Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencileri Kriminalistik eğitimini uzmanından alıyor.

izmir hukukÖzellikle geçmiş 20-25 sene içerisinde Kriminalistiğin olay yerinden mahkeme salonuna kadar devam eden adli sürecin tüm evrelerinde kullanımı ciddi bir şekilde arttı. Son yıllarda milyonlar tarafından izlenen CSI Newyork, Dexter, Bones, Criminal Minds gibi yabancı ve Parmak İzi ve Kanıt gibi yerli TV dizileri sayesinde de olay yeri inceleme ve Kriminalistik, hukuk ve ceza adaletinin en popüler alanlarından birisi haline geldi.

Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği görevinden emekli öğretim görevlisi Dr. Ekrem Malkoç, “işlenmiş olan suçun yeniden oluşturulmasına ve bu sayede daha iyi anlaşılmasına ve yorumlanmasına yarayan, suçla ilgili tüm fiziksel nesnelerin, bilimsel yöntemler kullanılarak incelenmesi” anlamına gelen Kriminalistik eğitimini İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencilerine verirken teorik eğitimin yanı sıra uzun yıllar içinde edindiği deneyimlerini de aktarıyor.

Kriminalistlik eğitimi zorunluluk oldu

Bir hukuk fakültesi mezununun Kriminalistik hakkında bilgi sahibi olmasının artık neredeyse zorunlu bir hale geldiğini belirten Dr. Malkoç, “Aldıkları eğitim sayesinde öğrenciler herhangi bir suç olayı karşısında hangi delillerin nerelerde aranması gerektiği, delillerin hangilerinin daha güçlü bilimsel bulgu oluşturabileceği, hangi delil üzerinde ne tür kriminal inceleme talep edilebileceği, kriminal incelemeleri yapacak kriminal uzmanların ne gibi yeterliğe sahip olması gerektiği, delil üzerinde inceleme yapacak olan kriminal laboratuvarların ne gibi kalite standartlarına sahip olması gerektiği gibi hususlarda bilgi sahibi olacaklar” dedi.

Malkoç, bu eğitimi alan İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunlarının, adli olayların daha hızlı ve verimli bir şekilde aydınlığa kavuşturulmasında ve adli ceza sistemi içinde önemli bir yer tutan kriminalistik uygulayıcı kurumların, yakın ve orta vadede, mevcut hizmet kalitesini artırmada dolaylı olarak önemli rol oynayacaklarını da sözlerine ekledi.

> İzmir Üniversitesi hukuk öğrencilerine uzmanından kriminalistik eğitimi

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencileri Kriminalistik eğitimini uzmanından alıyor.

izmir hukukÖzellikle geçmiş 20-25 sene içerisinde Kriminalistiğin olay yerinden mahkeme salonuna kadar devam eden adli sürecin tüm evrelerinde kullanımı ciddi bir şekilde arttı. Son yıllarda milyonlar tarafından izlenen CSI Newyork, Dexter, Bones, Criminal Minds gibi yabancı ve Parmak İzi ve Kanıt gibi yerli TV dizileri sayesinde de olay yeri inceleme ve Kriminalistik, hukuk ve ceza adaletinin en popüler alanlarından birisi haline geldi.

Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği görevinden emekli öğretim görevlisi Dr. Ekrem Malkoç, “işlenmiş olan suçun yeniden oluşturulmasına ve bu sayede daha iyi anlaşılmasına ve yorumlanmasına yarayan, suçla ilgili tüm fiziksel nesnelerin, bilimsel yöntemler kullanılarak incelenmesi” anlamına gelen Kriminalistik eğitimini İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencilerine verirken teorik eğitimin yanı sıra uzun yıllar içinde edindiği deneyimlerini de aktarıyor.

Kriminalistlik eğitimi zorunluluk oldu

Bir hukuk fakültesi mezununun Kriminalistik hakkında bilgi sahibi olmasının artık neredeyse zorunlu bir hale geldiğini belirten Dr. Malkoç, “Aldıkları eğitim sayesinde öğrenciler herhangi bir suç olayı karşısında hangi delillerin nerelerde aranması gerektiği, delillerin hangilerinin daha güçlü bilimsel bulgu oluşturabileceği, hangi delil üzerinde ne tür kriminal inceleme talep edilebileceği, kriminal incelemeleri yapacak kriminal uzmanların ne gibi yeterliğe sahip olması gerektiği, delil üzerinde inceleme yapacak olan kriminal laboratuvarların ne gibi kalite standartlarına sahip olması gerektiği gibi hususlarda bilgi sahibi olacaklar” dedi.

Malkoç, bu eğitimi alan İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunlarının, adli olayların daha hızlı ve verimli bir şekilde aydınlığa kavuşturulmasında ve adli ceza sistemi içinde önemli bir yer tutan kriminalistik uygulayıcı kurumların, yakın ve orta vadede, mevcut hizmet kalitesini artırmada dolaylı olarak önemli rol oynayacaklarını da sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Kasım 2015 16:03

Gösterim: 1570

Tıp eğitiminin daha keyifli, kolay ve akılda kalıcı olması amacıyla Çukurova Üniversitesi tarafından çıkarılan kitapta vertigo, talasemi, hemofili, alzaymır, diyabet ve epilepsi gibi hastalıklarla ilgili görsellerle desteklenmiş bilgiler yer alıyor.

tip gorselÇukurova Üniversitesince (ÇÜ) çıkarılan "İmgelerle Hastalıklar" kitabı, vertigo, talasemi, hemofili, alzaymır, diyabet ve epilepsi gibi çok sayıda hastalığı görselleriyle anlatıyor.

ÇÜ'nün, görsel hafızanın tıp eğitimine katkı sağlaması, tıbbi görsel eğitim materyalleri ve toplumun görseller yoluyla sağlık okuryazarlığı düzeyinin arttırılması amacıyla düzenlediği "İmgelerle Hastalıklar Yarışması"na 60 kişi 95 imgeyle katıldı.

Yarışmanın ardından en etkili imgelerin belirlendiği eserler kitapta toplandı. Şeker hastalığından katarakta, vertigodan alzaymıra kadar birçok hastalığın görsellerle okuyuculara aktarıldığı kitapta, çeşitli tıp bilgileri de bulunuyor.

Yarışma koordinatörü, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitapta toplumun her kesimi için yararlı bilgiler yer aldığını söyledi.

Yarışmada hem tıp öğrencilerine hem de vatandaşlara görselleri kullanarak hastalıklarla ilgili bilgi vermenin amaçlandığını kaydeden Yakıncı, yarışma sonrası ortaya çıkan eserlerin son derece yararlı olduğunu vurguladı.

Görselle kolayca anlatıp akılda kalıcılığı artırabiliriz

Görselleri kitapta derlediklerini anlatan Yakıncı, şöyle devam etti:

"Bu şekilde yarışma ve kitaplar dünyada fazla yok. Türkiye'de ise ilk defa bunu gerçekleştirdik. Bu kitabı hem tıp hem de halkın sağlık eğitiminde rahatlıkla kullanabileceğiz. 5 yaşında diyabet hastası olan çocuğa 'Diyabeti resimle anlat' denildiğinde şöyle bir resim çizmiş: Kapkara bir uzay ve uzaya doğru giden beyaz renkli bir insülin füzesi. İşte bazen onlarca kelimeyle anlatacaklarınızı bir görselle kolayca anlatıp akılda kalıcılığı artırabiliriz."

Kitabın farkındalık yaratma açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Yakıncı, eğitimde bu tür materyallerin artırılmasının son derece yararlı olacağını söyledi.

Yakıncı, yarışmanın ikincisinin bu yıl Biruni Üniversitesi tarafından düzenlendiğini, dereceye giren eserlere ödül verileceğini sözlerine ekledi.

> Tıp eğitimi görsellerle akılda daha kalıcı olacak

Tıp eğitiminin daha keyifli, kolay ve akılda kalıcı olması amacıyla Çukurova Üniversitesi tarafından çıkarılan kitapta vertigo, talasemi, hemofili, alzaymır, diyabet ve epilepsi gibi hastalıklarla ilgili görsellerle desteklenmiş bilgiler yer alıyor.

tip gorselÇukurova Üniversitesince (ÇÜ) çıkarılan "İmgelerle Hastalıklar" kitabı, vertigo, talasemi, hemofili, alzaymır, diyabet ve epilepsi gibi çok sayıda hastalığı görselleriyle anlatıyor.

ÇÜ'nün, görsel hafızanın tıp eğitimine katkı sağlaması, tıbbi görsel eğitim materyalleri ve toplumun görseller yoluyla sağlık okuryazarlığı düzeyinin arttırılması amacıyla düzenlediği "İmgelerle Hastalıklar Yarışması"na 60 kişi 95 imgeyle katıldı.

Yarışmanın ardından en etkili imgelerin belirlendiği eserler kitapta toplandı. Şeker hastalığından katarakta, vertigodan alzaymıra kadar birçok hastalığın görsellerle okuyuculara aktarıldığı kitapta, çeşitli tıp bilgileri de bulunuyor.

Yarışma koordinatörü, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitapta toplumun her kesimi için yararlı bilgiler yer aldığını söyledi.

Yarışmada hem tıp öğrencilerine hem de vatandaşlara görselleri kullanarak hastalıklarla ilgili bilgi vermenin amaçlandığını kaydeden Yakıncı, yarışma sonrası ortaya çıkan eserlerin son derece yararlı olduğunu vurguladı.

Görselle kolayca anlatıp akılda kalıcılığı artırabiliriz

Görselleri kitapta derlediklerini anlatan Yakıncı, şöyle devam etti:

"Bu şekilde yarışma ve kitaplar dünyada fazla yok. Türkiye'de ise ilk defa bunu gerçekleştirdik. Bu kitabı hem tıp hem de halkın sağlık eğitiminde rahatlıkla kullanabileceğiz. 5 yaşında diyabet hastası olan çocuğa 'Diyabeti resimle anlat' denildiğinde şöyle bir resim çizmiş: Kapkara bir uzay ve uzaya doğru giden beyaz renkli bir insülin füzesi. İşte bazen onlarca kelimeyle anlatacaklarınızı bir görselle kolayca anlatıp akılda kalıcılığı artırabiliriz."

Kitabın farkındalık yaratma açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Yakıncı, eğitimde bu tür materyallerin artırılmasının son derece yararlı olacağını söyledi.

Yakıncı, yarışmanın ikincisinin bu yıl Biruni Üniversitesi tarafından düzenlendiğini, dereceye giren eserlere ödül verileceğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Kasım 2015 14:10

Gösterim: 1202

Koç Üniversitesi’nde eğitim gören gönüllü öğrencilerden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, geleceğin yetişkinleri olan ilköğretim öğrencilerine umut ve ışık götürmeye devam ediyor. Farkındalık Grubu, 2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi.

koc gonullu kutuphaneKoç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, her yıl gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi. Yaklaşık 50 öğrenciden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu’nda, 9 öğrenciden oluşan grup, proje kapsamında Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan Abide Hatun İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret etti. KU Gönüllüleri beraberinde götürdükleri 2000’i aşkın kitapla okulun ilk, projenin 11’inci kütüphanesini kurdu.

Gönüllü öğrenciler tarafından kurulan kütüphane, birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar tüm öğrencilere yönelik eğitici-öğretici dergilerin yanı sıra Türk ve dünya edebiyatının ünlü kalemlerine ait romanlardan oluştu.

Grubun kendi imkân ve uğraşlarıyla topladığı kitaplar sınıflara göre kategorize edilerek raflara yerleştirildi. Kütüphane kurulumu sonrasında ikişer kişilik gruplar halinde derslere giren KU Gönüllüleri; birinci ve ikinci sınıflara resim ve elişi, üçüncü ve dördüncü sınıflara rehberlik, ortaokul öğrencilerine ise kariyer ve münazara eğitimleri verdi.

Önce okullar araştırılıyor

Her yıl Türkiye’nin farklı bölgesinde kütüphanesi olmayan ilk ve öğretim okullarına kütüphane kurmaya giden Farkındalık Grubu, kütüphane kurmak için yola çıkmadan önce okulları araştırıyor.

Daha sonra seçtiği okulun kullanılmayan odasına marangoz ve işçi yollayarak odanın boya badana ve raflarının kurulumunu sağlıyor. Kitapları İstanbul’dan getiren KU Gönüllüleri, kitapları yerleştirdikten sonra birinci ve ikinci sınıfların hazırladığı elişi çalışmaları ve resimlerle kütüphaneyi süsleyerek çocuklara teslim ediyor. 

> Koç Üniversitesi Gönüllülerinden 11. kütüphane

Koç Üniversitesi’nde eğitim gören gönüllü öğrencilerden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, geleceğin yetişkinleri olan ilköğretim öğrencilerine umut ve ışık götürmeye devam ediyor. Farkındalık Grubu, 2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi.

koc gonullu kutuphaneKoç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, her yıl gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi. Yaklaşık 50 öğrenciden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu’nda, 9 öğrenciden oluşan grup, proje kapsamında Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan Abide Hatun İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret etti. KU Gönüllüleri beraberinde götürdükleri 2000’i aşkın kitapla okulun ilk, projenin 11’inci kütüphanesini kurdu.

Gönüllü öğrenciler tarafından kurulan kütüphane, birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar tüm öğrencilere yönelik eğitici-öğretici dergilerin yanı sıra Türk ve dünya edebiyatının ünlü kalemlerine ait romanlardan oluştu.

Grubun kendi imkân ve uğraşlarıyla topladığı kitaplar sınıflara göre kategorize edilerek raflara yerleştirildi. Kütüphane kurulumu sonrasında ikişer kişilik gruplar halinde derslere giren KU Gönüllüleri; birinci ve ikinci sınıflara resim ve elişi, üçüncü ve dördüncü sınıflara rehberlik, ortaokul öğrencilerine ise kariyer ve münazara eğitimleri verdi.

Önce okullar araştırılıyor

Her yıl Türkiye’nin farklı bölgesinde kütüphanesi olmayan ilk ve öğretim okullarına kütüphane kurmaya giden Farkındalık Grubu, kütüphane kurmak için yola çıkmadan önce okulları araştırıyor.

Daha sonra seçtiği okulun kullanılmayan odasına marangoz ve işçi yollayarak odanın boya badana ve raflarının kurulumunu sağlıyor. Kitapları İstanbul’dan getiren KU Gönüllüleri, kitapları yerleştirdikten sonra birinci ve ikinci sınıfların hazırladığı elişi çalışmaları ve resimlerle kütüphaneyi süsleyerek çocuklara teslim ediyor. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Kasım 2015 17:18

Gösterim: 1251

Cumhuriyet Üniversitesinde eğitimini sürdüren 50 öğrenci, bakımsız haldeki 85 yıllık köy okulunu, 2 gün içinde pırıl pırıl bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

koy okuluCumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) eğitimini sürdüren, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) üyesi 50 öğrenci, merkeze bağlı Bedirli köyündeki bakımsız haldeki 85 yıllık köy okulunu,2 gün çalışarak pırıl pırıl bir eğitim yuvası haline getirdi.

Öğrencilerden Leyla Kelekçioğlu ise "Buradaki amacımız, toplum açısından sorumluluk yüklenmek. İnsanlara toplum yararına olan mesajlar vermek. Bu köye gelmemizdeki amaç, köy okulumuzu yenilemek. Buradaki çocuklara sadece eğitim açısından değil, sosyal aktiviteler sunmak istedik" diye konuştu.

Öğrencilerin tadilat için geleceğini duyduklarında çok sevindiklerinin altını çizen okul görevlisi Gökhan Çınar, şunları kaydetti:

"Okulun cumhuriyet döneminden ilk yapılan okullardan olduğu söyleniyor. Bu zamana kadar çeşitli bakımlar yapılmış, ama uzun zamandır bakım görmemişti. Okulun içi ve dışı, çok kir pas içerisindeydi. Çatılar, kapılar, duvarlar çok eskiydi. İlk başta okulumuza 6 kişilik bir keşif ekibi geldi. Yapılacak işleri, eksiklikleri not aldılar. '10 gün sonra geleceğiz' dediler. Gerçekten 10 gün sonra bütün malzemeleri ayarladıklarını söylediler. Ertesi gün kalabalık bir grupla okula geldiler. 50 kişi, hummalı bir çalışmaya girdi. Çatıyı onardılar, kapıları, pencereleri taktılar, duvarları boyadılar. Çocuklarımız için karikatürler yaptılar, panolarımızı yenilediler. Okulumuz çok temiz oldu. Önceden her sabah okula geldiğimiz zaman, masaların üzerini toz beziyle siliyorduk. Tozdan çocuklar hasta oluyordu. Şu an sabah geldik. Hiçbir şey yok. Okulumuz tertemiz. Sınıfımız aydınlandı. Okulun dışarıdan görünümü mükemmel oldu."

> Bakımsız köy okulunu 2 günde eğitim yuvasına dönüştürdüler

Cumhuriyet Üniversitesinde eğitimini sürdüren 50 öğrenci, bakımsız haldeki 85 yıllık köy okulunu, 2 gün içinde pırıl pırıl bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

koy okuluCumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) eğitimini sürdüren, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) üyesi 50 öğrenci, merkeze bağlı Bedirli köyündeki bakımsız haldeki 85 yıllık köy okulunu,2 gün çalışarak pırıl pırıl bir eğitim yuvası haline getirdi.

Öğrencilerden Leyla Kelekçioğlu ise "Buradaki amacımız, toplum açısından sorumluluk yüklenmek. İnsanlara toplum yararına olan mesajlar vermek. Bu köye gelmemizdeki amaç, köy okulumuzu yenilemek. Buradaki çocuklara sadece eğitim açısından değil, sosyal aktiviteler sunmak istedik" diye konuştu.

Öğrencilerin tadilat için geleceğini duyduklarında çok sevindiklerinin altını çizen okul görevlisi Gökhan Çınar, şunları kaydetti:

"Okulun cumhuriyet döneminden ilk yapılan okullardan olduğu söyleniyor. Bu zamana kadar çeşitli bakımlar yapılmış, ama uzun zamandır bakım görmemişti. Okulun içi ve dışı, çok kir pas içerisindeydi. Çatılar, kapılar, duvarlar çok eskiydi. İlk başta okulumuza 6 kişilik bir keşif ekibi geldi. Yapılacak işleri, eksiklikleri not aldılar. '10 gün sonra geleceğiz' dediler. Gerçekten 10 gün sonra bütün malzemeleri ayarladıklarını söylediler. Ertesi gün kalabalık bir grupla okula geldiler. 50 kişi, hummalı bir çalışmaya girdi. Çatıyı onardılar, kapıları, pencereleri taktılar, duvarları boyadılar. Çocuklarımız için karikatürler yaptılar, panolarımızı yenilediler. Okulumuz çok temiz oldu. Önceden her sabah okula geldiğimiz zaman, masaların üzerini toz beziyle siliyorduk. Tozdan çocuklar hasta oluyordu. Şu an sabah geldik. Hiçbir şey yok. Okulumuz tertemiz. Sınıfımız aydınlandı. Okulun dışarıdan görünümü mükemmel oldu."

Son Güncelleme: Cuma, 13 Kasım 2015 12:08

Gösterim: 1139

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde ilk kez uygulamaya başlanan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile 4 bin 200 öğrenciye uzaktan eğitim veriliyor.

agri uzaktan egitim2015-2016 eğitim - öğretim döneminde faaliyete geçen Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran birinci sınıf öğrencileri zorunlu ortak derslerini, uzaktan eğitim sistemi ile almaya başladı. Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlke ve İnkılapları Dersleri uzaktan eğitim sistemi ile internet üzerinden canlı olarak anlatılırken, öğrenciler paket program sayesinde ders programı haricinde de derslerini takip edebiliyor.

Öğrencilerin yöneltecekleri soruları cevaplandırmaları için dersi veren akademisyenlerin belirlediği saatlerde ofis çalışmasının yapıldığı uzaktan eğitim sistemine www.agri.edu.tr web adresi üzerinden erişim sağlanmaktadır. Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi kapsamında 2 yönetici ve 7 öğretim elemanı, 4 bin 200 öğrenciye ders vermektedir.

> Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde uzaktan eğitimde 4 bin öğrenci var

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde ilk kez uygulamaya başlanan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile 4 bin 200 öğrenciye uzaktan eğitim veriliyor.

agri uzaktan egitim2015-2016 eğitim - öğretim döneminde faaliyete geçen Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran birinci sınıf öğrencileri zorunlu ortak derslerini, uzaktan eğitim sistemi ile almaya başladı. Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlke ve İnkılapları Dersleri uzaktan eğitim sistemi ile internet üzerinden canlı olarak anlatılırken, öğrenciler paket program sayesinde ders programı haricinde de derslerini takip edebiliyor.

Öğrencilerin yöneltecekleri soruları cevaplandırmaları için dersi veren akademisyenlerin belirlediği saatlerde ofis çalışmasının yapıldığı uzaktan eğitim sistemine www.agri.edu.tr web adresi üzerinden erişim sağlanmaktadır. Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi kapsamında 2 yönetici ve 7 öğretim elemanı, 4 bin 200 öğrenciye ders vermektedir.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 15:48

Gösterim: 1928


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.