcıdır.
4+4+4 ile gündeme gelen Lise eğitiminin 4 yıla çıkarılmış olması hem müfredatın özellikleri, hem bilimsel veriler hem de bu yaş grubunun edinmesi gerekli sosyal, duygusal ve bilişsel bilgi ve becerilerin açısından yanlış olmuştur.
Lise öğrenimi =4 yıl, Lisans eğitimi=4 yıl. Hem yaş dönemi özellikleri hem akademik ve bilişsel yönden bir kez daha düşünülmesi dileği ile…
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı
19.Şub.2021
Pandemi Döneminde okullar, öğrenciler ve veliler
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Toplumun hemen her kesiminin eğitim ve eğitim sistemi ile ilgili kendine özgü bir görüşü bulunuyor, 83 Milyon nüfuslu...
23.Oca.2021
2021'de eğitimde ne yaşadık ne öğrendik?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı "Umut tuz gibidir, insanı doyurmaz ama ekmeğe tat verir..." Hayat = okuldur derken inandığımız bu gerçeğin altını doldurmak gerekiyor....
23.Ara.2020
2019 ve 2020 MEB İdare Faaliyet Raporu
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı * Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü güçlendirilecektir. * Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacaktır. Belirli tarihler, zaman dilimleri vardır sizi üzen ya da...
06.Eki.2020
Özel Okulların Dünü, Bugünü; Mevcut Durum
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı YOK… YOK... YOK… YOK … YOK... YOK!!! Okul yok, bina yok, sınıf yok, kantin yok, yemekhane yok, oyun yok,...
22.Ağu.2020
MAHALLE BASKISI!
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okulun taşıdığı anlam, ifade ettiği değer tanımından çok daha büyüktür. Artı Eğitimin Temmuz sayısında yer alan “okulların açılmasını hem...
04.Ağu.2020
Okulların açılmasını hem isterim hem istemem
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okulların açılması kararı sonrası “Hem İsterim Hem İstemem”, yaklaşımına örnek olan yaklaşma-kaçınma duygusunu yaşıyoruz toplum olarak. Bir yandan...
24.Haz.2020
Eğitimin Sıcak Gündemi
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı İçinde bulunduğumuz Haziran ayı toplumun çok büyük bir kesimini doğrudan ilgilendiren gelişmelerle dolu bir ay olma özelliğini taşıyor....
27.May.2020
“Yeni Normal”de Eğitim
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Yüz Yüze Eğitim, Okullar Arasındaki Nitelik Farkının Azaltılması, Okul Öncesi Eğitimin Zorunlu Olması, Sınavların kaldırılması, Lise Eğitimi, Müfredat,...
24.Nis.2020
Okulu eve taşıyan veliyi de öğretmen yapan zorunluluk; KoRoNa ViRüS
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 Mart 2020 Çarşamba günü koronavirüsü pandemik bir hastalık olarak ilan ettiğinde aynı gün...
18.Mar.2020
Kadınların “hane/ev”e itilmişlikleri ve varoluş mücadeleleri
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan, ''Üç Maymun'' isimli filmiyle 61'inci Cannes Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü aldığında yaptığı teşekkür...
20.Şub.2020
Okullarda Veli İlişkileri Yönetimi nasıl uygulanmalı?
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Toplumun hemen her kesiminin eğitim ve eğitim sistemi ile ilgili kendine özgü bir görüşü bulunuyor, 82 milyon nüfuslu...
16.Ara.2019
Görmeyen, duymayan, konuşmayan kalmadı, MEB hariç
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Perşembenin Gelişi Çarşambadan Bellidir; Kriz Kendisi de özel okul sahibi olan Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un...
04.Ara.2019
Dünden Bugüne Öğretmen Yetiştirme ve Toplumsal Algı
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Bugün üniversiteye öğrenci yerleştirme sistemine göre adayların yaptıkları tercih sıralamaları taşıdıkları anlam bakımından oldukça önemlidir. Bir yükseköğretim programı...
21.Eki.2019
AKP’nin eğitim yolculuğunda dönüm noktaları
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı 15 yıla sığan gözlemler; 7 Milli Eğitim Bakanı, bugün bakanlık koltuğunda oturan Prof. Dr. Ziya Selçuk’un da aralarında...
18.Eyl.2019
Alpaslan Dartan: Eğitim yılı başlarken öğretmenlerimiz
Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı Türkiye’de 18 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyon 70 bin civarında öğretmen hazırlıklarını tamamlayarak heyecanla okullar açılsın diye...
31.May.2019
Sayılarla Türkiye’de Çocuk ve Okul Öncesi Eğitim
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Milli Eğitim Bakanlığının 2017-2018 Örgün Eğitim İstatistikleri...
09.Nis.2019
Okul seçiminde bir kısır döngü
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Okul Seçiminde Bir Kısır Döngü. Gönlüme göre...
10.Şub.2019
Öğretmen eğitimleri artıyor, peki kalite?
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Bu ülkede 2023 Vizyonu çerçevesinde...
19.Ara.2018
2023 Vizyonunun Parlayan Yıldızı “Öğretmen”
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) “Öğrenciler Öğretmenden Öğrendikleri Kadar ÖĞRETMEN...
06.Ara.2018
Uzun İnce Bir Yoldayız, 2023 Vizyon Belgesi’ne Bakış
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Bir önceki yazımda bugün dünden,...
Pandemi Döneminde okullar, öğrenciler ve veliler
2021'de eğitimde ne yaşadık ne öğrendik?
2019 ve 2020 MEB İdare Faaliyet Raporu
Özel Okulların Dünü, Bugünü; Mevcut Durum
MAHALLE BASKISI!
Okulların açılmasını hem isterim hem istemem
Eğitimin Sıcak Gündemi
“Yeni Normal”de Eğitim
Okulu eve taşıyan veliyi de öğretmen yapan zorunluluk; KoRoNa ViRüS
Kadınların “hane/ev”e itilmişlikleri ve varoluş mücadeleleri