Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
YÖK, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine karar verdi
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine karar verdi.
YÖK 24 Temmuz 2013'de aldığı kararla, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların da "mühendis unvanını" kullanabileceklerine karar vermiş ancak Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün bu kararı alırken Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) görüşünü almadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurmuştu.
Bunun üzerine, Danıştay'ın karar gerekçesi doğrultusunda konuyu 27 Haziran'da görüşen ÜAK, "Teknoloji Fakültesi mezunlarının unvanlarının mühendislik fakültesi mezunları ile eşdeğer olduğuna ve mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine" karar verdi. Buna istinaden Yükseköğretim Yürütme Kurulu da 8 Temmuz'da yaptığı toplantıda "Teknoloji Fakültesi mezunu mühendisler ile diğer mühendislik fakültesi mezunu mühendislerin yetki ve unvanlarının eşdeğer olduğuna ve mühendislik unvanlarını kullanacaklarına" dair yeni bir karar aldı.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunulan Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Özçatalbaş, teknoloji fakültelerinin, 2 yılı aşan bir çalışmanın eseri olarak 2009'da Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu anımsattı.
Hazırlık sürecinde, Türkiye'deki sektörün, sektör temsilcisi odaların, birliklerin ve bilimsel kurulların görüşlerinin alındığını ve sektörün ihtiyaç duyduğu mühendis profilinin ortaya konulduğunu belirten Özçaltalbaş, daha sonra bu nitelikte mühendis yetiştiren dünyanın gelişmiş ülkelerindeki benzerleri dikkate alınarak, ABET kriterleri ve Bologna sürecine uygun müfredat programları hazırlandığını kaydetti.
Özçatalbaş, teknoloji fakültelerinin kuruluşunda, becerisi yüksek, tasarlayabilme ve aynı zamanda üretebilme bilgi ve kabiliyetine sahip mühendis yetiştirmek ile bu donanımla mezun olan mühendislerden isteyenlere öğretmenlik formasyonu aldırarak teknik öğretmen olabilme imkanı sunmanın amaçlandığını söyledi.
Bu yıl ilk mezunlarını veren teknoloji fakültelerinde, uygulama ağırlıklı mühendislik eğitimi süreci sonunda, mezunların 3 ay endüstri stajı ve aynı zamanda 4 ay boyunca özenle seçilmiş fabrikalarda iş yeri eğitimi yaptıklarını ifade eten Özçatalbaş, mühendislerinin büyük kısmının bu işletmelerden iş teklifi aldığını vurguladı.
Teknoloji fakültelerinin kuruluşunun hukuki varlığı ve mezunlarının mühendislik hakları konusunun tartışılamaz bir gerçek olduğunu dile getiren Özçatalbaş, bu fakültelerin Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduğunu ve mühendislik bölümlerinin YÖK oluru ile mevzuata uygun şekilde oluşturulduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de adı mühendislik fakültesi olmayan ancak mühendislik bölümleri bulunan, inşaat, makine ve maden fakültesi gibi fakültelerin bulunduğunu aktaran Özçatalbaş, teknoloji fakülteleri de dahil bu fakültelerdeki mühendislik bölümlerini başarı ile tamamlayanlara mühendis diploması ve ünvanından başka bir diploma verilemeyeceğini dile getirdi.
Adayların içi rahat olsun
Teknoloji fakültesine mühendis unvanı verilmesine ilişkin YÖK kararının bazı çevrelerce mahkemeye taşındığını anımsatan Özçatalbaş, bu süreçte yapılan haberlerin fakültelerin tercih edecek adaylarda bazı tereddütler oluşturduğunu ve giriş puanlarının düşmesine sebep olduğunu aktardı.
Özçatalbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, teknoloji fakültesi mezunu mühendislerimiz ve fakültemize kayıt yaptıracak mühendis adaylarımızın içleri rahat olsun. Biz onlara bir mühendislik programını başarı ile tamamladıklarını gösteren ve mühendislik unvanlarını belirten diploma verdik ve veriyoruz. Çünkü bize kayıt yaptıran öğrenciler, teknoloji fakültesinde bir mühendislik programını kazanıyor ve bu mühendislik programının gereklerini yerine getiriyorsa sonuçta diploma almaya da hak kazanıyor demektir. Adaylar konu ile ilgili detaylı bilgileri üniversitemizin web sayfasından veya teknoloji fakültesi web sayfasında bulabilir. Açılan davaların hepsi teknoloji fakültelerinin ve mezunlarının lehine sonuçlanmıştır. Son olarak Danıştay 8. Dairesi, 24 Temmuz'da alınan YÖK kararının, alınış şekli bakımından usule aykırılık buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı sonrası ÜAK ve YÖK yeni bir karar aldı. Bu kararla ile yürütmeyi durdurma kararının gerekçesi ortadan kalktı. Bu fakülte mezunumühendisler ile ilgili son ve nihai karar budur. Artık adaylar gönül rahatlığıyla teknoloji fakültelerini tercih edebilirler. Çünkü, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanlara mühendislik unvanı verilecek."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine karar verdi
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine karar verdi.
YÖK 24 Temmuz 2013'de aldığı kararla, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanların da "mühendis unvanını" kullanabileceklerine karar vermiş ancak Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün bu kararı alırken Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) görüşünü almadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurmuştu.
Bunun üzerine, Danıştay'ın karar gerekçesi doğrultusunda konuyu 27 Haziran'da görüşen ÜAK, "Teknoloji Fakültesi mezunlarının unvanlarının mühendislik fakültesi mezunları ile eşdeğer olduğuna ve mühendislik unvanlarını kullanabileceklerine" karar verdi. Buna istinaden Yükseköğretim Yürütme Kurulu da 8 Temmuz'da yaptığı toplantıda "Teknoloji Fakültesi mezunu mühendisler ile diğer mühendislik fakültesi mezunu mühendislerin yetki ve unvanlarının eşdeğer olduğuna ve mühendislik unvanlarını kullanacaklarına" dair yeni bir karar aldı.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunulan Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Özçatalbaş, teknoloji fakültelerinin, 2 yılı aşan bir çalışmanın eseri olarak 2009'da Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu anımsattı.
Hazırlık sürecinde, Türkiye'deki sektörün, sektör temsilcisi odaların, birliklerin ve bilimsel kurulların görüşlerinin alındığını ve sektörün ihtiyaç duyduğu mühendis profilinin ortaya konulduğunu belirten Özçaltalbaş, daha sonra bu nitelikte mühendis yetiştiren dünyanın gelişmiş ülkelerindeki benzerleri dikkate alınarak, ABET kriterleri ve Bologna sürecine uygun müfredat programları hazırlandığını kaydetti.
Özçatalbaş, teknoloji fakültelerinin kuruluşunda, becerisi yüksek, tasarlayabilme ve aynı zamanda üretebilme bilgi ve kabiliyetine sahip mühendis yetiştirmek ile bu donanımla mezun olan mühendislerden isteyenlere öğretmenlik formasyonu aldırarak teknik öğretmen olabilme imkanı sunmanın amaçlandığını söyledi.
Bu yıl ilk mezunlarını veren teknoloji fakültelerinde, uygulama ağırlıklı mühendislik eğitimi süreci sonunda, mezunların 3 ay endüstri stajı ve aynı zamanda 4 ay boyunca özenle seçilmiş fabrikalarda iş yeri eğitimi yaptıklarını ifade eten Özçatalbaş, mühendislerinin büyük kısmının bu işletmelerden iş teklifi aldığını vurguladı.
Teknoloji fakültelerinin kuruluşunun hukuki varlığı ve mezunlarının mühendislik hakları konusunun tartışılamaz bir gerçek olduğunu dile getiren Özçatalbaş, bu fakültelerin Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduğunu ve mühendislik bölümlerinin YÖK oluru ile mevzuata uygun şekilde oluşturulduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de adı mühendislik fakültesi olmayan ancak mühendislik bölümleri bulunan, inşaat, makine ve maden fakültesi gibi fakültelerin bulunduğunu aktaran Özçatalbaş, teknoloji fakülteleri de dahil bu fakültelerdeki mühendislik bölümlerini başarı ile tamamlayanlara mühendis diploması ve ünvanından başka bir diploma verilemeyeceğini dile getirdi.
Adayların içi rahat olsun
Teknoloji fakültesine mühendis unvanı verilmesine ilişkin YÖK kararının bazı çevrelerce mahkemeye taşındığını anımsatan Özçatalbaş, bu süreçte yapılan haberlerin fakültelerin tercih edecek adaylarda bazı tereddütler oluşturduğunu ve giriş puanlarının düşmesine sebep olduğunu aktardı.
Özçatalbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, teknoloji fakültesi mezunu mühendislerimiz ve fakültemize kayıt yaptıracak mühendis adaylarımızın içleri rahat olsun. Biz onlara bir mühendislik programını başarı ile tamamladıklarını gösteren ve mühendislik unvanlarını belirten diploma verdik ve veriyoruz. Çünkü bize kayıt yaptıran öğrenciler, teknoloji fakültesinde bir mühendislik programını kazanıyor ve bu mühendislik programının gereklerini yerine getiriyorsa sonuçta diploma almaya da hak kazanıyor demektir. Adaylar konu ile ilgili detaylı bilgileri üniversitemizin web sayfasından veya teknoloji fakültesi web sayfasında bulabilir. Açılan davaların hepsi teknoloji fakültelerinin ve mezunlarının lehine sonuçlanmıştır. Son olarak Danıştay 8. Dairesi, 24 Temmuz'da alınan YÖK kararının, alınış şekli bakımından usule aykırılık buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı sonrası ÜAK ve YÖK yeni bir karar aldı. Bu kararla ile yürütmeyi durdurma kararının gerekçesi ortadan kalktı. Bu fakülte mezunumühendisler ile ilgili son ve nihai karar budur. Artık adaylar gönül rahatlığıyla teknoloji fakültelerini tercih edebilirler. Çünkü, teknoloji fakültelerinin mühendislik programlarından mezun olanlara mühendislik unvanı verilecek."
Son Güncelleme: Cuma, 11 Temmuz 2014 13:04
Gösterim: 1860
2014’ün en girişimci ve yenilikçi üniversitesi 83,09 puanla ODTÜ seçildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin 2014 yılında en girişimci ve yenilikçi üniversitesinin, 83,09 puanla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) olduğunu bildirdi.
Işık, TÜBİTAK'ta düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin en girişimci ve en yenilikçi ilk 50 üniversitesinin sıralandığı 2014 yılı TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksini açıkladı.
Işık, "Bu yılın birincisi 83,09 puanla ODTÜ oldu" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ta düzenlenen ve 2014 yılına ilişkin TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksini açıkladığı basın toplantısında, kaliteli insan kaynağının her ülke için çok önemli olduğunu anlattı.
Önceki Bakan Nihat Ergün zamanında açıklanmaya başlanan endeksi çok önemsediklerini belirten Işık, "Bu endekste üniversitelerin başarısı, üniversiteler açısından da prestij haline geldi" diye konuştu.
Üniversitelerin kaliteli eğitim vermeleri ya da yüksek puanlarla öğrenci kabul etmelerinin tercih edilmeleri açısından tek başına yeterli olmadığını anlatan Işık, üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik altyapılarının güçlü olmasının da bu anlamda önemli olduğunu belirtti.
Endeksin üniversitelerin eğitim kalitesini veya en iyi üniversiteyi belirlemediğine işaret eden Işık, "Bu, tamamen girişimci ve yenilikçi üniversite endeksidir. Özellikle bu endeksle girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasını, böylece girişimcilik ekosisteminin gelişmesini hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Birinciliği ODTÜ elde etti
Geçen yıl 136 olan değerlendirmeye alınan üniversite sayısının bu yıl 144'e çıktığını anlatan Işık, bünyesinde 50'den az akademisyen bulunan üniversitelerin endekse dahil edilmediğini ifade etti. 6 aylık çalışmanın ardından sıralamanın belli olduğunu bildiren Işık, "Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi yine birincilik Orta Doğu Teknik Üniversitesinin. Üniversitemizi tebrik ediyorum" diye konuştu.
Sıralamada ikinciliği yine Sabancı Üniversitesinin aldığını açıklayan Işık, geçen yıl 4. sırada yer alan Boğaziçi Üniversitesinin bu yıl 3. sıraya yerleştiğini söyledi.
Puanların daha da yükselmesi dileğinde bulunan Işık, Anadolu'daki üniversitelerin de kendi yapılanmalarını "girişimci ve yenilikçi üniversite" anlayışına göre revize etmesi ve endekste daha üst sıralara yerleşmesi gerektiğini ifade etti.
Temel bilimleri seçen üniversite adaylarına verilecek burslar
Üniversite tercihlerinin bugün başladığını anımsatan Işık, en fazla üzerinde durdukları noktalardan bir tanesinin temel bilimlerin üniversite eğitimindeki rolü olduğunu dile getirdi.
Işık, TÜBİTAK'ın ilk kez bu yıl temel bilimleri tercih eden ilk 5 bin öğrenciye ayda 2 bin lira ve 12 ay süreyle karşılıksız burs vereceğini anımsattı.
İkinci 5 bin öğrenci dilimi için bu tutarın bin lira olduğunu anlatan Işık, "Burada bir adım daha atıldı. Çift ana dal programında ana dallardan bir tanesini temel bilimlerden seçen öğrencilere ayda 750 lira burs vereceğiz. Örneğin tıp fakültesini tercih eden bir öğrenci, ikinci ana dal olarak biyolojiyi tercih ederse ayda 750 lira burs alacak" dedi.
2014 yılına ilişkin TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sıralamasında ilk 10'a giren üniversiteler şöyle:
Üniversite Endeks puanı
------------------------------------- ------------------------
1 - Orta Doğu Teknik Üniversitesi 83,09
2 - Sabancı Üniversitesi 81,44
3 - Boğaziçi Üniversitesi 76,34
4 - İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi 74,96
5 - Koç Üniversitesi 73,59
6 - Özyeğin Üniversitesi 73,06
7 - İstanbul Teknik Üniversitesi 72,42
8 - TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 69,26
9 - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 67,83
10 - Selçuk Üniversitesi 59,58
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
2014’ün en girişimci ve yenilikçi üniversitesi 83,09 puanla ODTÜ seçildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin 2014 yılında en girişimci ve yenilikçi üniversitesinin, 83,09 puanla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) olduğunu bildirdi.
Işık, TÜBİTAK'ta düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin en girişimci ve en yenilikçi ilk 50 üniversitesinin sıralandığı 2014 yılı TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksini açıkladı.
Işık, "Bu yılın birincisi 83,09 puanla ODTÜ oldu" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ta düzenlenen ve 2014 yılına ilişkin TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksini açıkladığı basın toplantısında, kaliteli insan kaynağının her ülke için çok önemli olduğunu anlattı.
Önceki Bakan Nihat Ergün zamanında açıklanmaya başlanan endeksi çok önemsediklerini belirten Işık, "Bu endekste üniversitelerin başarısı, üniversiteler açısından da prestij haline geldi" diye konuştu.
Üniversitelerin kaliteli eğitim vermeleri ya da yüksek puanlarla öğrenci kabul etmelerinin tercih edilmeleri açısından tek başına yeterli olmadığını anlatan Işık, üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik altyapılarının güçlü olmasının da bu anlamda önemli olduğunu belirtti.
Endeksin üniversitelerin eğitim kalitesini veya en iyi üniversiteyi belirlemediğine işaret eden Işık, "Bu, tamamen girişimci ve yenilikçi üniversite endeksidir. Özellikle bu endeksle girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasını, böylece girişimcilik ekosisteminin gelişmesini hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Birinciliği ODTÜ elde etti
Geçen yıl 136 olan değerlendirmeye alınan üniversite sayısının bu yıl 144'e çıktığını anlatan Işık, bünyesinde 50'den az akademisyen bulunan üniversitelerin endekse dahil edilmediğini ifade etti. 6 aylık çalışmanın ardından sıralamanın belli olduğunu bildiren Işık, "Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi yine birincilik Orta Doğu Teknik Üniversitesinin. Üniversitemizi tebrik ediyorum" diye konuştu.
Sıralamada ikinciliği yine Sabancı Üniversitesinin aldığını açıklayan Işık, geçen yıl 4. sırada yer alan Boğaziçi Üniversitesinin bu yıl 3. sıraya yerleştiğini söyledi.
Puanların daha da yükselmesi dileğinde bulunan Işık, Anadolu'daki üniversitelerin de kendi yapılanmalarını "girişimci ve yenilikçi üniversite" anlayışına göre revize etmesi ve endekste daha üst sıralara yerleşmesi gerektiğini ifade etti.
Temel bilimleri seçen üniversite adaylarına verilecek burslar
Üniversite tercihlerinin bugün başladığını anımsatan Işık, en fazla üzerinde durdukları noktalardan bir tanesinin temel bilimlerin üniversite eğitimindeki rolü olduğunu dile getirdi.
Işık, TÜBİTAK'ın ilk kez bu yıl temel bilimleri tercih eden ilk 5 bin öğrenciye ayda 2 bin lira ve 12 ay süreyle karşılıksız burs vereceğini anımsattı.
İkinci 5 bin öğrenci dilimi için bu tutarın bin lira olduğunu anlatan Işık, "Burada bir adım daha atıldı. Çift ana dal programında ana dallardan bir tanesini temel bilimlerden seçen öğrencilere ayda 750 lira burs vereceğiz. Örneğin tıp fakültesini tercih eden bir öğrenci, ikinci ana dal olarak biyolojiyi tercih ederse ayda 750 lira burs alacak" dedi.
2014 yılına ilişkin TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sıralamasında ilk 10'a giren üniversiteler şöyle:
Üniversite Endeks puanı
------------------------------------- ------------------------
1 - Orta Doğu Teknik Üniversitesi 83,09
2 - Sabancı Üniversitesi 81,44
3 - Boğaziçi Üniversitesi 76,34
4 - İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi 74,96
5 - Koç Üniversitesi 73,59
6 - Özyeğin Üniversitesi 73,06
7 - İstanbul Teknik Üniversitesi 72,42
8 - TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 69,26
9 - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 67,83
10 - Selçuk Üniversitesi 59,58
Son Güncelleme: Cuma, 04 Temmuz 2014 12:39
Gösterim: 1932
Eğitim dünyasında önemli bir el değiştirme daha gerçekleşti. Kavram MYO’nun mütevelli heyetinde değişikliğe gidildi.
Üniversiteler tercih dönemine hazırlanırken eğitim dünyasının önemli markaları arasında yer alan Kavram Meslek Yüksekokulu’nun el değiştirdiği öğrenildi.
Büyük bir vakıf üniversitesinin Kavram Meslek Yüksekokulu’nun yönetimini devraldığı, Kavram MYO'nun Mütevelli Heyet Başkanlığına Bora Gündüzyeli’nin getirildiği, Kavram MYO Kurucusu Bahattin Durmuş’un ise yönetimde kaldığı bilgisine ulaşıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Eğitim dünyasında önemli bir el değiştirme daha gerçekleşti. Kavram MYO’nun mütevelli heyetinde değişikliğe gidildi.
Üniversiteler tercih dönemine hazırlanırken eğitim dünyasının önemli markaları arasında yer alan Kavram Meslek Yüksekokulu’nun el değiştirdiği öğrenildi.
Büyük bir vakıf üniversitesinin Kavram Meslek Yüksekokulu’nun yönetimini devraldığı, Kavram MYO'nun Mütevelli Heyet Başkanlığına Bora Gündüzyeli’nin getirildiği, Kavram MYO Kurucusu Bahattin Durmuş’un ise yönetimde kaldığı bilgisine ulaşıldı.
Son Güncelleme: Perşembe, 26 Haziran 2014 12:40
Gösterim: 2031
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu'nun, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanlığı'na atandığı bildirildi.
ADÜ Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 223. Üniversitelerarası Kurul Toplantı'sında atama kararının alındığı belirtildi.
Açıklamada, Rektör Birincioğlu'nun 1 Ağustos 2014 itibariyle ÜAK Başkanlığı'nı yürütmeye başlayacağına işaret edilerek, "Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu'nun ÜAK Başkanlığı'na atanmasının, üniversitemiz ve akademik camiaya hayırlı olmasını dileriz" ifadeleri kullanıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu'nun, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanlığı'na atandığı bildirildi.
ADÜ Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 223. Üniversitelerarası Kurul Toplantı'sında atama kararının alındığı belirtildi.
Açıklamada, Rektör Birincioğlu'nun 1 Ağustos 2014 itibariyle ÜAK Başkanlığı'nı yürütmeye başlayacağına işaret edilerek, "Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu'nun ÜAK Başkanlığı'na atanmasının, üniversitemiz ve akademik camiaya hayırlı olmasını dileriz" ifadeleri kullanıldı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Haziran 2014 16:04
Gösterim: 1332
Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu'nun ortak komisyonu her yıl Kıbrıs'taki üniversiteleri denetime tabi tutacak.
Milli Eğitim Bakanlığı ile KKTC Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2009'da imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC hukukuna göre kurulmuş olan üniversitelerin karşılıklı tanınmasına dair milletlerarası anlaşmanın uygulamasına dönük olarak YÖK ile KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) arasında protokol imzalandı.
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, imza töreninde yaptığı konuşmada, YÖK olarak KKTC ile her zaman yakın işbirliği içinde bulunduklarını belirterek, Kıbrıs Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK'ın onayından geçen bütün üniversitelerin, ÖSYM'nin kataloğunda yer aldığını, Kıbrıs'ın Türkiye'den ve diğer ülkelerden uluslararası öğrenci kabul ettiğini söyledi.
Kıbrıs'taki yükseköğretim sisteminin her geçen gün büyüdüğünü belirten Çetinsaya, hem Türkiye'den giden öğrenciler hem yurtdışından giden öğrencilerin sayısının arttığını dile getirdi.
Bu durumun kendilerini sevindirdiğini anlatan Çetinsaya, işbirliği içerisinde kalite çıtasının daha da yükseltilmesini istediklerini söyledi.
2009'da imzalanan uluslararası anlaşmanın da çizdiği çerçeve içerisinde yeni uygulamaların hayata geçirileceğini anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Bu aşamalardan biri de YÖK Denetleme Kurulu'nun devlet ve vakıf üniversitelerinde yaptığı denetimleri, Kıbrıs'taki üniversitelere de genişletiyoruz. Bu hem Kıbrıs'taki üniversitelerin kalitesinin artmasına hem Türkiye ile olan ilişkilerin daha da gelişmesine katkı verecektir. Buna yönelik ön uygulamamızda YÖKSİS'e KKTC'deki üniversitelerin de dahil edilmesi. Çalışmalar başladı. Önümüzdeki aylarda çalışmalar tamamlandığında, ÖSYM kataloğunda bulunan KKTC'deki bütün üniversiteler, YÖKSİS veri bankasında yer alacak. Böylece daha şeffaf, daha hesap verilebilir ama daha kaliteli bir yükseköğretimin önünü açmış olacağız."
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş da KKTC'nin yüksek öğretimi için tarihi bir gün olduğuna işaret ederek, KKTC'nin 300 bin nüfusu bulunduğu, bunun yaklaşık 65 bininin öğrenci olduğunu dile getirdi.
Kıbrıs'taki 11 üniversitenin 9'unun öğrenci aldığını belirten Gökçekuş, buraya gelen öğrencilerin yaklaşık yüzde 60'ının anavatan Türkiye'den, yüzde 20'den fazlasının da 116 farklı ülkeden geldiğini kaydetti.
Kıbrıs'taki öğrencilerin yaklaşık yüzde 80'nin ülke dışında geldiğinin vurgulayan Gökçekuş, "Tüm hükümetler ve Türkiye hep üniversite adası Kıbrıs olgusunu işledi. En geçerli akçemiz üniversitelerimiz. Geleceğimizi inşa edeceğimiz en büyük unsur da üniversiteler. Üniversitelerin, her yıl Türkiye'dekiler gibi düzenli olarak YÖK ve YÖDAK Ortak komisyonu tarafından denetlenmesi kaliteyi ve güvenilirliği artıracak" şeklinde konuştu.
YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlyas Doğan ise Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun, 40 yılı aşkın süredir edindiği tecrübesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki üniversitelerin denetimini üstlendiğini belirterek, 'Türkiye'de hem devlet hem vakıf üniversiteleri denetimleri sırasında edindiğimiz bilgi ve tecrübelerimizi Kıbrıs'taki üniversitelerimize aktarmaya çalışacağız. Üniversitelerimizin eğitim kalitesinin yükselmesi için birikimlerimizi kendilerine sunacağız. Denetimlerin amacına uygun icra edilmesi halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gerçekten bir üniversite adasına dönüşeceğini, önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Protokol ile KKTC'deki üniversitelerin Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve YÖDAK tarafından yıllık olağan denetime tabi tutulması öngörülüyor. Protokolün uygulanmaya başlanması ile Türkiye'de doğrudan geçerli olan KKTC'deki üniversitelerin diplomaları ve gerçekleşen eğitim kapasitesi konusunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin verdiği eğitim kalitesi garantörlüğünün de daha güçlü bir şekilde sağlanması planlanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu'nun ortak komisyonu her yıl Kıbrıs'taki üniversiteleri denetime tabi tutacak.
Milli Eğitim Bakanlığı ile KKTC Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2009'da imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC hukukuna göre kurulmuş olan üniversitelerin karşılıklı tanınmasına dair milletlerarası anlaşmanın uygulamasına dönük olarak YÖK ile KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) arasında protokol imzalandı.
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, imza töreninde yaptığı konuşmada, YÖK olarak KKTC ile her zaman yakın işbirliği içinde bulunduklarını belirterek, Kıbrıs Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK'ın onayından geçen bütün üniversitelerin, ÖSYM'nin kataloğunda yer aldığını, Kıbrıs'ın Türkiye'den ve diğer ülkelerden uluslararası öğrenci kabul ettiğini söyledi.
Kıbrıs'taki yükseköğretim sisteminin her geçen gün büyüdüğünü belirten Çetinsaya, hem Türkiye'den giden öğrenciler hem yurtdışından giden öğrencilerin sayısının arttığını dile getirdi.
Bu durumun kendilerini sevindirdiğini anlatan Çetinsaya, işbirliği içerisinde kalite çıtasının daha da yükseltilmesini istediklerini söyledi.
2009'da imzalanan uluslararası anlaşmanın da çizdiği çerçeve içerisinde yeni uygulamaların hayata geçirileceğini anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Bu aşamalardan biri de YÖK Denetleme Kurulu'nun devlet ve vakıf üniversitelerinde yaptığı denetimleri, Kıbrıs'taki üniversitelere de genişletiyoruz. Bu hem Kıbrıs'taki üniversitelerin kalitesinin artmasına hem Türkiye ile olan ilişkilerin daha da gelişmesine katkı verecektir. Buna yönelik ön uygulamamızda YÖKSİS'e KKTC'deki üniversitelerin de dahil edilmesi. Çalışmalar başladı. Önümüzdeki aylarda çalışmalar tamamlandığında, ÖSYM kataloğunda bulunan KKTC'deki bütün üniversiteler, YÖKSİS veri bankasında yer alacak. Böylece daha şeffaf, daha hesap verilebilir ama daha kaliteli bir yükseköğretimin önünü açmış olacağız."
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş da KKTC'nin yüksek öğretimi için tarihi bir gün olduğuna işaret ederek, KKTC'nin 300 bin nüfusu bulunduğu, bunun yaklaşık 65 bininin öğrenci olduğunu dile getirdi.
Kıbrıs'taki 11 üniversitenin 9'unun öğrenci aldığını belirten Gökçekuş, buraya gelen öğrencilerin yaklaşık yüzde 60'ının anavatan Türkiye'den, yüzde 20'den fazlasının da 116 farklı ülkeden geldiğini kaydetti.
Kıbrıs'taki öğrencilerin yaklaşık yüzde 80'nin ülke dışında geldiğinin vurgulayan Gökçekuş, "Tüm hükümetler ve Türkiye hep üniversite adası Kıbrıs olgusunu işledi. En geçerli akçemiz üniversitelerimiz. Geleceğimizi inşa edeceğimiz en büyük unsur da üniversiteler. Üniversitelerin, her yıl Türkiye'dekiler gibi düzenli olarak YÖK ve YÖDAK Ortak komisyonu tarafından denetlenmesi kaliteyi ve güvenilirliği artıracak" şeklinde konuştu.
YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlyas Doğan ise Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun, 40 yılı aşkın süredir edindiği tecrübesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki üniversitelerin denetimini üstlendiğini belirterek, 'Türkiye'de hem devlet hem vakıf üniversiteleri denetimleri sırasında edindiğimiz bilgi ve tecrübelerimizi Kıbrıs'taki üniversitelerimize aktarmaya çalışacağız. Üniversitelerimizin eğitim kalitesinin yükselmesi için birikimlerimizi kendilerine sunacağız. Denetimlerin amacına uygun icra edilmesi halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gerçekten bir üniversite adasına dönüşeceğini, önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Protokol ile KKTC'deki üniversitelerin Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve YÖDAK tarafından yıllık olağan denetime tabi tutulması öngörülüyor. Protokolün uygulanmaya başlanması ile Türkiye'de doğrudan geçerli olan KKTC'deki üniversitelerin diplomaları ve gerçekleşen eğitim kapasitesi konusunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin verdiği eğitim kalitesi garantörlüğünün de daha güçlü bir şekilde sağlanması planlanıyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Haziran 2014 13:44
Gösterim: 1672