Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Mehmet BOY - Sevinç Eğitim Kurumları Genel Müdürü

mehmet_boy_temmuz_2024“Sevinç Eğitim Kurumları, 40 yılı aşkın süredir eğitim alanında öncü bir kurum olarak binlerce öğrenciye bilgi ve donanım kazandırıp onların hayallerine ulaşmalarına katkıda bulunuyor. Eğitimin en önemli destekçilerinden biri olmaya devam eden Sevinç Eğitim Kurumları, bu anlamlı yolculukta elde ettiği başarıları ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarmaya kararlıdır.”

Kurum olarak başarı kıstasını nasıl belirliyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak başarının tek bir kalıba sığdırılamayacağını biliyoruz. Bu nedenle farklı faaliyet alanlarında farklı başarı kriterleri benimsiyoruz. Akademik başarının yanında yeteneğe ve beceriye de önem vererek her öğrencinin kendine özgü potansiyelini keşfetmesine ve geliştirmesine olanak sağlıyoruz.

Bilim, kültür, sanat, spor alanlarında elde edilen başarıları nasıl destekliyorsunuz?
Sevinç Kolejleri, anaokulundan üniversiteye uzanan eğitim yolculuğunda her alanda başarı gösteren öğrencilerini maddi ve manevi açıdan daima desteklemektedir. Bu kapsamda ulusal çapta akademik, bilimsel, sanatsal ve sportif başarılara imza atan öğrencilerimiz; belirli kriterlere göre burs imkanlarından faydalanabilmektedir. Burs imkanlarımız:
Akademik Başarı Bursu: Ulusal sınavlarda belirli bir başarı yüzdesine ulaşan öğrencilerimize eğitim ücretlerinde indirim sağlanmaktadır.
Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Bursu: Bilim, kültür, sanat ve spor alanlarında bireysel veya ulusal düzeyde başarı gösteren öğrencilerimiz, alanında uzman jüri tarafından değerlendirilerek burs alma imkanına sahip olmaktadır.
MUN'24 Burs Programı: Ergüvan Liselerinde düzenlenen MUN’24 organizasyonlarına katılan ve aktif rol alan öğrencilerimiz, bu özel deneyimden faydalanmaları için burs imkanıyla desteklenmektedir.

BURSLARDA SÜREKLİLİĞİ SAĞLIYORUZ
Özel okullar sınav başarılarını nasıl ödüllendiriyor?
Bu alanda öğrencilere hangi burs olanaklarını sağlıyorsunuz?
Ulusal ve uluslararası sınavlarda gösterdikleri başarıyla öne çıkan öğrencileri teşvik etmek ve onların eğitim hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla burs imkanları sunduğumuzu duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu burslar, akademik başarılarının karşılığında yüksek puan alan veya dereceye giren öğrencilere eğitim ücretlerinde indirimler sağlayarak onların yükünü hafifletmeyi amaçlamaktadır. Burslarımızın en önemli özelliklerinden biri, sürekliliktir. Başarılı öğrencilerimizin bu ayrıcalıktan eğitim gördükleri okul süreci bitene kadar yararlanmalarını sağlıyoruz. Bu sayede maddi kaygılar olmadan eğitimlerine odaklanmalarını ve potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmalarını arzuluyoruz. Eğitimimize olan güvenimizden gelen bu burs imkanları ile öğrencilerimizin geleceğe dair umutlarını ve motivasyonlarını da artırmayı hedefliyoruz. Başarılı öğrencilerimizin bu burslar sayesinde daha da büyük başarılara imza atacağına inanıyoruz.

ÖĞRENCİLER İÇİN FARKLI BURS İMKANLARI
Başarılı öğrenciler kurumlarınızda nasıl öğrenim görme imkanı kazanıyorlar?

Sevinç Eğitim Kurumları, akademik başarıyı teşvik etmenin yanı sıra kültür, sanat ve spor alanlarında da yetenekli ve başarılı gençlere destek olmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası sınavlarda gösterilen akademik başarının yanında alanında uzman kişiler tarafından değerlendirilen kültür, sanat ve spor alanındaki başarılar da kurumlarımızda eğitim almaları için yeterli olacak, fiziksel ayrıcalıklarımız sayesinde de yeteneklerini geliştirme konusunda destekleneceklerdir.
Sevinç Eğitim Kurumları olarak sunduğumuz imkanlar:
Kültür, Sanat ve Spor Bursu: Müzik, resim, tiyatro, spor ve diğer alanlarda bireysel veya ulusal düzeyde başarı gösteren öğrenciler; burs imkanıyla Sevinç Kolej ve Kurs Merkezlerinde eğitim görme imkanı kazanabilirler.
Sevinç’e Kabul Sınavı: Genellikle eğitim öğretim dönemlerinin ilk yarısı biterken gerçekleştirilen Sevinç’e Kabul Sınavı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen merkezi sınavlardan ayrı olarak akademik başarıyı ve genel yeteneği ölçen bir sınavdır. Bu sınavda başarılı olan öğrenciler, Sevinç Kolej ve Kurs Merkezlerinde eğitim görme imkanı kazanabilirler.
Turnuvalar ve Ulusal Başarılar: Sevinç Eğitim Kurumları, öğrencilerinin katıldığı turnuvaları ve TÜBİTAK gibi ulusal yarışmalarda elde edilen başarıları da desteklemektedir. Bu tür başarılara imza atan öğrenciler, eğitim indirimi ve burs imkanlarıyla ödüllendirilebilirler.
Sevinç Eğitim Kurumlarında her öğrenciye değer verilmektedir. Kurum, farklı yetenek ve ilgi alanlarına sahip tüm öğrencilerin potansiyellerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine yardımcı olacak bir ortam sunmaktadır.

Başarı burslarınızın süresi ve içeriği nelerden oluşuyor?
Sevinç Eğitim Kurumlarında sunulan başarı bursları, öğrencilere sağlanan maddi ve manevi desteğin temelini oluşturur. Bu bursların süresi ve içeriği, öğrencinin başarısına ve bursun türüne göre değişebilmektedir. Ancak bazı burslar için farklı süreler de geçerli olabilir. Örneğin bazı burslar sadece belirli bir sınıf veya programla sınırlı olabilir.

BURSLARA BAŞVURULAR
Başarı burslarıyla özel okullara kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler neler yapmalı?

Sevinç Eğitim Kurumlarının burs programı ve koşulları için size en yakın Sevinç’le iletişime geçebilirsiniz. Bursların hangi başarı kriterlerine dayandığını ve bursun kapsamını detaylı olarak incelemek önemlidir.
Burs Başvuru Formları: Okulun burs başvuru formlarını eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurmak gereklidir. Formlar genellikle okulun web sitesinden (https://www.sevinc.k12.tr/) indirilebilir veya okuldan temin edilebilir.
Gerekli Belgeler: Burs başvurusu için gerekli olan belgeler, burs programına göre değişiklik gösterebilir. Bu bilgiler için de en yakın adreste olan Sevinç ile iletişime geçmeniz ya da kurumlarımızı aramanız gerekmektedir.

39 YILDA BAŞARILARLA DOLU BİR YOLCULUK
● Binlerce öğrenciye eğitim imkanı sunma
● Sayısız başarı hikayesine imza atma
● Eğitimde yenilikçi yaklaşımlara öncülük etme
● Öğrenci odaklı bir eğitim modeli geliştirme
● Kaliteli ve güvenilir eğitim hizmeti sunma

 

> Burs imkanları ile öğrencilerimizin geleceğe dair umutlarını ve motivasyonlarını artırıyoruz

Mehmet BOY - Sevinç Eğitim Kurumları Genel Müdürü

mehmet_boy_temmuz_2024“Sevinç Eğitim Kurumları, 40 yılı aşkın süredir eğitim alanında öncü bir kurum olarak binlerce öğrenciye bilgi ve donanım kazandırıp onların hayallerine ulaşmalarına katkıda bulunuyor. Eğitimin en önemli destekçilerinden biri olmaya devam eden Sevinç Eğitim Kurumları, bu anlamlı yolculukta elde ettiği başarıları ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarmaya kararlıdır.”

Kurum olarak başarı kıstasını nasıl belirliyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak başarının tek bir kalıba sığdırılamayacağını biliyoruz. Bu nedenle farklı faaliyet alanlarında farklı başarı kriterleri benimsiyoruz. Akademik başarının yanında yeteneğe ve beceriye de önem vererek her öğrencinin kendine özgü potansiyelini keşfetmesine ve geliştirmesine olanak sağlıyoruz.

Bilim, kültür, sanat, spor alanlarında elde edilen başarıları nasıl destekliyorsunuz?
Sevinç Kolejleri, anaokulundan üniversiteye uzanan eğitim yolculuğunda her alanda başarı gösteren öğrencilerini maddi ve manevi açıdan daima desteklemektedir. Bu kapsamda ulusal çapta akademik, bilimsel, sanatsal ve sportif başarılara imza atan öğrencilerimiz; belirli kriterlere göre burs imkanlarından faydalanabilmektedir. Burs imkanlarımız:
Akademik Başarı Bursu: Ulusal sınavlarda belirli bir başarı yüzdesine ulaşan öğrencilerimize eğitim ücretlerinde indirim sağlanmaktadır.
Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Bursu: Bilim, kültür, sanat ve spor alanlarında bireysel veya ulusal düzeyde başarı gösteren öğrencilerimiz, alanında uzman jüri tarafından değerlendirilerek burs alma imkanına sahip olmaktadır.
MUN'24 Burs Programı: Ergüvan Liselerinde düzenlenen MUN’24 organizasyonlarına katılan ve aktif rol alan öğrencilerimiz, bu özel deneyimden faydalanmaları için burs imkanıyla desteklenmektedir.

BURSLARDA SÜREKLİLİĞİ SAĞLIYORUZ
Özel okullar sınav başarılarını nasıl ödüllendiriyor?
Bu alanda öğrencilere hangi burs olanaklarını sağlıyorsunuz?
Ulusal ve uluslararası sınavlarda gösterdikleri başarıyla öne çıkan öğrencileri teşvik etmek ve onların eğitim hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla burs imkanları sunduğumuzu duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu burslar, akademik başarılarının karşılığında yüksek puan alan veya dereceye giren öğrencilere eğitim ücretlerinde indirimler sağlayarak onların yükünü hafifletmeyi amaçlamaktadır. Burslarımızın en önemli özelliklerinden biri, sürekliliktir. Başarılı öğrencilerimizin bu ayrıcalıktan eğitim gördükleri okul süreci bitene kadar yararlanmalarını sağlıyoruz. Bu sayede maddi kaygılar olmadan eğitimlerine odaklanmalarını ve potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmalarını arzuluyoruz. Eğitimimize olan güvenimizden gelen bu burs imkanları ile öğrencilerimizin geleceğe dair umutlarını ve motivasyonlarını da artırmayı hedefliyoruz. Başarılı öğrencilerimizin bu burslar sayesinde daha da büyük başarılara imza atacağına inanıyoruz.

ÖĞRENCİLER İÇİN FARKLI BURS İMKANLARI
Başarılı öğrenciler kurumlarınızda nasıl öğrenim görme imkanı kazanıyorlar?

Sevinç Eğitim Kurumları, akademik başarıyı teşvik etmenin yanı sıra kültür, sanat ve spor alanlarında da yetenekli ve başarılı gençlere destek olmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası sınavlarda gösterilen akademik başarının yanında alanında uzman kişiler tarafından değerlendirilen kültür, sanat ve spor alanındaki başarılar da kurumlarımızda eğitim almaları için yeterli olacak, fiziksel ayrıcalıklarımız sayesinde de yeteneklerini geliştirme konusunda destekleneceklerdir.
Sevinç Eğitim Kurumları olarak sunduğumuz imkanlar:
Kültür, Sanat ve Spor Bursu: Müzik, resim, tiyatro, spor ve diğer alanlarda bireysel veya ulusal düzeyde başarı gösteren öğrenciler; burs imkanıyla Sevinç Kolej ve Kurs Merkezlerinde eğitim görme imkanı kazanabilirler.
Sevinç’e Kabul Sınavı: Genellikle eğitim öğretim dönemlerinin ilk yarısı biterken gerçekleştirilen Sevinç’e Kabul Sınavı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen merkezi sınavlardan ayrı olarak akademik başarıyı ve genel yeteneği ölçen bir sınavdır. Bu sınavda başarılı olan öğrenciler, Sevinç Kolej ve Kurs Merkezlerinde eğitim görme imkanı kazanabilirler.
Turnuvalar ve Ulusal Başarılar: Sevinç Eğitim Kurumları, öğrencilerinin katıldığı turnuvaları ve TÜBİTAK gibi ulusal yarışmalarda elde edilen başarıları da desteklemektedir. Bu tür başarılara imza atan öğrenciler, eğitim indirimi ve burs imkanlarıyla ödüllendirilebilirler.
Sevinç Eğitim Kurumlarında her öğrenciye değer verilmektedir. Kurum, farklı yetenek ve ilgi alanlarına sahip tüm öğrencilerin potansiyellerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine yardımcı olacak bir ortam sunmaktadır.

Başarı burslarınızın süresi ve içeriği nelerden oluşuyor?
Sevinç Eğitim Kurumlarında sunulan başarı bursları, öğrencilere sağlanan maddi ve manevi desteğin temelini oluşturur. Bu bursların süresi ve içeriği, öğrencinin başarısına ve bursun türüne göre değişebilmektedir. Ancak bazı burslar için farklı süreler de geçerli olabilir. Örneğin bazı burslar sadece belirli bir sınıf veya programla sınırlı olabilir.

BURSLARA BAŞVURULAR
Başarı burslarıyla özel okullara kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler neler yapmalı?

Sevinç Eğitim Kurumlarının burs programı ve koşulları için size en yakın Sevinç’le iletişime geçebilirsiniz. Bursların hangi başarı kriterlerine dayandığını ve bursun kapsamını detaylı olarak incelemek önemlidir.
Burs Başvuru Formları: Okulun burs başvuru formlarını eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurmak gereklidir. Formlar genellikle okulun web sitesinden (https://www.sevinc.k12.tr/) indirilebilir veya okuldan temin edilebilir.
Gerekli Belgeler: Burs başvurusu için gerekli olan belgeler, burs programına göre değişiklik gösterebilir. Bu bilgiler için de en yakın adreste olan Sevinç ile iletişime geçmeniz ya da kurumlarımızı aramanız gerekmektedir.

39 YILDA BAŞARILARLA DOLU BİR YOLCULUK
● Binlerce öğrenciye eğitim imkanı sunma
● Sayısız başarı hikayesine imza atma
● Eğitimde yenilikçi yaklaşımlara öncülük etme
● Öğrenci odaklı bir eğitim modeli geliştirme
● Kaliteli ve güvenilir eğitim hizmeti sunma

 

Son Güncelleme: Perşembe, 22 Ağustos 2024 14:56

Gösterim: 735

Hayati OKTAY - YETEV Okulları Genel Müdürü

hayai_oktay_haziran_2024“Bilim eğitiminin önemi, öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda onların yaşam boyu öğrenen, sorgulayan ve topluma katkıda bulunan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, okullarımızda yaptığımız çalışmalarla bilime verilen önemi sürekli vurgulayıp destekliyoruz.”

Yenidoğu Okulları olarak, teknolojiyi eğitimde nasıl entegre ediyorsunuz?
Okullarımızda teknolojinin eğitime entegrasyonu farklı sınıf kademelerinde farklı yollarla gerçekleştiriliyor. Geleneksel ders kitapları yerine e- kitaplar, online kaynaklar, videolar, animasyonlar, interaktif simülasyonlar gibi çeşitli multimedya içerikleri dijital ders materyalleri olarak kullanıyoruz. Özellikle Yabancı Dil ve Fen Bilimleri gibi derslerde çeşitli dijital platformlar (Bilişim Garajı, Raz-Kids, Bookr gibi) aracılığıyla öğrencilerimizin derste ve ders dışında da öğrenmelerine yardımcı oluyoruz. Ayrıca Scratch, Python gibi programlama dillerinin öğretildiği kodlama dersleri ve Arduino kitleriyle robotik projeler gerçekleştiren öğrencilerimiz öğrenme deneyimlerini zenginleştiriyorlar. Öğretmenlerimiz, dijital oyun platformları (Kahoot, Minecraft, Education Edition gibi) ile oyun temelli öğrenme modellerini de derslerinde kullanıyorlar.
Teknolojinin eğitime entegrasyonu hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin adaptasyonunu gerektirir. Bu nedenle, okullarımızda öğretmen ve öğrencilerimize sürekli eğitim ve destek sağlayarak teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalarını sağlıyoruz.

YETEV BİLİM ŞENLİĞİ
Öğrencilerinizin bilime ilgisini nasıl teşvik ediyorsunuz?

Öğrencilerin bilime olan ilgisini artırmanın ve onları bilimsel düşünmeye teşvik etmenin yolunun; onların merak duygularını canlı tutmak ve keşfetme arzularını desteklemek ile mümkün olduğuna inanıyoruz.Bu doğrultuda, okullarımızda fen bilimleri, fizik, kimya ve biyoloji gibi derslerde müfredat konularına paralel olarak laboratuvar deneyleri gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra, basit malzemelerle evde yapabilecekleri deneyler konusunda öğrencilerimize yönlendirmeler yapıyoruz.
Okulumuzda, STEM, Kodlama ve Robotik, Akıl Oyunları ve Bilim ve Proje Kulübü gibi çeşitli kulüp çalışmaları ile öğrencilerimizin çeşitli projeler üzerinde çalışmalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimize bir araştırma konusu vererek konu ile ilgili bir araştırma projesi yapmalarını istiyor ve dilerlerse ulusal ve uluslararası proje yarışmalarına katılmalarını teşvik ediyoruz.
Öğrencilerimizin yaptıkları deneyleri ve projeleri sergileyebilmeleri için her yıl okulumuzda "YETEV Bilim Şenliği" düzenliyoruz. Bu yıl 7.sini gerçekleştirdiğimiz bu şenlik, tüm kampüslerimizin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleşti ve öğrencilerimizin bilimsel çalışmalarını sergileme fırsatı bulduğu bir etkinlik oldu.
Ayrıca, eğitim öğretim yılı içerisinde öğrencilerimizle birlikte düzenli olarak bilim ve inovasyon merkezleri ile uzay ve teknoloji merkezlerine ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bu merkezlerdeki interaktif etkinliklerle öğrencilerimiz hem eğleniyor hem de farklı deneyimlerle öğrenme fırsatı buluyorlar.

hayati_oktay
ALPER GEZERAVCI YETEV OKULLARI’NDA ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

Okulumuza bilim insanlarını ve alanında uzman öncü şahsiyetleri davet ederek öğrencilerimizle etkileşime geçmelerini sağladığımız söyleşiler düzenliyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında okulumuzda Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’yı konuk ettik. Alper Gezeravcı öğrencilerimizle bir araya gelerek uzaydaki deneyimlerini paylaştı. Söyleşi sonrasında Alper Gezeravcı, hayallerini gökyüzüyle sınırlamayan, derinlemesine ve inovatif sorularıyla ülkemizin geleceğine dair taşıdığımız umudun ne denli yerinde olduğunu gösteren öğrencilerimizle bir araya gelmenin memnuniyetini dile getirdi.

NEASTECH TAKIMI İHA İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI ÜZERİNE ÇALIŞIYOR
Yenidoğu Okulları’nın bilime dair projeleri nelerdir?
Okullarımızda öğrencilerimizin aktif olarak içinde bulundukları birçok proje yürütüyoruz aslında. Bunlardan biri, “Sıfır Atık İleri Dönüşüm Projesi” ve paralel olarak yürüttüğümüz “Eko-Okul Projesi”. Bu yıl, tüm kampüslerimizle birlikte sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda "Eko-Okul Projesi"nde Yeşil Bayrak almaya hak kazandık. Bu projede sürecimiz önümüzdeki eğitim öğretim yılında da devam edecek.
Buna ek olarak öğrencilerimiz küresel ısınma ve iklim krizine dikkat çekmek için her yıl “World Climate Change” etkinliği düzenliyorlar. Bu yıl 5.sini düzenlediğimiz etkinlikte, öğrencilerimiz farklı ülkelerin temsilcileri rolüne bürünerek küresel ısınmanın önlenmesi ve dünyadaki sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulması için çözüm önerileri geliştirdiler ve müzakere yaptılar.
Okulumuzun lise kademesinde bulunan "Neastech" adlı teknoloji takımımız, 
Neastech-İHA insansız hava araçları ve Neastech-ROV insansız su altı araçları alanında geliştirdikleri dronlarla ulusal ve uluslararası yarışmalarda okulumuzu temsil ediyorlar. Ana takım ve maya takım olmak üzere usta çırak ilişkisiyle öğrenciler bir taraftan da alt sınıflardan maya takıma giren öğrencileri eğitiyorlar. Maya takımdan yetişen öğrenciler ana takımdan ayrılan ya da mezun olan öğrencinin yerini alarak takıma katkı sağlamaya devam ediyor. Mezun olan ve üniversiteye geçen öğrencilerimiz mentor olarak takıma katkı sağlamaya devam ediyor. Böylece sürdürülebilir bir takım kültürü ile çalışmalarını gerçekleştiriyorlar.
Bir başka projemiz olan “Okul Bahçesi Ekoloji Projesi’’ ile okullarımızın bahçesinde öğrencilerimizin çeşitli bitki türlerini yetiştirmeleri için alanlar ayırdık. Doğayı sevmeyi, tabiata ve canlılara saygı duymayı öğretmek için küçük yaşlardan itibaren öğrencilerimizi toprakla buluşturduğumuz projemizde çeşitli bitkileri yetiştirerek hasat yapmalarını sağlıyoruz.
Geleneksel olarak düzenlediğimiz “YETEV Bilim Şenliği”mizde ise öğrencilerimiz yıl boyunca yaptıkları bilimsel çalışmaları sergileme imkânı buluyorlar. Şenliğimizde deney atölyeleri, TÜBİTAK ve TEKNOFEST yarışmalarına katılım sağlayan projelerin sunumları, gökyüzü ve uzayı deneyimlemeleri için planetaryum ve aynı zamanda çeşitli teknoloji firmalarının katılımı sağlanarak öğrencilerin ilgisini çekecek robot ve dronların sergilenmesi sağlanıyor.
Lise kadememizde kampüs içinde fizik zümremizin düzenlediği ‘’El-Cezeri Robot Yarışması’’ ile öğrencilerimiz tasarladıkları basit makineleri sergiliyorlar. Böylece eğlenerek robotik mantığını temel fizik kanunları esasına dayandırarak öğrenmiş oluyorlar.

alper_gezeravcı_yetevYenidoğu Okullarında bilim nasıl bir öneme sahip?
Bilim eğitiminin önemi, öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda onların yaşam boyu öğrenen, sorgulayan ve topluma katkıda bulunan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, okullarımızda yaptığımız çalışmalarla bilime verilen önemi sürekli vurgulayıp destekliyoruz.
Öğrencilerin doğal meraklarını ve keşfetme isteklerini, analitik ve eleştirel düşünme becerilerini, geleceğin teknolojilerine uyum sağlama ve bu alanlarda liderlik yapma yeteneklerini, öğrencilerin çevre sorunlarını anlamalarını ve sürdürülebilir çözümler geliştirmelerini sağlayacak ve her öğrencinin ilgi alanıyla hemhal olabileceği çok çeşitli çalışmalar yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.

 

ÖĞRENCİLERİN BİLİMSEL ÇALIŞMALARI DESTEKLENİYOR
Bilimsel araştırma yaparken öğrencilerinize nasıl rehberlik ediyorsunuz?
Okullarımızda bilimsel bir konuda araştırma yapmak isteyen öğrencilerimize öğretmenlerimiz her aşamada danışmanlık yapıyorlar. Öğrencilerimize, ilgili oldukları alanlarda proje fikirlerini oluşturduktan sonra; hipotezin kurulması, literatür taraması, bilimsel yöntemlerin seçilmesi, verilerin toplanması ve yorumlanması ile sonuçların ortaya konulmasına kadar her bir basamakta rehberlik yapılıyorlar. Proje bazında üniversite ya da akademisyenlerden destek alınması gerekiyorsa öğrencilerimiz direkt olarak iletişime geçerek projeleri ile ilgili destek istiyorlar. Öğrencilerimizin projeleri ile ilgili maddi ve manevi tüm desteği vermeye çalışıyoruz.

 

Bilimsel çalışmalarınızın öğrencilere katkıları nelerdir?
Bilimsel çalışmaların öğrencilerimize birçok yönden katkı sağladığını onların akademik, kişisel ve profesyonel gelişimlerine olumlu etkilerde bulunduğunu gözlemliyoruz. Problem çözme, verileri analiz etme, kaynak bulma ve kaynakları yönetme, zaman yönetimi ve öz disiplin, iş birliği ve takım çalışması, bilimsel etik ve sorumluluk bilinci gibi alanlarda gelişimlerine tanıklık ediyoruz. Potansiyellerini keşfediyorlar. Kariyerlerini hangi yönde planlayacaklarına karar vermelerinde bilimsel çalışmaların katkısı çok büyük. Örneğin biyoloji alanında bilimsel bir araştırma yapan ve proje geliştiren bir öğrencimiz tıp alanının kendine uygun olup olmadığının kararını verebiliyor. Teknoloji takımlarımızda araştırmalar yapan ve drone veya robot geliştiren öğrencilerimiz kariyerlerine mühendis veya yazılımcı olarak devam etme kararı alabiliyor. Okullarımızdan mezun olan öğrencilerimizin üniversitede seçtikleri alanlarda, lisede yaptıkları bilimsel çalışmaların etkilerini gözlemliyoruz. Öğrencilerimiz yaptıkları bilimsel çalışmalarla ileri akademik çalışmalara ve kariyerlerine hazırlık yapmış oluyorlar.

 

YETEV BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ YARIŞMASI DÜZENLENECEK
Gelecekteki bilimsel hedefleriniz/projeleriniz nelerdir?
Okullarımızda yürüttüğümüz ve öğrencilerimizin bilime ve teknolojiye merak duygularını zinde tutan tüm çalışmalarımızı geliştirerek devam edeceğiz. Bizim amacımız okullarımızdan mezun olan her bir öğrencimizin potansiyelleri kapsamında temel bir bilim okuryazarı, teknoloji okuryazarı, finans okuryazarı, dijital okuryazarı, su okuryazarı ve medya okuryazarı olması. Tüm bunların kazanım olarak öğrencilerimizde vuku bulmasındaki en önemli eğitim yöntemlerden biri olan proje ve bilimsel çalışmalar okullarımızda bir kültür olarak devam ediyor ve edecektir.
Tabii ki ilerleyen süreçlerde okulumuzda gelenekselleşen çalışmalarımıza ek olarak yapmak istediğimiz yeni çalışmalar var. Örneğin “YETEV Bilişim ve Teknoloji Yarışması’’nı önümüzdeki eğitim öğretim yılında gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Ayrıca yapay zekayı eğitim öğretim programımızın içerisine entegre ettiğimiz “Yapay Zekâ Dil Laboratuvarı”mızı tüm kampüslerimizde uygulayabiliriz. Öğrencilerimizin temel bilimlerdeki araştırma projelerini destekleyecek ve deney yapma imkânı sağlayacak modern araştırma laboratuvarı kurmayı hedefliyoruz. 
Öğrencilerin yenilikçi fikirler geliştirmesi ve bu fikirleri hayata geçirmesi için girişimcilik kulüpleri, kuluçka merkezleri oluşturmak istiyoruz. Buradan çıkacak fikir ve projelerini geliştirecekleri ve sunacakları Start-Up yarışmalarına öğrencilerimizi teşvik etmeyi amaçlıyoruz.

 

 

 





 

 

> Bilim ve Teknoloji ile Yükselen Eğitim: Yenidoğu Okulları

Hayati OKTAY - YETEV Okulları Genel Müdürü

hayai_oktay_haziran_2024“Bilim eğitiminin önemi, öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda onların yaşam boyu öğrenen, sorgulayan ve topluma katkıda bulunan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, okullarımızda yaptığımız çalışmalarla bilime verilen önemi sürekli vurgulayıp destekliyoruz.”

Yenidoğu Okulları olarak, teknolojiyi eğitimde nasıl entegre ediyorsunuz?
Okullarımızda teknolojinin eğitime entegrasyonu farklı sınıf kademelerinde farklı yollarla gerçekleştiriliyor. Geleneksel ders kitapları yerine e- kitaplar, online kaynaklar, videolar, animasyonlar, interaktif simülasyonlar gibi çeşitli multimedya içerikleri dijital ders materyalleri olarak kullanıyoruz. Özellikle Yabancı Dil ve Fen Bilimleri gibi derslerde çeşitli dijital platformlar (Bilişim Garajı, Raz-Kids, Bookr gibi) aracılığıyla öğrencilerimizin derste ve ders dışında da öğrenmelerine yardımcı oluyoruz. Ayrıca Scratch, Python gibi programlama dillerinin öğretildiği kodlama dersleri ve Arduino kitleriyle robotik projeler gerçekleştiren öğrencilerimiz öğrenme deneyimlerini zenginleştiriyorlar. Öğretmenlerimiz, dijital oyun platformları (Kahoot, Minecraft, Education Edition gibi) ile oyun temelli öğrenme modellerini de derslerinde kullanıyorlar.
Teknolojinin eğitime entegrasyonu hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin adaptasyonunu gerektirir. Bu nedenle, okullarımızda öğretmen ve öğrencilerimize sürekli eğitim ve destek sağlayarak teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalarını sağlıyoruz.

YETEV BİLİM ŞENLİĞİ
Öğrencilerinizin bilime ilgisini nasıl teşvik ediyorsunuz?

Öğrencilerin bilime olan ilgisini artırmanın ve onları bilimsel düşünmeye teşvik etmenin yolunun; onların merak duygularını canlı tutmak ve keşfetme arzularını desteklemek ile mümkün olduğuna inanıyoruz.Bu doğrultuda, okullarımızda fen bilimleri, fizik, kimya ve biyoloji gibi derslerde müfredat konularına paralel olarak laboratuvar deneyleri gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra, basit malzemelerle evde yapabilecekleri deneyler konusunda öğrencilerimize yönlendirmeler yapıyoruz.
Okulumuzda, STEM, Kodlama ve Robotik, Akıl Oyunları ve Bilim ve Proje Kulübü gibi çeşitli kulüp çalışmaları ile öğrencilerimizin çeşitli projeler üzerinde çalışmalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimize bir araştırma konusu vererek konu ile ilgili bir araştırma projesi yapmalarını istiyor ve dilerlerse ulusal ve uluslararası proje yarışmalarına katılmalarını teşvik ediyoruz.
Öğrencilerimizin yaptıkları deneyleri ve projeleri sergileyebilmeleri için her yıl okulumuzda "YETEV Bilim Şenliği" düzenliyoruz. Bu yıl 7.sini gerçekleştirdiğimiz bu şenlik, tüm kampüslerimizin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleşti ve öğrencilerimizin bilimsel çalışmalarını sergileme fırsatı bulduğu bir etkinlik oldu.
Ayrıca, eğitim öğretim yılı içerisinde öğrencilerimizle birlikte düzenli olarak bilim ve inovasyon merkezleri ile uzay ve teknoloji merkezlerine ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bu merkezlerdeki interaktif etkinliklerle öğrencilerimiz hem eğleniyor hem de farklı deneyimlerle öğrenme fırsatı buluyorlar.

hayati_oktay
ALPER GEZERAVCI YETEV OKULLARI’NDA ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

Okulumuza bilim insanlarını ve alanında uzman öncü şahsiyetleri davet ederek öğrencilerimizle etkileşime geçmelerini sağladığımız söyleşiler düzenliyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında okulumuzda Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’yı konuk ettik. Alper Gezeravcı öğrencilerimizle bir araya gelerek uzaydaki deneyimlerini paylaştı. Söyleşi sonrasında Alper Gezeravcı, hayallerini gökyüzüyle sınırlamayan, derinlemesine ve inovatif sorularıyla ülkemizin geleceğine dair taşıdığımız umudun ne denli yerinde olduğunu gösteren öğrencilerimizle bir araya gelmenin memnuniyetini dile getirdi.

NEASTECH TAKIMI İHA İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI ÜZERİNE ÇALIŞIYOR
Yenidoğu Okulları’nın bilime dair projeleri nelerdir?
Okullarımızda öğrencilerimizin aktif olarak içinde bulundukları birçok proje yürütüyoruz aslında. Bunlardan biri, “Sıfır Atık İleri Dönüşüm Projesi” ve paralel olarak yürüttüğümüz “Eko-Okul Projesi”. Bu yıl, tüm kampüslerimizle birlikte sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda "Eko-Okul Projesi"nde Yeşil Bayrak almaya hak kazandık. Bu projede sürecimiz önümüzdeki eğitim öğretim yılında da devam edecek.
Buna ek olarak öğrencilerimiz küresel ısınma ve iklim krizine dikkat çekmek için her yıl “World Climate Change” etkinliği düzenliyorlar. Bu yıl 5.sini düzenlediğimiz etkinlikte, öğrencilerimiz farklı ülkelerin temsilcileri rolüne bürünerek küresel ısınmanın önlenmesi ve dünyadaki sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulması için çözüm önerileri geliştirdiler ve müzakere yaptılar.
Okulumuzun lise kademesinde bulunan "Neastech" adlı teknoloji takımımız, 
Neastech-İHA insansız hava araçları ve Neastech-ROV insansız su altı araçları alanında geliştirdikleri dronlarla ulusal ve uluslararası yarışmalarda okulumuzu temsil ediyorlar. Ana takım ve maya takım olmak üzere usta çırak ilişkisiyle öğrenciler bir taraftan da alt sınıflardan maya takıma giren öğrencileri eğitiyorlar. Maya takımdan yetişen öğrenciler ana takımdan ayrılan ya da mezun olan öğrencinin yerini alarak takıma katkı sağlamaya devam ediyor. Mezun olan ve üniversiteye geçen öğrencilerimiz mentor olarak takıma katkı sağlamaya devam ediyor. Böylece sürdürülebilir bir takım kültürü ile çalışmalarını gerçekleştiriyorlar.
Bir başka projemiz olan “Okul Bahçesi Ekoloji Projesi’’ ile okullarımızın bahçesinde öğrencilerimizin çeşitli bitki türlerini yetiştirmeleri için alanlar ayırdık. Doğayı sevmeyi, tabiata ve canlılara saygı duymayı öğretmek için küçük yaşlardan itibaren öğrencilerimizi toprakla buluşturduğumuz projemizde çeşitli bitkileri yetiştirerek hasat yapmalarını sağlıyoruz.
Geleneksel olarak düzenlediğimiz “YETEV Bilim Şenliği”mizde ise öğrencilerimiz yıl boyunca yaptıkları bilimsel çalışmaları sergileme imkânı buluyorlar. Şenliğimizde deney atölyeleri, TÜBİTAK ve TEKNOFEST yarışmalarına katılım sağlayan projelerin sunumları, gökyüzü ve uzayı deneyimlemeleri için planetaryum ve aynı zamanda çeşitli teknoloji firmalarının katılımı sağlanarak öğrencilerin ilgisini çekecek robot ve dronların sergilenmesi sağlanıyor.
Lise kadememizde kampüs içinde fizik zümremizin düzenlediği ‘’El-Cezeri Robot Yarışması’’ ile öğrencilerimiz tasarladıkları basit makineleri sergiliyorlar. Böylece eğlenerek robotik mantığını temel fizik kanunları esasına dayandırarak öğrenmiş oluyorlar.

alper_gezeravcı_yetevYenidoğu Okullarında bilim nasıl bir öneme sahip?
Bilim eğitiminin önemi, öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda onların yaşam boyu öğrenen, sorgulayan ve topluma katkıda bulunan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, okullarımızda yaptığımız çalışmalarla bilime verilen önemi sürekli vurgulayıp destekliyoruz.
Öğrencilerin doğal meraklarını ve keşfetme isteklerini, analitik ve eleştirel düşünme becerilerini, geleceğin teknolojilerine uyum sağlama ve bu alanlarda liderlik yapma yeteneklerini, öğrencilerin çevre sorunlarını anlamalarını ve sürdürülebilir çözümler geliştirmelerini sağlayacak ve her öğrencinin ilgi alanıyla hemhal olabileceği çok çeşitli çalışmalar yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.

 

ÖĞRENCİLERİN BİLİMSEL ÇALIŞMALARI DESTEKLENİYOR
Bilimsel araştırma yaparken öğrencilerinize nasıl rehberlik ediyorsunuz?
Okullarımızda bilimsel bir konuda araştırma yapmak isteyen öğrencilerimize öğretmenlerimiz her aşamada danışmanlık yapıyorlar. Öğrencilerimize, ilgili oldukları alanlarda proje fikirlerini oluşturduktan sonra; hipotezin kurulması, literatür taraması, bilimsel yöntemlerin seçilmesi, verilerin toplanması ve yorumlanması ile sonuçların ortaya konulmasına kadar her bir basamakta rehberlik yapılıyorlar. Proje bazında üniversite ya da akademisyenlerden destek alınması gerekiyorsa öğrencilerimiz direkt olarak iletişime geçerek projeleri ile ilgili destek istiyorlar. Öğrencilerimizin projeleri ile ilgili maddi ve manevi tüm desteği vermeye çalışıyoruz.

 

Bilimsel çalışmalarınızın öğrencilere katkıları nelerdir?
Bilimsel çalışmaların öğrencilerimize birçok yönden katkı sağladığını onların akademik, kişisel ve profesyonel gelişimlerine olumlu etkilerde bulunduğunu gözlemliyoruz. Problem çözme, verileri analiz etme, kaynak bulma ve kaynakları yönetme, zaman yönetimi ve öz disiplin, iş birliği ve takım çalışması, bilimsel etik ve sorumluluk bilinci gibi alanlarda gelişimlerine tanıklık ediyoruz. Potansiyellerini keşfediyorlar. Kariyerlerini hangi yönde planlayacaklarına karar vermelerinde bilimsel çalışmaların katkısı çok büyük. Örneğin biyoloji alanında bilimsel bir araştırma yapan ve proje geliştiren bir öğrencimiz tıp alanının kendine uygun olup olmadığının kararını verebiliyor. Teknoloji takımlarımızda araştırmalar yapan ve drone veya robot geliştiren öğrencilerimiz kariyerlerine mühendis veya yazılımcı olarak devam etme kararı alabiliyor. Okullarımızdan mezun olan öğrencilerimizin üniversitede seçtikleri alanlarda, lisede yaptıkları bilimsel çalışmaların etkilerini gözlemliyoruz. Öğrencilerimiz yaptıkları bilimsel çalışmalarla ileri akademik çalışmalara ve kariyerlerine hazırlık yapmış oluyorlar.

 

YETEV BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ YARIŞMASI DÜZENLENECEK
Gelecekteki bilimsel hedefleriniz/projeleriniz nelerdir?
Okullarımızda yürüttüğümüz ve öğrencilerimizin bilime ve teknolojiye merak duygularını zinde tutan tüm çalışmalarımızı geliştirerek devam edeceğiz. Bizim amacımız okullarımızdan mezun olan her bir öğrencimizin potansiyelleri kapsamında temel bir bilim okuryazarı, teknoloji okuryazarı, finans okuryazarı, dijital okuryazarı, su okuryazarı ve medya okuryazarı olması. Tüm bunların kazanım olarak öğrencilerimizde vuku bulmasındaki en önemli eğitim yöntemlerden biri olan proje ve bilimsel çalışmalar okullarımızda bir kültür olarak devam ediyor ve edecektir.
Tabii ki ilerleyen süreçlerde okulumuzda gelenekselleşen çalışmalarımıza ek olarak yapmak istediğimiz yeni çalışmalar var. Örneğin “YETEV Bilişim ve Teknoloji Yarışması’’nı önümüzdeki eğitim öğretim yılında gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Ayrıca yapay zekayı eğitim öğretim programımızın içerisine entegre ettiğimiz “Yapay Zekâ Dil Laboratuvarı”mızı tüm kampüslerimizde uygulayabiliriz. Öğrencilerimizin temel bilimlerdeki araştırma projelerini destekleyecek ve deney yapma imkânı sağlayacak modern araştırma laboratuvarı kurmayı hedefliyoruz. 
Öğrencilerin yenilikçi fikirler geliştirmesi ve bu fikirleri hayata geçirmesi için girişimcilik kulüpleri, kuluçka merkezleri oluşturmak istiyoruz. Buradan çıkacak fikir ve projelerini geliştirecekleri ve sunacakları Start-Up yarışmalarına öğrencilerimizi teşvik etmeyi amaçlıyoruz.

 

 

 





 

 

Son Güncelleme: Salı, 20 Ağustos 2024 10:41

Gösterim: 521

2021-2022 eğitim – öğretim dönemiyle birlikte 10. Yılına giren Mektebim Koleji, kurucu Ümit Kalko’nun markayı tekrar almasıyla birlikte yeniden atılım sürecine girdi. Mektebim Koleji’nin CEO’luğuna getirilen Hamit Birben, “Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz.” diye konuştu. Birben, yeni dönem stratejilerini artı eğitim’e anlattı.

hamit_birben_mekebimMektebim’in dünden bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
2011 yılında ismini Başöğretmen Atatürk' ün kurmuş olduğu Millet Mekteplerinden ilham alarak Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko tarafından kurulan Mektebim Koleji 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 10. yılına girdi. Yönetim değişikliğinin ardından yeni bir oluşum içerisindeyiz. Mektebim Koleji Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalarak yenilikçibir vizyonla ve inovatif yaklaşımı ile okullarını geleceğe taşıyacak olan yeni yönetimiyle yola devam edecektir. Eğitimde zaman ve mekân sınırı olmaksızın geleceğin insanını yetiştiriyor ve geleceğe yön veriyoruz. 

TÜRKİYE ve YURT DIŞINDA BÜYÜYECEĞİZ
Mektebim’in kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz. Değişim programları ve çift diploma programı ile başlayan yurt dışı açılımını da farklı ülkelerde açacağımız yeni okullar ile taçlandıracağız. Vizyonuyla birçok öğrenciye ve ailesine değer katan okulumuz daha binlerce çocuğumuza ulaşarak eğitim sistemimizde fark yaratmaya devam edecek. 

MEKTEBİM’İN BÜTÜNSEL EĞİTİM MODELİ
Mektebim’in eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Önümüzde yapay zekanın aktif olarak kullanılacağı yaratıcı, yenilikçi ve yeşil ekonominin önem kazandığı bir gelecek olması ve çocuklarımızı bu geleceğin bir parçası olarak hayata hazırlamak için oluşturduğumuz bir yol haritamız var. Mektebim Kolejinin eğitimde izlediği yol haritasında benimsediğimiz “Bütünsel Eğitim Modeli” ile anasınıfından liseye kadar öğrencilerimizin bireysel farklılıklarını avantaja çeviriyoruz.

Bütünsel Eğitim Modelimiz;

* Okul Öncesinde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla sorgulama ve yaratıcı düşünmeyi, 

* İlkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım” mottosuyla keşfetme ve tasarlamayı,

* Ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” mottosuyla projelendirme ve yapılandırmayı,

* Lisede “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottosuyla deneyimleme ve insanlığın hizmetine sunma

doğrultusunda planlanmıştır.

Mektebim Koleji öğrencilerini güçlü ve farklı kılan, Yenilikçi Eğitim Programları’mızdır. Bu programda yer alan; Finansal Okuryazarlık, Matematik Okuryazarlığı, İleri Bilişsel Uygulamalar, Müzede Eğitim, Bilime Yolculuk, Küresel farkındalık, İnovasyon, Düşünme Becerileri, Okuma-Yazma-Metin-Sunum-Müzakere Atölyeleri, Kodlama, E-STEM, CLIL gibi dersler, öğrencilerin akademik, kültürel ve sosyal gelişimlerini ön plana çıkarır.

Eğitim - öğretim süreçlerinizde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Çocuklar erken yaşta kodlama mantığını öğrendikleri takdirde tasarım odaklı düşünme, sistematik düşünme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme, eleştirel düşünmenin yanı sıra problemleri öngörerek çözümler üretebileceklerdir. Kodlamanın esasını oluşturan algoritmik düşünme becerisi yaşamın her alanında kullanılmaktadır. Kodlama, STEM, Elektronik Tasarım Dersleri'nin ana amacı tüm öğrencileri bilişim uzmanı olarak yetiştirmek değil, bu alana ilgisi olan öğrencileri keşfetmek ve kodlama yönteminin kullanılarak edinilmesi istenen problem çözme, sistematik düşünme becerilerinin kazanılmasını, bu yetkinlikleri yaşamlarına yansımasını, üretken ve girişimci bireyler yetişmesini sağlamaktır.

Yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim uygulamaları konusunda stratejileriniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pandemi ile birlikte dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütülebileceği hibrit modelinin yaygınlaşacağını gördük.Eğitimde modellerimizde hibrit eğitim uygulamaları devam edeceği gibi “Hibrit Öğretmen” ve hatta “Hibrit Öğrenci” kavramları da öne çıkıyor. Yüz yüze ve dijital eğitimin dinamikleri farklı, fakat bizim için önemli olan eğitimin içeriği. Eğitim ortamı yüz yüze de olsa dijital bir platformda da olsa amaca hizmet eden ve aktarılabilir bir formatta olmalı. 21. yüzyıl becerileri kazandırmaya odaklı bir eğitim anlayışıyla eğitim ortamı ne olursa olsun, bu ortamların gerektirdiği teknikleri tasarlayarak yol alıyoruz. Öğrencilerimizde yüz yüze eğitimde olduğu gibi öğrenme heyecanlarını koruyacak ve öğrenme eksikleri oluşturmayacak şekilde Hibrit Eğitimin gerekliliklerini gerçekleştiriyoruz. Okullarımızda kullandığımız Mektebim Online platformuyla teknoloji destekli yüz yüze, çevrimiçi eğitimi, ölçme -değerlendirme ve iyileştirme aşamalarını tek bir yapının altında takip edebileceğiz. Ayrıca IT ve Eğitim Koordinatörlüğümüzün çalışmaları ile öğretmenlerimize ders tasarımları ve Web 2.0 araçları kullanımı eğitimleri veriyoruz. 

Bir eğitim kurumunu yönetmenin zor ve kolay yanları nelerdir? Nasıl bir yöneticisiniz? Yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir?
Bir eğitim kurumunu yönetmenin kolay yanı bence aynı meslek kolundan insanlarla aynı ülkü çerçevesinde aynı amaç için bir araya gelmiş olmaktır. Bu amaca kendini adayan insanlarla olmak size farklı bir güç veriyor. Fakat bunun yanında zor tarafı da yaptığınız iş insan yetiştirmek üzerine olduğu için hata payının olmamasıdır. Bu yüzden sonsuz dikkat ve özveri ile işinize odaklanmanız gerekiyor. Yetiştirdiğiniz bir neslin yaşamı, hayattaki başarısı sizin aldığını kararlardan ve uyguladığınız eğitim modellerinden şekilleniyor. Bu çok büyük bir sorumluluk. İster bir kişinin ister bin kişilik bir ekibin yöneticisi olun; her yöneticide olması gereken bazı ortak özellikler var. Ve gerçekten iyi bir yönetici olmak için, bu özellikleri bünyenizde barındırmalı veya bunun için ciddi biçimde çaba göstermelisiniz. Çünkü çalışanların ve iş ortamının huzurundan, herkese göre daha fazla bir biçimde siz sorumlusunuz. Tüm bunların ışığında çalışanları dinlemek, eleştiriye açık olmak ve eleştirel bir bakış açısına sahip olmak, ben değil biz demek, yeterli ve dürüst geri bildirimler vermek, tutarlı ve örnek davranışlar sergilemek benim yöneticilik vasıflarımı oluşturan ilkelerimdir. 

ÖZEL OKULLAR SEKTÖRE YÖN VERİYOR
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Türk eğitim sisteminde yaptıkları projelerle fark yaratan, sisteme değer katan okullarımız var. Özel okullar inovatif bakış açılarıyla sektöre yön verebiliyorlar. Eğitim teknolojilerine ve öğretmen eğitimlerine yapılan yatırımlarla oluşturulan dinamikler eğitimde dönüşümü başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlıyor.
Bu eğitim dönüşümünde her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz. “Hibrit öğretmen” yetiştirmek amacıyla eğitimler planlanmalı, okullarımız bu eğitimler ve uygulamalar için gerekli ortamı da oluşturmalıdır. Her platform, farklı eğitim materyallerine, farklı yaklaşımlara gereksinim duyuyor, farklı öğrenme stillerini de göz önünde bulundurarak yeni tekniklerle eğitim ortamını zenginleştirmeliyiz.
Sektöre rekabet anlamında canlılık getirmiş olan özel okullardaki eğitim kalitesinin pek çok Avrupa ülkesinden iyi olduğunu söyleyebiliriz. Sınır koymanın mümkün olmadığı eğitimde kalitenin artırılmasını da bir görev olarak görmekteyiz. Gelişen ve değişen dünyamızda ihtiyaç ve beklentilerin her geçen gün biraz daha yukarıya çıkmakta olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

VİZYONER KURUMLARLA BİRLİKTE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ
Franchise modeliniz ve uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Ulusal bir marka olarak yola çıkan Mektebim Koleji’nin ülkemizin herbir köşesine ulaşma hedefi devam etmektedir. Sayın Ümit Kalko liderliğinde 2018 yılına kadar ciddi bir büyüme evresi gösteren okulumuz sahip olduğu değerlerle yeniden geniş bir yayılım gösterecek ve yeni dünya düzenine uygun eğitim programları ile yetişmiş donanımlı bireyleri yaşama hazırlayacaktır.
Özel okulculuk alanına yıllarca yatırım yapmış ve Türk eğitim sistemine katkıda bulunmuş olan markamızla, ülkemizdeki birçok okulun örnek aldığı özgün eğitim yaklaşımımız ve deneyimlerimizle ortak olmayı düşünebilecek vizyonist kurum yöneticileriyle tanışıyor ve ayrıntıları yüz yüze görüşüyoruz. Okullarımızı belirlerken bölgenin dinamiklerine hakim, okul donanım olarak kolej yeterliliklerine sahip , iyi insan yetiştirmeyi ilke edinmiş ve ona sunulacak  her hizmetin, her nesnenin nitelikli ve emek verilmesini önemseyen kurumları tercih ediyoruz. Bu kurumların sadece akademik eğitimlerin verildiği yerler değil yaşam becerilerinin de aktarıldığı ve geliştirildiği mekanlar olmasına dikkat ediyoruz. Mektebim Kolejinin eğitim felsefesini yaşatacak tüm eğitim standartlarını taşıyan, vizyoner kurumlarla birlikte büyümeye ve gücümüze güç katmaya devam ediyoruz.

“Geleceği yakalayabilen, 21. yüzyıl yeterliliklerine sahip bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ve bu kavramların rehberliğinde oluşturulmuş bir eğitim modeli olan okullar ancak sektörde başarılı olarak kabul edilebilir. Biz de Mektebim Koleji olarak eğitim modelimiz ve vizyonumuzla hayat boyu öğrenen, geleceğe yön veren sadece akademik alanda değil yaşam alanında da donanımlı bireyler yetiştirerek eğitim dünyasında fark yaratıyoruz.”

a

 

Mektebim büyüme çıtasını yükseltti

2021-2022 eğitim – öğretim dönemiyle birlikte 10. Yılına giren Mektebim Koleji, kurucu Ümit Kalko’nun markayı tekrar almasıyla birlikte yeniden atılım sürecine girdi. Mektebim Koleji’nin CEO’luğuna getirilen Hamit Birben, “Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz.” diye konuştu. Birben, yeni dönem stratejilerini artı eğitim’e anlattı.

 

Mektebim’in dünden bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
2011 yılında ismini Başöğretmen Atatürk' ün kurmuş olduğu Millet Mekteplerinden ilham alarak Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko tarafından kurulan Mektebim Koleji 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 10. yılına girdi. Yönetim değişikliğinin ardından yeni bir oluşum içerisindeyiz. Mektebim Koleji Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalarak yenilikçibir vizyonla ve inovatif yaklaşımı ile okullarını geleceğe taşıyacak olan yeni yönetimiyle yola devam edecektir. Eğitimde zaman ve mekân sınırı olmaksızın geleceğin insanını yetiştiriyor ve geleceğe yön veriyoruz.

TÜRKİYE ve YURT DIŞINDA BÜYÜYECEĞİZ
Mektebim’in
kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz. Değişim programları ve çift diploma programı ile başlayan yurt dışı açılımını da farklı ülkelerde açacağımız yeni okullar ile taçlandıracağız. Vizyonuyla birçok öğrenciye ve ailesine değer katan okulumuz daha binlerce çocuğumuza ulaşarak eğitim sistemimizde fark yaratmaya devam edecek.

MEKTEBİM’İN BÜTÜNSEL EĞİTİM MODELİ
Mektebim’in eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
 
Önümüzde yapay zekanın aktif olarak kullanılacağı yaratıcı, yenilikçi ve yeşil ekonominin önem kazandığı bir gelecek olması ve çocuklarımızı bu geleceğin bir parçası olarak hayata hazırlamak için oluşturduğumuz bir yol haritamız var.
Mektebim Kolejinin eğitimde izlediği yol haritasında benimsediğimiz “Bütünsel Eğitim Modeli” ile anasınıfından liseye kadar öğrencilerimizin bireysel farklılıklarını avantaja çeviriyoruz.
Bütünsel Eğitim Modelimiz;
* Okul Öncesinde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla sorgulama ve yaratıcı düşünmeyi,
* İlkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım” mottosuyla keşfetme ve tasarlamayı,
* Ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” mottosuyla projelendirme ve yapılandırmayı,
* Lisede “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottosuyla deneyimleme ve insanlığın hizmetine sunma
doğrultusunda planlanmıştır.

Mektebim Koleji öğrencilerini güçlü ve farklı kılan, Yenilikçi Eğitim Programları’mızdır. Bu programda yer alan; Finansal Okuryazarlık, Matematik Okuryazarlığı, İleri Bilişsel Uygulamalar, Müzede Eğitim, Bilime Yolculuk, Küresel farkındalık, İnovasyon, Düşünme Becerileri, Okuma-Yazma-Metin-Sunum-Müzakere Atölyeleri, Kodlama, E-STEM, CLIL gibi dersler, öğrencilerin akademik, kültürel ve sosyal gelişimlerini ön plana çıkarır.

 

Eğitim - öğretim süreçlerinizde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Çocuklar erken yaşta kodlama mantığını öğrendikleri takdirde tasarım odaklı düşünme, sistematik düşünme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme, eleştirel düşünmenin yanı sıra problemleri öngörerek çözümler üretebileceklerdir. Kodlamanın esasını oluşturan algoritmik düşünme becerisi yaşamın her alanında kullanılmaktadır. Kodlama, STEM, Elektronik Tasarım Dersleri'nin ana amacı tüm öğrencileri bilişim uzmanı olarak yetiştirmek değil, bu alana ilgisi olan öğrencileri keşfetmek ve kodlama yönteminin kullanılarak edinilmesi istenen problem çözme, sistematik düşünme becerilerinin kazanılmasını, bu yetkinlikleri yaşamlarına yansımasını, üretken ve girişimci bireyler yetişmesini sağlamaktır.

Yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim uygulamaları konusunda stratejileriniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pandemi ile birlikte dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütülebileceği hibrit modelinin yaygınlaşacağını gördük.Eğitimde modellerimizde hibrit eğitim uygulamaları devam edeceği gibi “Hibrit Öğretmen” ve hatta “Hibrit Öğrenci” kavramları da öne çıkıyor. Yüz yüze ve dijital eğitimin dinamikleri farklı, fakat bizim için önemli olan eğitimin içeriği. Eğitim ortamı yüz yüze de olsa dijital bir platformda da olsa amaca hizmet eden ve aktarılabilir bir formatta olmalı. 21. yüzyıl becerileri kazandırmaya odaklı bir eğitim anlayışıyla eğitim ortamı ne olursa olsun, bu ortamların gerektirdiği teknikleri tasarlayarak yol alıyoruz.
Öğrencilerimizde yüz yüze eğitimde olduğu gibi öğrenme heyecanlarını koruyacak ve öğrenme eksikleri oluşturmayacak şekilde Hibrit Eğitimin gerekliliklerini gerçekleştiriyoruz. Okullarımızda kullandığımız Mektebim Online
platformuyla teknoloji destekli yüz yüze, çevrimiçi eğitimi, ölçme -değerlendirme ve iyileştirme aşamalarını tek bir yapının altında takip edebileceğiz. Ayrıca IT ve Eğitim Koordinatörlüğümüzün çalışmaları ile öğretmenlerimize ders tasarımları ve Web 2.0 araçları kullanımı eğitimleri veriyoruz.

Bir eğitim kurumunu yönetmenin zor ve kolay yanları nelerdir? Nasıl bir yöneticisiniz? Yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir?
Bir eğitim kurumunu yönetmenin kolay yanı bence aynı meslek kolundan insanlarla aynı ülkü çerçevesinde aynı amaç için bir araya gelmiş olmaktır. Bu amaca kendini adayan insanlarla olmak size farklı bir güç veriyor. Fakat bunun yanında zor tarafı da yaptığınız iş insan yetiştirmek üzerine olduğu için hata payının olmamasıdır. Bu yüzden sonsuz dikkat ve özveri ile işinize odaklanmanız gerekiyor. Yetiştirdiğiniz bir neslin yaşamı, hayattaki başarısı sizin aldığını kararlardan ve uyguladığınız eğitim modellerinden şekilleniyor. Bu çok büyük bir sorumluluk. İster bir kişinin ister bin kişilik bir ekibin yöneticisi olun; her yöneticide olması gereken bazı ortak özellikler var. Ve gerçekten iyi bir yönetici olmak için, bu özellikleri bünyenizde barındırmalı veya bunun için ciddi biçimde çaba göstermelisiniz. Çünkü çalışanların ve iş ortamının huzurundan, herkese göre daha fazla bir biçimde siz sorumlusunuz. Tüm bunların ışığında çalışanları dinlemek, eleştiriye açık olmak ve eleştirel bir bakış açısına sahip olmak, ben değil biz demek, yeterli ve dürüst geri bildirimler vermek, tutarlı ve örnek davranışlar sergilemek benim yöneticilik vasıflarımı oluşturan ilkelerimdir.

ÖZEL OKULLAR SEKTÖRE YÖN VERİYOR
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve s
ektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Türk eğitim sisteminde yaptıkları projelerle fark yaratan, sisteme değer katan okullarımız var. Özel okullar inovatif bakış açılarıyla sektöre yön verebiliyorlar. Eğitim teknolojilerine ve öğretmen eğitimlerine yapılan yatırımlarla oluşturulan dinamikler eğitimde dönüşümü başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlıyor.
Bu eğitim dönüşümünde her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz. “Hibrit öğretmen” yetiştirmek amacıyla eğitimler planlanmalı, okullarımız bu eğitimler ve uygulamalar için gerekli ortamı da oluşturmalıdır. Her platform, farklı eğitim materyallerine, farklı yaklaşımlara gereksinim duyuyor, farklı öğrenme stillerini de göz önünde bulundurarak yeni tekniklerle eğitim ortamını zenginleştirmeliyiz.
Sektöre rekabet anlamında canlılık getirmiş olan özel okullardaki eğitim kalitesinin pek çok Avrupa ülkesinden iyi olduğunu söyleyebiliriz. Sınır koymanın mümkün olmadığı eğitimde kalitenin artırılmasını da bir görev olarak görmekteyiz. Gelişen ve değişen dünyamızda ihtiyaç ve beklentilerin her geçen gün biraz daha yukarıya çıkmakta olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

VİZYONER KURUMLARLA BİRLİKTE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ
Franchise modeliniz ve uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz? 
Ulusal bir marka olarak yola çıkan Mektebim Koleji’nin ülkemizin herbir köşesine ulaşma hedefi devam etmektedir. Sayın Ümit Kalko liderliğinde 2018 yılına kadar ciddi bir büyüme evresi gösteren okulumuz sahip olduğu değerlerle yeniden geniş bir yayılım gösterecek ve yeni dünya düzenine uygun eğitim programları ile yetişmiş donanımlı bireyleri yaşama hazırlayacaktır.
Özel okulculuk alanına yıllarca yatırım yapmış ve Türk eğitim sistemine katkıda bulunmuş olan markamızla, ülkemizdeki birçok okulun örnek aldığı özgün eğitim yaklaşımımız ve deneyimlerimizle ortak olmayı düşünebilecek vizyonist kurum yöneticileriyle tanışıyor ve ayrıntıları yüz yüze görüşüyoruz. Okullarımızı belirlerken bölgenin dinamiklerine hakim, okul donanım olarak kolej yeterliliklerine sahip , iyi insan yetiştirmeyi ilke edinmiş ve ona sunulacak  her hizmetin, her nesnenin nitelikli ve emek verilmesini önemseyen kurumları tercih ediyoruz. Bu kurumların sadece akademik eğitimlerin verildiği yerler değil yaşam becerilerinin de aktarıldığı ve geliştirildiği mekanlar olmasına dikkat ediyoruz. Mektebim Kolejinin eğitim felsefesini yaşatacak tüm eğitim standartlarını taşıyan, vizyoner kurumlarla birlikte büyümeye ve gücümüze güç katmaya devam ediyoruz.

“Geleceği yakalayabilen, 21. yüzyıl yeterliliklerine sahip bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ve bu kavramların rehberliğinde oluşturulmuş bir eğitim modeli olan okullar ancak sektörde başarılı olarak kabul edilebilir. Biz de Mektebim Koleji olarak eğitim modelimiz ve vizyonumuzla hayat boyu öğrenen, geleceğe yön veren sadece akademik alanda değil yaşam alanında da donanımlı bireyler yetiştirerek eğitim dünyasında fark yaratıyoruz.”

 

 

> Mektebim büyüme çıtasını yükseltti

2021-2022 eğitim – öğretim dönemiyle birlikte 10. Yılına giren Mektebim Koleji, kurucu Ümit Kalko’nun markayı tekrar almasıyla birlikte yeniden atılım sürecine girdi. Mektebim Koleji’nin CEO’luğuna getirilen Hamit Birben, “Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz.” diye konuştu. Birben, yeni dönem stratejilerini artı eğitim’e anlattı.

hamit_birben_mekebimMektebim’in dünden bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
2011 yılında ismini Başöğretmen Atatürk' ün kurmuş olduğu Millet Mekteplerinden ilham alarak Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko tarafından kurulan Mektebim Koleji 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 10. yılına girdi. Yönetim değişikliğinin ardından yeni bir oluşum içerisindeyiz. Mektebim Koleji Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalarak yenilikçibir vizyonla ve inovatif yaklaşımı ile okullarını geleceğe taşıyacak olan yeni yönetimiyle yola devam edecektir. Eğitimde zaman ve mekân sınırı olmaksızın geleceğin insanını yetiştiriyor ve geleceğe yön veriyoruz. 

TÜRKİYE ve YURT DIŞINDA BÜYÜYECEĞİZ
Mektebim’in kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz. Değişim programları ve çift diploma programı ile başlayan yurt dışı açılımını da farklı ülkelerde açacağımız yeni okullar ile taçlandıracağız. Vizyonuyla birçok öğrenciye ve ailesine değer katan okulumuz daha binlerce çocuğumuza ulaşarak eğitim sistemimizde fark yaratmaya devam edecek. 

MEKTEBİM’İN BÜTÜNSEL EĞİTİM MODELİ
Mektebim’in eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Önümüzde yapay zekanın aktif olarak kullanılacağı yaratıcı, yenilikçi ve yeşil ekonominin önem kazandığı bir gelecek olması ve çocuklarımızı bu geleceğin bir parçası olarak hayata hazırlamak için oluşturduğumuz bir yol haritamız var. Mektebim Kolejinin eğitimde izlediği yol haritasında benimsediğimiz “Bütünsel Eğitim Modeli” ile anasınıfından liseye kadar öğrencilerimizin bireysel farklılıklarını avantaja çeviriyoruz.

Bütünsel Eğitim Modelimiz;

* Okul Öncesinde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla sorgulama ve yaratıcı düşünmeyi, 

* İlkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım” mottosuyla keşfetme ve tasarlamayı,

* Ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” mottosuyla projelendirme ve yapılandırmayı,

* Lisede “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottosuyla deneyimleme ve insanlığın hizmetine sunma

doğrultusunda planlanmıştır.

Mektebim Koleji öğrencilerini güçlü ve farklı kılan, Yenilikçi Eğitim Programları’mızdır. Bu programda yer alan; Finansal Okuryazarlık, Matematik Okuryazarlığı, İleri Bilişsel Uygulamalar, Müzede Eğitim, Bilime Yolculuk, Küresel farkındalık, İnovasyon, Düşünme Becerileri, Okuma-Yazma-Metin-Sunum-Müzakere Atölyeleri, Kodlama, E-STEM, CLIL gibi dersler, öğrencilerin akademik, kültürel ve sosyal gelişimlerini ön plana çıkarır.

Eğitim - öğretim süreçlerinizde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Çocuklar erken yaşta kodlama mantığını öğrendikleri takdirde tasarım odaklı düşünme, sistematik düşünme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme, eleştirel düşünmenin yanı sıra problemleri öngörerek çözümler üretebileceklerdir. Kodlamanın esasını oluşturan algoritmik düşünme becerisi yaşamın her alanında kullanılmaktadır. Kodlama, STEM, Elektronik Tasarım Dersleri'nin ana amacı tüm öğrencileri bilişim uzmanı olarak yetiştirmek değil, bu alana ilgisi olan öğrencileri keşfetmek ve kodlama yönteminin kullanılarak edinilmesi istenen problem çözme, sistematik düşünme becerilerinin kazanılmasını, bu yetkinlikleri yaşamlarına yansımasını, üretken ve girişimci bireyler yetişmesini sağlamaktır.

Yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim uygulamaları konusunda stratejileriniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pandemi ile birlikte dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütülebileceği hibrit modelinin yaygınlaşacağını gördük.Eğitimde modellerimizde hibrit eğitim uygulamaları devam edeceği gibi “Hibrit Öğretmen” ve hatta “Hibrit Öğrenci” kavramları da öne çıkıyor. Yüz yüze ve dijital eğitimin dinamikleri farklı, fakat bizim için önemli olan eğitimin içeriği. Eğitim ortamı yüz yüze de olsa dijital bir platformda da olsa amaca hizmet eden ve aktarılabilir bir formatta olmalı. 21. yüzyıl becerileri kazandırmaya odaklı bir eğitim anlayışıyla eğitim ortamı ne olursa olsun, bu ortamların gerektirdiği teknikleri tasarlayarak yol alıyoruz. Öğrencilerimizde yüz yüze eğitimde olduğu gibi öğrenme heyecanlarını koruyacak ve öğrenme eksikleri oluşturmayacak şekilde Hibrit Eğitimin gerekliliklerini gerçekleştiriyoruz. Okullarımızda kullandığımız Mektebim Online platformuyla teknoloji destekli yüz yüze, çevrimiçi eğitimi, ölçme -değerlendirme ve iyileştirme aşamalarını tek bir yapının altında takip edebileceğiz. Ayrıca IT ve Eğitim Koordinatörlüğümüzün çalışmaları ile öğretmenlerimize ders tasarımları ve Web 2.0 araçları kullanımı eğitimleri veriyoruz. 

Bir eğitim kurumunu yönetmenin zor ve kolay yanları nelerdir? Nasıl bir yöneticisiniz? Yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir?
Bir eğitim kurumunu yönetmenin kolay yanı bence aynı meslek kolundan insanlarla aynı ülkü çerçevesinde aynı amaç için bir araya gelmiş olmaktır. Bu amaca kendini adayan insanlarla olmak size farklı bir güç veriyor. Fakat bunun yanında zor tarafı da yaptığınız iş insan yetiştirmek üzerine olduğu için hata payının olmamasıdır. Bu yüzden sonsuz dikkat ve özveri ile işinize odaklanmanız gerekiyor. Yetiştirdiğiniz bir neslin yaşamı, hayattaki başarısı sizin aldığını kararlardan ve uyguladığınız eğitim modellerinden şekilleniyor. Bu çok büyük bir sorumluluk. İster bir kişinin ister bin kişilik bir ekibin yöneticisi olun; her yöneticide olması gereken bazı ortak özellikler var. Ve gerçekten iyi bir yönetici olmak için, bu özellikleri bünyenizde barındırmalı veya bunun için ciddi biçimde çaba göstermelisiniz. Çünkü çalışanların ve iş ortamının huzurundan, herkese göre daha fazla bir biçimde siz sorumlusunuz. Tüm bunların ışığında çalışanları dinlemek, eleştiriye açık olmak ve eleştirel bir bakış açısına sahip olmak, ben değil biz demek, yeterli ve dürüst geri bildirimler vermek, tutarlı ve örnek davranışlar sergilemek benim yöneticilik vasıflarımı oluşturan ilkelerimdir. 

ÖZEL OKULLAR SEKTÖRE YÖN VERİYOR
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Türk eğitim sisteminde yaptıkları projelerle fark yaratan, sisteme değer katan okullarımız var. Özel okullar inovatif bakış açılarıyla sektöre yön verebiliyorlar. Eğitim teknolojilerine ve öğretmen eğitimlerine yapılan yatırımlarla oluşturulan dinamikler eğitimde dönüşümü başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlıyor.
Bu eğitim dönüşümünde her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz. “Hibrit öğretmen” yetiştirmek amacıyla eğitimler planlanmalı, okullarımız bu eğitimler ve uygulamalar için gerekli ortamı da oluşturmalıdır. Her platform, farklı eğitim materyallerine, farklı yaklaşımlara gereksinim duyuyor, farklı öğrenme stillerini de göz önünde bulundurarak yeni tekniklerle eğitim ortamını zenginleştirmeliyiz.
Sektöre rekabet anlamında canlılık getirmiş olan özel okullardaki eğitim kalitesinin pek çok Avrupa ülkesinden iyi olduğunu söyleyebiliriz. Sınır koymanın mümkün olmadığı eğitimde kalitenin artırılmasını da bir görev olarak görmekteyiz. Gelişen ve değişen dünyamızda ihtiyaç ve beklentilerin her geçen gün biraz daha yukarıya çıkmakta olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

VİZYONER KURUMLARLA BİRLİKTE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ
Franchise modeliniz ve uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Ulusal bir marka olarak yola çıkan Mektebim Koleji’nin ülkemizin herbir köşesine ulaşma hedefi devam etmektedir. Sayın Ümit Kalko liderliğinde 2018 yılına kadar ciddi bir büyüme evresi gösteren okulumuz sahip olduğu değerlerle yeniden geniş bir yayılım gösterecek ve yeni dünya düzenine uygun eğitim programları ile yetişmiş donanımlı bireyleri yaşama hazırlayacaktır.
Özel okulculuk alanına yıllarca yatırım yapmış ve Türk eğitim sistemine katkıda bulunmuş olan markamızla, ülkemizdeki birçok okulun örnek aldığı özgün eğitim yaklaşımımız ve deneyimlerimizle ortak olmayı düşünebilecek vizyonist kurum yöneticileriyle tanışıyor ve ayrıntıları yüz yüze görüşüyoruz. Okullarımızı belirlerken bölgenin dinamiklerine hakim, okul donanım olarak kolej yeterliliklerine sahip , iyi insan yetiştirmeyi ilke edinmiş ve ona sunulacak  her hizmetin, her nesnenin nitelikli ve emek verilmesini önemseyen kurumları tercih ediyoruz. Bu kurumların sadece akademik eğitimlerin verildiği yerler değil yaşam becerilerinin de aktarıldığı ve geliştirildiği mekanlar olmasına dikkat ediyoruz. Mektebim Kolejinin eğitim felsefesini yaşatacak tüm eğitim standartlarını taşıyan, vizyoner kurumlarla birlikte büyümeye ve gücümüze güç katmaya devam ediyoruz.

“Geleceği yakalayabilen, 21. yüzyıl yeterliliklerine sahip bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ve bu kavramların rehberliğinde oluşturulmuş bir eğitim modeli olan okullar ancak sektörde başarılı olarak kabul edilebilir. Biz de Mektebim Koleji olarak eğitim modelimiz ve vizyonumuzla hayat boyu öğrenen, geleceğe yön veren sadece akademik alanda değil yaşam alanında da donanımlı bireyler yetiştirerek eğitim dünyasında fark yaratıyoruz.”

a

 

Mektebim büyüme çıtasını yükseltti

2021-2022 eğitim – öğretim dönemiyle birlikte 10. Yılına giren Mektebim Koleji, kurucu Ümit Kalko’nun markayı tekrar almasıyla birlikte yeniden atılım sürecine girdi. Mektebim Koleji’nin CEO’luğuna getirilen Hamit Birben, “Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz.” diye konuştu. Birben, yeni dönem stratejilerini artı eğitim’e anlattı.

 

Mektebim’in dünden bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
2011 yılında ismini Başöğretmen Atatürk' ün kurmuş olduğu Millet Mekteplerinden ilham alarak Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko tarafından kurulan Mektebim Koleji 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 10. yılına girdi. Yönetim değişikliğinin ardından yeni bir oluşum içerisindeyiz. Mektebim Koleji Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalarak yenilikçibir vizyonla ve inovatif yaklaşımı ile okullarını geleceğe taşıyacak olan yeni yönetimiyle yola devam edecektir. Eğitimde zaman ve mekân sınırı olmaksızın geleceğin insanını yetiştiriyor ve geleceğe yön veriyoruz.

TÜRKİYE ve YURT DIŞINDA BÜYÜYECEĞİZ
Mektebim’in
kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mektebim Koleji olarak sektörde çağdaş, yenilikçi ve Atatürkçü vizyonla yeni adımlar atacağız. Kısa vadede Türkiye'deki, orta vadede ise yurt dışındaki yatırımlarımız ile büyümeye devam edeceğiz. Değişim programları ve çift diploma programı ile başlayan yurt dışı açılımını da farklı ülkelerde açacağımız yeni okullar ile taçlandıracağız. Vizyonuyla birçok öğrenciye ve ailesine değer katan okulumuz daha binlerce çocuğumuza ulaşarak eğitim sistemimizde fark yaratmaya devam edecek.

MEKTEBİM’İN BÜTÜNSEL EĞİTİM MODELİ
Mektebim’in eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
 
Önümüzde yapay zekanın aktif olarak kullanılacağı yaratıcı, yenilikçi ve yeşil ekonominin önem kazandığı bir gelecek olması ve çocuklarımızı bu geleceğin bir parçası olarak hayata hazırlamak için oluşturduğumuz bir yol haritamız var.
Mektebim Kolejinin eğitimde izlediği yol haritasında benimsediğimiz “Bütünsel Eğitim Modeli” ile anasınıfından liseye kadar öğrencilerimizin bireysel farklılıklarını avantaja çeviriyoruz.
Bütünsel Eğitim Modelimiz;
* Okul Öncesinde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla sorgulama ve yaratıcı düşünmeyi,
* İlkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım” mottosuyla keşfetme ve tasarlamayı,
* Ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” mottosuyla projelendirme ve yapılandırmayı,
* Lisede “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottosuyla deneyimleme ve insanlığın hizmetine sunma
doğrultusunda planlanmıştır.

Mektebim Koleji öğrencilerini güçlü ve farklı kılan, Yenilikçi Eğitim Programları’mızdır. Bu programda yer alan; Finansal Okuryazarlık, Matematik Okuryazarlığı, İleri Bilişsel Uygulamalar, Müzede Eğitim, Bilime Yolculuk, Küresel farkındalık, İnovasyon, Düşünme Becerileri, Okuma-Yazma-Metin-Sunum-Müzakere Atölyeleri, Kodlama, E-STEM, CLIL gibi dersler, öğrencilerin akademik, kültürel ve sosyal gelişimlerini ön plana çıkarır.

 

Eğitim - öğretim süreçlerinizde teknolojiden nasıl yararlanıyorsunuz?
Çocuklar erken yaşta kodlama mantığını öğrendikleri takdirde tasarım odaklı düşünme, sistematik düşünme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme, eleştirel düşünmenin yanı sıra problemleri öngörerek çözümler üretebileceklerdir. Kodlamanın esasını oluşturan algoritmik düşünme becerisi yaşamın her alanında kullanılmaktadır. Kodlama, STEM, Elektronik Tasarım Dersleri'nin ana amacı tüm öğrencileri bilişim uzmanı olarak yetiştirmek değil, bu alana ilgisi olan öğrencileri keşfetmek ve kodlama yönteminin kullanılarak edinilmesi istenen problem çözme, sistematik düşünme becerilerinin kazanılmasını, bu yetkinlikleri yaşamlarına yansımasını, üretken ve girişimci bireyler yetişmesini sağlamaktır.

Yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim uygulamaları konusunda stratejileriniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pandemi ile birlikte dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütülebileceği hibrit modelinin yaygınlaşacağını gördük.Eğitimde modellerimizde hibrit eğitim uygulamaları devam edeceği gibi “Hibrit Öğretmen” ve hatta “Hibrit Öğrenci” kavramları da öne çıkıyor. Yüz yüze ve dijital eğitimin dinamikleri farklı, fakat bizim için önemli olan eğitimin içeriği. Eğitim ortamı yüz yüze de olsa dijital bir platformda da olsa amaca hizmet eden ve aktarılabilir bir formatta olmalı. 21. yüzyıl becerileri kazandırmaya odaklı bir eğitim anlayışıyla eğitim ortamı ne olursa olsun, bu ortamların gerektirdiği teknikleri tasarlayarak yol alıyoruz.
Öğrencilerimizde yüz yüze eğitimde olduğu gibi öğrenme heyecanlarını koruyacak ve öğrenme eksikleri oluşturmayacak şekilde Hibrit Eğitimin gerekliliklerini gerçekleştiriyoruz. Okullarımızda kullandığımız Mektebim Online
platformuyla teknoloji destekli yüz yüze, çevrimiçi eğitimi, ölçme -değerlendirme ve iyileştirme aşamalarını tek bir yapının altında takip edebileceğiz. Ayrıca IT ve Eğitim Koordinatörlüğümüzün çalışmaları ile öğretmenlerimize ders tasarımları ve Web 2.0 araçları kullanımı eğitimleri veriyoruz.

Bir eğitim kurumunu yönetmenin zor ve kolay yanları nelerdir? Nasıl bir yöneticisiniz? Yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir?
Bir eğitim kurumunu yönetmenin kolay yanı bence aynı meslek kolundan insanlarla aynı ülkü çerçevesinde aynı amaç için bir araya gelmiş olmaktır. Bu amaca kendini adayan insanlarla olmak size farklı bir güç veriyor. Fakat bunun yanında zor tarafı da yaptığınız iş insan yetiştirmek üzerine olduğu için hata payının olmamasıdır. Bu yüzden sonsuz dikkat ve özveri ile işinize odaklanmanız gerekiyor. Yetiştirdiğiniz bir neslin yaşamı, hayattaki başarısı sizin aldığını kararlardan ve uyguladığınız eğitim modellerinden şekilleniyor. Bu çok büyük bir sorumluluk. İster bir kişinin ister bin kişilik bir ekibin yöneticisi olun; her yöneticide olması gereken bazı ortak özellikler var. Ve gerçekten iyi bir yönetici olmak için, bu özellikleri bünyenizde barındırmalı veya bunun için ciddi biçimde çaba göstermelisiniz. Çünkü çalışanların ve iş ortamının huzurundan, herkese göre daha fazla bir biçimde siz sorumlusunuz. Tüm bunların ışığında çalışanları dinlemek, eleştiriye açık olmak ve eleştirel bir bakış açısına sahip olmak, ben değil biz demek, yeterli ve dürüst geri bildirimler vermek, tutarlı ve örnek davranışlar sergilemek benim yöneticilik vasıflarımı oluşturan ilkelerimdir.

ÖZEL OKULLAR SEKTÖRE YÖN VERİYOR
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve s
ektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Türk eğitim sisteminde yaptıkları projelerle fark yaratan, sisteme değer katan okullarımız var. Özel okullar inovatif bakış açılarıyla sektöre yön verebiliyorlar. Eğitim teknolojilerine ve öğretmen eğitimlerine yapılan yatırımlarla oluşturulan dinamikler eğitimde dönüşümü başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlıyor.
Bu eğitim dönüşümünde her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz. “Hibrit öğretmen” yetiştirmek amacıyla eğitimler planlanmalı, okullarımız bu eğitimler ve uygulamalar için gerekli ortamı da oluşturmalıdır. Her platform, farklı eğitim materyallerine, farklı yaklaşımlara gereksinim duyuyor, farklı öğrenme stillerini de göz önünde bulundurarak yeni tekniklerle eğitim ortamını zenginleştirmeliyiz.
Sektöre rekabet anlamında canlılık getirmiş olan özel okullardaki eğitim kalitesinin pek çok Avrupa ülkesinden iyi olduğunu söyleyebiliriz. Sınır koymanın mümkün olmadığı eğitimde kalitenin artırılmasını da bir görev olarak görmekteyiz. Gelişen ve değişen dünyamızda ihtiyaç ve beklentilerin her geçen gün biraz daha yukarıya çıkmakta olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

VİZYONER KURUMLARLA BİRLİKTE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ
Franchise modeliniz ve uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz? 
Ulusal bir marka olarak yola çıkan Mektebim Koleji’nin ülkemizin herbir köşesine ulaşma hedefi devam etmektedir. Sayın Ümit Kalko liderliğinde 2018 yılına kadar ciddi bir büyüme evresi gösteren okulumuz sahip olduğu değerlerle yeniden geniş bir yayılım gösterecek ve yeni dünya düzenine uygun eğitim programları ile yetişmiş donanımlı bireyleri yaşama hazırlayacaktır.
Özel okulculuk alanına yıllarca yatırım yapmış ve Türk eğitim sistemine katkıda bulunmuş olan markamızla, ülkemizdeki birçok okulun örnek aldığı özgün eğitim yaklaşımımız ve deneyimlerimizle ortak olmayı düşünebilecek vizyonist kurum yöneticileriyle tanışıyor ve ayrıntıları yüz yüze görüşüyoruz. Okullarımızı belirlerken bölgenin dinamiklerine hakim, okul donanım olarak kolej yeterliliklerine sahip , iyi insan yetiştirmeyi ilke edinmiş ve ona sunulacak  her hizmetin, her nesnenin nitelikli ve emek verilmesini önemseyen kurumları tercih ediyoruz. Bu kurumların sadece akademik eğitimlerin verildiği yerler değil yaşam becerilerinin de aktarıldığı ve geliştirildiği mekanlar olmasına dikkat ediyoruz. Mektebim Kolejinin eğitim felsefesini yaşatacak tüm eğitim standartlarını taşıyan, vizyoner kurumlarla birlikte büyümeye ve gücümüze güç katmaya devam ediyoruz.

“Geleceği yakalayabilen, 21. yüzyıl yeterliliklerine sahip bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ve bu kavramların rehberliğinde oluşturulmuş bir eğitim modeli olan okullar ancak sektörde başarılı olarak kabul edilebilir. Biz de Mektebim Koleji olarak eğitim modelimiz ve vizyonumuzla hayat boyu öğrenen, geleceğe yön veren sadece akademik alanda değil yaşam alanında da donanımlı bireyler yetiştirerek eğitim dünyasında fark yaratıyoruz.”

 

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Ocak 2022 13:18

Gösterim: 1141

Değişen dünya koşullarına ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bir eğitim rotası çizen Kavram’ın anaokulundan liseye inovatif bir eğitim anlayışı benimseyerek eğitim dünyasında öncü olma anlayışını devam ettirdiğini belirten Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hasan Çoroğlu, “Kavram’da eğitim, değerler birlikteliğiyle başlar. Attığımız her adımda bize yol gösteren başarı değerlerimiz, güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdemdir. Cumhuriyet değerleri bugünümüze ve geleceğimize ışık tutmaya devam edecektir.” diye konuştu.

hasan_coroglu_ekim_2022Cumhuriyetin 99. Yılında eğitimde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa Kemal Atatürk: “Eğitim ve öğretimde uygulanacak yöntem, bilgiyi insan için gereksiz bir süs, bir baskı aracı ya da bir uygarlık zevkinden çok, gerçek yaşamda başarıya ulaşmayı sağlayan, uygulanabilen, kullanılabilir bir aygıt haline getirmektir.” diyerek eğitimin ulaşması gereken ana noktayı belirtmiştir. Kavram Eğitim Kurumları, bir asırlık Cumhuriyet tarihinde yarım asırdır eğitime gönül bağlılığıyla yer almaktan gurur duymaktadır. Bugün gelinen noktada Türkiye’de eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında ve kalitesinin arttırılmasında bir milyondan fazla mezunuyla ulusal bir eğitim markası olmamız bizleri onurlandırmaktadır. Değişen dünya koşullarına ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bir eğitim rotası çizen Kavram, anaokulundan liseye inovatif bir eğitim anlayışı benimseyerek eğitim dünyasında öncü olma anlayışını devam ettirmektedir. 21. yüzyıl Türk eğitim sisteminde yer alan öğretmen ve öğrenciler her zamankinden daha esnek, yaratıcı olmak zorundadır. Bizi bekleyen süreç yeni imkânları sunduğu kadar problemlere de sahip ve son derece hızlı değişen bir dünyayı hedef alan eğitim anlayışını da beraberinde getirecektir. Bunlarla mücadele edebilmek için de işbirliği, dijital okuryazarlık, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi becerileri geliştirmek adına çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
İnsanoğlu varlığını sürdürdüğü sürece din, dil, ırk fark etmeksizin her toplum ilk önce bireylerine kaliteli ve sağlıklı bir eğitim vermek mecburiyetindedir. Aksi takdirde o toplumun esir ve mahkûm olması kaçınılmaz bir sondur. Mustafa Kemal ATATÜRK; “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimin önemi vurgulamıştır. Eğitim, sadece toplumu geliştirmek ve ileri götürmekle değil, bireyin yaşamını daha olumlu, daha kaliteli olması bakımından da önemlidir. Eğitimli bir insanla eğitimsiz bir insanın hayata bakışı, olaylar hakkındaki yorum ve düşünceleri, yaşam standardı ve imkânları aynı değildir. Hiç kuşkusuzdur ki eğitimli, kültürel donanımlı bireylerden oluşan toplumlar güçlüdür. Eğitim, ekonominin gelişip ilerlemesinden tutun, demokratik toplum bilinci geliştirmeye, teknolojik gelişmelere olanak sağlamaya kadar hayatın her kulvarına katkı sağlar. Aynı zamanda toplumsal yaşamın ürünü olan kültürü yeni kuşaklara aktarır.

OKULLAR “ÖĞRENEN OKUL”A DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
21. yüzyılda Türkiye’nin eğitiminde geleceğe dönük hedefleri neler olmalıdır? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Hemen her alanda yaşanan hızlı değişim ve gelişimin eğitimde aynı hızda gerçekleşip gerçekleşmediği öncelikle sorgulanmalıdır. Zaman ve mekân sınırı olmadan yaşam boyu öğrenmenin alışkanlık hâline getirilmesi gereken bir çağdayız. Sorgulanması gereken en önemli noktalardan biri de mevcut eğitim sisteminin yeni değerleri kazandıracak alt yapıya sahip olup olmadığıdır.
Eğitim sistemimizin alt yapısı, evrensel düşünebilen, her türlü bilgiyi sürekli sorgulayan, sorunlara çözüm üreten, kendini sürekli yenileyip geliştirilebilen bireyler yetiştirme hedefleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmalıdır. Hedefe hızlı ulaşabilmenin önemli temel taşları olarak da bu yapıyı etkin şekilde uygulayacak olan öğretmenler yetiştirilmeli ve okullar “öğrenen okul” konseptine dönüştürülmelidir. 

Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor?
Kavram Eğitim Kurumları olarak çıktığımız yolda, “En iyi okul, her öğrencisini başarıya götüren okuldur.” bakış açısını benimsedik. Bu yüzden Kavram’da eğitim, değerler birlikteliğiyle başlar. Attığımız her adımda bize yol gösteren başarı değerlerimiz, güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdemdir. Ve her başarının altında yatan temel ilkelerimiz, Ulu Önder Atatürk’ün ilkelerine bağlılıkla yürüttüğümüz gelecek nesillere aydınlık getirmeyi hedefleyen çalışmalarımız olacaktır. Cumhuriyet değerleri bugünümüze ve geleceğimize ışık tutmaya devam edecektir.

Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiye’sinin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
İnsan, bilmenin gücüyle doğaya hâkim olmuş ve bu sayede hayata karşı duruş sergileyebilen bir varlıktır. Öğrenilen her bilgi diğer bilgi için yeni kapılar açmaktadır. Bu yüzden öğrenim ve öğrenme iç güdüsü hiçbir zaman durmayacak bir dürtüdür. Öğretmenlik mesleği de her toplumun geçmişinde köklü bir yere sahiptir. Belli meslek tarihleri insanlık tarihi kadar eskidir diyebiliriz. Meslekler, değişen toplumsal hayata bağlı olarak algı, itibar, misyon açısından gelişir veya başkalaşır. Dünden bugüne baktığımızda yaşadığımız çağ evrimleşmekte, müfredat sistemi yeni nesil ile şekil almakta ve eğitim kavramından beklentiler gittikçe farklılaşmaktadır. Değişen dünya ile eğitim, okulların ve öğretmenlerin de rollerini değiştiriyor. Öğretmenlerin özellikle daha esnek öğretme becerilerine, eğitimi oyunlaştırmaya ve geleceği öngörmek için verilerle donanmış ön görülere sahip olmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Kısacası hızlı teknolojik değişimler, bireyselleşmenin artması, eğitim modellerindeki artan çeşitlilik, sınırları zorlayan sosyal ve eğitimsel veriler öğretmen rolünü çok daha dinamik, yaratıcı ve yüksek potansiyelli bir noktaya taşımıştır.
Öğretmenler bilgi aktaran olmaktan çıkıp bilgiye erişim rehberi, mentor, analiz etme ve problem çözme becerileri kazandırır hale gelen yeni nesil öğretmenler olmalıdırlar.

KALİTELİ EĞİTİM KÖKLÜ BİR DENEYİM İLE MÜMKÜNDÜR
2023’te Cumhuriyetin 100. Yılı kutlanacak. Kurum olarak 2023’e yönelik planlarınız neler olacak?

Kavram Eğitim Kurumlarının ülkemizin en başarılı eğitim kurumu olmasını sağlamak temel motivasyonumdur. Değerli meslektaşlarımızın profesyonel gelişimlerine daha fazla imkân sağlamak, çocuklarımızın sınav başarı süreçlerini yaşam boyu öğrenme felsefesine dönüştürecek eğitim planlamalarına imza atmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Yarım asırlık deneyimini dönemin ihtiyaçları ile harmanlayan Kavram Eğitim Kurumlarının Türkiye’de öncelikli tercih edilen eğitim kurumlarından biri olarak başarı yolculuğuna devam etmesi ve geleceğimizin mimarı çocuklarımızın vatanını milletini seven, kültürel değerlerine bağlı bireyler olarak yetişmeleri için var gücümüzle emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Kaliteli eğitim köklü bir deneyim ile mümkündür. Kitlesel başarıda bir numara olan Kavram Kolej ve Kavram Kurs merkezlerimizde, eğitim sistemimizin akademik kurgusunu çocuklarımızın sınav başarısını üst noktalara taşımak felsefesi ile çağın ihtiyaçlarına uygun olarak dizayn ediyoruz.Tarafsızlığı ilke edinen ve bizimle aynı eğitim tutkusunu paylaşan öğretmenlerimiz ile hedeflerine ulaşmak isteyen ülkemizin dört bir yanındaki yüz binlerce öğrencinin başarı hikâyesinde yer almanın haklı gururunu yaşamaktayız.

> 21. yüzyılda eğitim dünyası esnek, yaratıcı olmak zorunda

Değişen dünya koşullarına ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bir eğitim rotası çizen Kavram’ın anaokulundan liseye inovatif bir eğitim anlayışı benimseyerek eğitim dünyasında öncü olma anlayışını devam ettirdiğini belirten Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hasan Çoroğlu, “Kavram’da eğitim, değerler birlikteliğiyle başlar. Attığımız her adımda bize yol gösteren başarı değerlerimiz, güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdemdir. Cumhuriyet değerleri bugünümüze ve geleceğimize ışık tutmaya devam edecektir.” diye konuştu.

hasan_coroglu_ekim_2022Cumhuriyetin 99. Yılında eğitimde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa Kemal Atatürk: “Eğitim ve öğretimde uygulanacak yöntem, bilgiyi insan için gereksiz bir süs, bir baskı aracı ya da bir uygarlık zevkinden çok, gerçek yaşamda başarıya ulaşmayı sağlayan, uygulanabilen, kullanılabilir bir aygıt haline getirmektir.” diyerek eğitimin ulaşması gereken ana noktayı belirtmiştir. Kavram Eğitim Kurumları, bir asırlık Cumhuriyet tarihinde yarım asırdır eğitime gönül bağlılığıyla yer almaktan gurur duymaktadır. Bugün gelinen noktada Türkiye’de eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında ve kalitesinin arttırılmasında bir milyondan fazla mezunuyla ulusal bir eğitim markası olmamız bizleri onurlandırmaktadır. Değişen dünya koşullarına ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bir eğitim rotası çizen Kavram, anaokulundan liseye inovatif bir eğitim anlayışı benimseyerek eğitim dünyasında öncü olma anlayışını devam ettirmektedir. 21. yüzyıl Türk eğitim sisteminde yer alan öğretmen ve öğrenciler her zamankinden daha esnek, yaratıcı olmak zorundadır. Bizi bekleyen süreç yeni imkânları sunduğu kadar problemlere de sahip ve son derece hızlı değişen bir dünyayı hedef alan eğitim anlayışını da beraberinde getirecektir. Bunlarla mücadele edebilmek için de işbirliği, dijital okuryazarlık, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi becerileri geliştirmek adına çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Toplumun gelişiminde eğitimin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu çerçevede eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
İnsanoğlu varlığını sürdürdüğü sürece din, dil, ırk fark etmeksizin her toplum ilk önce bireylerine kaliteli ve sağlıklı bir eğitim vermek mecburiyetindedir. Aksi takdirde o toplumun esir ve mahkûm olması kaçınılmaz bir sondur. Mustafa Kemal ATATÜRK; “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimin önemi vurgulamıştır. Eğitim, sadece toplumu geliştirmek ve ileri götürmekle değil, bireyin yaşamını daha olumlu, daha kaliteli olması bakımından da önemlidir. Eğitimli bir insanla eğitimsiz bir insanın hayata bakışı, olaylar hakkındaki yorum ve düşünceleri, yaşam standardı ve imkânları aynı değildir. Hiç kuşkusuzdur ki eğitimli, kültürel donanımlı bireylerden oluşan toplumlar güçlüdür. Eğitim, ekonominin gelişip ilerlemesinden tutun, demokratik toplum bilinci geliştirmeye, teknolojik gelişmelere olanak sağlamaya kadar hayatın her kulvarına katkı sağlar. Aynı zamanda toplumsal yaşamın ürünü olan kültürü yeni kuşaklara aktarır.

OKULLAR “ÖĞRENEN OKUL”A DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
21. yüzyılda Türkiye’nin eğitiminde geleceğe dönük hedefleri neler olmalıdır? Bu yönde hangi alanlara öncelik verilmeli? Önerileriniz nelerdir?
Hemen her alanda yaşanan hızlı değişim ve gelişimin eğitimde aynı hızda gerçekleşip gerçekleşmediği öncelikle sorgulanmalıdır. Zaman ve mekân sınırı olmadan yaşam boyu öğrenmenin alışkanlık hâline getirilmesi gereken bir çağdayız. Sorgulanması gereken en önemli noktalardan biri de mevcut eğitim sisteminin yeni değerleri kazandıracak alt yapıya sahip olup olmadığıdır.
Eğitim sistemimizin alt yapısı, evrensel düşünebilen, her türlü bilgiyi sürekli sorgulayan, sorunlara çözüm üreten, kendini sürekli yenileyip geliştirilebilen bireyler yetiştirme hedefleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmalıdır. Hedefe hızlı ulaşabilmenin önemli temel taşları olarak da bu yapıyı etkin şekilde uygulayacak olan öğretmenler yetiştirilmeli ve okullar “öğrenen okul” konseptine dönüştürülmelidir. 

Kurumunuzda öne çıkan ilkeler nelerdir? Bu çerçevede Cumhuriyetin değerleri gelecek nesillere nasıl aktarılıyor?
Kavram Eğitim Kurumları olarak çıktığımız yolda, “En iyi okul, her öğrencisini başarıya götüren okuldur.” bakış açısını benimsedik. Bu yüzden Kavram’da eğitim, değerler birlikteliğiyle başlar. Attığımız her adımda bize yol gösteren başarı değerlerimiz, güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdemdir. Ve her başarının altında yatan temel ilkelerimiz, Ulu Önder Atatürk’ün ilkelerine bağlılıkla yürüttüğümüz gelecek nesillere aydınlık getirmeyi hedefleyen çalışmalarımız olacaktır. Cumhuriyet değerleri bugünümüze ve geleceğimize ışık tutmaya devam edecektir.

Cumhuriyetin eğitimde en önem verdiği alan öğretmenler oldu. Dünden bugüne öğretmen kimliği nasıl bir değişime uğradı? Bugün öğretmenlerin geldiği noktayı ve Geleceğin Türkiye’sinin oluşumundaki rollerini nasıl değerlendirirsiniz?
İnsan, bilmenin gücüyle doğaya hâkim olmuş ve bu sayede hayata karşı duruş sergileyebilen bir varlıktır. Öğrenilen her bilgi diğer bilgi için yeni kapılar açmaktadır. Bu yüzden öğrenim ve öğrenme iç güdüsü hiçbir zaman durmayacak bir dürtüdür. Öğretmenlik mesleği de her toplumun geçmişinde köklü bir yere sahiptir. Belli meslek tarihleri insanlık tarihi kadar eskidir diyebiliriz. Meslekler, değişen toplumsal hayata bağlı olarak algı, itibar, misyon açısından gelişir veya başkalaşır. Dünden bugüne baktığımızda yaşadığımız çağ evrimleşmekte, müfredat sistemi yeni nesil ile şekil almakta ve eğitim kavramından beklentiler gittikçe farklılaşmaktadır. Değişen dünya ile eğitim, okulların ve öğretmenlerin de rollerini değiştiriyor. Öğretmenlerin özellikle daha esnek öğretme becerilerine, eğitimi oyunlaştırmaya ve geleceği öngörmek için verilerle donanmış ön görülere sahip olmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Kısacası hızlı teknolojik değişimler, bireyselleşmenin artması, eğitim modellerindeki artan çeşitlilik, sınırları zorlayan sosyal ve eğitimsel veriler öğretmen rolünü çok daha dinamik, yaratıcı ve yüksek potansiyelli bir noktaya taşımıştır.
Öğretmenler bilgi aktaran olmaktan çıkıp bilgiye erişim rehberi, mentor, analiz etme ve problem çözme becerileri kazandırır hale gelen yeni nesil öğretmenler olmalıdırlar.

KALİTELİ EĞİTİM KÖKLÜ BİR DENEYİM İLE MÜMKÜNDÜR
2023’te Cumhuriyetin 100. Yılı kutlanacak. Kurum olarak 2023’e yönelik planlarınız neler olacak?

Kavram Eğitim Kurumlarının ülkemizin en başarılı eğitim kurumu olmasını sağlamak temel motivasyonumdur. Değerli meslektaşlarımızın profesyonel gelişimlerine daha fazla imkân sağlamak, çocuklarımızın sınav başarı süreçlerini yaşam boyu öğrenme felsefesine dönüştürecek eğitim planlamalarına imza atmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Yarım asırlık deneyimini dönemin ihtiyaçları ile harmanlayan Kavram Eğitim Kurumlarının Türkiye’de öncelikli tercih edilen eğitim kurumlarından biri olarak başarı yolculuğuna devam etmesi ve geleceğimizin mimarı çocuklarımızın vatanını milletini seven, kültürel değerlerine bağlı bireyler olarak yetişmeleri için var gücümüzle emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Kaliteli eğitim köklü bir deneyim ile mümkündür. Kitlesel başarıda bir numara olan Kavram Kolej ve Kavram Kurs merkezlerimizde, eğitim sistemimizin akademik kurgusunu çocuklarımızın sınav başarısını üst noktalara taşımak felsefesi ile çağın ihtiyaçlarına uygun olarak dizayn ediyoruz.Tarafsızlığı ilke edinen ve bizimle aynı eğitim tutkusunu paylaşan öğretmenlerimiz ile hedeflerine ulaşmak isteyen ülkemizin dört bir yanındaki yüz binlerce öğrencinin başarı hikâyesinde yer almanın haklı gururunu yaşamaktayız.

Son Güncelleme: Pazartesi, 21 Kasım 2022 12:31

Gösterim: 1286

Eğitim ve öğretim süreçlerini köklü bir değişim süreci ile karşı karşıya olduğunu yaptığı değerlendirmelerle ortaya koyan Oğuzkaan Okulları Yönetim kurulu Üyesi Hatice Yılmaz, “Yeni okul sistemi araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır.” diye konuştu.

haticeyilmazEğitimde geçmişin anlayış ve uygulamalarıyla yeni dönemi yönetmek mümkün mü? Neler, nasıl değişiyor? Bu yeni dönemin yönetim anlayışı sizce ne olacak?
Dünyada yaşanmakta olan dijital devrim; eğitim, üretim, çalışma hayatı ve mesleki yeterliliklerin büyük oranda değişmesine neden olmakta. Her geçen gün kol gücü gerektiren rutin işler otomasyona geçiyor. Üretim kişisel ihtiyaca göre düzenlenebilir hale geldi. Gelecek adını bile bilmediğimiz yeni mesleklere gebe.
Dijital çağda matematik, fen, sağlık bilimleri ve mühendislik, elektrik-elektronik ve benzeri alanlarda bilişimle üretim yapabilecek insanlara duyulan ihtiyaç her geçen gün artarak devam edecek.
Yen nesillerin bu alanda yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini destekleyecek eğitim almaları her geçen gün daha da önemli hale geliyor.
Dünya böyle büyük bir değişim içindeyken eğitimi geçmişin uygulamaları ile yönetmek elbette mümkün olamaz. Yeni dönemde eğitimi öncelikle doğru yönetebilmek için öğrencilerin ihtiyaçlarını doğru belirleyebilecek bir vizyona sahip olmak gerekiyor. Okulların fiziki alanlarını belirlenen yeni eğitim öğretim hedefleri doğrultusunda yeniden düzenlemek ve öğretmenleri planlanan değişim hedeflerine göre eğitmek de yeni yönetim biçiminin olmazsa olmazıdır bence.

Tek tip müfredatın yerini ne alacak? Okullar bu dönüşüme nasıl ayak uyduracak?
Tek tip müfredatın amacı öğrencilerin bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmaktı. Ancak günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşma sorunu kalmadı ve isteyen her öğrenci istediği her bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor. Artık önemli olan ulaşılan bilginin nasıl kullanılacağı ve değiştirilip geliştirilebileceği. Dolayısıyla tek tip müfredat günümüz öğrencilerinin ihtiyacına cevap vermekten çok uzak.
Yeni öğretim sisteminin hedefi öğrencilere disiplinler arası öğretim yöntemiyle herhangi bir konuya tüm disiplinler açısından bakabilmeyi, öğrenilen bilgilerle kendilerine verilen problem durumlarına çözüm üretmek üzere atölyelerde çalışmayı ve ekip çalışması yapmayı öğretmek olmalı.
Okulların bu dönüşüme ayak uydurabilmeleri için öncelikle öğretmenleri disiplinler arası öğretim uygulaması yaptırıp daha sonra da atölyelerde öğrendikleri bilgileri kullanmayı öğretmemiz gerekiyor. Öğretmenlere yeni sistemi kavratmak onların öğrencilerine yol gösterici olmalarını kolaylaştıracaktır. Bu konuda bakanlığın hazırlayacağı yönergeler, örnek atölye çalışmaları ve okul yöneticilerinin sergileyeceği kararlı tutum değişimin hızla hayata geçmesini sağlayacaktır.

Yukarıdan aşağıya yönetim modeli yerine demokratik anlayışın temel unsurları neler olacak? Bu dönüşümle sürdürülebilir eğitimin ilkeleri ne olacak ve nasıl hayata geçirilecek?
Dünyanın her ülkesinde genel eğitim ilkeleri Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülür. Ancak demokrasinin düzgün yürütüldüğü, halkın genel eğitim düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde eğitim öğretim uygulamaları yerel yönetimler tarafından organize edilmektedir. Yerel yönetimler merkez yönetime her sınıf düzeyinde kaç öğrencileri olduğunu ve kaç öğretmene ihtiyaçları olduğunu bildirirler. Merkezi yönetim kendilerine gelen bilgi doğrultusunda ödeme planlarını yerel yönetime bildirirler. Yerel yönetimler kendilerinin belirlediği kriterler doğrultusunda sözleşmeli öğretmen alırlar. Böylece yerel yönetimler tıpkı Türkiye’de özel okulların yaptığı gibi öğrencileri için gerekli donanımı sağlayarak, öğretmenlerle çalışarak öğrencilerinin gelişiminde pay sahibi olurlar.
Benzer bir sistemin Türkiye’de hayata geçebilmesi için öncelikle büyük şehirlerin merkezi ilçelerinde deneme çalışması yapmak gerekebilir. Ancak tüm Türkiye için böyle bir sisteme geçmek özellikle köyler, mezralar ve yoksul ailelerin yaşadığı bölgelerde çalışacak öğretmen bulamama gibi çeşitli sorunlara neden olabilir.

Yeni Okul’un değerler skalasında neler ön plana geçecek?
Dünyayı bekleyen en büyük tehlikelerin başında küresel ısınma ve çevre kirliliği geliyor. Dijital teknolojilerin neden olabileceği alanlarda yaşanabilecek sorunlar artabilir. Dron kazanları ve şoförsüz araçların karşılaşabileceği kazalar daha önce karşılaşmadığımız yeni hukuki sonuçlar doğurabilir. Bütün bunlar düşünüldüğünde yeni okulun değerler skalasında doğayı ve çevreyi kişilik haklarına saygı ön plana çıkacaktır. Ayrıca teknolojinin hızlı değişimi sonucunda üretilecek yenilikler patent ve marka bilincinin geliştirilmesi, özgürlük, sevgi ve sorumluluk, saygı, empati, barış ve huzur her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyacağımız değerler olmaya devam edecektir.

Yeni Okul’un beceri kriterleri neler olacak?
Yeni okul sisteminde bilen değil yapabilen öğrenciler yetiştirmek öncelikli değer olacaktır. Yapabilen öğrenciler yetiştirebilmek için disiplinler arası eğitim destekleyen STEM temelli proje tabanlı öğretim yöntemi uygulaması olmazsa olmaz gereklilik olacaktır. Ayrıca akademik öğretimin yanı sıra sosyal duygusal öğrenme becerilerine sahip öğrenciler yetiştirmek her okulun öncelikli görevleri arasında olacaktır. Öğrencilere öğrenciyken çalışma becerisi kazandırmak erken yaşlardan itibaren iş yaşamını tanımalarını ve iş yaşamının yetişmiş insandan beklentilerini tanımalarını sağlayacaktır.

GELENEKLER MİTOLOJİ KONUSU OLACAK
Gelenek ve Gelecek, Yerel ve Evrensel arasındaki uyum Yeni Okul’da nasıl oluşturulacak?
Öğrencilere evrensel bakış açısı kazandırmak için onları yurt dışında online sertifika programlarına veya belirli üniversitelerden ders almaya yönlendirmek gerekecek. Bir anlamda eğitim, milli olmaktan çıkıp evrensel olmaya doğru evrilecek. Öğrenciler şimdiden dünyanın her yerinde çalışabilmek için eğitim almak için çaba harcıyorlar.
İletişim araçlarının gelişimi ve çeşitliliği dünyayı mega köye dönüştürdü. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olaylarla ilgili gelişmeler hızla dünyaya yayılıyor. İletişim araçlarının hızlı gelişimi; yaşam biçimlerimizi, eğitim algımızı ve geleneklerimize bağlılığımızı da değiştirmeye başladı. Eski dini bayramlardaki aile ziyaretlerinin yerini tatil aldı. Gelecekte dünya milletlerinin geleneklerine mitoloji konusuymuş gibi bakılacağını düşünüyorum.

OKULLAR SOSYAL MEKANLARA DÖNÜŞECEK
Yeni Okul’da teknoloji uygulamalarının kapsam ve sınırları neler olacak?
Bugünün dünyasında teknolojiye sınır koymak imkansızken geleceğin dünyasında teknolojiye sınır koymayı düşünmek hiç de gerçekçi olmayacaktır. İki yıl öncesine kadar öğrencileri ekrandan uzak tutmak için çaba harcarken günümüzde öğrencileri ekran başında tutmak için zorlamaya başladık. Geleceğin okullarında teorik dersler online, uygulamalı dersler okulda yapılmaya başlanabilir. Açıköğretim okulları online eğitim okullarına dönüştürülebilir. Ayrıca yetişkinler için mesleki dönüşümlere yönelik eğitimlere ihtiyaç duyulabilir. Tüm alanlarla ilgili eğitim ve uygulama videoları öğrencilerin tümü öğrenme ihtiyaçlarına cevap verecek ölçüde geliştirebilir. Yakın bir gelecekte okullar öğrenciler için öğrenme mekanları olmaktan çıkıp sosyal mekanlara dönüşecektir.

YENİ OKUL HANGİ PARAMETRELER ÜZERİNE İNŞA EDİLECEK?
Yeni okul sisteminin hedefi bilen değil yapabilen, düşünen, araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri, deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır. Çok amaçlı olarak düzenlenebilecek atölyeleri öğrencilerin kendilerini geliştirebileceği bir projeyi gerçekleştirmek üzere ekip çalışması yapabilecekleri yerler olarak planlanmak gerekecektir. Dolayısıyla kurumlar, sınıflar ve atölyelerin eş güdümlü olarak çalışılabilen, öğrencilerin teknolojiyi etkin kullanabilecekleri mekanlara dönüşmek zorunda olacaktır. Ayrıca tüm sınıfların güçlü internet erişimine açık olması gerekecektir.
Okullardaki değişim sürecini yönetmek bir taraftan öğretmen eğitimi gerektirirken diğer taraftan yeni bir projelendirme ile okulun hangi alanlarının nasıl ve hangi amaçlara yönelik olarak nasıl kullanılabileceği ile ilgili bir profesyonel destek ve dönüşüm için bütçe gerekecektir. Yeni sistemin nasıl işleyeceği, öğrencilere nasıl bir vizyon kazandıracağı gibi bilgiler toparlanarak veli ve öğrencilerin desteğini almak sistemin hızla dönüşümünü sağlayacaktır.

“OECD’ ye göre iş üretkenliği, duygu düzenlemesi, işbirliği, açık fikirlilik, başkaları ile bağ kurma olarak belirlenen sosyal duygusal beceriler geleceğin dünyasında hem akademik başarının hem de iş başarısının ön koşulu olacaktır. Dolayısıyla okullar öğrencilerini sosyal duygusal alanlarda da geliştirmek için bir gelişim planı hazırlayıp uygulamak zorunda kalacaklardır.”

> Yeni öğretim sistemi interdisipliner olmalı

Eğitim ve öğretim süreçlerini köklü bir değişim süreci ile karşı karşıya olduğunu yaptığı değerlendirmelerle ortaya koyan Oğuzkaan Okulları Yönetim kurulu Üyesi Hatice Yılmaz, “Yeni okul sistemi araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır.” diye konuştu.

haticeyilmazEğitimde geçmişin anlayış ve uygulamalarıyla yeni dönemi yönetmek mümkün mü? Neler, nasıl değişiyor? Bu yeni dönemin yönetim anlayışı sizce ne olacak?
Dünyada yaşanmakta olan dijital devrim; eğitim, üretim, çalışma hayatı ve mesleki yeterliliklerin büyük oranda değişmesine neden olmakta. Her geçen gün kol gücü gerektiren rutin işler otomasyona geçiyor. Üretim kişisel ihtiyaca göre düzenlenebilir hale geldi. Gelecek adını bile bilmediğimiz yeni mesleklere gebe.
Dijital çağda matematik, fen, sağlık bilimleri ve mühendislik, elektrik-elektronik ve benzeri alanlarda bilişimle üretim yapabilecek insanlara duyulan ihtiyaç her geçen gün artarak devam edecek.
Yen nesillerin bu alanda yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini destekleyecek eğitim almaları her geçen gün daha da önemli hale geliyor.
Dünya böyle büyük bir değişim içindeyken eğitimi geçmişin uygulamaları ile yönetmek elbette mümkün olamaz. Yeni dönemde eğitimi öncelikle doğru yönetebilmek için öğrencilerin ihtiyaçlarını doğru belirleyebilecek bir vizyona sahip olmak gerekiyor. Okulların fiziki alanlarını belirlenen yeni eğitim öğretim hedefleri doğrultusunda yeniden düzenlemek ve öğretmenleri planlanan değişim hedeflerine göre eğitmek de yeni yönetim biçiminin olmazsa olmazıdır bence.

Tek tip müfredatın yerini ne alacak? Okullar bu dönüşüme nasıl ayak uyduracak?
Tek tip müfredatın amacı öğrencilerin bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmaktı. Ancak günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşma sorunu kalmadı ve isteyen her öğrenci istediği her bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor. Artık önemli olan ulaşılan bilginin nasıl kullanılacağı ve değiştirilip geliştirilebileceği. Dolayısıyla tek tip müfredat günümüz öğrencilerinin ihtiyacına cevap vermekten çok uzak.
Yeni öğretim sisteminin hedefi öğrencilere disiplinler arası öğretim yöntemiyle herhangi bir konuya tüm disiplinler açısından bakabilmeyi, öğrenilen bilgilerle kendilerine verilen problem durumlarına çözüm üretmek üzere atölyelerde çalışmayı ve ekip çalışması yapmayı öğretmek olmalı.
Okulların bu dönüşüme ayak uydurabilmeleri için öncelikle öğretmenleri disiplinler arası öğretim uygulaması yaptırıp daha sonra da atölyelerde öğrendikleri bilgileri kullanmayı öğretmemiz gerekiyor. Öğretmenlere yeni sistemi kavratmak onların öğrencilerine yol gösterici olmalarını kolaylaştıracaktır. Bu konuda bakanlığın hazırlayacağı yönergeler, örnek atölye çalışmaları ve okul yöneticilerinin sergileyeceği kararlı tutum değişimin hızla hayata geçmesini sağlayacaktır.

Yukarıdan aşağıya yönetim modeli yerine demokratik anlayışın temel unsurları neler olacak? Bu dönüşümle sürdürülebilir eğitimin ilkeleri ne olacak ve nasıl hayata geçirilecek?
Dünyanın her ülkesinde genel eğitim ilkeleri Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülür. Ancak demokrasinin düzgün yürütüldüğü, halkın genel eğitim düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde eğitim öğretim uygulamaları yerel yönetimler tarafından organize edilmektedir. Yerel yönetimler merkez yönetime her sınıf düzeyinde kaç öğrencileri olduğunu ve kaç öğretmene ihtiyaçları olduğunu bildirirler. Merkezi yönetim kendilerine gelen bilgi doğrultusunda ödeme planlarını yerel yönetime bildirirler. Yerel yönetimler kendilerinin belirlediği kriterler doğrultusunda sözleşmeli öğretmen alırlar. Böylece yerel yönetimler tıpkı Türkiye’de özel okulların yaptığı gibi öğrencileri için gerekli donanımı sağlayarak, öğretmenlerle çalışarak öğrencilerinin gelişiminde pay sahibi olurlar.
Benzer bir sistemin Türkiye’de hayata geçebilmesi için öncelikle büyük şehirlerin merkezi ilçelerinde deneme çalışması yapmak gerekebilir. Ancak tüm Türkiye için böyle bir sisteme geçmek özellikle köyler, mezralar ve yoksul ailelerin yaşadığı bölgelerde çalışacak öğretmen bulamama gibi çeşitli sorunlara neden olabilir.

Yeni Okul’un değerler skalasında neler ön plana geçecek?
Dünyayı bekleyen en büyük tehlikelerin başında küresel ısınma ve çevre kirliliği geliyor. Dijital teknolojilerin neden olabileceği alanlarda yaşanabilecek sorunlar artabilir. Dron kazanları ve şoförsüz araçların karşılaşabileceği kazalar daha önce karşılaşmadığımız yeni hukuki sonuçlar doğurabilir. Bütün bunlar düşünüldüğünde yeni okulun değerler skalasında doğayı ve çevreyi kişilik haklarına saygı ön plana çıkacaktır. Ayrıca teknolojinin hızlı değişimi sonucunda üretilecek yenilikler patent ve marka bilincinin geliştirilmesi, özgürlük, sevgi ve sorumluluk, saygı, empati, barış ve huzur her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyacağımız değerler olmaya devam edecektir.

Yeni Okul’un beceri kriterleri neler olacak?
Yeni okul sisteminde bilen değil yapabilen öğrenciler yetiştirmek öncelikli değer olacaktır. Yapabilen öğrenciler yetiştirebilmek için disiplinler arası eğitim destekleyen STEM temelli proje tabanlı öğretim yöntemi uygulaması olmazsa olmaz gereklilik olacaktır. Ayrıca akademik öğretimin yanı sıra sosyal duygusal öğrenme becerilerine sahip öğrenciler yetiştirmek her okulun öncelikli görevleri arasında olacaktır. Öğrencilere öğrenciyken çalışma becerisi kazandırmak erken yaşlardan itibaren iş yaşamını tanımalarını ve iş yaşamının yetişmiş insandan beklentilerini tanımalarını sağlayacaktır.

GELENEKLER MİTOLOJİ KONUSU OLACAK
Gelenek ve Gelecek, Yerel ve Evrensel arasındaki uyum Yeni Okul’da nasıl oluşturulacak?
Öğrencilere evrensel bakış açısı kazandırmak için onları yurt dışında online sertifika programlarına veya belirli üniversitelerden ders almaya yönlendirmek gerekecek. Bir anlamda eğitim, milli olmaktan çıkıp evrensel olmaya doğru evrilecek. Öğrenciler şimdiden dünyanın her yerinde çalışabilmek için eğitim almak için çaba harcıyorlar.
İletişim araçlarının gelişimi ve çeşitliliği dünyayı mega köye dönüştürdü. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olaylarla ilgili gelişmeler hızla dünyaya yayılıyor. İletişim araçlarının hızlı gelişimi; yaşam biçimlerimizi, eğitim algımızı ve geleneklerimize bağlılığımızı da değiştirmeye başladı. Eski dini bayramlardaki aile ziyaretlerinin yerini tatil aldı. Gelecekte dünya milletlerinin geleneklerine mitoloji konusuymuş gibi bakılacağını düşünüyorum.

OKULLAR SOSYAL MEKANLARA DÖNÜŞECEK
Yeni Okul’da teknoloji uygulamalarının kapsam ve sınırları neler olacak?
Bugünün dünyasında teknolojiye sınır koymak imkansızken geleceğin dünyasında teknolojiye sınır koymayı düşünmek hiç de gerçekçi olmayacaktır. İki yıl öncesine kadar öğrencileri ekrandan uzak tutmak için çaba harcarken günümüzde öğrencileri ekran başında tutmak için zorlamaya başladık. Geleceğin okullarında teorik dersler online, uygulamalı dersler okulda yapılmaya başlanabilir. Açıköğretim okulları online eğitim okullarına dönüştürülebilir. Ayrıca yetişkinler için mesleki dönüşümlere yönelik eğitimlere ihtiyaç duyulabilir. Tüm alanlarla ilgili eğitim ve uygulama videoları öğrencilerin tümü öğrenme ihtiyaçlarına cevap verecek ölçüde geliştirebilir. Yakın bir gelecekte okullar öğrenciler için öğrenme mekanları olmaktan çıkıp sosyal mekanlara dönüşecektir.

YENİ OKUL HANGİ PARAMETRELER ÜZERİNE İNŞA EDİLECEK?
Yeni okul sisteminin hedefi bilen değil yapabilen, düşünen, araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri, deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır. Çok amaçlı olarak düzenlenebilecek atölyeleri öğrencilerin kendilerini geliştirebileceği bir projeyi gerçekleştirmek üzere ekip çalışması yapabilecekleri yerler olarak planlanmak gerekecektir. Dolayısıyla kurumlar, sınıflar ve atölyelerin eş güdümlü olarak çalışılabilen, öğrencilerin teknolojiyi etkin kullanabilecekleri mekanlara dönüşmek zorunda olacaktır. Ayrıca tüm sınıfların güçlü internet erişimine açık olması gerekecektir.
Okullardaki değişim sürecini yönetmek bir taraftan öğretmen eğitimi gerektirirken diğer taraftan yeni bir projelendirme ile okulun hangi alanlarının nasıl ve hangi amaçlara yönelik olarak nasıl kullanılabileceği ile ilgili bir profesyonel destek ve dönüşüm için bütçe gerekecektir. Yeni sistemin nasıl işleyeceği, öğrencilere nasıl bir vizyon kazandıracağı gibi bilgiler toparlanarak veli ve öğrencilerin desteğini almak sistemin hızla dönüşümünü sağlayacaktır.

“OECD’ ye göre iş üretkenliği, duygu düzenlemesi, işbirliği, açık fikirlilik, başkaları ile bağ kurma olarak belirlenen sosyal duygusal beceriler geleceğin dünyasında hem akademik başarının hem de iş başarısının ön koşulu olacaktır. Dolayısıyla okullar öğrencilerini sosyal duygusal alanlarda da geliştirmek için bir gelişim planı hazırlayıp uygulamak zorunda kalacaklardır.”

Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Ağustos 2021 13:22

Gösterim: 902


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.