‘Okul standartları gelecekte global ölçekte değerlendirilecek’
- Ayrıntılar
- Kategori: Gündem
- Cuma, 20 Eylül 2024 11:04 tarihinde oluşturuldu
Ümit KALKO - Eğitim Girişimcisi / TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
“Gelecekte eğitim yönetiminin yeni anlayışı dünyanın her yerinden ulaşılabilir, nitelikli eğitim kurumları olacak. Bu yeni anlayış herkes için kaliteli eğitim uygulamalarını öne çıkaracak. Her yaştan bireylere yönelik, geleceğin eğitim ihtiyaçlarını öngören, uluslararası standartlardaki eğitim modelleri yaygınlaşacak. Günümüzde yerel, ulusal ölçekte değerlendirilen okul standartları gelecekte global ölçekte değerlendirilecek. Bu nedenle, eğitimin geleceğine yönelik tüm eğitim yönetimi planlamaları, inovatif eğitim teknolojilerine uyumlanabilir olarak planlanmalıdır.”
2023-2024 eğitim öğretim dönemini tamamladık. Bir eğitim girişimcisi olarak temsil ettiğiniz kurumlarınız açısından bu dönemi nasıl tamamladınız, değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
2023-2024 eğitim – öğretim dönemi bizim için oldukça başarılı geçti, öğrencilerimize kazandırmayı amaçladığımız becerileri ve akademik hedeflerimizi en üst seviyede tutarak planladığımız müfredatlarımızla, eğitim kurumlarımızın ve öğretmenlerimizin, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve onları destekleyebilecekleri bir ortam sağlamak üzerine çalıştık.
Her eğitim-öğretim dönemi farklıdır ve bir dönemin nasıl tamamlandığı, birçok faktöre bağlı olabilir. Dönemin nasıl geçtiği; yıl içerisinde kurumlarda bulunan öğrenci popülasyonu, öğretmen yetkinlikleri, öğrenme ortamları ve öğretim kaynakları gibi unsurlara da bağlıdır. Bu dönem kurumlarımız hem akademik hem de kurguladığımız beceri programlarıyla, ulusal ve uluslararası birçok projeye imza attı, birçok yarışmada derece elde etti. LGS ve YKS gibi öğrenci seçme ve yerleştirme sınavlarında Türkiye birinciliği de olmak üzere çok sayıda öğrencimiz yüksek başarılar elde etti. Buna bağlı olarak uyguladığımız bilimsel ölçme modelleriyle, iyi bir değerlendirme yapabildik ve veli memnuniyetini her sene olduğu gibi bu sene de bir üst seviyeye çıkardık, bu da daha fazla öğrencinin kurumlarımızda yürüttüğümüz sistematik akademik süreçleri tanımalarını ve faydalanmak için bizi talep etmelerine katkı sağladı.
Tüm kurumlarımızda sürdürülebilir eğitim çalışmaları kapsamında öğrencilerimizin akademik becerilerini üst seviyeye çıkaracak eğitim programlarımızla beraber kültürel, sanatsal, sportif, girişimcilik becerilerini geliştirecek ve sosyal farkındalıklarını üst düzeye çıkaracak, ulusal çapta ses getirecek projelere imza attık.
YURT DIŞI YATIRIMLARMIZA HIZ VERDİK
Yeni dönem için yatırım ajandanızda neler var? Büyüme planlarınız açısından gelecek eğitim öğretim dönemine yönelik neler göreceğiz?
Yeni dönemde de bu dönemdeki gibi büyüme ve gelişmeye devam edeceğiz. Fark yaratacak çalışmalar her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de ancak ‘Girişimcilik’ ile mümkün, meslekî deneyimimiz, saha araştırmalarımız ile oluşturduğumuz risk analizleri, akademik kadrolarımız, bilim kurullarımız ile yürüttüğümüz ar-ge çalışmalarımız, entelektüel bakış açısıyla oluşturduğumuz vizyon projelerimiz ve elde ettiğimiz ulusal – uluslararası başarılarımız ile ülkemizde “Sürdürülebilir Eğitim Girişimciliği”nin tanımını oluşturuyoruz. Bölgelere göre eğitim ihtiyaçlarını, rekabet durumu ve potansiyel öğrenci kitlesini analiz ederek belirliyoruz. Uzun yıllardır elde ettiğimiz tecrübelerle eğitim – öğretime yapılan yatırımların geleceğimiz için çok kıymetli olduğuna inanıyoruz.
Ulusal yatırımlarımıza birlikte, kurumlarımızda öğrenim faaliyetlerine devam eden öğrencilerimizin yurt dışı deneyimleri için fırsat oluşturmak için 2023-2024 eğitim öğretim döneminde odaklandığımız en önemli konulardan biri de, başta İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri ile Türk devletlerinde olmak üzere, eğitim yatırımlarımızı yurt dışında da yaptık. Yeni dönemde bu yatırımları öğrencilerimizle buluşturarak her öğrencimize yurt dışı eğitim deneyimi yaşatmak ve yurt dışındaki okullarımızın sayısını artırarak projemizi sürdürmeyi amaçlıyor, inovatif eğitim yaklaşımlarımızı uluslararası perspektifte uygulamayı hedefliyoruz.
Bunları yaparken ajandamızda, Türkiye’deki 350’den fazla okul ve kurslarımızın mevcut durumlarını geliştirmek, öğrenci sayılarımızı arttırmak, yeni programlar ekleyerek eğitim sektöründe öncü olma geleneğimizi devam ettirmek de bulunuyor.
KÜRESELLEŞME EĞİTİM KURUMLARINA ULUSLARARASILAŞMA OLANAĞI SAĞLIYOR
Büyüme ve yatırım iklimi açısından gelecek döneme ilişkin özel öğretim kurumlarının gelişimiyle ilgili düşünce ve öngörüleriniz nelerdir?
Gelecekte eğitim yönetiminin yeni anlayışı dünyanın her yerinden ulaşılabilir, nitelikli eğitim kurumları olacak. Bu yeni anlayış herkes için kaliteli eğitim uygulamalarını öne çıkaracak. Her yaştan bireylere yönelik, geleceğin eğitim ihtiyaçlarını öngören, uluslararası standartlardaki eğitim modelleri yaygınlaşacak. Günümüzde yerel, ulusal ölçekte değerlendirilen okul standartları gelecekte global ölçekte değerlendirilecek. Bu nedenle, eğitimin geleceğine yönelik tüm eğitim yönetimi planlamaları, inovatif eğitim teknolojilerine uyumlanabilir olarak planlanmalıdır.
Gelecek dönem eğitim- öğretim anlayışında da öncelikle öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini dikkate alarak, bireysel ihtiyaçlarına odaklanıp farklı öğrenme yöntemleri sunan ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimine yatırım yapan, bunu yaparken çevrimiçi öğrenme platformları, dijital araçlar ve interaktif içerikler gibi teknolojik çözümlerle kişiselleştirilmiş öğretimi destekleyen kurumlar ön plana çıkacaktır.
Sürdürülebilir Öğretmen Eğitimleri ve öğretmenlerin bireysel farklılıkları da ön görülerek yapılacak hizmet içi eğitim çalışmaları kurumların standartlarını belirlemede önemli bir rol oynayacaktır.
Küreselleşme ve uluslararası eğitim trendleri, özel öğretim kurumlarının uluslararası ortaklıklar geliştirme fırsatlarını artırarak uluslararasılaşma olanağı sağlıyor, oluşan rekabet ortamının etkisiyle de kalite standartlarının öneminin daha da arttığı bir döneme giriyoruz. Bunun bir sonucu olarak öğrenci çeşitliliği de artacak ve farklı ihtiyaçların karşılanması için kapsayıcı bir eğitim ortamı yaratmak önem arz edecektir.
Eğitim ve sosyo-ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiye bakıldığında; eğitim ögesi işgücünün niteliklerini yükselterek toplumsal, kültürel ve kurumsal yapıyı geliştirerek “ulusal geliri” ve dolayısıyla “kalkınma düzeyini” yükseltmektedir. Ülkelerin eğitim alanına yapılan harcamaları kalkınmışlık düzeyleri ile doğru orantılıdır. Eğitim yatırımları sürekli artan getiriye sahiptir. Eğitime yapılan yatırımlar arttıkça ulusal gelir de artacaktır. Eğitim yatırımcılarımız dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıların devam edebileceğini de öngörerek farklı ekonomik senaryolar hazırlanmalı ve rasyonel hedefler oluşturulmalıdır.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
-
Eğitimde Güçlü Stratejik İletişim: Halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim ile marka değeriniz nasıl yükselir?
-
'Özel okulların yaklaşık %50 kapasitesi atıl durumda olacak'
-
İbrahim Taşel Ortaokulunun açılışını Bakan Yusuf Tekin yaptı
-
‘Okul standartları gelecekte global ölçekte değerlendirilecek’
-
Bakan Yusuf Tekin’den TÜSİAD konferansında 12 zor soru
-
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Sistemi TTKB-İDES hayata geçirildi
-
MEB’den okullarda şiddete karşı yeni genelge
-
Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli yaygınlaştırılacak
-
Çevreci okullara Yeşil Bayrak
-
Girne Koleji yeni Kampüsünü Manisa’da açtı