Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ne zaman okullara din dersi konulmasına dair tartışmalar patlak verse...

Toplum hemen ikiye ayrılır.

Geniş bir kesim "çocuklarımıza okulda inançları da öğretilmeli!" diye düşünür.

Toplumun daha dar fakat Cumhuriyet'in resmi söylemine sıkı sıkıya bağlı bir kesimi de buna şiddetle karşı çıkar.

İkikesimin de görmekten kaçındığı gerçek şudur ki...

Okul, zaten "inanan" insan yetiştirmek içindir!

Ama dine, bilime, şuna buna değil...

Devlete inanan insan yetiştirmek için vardır okul!

Aksini iddia edenler, bu gerçeği gizlemek için devlet adına yalan söyleyenlerdir.

Dünyanın her yerinde resmi ve "milli" eğitimin hedefi budur.

Yoksa din dersi dahil, bütün müfredat esas hedefi örten süslü bir şaldır.

Geçenlerde Akşam'daki köşesinde Cemalettin Taşçı çok güncel ve çarpıcı bir örnekle anlattı bunu...

"Mesela Amerika'ysanız, Irak'a demokrasi götürdüğünüze inanacak Amerikalılar lazım gelir. O Amerikalılar okulda üretilir. Elbette devletin ahaliyi yalanlarına inandırması bir yığın unsurun cansiperane çabalarını gerektirir. Ama okul olmasa, ahali vaktiyle okullandırılmış olmasa, o unsurların hiçbiri işlemez."

İşin makro siyasal-sosyal yanını da bir yana bırakıp tamamen insani açıdan okul kurumuna baktığımızda gördüğümüz gerçekleri bir bir sayıp döksem şimdi...

Tadımız kaçar, kesin!

Mesela...

Kalabalığın orta yerinde yalnız ve kalbi kırık bir halde kalakalmanın ne kadar ağır bir şey olduğunu okulda öğreniriz. Hem de erkenden...

İlkokulda,daha çok geçmeden önümüze "Okul Aile Birliği"nden bir not konulur ve eğitim-öğrenim sürecimiz boyunca en önemli şeyin bilgi değil, para olduğunu öğreniriz.

Her sabah varlığımızı Türk varlığına armağan ettiğimizi söyleriz ama birkaç yıl içinde okulun "Türk varlığı" dediği şeyin tek tek bizleri teferruat olarak gördüğünü öğreniriz.

Sonra bütün bu konularda önce susmayı sonra unutup derslerimize odaklanmayı öğreniriz.

Yalan mı?

Okul budur!

Ha! Tabii bir güzel öğretmen bize dersleri değil, hayatı öğretmişse...

Kalbi tertemiz birkaç arkadaş edinmişsek...

Çok şanslıyızdır!
(SABAH) HAŞMET BABAOĞLU 

> Okul bize ne öğretir?

Ne zaman okullara din dersi konulmasına dair tartışmalar patlak verse...

Toplum hemen ikiye ayrılır.

Geniş bir kesim "çocuklarımıza okulda inançları da öğretilmeli!" diye düşünür.

Toplumun daha dar fakat Cumhuriyet'in resmi söylemine sıkı sıkıya bağlı bir kesimi de buna şiddetle karşı çıkar.

İkikesimin de görmekten kaçındığı gerçek şudur ki...

Okul, zaten "inanan" insan yetiştirmek içindir!

Ama dine, bilime, şuna buna değil...

Devlete inanan insan yetiştirmek için vardır okul!

Aksini iddia edenler, bu gerçeği gizlemek için devlet adına yalan söyleyenlerdir.

Dünyanın her yerinde resmi ve "milli" eğitimin hedefi budur.

Yoksa din dersi dahil, bütün müfredat esas hedefi örten süslü bir şaldır.

Geçenlerde Akşam'daki köşesinde Cemalettin Taşçı çok güncel ve çarpıcı bir örnekle anlattı bunu...

"Mesela Amerika'ysanız, Irak'a demokrasi götürdüğünüze inanacak Amerikalılar lazım gelir. O Amerikalılar okulda üretilir. Elbette devletin ahaliyi yalanlarına inandırması bir yığın unsurun cansiperane çabalarını gerektirir. Ama okul olmasa, ahali vaktiyle okullandırılmış olmasa, o unsurların hiçbiri işlemez."

İşin makro siyasal-sosyal yanını da bir yana bırakıp tamamen insani açıdan okul kurumuna baktığımızda gördüğümüz gerçekleri bir bir sayıp döksem şimdi...

Tadımız kaçar, kesin!

Mesela...

Kalabalığın orta yerinde yalnız ve kalbi kırık bir halde kalakalmanın ne kadar ağır bir şey olduğunu okulda öğreniriz. Hem de erkenden...

İlkokulda,daha çok geçmeden önümüze "Okul Aile Birliği"nden bir not konulur ve eğitim-öğrenim sürecimiz boyunca en önemli şeyin bilgi değil, para olduğunu öğreniriz.

Her sabah varlığımızı Türk varlığına armağan ettiğimizi söyleriz ama birkaç yıl içinde okulun "Türk varlığı" dediği şeyin tek tek bizleri teferruat olarak gördüğünü öğreniriz.

Sonra bütün bu konularda önce susmayı sonra unutup derslerimize odaklanmayı öğreniriz.

Yalan mı?

Okul budur!

Ha! Tabii bir güzel öğretmen bize dersleri değil, hayatı öğretmişse...

Kalbi tertemiz birkaç arkadaş edinmişsek...

Çok şanslıyızdır!
(SABAH) HAŞMET BABAOĞLU 

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 09:20

Gösterim: 2205


Eğitimle ilgili kanun teklifi parlamentodan geçti. Erdoğan, olayı "
28 Şubat'ın son izini tarihin tozlu raflarına gönderdik
" diye yorumladı.
Zaten baştan itibaren, ben de bunu söylüyorum. Mesele eğitim reformundan ziyade, 28 Şubat'ta dayatmayla gelen kesintisiz eğitimin yerine, kesintili eğitimi geçirmek ve İmam Hatiplilerin uğradığı mağduriyeti gidermek. "
Eğitim reformu" demek için, bunun ötesinde adımlar gerekir. Milli Eğitim bütçesi 38 milyar lira. Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) çalışmasına göre, 12 yıllık zorunlu eğitime geçmek için, -mevcut düşük kalite korunduğu takdirde-, 20 milyar liralık bir ek harcama gerekiyor. Bu harcamanın içinde, a) 110 bin ilave öğretmenin ücreti, b) okullaşma oranının yükselmesiyle birlikte, ilave derslik ihtiyacının karşılanmasının bedeli var.
Eğitim kalitesi artar ve sözgelimi 24 kişilik sınıflarda ders verilirse, toplam maliyet (öğretmen ve derslik olarak) 36.6 milyar liraya çıkıyor. Kısacası konu, niyetin de ötesinde, para meselesi. Ama Türkiye Cumhuriyeti bütçesi, AK Parti iktidarı döneminde bir hayli genişledi. Milli Eğitim'e 38 milyar lira yerine, pekâlâ 60 milyar lira da ayrılabilir. Ve zamanla, gençlerimiz daha iyi bir eğitim düzeyine ulaşır.
Kesintisizden kesintiliye geçmek ve seçmeli dersler ihdas etmek, bir başka ifadeyle daha esnek bir eğitim, kuşkusuz yararlıdır. Hatta MHP'nin de katkısıyla kabul edilen seçmeli Kur'an eğitimi ile Hz. Muhammed'in hayatının okutulmasını da, olumlu bir adım olarak karşılıyorum. Böylece, evlâtlarını İmam Hatiplere göndermek istemeyen ama "dini öğrensin" arzusunu taşıyan ebeveynler hedeflerine ulaşmış olacaklar. Reform ise, belirli bir süreç sonunda, Milli Eğitim harcamalarının yeterli düzeye gelmesiyle ancak gerçekleşecek.
Nazlı ılıcak (sabah) 

> 28 Şubat'ın son izi


Eğitimle ilgili kanun teklifi parlamentodan geçti. Erdoğan, olayı "
28 Şubat'ın son izini tarihin tozlu raflarına gönderdik
" diye yorumladı.
Zaten baştan itibaren, ben de bunu söylüyorum. Mesele eğitim reformundan ziyade, 28 Şubat'ta dayatmayla gelen kesintisiz eğitimin yerine, kesintili eğitimi geçirmek ve İmam Hatiplilerin uğradığı mağduriyeti gidermek. "
Eğitim reformu" demek için, bunun ötesinde adımlar gerekir. Milli Eğitim bütçesi 38 milyar lira. Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) çalışmasına göre, 12 yıllık zorunlu eğitime geçmek için, -mevcut düşük kalite korunduğu takdirde-, 20 milyar liralık bir ek harcama gerekiyor. Bu harcamanın içinde, a) 110 bin ilave öğretmenin ücreti, b) okullaşma oranının yükselmesiyle birlikte, ilave derslik ihtiyacının karşılanmasının bedeli var.
Eğitim kalitesi artar ve sözgelimi 24 kişilik sınıflarda ders verilirse, toplam maliyet (öğretmen ve derslik olarak) 36.6 milyar liraya çıkıyor. Kısacası konu, niyetin de ötesinde, para meselesi. Ama Türkiye Cumhuriyeti bütçesi, AK Parti iktidarı döneminde bir hayli genişledi. Milli Eğitim'e 38 milyar lira yerine, pekâlâ 60 milyar lira da ayrılabilir. Ve zamanla, gençlerimiz daha iyi bir eğitim düzeyine ulaşır.
Kesintisizden kesintiliye geçmek ve seçmeli dersler ihdas etmek, bir başka ifadeyle daha esnek bir eğitim, kuşkusuz yararlıdır. Hatta MHP'nin de katkısıyla kabul edilen seçmeli Kur'an eğitimi ile Hz. Muhammed'in hayatının okutulmasını da, olumlu bir adım olarak karşılıyorum. Böylece, evlâtlarını İmam Hatiplere göndermek istemeyen ama "dini öğrensin" arzusunu taşıyan ebeveynler hedeflerine ulaşmış olacaklar. Reform ise, belirli bir süreç sonunda, Milli Eğitim harcamalarının yeterli düzeye gelmesiyle ancak gerçekleşecek.
Nazlı ılıcak (sabah) 

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 09:07

Gösterim: 1695

 

2012- Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) İlkbahar Dönemi Başvurular’ı bugün başladı.

Başvuru belgesi için tıklayın

Resmi Gazete’de 23.06.2007 tarih ve 26561 sayılı yayımlanan “Kamu Personelinin Yabancı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik” uyarınca Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS), T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından yapılmaktadır.

 

2012-KPDS İlkbahar Dönemi Sınavı, 20 Mayıs 2012 tarihinde Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Denizli Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Mersin, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van illeri ile Lefkoşa’da yapılacaktır. 

 

Sınav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince,Danimarkaca(Danish Dili), Ermenice, Farsça, Fransızca, Gürcüce, Hollandaca (Dutch Dili), İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Japonca, Korece, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça, Ukraynaca (Ukraince) ve Yunanca’dan yapılacaktır. Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunancadan yapılacak sınavlarda çoktan seçmeli sorulardan oluşan testler kullanılacaktır. Bu diller için sınavda sözcük bilgisi, dilbilgisi, çeviri ve okuduğunu anlama soruları bulunmaktadır. Sınav yapılacak diğer dillerde sınav Türkçeye ve yabancı dile çeviri şeklinde yapılacaktır.

 

Başvurular 2-11 Nisan 2012 tarihleri arasında yapılacaktır. Başvurular elektronik ortamda yapılacaktır. Son iki yıl içinde ÖSYM tarafından yapılan herhangi bir sınava Başvuru Merkezi aracılığıyla başvurmuş olan adaylar başvurularını isterlerse bireysel olarak internet aracılığıyla, isterlerse bir Başvuru Merkezi aracılığıyla yapabileceklerdir. Diğer adaylar başvurularını başvuru merkezleri aracılığıyla yapacaklardır. Başvuruda 3,00 TL olan Başvuru Hizmeti Ücreti de adaylar tarafından ödenecektir. Başvuru merkezleri ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden duyurulacaktır.Sınav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatırılmalıdır.

 

Adaylar, 2012-KPDS İlkbahar Dönemi Kılavuzu ile Aday Başvuru Formuna başvuru süresi içindeÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacaktır. Sınav hakkında daha ayrıntılı bilgiye 2012-KPDS İlkbahar Dönemi Kılavuzundan ulaşılabilir.

 

Adaylara duyurulur.


> KPDS başvuruları devam ediyor

 

2012- Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) İlkbahar Dönemi Başvurular’ı bugün başladı.

Başvuru belgesi için tıklayın

Resmi Gazete’de 23.06.2007 tarih ve 26561 sayılı yayımlanan “Kamu Personelinin Yabancı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik” uyarınca Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS), T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından yapılmaktadır.

 

2012-KPDS İlkbahar Dönemi Sınavı, 20 Mayıs 2012 tarihinde Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Denizli Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Mersin, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van illeri ile Lefkoşa’da yapılacaktır. 

 

Sınav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince,Danimarkaca(Danish Dili), Ermenice, Farsça, Fransızca, Gürcüce, Hollandaca (Dutch Dili), İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Japonca, Korece, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça, Ukraynaca (Ukraince) ve Yunanca’dan yapılacaktır. Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunancadan yapılacak sınavlarda çoktan seçmeli sorulardan oluşan testler kullanılacaktır. Bu diller için sınavda sözcük bilgisi, dilbilgisi, çeviri ve okuduğunu anlama soruları bulunmaktadır. Sınav yapılacak diğer dillerde sınav Türkçeye ve yabancı dile çeviri şeklinde yapılacaktır.

 

Başvurular 2-11 Nisan 2012 tarihleri arasında yapılacaktır. Başvurular elektronik ortamda yapılacaktır. Son iki yıl içinde ÖSYM tarafından yapılan herhangi bir sınava Başvuru Merkezi aracılığıyla başvurmuş olan adaylar başvurularını isterlerse bireysel olarak internet aracılığıyla, isterlerse bir Başvuru Merkezi aracılığıyla yapabileceklerdir. Diğer adaylar başvurularını başvuru merkezleri aracılığıyla yapacaklardır. Başvuruda 3,00 TL olan Başvuru Hizmeti Ücreti de adaylar tarafından ödenecektir. Başvuru merkezleri ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden duyurulacaktır.Sınav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatırılmalıdır.

 

Adaylar, 2012-KPDS İlkbahar Dönemi Kılavuzu ile Aday Başvuru Formuna başvuru süresi içindeÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacaktır. Sınav hakkında daha ayrıntılı bilgiye 2012-KPDS İlkbahar Dönemi Kılavuzundan ulaşılabilir.

 

Adaylara duyurulur.


Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Nisan 2012 10:25

Gösterim: 3825

Arkadaşının sınav yerini değiştirmesiyle YGS için Kastamonu'dan Hakkari'ye giden Sedat Toygar, "Şimdi arkadaşıma dava açacağım" dedi.

Sedat ToygarBabası Şahin Toygar ile 26 saatlik yolculuğun ardından Hakkari'ye giderek YGS'ye burada giren Sedat Toygar, başından geçenleri Van'da AA muhabirine anlattı.

Sınav yerlerini arkadaşının birinci tercihte Hakkari ve ikincisinde ise Şırnak olarak değiştirdiğini belirten Toygar, şöyle konuştu:

''Ben sınav yerlerinin açıklanması sonrası internet kafeye gitmiştim. O arada sınav yerlerinin değiştiğini gördüm. Sonra ÖSYM'yi aradım. Onlar dilekçe yazın dediler ve bende dilekçe yazdım. Ama sınav yerleri dilekçeyi yazdıktan iki gün sonra açıklandı. O nedenle sınav yerim değiştirilmedi. Daha sonra savcılığa başvurduk. Savcılık ise emniyete gönderdi. Gerekli ifadeleri aldıktan sonra yapan bulundu. Arkadaşımı emniyete çağırmışlardı. Arkadaşım orada itiraf etmiş. Vicdanı el vermemiş demek ki. Şimdi arkadaşıma dava açacağım. Dosya savcılıkta zaten. Arkadaşımı affetmemi zaman gösterecek. Ama şimdilik affetmeyi düşünmüyorum. Yaptığı kolay bir şey değil.''

Bu arada, Kastamonu Tosya'da en yakın arkadaşı Toygar'ın sınav başvuru şifresini öğrenen İsmail Kaya, arkadaşının YGS'ye gireceği yeri Kastamonu yerine Hakkari olarak değiştirmişti.

Kaya'nın, emniyetteki ifadesinde hem en yakın arkadaşının üniversiteyi kazanmasıyla arkadaşlıklarının biteceği hem de arkadaşının başarısını kıskandığı için böyle bir şey yaptığını söylediği belirtilmişti.

> Arkadaş kurbanı YGS adayı mahkemeye gidiyor

Arkadaşının sınav yerini değiştirmesiyle YGS için Kastamonu'dan Hakkari'ye giden Sedat Toygar, "Şimdi arkadaşıma dava açacağım" dedi.

Sedat ToygarBabası Şahin Toygar ile 26 saatlik yolculuğun ardından Hakkari'ye giderek YGS'ye burada giren Sedat Toygar, başından geçenleri Van'da AA muhabirine anlattı.

Sınav yerlerini arkadaşının birinci tercihte Hakkari ve ikincisinde ise Şırnak olarak değiştirdiğini belirten Toygar, şöyle konuştu:

''Ben sınav yerlerinin açıklanması sonrası internet kafeye gitmiştim. O arada sınav yerlerinin değiştiğini gördüm. Sonra ÖSYM'yi aradım. Onlar dilekçe yazın dediler ve bende dilekçe yazdım. Ama sınav yerleri dilekçeyi yazdıktan iki gün sonra açıklandı. O nedenle sınav yerim değiştirilmedi. Daha sonra savcılığa başvurduk. Savcılık ise emniyete gönderdi. Gerekli ifadeleri aldıktan sonra yapan bulundu. Arkadaşımı emniyete çağırmışlardı. Arkadaşım orada itiraf etmiş. Vicdanı el vermemiş demek ki. Şimdi arkadaşıma dava açacağım. Dosya savcılıkta zaten. Arkadaşımı affetmemi zaman gösterecek. Ama şimdilik affetmeyi düşünmüyorum. Yaptığı kolay bir şey değil.''

Bu arada, Kastamonu Tosya'da en yakın arkadaşı Toygar'ın sınav başvuru şifresini öğrenen İsmail Kaya, arkadaşının YGS'ye gireceği yeri Kastamonu yerine Hakkari olarak değiştirmişti.

Kaya'nın, emniyetteki ifadesinde hem en yakın arkadaşının üniversiteyi kazanmasıyla arkadaşlıklarının biteceği hem de arkadaşının başarısını kıskandığı için böyle bir şey yaptığını söylediği belirtilmişti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 08:53

Gösterim: 1756

ÖSYM'den ''YGS'' açıklaması: Sınav, 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandı.Sınavın gerçekleştirilebilmesi için Ankara'dan 3 gün içerisinde 81 ile, 64 hat üzerinden 20 tır ve 52 kamyondan oluşan araç kafilesiyle yaklaşık 500 ton evrak nakledildi.7 bin 500 kırmızı kutu, cevap kağıtlarının merkeze ulaştırıldığında daha hızlı bir şekilde ayrıştırılması ve okuma sürecinin etkinliğinin artırılması amacıyla kullanılmıştır.Sınav günü sabah saat 05.00'ten itibaren tüm ülkede bulunan sınav binalarında bina sorumlularının ve sınav merkezi yöneticilerinin ÖSYM ile direkt olarak iletişim kurabilecekleri 20 özel cep telefonu hattı tesis edildi.

ÖSYM, üniversiteye girişte birinci aşama sınavı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS), 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandığını bildirdi.
ÖSYM'den yapılan açıklamada, YGS'nin Türkiye'nin dört bir yanında 160 sınav merkezi ve Lefkoşa-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde toplam 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandığı bildirildi.
Sınavın, 6 bin 410 sınav binasında, 98 bin 693 salonda gerçekleştirildiği ve sınavın yürütülmesinde 251 bin 789 personelin görev yaptığı belirtilerek, YGS için Ankara'dan 3 günde 81 ile, 64 hat üzerinden 20 tır ve 52 kamyondan oluşan araç kafilesiyle yaklaşık 500 ton evrağın nakledildiği vurgulandı.
Sınavın yapılacağı il ve ilçelerde bulunan saklama merkezlerinden 2 bin 500 kent içi nakil aracı ile sınav evrakının sınav binalarına götürüldüğü ve geri merkezlere getirildiği ifade edilerek, sınav evrakının binalara ulaştırılmasında 53 bin 709 adet sınav evrak kutusunun kullanıldığı belirtildi.

Cevap kağıtlarının hızlı okunması için kırmızı kutu
 Açıklamada, toplam 7 bin 500 kırmızı kutunun, cevap kağıtlarının merkeze ulaştırıldığında daha hızlı bir şekilde ayrıştırılması ve okuma sürecinin etkinliğinin artırılması amacıyla kullanıldığı bildirildi.
Sınav sırasında adayların ve görevlilerin herhangi bir sorunla karşılaşmamaları için azami gayret sarf edildiğine değinilen açıklamada, ÖSYM merkezinde Merkez Sınav Koordinasyon Kurulu ile illerde kurulan sınav koordinasyon kurullarının sınav öncesi toplandığı ve tüm hazırlıkları gözden geçirerek, eksiklerin giderilmesini sağladığı belirtildi.

Sınav salonları kamerayla izlendi
 Sınavın gerçekleştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve üniversite rektörlükleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, tüm il valilikleri, kaymakamlıklar ve belediye başkanlıkları arasında sınavın zamanında ve güvenli bir ortamda yapılabilmesi açısından büyük bir uyum ve koordinasyon sağlandığı belirtildi.
Bu süreçte belediye başkanlıklarının, adayların sınav ortamlarında rahatsızlığa yol açacak uygulamaları önledikleri ve adayların sınav binalarına ulaşımlarını en kolay şekilde yapabilmeleri için destek verdikleri ifade edildi.
Sınav merkezlerinde sınav güvenliğinin ve ÖSYM Sınav Uygulama Yönergesi'nin eksiksiz uygulandığı bildirildi.
İllerde bulunan saklama merkezlerinin tamamının hem içeriden hem de dışarıdan kameralarla kesintisiz izlendiğine değinilerek, ''Bunun için ÖSYM'de bir izleme merkezi kurulmuştur. Sınav sırasında da değişik illerde rastgele seçilen bin salonda kamerayla sınavın yürütülmesi baştan sona kaydedilmiştir'' denildi.

Adaylara sağlık hizmetleri 
Önceden adayların sınava girecekleri okul ve salonları görmelerinin sağlandığı ve ÖSYM tarafından sınavda kullanılacak olan her salon ve bina tek tek kontrol edilerek, eksikliklerin giderildiği belirtildi.
Sınav günü nüfus müdürlüklerinin açık tutularak, olmayanların yeni nüfus cüzdanı edinmelerinin sağlandığı da hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:
''Sınav günü sabah saat 05.00'ten itibaren tüm ülkede bulunan sınav binalarında bina sorumlularının ve sınav merkezi yöneticilerinin ÖSYM ile direkt olarak iletişim kurabilecekleri 20 özel cep telefonu hattı tesis edilmiş ve sınav bitinceye kadar bu hatlar üzerinden sorunlara anında çözümler üretilmiştir.
Bazı adaylar sağlık nedeniyle hastanede sınava girmek istemişlerdir. ÖSYM, hastanelerde sınav yapmamaktadır. Bu adayların ilgili sağlık hizmetleri organize edilerek en yakın sınav merkezinde sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde ambulans ve sağlık personeliyle taşınarak sınav merkezlerinde sınava girmeleri sağlanmıştır.''

Van'da 14 bin 203 aday sınava girdi
Açıklamada, dört büyük ilde sınav için hazır bulundurulan helikopterlerin kullanımına ihtiyaç duyulmadığı belirtildi.
YGS'nin, Van'da deprem sonrası gerçekleştirilen en büyük sınav organizasyonu olduğu ifade edilerek, 12 bin 277'si Van merkezinde, bin 926'sı Erciş'te olmak üzere 14 bin 203 adayın sınava katıldığı bildirildi.
Van ve Erciş'te, toplam 57 sınav binası ve 890 salonda gerçekleştirilen sınavın yürütülmesinde 2 bin 245 personelin görev yaptığına değinilerek, şu görüşlere yer verildi:
''ÖSYM Başkanlığı olarak sınavın gerçekleştirilmesinde katkısı olan soru yazarları ve 26 gün süreyle her türlü iletişimden uzak olan kapalı dönemde kalarak baskı işlemlerini tamamlayan tüm çalışanlarımıza, sınavın tüm aşamalarına katkı veren ÖSYM personeline, Sınav Merkezi yöneticilerimize, bina sınav sorumlularımıza, sınav salonlarında görev alan görevlilere, sınav öncesi ve süresince güvenliği tesis eden emniyet güçlerimize ve kurallara uyarak sınava katılan tüm adaylarımıza teşekkür ederiz.''


> ÖSYM'den YGS açıklaması

ÖSYM'den ''YGS'' açıklaması: Sınav, 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandı.Sınavın gerçekleştirilebilmesi için Ankara'dan 3 gün içerisinde 81 ile, 64 hat üzerinden 20 tır ve 52 kamyondan oluşan araç kafilesiyle yaklaşık 500 ton evrak nakledildi.7 bin 500 kırmızı kutu, cevap kağıtlarının merkeze ulaştırıldığında daha hızlı bir şekilde ayrıştırılması ve okuma sürecinin etkinliğinin artırılması amacıyla kullanılmıştır.Sınav günü sabah saat 05.00'ten itibaren tüm ülkede bulunan sınav binalarında bina sorumlularının ve sınav merkezi yöneticilerinin ÖSYM ile direkt olarak iletişim kurabilecekleri 20 özel cep telefonu hattı tesis edildi.

ÖSYM, üniversiteye girişte birinci aşama sınavı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS), 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandığını bildirdi.
ÖSYM'den yapılan açıklamada, YGS'nin Türkiye'nin dört bir yanında 160 sınav merkezi ve Lefkoşa-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde toplam 1 milyon 837 bin 741 adayın katılımıyla sorunsuz bir şekilde tamamlandığı bildirildi.
Sınavın, 6 bin 410 sınav binasında, 98 bin 693 salonda gerçekleştirildiği ve sınavın yürütülmesinde 251 bin 789 personelin görev yaptığı belirtilerek, YGS için Ankara'dan 3 günde 81 ile, 64 hat üzerinden 20 tır ve 52 kamyondan oluşan araç kafilesiyle yaklaşık 500 ton evrağın nakledildiği vurgulandı.
Sınavın yapılacağı il ve ilçelerde bulunan saklama merkezlerinden 2 bin 500 kent içi nakil aracı ile sınav evrakının sınav binalarına götürüldüğü ve geri merkezlere getirildiği ifade edilerek, sınav evrakının binalara ulaştırılmasında 53 bin 709 adet sınav evrak kutusunun kullanıldığı belirtildi.

Cevap kağıtlarının hızlı okunması için kırmızı kutu
 Açıklamada, toplam 7 bin 500 kırmızı kutunun, cevap kağıtlarının merkeze ulaştırıldığında daha hızlı bir şekilde ayrıştırılması ve okuma sürecinin etkinliğinin artırılması amacıyla kullanıldığı bildirildi.
Sınav sırasında adayların ve görevlilerin herhangi bir sorunla karşılaşmamaları için azami gayret sarf edildiğine değinilen açıklamada, ÖSYM merkezinde Merkez Sınav Koordinasyon Kurulu ile illerde kurulan sınav koordinasyon kurullarının sınav öncesi toplandığı ve tüm hazırlıkları gözden geçirerek, eksiklerin giderilmesini sağladığı belirtildi.

Sınav salonları kamerayla izlendi
 Sınavın gerçekleştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve üniversite rektörlükleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, tüm il valilikleri, kaymakamlıklar ve belediye başkanlıkları arasında sınavın zamanında ve güvenli bir ortamda yapılabilmesi açısından büyük bir uyum ve koordinasyon sağlandığı belirtildi.
Bu süreçte belediye başkanlıklarının, adayların sınav ortamlarında rahatsızlığa yol açacak uygulamaları önledikleri ve adayların sınav binalarına ulaşımlarını en kolay şekilde yapabilmeleri için destek verdikleri ifade edildi.
Sınav merkezlerinde sınav güvenliğinin ve ÖSYM Sınav Uygulama Yönergesi'nin eksiksiz uygulandığı bildirildi.
İllerde bulunan saklama merkezlerinin tamamının hem içeriden hem de dışarıdan kameralarla kesintisiz izlendiğine değinilerek, ''Bunun için ÖSYM'de bir izleme merkezi kurulmuştur. Sınav sırasında da değişik illerde rastgele seçilen bin salonda kamerayla sınavın yürütülmesi baştan sona kaydedilmiştir'' denildi.

Adaylara sağlık hizmetleri 
Önceden adayların sınava girecekleri okul ve salonları görmelerinin sağlandığı ve ÖSYM tarafından sınavda kullanılacak olan her salon ve bina tek tek kontrol edilerek, eksikliklerin giderildiği belirtildi.
Sınav günü nüfus müdürlüklerinin açık tutularak, olmayanların yeni nüfus cüzdanı edinmelerinin sağlandığı da hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:
''Sınav günü sabah saat 05.00'ten itibaren tüm ülkede bulunan sınav binalarında bina sorumlularının ve sınav merkezi yöneticilerinin ÖSYM ile direkt olarak iletişim kurabilecekleri 20 özel cep telefonu hattı tesis edilmiş ve sınav bitinceye kadar bu hatlar üzerinden sorunlara anında çözümler üretilmiştir.
Bazı adaylar sağlık nedeniyle hastanede sınava girmek istemişlerdir. ÖSYM, hastanelerde sınav yapmamaktadır. Bu adayların ilgili sağlık hizmetleri organize edilerek en yakın sınav merkezinde sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde ambulans ve sağlık personeliyle taşınarak sınav merkezlerinde sınava girmeleri sağlanmıştır.''

Van'da 14 bin 203 aday sınava girdi
Açıklamada, dört büyük ilde sınav için hazır bulundurulan helikopterlerin kullanımına ihtiyaç duyulmadığı belirtildi.
YGS'nin, Van'da deprem sonrası gerçekleştirilen en büyük sınav organizasyonu olduğu ifade edilerek, 12 bin 277'si Van merkezinde, bin 926'sı Erciş'te olmak üzere 14 bin 203 adayın sınava katıldığı bildirildi.
Van ve Erciş'te, toplam 57 sınav binası ve 890 salonda gerçekleştirilen sınavın yürütülmesinde 2 bin 245 personelin görev yaptığına değinilerek, şu görüşlere yer verildi:
''ÖSYM Başkanlığı olarak sınavın gerçekleştirilmesinde katkısı olan soru yazarları ve 26 gün süreyle her türlü iletişimden uzak olan kapalı dönemde kalarak baskı işlemlerini tamamlayan tüm çalışanlarımıza, sınavın tüm aşamalarına katkı veren ÖSYM personeline, Sınav Merkezi yöneticilerimize, bina sınav sorumlularımıza, sınav salonlarında görev alan görevlilere, sınav öncesi ve süresince güvenliği tesis eden emniyet güçlerimize ve kurallara uyarak sınava katılan tüm adaylarımıza teşekkür ederiz.''


Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 00:11

Gösterim: 1698


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.