Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Ergin, "Temel bilimleri tercih eden öğrencilere verilecek burs kapsamını genişlettik. LYS'de ilk 25 bine giren öğrencilerimizi, ayda 2 bin liraya kadar destekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve bilimsel gelişmelere liderlik etmesinin yolunun, araştırmacı insan gücünün nitelik ve niceliğinin artırılmasından geçtiğine işaret eden Ergin, bu kapsamda temel bilimleri tercih eden öğrencilere "maaş" gibi burs verdiklerini söyledi.
TÜBİTAK Bilim Kurulu'nda aldıkları kararla temel bilimleri tercih edecek öğrencilere verilecek bursun kapsamını genişlettiklerini bildiren Ergin, "Temel bilimlere teşvikin artırılması amacıyla LYS'de ilk 25 bine giren öğrencilerimizi, ayda 2 bin liraya kadar destekliyoruz. Öğrencilerimize tercih döneminde bu durumu göz önünde bulundurmalarını öneriyorum." diye konuştu.
"İlk 5 bine, 2 bin lira"
Temel bilimler burs miktarları hakkında bilgi veren Ergin, "LYS'de, Matematik Fen (MF) puan türünde ilk 5 bin kişi arasında yer alarak; matematik, fizik, kimya, biyoloji bölümlerine yerleşenlerle Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) YGS-1 puan türünde ilk 5 bin kişi arasında yer alarak; felsefe, tarih, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, sanat tarihi, arkeoloji ve sanat tarihi, ilahiyat, Türk dili ve edebiyatı bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine aylık 2 bin lira burs verilecek." dedi. Ergin, MF puan türünde sıralamada 5 bin ile 10 bin kişi arasında yer alarak, üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşenlerle, YGS-1 puan türünde 5 bin ile 10 bin kişi arasında yer alarak; felsefe, tarih, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, sanat tarihi, arkeoloji ve sanat tarihi, ilahiyat, Türk dili ve edebiyatı bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine, aylık bin 500 lira burs sağlanacağını bildirdi.
MF puan türünde sıralamada 10 bin ile 20 bin kişi arasında yer alarak üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine de aylık bin lira burs verileceğini belirten Ergin, 20 bin ile 25 bin kişi arasında yer alarak üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine de aylık 750 lira burs verileceğini kaydetti.
Çift anadal programı da destekleniyor
Ergin, çift anadal programının da destekleneceğini ifade ederek, "İlk 10 bin kişi arasında yer alarak matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümleri haricinde bölümlere yerleşip matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerinde çift anadal programına kayıt yaptıran belirlenen sayıda örgün lisans öğrencisine aylık 750 lira aktarılacak." şeklinde konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Ergin, "Temel bilimleri tercih eden öğrencilere verilecek burs kapsamını genişlettik. LYS'de ilk 25 bine giren öğrencilerimizi, ayda 2 bin liraya kadar destekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve bilimsel gelişmelere liderlik etmesinin yolunun, araştırmacı insan gücünün nitelik ve niceliğinin artırılmasından geçtiğine işaret eden Ergin, bu kapsamda temel bilimleri tercih eden öğrencilere "maaş" gibi burs verdiklerini söyledi.
TÜBİTAK Bilim Kurulu'nda aldıkları kararla temel bilimleri tercih edecek öğrencilere verilecek bursun kapsamını genişlettiklerini bildiren Ergin, "Temel bilimlere teşvikin artırılması amacıyla LYS'de ilk 25 bine giren öğrencilerimizi, ayda 2 bin liraya kadar destekliyoruz. Öğrencilerimize tercih döneminde bu durumu göz önünde bulundurmalarını öneriyorum." diye konuştu.
"İlk 5 bine, 2 bin lira"
Temel bilimler burs miktarları hakkında bilgi veren Ergin, "LYS'de, Matematik Fen (MF) puan türünde ilk 5 bin kişi arasında yer alarak; matematik, fizik, kimya, biyoloji bölümlerine yerleşenlerle Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) YGS-1 puan türünde ilk 5 bin kişi arasında yer alarak; felsefe, tarih, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, sanat tarihi, arkeoloji ve sanat tarihi, ilahiyat, Türk dili ve edebiyatı bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine aylık 2 bin lira burs verilecek." dedi. Ergin, MF puan türünde sıralamada 5 bin ile 10 bin kişi arasında yer alarak, üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşenlerle, YGS-1 puan türünde 5 bin ile 10 bin kişi arasında yer alarak; felsefe, tarih, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, sanat tarihi, arkeoloji ve sanat tarihi, ilahiyat, Türk dili ve edebiyatı bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine, aylık bin 500 lira burs sağlanacağını bildirdi.
MF puan türünde sıralamada 10 bin ile 20 bin kişi arasında yer alarak üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine de aylık bin lira burs verileceğini belirten Ergin, 20 bin ile 25 bin kişi arasında yer alarak üniversitelerin matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerine yerleşen örgün lisans öğrencilerine de aylık 750 lira burs verileceğini kaydetti.
Çift anadal programı da destekleniyor
Ergin, çift anadal programının da destekleneceğini ifade ederek, "İlk 10 bin kişi arasında yer alarak matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümleri haricinde bölümlere yerleşip matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerinde çift anadal programına kayıt yaptıran belirlenen sayıda örgün lisans öğrencisine aylık 750 lira aktarılacak." şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: Cuma, 22 Temmuz 2016 12:07
Gösterim: 2107
Darbe girişimi kapsamında, FETÖ'yle bağlantılı olduğu iddiasıyla Yamanlar Kolejinin de aralarında bulunduğu 29 eğitim kurumunun bağlı olduğu Sema ve Şelale A.Ş'ye kayyum atandı.Yamanlar Koleji'nde, Fethullah Gülen'in, Türkiye'deyken kullandığı ve özel görüşmelerini yaptığı iddia edilen odada da arama yapıldı. Odada futbolcuların imzaladığı İnter forması da dikkat çekti.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin operasyonlarında elde ettiği bilgi ve belgeler ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı birimlerin incelemeleri sonucu FETÖ'ye eleman kazandırdığı, mali destek sağlandığı iddiaları doğrultusunda, merkezleri İzmir'de bulunan Sema AŞ ile Şelale AŞ'ye kayyum atandı.
Atanan kayyumlar, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü ekipleri nezaretinde şirketlere ve şirketlere bağlı 29 eğitim kurumuna giderek idaresini devraldı.
POLİSLER ARAMA YAPTI
29 eğitim kurumunun bağlı olduğu Sema ve Şelale AŞ'ye kayyum atanmasının ardından, görevliler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleriyle söz konusu kurumlara gitti.
GÜLEN'İN TÜRKİYE'DEYKEN KULLANDIĞI ODAYA GİRİLDİ
Bu kurumlar arasında, örgütte önemli bir yeri olduğu bildirilen Yamanlar Koleji de yer aldı. Fetullah Gülen grubuna bağlı ilk eğitim kurumu olduğu bildirilen Yamanlar Kolejinin, örgütün temellerinin atıldığı bu okula giden polisler ve kayyum heyeti, Gülen'in yurt dışına çıkmadan önce özel görüşmelerini yaptığı iddia edilen özel odasına da girdi.
İNTER FORMASI VAR
Odada camekanlı alana konulmuş iki hırkayı daha önce Gülen'in giydiği iddia ediliyor. Camekanlı sergi bölümünde çeşitli taşlardan yapılan tesbihler, içinde çeşitli yerlerden getirilmiş toprakların da bulunduğu çok sayıda gümüş kutular, kılıçlar, bazı eski milli futbolcuların formaları da yer alıyor.
Odada dikkat çeken diğer bir unsur ise beyaz "el semboller". Duvara monteli el sembollerine Kur'an-ı Kerim ile tesbihler konulmuş. Yine duvara monte, etrafı küçük yıldızlarla donanmış bir Türk bayrağı tablosunun bulunduğu odada, üzerinde terazi bulunan sütun ile heykeller, duvara monte dünya haritası ve büyük toplantı masası yer alıyor.
GÜLEN'E YEMİN İDDİASI
Yamanlar Kolejinde yetişen "seçilmiş öğrencilerin" özellikle askeri liselere yerleştirildiği, örgütle bağlarını gizli tutan bu öğrencilerin harp okullarından mezun olanlarının ardından kolejdeki özel odada Gülen'e "bağlılık yemini" ettiği ve "himmet sözü" verdiği öne sürülüyor. Yine okuldan yetişen "seçilmiş öğrencilerin" emniyet teşkilatına ve kamu kurumlarına yerleştirildiği öne sürülüyor. İzmir Yamanlar Koleji'nin temelleri 1973 yılında atılmıştı.
Kaynak: Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Darbe girişimi kapsamında, FETÖ'yle bağlantılı olduğu iddiasıyla Yamanlar Kolejinin de aralarında bulunduğu 29 eğitim kurumunun bağlı olduğu Sema ve Şelale A.Ş'ye kayyum atandı.Yamanlar Koleji'nde, Fethullah Gülen'in, Türkiye'deyken kullandığı ve özel görüşmelerini yaptığı iddia edilen odada da arama yapıldı. Odada futbolcuların imzaladığı İnter forması da dikkat çekti.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin operasyonlarında elde ettiği bilgi ve belgeler ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı birimlerin incelemeleri sonucu FETÖ'ye eleman kazandırdığı, mali destek sağlandığı iddiaları doğrultusunda, merkezleri İzmir'de bulunan Sema AŞ ile Şelale AŞ'ye kayyum atandı.
Atanan kayyumlar, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü ekipleri nezaretinde şirketlere ve şirketlere bağlı 29 eğitim kurumuna giderek idaresini devraldı.
POLİSLER ARAMA YAPTI
29 eğitim kurumunun bağlı olduğu Sema ve Şelale AŞ'ye kayyum atanmasının ardından, görevliler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleriyle söz konusu kurumlara gitti.
GÜLEN'İN TÜRKİYE'DEYKEN KULLANDIĞI ODAYA GİRİLDİ
Bu kurumlar arasında, örgütte önemli bir yeri olduğu bildirilen Yamanlar Koleji de yer aldı. Fetullah Gülen grubuna bağlı ilk eğitim kurumu olduğu bildirilen Yamanlar Kolejinin, örgütün temellerinin atıldığı bu okula giden polisler ve kayyum heyeti, Gülen'in yurt dışına çıkmadan önce özel görüşmelerini yaptığı iddia edilen özel odasına da girdi.
İNTER FORMASI VAR
Odada camekanlı alana konulmuş iki hırkayı daha önce Gülen'in giydiği iddia ediliyor. Camekanlı sergi bölümünde çeşitli taşlardan yapılan tesbihler, içinde çeşitli yerlerden getirilmiş toprakların da bulunduğu çok sayıda gümüş kutular, kılıçlar, bazı eski milli futbolcuların formaları da yer alıyor.
Odada dikkat çeken diğer bir unsur ise beyaz "el semboller". Duvara monteli el sembollerine Kur'an-ı Kerim ile tesbihler konulmuş. Yine duvara monte, etrafı küçük yıldızlarla donanmış bir Türk bayrağı tablosunun bulunduğu odada, üzerinde terazi bulunan sütun ile heykeller, duvara monte dünya haritası ve büyük toplantı masası yer alıyor.
GÜLEN'E YEMİN İDDİASI
Yamanlar Kolejinde yetişen "seçilmiş öğrencilerin" özellikle askeri liselere yerleştirildiği, örgütle bağlarını gizli tutan bu öğrencilerin harp okullarından mezun olanlarının ardından kolejdeki özel odada Gülen'e "bağlılık yemini" ettiği ve "himmet sözü" verdiği öne sürülüyor. Yine okuldan yetişen "seçilmiş öğrencilerin" emniyet teşkilatına ve kamu kurumlarına yerleştirildiği öne sürülüyor. İzmir Yamanlar Koleji'nin temelleri 1973 yılında atılmıştı.
Kaynak: Hürriyet
Son Güncelleme: Cuma, 22 Temmuz 2016 11:41
Gösterim: 1618
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 800'e yakın özel okula kapatma kararı uygulandığını, söz konusu okullardaki öğrencilerin, Milli Eğitim Bakanlığı okullarına devam edeceğini bildirdi.
Açığa alınan öğretmenlere ilişkin bir soru üzerine Tekin, Bakanlık olarak terör örgütü olduğu bilinen yapıya karşı 2013'de başlayan dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi sürecinden beri bir mücadele yürütüldüğünü anlattı. Mücadeleyi dönemin hukuki koşulları içinde yaptıklarının altını çizen Tekin, bu kapsamda görevden uzaklaştırılanların, kapatma kararı verilen okulların bulunduğuna, şimdi ise buna benzer sürecin ülke genelinde yürütüldüğüne işaret etti. FETÖ'nün darbelerle, olağan siyasal rejimlerle probleminin olduğunun bugün ortaya çıkmadığını, terörist başı Fetullah Gülen'in 12 Eylül darbesini meşru ve makbul gören açıklamalarının bilindiğini vurgulayan Tekin, aynı şekilde 28 Şubat sürecinde bu yapının siyasi rejime darbe teşebbüsünde bulunan darbecilerle ortak hareket ettiğini ifade etti.
Okullara sürekli kapatma cezası
FETÖ'nün darbe teşebbüsünden önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davada, yargı organlarıyla birlikte bu süreci yürüttüklerinin altını çizen Tekin, bu çalışma neticesinde 600 dolayında eğitim kurumunu, 250'ye yakın okulu kayyum sürecine yönelttiklerini aktardı.
Tekin, dün itibarıyla kayyuma devredilmeyen 524 özel okula sürekli kapatma cezası verildiğini belirterek, "Son olarak, başsavcılığın bu konudaki çalışmaları neticesinde 267 özel okul ile birlikte 800'e yakın özel okula kapatma kararı uyguladık. Yargı kararıyla kayyumlara devredilen okullar da ilave edildiğinde hemen hemen bu yapıya ait bütün okullar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kontrol altına alınmış olacak." bilgisini paylaştı. Tekin, bu yapıyla bağlantılı okullarda çalışan toplam 27 bin öğretmenden 21 bininin çalışma ruhsatlarının dün itibarıyla iptal edildiğini söyledi. Haklarında kapatma kararı verilen okullarla ilgili hükümetin kararları doğrultusunda karar alınacağını belirten Tekin, "Çünkü, sonuçta bu ülkenin milli servetiyle yapılmış, hayırsever katkılarıyla yapılmış okullar. Bu okulların boş kalması kimse tarafından kabul edilemez. Biz bu konuda hükümetimizin bize açacağı alanı bekleyeceğiz." diye konuştu.
Nakillerle ilgili düzenleme
Yusuf Tekin, söz konusu okullarda toplam 138 bin öğrencinin eğitim gördüğünü dile getirerek, şöyle devam etti: "Bakanlık olarak, hükümetimiz farklı bir karar verinceye kadar Milli Eğitim Bakanlığı okullarına nakilleriyle ilgili düzenlemeleri yaptık. Bu öğrenciler, MEB'in okullarına devam edecekler. İlkokul ve ortaokullara adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre öğrenci kabul ediyoruz. Bu yapıların bu okullardan, ilkokul, ortaokul, anaokulu, ana sınıflarında okuyan çocuklarımız evleri açısından adrese dayalı nüfus kayıt sistemi içerisinden kendilerine tanımladığımız okullara nakillerini yaptırabilecekler. Ortaokul öğretim kurumlarında okuyan çocuklara ise ilgili okulların taban puan koşulunu yerine getirmek şartıyla, yani nakil yapmak istediği devlet okulunun minimum taban puanını karşılamak koşuluyla, kontenjan sınırlamasına bakılmaksızın nakil hakkı tanıyacağız. Çocukları mağdur etmemek için bu anlamdaki bütün tedbirlerimizi aldık. Hiçbir çocuk, hiçbir öğrenci teröristlerin okullarına mahkum bırakılmayacaktır. Kamuoyu bu konuda tedirgin olmasın, MEB olarak bunun tedbirini aldık. Normal koşullarda yaz aylarındaki nakil dönemlerimiz aylık yapılmaktayken bu süreçteki tedirginliği aşmak, herhangi bir rahatsızlık oluşturmamak için kapatılan okullardaki öğrencilere nakil ekranları günlük olarak açılacak. Her gün nakil başvurularını yapabilecekler."
Tekin, kapatılan okullardaki öğrencilerin eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden diğer özel okullara da istemeleri halinde geçebileceklerini belirtti.
"Açığı sözleşmeli öğretmenle kapatmayı planlıyoruz"
Milli Eğitim Bakanlığına emanet edilen çocuklara kimsenin terör örgütlerinin, siyasi ideolojilerinin propagandasını yapamayacağının altını çizen Tekin, bunu engellemek için bu tür çalışmalarıyla bilinen öğretmenleri ayıklamış olacaklarını belirtti.
Bu yıl sözleşmeli öğretmen atanmasına ilişkin TBMM'de kanun tasarısı bulunduğunu dile getiren Tekin, "Eğer bu talebe hükümetimiz pozitif cevap verirse sözleşmeli öğretmen ile bu konudaki açığımızı kapatmayı planlıyoruz." dedi.
Legal sınırlar içinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine üyeliğin hukuk devletlerinde herhangi bir sıkıntı yaratmayacağını vurgulayan Tekin, ancak terör ve terörü destekleyen yapılar olarak kabul edildikten sonra, bunları destekleyen sivil toplum örgütlerinin içinde bulunan, bulunmaya devam eden, faaliyette bulunanların sendikal faaliyet yaptıklarını söylemeyeceklerini belirtti. Hukuk devletinin sınırları içinde bu konuda tedbir aldıklarını belirten Tekin, "Legal sınırlar içinde kaldığı dönemler için bu tür şeyler yapılmayabilir ama illegal faaliyetleri ortaya çıktıktan sonra terör örgütlerini destekleyen yapıların içerisinde üye olarak bulunmak, faaliyetlerine devam etmek, hukuk devletindeki vatandaşlara yakışmaz, hele bir öğretmene hiç yakışmaz. Dolayısıyla bu bizim açımızdan bir referans olarak kabul edilecektir." ifadelerini kullandı.
Tekin, daha önce ihraç edilen öğretmenlerin ve son işlemlerle açığa alınan öğretmenlerin işlerine iade süreci olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Soruşturmalar neticeleninceye kadar açığa aldığımız öğretmenlerle ilgili olarak herhangi bir iade sürecinin yaşanacağını düşünmüyorum çünkü bu konudaki referanslarımızın hukuki olduğuna inanıyoruz." dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 800'e yakın özel okula kapatma kararı uygulandığını, söz konusu okullardaki öğrencilerin, Milli Eğitim Bakanlığı okullarına devam edeceğini bildirdi.
Açığa alınan öğretmenlere ilişkin bir soru üzerine Tekin, Bakanlık olarak terör örgütü olduğu bilinen yapıya karşı 2013'de başlayan dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi sürecinden beri bir mücadele yürütüldüğünü anlattı. Mücadeleyi dönemin hukuki koşulları içinde yaptıklarının altını çizen Tekin, bu kapsamda görevden uzaklaştırılanların, kapatma kararı verilen okulların bulunduğuna, şimdi ise buna benzer sürecin ülke genelinde yürütüldüğüne işaret etti. FETÖ'nün darbelerle, olağan siyasal rejimlerle probleminin olduğunun bugün ortaya çıkmadığını, terörist başı Fetullah Gülen'in 12 Eylül darbesini meşru ve makbul gören açıklamalarının bilindiğini vurgulayan Tekin, aynı şekilde 28 Şubat sürecinde bu yapının siyasi rejime darbe teşebbüsünde bulunan darbecilerle ortak hareket ettiğini ifade etti.
Okullara sürekli kapatma cezası
FETÖ'nün darbe teşebbüsünden önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davada, yargı organlarıyla birlikte bu süreci yürüttüklerinin altını çizen Tekin, bu çalışma neticesinde 600 dolayında eğitim kurumunu, 250'ye yakın okulu kayyum sürecine yönelttiklerini aktardı.
Tekin, dün itibarıyla kayyuma devredilmeyen 524 özel okula sürekli kapatma cezası verildiğini belirterek, "Son olarak, başsavcılığın bu konudaki çalışmaları neticesinde 267 özel okul ile birlikte 800'e yakın özel okula kapatma kararı uyguladık. Yargı kararıyla kayyumlara devredilen okullar da ilave edildiğinde hemen hemen bu yapıya ait bütün okullar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kontrol altına alınmış olacak." bilgisini paylaştı. Tekin, bu yapıyla bağlantılı okullarda çalışan toplam 27 bin öğretmenden 21 bininin çalışma ruhsatlarının dün itibarıyla iptal edildiğini söyledi. Haklarında kapatma kararı verilen okullarla ilgili hükümetin kararları doğrultusunda karar alınacağını belirten Tekin, "Çünkü, sonuçta bu ülkenin milli servetiyle yapılmış, hayırsever katkılarıyla yapılmış okullar. Bu okulların boş kalması kimse tarafından kabul edilemez. Biz bu konuda hükümetimizin bize açacağı alanı bekleyeceğiz." diye konuştu.
Nakillerle ilgili düzenleme
Yusuf Tekin, söz konusu okullarda toplam 138 bin öğrencinin eğitim gördüğünü dile getirerek, şöyle devam etti: "Bakanlık olarak, hükümetimiz farklı bir karar verinceye kadar Milli Eğitim Bakanlığı okullarına nakilleriyle ilgili düzenlemeleri yaptık. Bu öğrenciler, MEB'in okullarına devam edecekler. İlkokul ve ortaokullara adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre öğrenci kabul ediyoruz. Bu yapıların bu okullardan, ilkokul, ortaokul, anaokulu, ana sınıflarında okuyan çocuklarımız evleri açısından adrese dayalı nüfus kayıt sistemi içerisinden kendilerine tanımladığımız okullara nakillerini yaptırabilecekler. Ortaokul öğretim kurumlarında okuyan çocuklara ise ilgili okulların taban puan koşulunu yerine getirmek şartıyla, yani nakil yapmak istediği devlet okulunun minimum taban puanını karşılamak koşuluyla, kontenjan sınırlamasına bakılmaksızın nakil hakkı tanıyacağız. Çocukları mağdur etmemek için bu anlamdaki bütün tedbirlerimizi aldık. Hiçbir çocuk, hiçbir öğrenci teröristlerin okullarına mahkum bırakılmayacaktır. Kamuoyu bu konuda tedirgin olmasın, MEB olarak bunun tedbirini aldık. Normal koşullarda yaz aylarındaki nakil dönemlerimiz aylık yapılmaktayken bu süreçteki tedirginliği aşmak, herhangi bir rahatsızlık oluşturmamak için kapatılan okullardaki öğrencilere nakil ekranları günlük olarak açılacak. Her gün nakil başvurularını yapabilecekler."
Tekin, kapatılan okullardaki öğrencilerin eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden diğer özel okullara da istemeleri halinde geçebileceklerini belirtti.
"Açığı sözleşmeli öğretmenle kapatmayı planlıyoruz"
Milli Eğitim Bakanlığına emanet edilen çocuklara kimsenin terör örgütlerinin, siyasi ideolojilerinin propagandasını yapamayacağının altını çizen Tekin, bunu engellemek için bu tür çalışmalarıyla bilinen öğretmenleri ayıklamış olacaklarını belirtti.
Bu yıl sözleşmeli öğretmen atanmasına ilişkin TBMM'de kanun tasarısı bulunduğunu dile getiren Tekin, "Eğer bu talebe hükümetimiz pozitif cevap verirse sözleşmeli öğretmen ile bu konudaki açığımızı kapatmayı planlıyoruz." dedi.
Legal sınırlar içinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine üyeliğin hukuk devletlerinde herhangi bir sıkıntı yaratmayacağını vurgulayan Tekin, ancak terör ve terörü destekleyen yapılar olarak kabul edildikten sonra, bunları destekleyen sivil toplum örgütlerinin içinde bulunan, bulunmaya devam eden, faaliyette bulunanların sendikal faaliyet yaptıklarını söylemeyeceklerini belirtti. Hukuk devletinin sınırları içinde bu konuda tedbir aldıklarını belirten Tekin, "Legal sınırlar içinde kaldığı dönemler için bu tür şeyler yapılmayabilir ama illegal faaliyetleri ortaya çıktıktan sonra terör örgütlerini destekleyen yapıların içerisinde üye olarak bulunmak, faaliyetlerine devam etmek, hukuk devletindeki vatandaşlara yakışmaz, hele bir öğretmene hiç yakışmaz. Dolayısıyla bu bizim açımızdan bir referans olarak kabul edilecektir." ifadelerini kullandı.
Tekin, daha önce ihraç edilen öğretmenlerin ve son işlemlerle açığa alınan öğretmenlerin işlerine iade süreci olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Soruşturmalar neticeleninceye kadar açığa aldığımız öğretmenlerle ilgili olarak herhangi bir iade sürecinin yaşanacağını düşünmüyorum çünkü bu konudaki referanslarımızın hukuki olduğuna inanıyoruz." dedi.
Son Güncelleme: Cuma, 22 Temmuz 2016 11:07
Gösterim: 1679
Ankara'nın Çubuk ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 3 özel okul mühürlendi.
Alınan bilgiye göre, FETÖ/PDY maddi destek sağladıkları ve örgütle bağlantılı oldukları belirlenen özel eğitim kurumlarına yönelik kaymakamlıkça çalışma başlatıldı.
Bu kapsamda FETÖ'yle bağlantılı olduğu iddia edilen Özel Çubuk Temel Lisesi, Ahmet Doğan İlkokulu ve Ortaokulu ile Özel Çubuk Kayı Temel Lisesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ve polis nezaretinde zabıta ekiplerince mühürlendi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara'nın Çubuk ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 3 özel okul mühürlendi.
Alınan bilgiye göre, FETÖ/PDY maddi destek sağladıkları ve örgütle bağlantılı oldukları belirlenen özel eğitim kurumlarına yönelik kaymakamlıkça çalışma başlatıldı.
Bu kapsamda FETÖ'yle bağlantılı olduğu iddia edilen Özel Çubuk Temel Lisesi, Ahmet Doğan İlkokulu ve Ortaokulu ile Özel Çubuk Kayı Temel Lisesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ve polis nezaretinde zabıta ekiplerince mühürlendi.
Son Güncelleme: Cuma, 22 Temmuz 2016 11:11
Gösterim: 1141
Türkiye, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin askıya alındığını, Avrupa Konseyi’ne resmen bildirildi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş tarafından bugün açıklanan askıya alma kararını, Türkiye’nin Avrupa Konseyi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdoğan İşcan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’a iletti.
Fransa, Ukrayna ve Türkiye askıya aldı
AİHS’nin 15. maddesi, "Taraf Devletlerin hükümetlerine, istisnai koşullarda, sözleşme kapsamındaki belirli hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüklerini geçici, kısıtlı ve denetimli bir şekilde askıya alma" imkanı sunuyor.
Şimdiye kadar 8 ülke AİHS’yi askıya aldı. Geçen yıl, Paris saldırılarından sonra Fransa, ülkenin doğusundaki gelişmeler sonrasında da Ukrayna, AİHS’ni askıya aldıklarını açıklamıştı.
AİHS’nin askıya alınması, sözleşmeye taraf ülkelerden birinin bazı durumlarda "Sözleşmedeki yükümlülüklerden bazılarını yerine getiremediği ve bu nedenle askıya aldığı anlamına geliyor. AİHS geçici olarak ve belirli bir süre askıya alınabiliyor. Sözleşmenin tüm maddeleri askıya alınamıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin askıya alındığını, Avrupa Konseyi’ne resmen bildirildi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş tarafından bugün açıklanan askıya alma kararını, Türkiye’nin Avrupa Konseyi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdoğan İşcan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’a iletti.
Fransa, Ukrayna ve Türkiye askıya aldı
AİHS’nin 15. maddesi, "Taraf Devletlerin hükümetlerine, istisnai koşullarda, sözleşme kapsamındaki belirli hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüklerini geçici, kısıtlı ve denetimli bir şekilde askıya alma" imkanı sunuyor.
Şimdiye kadar 8 ülke AİHS’yi askıya aldı. Geçen yıl, Paris saldırılarından sonra Fransa, ülkenin doğusundaki gelişmeler sonrasında da Ukrayna, AİHS’ni askıya aldıklarını açıklamıştı.
AİHS’nin askıya alınması, sözleşmeye taraf ülkelerden birinin bazı durumlarda "Sözleşmedeki yükümlülüklerden bazılarını yerine getiremediği ve bu nedenle askıya aldığı anlamına geliyor. AİHS geçici olarak ve belirli bir süre askıya alınabiliyor. Sözleşmenin tüm maddeleri askıya alınamıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 21 Temmuz 2016 18:17
Gösterim: 1112

