Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YÖK Genel Kurulu, 8 devlet üniversitesi için seçilen 3'er rektör adayının isimlerini Cumhurbaşkanlığına sunarken, 11 fakülteye ise dekan atadı.

Yükseköğretim (YÖK) Genel Kurulu, 8 devlet üniversitesi için seçilen 3'er rektör adayının isimlerini Cumhurbaşkanı makamına sunarken, 11 fakülteye ise dekan atadı.

YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada; 2015 yılının 3. toplantısını yapmak üzere 5 Mart 2015'te toplanan Yükseköğretim Genel Kurulu'nun, çeşitli komisyonlar tarafından hazırlanan raporların yanı sıra bazı gündem maddelerini görüşerek karara bağladığı kaydedildi.

Buna göre, 8 devlet üniversitesinde, yapılan seçimle belirlenen 6 aday arasından, Yükseköğretim Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonucunda belirlenen 3 adayın, Cumhurbaşkanı makamına arzına karar verildi.

Söz konusu üniversiteler ile rektör adayları şöyle:

Afyon Kocatepe Üniversitesi: Prof. Dr. Mustafa Solak, Prof. Dr. Hasan Çimen ve Prof. Dr. Hakkı Yazıcı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi: Prof. Dr. Yücel Acer, Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, Prof. Dr. Sedat Laçiner

Dumlupınar Üniversitesi: Prof. Dr. Remzi Gören, Prof. Dr. Kaan Erarslan, Prof. Dr. Ali Özel

Karabük Üniversitesi: Prof. Dr. Refik Polat, Prof. Dr. Mustafa Boz, Prof. Dr. Ahmet Gürbüz

Mardin Artuklu Üniversitesi: Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Prof. Dr. Ahmet Erkol, Prof. Dr. Adnan Demircan

Muş Alparslan Üniversitesi: Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Prof. Dr. Ekrem Atalan, Prof. Dr. Osman Özcan

Şırnak Üniversitesi: Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas, Prof. Dr. Ayhan Demirbaş, Prof. Dr. Hasan Akan

Uludağ Üniversitesi: Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Prof. Dr. Kamil Dilek, Prof. Dr. İrfan Karagöz.

Ataması yapılan dekanlar 

Öte yandan devlet üniversitelerinde 11 fakülteye dekan ataması yapıldı.

Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Elif Çimen, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Cemal Bölücek, Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Ali Azar, Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Kürşad Yapar, Tıp Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Canan Çelik, Hacettepe Üniversitesi Kastamonu Tıp Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Çetin Dinçel, İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Rıfat Güneş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Mehmet Akgül, Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Murat Alp, Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Ahmet Vecdi Can, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Orhan Karslı getirildi.

Dört vakıf üniversitesinin mütevelli heyeti tarafından dekan adayı olarak Yükseköğretim Kuruluna önerilen adaylarla ilgili olumlu görüş bildirilmesine de karar verildi.

Buna göre, Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Mahir Hasansoy, İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. İhsan Derman, İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Celal Nazım İrem ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr.Feridun M. Emecen getirildi.

> Rektör adaylarının isimleri Cumhurbaşkanlığına sunuldu

YÖK Genel Kurulu, 8 devlet üniversitesi için seçilen 3'er rektör adayının isimlerini Cumhurbaşkanlığına sunarken, 11 fakülteye ise dekan atadı.

Yükseköğretim (YÖK) Genel Kurulu, 8 devlet üniversitesi için seçilen 3'er rektör adayının isimlerini Cumhurbaşkanı makamına sunarken, 11 fakülteye ise dekan atadı.

YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada; 2015 yılının 3. toplantısını yapmak üzere 5 Mart 2015'te toplanan Yükseköğretim Genel Kurulu'nun, çeşitli komisyonlar tarafından hazırlanan raporların yanı sıra bazı gündem maddelerini görüşerek karara bağladığı kaydedildi.

Buna göre, 8 devlet üniversitesinde, yapılan seçimle belirlenen 6 aday arasından, Yükseköğretim Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonucunda belirlenen 3 adayın, Cumhurbaşkanı makamına arzına karar verildi.

Söz konusu üniversiteler ile rektör adayları şöyle:

Afyon Kocatepe Üniversitesi: Prof. Dr. Mustafa Solak, Prof. Dr. Hasan Çimen ve Prof. Dr. Hakkı Yazıcı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi: Prof. Dr. Yücel Acer, Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, Prof. Dr. Sedat Laçiner

Dumlupınar Üniversitesi: Prof. Dr. Remzi Gören, Prof. Dr. Kaan Erarslan, Prof. Dr. Ali Özel

Karabük Üniversitesi: Prof. Dr. Refik Polat, Prof. Dr. Mustafa Boz, Prof. Dr. Ahmet Gürbüz

Mardin Artuklu Üniversitesi: Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Prof. Dr. Ahmet Erkol, Prof. Dr. Adnan Demircan

Muş Alparslan Üniversitesi: Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Prof. Dr. Ekrem Atalan, Prof. Dr. Osman Özcan

Şırnak Üniversitesi: Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas, Prof. Dr. Ayhan Demirbaş, Prof. Dr. Hasan Akan

Uludağ Üniversitesi: Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Prof. Dr. Kamil Dilek, Prof. Dr. İrfan Karagöz.

Ataması yapılan dekanlar 

Öte yandan devlet üniversitelerinde 11 fakülteye dekan ataması yapıldı.

Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Elif Çimen, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Cemal Bölücek, Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Ali Azar, Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Kürşad Yapar, Tıp Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Canan Çelik, Hacettepe Üniversitesi Kastamonu Tıp Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Çetin Dinçel, İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Rıfat Güneş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Mehmet Akgül, Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Murat Alp, Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Ahmet Vecdi Can, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Orhan Karslı getirildi.

Dört vakıf üniversitesinin mütevelli heyeti tarafından dekan adayı olarak Yükseköğretim Kuruluna önerilen adaylarla ilgili olumlu görüş bildirilmesine de karar verildi.

Buna göre, Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Mahir Hasansoy, İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. İhsan Derman, İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr. Celal Nazım İrem ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığına Prof.Dr.Feridun M. Emecen getirildi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Mart 2015 08:50

Gösterim: 2483

Dünyada 11 yıldır uygulanan "çocuk üniversiteleri" Türkiye'de 5 yıllık bir geçmişe sahip. İlk olarak 2009 yılında Ankara Üniversitesi tarafından hayata geçirilen çocuk üniversitesi, günümüzde birçok üniversitede yer alıyor.  İşte Türkiye’deki çocuk üniversiteleri;

Dünyada 11 yıldır uygulanan "çocuk üniversiteleri" Türkiye'de 5 yıllık bir geçmişe sahip. İlk olarak 2009 yılında Ankara Üniversitesi tarafından hayata geçirilen çocuk üniversitesi, günümüzde birçok üniversitede yer alıyor.  Çocuk üniversitelerinden bazıları sadece özel yetenekli öğrencilere yönelik kurulmuş merkezler. Bir kısmı da sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında yeterli eğitim olanağına sahip olmayan çocuklara yönelik eğitim faaliyetleri düzenliyor. İşte ülkemizdeki çocuk üniversiteleri ve verdikleri eğitimler…

Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi (Çocuk Üniversitesi) Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral

TÜRKİYE’NİN İLK ÇOCUK ÜNİVERSİTESİYİZ

Türkiye’de çocuk üniversitesinin ilk olarak Ankara Üniversitesi’nde 17 Haziran 2009 tarihinde kurulduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi (Çocuk Üniversitesi) Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral,  koordinatörlük kapsamında üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklarla ilgili çalışmalar da yürüttüklerini belirtti. Çocuklara matematik, fen, yaşam bilimleri alanlarında farklı yöntem ve teknikler kullanarak eğitimler verildiğini kaydeden Prof. Dr. Aral, yılda ortalama iki bin çocuğa eğitim verdiklerini, ancak bu sayıya Bilim Panayırları dahil edilince sayının on binleri aştığını söyledi.

Her programın kendine özgü kontenjanının bulunduğunu dile getiren Aral, “Programın etkililiği için kontenjan önem taşıyor. Genellikle programlarımıza programın özelliğine göre 15 ila 35 çocuk katılabiliyor” dedi.

Koordinatörlüklerinde 5-14 yaş aralığındaki çocuklara eğitim verdiklerini kaydeden Aral, her programın kendi özelliğine bağlı olarak farklı yaş gruplarıyla çalıştıklarını ifade etti. Eğitim sürelerinin programlara göre değiştiğini söyleyen Aral, yarım günlük eğitimler ve 10 günlük kamp programlarının bulunduğunu belirtti.

İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran

WİSC-R TESTİNİN SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ KABUL EDİYORUZ

Merkezin, 2010’da kurulduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, programla üstün yetenekli bireylerin kendilerine yönelik eğitim desteği sağlanmasını amaçladığını dile getirdi.

Programın yaz okullarında üç hafta, kış okullarında 1 haftalık bir süreyi kapsadığını belirten Onaran, “Sınıflar 24 kişilik kontenjanlardan oluşmaktadır. Talebe göre program sorumlusunun onayı ile de ikinci bir sınıf daha açılabilmektedir” dedi. Programda öğrencilere sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen, yaratıcı düşünme becerileri kazandıran, sosyalleşmesini sağlayan, eleştirel bir bakış açısı kazandırarak farklı düzeylerde farklı eğitimler verildiğini de belirtti.

Üstün Yeteneklilere Zenginleştirme Programının birinci sınıftan dördüncü sınıfa  (dördüncü sınıf da dahil) kadar ki öğrencileri kapsadığını belirten Onaran, “Bu program için sadece Wisc-r testinin sonucuna göre öğrenci programa kabul edilmektedir. Diğer tüm programlarda herhangi bir şart aranmaksızın öğrencinin isteği ve yetenekleri doğrultusunda dileyen her öğrenci programa kayıt yaptırabilmektedir” diye konuştu.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Taşlıdere

7-18 YAŞ ARALIĞINDAKİ TÜM BİREYLER EĞİTİM ALABİLİYOR

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (Çocuk Üniversitesi), Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Taşlıdere, 7-18 yaş aralığındaki tüm bireylerin eğitim alabilme şansına sahip olduğunu söyledi. Bugüne kadar özel yetenekli öğrencilere yönelik olarak Burdur Bilim ve Sanat Merkezi’ nde iki farklı yaş grubuna “Kendi Robotunu Kendin Yap” projesi kapsamında Lego Mindstorm EV3 eğitim programı kapsamında toplam 41 öğrenciye katılım belgesi verildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Taşlıdere, genel olarak; ortaokul öğrencilerine “Yaratıcı Etkinliklerle Programlama ve Oyun Tasarımı”, 8-11 yaş arası çocuklara “Temel Müzik Eğitimi ve Toplu Söyleme Çalma”, 7-12 yaş arası çocuklara “3 Boyutlu Düşünüyorum ve Yaratıyorum Sketchup Yazılımı Öğreniyorum” eğitimi ve lise öğrencileri için “Hızlı Okuma ve Anlama Teknikleri” eğitimlerinin verildiğini ifade etti.

“Merkezimizde yedi yaşından gün almış ve on sekiz yaşını doldurmamış bireyler eğitim alabilmekte olup, sadece il merkezindeki öğrenciler değil ilçe ve köylerimiz hatta komşu illerimiz de bu imkânlardan yararlanabilme hakkına sahiptir” diyen Taşlıdere, eğitimlerinin okulların kapandığı haziran ve yarıyıl tatil dönemlerinde iki kez gerçekleştirildiğini ifade etti. Diğer zamanlarda ise TÜBİTAK vb. proje faaliyetleri veya hizmet alım talebi, kurumsal talepler ve seminer talebi gibi durumlarda gerçekleştirildiğini söyledi.










İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı

İHTİYAÇ DUYDUĞU EĞİTİMİ ALMAYAN ÜSTÜN ÇOCUK BAŞARISIZ OLUR

“İstanbul Aydın Çocuk Üniversitesi olarak hafta sonları zenginleştirme okullarımız ve Kalkınma Ajansı destekli projelerimizle etkili uygulamalar sunarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı, üstün yetenekli çocukların, ilgi alanlarının çok geniş ve farklı olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “İleri düzeyde kavrama yeteneklerine sahip ve zihinsel olarak meşguldürler. Uygulamaya dönük farklı çalışma ihtiyacı duyarken, yeni, zorlayıcı ve yaratıcı faaliyetlere de ihtiyaç duyarlar.”

Üstün yetenekli çocukların ihtiyaç duydukları eğitimi alamadıkları takdirde, potansiyelinin altında başarı gösterme durumunun ortaya çıkabileceğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayı, “Araştırmalar potansiyelinin altında başarı gösteren en büyük grubun üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar olduğunu göstermektedir ki bu oran %60 olarak bilinmektedir. Diğer bir durumda kendini gerçekleştiremediği ve potansiyelini kullanamadığı için psikolojik sorunlar gösterebilir. Bu psikolojik sorunlar, kendini tamamen toplumdan izole etme veya saldırganlık olarak ortaya çıkabilir. Üçüncü olarak görülen bir problem ise, var olan potansiyelin doğru yönlendirilmemesi ve uygun eğitim verilememesi halinde bu potansiyelin olumsuz bir alanda kullanılması olarak karşımıza çıkmasıdır. Liderlik potansiyeli olan üstün yetenekli bir çocuğa eğitim aldırıp uygun ortamlar sağlanamıyorsa ileri yaşlarda çete lideri olarak karşımıza çıkabilmekte ya da bilim yapmasına uygun zihinsel potansiyelini illegal işlerde kullandığı gözlemlenebilmektedir” diye konuştu.










Sinop Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurhan Öztürk Geren

ÖĞRENCİ SEÇİMİNİ KURA İLE GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Amaçlarının, çocukları bilimsel faaliyetler ve bilim insanları ile erken yaşlarda tanıştırmak olduğunu söyleyen Sinop Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurhan Öztürk Geren, çocuk üniversitesinde bilim, sanat, spor ve sosyal etkinlikleri düzenlediklerini kaydetti.

Oluşturulan etkinliğe göre katılabilecek yaş aralıkları olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Geren, “Bu yaş aralığına uyan ve başvuru formunu eksiksiz doldurmuş olan öğrencilerin başvuruları kabul edilmektedir. Gerçekleştirdiğimiz gerek projelerde gerekse süreçte gerçekleştirilen etkinliklerde katılım sayısını geçen başvuru sayısına ulaşılır ise başvuru sırasına göre ilk başvurudan itibaren sıralamaya sokulmakta ya da başvuru yapan öğrenci velilerinin önünde kura çekimi yapılmaktadır” dedi.

ÜSKÜRAR ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ’NDE 1000 ÖĞRENCİ EĞİTİM ALIYOR

2012 yılında Üsküdar Belediyesi ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi ortaklığında kurulan Üsküdar Çocuk Üniversitesi yaklaşık 1000 öğrenciye eğitim verildiğini belirten Üsküdar Çocuk Üniversitesi Genel Koordinatörü Mustafa Okur, Üsküdar’da ikamet eden veya Üsküdar’daki okullarda eğitim gören 8-12 yaş aralığındaki üstün yetenekli öğrencilerin kontenjan dâhilinde üniversiteye kabul edildiği Üsküdar Çocuk Üniversitesi’nde öğrencilerin nasıl seçildiğini şöyle açıkladı:

 “İlçe Milli Eğitimleri bünyesinde faaliyet gösteren Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinden (RAM) veya okullarının rehber öğretmenleri tarafından bize yönlendirilen öğrencilerin önce ön kayıtları alınıyor. Ardından; uluslararası geçerliliği kabul edilmiş olan yetenek ve zekâ testlerine tabi tutuluyorlar. Kontenjanımız kadar öğrenci Üsküdar Çocuk Üniversitesi’ne kesin kayıt hakkı kazanıyor. Üstün yetenekli olduğu tespit edildiği halde kapasite yetersizliği nedeniyle Üsküdar Çocuk Üniversitesi’ne alamadığımız öğrencilerimiz; yine Üsküdar Belediyesi tarafından açılan Üsküdar Çocuk Akademisi’ne kaydediliyor.”

> Geleceğin bilim adamları bu üniversitelerden çıkacak

Dünyada 11 yıldır uygulanan "çocuk üniversiteleri" Türkiye'de 5 yıllık bir geçmişe sahip. İlk olarak 2009 yılında Ankara Üniversitesi tarafından hayata geçirilen çocuk üniversitesi, günümüzde birçok üniversitede yer alıyor.  İşte Türkiye’deki çocuk üniversiteleri;

Dünyada 11 yıldır uygulanan "çocuk üniversiteleri" Türkiye'de 5 yıllık bir geçmişe sahip. İlk olarak 2009 yılında Ankara Üniversitesi tarafından hayata geçirilen çocuk üniversitesi, günümüzde birçok üniversitede yer alıyor.  Çocuk üniversitelerinden bazıları sadece özel yetenekli öğrencilere yönelik kurulmuş merkezler. Bir kısmı da sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında yeterli eğitim olanağına sahip olmayan çocuklara yönelik eğitim faaliyetleri düzenliyor. İşte ülkemizdeki çocuk üniversiteleri ve verdikleri eğitimler…

Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi (Çocuk Üniversitesi) Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral

TÜRKİYE’NİN İLK ÇOCUK ÜNİVERSİTESİYİZ

Türkiye’de çocuk üniversitesinin ilk olarak Ankara Üniversitesi’nde 17 Haziran 2009 tarihinde kurulduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi (Çocuk Üniversitesi) Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral,  koordinatörlük kapsamında üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklarla ilgili çalışmalar da yürüttüklerini belirtti. Çocuklara matematik, fen, yaşam bilimleri alanlarında farklı yöntem ve teknikler kullanarak eğitimler verildiğini kaydeden Prof. Dr. Aral, yılda ortalama iki bin çocuğa eğitim verdiklerini, ancak bu sayıya Bilim Panayırları dahil edilince sayının on binleri aştığını söyledi.

Her programın kendine özgü kontenjanının bulunduğunu dile getiren Aral, “Programın etkililiği için kontenjan önem taşıyor. Genellikle programlarımıza programın özelliğine göre 15 ila 35 çocuk katılabiliyor” dedi.

Koordinatörlüklerinde 5-14 yaş aralığındaki çocuklara eğitim verdiklerini kaydeden Aral, her programın kendi özelliğine bağlı olarak farklı yaş gruplarıyla çalıştıklarını ifade etti. Eğitim sürelerinin programlara göre değiştiğini söyleyen Aral, yarım günlük eğitimler ve 10 günlük kamp programlarının bulunduğunu belirtti.

İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran

WİSC-R TESTİNİN SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ KABUL EDİYORUZ

Merkezin, 2010’da kurulduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, programla üstün yetenekli bireylerin kendilerine yönelik eğitim desteği sağlanmasını amaçladığını dile getirdi.

Programın yaz okullarında üç hafta, kış okullarında 1 haftalık bir süreyi kapsadığını belirten Onaran, “Sınıflar 24 kişilik kontenjanlardan oluşmaktadır. Talebe göre program sorumlusunun onayı ile de ikinci bir sınıf daha açılabilmektedir” dedi. Programda öğrencilere sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen, yaratıcı düşünme becerileri kazandıran, sosyalleşmesini sağlayan, eleştirel bir bakış açısı kazandırarak farklı düzeylerde farklı eğitimler verildiğini de belirtti.

Üstün Yeteneklilere Zenginleştirme Programının birinci sınıftan dördüncü sınıfa  (dördüncü sınıf da dahil) kadar ki öğrencileri kapsadığını belirten Onaran, “Bu program için sadece Wisc-r testinin sonucuna göre öğrenci programa kabul edilmektedir. Diğer tüm programlarda herhangi bir şart aranmaksızın öğrencinin isteği ve yetenekleri doğrultusunda dileyen her öğrenci programa kayıt yaptırabilmektedir” diye konuştu.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Taşlıdere

7-18 YAŞ ARALIĞINDAKİ TÜM BİREYLER EĞİTİM ALABİLİYOR

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (Çocuk Üniversitesi), Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Taşlıdere, 7-18 yaş aralığındaki tüm bireylerin eğitim alabilme şansına sahip olduğunu söyledi. Bugüne kadar özel yetenekli öğrencilere yönelik olarak Burdur Bilim ve Sanat Merkezi’ nde iki farklı yaş grubuna “Kendi Robotunu Kendin Yap” projesi kapsamında Lego Mindstorm EV3 eğitim programı kapsamında toplam 41 öğrenciye katılım belgesi verildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Taşlıdere, genel olarak; ortaokul öğrencilerine “Yaratıcı Etkinliklerle Programlama ve Oyun Tasarımı”, 8-11 yaş arası çocuklara “Temel Müzik Eğitimi ve Toplu Söyleme Çalma”, 7-12 yaş arası çocuklara “3 Boyutlu Düşünüyorum ve Yaratıyorum Sketchup Yazılımı Öğreniyorum” eğitimi ve lise öğrencileri için “Hızlı Okuma ve Anlama Teknikleri” eğitimlerinin verildiğini ifade etti.

“Merkezimizde yedi yaşından gün almış ve on sekiz yaşını doldurmamış bireyler eğitim alabilmekte olup, sadece il merkezindeki öğrenciler değil ilçe ve köylerimiz hatta komşu illerimiz de bu imkânlardan yararlanabilme hakkına sahiptir” diyen Taşlıdere, eğitimlerinin okulların kapandığı haziran ve yarıyıl tatil dönemlerinde iki kez gerçekleştirildiğini ifade etti. Diğer zamanlarda ise TÜBİTAK vb. proje faaliyetleri veya hizmet alım talebi, kurumsal talepler ve seminer talebi gibi durumlarda gerçekleştirildiğini söyledi.










İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı

İHTİYAÇ DUYDUĞU EĞİTİMİ ALMAYAN ÜSTÜN ÇOCUK BAŞARISIZ OLUR

“İstanbul Aydın Çocuk Üniversitesi olarak hafta sonları zenginleştirme okullarımız ve Kalkınma Ajansı destekli projelerimizle etkili uygulamalar sunarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı, üstün yetenekli çocukların, ilgi alanlarının çok geniş ve farklı olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “İleri düzeyde kavrama yeteneklerine sahip ve zihinsel olarak meşguldürler. Uygulamaya dönük farklı çalışma ihtiyacı duyarken, yeni, zorlayıcı ve yaratıcı faaliyetlere de ihtiyaç duyarlar.”

Üstün yetenekli çocukların ihtiyaç duydukları eğitimi alamadıkları takdirde, potansiyelinin altında başarı gösterme durumunun ortaya çıkabileceğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayı, “Araştırmalar potansiyelinin altında başarı gösteren en büyük grubun üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar olduğunu göstermektedir ki bu oran %60 olarak bilinmektedir. Diğer bir durumda kendini gerçekleştiremediği ve potansiyelini kullanamadığı için psikolojik sorunlar gösterebilir. Bu psikolojik sorunlar, kendini tamamen toplumdan izole etme veya saldırganlık olarak ortaya çıkabilir. Üçüncü olarak görülen bir problem ise, var olan potansiyelin doğru yönlendirilmemesi ve uygun eğitim verilememesi halinde bu potansiyelin olumsuz bir alanda kullanılması olarak karşımıza çıkmasıdır. Liderlik potansiyeli olan üstün yetenekli bir çocuğa eğitim aldırıp uygun ortamlar sağlanamıyorsa ileri yaşlarda çete lideri olarak karşımıza çıkabilmekte ya da bilim yapmasına uygun zihinsel potansiyelini illegal işlerde kullandığı gözlemlenebilmektedir” diye konuştu.










Sinop Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurhan Öztürk Geren

ÖĞRENCİ SEÇİMİNİ KURA İLE GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Amaçlarının, çocukları bilimsel faaliyetler ve bilim insanları ile erken yaşlarda tanıştırmak olduğunu söyleyen Sinop Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurhan Öztürk Geren, çocuk üniversitesinde bilim, sanat, spor ve sosyal etkinlikleri düzenlediklerini kaydetti.

Oluşturulan etkinliğe göre katılabilecek yaş aralıkları olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Geren, “Bu yaş aralığına uyan ve başvuru formunu eksiksiz doldurmuş olan öğrencilerin başvuruları kabul edilmektedir. Gerçekleştirdiğimiz gerek projelerde gerekse süreçte gerçekleştirilen etkinliklerde katılım sayısını geçen başvuru sayısına ulaşılır ise başvuru sırasına göre ilk başvurudan itibaren sıralamaya sokulmakta ya da başvuru yapan öğrenci velilerinin önünde kura çekimi yapılmaktadır” dedi.

ÜSKÜRAR ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ’NDE 1000 ÖĞRENCİ EĞİTİM ALIYOR

2012 yılında Üsküdar Belediyesi ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi ortaklığında kurulan Üsküdar Çocuk Üniversitesi yaklaşık 1000 öğrenciye eğitim verildiğini belirten Üsküdar Çocuk Üniversitesi Genel Koordinatörü Mustafa Okur, Üsküdar’da ikamet eden veya Üsküdar’daki okullarda eğitim gören 8-12 yaş aralığındaki üstün yetenekli öğrencilerin kontenjan dâhilinde üniversiteye kabul edildiği Üsküdar Çocuk Üniversitesi’nde öğrencilerin nasıl seçildiğini şöyle açıkladı:

 “İlçe Milli Eğitimleri bünyesinde faaliyet gösteren Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinden (RAM) veya okullarının rehber öğretmenleri tarafından bize yönlendirilen öğrencilerin önce ön kayıtları alınıyor. Ardından; uluslararası geçerliliği kabul edilmiş olan yetenek ve zekâ testlerine tabi tutuluyorlar. Kontenjanımız kadar öğrenci Üsküdar Çocuk Üniversitesi’ne kesin kayıt hakkı kazanıyor. Üstün yetenekli olduğu tespit edildiği halde kapasite yetersizliği nedeniyle Üsküdar Çocuk Üniversitesi’ne alamadığımız öğrencilerimiz; yine Üsküdar Belediyesi tarafından açılan Üsküdar Çocuk Akademisi’ne kaydediliyor.”

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 11:25

Gösterim: 3009

İstanbul, Ege, ODTÜ, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi üniversiteleri, dünyanın en iyi üniversitelerine ilişkin sıralama sistemlerinde ilk 500'de yer aldı

İstanbul, Ege, ODTÜ, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi üniversiteleri, dünyanın en iyi üniversitelerine ilişkin sıralama sistemlerinde yer aldı.

ODTÜ URAP Başkanı Prof. Dr. Ural Akbulut, dünya üniversitelerini sıralayan kurumlar ARWU, Leiden, NTU  (HEEACT) , SciMago, QS, THE, Webometrics ve URAP'ın 2014 yılındaki "en iyi üniversiteler" listelerine ilişkin rapor hazırladı. 

Üniversitelerin sıralaması, kaç kez ilk 500’de yer aldığına göre belirlendi. Eşitlik durumunda üniversitelerin URAP dünya sıralamasındaki yerleri kullanıldı.

Buna göre, 155 Türk üniversitesinin en az bir dünya sıralamasında yer aldığı belirlendi. Dünyadaki 8 sıralama sisteminden en az birinde ilk 500’e giren 10 Türk üniversitesi, ODTÜ, İstanbul, Ege, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi oldu. 

ODTÜ, 8 sıralama sisteminin 6’sında (Urap, Leiden, Ntu, The, Qs, Webometrics) ilk 500’e girdi.

Urap, Arwu, Leiden, Scimago, Webometrics listelerinde ilk 500’e giren İstanbul Üniversitesi bu yıl Webometrics'te 190'ıncı sırada yer aldı ve Arwu'da Türkiye'den ilk 500’de yer alan tek üniversite oldu.

Ege Üniversitesi, Urap ve Leiden'de; İTÜ Urap ve The; Hacettepe Üniversitesi Leiden ve Scimago; Boğaziçi, Bilkent, Koç ve Sabancı üniversiteleri The ve Qs'de; Gazi Üniversitesi ise Leiden'de yer dünyanın en iyi 500 üniversitesine arasına girdi. 

ODTÜ bu yıl The'da 85. sıradan ilk 100'e girerken, Ntu'da ilk 500'de yer alan tek Türk üniversitesi oldu. 

155 Türk üniversitesinin dünyadaki durumu

Türkiye'deki 14 üniversite, ise dünya sıralamalarından en az birinde 501-1000 arasına girdi. En az bir sıralamada 1001-1500 arasına giren 29 üniversite bulunuyor. 23 üniversite ise en az bir sıralamada 1501-2000 arasına yer aldı.

Toplam 76 üniversite, dünyanın en iyi yüzde 10’luk diliminde yer alma başarısını gösterdi.  

"Genel durum, 5 yıl öncesine göre daha iyi bir noktaya ulaştı"

ODTÜ URAP Başkanı Prof. Dr. Akbulut, dünya sıralamalarının ilk ortaya çıktığı yıllarda Türk üniversitelerinin, gelişmekte olan diğer ülkelere oranla listelerde oldukça hızlı yükseldiğini ancak son yıllarda yükselme hızında bir yavaşlama görüldüğünü söyledi.   

 Dünya sıralamasına ilişkin 8 listenin tümünde ilk 500’e girebilen bir üniversitenin henüz bulunmadığını bildiren Akbulut, Türkiye'deki üniversite sayısı arttıkça dünya sıralamalarında ilk 2000’e giren üniversite oranının da arttığını anlattı.

  "Önümüzdeki yıllarda 5-6 sıralama listesinde, ilk 500’e giren üniversite sayımızı arttırıp 15-20 üniversiteye ulaşmayı hedeflemeliyiz ki ilk 100’de 4-5 üniversitemiz olabilsin" ifadesini kullanan Akbulut, ilk 500’deki üniversite sayısının artması için üniversitelerin, mutlaka uluslararası saygın dergilere yönelmesi gerektiğini vurguladı. 

Akbulut, akademisyenlerin çalışmalarının en saygın dergilerde yayınlaması için her üniversitede teşvik primi verilmesini, var olanların da miktarının arttırılmasını önerdi. Yayın teşvik priminin, derginin etki değerine göre hesaplanması gerektiğini belirten Akbulut, etki değeri en yüksek dergilerin ilk yüzde 5’lik dilimine girenlere verilecek pirimin, normalin 2-3 katına çıkartılmasının yararlı olacağını vurguladı. 

Akbulut, etki değeri çok düşük dergilerde çıkan makalelere teşvik primi verilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, bu tür makalelerin, çok az ya da hiç atıf almadığı için üniversitelerin yayın başına düşen atıf sayılarını düşürdüğüne dikkat çekti.  

"Bizim üniversitelerimiz de başarabilir"

Akbulut, üniversitelerin hem uluslararası makale sayılarını hem de saygın dergilerdeki atıf sayılarını arttırıp dünya sıralamalarında yükselebileceklerini vurgulayarak, "Bu hedef, üniversiteler için ulaşılamaz değil. Akademisyenler ve üniversite yönetimlerinin ortak çabasıyla gerçekleşebilir. Bunu Çin ve Singapur başardı ve ardından Rusya gerekli çalışmaları başlattı. Bizim üniversitelerimiz de başarabilir" ifadesini kullandı.

> Türkiye’den 10 üniversite ilk 500’de

İstanbul, Ege, ODTÜ, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi üniversiteleri, dünyanın en iyi üniversitelerine ilişkin sıralama sistemlerinde ilk 500'de yer aldı

İstanbul, Ege, ODTÜ, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi üniversiteleri, dünyanın en iyi üniversitelerine ilişkin sıralama sistemlerinde yer aldı.

ODTÜ URAP Başkanı Prof. Dr. Ural Akbulut, dünya üniversitelerini sıralayan kurumlar ARWU, Leiden, NTU  (HEEACT) , SciMago, QS, THE, Webometrics ve URAP'ın 2014 yılındaki "en iyi üniversiteler" listelerine ilişkin rapor hazırladı. 

Üniversitelerin sıralaması, kaç kez ilk 500’de yer aldığına göre belirlendi. Eşitlik durumunda üniversitelerin URAP dünya sıralamasındaki yerleri kullanıldı.

Buna göre, 155 Türk üniversitesinin en az bir dünya sıralamasında yer aldığı belirlendi. Dünyadaki 8 sıralama sisteminden en az birinde ilk 500’e giren 10 Türk üniversitesi, ODTÜ, İstanbul, Ege, İTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı ve Gazi oldu. 

ODTÜ, 8 sıralama sisteminin 6’sında (Urap, Leiden, Ntu, The, Qs, Webometrics) ilk 500’e girdi.

Urap, Arwu, Leiden, Scimago, Webometrics listelerinde ilk 500’e giren İstanbul Üniversitesi bu yıl Webometrics'te 190'ıncı sırada yer aldı ve Arwu'da Türkiye'den ilk 500’de yer alan tek üniversite oldu.

Ege Üniversitesi, Urap ve Leiden'de; İTÜ Urap ve The; Hacettepe Üniversitesi Leiden ve Scimago; Boğaziçi, Bilkent, Koç ve Sabancı üniversiteleri The ve Qs'de; Gazi Üniversitesi ise Leiden'de yer dünyanın en iyi 500 üniversitesine arasına girdi. 

ODTÜ bu yıl The'da 85. sıradan ilk 100'e girerken, Ntu'da ilk 500'de yer alan tek Türk üniversitesi oldu. 

155 Türk üniversitesinin dünyadaki durumu

Türkiye'deki 14 üniversite, ise dünya sıralamalarından en az birinde 501-1000 arasına girdi. En az bir sıralamada 1001-1500 arasına giren 29 üniversite bulunuyor. 23 üniversite ise en az bir sıralamada 1501-2000 arasına yer aldı.

Toplam 76 üniversite, dünyanın en iyi yüzde 10’luk diliminde yer alma başarısını gösterdi.  

"Genel durum, 5 yıl öncesine göre daha iyi bir noktaya ulaştı"

ODTÜ URAP Başkanı Prof. Dr. Akbulut, dünya sıralamalarının ilk ortaya çıktığı yıllarda Türk üniversitelerinin, gelişmekte olan diğer ülkelere oranla listelerde oldukça hızlı yükseldiğini ancak son yıllarda yükselme hızında bir yavaşlama görüldüğünü söyledi.   

 Dünya sıralamasına ilişkin 8 listenin tümünde ilk 500’e girebilen bir üniversitenin henüz bulunmadığını bildiren Akbulut, Türkiye'deki üniversite sayısı arttıkça dünya sıralamalarında ilk 2000’e giren üniversite oranının da arttığını anlattı.

  "Önümüzdeki yıllarda 5-6 sıralama listesinde, ilk 500’e giren üniversite sayımızı arttırıp 15-20 üniversiteye ulaşmayı hedeflemeliyiz ki ilk 100’de 4-5 üniversitemiz olabilsin" ifadesini kullanan Akbulut, ilk 500’deki üniversite sayısının artması için üniversitelerin, mutlaka uluslararası saygın dergilere yönelmesi gerektiğini vurguladı. 

Akbulut, akademisyenlerin çalışmalarının en saygın dergilerde yayınlaması için her üniversitede teşvik primi verilmesini, var olanların da miktarının arttırılmasını önerdi. Yayın teşvik priminin, derginin etki değerine göre hesaplanması gerektiğini belirten Akbulut, etki değeri en yüksek dergilerin ilk yüzde 5’lik dilimine girenlere verilecek pirimin, normalin 2-3 katına çıkartılmasının yararlı olacağını vurguladı. 

Akbulut, etki değeri çok düşük dergilerde çıkan makalelere teşvik primi verilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, bu tür makalelerin, çok az ya da hiç atıf almadığı için üniversitelerin yayın başına düşen atıf sayılarını düşürdüğüne dikkat çekti.  

"Bizim üniversitelerimiz de başarabilir"

Akbulut, üniversitelerin hem uluslararası makale sayılarını hem de saygın dergilerdeki atıf sayılarını arttırıp dünya sıralamalarında yükselebileceklerini vurgulayarak, "Bu hedef, üniversiteler için ulaşılamaz değil. Akademisyenler ve üniversite yönetimlerinin ortak çabasıyla gerçekleşebilir. Bunu Çin ve Singapur başardı ve ardından Rusya gerekli çalışmaları başlattı. Bizim üniversitelerimiz de başarabilir" ifadesini kullandı.

Son Güncelleme: Salı, 30 Aralık 2014 12:12

Gösterim: 1781

Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Senatosu, üniversitenin adının ‘Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ olarak değiştirilmesine karar verdi.

CBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Senatomuz, 9 Ocak’ta yaptığı toplantıda, üniversitemizin adını Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak değiştirmek üzere YÖK’e göndermeye oy birliği ile karar verdi. Karar, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygun görmesi halinde, kanun tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak. İsim değişikliği, üniversitemizin tanınırlığının artmasına ve bulunduğu il ile bütünleşmesine büyük katkı sağlayacaktır. Senatomuzun almış olduğu bu karar, üniversitemize ve Manisa’mıza hayırlı olsun" diye konuştu.

Celal Bayar Üniversitesi’nin isminin değiştirilmesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın en son Manisa ziyaretinde gündeme gelmişti. Geçen 8 Aralık’ta Rektör Prof. Dr. Çelebi’ye ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunan Arınç, "Üniversitemizin isminin de Manisa’yı çağrıştırması lazım. Celal Bayar denilince bilmeyenlerin aklı Bursa Umurbey’e gidiyor. Ya üniversitenin isminin önüne Manisa konmalı, ya da Manisa’yı çağrıştıracak bir isim konulmalı" demişti.

> Bülent Arınç istedi, üniversitenin adı değişti

Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Senatosu, üniversitenin adının ‘Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ olarak değiştirilmesine karar verdi.

CBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Senatomuz, 9 Ocak’ta yaptığı toplantıda, üniversitemizin adını Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak değiştirmek üzere YÖK’e göndermeye oy birliği ile karar verdi. Karar, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygun görmesi halinde, kanun tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak. İsim değişikliği, üniversitemizin tanınırlığının artmasına ve bulunduğu il ile bütünleşmesine büyük katkı sağlayacaktır. Senatomuzun almış olduğu bu karar, üniversitemize ve Manisa’mıza hayırlı olsun" diye konuştu.

Celal Bayar Üniversitesi’nin isminin değiştirilmesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın en son Manisa ziyaretinde gündeme gelmişti. Geçen 8 Aralık’ta Rektör Prof. Dr. Çelebi’ye ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunan Arınç, "Üniversitemizin isminin de Manisa’yı çağrıştırması lazım. Celal Bayar denilince bilmeyenlerin aklı Bursa Umurbey’e gidiyor. Ya üniversitenin isminin önüne Manisa konmalı, ya da Manisa’yı çağrıştıracak bir isim konulmalı" demişti.

Son Güncelleme: Pazar, 11 Ocak 2015 09:39

Gösterim: 1096

YÖK, devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye dekan ataması yaptı ve 2 vakıf üniversitesi rektörü için de olumlu görüş bildirilmesine karar verdi

Yükseköğretim Genel Kurulu’nun (YÖK) 25 Aralık 2014 tarihinde toplanan 14. toplantısında devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye dekan ataması yapıldı. Vakıf üniversitelerinin Mütevelli Heyeti tarafından rektör adayı olarak Yükseköğretim Kuruluna önerilen adaylarla ilgili olarak da olumlu görüş bildirilmesine karar verildi.

İki vakıf üniversitesi mütevelli heyeti tarafından YÖK’e önerilen rektör adayları şu şekilde;

İSTANBUL MEDİPOL Prof. Dr. Sebahattin AYDIN

SELAHADDİN EYYUBİ Prof. Dr. Ekrem DOĞAN

Devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye yapılan dekan atamaları şu şekilde;

ADIYAMAN İslami İlimler Prof.Dr. Hacı DURAN

ADNAN MENDERES Veteriner Prof.Dr. Ergün Ömer GÖKSOY

ARDAHAN Mühendislik Prof.Dr. Şeref KILIÇ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Prof.Dr. İlhan DORAN

BÜLENT ECEVİT Mühendislik Prof.Dr. Orhan UZUN

CELAL BAYAR İlahiyat Prof.Dr. Ahmet GÜÇ

ERZURUM TEKNİK Fen Prof.Dr. Hüseyin AYDIN

ERZURUM TEKNİK İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Vedat KAYA

FIRAT İnsani ve Sosyal Bilimler Prof.Dr. Saadettin TONBUL

GALATASARAY Hukuk Prof.Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU

GİRESUN İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Selçuk DUMAN

GÜMÜŞHANE Edebiyat Prof.Dr. Muhammet Muhsin KALKIŞIM

IĞDIR Fen Edebiyat Prof.Dr. Emin ERDEM

KARAMANOĞLU MEHMETBEY İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Osman ÇEVİK

KOCAELİ İlahiyat Prof.Dr. Abdullah KAHRAMAN

MUĞLA SITKI KOÇMAN Eğitim Prof.Dr. Mustafa Volkan COŞKUN

NİĞDE İletişim Prof.Dr. Selen DOĞAN

İPEK İşletme ve Yönetim Bilimleri Prof.Dr. Doğan Aydın SEREL

İSTANBUL KÜLTÜR Sanat ve Tasarım Prof.Dr. Gül Rengin KÜÇÜKERDOĞAN

SABANCI Mühendislik ve Doğa Bilimleri Prof.Dr. Yusuf Ziya MENCELOĞLU

3 vakıf üniversitesinin mütevelli heyeti tarafından dekan adayı olarak YÖK'e önerilen adaylar:

İpek Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi: Prof. Dr. Doğan Aydın Serel

İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi: Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi: Prof. Dr. Yusuf Ziya Menceloğlu

> YÖK 17 fakülteye dekan atadı

YÖK, devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye dekan ataması yaptı ve 2 vakıf üniversitesi rektörü için de olumlu görüş bildirilmesine karar verdi

Yükseköğretim Genel Kurulu’nun (YÖK) 25 Aralık 2014 tarihinde toplanan 14. toplantısında devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye dekan ataması yapıldı. Vakıf üniversitelerinin Mütevelli Heyeti tarafından rektör adayı olarak Yükseköğretim Kuruluna önerilen adaylarla ilgili olarak da olumlu görüş bildirilmesine karar verildi.

İki vakıf üniversitesi mütevelli heyeti tarafından YÖK’e önerilen rektör adayları şu şekilde;

İSTANBUL MEDİPOL Prof. Dr. Sebahattin AYDIN

SELAHADDİN EYYUBİ Prof. Dr. Ekrem DOĞAN

Devlet üniversitelerindeki 17 fakülteye yapılan dekan atamaları şu şekilde;

ADIYAMAN İslami İlimler Prof.Dr. Hacı DURAN

ADNAN MENDERES Veteriner Prof.Dr. Ergün Ömer GÖKSOY

ARDAHAN Mühendislik Prof.Dr. Şeref KILIÇ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Prof.Dr. İlhan DORAN

BÜLENT ECEVİT Mühendislik Prof.Dr. Orhan UZUN

CELAL BAYAR İlahiyat Prof.Dr. Ahmet GÜÇ

ERZURUM TEKNİK Fen Prof.Dr. Hüseyin AYDIN

ERZURUM TEKNİK İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Vedat KAYA

FIRAT İnsani ve Sosyal Bilimler Prof.Dr. Saadettin TONBUL

GALATASARAY Hukuk Prof.Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU

GİRESUN İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Selçuk DUMAN

GÜMÜŞHANE Edebiyat Prof.Dr. Muhammet Muhsin KALKIŞIM

IĞDIR Fen Edebiyat Prof.Dr. Emin ERDEM

KARAMANOĞLU MEHMETBEY İktisadi ve İdari Bilimler Prof.Dr. Osman ÇEVİK

KOCAELİ İlahiyat Prof.Dr. Abdullah KAHRAMAN

MUĞLA SITKI KOÇMAN Eğitim Prof.Dr. Mustafa Volkan COŞKUN

NİĞDE İletişim Prof.Dr. Selen DOĞAN

İPEK İşletme ve Yönetim Bilimleri Prof.Dr. Doğan Aydın SEREL

İSTANBUL KÜLTÜR Sanat ve Tasarım Prof.Dr. Gül Rengin KÜÇÜKERDOĞAN

SABANCI Mühendislik ve Doğa Bilimleri Prof.Dr. Yusuf Ziya MENCELOĞLU

3 vakıf üniversitesinin mütevelli heyeti tarafından dekan adayı olarak YÖK'e önerilen adaylar:

İpek Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi: Prof. Dr. Doğan Aydın Serel

İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi: Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi: Prof. Dr. Yusuf Ziya Menceloğlu

Son Güncelleme: Cuma, 26 Aralık 2014 11:14

Gösterim: 1535


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.