MEB'in İŞKUR'la hayata geçireceği veri tabanıyla vatandaş, bulunduğu kentteki ihtiyaç duyduğu kursları ve hangi alanda eleman ihtiyacı bulunduğunu bilgisayardan TC kimlik  numarasını girerek öğrenebilecek.

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr. Recep Biçerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi'' projesinin Ankara'nın doğusundaki 43 ilde pilot olarak uygulandığını, çalışmayı daha sonra Türkiye geneline yayacaklarını söyledi.

Bu çalışmayla öncelikle illerde hayat boyu öğrenme faaliyetlerini koordine edecek bir birim kurulacağını belirten Biçerli, ''Aynı nitelikteki kursu, 2-3 belediye aynı anda açabiliyor. Bunlar kaynak israfı. Bunun önüne geçebilmek için bu birimlere ihtiyaç var'' dedi.

Kentlerin öğrenme stratejisi belirlenecek

Bir kentin hayat boyu öğrenme stratejisini bilmenin önemine dikkati Biçerli, ''Mesela Ankara'nın stratejisi ne? Kentte sosyal patlama varsa anne-baba eğitimlerine mi ağırlık vermeliyiz, çocuklara ilişkin problem varsa ona mı ağırlık vermeliyiz? Bunu ilde bir üst yapının oturup belirlemesi gerekiyor, projeyle onu sağlayacağız'' diye konuştu.

Proje kapsamında öğrenme fırsatları veri tabanı oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Biçerli, ''Oluşturulacak portalla bilgisayarın başına geçen bir Amasyalı, kentte hangi tarihte, hangi kursların, hangi birimlerini açacağı, hangi alanda eleman ihtiyacı olduğunu, hangi alanda daha rahat iş bulabileceğini öğrenmiş olacak'' dedi.

AB portallarıyla bağlantı sağlanacak

Avrupa Birliği'nde buna benzer ağlar olduğunu söyleyen Biçerli, çalışmanın sonraki aşamasında oluşturdukları portalın AB portallarıyla da bağlantısını sağlayacaklarını açıkladı ve şöyle devam etti:

''Böylelikle, Avrupa'daki bir vatandaş Amasya'daki faaliyetleri takip edecek. Bizim vatandaşımız da Amsterdam'daki faaliyetlerden haberdar olabilecek. Proje ile bu portalı ayağa kaldıracağız.''

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, "iki ülke ilişkilerine yaptığı katkı ve Gürcistan'a sağladığı destek" için fahri doktora verildi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Gürcistan Ivane Javakhishvili Üniversitesi bünyesinde kurulan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açılış törenine katıldı.

Arınç ve beraberindeki Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Ali Fuat Birkan, Yunus Türk Kültür Merkezi'nin açılışını yaptı.

Arınç ve beraberindeki heyet, daha sonra üniversitenin konferans salonunda düzenlenen törene geçti.

Törenin başlangıcında Rektör Aleksandre Kvitashvili, Başbakan Yardımcısı Arınç'ı ''iki ülke arasındaki ilişkilere yaptığı katkı ve Gürcistan'a sağladığı destek'' dolayısıyla fahri doktora unvanına layık gördüklerini açıkladı.

Rektör Kvitashvili daha sonra Arınç'a kürsüye çağırarak, fahri doktora unvanını sundu ve cübbe giydirdi.

Yunus Türk Kültür Merkezi'nin açılışı dolayısıyla parlamenterler, bürokratlar, akademisyenlerden oluşan geniş bir heyetle Tiflis'te bulunduklarına işaret eden Arınç, ''Aynı zamanda beraberimde TRT Genel Müdürümüz, AA Genel Müdürümüz, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürümüz de var. Haberleşme ve iletişim alanlarında da çok önemli anlaşmalar yapacağız'' dedi.

Üniversiteler arasında sıkı işbirliği istiyoruz

Türkiye'deki üniversiteler ile Gürcistan'daki köklü üniversiteler arasında sıkı bir işbirliği yapmak istediklerini kaydeden Arınç, şöyle konuştu:

''Bilim alanında karşılıklı paylaşmak istiyoruz, öğrenci değişimini arzu ediyoruz. Karşılıklı ziyaretlerin güçlendirilmesini istiyoruz. Birbirimizi daha çok tanımak ve birbirimizden daha çok yararlanmak ihtiyacındayız. Bu açıdan Ivane Javakhishvili Üniversitesi'nin Türkiye'deki önemli üniversiteler açısından önemli partner olacağını düşünüyorum.''

Enstitü, bir propaganda merkezi değildir

Açılışı yapılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'ne de Türkiye olarak büyük önem verdiklerinin altını çizen Arınç, şöyle konuştu:

''Emin olunuz ki bu enstitü, bir propaganda merkezi değildir. Biz sadece Türkiye'yi, Türk dilini, Türk kültürünü tanıtmak istiyoruz. Bu tamamen isteğe bağlı bir konudur. Türkçe'yi öğrenmeniz yararlıdır, konuşmanız da yararlıdır"

Bülent Arınç, özellikle öğrencilerin bu enstitüden fazlasıyla yararlanmalarını temenni ettiğini belirterek, konuşmasını Gürcüce, ''çok teşekkür ediyorum'' diyerek tamamladı.

Milli Güvenlik dersinde yer alan bazı konular, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi derslerine eklendi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kaldırılan Milli Güvenlik dersinde yer alan bazı konuları, Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi derslerine ekleyerek, programları yeniledi.Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders programına Milli Güvenlik dersine bağlı olarak yapılan eklemeler daha çok ''Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri'' ünitesiyle gerçekleşti.

Laiklik ilkesi analiz edilirken, dini istismar ve taassup konularında Atatürk'ün düşünceleri ele alınacak, sözleri ve görüşlerinden örnekler verilecek.

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersi öğretim programı ise haftada 4 ders saati esas alınarak hazırlandı. Milli Güvenlik dersinden eklenen kazanımlara göre ise bu derste öğrenciler Türk dış politikasındaki gelişmeleri açıklamayı öğrenecek.

KESK, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun memur maaş artışıyla ilgili verdiği kararın Hükümetin baskısıyla alındığını iddia ederek, kararın kamu emekçileri sendikal hareketi açısından utanç verici olduğunu belirtti.

KESK'ten yapılan yazılı açıklamada, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun on bir üyesinden altısının doğrudan Hükümet tarafından atandığı ileri sürüldü.

Memur Sen'in Kurul'a önerdiği akademisyenin de yüzde 4+4 artışa onay verdiği öne sürülen açıklamada, bu durumun ''kamu emekçileri sendikal hareketi açısından utanç verici'' olduğu iddia edildi.

Açıklamada, ''Neresinden bakılsa hükümetin baskısı ile alındığı belli olan Hakem Kurulu kararı, kamu emekçileri tarafından kabul edilebilecek bir karar değildir. Gerek 'kamu emekçilerine toplu sözleşme hakkı veriyoruz' diyen AKP hükümeti gerekse onun sendikal alandaki destekçileri, kamu emekçilerini, emeklileri açıkça aldatmış, milyonlarca kamu emekçisi ve emekli resmen kandırılmıştır'' ifadeleri yer aldı.

Toplu sözleşme görüşmelerinin, kamu emekçilerinin talepleriyle ''uzaktan yakından ilgisi olmayan bir şekilde'' sonuçlandığı ileri sürülen açıklamada, ''Türkiye çapında geniş bir katılımla gerçekleştirilen 23 Mayıs grevi, kamu emekçisinin grev hakkının olmadığını iddia edenleri ve grevsiz toplu sözleşme getiren 4688 sayılı yasayı mahkum ederek, grev hakkımıza ilişkin tartışmalara son noktayı koymuştur'' değerlendirmesi yapıldı.