Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

57. Eurovision Şarkı Yarışması'nın ikinci yarı finalinde Türkiye'yi, ''Love Me Back'' adlı şarkısıyla temsil eden Can Bonomo, 26 Mayıs'ta yapılacak finalinde yarışmaya hak kazandı.

can bonomo46 ülkede yayınlanan yarışmada ülkelerden gelen oylarla ikinci yarı final grubundan finale kalan 10 ülke belirlendi.

Finale hak kazanan 10. ülkenin adı okunmadan yaklaşık 25 bin seyircinin bulunduğu Crystal Hall ''Türkiye-Türkiye'' nidalarıyla inledi.

Altın bileti Türkiye'nin almasıyla Crystal Hall, bayram yerine döndü.

Türkiye ile birlikte finale Sırbistan, Makedonya Cumhuriyeti, Malta, Ukrayna, İsveç, Estonya, Norveç, Bosna-Hersek ve Litvanya çıktı.

57. Eurovision Şarkı Yarışması'nın 26 Mayıs'ta yapılacak finalinde 1 ve 2. yarı finalden katılacak 10'ar ülke ile finale doğrudan katılan İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Almanya ve evsahibi Azerbaycan temsilcileri sahne alacak.

> Can Bonomo finalde

57. Eurovision Şarkı Yarışması'nın ikinci yarı finalinde Türkiye'yi, ''Love Me Back'' adlı şarkısıyla temsil eden Can Bonomo, 26 Mayıs'ta yapılacak finalinde yarışmaya hak kazandı.

can bonomo46 ülkede yayınlanan yarışmada ülkelerden gelen oylarla ikinci yarı final grubundan finale kalan 10 ülke belirlendi.

Finale hak kazanan 10. ülkenin adı okunmadan yaklaşık 25 bin seyircinin bulunduğu Crystal Hall ''Türkiye-Türkiye'' nidalarıyla inledi.

Altın bileti Türkiye'nin almasıyla Crystal Hall, bayram yerine döndü.

Türkiye ile birlikte finale Sırbistan, Makedonya Cumhuriyeti, Malta, Ukrayna, İsveç, Estonya, Norveç, Bosna-Hersek ve Litvanya çıktı.

57. Eurovision Şarkı Yarışması'nın 26 Mayıs'ta yapılacak finalinde 1 ve 2. yarı finalden katılacak 10'ar ülke ile finale doğrudan katılan İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Almanya ve evsahibi Azerbaycan temsilcileri sahne alacak.

Son Güncelleme: Cuma, 25 May 2012 09:08

Gösterim: 1499

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okulların açıldığı günden kapandığı güne kadar eğitim yapma sorumluluğu taşıdıklarını ifade ederek, ''Son gün, son derse kadar okullarımızda eğitim yapılmasını takip edeceğim'' dedi.

son derse kadar takip edeceğimBakan Dinçer, TOBB ETÜ'nün Öğrenci Konseyi'nce düzenlenen konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''okula devamsızlık''la ilgili sorusu üzerine Dinçer, çocukların eğitiminden ve başarısından Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu söyledi.

Bakanlık olarak okulların açıldığı ilk gün ve ilk dersten okulların kapandığı son gün ve son derse kadar eğitim yapmak, çocukların başarısını artırmak sorumluluğunu taşıdıklarına işaret eden Dinçer, ''Biz idari olarak çocuklarımızın okula devamını, öğretmenlerimizin de derslerini ısrarla takip etmelerini bekliyoruz. Eğer öğretmenlerimiz sınıfta olursa ama öğrenci bulamazlarsa eğitimi başarıyla yürütemeyiz. Bu açıdan bakıldığında ben ısrarla işin takipçisi olacağım. Son gün, son derse kadar okullarımızda eğitimin yapılmasını takip edeceğim'' diye konuştu.

Şu anda lise son sınıflarda yaklaşık 781 bin öğrencinin bulunduğunu belirten Dinçer, bu öğrencilerden yaklaşık 280 bininin dershaneye gitme imkanı olduğuna işaret etti. Dershaneye gitmeyen öğrencilerin de hakkını koruyarak eğitim yapılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Dinçer, şöyle devam etti:

''Şayet biz eğitim yapmayacak olursak bu çocuklarımız da dershaneye gitmediklerine göre bunların boş geçen zamanlarının hesabını ve bu zaman içerisinde karşı karşıya kalacakları bir sorunun sorumluluğunu kim üstlenecek- Biz bireysel olarak veya küçük grupların çıkarlarını değil tüm eğitim sistemimizin, çocuklarımızın çıkarlarını ve haklarını korumalıyız. Ben doğrusu kendimi bu anlamda sorumlu hissediyor ve bu problemin çözümü konusunda şimdiden kararlı bir şekilde gitmek istiyorum.''

> ‘Son derse kadar takip edeceğim’

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okulların açıldığı günden kapandığı güne kadar eğitim yapma sorumluluğu taşıdıklarını ifade ederek, ''Son gün, son derse kadar okullarımızda eğitim yapılmasını takip edeceğim'' dedi.

son derse kadar takip edeceğimBakan Dinçer, TOBB ETÜ'nün Öğrenci Konseyi'nce düzenlenen konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''okula devamsızlık''la ilgili sorusu üzerine Dinçer, çocukların eğitiminden ve başarısından Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu söyledi.

Bakanlık olarak okulların açıldığı ilk gün ve ilk dersten okulların kapandığı son gün ve son derse kadar eğitim yapmak, çocukların başarısını artırmak sorumluluğunu taşıdıklarına işaret eden Dinçer, ''Biz idari olarak çocuklarımızın okula devamını, öğretmenlerimizin de derslerini ısrarla takip etmelerini bekliyoruz. Eğer öğretmenlerimiz sınıfta olursa ama öğrenci bulamazlarsa eğitimi başarıyla yürütemeyiz. Bu açıdan bakıldığında ben ısrarla işin takipçisi olacağım. Son gün, son derse kadar okullarımızda eğitimin yapılmasını takip edeceğim'' diye konuştu.

Şu anda lise son sınıflarda yaklaşık 781 bin öğrencinin bulunduğunu belirten Dinçer, bu öğrencilerden yaklaşık 280 bininin dershaneye gitme imkanı olduğuna işaret etti. Dershaneye gitmeyen öğrencilerin de hakkını koruyarak eğitim yapılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Dinçer, şöyle devam etti:

''Şayet biz eğitim yapmayacak olursak bu çocuklarımız da dershaneye gitmediklerine göre bunların boş geçen zamanlarının hesabını ve bu zaman içerisinde karşı karşıya kalacakları bir sorunun sorumluluğunu kim üstlenecek- Biz bireysel olarak veya küçük grupların çıkarlarını değil tüm eğitim sistemimizin, çocuklarımızın çıkarlarını ve haklarını korumalıyız. Ben doğrusu kendimi bu anlamda sorumlu hissediyor ve bu problemin çözümü konusunda şimdiden kararlı bir şekilde gitmek istiyorum.''

Son Güncelleme: Perşembe, 24 May 2012 17:34

Gösterim: 1758

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin dün derslere girmemesiyle ilgili olarak konuştu.

ömer dinçer öğretmenleri uyardıDinçer, “Eğitimin aksamasıyla ilgili her şeyin tadında bırakılmış olması, bir hakkı duyurduktan ve kullandıktan sonra herhangi bir problem olmadan sorunun tamamlanmış olması bence önemliydi. Umarım burada kalır” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Öğrenci Konseyi’nin TOBB ETÜ Konferans Salonu’nda düzenlediği konferans öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, öğrencilerin üniversiteye giriş sınavı öncesi devamsızlık raporunun verilmediği ve doktorların ailelerden şikayet aldığı yönündeki iddiaları sorması üzerine Dinçer şunları söyledi:

“Çocuklarımızın eğitiminden ve başarısından Milli Eğitim Bakanlığı sorumlu. Dershaneler diğer bir başka kurum değil. Bu açıdan bakıldığında biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak okulların açıldığı ilk günden ve ilk dersten okulların kapandığı son gün, son derse kadar eğitim yapmak ve çocuklarımızın başarısını artırmak sorumluluğunu taşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında biz idari olarak çocuklarımızın okula devamını, öğretmenlerimizin de derslerini ısrarla takip etmelerini bekliyoruz. Eğer öğretmenlerimiz sınıfta olursa, ki öğretmenlerimiz sınıfta ve derslerini işlemek istiyorlar ama öğrenci bulamazlarsa eğitimi başarıyla yürütemeyip bu açıdan bakıldığında ben ısrarla işin takipçisi olacağım. Ve son gün son derse kadar okullarımızın eğitimin yapılmasını takip edeceğim.”

Anayasa Mahkemesi’nde olan ‘4+4+4’ düzenlemesiyle ilgili raportörün düzenlemenin reddedilmesini istediğine ilişkin soru üzerine Bakan Dinçer, “Sonucu hakkında herhangi bir fikir söylemem mümkün değil ama özellikle şunu belirtmek istiyorum; 4+4+4 ile yapılan düzenlemeler Türkiye’nin gelişmiş dünya ile arasındaki mesafeyi kapatacak ve oluşmuş stratejik açıkları ortadan kaldıracak bir düzenleme. Biz bu kanunla tüm dünya eğitim sistemine uyum sağlayan, Avrupa Yeterlilik Çerçevesi’ne imkan veren bir fırsatı yakalamış olduk. Bu açıdan bakıldığında bizler daha demokratik ve esnek bir yapıyla çocuklarımızın küresel rekabette avantaj sağlayacağı bir zemin yakalamaya çalışıyoruz. Bir fırsat için zemin oluşturmaya çalışıyoruz. Umarım bunu fark ederler ve iptali yoluna gitmezler. Beklentim bu doğrultuda ama tabii mahkemenin vereceği karar bizim hep beraber etkileneceğimiz karar olacak” diye konuştu.

Bakan Dinçer, bir soru üzerine dün memurun iş bırakma eylemine katılan öğretmenler hakkında bir soruşturma açılıp açılmayacağı konusuna değindi. Dinçer, “İşin hukuki boyutu ayrı, hukuken böyle bir grevi yapma hakları var mıydı, yok muydu tartışması ayrı bir tartışma. Ama dün zaten fikrimi beyan ettim bu konuda. Bir dikkat çekme ve sorunlarını dile getirme meselesi. Eğitimin aksamasıyla ilgili her şeyin tadında bırakılmış olması, bir hakkı duyurduktan ve kullandıktan sonra herhangi bir problem olmadan sorunun tamamlanmış olması bence önemliydi. Umarım burada kalır. Ben doğrusu öğretmenlerimizin meselelerini kamuoyuna taşıdıklarını düşünüyorum. Ve bundan sonra eğitimin aksamaması konusundaki hassasiyetlerini tekrar rica ediyorum” dedi.

> Dinçer öğretmenleri uyardı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin dün derslere girmemesiyle ilgili olarak konuştu.

ömer dinçer öğretmenleri uyardıDinçer, “Eğitimin aksamasıyla ilgili her şeyin tadında bırakılmış olması, bir hakkı duyurduktan ve kullandıktan sonra herhangi bir problem olmadan sorunun tamamlanmış olması bence önemliydi. Umarım burada kalır” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Öğrenci Konseyi’nin TOBB ETÜ Konferans Salonu’nda düzenlediği konferans öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, öğrencilerin üniversiteye giriş sınavı öncesi devamsızlık raporunun verilmediği ve doktorların ailelerden şikayet aldığı yönündeki iddiaları sorması üzerine Dinçer şunları söyledi:

“Çocuklarımızın eğitiminden ve başarısından Milli Eğitim Bakanlığı sorumlu. Dershaneler diğer bir başka kurum değil. Bu açıdan bakıldığında biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak okulların açıldığı ilk günden ve ilk dersten okulların kapandığı son gün, son derse kadar eğitim yapmak ve çocuklarımızın başarısını artırmak sorumluluğunu taşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında biz idari olarak çocuklarımızın okula devamını, öğretmenlerimizin de derslerini ısrarla takip etmelerini bekliyoruz. Eğer öğretmenlerimiz sınıfta olursa, ki öğretmenlerimiz sınıfta ve derslerini işlemek istiyorlar ama öğrenci bulamazlarsa eğitimi başarıyla yürütemeyip bu açıdan bakıldığında ben ısrarla işin takipçisi olacağım. Ve son gün son derse kadar okullarımızın eğitimin yapılmasını takip edeceğim.”

Anayasa Mahkemesi’nde olan ‘4+4+4’ düzenlemesiyle ilgili raportörün düzenlemenin reddedilmesini istediğine ilişkin soru üzerine Bakan Dinçer, “Sonucu hakkında herhangi bir fikir söylemem mümkün değil ama özellikle şunu belirtmek istiyorum; 4+4+4 ile yapılan düzenlemeler Türkiye’nin gelişmiş dünya ile arasındaki mesafeyi kapatacak ve oluşmuş stratejik açıkları ortadan kaldıracak bir düzenleme. Biz bu kanunla tüm dünya eğitim sistemine uyum sağlayan, Avrupa Yeterlilik Çerçevesi’ne imkan veren bir fırsatı yakalamış olduk. Bu açıdan bakıldığında bizler daha demokratik ve esnek bir yapıyla çocuklarımızın küresel rekabette avantaj sağlayacağı bir zemin yakalamaya çalışıyoruz. Bir fırsat için zemin oluşturmaya çalışıyoruz. Umarım bunu fark ederler ve iptali yoluna gitmezler. Beklentim bu doğrultuda ama tabii mahkemenin vereceği karar bizim hep beraber etkileneceğimiz karar olacak” diye konuştu.

Bakan Dinçer, bir soru üzerine dün memurun iş bırakma eylemine katılan öğretmenler hakkında bir soruşturma açılıp açılmayacağı konusuna değindi. Dinçer, “İşin hukuki boyutu ayrı, hukuken böyle bir grevi yapma hakları var mıydı, yok muydu tartışması ayrı bir tartışma. Ama dün zaten fikrimi beyan ettim bu konuda. Bir dikkat çekme ve sorunlarını dile getirme meselesi. Eğitimin aksamasıyla ilgili her şeyin tadında bırakılmış olması, bir hakkı duyurduktan ve kullandıktan sonra herhangi bir problem olmadan sorunun tamamlanmış olması bence önemliydi. Umarım burada kalır. Ben doğrusu öğretmenlerimizin meselelerini kamuoyuna taşıdıklarını düşünüyorum. Ve bundan sonra eğitimin aksamaması konusundaki hassasiyetlerini tekrar rica ediyorum” dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 24 May 2012 15:59

Gösterim: 1360

Maliye Bakanı Şimşek, temmuz zamlarıyla memurun ortalama maaşının 1132 dolara çıkmış olacağını söyledi.

mehmet şimşek memur maaşını açıkladıMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtlarken, memura 2012-2013'de verilecek artışların bütçeye net etkisinin, yaklaşık 4,2 milyar lira olacağını bildirdi.

Verilen yüzde 3,5+4'lük teklif ile bütçe imkanlarının çok ötesine gidildiğini vurgu yapan Şimşek, ''Ben herhangi bir artış olasılığı görmüyorum. Hakem Kurulu'nun kararına saygımız var ama Türkiye'nin seçenekleri de ortada. Ama biz şuna inanıyoruz; dünya şartlarını dikkate alırsanız, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları dikkate alırsanız ve şu 9-10 yıllık tecrübeyi dikkate alırsanız verdiğimiz teklif gerçekten çok iyi'' diye konuştu.

Ortalama 1132 dolar

Memurun devletin bütçesinden yüzde 18 pay alırken, bu payın yüzde 28'e ve son verilen artışlarla yüzde 30'a çıktığını belirten Şimşek, ''Bütçenin üçte biri memura gitti'' dedi.

Şimşek, 2002 yılında ortalama memur maaşının yaklaşık 370-380 dolara denk geldiğini, Temmuz başı itibariyle verilecek zamla birlikte, bugünkü kurlarla memur maaşının 1132 dolara çıkmış olacağını kaydetti.

Rating kuruluşlarının Türkiye'ye verdiği not

Dünyanın en büyük kredi derecelendirme kuruluşlarının 2007-2011 döneminde 3A notu verdiği birçok bankanın, firmanın, hatta ülkenin battığına dikkati çeken Şimşek, bu nedenle bu kuruluşlara birçok ülkenin güveninin sarsıldığını söyledi. Bakan Şimşek, ''S&P veya Moody's veya bir başka verdiği 3A notu 'kesinlikle batmaz' demek. A notu verdikleri ülkeler battı, iş Türkiye'ye geldiği zaman bahane çok'' eleştirisinde bulundu.

> Bakan açıkladı: Memur maaşı 1132 dolar olacak

Maliye Bakanı Şimşek, temmuz zamlarıyla memurun ortalama maaşının 1132 dolara çıkmış olacağını söyledi.

mehmet şimşek memur maaşını açıkladıMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtlarken, memura 2012-2013'de verilecek artışların bütçeye net etkisinin, yaklaşık 4,2 milyar lira olacağını bildirdi.

Verilen yüzde 3,5+4'lük teklif ile bütçe imkanlarının çok ötesine gidildiğini vurgu yapan Şimşek, ''Ben herhangi bir artış olasılığı görmüyorum. Hakem Kurulu'nun kararına saygımız var ama Türkiye'nin seçenekleri de ortada. Ama biz şuna inanıyoruz; dünya şartlarını dikkate alırsanız, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları dikkate alırsanız ve şu 9-10 yıllık tecrübeyi dikkate alırsanız verdiğimiz teklif gerçekten çok iyi'' diye konuştu.

Ortalama 1132 dolar

Memurun devletin bütçesinden yüzde 18 pay alırken, bu payın yüzde 28'e ve son verilen artışlarla yüzde 30'a çıktığını belirten Şimşek, ''Bütçenin üçte biri memura gitti'' dedi.

Şimşek, 2002 yılında ortalama memur maaşının yaklaşık 370-380 dolara denk geldiğini, Temmuz başı itibariyle verilecek zamla birlikte, bugünkü kurlarla memur maaşının 1132 dolara çıkmış olacağını kaydetti.

Rating kuruluşlarının Türkiye'ye verdiği not

Dünyanın en büyük kredi derecelendirme kuruluşlarının 2007-2011 döneminde 3A notu verdiği birçok bankanın, firmanın, hatta ülkenin battığına dikkati çeken Şimşek, bu nedenle bu kuruluşlara birçok ülkenin güveninin sarsıldığını söyledi. Bakan Şimşek, ''S&P veya Moody's veya bir başka verdiği 3A notu 'kesinlikle batmaz' demek. A notu verdikleri ülkeler battı, iş Türkiye'ye geldiği zaman bahane çok'' eleştirisinde bulundu.

Son Güncelleme: Perşembe, 24 May 2012 17:00

Gösterim: 1959

Sayıştay Başkanı Recai Akyel, memur toplu görüşmelerinde tarafların uzlaşma sağlanamayan hususlara ilişkin Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurduğunu belirterek, Kurulun, taraflarca yapılan başvuruları 5 gün içerisinde sonuçlandıracağını ve konuyla ilgili kesin kararını 29 Mayıs 2012 tarihinde vereceğini bildirdi.

toplu sözleşme hakem kurulundaAkyel, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasanın 53'üncü maddesine göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkı bulunduğunu hatırlattı. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde ise taraflara Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilme imkanı tanındığını vurgulayan Akyel, ayrıca, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının kesin olduğu ve toplu sözleşme hükmünde olacağı hükme bağlandığını ifade etti.

Kamu görevlilerinin 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere, 30 Nisan-21 Mayıs 2012 tarihleri arasında Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin taraf olarak katıldığı toplu sözleşme görüşmelerinin, üzerinde uzlaşılan ve uzlaşılamayan konuları içeren Toplantı Tutanağı imza edilerek sonuçlandırıldığını ifade eden Akyel, şunları kaydetti:

''Anayasanın ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde uzlaşma sağlanamayan hususlara ilişkin taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurmuşlardır.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu taraflarca yapılan başvuruları 5 gün içinde sonuçlandıracaktır. Bu çerçevede, ilgili taraflar dinlenecek, talepler değerlendirilecek ve kesin karar verilecektir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, çalışmalarını Devlet Personel Başkanlığı hizmet binasında sürdürecektir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, çalışma süresi boyunca (25-29 Mayıs 2012 tarihleri arasında) kamuoyuna ve basına açıklama yapmayacaktır.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, konuyla ilgili kesin kararını 29 Mayıs 2012 tarihinde verecektir.''


> Memurlar için kritik gün 29 Mayıs

Sayıştay Başkanı Recai Akyel, memur toplu görüşmelerinde tarafların uzlaşma sağlanamayan hususlara ilişkin Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurduğunu belirterek, Kurulun, taraflarca yapılan başvuruları 5 gün içerisinde sonuçlandıracağını ve konuyla ilgili kesin kararını 29 Mayıs 2012 tarihinde vereceğini bildirdi.

toplu sözleşme hakem kurulundaAkyel, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasanın 53'üncü maddesine göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkı bulunduğunu hatırlattı. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde ise taraflara Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilme imkanı tanındığını vurgulayan Akyel, ayrıca, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının kesin olduğu ve toplu sözleşme hükmünde olacağı hükme bağlandığını ifade etti.

Kamu görevlilerinin 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere, 30 Nisan-21 Mayıs 2012 tarihleri arasında Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin taraf olarak katıldığı toplu sözleşme görüşmelerinin, üzerinde uzlaşılan ve uzlaşılamayan konuları içeren Toplantı Tutanağı imza edilerek sonuçlandırıldığını ifade eden Akyel, şunları kaydetti:

''Anayasanın ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde uzlaşma sağlanamayan hususlara ilişkin taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurmuşlardır.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu taraflarca yapılan başvuruları 5 gün içinde sonuçlandıracaktır. Bu çerçevede, ilgili taraflar dinlenecek, talepler değerlendirilecek ve kesin karar verilecektir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, çalışmalarını Devlet Personel Başkanlığı hizmet binasında sürdürecektir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, çalışma süresi boyunca (25-29 Mayıs 2012 tarihleri arasında) kamuoyuna ve basına açıklama yapmayacaktır.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, konuyla ilgili kesin kararını 29 Mayıs 2012 tarihinde verecektir.''


Son Güncelleme: Perşembe, 24 May 2012 15:21

Gösterim: 1522


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.