Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TÜSİAD'ın yeni başkanı Cansen Başaran-Symes oldu. Bayrağı Haluk Dinçer'den devralan Symes, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner'den sonra TÜSİAD'ın üçüncü kadın başkanı olma unvanını aldı.

TÜSİAD'ın yeni başkanı Cansen Başaran-Symes oldu. Bayrağı Haluk Dinçer'den devralan Symes, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner'den sonra TÜSİAD'ın üçüncü kadın başkanı olma unvanını aldı. Kendi kendine okuma yazma öğrenen ve bu nedenle de henüz 6 yaşına basmadan, birinci sınıfı atlayarak 2. sınıftan okula başlayan Symes, üniversite sınavından tıp okuyabilecek kadar yüksek bir puan aldığı halde, lisede hayalini kurduğu pazarlama alanında çalışmak için işletmeyi seçti. Symes’ın öğrencilik yıllarından kalma bir lakabı yok ancak, bazı çalışma arkadaşları ona yüksek enerjisi nedeniyle Atom Karınca diyor.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 3'üncü kadın başkanı seçilen Cansen Başaran-Symes, 1958 yılında Trabzon’da dünyaya gelir. Daha çok küçük yaşlarda zekası ile etrafındakilerden farklı olduğunu ortaya koyan Symes, kendi kendine okuma yazma öğrenir ve bu nedenle de henüz 6 yaşına basmadan, birinci sınıfı atlayarak 2. sınıftan okula başlar. Eğitim hayatı boyunca hep yaşıtlarından daha küçük olan Cansen Başaran Symes, Trabzon’da başladığı ilkokulu, Ankara’da tamamladıktan sonra, liseyi İstanbul’da Kadıköy Kız Lisesi’nde okur.

Üniversite sınavından tıp okuyabilecek kadar yüksek bir puan aldığı halde, lisede hayalini kurduğu pazarlama alanında çalışmak için İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni tercih eden Symes, 1980 yılında üniversiteden mezun olur. Üniversite tercihleri sırasında ailesinin tıp ya da eczacılık okuması için ısrar ettiği Cansen Başaran Symes’ın İstanbul İşletme’yi tercih etmesinde o dönemdeki hocalardan Mehmet Uluç’un da etkisi olmuş.

HEM OKUL HAYATINI HEM DE YAŞAMAYI DENGELİ YÜRÜTTÜM

“Notu en yüksekler arasında değildim. Hem okul hayatını hem de yaşamayı dengeli yürüttüm” diyen Symes’ın öğrencilik yıllarından kalma bir lakabı yok ancak, bazı çalışma arkadaşları onu yüksek enerjisi nedeniyle çizgi film karakteri ‘iyi kalpli süper kahraman Atom Karınca’ya benzetiyor.

Cansen Başaran Symes, pazarlamaya ilgi duyarak başladığı üniversite hayatının sonunda, daha fazla yaratıcı fikir üretebileceği alanlara ilgi duymaya başlar. Hatta bir ara reklamcılığı bile düşünse de, daha 21 yaşına bile gelmemişken kuruluş aşamasındaki uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi PricewaterhouseCoopers (PWC) katılır ve bu kurumda tam 32 yıl çalışır. Tabii başlangıçta PWC’nin Symes’ı şirkette yeni fikirlere açık olunduğu konusunda ikna etmesi gerekir. Çünkü kendisi bu işi iki kez hayır dedikten sonra, 3. görüşmede kabul eder.

1981’den 2013 yılının Nisan ayına kadar PWC Kopenhag, Londra ve İstanbul ofislerinde çeşitli kademelerde görev üstlenen Cansen Başaran-Symes, PWC Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi ve PWC Eurofirm Yönetim Kurulu üyeliği yapar. Okul hayatında yaş olarak hep en küçük olan Cansen Başaran Symes, PWC’deki kariyerinin büyük büyük kısmında da yönetim kurulu masasındaki tek ya da iki kadından biri olur. PWC Türkiye’nin büyümesinde önemli rol oynayan Cansen Başaran Symes, Mart 2014 tarihi itibariyle Allianz Sigorta ve Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine atanır.

World Economic Forum (Dünya Ekonomi Forumu) tarafından 2000 yılında “Global Leaders for Tomorrow” (Geleceğin Global Liderleri) unvanını alan Cansen Başaran-Symes, 2000 yılında ise Dünya gazetesi tarafından “Yılın En Başarılı İş Kadını” ödülüne layık görülür. Ayrıca 2006 yılında Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği'nin “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etkinlikleri kapsamında üstün hizmet ödülünün sahibi olur.

TÜSİAD'IN 3'ÜNCÜ KADIN BAŞKANI

TÜSİAD ve Endeavor Etkin Girişimci Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Cansen Başaran-Symes, 22 Ocak 2015 tarihinde yapılan TÜSİAD olağan genel kurul toplantısında Cansen Başaran Symes  TÜSİAD'ın 17. başkanı seçildi. Böylece Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner’den sonra üçüncü kez bir kadın TÜSİAD’a başkan oldu.

INSPARK Intelligent Business Solutions’un (Bilişim ve danışmanlık kuruluşu) kurucusu Stephen Symes ile evli olan Cansen Başaran Symes’ın henüz lise eğitimi devam eden bir oğlu var. Cansen Başaran Symes’ın ilgi alanları arasında ise gelecek trendleri, çeşitlilik, networking, dekorasyon ve tasarım, yemek yapmak, yüzmek ve golf bulunuyor.

ÇALIŞTIĞI FİRMA ve POZİSYONLAR

-Alcatel-Lucent - Yönetim Kurulu Üyesi - Yönetim Kurulu Başkanı - Allianz Sigorta A.Ş.

-Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. - Yönetim Kurulu Başkanı

-PwC – Ortak

-Bölge Kıdemli Ortağı – PricewaterhouseCoopers

-Price Waterhouse - Ortak

-Price Waterhouse - Yardımcısı, Kıdemli, Supervisior, Müdür, Kıdemli Müdür

> İş Dünyasının Atom Karıncası: Cansen Başaran-Symes

TÜSİAD'ın yeni başkanı Cansen Başaran-Symes oldu. Bayrağı Haluk Dinçer'den devralan Symes, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner'den sonra TÜSİAD'ın üçüncü kadın başkanı olma unvanını aldı.

TÜSİAD'ın yeni başkanı Cansen Başaran-Symes oldu. Bayrağı Haluk Dinçer'den devralan Symes, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner'den sonra TÜSİAD'ın üçüncü kadın başkanı olma unvanını aldı. Kendi kendine okuma yazma öğrenen ve bu nedenle de henüz 6 yaşına basmadan, birinci sınıfı atlayarak 2. sınıftan okula başlayan Symes, üniversite sınavından tıp okuyabilecek kadar yüksek bir puan aldığı halde, lisede hayalini kurduğu pazarlama alanında çalışmak için işletmeyi seçti. Symes’ın öğrencilik yıllarından kalma bir lakabı yok ancak, bazı çalışma arkadaşları ona yüksek enerjisi nedeniyle Atom Karınca diyor.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 3'üncü kadın başkanı seçilen Cansen Başaran-Symes, 1958 yılında Trabzon’da dünyaya gelir. Daha çok küçük yaşlarda zekası ile etrafındakilerden farklı olduğunu ortaya koyan Symes, kendi kendine okuma yazma öğrenir ve bu nedenle de henüz 6 yaşına basmadan, birinci sınıfı atlayarak 2. sınıftan okula başlar. Eğitim hayatı boyunca hep yaşıtlarından daha küçük olan Cansen Başaran Symes, Trabzon’da başladığı ilkokulu, Ankara’da tamamladıktan sonra, liseyi İstanbul’da Kadıköy Kız Lisesi’nde okur.

Üniversite sınavından tıp okuyabilecek kadar yüksek bir puan aldığı halde, lisede hayalini kurduğu pazarlama alanında çalışmak için İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni tercih eden Symes, 1980 yılında üniversiteden mezun olur. Üniversite tercihleri sırasında ailesinin tıp ya da eczacılık okuması için ısrar ettiği Cansen Başaran Symes’ın İstanbul İşletme’yi tercih etmesinde o dönemdeki hocalardan Mehmet Uluç’un da etkisi olmuş.

HEM OKUL HAYATINI HEM DE YAŞAMAYI DENGELİ YÜRÜTTÜM

“Notu en yüksekler arasında değildim. Hem okul hayatını hem de yaşamayı dengeli yürüttüm” diyen Symes’ın öğrencilik yıllarından kalma bir lakabı yok ancak, bazı çalışma arkadaşları onu yüksek enerjisi nedeniyle çizgi film karakteri ‘iyi kalpli süper kahraman Atom Karınca’ya benzetiyor.

Cansen Başaran Symes, pazarlamaya ilgi duyarak başladığı üniversite hayatının sonunda, daha fazla yaratıcı fikir üretebileceği alanlara ilgi duymaya başlar. Hatta bir ara reklamcılığı bile düşünse de, daha 21 yaşına bile gelmemişken kuruluş aşamasındaki uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi PricewaterhouseCoopers (PWC) katılır ve bu kurumda tam 32 yıl çalışır. Tabii başlangıçta PWC’nin Symes’ı şirkette yeni fikirlere açık olunduğu konusunda ikna etmesi gerekir. Çünkü kendisi bu işi iki kez hayır dedikten sonra, 3. görüşmede kabul eder.

1981’den 2013 yılının Nisan ayına kadar PWC Kopenhag, Londra ve İstanbul ofislerinde çeşitli kademelerde görev üstlenen Cansen Başaran-Symes, PWC Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi ve PWC Eurofirm Yönetim Kurulu üyeliği yapar. Okul hayatında yaş olarak hep en küçük olan Cansen Başaran Symes, PWC’deki kariyerinin büyük büyük kısmında da yönetim kurulu masasındaki tek ya da iki kadından biri olur. PWC Türkiye’nin büyümesinde önemli rol oynayan Cansen Başaran Symes, Mart 2014 tarihi itibariyle Allianz Sigorta ve Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine atanır.

World Economic Forum (Dünya Ekonomi Forumu) tarafından 2000 yılında “Global Leaders for Tomorrow” (Geleceğin Global Liderleri) unvanını alan Cansen Başaran-Symes, 2000 yılında ise Dünya gazetesi tarafından “Yılın En Başarılı İş Kadını” ödülüne layık görülür. Ayrıca 2006 yılında Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği'nin “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etkinlikleri kapsamında üstün hizmet ödülünün sahibi olur.

TÜSİAD'IN 3'ÜNCÜ KADIN BAŞKANI

TÜSİAD ve Endeavor Etkin Girişimci Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Cansen Başaran-Symes, 22 Ocak 2015 tarihinde yapılan TÜSİAD olağan genel kurul toplantısında Cansen Başaran Symes  TÜSİAD'ın 17. başkanı seçildi. Böylece Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner’den sonra üçüncü kez bir kadın TÜSİAD’a başkan oldu.

INSPARK Intelligent Business Solutions’un (Bilişim ve danışmanlık kuruluşu) kurucusu Stephen Symes ile evli olan Cansen Başaran Symes’ın henüz lise eğitimi devam eden bir oğlu var. Cansen Başaran Symes’ın ilgi alanları arasında ise gelecek trendleri, çeşitlilik, networking, dekorasyon ve tasarım, yemek yapmak, yüzmek ve golf bulunuyor.

ÇALIŞTIĞI FİRMA ve POZİSYONLAR

-Alcatel-Lucent - Yönetim Kurulu Üyesi - Yönetim Kurulu Başkanı - Allianz Sigorta A.Ş.

-Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. - Yönetim Kurulu Başkanı

-PwC – Ortak

-Bölge Kıdemli Ortağı – PricewaterhouseCoopers

-Price Waterhouse - Ortak

-Price Waterhouse - Yardımcısı, Kıdemli, Supervisior, Müdür, Kıdemli Müdür

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Şubat 2015 14:04

Gösterim: 3938

Marmara Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Matematik mühendisi Ayşegül Bölükbaşı, restorandan artan yemekleri sokak köpeklerine ulaştırıyor.

Marmara Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Matematik mühendisi Ayşegül Bölükbaşı her sabah Köşebaşı restoranına gelip kendi imkanları ile bu yemekleri ihtiyacı olan köpeklere ulaştırıyor.

Köşebaşı personeli, her sabah kemikleri sıyırıyor, kürdanları, peçeteleri ayırıyor, artan yemekleri temizliyor. Çünkü tabaklarda kalan kürdanlar yemeklerle birlikte yendiğinde köpeklerin boğazlarına takılabiliyor. Bu işin gönüllüsü Bölükbaşı da tüm bu artan yemekleri alıp ihtiyacı olan köpeklere ulaştırıyor.  Aysegül Bölükbaşı  “ben yiyecek bulup götürmezsem, bu köpekler açlıktan ölecekler” düşüncesiyle hareket ederek, her gün mutlaka köpeklerin bulunduğu noktalara yemek taşıyor.

Köşebaşı restoranları ortaklarından Ali Akkaş, “diğer restoranlara da örnek olmasını istediğimiz bu çalışmamız istikrar istiyor. Çevreye de olumlu katkı sağlayan bu paylaşım ile artan yemeklerimiz çöpe gideceğine köpeklerimiz için besin değeri yüksek mamalar oluyor. Sadece restoranlar değil tüm kurumlar personel yemeklerinden artanları paylaşabilir” dedi.

Ayşegül Bölükbaşı

Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi, İTÜ Matematik Mühendisliği lisans eğitiminden sonra sigortacılık yüksek lisansı,Chartered Insurance Inst. Lisans sonrası eğitim, bankacılık ve işletme mühendisliği doktorası yaptı. Finansman dalında Doç.Dr ünvanıyla üniversite de hocalık yapıyor. Akademik 4 kitabı bulunuyor. Lisanslı sporcu. Cok sayıda uluslararası ve ulusal makaleleri mevcut.

> Öğretim görevlisinden örnek davranış

Marmara Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Matematik mühendisi Ayşegül Bölükbaşı, restorandan artan yemekleri sokak köpeklerine ulaştırıyor.

Marmara Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Matematik mühendisi Ayşegül Bölükbaşı her sabah Köşebaşı restoranına gelip kendi imkanları ile bu yemekleri ihtiyacı olan köpeklere ulaştırıyor.

Köşebaşı personeli, her sabah kemikleri sıyırıyor, kürdanları, peçeteleri ayırıyor, artan yemekleri temizliyor. Çünkü tabaklarda kalan kürdanlar yemeklerle birlikte yendiğinde köpeklerin boğazlarına takılabiliyor. Bu işin gönüllüsü Bölükbaşı da tüm bu artan yemekleri alıp ihtiyacı olan köpeklere ulaştırıyor.  Aysegül Bölükbaşı  “ben yiyecek bulup götürmezsem, bu köpekler açlıktan ölecekler” düşüncesiyle hareket ederek, her gün mutlaka köpeklerin bulunduğu noktalara yemek taşıyor.

Köşebaşı restoranları ortaklarından Ali Akkaş, “diğer restoranlara da örnek olmasını istediğimiz bu çalışmamız istikrar istiyor. Çevreye de olumlu katkı sağlayan bu paylaşım ile artan yemeklerimiz çöpe gideceğine köpeklerimiz için besin değeri yüksek mamalar oluyor. Sadece restoranlar değil tüm kurumlar personel yemeklerinden artanları paylaşabilir” dedi.

Ayşegül Bölükbaşı

Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi, İTÜ Matematik Mühendisliği lisans eğitiminden sonra sigortacılık yüksek lisansı,Chartered Insurance Inst. Lisans sonrası eğitim, bankacılık ve işletme mühendisliği doktorası yaptı. Finansman dalında Doç.Dr ünvanıyla üniversite de hocalık yapıyor. Akademik 4 kitabı bulunuyor. Lisanslı sporcu. Cok sayıda uluslararası ve ulusal makaleleri mevcut.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Ocak 2015 14:37

Gösterim: 3647

Soma'daki maden faciasında en fazla şehit veren yerleşimlerden Kınık ilçesine bağlı Köseler Mahallesi'nde İzmir Beşiktaşlılar Derneği üyelerinin katkılarıyla yaptırılan ilkokul, eğitim öğretime kazandırıldı. 

Soma'daki maden faciasında 14 şehit veren Köseler Mahallesi'ne İzmir Beşiktaşlılar Derneği'nin katkılarıyla 4 ayda inşa edilen Köseler İlkokulu'nun açılışına katılan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman maden faciasında şehit olan işçileri rahmetle andıklarını belirtti.

Facianın Soma dışında çevre çevre ilçeler ve köylerde de kayıplar verilmesine yol açtığına işaret eden Orman, yaşanan acıları azaltmak için yapılan yardımlarda bu yerlerin unutulmamasının önemli olduğunu kaydetti. Orman, böylesi bir projenin açılışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Beşiktaş halkın takımı ve artık Beşiktaş’ın bir köyü daha oldu" dedi. 

Kınık Kaymakamı Faik Oktay Sözer de Beşiktaş'ın Türkiye’nin büyük kulüplerinden olduğunu belirterek, "Beşiktaş’a ve Fikret Orman’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz" dedi.

Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, Kınık İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Rıza Kaçar, Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Efe Girişken'in de katılımıyla okulun açılışı gerçekleştirildi.

> Beşiktaşlılar, Soma mağdurları için okul yaptırdı

Soma'daki maden faciasında en fazla şehit veren yerleşimlerden Kınık ilçesine bağlı Köseler Mahallesi'nde İzmir Beşiktaşlılar Derneği üyelerinin katkılarıyla yaptırılan ilkokul, eğitim öğretime kazandırıldı. 

Soma'daki maden faciasında 14 şehit veren Köseler Mahallesi'ne İzmir Beşiktaşlılar Derneği'nin katkılarıyla 4 ayda inşa edilen Köseler İlkokulu'nun açılışına katılan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman maden faciasında şehit olan işçileri rahmetle andıklarını belirtti.

Facianın Soma dışında çevre çevre ilçeler ve köylerde de kayıplar verilmesine yol açtığına işaret eden Orman, yaşanan acıları azaltmak için yapılan yardımlarda bu yerlerin unutulmamasının önemli olduğunu kaydetti. Orman, böylesi bir projenin açılışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Beşiktaş halkın takımı ve artık Beşiktaş’ın bir köyü daha oldu" dedi. 

Kınık Kaymakamı Faik Oktay Sözer de Beşiktaş'ın Türkiye’nin büyük kulüplerinden olduğunu belirterek, "Beşiktaş’a ve Fikret Orman’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz" dedi.

Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, Kınık İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Rıza Kaçar, Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Efe Girişken'in de katılımıyla okulun açılışı gerçekleştirildi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Aralık 2014 10:40

Gösterim: 2604

Manisa Yunusemre ilçesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ortaokulu 6. sınıf öğrencilerinin Dünya Çocuk Hakları Günü için hazırladığı "Kahraman Hakkı Alo 183" isimli kısa filmin, kamu spotu olarak yayınlanması için profesyonel ekip tarafından yeniden çekilecek.

Manisa Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül, gazetecilere yaptığı açıklamada,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen "2. Çocuk Hakları Şiir, Kompozisyon ve Kısa Film Yarışması"nda birincilik kazanan "Kahraman Hakkı Alo 183" kısa filmiyle ödül alan öğrencileri ve öğretmeni kutlayarak, kısa filmin bakanlık tarafından kamu spotu olarak yayınlanması için çalışma başlatılacağını aktardı.

Öğrencilerin amatör ruhla profesyonel bir film ortaya çıkardığını kaydeden Şengül, şöyle konuştu:

"Yarışmada birinci olacakları hiç akıllarına gelmemiş. Aldıkları birincilik ödülüyle hem okulumuzun adını hem de Manisa’nın adını Türkiye’ye duyurdular. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, amatör ruhla çekilen bu kısa filmin aynısı profesyonel olarak tekrar çekip televizyonlarda gösterilecek kamu spotu haline getireceğini açıkladı. Bu öğrencilerimiz için gurur verici bir olay." 

Proje Koordinatörü ve Türkçe öğretmeni Barış Kılavuz ise senaryosunu öğrencilerin hazırladığı kısa filmle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmaya katıldıklarını ve birinci olduklarını söyledi.

Kısa filmin başrol oyuncusu Kürşat Balkış, 4 dakika 17 saniyelik filmde çocuk haklarını savunan bir kahramanı canlandırdığını, filmde özellikle küçük yaştaki çocukların çalıştırılmaması konusunda mesajlar verdiklerini belirtti.

Kısa film, 6. sınıf öğrencileri Ceren Pekcan, Kürşat Balkış, Eren Şerifler, Ayça Kaya, Eylül Derya Üreten ve Semanur Çakır ile proje koordinatörü Barış Kılavuz tarafından çekilmişti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen şiir, kompozisyon ve kısa film yarışmasının ödül törenininde yaptığı açıklamada, "Kamu spotlarımızı bu filmlerden oluşturalım. Bazılarını yeniden çekelim, bazılarını olduğu gibi kullanalım. Süper Hakkı'yı yeniden çekmemiz gerekiyor galiba, seni uçuralım. Biraz daha teknik ekipman kullanalım o uçuş sahnesini yenileyelim" ifadelerini kullanmıştı.

> 6. sınıf öğrencilerinin çektiği kısa film kamu spotu olacak

Manisa Yunusemre ilçesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ortaokulu 6. sınıf öğrencilerinin Dünya Çocuk Hakları Günü için hazırladığı "Kahraman Hakkı Alo 183" isimli kısa filmin, kamu spotu olarak yayınlanması için profesyonel ekip tarafından yeniden çekilecek.

Manisa Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül, gazetecilere yaptığı açıklamada,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen "2. Çocuk Hakları Şiir, Kompozisyon ve Kısa Film Yarışması"nda birincilik kazanan "Kahraman Hakkı Alo 183" kısa filmiyle ödül alan öğrencileri ve öğretmeni kutlayarak, kısa filmin bakanlık tarafından kamu spotu olarak yayınlanması için çalışma başlatılacağını aktardı.

Öğrencilerin amatör ruhla profesyonel bir film ortaya çıkardığını kaydeden Şengül, şöyle konuştu:

"Yarışmada birinci olacakları hiç akıllarına gelmemiş. Aldıkları birincilik ödülüyle hem okulumuzun adını hem de Manisa’nın adını Türkiye’ye duyurdular. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, amatör ruhla çekilen bu kısa filmin aynısı profesyonel olarak tekrar çekip televizyonlarda gösterilecek kamu spotu haline getireceğini açıkladı. Bu öğrencilerimiz için gurur verici bir olay." 

Proje Koordinatörü ve Türkçe öğretmeni Barış Kılavuz ise senaryosunu öğrencilerin hazırladığı kısa filmle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmaya katıldıklarını ve birinci olduklarını söyledi.

Kısa filmin başrol oyuncusu Kürşat Balkış, 4 dakika 17 saniyelik filmde çocuk haklarını savunan bir kahramanı canlandırdığını, filmde özellikle küçük yaştaki çocukların çalıştırılmaması konusunda mesajlar verdiklerini belirtti.

Kısa film, 6. sınıf öğrencileri Ceren Pekcan, Kürşat Balkış, Eren Şerifler, Ayça Kaya, Eylül Derya Üreten ve Semanur Çakır ile proje koordinatörü Barış Kılavuz tarafından çekilmişti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen şiir, kompozisyon ve kısa film yarışmasının ödül törenininde yaptığı açıklamada, "Kamu spotlarımızı bu filmlerden oluşturalım. Bazılarını yeniden çekelim, bazılarını olduğu gibi kullanalım. Süper Hakkı'yı yeniden çekmemiz gerekiyor galiba, seni uçuralım. Biraz daha teknik ekipman kullanalım o uçuş sahnesini yenileyelim" ifadelerini kullanmıştı.

Son Güncelleme: Salı, 02 Aralık 2014 10:04

Gösterim: 3736

Küçük yaşta okuyup yazmayı öğrenme fırsatı bulamayan 70 yaşındaki Ayşe Doğan, ders çalışmasından etkilendiği torununun okulundaki kursa katılarak eksiğini gidermeye çalışıyor.

İncirliova'da ikamet eden 3 çocuk ve 6 torun sahibi olan Doğan, çocukluk ve gençlik yıllarında babasının işlerine yardımcı olması nedeniyle okula gidemediğini söyledi. 

İlerleyen dönemde de okuma yazma fırsatı bulamadığını anlatan Doğan, 4. sınıfa giden 10 yaşındaki torunu Ali Doğan'ın yanında ders çalışmasından etkilenerek geç de olsa bu eksiğini gidermeye karar verdiğini belirtti. 

Torununu eğitimini sürdürdüğü Yazıdere İlkokulu'nda, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce açılan okuma yazma kursuna katıldığını ifade eden Ayşe Doğan, şunları söyledi: 

"Torunum yanımda ders çalışırken çok etkilendim ve içimde okuma isteği oluştu. Okulda okuma yazma kursu açıldığını öğrendim ve hemen katılmaya karar verdim. İçimde hep okuma yazmayı öğrenme isteği vardı. Belimdeki ağrılara rağmen sonuna kadar bu kursa devam edip okuma yazma öğrenmekte kararlıyım. Bu imkanı bizlere sunan yetkililere de teşekkür ediyorum."

En büyük destekçisi torunu

Okuma yazma konusunda kendisine yardım eden torunu Ali Doğan ise "Ninem çok istekli. Okulumda okuma yazma öğrenmesine çok sevindim" diyerek daha çabuk öğrenebilmesi için evde katkı sağlamaya çalıştığını söyledi. 

 Yazıdere İlkokulu Müdürü Mehmet Ali Ercedoğan da haftada 3 gün olan kursta 8 öğrenci bulunduğunu, Ayşe Doğan'ın okuma yazma öğrenme istediğinin kendilerini memnun ettiğini belirtti.

> Torunundan etkilendi 70 yaşında okuma yazma öğrendi

Küçük yaşta okuyup yazmayı öğrenme fırsatı bulamayan 70 yaşındaki Ayşe Doğan, ders çalışmasından etkilendiği torununun okulundaki kursa katılarak eksiğini gidermeye çalışıyor.

İncirliova'da ikamet eden 3 çocuk ve 6 torun sahibi olan Doğan, çocukluk ve gençlik yıllarında babasının işlerine yardımcı olması nedeniyle okula gidemediğini söyledi. 

İlerleyen dönemde de okuma yazma fırsatı bulamadığını anlatan Doğan, 4. sınıfa giden 10 yaşındaki torunu Ali Doğan'ın yanında ders çalışmasından etkilenerek geç de olsa bu eksiğini gidermeye karar verdiğini belirtti. 

Torununu eğitimini sürdürdüğü Yazıdere İlkokulu'nda, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce açılan okuma yazma kursuna katıldığını ifade eden Ayşe Doğan, şunları söyledi: 

"Torunum yanımda ders çalışırken çok etkilendim ve içimde okuma isteği oluştu. Okulda okuma yazma kursu açıldığını öğrendim ve hemen katılmaya karar verdim. İçimde hep okuma yazmayı öğrenme isteği vardı. Belimdeki ağrılara rağmen sonuna kadar bu kursa devam edip okuma yazma öğrenmekte kararlıyım. Bu imkanı bizlere sunan yetkililere de teşekkür ediyorum."

En büyük destekçisi torunu

Okuma yazma konusunda kendisine yardım eden torunu Ali Doğan ise "Ninem çok istekli. Okulumda okuma yazma öğrenmesine çok sevindim" diyerek daha çabuk öğrenebilmesi için evde katkı sağlamaya çalıştığını söyledi. 

 Yazıdere İlkokulu Müdürü Mehmet Ali Ercedoğan da haftada 3 gün olan kursta 8 öğrenci bulunduğunu, Ayşe Doğan'ın okuma yazma öğrenme istediğinin kendilerini memnun ettiğini belirtti.

Son Güncelleme: Salı, 18 Kasım 2014 15:16

Gösterim: 2359


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.