Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, uluslararası kalite hedefi doğrultusunda başvurduğu Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nın (EFQM) “Mükemmellikte Yetkinlik” Programı değerlendirmesinde 4 Yıldız almaya hak kazandı.

bilgi yildizli belgeLaureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi İstanbul Bilgi Üniversitesi, uluslararası kalite standartlarına sahip global bir üniversite olma hedefine bir adım daha yaklaştı. Eylül 2015 tarihinde EFQM Mükemmellik Modeli’nin “Mükemmellikte Yetkinlik Programı”na başvuran BİLGİ, yapılan değerlendirmede 4 Yıldız almaya hak kazandı. Ödül, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından 18 Kasım Çarşamba günü İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 24. Kalite Kongresi’nde, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’a takdim edildi.

20’nci yaşına ulaşan BİLGİ’nin hedeflerinin başında eğitim-öğretim, AR-GE ve toplum hizmetlerini mükemmelliğe ulaştırmak olduğunu belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, ödülle ilgili yaptığı açıklamada “BİLGİ’nin stratejik planı içerisinde en değerli gördüğümüz ve öncelik verdiğimiz konuların başında, üniversitemizin ulusal ve uluslararası düzeydeki ilişkilerinde kampüs sınırlarını ortadan kaldırmak ve üniversitemizi bu bağlamda ülkemizde örnek alınan üniversite haline getirmek geliyor” dedi.

BİLGİ’nin uluslararası düzeyde 28 ülkeden 80’in üzerinde üniversite ile birlikte Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki tek üyesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Durman, “Üniversitemizin dünya ölçeğinde diğer üniversiteler ile ilişkileri, bu alandaki en güçlü yönümüzü oluşturuyor. Bu gücün eşliğinde eğitim kalitesini global standartlara ulaştırmayı amaçlayan BİLGİ, 2014 yılında zorlu bir denetim süreci içeren Batı Okullar ve Kolejler Birliği’nin (WASC) akreditasyonunda ilk aşamayı başarıyla tamamladı. 2015 yılında, dünyanın saygın üniversite derecelendirme kuruluşlarından QS’in, Yükselen Avrupa ve Orta Asya Üniversiteleri Derecelendirmesi’nde Türkiye’nin en iyi dört vakıf üniversitesi arasında yer aldı. Bugün de önemli bir aşama kaydederek,  ‘Mükemmellikte Yetkinlik’ alanında 4 Yıldız kazandı. Bu başarı, BİLGİ açısından son derece umut verici bir dönüm noktasıdır” diye konuştu.

KalDer, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’a kalite alanında yaptığı çalışmalardan dolayı da “KalDer Mükemmellik Elçisi” onur ödülünü sundu. Durman’a “Mükemmellik Elçisi” plaketi kongrede düzenlenen törende takdim edildi.

Hedef Dünyanın En iyileri Arasına Yükselmek

Uluslararası kalite standartlarına dair denetim süreçlerini tamamlayıp global geçerliliği olan kalite belgelerini almayı ve dünyanın en iyi üniversiteleriyle aynı lige yerleşmeyi hedefleyen BİLGİ, geçtiğimiz günlerde Londra merkezli Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2015 yılı Yükselen Avrupa ve Orta Asya Üniversiteleri Derecelendirmesi’nde (Emerging Europe and Central Asia University Ranking), Türkiye’nin en iyi dört vakıf üniversitesi arasında yer aldı. 

> BİLGi’ye 4 yıldızlı belge

İstanbul Bilgi Üniversitesi, uluslararası kalite hedefi doğrultusunda başvurduğu Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nın (EFQM) “Mükemmellikte Yetkinlik” Programı değerlendirmesinde 4 Yıldız almaya hak kazandı.

bilgi yildizli belgeLaureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi İstanbul Bilgi Üniversitesi, uluslararası kalite standartlarına sahip global bir üniversite olma hedefine bir adım daha yaklaştı. Eylül 2015 tarihinde EFQM Mükemmellik Modeli’nin “Mükemmellikte Yetkinlik Programı”na başvuran BİLGİ, yapılan değerlendirmede 4 Yıldız almaya hak kazandı. Ödül, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından 18 Kasım Çarşamba günü İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 24. Kalite Kongresi’nde, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’a takdim edildi.

20’nci yaşına ulaşan BİLGİ’nin hedeflerinin başında eğitim-öğretim, AR-GE ve toplum hizmetlerini mükemmelliğe ulaştırmak olduğunu belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, ödülle ilgili yaptığı açıklamada “BİLGİ’nin stratejik planı içerisinde en değerli gördüğümüz ve öncelik verdiğimiz konuların başında, üniversitemizin ulusal ve uluslararası düzeydeki ilişkilerinde kampüs sınırlarını ortadan kaldırmak ve üniversitemizi bu bağlamda ülkemizde örnek alınan üniversite haline getirmek geliyor” dedi.

BİLGİ’nin uluslararası düzeyde 28 ülkeden 80’in üzerinde üniversite ile birlikte Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki tek üyesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Durman, “Üniversitemizin dünya ölçeğinde diğer üniversiteler ile ilişkileri, bu alandaki en güçlü yönümüzü oluşturuyor. Bu gücün eşliğinde eğitim kalitesini global standartlara ulaştırmayı amaçlayan BİLGİ, 2014 yılında zorlu bir denetim süreci içeren Batı Okullar ve Kolejler Birliği’nin (WASC) akreditasyonunda ilk aşamayı başarıyla tamamladı. 2015 yılında, dünyanın saygın üniversite derecelendirme kuruluşlarından QS’in, Yükselen Avrupa ve Orta Asya Üniversiteleri Derecelendirmesi’nde Türkiye’nin en iyi dört vakıf üniversitesi arasında yer aldı. Bugün de önemli bir aşama kaydederek,  ‘Mükemmellikte Yetkinlik’ alanında 4 Yıldız kazandı. Bu başarı, BİLGİ açısından son derece umut verici bir dönüm noktasıdır” diye konuştu.

KalDer, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’a kalite alanında yaptığı çalışmalardan dolayı da “KalDer Mükemmellik Elçisi” onur ödülünü sundu. Durman’a “Mükemmellik Elçisi” plaketi kongrede düzenlenen törende takdim edildi.

Hedef Dünyanın En iyileri Arasına Yükselmek

Uluslararası kalite standartlarına dair denetim süreçlerini tamamlayıp global geçerliliği olan kalite belgelerini almayı ve dünyanın en iyi üniversiteleriyle aynı lige yerleşmeyi hedefleyen BİLGİ, geçtiğimiz günlerde Londra merkezli Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2015 yılı Yükselen Avrupa ve Orta Asya Üniversiteleri Derecelendirmesi’nde (Emerging Europe and Central Asia University Ranking), Türkiye’nin en iyi dört vakıf üniversitesi arasında yer aldı. 

Son Güncelleme: Cuma, 20 Kasım 2015 13:50

Gösterim: 885

Amasya Üniversitesi, vize sınavları döneminde üniversitenin kütüphanesinde ders çalışan öğrencilere her gece ücretsiz çorba ikram etmeye başladı.

ders corbaÜniversite tarafından hayata geçirilen uygulama kapsamında Rektör Prof. Dr. Metin Orbay, aşçı önlüğü giyerek öğrencilere çorba ikram etti.

Uygulamanın öğrenciler tarafından da beğenildiğini bildiren Orbay, zorlu vize döneminde bir nebze de olsun öğrencileri rahatlamak ve onlara destek vermek amacıyla çorba ikramının başlatıldığını belirtti.

Orbay, vize sınavlarının devam ettiği sürede uygulamanın süreceğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Sadece eğitim, öğretim ve araştırma olarak değil, öğrencilerimizin barınmasından ulaşımlarına, sosyal ve kültürel faaliyetlerine kadar birçok sorumluluk alanını içeriyor. Amasya Üniversitesi öğrencilerinin büyük bir kesimi il dışından geliyor ve barınma noktasında yurtlar ile kiraladıkları evlerde kalıyorlar. Kış mevsiminin ilk belirtilerinin yer aldığı bu hafta içinde vize sınavlarımız da başladı. Öğrencilerimiz maalesef dönem içinde çalışmayıp vize ve final haftası yoğun bir çalışma temposuna giriyorlar. Bu dönemde öğrencilerimize bir nebze soluk aldırmak için böyle bir uygulamaya başladık."

Çorba ikramının her gece 24.00'te başlayıp bir saat servis yapılacağını belirten Orbay, sınavların sona ereceği güne kadar öğrencilere ücretsiz çorba dağıtımının devam edeceğini vurguladı.

Soğuk günlerde kendilerine sıcak çorba ikram eden üniversite yönetimine teşekkür eden öğrencilerden Şerife Güz ise "Vize ve final haftası genellikle ders çalışarak sabahlıyoruz. Böyle bir ikramın yapılması bizim için çok güzel oldu. Gece boyunca ders çalıştığımız için zinde olmamız gerekiyor, ders çalışmaya çorba içerek devam etmek dersimize olan motivasyonumuzu da artırıyor" dedi.

> Ders çalışana ücretsiz çorba

Amasya Üniversitesi, vize sınavları döneminde üniversitenin kütüphanesinde ders çalışan öğrencilere her gece ücretsiz çorba ikram etmeye başladı.

ders corbaÜniversite tarafından hayata geçirilen uygulama kapsamında Rektör Prof. Dr. Metin Orbay, aşçı önlüğü giyerek öğrencilere çorba ikram etti.

Uygulamanın öğrenciler tarafından da beğenildiğini bildiren Orbay, zorlu vize döneminde bir nebze de olsun öğrencileri rahatlamak ve onlara destek vermek amacıyla çorba ikramının başlatıldığını belirtti.

Orbay, vize sınavlarının devam ettiği sürede uygulamanın süreceğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Sadece eğitim, öğretim ve araştırma olarak değil, öğrencilerimizin barınmasından ulaşımlarına, sosyal ve kültürel faaliyetlerine kadar birçok sorumluluk alanını içeriyor. Amasya Üniversitesi öğrencilerinin büyük bir kesimi il dışından geliyor ve barınma noktasında yurtlar ile kiraladıkları evlerde kalıyorlar. Kış mevsiminin ilk belirtilerinin yer aldığı bu hafta içinde vize sınavlarımız da başladı. Öğrencilerimiz maalesef dönem içinde çalışmayıp vize ve final haftası yoğun bir çalışma temposuna giriyorlar. Bu dönemde öğrencilerimize bir nebze soluk aldırmak için böyle bir uygulamaya başladık."

Çorba ikramının her gece 24.00'te başlayıp bir saat servis yapılacağını belirten Orbay, sınavların sona ereceği güne kadar öğrencilere ücretsiz çorba dağıtımının devam edeceğini vurguladı.

Soğuk günlerde kendilerine sıcak çorba ikram eden üniversite yönetimine teşekkür eden öğrencilerden Şerife Güz ise "Vize ve final haftası genellikle ders çalışarak sabahlıyoruz. Böyle bir ikramın yapılması bizim için çok güzel oldu. Gece boyunca ders çalıştığımız için zinde olmamız gerekiyor, ders çalışmaya çorba içerek devam etmek dersimize olan motivasyonumuzu da artırıyor" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Kasım 2015 10:49

Gösterim: 1163

1 milyon 400 bin aktif öğrenciye hizmet sunduklarını belirten Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Güney, “Çok geniş bir kitleye sahip olduğumuz için malzeme çeşitliliğimizin de ihtiyacı karşılayabilir zenginlikte olması gerekiyor. Bu bağlamda bizi ayıran temel özelliklerimizden biri ders kitaplarımız ve kitaplarımızın tasarım özellikleridir” diye konuştu.

yucel guneyUzaktan eğitim artık uluslararası literatürde Açık ve Uzaktan Öğrenme olarak bilindiğini dile getiren Prof. Dr. Yücel Güney, bu eğitimin ülkemizde ve dünyada gelişiminin hız kaybetmeden devam ettiğini ve hatta hızını arttırarak devam edeceğini ifade etti. Bu gelişimde otuz yılı aşkın bir emeğe sahip tek kurumun Anadolu Üniversitesi olduğunu vurgulayan Güney, geçmişten günümüze Açık ve Uzaktan Öğrenme alanının Türkiye’deki ve yurt dışındaki gelişimine katkı sağlayan ve önemli savunucuları arasında yer alan bir kurum olduğunu belirtti. Anadolu Üniversitesi’nin aynı zamanda dünyada da bu yönüyle mega üniversiteler arasında yer aldığını söyleyen Güney, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sistemi ile ilgili şu bilgileri verdi:  “Sistemin başlangıcı 1982 yılına dayanır. 6 Kasım 1981 tarihinde yürürlüğe giren Kanun ile üniversitelere Açıköğretim yapma hakkı tanınmıştır. Buna dayalı olarak 20 Temmuz 1982’de çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile Anadolu Üniversitesi Türkiye’de Merkezi Açıköğretim hizmeti yapmak üzere görevlendirilmiştir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 1982-1983 öğretim yılında, yüksek eğitimde yüksek standartlarda fırsat eşitliği ilkesiyle ve Açıköğretim Sistemi ile eğitim veren ilk fakülte olarak hizmete başlamıştır. 33. yılını tamamlayan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminde, yaklaşık 3 milyona yakın aktif ve pasif durumda öğrenci yer almaktadır. Bu 3 milyon öğrencimiz içerisinde yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencimiz aktif olarak öğrenimini sürdürmektedir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2016 yılına değin 2 milyon 200 bin mezununa sahiptir. Bu anlamda Türk yükseköğretiminde 2 milyon 200 bin mezuna sahip olmakla bu konuda liderdir.”

Anadolu Üniversitesi diğer üniversitelere göre uzaktan eğitimde hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Ayrıca üniversitenin uzaktan eğitim altyapısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Açıköğretim yapısıyla hizmet verilmeye başlandığında dönemin teknolojilerinin elverdiği ölçüde birçok imkandan yararlanılmıştır ancak en çok üzerinde durulan basılı malzemeler olmuştur. Kitlesel bir eğitim sunan Açıköğretim Sistemi, bireysel çalışmaya dayalı bir yapıya sahiptir. Ders kitaplarımız temel malzeme olarak belirlendiğinden, bireysel çalışmaya uygun, farklı tasarım unsurlarıyla öğrenenleri sadece içerikle değil, kitap üzerinde etkinliklerle de buluşturmak durumundayız. Bunu geçmişte yaptık, günümüzde teknolojinin nimetlerinden yararlanarak hala yapıyoruz. Tabi ki birçok ek malzeme sunuyoruz. Ancak bizi ayıran temel özelliklerimizden biri ders kitaplarımız ve kitaplarımızın tasarım özellikleridir. Bunun yanında çok geniş bir kitleye sahip olduğumuz için malzeme çeşitliliğimizin de ihtiyacı karşılayabilir zenginlikte olması gerektiğinin farkındayız. Teknoloji okuryazarı üst düzeyde olan öğrenenlerimizden, teknolojiye karşı kaygı duyan, kullanım zorlukları yaşayan öğrenenlerimize, okuyarak öğrenmeyi tercih eden öğrenenlerimizden, izleyerek, tartışarak, yaparak öğrenmeyi tercih eden öğrenenlerimize ve tabiki farklı engelleri bulunan öğrenenlerimize kadar herkesin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir çeşitlilik sunmak durumundayız. Bu bağlamda bizi ayıran diğer özelliklerden birinin öğrenme malzemesi çeşitliliği ve öğrenenlerimizdeki farklılıklar olduğunu ekleyebilirim.

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sisteminin birçok alt birimi ve birim arası ve altında çalışan birçok farklı koordinatörlükleri olan bir sistematik bir yapıya sahiptir. Ancak temelde kitap, e-öğrenme faaliyetleri, akademik danışmanlık, organizasyon, sınav ve öğrenci işleri altında çeşitlenen bir yapıya sahip.

EN ÇOK İŞLETME BÖLÜMÜ TERCİH EDİLİYOR

Hangi bölüm ve programlarda uzaktan eğitim sunuyorsunuz? Uzaktan eğitimde en çok hangi bölümünüz tercih ediliyor? Bölüm ve programlarınıza kayıt şartları nelerdir? Ayrıca ücretler hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Açıköğretim sistemi Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinden oluşan bir yapıya sahiptir ve şu anda 17 lisans, 34 önlisans programı ile eğitim hizmeti sunmaya devam etmektedir. Kayıt şartlarımız kayıt türüne göre değişim göstermektedir. Birçok alt madde tabi ki mevcut ancak genel olarak şöyle özetleyebilirim.

» En az lise veya dengi okul mezunu olacak/olan adaylar için Yeni Kayıt

» Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Fakültesinin önlisans programlarından mezun olacak/olan adaylar için Dikey Geçiş

» Örgün öğretimde öğrenci olup Açıköğretim sistemiyle öğrenimine devam etmek isteyen öğrenciler için Yatay Geçiş

» Herhangi bir yükseköğretim programından mezun olanlar ile halen öğrenim gören öğrenciler için İkinci Üniversite

» Kaydı silinenler, ÖSYS ile yerleşip kayıt yaptırmayanlar, kurumlar arası yapılan Protokolden başvurup kayıt yaptırmayanlar öğrenimlerine devam etmek için Af Kapsamında Kayıt Ayrıntılı şartlar üniversitemizin web sitesinde yer alıyor.

Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinde yer alan önlisans ve lisans programları arasında öğrenci adaylarımızın en çok kayıt yaptırmak istediği programlar ise şu şekildedir:

acikogretim programlari

Kayıt yaptıran öğrenci adaylarından dönem ücreti olarak 205 lira ücret alınmaktır.





KAYITLAR ÖNCESİNDE ÖĞRENCİLERİ BİLGİLENDİRİYORUZ

Kayıtlar hangi tarihlerde ve nasıl yapılıyor?

Kayıt ve kayıt yenileme işlemlerimizi her yıl eğitim-öğretim yılı başlangıcı olan Eylül ayında başlatıp Ekim ayının sonu gibi bitirmekteyiz. Anadolu Üniversitesinin Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinin önlisans ve lisans programlarına kayıt olmanın pek çok yolu bulunduğu için birçok kayıt türümüzün kayıt işlemlerini 2 aylık bir süre zarfı içinde yapmaktayız. Bir de eğitim-öğretim yarıyılı döneminde öğrencilerimiz bahar dönemi için kayıt yenileme yapmaktadırlar. Bahar dönemi kayıt yenileme işlemleri de genel olarak Şubat ya da Mart ayı içerisinde 2 haftalık bir sürede yapılmaktadır. Programlarımıza kayıt yaptıracak öğrenci adayların kayıt işlemleri “İnternet Üzerinden Başvuru” ve “AÖF Bürolarından Kayıt” olmak üzere iki aşamalı gerçekleştirilmektedir. Aynı şekilde kayıt yenileme yapacak öğrencilerimizin de kayıt yenileme işlemleri, “Ders Ekle-Sil” işlemi ve “Kayıt Yenileme Bedelinin Ödenmesiyle” gerçekleşmektedir.

Açıköğretim Fakültesi İktisat ve İşletme Fakültelerinde, bu sene kayıt sisteminde, kayıt sürecini kolaylaştıran pek çok yenilik gerçekleştirdik. Yükseköğretim Bilgi Sistemi, Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü veri tabanlarındaki mevcut bilgiler otomatik olarak kayıt sistemine taşındı. Böylece, öğrencilerin, internet başvuru sürecinde, sadece TC kimlik numarasını sisteme girmesi yeterli olurken, bürolarda yaşanan evrak trafiğinin de önüne geçilmiş oldu. AÖF büroları veri tabanlarından, öğrenci bilgilerinin çekilmesiyle azalan evrak trafiği, bürolardaki çalışma sürelerini de oldukça rahatlattı. Bu yenilik, kayıt süreçlerini kısaltmak ve kolaylaştırmakla kalmayıp, hem çalışan hem de öğrencilerde stres faktörü olan, bürolarda bekleme sürecini de azalttı. Özellikle yeni kayıt ve kayıt yenileme dönemlerinde öğretim gideri ödemelerini kolay yoldan, hızlı bir şekilde gerçekleştirmek için online kredi kartı ile ödeme yöntemini öğrencilerimize sunduk.

Derslerin içeriklerini nasıl oluşturuyorsunuz? Sınavlar online ortamda mı gerçekleşiyor?

Derslerimiz alanında uzman hocalarımızın editörlüklerinde günümüz şartlarında o alanın ihtiyaçlarına göre belirlenmiş amaçlar doğrultusunda şekillenmektedir. Ortalama sekiz ünite üzerinden ders kitaplarımız yazılmakta ve diğer malzemelerimizde ders kitaplarına bağlı olarak farklı birimler tarafından geliştirilmektedir. İçerikler sadece alan uzmanı kontrolünde değil, öğretim tasarımı uzmanlarından dil uzmanlarına ve kalite-akreditasyon kontrollerine kadar birçok birimin kontrolünden geçerek üretilmektedir. Sınavlarımız online ortamda yapılmamaktadır.

UZAKTAN EĞİTİM FIRSAT EŞİTLİĞİNİ  SAĞLIYOR

Eğitimin geçmişte edinilen ve öğrenim hayatı bittikten sonra geçmiş bilgilerin kullanıldığı bir yapı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yücel Güney, “Eğitim süregelen bir yapıdır ve yaşam boyu devam etmektedir. Yaşam boyu eğitim hizmetlerinin sağlanmasında Açık ve Uzaktan öğrenme alanının en büyük boşluğu doldurduğunu ve böyle devam edeceğini söyleyebilirim” dedi. “Uzaktan eğitimin örgün eğitime alternatif olarak görülmesi aslında çok tercih ettiğimiz bir durum değildir” diyen Güney, ancak fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi ve yaşam boyu öğrenmeyi desteklemesi adına örgün eğitime destek olduğunu söyledi.

> 3 milyon öğrencisiyle Türkiye’nin mega kurumu Açıköğretim Fakültesi

1 milyon 400 bin aktif öğrenciye hizmet sunduklarını belirten Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Güney, “Çok geniş bir kitleye sahip olduğumuz için malzeme çeşitliliğimizin de ihtiyacı karşılayabilir zenginlikte olması gerekiyor. Bu bağlamda bizi ayıran temel özelliklerimizden biri ders kitaplarımız ve kitaplarımızın tasarım özellikleridir” diye konuştu.

yucel guneyUzaktan eğitim artık uluslararası literatürde Açık ve Uzaktan Öğrenme olarak bilindiğini dile getiren Prof. Dr. Yücel Güney, bu eğitimin ülkemizde ve dünyada gelişiminin hız kaybetmeden devam ettiğini ve hatta hızını arttırarak devam edeceğini ifade etti. Bu gelişimde otuz yılı aşkın bir emeğe sahip tek kurumun Anadolu Üniversitesi olduğunu vurgulayan Güney, geçmişten günümüze Açık ve Uzaktan Öğrenme alanının Türkiye’deki ve yurt dışındaki gelişimine katkı sağlayan ve önemli savunucuları arasında yer alan bir kurum olduğunu belirtti. Anadolu Üniversitesi’nin aynı zamanda dünyada da bu yönüyle mega üniversiteler arasında yer aldığını söyleyen Güney, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sistemi ile ilgili şu bilgileri verdi:  “Sistemin başlangıcı 1982 yılına dayanır. 6 Kasım 1981 tarihinde yürürlüğe giren Kanun ile üniversitelere Açıköğretim yapma hakkı tanınmıştır. Buna dayalı olarak 20 Temmuz 1982’de çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile Anadolu Üniversitesi Türkiye’de Merkezi Açıköğretim hizmeti yapmak üzere görevlendirilmiştir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 1982-1983 öğretim yılında, yüksek eğitimde yüksek standartlarda fırsat eşitliği ilkesiyle ve Açıköğretim Sistemi ile eğitim veren ilk fakülte olarak hizmete başlamıştır. 33. yılını tamamlayan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminde, yaklaşık 3 milyona yakın aktif ve pasif durumda öğrenci yer almaktadır. Bu 3 milyon öğrencimiz içerisinde yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencimiz aktif olarak öğrenimini sürdürmektedir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2016 yılına değin 2 milyon 200 bin mezununa sahiptir. Bu anlamda Türk yükseköğretiminde 2 milyon 200 bin mezuna sahip olmakla bu konuda liderdir.”

Anadolu Üniversitesi diğer üniversitelere göre uzaktan eğitimde hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Ayrıca üniversitenin uzaktan eğitim altyapısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Açıköğretim yapısıyla hizmet verilmeye başlandığında dönemin teknolojilerinin elverdiği ölçüde birçok imkandan yararlanılmıştır ancak en çok üzerinde durulan basılı malzemeler olmuştur. Kitlesel bir eğitim sunan Açıköğretim Sistemi, bireysel çalışmaya dayalı bir yapıya sahiptir. Ders kitaplarımız temel malzeme olarak belirlendiğinden, bireysel çalışmaya uygun, farklı tasarım unsurlarıyla öğrenenleri sadece içerikle değil, kitap üzerinde etkinliklerle de buluşturmak durumundayız. Bunu geçmişte yaptık, günümüzde teknolojinin nimetlerinden yararlanarak hala yapıyoruz. Tabi ki birçok ek malzeme sunuyoruz. Ancak bizi ayıran temel özelliklerimizden biri ders kitaplarımız ve kitaplarımızın tasarım özellikleridir. Bunun yanında çok geniş bir kitleye sahip olduğumuz için malzeme çeşitliliğimizin de ihtiyacı karşılayabilir zenginlikte olması gerektiğinin farkındayız. Teknoloji okuryazarı üst düzeyde olan öğrenenlerimizden, teknolojiye karşı kaygı duyan, kullanım zorlukları yaşayan öğrenenlerimize, okuyarak öğrenmeyi tercih eden öğrenenlerimizden, izleyerek, tartışarak, yaparak öğrenmeyi tercih eden öğrenenlerimize ve tabiki farklı engelleri bulunan öğrenenlerimize kadar herkesin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir çeşitlilik sunmak durumundayız. Bu bağlamda bizi ayıran diğer özelliklerden birinin öğrenme malzemesi çeşitliliği ve öğrenenlerimizdeki farklılıklar olduğunu ekleyebilirim.

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sisteminin birçok alt birimi ve birim arası ve altında çalışan birçok farklı koordinatörlükleri olan bir sistematik bir yapıya sahiptir. Ancak temelde kitap, e-öğrenme faaliyetleri, akademik danışmanlık, organizasyon, sınav ve öğrenci işleri altında çeşitlenen bir yapıya sahip.

EN ÇOK İŞLETME BÖLÜMÜ TERCİH EDİLİYOR

Hangi bölüm ve programlarda uzaktan eğitim sunuyorsunuz? Uzaktan eğitimde en çok hangi bölümünüz tercih ediliyor? Bölüm ve programlarınıza kayıt şartları nelerdir? Ayrıca ücretler hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Açıköğretim sistemi Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinden oluşan bir yapıya sahiptir ve şu anda 17 lisans, 34 önlisans programı ile eğitim hizmeti sunmaya devam etmektedir. Kayıt şartlarımız kayıt türüne göre değişim göstermektedir. Birçok alt madde tabi ki mevcut ancak genel olarak şöyle özetleyebilirim.

» En az lise veya dengi okul mezunu olacak/olan adaylar için Yeni Kayıt

» Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Fakültesinin önlisans programlarından mezun olacak/olan adaylar için Dikey Geçiş

» Örgün öğretimde öğrenci olup Açıköğretim sistemiyle öğrenimine devam etmek isteyen öğrenciler için Yatay Geçiş

» Herhangi bir yükseköğretim programından mezun olanlar ile halen öğrenim gören öğrenciler için İkinci Üniversite

» Kaydı silinenler, ÖSYS ile yerleşip kayıt yaptırmayanlar, kurumlar arası yapılan Protokolden başvurup kayıt yaptırmayanlar öğrenimlerine devam etmek için Af Kapsamında Kayıt Ayrıntılı şartlar üniversitemizin web sitesinde yer alıyor.

Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinde yer alan önlisans ve lisans programları arasında öğrenci adaylarımızın en çok kayıt yaptırmak istediği programlar ise şu şekildedir:

acikogretim programlari

Kayıt yaptıran öğrenci adaylarından dönem ücreti olarak 205 lira ücret alınmaktır.





KAYITLAR ÖNCESİNDE ÖĞRENCİLERİ BİLGİLENDİRİYORUZ

Kayıtlar hangi tarihlerde ve nasıl yapılıyor?

Kayıt ve kayıt yenileme işlemlerimizi her yıl eğitim-öğretim yılı başlangıcı olan Eylül ayında başlatıp Ekim ayının sonu gibi bitirmekteyiz. Anadolu Üniversitesinin Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinin önlisans ve lisans programlarına kayıt olmanın pek çok yolu bulunduğu için birçok kayıt türümüzün kayıt işlemlerini 2 aylık bir süre zarfı içinde yapmaktayız. Bir de eğitim-öğretim yarıyılı döneminde öğrencilerimiz bahar dönemi için kayıt yenileme yapmaktadırlar. Bahar dönemi kayıt yenileme işlemleri de genel olarak Şubat ya da Mart ayı içerisinde 2 haftalık bir sürede yapılmaktadır. Programlarımıza kayıt yaptıracak öğrenci adayların kayıt işlemleri “İnternet Üzerinden Başvuru” ve “AÖF Bürolarından Kayıt” olmak üzere iki aşamalı gerçekleştirilmektedir. Aynı şekilde kayıt yenileme yapacak öğrencilerimizin de kayıt yenileme işlemleri, “Ders Ekle-Sil” işlemi ve “Kayıt Yenileme Bedelinin Ödenmesiyle” gerçekleşmektedir.

Açıköğretim Fakültesi İktisat ve İşletme Fakültelerinde, bu sene kayıt sisteminde, kayıt sürecini kolaylaştıran pek çok yenilik gerçekleştirdik. Yükseköğretim Bilgi Sistemi, Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü veri tabanlarındaki mevcut bilgiler otomatik olarak kayıt sistemine taşındı. Böylece, öğrencilerin, internet başvuru sürecinde, sadece TC kimlik numarasını sisteme girmesi yeterli olurken, bürolarda yaşanan evrak trafiğinin de önüne geçilmiş oldu. AÖF büroları veri tabanlarından, öğrenci bilgilerinin çekilmesiyle azalan evrak trafiği, bürolardaki çalışma sürelerini de oldukça rahatlattı. Bu yenilik, kayıt süreçlerini kısaltmak ve kolaylaştırmakla kalmayıp, hem çalışan hem de öğrencilerde stres faktörü olan, bürolarda bekleme sürecini de azalttı. Özellikle yeni kayıt ve kayıt yenileme dönemlerinde öğretim gideri ödemelerini kolay yoldan, hızlı bir şekilde gerçekleştirmek için online kredi kartı ile ödeme yöntemini öğrencilerimize sunduk.

Derslerin içeriklerini nasıl oluşturuyorsunuz? Sınavlar online ortamda mı gerçekleşiyor?

Derslerimiz alanında uzman hocalarımızın editörlüklerinde günümüz şartlarında o alanın ihtiyaçlarına göre belirlenmiş amaçlar doğrultusunda şekillenmektedir. Ortalama sekiz ünite üzerinden ders kitaplarımız yazılmakta ve diğer malzemelerimizde ders kitaplarına bağlı olarak farklı birimler tarafından geliştirilmektedir. İçerikler sadece alan uzmanı kontrolünde değil, öğretim tasarımı uzmanlarından dil uzmanlarına ve kalite-akreditasyon kontrollerine kadar birçok birimin kontrolünden geçerek üretilmektedir. Sınavlarımız online ortamda yapılmamaktadır.

UZAKTAN EĞİTİM FIRSAT EŞİTLİĞİNİ  SAĞLIYOR

Eğitimin geçmişte edinilen ve öğrenim hayatı bittikten sonra geçmiş bilgilerin kullanıldığı bir yapı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yücel Güney, “Eğitim süregelen bir yapıdır ve yaşam boyu devam etmektedir. Yaşam boyu eğitim hizmetlerinin sağlanmasında Açık ve Uzaktan öğrenme alanının en büyük boşluğu doldurduğunu ve böyle devam edeceğini söyleyebilirim” dedi. “Uzaktan eğitimin örgün eğitime alternatif olarak görülmesi aslında çok tercih ettiğimiz bir durum değildir” diyen Güney, ancak fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi ve yaşam boyu öğrenmeyi desteklemesi adına örgün eğitime destek olduğunu söyledi.

Son Güncelleme: Salı, 17 Kasım 2015 17:17

Gösterim: 1957

MEF Üniversitesi ve New York Institute of Technology, işbirliği anlaşması imzaladı. Bu işbirliği kapsamında öğrenciler MEF’ten lisans, New York Institute of Technology’den yüksek lisans alacak.

mef nyitMEF Üniversitesi, Amerika'nın önde gelen üniversitelerinden New York Institute of Technology (NYIT) ile işbirliği anlaşması imzaladı. Yükseköğretimde farklı uluslararası politikalarla tüm öğrencilerini yurtdışı deneyimi kazandırmayı hedefleyen MEF Üniversitesi NYIT ile yaptığı anlaşma ile öğrencilerine 3+2 programı kapsamında 3 yıl MEF'te lisans, 1 yıl NYIT'de değişim öğrencisi olarak lisans eğitimini tamamlama; ardında da yine NYIT'de 1 yıl tezsiz yüksek lisans ya da isteyen öğrencilere tezli yüksek lisans olanağı sağlayacak.

Anlaşma ile ilgili NYIT Provost'u Prof. Dr. Rahmat Shoureshi genç ve yenilikçi MEF Üniversitesi'nin yüksek öğretimde öncü yaklaşımlarıyla ön plana çıktığını vurgulayarak MEF Üniversitesi ile kapsamlı olarak yapılan işbirliğinden duyduğu memnuniyeti aktardı.

Prof. Dr. Shoureshi, “Yapılan 3+2 anlaşması kapsamında MEF Üniversitesi öğrencileri ilk 3 yıl MEF’te okuduktan sonra 4. yıllarını NYIT’te okuyabilirler. İsterlerse 1 yıl daha NYIT’de kalıp tezsiz yüksek lisans yapabilirler. Öğrenciler tüm eğitimlerini NYIT New York kampüsünde tamamlayabilecekleri gibi, NYIT'nin, Abu Dhabi; Vancouver ve Nanjing kampüslerin herhangi birinde veya her dönem farklı bir kampüste de okuyabilirler. Bu programa dahil olan öğrenciler farklı ülkelerde eğitim alarak geniş bir uluslararası vizyon kazanacaklar” dedi.

Öğrencilerimize uluslararası farklı deneyim kazandırmayı hedefliyoruz

MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ise NYIT ile yapılan işbirliği aracılığıyla MEF Üniversitesi öğrencilerinin 4. yıllarını değişim öğrencisi olarak NYIT'de okuduktan sonra yine NYIT'de lisans programlarının devamı olan aynı dalda yüksek lisans programlarına devam edebilecekleri gibi MBA, Girişimcilik ya da Big Data alanında tezsiz yüksek lisans yapabileceklerini de iletti. Prof. Dr. Şahin, “Bu işbirliği ile örneğin İnşaat Mühendisliği okuyan bir öğrenci dilerse NYIT'de İnşaat Mühendisliğinde yüksek lisans, dilerse MBA, Girişimcilik ya da Big Data alanında yüksek lisansı yapabilecek. Öğrencilerimiz  bir yıl okuyarak tezsiz yüksek lisans yapabileceği gibi en az bir dönem daha devam edip tezsiz yüksek lisansını tezliye çevirebilecek” dedi. Prof. Dr. Şahin, MEF Üniversitesi'nin uluslararası eğitim uygulamaların da iddialı olduğunu belirterek her bölüm için yapılacak olan 3+2 çalışmaları ile tüm MEF öğrencilerine farklı seçeneklerle uluslararası deneyim kazandırmayı hedeflediklerini belirtti.

Prof. Dr. Rahmat Shoureshi anlaşma sonrasında MEF Üniversitesi'ni gezerek Flipped Classroom Uygulamalarını inceledi. 

> MEF’ten NYIT ile 3+2 anlaşması

MEF Üniversitesi ve New York Institute of Technology, işbirliği anlaşması imzaladı. Bu işbirliği kapsamında öğrenciler MEF’ten lisans, New York Institute of Technology’den yüksek lisans alacak.

mef nyitMEF Üniversitesi, Amerika'nın önde gelen üniversitelerinden New York Institute of Technology (NYIT) ile işbirliği anlaşması imzaladı. Yükseköğretimde farklı uluslararası politikalarla tüm öğrencilerini yurtdışı deneyimi kazandırmayı hedefleyen MEF Üniversitesi NYIT ile yaptığı anlaşma ile öğrencilerine 3+2 programı kapsamında 3 yıl MEF'te lisans, 1 yıl NYIT'de değişim öğrencisi olarak lisans eğitimini tamamlama; ardında da yine NYIT'de 1 yıl tezsiz yüksek lisans ya da isteyen öğrencilere tezli yüksek lisans olanağı sağlayacak.

Anlaşma ile ilgili NYIT Provost'u Prof. Dr. Rahmat Shoureshi genç ve yenilikçi MEF Üniversitesi'nin yüksek öğretimde öncü yaklaşımlarıyla ön plana çıktığını vurgulayarak MEF Üniversitesi ile kapsamlı olarak yapılan işbirliğinden duyduğu memnuniyeti aktardı.

Prof. Dr. Shoureshi, “Yapılan 3+2 anlaşması kapsamında MEF Üniversitesi öğrencileri ilk 3 yıl MEF’te okuduktan sonra 4. yıllarını NYIT’te okuyabilirler. İsterlerse 1 yıl daha NYIT’de kalıp tezsiz yüksek lisans yapabilirler. Öğrenciler tüm eğitimlerini NYIT New York kampüsünde tamamlayabilecekleri gibi, NYIT'nin, Abu Dhabi; Vancouver ve Nanjing kampüslerin herhangi birinde veya her dönem farklı bir kampüste de okuyabilirler. Bu programa dahil olan öğrenciler farklı ülkelerde eğitim alarak geniş bir uluslararası vizyon kazanacaklar” dedi.

Öğrencilerimize uluslararası farklı deneyim kazandırmayı hedefliyoruz

MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ise NYIT ile yapılan işbirliği aracılığıyla MEF Üniversitesi öğrencilerinin 4. yıllarını değişim öğrencisi olarak NYIT'de okuduktan sonra yine NYIT'de lisans programlarının devamı olan aynı dalda yüksek lisans programlarına devam edebilecekleri gibi MBA, Girişimcilik ya da Big Data alanında tezsiz yüksek lisans yapabileceklerini de iletti. Prof. Dr. Şahin, “Bu işbirliği ile örneğin İnşaat Mühendisliği okuyan bir öğrenci dilerse NYIT'de İnşaat Mühendisliğinde yüksek lisans, dilerse MBA, Girişimcilik ya da Big Data alanında yüksek lisansı yapabilecek. Öğrencilerimiz  bir yıl okuyarak tezsiz yüksek lisans yapabileceği gibi en az bir dönem daha devam edip tezsiz yüksek lisansını tezliye çevirebilecek” dedi. Prof. Dr. Şahin, MEF Üniversitesi'nin uluslararası eğitim uygulamaların da iddialı olduğunu belirterek her bölüm için yapılacak olan 3+2 çalışmaları ile tüm MEF öğrencilerine farklı seçeneklerle uluslararası deneyim kazandırmayı hedeflediklerini belirtti.

Prof. Dr. Rahmat Shoureshi anlaşma sonrasında MEF Üniversitesi'ni gezerek Flipped Classroom Uygulamalarını inceledi. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Kasım 2015 12:22

Gösterim: 1967

TEMA Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi sürdürülebilir üniversite yerleşkesi için işbirliği yaptı.  Üniversitenin sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde Sarıtepe Kampüsü’nün ilk fidanlarını çocuklar dikti. 70 okuldan, yaklaşık 3.500 çocuk,  üniversiteliler ve TEMA gönüllüleri ile birlikte doğada zaman geçirirken kampüse neşe ve coşku yayıldı.

bogazici agaclandirmaSürdürülebilir Kampüs olma yolunda önemli adımlar atan Boğaziçi Üniversitesi’nin Kilyos’taki Sarıtepe Kampüsü TEMA Vakfı’nın organize ettiği binlerce çocuğun doğayla buluşmasına sahne oldu. Çoğunluğu ilköğretim öğrencisi olan yaklaşık 3.500 çocuk üniversitelilerle birlikte Boğaziçi Üniversitesi ve TEMA Vakfı uzmanlarının denetiminde üniversitenin Sarıtepe Kampüsü’ne gelerek fidan diktiler. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Kurulu Üyesi ve Kilyos Sarıtepe Kampüsü Koordinatörü Doç. Dr. Emre Otay,  TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar’ın da katıldığı etkinliğe 70’ten fazla okuldan öğretmenleriyle birlikte gelen çocukların doğayla buluşma coşkusu, 200 TEMA Vakfı gönüllüsü ve öğretim üyelerinin de katılımıyla büyüdü.

Doğa projesi 2025 yılına kadar sürecek

Binlerce çocuğu üniversiteye getiren bu etkinliğin nedeni Boğaziçi Üniversitesi ile TEMA Vakfı’nın Sarıtepe Kampüsü’ndeki eski hafriyat ve dolgu alanındaki ağaçlandırma çalışmasıydı. Bu ağaçlandırma çalışması aynı zamanda, Boğaziçi Üniversitesi ile TEMA Vakfı'nın, 2025’e dek sürecek doğa projesinin ilk adımıydı.

Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü Koordinatörü Doç. Dr. Emre Otay,  fidan dikimine katılan etkinlik esnasında yaptığı konuşmada; “TEMA Vakfı ile gerçekleşen işbirliğimizde öncelikli olarak, kampüsümüzün sahip olduğu farklı bitki topluluklarını, birbirine bağlayan patikalarla öğrencilerin doğal hayatı tanımaları, kampüs alanında gerçekleştirilecek doğa eğitimleri ile çocuklara doğa eğitimi verilerek ekolojik okuryazar olmaları hedeflenmiştir” şeklinde konuştu.

Açılış töreninde konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ise, üniversite ve sivil toplum örgütü işbirlikleri arasında kapsam ve konu bakımından bir ilk niteliği taşıyan bu çalışmadan büyük mutluluk duyduğunu vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesi ve TEMA Vakfı işbirliğiyle yürütülecek proje Kilyos Sarıtepe Kampüsü’nde üniversitelilerin doğal hayatı tanımalarını ve keşfetmelerini sağlayacak güzergahların oluşturulması; kampüs alanında doğal ekosistemlerin ve bu ekosistemlerde yer alan başta endemik bitkiler olmak üzere bitki çeşitliliğinin koruma altına alınması; TEMA Vakfı’nın tasarlayacağı doğa eğitimleri ile hem çocukların hem de üniversitelilerin TEMA Vakfı eğitmenleri desteğiyle ekolojik okuryazar haline gelmelerine hizmet edecek. 

> Boğaziçi’nin kampüsünü çocuklar yeşillendirdi

TEMA Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi sürdürülebilir üniversite yerleşkesi için işbirliği yaptı.  Üniversitenin sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde Sarıtepe Kampüsü’nün ilk fidanlarını çocuklar dikti. 70 okuldan, yaklaşık 3.500 çocuk,  üniversiteliler ve TEMA gönüllüleri ile birlikte doğada zaman geçirirken kampüse neşe ve coşku yayıldı.

bogazici agaclandirmaSürdürülebilir Kampüs olma yolunda önemli adımlar atan Boğaziçi Üniversitesi’nin Kilyos’taki Sarıtepe Kampüsü TEMA Vakfı’nın organize ettiği binlerce çocuğun doğayla buluşmasına sahne oldu. Çoğunluğu ilköğretim öğrencisi olan yaklaşık 3.500 çocuk üniversitelilerle birlikte Boğaziçi Üniversitesi ve TEMA Vakfı uzmanlarının denetiminde üniversitenin Sarıtepe Kampüsü’ne gelerek fidan diktiler. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Kurulu Üyesi ve Kilyos Sarıtepe Kampüsü Koordinatörü Doç. Dr. Emre Otay,  TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar’ın da katıldığı etkinliğe 70’ten fazla okuldan öğretmenleriyle birlikte gelen çocukların doğayla buluşma coşkusu, 200 TEMA Vakfı gönüllüsü ve öğretim üyelerinin de katılımıyla büyüdü.

Doğa projesi 2025 yılına kadar sürecek

Binlerce çocuğu üniversiteye getiren bu etkinliğin nedeni Boğaziçi Üniversitesi ile TEMA Vakfı’nın Sarıtepe Kampüsü’ndeki eski hafriyat ve dolgu alanındaki ağaçlandırma çalışmasıydı. Bu ağaçlandırma çalışması aynı zamanda, Boğaziçi Üniversitesi ile TEMA Vakfı'nın, 2025’e dek sürecek doğa projesinin ilk adımıydı.

Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü Koordinatörü Doç. Dr. Emre Otay,  fidan dikimine katılan etkinlik esnasında yaptığı konuşmada; “TEMA Vakfı ile gerçekleşen işbirliğimizde öncelikli olarak, kampüsümüzün sahip olduğu farklı bitki topluluklarını, birbirine bağlayan patikalarla öğrencilerin doğal hayatı tanımaları, kampüs alanında gerçekleştirilecek doğa eğitimleri ile çocuklara doğa eğitimi verilerek ekolojik okuryazar olmaları hedeflenmiştir” şeklinde konuştu.

Açılış töreninde konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ise, üniversite ve sivil toplum örgütü işbirlikleri arasında kapsam ve konu bakımından bir ilk niteliği taşıyan bu çalışmadan büyük mutluluk duyduğunu vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesi ve TEMA Vakfı işbirliğiyle yürütülecek proje Kilyos Sarıtepe Kampüsü’nde üniversitelilerin doğal hayatı tanımalarını ve keşfetmelerini sağlayacak güzergahların oluşturulması; kampüs alanında doğal ekosistemlerin ve bu ekosistemlerde yer alan başta endemik bitkiler olmak üzere bitki çeşitliliğinin koruma altına alınması; TEMA Vakfı’nın tasarlayacağı doğa eğitimleri ile hem çocukların hem de üniversitelilerin TEMA Vakfı eğitmenleri desteğiyle ekolojik okuryazar haline gelmelerine hizmet edecek. 

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Kasım 2015 16:16

Gösterim: 868


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.