Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda tek tip kıyafet uygulamasını sona erdiren yönetmeliği Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. MEB’in kıyafet yönetmeliği uygulamada bazı sınırlamalar getiriyor. İşte detaylar…
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okullarda, öğrenciler serbest kıyafet giyecek ama vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek.
MEB'e bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin yürürlüğe konulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yönetmelikte belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafetinin serbest olmasına dair bu yönetmelik, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndaki milletlerarası özel öğretim kurumları, yabancı okullar ve azınlık okulları öğrencileri hakkında uygulanmayacak.
Yönetmelikle temel ilkeler söyle belirlendi:
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli bir kıyafet giyecek.
Öğrenim görülen programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuvarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giyilebilecek.
Öğrenciler, beden eğitimi ve spor derslerinde eşofman, diğer spor etkinliklerinde ise etkinliğin özelliğine uygun kıyafet giyecek, ancak öğrenciler tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamayacak.
Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek.
Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verilecek.
Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamayacak.
Kılık ve kıyafet sınırlamaları
Yönetmeliğe göre öğrenciler, öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamayacak.
İnsan sağlığını olumsuz etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler, yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemeyecek.
Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek.
Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamayacak ve giysileri giyemeyecek.
Diğer ülkelerdeki kıyafet uygulamaları nasıl? Tıklayın
Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olacak. Öğrenciler makyaj yapmayacak, bıyık ve sakal bırakamayacak.
Bu yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ortaokul öğrencilerine MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, lise öğrencilerine MEB Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanacak. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden okul yöneticileri hakkında da ilgili disiplin hükümleri uygulanacak.
Uygulanmayacak ve yürürlükten kaldırılan hükümler
Diğer yönetmelik ve düzenleyici işlemlerin, resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine ilişkin konulardaki bu yönetmeliğe aykırı hükümleri uygulanmayacak.
Yönetmelikle 22 Temmuz 1981 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan MEB ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.
16 Temmuz 1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 14. maddesiyle hükümleri saklı tutulan yönetmelikler arasındaki ''22 Temmuz 1981 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına bağlı Milli Eğitim Bakanlığı ile Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik hükümleri'' ibaresi yürürlükten kaldırıldı.
Yeni uygulamaya gelecek sene başlanacak
Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilir'' fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 1981 tarihli MEB ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına 2012-2013 öğretim yılı sonuna kadar devam edilecek.
Öğrenciler, 2012-2013 ve daha önceki öğretim yılları için okul yönetimlerince belirlenen önlük veya okul üniformalarını 2013-2014 öğretim yılında giyebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin Zararsız'ın yönetmelikle ilgili açıklaması
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda tek tip kıyafet uygulamasını sona erdiren yönetmeliği Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. MEB’in kıyafet yönetmeliği uygulamada bazı sınırlamalar getiriyor. İşte detaylar…
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okullarda, öğrenciler serbest kıyafet giyecek ama vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek.
MEB'e bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin yürürlüğe konulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yönetmelikte belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafetinin serbest olmasına dair bu yönetmelik, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndaki milletlerarası özel öğretim kurumları, yabancı okullar ve azınlık okulları öğrencileri hakkında uygulanmayacak.
Yönetmelikle temel ilkeler söyle belirlendi:
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli bir kıyafet giyecek.
Öğrenim görülen programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuvarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giyilebilecek.
Öğrenciler, beden eğitimi ve spor derslerinde eşofman, diğer spor etkinliklerinde ise etkinliğin özelliğine uygun kıyafet giyecek, ancak öğrenciler tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamayacak.
Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek.
Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verilecek.
Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamayacak.
Kılık ve kıyafet sınırlamaları
Yönetmeliğe göre öğrenciler, öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamayacak.
İnsan sağlığını olumsuz etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler, yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemeyecek.
Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek.
Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamayacak ve giysileri giyemeyecek.
Diğer ülkelerdeki kıyafet uygulamaları nasıl? Tıklayın
Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olacak. Öğrenciler makyaj yapmayacak, bıyık ve sakal bırakamayacak.
Bu yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ortaokul öğrencilerine MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, lise öğrencilerine MEB Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanacak. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden okul yöneticileri hakkında da ilgili disiplin hükümleri uygulanacak.
Uygulanmayacak ve yürürlükten kaldırılan hükümler
Diğer yönetmelik ve düzenleyici işlemlerin, resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine ilişkin konulardaki bu yönetmeliğe aykırı hükümleri uygulanmayacak.
Yönetmelikle 22 Temmuz 1981 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan MEB ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.
16 Temmuz 1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 14. maddesiyle hükümleri saklı tutulan yönetmelikler arasındaki ''22 Temmuz 1981 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına bağlı Milli Eğitim Bakanlığı ile Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik hükümleri'' ibaresi yürürlükten kaldırıldı.
Yeni uygulamaya gelecek sene başlanacak
Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilir'' fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 1981 tarihli MEB ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına 2012-2013 öğretim yılı sonuna kadar devam edilecek.
Öğrenciler, 2012-2013 ve daha önceki öğretim yılları için okul yönetimlerince belirlenen önlük veya okul üniformalarını 2013-2014 öğretim yılında giyebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin Zararsız'ın yönetmelikle ilgili açıklaması
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 08:44
Gösterim: 3703
Konak Belediyesi ‘okul korkusu’ yaşayan çocuklar için velilere ve öğretmenlere rehber niteliğinde broşür hazırladı.
Çeşitli nedenlerden ötürü çocuğun okula gitmek istememesi, okula gitme konusunda direnmesini ‘okul korkusu-fobisi’ olarak dile getiren psikologlar, çocukların okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmalarla dile getirdiklerini, kendini evde tutma yolunda anne ve babaları ikna etmeye çalıştıklarını ifade etti. Konak Belediyesi Ayla Ökmen Semt Merkezi’nde iki genç psikolog, çocukların ve annelerin yanında, okul korkusuyla savaşıyor.
Psikologlar, okulların açıldığı tarihten bu güne kadar 200 velinin çocuklarının okul korkusunu yenmek üzere merkeze başvurduğunu belirtti. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, her insanın yaşamının geçiş dönemlerinde sıkıntılar yaşayabileceğini belirterek, “İnsanın karşılaştığı ilk kriz belki de okula başladığı andır. Bu yaşlar güvene ve sevgiye en ihtiyaç duyduğu çağlardır. Çocukların belki de ailesinden ilk defa ayrıldığı dönemdir. Çocuk ya da çevresi ruhsal olarak bu döneme başlamaya hazır değilse bir kriz yaşanabilir. Eğitimdeki son yasal düzenlemelerin de bu kaygıları artırdığının farkındayız o nedenle pek çok çocukta okul korkusu yaşanabilir. Biz de bu konuda bilgilendirici bir broşür hazırladık. Anne ve babaların çocukları anlamaları konusunda yardımcı olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Başkan Tartan, velilerin okul korkusu yaşayan çocukları için Konak Belediyesi’nin Ayla Ökmen Semt Merkezi ve Kadın Danışma Merkezi psikologlarından randevu alarak yardım alabileceklerini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Konak Belediyesi ‘okul korkusu’ yaşayan çocuklar için velilere ve öğretmenlere rehber niteliğinde broşür hazırladı.
Çeşitli nedenlerden ötürü çocuğun okula gitmek istememesi, okula gitme konusunda direnmesini ‘okul korkusu-fobisi’ olarak dile getiren psikologlar, çocukların okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmalarla dile getirdiklerini, kendini evde tutma yolunda anne ve babaları ikna etmeye çalıştıklarını ifade etti. Konak Belediyesi Ayla Ökmen Semt Merkezi’nde iki genç psikolog, çocukların ve annelerin yanında, okul korkusuyla savaşıyor.
Psikologlar, okulların açıldığı tarihten bu güne kadar 200 velinin çocuklarının okul korkusunu yenmek üzere merkeze başvurduğunu belirtti. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, her insanın yaşamının geçiş dönemlerinde sıkıntılar yaşayabileceğini belirterek, “İnsanın karşılaştığı ilk kriz belki de okula başladığı andır. Bu yaşlar güvene ve sevgiye en ihtiyaç duyduğu çağlardır. Çocukların belki de ailesinden ilk defa ayrıldığı dönemdir. Çocuk ya da çevresi ruhsal olarak bu döneme başlamaya hazır değilse bir kriz yaşanabilir. Eğitimdeki son yasal düzenlemelerin de bu kaygıları artırdığının farkındayız o nedenle pek çok çocukta okul korkusu yaşanabilir. Biz de bu konuda bilgilendirici bir broşür hazırladık. Anne ve babaların çocukları anlamaları konusunda yardımcı olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Başkan Tartan, velilerin okul korkusu yaşayan çocukları için Konak Belediyesi’nin Ayla Ökmen Semt Merkezi ve Kadın Danışma Merkezi psikologlarından randevu alarak yardım alabileceklerini söyledi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Kasım 2012 14:16
Gösterim: 1615
Memur-Sen, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e ‘Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik’ raporunu sundu. Raporu inceleyeceğini belirten Dinçer, 2012-2013 eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini; fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti.
“Türkiye’de ve Dünyada Öğretmenlik” raporunu inceleyeceğini belirten Bakan Dinçer, İl müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu konusunda çalışma içerisinde olduklarını dile getirdi. Yeni eğitim sisteminin hayata geçme aşamasında yönetici hareketliliğinin isabetli olmayacağını düşündüklerini söyleyen Dinçer eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini; fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti.
Bakan Dinçer, rotasyonun uygulanacağını, kariyer basamakları konusunda ise dile getirilen endişelerin yaşanmaması gerektiğini belirterek, “Bu konuda kaygıları anlıyoruz, öğretmenlerin motivasyonunu bozmayacak bir düzenleme olması için gereğini yapacağız” dedi.
Yeni öğretmen alımı konusunda, kamuda 2013 için öngörülen personel alımında tahsis edilen kadro sayısının mevcut bütçe imkânları doğrultusunda planlandığını dile getiren Dinçer, “Eğitimin kalitesine etki edecek bütün yatırımlar öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizi memnun eder. Personel alımı şimdiye kadar en çok Milli Eğitim Bakanlığı’nda olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Memur-Sen, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e ‘Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik’ raporunu sundu. Raporu inceleyeceğini belirten Dinçer, 2012-2013 eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini; fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti.
“Türkiye’de ve Dünyada Öğretmenlik” raporunu inceleyeceğini belirten Bakan Dinçer, İl müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu konusunda çalışma içerisinde olduklarını dile getirdi. Yeni eğitim sisteminin hayata geçme aşamasında yönetici hareketliliğinin isabetli olmayacağını düşündüklerini söyleyen Dinçer eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini; fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti.
Bakan Dinçer, rotasyonun uygulanacağını, kariyer basamakları konusunda ise dile getirilen endişelerin yaşanmaması gerektiğini belirterek, “Bu konuda kaygıları anlıyoruz, öğretmenlerin motivasyonunu bozmayacak bir düzenleme olması için gereğini yapacağız” dedi.
Yeni öğretmen alımı konusunda, kamuda 2013 için öngörülen personel alımında tahsis edilen kadro sayısının mevcut bütçe imkânları doğrultusunda planlandığını dile getiren Dinçer, “Eğitimin kalitesine etki edecek bütün yatırımlar öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizi memnun eder. Personel alımı şimdiye kadar en çok Milli Eğitim Bakanlığı’nda olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Pazar, 25 Kasım 2012 09:47
Gösterim: 1707
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile bir araya geldi. Gündoğdu'nun öğretmenlerle ilgili bakandan şu talepleri oldu.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'le bir araya geldi. Eğitim Bir-Sen'in hazırladığı ‘Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik' raporunu Bakan Dinçer'e sunan Gündoğdu, kariyer basamakları düzenlemesi, ek ödeme, eş durumu tayinleri, il müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu, Şubat'ta yeni öğretmen atanması, çalışma hayatında başörtüsü yasağının sonlandırılması gibi eğitimle ilgili birçok konudaki taleplerini hatırlattı.
Bakanlık binasında yapılan görüşmeye Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ile Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz da katıldı. Öğretmen Kariyer Basamakları düzenlemesinin gecikmesinin oluşturduğu mağduriyetten ziyade yeni düzenlemenin mağduriyetlere kapı aralamamasını isteyen Gündoğdu, “Eğitimin paydaşları ile yeni düzenlemenin paylaşılmamış olması ve kamuoyuna yansıyan bazı haberlerin oluşturduğu tedirginlik sendika olarak bizleri de kaygılandırmaktadır. Bakanlığınız tarafından Kariyer Basamaklarında Yükselme konusunda yasal düzenleme çalışması yapıldığı, bu çalışmanın kazanılan unvanların kaybedilmesi veya öğretmenlik mesleğinde geri hizmete alınma gibi tepkiye ve huzursuzluğa neden olacak duyumlar alıyoruz. Böyle bir şeyin kabul edilmesi beklenemez. Yeni düzenlemenin öğretmen camiasında heyecan oluşturması gerekmektedir. Bizler bu çalışma sürecine yetkili sendikanın da mutlaka dâhil edilmesini ve paydaşların görüşlerinden yararlanılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Ahmet Gündoğdu, 666 sayılı KHK sonrası öğretmenlerin yaşadığı ek ödeme mağduriyetinin hala giderilmediğini belirterek, kariyer basamakları düzenlemesi ek ödemenin yerine ikame edilecek bir alternatif olmadığını, öğretmenlerin bordroları ile barışık olmalarının yolunun öncelikle ek ödeme mağduriyetinin giderilmesi ile mümkün olacağını ifade etti. Gündoğdu, bu nedenle önce 666 sayılı KHK ile başlayan sürecin mağduriyetin giderilmesini daha sonra kariyer düzenlemesinin gündeme alınmasını istedi.
Eş durumu tayinleri gerçekleştirilmelidir
Eğitim öğretimin kalitesine odaklanmak, öğretmenin iş huzuru ve iç huzuru için, kafasının rahat olması gerektiğini kaydeden Gündoğdu, eşler bir araya getirilemediği, aile bütünlüğü sağlanamadığı müddetçe verimli bir çalışma mümkün olmayacağını dile getirdi. Gündoğdu bu nedenle, eş durumundan tayinleri gerçekleştirilemeyen çalışanların problemlerinin bir an önce çözülmesi ve aile bütünlüklerinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Rotasyonun ara dönemde yapılacağı beklentisi var
İl müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonunun ara dönemde yapılması konusunda kamuoyunda beklenti oluşmuş durumda diyen Gündoğdu, “Ara dönem öncesi tercihler alınıp atamalar gerçekleşir, yeni görev yerlerine başlamalar ise yarıyıl tatilinde olursa rotasyona tabi olacak olanlar da mağdur olmamış olur” dedi.
Şubat'ta 30, ağustos'ta 70 bin atama yapılmalıdır
Şubat'ta 30, Ağustos'ta 70 bin yeni öğretmen ataması yapılmasını isteyen Gündoğdu, “Yeni eğitim sistemine geçiş dolayısıyla branş öğretmeni ihtiyacında artış var, sınıf öğretmenlerinin alan değişikliği sonrası sınıf öğretmenliğinde de 8 bine yakın boşluk oluştu. Şu an toplamda 30 bine yakın ücretli öğretmen çalışmaktadır. Öncelikle ücretli öğretmenlik uygulamasının sonlandırılarak, Şubat'ta 30 bin atama, Ağustosta ise 70 bin atama yapılarak öğretmen açığı sorununun ortadan kaldırılmasını bekliyoruz” diye konuştu. Mevcut kılık kıyafet yönetmeliğinin Üniversitelerden staja gelen öğrencileri dahi mağdur ettiğine de değinen Gündoğdu, devlet millet kaynaşmasının önündeki engellerden olan, başörtülü kadınların çalışma hayatında yer almasını engelleyen kılık kıyafet dayatmasının artık son bulması gerektiğini vurguladı. Gündoğdu, ayrıca okullarda ibadet yerlerinin olmamasının hem çalışanları hem de öğrencileri zor durumda bıraktığını belirterek, okullarda imkânlar nispetinde ihtiyaca cevap vermek amacıyla ibadet yeri tahsis edilmesini istedi.
Bakan dinçer: rotasyon konusunda çalışma içerisindeyiz
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise ‘Türkiye'de ve Dünyada Öğretmenlik' raporu dolayısıyla Gündoğdu'ya teşekkür etti. Raporu inceleyeceğini belirten Bakan Dinçer, kedisine iletilen talepleri not alarak, il müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu konusunda çalışma içerisinde olduklarını dile getirdi. Yeni eğitim sisteminin hayata geçme aşamasında yönetici hareketliliğinin isabetli olmayacağını düşündüklerini söyleyen Dinçer, eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti. Bakan Dinçer, rotasyonun uygulanacağını, kariyer basamakları konusunda ise Eğitim Bir-Sen'in dile getirdiği endişelerin yaşanmaması için çalışma yapacaklarını belirterek, “Bu konuda kaygıları anlıyoruz, öğretmenlerin motivasyonunu bozmayacak bir düzenleme olması için gereğini yapacağız” dedi. Yeni öğretmen alımı konusunda, kamuda 2013 için öngörülen personel alımında tahsis edilen kadro sayısının mevcut bütçe imkânları doğrultusunda planlandığını dile getiren Dinçer, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitimin kalitesine etki edecek bütün yatırımlar öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizi memnun eder. Personel alımı şimdiye kadar en çok Milli Eğitim Bakanlığı'nda olmuştur.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile bir araya geldi. Gündoğdu'nun öğretmenlerle ilgili bakandan şu talepleri oldu.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'le bir araya geldi. Eğitim Bir-Sen'in hazırladığı ‘Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik' raporunu Bakan Dinçer'e sunan Gündoğdu, kariyer basamakları düzenlemesi, ek ödeme, eş durumu tayinleri, il müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu, Şubat'ta yeni öğretmen atanması, çalışma hayatında başörtüsü yasağının sonlandırılması gibi eğitimle ilgili birçok konudaki taleplerini hatırlattı.
Bakanlık binasında yapılan görüşmeye Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ile Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz da katıldı. Öğretmen Kariyer Basamakları düzenlemesinin gecikmesinin oluşturduğu mağduriyetten ziyade yeni düzenlemenin mağduriyetlere kapı aralamamasını isteyen Gündoğdu, “Eğitimin paydaşları ile yeni düzenlemenin paylaşılmamış olması ve kamuoyuna yansıyan bazı haberlerin oluşturduğu tedirginlik sendika olarak bizleri de kaygılandırmaktadır. Bakanlığınız tarafından Kariyer Basamaklarında Yükselme konusunda yasal düzenleme çalışması yapıldığı, bu çalışmanın kazanılan unvanların kaybedilmesi veya öğretmenlik mesleğinde geri hizmete alınma gibi tepkiye ve huzursuzluğa neden olacak duyumlar alıyoruz. Böyle bir şeyin kabul edilmesi beklenemez. Yeni düzenlemenin öğretmen camiasında heyecan oluşturması gerekmektedir. Bizler bu çalışma sürecine yetkili sendikanın da mutlaka dâhil edilmesini ve paydaşların görüşlerinden yararlanılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Ahmet Gündoğdu, 666 sayılı KHK sonrası öğretmenlerin yaşadığı ek ödeme mağduriyetinin hala giderilmediğini belirterek, kariyer basamakları düzenlemesi ek ödemenin yerine ikame edilecek bir alternatif olmadığını, öğretmenlerin bordroları ile barışık olmalarının yolunun öncelikle ek ödeme mağduriyetinin giderilmesi ile mümkün olacağını ifade etti. Gündoğdu, bu nedenle önce 666 sayılı KHK ile başlayan sürecin mağduriyetin giderilmesini daha sonra kariyer düzenlemesinin gündeme alınmasını istedi.
Eş durumu tayinleri gerçekleştirilmelidir
Eğitim öğretimin kalitesine odaklanmak, öğretmenin iş huzuru ve iç huzuru için, kafasının rahat olması gerektiğini kaydeden Gündoğdu, eşler bir araya getirilemediği, aile bütünlüğü sağlanamadığı müddetçe verimli bir çalışma mümkün olmayacağını dile getirdi. Gündoğdu bu nedenle, eş durumundan tayinleri gerçekleştirilemeyen çalışanların problemlerinin bir an önce çözülmesi ve aile bütünlüklerinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Rotasyonun ara dönemde yapılacağı beklentisi var
İl müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonunun ara dönemde yapılması konusunda kamuoyunda beklenti oluşmuş durumda diyen Gündoğdu, “Ara dönem öncesi tercihler alınıp atamalar gerçekleşir, yeni görev yerlerine başlamalar ise yarıyıl tatilinde olursa rotasyona tabi olacak olanlar da mağdur olmamış olur” dedi.
Şubat'ta 30, ağustos'ta 70 bin atama yapılmalıdır
Şubat'ta 30, Ağustos'ta 70 bin yeni öğretmen ataması yapılmasını isteyen Gündoğdu, “Yeni eğitim sistemine geçiş dolayısıyla branş öğretmeni ihtiyacında artış var, sınıf öğretmenlerinin alan değişikliği sonrası sınıf öğretmenliğinde de 8 bine yakın boşluk oluştu. Şu an toplamda 30 bine yakın ücretli öğretmen çalışmaktadır. Öncelikle ücretli öğretmenlik uygulamasının sonlandırılarak, Şubat'ta 30 bin atama, Ağustosta ise 70 bin atama yapılarak öğretmen açığı sorununun ortadan kaldırılmasını bekliyoruz” diye konuştu. Mevcut kılık kıyafet yönetmeliğinin Üniversitelerden staja gelen öğrencileri dahi mağdur ettiğine de değinen Gündoğdu, devlet millet kaynaşmasının önündeki engellerden olan, başörtülü kadınların çalışma hayatında yer almasını engelleyen kılık kıyafet dayatmasının artık son bulması gerektiğini vurguladı. Gündoğdu, ayrıca okullarda ibadet yerlerinin olmamasının hem çalışanları hem de öğrencileri zor durumda bıraktığını belirterek, okullarda imkânlar nispetinde ihtiyaca cevap vermek amacıyla ibadet yeri tahsis edilmesini istedi.
Bakan dinçer: rotasyon konusunda çalışma içerisindeyiz
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise ‘Türkiye'de ve Dünyada Öğretmenlik' raporu dolayısıyla Gündoğdu'ya teşekkür etti. Raporu inceleyeceğini belirten Bakan Dinçer, kedisine iletilen talepleri not alarak, il müdürü, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri ve şube müdürlerinin rotasyonu konusunda çalışma içerisinde olduklarını dile getirdi. Yeni eğitim sisteminin hayata geçme aşamasında yönetici hareketliliğinin isabetli olmayacağını düşündüklerini söyleyen Dinçer, eğitim öğretim yılı başında uygulanması gereken rotasyonu bir miktar ötelediklerini fakat şu anda bir hazırlık içerisinde olduklarını ifade etti. Bakan Dinçer, rotasyonun uygulanacağını, kariyer basamakları konusunda ise Eğitim Bir-Sen'in dile getirdiği endişelerin yaşanmaması için çalışma yapacaklarını belirterek, “Bu konuda kaygıları anlıyoruz, öğretmenlerin motivasyonunu bozmayacak bir düzenleme olması için gereğini yapacağız” dedi. Yeni öğretmen alımı konusunda, kamuda 2013 için öngörülen personel alımında tahsis edilen kadro sayısının mevcut bütçe imkânları doğrultusunda planlandığını dile getiren Dinçer, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitimin kalitesine etki edecek bütün yatırımlar öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizi memnun eder. Personel alımı şimdiye kadar en çok Milli Eğitim Bakanlığı'nda olmuştur.”
Son Güncelleme: Pazar, 25 Kasım 2012 09:50
Gösterim: 1599
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı taslak rapora göre, okullardaki törenlerin darbeye zemin hazırladığı gerekçesiyle değiştirilmesi ön görülüyor.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun antidemokratik süreçlere ilişkin hazırladığı rapor taslağında, ilk ve orta öğretimdeki tören olgusuna ciddi eleştirilerde bulunuldu.
Raporda, öğrencilerin sıraya girme, bayrak törenleri ve and içme törenlerinde askeri terminolojinin kullanıldığına işaret edildi ve “Rahatlar, hazır ollarla ve andımızın okunmasıyla süslenen militer komutlar ve bu olgu, askeri darbeler karşısında gösterilen atalete hizmet etmektedir. Bu tarzın mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir.” denildi.
Raporda, toplumun darbelere karşı gerekli tepkiyi ortaya koymadığı bu tablonun da darbe düşüncesinde olanları teşvik ettiği belirtildi. “Siyasetin sadece sandıkta icra edilen fasılalı bir süreç olduğu noktasındaki kanaat değişmedikçe; halk, yönetime daha çok katılmadıkça; demokrasiyi kesintiye uğratan müdahaleler karşısında göstermesi gereken refleksleri kazanamayacaktır canadianviagras.net.” denildi. Bu reflekslerin kazanılamamasında gençlerin ilk ve ortaöğretimdeki yetiştirilme tarzının önemli olduğu vurgulandı. Raporda, şu tespitlerde bulunuldu: “Türk eğitim sisteminin ayrılmaz bir boyutu olan tören olgusunun militarizmi besleyen yönlerine dikkat çekmek gerekiyor. Öğrencilerin özellikle ilk ve orta öğretimdeki sıraya girme, bayrak törenleri, and içme gibi törenlerde, hep askeri terminolojinin kullanılması; rahatlar, hazır ollarla ve andımızın okunmasıyla süslenen militer komutlar ilk kez Dr. Reşit Galip’in maarif vekilliğinde uygulamaya sokulmuştur ve bu olgu askeri darbeler karşısında gösterilen atalete hizmet etmektedir. Mevcut yönetmelikler değiştirilerek militarizme hizmet edecek törenlerden kaçınılmalı; askeri talimleri, yanaşık düzenleri andıran merasimler sivilleştirilmelidir.” Raporda, harp okullarındaki müfredatın da askerlerin ‘darbeci’ olarak yetişmesine neden olan etkenlerden biri olduğu belirtildi.
Darbe Komisyonu suç duyurusunda bulunmayacak
Bu arada TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 2 Mayıs’ta başladıkları çalışmalarına bin 200 sayfayı geçen kapsamlı raporuyla son noktayı koyacak. Raporun ilk kısmını bizzat kaleme alan Komisyon Başkanı Nimet Baş, duygusal değerlendirmelerin de yer aldığı bir giriş yazdı. Raporun, sonuç ve öneriler bölümünde MGK’nın kaldırılması başta olmak üzere 25 civarında ana öneri yer alırken, çok gizli nitelikteki 187 bilgi ve belgenin rapora konulmayacağı öğrenildi. Süren davalar dikkate alınarak raporda, doğrudan ‘isim’ belirtilerek suçlamalara yer verilmeyecek. Komisyon hiç kimse için suç duyurusunda bulunmayacak. Raporda, ‘Vatana ihanet dışında bir suçla yargılanması mümkün olmadığı’ için 28 Şubat sürecinin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yönelik eleştiri ve tespitler dile getirilecek. Son rötuşların ardından rapor, önümüzdeki salı günü TBMM Başkanlığı’na sunulacak.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı taslak rapora göre, okullardaki törenlerin darbeye zemin hazırladığı gerekçesiyle değiştirilmesi ön görülüyor.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun antidemokratik süreçlere ilişkin hazırladığı rapor taslağında, ilk ve orta öğretimdeki tören olgusuna ciddi eleştirilerde bulunuldu.
Raporda, öğrencilerin sıraya girme, bayrak törenleri ve and içme törenlerinde askeri terminolojinin kullanıldığına işaret edildi ve “Rahatlar, hazır ollarla ve andımızın okunmasıyla süslenen militer komutlar ve bu olgu, askeri darbeler karşısında gösterilen atalete hizmet etmektedir. Bu tarzın mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir.” denildi.
Raporda, toplumun darbelere karşı gerekli tepkiyi ortaya koymadığı bu tablonun da darbe düşüncesinde olanları teşvik ettiği belirtildi. “Siyasetin sadece sandıkta icra edilen fasılalı bir süreç olduğu noktasındaki kanaat değişmedikçe; halk, yönetime daha çok katılmadıkça; demokrasiyi kesintiye uğratan müdahaleler karşısında göstermesi gereken refleksleri kazanamayacaktır canadianviagras.net.” denildi. Bu reflekslerin kazanılamamasında gençlerin ilk ve ortaöğretimdeki yetiştirilme tarzının önemli olduğu vurgulandı. Raporda, şu tespitlerde bulunuldu: “Türk eğitim sisteminin ayrılmaz bir boyutu olan tören olgusunun militarizmi besleyen yönlerine dikkat çekmek gerekiyor. Öğrencilerin özellikle ilk ve orta öğretimdeki sıraya girme, bayrak törenleri, and içme gibi törenlerde, hep askeri terminolojinin kullanılması; rahatlar, hazır ollarla ve andımızın okunmasıyla süslenen militer komutlar ilk kez Dr. Reşit Galip’in maarif vekilliğinde uygulamaya sokulmuştur ve bu olgu askeri darbeler karşısında gösterilen atalete hizmet etmektedir. Mevcut yönetmelikler değiştirilerek militarizme hizmet edecek törenlerden kaçınılmalı; askeri talimleri, yanaşık düzenleri andıran merasimler sivilleştirilmelidir.” Raporda, harp okullarındaki müfredatın da askerlerin ‘darbeci’ olarak yetişmesine neden olan etkenlerden biri olduğu belirtildi.
Darbe Komisyonu suç duyurusunda bulunmayacak
Bu arada TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 2 Mayıs’ta başladıkları çalışmalarına bin 200 sayfayı geçen kapsamlı raporuyla son noktayı koyacak. Raporun ilk kısmını bizzat kaleme alan Komisyon Başkanı Nimet Baş, duygusal değerlendirmelerin de yer aldığı bir giriş yazdı. Raporun, sonuç ve öneriler bölümünde MGK’nın kaldırılması başta olmak üzere 25 civarında ana öneri yer alırken, çok gizli nitelikteki 187 bilgi ve belgenin rapora konulmayacağı öğrenildi. Süren davalar dikkate alınarak raporda, doğrudan ‘isim’ belirtilerek suçlamalara yer verilmeyecek. Komisyon hiç kimse için suç duyurusunda bulunmayacak. Raporda, ‘Vatana ihanet dışında bir suçla yargılanması mümkün olmadığı’ için 28 Şubat sürecinin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yönelik eleştiri ve tespitler dile getirilecek. Son rötuşların ardından rapor, önümüzdeki salı günü TBMM Başkanlığı’na sunulacak.
(zaman)
Son Güncelleme: Cuma, 23 Kasım 2012 14:31
Gösterim: 2183