Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığınca, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası kapatılan özel ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerden resmi okullara geçmek isteyenlerin nakilleri, 30 Eylül 2016'ya kadar yapılacak.

 

mebMEB, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan özel ilköğretim ve özel ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin resmi eğitim kurumlarına geçiş yapmalarına yönelik düzenlemeyi illere gönderdi.
Buna göre, kapatılan özel ilköğretim ve özel ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin devlet okullarına nakilleri, 2015-2016 eğitim öğretim yılı ile sınırlı olamak üzere 30 Eylül'e kadar yapılacak. Bu kapsamda, resmi ilkokul, ortaokul/imam-hatip ortaokullarına geçmek isteyenlerin nakilleri, velisinin başvurusu üzerine ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak gitmek istedikleri resmi okullar tarafından yapılacak.
Resmi ortaöğretim kurumlarına geçmek isteyen öğrencilerin nakilleri de nakil olunacak okulun taban puan şartını taşımak kaydıyla normal nakil sürecindeki boş kontenjanları etkilemeden, açık kontenjan şartı aranmadan aynı tür liselere, nakil gitmek istediği yerin il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonu tarafından e-okul sistemi üzerinden alınacak.

 

> Kapatılan okulların nakil süreci belli oldu

Milli Eğitim Bakanlığınca, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası kapatılan özel ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerden resmi okullara geçmek isteyenlerin nakilleri, 30 Eylül 2016'ya kadar yapılacak.

 

mebMEB, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan özel ilköğretim ve özel ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin resmi eğitim kurumlarına geçiş yapmalarına yönelik düzenlemeyi illere gönderdi.
Buna göre, kapatılan özel ilköğretim ve özel ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin devlet okullarına nakilleri, 2015-2016 eğitim öğretim yılı ile sınırlı olamak üzere 30 Eylül'e kadar yapılacak. Bu kapsamda, resmi ilkokul, ortaokul/imam-hatip ortaokullarına geçmek isteyenlerin nakilleri, velisinin başvurusu üzerine ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak gitmek istedikleri resmi okullar tarafından yapılacak.
Resmi ortaöğretim kurumlarına geçmek isteyen öğrencilerin nakilleri de nakil olunacak okulun taban puan şartını taşımak kaydıyla normal nakil sürecindeki boş kontenjanları etkilemeden, açık kontenjan şartı aranmadan aynı tür liselere, nakil gitmek istediği yerin il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonu tarafından e-okul sistemi üzerinden alınacak.

 

Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2016 18:23

Gösterim: 1695

FETÖ'nün darbe girişimine karşı Türk halkının duruşunu anlatan animasyon, sosyal medyada beğeni kazandı.

 

darbe_animasyonFETÖ'nün darbe girişiminin yapıldığı gece yaşananları dünyaya duyurmak isteyen animasyonu hazırlayan Hulusi Sağır, çalışmasıyla sosyal medyada büyük beğeni topladı. Sağır, animasyonu eşiyle yaptıklarını söyledi. Darbe girişimini dünyaya duyurmak istediklerini dile getiren Sağır, "Darbe girişimi oldu ve inanlar bunu engellemek için canlarını feda etti. Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz de eşimle bu konuda ne yapabiliriz diye düşündük. Amacımız o gece neler olduğunu insanlara anlatıp, o mesajı dünyaya duyurmaktı." dedi.
Animasyonun konusunun darbe girişimi olduğunu ifade eden Sağır, "Animasyonda bir tank, karşısında Türk bayrağı ile duran vatandaşa ateş ediyor. Her ateş edişinde darbe karşıtlarının sayısı artıyor. Ardından tank kaçmaya çalışıyor ve vatandaşlar tankı ele geçiriyor. Animasyonun konusu, FETÖ'nün Türk halkını yenemeyeceğidir." ifadesini kullandı.
Animasyonu hazırladıktan sonra sosyal medyada paylaştığını anlatan Sağır, ardından herkesin paylaşmaya başladığına dikkati çekti.
Kısa sürede çok sayıda kişinin animasyonunu beğenip paylaştığını vurgulayan Sağır, "Kısa sürede milyonlarca kişi beğendi, paylaştı. Hazırladığımız animasyonun bu kadar sevilmesi, beni çok mutlu etti. Çok güzel yorumlar aldık, bunlar da bize gurur verdi. Bu işten para kazanmak gibi bir amacımız yok. İnsanlar yaşananları görsün, yeter." değerlendirmesinde bulundu.
Sağır, çalışmasının isminin "Darbe Gecesini En İyi Anlatan Animasyon" olduğunu kaydetti.


> Darbe karşıtı animasyona büyük ilgi

FETÖ'nün darbe girişimine karşı Türk halkının duruşunu anlatan animasyon, sosyal medyada beğeni kazandı.

 

darbe_animasyonFETÖ'nün darbe girişiminin yapıldığı gece yaşananları dünyaya duyurmak isteyen animasyonu hazırlayan Hulusi Sağır, çalışmasıyla sosyal medyada büyük beğeni topladı. Sağır, animasyonu eşiyle yaptıklarını söyledi. Darbe girişimini dünyaya duyurmak istediklerini dile getiren Sağır, "Darbe girişimi oldu ve inanlar bunu engellemek için canlarını feda etti. Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz de eşimle bu konuda ne yapabiliriz diye düşündük. Amacımız o gece neler olduğunu insanlara anlatıp, o mesajı dünyaya duyurmaktı." dedi.
Animasyonun konusunun darbe girişimi olduğunu ifade eden Sağır, "Animasyonda bir tank, karşısında Türk bayrağı ile duran vatandaşa ateş ediyor. Her ateş edişinde darbe karşıtlarının sayısı artıyor. Ardından tank kaçmaya çalışıyor ve vatandaşlar tankı ele geçiriyor. Animasyonun konusu, FETÖ'nün Türk halkını yenemeyeceğidir." ifadesini kullandı.
Animasyonu hazırladıktan sonra sosyal medyada paylaştığını anlatan Sağır, ardından herkesin paylaşmaya başladığına dikkati çekti.
Kısa sürede çok sayıda kişinin animasyonunu beğenip paylaştığını vurgulayan Sağır, "Kısa sürede milyonlarca kişi beğendi, paylaştı. Hazırladığımız animasyonun bu kadar sevilmesi, beni çok mutlu etti. Çok güzel yorumlar aldık, bunlar da bize gurur verdi. Bu işten para kazanmak gibi bir amacımız yok. İnsanlar yaşananları görsün, yeter." değerlendirmesinde bulundu.
Sağır, çalışmasının isminin "Darbe Gecesini En İyi Anlatan Animasyon" olduğunu kaydetti.


Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2016 17:14

Gösterim: 944

Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, cenaze töreniyle ilgi açıklama yaptı. 

Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, cenaze töreniyle ilgi açıklama yaptı. Üniversitemiz Tarih Bölümü Kurucusu, Prof.Dr.Halil İnalcık’ın vefati nedeniyle, 27 Temmuz 2016 Çarşamba günü saat 10:00’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Çoğrafya Fakültesi’nde yapılacak törenin ardından, saat 11.30’da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde bir anma etkinliği düzenlenecektir.
Cenaze aynı gün Bilkent Doğramacızade Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrası Istanbul’a nakledilecek ve 28 Temmuz 2016 Perşembe günü Istanbul Karacaahmet Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip defnedilecektir.

> Hocaların hocası İnalcık'ın cenaze töreni 28 Temmuz'da

Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, cenaze töreniyle ilgi açıklama yaptı. 

Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, cenaze töreniyle ilgi açıklama yaptı. Üniversitemiz Tarih Bölümü Kurucusu, Prof.Dr.Halil İnalcık’ın vefati nedeniyle, 27 Temmuz 2016 Çarşamba günü saat 10:00’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Çoğrafya Fakültesi’nde yapılacak törenin ardından, saat 11.30’da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde bir anma etkinliği düzenlenecektir.
Cenaze aynı gün Bilkent Doğramacızade Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrası Istanbul’a nakledilecek ve 28 Temmuz 2016 Perşembe günü Istanbul Karacaahmet Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip defnedilecektir.

Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2016 15:16

Gösterim: 1325

Diyarbakır'da Gülen Cemaati'nin okullarından biri olan Nil Koleji'nin "Eğitimin Gülen Yüzü" yazılı tabelası, "Eğitimin Ak Yüzü" olarak değiştirildi...

egitimDiyarbakır'da Gülen Cemaati'ne ait olduğu iddiasıyla devlet tarafından el konulan okullardan biri olan Nil Koleji'nin "Eğitimin Gülen Yüzü" yazılı tabelası, "Eğitimin Ak Yüzü"olarak değiştirildi.
DİHA'nın haberine göre Darbe girişiminin ardından el konulan Fethullah Gülen Cemaati'ne ait yüzlerce okuldan biri de Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki Nil Koleji oldu.
Dün yapılan operasyon ile okul müdürü ve 30'a yakın çalışanın gözaltına alındığı kolejin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine alınmasının ardından okulun ilçenin girişinde yer alan reklam tabelası da yetkililer tarafından değiştirildi.

'GÜLEN' YERİNE 'AK' GELDİ
Okulun tabelasının değiştirilmesiyle dikkat çeken bir ayrıntı ortaya çıktı. Nil Koleji yazan tabelanın alt kısmında daha önce slogan olarak kullanılan "Eğitimin Gülen Yüzü" ifadesi yer alıyordu.
Ancak bu ifadenin yer aldığı tabela indirilerek yerine daha önce "Nil Koleji" yazan kısma"Herkes İçin Eğitim" yazısı, "Eğitimin Gülen Yüzü" ifadesinin yer aldığı kısma ise "Eğitimin Ak Yüzü" ifadesi yazıldı.

Kaynak: odatv

 
> Eğitimin 'Gülen' yüzü değişti

Diyarbakır'da Gülen Cemaati'nin okullarından biri olan Nil Koleji'nin "Eğitimin Gülen Yüzü" yazılı tabelası, "Eğitimin Ak Yüzü" olarak değiştirildi...

egitimDiyarbakır'da Gülen Cemaati'ne ait olduğu iddiasıyla devlet tarafından el konulan okullardan biri olan Nil Koleji'nin "Eğitimin Gülen Yüzü" yazılı tabelası, "Eğitimin Ak Yüzü"olarak değiştirildi.
DİHA'nın haberine göre Darbe girişiminin ardından el konulan Fethullah Gülen Cemaati'ne ait yüzlerce okuldan biri de Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki Nil Koleji oldu.
Dün yapılan operasyon ile okul müdürü ve 30'a yakın çalışanın gözaltına alındığı kolejin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine alınmasının ardından okulun ilçenin girişinde yer alan reklam tabelası da yetkililer tarafından değiştirildi.

'GÜLEN' YERİNE 'AK' GELDİ
Okulun tabelasının değiştirilmesiyle dikkat çeken bir ayrıntı ortaya çıktı. Nil Koleji yazan tabelanın alt kısmında daha önce slogan olarak kullanılan "Eğitimin Gülen Yüzü" ifadesi yer alıyordu.
Ancak bu ifadenin yer aldığı tabela indirilerek yerine daha önce "Nil Koleji" yazan kısma"Herkes İçin Eğitim" yazısı, "Eğitimin Gülen Yüzü" ifadesinin yer aldığı kısma ise "Eğitimin Ak Yüzü" ifadesi yazıldı.

Kaynak: odatv

 

Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2016 16:05

Gösterim: 1324

FETÖ üyelerince insan kaynakları departmanı gibi kullanıldığı ileri sürülen Bursa İş, Kariyer, Eğitim Merkezi Derneği soruşturmasına dair iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi.

 

feto_darbeBursa'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerince devlet kurumlarına kendi elemanlarını yerleştirmek amacıyla kurulduğu ve insan kaynakları (İK) departmanı gibi kullanıldığı ileri sürülenBursa İş, Kariyer, Eğitim Merkezi Derneğine yönelik soruşturmayla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.
Geçen yıl temmuz ayında başlatılan operasyonlarda örgütün Bursa yapılanması yöneticileri ile adliye çalışanlarının yakalandığı, 9'u tutuklu 93 sanığın yargılandığı Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla ilgili iddianamede, FETÖ'nün ne şekilde yapılandığı, kendi adamlarını nasıl işe yerleştirdiğiyle ilgili çarpıcı detaylar yer aldı.

 

"Albümlere baktırılarak evlendiriyorlar"
Soruşturmanın Uludağ Üniversitesi son sınıf öğrencisi olan ve örgüt içinde yer aldığı belirtilen kişinin ihbarı üzerine başlatıldığı belirtilen iddianamede şunlar kaydedildi: "Benim gibi son sınıf öğrencileriyle cemaatin öğrenci abisi olan, 'Semih' kod adını kullanan şahıs ilgilenir. Bu şahıs, benim gibi son sınıf öğrencileriyle mülakat yaparak devlet dairelerine yerleştirilmeye uygun olup olmadığımıza karar verir. Bu şahsın eşi olan 'Esra' isimli şahıs da cemaatin evlilik işlerine bakar. Yani cemaat mensubu bekar erkek ve kızları birbiriyle tanıştırıp evlenmelerini sağlar. Hatta bu kadında cemaat mensubu kadın ve erkeklere ait albüm bile var. Semih ismini kullanan kişi, devlet dairesine yerleştirdiği cemaat mensubu şahısların bilgilerini kendinde bulunan dizüstü bilgisayarda tutar. Benim de bunların bir kısmını görme imkanım oldu. Hatta beni de bu bilgisayara kayıt etti. Bu bilgisayarı da evinde ya da evinin bodrumunda sakladığını öğrendim. Vatandaşlık namına bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum."
İddianamede, örgüt mensuplarının evliliklerinin bir üst imam tarafından ayarlandığı, örgütten çıkmak isteyen kişilerin eşleri ve çocuklarının örgüt talimatıyla kendilerinden uzaklaştırıldığı vurgulandı.

 

Gülen'in konuşmaları da iddianamede yer aldı

 

Örgüt elebaşı Gülen'in daha önceki yıllarda kameraya çekilen konuşmasının çözümü de iddianameye konuldu.

 

Gülen'in konuşmasına ilişkin iddianamede yer alan bazı cümleleri şöyle:

 

"Belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri zamana kadar bu şekilde hizmet etmeleri şart ve zaruri. Böyle bir dönemde tam özünüzü bulacağınız, kıvama geleceğiniz ana kadar, dünyayı sırtınıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağınız ana kadar, o kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacak ana kadar, Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar, her adım erken sayılır. Avukat da kiralayacaksınız, hakim de kiralayacaksınız. Hayati bütün birimlere çocuklarınızı yönlendirin, mülkiyede olun, adliyede olun, emniyette olun, askeriyede olun, göklerde, denizin dibinde olun, bu sızma olmaz. Bunlarla insan karalanmamalı."

 

İşe girişte başvuru yapacakların dikkat etmesi gerekenler
İddianamede, örgütün, elemanlarına işe yerleştirme aşamasında yapacakları başvuru sırasında dikkat etmeleri gerekenlerle ilgili sunumlara da geniş yer verildi.
Buna göre, işe giriş başvurusu yapacak örgüt üyelerine verilen "Başvuru sırasında dikkat" başlıklı sunumlarda şu uyarılar yer aldı:
"Sosyal medya üyelikleri kesinlikle kapatılmalı, 'Ben birşey yazmıyorum.' denmemeli. Arkadaşlarından bile tespit yapılıyor, kapatılması gerekiyor.
Görüşmek için bizim kurumlar ve evler gibi yerlere ziyaretler gerçekleştirirken hiçbir şekilde cep telefonu gibi teknolojik sinyal veren aletler taşınmamalı, getirilmemeli.

 

Aday ve 1. derece akrabası adına her türlü abonelik iptal edilmeli, ev veya iş yerine yayın gelmemeli.
Çok sayıda kişinin bir araya geldiği toplantılara katılmamalı.

 

Cep telefonlarından hizmet kurumlarına SMS dahi gönderilmemeli, telefon irtibatı olmamalı, kullanılması gerekiyorsa bazı programlar üzerinden görüşülmeli.
Kullandığımız araçların plakaları üzerinden ve benzin istasyonlarından sürekli kontrol altında tutuldukları unutulmamalı (Petrol ofisi sıkıntılı).
Kredi kartı harcamalarının takip altında olduğu bilinmeli, hizmetsel harcamaların ve hizmet kurumlarından yapılan harcamalar nakit olarak yapılmalı.
Referans ve arkadaş olarak bakkal, muhtar, öğretmen, esnaf yazılabilir. Kurumdan referans yazılmamalı. Üniversite hocaları, asker, emniyet referans yazılmamalı.
Telefon irtibatlarına her şekilde dikkat edilmesi gerekiyor. 'TİB, artık bize bağlı olduğu için görüşmeleri dinleyelim' diye karar alındı.
Başvurunun hemen öncesinde telefon hattı alınmamalı, aksi halde geriye dönük hatlar kontrol ediliyor.
Üniversite mezuniyeti eski olanlar, devlet yurtlarında kaldıklarını beyan edebilirler, geriye dönük 5 yıllık KYK kaydı tutuluyor. İmar geçmiş, kentsel dönüşüme uğramış, öğrencilerin çokça yaşadığı yerlerde takip yapılamaz, buralar beyan edilebilir.
Dershane kurs bölümüne hizmet kuruluşu kesinlikle yazılmamalı. Başka dershane yazılmalı.
Sağlık problemi varsa söylenmemeli."

 

Her bir çalışanın adı ve TC numaraları şifreli
Örgütün, başta adliye olmak üzere devlet kurumlarına yerleştirdiği binlerce kişinin her birinin adı ve TC numaralarını içeren bilgilerinin değişik şifreleme yöntemiyle saklandığı vurgulanan iddianamede, örgüt liderlerinin "kod" isimler kullanarak yapının deşifre ve tespitinin engellenmeye çalışıldığına işaret edildi. İşe yerleştirilen ya da sırada bekleyen örgüt üyelerinin isimleri ve TC numaralarını şifrelendirirken oluşturulan tabloda her bir numaraya, "tamsayılar, ışın ve açı, çokgenler, bölünebilme, çarpanlara ayırma, eşitlik ve denklem, kesirler, oran orantı, ölçme, olasılık" ismi verildiği belirlendi.

 

"Mevcut düzeni değiştirmek için harekete geçme amacında oldukları..."
"Ülkemizde kurulu bulunan tüm anayasal müesseselere, örgütsel amaçlarını ve anayasal düzeni değiştirebileceklerine kanaat getirdikleri en doğru zamana kadar örgütsel aidiyetlerini gizlemek suretiyle nüfuz etmenin en temel strateji ve en doğru zaman geldiğinde de mevcut düzeni değiştirmek için harekete geçme amacında oldukları ve bu amaca ulaşmak için de her yol ve yöntemin mubah ilan edildiği açık bir şekilde anlaşılmaktadır." denilen iddianamede, maaşlarını devlet kurumlarından, talimatlarını Fetullah Gülen'den alan ve anayasal kurumlar içinde devlet görünümlü paralel bir terör örgütü oluşturulduğu vurgulandı.

 

"İhtiyaç sahibi öğrencilere yardım" finans kaynağı olmuş
162 sayfalık iddianamede Gülen örgütünün, sistemin tüm kılcal damarlarına kendi mensuplarını yerleştirip devlet içinde devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif sistem kurmayı hedeflediği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Ekonomik güç olmadan mücadelenin zor olacağı değerlendirildiğinden ekonomik yapılanmaya önem verilmiş, örgüte gelir kaynağı olarak finansal kurumlar, vakıflar, dershaneler, hastaneler başta olmak üzere birçok şirket kurulmuştur. Şirketlerin temelde gelir kaynağını örgüt üyelerinden toplanan aidatlar oluşturmakla birlikte örgüt üyesi olan ya da örgüte sempati duyan iş adamlarından toplanan himmet paraları da finans gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. 'Altın nesil' yetiştirme söylemiyle 'ihtiyaç sahibi öğrencilere yardım' adı altında toplanan para ve yardımlar, finans kaynağı haline getirilmiştir."
İddianamede, örgüt üyelerinin çoğunluğunun TSK ve emniyet gibi kurumlara sızdığından, silah taşıma yetkisine sahip ve gerektiğinde bu silahları kullanabilen kişiler olması nedeniyle, talimatlarını Gülen'den alan bu silahlı gücün artık bağlı olduğu devlet hiyerarşisinin dışına çıkıp kendi içinde bir organizasyon oluşturduğu göz önüne alındığında, bu kişilerin bağlı olduğu örgütün silahlı gücü kabul edilmesi, dolayısıyla FETÖ'nün silahlı bir terör örgütü olarak bilinmesi gerektiği vurgulandı.


> Üniversite öğrencileriyle nasıl ilgilendikleri ortaya çıktı

FETÖ üyelerince insan kaynakları departmanı gibi kullanıldığı ileri sürülen Bursa İş, Kariyer, Eğitim Merkezi Derneği soruşturmasına dair iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi.

 

feto_darbeBursa'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerince devlet kurumlarına kendi elemanlarını yerleştirmek amacıyla kurulduğu ve insan kaynakları (İK) departmanı gibi kullanıldığı ileri sürülenBursa İş, Kariyer, Eğitim Merkezi Derneğine yönelik soruşturmayla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.
Geçen yıl temmuz ayında başlatılan operasyonlarda örgütün Bursa yapılanması yöneticileri ile adliye çalışanlarının yakalandığı, 9'u tutuklu 93 sanığın yargılandığı Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla ilgili iddianamede, FETÖ'nün ne şekilde yapılandığı, kendi adamlarını nasıl işe yerleştirdiğiyle ilgili çarpıcı detaylar yer aldı.

 

"Albümlere baktırılarak evlendiriyorlar"
Soruşturmanın Uludağ Üniversitesi son sınıf öğrencisi olan ve örgüt içinde yer aldığı belirtilen kişinin ihbarı üzerine başlatıldığı belirtilen iddianamede şunlar kaydedildi: "Benim gibi son sınıf öğrencileriyle cemaatin öğrenci abisi olan, 'Semih' kod adını kullanan şahıs ilgilenir. Bu şahıs, benim gibi son sınıf öğrencileriyle mülakat yaparak devlet dairelerine yerleştirilmeye uygun olup olmadığımıza karar verir. Bu şahsın eşi olan 'Esra' isimli şahıs da cemaatin evlilik işlerine bakar. Yani cemaat mensubu bekar erkek ve kızları birbiriyle tanıştırıp evlenmelerini sağlar. Hatta bu kadında cemaat mensubu kadın ve erkeklere ait albüm bile var. Semih ismini kullanan kişi, devlet dairesine yerleştirdiği cemaat mensubu şahısların bilgilerini kendinde bulunan dizüstü bilgisayarda tutar. Benim de bunların bir kısmını görme imkanım oldu. Hatta beni de bu bilgisayara kayıt etti. Bu bilgisayarı da evinde ya da evinin bodrumunda sakladığını öğrendim. Vatandaşlık namına bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum."
İddianamede, örgüt mensuplarının evliliklerinin bir üst imam tarafından ayarlandığı, örgütten çıkmak isteyen kişilerin eşleri ve çocuklarının örgüt talimatıyla kendilerinden uzaklaştırıldığı vurgulandı.

 

Gülen'in konuşmaları da iddianamede yer aldı

 

Örgüt elebaşı Gülen'in daha önceki yıllarda kameraya çekilen konuşmasının çözümü de iddianameye konuldu.

 

Gülen'in konuşmasına ilişkin iddianamede yer alan bazı cümleleri şöyle:

 

"Belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri zamana kadar bu şekilde hizmet etmeleri şart ve zaruri. Böyle bir dönemde tam özünüzü bulacağınız, kıvama geleceğiniz ana kadar, dünyayı sırtınıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağınız ana kadar, o kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacak ana kadar, Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar, her adım erken sayılır. Avukat da kiralayacaksınız, hakim de kiralayacaksınız. Hayati bütün birimlere çocuklarınızı yönlendirin, mülkiyede olun, adliyede olun, emniyette olun, askeriyede olun, göklerde, denizin dibinde olun, bu sızma olmaz. Bunlarla insan karalanmamalı."

 

İşe girişte başvuru yapacakların dikkat etmesi gerekenler
İddianamede, örgütün, elemanlarına işe yerleştirme aşamasında yapacakları başvuru sırasında dikkat etmeleri gerekenlerle ilgili sunumlara da geniş yer verildi.
Buna göre, işe giriş başvurusu yapacak örgüt üyelerine verilen "Başvuru sırasında dikkat" başlıklı sunumlarda şu uyarılar yer aldı:
"Sosyal medya üyelikleri kesinlikle kapatılmalı, 'Ben birşey yazmıyorum.' denmemeli. Arkadaşlarından bile tespit yapılıyor, kapatılması gerekiyor.
Görüşmek için bizim kurumlar ve evler gibi yerlere ziyaretler gerçekleştirirken hiçbir şekilde cep telefonu gibi teknolojik sinyal veren aletler taşınmamalı, getirilmemeli.

 

Aday ve 1. derece akrabası adına her türlü abonelik iptal edilmeli, ev veya iş yerine yayın gelmemeli.
Çok sayıda kişinin bir araya geldiği toplantılara katılmamalı.

 

Cep telefonlarından hizmet kurumlarına SMS dahi gönderilmemeli, telefon irtibatı olmamalı, kullanılması gerekiyorsa bazı programlar üzerinden görüşülmeli.
Kullandığımız araçların plakaları üzerinden ve benzin istasyonlarından sürekli kontrol altında tutuldukları unutulmamalı (Petrol ofisi sıkıntılı).
Kredi kartı harcamalarının takip altında olduğu bilinmeli, hizmetsel harcamaların ve hizmet kurumlarından yapılan harcamalar nakit olarak yapılmalı.
Referans ve arkadaş olarak bakkal, muhtar, öğretmen, esnaf yazılabilir. Kurumdan referans yazılmamalı. Üniversite hocaları, asker, emniyet referans yazılmamalı.
Telefon irtibatlarına her şekilde dikkat edilmesi gerekiyor. 'TİB, artık bize bağlı olduğu için görüşmeleri dinleyelim' diye karar alındı.
Başvurunun hemen öncesinde telefon hattı alınmamalı, aksi halde geriye dönük hatlar kontrol ediliyor.
Üniversite mezuniyeti eski olanlar, devlet yurtlarında kaldıklarını beyan edebilirler, geriye dönük 5 yıllık KYK kaydı tutuluyor. İmar geçmiş, kentsel dönüşüme uğramış, öğrencilerin çokça yaşadığı yerlerde takip yapılamaz, buralar beyan edilebilir.
Dershane kurs bölümüne hizmet kuruluşu kesinlikle yazılmamalı. Başka dershane yazılmalı.
Sağlık problemi varsa söylenmemeli."

 

Her bir çalışanın adı ve TC numaraları şifreli
Örgütün, başta adliye olmak üzere devlet kurumlarına yerleştirdiği binlerce kişinin her birinin adı ve TC numaralarını içeren bilgilerinin değişik şifreleme yöntemiyle saklandığı vurgulanan iddianamede, örgüt liderlerinin "kod" isimler kullanarak yapının deşifre ve tespitinin engellenmeye çalışıldığına işaret edildi. İşe yerleştirilen ya da sırada bekleyen örgüt üyelerinin isimleri ve TC numaralarını şifrelendirirken oluşturulan tabloda her bir numaraya, "tamsayılar, ışın ve açı, çokgenler, bölünebilme, çarpanlara ayırma, eşitlik ve denklem, kesirler, oran orantı, ölçme, olasılık" ismi verildiği belirlendi.

 

"Mevcut düzeni değiştirmek için harekete geçme amacında oldukları..."
"Ülkemizde kurulu bulunan tüm anayasal müesseselere, örgütsel amaçlarını ve anayasal düzeni değiştirebileceklerine kanaat getirdikleri en doğru zamana kadar örgütsel aidiyetlerini gizlemek suretiyle nüfuz etmenin en temel strateji ve en doğru zaman geldiğinde de mevcut düzeni değiştirmek için harekete geçme amacında oldukları ve bu amaca ulaşmak için de her yol ve yöntemin mubah ilan edildiği açık bir şekilde anlaşılmaktadır." denilen iddianamede, maaşlarını devlet kurumlarından, talimatlarını Fetullah Gülen'den alan ve anayasal kurumlar içinde devlet görünümlü paralel bir terör örgütü oluşturulduğu vurgulandı.

 

"İhtiyaç sahibi öğrencilere yardım" finans kaynağı olmuş
162 sayfalık iddianamede Gülen örgütünün, sistemin tüm kılcal damarlarına kendi mensuplarını yerleştirip devlet içinde devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif sistem kurmayı hedeflediği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Ekonomik güç olmadan mücadelenin zor olacağı değerlendirildiğinden ekonomik yapılanmaya önem verilmiş, örgüte gelir kaynağı olarak finansal kurumlar, vakıflar, dershaneler, hastaneler başta olmak üzere birçok şirket kurulmuştur. Şirketlerin temelde gelir kaynağını örgüt üyelerinden toplanan aidatlar oluşturmakla birlikte örgüt üyesi olan ya da örgüte sempati duyan iş adamlarından toplanan himmet paraları da finans gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. 'Altın nesil' yetiştirme söylemiyle 'ihtiyaç sahibi öğrencilere yardım' adı altında toplanan para ve yardımlar, finans kaynağı haline getirilmiştir."
İddianamede, örgüt üyelerinin çoğunluğunun TSK ve emniyet gibi kurumlara sızdığından, silah taşıma yetkisine sahip ve gerektiğinde bu silahları kullanabilen kişiler olması nedeniyle, talimatlarını Gülen'den alan bu silahlı gücün artık bağlı olduğu devlet hiyerarşisinin dışına çıkıp kendi içinde bir organizasyon oluşturduğu göz önüne alındığında, bu kişilerin bağlı olduğu örgütün silahlı gücü kabul edilmesi, dolayısıyla FETÖ'nün silahlı bir terör örgütü olarak bilinmesi gerektiği vurgulandı.


Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2016 14:53

Gösterim: 1910


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.