Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Van'da 2011'de meydana gelen depremde ağır hasar gördüğü için yıktırılan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nin eksikliği, fakültelerde oluşturulan modern kütüphanelerle aşılmaya çalışılıyor.

yuzuncuyil uniVan depreminde ağır hasar gördüğü için yıktırılan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Merkez Kütüphanesi'nin eksikliği, fakültelerde oluşturulan modern kütüphanelerle giderilmeye çalışılıyor.

Bu kapsamda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde (İİBF) oluşturulan modern kütüphanenin açılışı, Rektör Prof. Dr. Peyami Battal ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Reha Saydan tarafından yapıldı.

Rektör Battal, törende yaptığı konuşmada, 2011'de Van'da iki büyük deprem meydana geldiğini, bu depremlerde ağır hasar gören Merkez Kütüphane binasının yıkıldığını anımsattı.

Kütüphanesiz bir üniversite düşünülemeyeceğini dile getiren Peyami Battal, şöyle devam etti:

"Üniversitemize yeni yapmış olduğumuz binalarda kütüphane kurarak, gerek akademik personelimiz, gerekse öğrencilerimizin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu çerçevede, Tıp ve İlahiyat fakültelerinde kütüphane kurduk. Bugün de İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesi kütüphanemizi açıyoruz. Tabi bunlarla yetinmiyoruz, Mühendislik Fakültemizin binasını da yaklaşık 2 ay içinde teslim alacağız ve orada da çok güzel bir mekanı kütüphaneye dönüştüreceğiz. Bunlarla beraber üniversitemizin Merkez Kütüphanesi'ni de hızlı bir şekilde yapıyoruz. Önümüzdeki yıl da burayı hizmete alacağız. Bu kütüphanemiz, üniversite kütüphaneleri içerisinde gerek donanım gerekse de kitap sayısı bakımından çok önemli bir yere sahip olacak."

Rektör Battal, şu an mevcut kitapların yüzde 90'ını hizmete sunduklarını belirterek, birkaç ay içerisinde açılacak Mühendislik Fakültesi Kütüphanesiyle bu oranın yüzde 100'e ulaşacağını kaydetti.

Yeni kitaplar alarak kütüphanelerini de zenginleştirmeye devam ettiklerini anlatan Battal, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı İsmail Çetinkaya'ya da verdiği emekler için teşekkür etti.

Kütüphane hizmetleri basılı ve elektronik kaynaklardan oluşuyor

İsmail Çetinkaya ise kütüphane hizmetlerinin basılı ve elektronik kaynaklardan oluştuğunu vurguladı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en zengin elektronik kaynak koleksiyonuna sahip olduklarını ifade eden Çetinkaya, "Yaklaşık 350 bin elektronik kitabımız, 50 bin dergi ve bunların sahileri ile 1,5 milyon tam metin teze erişebiliyoruz. Profesyonel araştırmacılar ve üniversitemiz mensupları için müzik veri tabanımız var. Yaklaşık 9 milyon müzik parçasına erişilebiliyor. Bu da 700 bin albüme denk geliyor. Görsel, multimedya veri tabanımız var. Fen, sosyal bilimler, sağlık ve güzel sanatlara yönelik değişik veri tabanlarımız bulunuyor. Bu tür 50'nin üzerinde veri tabanımız mevcut" diye konuştu.

İsmail Çetinkaya, 2014'te kütüphane hizmetleri için 1 milyon lira harcayan YYÜ'nün, bu yıl da 1,5 milyon lira kaynak aktardığını da sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Peyami Battal ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Reha Saydan, kütüphanenin açılışını yaptı.

> Yüzüncü Yıl’da her fakülteye bir kütüphane

Van'da 2011'de meydana gelen depremde ağır hasar gördüğü için yıktırılan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nin eksikliği, fakültelerde oluşturulan modern kütüphanelerle aşılmaya çalışılıyor.

yuzuncuyil uniVan depreminde ağır hasar gördüğü için yıktırılan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Merkez Kütüphanesi'nin eksikliği, fakültelerde oluşturulan modern kütüphanelerle giderilmeye çalışılıyor.

Bu kapsamda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde (İİBF) oluşturulan modern kütüphanenin açılışı, Rektör Prof. Dr. Peyami Battal ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Reha Saydan tarafından yapıldı.

Rektör Battal, törende yaptığı konuşmada, 2011'de Van'da iki büyük deprem meydana geldiğini, bu depremlerde ağır hasar gören Merkez Kütüphane binasının yıkıldığını anımsattı.

Kütüphanesiz bir üniversite düşünülemeyeceğini dile getiren Peyami Battal, şöyle devam etti:

"Üniversitemize yeni yapmış olduğumuz binalarda kütüphane kurarak, gerek akademik personelimiz, gerekse öğrencilerimizin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu çerçevede, Tıp ve İlahiyat fakültelerinde kütüphane kurduk. Bugün de İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesi kütüphanemizi açıyoruz. Tabi bunlarla yetinmiyoruz, Mühendislik Fakültemizin binasını da yaklaşık 2 ay içinde teslim alacağız ve orada da çok güzel bir mekanı kütüphaneye dönüştüreceğiz. Bunlarla beraber üniversitemizin Merkez Kütüphanesi'ni de hızlı bir şekilde yapıyoruz. Önümüzdeki yıl da burayı hizmete alacağız. Bu kütüphanemiz, üniversite kütüphaneleri içerisinde gerek donanım gerekse de kitap sayısı bakımından çok önemli bir yere sahip olacak."

Rektör Battal, şu an mevcut kitapların yüzde 90'ını hizmete sunduklarını belirterek, birkaç ay içerisinde açılacak Mühendislik Fakültesi Kütüphanesiyle bu oranın yüzde 100'e ulaşacağını kaydetti.

Yeni kitaplar alarak kütüphanelerini de zenginleştirmeye devam ettiklerini anlatan Battal, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı İsmail Çetinkaya'ya da verdiği emekler için teşekkür etti.

Kütüphane hizmetleri basılı ve elektronik kaynaklardan oluşuyor

İsmail Çetinkaya ise kütüphane hizmetlerinin basılı ve elektronik kaynaklardan oluştuğunu vurguladı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en zengin elektronik kaynak koleksiyonuna sahip olduklarını ifade eden Çetinkaya, "Yaklaşık 350 bin elektronik kitabımız, 50 bin dergi ve bunların sahileri ile 1,5 milyon tam metin teze erişebiliyoruz. Profesyonel araştırmacılar ve üniversitemiz mensupları için müzik veri tabanımız var. Yaklaşık 9 milyon müzik parçasına erişilebiliyor. Bu da 700 bin albüme denk geliyor. Görsel, multimedya veri tabanımız var. Fen, sosyal bilimler, sağlık ve güzel sanatlara yönelik değişik veri tabanlarımız bulunuyor. Bu tür 50'nin üzerinde veri tabanımız mevcut" diye konuştu.

İsmail Çetinkaya, 2014'te kütüphane hizmetleri için 1 milyon lira harcayan YYÜ'nün, bu yıl da 1,5 milyon lira kaynak aktardığını da sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Peyami Battal ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Reha Saydan, kütüphanenin açılışını yaptı.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ekim 2015 14:17

Gösterim: 980

Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından yürütülen 2015 EFQM Avrupa Mükemmellik Ödülü'ne başvuran Sakarya Üniversitesi (SAÜ), finalist oldu.

sakarya universitesiSAÜ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, mayıs ayında 7 ülkeden gelen uzmanlar tarafından üniversitede saha ziyareti gerçekleştirildi.

Yapılan değerlendirme sonucunda finalist olma hakkı kazanan üniversite, böylece ödüle aday kuruluşlar içerisinde yer aldı.

Ödüle başvuran kuruluşlar, gönüllü ve bağımsız değerlendirmeciler tarafından 9 ana ve 32 alt kritere göre saha ziyareti yapılarak değerlendirildikten sonra ödüllendirilecek. Ekim ayı sonunda Brüksel'de yapılacak ödül töreni ile finalistler arasında ödül alan kuruluşlar ilan edilecek.

Yapılan yatırımlar meyvesini verdi

SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, son yıllarda eğitim alanında yaptıkları yatırımların Mükemmellikte Süreklilik Ödülü, AKTS Etiketi, DS Etiketi ödülleriyle meyvesini verdiğini vurgulayan, bu çerçevede Avrupa Kalite Ödülü'ne başvurduklarını, kurdukları sistemin dünya ile bütünleşme amaçlarına hızlı ve etkili bir biçimde hizmet edeceğini belirtti.

YÖK'ün son yıllarda kalite çalışmalarına hız verdiğini belirten Elmas, "YÖK, üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma faaliyetleriyle idari hizmetlerindeki kalite arttırılması yönünde çalışmalara hız verdi. Bu anlamda YÖK'ün desteği ve vizyonu bizim için çok önemli bir motivasyon aracı oluyor. Biz de YÖK'ün bu vizyonu doğrultusunda öncü ve örnek bir üniversite olarak yolumuza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

> Sakarya Üniversitesi Avrupa Mükemmellik Ödülü'nde finale kaldı

Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından yürütülen 2015 EFQM Avrupa Mükemmellik Ödülü'ne başvuran Sakarya Üniversitesi (SAÜ), finalist oldu.

sakarya universitesiSAÜ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, mayıs ayında 7 ülkeden gelen uzmanlar tarafından üniversitede saha ziyareti gerçekleştirildi.

Yapılan değerlendirme sonucunda finalist olma hakkı kazanan üniversite, böylece ödüle aday kuruluşlar içerisinde yer aldı.

Ödüle başvuran kuruluşlar, gönüllü ve bağımsız değerlendirmeciler tarafından 9 ana ve 32 alt kritere göre saha ziyareti yapılarak değerlendirildikten sonra ödüllendirilecek. Ekim ayı sonunda Brüksel'de yapılacak ödül töreni ile finalistler arasında ödül alan kuruluşlar ilan edilecek.

Yapılan yatırımlar meyvesini verdi

SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, son yıllarda eğitim alanında yaptıkları yatırımların Mükemmellikte Süreklilik Ödülü, AKTS Etiketi, DS Etiketi ödülleriyle meyvesini verdiğini vurgulayan, bu çerçevede Avrupa Kalite Ödülü'ne başvurduklarını, kurdukları sistemin dünya ile bütünleşme amaçlarına hızlı ve etkili bir biçimde hizmet edeceğini belirtti.

YÖK'ün son yıllarda kalite çalışmalarına hız verdiğini belirten Elmas, "YÖK, üniversitelerin eğitim öğretim, araştırma faaliyetleriyle idari hizmetlerindeki kalite arttırılması yönünde çalışmalara hız verdi. Bu anlamda YÖK'ün desteği ve vizyonu bizim için çok önemli bir motivasyon aracı oluyor. Biz de YÖK'ün bu vizyonu doğrultusunda öncü ve örnek bir üniversite olarak yolumuza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Ekim 2015 16:24

Gösterim: 881

AB projelerinde en başarılı 6 Türk üniversitesi, ODTÜ önderliğinde “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans düzenliyor. 8-9 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek konferansta Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi, Türkiye’deki araştırma üniversitelerinin yurtdışında daha başarılı olması için bir güç birliği oluşturduklarına ilişkin toplu bir açıklama yapacaklar.

Türk üniversitelerinin Avrupa Araştırma Alanı’ndaki (ERA – European Research Area) etkinliğinin artırılması ve bu amaç doğrultusunda yükseköğretim sektöründe yapılması gereken değişiklikleri desteklemek üzere, Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı kapsamında en çok sayıda projesi olan altı Türk üniversitesi; Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans düzenliyor. 

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits’in katılımıyla 8-9 Ekim 2015 tarihlerinde Ankara HiltonSA’da gerçekleştirilecek konferans Avrupa Komisyonu’nun ve TÜBİTAK’ın destekleriyle gerçekleşecek. Türk üniversitelerinin Avrupa’da daha etkin olması için Türkiye’de ilk kez bir güç birliği oluşturmak amacıyla düzenlenen konferans Türkiye’nin en önemli 6 üniversitesinin gerçekleştirdiği ilk ortak etkinlik olmasıyla da dikkat çekiyor.

İnovasyonda ortak girişimler başlatılması hedefleniyor

Konferansta Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği (TAÜG), Türk araştırma, inovasyon ve yükseköğretim sektöründe atılması gereken adımları belirlemek üzere çalışmalar yapılması ve ortak girişimler başlatılması hedefleniyor. Türkiye’deki benzer profile sahip araştırma ağırlıklı diğer üniversitelerin katılımıyla daha da güçleneceği öngörülen TAÜG’nin, ülkemizdeki ve Avrupa’daki ilgili kurumlar ile işbirliği içinde çalışarak Türk üniversitelerinin yurtdışında tanınırlığını ve rekabet avantajını artırıcı faaliyetler gerçekleştirmesi planlanıyor.

Konferansta Avrupa’daki ve Türkiye’deki araştırma ve yenilik alanında politika belirleyici kurumların üst düzey yöneticilerinin yanı sıra Bakanlıklar, elçilikler, üniversiteler ve sanayi kuruluşlarından temsilciler de hazır bulunacak. 

> Türkiye’de “Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği” kuruluyor

AB projelerinde en başarılı 6 Türk üniversitesi, ODTÜ önderliğinde “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans düzenliyor. 8-9 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek konferansta Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi, Türkiye’deki araştırma üniversitelerinin yurtdışında daha başarılı olması için bir güç birliği oluşturduklarına ilişkin toplu bir açıklama yapacaklar.

Türk üniversitelerinin Avrupa Araştırma Alanı’ndaki (ERA – European Research Area) etkinliğinin artırılması ve bu amaç doğrultusunda yükseköğretim sektöründe yapılması gereken değişiklikleri desteklemek üzere, Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı kapsamında en çok sayıda projesi olan altı Türk üniversitesi; Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi “Avrupa Araştırma Alanında Türk Üniversiteleri” başlıklı uluslararası bir konferans düzenliyor. 

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Avrupa Komisyonu Araştırma ve Yenilik Genel Direktörü Robert-Jan Smits’in katılımıyla 8-9 Ekim 2015 tarihlerinde Ankara HiltonSA’da gerçekleştirilecek konferans Avrupa Komisyonu’nun ve TÜBİTAK’ın destekleriyle gerçekleşecek. Türk üniversitelerinin Avrupa’da daha etkin olması için Türkiye’de ilk kez bir güç birliği oluşturmak amacıyla düzenlenen konferans Türkiye’nin en önemli 6 üniversitesinin gerçekleştirdiği ilk ortak etkinlik olmasıyla da dikkat çekiyor.

İnovasyonda ortak girişimler başlatılması hedefleniyor

Konferansta Türk Araştırma Üniversiteleri Güç Birliği (TAÜG), Türk araştırma, inovasyon ve yükseköğretim sektöründe atılması gereken adımları belirlemek üzere çalışmalar yapılması ve ortak girişimler başlatılması hedefleniyor. Türkiye’deki benzer profile sahip araştırma ağırlıklı diğer üniversitelerin katılımıyla daha da güçleneceği öngörülen TAÜG’nin, ülkemizdeki ve Avrupa’daki ilgili kurumlar ile işbirliği içinde çalışarak Türk üniversitelerinin yurtdışında tanınırlığını ve rekabet avantajını artırıcı faaliyetler gerçekleştirmesi planlanıyor.

Konferansta Avrupa’daki ve Türkiye’deki araştırma ve yenilik alanında politika belirleyici kurumların üst düzey yöneticilerinin yanı sıra Bakanlıklar, elçilikler, üniversiteler ve sanayi kuruluşlarından temsilciler de hazır bulunacak. 

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Ekim 2015 15:14

Gösterim: 926

Medya, Tasarım, Teknoloji, İletişim ve Sağlık alanlarında nitelikli insan yetiştiren PLATO Meslek Yüksekokulu, 2015-2016 eğitim döneminde de yine gençlerin tercih noktası oldu. Plato Meslek Yüksekokulu, yeni öğrenim döneminde 2 bin yeni öğrenciyi kayıt etti. 2009’da 4 programda 37 öğrenci ile yola koyulan bugün 28 programda 4596 öğrenciyi meslek sahibi yaparak iş hayatına hazırlıyor.

plato myoİstanbul’un kalbi “tarihi yarımada”da, Haliç’in kıyısındaki Balat’taki samimi sokak kampüsünde faaliyet gösteren PLATO Meslek Yüksekokulu, bu eğitim döneminde 2 binin üzerinde yeni öğrencinin kaydını aldı. Sektör deneyimi yüksek, dinamik eğitmen kadrosu ile gençleri meslek hayatına hazırlayan Plato MYO, gelişmiş teknolojik altyapısı, uygulamalı eğitim imkânı sunuyor. Plato MYO, aynı zamanda Olgunlaşma Enstitüleri bünyesindeki kampüslerde de uzaktan eğitim programları yürütüyor.

Öğrencilerin bilgilerini sınavlar yerine, uygulamalı projelerle değerlendiren Plato MYO, öğrencilere 2 yılda meslek sahibi olup iş hayatına atılma fırsatı sunuyor. Ayrıca öğrencilerini sektörün en önemli markaları ile bir araya getirerek, onlara daha öğrencilik aşamasında, girecekleri sektörün inceliklerini uzmanının ağzından öğrenme fırsatı veriyor.

Meslek Yüksekokulu bünyesinde Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü, Sanat ve Tasarım Teknolojileri Bölümü, Pazarlama ve Organizasyon Bölümü, Sağlık Hizmetleri Bölümü, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, Yabancı Diller Bölümü dahilinde 28 programla eğitim ve öğretim faaliyetleri sürüyor. Sanatla tasarımı ve teknolojiyi bütünleştiren eğitim anlayışı içerisinde öğrenciler, yüksek kalitede eğitim alıyor.

Mezunlarının yüzde 90’ı iş hayatında

Plato MYO öğrencilerinin %50’si çalışıyor. Mezunlarının ise %60’ı çalışırken, %55’i DGS ile 4 yıllık lisans eğitimini tamamlıyor, %25’i hem okuyup hem çalışıyor; yani tüm mezunların %90’ı hayata erkenden atılmış ve dört elle tutunmuş durumda. Plato MYO, öğrencilerine sunduğu burs fırsatlarıyla da öğrencilerine kolaylıklar sağlıyor, bu sayede öğrencilerinin %86’sı burslu okuyor.

PLATO MYO Kariyer Merkezi de öğrencilere staj ve mezuniyet sonrası iş bulma hizmetleri vererek onları hayata hazırlarken, bir yandan da mezunlarımıza sektörle en hızlı buluşabilecekleri faaliyet ve organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.

21 İkinci Öğretim, 3 İngilizce Program!

Medya, Tasarım, Teknoloji, İletişim, Sağlık alanlarında toplam 25 bölümde 36 programla eğitim veren Plato Meslek Yüksekokulu, birinci öğretim yanında 21 programda ikinci öğretim imkanı sunarken, 3 programda da İngilizce eğitim imkanı sunarak bir ilki gerçekleştiriyor.

> PLATO MYO bu yıl da gençlerin tercihi oldu

Medya, Tasarım, Teknoloji, İletişim ve Sağlık alanlarında nitelikli insan yetiştiren PLATO Meslek Yüksekokulu, 2015-2016 eğitim döneminde de yine gençlerin tercih noktası oldu. Plato Meslek Yüksekokulu, yeni öğrenim döneminde 2 bin yeni öğrenciyi kayıt etti. 2009’da 4 programda 37 öğrenci ile yola koyulan bugün 28 programda 4596 öğrenciyi meslek sahibi yaparak iş hayatına hazırlıyor.

plato myoİstanbul’un kalbi “tarihi yarımada”da, Haliç’in kıyısındaki Balat’taki samimi sokak kampüsünde faaliyet gösteren PLATO Meslek Yüksekokulu, bu eğitim döneminde 2 binin üzerinde yeni öğrencinin kaydını aldı. Sektör deneyimi yüksek, dinamik eğitmen kadrosu ile gençleri meslek hayatına hazırlayan Plato MYO, gelişmiş teknolojik altyapısı, uygulamalı eğitim imkânı sunuyor. Plato MYO, aynı zamanda Olgunlaşma Enstitüleri bünyesindeki kampüslerde de uzaktan eğitim programları yürütüyor.

Öğrencilerin bilgilerini sınavlar yerine, uygulamalı projelerle değerlendiren Plato MYO, öğrencilere 2 yılda meslek sahibi olup iş hayatına atılma fırsatı sunuyor. Ayrıca öğrencilerini sektörün en önemli markaları ile bir araya getirerek, onlara daha öğrencilik aşamasında, girecekleri sektörün inceliklerini uzmanının ağzından öğrenme fırsatı veriyor.

Meslek Yüksekokulu bünyesinde Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü, Sanat ve Tasarım Teknolojileri Bölümü, Pazarlama ve Organizasyon Bölümü, Sağlık Hizmetleri Bölümü, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, Yabancı Diller Bölümü dahilinde 28 programla eğitim ve öğretim faaliyetleri sürüyor. Sanatla tasarımı ve teknolojiyi bütünleştiren eğitim anlayışı içerisinde öğrenciler, yüksek kalitede eğitim alıyor.

Mezunlarının yüzde 90’ı iş hayatında

Plato MYO öğrencilerinin %50’si çalışıyor. Mezunlarının ise %60’ı çalışırken, %55’i DGS ile 4 yıllık lisans eğitimini tamamlıyor, %25’i hem okuyup hem çalışıyor; yani tüm mezunların %90’ı hayata erkenden atılmış ve dört elle tutunmuş durumda. Plato MYO, öğrencilerine sunduğu burs fırsatlarıyla da öğrencilerine kolaylıklar sağlıyor, bu sayede öğrencilerinin %86’sı burslu okuyor.

PLATO MYO Kariyer Merkezi de öğrencilere staj ve mezuniyet sonrası iş bulma hizmetleri vererek onları hayata hazırlarken, bir yandan da mezunlarımıza sektörle en hızlı buluşabilecekleri faaliyet ve organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.

21 İkinci Öğretim, 3 İngilizce Program!

Medya, Tasarım, Teknoloji, İletişim, Sağlık alanlarında toplam 25 bölümde 36 programla eğitim veren Plato Meslek Yüksekokulu, birinci öğretim yanında 21 programda ikinci öğretim imkanı sunarken, 3 programda da İngilizce eğitim imkanı sunarak bir ilki gerçekleştiriyor.

Son Güncelleme: Cuma, 02 Ekim 2015 11:10

Gösterim: 1845

Doğuştan görme engelli Salih Mehmet Aslan, 1988'de kazandığı ancak çeşitli nedenlerle kaydının silindiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesine afla dönerek 27 yıl sonra mezun oldu.

salih mehmet aslanTürkiye Görme Engelliler Derneği Balıkesir Şube Başkanı Salih Mehmet Aslan, yaşadığı olumsuzluklara rağmen Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini 27 yıl sonra bitirerek, azmiyle engellilere örnek oldu.

Görme engelli olarak dünyaya gelen Aslan'ın hayatı, İstanbul'da yatılı körler okuluna kaydının yapılmasıyla değişti. Engelinin esiri olmamak için eğitimine özen gösteren Aslan, Uludağ Üniversitesi Turizm Otelcilik ve İşletmeciliği Bölümünden mezun oldu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini aynı yıl kazanan ancak çeşitli nedenlerle kaydı silinen Aslan, afla fakülteye dönerek, okulunu 27 yıl sonra bitirdi.

Avukatlık mesleğinin hayali olduğunu belirten Aslan, hukuk fakültesinde eğitim gördüğü yılların çok zor geçtiğini anlatarak şöyle konuştu:

"Fakülteye başladığım o yıllarda kabartma yazılı kitap ya da derslerle ilgili yazılı bir belge yoktu. Aldığım kitapları çevremde kim varsa onlara okutmak suretiyle kasetlere aldım. Bu şekilde ders çalışmaya başladım. O dönem çok zordu. Birinci sınıfta Anayasa Hukuku vardı. 80 kaset sadece bir kitabın okutması tutuyordu. Kaset torbaları ile gezerdim. Hem çalışıp hem de İzmir'e gidip gelmek zordu. Maddi açıdan beni zorladı. Derslere ve sınavlara girememem, harç yatırmama gibi nedenlerle okuldan kaydım silindi. Çıkan aflarla tekrar kaydımı yaptırdım, tekrar atıldım, sonra yine başladım derken yıllar geçti ancak yılmadım."

> Avukatlık hayaline engeli mani olmadı

Doğuştan görme engelli Salih Mehmet Aslan, 1988'de kazandığı ancak çeşitli nedenlerle kaydının silindiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesine afla dönerek 27 yıl sonra mezun oldu.

salih mehmet aslanTürkiye Görme Engelliler Derneği Balıkesir Şube Başkanı Salih Mehmet Aslan, yaşadığı olumsuzluklara rağmen Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini 27 yıl sonra bitirerek, azmiyle engellilere örnek oldu.

Görme engelli olarak dünyaya gelen Aslan'ın hayatı, İstanbul'da yatılı körler okuluna kaydının yapılmasıyla değişti. Engelinin esiri olmamak için eğitimine özen gösteren Aslan, Uludağ Üniversitesi Turizm Otelcilik ve İşletmeciliği Bölümünden mezun oldu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini aynı yıl kazanan ancak çeşitli nedenlerle kaydı silinen Aslan, afla fakülteye dönerek, okulunu 27 yıl sonra bitirdi.

Avukatlık mesleğinin hayali olduğunu belirten Aslan, hukuk fakültesinde eğitim gördüğü yılların çok zor geçtiğini anlatarak şöyle konuştu:

"Fakülteye başladığım o yıllarda kabartma yazılı kitap ya da derslerle ilgili yazılı bir belge yoktu. Aldığım kitapları çevremde kim varsa onlara okutmak suretiyle kasetlere aldım. Bu şekilde ders çalışmaya başladım. O dönem çok zordu. Birinci sınıfta Anayasa Hukuku vardı. 80 kaset sadece bir kitabın okutması tutuyordu. Kaset torbaları ile gezerdim. Hem çalışıp hem de İzmir'e gidip gelmek zordu. Maddi açıdan beni zorladı. Derslere ve sınavlara girememem, harç yatırmama gibi nedenlerle okuldan kaydım silindi. Çıkan aflarla tekrar kaydımı yaptırdım, tekrar atıldım, sonra yine başladım derken yıllar geçti ancak yılmadım."

Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Eylül 2015 14:41

Gösterim: 940


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.