Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Suriye'de okulların ders yapılamaz hale gelmesi nedeniyle eğitimlerini yarıda kesen çok sayıda Suriyeli öğrenci, diploma hayallerini gerçekleştirmek için Türkiye'deki üniversiteleri tercih ediyor.

suriyeli unilerÜlkelerindeki iç savaş nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldıkları eğitimlerini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde sürdüren ve yurtlarda yer bulamayınca kiraladıkları evlerde kalan Suriyeli öğrenciler, güvenli bir ortamda eğitimlerine devam ediyor.

Can güvenliği tehdidi olmadan okula gitmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli öğrenciler, Türkiye'de kendilerini yabancı gibi hissetmiyor.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren ve Çiğli'de kiraladıkları evde 5 arkadaşıyla kalan Muhammed Naser Kabbani, iç savaştan önce Halep Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünde okuduğunu, hayatlarının savaş nedeniyle her geçen gün kötüye gitmesi üzerine ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Okumaktan başka çarem yok

Okumaktan başka çaresi olmadığını dile getiren Kabbani, bir yıl Hatay'da kaldıktan sonra iki yıl önce İzmir’e geldiğini, üniversiteye kayıt yaptırdığını anlattı.

Yurt bulamayınca uzun uğraşlar sonucu 6 arkadaş bir ev kiraladıklarını belirten Kabbani, “Birbirimize yardım etmemiz gerekiyor, sonuçta biz bu ülkede yabancıyız. Savaş mağduruyuz. Biz bu evde kardeş gibi olduk. Birimizin parası bittiğinde, kimde para varsa ona yardım ediyoruz" diye konuştu.

Aynı evde kalan Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Saed Abbas, Muhanad Wanli ve Muahmmed Burhan Urrar ile Makina Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Musa da evdeki dostluk ve yardımlaşmadan memnun olduklarını belirtti.

> Suriyeli üniversitelilerin okuma azmi

Suriye'de okulların ders yapılamaz hale gelmesi nedeniyle eğitimlerini yarıda kesen çok sayıda Suriyeli öğrenci, diploma hayallerini gerçekleştirmek için Türkiye'deki üniversiteleri tercih ediyor.

suriyeli unilerÜlkelerindeki iç savaş nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldıkları eğitimlerini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde sürdüren ve yurtlarda yer bulamayınca kiraladıkları evlerde kalan Suriyeli öğrenciler, güvenli bir ortamda eğitimlerine devam ediyor.

Can güvenliği tehdidi olmadan okula gitmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli öğrenciler, Türkiye'de kendilerini yabancı gibi hissetmiyor.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren ve Çiğli'de kiraladıkları evde 5 arkadaşıyla kalan Muhammed Naser Kabbani, iç savaştan önce Halep Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünde okuduğunu, hayatlarının savaş nedeniyle her geçen gün kötüye gitmesi üzerine ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Okumaktan başka çarem yok

Okumaktan başka çaresi olmadığını dile getiren Kabbani, bir yıl Hatay'da kaldıktan sonra iki yıl önce İzmir’e geldiğini, üniversiteye kayıt yaptırdığını anlattı.

Yurt bulamayınca uzun uğraşlar sonucu 6 arkadaş bir ev kiraladıklarını belirten Kabbani, “Birbirimize yardım etmemiz gerekiyor, sonuçta biz bu ülkede yabancıyız. Savaş mağduruyuz. Biz bu evde kardeş gibi olduk. Birimizin parası bittiğinde, kimde para varsa ona yardım ediyoruz" diye konuştu.

Aynı evde kalan Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Saed Abbas, Muhanad Wanli ve Muahmmed Burhan Urrar ile Makina Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Musa da evdeki dostluk ve yardımlaşmadan memnun olduklarını belirtti.

Son Güncelleme: Salı, 03 Kasım 2015 14:31

Gösterim: 894

Afganistan uyruklu üniversite öğrencisi Mohammad Rahim Alimi, her ay aldığı devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime destek oluyor.

rahim alimiAfyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) öğrenim gören Afganistan uyruklu Mohammad Rahim Alimi, her ay devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime sahip çıkıyor.

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Alimi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteğiyle Türkiye'de üniversite eğitimi alıyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı Afyonkarahisar Şubesi gönüllüsü olan Afgan genç, ihtiyaçlarını her ay aldığı 500 lira tutarındaki devlet bursuyla karşılarken, bu paradan artırdığı 30 lirayı da ülkesinde yaşayan 6 yetime gönderiyor.

Dersleri dışındaki zamanının büyük bölümünü yardıma muhtaçlara destek olarak geçiren Mohammad Rahim Alimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı sayesinde Türkiye'de eğitim hayatına başladığını, her türlü ihtiyacının da bu kurum tarafından karşılandığını dile getirdi.

Elimden gelse bütün insanlara yardımcı olurum

Ülkesinde zor durumda olan insanları da unutmadığını dile getiren Alimi, şunları söyledi:

"Bursumdan her ay 30 lira artırıyorum, 3 ayda 90 lira olunca Afganistan'a arkadaşlarıma gönderiyorum. Onlar da yetimlere veriyor. Türk lirası, Afganistan parasına göre daha kıymetli. O parayla un, yağ ve pirinç alıyorlar. En azından temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Parayı gönderdiğimde bana dua ediyorlar. 'Ben bir öğrenciyim, insanlara ne gibi faydam olur' diye düşünüyordum. Şu anda 30 lira gönderebiliyorum. Bu hiçbir şey değil, elimden gelse sadece o yetimlere değil, bütün insanlara yardımcı olurum. Ben 6 yetime bakıyorum, İHH milyonlarca insana bakıyor."

> Aldığı bursla ülkesindeki yetimlere destek oluyor

Afganistan uyruklu üniversite öğrencisi Mohammad Rahim Alimi, her ay aldığı devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime destek oluyor.

rahim alimiAfyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) öğrenim gören Afganistan uyruklu Mohammad Rahim Alimi, her ay devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime sahip çıkıyor.

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Alimi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteğiyle Türkiye'de üniversite eğitimi alıyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı Afyonkarahisar Şubesi gönüllüsü olan Afgan genç, ihtiyaçlarını her ay aldığı 500 lira tutarındaki devlet bursuyla karşılarken, bu paradan artırdığı 30 lirayı da ülkesinde yaşayan 6 yetime gönderiyor.

Dersleri dışındaki zamanının büyük bölümünü yardıma muhtaçlara destek olarak geçiren Mohammad Rahim Alimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı sayesinde Türkiye'de eğitim hayatına başladığını, her türlü ihtiyacının da bu kurum tarafından karşılandığını dile getirdi.

Elimden gelse bütün insanlara yardımcı olurum

Ülkesinde zor durumda olan insanları da unutmadığını dile getiren Alimi, şunları söyledi:

"Bursumdan her ay 30 lira artırıyorum, 3 ayda 90 lira olunca Afganistan'a arkadaşlarıma gönderiyorum. Onlar da yetimlere veriyor. Türk lirası, Afganistan parasına göre daha kıymetli. O parayla un, yağ ve pirinç alıyorlar. En azından temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Parayı gönderdiğimde bana dua ediyorlar. 'Ben bir öğrenciyim, insanlara ne gibi faydam olur' diye düşünüyordum. Şu anda 30 lira gönderebiliyorum. Bu hiçbir şey değil, elimden gelse sadece o yetimlere değil, bütün insanlara yardımcı olurum. Ben 6 yetime bakıyorum, İHH milyonlarca insana bakıyor."

Son Güncelleme: Salı, 27 Ekim 2015 14:56

Gösterim: 1294

Türk Kızılayı ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) arasında geçen akademik yıl sonunda imzalanan protokol kapsamında, öğrencilere "Türk Kızılayı" dersleri veriliyor.

turk kizilayi dersiAİBÜ Eğitim Fakültesinde eğitim gören öğrencilere, "Topluma Hizmet Uygulamaları" adı altında verilen dersler kapsamında, hem Türk Kızılayı'nın faaliyetleri hem de yaptığı çalışmalar hakkında eğitim veriliyor.

Geleceğin öğretmenlerine Türk Kızılayı bilincini aşılamayı amaçlayan projede, uzun vadede "Kızılaycılık kültürü"nün ülke geneline daha fazla yayılması hedefleniyor.

Proje dahilinde, 2015-2016 eğitim öğretim döneminde AİBÜ Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği ve Müzik Öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerine ders veriliyor.

Bu kapsamda 64 öğrenci, Türk Kızılayı Bolu Yerel Afet Deposuna götürülerek, afetlerle ilgili bilgi verildi ve çadır kurma eğitimi yapıldı.

Konuyla ilgili bilgi veren Türk Kızılayı Bolu Şube Başkanı Hüseyin İka, üniversite öğrencilerine yönelik eğitimin, Türk Kızılayı Genel Başkanlığı ve AİBÜ arasında imzalanan protokol kapsamında geçtiğimiz yıl başladığını anımsattı.

Bu projenin Türkiye’de ilk defa AİBÜ’de gerçekleştiğini kaydeden İka, "Bu kapsamda, dönem öncesinde belirlenen bölüm öğrencilerine Kızılay dersi veriliyor. Bu sayede hem öğrencilerin Türk Kızılay’ını tanıması hem de ileriki yaşamlarında gönüllü bir Kızılay neferi olmaları hedefleniyor" diye konuştu.

> Üniversitede Türk Kızılayı dersi veriliyor

Türk Kızılayı ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) arasında geçen akademik yıl sonunda imzalanan protokol kapsamında, öğrencilere "Türk Kızılayı" dersleri veriliyor.

turk kizilayi dersiAİBÜ Eğitim Fakültesinde eğitim gören öğrencilere, "Topluma Hizmet Uygulamaları" adı altında verilen dersler kapsamında, hem Türk Kızılayı'nın faaliyetleri hem de yaptığı çalışmalar hakkında eğitim veriliyor.

Geleceğin öğretmenlerine Türk Kızılayı bilincini aşılamayı amaçlayan projede, uzun vadede "Kızılaycılık kültürü"nün ülke geneline daha fazla yayılması hedefleniyor.

Proje dahilinde, 2015-2016 eğitim öğretim döneminde AİBÜ Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği ve Müzik Öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerine ders veriliyor.

Bu kapsamda 64 öğrenci, Türk Kızılayı Bolu Yerel Afet Deposuna götürülerek, afetlerle ilgili bilgi verildi ve çadır kurma eğitimi yapıldı.

Konuyla ilgili bilgi veren Türk Kızılayı Bolu Şube Başkanı Hüseyin İka, üniversite öğrencilerine yönelik eğitimin, Türk Kızılayı Genel Başkanlığı ve AİBÜ arasında imzalanan protokol kapsamında geçtiğimiz yıl başladığını anımsattı.

Bu projenin Türkiye’de ilk defa AİBÜ’de gerçekleştiğini kaydeden İka, "Bu kapsamda, dönem öncesinde belirlenen bölüm öğrencilerine Kızılay dersi veriliyor. Bu sayede hem öğrencilerin Türk Kızılay’ını tanıması hem de ileriki yaşamlarında gönüllü bir Kızılay neferi olmaları hedefleniyor" diye konuştu.

Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Ekim 2015 14:29

Gösterim: 999

URAP Araştırma Laboratuvarı tarafından hazırlanan Türkiye Üniversiteleri Sıralaması’nda Özyeğin Üniversitesi, Vakıf Üniversiteleri Genel Sıralaması’nda sekizinci, 2000’den Sonra Kurulan Üniversiteler’de ise birinci sıraya yerleşti.  

ozyegin ogrenciODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından 2009 yılından bu yana yayımlanan, Türkiye’deki üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralayan rapora göre Özyeğin Üniversitesi vakıf üniversiteleri sıralamasında sekizinci, 2000’den sonra kurulan vakıf üniversiteleri sıralamasında ise birinci oldu.

Makale sayısı, kişi başına düşen makale sayısı, Atıf Sayısı Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Öğrenci Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı ve Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı gibi akademik üretkenliğin ölçüldüğü verilere dayanan 9 performans kriterinin kullanıldığı çalışmada, 9 ayrı alt sıralama da yapıldı.

2000 Yılından Önce Kurulan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olmayan Üniversiteler, Devlet Üniversiteleri, Vakıf Üniversiteleri, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olmayan Üniversiteler Genel Sıralamaları ile Tüm Üniversiteler Genel Puan Tablosu olmak üzere açıklanan 9 kategori altında, üniversiteler akademik performanslarına göre sıralandı.

2000 yılından önce kurulan 72 üniversitenin kendi içinde ve 2000’den sonra kurulan 62 üniversitenin de kendi içinde listelendiği sıralamada, 95 devlet üniversitesi ve 39 vakıf üniversitesi kendi içlerinde sıralanırken; tıp fakültesinin olduğu ve olmadığı üniversiteler de kendi içlerinde ayrıca sıralandı.

URAP sıralamasında devlet üniversitelerinde ODTÜ, Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi; vakıflarda da Bilkent, Sabancı ve Koç Üniversitesi ilk üç sırayı paylaştı.

Bu birincilik bizim araştırma verdiğimiz önemin göstergesi

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, köklü ve saygın bir üniversite olan ODTÜ’nün titiz bir çalışma ile hazırladığı bu sıralamalarda, açıklanmaya başlandığı tarihlerden bu yana Özyeğin Üniversitesi’nin vakıf üniversiteleri içinde üst sıralarda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

URAP sıralamasında Özyeğin Üniversitesi’nin yerini de değerlendiren Prof. Dr. Gençtürk, henüz yedinci yılında olan genç bir üniversite olarak üniversitenin gösterdiği performanstan memnun olduğunu söyledi. Gençtürk, “URAP sıralamasında 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içerisinde birinci olmamız araştırmaya verdiğimiz önemin göstergesidir. Toplam bilimsel doküman puanımızın yanı sıra atıf puanımızın yıllar itibarı ile yükselmesi, yayın yapan bilim insanlarımız kadar, yayının yapıldığı kaynağın ve Özyeğin Üniversitesi’nin saygınlığını ve araştırmadaki etki gücünü göstermektedir” diye konuştu.

> Özyeğin, 2000’den sonra kurulan üniversiteler sıralamasında birinci

URAP Araştırma Laboratuvarı tarafından hazırlanan Türkiye Üniversiteleri Sıralaması’nda Özyeğin Üniversitesi, Vakıf Üniversiteleri Genel Sıralaması’nda sekizinci, 2000’den Sonra Kurulan Üniversiteler’de ise birinci sıraya yerleşti.  

ozyegin ogrenciODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından 2009 yılından bu yana yayımlanan, Türkiye’deki üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralayan rapora göre Özyeğin Üniversitesi vakıf üniversiteleri sıralamasında sekizinci, 2000’den sonra kurulan vakıf üniversiteleri sıralamasında ise birinci oldu.

Makale sayısı, kişi başına düşen makale sayısı, Atıf Sayısı Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Öğrenci Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı ve Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı gibi akademik üretkenliğin ölçüldüğü verilere dayanan 9 performans kriterinin kullanıldığı çalışmada, 9 ayrı alt sıralama da yapıldı.

2000 Yılından Önce Kurulan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olmayan Üniversiteler, Devlet Üniversiteleri, Vakıf Üniversiteleri, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olmayan Üniversiteler Genel Sıralamaları ile Tüm Üniversiteler Genel Puan Tablosu olmak üzere açıklanan 9 kategori altında, üniversiteler akademik performanslarına göre sıralandı.

2000 yılından önce kurulan 72 üniversitenin kendi içinde ve 2000’den sonra kurulan 62 üniversitenin de kendi içinde listelendiği sıralamada, 95 devlet üniversitesi ve 39 vakıf üniversitesi kendi içlerinde sıralanırken; tıp fakültesinin olduğu ve olmadığı üniversiteler de kendi içlerinde ayrıca sıralandı.

URAP sıralamasında devlet üniversitelerinde ODTÜ, Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi; vakıflarda da Bilkent, Sabancı ve Koç Üniversitesi ilk üç sırayı paylaştı.

Bu birincilik bizim araştırma verdiğimiz önemin göstergesi

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, köklü ve saygın bir üniversite olan ODTÜ’nün titiz bir çalışma ile hazırladığı bu sıralamalarda, açıklanmaya başlandığı tarihlerden bu yana Özyeğin Üniversitesi’nin vakıf üniversiteleri içinde üst sıralarda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

URAP sıralamasında Özyeğin Üniversitesi’nin yerini de değerlendiren Prof. Dr. Gençtürk, henüz yedinci yılında olan genç bir üniversite olarak üniversitenin gösterdiği performanstan memnun olduğunu söyledi. Gençtürk, “URAP sıralamasında 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içerisinde birinci olmamız araştırmaya verdiğimiz önemin göstergesidir. Toplam bilimsel doküman puanımızın yanı sıra atıf puanımızın yıllar itibarı ile yükselmesi, yayın yapan bilim insanlarımız kadar, yayının yapıldığı kaynağın ve Özyeğin Üniversitesi’nin saygınlığını ve araştırmadaki etki gücünü göstermektedir” diye konuştu.

Son Güncelleme: Salı, 27 Ekim 2015 11:33

Gösterim: 1754

Koç Üniversitesi, Financial Times tarafından 2015 yılı için hazırlanan tüm dünyadaki Executive MBA (EMBA) programlarının değerlendirildiği sıralamada 78. sıradan 59. sıraya yükselerek, bu yıl da dünyanın en iyi işletme okulları arasında yer aldı.

koc universitesiKoç Üniversitesi Executive MBA (EMBA)  Programı, Financial Times (FT) tarafından hazırlanan ve dünya çapında Executive MBA programlarının değerlendirildiği 2015 yılı sıralamasında 78. sıradan 59. sıraya yükseldi. 16 kritere göre yapılan değerlendirmede, mezunların kariyerlerinde program sonrası elde ettikleri yükselişin ve programın uluslararası olma özelliğinin en önemli kriterlerden biri olduğu sıralamada Koç Üniversitesi dünyanın en iyilerinin arasında yer aldı.

Öğretime başladığı 1993 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında büyük şirketlerin en üst pozisyonlarda görev alan liderler yetiştiren Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, EMBA programı çerçevesinde öğrencilerine kapsamlı ve küreselleşen iş dünyasının koşullarına uygun olarak güncellenen bir içerik sunuyor. Stratejik sezgileri yüksek, birden çok birimde deneyim sahibi, global bakış açısına sahip ve dünya çapında bir lider için gerekli analitik ve informatik yeteneklerle donanmış mezunlar yetiştirdiklerini belirten Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı: “Gelişmekte olan bir pazar olarak Türkiye tüm dünyanın da odağındaki merkezlerden biri. Ülkemizdeki üst düzey yöneticilerin ise baş etmek zorunda olduğu en büyük sorun belirsizlik ortamlarında en doğru kararı verebilmek. Uluslararası tecrübeye sahip kadromuz ile programa katılan yöneticileri iş hayatının en zorlu koşullarına hazırlıyoruz” dedi.

Aralarında pek çok yerli ve çok uluslu şirketin üst düzey yöneticilerinin bulunduğu zengin mezun ağına dikkat çeken Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Yönetici Direktörü Nida Bektaş: “Öğrencilerimiz, 13 ay süren ve özveri gerektiren Executive MBA programını tamamladıklarında 1300 kişiyi aşan bir mezun ağının ve global bir network’un de ayrılmaz bir parçası oluyorlar” diye ekledi.

Program 13 ay sürüyor

En az 7 yıl iş tecrübesi olan orta düzey yöneticilerin yönetim ve liderlik becerilerini arttırarak kariyerlerinin üst seviyelerinde ihtiyaç duyacakları analitik temeli sağlayan Koç Üniversitesi Executive MBA Programı 13 ay sürüyor. Her yıl Ağustos ayında 2 haftalık bir tam zamanlı modülle ile başlayan programa başvurular Haziran ayına kadar devam ediyor.

> Koç Üniversitesi en iyi işletme okulları arasında

Koç Üniversitesi, Financial Times tarafından 2015 yılı için hazırlanan tüm dünyadaki Executive MBA (EMBA) programlarının değerlendirildiği sıralamada 78. sıradan 59. sıraya yükselerek, bu yıl da dünyanın en iyi işletme okulları arasında yer aldı.

koc universitesiKoç Üniversitesi Executive MBA (EMBA)  Programı, Financial Times (FT) tarafından hazırlanan ve dünya çapında Executive MBA programlarının değerlendirildiği 2015 yılı sıralamasında 78. sıradan 59. sıraya yükseldi. 16 kritere göre yapılan değerlendirmede, mezunların kariyerlerinde program sonrası elde ettikleri yükselişin ve programın uluslararası olma özelliğinin en önemli kriterlerden biri olduğu sıralamada Koç Üniversitesi dünyanın en iyilerinin arasında yer aldı.

Öğretime başladığı 1993 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında büyük şirketlerin en üst pozisyonlarda görev alan liderler yetiştiren Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, EMBA programı çerçevesinde öğrencilerine kapsamlı ve küreselleşen iş dünyasının koşullarına uygun olarak güncellenen bir içerik sunuyor. Stratejik sezgileri yüksek, birden çok birimde deneyim sahibi, global bakış açısına sahip ve dünya çapında bir lider için gerekli analitik ve informatik yeteneklerle donanmış mezunlar yetiştirdiklerini belirten Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı: “Gelişmekte olan bir pazar olarak Türkiye tüm dünyanın da odağındaki merkezlerden biri. Ülkemizdeki üst düzey yöneticilerin ise baş etmek zorunda olduğu en büyük sorun belirsizlik ortamlarında en doğru kararı verebilmek. Uluslararası tecrübeye sahip kadromuz ile programa katılan yöneticileri iş hayatının en zorlu koşullarına hazırlıyoruz” dedi.

Aralarında pek çok yerli ve çok uluslu şirketin üst düzey yöneticilerinin bulunduğu zengin mezun ağına dikkat çeken Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Yönetici Direktörü Nida Bektaş: “Öğrencilerimiz, 13 ay süren ve özveri gerektiren Executive MBA programını tamamladıklarında 1300 kişiyi aşan bir mezun ağının ve global bir network’un de ayrılmaz bir parçası oluyorlar” diye ekledi.

Program 13 ay sürüyor

En az 7 yıl iş tecrübesi olan orta düzey yöneticilerin yönetim ve liderlik becerilerini arttırarak kariyerlerinin üst seviyelerinde ihtiyaç duyacakları analitik temeli sağlayan Koç Üniversitesi Executive MBA Programı 13 ay sürüyor. Her yıl Ağustos ayında 2 haftalık bir tam zamanlı modülle ile başlayan programa başvurular Haziran ayına kadar devam ediyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Ekim 2015 12:34

Gösterim: 1626


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.