banner

Stajyer avukatlara sınav geliyor




Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Mutlaka bizim avukatlık stajına hem girişte hem çıkışta sınav getirmemiz gerekiyor. Bunu da getirmek üzereyiz. Bu ciddi bir kaliteyi getirecektir" dedi.

Feyzioğlu, mezun olduğu kolejin Eskişehir'de bulunan şubesini ziyaret ederek, lise öğrencilerinin sorularını yanıtladı.

Türkiye Barolar Birliği'nin 79 baroyu temsil eden, 80 bin avukatın içinde yer aldığı bir çatı örgüt olduğunu ifade eden Feyzioğlu, öğrencilere savcı, hakim ve avukatların görev tanımlarını anlattı.

Bir öğrencinin "Şu anda Türkiye'de işleyen hukuk sisteminin işleyişinin iyileştirilmesi için ne yapılmalı" sorusu üzerine Feyzioğlu, hukuk fakültesi sayısının fazlalığını eleştirerek, şöyle konuştu:

"Adalet mülkün temelidir. Oradaki mülk, ülke anlamına gelir. Adaleti gerçekleştirecek olanlar da hukukçulardır ama hukukçuları yetiştirecek hukuk fakültelerinde kalite, evrensel standartlarla tanımlanamayacak noktadadır. Kendi açımızdan bakacak olursak, mutlaka bizim avukatlık stajına hem girişte hem çıkışta sınav getirmemiz gerekiyor. Bunu da getirmek üzereyiz. Öyle ümit ediyorum ki aranızdan hukuk fakültesine gidecek olanların tamamı avukatlık sınavına girecek. Bu ciddi bir kaliteyi getirecektir." 

Gezi Parkı odaklı gelişmeler

Feyzioğlu, öğrencilerin Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin sorusunu, "Çok basit bir şey yapılabilirdi, ilk gün Gezi Parkı'na haksız müdahale olduğu anda siyasi iktidar en yetkili ağzından 'Bir dakika yanlış yapılmıştır. Valiyi görevden alıyorum. Emniyet müdürünü görevden alıyorum. Soruşturma başlatıyorum. Gelin bakayım nedir sizin sıkıntınız. Alışveriş merkezi yapılsın istemiyor musunuz? Elbette hep birlikte konuşuruz' deseydi, bu olaylar hem hiç çıkmazdı hem de Türkiye'de tam bir demokrasi olduğunu hep birlikte ispatlamış olurduk" diye yanıtladı.  

 "Devletin polisi bizim içimizden kardeşimiz" ifadelerini kullanan Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"Elbette şiddeti hiçbir şekilde kabul etmeyiz, tasvip etmeyiz, daima karşısındayız. Yani milyonlarca insanın sokağa indiğinde bu kitleden yararlanıp, otobüs duraklarını yakmayı, polisi taşlamayı, otobüsleri yakıp yıkmayı, bunları da anlamak, kabul etmek doğru değil ama ilk sorgulanması gereken bu kadar büyük bir kitlenin meydanlara inmesinin sebebidir."

Feyzioğlu, söyleşiye misafir olarak katılan Marmara Üniversitesi'nden bir öğrencinin "Gezi parkı olaylarında sokağa dökülmek bir işe yaramadı. Hukukun tam olarak bağımsızlığını kazanması için biz neler yapmalıyız?" sorusunu şöyle yanıtladı: 

"Ben şiddete başvurmadan sokağa çıkmanın işe yaramadığı kanaatinde değilim. Hiç küçümsemeyin. Pek çok kişinin küçümsediği, yok saydığı, hakir saydığı gençliği toplum keşfetti. Bundan sonra gençliği ve o gençliği barındıran toplumu, herkes, özellikle idareciler ciddiye almak zorunda. Ciddiye almayanın hiçbir siyasi geleceği olamaz."

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Feyzioğlu, bir öğrencinin, "Cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koyacak mısınız?" sorusu üzerine şunları bildirdi: 

"Ben Ankara barosuna ilk aday olduğumda dediler ki 'milletvekili olmak için baro başkanlığını basamak yapıyor, iki ay sonra ayrılır milletvekili olur'. Böyle bir teklif gerçekten geldi ama kabul edemeyeceğimi söyledim. Ondan sonra dediler ki, 'mutlaka CHP 'ye genel başkan yardımcısı olacak', olmadı. Böyle bir teklif geldi ama 'teşekkür ettim, ben devam ediyorum' dedim.  Büyükşehir Belediye Başkanlığı, orası burası başkanlığı.. 'Görevimin başındayım' dedikçe cumhurbaşkanlığına kadar geldi. Tabii ki onur duyarım, ismimin bu şekilde dillendirilmesinden... Buralara talip olunmaz. Benim talip olduğum şu anki görevimi en iyi şekilde dörtdörtlük yapmaktır. Ondan sonrası hayat sizi alır, bir yerlere götürür, politik bir cevap oldu." 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Hepimizin tüm söylemlerimizde son derece dikkatli olmamız, hiçbir şekilde şiddeti özendirmememiz lazım" dedi.

Bir konferansa katılmak üzere Eskişehir'e gelen ve Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin'i ziyaret eden Feyzioğlu, Türkiye'nin birileri tarafından sorumsuzca ve bilinçsizce kutuplara ayrıldığını savunarak, ihtiyaç olan şeyin kutuplara ayrılmak değil, birleşmek olduğunu vurguladı.

Feyzioğlu, mahkemelerin duvarlarında "Adalet mülkün temelidir" yazısının bulunduğunu hatırlatarak, "Adalet mülkün temelidir' demek 'adalet ülkenin temelidir' demektir. Koltuklarımızı, makamlarımızı, mevkilerimizi, evlatlarımızı, yatırımlarımızı, varımızı yoğumuzu, iş yerlerimizi dayadığımız zemin vatandır. O vatan eğer çatlarsa hiçbirimizin yaşama şansı, varlığını devam ettirme imkanı kalmaz" diye konuştu.

TBB'nin görevinin insan haklarını, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi korumak olduğunu anlatan Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Hepimizin tüm söylemlerimizde son derece dikkatli olmamız, hiçbir şekilde şiddeti özendirmememiz lazım. Toplumumuzu yüzdelere bölmeyi, mezhebine, dini inancına, etnik kökenine, diline, cinsiyetine göre, farklı muameleye tabi tutmayı, sadece bir kısmını sahiplenip bütününü kucaklamayı reddetmeyi, biz kabul etmiyoruz. Bu çerçevede biz savunma görevimizi yaparken toplumumuzun yüzde yüzünü kucaklamayı görev bildik. En etkili savunmanın bu toplumu hiçbir sebeple ayrıştırmadan, herkesi eşit yurttaş olarak kabul etmek ve böylece demokrasiyi insan haklarını inşaa etmek olduğunu düşünüyoruz."

Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy da baroların TBB'nin başkanlığında mesleki ve milli menfaatler etrafında toplanmayı çok iyi bilen bir meslek grubu olduğunu bildirdi.

Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.