Çocuklarda empatik özellikler ne zaman gelişir?




Psikolog Ayşen Evliçoğlu Şimşek - Agape Danışmanlık Merkezi

cocuk_empatiBazen kendimizi sanki çepeçevre şiddet ve zulümle çevrilmiş bir dünyada yaşıyor gibi algılayabiliriz. Şiddet ve zalimliğin çok sık görüldüğü ve hatta neredeyse kabul edildiği bir dünyada çocukların daha duyarlı, vicdanlı, farklılıkları kabul edebilen insanlar olarak gelişebilmeleri  için neler  yapılmalı, onlara nasıl davranılmalı?
Bu sorular pek çok anne ve babanın merak ettiği sorulardır. Duyarlı çocuklar yetiştirmenin dünyadaki şiddeti azaltmada  tek çözüm olmadığı açıktır yine de hepimiz gerek televizyonda, gerek caddelerde şiddete maruz kalmalarının çocukların daha katı yürekli olmalarına yol açıp açmadığını düşünmekteyiz...
Kuşkusuz anne babalar çocuklarının yaşamını etkileyen her şeyi kontrol edemezler. Çocukların doğuştan getirdikleri kendilerine özgü kişilik özelliklerini, içinde yaşadıkları gerçek dünyanın kimi zaman sert ve acımasız yüzü ile karşılaşmalarını ve bu karşılaşmalar sonucu yaşayacakları hayal kırıklıklarını kontrol etmek, onları bu yaşantılardan koruyabilmek pek mümkün değildir. Yaşam boyunca edinecekleri tüm bu deneyimlerle birlikte, çocuklarımızın daha sevecen, daha adil ve daha duyarlı bireyler olarak yetişmeleri için, öncelikle onların “empati  yetilerini geliştirmemiz gerekir.

EMPATİ NEDİR?

Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine “empati” adı verilir. Kişinin empati kurabilmesi için gerekli olan öğeleri şöyle sıralayabiliriz:

1.    Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır. Her insan gerek kendisini, gerekse çevresini kendine özgü bir biçimde algılar; bu algısal yaşantı özneldir (subjektiftir); kişiye özgüdür. Yani her insan dünyaya, kendine özgü bir bakış açısıyla bakar. Eğer bir insanı anlamak istiyorsak, dünyaya onun bakış tarzıyla bakmalı, olayları onun gibi algılamaya ve yaşamaya çalışmalıyız.
Bunu gerçekleştirmek için de empati kurmak istediğimiz kişinin rolüne girmeli, onun yerine geçerek adeta olaylara onun gözlüklerinin gerisinden bakmalıyız. Bir kızılderili atasözü “Bir insanı anlamak istiyorsan, gökte üç ay eskiyene kadar onun ayakkabılarıyla dolaşmalısın” der. Karşımızdaki kişinin rolüne girerek empati kurduğumuzda, o kişinin rolünde kısa bir süre kalmalı, daha sonra bu rolden çıkarak kendi yerimize geçebilmeliyiz. Aksi halde empati kurmuş sayılmayız. Karşımızdaki ile özdeşim kurmak (ona benzemek) veya ona sempati duymak, empatiden farklı şeylerdir.
2.    Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gerekir.
3.    Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi beklenir. Karşımızdaki kişinin duyguları ve düşüncelerini tam olarak anlasak bile, eğer anladığımızı ona ifade edemezsek empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız.
ÇOCUKLARDA EMPATİK ÖZELLİKLER NE ZAMAN GELİŞMEYE BAŞLAR?

Yapılan araştırmalar sonucunda birçok uzman çocukların çok küçük yaştan itibaren empati kurabildiğini söylüyor ve bu durumun çocuklarda içgüdüsel olarak ortaya çıktığını belirtiyorlar.
Çocuğun empati kurmak konusunda oluşturacağı beceri, onun ahlak gelişimini geliştireceği gibi diğer insanlarla olan sosyal iletişimini de kolaylaştıracaktır. Bu nedenle ona empati kurma konusunda yardımcı olacak çeşitli eğitimler vermek ailenin en önemli görevlerinden biridir.
Anne-babaları ve çevrelerindeki yetişkinler tarafından duyguları anlaşılan, ifade edilen çocuklar empatiyi daha kolay öğrenirler. Çünkü empati becerisinin gelişimi için öncelikle kişinin kendi duygularının farkında olması, duygular arasındaki farkları hissedebilmesi önemlidir.

ÇOCUK YAŞAMINDA EMPATİK DÜŞÜNCE NEDEN ÖNEMLİDİR?

Çocuk sosyal yaşam içinde yer alırken, kabul etmeyi, uyum sağlamayı, nerede nasıl davranması gerektiğini öğrenir. Bu aşamaların ardından diğerleri tarafından kabul görmeye başlar. Çocuk ancak sosyal olarak kabul gördüğünde sosyal iletişim içinde yer alabilir. Kabul görmenin en önemli koşullarından biri de empatidir, yani kendi ihtiyaçları ve duyguları kadar grup içindeki diğer bireylerin de duygu ve ihtiyaçlarını fark edebilmektir. Başkalarının davranışlarının altında yatan duyguları fark etmek, bu duyguların hangi tepkilere neden olduğunu anlayabilmek uyum için çok önemlidir.
Empatik düşünebilen çocuklar çevrelerinde olup bitenleri daha iyi yorumlayabilir, başkalarının problemlerini daha kolay anlayabilir ve ilişkileri içindeki problemleri daha kolay çözebilirler. Bu özellikleri de diğerleri tarafından kolayca kabul görmelerini sağlar.
ANNE-BABALAR BU ÖZELLİKLERİN GELİŞMESİNE NASIL YARDIMCI OLABİLİRLER?
Tüm ilişkilerde olduğu gibi anne-babaların çocuklarıyla ilişkilerinde de empatinin önemi büyüktür. Özellikle disiplin uygulamalarında çocuktan ne istendiği ve ne istenmediği dile getirilirken anne babanın kendi duygularını ifade edebilmesi çok önemlidir. Hangi davranışın rahatsız edici olduğu ve anne baba için hangi duyguyu yarattığı uygun bir dille ifade edildiğinde, çocukta istenen davranışları görme olasılığı artar. Aynı şekilde hoşa giden ve anne babayı memnun eden davranışların da ifade edilmesi çocuğun olumlu davranışlarının pekişmesini sağlar.
Çocuklar herhangi bir sıkıntı yaşadıklarında ve yaşattıklarında, bu durum anne babaları tarafından sadece bir disiplin ve davranış problemi olarak ele alınmamalıdır. Aynı zamanda çocukların içinde bulundukları yaşantıyı anlayabilmek, onların duygularını fark edebilmek ve bu duyguları onlara yansıtabilmek için de çaba gösterilmelidir. Bu çaba çocukla anne-baba arasındaki temel güven duygusunun gelişimi için çok önemlidir. Anne-babaları tarafından duyguları anlaşılan çocukların davranış problemleri de azalacaktır.
Çocukluk çağında yaşanan birçok ruhsal ve davranışsal problem empatik yaklaşım sayesinde erkenden fark edilebilir ve bu problemlere müdahale edilmesi kolaylaşabilir. Çocuklar yaşadıkları sıkıntılı durumları genellikle dolaylı yoldan, davranışları ve tutumları ile ifade ederler. Eğer anne ve babalar empatik yaklaşımı benimseyip çocukların duygularına karşı duyarlı olabilirlerse, onlardaki değişimlerin kaynağını ve değişime neden olan temel duyguları kısa sürede fark edebilir ve bu sayede birçok problemi hafif düzeydeyken çözüme ulaştırma şansı yakalayabilirler.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.